Kent meydanları halka kapatılacak

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Kent meydanları halka kapatılacak"

Transkript

1 sol günlük gazete 5 Mayıs 2013 Pazar Fiyatı: 75 Kr. Sayı: 216 gazete.sol.org.tr Komadaki Dilan a gözaltı çabası Lise öğrencisi Dilan Alp in, gaz bombasıyla ağır yaralanması sırasında yanında olan arkadaşları polisin hedef alarak atış yaptığını açıkladılar. Tanıkların anlattıkları, Dilan Alp in tedavisi yapılmadan polisler tarafından hastanede gözaltına alınmaya çalışıldığını ortaya çıkardı. S.3 Kent meydanları halka kapatılacak Dün partisinin İstişare Toplantısı nda konuşan Erdoğan, bundan böyle İstanbul da Taksim ve Kadıköy gibi kent meydanlarında miting düzenlenmeyeceğini söyledi. Taksim deki polis terörünün ardından İstanbul Valisi de aynı açıklamayı yapmıştı. Polis dün ve bugün İstiklal Caddesi nde yapılmak istenen yürüyüşleri Valilik artık burada yürüyüş yapmayı yasakladı diyerek engelledi. S.2 Kent merkezlerini kentsel dönüşüm adı altında yoksullardan arındıran AKP, şimdi de rezidanslar ve AVM lerle doldurduğu meydanları halktan soyutlayacak. S.2 Meydanlarda miting yapmak da yürümek de yasak! Erdoğan: Ben nereye dersem oraya gideceksin İstiklal Caddesi nde yürüyüş yasak! Üniversiteleri de şehir dışına atacaklar Mitingler insansız alanlarda boğulacak BİR SEKTÖR OLARAK KİLİSE: ÇALIŞAN SAYISI VE CİRO OLARAK, KİLİSELER DEV ŞİRKETLERİN ÜZERİNDE S.10 Cemil Çiçek: PKK çoktan çekildi Cemil Çiçek dün katıldığı bir programda PKK nin çekilmenin başlayacağı tarih olarak duyurduğu 8 Mayıs ın sanal bir tarih olduğunu söyledi. Bu açıklamanın hemen ardından, BDP li Sırrı Süreyya Önder de termal kamerayla kaydedilen bir çekilme görüntüsü paylaştı. S.3 Şeriatla otoriterlikle birlikte yaşam olmaz Alevi örgütleri 12 Mayıs ta Ankara da büyük bir kurultay düzenleyerek yeni anayasa, İmralı süreci ve bölgesel gelişmeler üzerine Alevilerin tavır ve taleplerini tartışacak. Kurultayın düzenleyicilerinden Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez, dinin devlet işlerinden elini tamamen çekmesini talep ettiklerini, Ortadoğu da Sünni eksen politikasına sessiz kalmayacaklarını söyledi. S.5 Bir ömür boyu Kapital in izinde Geçen hafta Marksist düşünce geleneğinin en önemli insanlarından birini, Nail Satlıgan ı yitirdik. Nail Hoca, Marksist öğretinin yaşayan ve gelişen bir şey olduğunu bilen ve her fırsatta hatırlatan bir düşünce insanıydı. Ülkemizdeki Marksist geleneğin bugünü ve geleceği açısından kalıcı katkılarda bulunan Nail Satlıgan ı çok özleyeceğiz. S.7 Akçakale ye top mermisinde gerçeği saklama biçimleri Akçakale ye düşen top mermisinin ardından Avusturya hükümetine yakın askeri bir gazetede olayın arkasında Ankara ve NATO nun parmağı olduğu iddiası dile getirilmişti. Olayı araştırmaya başlayan Alman gazeteci Lars Schall, gerçeklerin nasıl örtbas edildiğini sol a anlattı. S.9 32 yıldır tutuklu Gülbahar a tahliye yok 32 yıldır hapiste olan Hasan Gülbahar ın 4. Yargı Paketi ne dayanarak ilettiği tahliye talebi reddedildi. Mahkeme, aynı durumda olan üç kişiyi tahliye ederken, sanığın ikinci cezasının 30 Nisan da başladığı gerekçesiyle 12 yıl daha yatmasına karar verdi. S.5 İşçilere sağlık taramasına devlet engeli Adana da mevsimlik tarım işçilerine sağlık taraması yapmak isteyen tıp fakültesi öğrencileri jandarma ve kaymakam tarafından engellendi. Öğrenciler işçilerin çok kötü şartlarda yaşadıkları ortaya çıkmasın diye engellendiklerini belirtiyor. S.6 Kaderdaşı İsrail ALPER BİRDAL Fransa da 1 Mayıs, 5 Mayıs... HAKKI BAŞGÜNEY SF.5 Savaşla yapamadıklarını komployla deneyecekler SEVRA BAKLACI SF.8 SF.9 Uzlaşma Komisyonu çalışmaya devam edecek İsrail Suriye yi vurdu iddiası Medya nın 1 Mayıs imtihanı sol Pazar da bu hafta AKP nin anayasa yazımını aceleye getirme çabalarına karşın Anayasa Uzlaşma Komisyonu nun çalışmalara devam etmesi kararlaştırıldı. Kılıçdaroğlu AKP uzlaşma masasından kaçmaya çalışıyor derken, BDP Twitter dan CHP ve MHP ye kırmızı çizgi göndermesi yaptı. ABD li yetkililer, İsrail in Suriye deki silah depolarını vurduğunu iddia etti. Kimi kaynaklar, saldırının hedefinde Hizbullah ın eline geçmesinden korkulan kimyasal silahlar olduğunu ileri sürse de, Suriye saldırıya işaret eden bir delil bulmadıklarını açıkladı. Medya Takip Merkezi nin 1 Mayıs raporuna göre, gazete ve dergilerde 1 Mayıs hakkında 3 bin 900, internet medyasında 40 bin 951 haber yapıldı. Basında yer alan haberlerin önemli bir kısmı Dilan Alp hakkındaydı. 68 yıl önce toplama kampından kurtulan Adolf Burger in, bildiğinizden farklı kalpazanlık hikayesi sol Pazar ın kapağında. Mehmet Bozkurt ise Kürt sorununda müzakere masasının geçmişini kaleme aldı. S.4 S.8 S.11 S BERTELL OLLMAN: SOSYALİZMİ SAVUNMAK İÇİN KAYNAK ARIYORSANIZ KAPİTALİZME BAKIN... S.16

2 sol 2 MANŞET Editör: Alper Birdal - Yiğit Günay 5 Mayıs 2013 Pazar Halk meydanlara giremeyecek! Dün partisinin İstişare Toplantısı nda konuşan Erdoğan, İstanbul Valisi Avni Mutlu nun 1 Mayıs sonrası söylediklerini tekrarladı: Bundan böyle Taksim, Kadıköy gibi kent meydanlarında miting yapılmayacak. Kentsel dönüşüm adı altında yoksulları kent merkezlerinden kovan AKP, şimdi de halkın gösteri ve yürüyüşlerini kent meydanlarından uzaklaştırmaya çalışıyor. Başbakan Erdoğan, dün partisinin Kızılcahamam da yapılan 20. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı nda konuştu. Uzun konuşmasının bir bölümünde 1 Mayıs ta yaşananlara değinen Başbakan, bazı medya organlarının, elinde sopa, demir bilye olan militanları çiçek çocuk, kafasına taş, bilye isabet eden, yaralanan, beyin kanaması geçiren polisi ise faşist olarak gösterdiğini savundu. Erdoğan, Biz bu tezgahı da yutmayız. Biz bu tezgahı da çok gördük dedi. HUKUK BENİM! Konuşmasına Taksim deki 1 Mayıs görüntüleri nedeniyle sendikaları, siyasi parti ve grupları suçlayarak devam eden Erdoğan, sendikalara miting alanı olarak neresi gösterilirse orada yapmak zorundasın dedi. Erdoğan, Taksim de miting yapmak isteyenlere 21,5 milyon oya sahip bir parti olarak ben mitingimi Kazlıçeşme de yapıyorum da, çünkü devlet bana orayı gösteriyor, sen niye gidip mitingini orada yapmıyorsun diye sordu. Buranın bizim için anlamı var cevabını aldığını söyleyen Başbakan, geçmişte kendisinin de Taksim, Sultanahmet, Beyazıt gibi meydanlarda miting yaptığını ifade etti. MEYDANLAR MİTİNGLERE KAPANACAK Erdoğan şöyle devam etti: Şimdi Sultanahmet, Beyazıt meydanlarında miting var mı? Hayır, yok. Yarın belki Taksim Meydanı nda da miting olmayacak. Sen şimdi Taksim Meydanı miting alanı olmaktan çıkarılırsa illa ben gidip orada miting yapacağım diyebilir misin? Hayır, diyemezsin. Burası bir hukuk devletidir. Sana miting alanı olarak neresi gösterilirse, gidip mitingini orada yapmak zorundasın. Hukuk devleti bunu gerektirir. Başbakan daha sonra İstanbul Yenikapı ve Anadolu yakasında iki miting alanı yaptıklarını ve bundan sonra Taksim, Kadıköy gibi meydanlarda miting yapılmasına müsaade etmeyeceklerini söyledi. Erdoğan, Çünkü orada da hemen bir savrulma başladığı zaman, bütün esnafın cam çerçeve ne var ne yok kırılıp dökülüyor. Öbür taraftan hayat duruyor dedi. İstanbul Valisi Avni Mutlu da 1 Mayıs tan sonra Kadıköy gibi, Taksim gibi, İstiklal Caddesi gibi birtakım mahallerde bu tür yürüyüşlerin yapılmasını ben şahsen uygun görmüyorum demişti. Bu sözlerin esas olarak Erdoğan ın görüşünü yansıttığı dün itibariyle kesinleşmiş oldu. YÜRÜYÜŞLERE YASAKLAMA Dün ve önceki gün Beyoğlu İstiklal Caddesi nde yapılmak istenen bir dizi yürüyüş, polis tarafından engellendi. Polis yasaklama gerekçesi olarak Valiliğin artık İstiklal Caddesi nde yürüyüş ve basın açıklamalarına izin vermemesini gösterdi. Önceki gün Grup Yorum ve ÇHD li avukatlara destek amacıyla İstiklal Caddesi nde yapılmak istenen yürüyüşe polis müdahale etti. Dün de Dersim Dernekleri Federasyonu ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu nun (KESK) yapmak istediği yürüyüş ve basın açıklamaları polis tarafından engellendi. Böylece İstanbul Valiliği, kentin merkezi bölgelerinde gösteri, yürüyüş ve basın açıklaması yapma özgürlüğünü fiilen engellemeye başladı. İstiklal Caddesi nde yürüyüş yasaklandı! 1 Mayıs ta Taksim e çıkmak isteyenlere terör uygulayan iktidar, 1 Mayıs tan sonra Taksim Meydanı nı ve İstiklal Caddesi ni eylem ve yürüyüşlere kapattı. Erdoğan ın dün Kızılcahamam daki açıklamasıyla da duyurduğu yasak, İstiklal Caddesi nde yürüyüş yapmak isteyen kitle örgütlerine polis müdahalesiyle uygulanıyor. GRUP YORUM YÜRÜYÜŞÜNE MÜDAHALE Grup Yorum üyelerinin ve tutuklu Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatların serbest bırakılması amacıyla her Cuma günü İstiklal Caddesi nde yapılan yürüyüş, bu hafta polisin saldırısına uğradı. Geçtiğimiz Cuma günü de yürüyüş için Taksim Meydanı nda bir araya gelen kitle, polisin engellemesiyle karşılaştı. Galatasaray Meydanı na yapılacak yürüyüşü engelleyen polis, İstiklal Caddesi eylem ve yürüyüşlere kapatıldı, Valilik emriyle yasaklandı dedi. Bu karara itiraz eden kitleye, biber gazı ve tazyikli suyla müdahale edildi. Görüştüğümüz ÇHD li Avukat Güray Dağ, söz konusu yasak kararına ilişkin, Taksim in muhalif seslere kapatıldığı anlaşılıyor. Bu müdahaleler dediğimizi doğruluyor. Benzer müdahaleler artacaktır r dedi. DERSİM KATLİAMI YÜRÜYÜŞÜNE DE ENGELLEMELEME Polisin bir diğer engellemesi ise dün Dersim Katliamı için yapılmak istenen eylemde em yaşandı. Dersim Dernekleri Federasyonu nun un (DEDEF) Dersim katliamın yıldönümü deniyle Galatasaray Lisesi nden en Taksim Meydanı na yapmak istediği yürüyüş, üyüş, çevik ne- kuvvet ve TOMA lar tarafından engellendi. Engellemeye tepki gösteren kitleye polis, yine aynı gerekçeyi gösterdi: Valilik ik emri. Bu engelleme üzerine eylem, Galatasaray Lisesi nde yapılan oturma eylemiyle y e devam etti. Basın açıklamasının n ardından eylem sonlandırıldı. Yoksulları kent merkezinden sürmek istiyorlar Kent meydanlarını halka kapatan AKP, emekçileri sürgün ettiği şehir merkezlerini rant alanları haline getirdi. Hükümet bu uğurda İstanbul u büyük bir şantiyeye çevirdi, evlerinden, yaşam alanlarından sürülen halk şehir merkezine kilometrelerce uzak TOKİ evlerine itildi. AKP nin yasak uyguladığı Taksim e en yakın yerleşim yerlerinden biri olan Tarlabaşı, kentsel dönüşüm uygulamalarıyla yok edilme sürecinde. Şehir merkezlerini halka kapatan, zenginlere açan AKP, Tarlabaşı nı inşaat şirketlerine devrederek yatırım alanı haline getirdi. İnşaat şirketlerinin tehditlerle, pazarlıklarla evlerini ellerinden aldığı Tarlabaşılılar, mücadelelerine rağmen bölgeyi terk etmek zorunda bırakıldı. Tarlabaşı emekçilerin sürüldüğü, zenginlere satılacak binaların doluşturulduğu bir yer haline geliyor. KOVDUKLARININ YERİNE KENDİLERİ YERLEŞİYORLAR Üniversite gençliğini de tecrit ediyorlar Kent merkezlerinden uzaklaştırılmak ve halkla teması kesilmek istenen kesimlerden biri de üniversite gençliği. İstanbul da senelerdir büyük devlet üniversitelerinde öğrenci nüfusunu şehir dışına taşıma eğilimi var. İstanbul Üniversitesi nin birçok bölümü, kent merkezine çok uzak olan Avcılar daki kampüse taşınmış durumda. Avcılar Kampüsü nde okuyan öğrencilerin, İstanbul kent yaşamıyla etkileşimi çok sınırlı. Son aylarda ise Çapa ve Cerrahpaşa daki tıp fakültelerinin satılması, bu fakültelerin başka yerlere taşınarak tarihi yarımadada kalan bu değerli arazilerin sermayeye devredilmesi konuşuluyor. Yıldız Teknik Üniversitesi, adını da aldığı Yıldız semtindeki kampüsünü öğrencilerden büyük oranda arındırdı. Seneler içinde çoğu bölüm ve ders, Davutpaşa daki kampüse taşındı. Mimar Sinan Üniversitesi nin (MSGSÜ) Beşiktaş ta deniz kıyısındaki binası, özel Bahçeşehir Üniversitesi ne verildi. MSGSÜ öğrencileri ise Bomonti deki, fi ziki koşulları yetersiz binaya aktarıldı. Boğaziçi Üniversitesi, hazırlık sınıfı öğrencilerini, kente ulaşımı dahi kısıtlı olan Kilyos ta yaptığı kampüse taşıdı. Üniversiteyi kazanarak İstanbul a gelen öğrenciler, ilk senelerini toplumsal ve kültürel yaşantıdan kopuk, yatılı lise benzeri bir ortamda geçiriyor. Üniversitelerin kent merkezlerinde öğrencilerden boşalttıkları alanlar ise ya özel sermayeye satılıyor ya da teknokent gibi projeler kapsamında şirketlerin kullanımına sokuluyor. Tarlabaşı yla aynı kaderi paylaşan bir diğer bölge ise Sulukule. AKP li Fatih Belediyesi nin bölgeyi inşaat şirketlerine devretmesi sonucu yıkılan birçok binanın yerine Osmanlı evleri denen evler yapıldı. Bölge halkı Romanlarına ise İkitelli gibi şehir merkezine kilometrelerce uzak yerleşim yerlerine yönlendirildi, TOKİ evlerine borçlandırıldı. Hem evlerini kaybedip hem borçlandırılan Sulukulelilerin arsaları ise alınan fiyattan beş kat daha fazla fiyatla satıldı. Romanların evlerini ise Deniz Feneri noteri İsmet Büyükkılıç, AKP li meclis üyeleri ve tarikat lideri Mahmut Hoca gibi isimler satın aldı. AKP li Fatih Belediyesi nin şirketler eliyle bölgeleri talan merkezi haline getirme, emekçileri kent yerleşim yerlerinden sürme girişimlerinden biri de Fener-Balat-Ayvansaray da uygulanıyor. Haliç in kıyısında yer alan, tarihi evleriyle sit alan olan, eski yerleşim yerlerinden Fener-Balat-Ayvansaray, yağmalanmak istenen bölgeler arasında. Ancak bölge halkının evlerine sahip çıkarak gösterdiği direnç karşısında yağma, her ne kadar AKP nin istediği şekilde ilerleyememiş olsa da bölgede çoğu tarihi ev yıkıldı, bölge halkı mahallelerini terk etti. Bakanlar Kurulu tarafından afet bölgesi de ilan edilen Fener-Balat-Ayvansaray da, bölge halkının sürgün edilmeme mücadelesi halen devam ediyor. Vızzzz gelir ABD nin son 10 yılda dünyada öldürdüğü insan sayısı en iyimser hesaplamayla 6 milyon. Sadece Irak ta 2.5 milyon. Yani, son on yılın ortalamasında ABD (direkt ya da NATO ve yandaşlarıyla) ayda 50 bin insan öldürmüş. ABD Başkanı Barış Nobelli! Şimdi bu barıçılığı yiyecek miyiz?yiyen var mı bilmem ama yedirmeye çalışan çok. Katığı da anaların gözyaşı! Savaş taşeronu, onu da sınıfl ara ayırdı: Bizim anaların gözyaşı kutsal, Libyalı, Suriyeli, Iraklı analarınki mundar! Yani mundarı akıtmak helal! Bu akıl ın akili de kendine benzer. Gel de Şu insanlık size haram olsun! deme! Nihat Behram

3 5 Mayıs 2013 Pazar Editör: Elif Örnek MEMLEKET sol 3 Komadaki Dilan a gözaltı çabası Tanıklar, komaya giren Dilan Alp in tedavisi yapılmadan polisler tarafından hastanede gözaltına alınmaya çalışıldığını ortaya çıkardı. Polisin attığı gaz bombası sonucu başından ağır yaralanan Dilan Alp ile olay esnasında beraber olan arkadaşları, polisin hedef gözeterek atış yaptığını belirtti ve Milletvekilleri hastanede olmasaydı polisler, Dilan ı pansuman yapıp emniyete götürecekti dedi. Lise öğrencisi Dilan Alp in polisin kafasına attığı gaz bombasıyla ağır yaralanması sırasında yanında olan arkadaşları dün İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi nde bir basın toplantısı düzenlen- di. Dilan Alp in arkadaşı Mustafa Aydoğdu, Taksim e ç ı karken panzerler- le karşılaştıklarını, polisin attığı yoğun gaz bombaları üzerine kaçarak bir eve sığındıklarını söyledi ve Dilan ı burada kafasından vurdular. Asıl terör yaratan devletin kendisidir dedi. Aydoğdu nun ardından söz alan İpek Ece Şener, Dilan Alp in yanı sıra kendilerinin de nişan alınarak saldırıya uğradıklarını fotoğraflarla gösterdi. Saldırı sırasında orada bulunan Fatih Karademir de, hastaneye götürülen Dilan Alp in tedavisi yapılmadan polisler tarafından gözaltına alınmaya çalışıldığını anlattı. Karademir, sözlerine şöyle devam etti: Milletvekilleri hastanede olmasaydı polis- ler, Dilan ı hastanede sadece başına pansuman yaparak emniyete götürecekti. Şahin Öner de bu şekilde yaşamını yitirmişti. VALİ MUTLU YA DAVA YOLDA Öte yandan Dilan Alp in avukatları Umut Alkaç, Gülizar Tuncer ve Fazıl Ahmet Tamer, yazılı açıklama ile Dilan hakkında radikal militandı diyen İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu nun yargısız infaz yaptığına ve benzer saldırı suçlarını azmet- tirdiğine dikkat çektiler. Avukatlar, Mutlu ya karşı hukuki başvuru haklarını kullanacaklarını dılar. açıkla- Vali provokatör için esnaf dedi 1 Mayıs ta ablukaya alınan DİSK Genel Merkezi önünde polislerin yanında bulunan ve binadaki sendikacılara küfürler yağdıran saldırganın esnaf olduğu iddia edildi. İstanbul Valiliği yaptığı açıklamada polis değil esnaf dediği kişi hakkında yasal işlem başlatıldığını duyurdu. Ancak hem Valiliğin 1 Mayıs la ilgili yaptığı açıklamaların doğru olmadığının anlaşılması hem de küfürbaz kişinin polisin yanındaki rahat davranışları, akıllarda soru işaretleri bırakıyor. Basına yansıyan görüntülerde, polisle yan yana duran sivil giyimli kişi el hareketleri ve küfürlerle hakaret yağdırıyor hem de polisin üniformasını tutup üzerindeki bayrak amblemini işaret ediyor. Bu sırada üniforması çekiştirilen polis dahil hiçbir polisin tepki vermeden hazırolda beklemesi dikkat çekiyor. Dersim anmasında süreç tedirginliği Dersim Dernekleri Federasyonu, katliamının 75 inci yılında Kürt sorununun çözümüne dair argümanlar bizi tedirgin ediyor açıklaması yaptı. Dersimlilerin yürümesine polis izin vermedi. RIFAT DOĞAN Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF) Dersim katlimanın 75 inci yılında, dün Taksim Galatasaray Meydanı nda bir basın açıklaması yaptı. Munzur Çevre Derneği ile ortak hazırlanan açıklamayı okuyan DEDEF Genel Başkanı Hikmet Erdoğan, Barış sürecine değinilerek Başbakan ve diğer politikacıların Kürt sorununun çözüm süreci ile ilgili olarak kardeşlik vurgusu yapmak için kullandıkları geçmişe dair argümanlar, Dersimlileri tedirgin etmektedir dedi. Katliamın AKP ve CHP nin birbirine şantaj yapma ve siyaset aracı olmaktan çıkarılmasını ve arşivlerin açılmasını isteyen DEDEF üyeleri, açıklama öncesinde anma için Taksim Meydanı na yürüyüş yapmak istedi ancak polis tarafından engellendi. Tunceli de de katliamı anmak için çok sayıda kişi bir araya gelerek Munzur çayına karanfi ller bıraktı. BDP de dün yazılı bir açıklama yapılarak olayın bir soykırım olduğu ve "gerçek özürler dilenmesi gerektiği" belirtildi. Devlet, Dersim soykırımını tanımalı ve gereğini yerine getirmelidir denilen açıklamada, en az 70 bin insanın öldürüldüğü, onbinlercesinin yerlerinden sürüldüğünü ve bebeklerin ailelerinden çalınarak subay ailelerine verildiği hatırlatıldı. Cemil Çiçek: PKK çoktan çekildi Cemil Çiçek, dün katıldığı programda, PKK nin çekilmesinin başlayacağı tarih olarak duyurulan 8 Mayıs ın sanal bir tarih olduğunu söyledi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, PKK militanlarının Türkiye sınırları dışına çekilmesiyle ilgili 8 Mayıs tarihi sanal bir tarihtir. Onlar şimdiye çoktan çekildi dedi. Çiçek, dün katıldığı bir televizyon programında süreçle ilgili soruları yanıtladı. PKK nasıl çıkması gerekiyorsa şu anda çıkmıştır iddiasında bulunan TBMM Başkanı 8 Mayıs tarihi sanal bir tarihtir. Bir kısım şunlar bunlar olmasın diye tarih verirler. Onlar şimdiye çoktan çekildi. Hiç merak etmeyin. Yapılmış bitmiş bir iş için 8 Mayıs ı beklemenize, 8 Mayıs üzerinden değerlendirme yapmanıza da gerek yok. Büyük ölçüde çekilmesi gereken kimlerse, onları şimdiye çoktan çekmiştir. PKK terör örgütünün yapısını iyi okuyabilirseniz, geriye dönük tecrübelerinden onlar 8 Mayıs der, bir kısım önceden tedbirlerini alır giderler dedi. ÖNDER DEN ÇEKİLME GÖRÜNTÜSÜ Çiçek in açıklamasının hemen ardından BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, PKK militanlarının sınır dışına çekildiklerini ana ait bir termal kamera görüntüsünü paylaştı. Önder, sosyal paylaşım sitesi Twitter dan paylaştığı görüntüye PKK nın çekilmesi termal kamerada notu düştü. Önder in paylaştığı görüntü termal kamerayla Hakkari kırsalında a kaydedildi. Sarp alanları ve ağaçlık bölgeleri kullanalarak hareket ettiği görülen PKK lilerin tek sıra halinde ve aralarında 5 metre mesafe bırakarak, gece karanlığında ilerledikleri ve yaya olarak yaklaşık 9 saat yol katettikleri kaydedildi. Görüntülerin hangi tarihte kaydedildiği i bilinmiyor. Suriye uyruklu u PKK militanlarının ülkelerine döndükleri, daha önce basına yansımıştı. Medyaya Hitler dönemi hatırlatması CHP Parti Meclisi (PM), dün Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. AKP nin 1 Mayıs taki ölümcül saldırılarına da değinen CHP lideri, toplantı ve yürüyüş yapmanın izne tabi olmadığını hatırlatarak, 12 Eylül Anayasasında bile bunun bir hak olarak kabul edildiğini ancak iktidar partisinin bunu kabul etmediğini ifade etti. Ülkenin adım adım bir dikta yönetimine doğru gittiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, diktatörün ise bir kitaptaki tanıma göre, sadece kendi düşüncesinin doğru olduğuna inanan ve diğer insanların düşüncesine saygı göstermeyen, hatta diğer insanları da kendisi gibi düşünmeye zorlayan insan olduğunu kaydetti. Kılıçdaroğlu, Bu tanıma baktığımızda, önümüze hemen Recep Tayyip Erdoğan ın silueti geliyor dedi. Şaibeli sınavla 4 binin üzerinde hakim ve savcı alındı. 4 bin militan alındı. Silivri sorgulamalarında 60 bin kişinin telefonları dinlendi. 3 bin kişi hakkında takibat yapıldı. Toplam 17 bin sayfalık 19 iddianame hazırlandı ya da birleştirildi. Dava süresince 7 kişi de hayatını kaybetti dedi. Demokrasilerde dördüncü gücün medya olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: Hitler döneminde Führer e doğru çalışma diye bir kavram vardı. Hitler bir şey söyler; herkes onu konuşur, hemen onun milletvekilleri koşar kanun teklifi verir, onun arkasında toplum oluşturulmaya çalıştırılırdı. Gazetecilere soruyorum; bu sürecin içine girip girmediğinizi hiç düşündünüz mü? Arınç süreci anlattı: Kendi bildiğimizi okuyoruz Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, MİT tarafından PKK lideri Abdullah Öcalan ın, örgüte silah bıraktırmaya doğru gidecek bir başlangıç noktası olabileceğinin tespit edildiğini söyleyerek, Ondan istifade etmemek bence akılsızlıktır dedi. CNNTürk te önceki akşam bir programa katılan Arınç, Murat Karayılan ın kendi iç politikaları sebebiyle Öcalan dan farklı konuşmaya çalıştığını, hükümetin götürmek istediği süreci farklı mecralara doğru sürüklemek istediğini savunarak, Karayılan ı suçladı. Parlamento dan geçmesi zor talepler olduğunun belirtilmesi üzerine Arınç, Ama düşünün silahlı geri çekilmenin bile bir kanunla olmasını istemişlerdi. Hatta o olmazsa çıkmayız diyorlardı. O yok ama çıkıyorlar veya çıkacaklar dedi. KCK operasyonlarının insanları eziyetten kurtardığını, şehirleri de lattığını söyleyen Arınç, çok rahat- sayıda insanın cezaevine evine atıldığı operasyonlar için şunları söyledi: Halkın da onlardan sıtkı sıyrıldı, ihbar etmeye başladı. Bu Şemdinli de yaşanan olaylar yarın filmlere konu olacak olaylardır. Zannetmeyelim ki Şemdinli halkı bu PKK örgütünün arkasındadır. Erdoğan ABD nin seçkin konuğu oldu SAİT MUNZUR SAMANALTI saitmunzur@sol.org.tr ABD politikalarına mükemmel uyum gösteren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Beyaz Saray nezdinde sınıf atladı. Erdoğan, 16 Mayıs ta yapacağı ABD gezisinde ilk defa, yalnızca seçkin konukların kaldığı resmi konuk evi Blair House da ağırlanacak. Beyaz Saray dan daha büyük bir yapı olan Blair House un sembolik önemi bulunuyor. Daha önce İsmet İnönü, Kraliçe Elizabeth, Charles de Gaulle, Vladimir Putin in kaldığı Blair House a hangi liderlerin davet edileceğine ise bizzat ABD Başkanı karar veriyor. Washington yönetimiyle yapacağı görüşmelerde, Erdoğan ın çantasında altı dosya bulunacak. Türkiye de devam eden çözüm süreci, Türk-İsrail ilişkileri ve Gazze ambargosu, Suriye, İran, terörle mücadelede her türlü ortak istihbarat paylaşımı ile savunma sanayi alanındaki işbirliğine ilişkin altı dosya, görüşmenin temel başlıklarını oluşturuyor. Süreçle ilgili ABD Başkanı Barack Obama ya bilgi verecek olan Erdoğan, Suriye yönetimine karşı saldırıların artırılması için de Obama ile istişarede bulunacak. Başbakan ın, özellikle Şam yönetiminin kimyasal silah kullandığı propagandası üzerinden, ABD den daha sert müdahale etmesi isteğinde bulunacağı kaydediliyor. sol İSTANBUL A 7 VE 8 MAYIS TA 30 SAAT SU VERİLMEYECEKMİŞ. İSKİ BUNU VANA YENİLEMESİ DİYE AÇIKLAMIŞ. 1 MAYIS TA ONCA TOMA DAN PÜSKÜRTÜLEN SUYLA YAPTIKLARI İSRAFI TELAFİ İÇİN DEĞİLSE BU, SU VERİLMEYECEK SEMTLERE, DEPOLARINDAKİ SUYLA TOMA LAR SEVK EDİLSİN!

4 sol 4 MEMLEKET Editör: Sunay Gedik 5 Mayıs 2013 Pazar Uzlaşma Komisyonu devam edecek AKP nin anayasa yazımını aceleye getirme çabalarına karşın, Anayasa Uzlaşma Komisyonu nun çalışmalarna devam etmesi kararlaştırıldı. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, partilerin, yeni anayasa yazımında geldiği son aşamaya ilişkin görüşlerini ele almak için önceki gün toplandı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek başkanlığında yaklaşık 6 saat süren toplantının ardından kısa bir yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, yeni Anayasa oluşturma çalışmalarına devam etme kararı alındığı, komisyonun müzakere ve değerlendirmelerine 7 Mayıs Salı günü saat da yapacağı toplantı yla devam edeceği Adalet Bakanı Sadullah Ergin, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba nın cezaevlerinde izlenecek kanallar hangi kritere göre belirleniyor şeklindeki soru önergesini yanıtladı. Bakan Ergin, ceza infaz kurumlarında merkezi yayın sistemi üzerinden izlenebilen televizyon kanallarının, hükümlü ve tutuklulardan gelen talepler doğrultusunda idare ve gözlem kurulunca belirlendiğini söyledi. Adalet Bakanı, özellikle mevcudu kalabalık ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutuklular arasında anket yapılmak suretiyle en çok talep edilen kanalların bildirildi. AKP SON TARİH İSTEDİ Toplantıda AKP, çalışmaların son tarihinin belirlenmesini isterken, CHP li üyeler buna karşı çıktı. Toplantı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlayan AKP İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, Madem komisyonun çalışmalarına devam etmesi isteniyor, o halde yazım aşamasının ne zaman biteceği bir takvime bağlansın dedik. Ama komisyonda buna karşı çıkıldı dedi. Şentop, Meclis in tatile gireceği döneme kadar yazım aşamasına devam ede- bileceklerini söylediklerini ak- tardı. Şentop, bir gazetecinin, 1 Temmuz a kadar uzarsa sorusuna, Temmuz içerisinde de olabilir. Ucu açık olmasın diyorlar ama bir takvime karşı çıkıyorlar. Diğer partiler, başta CHP olmak üzere ya- nıtını verdi. belirlenmek suretiyle merkezi sistemden yayınlandığını belirtti. İMC, HAYAT, YOL TV YASAK DEĞİL Ağbaba, soru önergesinde İMC, Yol TV, Cem TV, Hayat TV ve Barış TV gibi kanalların hükümlü ve tutuklularca istenmesine rağmen yasaklandığı yönündeki gözlemlerini Bakan ın dikkatine sunmuştu. Ergin, hükümlü ve tutukluların çoğunluğu tarafından talep edilmesi, idare ve gözlem kurulunca da karar alınması suretiyle bu kanalların izlenmesine hiçbir engel bulunmadığını ifade etti. İdare ve gözlem kurulunun neye göre karar aldığı ise belirsizliğini koruyor. İMRALI DA GÖRÜŞME ODASI YOK Ergin, MHP Tekirdağ Millet-levekili Bülent Belen in e Cezaevlerinde bulunan unan mahkumların arın geceyi eşleriyle geçirmeleri için kaç oda yaptırıl-ılmış ya da yaptırılacaktır? Yüksek k güvenlikli İmralı Kılıçdaroğlu AKP uzlaşma masasından kaçmaya çalışıyor derken, BDP li Hasip Kaplan Twitter dan CHP ve MHP ye kırmızı çizgi göndermesi yaptı. Cemil Çiçek, Cuma günü yaptığı açıklamada AKP nin anayasa çalışmalarını seçimden önce bitirme isteğini ifade ederek, güneş batmak üzere demiş, komisyon üyesi CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da bu sözü değerlendirmesini isteyen gazetecilere AK Parti nin mesajlarını Meclis Başkanı üzerinden vermek istediği yönünde izlenim ediniyoruz. AK Parti bu masayı terk etmek istiyorsa, açıkça bunu ifade etmeli demişti. AKP MASADAN KAÇMAYA ÇALIŞIYOR Dün öğle saatlerinde toplanan CHP Parti Meclisi nde konuşan Cezaevi nde de bu amaçla oda yaptırılacak mıdır şeklindeki soru önergesine ise, İmralı Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında anayasa görüşmelerine de değindi. Kılıçdaroğlu, AK Parti masadan kaçmanın formüllerini arıyor. Anayasa görüşmelerinde masaya oturmamızın yararlarını görüyoruz. Biz masadayız, siz neden kaçıyorsunuz, neden kaçmanın formüllerini arıyorsunuz? O masadan kaçan, hesabını bu ülkeye vermek zorundadır. Demokrasi havarisi kesilen, ileri demokrasiyi getiriyoruz diyen yeni diktatörümüz Erdoğan, güçler ayrılığı ilkesi gelir önünüzde ayak bağı olur diyordu, demokrasi anlayışına bakın siz. Yargıyı ve yasamayı ayak bağı olarak gören bir kişini Başbakanlık koltuğuna oturması doğru mu, bunun sorgulanması lazım. Biz bunu sorgulamıyorsak, çocuklarımıza nasıl bir miras bırakacağız o zaman dedi. Cezaevlerinde TV kumandası kimin elinde? CHP li ve MHP li vekillerin soru önergelerini yanıtlayan Adalet Bakanı, izlenecek kanallar anketle belirleniyor, hiçbir kanala kısıtlama getirilmiyor derken, İmralı Ceza İnfaz Kurumu nda eş görüşme odası yaptırılmadığını söyledi. Sayıştay Teklifi ni geri çekin CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Sayıştay Kanun Teklifi ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Hamzaçebi, Teklif le ilgili olarak geçen hafta Plan ve Bütçe Komisyonu nda yapılması planlanan görüşmelerinin yoğun eleştiri ve itirazlar karşısında ertelendiğini belirterek, şöyle dedi: İNGİLTERE NİN YARGI SİSTEMİ FARKLI Ertelemenin Sayın Başbakan ın kendisine yapılan İngiltere modeli daha iyi, ona benzer bir model kuralım önerisi sonrasında konuyu inceleyin talimatı üzerine olduğu basına yansımıştı. Hemen söyleyeyim ki ÇINGI İLHAN CİHANER Yazarımız yoğun programı nedeniyle bugünkü yazısını yazamamıştır. ilhancihaner@sol.org.tr hiç kimse İngiltere modelini inceleyerek bir şey bulacağını zannetmesin. Bütün demokratik ülkelerin ortak kurumu olan Sayıştaylar ülkelerin hukuk/yargı sistemlerine göre yapılanırlar. Bu nedenle İngiltere Sayıştayı ile Türkiye Sayıştayı birbirine benzemezler. Çünkü İngiltere ve Türkiye nin hukukyargı sistemleri birbirinden farklıdır. Hukuk ve yargı sistemlerindeki farklılıklara paralel olarak dünyada mahkeme tipi ve ofis tipi olmak üzere iki tür Sayıştay vardır. Türkiye Sayıştayı mahkeme tipi, İngiltere Sayıştayı ise ofis tipi Sayıştaylardandır. ADLİ-İDARİ YARGI AYRIMI BELİRLEYİCİ Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü: İngiltere de yargı birliği ilkesi vardır. Yani adli yargı-idari yargı ayrımı yoktur. Örneğin bu ülkede Yargıtay ve Danıştay olmayıp, tek bir yüksek mahkeme vardır. Yine İngiltere de kamu hukuku-özel hukuk ayrımı yoktur. Türkiye de ise yargı birliği yoktur, dolayısıyla adli-idari yargı ayrımı vardır. Yine ülkemizde Yargıtay-Danıştay ayrımı ve buna paralel olarak da kamu hukuku-özel hukuk ayrımı vardır. Bu nedenle bizim Kırmızı çizgili pijama partisi yapın BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, çalışmalara devam kararını olumlu karşıladıklarını belirtirken, CHP ve MHP ye kırmızı çizgiler göndermesi yaptı. Twitter üzerinden Anayasa Uzlaşma Komisyonu nun çalışmalarına devam etme kararını değerlendiren Kaplan, Yeni anayasa uzlaşma Sayıştayımız Anayasa nın yargı başlıklı bölümünde yer alır ve hesap mahkemesi özelliğine sahiptir. Öyle anlaşılıyor ki İngiltere Sayıştay ının ilgililer adına borç çıkaramaması Sayın Başbakan ın/danışmanlarının ilgisini çekiyor. Ancak oradaki Sayıştay da parlamentoya rapor veriyor. AKP nin TBMM de bekleyen kanun teklifinin temel özelliği ise Sayıştay ı hükümetin kontrolüne almak ve onun TBMM ye rapor vermesini önlemektir. Bu durumda İngiltere Sayıştay ının örnek alınması demek Sayıştay ın mevcut olan borç çıkarma yetkisinin de elinden alınmasından başka bir şey değildir. Türkiye de İngiltere Sayıştayı na benzer bir Sayıştay yapılanmasının gerçekleşebilmesi için Türkiye nin hukuk ve yargı sisteminin değişmesi gerektiğini vurgulayan Hamzaçebi, Anayasa Uzlaşma Komisyonu nun gündeminde ise böyle bir konu bulunmamaktadır. Yapılması gereken AKP nin teklifini geri çekmesi ve Sayıştay Kanunu nda Anayasa Mahkemesi nin son kararı uyarınca yapılması gereken değişikliklerin yapılmasıdır dedi. ANKA komisyonuna kırmızı çizgi ile gelen partilere önerim, kırmızı çizgili pijama partisi versinler, kırmızı çizgi görelim ifadelerini paylaştı. Kaplan, ANKA muhabirine verdiği demeçte, Twitter dan paylaştığı mesaja değinerek, Kırmızı çizgileri olan bütün partiler için bu ifadeyi kullandım. Yeni Anayasa çalışmalarında BDP yapıcı bir muhalefet izliyor. Seçimlerden önce 12 Eylül darbe Anayasası ndan kurtulunmalı. Eğer bu başarılamazsa, bu millet bunun hesabını sorar. Milletvekilleri bu sorumluluğun altında kalır dedi. Ceza İnfaz Kurumu nda eş görüşme odası yaptırılmamıştır. Bazı ceza infaz kurumlarındaki fiziki yapı nedeniyle, 12 konteyner, eş görüşme odası olarak kullanılmak üzere düzenlenmiştir. Bunlardan 4 ü, Van ilindeki depremden kalan konteynerlar- dır diye yanıt verdi. Güler e dinleme sorusu CHP İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, İçişleri Bakanı Muammer Güler in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına sunduğu soru önergesinde şunları sordu: Açık kimlikleri yer almadan veya telefonlarının İMEİ numarası üzerinden dinleme yapılan kişi sayısı kaçtır? Bu dinlemeleri yapma yetkisi hangi kurumlardadır? Bu dinlemelerde suç unsuruna rastlanılmış mıdır? Suç unsuruna rastlanmayan dinleme kayıtları nasıl imha edilmektedir? İmha edilmeyen kayıt var mıdır? Özellikle siyasi parti yöneticilerinin itibarsızlaştırılması sürecinde kullanılan bu sistemin, kullanıldığı yerlerde veya kameraya alınan hedef evleri kapsama sahasında olan baz istasyonları incelenerek o süre içinde hiç sesli konuşma yapmayan, sadece yüksek data gönderen GSM modülü, hangi sim kartlarının kullanıldığı, hangi zaman diliminde kimlere veriler gönderildiği incelenmiş midir? İncelenmediyse nedeni nedir? İzleme ve dinlemeye yetkili kuruluşların örtülü ödenek miktarı ne kadardır? Bu kuruluşların son 10 yılda örtülü ödeneklerinden yaptıkları harcama tutarı ne kadardır? Hem normal yoldan hem de örtülü ödenekten alınan cihazların envanter kaydı var mıdır? Yerel kanala Akil baskını Erzincan da temaslarda bulunan Akil İnsanlar Heyeti Doğu Anadolu Grubu, kentte sivil toplum örgütleriyle düzenlenen toplantının ardından yerel bir TV kanalında bir programa katıldı. İhlas Haber Ajansı nın haberine göre, Hüseyin Aslan ın sunduğu Diyalektik programına katılan Prof. Dr. İzzettin Doğan, Ayhan Togan ve Can Paker, Süleyman Demirel İş Merkezi nin üçüncü katında bulunan ERT Televizyonu ndayken, bir grup binayı basmak istedi. Akşam saat de başlayan program devam ederken, binanın birinci katında bulunan Ülkü Ocakları Teşkilatı nda bulunan grup yayının yapıldığı üçüncü katta bulunan Milliyetçi Hareket Partisi ne çıkmak istedi. Bu sırada grup ile polis arasında arbede yaşanırken, polis gruba biber gazı sıktı. Olayların büyümesi üzerine canlı yayın yarıda kesildi. Koridorda çevik kuvvet polisleri tarafından önleri kesilen grubun yukarı çıkmasına izin verilmedi. Bu sırada polis ile grup arasında kısa süreli arbede yaşandı. Erzincan Emniyet Müdürü Mustafa Elaman ın olay yerine gelmesinin ardından alınan karar doğrultusunda, heyet üyeleri geniş güvenlik önlemleri arasında binadan çıkarılarak araca bindirildi ve kaldıkları otele götürüldü. İş merkezi önünde bir süre daha devam eden gerginlik, geç saatlerde sona erdi. Kadınlar ormancı olabilecek Orman Muhafaza Memurlarının Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Resmi Gazete nin dünkü sayısında yayımlandı. Anayasa nin eşitlik ilkesi gerekçesiyle CHP tarafından soru önergesine de konu edilen yönetmeliğin 6. maddesinden, erkek adaylar arasından ibaresi çıkarıldı. Yeni düzenlemeye göre, orman muhafaza memurluğu için kadınlar da başvuruda bulunabilecek.

5 5 Mayıs 2013 Pazar Editör: Emre Deveci MEMLEKET sol 5 SOLDUYU ALPER BİRDAL Kaderdaşı İsrail Ahmet Davutoğlu önceki gün Kocaeli de bir grup bakan, bürokrat ve patronun katıldığı bir konferansta konuştu. Konferansın başlığı Büyük Restorasyon ve Türkiye nin Gelişimi olunca, haşmetmahap da coşmuş. Daha önce AKP nin dış politikasını yeni Osmanlıcılık diye adlandıranlara kızıyor, yok öyle şey diyordu. Bu kez şunları söylüyor: Toplumumuzun aidiyet bağlarını güçlendireceğiz. Milletimizi öyle büyük bir çınar ağacı olarak tanımlayacağız ki o çınar ağacının gölgesine gelen herkes, sadece sükunet ve huzur bulacak. Burada çınar ağacı ifadesini öylesine söylenmiş sanmayın. Aynı gün katıldığı bir toplantıda da şunları söyledi zira: Siyaset, büyük ve kadim milletimizin ulu çınarı altında bütün vatandaşlarımızı, bütün tarihdaşlarımızı bütün kaderdaşlarımızı buluşturmaktır. Bundan daha açık ifade edilişi herhalde şu olurdu: Kaderdaşlarımızla Yeni Osmanlı nın bayrağı altında buluşacağız. Büyük restorasyon dedikleri de bu oluyor. Buradan bir aidiyet bağı üretmekten bahsediyor Dışişleri Bakanı. Davutoğlu na göre, bu büyük restorasyon un ilk halkası Erdoğan ın one minute çıkışı. Konferansta bunu da ifade etmiş. Bunun bedelini fena ödetirler, bunun hesabını sorarlar diyenlere şöyle cevap vermiş Erdoğan: Bundan sonra artık biz şu veya bu ülkeyi kaybedersek ne oluruz diye düşünmeyeceğiz. Başka ülkeler, Türkiye Cumhuriyeti ni kaybedersek ne oluruz diye düşünecek. Dışişleri Bakanı na göre ikinci halka da İsrail in Mavi Marmara olayından ötürü özür dilemesi. One minute şovu ile bunu aynı kefeye koymuş üstelik. Şöyle söylüyor: Ama birisi bize bedel ödetmek isterse, bu aziz millet adına bu canı veririz ama hiçbir bedel ödemeyiz. Özgüven sahibi olacaksınız Özgüven, izzet sahibi olmadan Türkiye de siyaset yapılıp halkın önüne geçilemez. İsrail, Gazze katliamında 1500 den fazla Filistinli öldürdü. Çoğunluğu sivil, çocuk, kadın... Katliamdan önce Suriye ile İsrail arasında barış görüşmeleri yapılıyor ve buna Türkiye aracılık ediyordu. Suriye Gazze katliamı üzerine görüşmelere derhal son verdi. Ayrıca hemen İsrail i savaş suçu işlemekle suçladı, bu konuda Arap Birliği ni harekete geçirdi. Hamas lider Halid Meşal ise o dönemde Şam da ikamet ediyordu. Türkiye aynı dönemde zaten fiilen sona ermiş olan arabuluculuk rolünü bırakmanın dışında Erdoğan ın artistliğiyle yetindi. Ocak 2009 daki Davos çıkışı sonrası, İsrail e karşı uygulanan tek somut yaptırım İsrail in NATO tatbikatına katılımının engellenmesi oldu. İlişkiler daha sonra, esas olarak Mavi Marmara katliamıyla birlikte bozuldu. Davutoğlu nun şimdi çıkıp büyük restorasyon dan bahsetmesi ve bunun iki kritik halkası olarak da Davos şovu ve Mavi Marmara özrünü vermesi manidar. Bu iki olayın özellikle Suriye üzerindeki yansımalarına bakalım. İlki gerçekleştiğinde AKP Suriye yle stratejik işbirliği anlaşması yapıyor, Erdoğan ortalıkta kardeşim Esad diye dolanıyordu. Suriye nin İsrail le ilişkileri açısından nitelikçe bir değişim söz konusu değildi. Mavi Marmara özrü sonrasında ise İsrail ve Türkiye, Körfez deki ABD muhipleriyle birlikte Suriye ye saldırıyor. Suriye yönetiminin İsrail karşıtlığı konusunda yine bir değişiklik yok. Davutoğlu nun kaderdaşlarıyla ulu çınarın altında buluşmaktan bahsettiği saatlerde, İsrail uçaklarının bir kez daha Suriye deki hedefleri vurduğu söyleniyordu. Şimdi buyurun kim kiminle kaderdaş açıklayın. alperbirdal@sol.org.tr Şeriat ve otoriterlikle birlikte yaşam olmaz Alevi örgütleri 12 Mayıs ta Ankara da büyük bir kurultay düzenleyerek yeni anayasa, İmralı süreci ve başta Suriye olmak üzere bölgesel gelişmelere dair Alevilerin tavır ve taleplerini tartışacak. GÖRÜŞME: HATİCE İKİNCİ Türkiye deki en büyük Alevi örgütlenmelerinden biri olan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı öncülüğünde 12 Mayıs Pazar günü Büyük Alevi Kurultayı yapılacak. Ankara Anatolia da toplanacak olan Kurultay ın gündem maddeleri arasında Anayasa, barış, kimlik ve Alevilerin sorunları bulunuyor. Kurultay a, Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür Vakfı 47, Alevi Kültür Dernekleri 110 ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği 70 şubesiyle katılıyor. Bu rakam, Türkiye deki Alevi örgütlenmesinin yaklaşık yüzde 90 ını temsil ediyor. Ayrıca Akdeniz Vakfı adı altında örgütlenen Türkiye deki Arap Alevileri de kurultayın katılımcıları arasında yer alıyor. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez le, kurultay öncesinde Türkiye-Ortadoğu-Suriye ve Alevilik, iktidarın Alevilere Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF), 6 Mayıs Pazartesi günü Denizleri anarak kuruluşunu duyuracak. Devrimci gençlik mücadelesinin simge isimleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ı, idam edilişlerinin 41. yılında FKF yi kurarak anacak olan üniversiteliler, en güzel anmanın, mücadeleyi büyüterek gerçekleşeceğini ve kuruluş tarihini bu nedenle 6 Mayıs a aldıklarını dile getirdiler. FKF nin kuruluşunu duyurmak yönelik politikaları, baskılar ile Türkiye nin yoğun gündemini konuştuk. Kurultay la başlamak istiyorum. Başlıklarınızdan biri de Anayasa meselesi. Yapılacak olan yeni Anayasa dan bir beklentiniz var mı? Her vatandaş gibi benim de özlemim, Türkiye nin laik ve demokratik bir Anayasa ya kavuşması. Bu ülkenin kaynaklarının, insanlarının, birikimlerinin asimilasyoncu, yok sayıcı anlayışla harcanmamasını istiyorum. Türkiye nin kendi özüne, kendi çeşitliliğine kavuşabileceği bir anayasa bizim isteğimiz için 6 Mayıs ta Türkiye nin dört bir yanındaki üniversitelerde etkinlikler yapılacak. Müzik dinletileri, film gösterimleri, toplantılar 6 Mayıs günü FKF için yapılacak. Yeniden kurulan FKF nin etkinliklerinde, eski FKF liler ve aydınlar da yerini alacak. İSTANBUL DA DEV DENİZ GEZMİŞ HEYKELİ İstanbul un tüm üniversitelerinde yapılacak etkinliklerden sonra saat Bu kaygılarınızın AKP nin yapacağı yeni anayasa ile giderilebileceğini düşünüyor musunuz? Biz, üstümüze düşen görevi yaptık. Nasıl bir anayasa istediğimizi, neler beklediğimizi bir rapor halinde hazırladık. Bu raporu hem Anayasa Komisyonu na, Cumhurbaşkanı na, TBMM de grubu olan partilere, sivil toplum kuruluşlarına sunduk. Ama komisyon üyeleri ile süren görüşmeler umut vermedi. Çünkü etnisite meselesine çok takı l ı p kalındı. AKP nin sunduğu Anayasa taslağına baktığımız zaman, daha ağır maddeler var. Türk usulü bir başkanlık sistemi, Türk-İslam anayasası görüyoruz. Bu anayasa taslağı TBMM yi yok sayan bir krallık ilanına benziyor. Astığım astık, kestiğim kestik bir anayasa Böyle bir şey olamaz. Dürüstçe şunun söylenmesi gerekiyor; demokrasi ve laiklik bize ağır geliyor, biz rejimi başka türlü istiyoruz. Türkiye eğer yeniden şekillenecekse, halkın ne istediğine bakmak lazım. Bu halkın da birlikte yaşamak gibi bir isteği varsa, en temel haklarının korunabilmesi lazım. Bunun şeriatla, otoriterlikle olmayacağı aşikardır. Yaptığınız bu tanımlamaların Meclis te tartışılan taslak metinde ya da AKP nin sunduğu öneride yer almadığını görüyoruz. Siz Kurultay da yeni Anayasa ya dair ne konuşacaksınız? Talepler bir kez daha mı yinelenecek? Eşit yurttaşlığı konuşacağız. Muhakkak taleplerimizi yineleyeceğiz. Ama bu talepler arasında bize de Sünniler le eşit hakları verin olmayacak. Israrla dinin devletten elini çekmesini istiyoruz. Tamamen dini yurttaşların vicdanına bırakacak bir devlet istiyoruz. Türkiye de bir devlet dini oluşturuldu ve bunun dışındaki inançlar yasak hale getirildi. Biz diğer dinlerin, diğer yurttaşların da özgür olmasını istiyoruz. Biz sorunumuzu çok net biliyoruz, Sünniler özgürleşmediği sürece Aleviler özgürleşmeyecek. Türkler özgürleşmediği sürece Kürtler özgürleşemeyecek. Bu nedenle, Anayasa dan beklentimiz eşit yurttaşlık. FKF 6 Mayıs ta etkinliklerle kuruluyor de Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Fındıklı Kampüsü nde aydın ve sanatçıların katılımıyla bir şenlik düzenlenecek. Şenlikte ayrıca MSGSÜ bahçesine metrelerce büyüklükte bir Deniz Gezmiş heykeli dikilecek. Şenliğin ardından da öğrenciler meşaleleriyle Dolmabahçe ye, ABD 6. Filosu nun denize döküldüğü yere yürüyecek. ODTÜ LÜLER DEVRİM STADI NA FKF YAZACAK ODTÜ de ise Denizlerin armağanı olan Devrim yazısıyla simgeleşmiş olan stada FKF yazılacak. Ayrıca aydın ve sanatçıların, öğrenci gruplarının katılımıyla bir şenlik düzenlenecek. FKF NİN DERGİSİ DE ÇIKIYOR FKF nin kuruluşunu duyurduğu gün ayrıca, FKF nin aylık yayını olan Yeni Yazılar dergisi de yayın hayatına başlayacak. Dergi, FKF nin kuruluş amacına uygun olarak kulüplerin üretimlerine yer vermeyi ve bu üretimleri güçlendirmeyi hedefl iyor. Sinemadan müziğe, siyasetten edebiyata farklı alanlardan üretimlerin yer alacağı dergi, gençlik içerisinde heyecan yaratacak gibi görünüyor. Böyle bir Anayasa olmayacağı belli gibi, bunu siz de görüyorsunuz. Peki, tepkinizi nasıl göstereceksiniz? Demokratik mücadeleye, hukukun bütün kanallarını zorlamaya, alanlarda olmaya, ötekileştirilmiş herkesle buluşmaya devam edeceğiz. Bu Anayasa Türkiye yi kucaklayamazsa, Aleviler sokaklarda olacak. Daha önce yapılan mitinglerin benzerleri, daha yaygın şekilde yapılacak. Kurultayın düzenleyicilerinden Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ile, kurultayda da tartışılıp yol haritası belirlenecek önemli başlıklar üzerine konuştuk. AKP nin Suriye politikaları, Türkiye deki Alevileri harekete geçirir mi? Suriye de yaşayan Alevilerin çoğunun Türkiye de akrabaları var. İşi mezhep savaşına döndürdüğünüzde, bir Alevi katliamına yol açarsanız, Türkiye deki Aleviler de bu işe sessiz kalmazlar. Arap Aleviliği ile Türkiye deki Alevilik arasında bazı farklar var. Tepki Arap İktidarın Alevi karşıtı söylemi, sahip oldukları dini kimlik ve gelenek bir yana, bugün Ortadoğu daki gelişmelerden bağımsız düşünülemez. Siz ne düşünüyorsunuz, AKP nin de içinde bulunduğu ve Ortadoğu da oluşturulmaya çalışılan Sünni hat projesi hakkında? Aleviler, Türkiye nin Ortadoğu ülkelerinin içişlerine karışmasına kesinlikle karşı. Bugün Ortadoğu da sadece Alevilere değil, Şiilere yönelik de bir baskı uygulanıyor. Büyük Ortadoğu Projesi nin en büyük amaçlarından biri Sünni bir hat üzerinden bölgeyi yeniden şekillendirmek ve sınırları yeniden çizmek. Suriye de yaşananlara baktığımızda bunu çok net görürüz. Esad iyidir, kötüdür, bu Suriye halkının sorunudur. Şu anda Ortadoğu nun tek laik devleti Suriye. İsrail e kafa tutan, İsrail i tanımayan, İsrail le ticareti olmayan tek devlet. Aleviler Suriye de yaşananlara sessiz kalmaz Alevileriyle mi sınırlı kalır? Hayır, kesinlikle. İran, Irak, Ermenistan ve Avrupa dakiler Alevilerin tamamı soruna dahil olurlar. Hiçbirisi bu soruna kayıtsız kalmaz. Türkiye doğru bir şey yapmıyor şu anda. ÖSO mensuplarını getirip, besleyip, silahlandırıp Suriye ye katliama gönderiyor. ÖSO militanlarının Alevi köylerini basıp, insanları diri diri kesmelerine müsaade ediyor. Türkiye de de Tarihsel olarak baktığımızda Aleviler in ağırlığı olan bağımsız bir siyasi hareket olamadığını görüyoruz. Bu dönem Alevileri daha siyasallaştırır mı? Aleviler politik bir toplumdur zaten. Ama bu olaylar bir siyasi parti oluşumuna girmeyi hızlandırır mı? Üldeki siyasi hareket Alevileri kucaklamazsa ve gelişmelerle ilgili ciddi adımlar atılmazsa, elbette ki Aleviler bunu da düşünebilirler. Alevilerin yaşadığı mahallelerde bildiriler dağıtılıyor sıra size gelecek diye. Birçok ilde Alevi evleri işaretleniyor. Alevi çocuklarına okullarda zorla namaz kıldırılıyor. Alevilerin yoğun olarak yaşadığı köylerde köy okulları kapatılıp, çocuklar yatılı bölge okullarına getirilmeye başlandı. Suriye den sonra Alevilere yönelik cesaretin alenen arttığını görüyoruz. Bu çok tehlikeli bir süreçtir. 32 yıldır mahpus Gülbahar a tahliye yok 32 yıldır hapiste olan Hasan Gülbahar ın tahliye talebi reddedildi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, aynı durumda olan üç kişi tahliyesine rağmen, sanığın ikinci cezasının 30 Nisan da başladığını belirterek 12 yıl daha cezaevinde kalacak dedi yılında örgüt üyeliğinden tutuklanan, 91 yılında şartlı tahliye edilen Hasan Gülbahar, 1995 te örgüt yöneticiliğinden (TİKKO) 18 yıl 9 ay hapis cezası aldı. Tam 32 yıldır hapiste olan Hasan Gülbahar ın 4. Yargı Paketi olarak anılan 6459 sayılı Yasa yla tahliyesi gündeme geldi. Gülbahar a benzer durumda olan Tahir Canan, 30 Nisan da tahliye oldu. Aynı şekilde Hasan Erdemli ve Muzaffer Öztürk ün tahliye talepleri kabul edildi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Hasan Gülbahar ile ilgili ilginç bir karara imza attı. Mahkeme, Hasan Gülbahar ın şu ana kadar yattığı hapis cezasını eski dosyasından aldığı müebbet hapis cezasına sayarak, sonradan aldığı 12 yıl 6 aylık hapis cezasının infazının yasanın çıktığı 30 Nisan 2013 tarihinde başladığına hükmetti. Bu durumda Gülbahar ın 12 yıl 6 aylık bu cezayı da yatması gerekecek. Oysa 4. Yargı Paketi ne göre, Hasan Gülbahar ın 2007 yılında cezasını tamamlamış olması gerekiyor de şartlı tahliyeyle serbest kalan kişiler, tahliyelerden sonra işlenen suçlarda, hem eskiden aldıkları cezaların kalanını hem de yeni işledikleri iddia edilen suçların cezalarını yatmak zorunda kalmışlardı. Yeni çıkan yasayla, şartlı tahliyelerinin yanması engellenmiş ve o sürede yattıkları cezaların yeni işledikleri suçlardan aldıkları cezalara sayılmasına karar verilmişti. Ancak Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, yasaya değişik bir yorum getirerek, şartlı tahliye sonrası yatılan cezaları önceki suçun cezasına sayarak, yeni alınan cezanın infazının 30 Nisan 2013 de başladığına hükmetti. AĞABEYİMİ ALMAYA GİTMİŞTİM... Hasan Gülbahar ın kardeşi Sema Gülbahar, gazetemize şöyle konuştu: Ağabeyim 16 Ocak 81 de alındı, 32 yıldır hapiste. Biz Mersin oturuyoruz. Abim 3 yıl Mersin de, 8 yıl Malatya da, 1 yıl Kayseri de, 7 yıl Kandıra da kaldı. 3 yıldır da Samsun da kalıyor. Çok zor zamanlar geçirdik, 32 yıl çok zor geçti. Ama ben, bu 15 günde üç kere Samsun a gittim. Hevesle gittim, abimi alıp geri getireceğim diye. Ama olmadı. Biz YARIN: Röport ajın yarınki bölümünde Ercan Geçmez in, İmralı süreci, İslam kardeşliği söylemi, Al evilere açılımı ve DHKP-C iddid anamesinde Vakfın ad ının geçmesine dair so rulara yanıtlarına yer vereceğiz. Fotoğraflar: Fatoş Kalaçay bu hukuksuzluklardan bıktık. Ama öyle de, böyle de abim çıkacak, bu hukuksuzlukların nasıl olduğunu kamuoyuna göstereceğiz. 17 Ocak ta tüm aileler bir araya gelmiştik. Yine geleceğiz. Tüm dostlarımızın desteği var. Üst mahkemeye gidip itiraz edeceğiz, abim çıkacak. sol-neslihan Koçaslan

6 sol 6 TOPLUMSAL YAŞAM Editör: Nurettin Öztatar 5 Mayıs 2013 Pazar Enerji tekellerine yeni kıyak Elektrik Piyasası Kanunu nun yürürlüğe girmesinden önce elektrik santrali inşaatına başlamış ancak üretim lisansı herhangi bir sebeple iptal edilmiş/durdurulmuş lisans sahipleri yeni üretim lisansı alabilecek. Konuyla ilgili yönetmelik Resmi Gazete de yayımlandı. Yönetmelik, yargı kararlarının etrafından dolanma anlamına geliyor. Lisede zikirmatik dağıtımı Ankara Ufuk Arslan Anadolu Lisesi nde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öğretmeninin, sınıfta ahiret, cennet, cehennem konularının işlendiği videoları gösterdiği öğrenildi. Müfredatın dışında yapılan bu uygulamasının yanı sıra, bazı sınıfl arda zikirmatik dağıtıldığı belirtildi. Bazı veliler, öğretmen hakkında okul yönetimine şikayette bulundu. Cihaner den muafiyet soruları CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ya, KPSS10 puanıyla sözleşmeli statüden kadroya geçen öğretmenler de zorunlu hizmet muafi yetinden yararlanabilecek midir diye sordu. Cihaner, Milli Eğitim Bakanı nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı na sunduğu soru önergesinde, zorunlu hizmetten muaf tutulmayan yaklaşık 18 bin öğretmen bulunduğunu hatırlatarak, Bu mağduriyetin giderilmesi için bir girişimde bulunacak mısınız dedi. Sıcak hava asfaltı eritti Kırklareli de sıcak hava nedeniyle asfalt eridi. Hava sıcaklığının 30 dereceye ulaştığı kentte, Asil Veli Caddesi nin yaklaşık 1 kilometrelik bölümü sıcak havadan etkilendi. Kırklareli Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, ulaşımın aksamaması için eriyen asfalta taş tozu döktü. AA 30 saatlik su kesintisi İstanbul da bazı ilçeler, 30 saat boyunca susuz kalacak. Esenyurt, Avcılar, Büyükçekmece, Beylikdüzü, Çatalca ve Silivri ilçelerinde, vana yenileme çalışmaları nedeniyle 7 Mayıs Salı ile 8 Mayıs Çarşamba saatleri arasında sular akmayacak. Şanlıurfa da toz bulutu Şanlıurfa da toz bulutu hayatı olumsuz etkiledi. Suriye üzerinden gelen rüzgarla dün sabah saatlerinde şehrin üzerinde oluşan toz bulutu, kent merkezi ile bazı ilçelerde etkisini hissettirdi. Nefes almayı da zorlaştıran toz bulutu nedeniyle, özellikle kent merkezinde zaman zaman görüş mesafesi de azaldı. Petrol yok ama ucuz emek var! Kütahya da, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Intel tarafından organize edilen Genç Fikirler Güçlü Kadınlar kampı başladı. Kadının Statüsü Genel Müdürü Özlem Bozkurt Gevrek, iki gün sürecek kampın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye nin petrolü ve doğalgazı olmadığını söyledi. Ülkenin tek gücünün insan gücü olduğunu vurgulayan Gevrek, bu gücü de kullanmak gerektiğini belirtti. Hem ilgilenmiyorlar hem ilgileneni engelliyorlar Adana da mevsimlik tarım işçilerine sağlık taraması yapmak isteyen Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencilerine, jandarma tarafından izin verilmedi. Tarım işçilerinin zorlu yaşamı pek çok habere konu oldu. Çocuklarıyla birlikte yaşadıkları kentlerden geçim derdi nedeniyle Adana, Mersin, Ordu, Giresun gibi kentlere giden işçiler, olumsuz koşullarla karşı karşıya kalıyor. Derme çatma çadırlarda, sağlıksız koşullarda yaşayan işçiler için devlet göstermelik açıklamalar yapmanın ötesinde bir yardımda bulunmuyor. Onların koşullarını iyileştirmek için tek bir adım dahi atmıyor. Yardım etmek isteyenler ise devlet tarafından engelleniyor. SAĞLIK TARAMASI YAPMAK İSTEDİLER Adana da da Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri, tarım işçilerinin sorunlarına bir nebze de olsa çözüm olabilmek için sağlık taraması yamak istedi. Önceki gün Adana nın Tuzla ilçesinde bulunan tarım işçilerinin yanına gitmek isteyen hkim adaylarına jandarma izin vermedi. Gerekçe ise valilikten izin alınmamış olması. Oysa aynı çalışmalar Türk Tabipleri Birliği tarafından pek çok kentte yapılıyor. Adana da ise geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tarım işçilerinin sağlığından başka amacı olmayan tıp öğrencilerine izin verilmedi. KEYFİ ENGELLEME Adana-Osmaniye Tabip Odası Öğrenci Kolu ndan yaklaşık 60 tıp fakültesi öğrencisi, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi tarafından başlatılan Toplumcu Tıp Eğitimi kapsamında, Tuzla da tarlalarda çalışan tarım işçilerine sağlık taraması yapmak istedi. Öğrenciler, önceki akşam Karagöçer Köyü nde bulunan tarım işçilerinin yanına gitmek isterken jandarma tarafından engellendi. Jandarmanın keyfi engellemesi üzerine bölgeye giden Adana- Osmaniye Tabip Odası Başkanı Ali İhsan Ökten, bu çalışmanın değişik illerde de yapıldığını belirterek, Amacımız daha çok mevsimlik olarak gelen ve kötü koşullarda yaşayan, sağlık hizmeti alamayan tarım işçilerine sağlık taraması yapmak. Var olan hastalıkları ortaya çıkarabilmek, Çanakkale suyuna sahip çıkıyor Çanakkale de bölgedeki maden işletmeciliği ve termik santral çalışmaları protesto edildi. Cumhuriyet Meydanı ndaki eylemde konuşan Çanakkale Kent Konseyi Çevre Meclisi ve Çanakkale Çevre Platformu Sözcüsü İrfan Mutluay, bölgenin çok uluslu maden şirketlerinin ve termik santrallerin hedefi haline geldiğini söyledi. Mutluay, tehlikelerden birinin de kentin onların tedavi olmalarını sağlamak için bu çalışma yapılıyor dedi. İşçilerin tansiyonlarının ölçüleceğini, kan şekerlerine bakılacağını, ağız ve diş sağlığı eğitimi verileceğini anlatan Ökten, bebeklerin kiloları tartılıp yaşlarına göre normal beslenip beslenmediklerine, hastalıkları Kene kabusu sürüyor Çorum da, 4 ayda keneden 785 kişi hastaneye başvurdu. Havaların ısınmasıyla birlikte kene vakalarının yeniden ortaya çıktığı Çorum da, 4 ayda 785 kişi kene ısırması sonucu Hitit Üniversitesi Çorum Eğitim ve Araştırma Hastanesi ne başvurdu. Başvuranların içerisinde 2 kişi KKKA şüphesi ile Ankara ya sevk edildi. Çorum İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri bu yıl kene vakalarında geçmiş yıllara göre artış olabileceği uyarısı yaptı. Yetkililer buna karşı önerilerini ise şöyle sıraladı: - Çıplak elle vücuttaki keneyi çıkarmamak gerekir. - Kene cımbız ve kene kartı ile çıkartılabilir. - Açık renk elbiseler giyilmeli. - Tarlalardan evlerine dönenler, giydikleri elbiseleri çıkarıp kontrol etmeli. Haber Merkezi Öğrenciler görücüye çıktı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi tarafından düzenlenen İnteraktif Kariyer Zirvesi dün başladı. Haliç Kongre Merkezi nde gerçekleştirilen zirveye, inşaat, bankacılık, otomotiv ve telekomünikasyon gibi sektörlerden üst düzey yöneticiler ile üniversite öğrencileri katıldı. ŞİRKETLERE KOLAYLIK Gençlik Meclisi Divan Kurulu üyesi ve İnteraktif Kariyer Zirvesi Koordinatörü Ömer Han Benlice, AA muhabirine yaptığı açıklamada, organizasyonla, üniversite öğrencilerine staj ve iş bulma konusunda yardımcı olmayı hedefl ediklerini ifade etti. Stajlarda hiçbir şart aranmadığını dile getiren Benlice, şöyle devam etti: Seçtiğimiz sektörler, geleceği olan sektörler. Buna göre bir seçim yaptık. Bu sektörler şu anda gelişmekte olan ancak önümüzdeki yıla damga vuracak sektörler dedi. MEDYA PANELLERİ Bundan sonraki yıllarda medya ile ilgili zirveler örgütleyeceklerini söyleyen Benlice, Bu alanda önde gelen isimleri panellere davet edeceğiz ve bu alanla ilgili eğitim alan arkadaşlarımıza staj ve iş imkanı sunacağız dedi. Ömer Han Benlice, zirve öncesi katılımcı öğrencilerden kariyer planları doğrultusunda bir yazı istediklerini ifade ederek, Zirveye katılan gençler arasından şirketlerle belirleyeceğimiz isimlere, staj ve iş imkanı sunulacak. Bu arada, zirve kapsamında düzenlenecek eğitimlere katılan arkadaşlarımıza daha sonra sertifi kaları sunulacak şeklinde konuştu. Zirve, bugün düzenlenecek oturumların ardından sona erecek. Haber Merkezi içme suyu kaynağını sağlayan Atikhisar Barajı havzasında süren madencilik faaliyetleri olduğunu belirtti. Konuşmanın ardından kordonda Çanakkale suyuna sahip çıkıyor sloganlarının atıldığı bir yürüyüş yapıldı. Basın açıklaması ve yürüyüşe Çanakkale Belediye Başkanı, Edirne Kent Konseyi temsilcileri, KESK, TKP, Halkevleri ve HDK katıldı. sol-çanakkale Bölgede bekleyişlerini sürdüren hekim adayları, geçen yıl da engellendiklerini belirterek, devletin işçilerin yaşam koşullarının bilinmesini istemediğine dikkat çektiler. Mevsimlik tarım işçilerinin göçü, marttan ekim ayına kadar devam ediyor. İşçiler bu süreyi aileleriyle birlikte çadırlarda geçiriyor. olup olmadığına bakmak istediklerini belirtti. KOŞULLARIN BİLİNMESİNİ İSTEMİYORLAR Çalışmaya katılan Çukurova Tıp Fakültesi öğrencileri ise tarım işçilerinin çok kötü şartlarda yaşadıklarını vurgulayarak, Bunun ortaya çıkmasını istemiyorlar. Çünkü geçen yıl da böyle bir şey oldu, yine bizi engellediler dediler. Öğrenciler, geçen yıl da kendilerine size refakat ederiz ama orada sosyal, sağlık ve çalışma koşulları hakkında tek bir soru soramazsınız denildiğini belirttiler. Jandarma tarafından engellenen öğrenciler, durumu protesto etmek için izin verilene kadar tarlalardan ayrılmayacaklarını açıkladı. Gazetemiz baskıya girdiği saatlerde, hekim adaylarının bekleyişi sürüyordu. Haber Merkezi İlle de Fatih olsun! Osmanlı dönemine dönüş anlamına gelen pek çok uygulamaya imza atan AKP liler, çeşitli projeleri adlandırırken de padişahların ismini kullanmaya özel önem veriyor. Fatih Projesi nden sonra şimdi de iphone yerine Fatihphone önerildi. ANKA nın haberine göre, Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı (TÜKÇEV) tarafından TÜKÇEV Akademi Genç Liderler Kampı bu yıl ilk kez düzenlendi. Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşarı Basri Hakan Hakyemez yaptığı konuşmada, İşimizi en iyi şekilde yaptığımız an iphone yerine neden Fatihphone üretilmesin diye konuştu. TÜKÇEV Akademi Genç Liderler Kampı na katılan Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşarı Basri Hakan Hakyemez Ülkemiz artık büyük gelişmeler göstermiş bir ülkedir. Bu ülkenin gençliği, artık eskisi gibi proje üretmek isterken, kaynaksızlık yüzünden yurtdışına kaçmıyor dedi. Devletin her türlü olanağı gençler için kullandığını savunan Hakyemez, Türkiye nin birçok alanda ürettiği teknolojiyi dışarıya satabildiğini iddia etti. Hakyemez Sizler sayesinde gelecekte İphone yerine neden Fatihphone üretilmesin dedi. TÜKÇEV tarafından bu yıl ilki gerçekleştirilen TÜKÇEV Akademi nin ilk 40 şanslı üniversitelisi Ankara da buluştu. Üniversiteli gençler üç gün boyunca başta çevre olmak üzere birçok alanda eğitim alacak, Ankara yı gezecek ve ziyaretlerde bulunacak. TÜKÇEV yetkilileri, akademi programına 700 ün üstünde başvuru yapıldığını, bunun içinden Türkiye nin değişik üniversitelerinden 40 gencin belirlendiğini, bunların da 3 gün boyunca çevre-tüketim, sosyal girişimcilik, kulüp-topluluk yönetimi, proje yönetimi, diksiyon, sunum teknikleri, beden dili, fon yaratma ve sürdürülebilirlik konularında eğitim verileceğini bildirdiler. Haber Merkezi Ayılana ayran bayılana ayran! Başbakan Erdoğan ın milli içki ilan ettiği ayranla ilgili kampanyalar başlatıldı. Erdoğan ın tamamen keyfi nitelendirmesini emir telakki eden Yeşilay, Kayseri de ücretsiz ayran dağıttı. Yeşilay Kayseri Şube Başkanı Mehmet Adıgüzel, daha iyi bir gelecek ve felaketlerden kurtulmak için ayran içilmesini istedi. Yeşilay Cemiyeti Kayseri Şube Başkanı Adıgüzel, kent merkezinde gerçekleştirilen ayran dağıtımında yaptığı açıklamada, Alkol değil, milli içeceğimiz ayran içiniz sloganıyla Kazalarda her yıl 270 bin yaya ölüyor Otomotiv tekellerinin üretilen araç sayısını artırmaları, yayaları da tehdit ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), her yıl 270 binden fazla yayanın trafik kazalarında hayatını kaybettiğini bildirdi ve bu konuda önlem alınması çağrısında bulundu. Merkezi Cenevre de bulunan kampanya başlattıklarını söyledi. TOPLUM FELAKETE SÜRÜKLENİYOR Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın ayrana yönelik desteğinden çok mutlu olduklarını dile getiren Adıgüzel, Maalesef gün geçtikçe felakete sürüklenen bir toplumla karşı karşıyayız. Günümüz Türkiye sinde sigara kullanımın 10, alkol kullanımının 11 ve madde bağımlılığının 12 yaşına kadar düştüğü görülmektedir diye konuştu. Gençlerimizde özentiyle başlayan bu alışkanlıkların sonucunun birer felaket olduğunu üzülerek görmekteyiz diyen Adıgüzel, bütün kötülüklerden ayranla kurtulmanın mümkün olabileceği yönünde cümleler sarfetti. Adıgüzel, şöyle konuştu: Yeşilay Cemiyeti ve sivil toplum kuruluşları olarak kampanya başlatarak evlatlarımızı daha iyi bir geleceğe taşımak, ailelerimizi felaketin eşiğinden kurtarmak ve birer trafi k canavarı yapmamak için alkol değil, milli içeceğimiz ayran için diyoruz. Kentte, kampanya kapsamında 10 bin kutu ayran dağıtıldığı belirtildi. Haber Merkezi DSÖ, dünya genelinde her yıl 1 milyon 240 bin kişinin trafik kazalarında yaşamını yitirdiğini, bunun yüzde 22 sini yayaların oluşturduğunu açıkladı. DSÖ, hızlı ve alkollü araç kullanımıyla direksiyondayken cep telefonuyla konuşulmasının önüne geçilmesi, yolların daha fazla aydınlatılması ve kaldırımların artırılması konusunda yasal önlemler alınmasını istedi. DSÖ yetkilisi Etienne Krug, her hafta 5 binden fazla yayanın yollarda öldüğünü vurgulayarak, yayaların ihtiyaçlarının öteden beri ihmal edildiğine dikkat çekti. AA

7 5 Mayıs 2013 Pazar Grev öncesi son eylem İşten atılan ve greve çıkma kararı alan direnişteki THY emekçileri, Bakırköy Özgürlük Meydanı nda son kez bir araya geldiler. Hava -İş Genel Başkanı Atilay Ayçin konuşmasına 15 Mayıs ta alınan grev kararını açıklayarak başladı. Ayçin, hükümetin ve THY yönetiminin elele vererek Hava-İş in grev yapamayacağına dair düşüncelerini ifade ettiklerini, ancak 342 gündür direnen THY işçisinin 342 gün grev yapabilecek cesarete sahip olduğunu belirtti. Hükümetin 1 Mayıs ta Taksim de uyguladığı şiddeti kınadıklarını belirten Ayçin emekçilerin, bu hükümeti iktidardan alması gerektiğini ve iktidara aday olduğunu göstermesi gerektiğini söyledi. Ayçin son olarak, haftalardır Bakırköy Özgürlük Meydanı nda yapmış oldukları eylemin buradaki son eylem olduğunu, grevden önce 11 Mayıs Cumartesi günü saat 14:00 te Galatasaray Lisesi önünden Taksim Meydanı na kadar yapacak olacakları eyleme tüm emek güçlerini davet etti. sol-istanbul Portekiz de yeni kesintiler Portekiz hükümeti, Troyka'ya verdiği vaadleri yerine getirmek için memur sayısının azaltılması ve emeklilik sisteminde değişiklikler içeren yeni kesintiler açıkladı. Bu açıklamaya göre, memur ve emeklileri etkileyen 4 milyar 800 milyon avroluk yeni kesintiler var. Anayasa Mahkemesi nin, eşitlik ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle 2013 yılı bütçesinde kesintiyi iptal etmesinin ardından alternatif kemer sıkma politikaları arayan Portekiz'deki sağ koalisyon hükümeti, 2015 yılına kadar 4 milyar 800 milyon avroluk tasarrufu hedefl eyen bir plan kabul etti. Başbakan Pedro Passos Coelho, bu yeni kesintilerin Meclis'te kabul edilmesi ve toplumda tepki görmesinin engellenmesi için muhalefet, sendikalar ve işadamları örgütleri ile diyaloğa açık olduklarını söyledi. Brisa kârını yüzde 103 artırdı Sabanci Holding ile Japon Bridgestone ortaklığı Brisa, 2013 yılı Ocak Mart döneminde 319 milyon TL lik satış geliri elde ettiğini ve net kârını, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 103 oranında artırarak 26 milyon TL ye yükselttiğini açıkladı. Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman, şirketin 2013 yılı ilk üç aylık fi nansal sonuçlarını değerlendirdi. Türkiye de toplam lastik pazarının, 2013 yılı ilk üç ayında yüzde 29 oranında bir artış kaydettiğini açıklayan Bayman, Brisa olarak pazarla paralel bir performans sergiledik ve yüzde 30 luk pazar payımızla liderliğimizi sürdürüyoruz. Özellikle ticari segmentteki müşterilerimize daha fazla odaklanarak, iddiamızı ortaya koyuyoruz dedi. Taşeron işçi intihar etti Zonguldak Belediyesi Kanalizasyon İşleri nde taşeron işçi olarak çalışan Selçuk Ar, dün akşam saatlerinde Fatih Sitesi ndeki evinde, kendisini elektrik kablosuna asarak yaşamına son verdi. Dört yıllık evli olan Selçuk Ar ın ekonomik sorunlar yaşadığı için eşinden ayrıldığı ve Zonguldak Belediyesi nden de iki maaş alacağı bulunduğu öğrenildi. Memleketimden sınıf manzaraları AHMET HAŞİM KÖSE Türkiye, geçen hafta Marksist düşünce geleneğinin en önemli insanlarından birini, Nail Satlıgan ı yitirdi. Tüm ömrünü, Sungur Savran ve Ahmet Tonak la birlikte hazırladıkları Kapital in İzinde kitabının adına yaraşır şekilde Marksizme adamış bir düşünce insanıydı Nail Hoca. Paul M. Sweezy nin ardından yazdığı yazıda onun için söylediği gibi: Muteveffayı nasıl bilirdin diye soran olursa, benim de içimden şöyle cevap vermek gelir: O müthiş dinginliğiyle, tane tane ve açık anlatısıyla, düşüncenin bir eylem olduğunu kanıtlayan gerçek bir Marksist ti Nail Hoca. Yalnızca varlığında değil, bedenini kadavra olarak bilime armağan etmesiyle, yokluğunda da bir Marksist in insanlığa olan sorumluluğunun kanıtıdır Hoca. Korkut Hoca nın, Kapital in İzinde kitabının ardından Nail Hoca için söylediklerine katılmamak mümkün mü? Demişti ki: Nail le tanışmak, tartışmak, söyleşmek fırsatı bulanlar, Marx söz konusu olduğunda, konuşmaktan çok dinlemeyi yeğleyen bu sakin, gösterişsiz insanın kuramsal zenginliğini, derinliğini giderek fark etmişlerdir. Nail, bu bilgeliğini yazıya dökmekte, bir hayli hasis davranmıştır. Çok çeşitli yerlerde dağılmış olan bu yayınlardan bir bölümünün bu derlemede toplanmış olması, bu nedenle, büyük bir kazançtır. İNSANIN GERÇEK ANLAMDA ÖZGÜRLEŞMESİ Gerçekten de öyle. Nail Hoca nın bu kitapta yer alan Kapital e Komünizm Tasarımları adlı yazısı Kapital deki toplum ve özgürleşme algısının yetkin ve öğretici bir yorumudur. Nail Satlıgan bu çalışmasında, Marx ın başyapıtı olan Kapital in kapitalist toplumun pratik olumsuzlanması olarak komünist toplumun temel ö- zelliklerine nasıl ışık tuttuğunu deşifre etmektedir. Sözü hocaya bırakalım: Marx ın komünizmde birey toplum ilişkisi konusundaki tasarımları bir tek noktaya indirgenebilir: Komünizm, commune ün bireyin kişiliğini kısıtlayıp ona gitgide kendi damgasını vurduğu, kişiliğin toplumsallaştığı bir toplum değil, tam tersine gerçek anlamda zengin bireyselliğin özgürce açılıp serpildiği, toplumun gittikçe kişiselleştiği, Nail Hoca nın Türkiye deki Marksist iktisat yazınına en önemli katkılarından biri de Emek-Değer Teorileri ve Dış Ticaret adlı doktora tezidir yılında kabul edilen bu tez, standart iktisadın ticaret modeline yapılan Marksist bir eleştiri olup, özgün bir eşitsiz mübadele modeli sunmakta ve bu alandaki yazına gerçekten katkı yapmaktadır. Adı geçen derleme çalışmada tezin ana argümanları Üretken Sermaye Hareketleri ve Çağdaş Eşitsiz Mübadele Kuramcıları: Emmanuel, Amin, Mandel başlıklı yazısında özetlenmiştir. Yine bu kitapta yer alan Günümüz Kapitalizminin Pamuk İpliği: Hayali Sermaye Spekülasyonu adlı yazısında Nail Satlıgan, 19 Ekim 1987 New York Stok Exchange nin çöküşüyle ortaya çıkan finansal krizin Marksist bir yorumunu yapmaktadır. Ben, Hoca nın bu yazısını hem ilk yayınlandığı yıl olan 1988 de ve hem de yirmi yıl sonrasında Editör: Yıldız Koç EMEK - SERMAYE sol 7 Geçen hafta Marksist düşünce geleneğinin en önemli insanlarından birini, Nail Satlıgan ı yitirdik Bir ömür Kapital in izinde Nail Hoca, Marksist öğretinin yaşayan ve gelişen bir şey olduğunu bilen ve her fırsatta hatırlatan bir düşünce insanıydı. Ülkemizdeki Marksist düşünce geleneğinin bugünü ve geleceği açısından kalıcı bir katkı yaratan Nail Hoca yı çok özleyeceğiz. bireyin özgür gelişiminin, herkesin özgür gelişiminin koşulu haline geldiği bir toplumdur. Bu hiç kuşkusuz özgürlüğü bedele indirgeyen burjuvazinin özgürlük anlayışından ya da bireysel varoluşu tümüyle yok eden itaatçi cemaat örgütlenmesinden tümüyle farklı bir toplumdur. Bu, insanın gerçek anlamda özgürleşmesi, kendisi olabilmesidir. yine patlak veren 2008 fi nansal krizin ardından okudum. Tekil olana değil, kapitalizmin yapısına ilişkin bir analizin aynı tutarlılıkta yirmi yıl sonra da okunabileceğini görüp, gülümsediğimi hatırlıyorum. Bunun nedenini Hoca, yazı içinde yanıtlamış aslında: Marksist iktisatçıların borsa çöküşünün teknik mekanizmaları ve olası vargılarının yanı sıra ve bunların ötesinde, bütün bu spekülatif cümbüşün yapısal belirleyicileri konusunda Ortodoks meslektaşlar ına kıyasla daha üstün bir cihazlanmaya sahip olmaları, ekonominin mali üstyapı sındaki gelişmeleri 20. yüzyıl kapitalizminin içinde bulunduğu aşamasının temel dinamiklerinin organik bir ürünü olarak kavramalarını sağlayan bir kavramsal çerçeveden yararlanmaları sayesindedir kuşkusuz. Nail Hoca, Marksist öğretinin yaşayan ve gelişen bir şey olduğunu bilen ve her fırsatta hatırlatan bir düşünce insanıydı. Yukarıda bahsettiğim konuşmasında Nail Hoca Kapital in 19. yüzyıl-yıldan daha çok, 20. ve 21. yüzyılla ilişkin bir yapıt olduğunu vurgulayarak, Marksist sosyal bilimcilere de tamamlanmış ve donmuş bir gelene-eğin değil, derinleşen n ve zenginleşen bir düşünce geleneğinin n bir parçası olduklarını ı hatırlatmaktadır. Ülkemizde bu gelenek sürdükçe, Nail Hoca da yazılarıyla ve bize Almancasından armağan ettiği Kapital çevirisiyle hep bu bellekte müstesna olan yerini koruyacaktır. Sizi çok özleyeceğiz. Kalıcı bir etki yarattı Nail Hoca nın Türkiye Marksizmine en önemli katkılarından biri, uzunca süredir sürdürdüğü ve iki cildini tamamlayabildiği Kapital in Almanca aslından çevirisi olmuştur. Bu çeviriye giden yolu ve Kapital in günümüz için anlamını yorumladığı öğretici söyleşiye sendika.org sitesinden ulaşabilirsiniz de Dr. Hikmet Kıvılcımlı ile başlayan, 1966 da Mehmet Selik le süren Kapital in Almanca basımından çevirisi tamamlanamadan kalmış ve Türkçe okur Kapital in bütününe yılları arasında Alaattin Bilgi nin İngilizce basımından yaptığı çeviriyle ulaşabilmiştir. Eserin orijinal dilinden, yani Almanca dan çevrilmesi işini ise ancak Nail Hoca gibi biri, yani bir dil adamı ve yetkin bir Marksist yapabilirdi. Hoca, hayatının son dönemini bu büyük çabaya vererek, ülkemizdeki Marksist düşünce geleneğinin bugünü ve geleceği açısından kalıcı bir katkı yarattı. İyi ki vardın Nail Hoca. Derinleşen ve zenginleşen bir düşünce geleneğinin parçası olmak TARİŞ üreticiyle icralık oldu Pamuk üreticisinin güven kaynağı olan TARİŞ, icralık oldu. Kurum, ürününü aldığı çiftçilere parasını ödeyemediği gibi, 9 personelin maaşını da 14 aydır veremiyor. TARİŞ te şu anda tam bir belirsizlik hakim. Çiftçilerin tüccarlara karşı emniyet sibobu olan TARİŞ te şu sıralar sıkıntılı günler yaşanıyor. Bankalara borçlanan ve bu borçları ödemekte zorlanan kurum, ortaklarına ve personellerine para ödeyemeyince icralık oldu. Ege Bölgesi ndeki bulunan 44 pamuk kooperatifinin büyük çoğunda bu sıkıntıların yaşandığı belirtiliyor. Binlerce pamuk üreticisinin can simidi olarak bilenen bu kurumda, yaşanan sıkıntıların ö- nümüzdeki dönemlerde pamuk üreticisi çiftçilere büyük darbe vuracağı belirtiliyor. TARİŞ Torbalı Pamuk Tarım Satış Kooperatifi nde çalışan 9 personelin yaşanan bu sıkıntılardan dolayı 14 aydır maaşlarını alamadığı belirtilirken, her personelin kişi başı yaklaşık 15 bin lira alacağının olduğu, bunun yanı sıra 15 fabrika çalışanının iş bıraktığı ve kıdem ve ihbar tazminatlarını almak için mahkemeye başvurdukları öğrenildi. İddialar karşısında açıklama yapan TARİŞ Torbalı Pamuk Tarım Satış Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Zeylan, ise sıkıntıların eski yönetimlerden kaynaklandığını belirtti. ALACAKLILAR İCRA YOLUNA BAŞVURDU Beyaz altın diyarı olarak bilinen İzmir in Torbalı ilçesinde pamuk ekim alanları, son yıllarda yüzde 40 oranında artmıştı. Tüccar ile çiftçinin arasında önemli bir kurum olan TARİŞ ise fiyatları dengeleme ve piyasada pamuğun değerinin artması konusunda önemli bir rol oynuyordu. Ancak son yıllarda yaşanan ekonomik sıkıntılar ve yanlı yürütülen çalışmalar, bu kurumu neredeyse iflasın eşiğine getirdi. Ege Bölgesi başta olmak üzere Torbalı da birçok pamuk üreticisi, yıllarında TARİŞ e sattığı pamuğun ücretini alamadı. Bundan 4 yıl öncesine kadar 2 bin ortağı bulunan TARİŞ Torbalı Pamuk Tarım Satış Kooperatifi nin şu sıralar 500 ortağı bulunuyor. Bu rakamın önümüzdeki sezonda daha da düşmesi bekleniyor. Şuanda TARİŞ Torbalı Kooperatifinden alacaklarını isteyen 40 üretici, 2011 yılı pamuk sezonundan ürün bedeli olarak 400 bin lirasını alamayınca icra takibi başlattı. Aynı zamanda 9 personelin kişi başı 15 bin TL alacağı bulunurken, işten çıkarılan 15 fabrika işçisinin ise kıdem ve ihbar tazminatlarını alabilmek için mahkemeye başvurduğu öğrenildi. ZEYLAN: YANLIŞ YÖNETİM ŞEKLİ BU DURUMA GETİRDİ Her sezon ortak sayısı giderek azalan TARİŞ Torbalı Pamuk Tarım Satış Kooperatifi nin bu sıkıntılarını nasıl atlatacağına dair önemli bilgiler veren Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Zeylan Sıkıntılar eski yöneticilerden kaynaklanan sıkıntılardır. Yanlış uygulanan politikalar, kurumu bu hale getirmiştir. Şu anda Alsancak Stadyumu nun arka tarafında kuruma ait bir arazi var. Bu arazi TOKİ ye, yaklaşık 250 trilyona satılacak. Her şey bu satışa bağlı. 2-3 ay içerisinde bu sıkıntıları gidereceğiz. İnsanların bizlerden alacaklarının olduğu doğrudur ve bunlar da en kısa zamanda ödenecektir. Vedat Gökçay-Torbalı Avrupa Birliği ucuz emek için cinayete göz yumdu Bangladeş in başkenti Dakka da geçtiğimiz hafta bir tekstil fabrikasında yaşanan facianın ardından, gözler ülkenin en büyük müşterileri olan Batı ülkelerine çevrildi. Avrupa Birliği ülkelerinin Bangladeş teki çalışma koşullarını, düşük ücretleri, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin alınmamasını görmezden gelerek, kazada sorumlu olduğu iddia ediliyor. Dünyaca ünlü Mango, Bennetton, Zara gibi markaların üreticisi ya da tedarikçisi olan ülkede, çalışma koşullarının kötülüğü ve bunu fırsat bilerek üretimini buralara kaydıran Batı ülkeleri eleştirilerin odağı haline geldi. Euronews in haberine göre, Bazı şirketler faciada kendilerinin de payı olduğunu kabul ederek, mağdurlara tazminat ödeme kararı aldı. Bangladeş komşularıyla rekabet edebilmek ve yatırım çekebilmek adına tekstil sektörünü işçileri göz ardı ederek geliştirdi. Aylık 30 avro dolayındaki ücretlerle, çoğu kadın 3 milyon işçi sefalet atölyeleri olarak adlandırılan fabrikalarda çalışıyor. Ülke bu sayede, tekstil dünyasında Çin in ardından en büyük ihracatçı haline geldi. Bangladeş teki tekstil üretiminin en önemli müşterisi de Avrupa Birliği ülkeleri. AB, Bangladeş ihracatının yüzde 60 ını satın alıyor. Bu rakamların her yıl arttığını da söylemek mümkün. Birlik içerisindeki en büyük pazarlar ise sırasıyla Almanya, İngiltere, İspanya ve Fransa. 24 Nisan daki felaket, Bangladeş teki tekstil fabrikasında yaşanan ilk kaza değil. Ülke kötü çalışma koşulları, düşük ücretlerin yanı sıra büyük kazalarla da anılıyor. Kasım 2012 de izinsiz çalışan bir fabrikada çıkan yangında 112 kişi hayatını kaybetmişti. Fabrikanın ürünlerini ise ünlü Amerikan şirketi Wal-Mart alıyordu.

8 sol 8 DÜNYA Editör: Ali Örnek - Özlem Başarır 5 Mayıs 2013 Pazar Tsarnaev lere Çeçen desteği Çeçenistan ve Kırgızistan da ABD deki Boston saldırısının zanlıları Tsarnaev kardeşlerin suçsuz olduğuna dair bildiriler dağıtıldı. Tamerlan ve Dhozkhar Tsarnaev in suçlu olduğuna dair hiçbir kanıtın bulunmadığı belirtilen bildirilerde, ABD hükümetine, yaralı olarak yakalanan Dhozkar ın serbest bırakılması çağrısında bulunuldu. Bu arada Tamerlan Tsarnaev in ölüm nedeni açıklandı. Düzenlenen rapora göre, Tamerlan polisle girdiği çatışmanın sonucu olarak kurşun yaraları ve künt travmadan öldü. Kara Blok yine sokakta Mısır ın başkenti Kahire deki Tahrir Meydanı nda önceki gün Ultras ve Kara Blok grupları, tutuklanan üyelerinin serbest bırakılması için gösteri düzenledi. Yüksek Yargı Kurulu binasına yürüyen eylemciler, Başbakan Hişam Kandil in Kahire deki evini de 15 dakika kuşattı. Polis, Kandil, Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve Müslüman Kardeşler karşıtı sloganlar atan göstericilere göz yaşartıcı gaz ile saldırırken, göstericiler de polise taşla karşılık verdi. Google İsrail i kızdırdı İnternet devi Google ın sahibi olduğu tüm ürün ve programlarda, Filistin toprakları ifadesini Filistin olarak değiştireceğini açıklaması, İsrail i öfkelendirdi. İsrail Dışişleri Sözcüsü Yigal Palmor, konuyla ilgili, önceki, gün yaptığı açıklamada, Google ın diplomatik bir varlığının bulunmadığını söyleyerek, şirketin uluslararası siyasete bulaşmaması gerektiğini söyledi. Google ın bu kararı almasında, BM nin Filistin için üye olmayan gözlemci devlet statüsü sağlaması etkili olmuştu. Müşerref in partisinden seçim boykotu Pakistan ın eski Devlet Başkanı Pervez Müşerref in ömür boyu siyasetten men cezası almasının ardından, lideri olduğu Tüm Pakistan İslam Birliği Partisi 11 Mayıs seçimlerini boykot kararı aldı. Parti Sözcüsü Muhammed Amjad, yaptığı basın açıklamasında, Müşerref in siyasi haklarının iade edilmesine kadar mücadelelerinin süreceğini ve 11 Mayıs ta yapılacak genel seçimleri protesto edeceklerini belirtti. Seçimlere katılmak amacıyla 4,5 yıl aradan sonra ülkesine dönen Müşerref hakkında, eski başbakanlardan Benazir Butto nun öldürülmesinde rolü olduğu gerekçesiyle iki hafta önce tutuklama kararı verilmiş ve güvenlik nedeniyle ev hapsine alınmıştı. İsrail Suriye yi vurdu iddiası ABD, İsrail in Suriye deki silah depolarını vurduğunu iddia etti. Kimi kaynaklar, saldırının hedefinde Hizbullah ın eline geçmesinden korkulan kimyasal silahlar olduğunu ileri sürerken, Suriye saldırıya işaret eden bir delil bulmadıklarını açıkladı. Bahreyn de tutsaklara özgürlük eylemi Bahreyn in başkenti Manama da önceki gün binlerce kişi siyasi tutukluların serbest kalması için yürüdü. Tutsaklara özgürlük şeklinde diye sloganlar atan Bahreynliler, Şubat 2011 den bu yana düzenlenen demokrasi yanlısı gösterilerde tutuklananların fotoğrafl arını taşıdı. 14 Şubat Gençliği tarafından düzenlenen gösteride El Halife ailesi diktatörlüğene karşı, demokrasi talebi dile getirildi. Suriye de ABD müdahalesi olmayacak ABD Baş kanı Barack Obama, Kosta Rika ziyareti sırasında düzenlediği basın toplantısında, Suriye topraklarında ABD askerlerinin olduğu bir senaryoyu öngörmüyorum dedi. Konuşmasında, böyle bir durumun ne Suriye ne de ABD açısından iyi olmayacağını söyleyen Obama, Arap ülkelerinin de kendisiyle aynı fi kirde olduğunu dile getirdi. Obama nın ABD li yetkililer, İsrail in Suriye ye hava saldırısı düzenlediğini duyurdu. İsmini açıklamak istemeyen yetkililer, saldırının Perşembe gecesi düzenlendiğini ve aralarında silah depolarının da bulunduğu birkaç hedefin vurulduğunu ancak savaş uçaklarının Suriye hava sahasına girmediğini söyledi. ABD li kaynaklar, İsrail in hedefinde Lübnanlı direniş örgütü Hizbullah ın eline geçmesinden korkulan kimyasal silahlar olduğunu iddia etti. Reuters e konuşan ve ismini a- çıklamak istemeyen İsrailli bir yetkili ise füze saldırısının hedefinde bir kimyasal silah tesisinin değil, Hizbullah a gönderilmesi planlanan gelişmiş füzelerin bulunduğu bir geminin olduğunu ileri sürdü. Bir yetkili ise İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu nun Perşembe sabahı savunma kabinesini gizli bir şekilde topladığını ve acil saldırı planını imzaladığını söyledi. İsrail yönetimi saldırıyı birinci elden doğrulamazken, ülkenin Washington Büykelçiliği, yaptığı açıklamada, oyunu tersine çevirebilecek nitelikteki bazı silahların hem Suriye devletinin elinde bulunması hem de terörist grupların -özellikle de Lübnan Hizbullah ının- eline geçmesi ihtimaline karşı bu saldırıyı düzenlediklerini belirtti. Öte yandan, Suriye yönetimi saldırıya dair bu açıklamasının, amasının, İsrail in Suriye yi vurduğu iddiasının hemen ardından gelmesi, Suriye ye ABD müdahalesi olmayacak mesajı olarak yorumlandı. Esad hükümetinin kimyasal silah dığı şeklinde yer alan sahte kullan- haber ve spekülasyonların ardından ABD hükümetinden gelen açıklamalar, ABD nin Suriye üzerine leştirebileceği leceği olası askeri gerçek- herhangi bir bulguya rastlamadıklarını dile getirdi. Suriye nin Birleşmiş Milletler Büyükelçisi Beşar Caferi, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, böyle bir saldırıdan haberinin olmadığını söyledi. İSRAİL OCAK AYINDA DA BOMBALAMIŞTI Bu saldırı, İsrail in son zamanlardaki ikinci saldırısı. Daha önce müdahaleyi de gündeme taş ş ı m ı ş t ı. Obama nı ı n birkaç hafta önce söylediği Kimyasal silah kullanımı bölgede oyunu değiştiren bir etki yaratır sözleri de bu müdahale tartışmalarını alevlendirdi. de geçtiğimiz Ocak ayında İsrail bir askeri konvoyu bombalamıştı ve yine bu konvoyun Hizbullah a silah taşıdığını iddia etmişti. İsrail, 2007 yılında da nükleer reaktör olabileceği endişesi Suriye nin kuzeyini bombalamıştı. Bu bombalama sonrası Suriye, Rusya ile hava savunması konusunda askeri işbirliği adımları atmıştı. Rene Gonzalez Küba da kalacak ABD nin Miami kentindeki federal bir mahkeme, Küba Beşlisi nden biri olan Rene Gonzalez in, ABD vatandaşlığından feragat etmesi karşılığında Küba da kalma talebini kabul etti. Bölge Hakimi Joan Lenard, önceki gün verdiği kararda, babasının cenazesi nedeniyle iki haftadır Küba da bulunan Gonzalez in ABD vatandaşlığından vazgeçmesi karşığında denetimli serbestlik ve Küba da kalma talebinin kabul edilmesine hükmetti. ABD hükümeti ise mahkemenin bu kararına karşı olduğunu açıkladı. Mahkemenin verdiği kararın geçerli olması için, Gonzalez in 16 Mayıs a kadar ABD Dışişleri Bakanlığı ndan Vatandaşlıktan Çıkma Sertifi kası alması gerekiyor. Aksi takdirde, Gonzalez in ABD ye dönmesi gerekecek. Gonzalez in avukatı Philip Horowitz, müvekkilinin bu karardan memnun olduğunu söyledi. Gonzalez, 1998 de, Gerardo Hernández, Antonio Guerrero, Ramón Labañino ve Fernando González ile birlikte Küba casusu oldukları gerekçesiyle tutuklanmıştı. 56 yaşındaki Gonzalez, Ekim 2011 de tahliye edilmiş ancak mahkeme, üç yıl boyunca ABD de gözetim altında kalmasına karar vermişti. ABD nin karşı talebi reddedilir ve bu süreç işletilirse, Küba Beşlisi nden Gerardo, Ramón, Antonio ve Fernando nun özgürlükleri çin yürütülen uluslararası dayanışma çalışmaları da yeni bir ivme kazanacak. Maduro dan Uribe ye suikast suçlaması Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Kolombiya nın eski Devlet Başkanı Alvaro Uribe yi kendisine suikast planlamakla suçladı. Önceki gün katıldığı bir televizyon programında konuşan Maduro, Uribe, beni öldürmek için planan bir komplonun arkasındaydı. Uribe bir katildir. Suikast planını kimlerin hazırladığına dair kanıtlarım var dedi. Suikast planının içerisinde Venezuelalı sağcı politikacıların da olduğunu ifade eden Maduro, bu iddiasına dair ayrıntılı bir bilgi vermedi. Uribe ise Maduro nun bu iddiasını yalanladı a kadar Devlet Başkanlığı görevinde bulunan ABD yanlısı Uribe, 5 Mart ta hayatını kaybeden sosyalist lider Hugo Chavez le pek çok anlaşmazlık yaşamıştı. Öte yandan ABD Başkanı Barack Obama, Venezuela da muhalafete yapılan baskıları takip ettiklerini söyledi. Meksika ziyareti sırasında gazetecilerin sorusunu yanıtlayan Obama, Venezuela muhalefetinin seçimlerde hile yapıldığı iddialarını ima ederek, Bizim genel görüşümüz, Venezuela halkının meşru seçimlerle kendi liderlerini seçmesidir dedi. Obama, son seçim sonuçlarından galibiyetle çıkan Maduro yu devlet başkanı olarak tanıyıp tanımadığına açıklık getirmedi. SURİYE NOTLARI SEVRA BAKLACI Savaşla yapamadıklarını komployla deneyecekler Geçmişte yaşanmış savaşlarla ilgili okuduğum kitapların hiçbirinde bugün Suriye de olup bitenlerin benzerini okuduğumu hatırlamıyorum. Muhalefetin hem savaşma biçimi hem de şeytanın aklına gelmeyecek planları insanı hayrete düşürüyor. Sosyal paylaşım sitelerinde kaynağı açıklanmayan yeni bir haber dolaşıyor bu günlerde. Haber, Şam ın düşürülmesi üzerine kurulu, yalan zincirinden oluşan ilginç bir senaryodan bahsediyor. Senaryoya göre, üst düzey yetkililerin kullandıkları çalıntı lüks araçlar muhalifler tarafından Şam a getirilecek ve Şam ın bir meydanı veya caddesinde konvoy oluşturacak. Ardından bu konvoy, başkent Şam ı sarsacak büyük miktarda patlayıcı ile havaya uçurulacak. Patlamanın yankıları tüm kentlere ulaşırken aynı süreç içinde olay yerine yakın insanlar, haberi doğrulama görevini üstlenecek. Yurtsever medyanın kameraları olay yerine gitmeleri halinde Cumhurbaşkanlığı konvoyunda bulunan araçlara benzer lüks bir konvoyun gerçekten havaya uçurulduğunu görecekler. Bu haberin sızdırılmasının ardından Şam ın diğer illerle bağlantısının kesileceği tahminleri de bulunuyor. Plana göre, olay Ravda (Cumhurbaşkanlığı Sarayı) civarına çekilerek, kutlama sahnesi yaratmak için Şam ın her yerinden çıplak gözle görülebilecek gerçek havai fi şekler fırlatılıp havaya ateş açılacak. Senaryoyu hazırlayanlara göre, ulusal ve dost medya kanallarının gerçeği idrak edemeden patlamanın görüntülerini sadece birkaç dakika bile olsa izleyicilerine aktarmaları yeterli olurken; ardından komplocu devletlerin kontrolü elindeki uydular üzerinden yayınları tamamen kesilecek. Daha sonra silahlı çeteleri destekleyen istihbarat, askeri iletişim şebekelerini ele geçirecek, meydanlardaki askerlere ve birliklere sahte emirler verecek. Ardından da cep telefonlarının operatörleri ele geçirilecek ve patlamaya ilişkin kısa mesajlar gönderilecek. Bunlara eş zamanlı olarak, Şam ve çevresinde ele geçirilebilecek tüm camilerin minarelerinden tekbir getirilerek, yönetimin düştüğü ilan edilecek... Tüm bunların yanı sıra, komploya hizmet eden medya organları, uzmanlar bu görüntülere Cumhurbaşkanı ve bazı korumalarının fotoğrafları ya da önceden hazırladıkları maketlerini gerçek görüntülere yerleştirecek ve patlama sonucunda öldükleri haberini verecekler. Silahlı muhalefet Cumhurbaşkanlığı sarayını ele geçirdiklerini ilan eden sahte görüntüler hazırlayacak, sonra patlama yerinde yaptığı sözde kutlamalar yine sanal olarak hazırlanacak, Esad ve korumalarının cesetlerinin ellerinde olduğunu gösteren sahte görüntüler yayınlanacak. Suriye askerlerinin bulundukları mevkilerden silah ve teçhizatlarını bırakarak kaçtıklarını gösteren sahte görüntüler de hazırlanıp yayınlanacak. Ayrıca, çetelerin askerleri vahşice katledip tüm noktaları ele geçirdiklerine ilişkin yine sahte olan görüntüler yayınlanacak. Bunlarka amaçlanan ise askerlerin psikolojilerini çökertmekle birlikte Cumhurbaşkanı nın öldürülmesiyle çatışma sonucunun belirlendiğini ima ve telkin etmek. Böylece tüm ordu birlikleri konumlarını bırakacak ve tüm yönlerden saldıran silahlıların bu askeri noktaları ele geçirmeleri için yollar açılmış olacak. Senaryoyu hazırlayanlar, Suriye askerinin profesyonellikle hazırlanmış ve gerçekçi görünen görüntülerle komutanlarının emirlerine karşı gelmeleri ve vatandaşların sokaklara dökülüp devletin kontrol edemeyeceği bir kaos yaratmasına bel bağlıyorlar. Cumhurbaşkanı el-esad a yüz ve fi zik olarak benzeyen şahısların Katar ın başkenti Doha ya getirildikleri ve internet üzerinde fotoğrafları yayınlanan bu şahıslardan bazılarının, söz konusu senaryoda rol aldıkları söyleniyor. Senaryoya aynı zamanda, Suriye-Türkiye sınırlarında bulunan ve Türk, İsrailli, Fransız ve Katarlı istihbarat subaylarından oluşan bir operasyon odasının yardımlarıyla, silahlı muhaliflerin telsiz askeri iletişim şebekesine sızmalarını içeriyor. Resmi konvoylarda kullanılan lüks araçların çalındığı haberleri, komplocu devletlerin Suriye deki uydu kanalları, internet ve telefon şebekelerini ele geçirme gücü, bazı ülkelerinde Şam ın bilinen bazı mekanlarının maketlerinin hazırlanması ve bu mekanların arasında Ravda Bölgesi nin de yer alması ve en önemlisi bu silahlı çetelerin bundan önce yazıp oynadıkları senaryoları, eylem ve niyetleri bu haberi ciddiye almamızın nedeni Şam ı düşürmeyi birçok kez deneyip başarısız olan ve yapılan ciddi operasyonlarla birlikte Şam da giderek güç kaybeden silahlı çeteler, savaşarak düşüremedikleri Şam için böyle aklın sınırlarını zorlayan sinsi planlara başvurmak zorunda kalıyor sevrabaklaci@sol.org.tr

9 5 Mayıs 2013 Pazar Editör: Ali Örnek - Özlem Başarır DÜNYA sol 9 Alman gazeteci Lars Schall a göre, Akçakale bilmecesinin kanlı gölgesi öylece duruyor Gerçeği saklama biçimleri Avusturyalı askeri bir gazetede, Akçakale ye düşen top mermisinin arkasında Ankara ve NATO nun olduğu iddiası dile getirilmişti. Olayı Mart ayından itibaren yoğun bir biçimde araştırmaya başlayan Alman gazeteci Lars Schall, gerçeklerin nasıl örtbas edildiğini sol a anlattı. HAKKI BAŞGÜNEY FRANSA Fransa da 1 Mayıs, 5 Mayıs... GÖRÜŞME: OSMAN ÇUTSAY Yeni olaylara sahne olan Şanlıurfa nın Akçakale ilçesinde geçen Ekim ayında 5 kişinin ölümüne yol a- çan top mermisinin gerçek kökeniyle ilgili tartışmalar, uluslararası alanda sürüyor. Olayda Ankara ve NATO nun parmağı olabileceği yolundaki iddialar, Viyana merkezli ve Avusturya hükümetine yakın 15 günlük Der Soldat (Asker) gazetesinin ilk sayısında (Nr. 1/2013) yer alan küçük bir haberde yer alınca ortalık bir süre karışmıştı. Olayı Mart ayından itibaren yoğun bir biçimde araştırmaya başlayan Alman gazeteci Lars Schall, çeşitli bağlantı ve yanıt arayışlarından bir sonuç alamadı ve bazı gerçeklerin bir biçimde örtbas e- dildiği kanısına vardı. Son aylarda sorularıyla Berlin, Viyana, Brüksel, NATO ve Ankara daki resmi kurumlar nezdinde yoğun girişimlerde bulunan Schall, araştırmalarını, geçiştirmeleri ve gelinen noktayı sol için değerlendirirken, karamsar bir tablo çıkardı. Der Soldat gazetesinin bu yılki ilk sayısında yayımlanan küçük haberde sizin için özellikle ilginç olan neydi? Bu birkaç satırlık haberin geri planında ne yatıyordu? Batı dünyasında resmi siyaset ve devlet yanlısı medya, bu olaydan Esad rejiminin sorumlu olduğu yolunda bir gerekçelendirmeyi ö- ne çıkarmıştı ama daha ilk duyduğumda bile, bunun bir anlamı olmadığını düşündüm. Esad rejimi böyle bir şeyi niye yapsındı? Bu sayede olağanüstü çekici bazı avantajlar mı elde etmiş oluyordu? İlgisi yok. Tam tersine. Buna yönelik reaksiyonu gördük ve eğer insanlar aptal değilse, bunun önceden hesaplanması mümkün olabilirdi. Evet, şimdi Esad rejimine isteyen istediğini yakıştırır ama bana bu rejim hiç öyle aptalmış gibi gelmiyor. Lars Schall kimdir? Lars Schall, 1974 Herdecke an der Ruhr doğumlu. Almanya daki Dortmund ve ABD deki Knoxville/ Tennesse üniversitelerinde gazetecilik okudu. Halen serbest fi nans gazeteciliği yapıyor. Ağırlıklı ilgi alanlarını enerji, değerli madenler, para sistemi ve jeopolitik oluşturuyor. Gerek Almanca gerekse İngilizce olarak yazdığı haber ve değerlendirmelerini, daha çok aralarında Asia Times Online ın da bulunduğu değişik internet gazetelerinde yayımlıyor. Schall, mali ve ekonomik konularda çevirmenlik de yapıyor. Eğer büyük medya -pratikte komut almış gibi- hep birlikte aynı yönde uygun adım yürümeye başlarsa, bundan kuşkulanmaya alıştırdım kendimi. MEDYA SUÇLUYU HEMEN BULDU Der Soldat taki küçük haber, devleti taşıyan medyada az ya da çok dilbirliğiyle insanlara sunulmuş olanlara tamamen karşı çıkıyordu. Eğer büyük medya, -pratikte komut almış gibi- hep birlikte aynı yönde uygun adım yürümeye başlarsa, bundan kuşkulanmaya alıştırdım kendimi. Suriye deki iç savaşta Batı medyasının isyancılardan yana önyargılı hali (ki bu, daha önce de Libya daki rejimin yıkılması sırasında söz konusuydu, tabii sadece orada da değil) görmezlikten gelinmez. Bunlar için saldırının suçlusu zaten hemen belliydi. Ama şimdi de Der Soldat kaynaklı bu çelişkili haber orta yerde duruyordu. Der Soldat ın 1956 dan beri Avusturya Savunma ve Spor Bakanlığı ile sıkı işbirliği içinde ama özel sektör çerçevesinde yayımlandığı bilinmelidir. Gazete, savunma politikası alanında subaylara ve karar vericilere yöneliktir, dolayısıyla bu bakanlık, görüşlerinin dışarıyla bir iletişim kurmasına doğallıkla ilgi gösterecektir. Yani bu iş, benim kendi küçük internet sitemde dünyaya duyurduğum bir iddiadan biraz farklı bir şeydir. Bu haber biraz da tesadüfen gözüme çarptığında, şunu saptadım: Mart ortasından itibaren yayılmaya başlayan bu haberin doğruluğunu alternatif medyalar da esaslı bir biçimde araştırmaya hazır görünmüyordu. En azından benim gözüme diğerlerinden farklı hareket eden tek bir istisna çarptı. Buna karşılık, herkes birbirinden kopyalıyor gibiydi. Zaten bu da internet amatör gazeteciliğinin büyük zayıflıklarından biridir. Böyle bir gazetecilik, bütününde elbette iyi niyetlidir ama bu, yeterince iyi olduğu anlamına gelmiyor. GİZLİ YAPILAR ORTAYA ÇIKABİLİRDİ Asıl mesele, bu saldırıyla, bugüne dek devam eden bir politikanın yapılmış olmasıydı. Buna benim ülkem Almanya da karıştırılmıştı. Eğer bu küçük haber doğruysa, bu politikaya bir yere kadar geri adım attırmak mümkün olabilirdi ve ben bunu bir ileri adım olarak görecektim. Ayrıca, eğer haber doğruysa, siyasal gerçekliğin belli yapılarının daha yaygın bir kamuoyu karşısında açığa çıkarılmasına da yardımcı olabilirdi. Kamuoyu aslında bu yapıları çok nadir görebiliyor, zira bu yapılar örtülü bir biçimde, gizlice oluşuyor ve mümkün olduğu kadar da oralarda tutuluyor. Buna, eğer genelleyecek olursam, sizde derin devlet deniyor. İşte ben, eğer daha geniş bir kamuoyu bu konuda daha duyarlı bir hale getirilirse, bunu da bir ileri adım olarak algılayacaktım. Yıllarca üniverside siyaset bilimi derslerine, seminerlerine girdim. Sizde derin devlet denilen şeye, daha hiçbir profesör tahmin düzeyinde bile değinmek istemedi; böyle bir şeye yüzeysel bile olsa değinme fikirleri hiç yok. Belki de bu yüzden, söz konusu küçük habere bütünü içinde hemen pek öyle saf saf inanmadım. Örneğin, Türkiye nin NATO bombalarının teslimatını NATO ülkeleriyle anlaşarak yapmak zorunda olması, bence, saldırının Esad rejimince yapıldığı iddiasından daha az muhtemeldir. Davutoğlu ndan sonra Türkiye nin açık ve/ veya örtülü dış politikasının belirsizlik alanları en azından ABD de bir biçimde sigortalanmış olabilirdi diye düşünüyorum. Ayrıca Türk Genelkurmayı ve orada Stay Behind ya da özel operasyonlar halinde iş gören şeyler, Genelkurmay ın son ideolojik sarsıntılarıyla arapsaçına dönüp dejenere olmuş durumdadır; böyle bir karmakarışıklıkta da silahları kimlerin verdiğini veya buna eklemlenen provokasyonlardan kimlerin sorumlu olduğunu bilmek, bir insana pek az yarar sağlar doğrusu. Söz konusu haberin kaynağıyla ilgili olarak da, bunun kesinlikle gizli servis çevrelerinden çıkması gerektiğini düşündüm. En azından bu nokta benim için makuldü, çünkü Avusturya ordusu gerek Golan Tepeleri nde gerekse Lübnan-İsrail sınır bölgesinde BM Barış Gücü olarak temsil ediliyordu ve BM Barış Gücü nde her zaman gizli servis elemanları olur. Herkes öyle davranıyor, Avusturyalılar neden farklı davransın ki? Özet olarak şöyle: Büyük rulet masasında, meseleyi bizzat araştırmak için yeterince fiş var gibi göründü bana. SONUÇ ALAMADI Bu bilgileri doğrulatmak için neler yaptınız? Hangi merci ve kişilere sorular yönelttiniz? Hemen ardından Federal Almanya Savunma Bakanlığı ve Türk Genelkurmayı na soru sormak için, önce haberin kaynağına, yani Der Soldat gazetesine yöneldim. Gazetenin bu satırlardan sorumlu serbest muhabiri, bana bilgi verme konusunda, en hafif deyimle, pek arzulu değildi. Ama, artık zamanıdır diye Federal Almanya Savunma Bakanlığı na başvurdum. Oradan Brüksel deki NATO Karargahı Basın Sözcülüğü ne yönlendirildim. Sorularımla bastırıncaya kadar aradan biraz zaman geçti tabii. Sonunda, top mermilerinin kökeni ve araştırılmasıyla ilgili olarak Türk makamlarına başvurmam gerektiği iletildi. Ardından da, bana, NATO nun bu saldırıya karışmış olabileceğini belirten her haberin tamamen yanlış olduğu bildirildi. Bu, eğer doğruysa, benim çıkış noktamdaki kuşkumu doğrulamış ama Der Soldat ın çalışanınca yazılan haberi de yalanlamış olacaktı. Haberi yazana ve genel yayın yönetmenine NATO nun bu resmi bilgisini gönderip yorum istedim. Yapılmadı, yapılamazmış. Bunun olamayacağı belirtildi. Ayrıca, Avusturya Savunma Bakanlığı nın, söz konusu gazetedeki haber hakkında söyleyecekleri de beni ilgilendiriyordu. Uzun süre bilgi verilmedi, yazılı sorularımı iki kez yineledim. Sonunda telefon da ettim ve telefonum Viyana da bir şeyleri harekete geçirdi. Aldığım bilgi Der Soldat taki haber ve içeriğine yönelik değildi. Aynı şey, gazete yayın yönetmeninin bana yazdığı şey için de geçerliydi. Der Soldat ın, haberdeki iddiayı aslında nasıl desteklediği sorusuna değinileceğine, gazeteciliğin kurallarıyla ilgili bir ders aldım. Ama benim asıl talebime bir yanıt yoktu. Yani NATO nun bu haberi en üst düzeyde gayet resmi bir biçimde yalanlaması kimseyi ilgilendiriyor gibi değildi. Ayrıca yayın yönetmeni, Der Soldat taki küçük haberin ana kaynağının ne olduğunu kendisinin de bilmediğini, o serbest muhabirin kendisine bilgi vermediğini bildirdi. Yani, sağ el sol elin ne yaptığından habersizmiş gibi görünüyor. r. Bu arada Türk Genelkurmayı na bir soru gönderdim. Bugüne dek hiçbir yanıt alamadım. Aynı şey Sabah gazetesinin yayın yönetmenliği için de söz konusudur; udur; onlara da Genelkurmay a ğim soruyu u aktardım. Bunun dışında da Avrupa daki ABD Silahlı Kuvvetleri Basın Sözcülüğü üzerinden emekliye ayrılmış gönderdi- Tümgeneral Mark. P. Hertling le tı kurdum. Çünkü bu Hertling in, n, aktif görevdeykenkısmen Der bağlan- Soldat taki haberle görece uyumlu bir açıklama yaptığı belirtiliyordu. Ama o da bu konuda resmi bir açıklama yapmadığını, bu işe karışmak istemediğini bildirdi. Bütün bunlardan sonra, askeri bir deyim kullanırsam, cepheler arası sahipsiz arazide kalakalmış durumdayım. TEK YANIT SUSKUNLUK Yani görmezlikten mi gelindiniz? Nasıl bir suskunluk politikasıyla karşı karşıya bırakıldınız? Sizce Viyana, Ankara, Berlin, NATO bu küçük haberle ilgili olarak neden susuyor? Avusturya tarafından aslında yanıt filan almadım. O- nun yerine Viyana dan çalışma odama bir küstahlık rüzgarı esti. Gerçek soruların etrafından dolanıldı, geçiştirildi ve sis bombaları atıldı. Bir de benim yetersizliklerime falan işaret edildi. NATO, söz konusu haberi kısmen yalanlarken, hiç de önemsiz olmayan bir bilgi verdi. Aslında bunun Avusturyalıları inanılırlık konusunda bir şeyler yapmaya itmesi şarttı. Ama hiçbir şey çıkmadı. En azından Viyana ve Ankara da yaşadığım bu geçiştirici suskunluğu, bu konuda size olağanüstü bir şey söyleyebilecek durumda olduğum şeklinde yorumlayamam ama tehlikede olan şeyler var; bunu söyleyebilirim. Eğer bir insana sevimsiz gelen bir şey varsa, o insan bunu mümkün olduğunca görmezlikten, duymazlıktan gelir. Bu, büyük sorunlarda da, küçük sorunlarda da böyledir. O sevimsiz olanla çıkıp gelen birine de oyalama taktikleri uygulanır. Nitekim Ankara dan da geçiştirici bir suskunluk dışında bir şey beklemek hiç mümkün değildi, tabii o yolda iyice nahif bir hal almamışsanız. Zaten o nedenle gönderdiğim soruyu daha en başından Türkçeye çevirttim, Türk medyasının dikkatini çekebilmek için. Bu sorun, ya Türkiye de açıklığa kavuşacak ya da hiç açıklık kazanmayacak. Fransa da birçok 1 Mayıs kutlamasına katıldım. Küçük şehirden büyük şehire, 1 Mayıs kutlamalarında gözlemlediğim ve paylaşmaya değer gördüğüm pek çok nokta bulunuyor. Bu sene İstanbul, Kadıköy de katıldığım 1 Mayıs daki kadar net bir içerikle kutlanmasa ve genel olarak Türkiye ye nazaran sembolik değeri daha düşük de olsa 1 Mayıs ların kitleselliği, siyasi boyutu ve emekçilerin kolektif hafizasındaki yeri bu ülkede de önem arz ediyor. Bu sene de 1 Mayıs, Fransa da 276 irili ufaklı merkezde çeşitli eylemlerle kutlandı. 1 Mayıs larda CGT, FSU ve Solidaires gibi sınıf sendikası karakteri mevcut yapılanmalar, eylemlerin örgütlenmesiyle ve yoğun katılımları ile öne çıkıyorlar. Fransa da radikal sol ya da solun solu olarak adlandırılan yapılanmalar da 1 Mayıs larda genellikle kitlenin içinde bildiri dağıtarak, kendi bayraklarıyla yürüyerek ve gazete satarak politik mesajlarını geniş kesimlere oluşturmaya çalışıyorlar. Ayrıca kortejler de oluşturdukları oluyor bu yapılanmaların ama daha çok gazete satışından bildiri dağıtımına, kitle içinde bir çalışma örgütlüyorlar. Fransız Komünist Partisi nden (FKP), Yeni Antikapitalist Parti ve Sınıf Mücadelesi gibi Troçkist partilere bu yapılanmalar 1 Mayıs lara politik bir anlam katmaya çalışırken, öğleden sonra kendi organizasyonlarının etkinliklerini düzenliyorlar. Daha fazla parti formatında olan bu etkinlikler de yeni üyelerle, sempatizanlarla bir araya gelmek ve bu grupların kendi iç bütünlüğünü sağlaması açısından işlevli. FKP liler ise tarihsel kökleri çok gerilere giden 1 Mayıs la özdeşleşen müge çiçeklerini satarak, gün boyu bir gelir elde etmeye çalışıyorlar. 1 Mayıs lar ülkenin politik gündeminden de önemli izler taşıyor. Sarkozy ye karşı sol muhalefetin yükseldiği dönemde, 2009 da Grève Générale sloganı epey etkili olmuştu. Hem genel grev hem de ortak düş olarak okunması mümkün, bu slogan geniş kesimler tarafından benimsenmiş ve bu sloganın bulunduğu stikerları herkes paltolarının, tişörtlerinin önüne, arkasına yapıştırmıştı Mayıs ı da seçimlere çok az bir zaman kala solun Sarkozy karşıtı mücadelesini tamamen yansıtıyor ve iktidar karşıtı bir içerik taşıyordu. Bu sene de 1 Mayıs Fransa da emekçileri önce hayal kırıklığına uğratan, şu noktada ise öfkelendiren Hollande ın sahte sol iktidarına karşı bir tepkinin izlerini taşıyordu. Bu köşede daha önce de aktardığım gibi, Hollande iktidarı işçilere, emekçilere destek olacak politikalar bir yana son bir yılda birçok olumsuz yasayla, adeta sağ iktidarların yapamadığı işçi düşmanı denebilecek uygulamalara imza attı. Tabii bu politikalar, sendikalar ve radikal sol tarafından etkili bir şekilde eleştirildi. Bu 1 Mayıs ta bu tepkilerin önemli ölçüde yansıdğı, yükseldiği bir zemin oluşturdu ülkenin dört bir yanında. Paris te düzenlenen, en kitlesel ve en fazla medyada yer bulan 1 Mayıs gösterisi, bu sene 160 binin üzerinde bir katılımla gerçekleşti. Kapatılmakta olan Paris yakınlardındaki Peugeot fabrikası işçileri attıkları biz makine kırıcı değiliz, işçiyiz, patronlar ise kırıcı sloganları ile dikkat çekerken, direnişte olan işçiler eyleme damga vurdular. FSU sendikasının genel sekreteri Bernadette Groison da konuşmasında hükümeti eleştirirken, 1 Mayıs hiç bu kadar iyi adını taşımamıştı diyordu. Eylemlere hakim olan dinamizm ve hükemet karşıtı içerik, katılanlar tarafından da vurgulanıyordu. Şimdi ise sırada bu Pazar günü gerçekleşecek 5 Mayıs gösterisi bulunuyor. Radikal solun en geniş kesimlerinin katılımıyla ve sembolik Bastille Meydanı na doğru bir yürüyüşle gerçekleşecek bu eylemde, Fransa da şu anda yaşanmakta olan 5. Cumhuriyetin yerine 6. Cumhuriyet in kurulması talebi yükseltiliyor ve finans merkezli politikalara ve tasarruf uygulamalarına karşı çıkılıyor. Kitlesel bir mitingle Fransa da Sol Cephe ve radikal solun etkili bir çıkış gerçekleştirmesi bekleniyor. Peki, bu kanlı Akçakale saldırısı ve haberdeki iddialar, nereye açılacak? Sonucu olacak? Şahsen ben, gelinen bu noktada, sizinle bu konuda konuşmak dışında bir şey yapamam. Ama bu da son söylediklerim epey bir şeydir. Bunun ötesinde, gazeteniz okurlarının dikkatini, geçtiğimiz günlede Suriye de patlak veren zehirli gaz saldırısına ve Batı nın devlet yanlısı medyasında bu konunun haber olarak na- sıl işlendiğine, bütün bun- ların 2012 nin Ekim ayında Suriye-Türkiye sınırındaki top mermisi saldırısıyla taşıdığı paralelliklere çekebilirim.

10 sol 10 YAZI DİZİSİ Editör: Cansu Özkan 5 Mayıs 2013 Pazar Din kimin karnını doyurur? Bölüm - 1 Bir sektör olarak kilise HAZIRLAYAN: TEVFİK TAŞ Dünya otomotiv sanayii içinde Almanya nın hatırı sayılır bir yeri var. Sadece Daimler, VW ve BMW de çalışan insan sayısı 2003 verilerine göre, 434 bin 574 tür. Buna karşın, Katolik kilisesi ve Protestan kilisesine çalışan insan sayısı ise yaklaşık 1,5 milyon. Marx, Kapital in birinci cildinde ilginç bir saptamada bulunmuştu. Eski Yunanlıların ve Romalıların yalnızca yağma ile geçindiklerini tasavvur etmenin gülünçlüğüne değiniyordu. Antik Çağ Atina ve Roma sında politikanın, Orta Çağ da dinin ve şimdilerde öncelikle maddi çıkarların egemen olmasından hareketle, burjuva iktisatçı M. Bastiat ın emek ve üretim kavramlarını görmeyen tutumunu eleştiriyordu: Aristoteles gibi dev bir düşünür köle emeğini değerlendirmede yanıldıktan sonra, Bastiat gibi cüce bir iktisatçı ücretli emeği değerlendirmede niçin doğru düşünüyor olsun ki? Ve şu cümleyi eklemişti: Ne Orta Çağ Katoliklikle ne de eski dünya politikayla karnını doyurabilirdi. Tam tersine, şurada Katolikliğin, burada politikanın niçin başat olan rolü oynadığını açıklayan şey, orada yaşayan insanların yaşamlarını kazanma biçimleridir. Bugün de ne papazlar, ne hocalar ne de hahamlar dinle karınlarını doyuruyorlar. Farklı dinsel ritüeller icra etseler de aynı yerden besleniyorlar: Verili üretim ilişkileri içinde üretilen artık değerden... Şimdi, üretim ilişkileri ve artık değer den söz edildiği için bu yazı, burjuva sosyolojisi açısından gayrı bilimsel olarak nitelenecektir. Ekonomizmden tutun da bilimum indirgemeciliğin atış sahasına girmiş oluyoruz. Bilimin de sınıflar üstü olmadığını tespit ettiğimize göre, orta yerde bir burjuva sosyolojisi nden söz etmekte beis görülmemelidir. Öyleyse devam edebiliriz... YARIM KALAN DİN HESAPLAŞMASI Din adamları ( adamları ifadesi üstünkörü bir genelleme değil, tüm dinlerde ortak olan kadınsızlığa, hatta kadın düşmanlığına na atfen bir göndermedir), sı- nıflı topluma ne katar? Elbette verili düzenin de oneslardan bir girdi elde etmesi gerekiyor. Dinin halk için afyon mu olduğu yoksa halkın afyonu mu olduğu tartışması, Marksizm içinde de az polemiklere konu olmamıştır. Bu tartışmayı burada sürdürme taraftarı olmamakla bireğlikte, dinin doğası gereği hem halkın afyonu hem de halk için afyon olarak işlevlendirilegelmiş olmasının altını çizmekten kendimi alamıyorum. Halkın afyonu nosyonunda dinsellik kendi sınıfsal ontolojisiyle haklı olarak ilişkilendirilirken, halk için afyon nosyonunda daha çok siyasal manipülasyonlara ve konjonktüre işaret etmektedir. Yani din bu nosyonda, egemen en Bir Caritas reklamı: Caritas ın çalışanlarına iyi ödeme yapmadığı iddialarının asılsız olduğu yönündeki görüşünü reklamla anlatmaya çalışıyor kilise... Die Caritas zahlt vergleichsweise gut (Caritas nispeten n daha iyi ödüyor) sınıfların yönetme enstrümanı olarak işlev görüyor. Kabul etmek gerekir ki, burjuva siyaseti dinsiz, din de kaba yalansız yapamaz. İşçi sınıfı siyasetinin öncelikli hedefinin siyasi iktidar perspektifli olması gerçeği, din ideolojisiyle mücadele edilmesi gereğini ötelemez, ötelememelidir de. Sosyalist iktidar perspektifli siyaset, din düşmanlığı yapmamakla birlikte, din ideolojisi ile hesaplaşmayı da ihmal edemez. Dinin her iki fonksiyonunu göz önünde bulundurularak hareket eder. Burada asıl kritik eşik şu noktada baş gösterir: Din sorununu, sınıf mücadelesinden kopuk bir soyutlama olarak ele alma hatasına düşerek, Lenin in de öğütlediği gibi, burjuva dar kafalılığa alan açmamak koşuluyla elbette... Feodal düzenin en güçlü mekanizmalarından olan kilise ile mücadeleye giren burjuvazi, Aydınlanmanın tüm olanaklarını seferber etmeyi bilmişti. İktisadi iktidar, siyasal iktidarın fethedilmesiyle tamamlanmış gibi görünüyordu. Ama öyle olmadığı çok geçmeden ortaya çıktı: Siyasi iktidarın yeni patronlarının sümüklü işçi o- larak küçümsediği insanlar tarih sahnesinde yer aldı. Avrupa çalkalanıyordu. E- şitlik, özgürlük ve kardeşlik sloganlarının hepsini yeni düzenin yeni patronlarınca önce savunulmuş, iktidar ele geçirildikten sonra da içleri boşaltılmıştı. Yeni patron eskisini yardıma çağırmakta gecikmedi ve iktidar ezilen sınıflara karşı korunmuş oldu. Komünist Manifesto, bu sürecin en taze ve en çarpıcı betimlemeleriyle yüklüdür. İşçi sınıfından korkmak, hakim sınıfların doğasında vardır. Başka türlü yapa- mazlar. Eski düşmanlar birden bire dost olurlardı, yeter ki, emekçi sınıflar iktidardan uzak dursunlardı. Bu korkudan neşet eden bir siyasal çıktı daha bulunuyor: Burjuvazinin tarih sahnesine çıkmasıyla gelişen demokratik devrimlerin tamamlanamazlığı handikabı. Bu handikapın iki gerekçesi var: 1830 lardan beri siyasi iktidara aday olan işçi sınıfının korkutan varlığı ve bu varlığın 1871 ve 1917 de iki kez reel pratikte kendini kanıtlamış olma durumu. Başlattığı devrimleri bitirememe ile sakatlanmış burjuvazi, emperyalizm çağı ile birlikte yalnızca ilericilik barutunu tüketmemiş, aynı zamanda da çürüme sürecinin koçbaşı olmuştur. O günden beri feodal unsurlarla işbirliğini kalıcılaştırıp, kurumsallaştırma yolunu tercih etmiştir. Bu olgunun en açık örneklerinden biri olan devlet-ki- lise ilişkileri, yazının başında Marx ın dahiyane bir gözlemle ifade ettiği karınlarını dinle doyurmazlar yaklaşımına uygun pratik bir çözümlemeyi de gerekli kılar. Hiç kuşku yok ki, Marx son çözümlemede iktisadi süreçlerin belirleyiciliğine atfen bu eğretileme de bulunmuştu. İnsanların yaşamlarını kazanma biçimlerinin belirleyiciliği nden kasıt da zaten budur. Bununla birlikte, dinin reel olarak kendini var ediş biçimi ve bunun hayatta nasıl karşılık bulduğu konusu da siyasetin araştırması gereken bir başlık olarak orta yerde duruyor. Bu yazıda konu edilen de esasında bu sürecin Almanya özelinde kısa bir analizi olma iddiasını taşımadan öte gitmiyor. ALMANYA DA KİLİSE SEKTÖRÜ Gelişmiş kapitalist bir ülke olan Almanya ör- Ciro büyüklüğü açısından da şaşırtıcı rakamlar var: İki kiliseye bağlı kurumların toplam cirosu 45 milyar avro. Lufthansa nın geçen yılki cirosuysa 16,9 milyon avroydu. Kısacası kilise, ciddi bir sektör ve büyük bir patron aynı zamanda. neğine baktığımızda, kilise erbabı ne yer, ne içer? Dünya otomotiv sanayii içinde Almanya nın hatırı sayılır bir yeri vardır. Almanya, ABD ve Japonya nın ardından dünyada en güçlü otomotiv sektörüne sahip ülkedir. Daimler, VW ve BMW de çalışan insan sayısı 2003 verilerine göre, 434 bin 574 tür. Buna karşın, Katolik kilisesine bağlı Caritas ile Protestan kilisesine bağlı Diakonie de çalışan ve asıl amaçları insanlarla insanlar için gönüllü refah hizmeti vermek olarak i- lan edilen iki dini kurumda çalışan insan sayısı ise yak- laşık 1,5 milyon. Ciro bü- yüklüğü açısından da şaşır- tıcı rakamlar var: 2002 de Caritas ın cirosu 25 milyar avro, Diakonie nin ise 20 milyar avrodur. İki kilise yan kurumunun toplam cirosu 45 milyar avro iken, Alman Havayolları Lufthansa nın cirosu 16,9 milyar avro, BMW ninki 42,3 milyar avro, Alman Posta Teşkilatı nın cirosu ise 39,2 milyar avro ol- muştur. Yani kilise ciddi bir sektör ve büyük bir patrondur aynı zamanda da Caritas ve Diakonie nin yakla- şık 300 bin çalışanı vardı. Bu rakam, 2008/2009 da Caritas için 507 bin 477, Diakonie içinse 443 bin 744 dür. Toplam 951 bin 221 olarak kurum yetkililerince açık- landı yılına oranla, üç katı gibi bir artıştan söz ede- biliriz. Oysa her iki kurumun ilan ettiği rakamların gerçeği yansıtmadığını bildiriyor uzmanlar. Carsten Frerk, 2002 yılı için Caritas 715 bin 697, Diakonie ise 732 bin 353 olmak üzere, toplam bir milyon 448 bin 100 kişinin bu iki kiliseye ait kurumlarda çalıştığını belirtiyor.* Çalışanlar yaklaşık 500 bin kişi az gösterilmiş oluyor. Peki, kilise kaynakları yarım milyon insanı istatistikler dışında tutmayı nasıl beceriyor? Yalnızca tam gün çalışanları verip, part time çalışanlar, meslek eğitimi yapanlar, sivil hizmetliler ve öğrencileri muhasebeye dahil etmeyerek... Öyle anlaşılıyor ki, kilise, var olanı yok, yok olanı var göstermede pek mahir... (*) Carsten Frerk, Violettbuch Kirchenfinanzen -Wie der Staat die Kirchen finanziert-, Alibri Verlag, Erste Auflage 2010, s Diakonie den bir örnek: ver.di verhindert schnelle Lohnerhöhungen für kirchliche Mitarbeiter ( ver.di kilise çalışanlarının hızlı maaş artışından feragat ediyor ) Bu da kilisenin sendikaya övgüsü: Hızlı maaş talebinde bulunan işçiyi engelleyin, oluyor herhalde.

11 5 Mayıs 2013 Pazar Editör: Göksun Özhan MEDYA sol 11 Medyanın 1 Mayıs imtihanı Medya Takip Merkezi nin 1 Mayıs raporuna göre, Basında yer alan haberlerin önemli bir kısmı Dilan gazete ve dergilerde 1 Mayıs hakkında 3 bin 900, Alp hakkındaydı. Yandaş basın da boş durmadı ve internet medyasında 40 bin 951 haber yapıldı. saldırıyı meşrulaştırmaya çalıştı. Bu yıl 1 Mayıs, Taksim ve çevresinde yaşanan polis saldırılarıyla akıllarda yer etti. Onlarca kişinin yaralandığı ve gözaltına alındığı saldırılar, son üç günde medyanın da başlıca konularından oldu. Sol gazete ve internet siteleri, AKP nin Taksim mitingini engellemeye çalışmasını ve yapılan saldırıları eleştiren yayınlar yaparken, yandaş basın saldırıları ve Valiliğin tavrını meşrulaştırmaya çalıştı. 1 Mayısl a ilgili gelişmeler hakkında, son üç günde binlerce haber yapıldı fakat işçilerin mücadele günü olan 1 Mayıs ın siyasi anlamı gaz ve panzer görüntülerinin arkasında bırakıldı. 3 GÜNDE 45 BİN HABER Medya Takip Merkezi (MTM), 29 Nisan-3 Mayıs tarihleri arasında 1 Mayıs ın basında ne kadar yer bulduğunu ortaya koyan bir araştırma raporu hazırladı. Rapora göre, gazete ve dergiler 1 Mayıs a 3 bin 900 haber ile yer ayırırken, internet medyasında bu sayı 40 bin 951 oldu. MTM nin son 5 gündeki haber ve yazıları inceleyerek oluşturduğu rapora göre,1 Mayıs a toplamda 394 gazete ve derginin sütunlarını ayırdığı belirlendi. 1 Mayıs 113 ulusal yayında gündeme gelirken, konuya yer veren yerel yayınların sayısı 235 oldu. Köşe yazarları, 438 kez konuyu köşelerine taşıdı. Haberlerin tek tek incelenmesi sonucu ortaya çıkan raporda, 1 Mayıs ın toplamda 496 kez, ilk sayfadan okuyucuya sunulması dikkat çekti. 1 Mayıs a ayrılan toplam yer ise bin 25 gazete sayfası kadar bir alan kapladı. MEDYA TOPLUMU GERDİ MTM nin raporu incelendiğinde, gazetelerin ve internet medyasının özellikle 1 Mayıs öncesinde yaptıkları haberlerde toplumu korkutmayı hedeflediği anlaşılıyor. İnternet medyasında 1 Mayıs ile ilgili yayımlanan 40 bini aşkın haber ve yazıda, konuyla ilgili atılan manşetlerin çoğunda gerilim havası estirildi. Toplumda 1 Mayıs ta olay çıkacağına dair kanaat oluşturan medya organlarının en çok kullandığı manşetler ise şu şekilde: Sendikalar Taksim için ısrarlı 83 kez, takviye polisler uçaklarla getirilecek 62 kez, tramvay seferleri de iptal edildi 62 kez. MEDYA SİNEKTEN YAĞ ÇIKARDI 58 kere manşete taşınan, Burkay: Bazı çevreler 1 Mayıs ı çatışma günü gibi görüyor manşeti ise bazı medya gruplarının, emekçileri eylemden uzak tutmak için sinekten bile yağ çıkarabileceğinin göstergesi oldu. Beki den Şahan a 1 Mayıs desteği Başbakan ın Radikal gazetesindeki adamı olarak bilinen Akif Beki, dünkü köşesinde 1 Mayıs saldırılarına Şahan Gökbakar üzerinden sahip çıktı. 1 Mayıs günü Taksim de yapılan polis saldırısına, katılanlar işçi değil diyerek destek veren Gökbakar ı savunan Beki, polis saldırısının gerekçesinin sendikaların kör inadı olduğunu söyledi. Beki, yazısında Gökbakar la şu ifadeleri kullandı: Adamın polis gazına fi lan destek verdiği yoktu halbuki. Hepi topu, Taksim in altını üstüne getirmenin 1 Mayıs la ve işçinin, emekçinin hak davasıyla ne alakası olduğunu sorguluyordu. Polis haklı demiyordu, polise taş atanların haksız olduğunu söylemeye çalışıyordu. Ayrıca polis gazı bir sonuçtu, sebep değil. Sebep, 1 Mayıs ı Taksim e çıkma hakkını elde etme bayramı zanneden sendikaların kör inadıydı. Kendi gazetesi Radikal i de Şahan Gökbakar a haksızlık yapmakla eleştiren Beki, yazısına Radikal İnternet e de selam olsun başlığı attı. Akif Beki, Radikal İnternet in tek yanlı davrandığını ve Gökbakar ın sözlerini ters çevirip, kendi ezberine oturttuğunu söyledi. Dilan ın sirkeli molotofu Lise öğrencisi Dilan Alp in, kafasına polis tarafından yakın mesafeden gaz bombası atılarak yaralanması kamuoyunda geniş yankı buldu. Alp hakkında yazılan haberler, basında en fazla işlenen 1 Mayıs haberleri oldu. Öte yandan, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu nun o bir militandı diyerek, Dilan ın vurulmasını meşrulaştırmaya çalışması, AKP yandaşı medya tarafından da desteklendi. Dilan ın polis tarafından öldürülmeye çalışılması toplumda tepki görünce bazı medya organları genç kızın polise molotof kokteyli attığını iddia etti. Emniyet tarafından servis edilen fotoğrafl arı kanıt olarak gösteren bu medya organlarının yalanı ise birkaç saat içinde ortaya çıktı. Servis edilen fotoğrafl arın bir kısmı Dilan Alp e ait çıkmazken, fotoğrafl arda molotof kokteyli dedikleri de sirke çıktı. Dilan ın, gazın etkisini azaltmak için kullandığı sirke şişesini suç kanıtı olarak göstermeye çalışan Medyagündem isimli yandaş haber sitesi, yalanı ortaya çıkınca durumu İstanbul Valisi ni tuzağa mı düşürdüler başlığıyla kurtarmaya çalıştı. Taraf ta istifa ve sansür Gazeteden istifa eden son isim Ferhat Kentel oldu. Kentel dünkü yazısında, gazetede yaşanan ayrışmaya ve Ahmet Altan ın istifasına anlam veremediğini yazdı. Yerin yedi kat altı adlı köşesinde artık yazmayacağını duyuran Kentel büyük bir eksiklik ve yoksunluk duygusuyla şimdilik ve yarın öbür gün, diğer ayrılanlarla birlikte, yollarımızın yeniden kesişmesini dileyerek ayrılıyorum diyerek gazeten ayrıldığını duyurdu. Önceki gün, Melih Altınok un sansürlendiğini söylediği ve istifa gerekçesi olarak gösterdiği yazısı ise dün gazetede yayımlandı. Öte yandan, son 10 günde 25 yazarı istifa eden gazeteye, iki yeni yazarın katılacağı konuşuluyor. Taraf ta yazacağı söylenen bu iki kişinin, Habertürk ten kovulan Amberin Zaman ve eski AKP Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat olduğu söyleniyor. Merhamet dizisinde 1 Mayıs Kanal D ekranlarında yayımlanan ve başrollerini Özgü Namal, İbrahim Çelikkol, Burçin Terzioğlu ve Mustafa Üstündağ ın paylaştığı Merhamet dizisinin oyuncuları, 1 Mayıs İşçi Bayramı nı dizinin setinde kutladı. Çalıştıkları için Taksim e gidemedikleri söylenen dizi ekibinin ellerindeki pankartta Bize her yer Taksim ve Merhamet-İş yazıldı. Burçin Terzioğlu, çektirdikleri fotoğrafl arı İnstagram hesabından İşçiyiz Emekçiyiz notuyla paylaştı. Fatmagül ün ilk bölümü Kanal 7 ye yetti Daha önce Kanal D de yayımlanan ve fi nal yapan Fatmagül ün Suçu Ne isimli dizinin tekrar bölümlerini yayımlayacağını duyuran Kanal 7, dizinin ilk bölümünden sonra bu kararından vazgeçti. 29 Nisan günü tekrar bölümleriyle Kanal 7 de ekrana gelen dizinin, kanalın aldığı tepkiler sonrasında yayından n çekildiği belirtildi. Vedat Türkali nin aynı isimli kitabından n uyarlanan dizide, bir grup erkek tarafından tecavüze e uğrayan bir genç kızın yaşamı konu ediliyor. Fazıl Say Akilleri solladı Medya Takip Merkezi nin hazırladığı ayın en medyatik ünlüsü araştırmasında Fazıl Say birinci oldu. Say hakkında geçtiğimiz ay, 6 bin 950 haber ve yazı yazıldı. İkinciliği Orhan Gencebay aldı. Twitter da Ömer Hayyam ın şiirini paylaştığı için 10 ay hapis cezasına çarptırılan Fazıl Say, geçtiğimiz ay medyada en fazla tartışılan isim oldu. Mahkeme tarafından verilen ceza ve avukatı tarafından itiraz edilen bu karar, Say ile ilgili haberlerde yüzde 955 artış yaşanmasına yol açtı. Fazıl Say, Nisan ayı boyunca 6 bin 950 haber ve yazıda yer aldı. Nisan ayında medyada en çok tartışılan ikinci kişi Orhan Gencebay oldu. AKP nin Akil İnsanlar listesinde yer alması nedeniyle konuşulan Gencebay, toplamda 5 bin 953 haber ve yazıya konu edildi. Akiller arasında yer alan Yılmaz Erdoğan da medyada gündeme gelme oranını yüzde 175 artırdı. Erdoğan, 5 bin 113 haber ve yazı ile gündeme gelirken, Hülya Koçyiğit 5 bin haberle dördüncü oldu. Listede yer alan diğer isimler şunlar: Kadir İnanır 4 bin 980, İbrahim Tatlıses 3 bin 442, Acun Ilıcalı 2 bin 962, Hülya Avşar 2 bin 618, Demet Akalın 2 bin 553, Cem Yılmaz 2 bin 377. KÜLYUTMAZ OKUR sol Oyun Senin adına ben utandım Gece uyurken Nasreddin Hoca nın sakalı içinden bir fındık faresi geçmişti. Hoca, yeri göğü inletmeye başlamıştı: - Nerden çıktı bu fare, hiç fare yoktu bu evde, bizim kedi uyuyor mu, neden yakalamadı bu fareyi? Nasreddin Hoca nın yanında uyuyan karısı: - O kadar çok bağırma Hoca, diyordu; komşuları uyandıracaksın. Alt tarafı küçük parmağım kadar bir fındık faresiydi, geçti gitti işte. Hadi uyu, uykun kaçmasın. Fare de komşulardan geçti herhalde, ilkermumcuoglu@sol.org.tr dün temizlik yapıyorlardı; buraya kaçmış olacak... Hoca hışımla yataktan kalktı: - Şimdi gidiyorum komşulara, farelerine sahip çıksınlar. Bizim ev, yuvası değil farelerin, dedi. Karısı: - Delirdin mi sen Hoca, diyordu. Saat gecenin 2 si. Bu saatte komşuya gidilir mi? Hoca da: - Gidilir gidilir, diyordu; ben şimdi gidip tedbirimi almazsam; bizim sakal, fındık farelerine yol olur. *** Benden başka okuyan kaç kişi kaldı, bilmiyorum. Çetin Altan yazmış bu fıkrayı dünkü köşesinde. Altına da şu notu düşmüş: İşin tuhafı, Hoca nın sıçan geçti diye yataktan fırlaması 1 Mayıs gecesine rastlamıştı. 1 Mayıs ta ev sahibini rahatsız eden fındık fareleriymişiz... Çetin Altan ı okurken, ben utandım. İnsanlık adına, Altan ın geçmişi adına, TİP li yıllar adına... Senin bomboş yazıların hâlâ gazetelerde basılıyorsa, o farelerin arasında geçirdiğin yıllar sayesinde, ey Çetin Altan! SOLDAN SAĞA 3.Beykoz un ünlü çorbası 7. Karadeniz de tepilir 8. Gravyer, kaşar diyarı 9. Kazanı olur 10. Colombo nun rütbesi 12. Kabadayılık 15. Çekilir 18. Thomas (Buddenbrook Ailesi nin yazarı) 19. F tipi aşk 21. Yalnızlık türü 22. Ecevitler in oturduğu semt 23. Aslan sütüm 26. Saint 29. Rus kolektivist anarşizm kuramcısı 30. Sıfır sıfır yedi 31. Maç sayıları 32. Balıkesir in ünlü kolonyası 33. Fotoğraf çekerken kullanılır YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Bol kürklü, bol makyajlı, fi no köpek sahibi kadın 2. Bir hisse senedi değeri 4. Amerikan hobosunun Türkçe versiyonu 5. Başta olur 6. Ne Me Quitte Pas ı söyler 9. Tarzan ın manitası 11. Harbi olur 13. Tersi iki kere hayır (Güneş Taner tişörtü gibi) 14. Eski Yunanlıların büyüleyen ozanı 16. Şakşuka şakşuka diyen Roman şarkıcının adı 17. İskelede olur 18. Miki nin sevgilisi 20. Çerkes pastası 22. İstanbul da bir üniversite 24. Düzden de tersten de sular akıyor 25. Mide bulandırıcı canlı 27. Geri ve keskin türü de olur 28. Atılır DÜNKÜ KARE BULMACANIN CEVAPLARI SOLDAN SAĞA 3. Jane 7. Çapak 8. Lord 9. Koli 10. Romulus 12. Foya 15. Lokal 18. İcra 19. Akaju 21. Hanut 22. Atak 23. Arsin 26. Rain 29. Hafakan 30. Atol 31. Eric 32. Gazel 33. İpek YUKARIDAN AŞAĞIYA 1. Takoz 2. Çapulcu 4. Alosa 5. Elif 6. Uray 9. Kuika 11. Lorta 13. Orak 14. Arun 16. Latif 17. Ahır 18. İnci 20. Kana kan 22. Asal 24. Rhone 25. Lades 27. Aura 28. Naci Kimliğimi kaybettim hükümsüzdür. Hüseyin Kaymaz HAVA DURUMU ANKARA EN DÜŞÜK ADANA EN DÜŞÜK SAMSUN EN DÜŞÜK 13 o EN YÜKSEK 29 o 17 o EN YÜKSEK 31 o 15 o EN YÜKSEK 23 o DİYARBAKIR EN DÜŞÜK 12 o EN YÜKSEK 29 o İSTANBUL EN DÜŞÜK 14 o EN YÜKSEK 24 o İZMİR EN DÜŞÜK 17 o EN YÜKSEK 29 o ANTALYA EN DÜŞÜK 21 o EN YÜKSEK 30 o TRABZON EN DÜŞÜK 17 o EN YÜKSEK 21 o VAN EN DÜŞÜK 8 o EN YÜKSEK 18 o

12 sol 12 SPOR Editör: Cenk Alaçam 5 Mayıs 2013 Pazar Mancini kalıp kalmayacağını bilmiyor Manchester City menajeri Roberto Mancini, gelecek sezon takımının başında olup olmayacağını bilmiyor. İtalyan çalıştırıcı, verdiği demeçte Takımda kalıp kalmayacağımı asla konuşmadık. Kulüple hiç bir sorunum yok. Geçtiğimiz iki yılda üç kupa kazandık. Bu sezon da FA Kupası nı kazanabiliriz. Eğer hiçbir şey kazanamamış olsaydım, geleceğim hakkındaki sorularınızı anlardım. Ama şu ana kadar iyi bir iş yaptığımı düşünüyorum dedi. Yönetimin kendisi hakkında her zaman her hangi bir karar alabileceğini de ifade eden Mancini, Şu an için hiçbir sorunum yok. Premier Lig de şampiyon olamadığımız için üzgünüm. Çok fazla hata yaptık şeklinde konuştu. Padişaha olimpiyat resti Tayyip Erdoğan, Japonya Başbakanı Shinzo Abe ye, Siz bir olimpiyat yaptınız. Şimdi bu olimpiyattan çekilin, bunu da biz yapalım dediğini açıkladı. Japonya Başbakanı Shinzo Abe ile ortak bir basın toplantısı düzenleyen Erdoğan, Tokyo nun daha önce olimpiyatlara ev sahipliği yaptığını hatırlatarak, Tokyo, olimpiyatlarda bize rakip olarak gözüküyor. Ama ben Başbakan a dedim ki, Siz bir olimpiyat yaptınız, şimdi bu olimpiyattan çekilin, bunu da biz yapalım, isabetli olur. İnanıyorum ki, kendileri de bunu anlayışla karşılayacaktır ve Tokyo Valisi ne bu talimatı verirlerse isabetli olacaktır. Ondan sonra beraber de çalışırız dedik. Böyle güzel bir gelişme de inşallah olur diye düşünüyorum. Japonya Başbakanı Shinzo Abe ise bunun mümkün olmadığını, diplomatik bir dille ifade etti. Beşiktaş yarı finalde Beşiktaş RMK Marine Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası Finalleri ndeki üçüncü maçında İtalya nın Santa Lucia takımına yenildi. İspanya nın Valladolid kentinde düzenlenen fi nallerde A Grubu nda mücadele eden siyahbeyazlı ekip, bu yenilgiye rağmen grubunu ikinci sırada tamamlayarak, yarı fi nale yükseldi. Benitez Ferguson u çok kızdıracak Chelsea Menajeri Rafael Benitez, Manchester United ın patronu Alex Ferguson un Avrupa arenasındaki başarısını sorguladı. İki menajer arasında yıllardır devam eden atışmada İspanyol teknik adam, yeni bir perde açacağa benziyor. Benitez, İskoç menajeri kızdıracak ifadeler kullanırken İngiltere de çok iyi bir teknik adamsınız ve çok i- yi bir takımınız varsa ve yıllardır herkesten daha fazla para harcayabiliyorsanız, kazanmaya ve konuşmaya devam edersiniz. Ama Avrupa arenasında bir başka iyi takıma karşı oynarken zorlanırsınız sözlerini kullandı. Ferguson u iğnelemeyi sürdüren Rafa, United, Avrupa da daha büyük başarılar elde etmeli miydi? Bilmiyorum. İyi bir takıma ve iyi bir menajere sahipler deyip burada bırakayım dedi. Rafael Benitez, Manchester United ın bu sezon Premier Lig şampiyonu olmayı hak ettiğini de söyledi. Şampiyonluğa bir adım Spor Toto Süper Lig de üç büyüklerin maçları bugün oynanacak. Fenerbahçe, İBB deplasmanında, Beşiktaş, Eskişehir deplasmanında olacak. Evinde Sivasspor u konuk edecek olan Galatasaray, karşılaşmayı kazanması halinde şampiyonluğunu ilan edecek. Ligin tamamlanmasına üç hafta kala en yakın rakibi Fenerbahçe nin yedi puan önünde 65 puanla lider durumda bulunan sarı kırmızılı ekip, Sivasspor u mağlup etmesi halinde, son iki maç öncesi şampiyonluğu garantileyecek. Galatasaray ın Sivasspor karşısında puan yitirmesi durumunda, İstanbul Büyükşehir Belediyespor la karşı karşıya gelecek takipçisi Fenerbahçe ile arasındaki puan farkının korunması da Cim Bom un şampiyonluğu için yeterli olacak. Türk Telekom Arena da saat de başlayacak maçı, Hakem Fırat Aydınus yönetecek. Sarı kırmızılı ekipte sakatlığı nedeniyle son iki maçta forma giyemeyen Hollandalı futbolcu Wesley Sneijder, Sivasspor müsabakasında takımdaki yerini alacak. Galatasaray da Sivasspor maçı öncesi sakatlığı süren BARAN DOĞAN Ana akım spor medyasında derler ki Şampiyonlar Ligi nin adaleti vardır! Yani dramatik bir şekilde fi nali kaybeden takımların, birkaç yıl sonra bu mağduriyetleri ilahi bir şekilde giderilir. Futbolun adaleti yoktur kuralı, Şampiyonlar Ligi fi nalleri için geçerli değildir, diye düşünürler. Futbolun tanrıları iş başındadır. Materyalist olmasak, bu düşünceye hak verirken göz önünde bulunduracağımız bir dolu örnek vardır. İlk örnek için 1999 yılına gidebiliriz. O sene fi nal kaybetmenin en dramatik örneklerinden biri yaşanmıştı. 90. dakika oynanırken Bayern München, Çağlar Birinci dışında eksik oyuncu bulunmuyor. FATİH TERİM İN 4. CEZALI MAÇI Galatasaray da teknik direktör Fatih Terim, Mersin İdmanyurdu maçının hakemine yönelik tepkisi sonrası aldığı dokuz maçlık ceza nedeniyle Sivasspor karşısında da takımının başında bulunamayacak. Deneyimli teknik adam, Kardemir Karabükspor, Sanica Boru Elazığspor ve Gaziantepspor maçlarının ardından Sivasspor müsabakasında dördüncü cezalı maçını geride bırakacak. BEŞİKTAŞ ES ES DEPLASMANINDA Eskişehir Atatürk Stadı nda saat da başlayacak karşılaşmayı, Hakem Mustafa Kamil Abitoğlu yönetecek. Ligde 52 puanla üçüncü sırada yer alan siyah-beyazlılar galip gelerek, sıralamadaki yerini korumaya çalışacak. Topladığı 42 puanla dokuzuncu sırada Beşiktaş tan farklı galibiyet Beko Basketbol Ligi nde Beşiktaş deplasmanda Mersin Büyükşehir Belediyesi ni yendi. Maçın ilk periyoduna misafi r takımın etkili oyunuyla başlandı. İlk dört dakika sonunda konuk takım aradaki farkı 10 sayıya kadar çıkardı. Periyodun sonuna kadar etkili oyununu sürdüren İstanbul takımı, ev sahibi takımın oyuna ortak olmasına izin vermeyerek ilk çeyreği önde bitirdi. İkinci periyoda da hızlı başlayan Beşiktaş, ilk yarının bitimine 4 dakika kala aradaki farkı korumasını bildi. Ev sahibi takım konuk ekibe cevap vermek istese de Beşiktaş buna izin vermedi. Oyundaki baskısını artıran konuk ekip, ilk yarının bitimine 3 dakika kala aradaki farkı 17 sayıya çıkararak durumu yaptı. Kalan dakikalarda da etkili oyununu sürdüren Beşiktaş, ilk yarıyı 13 sayılık farkla bitirdi. Üçüncü çeyrekte ise oyunda hakimiyet kurmak isteyen ev sahibi takıma, İstanbul takımı bulduğu sayılarla cevap verdi. Çeyreğin bitimine 5 dakika kala konuk ekip rakibi karşında farkı tekrar 17 sayıya kadar çıkararak durumu yaptı. Etkili oyununa devam eden misafi r takım, periyodun bitimine 2 dakika kala aradaki farkı 21 sayıya kadar çıkararak durumu e getirdi. Kalan dakikalarda da etkili oyununu sürdüren Beşiktaş, periyodu bitirdi. Son çeyrekte de etkili oynayan ve rakibinin oynamasına izin vermeyen konuk ekip, maçı kazandı. Attı ğ ı 27 sayı ile Mersin Büyükş ehir Belediyesi nden Holston, maçın en skorer adamı oldu. bulunan Eskişehirspor ise sahadan 3 puanla ayrılıp, üst sıralara yükselmeyi hedefliyor. İki takım arasında ligin ilk yarısında İstanbul da oynanan karşılaşma, 2-2 sonuçlandı. Beşiktaş ta sakatlıkları bulunan İsmail Köybaşı, Uğur Boral, İbrahim Toraman, Hugo Almeida ve Gökhan Süzen, Eskişehirspor karşısında forma giyemeyecek. Sarı kart cezaları biten Necip Uysal ve Ersan Adem Gülüm ise takımdaki yerlerini alabilecek. AVRUPA YORGUNU FENERBAHÇE DE TEK HEDEF GALİBİYET İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile karşılaşacak olan Fenerbahçe de ise tek hedef galibiyet. Sarı lacivertliler, mücadelede üç puanı alırsa Süper Lig de ikinciliği ve sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi elemelerine katılmayı garantileyecek. Ligin 31 haftalık bölümünde kazandığı 58 Kırmızı siyahlı taraftarlara uzun süredir bekledikleri müjdeli haberi vermekten mutluluk duyduğunu anlatan Cavcav, şöyle devam etti: Hazırladığımız sözleşmeyi Belçika ya gönderdik. Onlar da kendi şartlarına göre değişişiklikler yaptı. Bu görüşmelerin sonucunda anlaşma noktasına geldik. Detayları görüşüyoruz. Gençlerbirliği nin menfaatleri konusunda son derece hassas davrandım. Futbolcumuz, kalitesini Manchester United karşısında 1-0 öndeydi de Sheringham ın golü gelmişti te pisi pisine yenen gol, Bayern München için travmanın başlayacağı andı. Çok değil iki sene sonra aynı Bayern München, Valencia yı yenerek şampiyon oluyordu. Hatta totemciler hız kesmemiş, 11 sene sonra, Bayern 90+2 de attığı golle Manchester United ı eleyince yine bunu futbol tanrılarının adaletine bağlamışlardı yılı finali de en dramatik fi nallerden biridir. İlk yarıyı 3-0 önde kapatan Milan için şampanyalar hazırlanmaya başlanmıştır bile. Liverpool ikinci yarıda maçı çevirince bütün dünya şoka girmiştir. En çok da devre arasında Bir İtalyan takımı 3-0 dan puanla, üçüncü sıradaki Beşiktaş ın (52 puan) altı puan önünde ikinci durumda bulunan Fenerbahçe, karşılaşmayı ş kazanıp, son iki haftada kaybetse dahi sezon sonu itibarıyla ikili averajda siyah beyazlı ekibe üstünlük ünlük kurarak, puan cetvelindeki elindeki yonunu koruyacak. Sarı lacivertli takım, pozis- yedi puan gerisinde yer aldığı lider Galatasaray ın (65 puan) Türk Telekom Arena da Sivasspor karşısında çıkacağı maçtan üç puanla ayrılması durumunda da da matematiksel matiksel olarak, şampiyonluk şansını yitirmiş olacak. Benfica ve por ile yapılan maçlarda Kayseris- sakatlanan n Meireles, çuk Şahin n ve Serdar Ke- Selsimal, karşılaşmada forma giyemeyecek. Portekiz temsilcisi karşısında bon daki rövanşta başına Liz- Antalya da ilk 15 dakikada gösterdi. Cavcav olarak o 15 dakikayı izlediğimde zaten bonservisini almaya karar vermiştim. Bu transferin gerçekleşeceğinden Antalya daki ilk 15 dakikadan sonra emin olduğunu ancak Gençlerbirliği başkanı olarak başkent temsilcisinin menfaatlerini düşünmesi gerektiğini dile getiren İlhan Cavcav, şunları kaydetti: 35 yıllık tecrübemden biliyorum ki, imzalar atılmadan kesin konuşulamaz. Bu nedenle, Belçikalı futbolcunun transferinin detayları kaldığını söyleyebilirim. Futbolcumuz yarım sezon oynadığı için gol kralı olamadı. Hollanda da olduğu gibi umarım gelecek sezon burada da gol kralı olur. Ara transfer döneminde Gençlerbirliği ne bedelsiz Şampiyonlar ligi nin adaleti maçı verecek! Yok canım, olur mu öyle şey diyen yorumcu Fatih Terim şaşıracaktır. İki sene sonra, iki takım yine fi nalde karşı karşıyadır. Futbol tanrıları bu sefer esnafl ık yaparlar ve kupayı Milan a verirler yılının mağduru da Chelsea dir. Finalde karşılarında Manchester United vardır. Normal süresi 1-1 biten maçta, uzatmalarda da eşitlik bozulmaz ve seri penaltı atışlarına geçilir. Kaptan John Terry son penaltıda topun başındadır. Golü atıp da sosyalizm yağmacısı Abramoviç in rüyası olan kupayı kazanacakken ayağı kayar, düşer ve topu Mars a yollar. Finali pisi pisine kaybeden taraf için futbol tanrıları toplanır ve biraz geç de olsa dört darbe alan, omzunda da sakatlığı bulunan Gökhan Gönül de maçta yer alamayacak. Sakatlığı nedeniyle uzun süredir takımdan ayrı olan Emre Belözoğlu nun da kadroda olmaması bekleniyor. Vleminckx in bonservisi alındı Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, yaptığı açıklamada Belçika nın Club Brugge takımıyla golcü futbolcunun bonservisi konusunda anlaştıklarını duyurdu. Fotograf: Eray Aksoy olarak katılan Belçikalı forvet Vleminckx, ikinci devre kırmızı siyahlıların gol yollarındaki etkili ismi oldu. Teknik direktör Fuat Çapa nın güvendiği futbolcuların başında gelen Gladyatör lakaplı golcü oyuncu, Spor Toto Süper Lig de 14 maçta 9 gol atmayı başardı. Vleminckx, N.E.C. takımında forma giydiği 2011 yılında Hollanda liginde attığı 23 golle, gol kralı oldu. Belçika doğumlu, 1.83 boyundaki Vleminckx, geçen sezon ise Belçika Ligi nde Club Brugge takımında top koşturdu. Club Brugge formasıyla ligde 10 maçta 3 gol kaydeden Vleminckx, Avrupa Ligi nde 3 maçta 1 gol attı. Gladyatör, 3 kez de Belçika Milli Takımı kadrosunda yer aldı. sene sonra, onlara yine pisi pisine bir şampiyonluk hediye ederler yılında fi nalde Bayern Münih, Chelsea karşısında öne geçer. Uzatmada gelen golle maç uzar. Hatta bu bölümde Bayern Münih Robben le bir penaltı da kaçırır. Nihayetinde penaltı atışlarında Chelsea şampiyon olur ve sosyalizm yağmacısı Abramoviç, kına dükkânı bulmak üzere stadyumdan ayrılır. Bu yazı bu sene fi nale çıkan Bayern München den dolayı planlanmıştır. Malum bu sene iki Alman takımı yani Bayern Münih ve Borussia Dortmund fi nalde karşı karşıya gelecekler. Herkes Bayern Münih i bir adım önde görmektedir da normal bir şekilde, 2012 de de anormal bir Basketbolda kulüplere ceza yağdı Türkiye Basketbol Federasyonu Disiplin Kurulu, Galatasaray Kulübü ne 2 bin lira para cezası verdi. Federasyondan yapılan açıklamaya göre, kurul, Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi nde Galatasaray ile Fenerbahçe arasında 29 Nisan da Abdi İpekçi Spor Salonu nda oynanan play-off final serisi üçüncü maçında kurallara aykırı anons yapılması nedeniyle, sarı kırmızılı kulübü 2 bin lirayla cezalandırdı. Disiplin kurulu ayrıca, Beko Basketbol Ligi takımlarından Pınar Karşıyaka ya, Antalya Büyükşehir Belediyesi ile oynadığı lig maçından önce yapılan seremoniye tek tip kıyafetle katılmadığı için bin lira para cezası uyguladı. Birgül Güler, Bursa Belediyespor da Acıbadem Bayanlar Voleybol Ligi ekiplerinden Bursa Büyükşehir Belediyespor, geçen sezon Nilüfer Belediyespor forması giyen Birgül Güler ile sözleşme imzaladı. Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü Başkan Yardımcısı İlhan Satık, yaptığı açıklamada, Büyükşehir Belediyesi nin de desteğiyle mücadele verdikleri tüm branşlarda kalıcı başarılara imza atmak istediklerini söyledi. Saltık, başarılarının devam edeceğini belirterek, Altyapıdan yetişen oyuncularla birlikte tecrübeli sporcularımızı da kadromuza dahil ederek, Türk voleyboluna hizmet etmeye devam ediyoruz dedi. İlhan Saltık, bu çerçevede, geçen sezon Nilüfer Belediyespor forması giyen Birgül Güler ile sözleşme imzaladıklarını bildirdi. Birgül Güler de başarılı bir sezon geçirerek, takıma katkı sağlamayı hedeflediğini ifade etti. Kasımpaşa sakatlıklardan yakındı Kasımpaşa Kulübü Başkan Vekili Hasan Hilmi Öksüz, bu sezon yaşadıkları sakatlıklardan yakındı. Öksüz, yaptığı açıklamada, Gençlerbirliği ile önceki gün oynadıkları ve golsüz sonuçlanan maçın daha ilk dakikasında sakatlık kabusu yaşadıklarını belirtti. Lacivert beyazlıların Bulgar futbolcusu Georgi Sarmov un henüz karşılaşmanın başında sakatlanarak oyundan çıkmasının takımın moralini bozduğunu dile getiren Öksüz, şunları söyledi: Takımımız son haftalarda eski performansında değil. Bu da biraz normal, çünkü ligin sonu geldi. Avrupa kupaları hedefinden uzaklamış olmak takımı etkiledi. Bunun yanında, sakatlıklar da bir türlü yakamızı bırakmıyor. Bu sezon tam kadro sahaya çıkamadık. Gençlerbirliği karşısında daha ilk dakikada Sarmov sakatlandı ve takımın morali bozuldu. Sezon başında Türkiye nin en değerli sol beklerinden Volkan Yaman hazırlık kampında sakatlandı ve bu oyuncudan hiç faydalanamadık. Fildişi Sahili nin en önemli orta saha oyuncularından Coulibaly, sadece bir maç oynayabildi. Djalma uzun süredir sakat. Viudez dün ikinci yarı sakatlıktan dolayı oynayamadı. adı. mel kadromuzu sakatlı klar Mükem- yüzünden bir türlü tam kullanamıyoruz diye konuştu. şekilde finali kaybeden Bayern e, futbol tanrıları esnaflık yapacaklar mı? Cevabımız, :P Futbolda tanrı manrı yoktur! Adalet hiç yoktur. Maddi süreçlerde, toplumsal yaşamda, hiçbir yerde olmayan adalet futbolda neden olsun? Olan biten şu: En çok sermaye birikimi yapmış takımlar sürekli başarılı oluyorlar. En zengin on takım sık sık fi nallerde karşı karşıya geliyor. En çok para eden 100 futbolcu sürekli birbirleriyle oynuyor. Ana akım spor medyasına göre buradan inanılmaz futbol hikayeleri doğuyor. Bu tablodan çıkan futbol hikayeleri bize göre gerçekçi değil. Samimi de değil. Paranın senaryo yazarlığını yaptığı, kullan-at hikayeler

13 5 Mayıs 2013 Pazar 13 Adolf Burger 68 yıl önce bugün özgürlüğüne kavuştu Kalpazanlığa meşru sabotaj Nazilerin sahte para basarak düşman ülkeleri boğma hamlesinde görevlendirilen tutsaklar arasında yer alan Adolf Burger, Hitler faşizmine hizmet etmek zorunda bırakılmasının rövanşını, sahte para operasyonunu sabote ederek aldı. ENGİN KARAMAN Kalpazanlığın diplomaside dolaylı yollardan etkili bir silah olduğunu, 21. yüzyılın ilk yarısındaki gayrı ahlaki dünya ilişkilerini gözlemleyen bireyler olarak tahmin edebiliriz. Fakat bu silahın kelimenin tam anlamıyla ve somut olarak bir ülke tarafından kullanılmasına tanıklık etmek, bir hayli şaşırtıcı. Slovak Yahudisi tipograf Adolf Burger in Nazi toplama kamplarında bizzat içerisinde yer almak zorunda kaldığı sahte para operasyonu, kalpazanlık tarihinde erişilmesi güç bir ucu temsil ediyor. Diğer yandan, Burger in hikayesi, savaş dönemi insanlarının ilkeler ve yaşam arasındaki zorlu serüvenine de ayna tutacak cinsten. Slovakya daki Yahudilerle birlikte zorunlu olarak göç eden ailesine katılmayarak Bratislava da iş bulan Burger, 1933 yılında Prag da Komünist Parti üyesi oldu. Ülkesindeki Yahudilerin toplama kamplarına gönderilmeleri sırasında, yetenekleri öne sürülerek ülke için zorunlu görev gerekçesiyle ülkede kalabildi. Tipograflık ve renkli basım işleri yaparken, bir yandan da Yahudilere sınırdışı edilmelerini engelleyecek sahte vaftiz kağıtları hazırlıyor ve birçoğunun kurtulmasını sağlıyordu. Bu faaliyetinde kendisini ele verince, 11 Ağustos 1942 yılında yakalanarak eşiyle birlikte Auschwitz Toplama Kampı na gönderildi. Eşi, aynı yıl kampta öldürülecekti. BERNHARD OPERASYONU Burger, tarihin en büyük kalpazanlık operasyonu olarak anılan Bernhard Operasyonu için seçilen özel isimler arasında yer alarak 1944 te operasyonun merkez üssü olan Sachsenhausen Kampı na nakledildi. Bernhard Operasyonu, Nazi karşıtı kampta yer alan ülkelerin banknotlarından çok sayıda basarak ülke ekonomilerini boğmak üzere kurulmuştu. Nitekim operasyonun toplam hasılatına bakıldığında, 120 milyonu aşkın sterlinin basıldığı ve bu paranın İngiltere nin para rezervinin 4 katına eşit olduğu tespit edildi. Sterlin basımıyla ilgili görevin başarısına rağmen, dolar basımı evresinde Burger in bizzat dahil olduğu direniş, Nazi planını suya düşürecektir. Burger in bir parçası olduğu ekipte yaşamını sahip olduğu yeteneklerle sürdüren fakat gerek politik nedenlerle, gerekse daha iyi yaşamanın bir yolu olarak sahtecilik yapan başka kişiler de vardır. Salomon Smolianoff da hayatını kalpazanlar kralı olarak geçirmiştir. Resim yapmaktan para kazanmak yerine, para yapmaktan para kazanmak daha kestirme bir yoldur diyerek sahte para basmıştır. Burger le yolları, Nazilerin Bernhard Nazi Almanya sında genel kanı, savaş biterse hepimiz öleceğiz şeklindeydi. Burger Operasyonu nda ve arkadaşları da operasyon biterse kamplara geri gönderileceklerinin korkusuyla kusursuz sahte para yapmaya çalışıyordu. kesişir. Smolianoff BUNU DA YAPTILAR 11 yaşındayken ünlü olan, şimdilerde 18 ine yaklaşan Kanadalı şarkıcı Justin Bieber, geçtiğimiz Perşembe günü Türkiye konseri için İstanbul a geldi. Rusya dan özel uçağıyla Sabiha Gökçen Havalimanı na inen Bieber, ülkeye kaçak giriş yaptı. Bieber ve orkestrası basın mensuplarından kaçmak için X-ray cihazından geçtikten sonra koşarak kendilerini bekleyen araçlara bindi. Bieber ı pasaport kontrolünden geçmeye ikna edemeyen polis, uzun süre dil döktükten sonra genç yıldızın pasaportunu aldı, içeride gerekli işlmeleri yaptıktan sonra pasaportu geri getirerek arabaya servis yaptı. Bieber ın bu tavrı sanatçı kaprisi, ergen tribi, küstahlık ve şımarlıklık olarak yorumlansa da daha önce benzer bir vukuatın ardından İsveç polisi Bieber ın tur otobüsünde uyuşturucu madde bulmuştu. Havalimanında saatlerce bekleyen bir hayranı, elinde çiçekle Justin diye ağlayarak Bieber ın aracına koştu; ancak genç yıldızı göremeyince sinir krizi geçirdi. Bir diğer kız ise kendilerine ilgi göstermeyen Bieber a küstüğünü belirtirken, duygularını Justin bize bir hi bile demedi diye ifade etti. Bu arada görüntü alınmasını engellemek isteyen korumalar siyah şemsiyeler açtı. Korumalardan biri, elindeki şemsiyeyle basın mensuplarına saldırdı. Koruma daha sonra parçalanan şemsiyeyi yola attı. Konuyu Meclis gündemine taşıyan MHP Milletvekili Emin Çınar, İçişleri Bakanı Muammer Güler in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, Bieber in neden kurallara uygun olarak pasaport kontrolünden geçmediğini, şarkıcıya neden ayrıcalık tanındığını sordu. 1 Mayıs olaylarına gönderme yapan MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, polisiniz Bieber ı da biberleseydi diye iktidara çıkıştı. Öte yandan, Bieber ın İstanbul Teknik Üniversitesi Stadyumu ndaki konserine yaşları 10 ile 15 arasında değişen hayranları akın etti. İki saat gecikmeli başlayan konser sırasında, sahneye atılan bir cisim yüzünden hayli sinirlenen Bieber, sahneyi terk etti. Bir süre kuliste dinlenen ünlü yıldız daha sonra yeniden sahne aldı. Neyse ki Bieber ın hayranlarıyla arasının tatlıya bağlanmasını sağlayan bir gelişme oldu. Konserin ardından, Bieber ın ezan okunduğu anda performansını keserek ezanı dinlediği, bunun için konserine iki defa ara verdiği iddiası sosyal medyada hızla yayıldı. Bieber bu jestiyle sadece Türkiye deki değil, tüm dünyadaki hayranlarının kalbini fethetmeyi başardı. burada sahte para rötuş bölümünün müdürü olur. Ekibin bir diğer özelliği de aynı Adolf Burger gibi yolları sosyalizmle kesişmiş bazı aydınları bir araya getirmiş olmasıdır. Burger in toplama kampındaki anılarının ana malzemesini oluşturan insan hikayeleri, aslında yaşamla ölüm arasında ilkelerinden ödün vermek zorunda bırakılan bireylerin sıkışmalarının da yoğun bir anlatımı niteliğindedir. UYUM SAĞLA YA DA YOK OL Operasyon kapsamında toplama kamplarında bulunan seçkin grafikerler, tipograflar, ressamlar ve baskı uzmanları, görev için bir araya getirildikleri kampta kendilerine özel hazırlanan görece daha rahat bir bölümde yaşamaya başlarlar. O ana kadar insani koşullardan oldukça uzak bir esaret hayatı yaşayan grup, seçilmiş olmanın etkisini yaşam standartlarında doğrudan görecektir. Serbest hafta sonu, pazar günleri duş almak gibi olağanüstü haklara sahip olan ekip, toplama kamplarındaki aşağılanmanın tersine, saygı gösterilerek de ödüllendirilmiştir. Kampların yarattığı alışkanlıkla tipograf ve grafikerlere şiddet uygulayan Nazi askerleri, amirleri tarafından uyarılmıştır. Operasyonun belkemiği olan ekip, sahte paraları başarıyla yapabilmeleri için kamp ortamından tecrit edilmiştir. Hatta bulundukları yere altın kafes, denilir. Fakat bu bile içerisinde bulundukları ortamın kafes, yani toplama kampı olduğunu kanıtlar niteliktedir. Dış dünya, köşe başlarında vurulup indirilen ve fırınlarda yakılan tutsaklar, Hitler faşizminin insan onurunu lekeleyen atmosferi, görece iyi şartlarda bulunan operasyon ekibini etkilemeye devam eder. Üstelik kendilerine yalnızca sahte para yapmayı başardıkları durumda hürmet edileceğini de bilirler; savaş biterse onların da işi bitecektir. Burger ve arkadaşlarının dahil edildiği Bernhard Operasyonu nda yer alan basım makinalarından birisi. 2. Dünya Savaşı nın en ilginç dengelerinden birisi, onların da zihninde kurulmuştur: Savaşın sona yaklaşması bile, ölüm ihtimalini artırmaktan başka bir anlama gelmez. Ekip içerisinde bulunanların yaşadığı ahlaki sorgulama, Nazilerin işine yaramak neticesinde hayatta kalmak ve ilkeler doğrultusunda mücadele etmek arasındadır. Burger bu gerilimde ilkelere bağlı kalmak eğilimi göstererek para sevkiyatını çökertecek bir sabotajı planlamaktadır. Beklenen paranın üretilmemesi durumunda, Nazilerin ciddi bir ekonomik krizi göğüslemek zorunda kalacağını varsayarak bunu planlar. Kampta ise aynı sorgulamanın sonucu olarak bulanık kalan fikirler, her geçen gün dayanılmaz hale gelen faşist şiddetin da yardımıyla netleşir. Sterlin basımında Nazilere istediğini veren ekip, özellikle Burger in girişimiyle, sterlinden daha büyük bir iştahla bekelenen doların yapılmasında ayak direyecektir. Burger doların sahte basımlarında kullanılacak negatifleri bozarak sürecin sabote edilme- sinde en büyük pay sahibidir. Eşinin ve kendisinin gerçeği çoğaltmak için basım işleri yaptığını ifade ederek kendisini ifade eden Burger, Nazilerin suyuna giderek hayatta kalma yolunu seçenlerle büyük ahlaki hesaplaşmalar yaşar. Burger, toplama kampındaki kışkırtıcı tavırlarının karşılığını, ekipteki ışıklı baskı uzmanı ihtiyacını karşılaması nedeniyle hafif hisseder. Burger in sahte para operasyonunu sabote etme girişimini farkeden Nazi subayları, sahte para üretmekle görevlendirilen ekibi, kendilerinden vazgeçmeyeceğini düşünmemelerini söyleyerek uyarır. Ancak Burger, yine de bazı kararlı arkadaşlarının çabasıyla öldürülmekten kurtulur. Savaşın ardından özgürlüğüne kavuşan Burger, doğduğu topraklara geri döndüğünde ailesinden birçok kişinin kaçarken yaşamını yitirdiğini öğrenir. Yeniden Komünist Parti ye üye olan Burger, 1983 yılında anılarını yazar. Kalpazanlar isimli film, büyük ölçüde Burger in anılarına dayanmaktadır. Bir hi bile demedi ama ezana saygısı tam

14 14 5 Mayıs 2013 Pazar Oyuncakçı Seyyit sol dan dizeler CÜNEYT UZUNLAR Satın almak istiyorum hikâyelerini Tanesi bin liradan Eline beş yüz bini hemen sayabilirim Ne bakıyosun? Hayatında gördün mü bu kadarını Kitap piyasasında yeni bi mecra yaratıcam Ne diyosun? Seyyit, çayından bir fırt çekti. Az önce bitirip camekana astığı kırmızı siyah uçurtmayı seyrederken kapı açıldı. Rüzgâr çanı şıngırdadı. Gri takımıyla bıyık altından gülümseyerek Recep girdi. Selamınaleyküm Seyyitçim! Vay! Recep Bey! Recep parlak yeşil kravatıyla oynarken hızlıca mekânı inceledi: El yapımı ahşap oyuncaklar, kibrit çöplerinden bir bebek evi, kuru çiçeklerden bir kukla sahnesi, oyuncağa dönüştürülmüş eski mutfak araçları, aksesuarlar ve eşyalar, zihni sinir buluşlar, kese kağıdından maskeler, hokka biçiminde geniş su kapları ve oyuncakları Demek yeni mabedin bu. Şirin. Senden şirin olmasın. Yukardaki bölmede kalıyomuşsun? Evet! Orda rüya görüyorum. Ooo! Leblebi tozu. Şekersiz. Dut kurusuyla tatlandırılmış. Masal kitapları senin mi? Kaça? Seyyit iç geçirdi, Hayırdır? Recep ellerini cebinden çıkarıp tezgaha yasladı, Peki. Hızla konuya giriyorum. Hikâyelerin yığılmış dağ olmuş, gördüm. Tam beş yüz hikâye N olmuş? Hevesle okudum. Canan verdi. Eee? Bir hayalim var!.. Seyyit geri çekildi, Eyvah! Satın almak istiyorum hikâyelerini Tanesi bin lira dan Eline beş yüz bini hemen sayabilirim Ne bakıyosun? Hayatında gördün mü bu kadarını Kitap piyasasında yeni bi mecra yaratıcam Ne diyosun? Komiksin diyorum. Hadi ama? Satılık değiller. Bırak bu ayakları. Satmıyorum... Onu anladık. fakat hediye ediyorum Recep ellerini beline koyup doğruldu, Yok deve! hepsi senin olsun. Bas, yay, dağıt! Maliyetine! Olur mu canım öyle?! Risk cebinde kalsın. Yarın düzletilmiş çıktıları masana bırakır giderim. Çakamadın meseleyi? Peki! Sonunda! Ohh be! Tanesi iki lira. Bu ayın dükkan kirası çıkar. Bu fi yata hikâyeleri satamam. Kimse satamaz! Sana verdiğim paranın üç, dört katını nasıl kazanırım lan! Bırak kârı, kağıt parasını bile çıkaramam. Seyyit, ayağ a kalkı p Recep in gözlerinin içine bakarak, Teklifimi geri aldım! Hikâyelerimi vermiyorum. Bir tür edebiyat galericiliği yapmaya çalışıyorum arkadaşım. Özel kitap tasarımı, özel kağıt, özel stant, elit alıcı, aynı anda On dilde basım. Nobel e aday yapacam lan seni. Hepimiz kazanalım? Türkiye kazansın! Hikâyelerim satılık değil. Son sözün bu mu!.. Peki Hoşça kal. Recep ellerini cebine soktu yeniden. Kabadayı bir bakış fırlattı ve kapıya yöneldi. Seyyit bağırdı, En çok hangisini beğendin? Ney? Hikâyelerin diyorum. Recep hışımla kalktı. Çıkarken kapıyı çarptı. Rüzgâr çanı düştü. Cam rafl ar şangırdadı. Yeni uçurtmanın kuyruğu hışırdadı. Seyyit bastı kahkahayı. Desen: Fırat Tanış AKÇAKAVAK* PAUL CELAN Akçakavak,yaprağınla ak-pak bakansın ya karanlığa. Ak düşmemişti hiç annemin saçlarına. Kara hindiba, Ukrayna ne kadar yeşil. Sarışın annemse dönmedi yuvasına. Yağmur bulutu, kaynağın kurudu mu? Benim sessiz annem ağlar tüm insanlara. Çember- yıldız, bağlıyorsun o altın kurdelayı. Bir kurşunla annem kalbinden aldı yara. Meşe kapı, kim çıkardı rezelerinden seni? Benim tatlı annem gelmeyecek bir daha... Sana tıpkı basım kopi göndereceğim. Dize başları büyük harf benivedi yazdım... Diğer hususlara dikkat ettim. Sen bu biçimiyle monte edersin... Çeviri: Gertrude Durusoy-Ahmet Necdet (*) Paul Celan Hitler faşizminin kurbanlarından biri. Annesi faşizmin zulmüne dayanamadı, öldü. Paul Celan savaştan sağ çıktı. Anne özlemiyle yaşadı Nisan ında, kendini Seine Nehri nin sularına atmakta buldu kurtuluşu. MASA DA MASAYMIŞ MEHMET BOZKURT Masada oturan iki değil, dört kişidir ve devlet terbiyesi gereği konuşulanlar tutanak altına alınıp tarafl arca imzalandıktan sonra resmiyete bağlanmıştır. Orada bulunmayan Kazım Karabekir Paşa bile hatıralarında protokolün sır bölümünden haberdar olduğuna göre, hemen toplantı sonrasında sır ın yüksek bazı komutanlarla paylaşıldığını da öğrenmiş bulunuyoruz. Bu sır Kürt meselesidir. Hep değil, çoğu kez birbirine karıştırılır Amasya Genelgesi ile Amasya Buluşması. Bunun nedenini her ikisinin de kısa aralıklarla Amasya da ve aynı yıl, 1919 yılında yapılmış olmasına bağlamak mümkün. Amasya Genelgesi, Haziran gecesi hazırlanmış, ertesi gün Anadolu daki sivil/asker makamlara şifreli telgrafl ar marifetiyle gönderilmiştir. Özeti şudur: İstanbul dan umut kesilmiştir, artık söz Anadolu nundur. Sivas ta toplanmasına karar verilen Kongre için gerekli hazırlıklar yapılmalıdır. Amasya görüşmeleri ya da Amasya mülakatı ise Sivas Kongresi nden çok kısa bir süre sonra, Ekim günlerinde yapılmıştır. Bu görüşmelerde tartışılan konular seçimler, meclisin nerede toplanacağı, İstanbul un halife ve padişaha verilmesini istediği güvenceler olarak özetlenebilir. Masada bunların yanı sıra, İstanbul un, Anadolu savaşçılarının amaçlarını öğrenmeye, gücünü ölçmeye, iradelerini sınamaya yönelik niyetlerinin de olduğunu eklemek gerekir. Şu söz nasıl da yerindedir: İki kişinin bildiği sır değildir. Siz bakmayın bu atasözünün cılkının çıkarılmış olmasına. Öğreticidir. Üstelik masada oturan iki değil, dört kişidir ve devlet terbiyesi gereği olarak konuşulanlar tutanak altına alınıp tarafl arca imzalandıktan sonra resmiyete bağlanmıştır. Orada bulunmayan Kazım Karabekir Paşa bile hatıralarında protokolün sır bölümünden haberdar olduğuna göre, hemen toplantı sonrasında sır ın yüksek bazı komutanlarla paylaşıldığını da öğrenmiş bulunuyoruz. Bu sır Kürt meselesidir. Kürt meselesinin tartışılıp bir karara varıldığını işaretleyen böyle bir belgenin varlığının/yokluğunun uzun yıllar tartışılması bir yana, içeriğine dair çeşitli spekülasyonların yapıldığı bilinmektedir. Masanın bir ucunda İstanbul hükümeti temsilcisi olarak Bahriye Nazırı Salih Paşa (Hulusi Kezrak), öbür ucunda Mustafa Kemal, Rauf Orbay, Bekir Sami Kunduk vardır. Şimdi isimleri alt alta yazınca, oluyor işte, insanın aklına şunu da yazası geliyor. Olup olacağı küçücük bir not, bağışlayın, yazıyorum: Masada oturup Kürt meselesi için karar vericilerden ilki ve son ikisi, yani dördün üçü sürgün çocuğu Çerkeslerdir. Bu da etnik köken peşine düşenler için ilginç olmalı. Her neyse, büyük komutanlardandır, kendisine sorsan en büyük olandır Karabekir Paşa. Kazım Karabekir Paşa nın Kürt meselesiyle ilgili düşüncesi Kürdün ve Türkün birbirinden ayrılamayacağı yönündedir: Ana kuvvet dindir. Yalnız cahil Kürt şeyhleri felakettir. İlk fırsatta kıymetli Türk şeyhlerinin bu şeyhlerin yerini alması, hükümetin birinci vazifesi olmalıdır ( ) (Karabekir, İstiklal Harbimiz, 793) Buyurun Ve Aleykûm Selam Tayyip Bey! Diğer anı yazıcısı Rauf Orbay, Amasya Masası na değinirken pek cimridir. Anılarında sadece şunlar var: ( ) Müzakereler sonucunda iç ve dış politikaya ait birçok meseleler hakkında karara varıldı ( ) (R. Orbay, Siyasi Hatıralar, 394). Kürt adı yok. İç meseleler arasına sokuşturulduğunu varsayıyoruz. Mustafa Kemal siz olmaz. Sekiz sene sonra Amasya Mülakatı na değinir. Artık 1927 dir. Rakiplerini, muhtemel olanlar dahil, kimini ortadan kaldırmış; kimini de sindirmiştir. Rahattır Mustafa Kemal. Sözlerini Nutuk tan aktarıyorum: Kürtlerin bağımsızlığını gerçekleştirme amacını güder gibi göründük (görünerek ) (Nutuk, Cilt 1, 327). *** Amasya da 1919 Ekim inde yapılan bu protokolün aslı 1961 yılında Tarih Vesikaları dergisinde yayımlanıyor. Kürtlerle birlikte hemen herkes Amasya da masada konuşulanları, yapılan pazarlıkları, verilen vaatleri aradan 40 yıl geçtikten sonra öğrenebiliyor ayrıntılarıyla. Kürtler, kandırıldık diyor. Geldik bu güne. Bu defa protokol masası İmralı da. John Yadırgamayın John dememi. Artık bizden olduğu için ön adıyla hitap etmemde bir sakınca yok diye düşünüyorum; şu bizim Kerry ABD Dışişleri Bakanı Geçtiğimiz aylarda üç defa ziyaret etti bizi. Benim gördüğümü siz de gördünüz mü; İmralı da masanın bir ucunda oturan oydu. Çantasındaki dosyadan masaya konulanlar Suriye, Suriye Kürdistan ı; Irak, Irak Kürdistan ı; İran, Lübnan Ah Edip Cansever, ne güzel adamdın: ( ) Adam masaya / Aklında olup bitenleri koydu / Ne yapmak istiyordu hayatta / İşte onu koydu ( ) Öbür uçta ileri demokrasi. Beri yanda 14 yıldır esir hayatı yaşayan Kürt önderi. Ben onu bunu bilmem. Kendi sözüdür, kitaplığımın rafına uzansam sayfa numarası veririm: Anam Türk Devlete her türlü yardıma hazırım Ah Edip Cansever, ne güzel adamdın: Masa da masaymış ha / Bana mısın demedi bu kadar yüke/ Bir iki sallandı durdu / Adam ha babam koyuyordu (...) *** Kürtler Amasya Mülakatı ndan 40 yıl sonra kandırıldık dediler. Yıllarca gizlenen protokollerin açığa çıkarılması için uğraş verdiler. Haklarıdır. Şimdi geldik bu güne. Bir kırk yıl daha beklemeden şimdi, İmralı Masası nda imzalanan protokollerin açıklanmasını istemeleri gerekir. Aksi halde, kırk fi lan değil, çok kısa bir süre sonra, Tayyip Bey aklında olanları elde edip çantasına koyduktan sonra, üstelik bu kez sadece Kürt kardeşlerimiz değil, cümbür cemaat emekçilerimiz, hatta ileri demokrasicilerimiz şuraya yazıyorum, büyük bir hayal kırıklığına uğrayacaklar ve oturup dizlerini döveceklerdir: Kandırıldık! Kürt yoksullarına o masadan hayır çıkmaz. Masa da masaymış ha / Bana mısın demedi bu kadar yüke Not: Geçen Pazar ın devamı olacak yazıyı, bu yazı nedeniyle önümüzdeki haftaya ertelemiş oldum.

15 5 Mayıs 2013 Pazar 15 DÜRÜST TARAFSIZ, AHLAKSIZ HABER Zaytung.com dan alınmıştır 1 Mayıs ta bütün işçileri Taksim Meydanı na davet eden Büyükşehir Belediyesi: Bi el atsanız 2 ayda bitiririz aslında bu inşaatı... 1 Mayıs İşçi Bayramı na her sene olduğu gibi bu sene de Taksim de kutlama yapılacak mı tartışmaları damgasını vururken, Valilik ten yapılan Kesinlikle Taksim e giriş yok açıklamasının hemen ardından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi nden ilginç bir davet geldi. Sabah saatlerinde Büyükşehir Belediyesi adına mikrofonların karşısına geçen Basın Sözcüsü Durali Ongun, İstanbul daki tüm işçileri 1 Mayıs sabahı Taksim Meydanı na davet ederken, Ellerinde kazma-kürek olursa daha iyi tabii ama isterlerse orak ve çekiçleri ile bile gelebilirler. Gün emeğin gücünü gösterme günüdür. Herkes bir kazma, bir çekiç vursa 2 ayda bitiririz o işi... ifadelerine yer verdi. TEMSİLİ BİR GÖSTERİ GİBİ DÜŞÜNSÜNLER Aksaray da bulunan Büyükşehir Belediye Binası önünde kısa bir basın toplantısı düzenleyen Durali Ongun, Valiliğin açıklamalarının aksine 1 Mayıs ta Taksim e gelecek tüm işçilere kapılarının sonuna kadar açık olduğunu kaydetti. İşçilerimiz, yani 1 Mayıs ın gerçek sahipleri bunu temsili bir gösteri olarak düşünsünler. Burada hem sembolik olarak bir emek gösterecekler, hem de iki işin ucundan tutarak emeğin, işbirliğinin gücünü tüm dünyaya ispatlayacaklar diyen Ongun, 1 Mayıs ın gerçek anlamına bu sayede daha da yakınlaşılacağını vurguladı. İLLEGAL ÖRGÜTLERE DE KAPIMIZ AÇIK... Ongun, Esasen bayramın esas mesajında da dediği gibi bizim de gönlümüzden Dünyanın tüm işçileri birleşin! demek geçiyor ama o kadar adama gerek yok şu an. İstanbul dakiler gelse yeter. İki temel, bi sömel atsalar, ne biliym bi hiltinin ucundan tutsalar o bile kafi derken, meydana olay çıkarmak için gelecek olan illegal örgütlenmeler de şu sözlerle seslendi: Buradan Taksim i kırıp dökmek isteyen vatandaşlarımıza da sesleniyorum. Buyursunlar, özellikle Tarlabaşı-Dolapdere tarafına diledikleri gibi girişsinler. Taş üstünde taş bırakmasınlar, hiçbir sakıncası yok. Şu kentsel dönüşüm işi bitene kadar iyice bi kurtlarını döksünler. Emniyet birimlerinden de söz aldık, kesinlikle kimseye müdahale edilmeyecek... SENDİKALAR TEMKİNLİ Çağrıya temkinli yaklaşan sendikalar ve işçi örgütleri cephesinde ise Taksim Meydanı nda kutlama yapma fi kri tekrar tartışılmaya başlandı. Büyükşehir Belediyesi ni fırsatçılıkla suçlayan DİSK Genel Başkanı Mümtaz Öğer, İyi niyetli olduklarını bilsek girer çalışırız yani ne olacak ama burada açıkça bir sömürü kokusu alıyoruz derken, en azından 1 Mayıs ta böyle bir şeyin yaşanmasına kesinlikle izin vermeyeceklerinin altını çizdi. Kutlamalar için İstanbul da henüz şantiye haline gelmemiş bir bölge arayışına girdiklerini de belirten Öğer, Bir tek Çatalca civarında bir sokakta ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü üzerinde herhangi bir çalışma olmadığını tespit ettik. En olmadı, kutlamaları o bölgelere doğru kaydırmayı düşünüyoruz. Kimsenin emeğimizi sömürmeye hakkı yok sözleriyle, sermayenin oyununa gelmeyeceklerini bir kez daha vurguladı. Halkın Sesi Vali Hüseyin Avni Mutlu, polis tarafından kafatası parçalanan genç kız hakkında konuştu: Yaptığımız hiçbir eksik ve yanlış işlem yoktur... İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, 1 Mayıs olaylarında polis tarafından yakın mesafeden kafasına gaz bombası sıkılarak ağır yaralanan 17 yaşındaki Dilan Alp in marjinal grup üyesi olduğunu iddia etti. Yaptığımız hiçbir eksik ve yanlış işlem yoktur diyen Mutlu, Dünyanın ne kadar mahkemesi varsa, ülkemizde ne kadar mahkeme varsa müracaat edilebilir. Aldığımız karar kendi vicdanımda fevkalade doğrudur ifadesini kullandı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Kemal Evrensoylu (Serbest Mali Müşavir) Kimse kusura bakmasın ama polisin direkt kafasına ateş ettiği bir insan hâlâ iyi kötü hayattaysa orada eksik ve yanlış bir şey vardır. Sayın Vali yi bizzat hastaneye giderek yarım kalan işi tamamlamaya davet ediyorum... Akif Pekiciler (Gazeteci) Bence bunlar hep gündem değiştirme çabaları. Tam Başbakanımız uzun yıllardır ülkemizin kanayan yarası olan ayran konusunu açıyor, hop hemen birileri başına bomba yiyor. Aynı döneme gelmesi tesadüf mü yani? İstanbul Emniyeti nden tarihi 1 Mayıs önlemi: Haliç e zincir çekildi! 1 Mayıs ı Taksim de kutlamak isteyen işçilere karşı mücadelesini Şişli ve Beşiktaş ta biber gazı ile cansiperane bir şekilde sürdüren İstanbul Emniyet Teşkilatı, beklenmedik bir şekilde Haliç ten deniz yoluyla gelen gösterici dalgasını engellemek için tarihi yöntemlere başvurdu. Otobüs, Metrobüs, fi nüküler, vapur gibi tüm ulaşım yollarının kapanması nedeniyle Eminönü ve Eyüp gibi semtlerden kendi imkanlarıyla buldukları sandallarla Haliç e ulaşan işçilerden yüzme bilenler zincirlerin altından rahatça geçerken, polis yine tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etme yoluna gitti. GÖSTERİCİLER MÜTEŞEKKİR Sandallardaki işçilerden biri olan Emin Alağaçlı (32), gözaltına alınmasının ardından polise verdiği ilk ifadede Taksim e ulaşmak için son çare olarak kiraladıkları sandallarla Haliç e gitmeye karar verdiklerini belirtirken Yaklaşık sandal Haliç e ulaştığımızda, zincirlerin çoktan çekildiğini gördük. Mecbur sandalları bıraktık orada. Bazı arkadaşlarla yüzerek devam etmek istedik ancak bu sefer de kıyıda yine eski usul biber gazı ve tazyikli su direnciyle karşılaştık sözlerine yer verdi. Yaklaşık 1-2 saat süren arbedenin ardından polis tarafından püskürtüldüklerini kaydeden Alağaçlı, Neyse ki polisimiz Bizans ateşi ve kızgın yağ gibi yollara başvurmadı. Yoksa olayın sonuçları çok daha farklı olabilirdi diyerek, emniyet mensuplarına müteşekkir olduklarını dile getirdi. (Güneş Rodop Brüksel den bildirdi) İzel Çelikercan (Peysaj Mimarı) Marjinal grupların her fırsatta olay çıkarmasından hepimiz bıktık artık. Üzerlerine tek tip üniforma geçirip milletin kafasına ateş eden bu kandırılmış çocuklar, umarım bir an önce doğru yolu bulurlar... Son Dakika! Oha! Lan bunlar çıkmaya mı başlamış?! sezonu açıldı... İbrahim Tatlıses in yanı sıra birçok ünlüyü reklam fi lmlerinde oynatan Merinos Halı, bugüne kadar 4000 metrekare halıyı kâr payı olarak dağıttıklarını açıkladı... Yaptığı giderlerle adından sıkça söz ettiren F.U. (22), bugün yaptığı basın toplantısında kimseye eyvallahının olmadığını açıkladı... Yaz geliyor, fazla kilolarınızdan kurtulun! haberleri, 2 haftalık yıllık iznini balkonda geçirecek Recep Şahin i (32) o kadar da etkilemiyor... Sık sık hazırladıkları videolarla gündeme gelen Kadir Has Üniversitesi YouTube Bölümü, ilk mezunlarını verecek olmanın heyecanını yaşıyor... Dün biber gazı, bugün ise Bieber ile boğuşan Türkiye de kriz ortamı sürüyor... Milliyet.com.tr, yine bir çocuk yıldızın yıllar sonra büyüyüp yetişkin bir insana dönüşmesinin şaşkınlığını yaşıyor... Justin Bieber aşkıyla yanıp kavrulan Mine Özçayır (16), teneffüs ziliyle birlikte yine 11/F den Ramazan gerçeğiyle yüz yüze... Halkla kaynaşma amacıyla polis ve çocuklar arasında yapılan maçta, çocukların 3-1 yenilmesi üzerine bölgede gerilim bir kez daha yükseldi... Fazla akbili olanların suskunluğu devam ediyor... Tüm Zaytung culara işbirliklerinden dolayı teşekkürler Mantık Bulmacası İsim Sayfa Sayısı Kitabın Adı ve Yazarı Ali Nehir Güneş Ekin Pencereme Konmuştu - İhmal Amca Pal Sokağı Çocukları - Ferenc Molnar Küçük Karabalık - Samed Behrengi Masalın Aslı - Vasıf Öngören 7 Yaş 8 9 Kitabın Adı ve Yazarı Sayfa Sayısı 10 Pencereme Konmuştu (İhmal Amca) Pal Sokağı Çocukları Ferenc Molnar Küçük Karabalık (Samed Behrengi) Masalın Aslı (Vasıf Öngören) sayfalık kitabı okuyan Ekin değildi. 2. Pencereme Konmuştu 52 sayfa. 3. Ekin ya Pal Sokağı Çocukları nı ya da Küçük Karabalık ı okudu sayfalık kitabı okuyan çocuk Ali ydi. 5.Güneş ve Nehir 230 sayfalık kitabı okumadı. 6. Nehir Pal Sokağı Çocukları nı okumadı yaşında olan çocuk Ali değil. 8. Küçük Karabalık ı okuyan çocuk, Masalın Aslı nı okuyan çocuktan daha küçük. 9. Nehir, 60 sayfalık kitabı okuyan çocuktan daha büyük. 10. Nehir ile Küçük Karabalık isimli kitabı okuyan çocuktan biri 7, biri 9 yaşında. Yaş İsim Sayfa Sayısı Kitabın Adı ve Yazarı Budapeşte de Pal Sokağı Çocukları

16 sol kültür / sanat Editör: Asaf Güven Aksel Bertell Ollman ile kapitalizmin krizi, emperyalizm ve sosyalizm üzerine Sosyalizmi savunmak için kapitalizme bakmak yeter İstanbul, Ankara ve İzmir de bir dizi konferansa katılmak üzere yarın ülkemize gelecek olan dünyanın en önemli Marksist aydınlarından Bertell Ollman gazetemize konuştu. SoLBakış Ekibi, dünyanın önemli Marksist aydınlarından Bertell Ollman ile uzun bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşi birincisi kapitalizmin krizi ve güncel siyaset ikincisi de Marksizm ve diyalektik olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Bu bölümlerden ilkini bugün yayınlıyoruz. Marksizm ve diyalektik üzerine olan ikincisini ise 18 Mayıs ta solbakış sayfalarında okuyabilirsiniz. Yarın Yordam Kitap ın davetiyle İstanbul, İzmir ve Ankara da bir dizi konferansa katılmak üzere Türkiye ye gelecek olan Ollman, bu konferanslarda kendisinin Türkçeye çevrilen eserlerine çok da yabancı olmayan Türkiyeli okurlarla buluşacak. sol Bakış ın yaptığı görüşmeyi, Mehmet Şahin dilimize çevirdi. Öncelikle gazetemizle böyle kapsamlı bir söyleşi yapmayı kabul ettiğiniz için teşekkür ederiz. Obama 2009 yılında seçildiğinde ABD deki solcu ve sosyalist entelektüeller arasında bile artan bir iyimser hava estiğini görmek hiç de zor değildi. Obama nın seçilmesi hiç şüphesiz George W. Bush un açıkça saldırgan başkanlığından sonra ABD deki umutları artırdı. Son dört yılda sol kanat taki insanların Obama nın icraatlarına dair görüşleri ne yönde değişti? Hâlâ Obama nın vaat ettiği değişim e umut bağlayan insanlar var mı? OBAMA YA OLAN İYİMSERLİK TÜKENİYOR Zamanımız kısıtlı olduğundan buna kısa bir cevap vereceğim. Çoğu olmasa da radikallerin hatırı sayılır bir bölümü, Obama nın ten renginin ve hitap gücünün ortaya çıkardığı bileşimden etkilendi. Fakat durum artık değişti ve solda Obama hakkında iyi laf edecek çok az insan kaldı. Ancak Obama ya karşı etkili bir muhalefet, gerek Demokrat Parti de gerekse parti dışındaki solda henüz bir araya gelemedi. Bush döneminde oldukça büyük bir güce sahip olan ama Obama seçilince ortadan kaybolan barış hareketi bile hâlâ eylemsizliğini sürdürüyor. Mevcut krizin hızla daha kötüye gitmesi ve İran ve/ veya Kuzey Kore ve/veya Suriye ye karşı bir sonraki emperyalist savaşımızın başlaması durumunda bu tablonun değişeceği beklentisini taşıyorum. ABD nin Ortadoğu da şimdiki ve Arap isyanlarından sonraki rolüne baktığınızda ABD emperyalizminin genel olarak dünya meselelerine ve özelde Ortadoğu ya dahlindeki yöntemde kayda değer bir değişiklik görüyor musunuz? DIŞ POLİTİKADA BİR IŞIK GÖRMÜYORUM Eğer Obama İsrail ve eski emperyalist güçler olan Fransa ve İngiltere tarafından İran ve Suriye ye karşı gereksiz savaşlara sürüklenmekten kaçınmayı başarırsa, bugün Amerikan emperyalizminin Bush zamanınkinden biraz daha farklı işlediğini kabul etmeye razı olabilirim. Şu anki Obama, Kerry ve Hagel den oluşan dış politika ekibinden daha kötülerini gördüğümüz doğrudur; öte yandan kendilerinden önceki son yönetim hangi şartlara ve baskılara tabi iseler bunlar da onlara tabiler. Bir de bunların yanında ülkemdeki insanlara, onları başka bir kanlı savaşa sokarak unutturmak istedikleri daha da kötüleşen bir ekonomik buhran var. Yani o yüzden dünyanın herhangi bir yerinde ABD dış politikasında bir ışık görmek konusunda iyimser değilim. Diyalektiğin Dansı kitabınızda kapitalizmin gerçeklerini sosyalizmin göstergesi olarak görmenin öneminden bahsediyordunuz daki büyük kriz sonrasında kapitalizmin gerçekleri bugün daha saydam gibi görünüyor. Ancak sosyalizm fikri güçlü bir alternatif olarak ortaya konamıyor. Sizce durum neden böyle? KAPİTALİZMİN KRİZİ SOSYALİZMİN SAVUNUSU İÇİN BİR FIRSAT Ahh, on puanlık uzman sorusu! (bunu çevirene de kolay gelsin bu arada [1]). Biraz yoruldum; o yüzden bu sorunun cevabının büyük kısmını Türkiye deki konferanslarıma saklayacağım. Ama şimdilik krizin etkileriyle ortaya çıkan türde bir saydamlığın şunları etkilediğini söyleyebiliriz: 1. Kapitalizmin doğası (bankalara istedikleri her şeyi verip halkın kalan kısmına çok az şey bırakan hatta hiçbir şey bırakmayan mali yardımlar) büyük sermaye ile güya demokrasi içermesi gerektiği düşünülen devlet arasındaki organik bağı herkes için çok açık hale getirmiştir. 2. İnsanların sınıf kimliklerine yönelik bilinçleri; insanların işlerini kaybetmeleri ya da kaybetme korkusu içinde olmaları işlerini kaybetmemek için daha az paraya daha çok ve daha uzun süre Marksizm ekonomik kalkınmanın alternatif bir yolu olmaya çalışmamıştır. Bir kriz döneminde, kapitalizmin problemleri doğru şekilde anlaşılırsa sosyalizmin savunusuna kaynak teşkil edebilir. çalışmaları ya da hepten iş bulamamaları Tüm bunlar kendilerini şimdiye kadar işçi sınıfının bir parçası olarak düşünmemiş ya da sınıf kimliklerini Hıristiyan ya da kadın ya da Amerikalı gibi diğer kimliklerinden daha az önemsiz olarak görmüş olan insanları, buna birçok profesyonel de dahildir, etkiliyor. Tüm bu koşullar kapitalist dünyanın tümünde daha çok işçinin sınıf mücadelesine daha aktif bir şekilde katılması ihtimalini yaratmaktadır. 3. Sosyalizmi ve nihayetinde komünizmi kurma ihtimali (teknoloji, bilim, eğitim, konut vb. alanlardaki ilerlemelere eşlik eden devasa zenginlik) sosyalist bir toplumun üzerinde yükseleceği zemini de oluşturmaktadır aslında. Marx bunu hemen hemen her fırsatta dile getirir. Marksizm hiçbir zaman ekonomik kalkınmanın alternatif bir yolu olmaya çalışmamıştır. Zenginliği başka bir düzenek içerisinde kullanma imkanı kendisini en keskin bir şekilde kriz dönemlerinde, yani zenginliklere insanların bu kadar ihtiyaç duyarken bu zenginliklerin açıkça çarçur edilmesi durumunun karşı karşıya geldiği durumlarda gösterir. Bir kriz döneminde, kapitalizmin en kötü problemlerinden bazıları bile, eğer doğru şekilde (yani diyalektik olarak) anlaşılırsa sosyalizmin savunusuna kaynak teşkil edebilir. Yüksek oranlı işsizlik mi? Bu bize şu anda bir işe sahip olanların bu işlerini paylaşabilecekleri ne kadar çok insanın olduğunu gösterir. Zira böyle bir şey herkesin mevcut ücretlerinde kesinti olmaksızın çok daha az saat çalışmasını mümkün kılar (daha çok boş zaman herkesin hayatını daha dolu yaşaması için bir olmazsa olmazdır çünkü). Bütün bunları ödeyecek para nereden gelecek peki? Kapitalistlerin elde ettikleri haksız kazançların bu amaçlara (onlar bunu bilmeyecek tabii ki) ayrıldığını bir düşünmeye çalışın. Ve elbette günümüz toplumunun korkunç eşitsizlikleri, özel mülkiyeti idare eden kurallarda basit bir değişiklik ğ ş yapmak suretiyle sosyalist bir yarına doğru olumlu bir adım atılabileceğini bize gösterebilir. [1] Burada Ollman 64 dolarlık ifadesini kullanmaktadır. İngilizcede çok önemli anlamına gelen bu rakamsal ifadenin aslı 64 bin dolarlık soru dur ve bu da yıllarında yayımlanan bir yarışma ramından İngilizceye yerleşmiş bir prog- ifadedir. Krizi anlamak için diyalektik... Marx ın kriz hakkındaki yazılarının derleneceği bir kitap hazırladığınızı biliyoruz. Sanırım kitap neredeyse hazır. Kitabın kapsamından ve Marx ın kriz hakkındaki yazılarını derlemede kullandığınız yöntemden bize biraz bahsedebilir misiniz lütfen? Çok kısa şunu söyleyebilirim: Yukarıda söylediklerimden kitabın çok diyalektik olacağı çıkarımını yapabilirsiniz; o yüzden sanırım size diyalektiğin ne olduğuna dair en azından kısa bir tanım -bana bu konuda bir kitap yazmaktan çok daha zor gelen bir şey bu- vermekten artık kaçınmam mümkün değil. Hem nesnel hem de öznel bir boyuta sahip olan diyalektik, sonsuz sayıda ve doğrudan ya da dolaylı olarak birbiriyle ilişkili olan dinamik süreci içeren ve bizim de bir parçası olduğumuz bir nesnel gerçeklik ile bizim bu bütünsel gerçekliğin nasıl işlediğini ve geliştiğini anlamamızı ve bu gerçekliği bizim çıkar ve ihtiyaçlarımız uyarınca değiştirmemizi sağlayan bir yöntemin, yani bu nesnel bütünlüğü düşüncemizde parçalarına ayırmayı ve onu çeşitli örüntüler halinde yeniden yapılandırmayı sağlayan bir yöntemin bileşimidir. Marx için, şüphesiz, söz konusu bütün kapitalizmdir ve bahsettiğimiz örüntüler de kendi teorilerini inşa etmekte kullandığı kategorilerdir. Marx ın kriz hakkındaki yazıları diyalektiğin bu özelliğini, benim yardımım olmadan da ortaya koyuyor, ancak bu konuda (aslında diyalektik konusunda) hiçbir kitabı tamamlamadığı için ve yazdıkları şeylerde hayattayken ve ölümünden sonra yayımlanan ve yayımlanmayan eserlerinde ve notlarına serpiştirilmiş olduğundan, onun kriz üzerine olan malzemesini bunların diyalektik dayanaklarını öne çıkaracak şekilde düzenlemeye çalıştım. Böylelikle, örneğin, kitabın temel bölümünü ekonomik krizleri mümkün kılan şeyin ne olduğuna (temelde, çoğu sınıfl ı toplumdaki -ki kapitalizm bunun en gelişmiş şeklidir- koşullara) ; bu krizleri kaçınılmaz şeyin ne olduğuna (temelde kapitalizmi diğer sınıfl ı toplumlardan ayrı kılan şeyin ne olduğuna, özellikle de her yerde baskın üretim şekli haline geldiğinde) ve belirli bir krizi neyin tetiklediğine (temelde, bir ya da birden fazla gelişmiş kapitalist ülkedeki kapitalizmin mevcut safhasındaki -çünkü kapitalizm farklı safhalardan geçer- olaylar ve koşullara) dair kısımlara ayırdım. Tüm bu özellikler bugün bir arada var olmaktadır ve aralarında sürekli bir etkileşim vardır, ancak bir krizde hepsinin oynadığı rol farklıdır ve her biriyle ilişkili ayırt edici dinamikleri (ya da örgüleri) anlamak için onları ayrı ayrı incelemekle işe başlamalıyız. Diğer yandan, mevcut kriz hakkında yazan birçok yazar, Marksist olsun ya da olmasın, birbiriyle örtüşen bu dinamiklerden sadece birini ya da ikisini ele alma ya da eğer birden fazlasını ele alıyorsa da, birbirine karıştırma eğiliminde oluyor, ki bu da onların krizi açıklama ya da ona herhangi bir çözüm üretme ve krizin bir daha yaşanmamasını sağlama yeteneklerini ciddi ölçüde azaltıyor. Marx ın bütün teorilerinin birbirleriyle içsel ilişkiler içerisinde olduğunu akılda tutarak ikinci bir örnek olarak bu teorilerin kriz teorisine nasıl katkı sağladığını ya da kriz teorisinin bu teorilere nasıl katkı sağladığını ortaya koyduğum sınıf ve devlet, komünizm, ideoloji, ve devrim hakkındaki bir dizi bölümü gösterebilirim. Üçüncü örnek ise ilk bölümdür. Bu bölümde Marx ın, diyalektik kategoriler hakkındaki en açık tanımlarından bazılarını bulmak mümkün. Birinci bölümde üstlenilen işi daha uzun ve zor alıntılarla sürdüren ama kitabın öncesin okuyan okuyucunun anlamakta zorlanmayacağı İlk Ek bölümü de bu örneğe dahildir. Daha çok şey var ama sanırım şimdilik, bu kadar yeterli. PAPİRÜS ASAF GÜVEN AKSEL Ollman ın Türkiye deki konferansları New York Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bertell Ollman, Yordam Kitap ın davetlisi olarak, İstanbul, Ankara ve İzmir de bir dizi konferans vermek üzere Türkiye ye geliyor. Her bir konferansta farklı teorik ve güncel konulara eğilecek olan Ollman, konferansların ardından kitaplarını da imzalayacak. Herkese açık ve ücretsiz olacak konferansların takvimi şöyle: Yazarımız yoğun programı nedeniyle bu haftaki yazısını yazamamıştır. İSTANBUL Kapitalist krizin dünü ve bugünü: Günümüzün krizi finansal kriz mi? 11 Mayıs 2013 Cumartesi Saat: Yer: İstanbul Teknik Üniv., İşletme Fakültesi C-101 Konferans Salonu, MAÇKA İZMİR Marksizm: Dün, bugün, gelecek 12 Mayıs 2013 Pazar Saat: Yer: Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi Adres: Şair Eşref Bulvarı No: 1/A ÇANKAYA ANKARA Marksizm ve yabancılaşma teorisi: Dün, bugün 16 Mayıs 2013 Perşembe Saat: Yer: Ortadoğu Teknik Üniversitesi, Fizik Bölümü U2 Amfi si (Üçlü Amfi ) Güneş Basım Yayım Organizasyon ve Tic. Ltd. Şti. adına İMTİYAZ SAHİBİ: Erkan Yıldız SORUMLU MÜDÜR: Hafi ze Kazcı GENEL YAYIN YÖNETMENİ: Kemal Okuyan YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: Mehmet Kuzulugil HABER KOORDİNATÖRÜ: Gamze Erbil YAYIN KURULU: Ali Örnek, Alper Dizdar, Asaf Güven Aksel, Elif Örnek, Emre Deveci, Emre Yağan, Engin Karaman, Funda Hulagü, Gamze Erbil, Göksun Özhan, Sunay Gedik, Yıldız Koç, Yiğit Günay ANKARA TEMSİLCİSİ: Hatice İkinci TASARIM: Gökçe Erbil, Tuluğ Ünlütürk Adres: Yeni Sahra Mah. İnönü Cad. No: 9 Ataşehir/ İstanbul Tel: Faks: Yayın Türü: Yaygın-süreli yayın İletişim: facebook.com/solgazetesi, twitter.com/ solgazetesi Haber Merkezi: haber@sol.org.tr, yönetim: gazete@sol.org.tr İzmir Baskı: Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A. Ş. Tel: Ankara Baskı: Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A. Ş. Tel: Esenboğa 17. Kilometre Osmangazi Mahallesi Sütçü İmam Sokak No:4 Pursaklar Ankara Adana Baskı: Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş. Tel: İstanbul Baskı: Toros Yay. Mat. Tur. Org. San. Tic. Ltd. Şti. Oruç Reis Cad. Remzi Özkaya Sok. No:16 Yenibosna/İstanbul Tel: Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A. Ş.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin CHP İl Kongresine katılarak bir konuşma

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz Kasım 09, 2013-11:57:28 anda bulunduğu noktadan asla geri gitmez" dedi. anda bulunduğu noktadan asla geri gitmez, bunun teminatı AK Parti ve AK Parti hükümetleridir"

Detaylı

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB 2010-2012 ISBN 978-605-01-0372-4 Baskı Mattek Basın Yayın Tanıtım Tic. San. Ltd. Şti Adakale Sokak 32/27 Kızılay/ANKARA Tel: (312)

Detaylı

NİSAN 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

NİSAN 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili NİSAN 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mezitli Belediye Başkanı nı makamında ziyaret ederek

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 SÖZCÜ / AKP de bir kişi konuşur, diğerleri asker gibi bekler! Tarih : 06.01.2012 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hem AKP deki tek adamlığı hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın üslubunu ve liderliğini

Detaylı

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Eylül 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Yenişehir İlçesi CHP Belediye Başkanı aday

Detaylı

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili KASIM 2011 FAALİYET RAPORU Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Genel Merkezi tarafından Bingöl ilinden sorumlu Milletvekili

Detaylı

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Anamur CHP İlçe Örgütünü ziyaret ederek ilçe yöneticilerinden

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Günlük Haber Bülteni 13.03.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Tarih:12.03.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.sabah.com.tr Tarih:12.03.2015 İNTERNET HABERLERİ

Detaylı

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili NİSAN 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Yeni Seçilen Tarsus CHP İlçe Yönetimini ziyaret ederek

Detaylı

KASIM 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

KASIM 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili KASIM 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Akdeniz Karaduvar Mahallesinde muhtarları

Detaylı

Temmuz 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Temmuz 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Temmuz 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin / Mezitli Belediye Başkanı nı ziyaret ederek

Detaylı

ACR Group. NEDEN? neden?

ACR Group. NEDEN? neden? ACR Group NEDEN? neden? CİNSİYET YÜZDE % Kadın Erkek 46,8 53,2 YAŞ - - - - - - 18-25 26-35 20,1 27,6 36-45 46-60 29,4 15,2 60+ 7,7 I. AMAÇ Bu çalışmanın amacı, aylık periyotlar halinde düzenlediğimiz,

Detaylı

MART 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MART 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili MART 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Mersin Büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarının

Detaylı

İstanbul 13. Müebbet çıktı

İstanbul 13. Müebbet çıktı 19 MART 2013 www.reisgida.com.tr Müebbet çıktı ERGENEKON davasında Savcı Pekgüzel, mütalaasını mahkemeye sundu. İlker Başbuğ dahil 64 sanık için ağırlaştırılmış müebbet istendi. İstanbul 13. Ağır Ceza

Detaylı

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00 Türkiye de siyaset yalnızca oy kaygısı ile yapılıyor Siyasete popülizm hakimdir. Bunun adı ucuz politika dır ve toplumun geleceğine maliyet yüklemektedir. Siyaset Demokrasilerde yapılır. Totaliter rejimler

Detaylı

Ocak 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Ocak 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Ocak 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Silifke Belediye Başkan Adayı ile birlikte esnaf

Detaylı

CHP'lilerin telefonlarının izlenme skandalında kritik bilgiler

CHP'lilerin telefonlarının izlenme skandalında kritik bilgiler CHP'lilerin telefonlarının izlenme skandalında kritik bilgiler CHP'lilerin telefonlarına İngiliz-Alman ortaklığı olan FinFisher isimli bir şirketin dinleme, izleme amacıyla ürettiği bir virüs programının

Detaylı

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10 Gül, ABD ile hizmet sözleşmesi yapmıştır İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey, dün Ankara da bir basın toplantısı düzenledi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ü ABD ile yaptığı gizli anlaşmayı

Detaylı

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi Erdoğan, "OHAL uygulaması kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir" dedi. 21.07.2016 / 09:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından

Detaylı

OCAK 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

OCAK 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili OCAK 2016 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Mersin Mezitli İlçe Başkanlığını ziyaret ederek

Detaylı

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar?

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar? GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar? ARAŞTIRMA Araştırmayı nasıl yaptık? 6 7 Haziran Perşembe ve Cuma günleri Her 2 saatlik zaman diliminde 400 kişiyle görüşerek Gezi Parkı alanına

Detaylı

ANKARA NIN OYLARI SEÇİM GÜNLÜĞÜ

ANKARA NIN OYLARI SEÇİM GÜNLÜĞÜ ANKARA NIN OYLARI SEÇİM GÜNLÜĞÜ Ortak Nokta Derneği ile Ankara Kent Forumu Derneğinin önderliğinde, sivil toplum kuruluşlarının desteği ve gönüllülerin katılımıyla bağımsız bir platform olan Ankara nın

Detaylı

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI 16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI Değerli Arkadaşlar, Türkiye zor günlerden geçiyor. Ajan filmlerini aratmayan olaylar gün geçmiyor ki gündeme

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Cumhuriyet Halk Partisi AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy Türkiye de temaslarına CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile görüşerek başladı. Görüşmeye katılan Loğoğlu açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.

Detaylı

OHAL Bilançosu, Hak İhlalleri Raporu

OHAL Bilançosu, Hak İhlalleri Raporu OHAL Bilançosu, Hak İhlalleri Raporu 15 Temmuz kanlı darbe girişimi sonucu 241 yurttaşımız şehit oldu, 2bin 194 yurttaşımız yaralandı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası 17 Ağustos 2016 tarihinde hükümetin

Detaylı

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir.

Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir. Sayın Yargıç, Ben bir yazarım. Ben bir yazarım demek, kullanacağım kelimeleri ben seçerim demektir. Siyasilerin, savcıların, yargıçların günün koşullarına göre değişip duran arzularına uyarak düşüncelerimi,

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi:

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi: Günlük Haber Bülteni 09.03.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Tarih:08.03.2015 (1) (2) İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Tarih:08.03.2015 İNTERNET

Detaylı

ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Mezitli CHP İlçe Örgütü ve Belediye Başkan

Detaylı

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi

2010 YILINA DAMGASINI VURAN OLAYLAR. Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği ne giriş süreci. Terör olayları. Türkiye-İsrail krizi MTM Medya Takip Merkezi, 2010 yılında medyanın gündemini belirleyen konu ve olayları derledi. İki bini aşkın gazete, dergi, TV kanalı ve haber sitesinde periyodik olarak yapılan takip sonuçları, yıl boyunca

Detaylı

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ

DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ 07.11.2013 Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları MKYK üyemiz, Bakan Yardımcımız, Milletvekilimiz, Ana Kademe, Kadın Kolları,

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Kılıçdaroğlu: İş adamı konuşuyor tehdit, gazeteci konuşuyor tehdit, belediye başkanı konuşuyor tehdit, ne olacak tehditlerin sonu? Tarih : 04.06.2011 -BATMAN MİTİNGİ- Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu,

Detaylı

KASIM 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

KASIM 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili KASIM 2015 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 BASINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR 1. Kanal B ekranlarında Emre Saklıca nın konuğu oldu. (17.11.2015) 2. 24 Kasım Öğretmenler Günü nde basın

Detaylı

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. 28 Nisan 2014 Basın Toplantısı Metni ; (Konuşmaya esas metin) Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu.. -- Silahlı Kuvvetlerimizde 3-4 yıldan bu yana Hava Kuvvetleri

Detaylı

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Baki olan Rabbimiz ve davamızdır Eylül 26, 2014-2:33:00 Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Yine böyle bir şölenle inşallah, bir gün biz de Sayın Cumhurbaşkanımızın bana tevdi ettiği bu görevi bir başka kardeşimize

Detaylı

Personel alımları devam edecek

Personel alımları devam edecek Personel alımları devam edecek Şubat 25, 2012-11:55:50 Bozdağ, AA Editör Masası'nda Anadolu Ajansı'nın yurt dışı, yurt içi temsilcileriyle birim editörlerinin sorularını yanıtladı. Bekir Bozdağ, ''Diyanet'te

Detaylı

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU 1 Av.Dr. M. SEZGİN TANRIKULU İSTANBUL MİLLETVEKİLİ GİRİŞ 2015 yılı Ağustos ayından itibaren tekrar başlayan çatışmalar Türkiye tarihinde eşi az görülmüş bir yıkıma, sayısız

Detaylı

Kasım 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Kasım 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili Kasım 2013 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Mezitli İlçesi CHP Belediye Başkanı aday adaylarının

Detaylı

Biz yeni anayasa diyoruz

Biz yeni anayasa diyoruz Biz yeni anayasa diyoruz Ocak 05, 2015-9:32:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Biz 'anayasa değişikliği' demiyoruz, 'yeni anayasa' diyoruz. Türkiye'nin anayasayla ilgili sorunu ancak

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.sanliurfa.com Tarih: 18.01.

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.sanliurfa.com Tarih: 18.01. Günlük Haber Bülteni 19.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanliurfa.com Tarih: 18.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanliurfa.com Tarih: 18.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.şanlıurfa.com Tarih:

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 CHP Genel Başkan yardımcısı Faruk Loğoğlu ndan AKP Hükümeti ne soru üstüne soru; El Nusra Cephesi isimli örgüt, bir terör örgütü müdür? Tarih : - Atadığınız bir büyükelçi El Kaide bir terör örgütü değildir

Detaylı

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR

HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR BALIKESİR - 30.09.2014 HALKIN DOKTORLARINDAN KORKUYORLAR Balıkesir Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hüseyin Gündoğdu, Ankara ve Hatay Tabip odaları üyelerinin Gezi Parkı olayları sürecinde hukuka aykırı

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti Nisan 14, 2017-7:12:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, Ankara Sincan ilçesi Lale Meydanı'nda mitinge katılarak vatandaşlara hitap

Detaylı

FETÖ cü polisler onlar hakkında da istihbarat toplamış

FETÖ cü polisler onlar hakkında da istihbarat toplamış FETÖ cü polisler onlar hakkında da istihbarat toplamış FETÖ nün okullarına mülki amirlerin ricasıyla 200 ton demir gönderen fabrika müdürü, şirketini eleştiren esnaf hakkında FETÖ ü polislere istihbarat

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ Günlük Haber Bülteni 09.02.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi : www.sondakika.com.tr Tarih: 08.02.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi :www.haberler.com.tr Tarih: 08.02.2015 İNTERNET

Detaylı

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili OCAK 2012 FAALİYET RAPORU Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Yenice Belde Belediye Başkanı Ali Kuru yu makamında ziyaret

Detaylı

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 19 EKİM 2016 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İHLALLERİ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi

Detaylı

ARALIK 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

ARALIK 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili ARALIK 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL- İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Toroslar/Çağdaşkent Mahallesinde 2015

Detaylı

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 23 OCAK 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ YAŞAM HAKKI İHLALLERİ ÖLÜ YARALI YARGISIZ İNFAZ (Keyfi Öldürme,

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

Günlük Ulusal Gazete. temsilcin ile kurduğun. Doğu ve Güneydoğu'da paralel devlet yapılanması. muydu? İmralı'ya özel temsilci gönderdin,

Günlük Ulusal Gazete. temsilcin ile kurduğun. Doğu ve Güneydoğu'da paralel devlet yapılanması. muydu? İmralı'ya özel temsilci gönderdin, 2 NİSAN 2013 www.reisgida.com.tr Türkiye nereye?.. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ulusa Sesleniş konuşmasını eleştirerek, "Türkiye'yi cacıkistan mı yapacaksın sen?

Detaylı

Kuzey Irak'a harekat

Kuzey Irak'a harekat Kuzey Irak'a harekat Asker terörü engellemek için yeniden Irak'a girdi. Irak'ın kuzeyinde istihbarat uçuçu yapan insansız uçaklar bugün hareketli PKK gruplarını tespit etti. Türk Silahlı Kuvvetleri Zap

Detaylı

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son 10-11 senesinde bizim de katkılarımızın olması bizi her zaman çok mutlu ediyor çünkü Avrupa da yaşayan

Detaylı

MART 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MART 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili MART 2015 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Silifke CHP İlçe örgütünü ziyaret ederek 2015 Genel

Detaylı

HDP li 11 Vekil Gözaltında

HDP li 11 Vekil Gözaltında HDP li 11 Vekil Gözaltında Demokratik Toplum Kongresi (DTK), KCK ve 6-8 Ekim olaylarına yönelik soruşturmalar kapsamında ifade vermeye gitmedikleri için aralarında HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş,

Detaylı

10SORUDA AİLE SİGORTASI

10SORUDA AİLE SİGORTASI 10 SORUDA AİLE SİGORTASI T.C. ANAYASASI MADDE 60: Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. 1. AİLE SİGORTASI Nedir? Aile Sigortası,

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01.

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01. Günlük Haber Bülteni 01.02.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih: 31.01.2015 İnternet Haber Sitesi : www.sanlıurfa.com Tarih:

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 3 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU BİLANÇO 05 MAYIS 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ -AÇIKLAMA- Bu raporda yer alan veriler ve verilere

Detaylı

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 4.19.4 TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR 1) Dosya No : 2013/551 E. : Ankara 17. Asliye Ceza si : 1- TMMOB YK Başkanı Mehmet Soğancı 2- TMMOB Genel Sekreteri N. Hakan Genç :2911 sayılı Toplantı ve Gösteri

Detaylı

2011 KADIN İSTATİSTİKLERİ

2011 KADIN İSTATİSTİKLERİ 2011 İSTATİSTİKLERİ PARLAMENTO SEÇİM YILI PARLAMENTODAKİ MİLLETVEKİLİ MİLLETVEKİLİ İÇİNDEKİ PAY ( ) 1935 395 18 4.6 1943 435 16 3.7 1950 487 3 0.6 1957 610 8 1.3 1965 450 8 1.8 1973 450 6 1.3 1991 450

Detaylı

Demokrasi Nöbeti Araştırması

Demokrasi Nöbeti Araştırması Meydanların Profili Araştırma Hakkında Taksim Saraçhane Salı gecesi, saat :00 00:00 arası, Demokrasi Nöbeti çağrısı yapılan meydanlardan Kısıklı, Saraçhane ve Taksim de 875 kişi ile yüz yüze görüşüldü.

Detaylı

BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK

BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK OLDU KOCADON: HALKIN İSTEMEDİĞİ PROJE, BODRUM DA OLMAZ BODRUM BELEDİYE BAŞKANI KOCADON, RES KONUSUNDAKİ TAVRINI KOYDU: MÜCADELEYE DEVAM KOCADON, ŞİRKETİN BELEDİYE BİZİ BAĞLAMAZ

Detaylı

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI

BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI BİR GRUP EĞİTİM-SEN ÜYESİ GÖREVİNDEN AYRILAN MUSTAFA ÖZCAN ALEYHİNE EYLEM YAPTI Bodrum İlçe Milli Eğitim Müdürü Mustafa Özcan ın kurum değişikliği ile Ankara Gölbaşı belediye başkan yardıcılığı görevine

Detaylı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ Hazırlayanlar: Habib Hürmüzlü, ORSAM Danışmanı / Bilgay Duman, ORSAM Ortadoğu Uzmanı / Temmuz - Ağustos 2013 - Sayı: 27 15 Temmuz 2013: Tuzhurmatu olaylarının araştırılması

Detaylı

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Darbeci Kurşununa Hedef Oldu

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Darbeci Kurşununa Hedef Oldu GÜNÜN MANŞETLERİ 23 Temmuz 2016 Cumartesi 11:52 Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Darbeci Kurşununa Hedef Oldu FETÖ darbe girişimi olaylarında darbecilerin hedefinde UIC Yönetim

Detaylı

Şebinkarahisar lı bir baba ve Rumeli göçmeni bir annenin oğlu, İlk, orta ve lise öğrenimini Özel Tarhan Koleji'nde tamamladı,

Şebinkarahisar lı bir baba ve Rumeli göçmeni bir annenin oğlu, İlk, orta ve lise öğrenimini Özel Tarhan Koleji'nde tamamladı, AHMET BAHA ÖĞÜTKEN 24.DÖNEM İSTANBUL MİLLETVEKİLİ TEŞKİLAT BAŞKAN YARDIMCISI 1961'de İstanbul, Fatih te doğdu, Şebinkarahisar lı bir baba ve Rumeli göçmeni bir annenin oğlu, İlk, orta ve lise öğrenimini

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 9 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 01 KASIM 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ -AÇIKLAMA- Bu raporda yer alan veriler ve verilere

Detaylı

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız!

Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız! Hava-İş: İşten atılanlar işe alınana kadar mücadeleyi bırakmayacağız! Havacılık sektörüne grev yasağı getiren yasa tasarısı mecliste onaylandı. Hava-İş Sendikası, yasa mecliste görüşülmeye başlanmadan

Detaylı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma

Detaylı

Yer altı şehrine açılan kapı, Kayıp İncil, cinayet ve MİT : Tarsus taki gizemli evde ne oluyor?

Yer altı şehrine açılan kapı, Kayıp İncil, cinayet ve MİT : Tarsus taki gizemli evde ne oluyor? Yer altı şehrine açılan kapı, Kayıp İncil, cinayet ve MİT : Tarsus taki gizemli evde ne oluyor? HABER MERKEZİ- Mersin in Tarsus ilçesinde yaklaşık 1 yıldır devam eden kazı ile ilgili gizem her geçen gün

Detaylı

AĞUSTOS 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

AĞUSTOS 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili AĞUSTOS 2016 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Mezitli İlçe Başkanlığı binasında yönetici

Detaylı

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO-

İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- İNSAN HAKLARI DERNEĞİ 2017 YILI İLK 6 AY DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ İNSAN HAKLARI İHLALLERİ RAPORU -BİLANÇO- 21 TEMMUZ 2017 İHD DİYARBAKIR ŞUBESİ -AÇIKLAMA- Bu raporda yer alan veriler ve verilere

Detaylı

Onlar konuşur, AK Parti yapar

Onlar konuşur, AK Parti yapar Onlar konuşur, AK Parti yapar Nisan 21, 2015-8:15:00 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti'nin vadettiği şeyleri kesinlikle yapacağının altını çizdi. Davutoğlu, Ankara Atatürk Spor

Detaylı

MART 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MART 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili MART 2012 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. CHP Mersin İl ve Merkez İlçeler Gençlik Kolları Başkanları

Detaylı

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Aydıncık CHP İlçe Yönetim Kurulu ve Belediye

Detaylı

TÜRKİYE GÜNDEM ARAŞTIRMASI

TÜRKİYE GÜNDEM ARAŞTIRMASI TÜRKİYE GÜNDEM ARAŞTIRMASI - İsrail Saldırısı - ARAŞTIRMA GRUBU Prof. Dr. Özer SENCAR Dr. Sıtkı YILDIZ HAZİRAN 2010 MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi A.Ş. Cinnah Caddesi No: 67/18 06680

Detaylı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram namazı sonrası açıklama yaptı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram namazı sonrası açıklama yaptı Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram namazı sonrası açıklama yaptı Haziran 25, 2017-8:26:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bayram namazını Ataşehir'deki Mimar Sinan Camisi'nde kıldıktan sonra gazetecilere

Detaylı

Yapmazsa namerttir. DEVLET Bahçeli grup toplantısında konuştu. Bahçeli, "Başbakan, Meclis te bir araştırma Komisyonu kurarak koalisyon

Yapmazsa namerttir. DEVLET Bahçeli grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Başbakan, Meclis te bir araştırma Komisyonu kurarak koalisyon 16 NİSAN 2013 www.reisgida.com.tr Yapmazsa namerttir DEVLET Bahçeli grup toplantısında konuştu. Bahçeli, "Başbakan, Meclis te bir araştırma Komisyonu kurarak koalisyon hükümeti dönemini inceleteceğini

Detaylı

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı. K.MARAŞ'TA SON ANKET Anket Sonuçları MHP yi İşaret Etti Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

Detaylı

KANLI PAZAR'DAN MECLİS BAŞKANLIĞI'NA

KANLI PAZAR'DAN MECLİS BAŞKANLIĞI'NA TBMM 27. Dönem Başkanı İsmail Kahraman'ın "Laiklik anayasada olmamalıdır" sözleri, Kahraman'ın ülkedeki en büyük gerici ayaklanmalardan biri olan ve tarihe Kanlı Pazar olarak geçen saldırının faillerinden

Detaylı

Sınırda korkulu anlar

Sınırda korkulu anlar Sınırda korkulu anlar Suriye sınırında yaşanan gerginlik artarak devam ediyor. En son olarak Suriye ordusu Ceylanpınar sınırını bombaladı. Suriye'nin kendi sınırını bombalaması Şanlıurfa'da yaşayan vatandaşlarımızı

Detaylı

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız 1 MAYIS Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Bayramı 1 Mayıs nedeniyle yayınladığı mesaj şöyle: İşçilerin birlik ve dayanışma günü olan, 1 Mayıs ın, tüm dünya ve ülkemiz

Detaylı

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ TÜRK HUKUK SİSTEMİ İdari Yargı Adli Yargı Askeri Yargı Sayıştay Anayasa Mahkemesi İDARİ YARGI SİSTEMİ İdarenin eylem ve işlemlerine karşı açılan davaların görüşüldüğü,

Detaylı

ŞUBAT 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

ŞUBAT 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili ŞUBAT 2015 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Mezitli/Akdeniz Mahallesinde 2015 Genel Seçimlerine

Detaylı

EYLÜL 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

EYLÜL 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili EYLÜL 2014 FAALİYET RAPORU Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili 1 CHP MERSİN İL-İLÇE ÖRGÜTLERİ, BELEDİYELER VE KÖYLERE YÖNELİK YAPILAN ÇALIŞMALAR 1. Mersin/Mezitli CHP İlçe örgütünün düzenlediği Yenimahalle

Detaylı

TBMM MİLLETVEKİLLERİ Cinsiyete göre dağılım. TBMM MİLLETVEKİLLERİ Partilere göre dağılım YEREL YÖNETİMLER KADIN ORANI (%)

TBMM MİLLETVEKİLLERİ Cinsiyete göre dağılım. TBMM MİLLETVEKİLLERİ Partilere göre dağılım YEREL YÖNETİMLER KADIN ORANI (%) TBMM MİLLETVEKİLLERİ Cinsiyete göre dağılım SEÇİM YILI PARLAMENTODAKİ MİLLETVEKİLİ MİLLETVEKİLİ 1935 395 18 4.6 1943 435 16 3.7 1950 487 3 0.6 1957 610 8 1.3 1965 450 8 1.8 1973 450 6 1.3 1991 450 8 1.8

Detaylı

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!- 03.09.2014

1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!- 03.09.2014 1- Ulusal Kırmızı Et Konseyi Seferihisar da Toplanacak!- 03.09.2014 Ulusal Kırmızı Et Konseyi (UKON) Yönetim Kurulu ve Değerlendirme Toplantısı, Küçükbaş hayvan yetiştiriciliği alanında Türkiye'nin en

Detaylı

"Türkiye, Gürcistan'a ilham kaynağı olabilir"

Türkiye, Gürcistan'a ilham kaynağı olabilir Wider Black Sea: Perspectives for International and Regional Security Yerevan, 14-15.01.2008 гÛÏ³Ï³Ý ÙÇç³½ ³ÛÇÝ ïýï»ë³ï³ý ѻﳽáïáõÃÛáõÝÝ»ñÇ ËáõÙµ Turkish Media Reactions (In Turkish) "Türkiye, Gürcistan'a

Detaylı

'Uyardık ama ciddiye almadılar'

'Uyardık ama ciddiye almadılar' 1/5 ページ 8 Mart 2010, Pazartesi 'Uyardık ama ciddiye almadılar' Elazığ'da meydana gelen 6.0 şiddetindeki depremde ölü sayısı sürekli artıyor. Son bilgilere göre 51 kişi yaşamını yitirdi, 50'nin üzerinde

Detaylı

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI TEŞKİLAT İÇİ HAFTALIK BÜLTENİ YIL: 2013 SAYI : 198 22-29-TEMMUZ 2013 İstanbul, geleneksel iftarımızda buluştu Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak anlamına gelmez Ülkedeki

Detaylı

AKM restorasyonu için protokol imzalandı

AKM restorasyonu için protokol imzalandı AKM restorasyonu için protokol imzalandı Şubat 15, 2012-1:25:01 Atlas Pasajı'ndaki İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlüğünde düzenlenen imza töreninde Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile Sabancı Holding

Detaylı

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.sanliurfa.com Tarih:11.04.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.haberler.com Tarih:11.04.2015 İNTERNET HABERLERİ İnternet Haber Sitesi: www.haberler.com

Detaylı

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI TMMOB Danýþma Kurulu 38. Dönem 2. Toplantýsý 16 Nisan 2005'te Ankara'da TMMOB çalýþmalarý üzerine bilgilendirme ve TMMOB çalýþmalarýnýn deðerlendirilmesi gündemi

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya Zirveye, aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Obama nın da bulunduğu 28 ülkenin devlet ve hükümet başkanı katılıyor. 09.07.2016 / 10:21 Türkiye'yi Cumhurbaşkanı

Detaylı

Halk Erdoğan'a Ey Tayyip, ananı da al ve git demiştir. Uğur Mumcu yine haklı çıkmıştır.

Halk Erdoğan'a Ey Tayyip, ananı da al ve git demiştir. Uğur Mumcu yine haklı çıkmıştır. Halk Erdoğan'a Ey Tayyip, ananı da al ve git demiştir. Uğur Mumcu yine haklı çıkmıştır. 7 Haziran 2015 Genel seçimleri saat 22:30 itibarı ile yaklaşık olarak %99,9 oranında tamamlandı. 2011 deki genel

Detaylı

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5 TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5 HAZİRAN 2012 Araştırmacılar Derneği üyesi olan GENAR, araştırmalarına olan güvenini her türlü denetime ve bilimsel sorgulamaya açık olduğunu gösteren Onur

Detaylı