BİR MADEN MÜHENDİSİNİN GÖZÜNDEN SOMA FACİASI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BİR MADEN MÜHENDİSİNİN GÖZÜNDEN SOMA FACİASI"

Transkript

1

2 BİR MADEN MÜHENDİSİNİN GÖZÜNDEN SOMA FACİASI Doç. Dr. Çağatay PAMUKÇU (Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Maden Mühendisliği Bölümü Maden İşletmesi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi) Soma kömür havzasında rezerv olarak yıl daha işletilebilecek kadar linyit kömürü bulunmaktadır ve üstelik bu kömürün kalorifik değeri de, ülkedeki diğer linyit rezervlerine kıyasla nispeten daha yüksek ve kalitelidir. Bundan yaklaşık yıl öncesine kadar kazanın meydana geldiği Soma Eynez Yeraltı Kömür İşletmesi, bir devlet kurumu olan Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) tarafından işletiliyordu. Sonrasında TKİ, Soma havzasındaki yeraltı işletmelerini taşeron şirketlere rödovans olarak vermeye (uzun süreli kiralamaya) başladı. Söz konusu Soma-Eynez yeraltı ocağı, ilk olarak 2006 yılında TKİ tarafından Ciner Holding e bağlı olan Park Teknik şirketine verildi. Bu şirket, tam mekanize üretim sistemini (üretim + tahkimat + nakliye işlemlerinin tümünün mekanize şekilde yürütüldüğü ve insan müdahalesinin en aza indirildiği bir sistemdir) burada bir süre uygulamaya çalıştı. Ancak, söz konusu yöntem ileri teknoloji ürünü olmasına karşın, ülkemizdeki kömür yataklarında hem eğim, hem de jeolojik şartlar açısından her ocakta çok uygun değildir. Hem tam mekanize üretim sisteminin yeraltı ocağında tam başarılı bir şekilde uygulanamaması, hem de bölgeye özgü endojen yangınların (kömürün kızışması) varlığı nedeniyle Park Teknik, 2009 yılında sahadan çekilme kararı aldı. Yani bu kazada büyük rol oynayan endojen yangınlar, bir başka deyişle, kömürün kendi kendine kızışarak yanması geçmiş yıllarda da büyük bir problemdi ve Park Teknik, bu yangınlarla tam anlamıyla baş edemediği için hem üretim sekteye uğruyordu, hem de iş güvenliği açısından riskler artıyordu. Soma Holding ise söz konusu sahayı, 2009 yılında devraldı ve üretilen kömürü Soma daki termik santrale çok daha ucuza satacağına dair taahhütte bulundu. Kazada rol oynayan faktörleri inceleyecek olursak; bana göre en önemli faktörler, ihmal, gereksiz özgüven ve üretim zorlamasıdır. TKİ nin ürettiği kömürün yaklaşık 1/4 ü kadar bir maliyette üretim gerçekleştirmek için bir vardiyada olması gerekenden çok daha fazla işçi yeraltında çalıştırılmış ve üretimi artırmak için de zaman zaman eski imalat panolarına girilmiştir ki, bu durum yeraltı kömür madenciliğinde tercih edilen bir uygulama değildir. Yeraltında çalışan fazla sayıdaki personele daha fazla hava sağlayabilmek için havalandırma tertibatı takviye edilmiş ve havalandırma hızı artırılmıştır. Artan hava hızı ve eski 2014/2 Hukuk Gündemi 7

3 imalat bölgelerine girilmesi, endojen yangınların oluşmasına bir anlamda davetiye çıkarmıştır. Bölgede eskiden beri var olan endojen yangınlara bir şekilde kontrol altına alınır düşüncesi ve özgüveni ile zamanında müdahale edilmemiş, yangının genişlemesi sonucu çıkan karbon monoksit gazından zehirlenerek ani ölümler meydana gelmiştir. Kanun gereği her yeraltı maden ocağında bir merkezi gaz ölçüm, izleme ve sinyalizasyon sistemi kurulması zorunludur ve bu sistem söz konusu ocakta da vardır. Bu sistem vasıtasıyla yeraltında her bölgedeki oksijen, metan, karbon monoksit, karbon dioksit vs. gazların ölçümü sensörler vasıtasıyla yapılır ve İş Güvenliği Yönetmeliğinde belirtilen seviyeler aşılırsa, bu sistem sesli bir alarm vermeye başlar. Çok emin olmamakla birlikte, bölgede çalışan eski mezunlarımızın anlattıklarına göre, karbon monoksit seviyesi çok aşılmasına rağmen üretime devam edildiği ve sensörler ile sinyalizasyon sisteminin ayarları ile oynandığı söylenmektedir. Tabii bu hususlar, şu an için bilirkişi raporları tam ortaya çıkmadığı için varsayımdan ibarettir. Ancak, Eynez yeraltı kömür ocağındaki idari konumdaki mühendislerin, tehlikeli durumu görmelerine rağmen inisiyatif almamaları oldukça düşündürücüdür. Bununla birlikte, üretilen kömürden tonaj başına bu idarecilere şirket tarafından prim verilmesi de ne kadar doğrudur, tartışılır. Normalde, maden ocakları teknik nezaretçi çalıştırmak zorundadır ki, bu kişi mutlaka maden mühendisi olmak zorundadır. Bu teknik nezaretçiler, görevli oldukları ocaktaki hem teknik işlerden, hem de iş güvenliği kurallarının uygulanmasından sorumludur. Ocakta normal dışı ve tehlikeli bir durum var ise, bunu teknik nezaretçi defterine yazarak imzalamalı ve aynı defteri işveren veya işveren vekili de ortak imzalamak zorundadır. Maden ocaklarında görevli olan teknik nezaretçilerin, maaşlarını işverenden almaları da ayrı bir çelişkili durumdur. Bunun dışında maden ocakları, yılda 2 kez devlete bağlı müfettişlerce denetlenmektedir. Ancak şahsi fikrim, bu denetlemelerin genelde detaylı olarak yapılmadığı veya yapıldıysa da ocaklarda denetim esnasında geçici iyileştirme önlemleri alındığıdır. Aynı zamanda müfettişler tarafından gerçekleştirilen bu denetimler rastgele zamanlarda ve haber vermeden yapılması gerekirken, bazen bu durum suistimal edilerek denetimler haberli ve davet etme suretiyle olmaktadır. Bu noktaya kadar paylaştığım fikirler, kendi fikirlerim olmakla birlikte hata payı elbette vardır. Kaza ile ilgili gerçekler, bilirkişi raporlarının neticesinde mahkemenin vereceği karar ile aydınlığa kavuşacaktır. 8 Hukuk Gündemi 2014/2

4 SONSUZA DEK UNUTMA Stj. Av. Şilan TÜRK Duyar gibiyim hala Mayıs ın 13 ünde hayatımızın tam orta göbeğine patlayan SOMA yı Duyar gibiyim hala; resmî rakamlara göre 301 canın gökyüzüne kanat çırpışlarını Duyar gibiyim: Mahmut nerede? Onun karısı hamile! diyebilen ölüm yoldaşlarının çaresiz kıvranışlarını Ezilen, azımsanan ve hatta küçümsenen işçi sınıfının Ayakkabımı çıkarayım, sedye kirlenmesin. diyen saflığını, kömür karası kadar bembeyaz, tertemiz yüreğinin sıcaklığını duyar gibiyim Gitme baba! diyen 432 çocuğun hıçkırıklarını; ölüm geliri, cenaze gideri, utanç tazminatı ile acılarına bir de aşağılanmanın eklendiği eşlerin, anaların, babaların feryatlarını duyar gibiyim hala Üzerinden hepi topu 3 gün geçtikten sonra hayatlarımıza kaldığımız yerlerden devam edebilişimize, bize, halimize, yukarılardan bir yerlerden acıyarak gülen madencilerimizin seslerini duyar gibiyim Öyle umarsızca yaşıyoruz ki bu hayatı Öyle ölüm yokmuşçasına, kapımıza hiç uğramayacakmış gibi, hep böyle televizyonlardan, radyolardan, gazetelerden duyacakmışız gibi Öyle yüzeysel yaşıyoruz ki aslında. Oysa sahiden kader miydi yüzlerce canın böyle yitip gitmesi? Katliam değil mi yani? Yerin yüzlerce metre altında, yüzlerce insan, sırf başkaları rant sağlasın diye, zaten lüks olan hayatlarını daha daha daha lüks yaşayabilsin diye, metrelerce gökdelenler dikebilsin, primler kazanabilsin diye ölüyorsa; canları tehlikeye düştüğünde ilk koşacakları gaz maskeleri 20 yıl evvelden kalmış ve hatta tedavülden kaldırılmışsa, yaşam odaları diye depo yapılıp sorulduğunda da Biz aslında yapacaktık ama gibi pişkin pişkin cevaplar veriliyorsa, buna gerçekten kader diyebilir miyiz ki? Cinayet değil mi yani? Durup düşünmeye gerek bile yok: bu bir kıyımdır ve ne yazık ki göz yumulmuş bir utançtır ülkem için. Ne acı değil mi? Hiçbir tedbir alınmadan, üstün körü araştırmalar, soruşturmalar yapılarak bu ölümlere müsaade eden, zemin hazırlayan bir sistemin içinde yaşayıp gidiyoruz hepimiz. Ve ne acı ki, iki gün profil resimlerimizi karartıp üçüncü gün susmaya başlıyoruz, ta ki yeni bir kıyım yaşanıncaya kadar. Hiçbir ölümden ders çıkarmıyoruz ülke olarak. Haber yaparken bile yabancı kanallar kadar cesur olamıyoruz. Kader diyoruz, diyebiliyoruz; 300 küsur (!) cana rağmen. Başka ülkelerde yıl önce yaşanmış olayları örnek gösterip Eee baksanıza normal olan budur! diyebiliyoruz. Acısını yaşayan insanlara saygı duymak bir yana Yahu bu işin fıtratında ölüm var! diyip yumruklayabiliyoruz, tekmeleyebiliyoruz yas tutan madenci yakınlarını, duyarlı insanları. Ah SOMA Kömür karasına buladın kalbimizi. Ah SOMA Seninle birlikte yandık hepimiz, göçük altında kaldı samimi taziyelerimiz, içten gözyaşlarımız. Ah SOMA Utanıyoruz bir kısmımız, sen can almaya devam edecekken sadece Vah! Tüh! diyip oturduğumuz yerden üzülüyor gibi davranacağımız için. Ah SOMA Ruhu şad olsun ölenlerin Tanrı yardımcısı olsun o küçücük çocukların Ah SOMA Ah! 2014/2 Hukuk Gündemi 9

5 OĞLUM! YÜZÜNÜN IŞIĞI KAYBOLUYOR... NEFES AL...!!! Stj. Av. Gülsüm YİĞİT Sabah evden çıkarken o kadar söyledim karıma sefer tasını bu kadar sıcak elime tutuşturma diye. Ama dinleyen kim tabi Oğlan da benimle gelecekti madene eşşek sıpası kanı kaynıyor ne zamandır. Benden evvel çıkmış evden gitsem baksam durağa, servise bile binmeden koşarak gitmiştir madene belki de hayta. Ha tabi ya... Arkadaşlarıyla birlikte gideceklerdi. Akşamdan söylediydi gerçi değil mi? İhtiyarladın demek ki usta eski hafıza kalmadı artık! Daha içimiz genç diyoruz ya değil kabul etmek lazım tükendik Yaşlanıyorsun ihtiyar iyiden iyiye Şimdi kızma zamanımız delifişek kanı kaynayan gençlere; sen sanki gençliğinde az hayta değildin. Sahi kaç yaşında başlamıştım madenlerde çalışmaya herhalde liseyi terk ettikten sonraydı. Babam aldı beni karşısına Bu böyle olmaz. dedi. Okulu da terk ettin burada toprağı sürsen, eksen, biçsen, diksen de ürünün verimli olmaz ki her yanı kömür tozu dumanı kaplar, yoktur hiç verimi. Yarın öbür gün çoluk çocuk oldu mu yetmez sana öyle ekip, biçmenin getirdiği para. Astarı yüzünden pahalı gel sen de in madene napçan en azından sıcacık, gün yüzü göremesen de saatlerce, en azından sigortan yatar bari de emekli oldun muydu rahat edersin. dediydi değil mi? Yıllar oldu babam da madende öleli hey gidi Koca Recep madeni ağlatırdı. Madenciler de çok severdi Koca Recep i. Ne ustaydı ama... Hala herkesin dilinde bazen denk geliyor ya babamın arkadaşları kahvede anlatıyorlar. Nasıl kudretli bir adam olduğunu, çalışkan, cebbar olduğunu. O melun kaza olmasaydı, bir de biz öksüz kalmasaydık belki daha başka olurdu hayatımız. Sahi ne zamandı bu kaza? Tabi ya ben daha liseyi bitireli az olmuştu. Babamın beni madende işe başlatmak için döktüğü diller vardı bir de tabi. O öğütlerden kaçmak için gitmezdim geceleri. Soma nın sokakları kazan ben kepçe gezerdim. Az sabahlara kadar oturmuyorduk Soma Lisesinin bahçesinde hele yaz geceleri. Eve girmek için babamın evden çıkmasını okulun parmaklıklarının arasından gözlerdim. Koca Recep madene ben içeri Ahhh O kaza bizim madenle beş yüz metre arası hani ne var şunun şurasında ama kaza işte geliyorum demiyor ki. Nereden bilsinler o lanet pis gazın bir anda yükseleceğini nasıl alsınlar kokusunu Gitti dağ gibi adam. Sonra ne oldu, babamın öğüdünden kaçarken kendimi madende 10 Hukuk Gündemi 2014/2

6 buluverdim daha on sekiz yaşımı yeni doldurmuştum. Evin en büyük oğlu olarak bana düşen kardeşlerime bakmaktı. Babam gitmişti artık O kömürlerin arasında kendine yer açıp içine girmişti. Çok erken gitmiş beni de o lanet kör çukura inmek zorunda bırakmıştı. Gerçi bazen sevmiyor da değilim aslında seviyorum tabi ya. Kimler geldi kimler geçti ben bu madende ustalığa ulaşana kadar. Ne gençler gördük zıpkın gibi her biri birbirinden dertli, bir de ömürleri uzun olsun ihtiyarlar da vardı Ne yapsınlar geçim sıkıntısı işte. Kimse istemez herhalde yerin kaç yüz metre altında saatlerce gün yüzü görmeden kalmak. Ama yapacak başka bir şey yok ki işte. Biz de başladık ya ucundan hadi hayırlısı bakalım. Bizim de başımıza gelmesin sakın madende ölmek o kömürlerin arasında. Kader tabi ya ne olacağı belli olmaz tabi. Allah muhafaza yana da biliriz, cesedimizi bile bulamazlar alim Allah. Bizim de kaderimizde yoktur herhalde babamızla aynı şekilde ölmek. Allah Allah ya sabah sabah nereden aklıma geldi böyle şeyler. İçimi bir sıkıntı kaplayıverdi. Neyse ki otobüs yolu boyunca nasıl geldiğimi anlamamışım şu ocağa. Otobüsten inip bizim oğlana bakayım hele. Hayta kim bilir nerelerde, inşallah üstünü değiştirmiştir de vardiya değişimine son anda yetişeceğim diye telaşa düşmez. Geldin mi oğlum? Hadi bakalım bu sabah da madene geç kalayım deme sakın yine müfettişler gelecek gibisinden bir şeyler geliyor kulağımıza. Sen ustanın oğlusun daha dikkatli olmalısın oğlum. Dikkat et! Herkesin gözü senin üzerinde, el alem ne der sonra. Ustaya bak oğluna bak demezler mi? Olmaz öyle dikkat etmelisin hadi birlikte giyinip gidelim vardiya değişimine. Bak sen şu huysuza bir de suratını asıyor, hadi hadi daha ne öyle kaşlarını çatmış bakıyorsun, üstünü giy de gidelim aşağıya Babanım evladım ben senin, kötülük olsun diye söylemiyorum ki Hadi bakalım hayırlısı ancak yürürüz zaten kömürler bizi bekler Ne uzun yürüdük bugün be gerçi yol aynı yol da nedense bugün bana ayrı bir uzun geldi bu mesafe ha sen ne diyorsun? Yok canım yol aynı yol bana bitmek bilmedi bugün, yaşlandık herhalde Hiç gülme oğlum öyle yandan yandan, yaşlandık tabii bak sen bile kaç yaşına geldin. Kazık kadar adam oldun bugün evleneceğim desen evlenirsin. Eee askerliğini de yaptın. Tamam tamam sustum. Napayım oğlum babanım ben senin arada çenem düşüyor böyle işte Hadi bakalım rastgele iyi çalış öyle durma yemek yiyeceğin zaman haber ver tamam mı? Hadi iyi çalışmalar sana. Ben buralarda olurum zaten hadi bakalım Bugün de zaman mı geçmek bilmiyor zaman geçiyor da ben mi farkında değilim? Hayırdır inşallah. Sabahtan beri de göğsümde bir sıkışma, ses çıkarmıyorum ama Allah var ya içimde bir sıkıntı var. Hadi hayırlısı olsun bakalım. İnşallah kötü bir şey olmaz Burası neden bu kadar sıcak oldu böyle Aman aman terden sırılsıklam olduk. Oğlum, gel buraya! Ben gidip bir öğreneyim bakalım neler oluyor, sıcaktan nefes alamıyoruz, bir öğrenip de geleyim ben. Tamam tamam dikkatli olurum Ne oluyor böyle aman Allah ım Rasim, Mehmet, Fuat, Hamdi, Ahmet, Ali kalkın! Kalkın yerden! Oğlum, Ömer Kalk çabuk yerden, Kalk oğlum! Ne oluyor aç gözlerini kendine gel evladım! Ayıl ayıl çabuk yere yatma zamanımı şimdi oğlum İyiyim ben de iyiyim, tamam kapatmıyorum gözlerimi, sen de kapatma oğlum, evladım! Kapatma gözlerini, aç hadi canım evladım! İlk göz ağrım, kendine gel kalk oğlum! Evlatlarım uyanın düşmeyin öyle birer birer yere, hadi kalk Rasim, kalk oğlum! Size arkamı dönmeye gelmiyor zaten değil mi? Kalk Mehmet, Ali, Fuat, Hamdi, Ömer evladım hadi kalkın! Kalkın! Kalkın! Evlatlarım uyanın gidelim buradan. Alırım ben sizi sırtıma hadi davranın birbirinize kalkın! Hadi açın gözlerinizi bırakmayın birbirinizi çıkabiliriz, tabi tabi hadiyin bakalım genç adamlarsınız siz daha hadi bakalım! Daha da mı karanlık oldu burası böyle sanki daha da sıcak oldu gibi ha oğlum ses versene değil mi? Öyle oldu daha da bir sıcak gibi nefes de alınmıyor sanki oğlum! Oğlum! Oğlummmm Kendi bedenimi neden dışarıdan görüyorum böyle Sanki yan gelip yatmış gibi herkes Bu gençlere sırtını dönmeye gelmiyor hemen kaytarıp işi savsaklıyorlar. Kaç kere söyledim onlara ama dinlemiyorlar ki kanları kaynıyor delikanlı çağları tabii Ama bir tuhaflık var Hiçbir şey de hissetmiyorum Etraf kapkaranlık oldu. Ömer i de göremez oldum. Şu sol taraftan gelen turunculuk da ne öyle! Sesler de geliyor gibi Çığlıklar mı onlar öyle insanlar çığlık mı atıyor? Karanlıkta 2014/2 Hukuk Gündemi 11

7 ilerliyorum ama nereye gittiğimi ben de bilmiyorum Bir yere de dokunamıyorum. Öyle sıcak ki Merak ettim ne ki o turunculuk öyle, gitsem bu karanlıkta, bir söylesem de yukarıdakilere, jeneratör de devreye girmedi. Herhalde hallederler bizim oğlanlar da az dinlensinler oturdukları yerde. Ama neden buradaki adamlar böyle yani. Nasıl oluyor cayır cayır yanıyorlar Hiç seslerini de çıkarmıyor gibiler. Ağızları da kapalı ya Oğlum evlatlarım size bir şey olmasın sakın! Çığlıklarımı neden hiç kimse duymuyor böyle! Beni de görmüyor gibiler Nasıl böyle içlerinden geçebiliyorum. Bana çarpmıyorlar bile alevler daha da büyüdü. Bu nasıl bir can pazarı alevler her yanı sarmış Neden kimse yardım etmiyor. Allah ım sen yardım et bu nasıl bir can pazarı Elimi uzatıyorum yerde yatanları kaldırmaya çalışıyorum. Hiç kimse görmüyor mu beni kimse işitmiyor mu? Madenin girişini görüyorum şimdi de. Nasıl geldim buraya? En son oğlumu hatırlıyorum, yere bir bir düşen bizim tayfayı. Sanki yorulmuşlar o kazmalarla duvarı eşelemekten de dinlenmek için oturmuş gibilerdi. Sonra da alevleri hatırlıyorum hiç sesini çıkarmadan öylece duran adamları gördüm. İnsan nasıl olur da öylece canı acımadan durabilir alevlerin içinde Nasıl da hemen madenin giriş kapısına geldim bir şey de olmadı bana. Ne kadar da çabuk gelebildim böyle? Kimse de durdurmadı. Aman Allah ım burası mahşer yeri gibi Bu insanlar da kim nasıl geldiler buraya. Çığlık atıyorum, girmeyin içeri diye, avazım çıktığı kadar bağırıyorum. Neden kimseye duyuramıyorum sesimi? İçerideler, yangın var, her yer alev alev çok fazla duman var durun girmeyin! Girmeyin içeri! Haayır! Size de bir şey olur Kapıda insanlar yumak olmuş gibi, bir anda ne kadar çok adam ve kadınla doldu burası. Bu kadar ambulans, itfaiye nasıl geldi buraya böyle? Bir anda insanların nasıl haberi oldu öyle? İnsanlar neye hazırlanıyorlar? Adamlar giyinmeye başladı. Peki ya oğlum o nasıl çıkacak oradan? Kim alacak onu? İçeri gitmeliyim! Ama gidemiyorum Buraya çakılmış gibiyim Sanki artık buradaki zamanım dolmuş gibi Daha bu sabah gülmüştüm, babam gibi ölürsem diye korkmuştum, yok yok olmaz öyle şey diye düşünmüştüm, kader bu işte. Ama şu olana bakın ben babam gibi öldüm, oğlum da babası gibi tıpkı bir kıyam gibi. O kalabalığın içinden geçirilen sedye ne kadar da oğluma benziyor öyle! Daha da yaklaşıp bakıyorum. Benim oğlum, benim! Aslanım, aslan parçam! Bir kadın çığlığı duyuyorum. Bir anda bir kadın feryat ediyor. Oğlum diye çığlık çığlığa dövünüyor. Bakıyorum, benim hanım. İki gözü iki çeşme Bazen kocam diye haykırıyor, bazen de oğlum. Ama en çok da oğlum diyor. Hani daha kıymetlisi çünkü Oğlummmmmmm bırakma ananı diyor. Bırakma oğlum! Haykırmasına insanın kayıtsız kalması imkânsız. İnsanın içini delip geçiyor. Sonra, oğlumu kucağıma verdikleri o günü hatırlıyorum. Ama artık koskocaman kara yağız bir dekanlı. Kömürlerle birlikte yüzünün ışığı kömür karası oldu. Yitip gitti, silindi Ve biz baba, oğul bir madende kömürlerin arasında, kömürden nefes alırken, kömür yerken, kömür içerken, kömüre sarılırken, kömür kadar kararırken 13 Mayıs 2014 günü gözlerimizdeki kömürlerle üstümüze kömür yorganını da örtüp gidiyoruz. Bir şey beni çağırıyor gibi arkadan bir ses oğlumun sesi gibi derinden geliyor. Şimdi gidip onu bulmalıyım karıma son kez bakıyorum. Acısı gözle görülebilecek kadar çok, ama geçecek geçeceğini biliyorum. Akrabalarımız yanında dostlarımız. Peki ya bizi bu hale getiren ve yüzlerce dostumun kardeşimin ölmesine sebep olan o katiller ne olacak? Katiller Katiller Bu katlanılmaz acıya sebebiyet veren katillere haykırıyorum. Son kez beni babamdan, oğlumdan, karımdan, dostumdan ayıran katillere haykırıyorum Katiller! Katilleerrrrr Başımı kaldırıyorum göğe doğru. Bulut değil gördüklerim. Gördüğüm bu beyazlıklar, sis bulutu gibi hafifçe kayarak gidiyorlar Dans edercesine Daha dikkatli bakıyorum. Zaman geldi 302 arkadaşım, kiminin yüzünde gülümseme, kiminin yüzünde ise hüzünle bana onlara katılmam için işaret ediyorlar. Gitmeliyim oğlumun ve arkadaşlarımın yanına Hesabını sorun ve kalın sağlıcakla 12 Hukuk Gündemi 2014/2

8 İNSANLIK ADINA VEKÂLETEN Stj. Av. Serkan CAVAKLI Hukuk, insanların birbirleriyle olan Bırak, kardeşim neden bahsediyorsun o kadar yazıldı, çizildi kanun yapıldı. Kim umursadı? Ki zaten umursasalardı, maden ocağındaki facialar olur muydu? Ve daha olacak olanlar Başlığı görüp de mevzuat hükümlerinden dem vurup kanun maddeleri, sarı sendika yapılanmaları vesaire anlatacağım sanılmasın. Gerek yok bence olan oldu nasılsa Ne değişecek geri getirecek mi yitirilenleri? Çare olacak mı geride kalanlara? Hadi dünyadan çekilelim sadece onlara bırakalım bu koca yerküreyi, geride kalanlardan bahsediyorum. Evet, onlardan. Sizce mutlu olurlar mı? Ben edebiyatçı değilim ya da kalemi güçlü bir yazar öyle olsaydım kelimeleri tokat gibi yüzlerine çarpmak isterdim. Cümlelerimi birer ok yapıp varması hedefi tam on ikiden vurmak isterdim. Yaşananların olması çok da şaşırtmadı beni ve yaşanacak olanlar da şaşırtmayacak biliyorum. Hukuk kitaplarından okuduğum devletin yapısını, işleyişini, düzenini, tüzüğünü, yönetmeliğini, idari rejimi az da olsa adliyeye gelince anladım. Belli kurallar vardı. Her şey kanun çerçevesinde yürürdü. İnisiyatif konusu pek istisna olan kurumlarla tanışma faslımın başlangıcıydı, kanun kitaplarındaki gibi sanıyordum işleyişi ya da öyle sanmak istiyordum öyle umuyordum. Asıl mesele şu ki zamanla farkına vardığım, alnının ortasında ciddi bir devlet asabiyeti olan kurumların aslında işlerlik bakımından nasıl köhneleşmiş, yavaşlamış olduklarıdır. Kurumlar böyle iken sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının, siyasi partilerin lafını etmeye gerek yok. Öncelikle Soma da hayatını kaybeden maden işçilerimize Allah tan rahmet, geride kalanlara sabır diliyorum. Yakınlarının ve tüm Türkiye nin başı sağ olsun. Bu facianın etkilerinden kurtulmak hiç de kolay olmayacak. Çünkü olay sadece bir kaza değil. Bunun altında yatan insanların hikâyeleri, hayatları, yaşadıkları zor şartlar ve de geride kalanların acıları Soma daki facia ile ilgili olarak sorgulanması gereken şeyler var. Öncelikle çalışan temsilcisi ile işbirliği yapmış mı? İSGK.m.20 İşveren, iş sağlığı ve güvenliği önemlerinin alınmasında çalışanların görüşünü almak ve katılımlarını sağlamak zorundadır. diyor sizce ne yapmıştır, hele ki özel sektör de İşçilerin temsilcisi, ilk başta mücadele 2014/2 Hukuk Gündemi 13

9 eden, işçi isteklerini ileten biri gibi olsa da, belli bir süre sonra işverenin isteklerini işçiye ileten bir araç oluyor. Nereden mi biliyorum? Fabrikada ve birçok iş kolunda çalıştım da oradan. Çalışanlar yeteri kadar eğitildi mi? Çalışanlara gerekli bilgilendirme yapıldı mı? İSGK m.17 İşveren, çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almasını sağlar demekle işverenin her türlü tedbiri alma yükümlülüğü doğar. Ama ne yazık ki bunu da yapmaz çoğu. İşveren çalışanları denetlemiş midir? İSGK m.4/ I-b İşveren, çalışanın iş sağlığı ve güvenliği önlem ve tedbirlerine uyup uymadığını kontrol etmelidir. Neden etsin ki çünkü herhangi bir önlem almak onun için masraf demektir. İşveren risk değerlendirmesi ve acil eylem planı yapmış mıdır? Risk değerlendirme ekibi kurmuş mu? Soma da gördük herkes yarım saat içinde madenden çıktı değil mi! Acil durum tahliye planları da vardı. Ama nedense... Soma da iş sağlığı ve güvenliği birimi veya ortak sağlık ve güvenlik birimi ne yaptı, böyle bir birim var mıydı?1 Bu tür kanunlar işçilerin sağlığı, çalışma şartlarının daha iyi olması için vardır ve de kesinlikle dikkate alınmalıdır. Ancak gördüğüm o ki uygulamada şahıslar ve kurumlar bunlara pek dikkat etmeyip kanunu sündürmeyi, etrafından dolanıp geçmeyi ya da nasıl üstünden atlarız hesabı yapmaktadırlar. Öfkeliyim. Soma da gördüğümüz gibi ihmal zincirleri birbirini kovalıyor, ancak nedense şaşırmadım. 1 İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Doç.Dr.Aydın Başbuğ (Ankara-2013) Biz millet olarak severiz yasalarda açık aramayı, sonunda yaktı canımızı soma olayı. Sendikalarsa sessiz, diyecek bir şeyleri yok mu? Denetleme yapan müfettişlerimiz var. Denetleme yapacakları yerlere gidecekleri zaman, kendileri gitmeden nedense haberleri gidiyor önden. Denetlemeyi gereği gibi yaptık diyebiliyorlar mı? Yok mu Türkiye de işini gereği gibi yapan insanlar elbette var. Sonuç ve istem olarak; Artık bu olaylardan bir ders çıkarmalısını, işçiler ve de iş yerleri için yapılan kuralların göz ardı edilmemesini, özellikle güvenlik kurallarının dikkate alınmasını, İlgili Bakanlıkların, sendikaların ve sivil toplum kuruluşlarının üzerlerine düşeni yapmasını, görev ve sorumluluklarının bilincine tam anlamıyla varıp, bu tür acı olayların yaşanmamasının sağlamasını, Tüm özel sektör işverenlerinden gerekli sorumluluğu taşıyarak hareket etmesini, konulmuş kanunlara uymada tereddüt etmeden acilen önlemlerini almasını, Denetleme ve diğer birimlerde görev yapan kamu kurumlarından, görev ve sorumluğu kapsamında elinden gelenin fazlasını yapmasını, Soma da hayatını kaybedenlerin ailelerine gerekli her türlü yardımın sağlamasını, Arada sendikacı, aracı, temsilci, arabulucu her ne ad altında olursa olsun süjeler olmadan başta madenciler olmak üzere tüm işçilerle ilgililerin bizzat görüşerek, istek ve önerileri dâhilinde haklarının yeniden düzenlenmesini, Tüm masrafın, maddi manevi tazminatın, ayrıca vebalin sorumlulara yükletilmesini, ivedilikle saygıyla İNSANLIK ADINA VEKÂLETEN talep ediyorum. 14 Hukuk Gündemi 2014/2

10 MİLLİ YAS Stj. Av. Nihan EKEMEN Milli Yas Nedir ve Hangi Durumlarda İlan Edilir? Bir ulus için önemli olan ve ülkesine hizmet etmiş bir insanın veya milli değerler uğruna önemli bir insan topluluğunun ölmesi ya da tarihte o ülkede toplu katliamların gerçekleşmiş olması milli yas ilan edilme sebepleridir. Süresi 1 gün, 2 gün veya daha uzun olabilir. Milli yas ilanının ardından bu günlerde Türkiye`de ve dış temsilciliklerimizde bayraklar yarıya indirilir ve varsa kutlamalar iptal edilir. Milli Yas İle İlgili İç Mevzuattaki Düzenlemeler Nelerdir? Türkiye`de milli yas ilanı ile ilgili düzenlemeler 2893 sayılı Türk Bayrağı Kanunu ve bu kanunun uygulaması olan Türk Bayrağı Tüzüğünde yer almaktadır. Milli yas, 2893 sayılı Türk Bayrağı Kanunu`nun 4. maddesi hükmüne göre Başbakanlık tarafından ilan edilir. Bu kanunla, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK`ün vefat yıl dönümü olan 10 Kasım günleri dışında, Türk bayrağının yarıya çekileceği halleri ve süresini belirleme yetkisi Başbakanlığa verilmiştir. Bu kanunun Bayrağın Yarıya Çekilmesi başlıklı 4. maddesindeki düzenleme şu şekildedir: Türk bayrağı, yas alameti olarak 10 Kasımda yarıya çekilir. Yas alameti olmak üzere bayrağın yarıya çekileceği diğer haller ve zamanı Başbakanlıkça ilan edilir. Türk Bayrağı Kanununun uygulamasını düzenleyen Türk Bayrağı Tüzüğünün 9. maddesinde ise sürekli bayrak çekilecek resmi daire ve kuruluşlar TBMM, Anıtkabir ve polis, jandarma, hudut, gümrük, muhafaza karakollarıyla hudut kapıları olarak düzenlenmiştir. Milli yas ilan edilmesi halinde dahi buralarda bayraklar yarıya indirilmez. Nitekim Soma maden faciası nedeniyle ilan edilen 3 günlük yasta da yarıya indirilmedi. Ancak bir istisna olarak Anıtkabirde sadece 10 Kasım günleri bayraklar yarıya indirilmektedir. Soma Maden Faciası Üzerine Hükümet Tarafından Neler Yapıldı? 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa`nın Soma ilçesindeki madende meydana gelen ve 301 maden işçisinin hayatını kaybettiği facia sebebiyle Başbakanlıkça 3 gün süreyle ülkemizde milli yas ilan edilip bayraklarımız hem ülkemizde, hem de yurt dışı temsilciliklerimizde yarıya indirildi. Bu konuda Başbakanlıktan yapılan açıklama şöyleydi: Manisa`nın Soma ilçesinde yaşanan ve aziz milletimizi hüzne boğan maden faciası nedeniyle 2014/2 Hukuk Gündemi 15

11 Başbakanlık tarafından 13 Mayıs 2014 tarihinden itibaren ülkemizde 3 günlük milli yas ilan edilmiştir. Yas alameti olarak bugün tüm yurtta ve dış temsilciliklerimizde bayraklar yarıya indirilecektir 3 günlük milli yas sebebiyle 19 Mayıs Atatürk`ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramında gerçekleştirilecek resmi tören dışındaki tüm kutlamalar da iptal edildi. Törenler sadece çelenk koyma şeklinde icra edildi. Milli Yas İlan Ettiğimiz Uluslararası Toplumsal Facialar Hangileriydi? Uluslararası camiada yankı uyandıran toplumsal facialar üzerine de milli yas ilan edilip bayraklar yarıya indirilebilir. Bu durumda mili yas kararı, Dışişleri Bakanlığı Protokol Genel Müdürlüğünün teklifi üzerine Başbakanlıkta yapılan değerlendirmenin ardından, gerekli görülmesi halinde alınır. En son, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf DENKTAŞ`ın vefatı sebebiyle 14 Ocak 2012 de milli yas ilan edilmişti. Öncesinde ise Japonya`da meydana gelen 8.9 büyüklüğündeki Tohoku depreminde ve tsunamide hayatını kaybeden Japonlar için Mart 2011 tarihlerinde Türkiye de milli yas ilan edilerek tüm yurtta ve dış temsilciliklerimizde bayraklar yarıya indirilmişti. Manisa nın Soma ilçesinde meydana gelen maden kazası uluslararası alanda da büyük yankı aksetti. KKTC de 2 gün ve Pakistan da da 1 gün milli yas ilan edilerek bayraklar yarıya indirildi. Ayrıca Küba, Bolivya, Venezuela gibi Latin ülkelerinde maden işçileri Soma maden işçileri için 1 günlük iş bırakma kararı alırken pek çok ülkenin yetkililerinden taziye mesajları da Türk makamlarına iletildi. Canı Soma da kalanlara Canlar yanar, Canı yananlar bilir. Canı olmayana Canın yandı mı diye sormak, Beyhûdedir! KAYNAKÇA / milli-yas-nedir-ulusal-yas-nedir.../ Mayıs 2014 tarihli Resmi Gazete: eskiler/2014/05/ htm DÜNYA dunya/.../ dunyadan-taziye-mesajlari-yagiy Hukuk Gündemi 2014/2

12 TÜRKİYE DE MADEN HUKUKUNUN TARİHSEL GELİŞİMİ Stj. Av. Dilek Gülseli DURMUŞ Stj. Av. Ali EVLİCE Türklerin madenle tanışması Ergenekon Destanıyla başlamıştır. Ergenekon kelimesi maden yeri anlamına gelir. Osmanlı Devletinin Anadolu da hâkimiyetini sağlaması ile Osmanlı Madenciliği başlamıştır. Osmanlı da maden kaynaklarının işletmesi, madenin bulunduğu toprağa bağlı olarak yapılmıştır. Vakıf arazi madenleri, vakıf; devlet arazisindeki madenler devlet tarafından çıkartılır ve kullanılırdı. Özel-tapulu arazide yer alan madenlerde ise, arazi sahibi sermaye koyarak madeni çıkartmalı ve yılda 1/5 oranında devlete pay vermelidir. Eğer arazi sahibi madeni çıkartmazsa madene devlet tarafından el konulurdu. Osmanlının gerileme döneminde ise, kapitülasyonlar, 1838 Osmanlı İngiliz Ticaret Sözleşmesi sonrasında diğer ülkelerle de aynı sözleşmelerin yapılması Osmanlı Devletinin madenlerini diğer ülkelere pazar haline getirmiştir Arazi Kanunu yapılmasından sonra kimin uhdesinde olursa olsun devlet madenleri tekelinde toplamaya başlamıştır Maadin Nizamnamesi ve 1862 Paris Anlaşması, Osmanlı Madenlerini batılı ülkelere bir pazar ve ucuz hammadde kaynağı haline getirmekteydi yılında Balıkesir deki Boraks madenleri işletme imtiyazının «DESMAZURES» adlı Fransız şirkete verilir ve 1810 tarihli Fransız Kanunundan mülhem yeni bir «Maadin Nizamnamesi» yürürlüğe girer. Ayrıca, 1862 Paris Anlaşmasında Yabancıların Mülk Edinmeleri Yasası 1869 Maadin Nizamnamesi arasında birbirini tamamlayan ve yabancıların Osmanlı Madenlerini ucuz bir bedelle hatta bazı durumlarda karşılıksız olarak kullanmasını sağlayan bir oluşum meydana getirilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti nin kurulmasıyla madencilik; yazılı hukuk kuralları ve maden politikaları çerçevesinde yasallaşmıştır. Cumhuriyet dönemi madenciliği ise izlenen politikalar açısından kendi içinde gruplara ayırarak incelemek gerekmektedir dönemi: Özel teşebbüsler ile sanayileşmeye çalışılmıştır. Cumhuriyetin kurulması ile maden okulları açılmış ve maden alanında uzmanlaşması için yurtdışına öğrenci gönderilmiştir. 17 Şubat 4 Mart 1923 tarihleri arasında yapılan İzmir İktisat Kongresinde madencilik açısından radikal kararlar alınmıştır. O dönemin madencilik politikası yabancı sermayeye karşı durmamış, sadece Osmanlı Devletinde olduğu gibi ayrıcalıklar bekleyen sermayecilere karşı durmuştur. Kaldı ki dönem itibarıyla maden işletmeciliği küçük işletmeler şeklindedir. Teşviki Sanayii Kanununun kabul edilmiş ve maden alanında teşvik oluşturulmuştur. Yabancı sermayeli şirketler dönem itibarı ile Türk sermayeli şirketlerden gerek sayı gerekse sermaye miktarı açısından fazladır dönemi: Devletçilik politikasının en ağır şekilde uygulandığı dönemdir. 10 yıllık özel teşebbüslere teşvik başarılı olamamıştır. Gerek Lozan Barış Anlaşmaları nın olumsuz etkisi gerekse 1929 ekonomik krizi sebebiyle özel teşebbüs ikinci sıraya alınarak devlet madencilik sektörüne girmiştir. 5 Yıllık Sanayi Planı (BBYSP) ve ikinci 5 Yıllık. Sanayi Planı (İBYSP) programlarında madencilik sektörüne ağırlık verilmiş ve başarı ile de uygulanmıştır. Bu dönem maden ile ilgili birçok kurum ve kuruluşun temelini oluşturur yılında Etibank 1935 yılında Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü (MTA) kurulmuştur dönemi: İkinci Dünya Savaşının 2014/2 Hukuk Gündemi 17

13 başlaması her ne kadar savaşa girilmese de maden alanında gerekli lojistik amacıyla maden üretimine ağırlık verilmiştir yılında yürürlüğe giren Milli Koruma Kanunu savaş unsurunu dikkate alarak hazırlanmış ve gerektiğinde devletin madenlerin işletmesini alabileceğini ya da program verebileceğini içerir. İkinci Dünya Savaşının başlaması ve ülkemizde savaş ekonomisinin uygulanmasından ötürü, bu dönemde devlet üretim tesislerine el koymuş, vergiler artmış, fiyat, üretim ve tüketim kontroller sıklaştırılmıştır. Ayrıca ithalat ve ihracatın kısıtlanması, yeni tesislerin kurulamaması, başlamış projelerin beklemesi, Milli Korunma Kanunu, Varlık Vergisi Kanunu, Paralı İş Mükellefiyeti gibi tedbirler bu dönemin özelliklerindendir dönemi: Savaş sonunda iletişim içinde bulunulan devletlerden kendi çıkarlarına uygun baskılar olmuş ve bu baskılar sonunda da belirli düzenlemeler ortaya çıkarılmıştır. Bu baskılar ağırlıklı olarak ABD den yapılmıştır. Bunun ispatı ise ABD den alınan 500 milyon dolarlık kredi ile 1947 Kalkınma Planı nın uygulanmaya çalışılmasıdır. ABD nin Marshall Planı ile Osmanlı Devletinde olduğu gibi bu kez ABD ye ayrıcalıklar verilmiştir dönemi: 27 Mayıs I960 hareketiyle başlayan yeni dönemde kabul edilen 1961 Anayasa sının 41. maddesi planlı kalkınmayı öngörmüştür. Madencilik hakkında ilk Anayasal düzenleme yine 1961 Anayasası nın 130. maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumu takiben 1963 yılında Cumhurbaşkanlığı onayı ile Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kurulmuştur. 12 Mart Muhtırasından sonra, işbaşına gelen hükümetler madencilik alanında da bazı reform hareketlerine başlamıştır sayılı Maden Reformu Kanunu çıkartılmış ve Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmiştir tarihinde kabul edilen 1895 sayılı Devletçe işletilecek Madenler Üzerindeki Hakların Geri Alınması ve Hak Sahiplerine Ödenecek Tazminat Hakkında Kanun yürürlüğe girmiş, ancak bu Kanun da Anayasa Mahkemesinin gün, E: 1976/5, K: 1.976/7 sayılı kararıyla biçim yönünden iptal edilmiştir. Bu dönemde nüfusun artışı ve enerji ihtiyacındaki açıklık sebebiyle yabancı ülkelerden enerji satın alınmaya başlanmıştır ve Sonrası Dönem: 24 Ocak Kararları olarak bilinen devlet politikası, madencilik sektöründe yeniden özel sektöre dönüş şeklini almıştır. Ancak 1981 Anayasası nda 1961 Anayasası ndaki ilgili hükümler korunmuştur. Devletçe İşletilecek Madenler Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, kamulaştırılan maden alanları eski sahiplerine iade edilmiştir tarih ve 3213 sayılı Maden Yasası çıkartılmıştır te Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği, da Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliği, de ise İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu yürürlüğe girmiştir. Uluslararası Düzeyde: Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) sosyal adaletin sağlanması yoluyla dünyada kalıcı bir barışın gerçekleştirilmesi için 1919 yılında Versailles Barış Antlaşması uzmanlık kuruluşu olarak kurulmuştur yılında Milletler Cemiyeti ne üyeliğimiz ile ILO üyeliğini de kazandık. Türkiye, aralarında temel çalışma haklarına ilişkin sekiz sözleşmenin de bulunduğu uluslararası çalışma sözleşmelerinden 57 sini onaylayarak ulusal mevzuatına katmıştır. Sonuç olarak,1981 Anayasası ile liberal devlet politikasının uygulanması sonucu devletin bu iş kolunu tamamen özel ve yabancı sermayeye bırakmış olduğu görülmektedir. Sermaye sahiplerinin sermayelerini artırma amacı taşıması sonucunda denetim, güvenlik ve özen yükümlülüklerini tam olarak yerine getirilmesinde problemler oluşmaktadır. İş sağlığı ve güvenliğinin yeni yeni yasallaşması, madencilik alanında uzmanlaşmamış işçilerin çalıştırılması ve büyük sermayelerin madencilik alanında sanayileşmemiş sırf emeğe dayalı- bir işletim yolu yürütmeleri sektörün büyümesini engellerken, bu durum iş kazalarının, hatta facialarının artmasına neden olmaktadır. KAYNAKÇA b4e2b fa0_ek.pdf. Cumhuriyet Döneminde Madenciliğimizin Gelişimi Ve Türkiye Madencilik Politikası, Ahmet KARTALKANAT, MTA Genel Müdürlüğü, Maden Etüd Ve Arama Dairesi, ekler/9be9f83741d1275_ek.pdf?dergi=jeoloj%dd%20 M%DCHEND%DDSL%DD%D0%DD%20DERG%DDS%DD. ILO ile İlişkiler, ÇSGB Dış İlişkiler ve Yurtdışı İşçi Hizmetleri Genel Müdürlüğü, portal?page=disiliskiler&id= Hukuk Gündemi 2014/2

14 SOMA RÖPORTAJLARI Stj. Av. Sercan ARAN AHMET KÜYÜK Ahmet KÜYÜK 28 yaşında. 10 yaşındayken, madenci babasının peşinden gelmiş Soma ya. 18 yaşından beri de maden ocaklarında çalışıyor. Facianın meydana geldiği madenden sağ kurtulanlardan. O gün sabah vardiyasındaydım gibi çavuş, boş dinamit sandığını alıp yukarı çıkarmamı söyledi. Sandığı alıp metre kadar yukarı çıktım ve her tarafı duman kaplamaya başlamıştı. Geriye doğru kaçtım. Şaltere geldiğimde orada dört işçi daha vardı. Dumanı gördüğüm zaman kendi maskemi taktım. Emniyetçi olan üç kişi görevleri o olduğu için dumanın içine doğru gitti. Sonra ben paniğe kapılmadan diğerinin de maskesini taktım. Mustafa Dayı(kendisiyle kalan diğer işçiden bahsediyor) çıkışa doğru gidelim dedi. Sonra biz maskeyi taktıktan sonra yerde emekleyerek çalıştığımız yere doğru gittik. Göz gözü görmüyordu, taşların arasından dahi dumanlar çıkıyordu. Zaten ocağın içi sıcaktı, bir aydır ocağın ısısı değişmişti. Biz bunun fakındaydık. Amirler değişmişti. Bize sürekli üretin, üretin diyip duruyorlardı. İlk başta maskem çalışıyordu sonra nefes aldığımda maske ısınmaya başladı yine de nefes alıyordum ama çektikçe dumanın kokusu geliyordu. Zaten maskeler 45 dakikalık. Maskemi taktıktan sonra Mustafa Dayının maskesini taktım, o bilmiyordu çünkü nasıl takacağını. Mustafa Dayı bana maskesinin çalışmadığını söyledi. Duman çıkış tarafından geliyordu biz de tersi yöneydik, çalıştığımız ayağın olduğu bölgeye doğru gidiyorduk. Bu sırada iki kişi bizim oraya gitmememiz gerektiğini, zaten onlarında yukarıya çıkacağını burada pis hava akımı olduğunu söyledi. Oradan duman olduğu gibi gidiyordu. Çömelip beklemeye başladık dakika sonra ayağın adamları gelmeye başladı. Daha sonra ne yapacağız diye beklemeye başladık. Kimisi de dumanın geldiği çıkışa doğru kaçmaya başladı. Zaten o kaçmaya başlayanlar ölmüş hep yollarda. O anda büyük bir panik havası vardı amirleri dahi kimse dinlemiyordu. Sonra islim havası borusunu (bu boru dışarıdan madenin içine temiz hava üflüyor) testere ve bıçaklarla kestik ve hava almaya başladık ancak o hava da yarım saat kadar sonra kesildi. Hava kesilince kaçamaktan biri geldi ve orada temiz hava olduğunu söyledi. Herkes birbirini çiğneyerek ezerek oraya 2014/2 Hukuk Gündemi 19

15 gitti. Orada da kişi vardı. Toplamda onlarla beraber 153 kişi olduk. Orada bir vardiya kadar( bir vardiya 8 saat) zaman geçirdik. Orada emniyetçiler yardımcıları ve amirler vardı. Amirler perde yapsak dumandan korunur muyuz deyince emniyetçiler onayladı ve perde yapıldı bu sefer duman ayağın içine dolmaya başladı. Ondan sonra amir birbirinizi ezmeden zemine gidin dedi. Herkes orada toplandı. Kimisi dua ediyordu, kimisi de isyan Kurtaran yok mu, kimse yok mu diye. Sonra herkes amirler ve emniyetçiler dâhil ayağın kıç tarafına yani kömürü çıkarttığımız yere kadar indik. Orada kimi namaz kılmaya başladı, kimi anne babası ve çocuklarını sayıklıyordu, kimi de ağlıyordu. Diz çöküp bekledik. Bazıları uyumaya başladı. Onlarda maske yoktu. Hatta maskesi olanlar da uyumaya başladı. Ondan sonra vücutları titremeye başladı, kıpkırmızı oldular. Ben kendimi korumaya almak için çizmelerimi çıkarttım. Sonra kollarımı ayaklarımı toprağın içine gömdüm, vücuduma çamur sürdüm öyle hayatta kaldım. Ben bunu daha önce çalıştığım Geventepe de yangından korunma eğitiminde öğrenmiştim. Burada çalışmaya başladığınız da eğitim almış mıydınız? Bir gün derse çağırıyorlar. Gazları anlatıyorlar. Şu gaz boğucudur, şu öldürücüdür, şu patlayıcıdır diye. Bir de maskeyi gösteriyor nasıl takılır nasıl çalıştırılır tabi uygulama yok. Bir de Celal Bayar Üniversitesinde bir cihazdan yansıtmalı üç gün güvenlik eğitimi programı adında bir anlatım yaptılar. Ardından yerin altına gönderiliyordunuz. Sonra benim vardiya amirim kurtarmaya geldi. Yaşayan varsa islim havasını açayım dedi. Şef, islim havası çalışmıyor dedim. Niye çalışmıyor diye sordu. Ben de havalar kesildi dedim. Sonra kendini iyi hissedenler birer arkadaşını getirsin dedi. Benim yanımda arkadaşım vardı. Bir de üç çavuş vardı. Çavuşlardan ikisi ölmüştü. Diğerini tokatlayıp uyandırdım. Sonra herkes birini sırtlandı ve o ayaktan çıktık. Kaç kişi sağ çıktınız oradan? En fazla 60 kişi diyelim. Toplam 153 kişi vardı. Diğer arkadaşlarımız ölmüştü, uyandıramadık onları Sonra ne oldu? Ben arkadaşı 1500 metre kadar taşıdım nefeslik denen dik kısma getirdim. Orada kurtarma ekipleri vardı onlar yaralı arkadaşı aldılar. Ben biraz daha iyiydim yaya olarak ocak ağzına geldim. Bant boyunca ağzında yeşil maskeleriyle yatanlar vardı. Beni taşıyanlara bunlar öldü mü diye sordum. Hayır dedi, sadece baygın sağlıkçılar hava veriyor. Ne yaşaması, hepsini battaniyeye sarmışsınız! dedim. Yaklaşık kişi kadar vardı. Dışarıya çıkartılmıyorlar orada bekletiliyorlardı. Zaten biri de bandın altına girmiş boynu banda sıkışmış bir halde gözü açık olarak ölmüş. Sonra beni taşıyanı duvara yapıştırıp elinden kurtuldum. Yerde ağzı maskeli yaralı dedikleri bir arkadaşımın nabzına baktım. Eli buz gibiydi. Kalk arkadaşım diye bağırmaya başladım. Sonra bir kişi daha geldi, beni oradan aceleyle çıkardılar. Dışarıya çıkıp temiz havayı soluyunca nefesim kesildi, gözlerimi hastanede açtım. Hastanede iki gün yattım. Sağlık durumunuz nasıl şimdi? Hastaneden çıktıktan sonra başım ve böbreğimde ağrı vardı. Annem psikoloğa gitmesem dahi özel bir hastanede muayene olmamı istiyordu. Bunun için Akhisar a gittik. Doktor benim vitaminsiz kaldığımı ve checkuptan önce serum almamın daha doğru olacağını bildirdi. İki ünite serum aldım ardından da vitamin hapları. Bir tüp de hava verdi. Bir ay sonra tekrar gelmemi söyledi. Kazadan önce sağlık sorunlarım yoktu. Aralıklarla bu ağrı devam ediyor. Başım da geceleri ağrıyor. Gece hemen hemen uyuyamıyorum, arkadaşlarımı görüyorum vardiya amirlerimi görüyorum kendi kendime keşke ben de ölseydim diyorum. Mezarlarına dahi gidemiyorum. Bu taşeron dedikleri kim, dayı başları mı? Bu sistemden de bahseder misiniz? Dayı başı taşeron şirkete gidip benim on beş işçim var diyerek başvuruyor. Şirkette buna bir ayak veriyor. Orası bitince dayı başı parasını alıyor. Yaptığı işe göre ve işçi sayısına göre. Tabi işçiye bir şey yok. Onlar yalnız işi denetlerler. Haftalık izinlerimizi zaten zamanı gelince kullanıyoruz. Yıllık izin alacaksak şirkete başvuruyoruz. Ama bunun haricinde bir izin almak istiyorsanız veya hastaneye gidecekseniz bunun iznini dayı başından alıyorsunuz, her şey onun iki dudağının arasında. Ayda bir kere dahi gelmezseniz raporlu dahi olsanız primden ve maaştan kesiyorlar. Dayı başları ya gelirsin ya da çeker gidersin diyorlar. 20 Hukuk Gündemi 2014/2

16 Peki, hastaneden çıktıktan sonra madene tekrar gittiniz mi? Evet gittim. Bir tane çavuş var olayı duyunca yıllık iznini iptal ettirip kurtarmaya katılmak için muhasebeye gelmişti. Gönüllü olarak yerin altına iniyor. Öteki çavuş diyor ki Osman hiç aşağı inme kiminin gözü çıkmış kiminin kolu elimde kaldı. Cesetleri çuval atar gibi atıp yığmışlar. Aşağıda ceset kokusundan duramazsın dedi. Beni kolumdan tuttu başka yere götürdü sonra inmek isteyeni de başka odaya çekti. Sonra ben lambahaneye gittim, orada biri işçilerin lambalarını alıp bıraktıkları yevmiye kartları makasla kesiyordu. Neden Kesiyordu bu kartları? Sayı belli olmasın diye, şimdi biz iş yerine girerken makinaya kartımızı basıyoruz, sonra lambahaneye gidiyoruz, buradan lambalarımız alıp kartlarımızı oraya bırakıyoruz. Çıkarken de lambayı bırakıp kartımızı alıyoruz, kartımızı tekrar makineye okutup işten ayrılıyoruz. Eğer sadece buradaki kartlar toplansa ölü sayısı ortaya çıkacak. Tekrar madene inmeyi düşünüyor musunuz? Evet, üç çocuğum var NACİYE KAYA - DENİZ KAYA - EMİŞ VAROL Soma da facianın olduğu madende hayatını kaybeden işçilerden Mustafa KAYA nın ailesi. Naciye Kaya (eşi): 7 sene önce de aynı şeyi yaşamıştım ben. Maden ocağında kardeşimi kaybettim. O zaman da herkes sabırlı ol demişti. Bekledim, bu defa kötü bir şey olmaz diye umut ettim. İlk açıklamada 4 kişiydi ölü sayısı. Hastanenin üst katına çıktım, bir baktım Manisa dan cenaze arabaları gelmiş, sadece 50 tane saydım ben. Aşağıya indim hani 4 ölüydü dedim içimden. Sonra polisler geldi. Kargaşa yaşandı. Polislere sordum, kimse yanıt vermiyor. Bilgi almak hakkımız. Biliyorlarsa söylesinler, bilmiyorlarsa haberim yok desinler. Biri oradan dedi ki herkes buraya macera aramaya gelmiş. Bende film koptu, silahını aldım polisin. Gözüm dondu o esnada. Hiçbir şey düşünemedim. Bir baktım 10 kişi üzerimde silahı elimden almak için. Canım yanıyor. Sen bir açıklama yapsana, hiç bir şey bilmiyorum de gerekirse. Ne itekleyip kakıyorsun insanları. Acısı kendine yetiyor zaten. Oranın havası o kadar kötüydü ki teker lastiğini yakarsın ya, duman çıkıyor simsiyah. Sabaha karşı ezan okunurken çıkarmışlar ama bize öldüğünü söyleyemediler. Gelenler 2 kişi sağ gerisi ölü dediler. Anlamam lazım ama anlamadım. İnsan yakıştırmıyor ki. Mustafa Topçu 2014/2 Hukuk Gündemi 21

17 Mersinli dedi. Soy ismini yanlış yazmışlar, bilememişler. Dinamitçi olduğu için topçu yazmışlar. Ben yığılıp kalmışım orada, iğneler falan. Cenazeden sonra devletin bizim faturalarımızı sıfırlayacağını öğrendik. Faturayı yatırmak için gittim listede adımız çıkmadı. Görevli memur listeden ismini hatırlamadığım birini çıkardı beni ilave etti. 301 den yukarı çıkmayacak diye talimat geldi dedi. Ne kaymakam ne belediye başkanı bizi ziyarete geldi. Hani geliyorlardı. Hiç maddi yönünü düşünmedim ben. Çalışırsın kazanırsın onu ama acı bambaşka, paylaşma daha başka. Ben de kızım da uyuyamıyoruz. Oğlum da çok agresifleşti, farkındayım. Geçen mezara gittim, orada da konuşuyordu biri 301 aileyi ziyaret ettik, gittik geldik diye. Böyle bakakaldım. Fotoğraf çekiyorlar, konuşma yapılıyor, kravatlı kimseler kim bilmiyorum. 301 aileyi ziyaret ettiniz mi dedim. Evet dedi. E hani ben görmedim dedim. Baktı bozuldu. Abla sen nerede oturuyordun dedi. Somada itfaiyenin yanı dedim. E tamam geleceğiz dedi. Bu saatten sonra gelmenizin bir anlamı yok, bir ay oldu dedim. Eşim kazadan önce maden çok sıcaktı, mesela derin dondurucuya su koyuyordum 1 saatte ılınıyor, içemiyoruz diyordu. Bacaklarında kırmızı kırmızı lekeler çıkmaya başlamıştı. Aydın Söke de abim madende göçük altında kaldıktan sonra, sözde buraya en güvenilir maden diye geldik. Koşullar daha iyi dediler ama maalesef öyle olmadığını gördük. Deniz Kaya (kızı): Ben babama çok düşkündüm. Hala kabul edemedim, sanki çıkıp gelecekmiş gibi geliyor. İnanmıyorum. 29 gün yaşadıklarımız kabus gibi geliyor, uyanmak istiyorum. Emiş Varol (Kayınvalidesi): Ne söyleyebilirim ki. 7 sene önce evladım öldü, şimdi de damadım. Bilmiyorum ne söylesem. Allaha inancımız var, biz de öleceğiz ama benim oğluma hiç yardımcı olan olmadı. Kapımızı çalıp da ne oldu diyen olmadı. Yoklayanlar var arada, ama ne tazminat ne bir şey. Hiç yok. Kader diye bir şey yok. Ben buradan atlayayım, kader diyeyim o zaman. Önce önlemini alacaksın. Tedbir sizden, takdir Allahtan. Tedbirini alacaksın sonra kader diyeceksin. Sonuna kadar davacıyım. Sebep olanlar kesinlikle cezalarını çeksin istiyorum. Başka yapabileceğim bir şey kalmadı ULAŞ YAVUZ Soma da esnaf, eski madenci, 29 yaşında. Bir arkadaşım madende çalıştığı için beni aradı Hastane önünde çok ambulans var, madende kaza olmuş; ağabeyinden haber var mı? dedi. Hastane önünde çok ambulans varsa sadece 22 Hukuk Gündemi 2014/2

18 ağabeyimlik değildir olayın nerede olduğu öğren dedim. Ben eskiden madende emniyetçiydim. Emniyetçi olduğum için olayın nasıl ilerleyeceğini tahmin edebildim. Arkadaş yangın olduğunu söylediğinde elektrik yangını olsa çoktan müdahale edileceğini, dışarı çıkan duman olmadığı ve grizuya yakın olduğu için yangının büyük olduğunu ve dumanın içeriye doğru gideceğini, vardiya değişim saati olduğundan içeride akşam vardiyasına gidenlerin de olacağını, kaybın çok fazla olacağını düşündüm. Tanıdığım insanların da madende olduğunu öğrendim. Çevik kuvveti yığdılar dakikada bir ambulans geliyor, çevik kuvvet dışında gelip giden yoktu. İzmir den cenaze nakil araçları gelmişti kadar. Gelen giden olmadığı için etraftaki hastaneleri gezmeye başladık. Soğuk hava depolarını boşaltıyorlardı ama bir şey göremedik, hastanelere geçtik yine bir şey göremedik. Mezraya cesetlerin götürüleceği haberi geldi, gittik orada polis arabaları vardı yaklaşamadık. Bir tanesi ben sendikacıyım bize bile bilgi vermiyorlar dedi. Sendikacı nasıl haber alamaz diye üzerine gittik. En azından ölü sayısını tespit etmek için bareti olanlara bakın dedik onu bile yapmadılar. Bilgi alamıyoruz, ölü sayısı bilinmiyor, kaza olmuş ne olduğu bilinmiyor. Olay çok büyük olduğu için insanlar hem yakınları hem de tanıdıkları için uğraşıyordu. Hastaneye bizi almadılar, üniversitede ismi okunan kişileri Adli Tıpa alıyorlardı. Bilgisayar ağı kurmuşlardı, otopsiden geçen herkes ağa yükleniyordu. Arkadaşlarımızı ararken tanıdıklarımızı gördükçe arayıp haber verdik. Polis Herkesi tanıyor musunuz hep farklı illerden gelinmiş buraya? diye sordu. Kadınlardan birisi Burası SOMA işçi yatağıdır, isim bilmesek bile yüzü biliriz. Burada herkes ailedir. dedi. Herkes birbirinin ölülerine sahip çıktı, haber verdi. Benim çalıştığım dönemle şu an arasında pek fark yok. Ben maaşımı TKİ den alıyordum, şimdi maaşı şirketler veriyor. Maden ocağında üretim yoksa işçinin üzerinde baskı yoktur, anlaşma yapıldığı zaman işçiler üzerinde baskı kuruluyor. Vardiya değişiminin dışarıda yapıldığını söyleyen yalan söyler. Vardiya değişiminin nerede ne zaman yapıldığı üretime bakılarak bile anlaşılabilir. Kişi başı üretimin değeri çalışılan saatin göstergesidir. Ölenlerin tespit edilebilmesi için insanların bir araya gelebilmesi lazım. Olaydan sonra dört hafta geçti hâlâ birlik sağlayamadık. Bir ara sürekli belediyeden telefon geliyordu Dışarıdan gruplar geliyor çatışma çıkacak, yağma yaparlar evinize zarar verirler dışarı çıkmayın dükkânlarınızı açmayın. şeklinde. İnsanların bilgi alması mümkün değil hâlâ. Şu an da esnaf ne yapacağını şaşırmış durumda. Dışarıdan gruplar gelecek diye eylem yapanlara karşı tavır aldırmaya kalktılar. Birkaç esnaf eline sopa aldı yine Somalılar ellerinden aldı. Hatta Somalı çocuklardan biri eline taş aldı konvoya atmak için İzmir den gelen biri durdurdu. Atma haklı iken haksız duruma düşersin. Onu atarsan buradakiler Somalı olup olmadığına bakmaz. Ortalık karıştığı zaman herkesi alırlar, istedikleri ortalığı karıştırmak. dedi. Sonra etraftakilerde müdahale etti. Bir baktık ki dışarıdan gelen yok biz bizeyiz o zaman anladık bizi birbirimize karşı doldurduklarını. Bütün esnaf hangi düşünceden olursa olsun birlik olduk, yan yanaydık. Ben madendeydim birkaç kişinin daha cesedini bulmuştuk o sırada Başbakanın geldiği haberi geldi. Soma halkı olarak sessiz kalmayız. Şu anda insanlar hükümetten yapması gerekenleri yerine getirmesini bekliyor, yapmazsa da biz yapmasını sağlayacağız diyorlar. İnsanlar artık sokağa hakları için çıkıyor. İşçiler işverenin emri doğrultusunda sendikalı oldu. İşçinin çıkarları göz ardı edildi. Hakkını isteyen işçiyi attıkları için işçiler korktu ve sessiz kaldı. Şirketin ihaleyi alabilmesi için şart, bu sendikanın olması idi. İşçinin bu şirkette çalışması için bu sendikanın üyesi olması gerekiyordu, aidatın gelmesi dışında hiçbir dertleri yoktu. Sendika işçileri patronun ağzına bıraktı. 29 gündür işçileri bölmeye çalışıyor, sendikayı kurtarmaya çalışıyorlar. İşçiler gelen insanlara güvenmiyor, sendikadan istifalar başladı haricen örgütlenmeler başladı. Önceden korku olduğu için birbirilerini duymuyorlardı. Artık duyuyorlar. Acımız büyük; ama öfkemiz acımızdan daha büyük ve bunun sonucunu görecekler. Madencinin kaderi bu diyorlar ya, işçi kaderinin bu olmadığını farkında. 2014/2 Hukuk Gündemi 23

19 Kazım UYSAL Hakan UYSAL 3.5 yıldır kazanın meydana geldiği ocakta elektrik teknisyeni olarak çalışıyor. Kuzeni Hakan UYSAL diğer şirkete ait ocakta maden teknikeri, kazayı duyunca her ikisi yardım için ocağa gitmiş kurtarma çalışmalarına katılmışlar. Kazım UYSAL: Ben orada elektrik teknisyeni idim. Yer altındaki montajlara ve elektrik arızalarına bakarım; çünkü yer altında sürekli elektrik arızası meydana geliyor. Denetim zamanlarında exproof (alev sızdırmaz) panoların takılmasını ve denetimden sonra çıkarılmasını yapardım. Madende sürekli arıza olduğu için exproof panoları normalde biz kullanmıyoruz. Eksproofları değiştirme nedenimize gelince: yönetim öyle istiyor; çünkü arıza olduğunda exproof pano takılı iken müdahale etmek uzun zaman aldığından ve iş aksadığından dolayı sadece denetim esnasında takmamızı istiyorlardı. Üstelik arıza yaptığı takdirde yedek parçasının bulunmasının da zor olmasından dolayı kullanılmasını istemiyorlardı. Hakan UYSAL (Kazım ın kuzeni Soma da başka bir şirkete ait maden ocağında teknisyen):orada şirketin tahliye ekibinin girmesi gerekiyordu; oysaki yan şirketin tahliye ekibi girdi. Ekipmanları tam değildi, madeni tanımadıkları için gerekli müdahaleyi yapamadılar, yok gibi bir şeylerdi. Kriz masası oluşturulurken ocağın müdürü ve yetkilileri yoktu. Başka bir şirketin yetkilileri geldi. Onlar ocağın neresinde ne olduğunu bilmediği için hareket edemedi. Adamlar deneyimli idi ama ocak hakkında bilgisizdi. Kazım: Aslında bizim orada gördüğümüz manzara, özellikle içeriye girdikten sonra katliamın ta kendisi. Tanıdığımız, birlikte güldüğümüz, konuştuğumuz insanlardı. Üzülüyorsun. İlk birkaç gün yaklaşamadık, düşünemedik. O gün biz dışarıda biraz aydınlatma sağladık çünkü gelenlerin sayısı giderek artıyordu. Lambalar bağladık, alanı aydınlattık. O sırada olayın üzerinden birkaç saat geçmiş ve yangın başlamıştı. Bizim şirketin tahliye ekibinin olmaması, projelerin bulunamaması, işçilerin hangi pano veya ayaklarda çalıştığı gibi hususların bilinmemesi sebebiyle yangının nerede çıktığının çözülmesi ve hava akımının yönünün değiştirilip değiştirilmemesinin tartışılması sonucu müdahale edilmesi zaman aldı. Yangının bulunduğu noktanın tespit edilmesi ve akım değişsin kararı üzerine ise hava giriş kanalı ve hava çıkış kanalı ters çevrilerek yangının olduğu hava giriş kanalı hava çıkış kanalı haline getirildi; ama kararın alınması için artık geçti. Hava döndürüldüğünde işçilerin neredeyse hepsi ölmüştü sadece birkaç kişi sağ çıktı. İlk başta dediler ki elektrik yangını, elektrik yangınına anında müdahale edilebilir bir şey ancak madendeki olay farklı idi. Yangın maden içinde yayılırken hava akımı yönünün değiştirilmesi gerekti. Yaklaşık bir saat sonra elektrik yangını olmadığı 24 Hukuk Gündemi 2014/2

20 anlaşıldı. Olay anında müdahale edilse akım yönü değişseydi bu kadar insan ölmezdi. İçeriye girdiğimizde taşıma bandının üzerindeki cesetleri gördük. Sırasıyla cesetleri dışarı çıkardılar. Ölmüş insanları battaniyeye sarıp maske takılması durumu oldu; çünkü dışarıdakileri yatıştırmak istediler. Haliyle sekiz saat geçmişti; ancak müdahale edilmişti. Kurtulabilecekken pek çok insan ölmüştü, infial olmasın diye yaptılar biraz da ama çok geçmeden anlaşıldı. Yaralı diye hastaneye götürülenlerin yakınları madenden çıkarken ölüymüş diye haber verince gerçek zaten ortaya çıktı. Hayatta kalanlarla görüştünüz mü? Son zamanlarda konuşmadık çünkü hala olayların şokundalar. Arkadaşlarının birçoğu gözlerinin önünde ölmüş, bu konuyla ilgili ne kadar konuşabilir ki? Soma A.Ş. tarafından çalışmanız için yapılan bir baskı var mı? Diğer ocaklarda çalışan arkadaşlara tebligat yapıldı ve işe başlamaları için üç gün süre verilmiş. Herkes birbirini tanıdığı ve görebildiği için bu olayın bağıra bağıra geldiğini söylüyorlar. Belki 1700 kişi çalışıyor orada ama kimsenin aklına bu kadar büyük olacağı gelmemişti. Son 15 gündür havalandırmada sıkıntı vardı, uyarmıştık. Herhangi biri bile fark edebilirdi. Normal zamanda terlemezken yaklaşık on beş gündür terliyordum. Mühendislere de haber verdik. Müdahale için bir çalışma vardı; ama geç kaldılar. Nasıl bir müdahale söz konusuydu? İkinci bir fan takarak havayı serinletmeyi planlıyorlardı; ancak gerçekleşmedi. Kaldı ki üretimi azaltarak bile bu önlenebilirdi; ancak üretimi azaltmayı kabul etmediler. Hakan: Madencilerin kaderi bu değil. Birilerinin cebine para girsin diye insanların bu kadar üzülmesi ve zorlanmaması lazım. Doğayla savaşıyoruz biz burada. Kömür çıksın diye üretimi durdurmamaları, daha çok para istemeleri buna neden oldu. Kazım: Buna neden olan devlettir. Kömür fiyatlarını aşağı çekerek iş sahibinin daha fazla üretim istemesine sebep olmaktadır. İşçiye yüklenmekteler. Şu an cezaevinde olan mühendislerden Hilmi KAZIK bizimle konuşmuştu. Yönetime söylüyoruz, biz de sorunları farkındayız; ama adam daha çok para kazanmak için sorunları dikkate almıyor. demişti bize. Benim vardiyamdan sonra gelecek kişi gelene kadar çıkamıyordum. Aksi takdirde yaklaşık kırk beş dakika üretime ara verilmesi gerektiği için böyle bir yöntem bulmuştu üreticiler. İş sağlığı ve güvenliği için herhangi bir eğitim almadık; ilkyardım gibi eğitimler, bazen ara eğitimler veriliyordu; ancak madene inince durum farklı. Kâğıttaki gibi değil orada olanlar. 2014/2 Hukuk Gündemi 25

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor. İşçi Cephesi: Direnişiniz nasıl başladı? Kazova dan bir işçi: Bizim direnişimiz ilk önce 4 aylık maaşımızı, kıdem ve tazminat

Detaylı

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi 6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi Kahramanmaraş ın Ekinözü İlçesine bağlı Alişar Köyünde 54 Yaşındaki Mehmet Göyün 6 Çocuğu ile birlikte tek göz kerpiç odanın içinde verdiği yaşam Mücadelesi yürekleri

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

22.05.2014 Perşembe İzmir Gündemi

22.05.2014 Perşembe İzmir Gündemi 22.05.2014 Perşembe İzmir Gündemi GÜNAH KEÇİSİ BULUNDU! Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tancan Uysal, Soma daki kömür faciası hakkında çok tartışılacak bir yazı kaleme aldı.

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin kökünden kahverengi, pırıl pırıl bir şerit uzanıyordu.

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. SOKAK - DIŞ - GÜN ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır. Batu 20'li yaşlarında genç biridir. Boynunda asılı bir fotoğraf makinesi vardır. Uzun lensli profesyonel görünşlü bir digital makinedir. İlginç

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

10SORUDA AİLE SİGORTASI

10SORUDA AİLE SİGORTASI 10 SORUDA AİLE SİGORTASI T.C. ANAYASASI MADDE 60: Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar. 1. AİLE SİGORTASI Nedir? Aile Sigortası,

Detaylı

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.9.2011 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

Maden kazası değil, bu bir cinayettir ve sorumlulardan hesap sorulmalıdır

Maden kazası değil, bu bir cinayettir ve sorumlulardan hesap sorulmalıdır Maden kazası değil, bu bir cinayettir ve sorumlulardan hesap sorulmalıdır Zonguldak taki Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında bir patlama meydana geldi. Gelen son bilgilere

Detaylı

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu! Kaybolmasınlar Diye Mesleğini sorduklarında ne diyeceğini bilemezdi, gülümserdi mahçup; utanırdı ben şairim, yazarım, demeye. Bir şeyler mırıldanırdı, yalan söylememeye çalışarak, bu kez de yüzü kızarırdı,

Detaylı

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ Kendinizden biraz bahseder misiniz? -1969 yılında Elazığ'da dünyaya geldim. İlk orta ve liseyi orada okudum. Daha sonra üniversiteyi Van 100.yıl Üniversitesi'nde okudum. Liseyi

Detaylı

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN 12.06.2008 16:48 FİLİZ ESEN-İROL AŞARAN : Efendim : İyiyim sağol sen nasılsın : Çalışıyorum işte yaramaz birşey yok : Kim yazmış bunu : Kim yazmış bunu Milliyet te : Yani sen sen birşey yollamış mıydın

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhuriyet Halk Partisi 1 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu: Gezi Parkından dünyaya yansıyan ses daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi sesidir. Tarih : 15.06.2013 Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye de görev yapan yabancı

Detaylı

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü

Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü On5yirmi5.com Yüz Nakli Doktorları Birbirine Düşürdü İki kol ve iki bacak nakli yaptığı Sevket Çavdır hayatını kaybedince suçlanan Doç. Dr. Nasır, o günü anlattı. Yayın Tarihi : 29 Mart 2012 Perşembe (oluşturma

Detaylı

MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE ZAM

MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE ZAM MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE 10-16 ZAM Milas Belediyesi ile DİSK arasında devam eden toplu iş sözleşmesi sonuçlandı. Buna göre işçilere yüzde 10 ila 16 arasında zam verildi. Milas Belediyesi ile

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

Kadınların Çalışma Deneyimleri

Kadınların Çalışma Deneyimleri Belkıs Kümbetoğlu: Kadınların Çalışma Deneyimleri Herhangi bir mağazanın, atıyorum işte, özellikle şey, markaların mağazalarına... Gece gidip, işte elimizde cihazla şeyleri, ürünleri sayıyoruz.bunu yapıyoruz

Detaylı

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye:

Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: Bilinen hikayedir. Adamın biri, akıl hastanesinin parmaklıklarına yaklaşmış. İçeride gördüğü deliye: - Deli, deli, diye seslenmiş. Siz içeride kaç kişisiniz? Deli şöyle bir durup düşünmüş: 1 / 10 - Bizim

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? İşitme Engelliler Milli Hentbol Takımının en genç oyuncusu Mustafa SEMİZ : Planlı çalışarak, disiplinli çalışarak zamanını ve gününü ayarlayarak nerede ve ne zaman is yapacağıma ayarlarım ondan sonra Her

Detaylı

ASLI DEGİRMEN NİN SIRASI BOŞ SINIFINDA HÜZÜN

ASLI DEGİRMEN NİN SIRASI BOŞ SINIFINDA HÜZÜN ASLI DEGİRMEN NİN SIRASI BOŞ SINIFINDA HÜZÜN Bodrum da, okula giderken trafik kazası sonucu hayatını kaybeden lise öğrencisi Aslı Değirmen in sınıf arkadaşları sırasını çiçeklerle donattı. Bodrum da dün

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:08 Söz Dinlemeyen Çocuklara Nasıl Yardımcı Olunmalıdır? Çocuklarda zaman zaman anne-babalarının sözünü dinlememe kendi bildiklerini okuma davranışları görülebiliyor. Bu söz dinlememe durumu ile anne-babalar

Detaylı

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları RAPUNZEL Bir zamanlar bir kadınla kocasının çocukları yokmuş ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorlarmış. Gel zaman git zaman kadın sonunda bir bebek beklediğini fark etmiş. Bir gün pncereden komşu evin bahçesindeki

Detaylı

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam. Onaylayan Administrator Pazartesi, 21 Mayýs 2007 Besteciler.org Amerika A memo Burasý New York Amerika Evler karýþtý bulutlara Nasýl bir zaman Nasýl bir yaþam A memo Ýnsanlar simsiyah, kýzýl, beyaz Sokaklar

Detaylı

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

C A NAVA R I N Ç AGR ISI C A NAVA R I N Ç AGR ISI Canavar, canavarların hep yaptığı gibi, gece yarısından hemen sonra çıktı ortaya. Geldiğinde Conor uyanıktı. Kısa süre önce bir kâbus görmüştü. Herhangi bir kâbus değil- di bu;

Detaylı

İSG Sistemi Bilinmesi Gerekenler Mesleğe Hazırlık Eğitimleri Görev ve Sorumluluklarımız

İSG Sistemi Bilinmesi Gerekenler Mesleğe Hazırlık Eğitimleri Görev ve Sorumluluklarımız İSG Sistemi Bilinmesi Gerekenler SUNUM İÇERİĞİ İSG MEVZUATININ TARİHSEL GELİŞİMİ KİMLER İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI OLABİLİR İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI NASIL OLUNUR UZMANLIK SINIFLARI NEDİR? TEHLİKE SINIFLARI NEDİR?

Detaylı

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş ın Elbistan İlçesi nde siyaseti sadece insan için yaptıklarını, iktidara gelmeleri halinde terörü sonlandırıp ülkeye huzuru getireceklerini

Detaylı

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67) KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...

Detaylı

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM ÊMILE ZOLA-GERMINAL Kara elmas Nice canlar yaktı, nice gülüşleri söndürdü yüzyıllardır. Milyonlarca madenci indi yerin derinlerine, kimisi çıkamadı, kimisi canının yarısını

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!.. BABAN GELİRSE ÇAĞIR BENİ OĞUL.. Çanakkale destanının 99. yıl dönümünü yaşadığımız günlere saatler kala yine bir Çanakkale k ahramanının hikayesiyle karşınızdayım.. Değerli okuyucular; Hak için, Hakikat

Detaylı

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktin soğuk geciktim kış geciktiniz kış mevsiminde uç, sınır, son, limit bulunuyor/bulunur

Detaylı

HAYTAP İmdat Turu Ekibi ANKARA Yenimahalle 'Toplama Merkezi'nde... Son Güncelleme Çarşamba, 25 Eylül 2013 19:37

HAYTAP İmdat Turu Ekibi ANKARA Yenimahalle 'Toplama Merkezi'nde... Son Güncelleme Çarşamba, 25 Eylül 2013 19:37 HAYTAP Akdeniz Ege İmdat Turu Ekibi olarak, turumuz da biz de bitmiş tükenmiş durumda olduğumuz halde, sokaklarından yüzlerce hayvanın yok olduğu, bakım evinin bir felaket olduğu bilgilerini kulak ardı

Detaylı

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi. Marifetli Çocuk Üç kadın ellerinde sepetleriyle pazardan dönüyorlardı. Dinlenmek için yolun kenarındaki kanepeye oturdular. Çocukları hakkında sohbet etmeye başladılar. Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli

Detaylı

AKOFiS İŞ GÜVENLİĞİ PAKETİ 17 KASIM 2014. Halkla İlişkiler Başkanlığı

AKOFiS İŞ GÜVENLİĞİ PAKETİ 17 KASIM 2014. Halkla İlişkiler Başkanlığı İŞ GÜVENLİĞİ PAKETİ 17 KASIM 2014 Halkla İlişkiler Başkanlığı TA K D İ M Değerli; Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları MKYK üyemiz, Bakan Yardımcımız, Milletvekilimiz, Ana Kademe, Kadın Kolları,

Detaylı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu -KAPANIŞ KONUŞMASI- M. Recai KUTAN 7 Kasım 2014 I. DÜNYA SAVAŞININ 100. YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO: A1 DÜZEYİ ADI SOYADI: OKUL NO: NOT OKUMA 1. Aşağıdaki metni -(y/n)a, -(n)da, -(n)dan, -(y/n)i ve -(I)yor ekleriyle tamamlayınız. (10 puan) Sevgili Ayşe, Nasılsın? Sana bu mektubu İstanbul dan yazıyorum.

Detaylı

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR Site İsmi : Zaman 53 Tarih: 10.05.2012 Site Adresi : www.zaman53.com Haber Linki : http://www.zaman53.com/haber/14544/camilerin-ayaga-kalkmasi-lazim.html ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Detaylı

Türkiye de. İş Kazalarıİstatistikleri, Maden erlendirilmesi. H. Can Doğan 24.01.2012 1

Türkiye de. İş Kazalarıİstatistikleri, Maden erlendirilmesi. H. Can Doğan 24.01.2012 1 Türkiye de İş Kazalarıİstatistikleri, Maden Kazaları ve Karşı şılaştırmalı Değerlendirilmesi erlendirilmesi H. Can Doğan 24.01.2012 1 Ülkelerin İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Uygulamaları Gelişmişlik Düzeyini

Detaylı

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012 15 Mart 2012 Perşembe günü işlerinden atılan Asilçelik işçileri Bursa nın Orhangazi ilçesi cumhuriyet meydanında basın açıklamasıyla İşimizi İstiyoruz talebini dile getirdikleri ve işlerine geri dönene

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ANTİKA SANDALYE

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ANTİKA SANDALYE BÖLÜM. İLETİŞİM, NLM VE DEĞERLENDİRME ( puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. NTİK SNDLYE 8 Genç adam, antika ile uğraşıyordu ve bu yüzden ülkenin en uzak yerlerini geziyor, beğendiği antika malları

Detaylı

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu Şubat 03, 2017-5:56:00 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi'nin ve yapımı tamamlanan

Detaylı

Çok Mikroskobik Bir Hikâye

Çok Mikroskobik Bir Hikâye Çok Mikroskobik Bir Hikâye ÜMMÜŞ PÖRTLEK İlköğretim Okulu nda sıradan bir ders günüydü. Eğer Hademe Kazım, yine bir gölgelikte uyuklamıyorsa, birazdan zil çalmalıydı. Öğretmenimiz, gürültü yapmadan toplanabileceğimiz

Detaylı

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce

Detaylı

ANLATIM BOZUKLUKLARI

ANLATIM BOZUKLUKLARI ANLATIM BOZUKLUKLARI 1. Dün beklenmedik bir sürprizle karşılaştık. Gereksiz Sözcük Kullanımı 2. Yoğun sis sayesinde kaza yapmışlar. Sözcüğü Yanlış Anlamda Kullanma 3. Trafik kazasında yaralananlara başınız

Detaylı

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir.

CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE. Fiil Cümlesi. *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir. CÜMLE TÜRLERİ YÜKLEMİNİN TÜRÜNE GÖRE Fiil Cümlesi *Yüklemi çekimli fiil olan cümlelere denir. İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye erişemez. Seçilmiş birkaç kitaptan güzel ne olabilir. İsim

Detaylı

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

İntikam. Ölüm Allah ın Emri İntikam Bilir misin sen her gece Kendinle oturup konuşmayı Geceden uyanmamaya ant içip Gün ışığıyla yeniden doğmayı Bilir misin sen her güne hayata küskün başlamayı Anti sosyal kişilik olup da Şişelerin

Detaylı

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK

EZBERLEMİYORUZ, ÖĞRENİYORUZ. Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Hafta Sonu Ev Çalışması DAĞINIK ÇOCUK Bir çocuk varmış. Eşyalarını toplamaktan hiç hoşlanmazmış. Bir gün yerlerde atılı duran eşyalar, aralarında konuşuyorlarmış. - Sen neden hala buradasın. Bu saatte

Detaylı

Biz yeni anayasa diyoruz

Biz yeni anayasa diyoruz Biz yeni anayasa diyoruz Ocak 05, 2015-9:32:00 AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, "Biz 'anayasa değişikliği' demiyoruz, 'yeni anayasa' diyoruz. Türkiye'nin anayasayla ilgili sorunu ancak

Detaylı

Özel Amerikan Robert Lisesi. 2009-2010 Eğitim Yılı. Çocuk İnceleme Merkezi Değerlendirme Anketi

Özel Amerikan Robert Lisesi. 2009-2010 Eğitim Yılı. Çocuk İnceleme Merkezi Değerlendirme Anketi Öğrencinin Adı Soyadı: Grubu: Öğretmeni: Özel Amerikan Robert Lisesi 2009-2010 Eğitim Yılı Çocuk İnceleme Merkezi Değerlendirme Anketi 1. Okul Müdürü EVET HAYIR BİLMİYORUM Okul müdürü, bir üniversitenin

Detaylı

Soma da 301 maden emekçisinin yaşamını. Bir maden dosyasından yeraltı notları DOSYAMADEN

Soma da 301 maden emekçisinin yaşamını. Bir maden dosyasından yeraltı notları DOSYAMADEN DOSYAMADEN [ Deniz Çaba ] fotoğraf [ Turan Gültekin ] Bir maden dosyasından yeraltı notları Dünya madencilik çevreleri, giderek daha fazla Türkiye yi tartışıyor. Biz ise sadece gündemi değiştirmeye yönelik

Detaylı

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK?

DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER YAPTIK? DENİZ YILDIZLARI ANAOKULU MAYIS AYI 1. HAFTASINDA NELER SERBEST ZAMAN YAPTIK? Çocuklara sporun önemi anlatıldı ve her sabah spor yaptırıldı. Çocuklar ilgi köşelerinde öğretmen rehberliğinde serbest oyun

Detaylı

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır.

.com. Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. .com Haftanın Diğer Çalışmaları En Kısa Zamanda Yayınlanacaktır. ilkok 2/... Sınıfı Türkçe Dersi Değerlendirme Sınavı Adı-Soyadı:... Yaşayabilmek için oksijene ihtiyaç vardır. Oksijen sayesinde karadaki

Detaylı

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU 1. DIŞ. CADDE - GECE 1 FADE IN: Saat 22:30. 30 yaşında bir gazeteci olan Eren caddede araba sürmektedir. Bir süre sonra kırmızı ışıkta durur. Yan koltukta bulunan fotoğraf

Detaylı

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir.

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir. 1- Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bilgi yanlışlığı vardır? A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir. B) İyi bir aşçıydı. Cümlesinde özel isim kullanılmıştır. C) Tavuklar

Detaylı

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin Bir bahar günü. Doğa en canlı renklerine büründü bürünecek. Coşku görülmeye değer. Baharda okul bahçesi daha bir görülmeye değer. Kıpır kıpır hareketlilik sanki çocukların ruhundan dağılıyor çevreye. Biz

Detaylı

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı, elinde boş bir çuval, alanın ortasında öylece dikiliyordu.

Detaylı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Örgütü Yalıkavak Mahalle Temsilciliği tarafından geniş katılımlı birlik ve dayanışma

Detaylı

GENEL BAŞKAN ATALAY IN MADENCİLİK SEKTÖRÜNDEKİ SORUNLAR HAKKINDA YAPTIĞI FAALİYETLER VE BASIN AÇIKLAMALARI

GENEL BAŞKAN ATALAY IN MADENCİLİK SEKTÖRÜNDEKİ SORUNLAR HAKKINDA YAPTIĞI FAALİYETLER VE BASIN AÇIKLAMALARI GENEL BAŞKAN ATALAY IN MADENCİLİK SEKTÖRÜNDEKİ SORUNLAR HAKKINDA YAPTIĞI FAALİYETLER VE BASIN AÇIKLAMALARI 9 EYLÜL 2013 ZONGULDAK MADEN OCAĞI Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, yerin 560 metre altında

Detaylı

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ ADALET ve CESARET ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 24 3 Sertifika no: 14452 Uğurböceği

Detaylı

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47 Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığında, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinin girişimleriyle Yunanistan'dan gelen Batı Trakyalı öğrencilerle

Detaylı

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ VG&O 0-3 A.A. Vermulst, G. Kroes, R.E. De Meyer & J.W. Veerman AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ 0 İLA 3 YAŞ ARASINDAKİ ÇOCUKLARIN ANNE-BABALARINA YÖNELİKTİR GENCIN ADI: TEDAVI ŞEKLI: DOLDURMA TARIHI:

Detaylı

Bir gün insan virgülü kaybetti. O zaman zor cümlelerden korkar oldu ve basit ifadeler kullanmaya başladı. Cümleleri basitleşince düşünceleri de basitleşti. Bir başka gün ise ünlem işaretini kaybetti. Alçak

Detaylı

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz. Aşağıda Emek vererek Yazmış olduğumuz yazı ve bilgileri 5 dakika ayırıp okur inceler ve bizden ücretsiz bir örnek kayıt dosyası talep ederseniz. Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim

Detaylı

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ

FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ FİRMALARIN PLAKA TAHDİTİ GÖRÜŞLERİ 31 Ağustos 2015 Pazartesi 10:13 İSTAB yönetim kurulu üyesi 11 firmanın sahipleri de hem plaka tahdidi hem okul ücret zamlarına yönelik düşüncelerini açıkladılar. RÖPORTAJ:

Detaylı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Çalışma hayatında barış egemen olmalı Çalışma hayatında barış egemen olmalı Ocak 19, 2012-3:31:16 olduğunu belirtti. olduğunu belirterek, ''Bu bakış açısı çerçevesinde diyalog merkezli çalışmalarımızı özellikle son 7 aydır yoğun bir şekilde

Detaylı

============================================================================

============================================================================ SATILIK 56 CHEVY Gönderen : Turgay - 16/01/2008 02:15 Arkadaþlar satýlýk bir 56 chevy resmi buldum ama çeþitli nedenlerden dolayý burada yayýnlamak istemiyorum. Ýlgilenen arkadaþlar buraya cevap olarak

Detaylı

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan Karganın Rengi Siyah! Siyah mı? Evet Emre, siyah. Kara değil mi? Ha kara, ha siyah Cenk, bence kara ile siyah arasında fark var. Arkadaşım Cenk le hâlâ aynı şeyi, kargaların rengini tartışıyoruz. Galiba

Detaylı

Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi

Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi Technical Assistance for Promoting Registered Employment Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. This project

Detaylı

ACİL DURUM (TAHLİYE)

ACİL DURUM (TAHLİYE) ACİL DURUM (TAHLİYE) a) Acil durum: İşyerinin tamamında veya bir kısmında meydana gelebilecek yangın, patlama, tehlikeli kimyasal maddelerden kaynaklanan yayılım, doğal afet gibi acil müdahale, mücadele,

Detaylı

AFYONKARAHİSAR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ

AFYONKARAHİSAR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ SINAVA 5 KALA ADAYLARA ÖNERİLER SINAVA HAZIRLIK STRATEJİLERİ SEMİNERLERİ GEREĞİ HAZIRLANMIŞTIR Gideceği limanı bilmeyene hiçbir rüzgârdan hayır gelmez. BİR BALIKÇI OLSAYSINIZ İNANIN O PAZAR SİZİN İÇİN

Detaylı

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. TATÍLDE Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz. Ízin zamanı yaklaşırken içimizi bir sevinç kaplar.íşte bu yıl da hazırlıklarımızı tamamladık. Valizlerimizi

Detaylı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir? Hayatımızın en değerli varlığıdır anneler. O halde onlara verdiğimiz hediyelerinde manevi bir değeri olmalıdır. Anneler için hediyenin maddi değeri değil

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

MADEN İŞÇİSİYLE EV Lİ:

MADEN İŞÇİSİYLE EV Lİ: MADEN İŞÇİSİYLE EV Lİ: BURADA KADINLAR HİÇ DURMAZ KIZIM Coşku ÇELİK Ecehan BALTA hayatları ile bizim hayatlarımıza dokunmuş, şimdi aramızda olmayan iki güzel arkadaşımıza, iki güzel kadına: Ceren Tecim

Detaylı

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Satmam demiş ihtiyar köylü, bu, benim için bir at değil, bir dost. Günün Öyküsü: Talih mi Talihsizlik mi? Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir adam yaşıyormuş. Çok fakirmiş. Ama çok güzel beyaz bir atı varmış. Kral bu ata göz koymuş. Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI T105004 ADI SOYADI NOSU UYRUĞU SINAV TARİHİ ÖĞRENCİNİN BÖLÜM Okuma Dinleme Yazma Karşılıklı Konuşma Sözlü Anlatım TOPLAM

Detaylı

WILDERNESS HOTEL & GOLF RESORT, Wisconsin Dells - WI

WILDERNESS HOTEL & GOLF RESORT, Wisconsin Dells - WI WILDERNESS HOTEL & GOLF RESORT, Wisconsin Dells - WI Wisconsin eyaletinde yer alan, Amerika nın en büyük eğlence su parkı olan Wilderness Hotel Golf&Resort te, Campus 2015 Work and Travel katılımcılarını

Detaylı

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! Kendini Tanıma Testi Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! İnsanlar sizin hakkınızda sandığınızdan farklı izlenimlere sahip olabilir. Gerçekten nasıl algılandığınızı siz de bilmek istemez misiniz? Bu teste

Detaylı

MİLLİ İTTİFAK BASIN'LA BİR ARAYA GELDİ

MİLLİ İTTİFAK BASIN'LA BİR ARAYA GELDİ MİLLİ İTTİFAK BASIN'LA BİR ARAYA GELDİ Milli İttifak milletvekili adayları basınla bir araya geldi. 7 haziran 2015 yılında yapılacak olan 25. Dönem Milletvekilliği seçimlerine ortak giren Saadet Partisi

Detaylı

MEZUNLARIMIZIN OKULUMUZ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ

MEZUNLARIMIZIN OKULUMUZ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ MEZUNLARIMIZIN OKULUMUZ HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİ Onur BİÇER Yüksekokulumuza 2006 yılında görevime başlamış olup 2008 yılında kazanmış olduğum muhasebe ve vergi uygulamaları (İÖ) Programını okuyup 2010 yılında

Detaylı

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir? ALTIN BALIK Bir zamanlar iki balıkçı varmış. Biri yaşlı, diğeriyse gençmiş. İki balıkçı avladıkları balıkları satarak geçinirlermiş. Bir gün yine denize açılmışlar. Ağı denize atıp beklemeye başlamışlar.

Detaylı

ÖZEL KIRAÇ ORTAOKULU 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ RAPORU (NİSAN 2015) KARŞILIKSIZ İYİLİK YAPMAK

ÖZEL KIRAÇ ORTAOKULU 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ RAPORU (NİSAN 2015) KARŞILIKSIZ İYİLİK YAPMAK ÖZEL KIRAÇ ORTAOKULU 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DEĞERLER EĞİTİMİ RAPORU (NİSAN 2015) KARŞILIKSIZ İYİLİK YAPMAK 5.sınıf öğrencileriyle Karşılıksız İyilik Yapmak ne demektir? sorusu üzerine sınıfta beyin

Detaylı

Şebinkarahisar lı bir baba ve Rumeli göçmeni bir annenin oğlu, İlk, orta ve lise öğrenimini Özel Tarhan Koleji'nde tamamladı,

Şebinkarahisar lı bir baba ve Rumeli göçmeni bir annenin oğlu, İlk, orta ve lise öğrenimini Özel Tarhan Koleji'nde tamamladı, AHMET BAHA ÖĞÜTKEN 24.DÖNEM İSTANBUL MİLLETVEKİLİ TEŞKİLAT BAŞKAN YARDIMCISI 1961'de İstanbul, Fatih te doğdu, Şebinkarahisar lı bir baba ve Rumeli göçmeni bir annenin oğlu, İlk, orta ve lise öğrenimini

Detaylı

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız bugüne kadar?

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız bugüne kadar? İSTANBUL TOKAT PAZARLILAR YARDIMLAŞMA DERNEĞİ BAŞKANI CENGİZ ÇEVİK DERNEK OLARAK DAĞITTIĞIMIZ KİŞİSEL GELİŞİM DERGİLERİ ÖĞRENCİLERİMİZDE İNANILMAZ GELİŞMELERE SEBEP OLMUŞ 2014 YILINDA 10.000 KİŞİSEL GELİŞİM

Detaylı

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ Organ bağışı BODRUM BAHÇEŞEHİR KOLEJİ NDE ORGAN BAĞIŞI VE NAKLİ KONULU SEMİNER DÜZENLENDİ Bodrum Bahçeşehir Koleji Ortaokul öğrencileri, Fen ve Teknoloji dersi kapsamında Bodrum Acıbadem Hastanesi Anestezi

Detaylı

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 6. Sınıf sıfatlar testi testi 1 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamını sağlayan kelime sıfat değildir? A) Kaç liralık fatura kesilecek? B) Oraya gidip de ne iş yapacaksın? C) Ne kadar güzel konuşuyor

Detaylı

2014 Yılı SGK İş Kazası İstatistiklerinin Analizi

2014 Yılı SGK İş Kazası İstatistiklerinin Analizi Sayfa 1 / 6 2014 Yılı SGK İş Kazası İstatistiklerinin Analizi 1. Giriş Ülkemizde iş kazaları ve meslek hastalıklarına ait istatistiklerin toplanıp yayınlanması Sosyal Güvenlik Kurumu nun (SGK) sorumluluğundadır.

Detaylı

Söyle, üzmesinler onu. Ele güne muhtaç olmasın. Hâlâ sigara. Çünkü gücüm var biraz daha.

Söyle, üzmesinler onu. Ele güne muhtaç olmasın. Hâlâ sigara. Çünkü gücüm var biraz daha. BULUŞMA Deniz kenarında bir lokantadayız. Görüşmeyeli uzun zaman oldu. İnternetten birkaç fotoğraf. Hepsi bu. Seni buraya çağırmakla iyi mi ettim? Galiba bundan hiçbir zaman emin olamayacağım. Karşımda

Detaylı

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış MERAKLI KİTAPLAR 3. B A S I M Çocuklarla İlgili Her Türlü Faaliyette, Çocuğun Temel Yararı, Önceliklidir! 2 Süleyman Bulut Anne Ben Yapabilirim 4 Süleyman

Detaylı

Otizmli Eymen 10 Okuldan Geri Çevrildi

Otizmli Eymen 10 Okuldan Geri Çevrildi Otizmli Eymen 10 Okuldan Geri Çevrildi Yedi yaşındaki otizmli Eymen Şen, 10 okuldan geri çevrildikten sonra bir okul bulabildi. O tek örnek değil. Türkiye de 0-18 yaş arasında 350 bin otizmli çocuk var.

Detaylı