Mesnevi den (ş 7 irli) r H i k â y ele

Ebat: px

Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Mesnevi den (ş 7 irli) r H i k â y ele"

Erdem Kurt
5 yıl önce
İzleme sayısı:

1 Mesnevi den (şiirli) H 7 i k â e y r l e

ÖNSÖZ Cömertlik ve Yardım Etmede Akarsu Gibi Ol Mevlânâ Celâleddîn Sevgili Çocuklar, Şehrimizde büyük, güçlü ve

Projemiz şehrimizden bütün ülkemize yayılacak ve ülke genelinde adeta bir rol model olacaktır inşallah.

illüstrasyonlu bir şekilde ve özgün kitaplar olarak birer birer ele almaya karar verdik.

Bu sebeple siz geleceğimiz olan çocuklarımıza Mevlâna Hazretlerinin hikâyelerini sizin dilinize göre uyarlayarak

O, dünyanın parlayan güneşidir; çünkü şiirleriyle, hikâyeleriyle, felsefesiyle, din bilimlerini anlatmasıyla hem

Aynı zamanda Konya mızın da manevi mimarıdır.

Bize değerlerimizi esasen büyük bir gayret ve işçilikle aktaran, anlatan ve sabırla yüzyıllardır insanları eğiten

buluşturuyoruz. Umarız okur, aydınlanır ve etrafınıza da bu hikâyeleri aktarırsınız.

şekilde dimağınızda yaşar ve yaşatırsınız. Her kitapta bir değer bir Mesnevi hikâyesi ile anlatılacaktır.

Cömertliği Mevlâna Hazretlerinin bir hikâyesi ile anlayacak, kavrayacak ve yaşayacaksınız diye düşünüyorum.

2 ÖNSÖZ Cömertlik ve Yardım Etmede Akarsu Gibi Ol Mevlânâ Celâleddîn Sevgili Çocuklar, Şehrimizde büyük, güçlü ve kalıcı bir proje başlattık. Projemiz şehrimizden bütün ülkemize yayılacak ve ülke genelinde adeta bir rol model olacaktır inşallah. Bu kıymetli Değerler Okulu Projemiz kapsamında Mevlâna Hazretlerinin Mesnevi sinde değerlerimizle ilgili konuları illüstrasyonlu bir şekilde ve özgün kitaplar olarak birer birer ele almaya karar verdik. Amacımız değerlerine sahip çıkan bir nesil yetiştirmektir. Bu sebeple siz geleceğimiz olan çocuklarımıza Mevlâna Hazretlerinin hikâyelerini sizin dilinize göre uyarlayarak sunulması bizim için önemli ve gerekli bir çalışmadır. O, dünyanın parlayan güneşidir; çünkü şiirleriyle, hikâyeleriyle, felsefesiyle, din bilimlerini anlatmasıyla hem yaşadığı döneme hem de geleceğe ışık tutmuş bir büyük âlim, bir büyük filozof ve sanatçıdır. Aynı zamanda Konya mızın da manevi mimarıdır. Onun eserleri yüzyıllardır okuyucusunu ve onun izinde gidenleri daima aydınlatmıştır. Bu güzellik devam etsin istiyoruz. Mevlâna hazretleri mevzu bahis olmadan asla bir Değerler Okulu Projesinden bahsedemezdik. Bize değerlerimizi esasen büyük bir gayret ve işçilikle aktaran, anlatan ve sabırla yüzyıllardır insanları eğiten Mevlâna mıza hem vefa borcumuzu ödüyor hem de onun eserlerini farklı uyarlamalar ile siz çocuklarımızla buluşturuyoruz. Umarız okur, aydınlanır ve etrafınıza da bu hikâyeleri aktarırsınız. Umarız yüzyıllardır yaşayan değerlerimizi ve Mevlâna mızın eselerini kalben ve ruhen birleştirir ve unutulmaz bir şekilde dimağınızda yaşar ve yaşatırsınız. Her kitapta bir değer bir Mesnevi hikâyesi ile anlatılacaktır. Bu kitabın konusu Cömertlik tir. Cömertliği Mevlâna Hazretlerinin bir hikâyesi ile anlayacak, kavrayacak ve yaşayacaksınız diye düşünüyorum. Her değer Mevlâna mızın diliyle sizleri aydınlatacak ve sizlere adeta bir ders olacaktır. Daima değerlerle, iyilik ve güzellikle yaşayınız. Sağlıcakla kalınız. Tahir AKYÜREK Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Mesnevi den (şiirli) Hikâyeler 7 CÖMERT PADİŞAH Vural KAYA Konya Büyükşehir Belediyesi Adına Sahibi Tahir AKYÜREK Koordinatör Mücahit Sami KÜÇÜKTIĞLI Editör Muhammet Ali ORAK Resimleyen M. Ahmet DEMİR Son okuma Enes ERGUNT Ön Hazırlık A.Yasin CANDAN Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları No: 241 Çocuk Kitapları Serisi/ Mesnevi den Hikâyeler: 7 Medeniyet Okulu Serisi:4 ISBN Sertifika No Baskı-Cilt ERMAN OFSET Yeni Matbaacılar Sitesi Yayın Cad. No: 12 Karatay / Konya Yapım KÜLTÜR A.Ş

3 Bir adam çölde yaşardı karısıyla birlikte Kimi kimseleri yoktu, yapayalnızdılar öylece Oturmuşlardı bir gece yarısı evcikleri olan çadırlarında Fakirlik yoksulluk üstüne dertleşip konuşuyorlardı karısıyla Adamın karısı sızlandı herkes mutlu mesut şu hayatta Fakirlik bizde diz boyu, yoksulluk içindeyiz baksana efendi Gündüzleri elbisemiz güneş geceleri yorganımız ay oldu Aç kalma korkumuzdan gündüzlerimiz bile gece oldu, dedi

4 Adam dedi ki karısına: ey karıcığım, daha ne kadar Dünya malı isteyeceksin söyle, ne kaldı ki ömrümüzün bitmesine Şunun şurasında iki günlük dünya; daha kanaatkar biriydin sen gençliğinde Neden daldın dünyaya, ne oldu sana böyle?, dedi Kadın kocasına dedi ki: neyin var senin namusundan başka Artık kanmam o sözlerine ben, bırak da o büyüleyici güzel sözleri Bir derman bul derdimize; hep kanaat hep kanaat, nereye kadar böyle?

5 Kadın böyle sert çıkınca kocasına, böyle acı sözler söyleyince İncindi kocasının kalbi, sızlandı, ey karıcığım, ben yoklukla övünürüm Yokluk benim başımın tacıdır, onu başıma kakma benim, Mal, mülk, altın başa giyilen; külaha benzer ki ancak Kel başa külah takılır, sen yine de hor bakma halimize, dedi Kadın bu sefer ağladı sızladı yoksulluğu aslında sevdiğini Fakat kocasının yoksul kalmasına gönlünün razı olmadığını söyledi

7 Ve daha bir sürü şey söyledi ağladı sızlandı durdu öylece Adam, karısının üzülmesine dayanamadı onu teselli etti Sonra dedi ki: ey karıcığım, üzülme, artık sen ne dersen o olsun, Gönlün hoş olsun bir tek, yeter ki, dedi Kadın bu şekilde çeldi adamın aklını, ipleri eline aldı, Yaptırdı kocasına dileğini, kadın madem beni bu kadar seviyorsun

9 Öyleyse dediğimi yap haydi, gönlüm huzur bulsun Bağdat ta halife hazretleri oturmaktadır; O bahar gibi şehirde Misler gibi yaşamaktadır; Halifenin kapısını çal ki sen de değerli İnsan olasın, bir tek o anlar senin halinden, dedi Kocası bu sözler karşısında şaşırdı, iyi de bir sebep olmadan Koskoca Halifenin kapısına gidilir mi öyle; hem ben ne der ne söylerim Varınca huzura, şaşırır kalırım öylece, tutulur kalır dilim dedi Kadının gözleri parladı; akıl verdi kocasına, çekip çevirdi onu Al şu testiyi, Halife hazretlerine götür, içindeki kıymetli suyu

Bu güzel testinin içinde armağan et ona,

kıymetli hiçbir şeyimiz yoktur Bizim için

sudur, dedi Kadın, böbürlenerek bakıyordu

11 Bu güzel testinin içinde armağan et ona, ve huzura çıkıp de ki; Bundan gayrı kıymetli hiçbir şeyimiz yoktur Bizim için çölde hazinelerden daha kıymetlisi bu sudur, dedi Kadın, böbürlenerek bakıyordu testiye, ne büyük mutluluk Böyle bir testiye sahip olmak, diyordu kendi kendine Zavallı kadın bilmiyordu ki, Dicle nehri Halifenin yaşadığı Şehrin içinden akıp gitmektedir, pırıl pırıl o su insanları ve gelip geçtiği yerleri abad etmektedir Adam karısının bu telkinlerine uydu, testinin ağzını kapattı bir güzel Sonra bir keçeye itina ile sardı onu, başına hal gelmesin diye testinin

12 Üzerine titriyordu, öyle günlerce yol gitti, adam nihayet ulaştırdı Testiyi Bağdat a, arayıp buldu sarayı, onu karşıladılar saray muhafızları Adam, bir şey söylemeden, onun dileğini anladılar hemen Adama sordu saray muhafızları, nereden gelip nereye gidersin ey yolcu Nerelisin, kimlerdensin nasıl geçti yolculuğun, anlat hele Adam, usul usul cevap verdi muhafızlara: ey güzel kişiler, ey ulu kişiler Ben bir garibim, çöllerde yaşarım, lütfunu umarak halife hazretlerinin Çölleri aştım da geldim ben buraya, bu armağanı halifeye getirdim Varın ona verin bu kıymetli suyu ve testiyi, ondan iyilik dileyen bu fakiri Kurtarıverin şu yokluktan şu yoksulluktan, deyiverin halimi, dedi Adam kendi halini böylece uzun uzun anlattı durdu, safdilliydi adam Saray muhafızları neredeyse adama güleceklerdi fakat gülmediler Güzel insanlardı saray muhafızları, adamı hakir görmediler

15 Saray muhafızları adamın dediklerini, onun için paha biçilmez armağanını Ulaştırdılar Halife hazretlerine, adamın durumunu anlattılar bir bir Halife ise adamın armağanını görüp onun başından geçenleri duyunca O testiyi altınla doldurttu, türlü armağanlar verdi, ihsan buyurdu Böylece kurtardı adamı yoksulluktan; adamın karısının düşleri gerçek oldu Halifenin cömertliği, muratlarına erdirdi onları; karı koca birlikte bermurad oldu. MİNİ SÖZLÜK Abad: Abad olmak; rahata ve huzura kavuşmak. Bağdat: Şimdi Irak devleti sınırları içinde olan başkent Eskiden de büyük bir başkentti ve dünyanın en görkemli şehirlerinden biri idi. Bermurad: Emeline kavuşan, arzusu yerine gelen, dileğine eren. Dizboyu: Burada çok miktarda anlamında kullanılmıştır. Halife: Bu hikayede padişah anlamındadır. İhsan Buyurmak: İhsan etmek, iyilikte bulunmak, iyilik yapmak. Muhafız: Muhafaza eden, koruyucu. Safdil: Saf, temiz, yüreği temiz. Kanaat: Elindekinden hoşnut olma durumu, kanıklık, yeter bulma, yetinme, fazlasını istememe, doyum. Kanaatkar: Kanaat eden, kanaat sahibi. Yetinmesini bilen.

Benzer belgeler

Mesnevi den (ş 7 irli) r H i k â y ele

Mesnevi den (ş 7 irli) r H i k â y ele Mesnevi den (şiirli) H 7 i k â e y r l e ÖNSÖZ Sevgili Çocuklar, Cömertlik ve Yardım Etmede Akarsu Gibi Ol Mevlânâ Celâleddîn Şehrimizde büyük, güçlü ve kalıcı bir proje başlattık. Projemiz şehrimizden