DOSYA DOSYA DOSYA DOSYA. dev işbirliği. Bakım ve Onarım. 500 milyon liralık. tabii bir felaket ÜRETİM TESİSİ ZİYARETİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DOSYA DOSYA DOSYA DOSYA. dev işbirliği. Bakım ve Onarım. 500 milyon liralık. tabii bir felaket ÜRETİM TESİSİ ZİYARETİ"

Transkript

1 Sayı: 50 / Mart 2018 Aylık Süreç Otomasyonu Dergisi 1 ÜRETİM TESİSİ ZİYARETİ Green ChemIcals 4 DOSYA Proses Emniyeti ve Endüstri Tesislerinde Yangın Güvenliği 2 3 DOSYA PROSES BORULAMA Röportaj: Ar-Ge Merkezi Belgesi ni aldık ihracat atağını başlattık Kimyada kaliteli yakıt için dev işbirliği DOSYA BAKIM-ONARIM Vanalar Özelinde Bakım ve Onarım Trakya Cam'dan 500 milyon liralık yatırım DOSYA Tank Terminalleri Depolama tanklarının risk analizi-iii Korozyon: Gelişimin doğurduğu tabii bir felaket

2

3

4

5

6

7

8 6 KONTROL DÜNYASI EDİTÖR EDİTÖR Değerli Okurlarımız, Kontrol Dünyası Dergisi olarak önemli yeniliklerle girdiğimiz yeni yılın üçüncü sayısını sizlere sunmanın heyecanı içindeyiz. Malumunuz Proses Emniyeti ve Endüstri Tesisleri nde Yangın Güvenliği dosyamıza ilave olarak artık her ay Tank Terminalleri, Proses Borulama ve Bakım Onarım dosyalarını hazırlıyoruz. Bu konuda Türkiye nin değerli akademisyenlerinden de büyük destek alıyoruz. İTÜ den Doç. Dr. Ali Sarı, DEÜ den Y.Doç.Dr. Çelik Tatar ve katkısını esirgemeyen bütün hocalarımıza, mühendislerimize buradan teşekkürlerimizi iletiyoruz. KOROZYONLA MÜCADELEYE ADANAN BİR ÖMÜR: PROF. DR. ALİ FUAT ÇAKIR Bu sayımızda da, alanında Türkiye nin yetiştirdiği en değerli isimlerden olan Prof. Dr. Ali Fuat Çakır ın korozyonla ilgili yazısına yer veriyoruz. Akademik hayatını korozyonla mücadeleye adayan, üniversitelerde açtığı bölümler, kurduğu laboratuarlarla binlerce bilim insanı yetiştiren, uluslararası alanda aldığı ödüller ve buluşlarıyla Türkiye nin göğsünü kabartan hocamıza, dergimize verdiği destek için şükranlarımızı sunuyoruz. Korozyon: Gelişimin doğurduğu tabi bir felaket başlığını taşıyan yazı dizisinin ilk bölümünü kaçırmamanızı önemle tavsiye ediyoruz. TÜRKİYE KİMYA ÜRETİMİNDE ATAĞA KALKTI Bu ay, ağırlıklı olarak enerji ve kimya üzerine yoğunlaştık. Türkiye de kimya üretimi konusunda son yıllarda önemli gelişmeler yaşanıyor. Yerli kimyevi ürün imalatçıları, sektördeki cari açığı azaltmak için taşın altına elini koyuyor. Bilindiği gibi, otomotiv ve hazır giyimin ardından en çok ihracatın gerçekleştirildiği üçüncü sektör kimya olmasına rağmen Türkiye nin dış ticaret açığında kimya sektörünün ortalama 25 milyar dolar payı var. Yani ihracat yapıyoruz ama ithalatımızın yanında elde edilen rakamlar devede kulak kalıyor. İşte bu sonuç kimya üreticilerini harekete geçirmiş durumda. 40. kuruluş yıldönümünü geçtiğimiz aylarda kutlayan Akkim, 2023 te cari açığın yüzde 2 sini kapatmayı hedefliyor. Benzer bir gelişme, yüzde yüz yerli sermaye ile 1995 te kurulan ve en büyük kimya üreticileri arasında yer alan GREEN Chemicals ta yaşanıyor. Türkiye nin ithal etmek zorunda kaldığı ürünlerin üretimine ağırlık veren şirket, ihracat yaptığı ülke sayısını da bu yıl 40 a çıkarmayı amaçlıyor. Geçtiğimiz yılın sonunda aldığı Ar-GE Merkezi Belgesi ile bu hedefi yakalamak için önemli bir avantaj elde eden GREEN Chemicals, başarılarıyla dikkat çekiyor. Biz de Kontrol Dünyası Dergisi olarak bu başarıyı yerinde görmek için GREEN Chemicals ın Gebze deki üretim tesislerine konuk olduk. Şirketin İş Geliştirme ve Pazarlama Müdürü Can Ali Aydın la hem Ar-Ge çalışmalarını hem de üretim ve ihracat hedeflerini konuştuk. Son derece önemli bilgilerin yer aldığı röportajı dikkatle okumanızı ve fabrikada mini bir yolculuğa çıkmanızı öneriyoruz. METSO DAN ALKIŞLANACAK ADIM Bu ayki sayımızda alkışı hak eden, gurur verici haberlerin yoğunluğu dikkatinizi çekecektir. Kimyanın dışında kontrol sistemlerinde de öne çıkan bir gelişmeyi sizlere birinci elden duyurmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Pek çok sektöre maden işleme ekipmanları ve sistemleri, valf ve kontrol elemanları gibi geniş bir ürün yelpazesiyle hizmet sunan dünya devi Metso, servis faaliyetlerine ağırlık veriyor. Taleplerin Ege Bölgesi nde yoğunlaşmasını dikkate alan Metso Türkiye yönetimi, atölyesini Aydın-Söke ye taşıdı. Şirket bu sayede bölgedeki servis ve yedek parça ihtiyaçlarına anında cevap verebilecek ve acil durumlarda müşterilerini mağdur etmemiş olacak. Kontrol Dünyası olarak Söke deki açılış törenini yerinde izlerken, Servis Müdürü Lütfü İlgün le de konuşma imkanı bulduk. İlgün ün verdiği ayrıntıları öğrenmek için sizleri ilerleyen sayfalarımıza bekliyoruz. Musa ÇAKMAK KONTROL DÜNYASI DERGİSİ Sayı: 50 / Mart 2018 / 03 İmtiyaz Sahibi Dilek Yıldırım Kartaltepe Mah. Malazgirt Cad. Fortis İstanbul No:10/1 C Blok Kat 7 D:81 Küçükçekmece / İstanbul Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Dilek Yıldırım Genel Koordinatör Eşref Yıldırım esref@kontrolmedya.com Yazı İşleri Müdürü Musa Çakmak editor@kontrolmedya.com Reklam Koordinatörü Ümmühan Kirman ummuhan@kontrolmedya.com Reklam Departmanı Taner Karadeniz taner@kontrolmedya.com Grafik Tasarım Murat Ünal Kartaltepe Mah. Malazgirt Cad. Fortis İstanbul No:10/1 C Blok Kat 7 D:81 Küçükçekmece / İstanbul Tel : info@kontrolmedya.com Baskı İhlas Matbaacılık A.Ş. Merkez Mahallesi 29 Ekim Caddesi İhlas Plaza No:11 B/21 Yenibosna Bahçelievler, İstanbul / Türkiye, Yayın Türü Yerel, Süreli, Ayda Bir Yayımlanır Baskı Tarihi Mart 2018 İlanların sorumluluğu firmalara, yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. 6 / Mart 2018

9

10 BU SAYIDA HABER ENDÜSTRİDE PLANSIZ DURUŞUN MALİYETİ 2 MİLYON DOLAR İÇİNDEKİLER kon dünyası 24 HABER ISI YÖNETİMİNDE ULUSLARARASI İMZA RÖPORTAJ ENDÜSTRİDE ENERJİNİN KİLİDİ ONLARIN ELİNDE HABER TRAKYA CAM DAN 500 MİLYON LİRALIK YATIRIM HABER METSO, SERVİS AĞINI SÖKE YE TAŞIDI HABER KİMYADA KALİTELİ YAKIT İÇİN DEV İŞBİRLİĞİ ÜRETİM TESİSİ ZİYARETİ GREEN CHEMICALS, GEBZE ÜRETİM TESİSİ RÖPORTAJ AR-GE MERKEZİ BELGESİ Nİ ALDIK, İHRACAT ATAĞINI BAŞLATTIK PROSES EMNİYETİ VE YANGIN GÜVENLİĞİ kontrol dünyası / Mart 2018

11 nt kontrol nntrol dün ünyası 72 ntrol dünya yası REKLAM İNDEKSİ 4S ELEKTRİK ADIGÜZEL AS KAYNAK ASHCROFT AUMA AYDIN BORU BERDAN ÇEMSAN DAL EBRO ENTEK FESTO GEDİK GENTEK GÖLDAĞI KABLO GÜNEŞ KİLİT INTERVES JUMO KMS VANA KROHNE KÜRE (STAR VALVE) KÜRSAN VALF LEKTON LİVA MARMARA ENERJİ METSO ORKA YALITIM OTKONSAŞ PEGİ TEKNİK PROSES EMNİYET SEMPOZYUMU PULSE ROTORK SICK SMS TORK TÜV AUSTRIA WEGA WIKA WIN FUARI ZET MÜHENDİSLİK ARKA KAPAK ÖN KAPAKİÇİ ARKA KAPAK İÇİ KATLAMA KAPAK KALIN İNSERT RÖPORTAJ YANGIN GÜVENLİĞİNDE SİGORTACILAR LOKOMOTİF OLMALI PROSES BORULAMA MAKALE KOROZYON: GELİŞİMİN DOĞURDUĞU TABİİ BİR FELAKET MAKALE MADENLERDE BORU KULLANIMI TANK TERMİNALLERİ MAKALE DEPOLAMA TANKI TERMİNALLERİNİN RİSK ANALİZİ III HABER ERGİL, 4 KITADA MÜHENDİSLİK HİZMETİ BAKIM ONARIM MAKALE SİSTEMATİK BAKIM MAKALE VANALAR ÖZELİNDE BAKIM VE ONARIM 86 / Mart

12

13

14 ENERJİ Güneş Enerjisi Sempozyumu ndan yenilenebilir öneriler TMMOB Makina Mühendisleri Odası nın Mersin de düzenlediği VII. Güneş Enerjisi Sistemleri Sempozyumu nun sonuç bildirgesi açıklandı. Önemli tespit ve uyarıların yer aldığı bildirgede, enerjide dışa bağımlılığın önlenmesi, yenilebilir enerji ve yerli kaynakların kullanımı konusunda dikkat çekici öneriler dile getirildi: Yerli Enerji Ekipmanları Başkanlığı kurulmalı. Üniversitelerimizde yaygın şekilde Yenilenebilir Enerji Araştırma Merkezleri açılmalı. Bu merkezlerin koordineli çalışmaları sağlanmalı. TMMOB Makina Mühendisleri Odası, Türkiye nin enerjide dışa bağımlılığı ve yenilenebilir enerji konularının masaya yatırıldığı önemli bir sempozyuma imza attı Eylül tarihleri arasında Mersin Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi nde düzenlenen, VII. Güneş Enerjisi Sistemleri Sempozyumu nun sonuç bildirgesi geçtiğimiz aylarda açıklandı. Bildirgede jeotermal, güneş ve rüzgar gibi yenilebilir enerji kaynaklarının kullanımının artırılması adına önemli tespit, uyarı ve tavsiyeler yer aldı. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Mersin Şubesi nin organize ettiği sempozyum kapsamında 7 oturum yapıldı ve 25 adet bildiri sunuldu. Ayrıca, Güneş Enerjisinden Elektrik Üretiminde Mevcut Durum, İmkanlar, Sorunlar ve Çözüm Önerileri konulu bir panel düzenlendi. Sempozyumun sonuç bildirgesi ise başlıca iki kısımdan oluştu. Önce Türkiye deki enerjinin ve yerli kaynakların durumuyla ilgili tespitler ardından bunlara ilişkin öneriler dile getirildi. Özetle şu değerlendirmeler dikkat çekti: STRATEJİK PLANDAKİ HEDEFLERE ULAŞILAMAZ Türkiye de rüzgar enerjisinin 2016 yılı itibariyle kurulu gücünün MW, 2017 Ekim sonu kurulu gücünün 6.353,8 MW olduğu dikkate alındığında Stratejik Plan da 2023 için hedeflenen MW a ulaşılması imkansızdır. Jeotermal uygulamalarda güçler, konut ısıtmasında 1033 MWt, sera ısıtmasında 760 MWt, termal kullanımda ise yaklaşık 1050 MWt olup, 2017 Ekim sonunda elektrik kurulu gücü Mwe ye ulaşmıştır. 12 / Mart 2018

15

16 ENERJİ Türkiye de güneş enerjisi ile elektrik üretimi, tamamına yakını lisansız yüzlerce küçük santral ile Ekim 2017 sonunda itibariyle, ancak MW a ulaşmıştır. Oysa, ülkenin güneşe dayalı elektrik potansiyelinin tamamını değerlendirmek için gerekli alan, ülke yüzölçümünün yalnızca yüzde 1.41 i olan 11 bin kilometrekaredir. Bu sahalar da yılda en az 362 TWh elektrik enerjisi üretecek toplam MW kurulu güçte GES kurulabilir. Bahçe ve çatı türü lisanssız uygulamaların ilavesi de düşünülürse, güneşe dayalı elektrik üretimi yıllık 400 TWh a çıkabilir. BESTMER GİBİ MERKEZLER ARTIRILMALI 2016 yılı sonu itibariyle üniversitelerde kurulmuş olan ve ağırlıklı olarak sağlık, havacılık, uzay, bilgi ve iletişim, makina- imalat, savunma ve nano teknoloji alanlarında faaliyet gösteren 76 adet tematik araştırma alt yapısı ile kamu kurumlarında kurulmuş olan 16 adet enstitü ve araştırma merkezi bulunmaktadır. Bunlardan 14 ü enerji alanında faaliyet göstermektedir. Yenilenebilir enerji alanında bu tür tematik araştırma merkezleri ülke genelinde iyi planlanarak yaygınlaştırılmalıdır. Ülkemizde öncül altyapılar kapsamında Biyokütle Enerji Sistemleri ve Teknoloji Merkezi (BESTMER) ise, enerji ve çevre alanında tematik araştırma merkezi olarak nitelendirilmektedir. Bu gibi merkezler artırılmalı ve koordineli bir şekilde çalışmaları desteklenmelidir. Gelişmiş ülkeler fotovoltaik panellerin Ar-Ge faaliyetlerine önemli bütçeler ayırmaktadır. Üretim safhası için araştırmacılar yeni teknikler üzerinde çalışmalar yapmakta ve bu çalışmalar sonucunda fotovoltaik panellerinin verimlerinde artış sağlanmaya çalışılmaktadır. Ar-Ge alanında çalışacak mühendis ve diğer personelin yetiştirilmesine yönelik planlamalar yapılmalıdır. UYDU GÜNEŞ KENTLERİ KURULMALI Yeni kent yerleşim yerlerinde şehir planlamasında güneş enerjisi ve diğer yenilenebilir enerji kullanımlarının ve uygulanabilirliğinin gerçekleştirilmesi için uydu güneş kent leri oluşturulmalı, bölgesel araştırma merkezleri kurulmalı ve performansları ile üretkenlikleri sürdürülebilir olmalıdır. Gelişmiş ülkeler de güneşten elektrik üretimi çatı ile başlamasına rağmen ülkemizde sahada üretimle başlamıştır. Çatının kullanılması ile ilgili mevzuat kolaylaştırılmalı ve bu konudaki engeller kaldırılmalıdır. Enerjinin üretildiği yerde tüketilmesi kayıplar açısından önemlidir. Güneş enerjisinin bina ısıtmasında ve soğutulmasında ve endüstriyel proseslerde kullanılması, ithal enerjinin azaltılması için çok önemlidir. Türkiye de teşvik edildiği takdirde, ısıtma sistemleri desteklenerek ithal doğalgaza olan bağımlılığımızı azaltabilmek mümkündür. Güneş, rüzgar ve jeotermale dayalı elektrik üretiminde yerli ekipman kullanımını desteklemek gerekir. ENERJİ BAĞIMSIZLIĞI İÇİN YETERLİ KAYNAK VAR Her yıl daha fazla dışa bağımlı hale gelen enerji sektörünün sevk ve idaresinde, ulusal kaynaklara ve yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik ve ağırlık verilmelidir. Ülkemizin enerji bağımsızlığı için yeterli öz kaynağımız mevcuttur. Yerli, yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı enerji politikaları ciddi bir ulusal planlama eşliğinde çok temel bir ulusal politika olarak benimsenmelidir. Akademinin, meslek kuruluşlarının, uzmanlık derneklerinin, imalatçıların geniş ve yaygın katılımının sağlanacağı, demokratik ve katılımcı bir işleyişi olan Güneş, Rüzgar ve Jeotermal Enerjiye Dayalı Yerli Enerji Ekipmanları İmalatı Platformları oluşturulmalıdır. Enerji Bakanlığı bünyesinde, Sanayi ve Kalkınma Bakanlıklarının da temsil edildiği Yerli Enerji Ekipmanları Başkanlığı kurulmalıdır. ÜNİVERSİTELERDE ARAŞTIRMA MERKEZLERİ AÇILMALI Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına yönelik olarak Ar-Ge faaliyetlerinde yoğunlaşılmalı ve üniversitelerimizden etkin bir şekilde yararlanılmalıdır. Üniversitelerimizde yaygın şekilde Yenilenebilir Enerji Araştırma Merkezleri kurulmalıdır. Bu merkezlerin koordineli çalışmaları sağlanmalıdır. Güneşten elektrik enerjisi elde edilmesi hususunda Ar-Ge faaliyetlerinin kapsamı ve yöntemi belirlenmeli, takiben pilot tesis, sonra üretim tesisleri ve imalat montaj aşamaları planlanmalıdır. Pilot tesis aşaması dâhil olmak üzere, uygulamalar yatırımcılara açılmalıdır. Fotovoltaik tesislerin yerli üretimi için sektördeki gelişmeler izlenerek üniversite, meslek örgütleri, sanayi işbirliği ile yerli üretimi hedeflenmeli ve kamu tarafından teşvik edilmelidir. GÜNEŞ MİMARİSİ UYGULANMALI Konutlarda tüketilen enerjinin yüzde 80`i ısınmaya harcanmaktadır. Bu nedenle güneş mimarisi önemsenerek uygulamalı, öncelikle büyük şehirlerden başlanarak yeni yapılmakta olan binalarda, şehir ve imar planlarında binaların güneş mimarisine uygun şekilde tasarımı ve yapımı ile yalıtıma büyük önem verilmelidir. Güneş enerjisi sistemlerinin testlerinin yapıldığı akredite laboratuvarların ulusal düzeyde oluşturulması ve yaygınlaştırılması için gerekli girişimler yapılmalı, yurt dışındaki laboratuvarlara ödenen test ücretlerinin yurt içinde kalması sağlanmalıdır. Eğitim kurumlarında ısıtma, soğutma, sıcak su, elektrik gibi enerji tüketimini etkileyen faktörlerde yenilebilir enerji kaynaklarının kullanımına başlanması ve yaygınlaştırılması sağlanmalıdır. 14 / Mart 2018

17

18 ENERJİ Endüstride plansız duruşun maliyeti 2 milyon dolar GE Dijital tarafından Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan da yaptırılan bir araştırma, endüstrilerde plansız şekilde yaşanan her bir duruşun ortalama dört saat sürdüğünü ve bu duruşların yılda iki kere gerçekleşmesinin maliyetinin yaklaşık iki milyon dolara ulaştığını ortaya koydu. Araştırmaya katılan 10 şirketten 8 i dijital teknolojilerin plansız duruş sürelerini ortadan kaldırabileceğini belirtiyor. Plansız duruşların önlenmesi için dijital dönüşüm yatırımlarının önemine dikkat çeken araştırma, saha servis yönetiminin iyileştirilmesinin artık yönetim düzeyinde bir öncelik haline geldiğini gösteriyor. Saha servisi yönetim çözümleri alanında öncü olan GE Dijital bünyesindeki ServiceMax tarafından yaptırılan yeni bir araştırmaya göre, plansız duruşların yol açtığı maliyetler, dijital teknolojilere ve saha servis yönetimine yapılan yatırımları artırıyor. Teknoloji danışmanlık şirketi Vanson Bourne tarafından yürütülen araştırmaya Orta Doğu ve Türkiye genelindeki bilişim teknolojileri ve saha servis liderleri katıldı. Araştırmada öne çıkan bulgular şöyle: - Planlansız duruş sürelerinin sık sık yaşanması: Şirketlerin yüzde 82 si, son üç yıl içinde en az bir kez plansız duruş yaşamış (Ortalama sıklık, iki) ve bu kesintiler, ortalama dört saat sürmüştür. - Planlanmayan duruş sürelerinin maliyetinin yüksek olması: Aberdeen hesaplamalarına göre duruş süreleri, tüm işletmeler genelinde saatte 260 bin dolara mal olmakta; ortalama bir duruş dört saat sürmekte ve bu duruşun yılda iki kere gerçekleşmesinin maliyeti yaklaşık 2 milyon dolara ulaşmaktadır. - Farkındalığın düşük olması: Yüzde 65 in üzerinde şirket, ekipmanlarının bakımı, yükseltilmesi veya yenilenmesine ilişkin tam bir farkındalığa sahip değildir şirketten 8 i, dijital teknolojilerin plansız duruşları ortadan kaldırabileceğini kabul ediyor. - Planlansız duruş sürelerini sıfıra indirmek, ankete katılan kuruluşlardan yüzde 62 si için en büyük öncelik veya yüksek önceliğe sahip. - Kuruluşların yüzde 51 i, dijital dönüşümün yönetim düzeyinde yüksek veya en büyük önceliğe sahip olduğunu teyit ediyor. - Araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 45 i, öngörülebilir bakım araçlarına sahip bir dijital ikizin büyük arızaları önleyeceğini kaydederken, bunlardan yüzde 57 si 2020 ye kadar dijital ikize yatırım yapmayı planladığını belirtti. Plansız Duruşların Maliyeti, Sebepleri ve Sonuçları adıyla yürütülen araştırmaya Türkiye, Suudi Arabistan ve BAE genelinde imalat, tıp, petrol ve gaz, enerji, kamu hizmetleri, telekomünikasyon, dağıtım, lojistik ve ulaşım gibi sektörlerde, saha servisi ve bilişim teknolojilerinden sorumlu 150 karar verici katıldı. Araştırmada, plansız duruşların en çok üretim süreçlerini, üretkenliği ve müşteri memnuniyetini etkilediği; işletmelerin her iş kolunda olumsuz etki yarattığı tespit edildi. Araştırmada ayrıca, işletmelerin dijital teknolojilere ve saha servis yönetim çözümlerine yatırım yaptığı ortaya koyuldu. Saha servis yönetiminin de ortalama olarak önümüzdeki iki buçuk yıl içinde temel bir gelir unsuru haline gelmesi bekleniyor. PLANSIZ DURUŞLARIN SIFIRA İNMESİ KURAL OLACAK GE Dijital Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Genel Müdürü Ali Saleh, araştırmayı şu sözlerle değerlendirdi: Dijital çözümler her geçen gün daha önemli hale gelirken, varlık verimliliğine yönelik farkındalığın yeterli seviyede olmadığını gözlemledik. Saha servisi yönetimi çözümleri, yine aynı şekilde reaktiflik olmaktan proaktif olmaya, proaktiflikten öngörülebilir olmaya geçiş yaptı. Bu tür bir geçişi, planlansız duruşlara olan yaklaşımlarda da görüyoruz; burada kurtarma aşamasından korumaya, ardından da sorun ortaya çıkmadan önlem alma aşamasına geçiş olduğunu gözlemliyoruz. Planlansız duruş süresinin sıfıra ulaşması, şirketlerin endüstriyel dijital stratejilerinde yol almasıyla zaman içinde bir norm haline gelecek. 16 / Mart 2018

19

20 ENERJİ Gizil Enerji ile Dünya devi Pentair anlaştı Endüstriyel Isı Yönetimi alanında Türkiye nin en büyük firmalarından biri olan Gizil Enerji, uluslararası düzeyde önemli bir anlaşmaya imza attı. Şirket, bulunduğu alanda dünya lideri olarak gösterilen Pentair le işbirliğine gitti. Pentair in Türkiye distribütörlüğünü üstlenen Gizil Enerji ile dünya devi, mühendislik ve anahtar teslim çözüm ortaklığı yapacak. Endüstriyel ısı yönetiminde dev işbirliği Gizil Enerji, Endüstriyel Isı Yönetim Sistemleri alanında dünya lideri olan Pentair ın Türkiye deki distribütörü, mühendislik ve anahtar teslim çözüm ortağı oldu. Endüstriyel Isı Yönetim alanında uçtan uca çözümler sunan ve endüstrideki lider teknolojileri geliştiren Pentair, portföyündeki Raychem, Tracer çözümleri ile fark yaratıyor. Şirketin 50 yılı aşkın bir süredir sahip olduğu 300 den fazla patent, inovasyona verdiği önemin en önemli göstergeleri arasında sayılıyor. Gizil Enerji ise uzman mühendis ve teknisyen kadrosu ile Endüstriyel Isı Yönetimi konularında mühendislik ve tasarım başta olmak üzere ürün temini, montaj ve devreye alma hizmetlerini anahtar teslim olarak sağlıyor. 6 YILDA DEVASA BAŞARI Gizil Enerji, mühendislik firması olarak faaliyetlerine 2012 yılında başladı. Kurucu ortaklarının, rafineri ve enerji sektörlerinde faaliyet gösteren Türkiye nin önde gelen firmalarındaki ulusal ve uluslararası alandaki proje deneyimleri dikkat çekiyor. Kurucuların mühendislik, satın alma ve proje yönetimi alanlarındaki bilgi birikimleri şirketin sahip olduğu en önemli değerler olarak öne çıkıyor. Gizil Enerji, rafineri, petrokimya, petrol ve gaz, boru hatları ve enerji alanında, teknolojik açıdan zorlu ve özel uzmanlık gerektiren projelere yenilikçi ve maliyet avantajı sağlayacak optimum mühendislik hizmetleri sunuyor. Söz konusu sektörler için ürün temini sağlıyor ve anahtar teslim projelere imza atıyor. Şirketin sahip olduğu en önemli rekabet avantajını, mekanik, borulama, elektrik ve otomasyon gibi farklı disiplinlerde çözümler sunabilmesi ve disiplinler arası entegrasyonu sağlayabilmesi oluşturuyor. Bu alanlarda yapılacak yeni yatırımlarda, rehabilitasyon ve kapasite artışı amacıyla EPC (Mühendislik, Satınalma ve İnşaat) modelini uygulayan Gizil Enerji, anahtar teslimi projelerin mühendislik ayağını üstleniyor. Müşterileri adına maliyet avantajı kazandıracak satın alma faaliyetlerini yürütürken, sonrasında montaj ve devreye alma hizmetlerini sağlıyor. MÜHENDİSLİK DONANIMINA TEKNOLOJİ DESTEĞİ Firma, organizasyonunu ve mühendislik donanımını da daima geliştiriyor ve değişen teknolojiye bağlı olarak güncelliyor. Kısa sürede önemli ve prestijli projelere imza atan firmanın başarısının altında ise profesyonellik yatıyor. Gizil Enerji, verdiği hizmetlerin ulusal ve uluslararası standartlara uygunluğuna büyük önem veriyor. Böylece faaliyette bulunduğu pazarlara sürekli yenilerini ekliyor. Bunlar arasında Orta Doğu (Middle East) ve Yakın Doğu (CIS) pazarları da yer alıyor. Gizil Enerji, Türkiye, Türkmenistan ve Irak taki projeleriyle de istikrarlı büyümesini sürdürüyor. 18 / Mart 2018

21

22 ENERJİ RÖPORTAJ ÖZEL RÖPORTAJ Endüstride enerjinin kilidi onların elinde Ürünleri, çözümleri, satış sonrası hizmetleri ve sağladığı güvenilirliği ile müşterilerin ilk tercihi olmayı başaran tecrübeli sanayiciler, teknolojik gelişmeleri de yakın takip ediyor. Böylece ürün ve hizmetlerinin dünya standartlarında devam etmesini sağlıyorlar. Güneş Kilit in kurucuları İbrahim Cinek - Ziya Gökalp Aydın Endüstriyel kilit, menteşe ve aksesuar üretiminde yılların tecrübesini Güneş Kilit çatısı altında buluşturan Ziya Gökalp Aydın ve İbrahim Cinek, Kontrol Dünyası nın sorularını cevapladı. Geniş bir ürün yelpazesine sahip olmalarına rağmen her sene yeni ürünleri müşterilerinin kullanımına sunduklarını vurgulayan Aydın ve Cinek, yaptıkları işi ise şöyle özetledi: Pano sektörü enerjinin ve onu kumanda etmenin ana omurgasını oluşturur. Biz de sektörün ihtiyaç duyduğu kilit, menteşe, aksesuar ve diğer sarf ürünleriyle pano oluşumuna katkıda bulunuyoruz. EnerjİYE kumanda edenlere sorunsuz ürün ve hizmet sunuyoruz. Endüstride enerjinin kumanda edildiği yerlerin güvenliği onlara emanet Başta pano ve kabinler olmak üzere tesislerin elektrik yönetiminin merkezi konumundaki bölümlere kilit, menteşe gibi güvenlik aksesuarları temin ediyorlar. Güneş Kilit, endüstrinin genç firmaları arasında bulunmasına rağmen kurucuları Ziya Gökalp Aydın ve İbrahim Cinek endüstriyel kilit, menteşe ve aksesuar üretiminde 20 yılı aşkın bir tecrübeye sahip Deneyimlerini 2010 yılı Mart ayında Güneş Kilit Endüstriyel Ürünler San. ve Tic. Ltd. Şti. çatısı altında birleştiren Aydın ve Cinek, bugün pek çok sektörde enerjiye kumanda edenlere hizmet veriyor. Pano sektörüne yönelik geniş bir ürün yelpazesine sahip olan firmalarının kilit, menteşe ve aksesuarları, pano ve kabin üreticileri, çelik eşya ve mobilya sektörlerinde yaygın olarak kullanılıyor. ISO kalite yönetim sistemi ile üretilen ürünlerinin birçoğu, Rosh ve ASTIM B117 belgeli. Satışa sundukları contaların bile test belgeli olmasına dikkat ediyorlar. GK GÜNEŞKİLİT ve GNK tescilli markalarına sahip olan firmanın kurucuları Ziya Gökalp Aydın ve İbrahim Cinek, Kontrol Dünyası Dergisi nin sorularını cevapladı. Hem yaptıkların işin önemini anlattılar hem de sektörün sorunlarına ışık tuttular. İşte kilit dünyasından dikkat çekici değerlendirmeler: SEKTÖRLERİN İHTİYAÇLARINA HIZLI ÇÖZÜM Endüstriyel kilit, menteşe ve aksesuar konusunda önemli bir tecrübeye sahip olan Güneş Kilit in kuruluş süreci, faaliyetleri ve amaçlarından bahseder misiniz? Güneş Kilit Ltd. Şti. ni 2010 Yılı mart ayında kurduk. Faaliyet alanımızı elektrik ve enerji sektörlerine yönelik olarak seçtik. Zaten yaklaşık 25 yıldır bu sektörde faaliyet gösteriyorduk. Yaptığımız işin ana teması elektrik panosu ve türevlerini imal eden firmaların endüstriyel kilit, menteşe ve aksesuar ihtiyaçlarını karşılamak. Hitap ettiğimiz sektörler bun- 20 / Mart 2018

23 ENERJİ ÇÖZÜMLERİ RÖPORTAJ ENERJİ larla sınırlı değil. Çelik eşya, mobilya, hırdavat ve benzeri sektörlere yönelik yüzlerce ürün çeşidimiz var. Amacımız bu ürünleri bir arada bulabilecekleri ve hızlıca temin edebilecekleri bir platform oluşturabilmek. KİLİTTEN İZOLATÖRE, GENİŞ BİR ÜRÜN YELPAZESİ Ürün portföyünüzde neler var? Yeni ürünleriniz ve bunların sektörde fark oluşturan teknik özellikleri hakkında bilgi verir misiniz? İmalatını kendinizin yaptığı ürünler var mı? Ürün portföyümüz çoğunlukla endüstriyel alanlarda kullanılan kilit ve menteşelerden oluşmakla birlikte yine bu sektörlerin talep ettikleri çeşitli aksesuarlar, fan motorları, elektrik yan ürünleri, contalar, izolatörler, vida çeşitleri ve panocuların kullandıkları çeşitli makinalardan oluşmaktadır. Bunlarla beraber yeni ürünleri de her sene olmak kaydıyla arttırarak müşterilerimizin kullanımına sunuyoruz Yılı öncesinde imalatını yaptığımız bu ürünleri 7 yıldır fason olarak yaptırmaktayız. Böylece satışa ve çeşitliliğe daha fazla odaklanıyoruz. Ürün geliştirme ve yenileşme adına teknoloji takibi konusundaki politikanızı özetler misiniz? Ürün geliştirme konusunda fason iş yaptırdığımız firmalara öneri ve tavsiyelerimiz oluyor. Zaten ilişkilerimizin sağlıklı ve gelişen bir ivme kazanması ancak teknolojiyi birlikte takip edip çözüm üretmemizle mümkün olur. Ürün geliştirme anlamındaki en önemli kriterlerimiz ürünün sorunsuz iş görmesi, dayanıklılığı, kolay montaj ve estetik görünümüdür. Bu konuda tüm firmaların kendilerini geliştirmeleri var olmak için kaçınılmaz bir zorunluluktur. Ürünleriniz hangi sektörlerde daha yaygın olarak kullanılmaktadır? Ürünlerimiz yaygın olarak elektrik panosu imal eden sektörlerde kullanılıyor. Bu alanda dünya çapında örnek aldığınız şirketler var mı? Dünya çapındaki şirketlerin ürün geliştirme konusunda yeterli teknolojik bilgi birikimleri, bilgiye verdikleri önem ve devasa bütçeleri var. Örnek almamız gereken şey bilimsel faaliyetleri olanaklar ölçüsünde sürekli geliştirmektir DE İHRACAT HAMLESİ Yurt dışından da endüstriyel kilit ve aksesuar talepleri alıyor musunuz? Yurt dışından endüstriyel ürünlerimiz ile ilgili teklif talepleri oluyor. Bunların bazılarını satışa dönüştürmeyi başarıyoruz. Yurt içinde yerleşik dış ticaret firmalarının da ihracat amaçlı taleplerini yerine getiriyoruz yılında ihracatımızı arttıracak yeni hamleler yapmayı planlıyoruz. Yeni ürünlerle faaliyet gösterdiğiniz alanı genişletme, farklı sektörlere girme planlarınız var mı? Yeni ürünler farklı sektörlere de hitap ettiğinde faaliyet alanının genişlemesi doğaldır. Mevcutta 5-6 sektöre yönelik ürünlerimizin çeşitliliğini arttırmaya yönelik hedeflerimiz bizim için önceliklidir. Yeni yatırımlarınız ve hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz? Yeni yatırımlar konusunda biz tedarikçilerimiz ile sürekli irtibat halindeyiz. Piyasada talep oluşturabilecek ürünlerin seçimi ve nasıl bir tasarım olması gerektiği gibi konularda birlikte akıl yürütüyoruz. Hedefimiz çalıştığımız sektörlerin üretici ve satıcı firmaları ile daha fazla iş ilişkisi oluşturabilmek. Satış sonrası hizmetler ve müşteriye sunulan çözümlerle ilgili politikalarınızı aktarır mısınız? Satış sonrası hizmetler bir sonraki satışın da kapısıdır aynı zamanda. Ancak memnuniyet içerisindeki müşterileri kalıcı hale getirebiliriz. Satışını yaptığımız tüm ürünler bizim garantimiz altındadır. Herhangi bir iptal, iade, mal değiştirme gibi konularda genellikle müşteri lehine karar veriyoruz. Önceliğimiz iki tarafın da bu işlemden zarar görmemesi. Talep alırken müşterinin doğru ürünü tercih etmesi konusunda yönlendirici veya öneri getirici oluyoruz. Pazarlama elemanlarımız periyodik ziyaretlerinde yüz yüze görüşmeler yaparak çözüm odaklı ortam oluşturuyorlar. Kalite belgeleriniz nelerdir? Tescilli markalarınız ve bunların sektördeki yerinden bahseder misiniz? Kalite belgeleri olarak tedarikçilerimizin sahip olduğu (TSE TSEK İSO ) gibi belgelerini talep etmeleri halinde müşterilerimize sunuyoruz. Bunun dışında conta türü ürünler içinde test belgeleri veriyoruz. Tescilli markamız GK GÜNEŞ KİLİT olarak tescillidir. ENERJİYe KUMANDA EDENLERE SORUNSUZ HİZMET Türk sanayisinde pano sektörünün ve endüstriyel kilit sistemlerinin önemini anlatır mısınız? Pano sektörü enerjinin ve onu kumanda etmenin ana omurgasını oluşturur. Bizlerde pano sektörünün bunları oluştururken ihtiyaç duyduğu tüm kilit, menteşe, aksesuar ve diğer sarf ürünlerini sunarak pano oluşumuna katkıda bulunuruz. Bizim işimiz tamamlayıcı sektör olarak enerjiye kumanda edenlere sorunsuz ürün ve hizmet sunmaktır. Elektrik ve enerji ile ilgili ürünlerin ihracında kazanılan başarı İMMİB listelerinde ilk sırayı alarak ihracatın lokomotifi konumuna gelmiştir. Sektörde yaşadığınız sorunlar nelerdir? Bu konuda eleştiri ya da önerileriniz var mı? Sektörün en önemli sorunu işini severek yapacak ehil insan gücüne yeterince ulaşamamasıdır. ARGE faaliyetlerine ayrılan bütçelerin de çok düşük kalması, ivmesi çok yüksek olan bu sektörün gelişimini yavaşlatan bir handikaptır. Çözüm devlet ve sanayi işbirliğinin gerektirdiği bilimsel ortak akıldır. / Mart

24 AMBALAJ Trakya Cam dan 500 milyon liralık yatırım Geçtiğimiz yıl 1,1 milyar liralık yatırımla dikkat çeken Şişecam Topluluğu 2018 in ilk yatırım kararını aldı. Polatlı fabrikasına yaklaşık 500 milyon liralık düzcam hattı yatırımı yapacağı açıklayan grup, bu sayede üretim kapasitesini 1750 tona çıkarmayı hedefliyor. Genel Müdür Prof. Dr. Ahmet Kırman ın verdiği bilgilere göre 2018 in toplam yatırım miktarı geçtiğimiz yıla ait verilerin altında kalmayacak. Trakya Cam Polatlı fabrikasına 126,6 milyon dolar (yaklaşık 500 milyon lira) tutarında düzcam hattı yatırımı yapmaya karar verdi. Şirketin yatırım kararı yurtiçi arz-talep dengesi tahmini paralelinde alındı. Trakya Cam bu yatırımıyla üretim kapasitesini artırmayı planlıyor. Yeni fırın günde 750 ton üretim yapacak ve fabrika kapasitesi günde 1750 tona çıkacak. Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, konuya ilişkin açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Şu anda düzcamda üretim kapasitesi açısından Avrupa nın bir numarasıyız. Rakiplerimizle farkı biraz daha açacağız. Kapasite bağlamında bakarsak, yeni alım yapabilir miyiz diye de bakıyoruz. Polatlı daki yeni fırın bizim cam üretim çeşitliliğimizdeki imkanlarımızı artıracak. Ayrıca önümüzdeki aylarda kaplamalı cam yatırımımız da Yenişehir de devreye girecek. Bu ülkemiz cam sektörü açısından gerçekten önemli bir yatırım. Bizim mevcut kaplamalı cam kapasitemize ek bir yatırım olacak. Türkiye de katma değerli cam üretimini artırmak anlamına gelecek. Kaplamalı camlar, bir anlamda akıllı camlar. Bugün Şişecam ın düzcam ürünleri gün ışığından maksimum yararlanmamızı sağlarken, yazın güneş ısısı girişini kontrol ederek, kışın ise ısıyı içeride tutarak, soğutma ve ısıtmada kullanılan enerjiden önemli oranlarda tasarruf sağlamaktadır. Bu kapsamda pazara sunduğumuz ve sunacağımız geniş bir yelpazedeki ürünlerden bahsediyoruz. Polatlı fabrikası 2014 te kurulduğunda da iki fırınla faaliyet gösterecek şekilde planlanmıştı. TR 8 Polatlı Düzcam Hat Yatırımı nın sabit yatırımı 122,8 milyon dolar, işletme sermayesi gereksinimi dahil toplam yatırım tutarı 126,6 milyon dolar yılında 1,1 milyar lira yatırım yapan Şişecam Topluluğu bu yılki yatırım rakamını henüz kesinleştirmese de Kırman ın verdiği bilgilere göre 2018 de bu rakamın altı beklenmiyor. (Kaynak: BUSINESSHT) 22 / Mart 2018

25

26 HABERLER ÖZEL HABER Söke deki servis atölyesinin açılış kurdulesini Metso Türkiye Genel Müdürü Ömer Kasapoğlu kesti. Dünyanın önde gelen endüstri şirketlerinden Metso, Türkiye deki servis hizmetleri konusunda önemli bir adım attı. İstanbul daki atölyesini, servis taleplerinin yoğunlaştığı Ege Bölgesi ne taşıyan şirket, Aydın-Söke deki tesisinin açılışını 22 Şubat ta gerçekleştirdi. Kontrol Dünyası nın yerinde izlediği açılışa Metso Türkiye Genel Müdürü Ömer Kasapoğlu ve Servis Müdürü Lütfü İlgün ün yanı sıra Metso Global in Servis Dizayn Direktörü Anne HassInen de katıldı. Kağıttan madenciliğe, geri dönüşümden petrol ve doğalgaza kadar pek çok sektöre, maden işleme ekipmanları ve sistemleri, valf ve kontrol elemanları gibi geniş bir ürün yelpazesiyle hizmet sunan Metso, Türkiye deki servis faaliyetlerine de ağırlık veriyor. Bu amaçla servis atölyesini, taleplerin arttığı Ege Bölgesi ne taşıyan şirket, Aydın- Söke deki tesisinde servis ve yedek parça ihtiyaçlarına anında cevap verebilmeyi amaçlıyor. Tesis, 80 i aşkın servis merkezi ve yaklaşık 6000 servis personelinden oluşan geniş bir global ağ ile destekleniyor. Metso, servis ağını Söke ye taşıdı Atölye yi 22 Şubat ta hizmete açan Metso, tesisten istifade edecek mühendisleri de törene davet etti. Kontrol Dünyası Dergisi nin yerinde izlediği açılışa, Metso Türkiye Genel Müdürü Ömer Kasapoğlu ve Servis Müdürü Lütfü İlgün ün yanı sıra Finlandiya dan Metso Global in Servis Dizayn Direktörü Anne Hassinen de katıldı. Kurdeleyi Genel Müdür Kasapoğlu ile birlikte kesen İlgün, böylesine önem verdikleri bir günde kendilerini yalnız bırakmayan mühendislere teşekkür etti. İlgün yaşadıkları süreci ise şöyle özetledi: Metso nun servis grubu 2008 yılında başladı. O zamanlarda atölyemiz yoktu. Direkt satış ofisi üzerinden bu çalışmaları yapıyorduk te İstanbul daki servis atölyemizi kurduk. Yaklaşık 4 ay kadar önce atölyemizi buraya taşıdık. METSO NUN GLOBAL TECRÜBESİNİ AKTARACAĞIZ Konuşmasında söz konusu adımın gerekçesini de açıklayan İlgün, Bize en yoğun servisten vanaların geldiği yer Ege Bölgesi idi. O yüzden sizlere yardım etmek açısından atölyeyi ve servis ekibimizi buraya taşımak daha efektif olacaktı. dedi. Servis atölyesine sahip olmanın sadece makineleri ifade etmediğini vurgulayan İlgün, aynı zamanda Metso nun globaldeki tecrübesine ve gücüne de sahip olduklarının altını çizdi ve ekledi: İstediğiniz zaman hem buradaki makineler, hem servis ekipmanları hem de Metso nun direkt proses tecrübesini sizlere aktarmak için hazır olacağız. 24 / Şubat 2018

27

28 HABERLER KASAPOĞLU: SERVİS EKİBİMİZ BÜYÜYOR Açılışta konuşan Metso Türkiye Genel Müdürü Ömer Kasapoğlu da, servis oluşumunun 2008 den beri devam ettiğine dikkat çekti. Küçük atölye ile İstanbul da başladık. Sonra ekibimiz büyüdü. İlerleyen aylarda yeni arkadaşlar da gelecek. diyen Kasapoğlu, Ege Bölgesi ndeki servis yoğunluğunun artması sebebiyle atölyeyi buraya taşıma ihtiyacı duyduklarını kaydetti. Kasapoğlu, Metso Global in kendilerine verdikleri büyük desteğe de teşekkür etti. Konuşmaların ardından Servis Müdürü Lütfü İlgün, açılışa katılan mühendis ve diğer konuklara atölyeyi gezdirdi. Tesisteki makine ve bakım ekipmanlarını uygulamalı olarak tanıtan İlgün, mühendislerden yöneltilen teknik soruları da cevapladı. Söke deki tesisin açılış törenine katılan Metso Global in Servis Dizayn Direktörü Anne Hassinen (Ortada), Genel Müdür Ömer Kasapoğlu ve diğer yöneticilerle hatıra fotoğrafı çektirdi. Metso nun globaldeki standartlarıyla aynı hizmeti veriyoruz Metso Türkiye nin Servis Müdürü Lütfü İlgün, Söke deki açılış töreninde Kontrol Dünyası Dergisi nin sorularını cevapladı. Atölyede yaptıkları çalışmalar, servis hizmetlerinin kapsamı ve hedeflerine yönelik önemli bilgiler aktaran İlgün özetle şunları kaydetti: Servis atölyemizde hizmet ettiğimiz birimler, bölgedeki jeotermal, kağıt, rafineri, petro kimya tesisleri olacak. Atölyemizde yapılan bakımlar tamamen Metso nun globaldeki standartlarıyla aynı şekilde yapılıyor. Zaten atölyemiz ISO 9001 standardına sahip. Metso nun da kendi intörn oditleriyle ister iş güvenliği olsun, ister ISO standartları olsun belli periyotlarda gelip denetlemeler yapılıyor. Buradaki faaliyetlerimiz, gelen vanaların sökülmesi, yedek parça ihtiyaçlarının belirlenmesi, temizleme işlemleri ve mekanik işlemler olarak özetlenebilir. Eğer optimizasyon gerekiyorsa o tür işlemler de yürütülüyor. Vanaların orijinal yedek parçaları değiştirildikten sonra testleri de burada yapılıyor. ATÖLYEMİZDE YEDEK PARÇA STOĞUMUZ VAR Atölyemizde en çok kullanılan vanalarla ilgili yedek parça stokumuz da var. Pozisyonerler olsun, aktüatörler olsun ya da standart vana gövdeleri olsun hepsi bu stokta bulunuyor. Dolayısıyla en çok kullanılan ekipmanlarla ilgili olarak, jeotermal, kağıt ve petrokimya tesislerine hızlı bir şekilde yedek parça tedariği yapılabiliyor. Ayrıca komple olarak ve de vana gövdesi, aktüatör gövdesi olarak tuttuğumuz stoklar var. Bunlar acil du- rumlarda müşterileri mağdur bırakmamak için yaptığımız çalışmalar. VANA YÖNETİM SİSTEMİ OLUŞTURACAĞIZ İleriye dönük olarak Vana Yönetim Sistemi dediğimiz, bölgedeki bütün firmaların ya da enerji santrallerinin ortak kullanacağı bir stok oluşturmak istiyoruz. Direkt olarak daha hızlı bir şekilde kritik olan ekipmanlara servis sağlamayı hedefliyoruz. Atölyemizde 16 inçe kadar vanalarla ilgili olarak test makinesinde direkt testler yapılabiliyor. Daha büyük çaplı vanalar için basınç testleri, gövde testleri gerçekleştirilebiliyor. Vanaların gövde ya da kaçak testlerinde 260 barlara kadar çıkabiliyoruz. Bölgede çok az kişide bulunan kumlama makinemiz var. Vanalar üzerinde biriken pas ve kir gibi şeyleri temizlemek için kullanılan bu makine de yurt dışından getirdiğimiz ekipmanlar arasında yer alıyor. 26 / Şubat 2018

29

30 HABERLER Gedik, 51. Yaş günü pastasını Sodex te kesti Gedik Döküm & Vana, 51. kuruluş yıldönümünü Sodex Fuarı nda kutladı. Fuarda açtığı standında konuklarını ağırlayan şirketin yaş günü törenine Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik ve CEO su Mustafa Koçak da katıldı. Yaş günü pastasını keserken çalışanlara ve törene katılanlara teşekkür eden Hülya Gedik, Ne mutlu Gedikli olanlara. dedi. Termo Buhar Ekipmanları markasıyla Türkiye nin ilk vana imalatçılarından biri olarak 1967 de faaliyetlerine başlayan Gedik Döküm & Vana, bu yıl 51. Kuruluş yıldönümünü kutluyor. İklimlendirme sektörünün en büyük fuarlarından biri olan ISK-Sodex 2018 in önemli katılımcıları arasında yer alan şirket, fuarın son gününde kutlama töreni organize etti. Fuar alanındaki stantta düzenlenen yaş günü törenine Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik ve CEO su Mustafa Koçak da katıldı. Yaş günü pastasını kesen Hülya Gedik, 51 yıllık çalışanlarımız maalesef aramızda yok. Ama uzun zamandır birlikte olduğumuz arkadaşlar var. Tüm çalışanlarımıza ve buraya katılanlara çok teşekkür ediyorum. Ne mutlu Gedikli olanlara. diye konuştu. Ardından çalışanlarla birlikte hatıra fotoğrafı çektiren Hülya Gedik, konuklarla da ayak üstü sohbet etti. Tören, şirketin internet sitesinden de yayınlanırken, teşekkür mesajında özetle şu bilgilere yer verildi: SODEX Fuarı nda standımızı ziyaret eden tüm değerli dostlarımıza, bayilerimize, yerli ve yabancı çözüm ortaklarımıza ve Gedik çalışanlarımıza içten teşekkürlerimizi iletmek isteriz. 51 yıldan bu yana yüzde 100 yerli ve milli yapısı, bilgi birikimi ve deneyimi ve geniş ürün yelpazesi ile bir çok sektörümüze, projelerimize siz değerli çözüm ortaklarımızla beraber hizmet veren Termo Vana bu beraberlik için tekrar teşekkür etmeyi bir borç bilir. Hendek 2.OSB deki yeni yatırımlarımızla, modern Döküm ve Vana üretim tesislerimizle ülkemize hizmet vermekten gururluyuz. YARIM ASIRDA BÜYÜK BAŞARI Kuruluşundan sonra kısa sürede büyük bir büyüme yakalayan Termo nun ilk atılımı; 1991 de Gedik Holding bünyesinde faaliyet gösteren Sırmetal Hassas Döküm firmasıyla birleşmesi oldu. Ardından bugünkü adı olan Gedik Döküm & Vana ismini aldı. Halen, Gedik Holding bünyesinde faaliyet gösteren şirket, kum döküm, hassas döküm ve vana olmak üzere üç alanda çalışmalarını yoğunlaştırıyor. Genel Merkezi İstanbul Pendik te bulunan Gedik Döküm & Vana nın burada aynı zamanda kum ve hassas döküm faaliyetlerini gerçekleştirdiği dökümhaneleri ve Termo vanalarını ürettiği tesisler bulunuyor. Şirketin Sakarya Hendek 2. Organize Sanayi Bölgesi ndeki çevre dostu modern dökümhanesi ise 2012 yılı başında devreye alındı. Böylece kum döküm kapasitesi dört katına çıkarıldı. 28 / Şubat 2018

31

32 HABERLER GÜRAY YILDIZ Türk Henkel Çamaşır ve Ev Bakım Genel Müdürü TÖRE BİROL Henkel Çamaşır ve Ev Bakım Orta Doğu Avrupa Satış ve Ülke Yönetimi Başkan Yardımcısı Türk Henkel yönetiminde nöbet değişimi Türk Henkel Çamaşır ve Ev Bakım Genel Müdürü Töre Birol, başarılı görev sürecinin ardından Henkel Çamaşır ve Ev Bakım Orta Doğu Avrupa Satış ve Ülke Yönetimi Başkan Yardımcısı olarak atandı. Birol un yerine Macaristan Genel Müdürü Güray Yıldız geçti. Yıldız, Yaklaşık 20 yıl önce satış temsilcisi olarak başladığım şirkete genel müdür olarak atanmak son derece gurur verici. dedi. Türk Henkel in Çamaşır ve Ev Bakım biriminin tepe yönetiminde dikkat çekici bir değişim yaşandı. Genel Müdür olarak görev yapmakta olan Töre Birol, yaptığı başarılı çalışmaların ödülünü aldı. Birol, Henkel Çamaşır ve Ev Bakım Orta Doğu Avrupa Satış ve Ülke Yönetimi Başkan Yardımcısı olarak atandı. Yeni görevine 1 Ocak 2018 tarihi itibarıyla başladı. Birol un yerine ise Macaristan daki tepe yöneticisi getirildi. Bir süredir söz konusu birimin Macaristan Genel Müdürlüğü nü yapan Güray Yıldız, artık Türkiye deki faaliyetleri yönetecek. Başarılı görev sürecinin ardından başkan yardımcılığı gibi önemli bir koltuğa atanan Töre Birol, İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü nden mezun. Oxford Brookes Üniversitesi nde MBA yapan Birol; Koç Holding, BP ve Nielsen de çeşitli pozisyonlarda görev aldıktan sonra, 2006 yılında Kategori Yöneticisi olarak Henkel kariyerine başladı. Farklı tarihlerde çeşitli birimlerde yöneticilik yaptıktan sonra yıllarında Türk Henkel Çamaşır ve Ev Bakım Genel Müdürlüğüne atanan Birol, önemli başarılara imza attı. Yeni görevine 1 Ocak 2018 itibariyle başlayan Birol değişiklikle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: Henkel in global stratejisindeki agresif büyümenin temel taşı olarak, Orta Doğu ve Avrupa Bölgesi nin satış koordinasyonunun sağlanması çok önemli. Gelişmiş ve gelişmekte olan 31 ülkede Henkel in sağlıklı ve karlı büyümesinin sağlanması, yeni pozisyonumun önceliği... Son 3 senedir eşsiz başarılara imza atan Türkiye ekibi şüphesiz bu önceliğin temel taşı olmaya devam edecek. Bir Türk yönetici olarak bölgenin başarısına bu pozisyondan katkıda bulunacak olmak da ayrıca büyük gurur. SATIŞ TEMSİLCİLİĞİNDEN GENEL MÜDÜRLÜĞE Türk Henkel de Töre Birol un görevini devralan Güray Yıldız ise Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü nü bitirdi. Kariyerine 1997 de Gillette te başlayan Yıldız, 1999 da Henkel e geçiş yaptı yılından bu yana Henkel Macaristan Çamaşır ve Ev Bakım Genel Müdürlüğü koltuğunda oturan Yıldız, Türkiye deki yeni görevi için şunları söyledi. Yaklaşık 20 yıl önce satış temsilcisi olarak başladığım şirkete genel müdür olarak atanmak son derece gurur verici. Çamaşır ve Ev Bakım İş Birimi olarak son yıllarda ortaya çok başarılı sonuçlar koyduk. Şimdi de ekip olarak, bu sonuçları daha da geliştirmeyi ve Henkel in global 2020 hedeflerine maksimum katkıyı sağlamayı amaçlıyoruz. Bu bağlamda, Henkel in geleceğine Türkiye ve dünyada yön verebilecek daha fazla sayıda genç yeteneği yetiştirmek istiyoruz. Henkel, global olarak dengeli ve çeşitlilik gösteren bir portföyle faaliyet gösteriyor. Şirket, üç iş biriminde (Yapıştırıcı Teknolojileri, Çamaşır ve Ev Bakım, Beauty Care) lider konumlara sahip. Üç iş biriminin üç yıldız markası ise Loctite, Schwarzkopf ve Persil. 30 / Şubat 2018

33

34 HABERLER ÜMRAN BEBA pepsıco nun global yetenek yönetimi, çeşitlilik ve Dahil etme kıdemli başkan yardımcısı SERHAN ULGA petrol ofisi, Chıef fınancıal offıcer (Cfo finans Direktörü) pepsıco nun GloBal Yeteneğini BeBa yönetecek pepsıco nun global yetenek yönetimi, çeşitlilik ve Dahil etme kıdemli başkan yardımcılığı görevine ümran beba getirildi. şirkette uzun yıllardır üst Düzey pozisyonlarda görev alan ümran beba, pepsico gibi büyük bir organizasyonda global kapsamda liderlik etmek benim için büyük bir gurur kaynağı. DeDi. PepsiCo, Global Yetenek Yönetimi, Çeşitlilik ve Dahil Etme Kıdemli Başkan Yardımcılığı görevine Ümran Beba yı getirdi. Beba, PepsiCo da üst düzey yönetici olarak uzun yıllara dayanan tecrübesi ile Türk iş dünyasını uluslararası seviyede güçlü bir şekilde temsil etmeye devam edecek. Beba, şirketteki 23 yıllık görev süresi boyunca, Türkiye Genel Müdürlüğü nün yanı sıra Güney Doğu Avrupa ve Asya Pasifik Bölge Başkanlığı nı yürüttü. petrol ofisi nde CFo koltuğuna ULGa oturdu petrol ofisi, Chıef fınancıal offıcer (Cfo finans Direktörü) görevine alanının DeneyiMli ismi serhan ulga getirildi. 30 yıllık tecrübesiyle po nun ekonomisini yönetecek olan ulga nın amerika Da Mali Müşavirlik (Cpa) yapma yetkisi bulunuyor. Beba atamayla ilgili değerlendirmelerde bulunurken şunları söyledi: PepsiCo gibi büyük ve global bir organizasyonun yetenek yönetimi, çeşitlilik ve dahil etme konularına global kapsamda liderlik etmek benim için büyük bir gurur kaynağı. PepsiCo nun 2025 hedeflerinde yer alan yüzde 50 kadın yönetici oranı ve 1.5 milyon genç kızımızın iş hayatına hazırlanması hedefleri beni kişisel olarak çok heyecanlandırıyor. Dijital transformasyon ile yetenek yönetimi çok daha önemli olacak ve bu gündeme liderlik etmek de çok özel bir pozisyon. Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü nden 1986 yılında mezun olan Beba, aynı üniversitede MBA eğitimini tamamladı. Son olarak üstlendiği Global İnsan Kaynakları Yönetimi, Hizmetler & Operasyonlar Kıdemli Başkan Yardımcılığı sorumluluklarından önce Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika İnsan Kaynakları Kıdemli Başkan Yardımcılığı, Güney Doğu Avrupa ve Asya Pasifik bölgelerinin başkanlığını yürüttü. Beba, PepsiCo kariyeri boyunca PepsiCo da çeşitlilik ve dahil etme konularında sürekli liderlik yaptı ve bu konuda şirket içi ve dışı ödüllere layık görüldü. PepsiCo bünyesindeki çalışmalarına ek olarak Beba, Dünya Ekonomik Forumu nun Eğitim, Toplumsal Cinsiyet ve İş Dünyasının Geleceği Konseyi; Asya Topluluğu nun Global Çeşitlilik ve Yetenek Konseyi ve Uluslararası Gençlik Vakfı Yönetim Kurulu üyesi. Türkiye akaryakıt ve madeni yağ sektörünün lider markası Petrol Ofisi, üst düzey yönetici kadrosuna yeni bir isim ekledi. Chief Financial Officer (CFO Finans Direktörü) görevine, alanının deneyimli ve önemli isimlerinden Serhan Ulga atandı. Türkiye ve ABD de 30 yıllık deneyime sahip olan Ulga kariyerinde; finansal hizmetler, otomasyon, medikal cihazlar, medya ve boya sektörlerindeki önde gelen ulusal ve uluslararası firmalarda, finans alanında çeşitli yöneticilik görevlerini üstlendi. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu Ulga nın ABD de mali müşavirlik (CPA) yapma yetkisi bulunuyor. Uluslararası tanınırlığı olan yetkinlik sertifikası CMA sahibi de olan Ulga, Petrol Ofisi ne katılmadan önce son olarak Pegasus Hava Taşımacılığı nda CFO luk görevini yürütüyordu. 32 / Şubat 2018

35

36 KİMYA Kimyada kaliteli yakıt için dev işbirliği İsviçreli kimya şirketi Clariant ile Çin in en büyük petrol ve kimya şirketi SINOPEC yakıt kalitesini yükseltmek için işbirliğine gitti. İki kimya devi, S-Zorb ile ilgili FCAS Anlaşması ve Katar da FCC Temsilciliği Anlaşması imzalayarak aralarındaki ortaklığı güçlendirdi. S-Zorb emici maddesi, FCC benzini kükürt giderme işlemi sonrası için önde gelen bir teknoloji olarak biliniyor. Madde, mevcut rafinerilerdeki benzini, Çin Ulusal V ve EURO V standartlarına yükseltmek için ideal. Özel kimyasallar alanında bir dünya lideri olan Clariant, 22 Ocak ta yaptığı bir açıklamayla, Çin in en büyük petrol ve kimya şirketi olan SINO- PEC ile iki önemli anlaşmaya imza attığını duyurdu. Açıklamaya göre anlaşmalar, 27 Eylül 2017 tarihinde Pekin de, şirketlerin üst düzey yöneticileri tarafından imzalandı. İlk olarak, SINOPEC in Clariant a S-Zorb emici maddesinin FCAS serisi lisansını verdiği FCAS Serisi Emici Madde Anlaşması imzalandı. Bu anlaşma Clariant ın düşük kükürtlü ticari benzin üretimi için olan katalizör ürün portföyünü genişletmesine imkan sağlayacak. Sinopec Catalyst Company (SCC) ve Clariant Qatar W.L.L. arasında imzalanan ikinci anlaşma olan, FCC (Akışkan Katalitik Parçalama) Temsilciliği Sözleşmesi ise Clariant Qatar W.L.L. yi Katar daki petrol rafinerileri için Sinopec in FCC katalizörünün yetkilisi haline getiriyor. S-ZORB, KÜKÜRT TÜRLERİNİ BENZİNDEN ABSORBE EDİYOR Benzin havuzunun ana katkı maddesi olan FCC nafta, ağırlık olarak genelde ppm ye kadar kükürt içeriyor. Çin V şartnamesi kükürt konsantrasyonu ağırlığının 10 ppm nin altında olmasını gerektirdiğinden kükürdün giderilmesi büyük önem taşıyor. Naftadan kükürdü gidermek için yaygın olarak kullanılan, hidrojenle kükürt giderme yöntemi, büyük miktarda hidrojen gerektiriyor ve RON (araştırma oktan sayısı) kaybına neden oluyor. S-Zorb süreci ise, yüksek bir RON koruması ve yüksek bir sıvı verimi sağlayarak FCC benzininden tüm kükürt türlerini absorbe ediyor. Ayrıca bu tek adımdan oluşan süreç, hiçbir geri dönüşüm akışı gerektirmiyor ve hidrojen tüketimini önemli ölçüde azaltıyor. Bu özellikler sayesinde S-Zorb Çin de, benzini Çin Ulusal IV (EURO IV e eşdeğer) standardından Çin Ulusal V (EURO V e eşdeğer) standardına yükseltmek için en çok tercih edilen teknoloji olarak biliniyor. TEMİZ ENERJİ ÜRETİMİNDE ÜSTÜN PERFORMANS Clariant, SINOPEC ile yaptığı işbirliği sonucunda 2001 den bu yana Çin ve ABD de bulunan 25 in üzerindeki dünya çapında birimde, düşük kükürtlü benzin üretmek için yeni nesil S-Zorb katalizörü tedarik ediyor. Bu teknoloji ve katalizörler, temiz enerji üretiminde ve emisyon kontrolünde her zaman üstün bir performans sergiliyor. SINOPEC Group un Kıdemli Başkan Yardımcısı Ma Yongsheng, Saygın, inovatif ve güvenilir bir katalizör ortağıyla işbirliği yapmak SINOPEC in yakıt kalitesi yükseltme teknolojileri için çok önemli bir yere sahip. Clariant la geçmişte de selef şirketi Süd-Chemie dahil olmak üzere başarılı işbirlikleri yaptık ve bu işbirliğimizi devam ettirerek daha da genişlettiğimiz için çok mutluyuz. dedi. 34 / Mart 2018

37

38 GREEN ChEmICals-ÜRETİm TEsİsİ üretim tesisi ziyareti / GREEN chemıcals a.ş 23 yıldır kimya endüstrisine katkı sağlayıp birçok sektöre hizmet veren GREEN Chemicals A.Ş., Gebze de 12 bin metrekare alana kurulu son teknoloji üretim tesislerinde, kimyevi ürün geliştirip, üretiyor. Sürekli yaptığı Ar-Ge yatırımları ile ürün ve hizmet sahalarını genişleterek, hem kapasitesini hem de cirosunu artırmaya devam eden şirket, ürettiği kimyasalların oluşturduğu 1 Milyar Doları bulan pazarda, yüzde 2 3 oranında pazar payı elde etti ve 2018 büyüme hedefini yüzde 30 olarak belirledi. 36 / Mart DOSYA-ÜRETİM TESİSİ ZİYARETİ-GREEN CHEMICALS-.indd :57:12

39 GREEN ChemIcals-ÜRETİM TESİSİ Gebze deki üretim tesisinden 35 ülkeye kimya ihracatı Merkezi ve üretim tesisleri Gebze de 12 bin metrekarelik alana kurulu olan GREEN Chemicals A.Ş., su şartlandırma, jeotermal, gaz, petrol, yapıştırıcı, maden, metal yüzey işlem, atık su ve endüstriyel su şartlandırma kimyasalları üretiyor. Firma, yıllık 50 bin tonluk üretim ve 7 bin paletlik depolama kapasitesiyle uluslararası arenada hizmet veriyor. Aynı zamanda, 2017 yılında Türkiye nin 411. Ar-Ge merkezi ünvanını alan firma, 2018 yılına da yeni proje ve yatırım hedefleriyle girdi. GREEN Chemicals A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Ay ın verdiği bilgilere göre, Gebze deki üretim tesisinde su şartlandırma, atık su şartlandırma, petrol ve gaz, yapıştırıcı, metal yüzey işlem, maden, jeotermal ve endüstriyel su şartlandırma otomasyonu olmak üzere 8 farklı ürün grubunda yaklaşık bin 200 kalem kimyasal üretiliyor. Geçen yıl 16 Milyon dolar civarında bir ciro elde eden firma, 2018 de yüzde 30 büyüme hedefiyle bu rakamın yaklaşık 21 milyon dolar olmasını bekliyor. Firmanın 25. yılını kutlayacağı 2020 yılında Türkiye nin en büyük 1000 sanayi kuruluşu arasına girmeyi hedefliyor. 35 ülkeye kimyasal hammadde ihraç eden GREEN Chemicals, oluşan 1 milyar dolarlık pazardan da yüzde 2 ile 3 arasında bir pay elde ediyor. Üretiminin Yüzde 15 ini Avrupa ve çevre ülkelere ihraç eden GREEN Chemicals A.Ş. ayrıca Kuzey Afrika, Güney Amerika, İran, Irak, Arap Yarımadası ve Türki Cumhuriyetler olmak üzere toplamda 35 ülkeye ihracat yapıyor. 300 e yakın personeli, 25 bayisi olan firma; cirosunun yüzde 65 ini su kimyasalları, yüzde 20 sini metal kimyasallarından, yüzde 15 lik kısmını da yapıştırıcı, petrol ve rafineri alanlarından elde ediyor. / Mart

40 GREEN ChEmICals-ÜRETİm TEsİsİ CAN ALİ AYDIN GREEN CHEMICALS, İŞ GELİŞTİRME VE PAZARLAMA MÜDÜRÜ KİMYA DA 21. AR-GE MERKEZİ ÜNVANINI ALARAK 2018 E HIZLI BAŞLAYAN GREEN CHEMİCALS, İHRACAT ATAĞINA KALKTI. FİRMANIN İŞ GELİŞTİRME VE PAZARLAMA MÜDÜRÜ CAN ALİ AYDIN, BU YIL 40 ÜLKEYE İHRACAT YAPMAYI HEDEFLEDİKLERİNİN ALTINI ÇİZDİ. KONTROL DÜNYASI DERGİSİ NE ÖNEMLİ AÇIKLAMALARDA BULUNAN AYDIN, ÖZELLİKLE TÜRKİYE NİN İTHAL ETMEK ZORUNDA KALDIĞI ÜRÜNLERİN KENDİ FABRİKALARINDA ÜRETİMİNİ ARTIRACAKLARINA DİKKAT ÇEKTİ. BU KONUDA AR-GE MERKEZİ NİN YAPTIĞI ÇALIŞMALARA İŞARET EDEN AYDIN, GREEN CHEMICALS IN 2018 CİRO HEDEFİNİ İSE 20 MİLYON DOLAR OLARAK AÇIKLADI. ÜRETİM TESİSİ ZİYARETİ AR-GE MERKEZİ BELGESİ Nİ ALDIK, İHRACAT ATAĞINI BAŞLATTIK GREEN Chemicals, Türkiye nin tamamen yerli sermaye ile kurulmuş en büyük kimya üreticilerinden biri yılında kurulan şirket, son yıllarda Kocaeli ndeki üretim tesisi ve Ar-Ge Merkezi ile dikkat çekiyor. 12 bin metrekarelik fabrika alanında yıllık 50 bin ton kimyevi madde üretim kapasitesine sahip GREEN Chemicals, ulusal ve uluslararası organizasyonunda yer alan toplam 500 kişilik tecrübeli kadrosu ile su & atık su şartlandırma, metal yüzey işlem, oil & gas, jeotermal, maden, endüstriyel sistemler, otomasyon ve yapıştırıcı konularında WET-Treat, MET-Treat, OIL-Treat,WASTE-Treat, GEO-Treat,WELL-Treat, MINE-Treat, GREEN ADH-Tech, TreatON markalarıyla hizmet veriyor. Kimya sektöründe yıldızı parlayan GREEN Chemicals ı son aylarda gündemin zirvesine taşıyan konu ise Ar-Ge çalışmaları oldu. Şirketin İş Geliştirme ve Pazarlama Müdürü Can Ali Aydın, geçtiğimiz aralık ayının sonunda Ar- Ge Merkezi belgesini, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü nün elinden aldı. Böylece GREEN Chemicals, ülke çapında 411 nci, kimya sektöründe ise 21 nci, AR-GE Merkezi olarak kayıtlara geçti. Şirket bu çalışmaların, ülke ekonomisinde katma değer yaratacak, uluslararası pazarda rekabet gücünü artıracak ileri teknoloji içeren ürünler olarak dönmesi için kolları sı- 38 / Mart 2018

41 GREEN ChEmICals-ÜRETİm TEsİsİ vadı. Türkiye nin ithal etmek zorunda kaldığı kimyevi hammaddeleri kendi fabrikasında üretmek için çalışmalarını hızlandıran GREEN Chemicals, hedefini de belirledi. İhracat yaptığı ülke sayısını 40 a çıkarmayı ve 2018 yılını 20 milyon Dolar ciroyla kapatmayı amaçlayan şirketin İş Geliştirme ve Pazarlama Müdürü Can Ali Aydın, Kontrol Dünyası Dergisi ne önemli açıklamalarda bulundu. Ar-Ge Merkezi nin faaliyetlerinden, sektördeki gelişmelere, şirketin sosyal sorumluluk projelerinden çevre koruma çalışmalarına kadar pek çok konuda dikkat çekici bilgiler aktardı. Jeotermal enerji alanında sürpriz bir ürünün de müjdesini veren Aydın ın değerlendirmeleri özetle şöyle: 2018 DE Daha YÜKsEK PERFORmaNs 2017 nin sonunda Ar-Ge Merkezi belgesini alarak 2018 e iyi başlangıç yaptınız. Bu yıla dönük planlarınız neler? Fuar, sempozyum ve benzeri organizasyonlara katılım çalışmalarınız var mı? 2018 e hızlı ve agresif başladık, diyebilirim bütün sektör için zorlu bir seneydi den çıkardığımız derslerle birlikte aksiyon planlarımıza ve stratejilerimize göre 2018 e daha aktif başladık. Daha çok sahadayız. Normalde de zaten müşteri odaklı bir firmayız. Önümüzdeki hafta (Şubat sonu) Afyon da Jeotermal Odası nın bir sempozyumu var, oradayız. Onun dışında 1 ve 2 Mart tarihlerinde Almanya da GeoTHERM fuarına katılacağız. YERlİ FİRma avantajini müşterilerimize YaŞaTaCaĞIZ Jeotermalle ilgili çalışmalara mı ağırlık vereceksiniz? GREEN Chemicals olarak bizim su şartlandırma, atık su şartlandırma, maden gibi stratejik iş ünitelerimiz SEKTÖRDE BİLİNÇLENDİRMEYİ ARTIRMANIN ÖNEMİNİ DİLE GETİREN CAN ALİ AYDIN, GREEN CHEMİCALS OLARAK, MÜŞTERİLERİMİZE EĞİTİMLER VERİYORUZ, SADECE KİMYASAL SATIŞI YAPMIYORUZ. DEDİ. SOSYAL SORUMLULUK VE ÇEVRE KORUMA ÇALIŞMALARININ DEVAM EDECEĞİNİ VURGULAYAN AYDIN, SU KAYNAKLARININ KORUNMASININ KRİTİK HALE GELDİĞİNİN ALTINI ÇİZDİ VE EKLEDİ: SUYUN GERİ KAZANIMINI, TEKRAR TEKRAR KULLANIMINI YA DA KULLANIMINI DAHA TASARRUFLU HALE GETİRMENİN YOLLARINI ARIYORUZ. MÜŞTERİLERİMİZ ENERJİYİ DAHA AZ NASIL TÜKETEBİLİR, SUDA VE ENERJİDE NASIL TASARRUF YAPABİLİRLER, BUNUN PEŞİNDEYİZ. var. Madenlere de, jeotermal sektörüne de kimyasallar veriyoruz. Metal yüzey işlem kimyasalları var. Oil & Gas dediğimiz sektöre (hem çıkarıldığı yer hem rafineriler olarak) ürünler veriyoruz. Onun dışında yapıştırıcı ürünlerimiz de var. Jeotermal bunlardan bir tanesi aslında ve çok daha geliştirmeye çalıştığımız bir bölüm. Çünkü ülkemizde jeotermal enerjinin üretilmesi konusunda yatırımlar artıyor. GREEN Chemicals olarak biz yüzde 100 yerli bir firmayız. Biliyorsunuz son zamanlarda yerli malı kullanılması çok gündeme geliyor. Biz de, yüzde 100 yerli bir firma olmanın verdiği avantajı, gerek maliyet gerek teknik servis gerekse hız, ve stok avantajı anlamında müşterilerimize yansıtıyoruz. Jeotermal çok büyüyen bir sektör Yatırımlar son hız devam ediyor. Biz de firmalarımızın, müşterilerimizin sürekli yanındayız bu konuda. DIŞa BaĞImlIlIĞI azaltmanin YOlU ar- GE DEN GEÇİYOR Ar-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Ar-Ge Merkezi Belgesi ni alırken geçirdiğiniz zorlu süreci anlatır mısınız? Özellikle dışa bağımlılığınızı kesme, ithalatınızı azaltma noktasında Ar- Ge nin çok büyük önemi var. Kimya / Mart

42 GREEN ChemIcals-ÜRETİM TESİSİ sektörü olarak bizlere büyük görevler düşüyor. Dışa bağımlılığımızı azaltmak için belli başlı kullandığımız hammaddeleri, ülkemizde kendi fabrikamızda üretme kararı aldık. Bununla birlikte üretime geçmeden önce Ar-Ge çalışmaları yapılması gerekiyor. Ürünlere formülasyonların oluşması,çeşitli testlerin yapılması lazım. Yola bu şekilde çıktık. Daha sonrasında bir yandan da TÜBİTAK la beraber projeler gerçekleştirdik. Bu projelerin sonucunda, ithal ettiğimiz hammaddelerin bir kısmını Ar-Ge çalışmalarını sonuçlandırarak üretime geçirdik. Bu çalışmaların, kimyada ithalat yoğunluğu olan Türkiye nin cari açığına da büyük katkısı var değil mi? Kesinlikle Zaten TÜBİTAK bu projelerin başarılı olup olmamasını değerlendirirken kriterlerden bir tanesi, belki de en önemlisi; cari açığa faydası Yani bu ürününüzün ticarileşebilmesi gerekiyor. Biz de bu anlamda rakamları sürekli onlara sunuyoruz. İthal edilmesiyle burada üretilmesi arasında yüzde 20, 30 hatta 40 lara varan farklar var aslında. Dolayısıyla yapılan bu çalışmaların cari açığa büyük katkısı oluyor. EN ÖNEMLİ YATIRIM İNSAN Teknoloji geliştirme noktasında yaptığınız yatırımların ekonomik boyutu nedir? Aslında bizim için sürekli insan yatırımı çok önemli. Ar-Ge deki arkadaşlarımızın ihtiyacı olan eğitimler olsun, ya da personel yatırımı olsun, sürekli kendini geliştiren bir firmayız. Ar- Ge deki arkadaşlarımız sürekli eğitim alıyor. Farklı alanlarda farklı tecrübelere sahip yeni arkadaşları bünyemize katıyoruz. En önemli yatırım insana yapılan yatırımdır. Onun dışında tabi ki, Ar-Ge biriminin ihtiyacı olan ekipmanlar konusunda da önemli yatırımlarımız var. Bu birimdeki çalışanlar arasında yabancı uzmanlar da bulunuyor mu? Bizim şu an içinde bulunduğumuz binadaki Ar-Ge Merkezi nde çalışanlarımızın tamamı Türk mühendis ve doktorlar. Danışman olarak Ar-Ge mize destek veren, daha önce senelik bu işte tecrübesi olan yabancı mühendislerimiz de GREEN Chemicals çatısı altında yer alıyor. 40 ÜLKEYE İHRACAT, 20 MİLYON DOLAR CİRO Kimyadaki cari açığı azaltma konusunda rakamsal bir hedefiniz var mı? Ar-Ge tarafından 2018 de yapılacak projelerin alt yapılarını tamamlıyorlar şu an Projeler netleştikten sonra bunu rakamlara dökeceğiz. Ama şöyle söyleyebiliriz; 2018 de GREEN Chemicals, 20 milyon Dolar gibi bir ciro hedefliyor. Kendi ürettiğimiz hammaddelerle birlikte ve Ar-Ge projelerinin tamamlanmasıyla birlikte bunun ciroya katkısı yüzde 20 lik bir artışı ifade ediyor. Fabrikanızın üretim kapasitesi ve ihracat faaliyetleriniz hakkında da bilgi verir misiniz? İhracat konusunda satış yaptığımız 40 / Mart 2018

43

44 GREEN ChemIcals-ÜRETİM TESİSİ 35 ülkeyi bu yıl 40 ın üzerine çıkarma hedefimiz var. İhracat rakamlarımız ciromuzun yaklaşık yüzde 20 sine tekabül eder. Bu rakamı daha da artırmak istiyoruz ki, bir yandan cari açık dedik, diğer yandan ithalatı azaltırken ihracatı artırmayı hedefliyoruz. Bir taraf Ar-Ge nin görev ve sorumlulukları içinde diğer taraf yani ihracatı artırma satış pazarlama departmanımızın hedefleri arasında İhracat yaptığınız ülkelerin coğrafi dağılımı nasıldır? En çok Ortadoğu ülkeleri ile İran la çalışıyoruz. Rusya ile ilişkilerimizi geliştiriyoruz. Bunun dışında bizim Avrupa da da ofislerimiz var. Güney Amerika da da üretim tesisimiz var; Sao Paulo da Güney Amerika daki ciromuzun yükselmesini hedefliyoruz. Oraya personel yatırımı da yaptık. Hollanda da bayi organizasyonumuzu geliştirdik, İngiltere de ofis açtık. Oradaki bayi ağımıza da destek vererek Avrupa da da özellikle enerji santralleri, rafinerilerdeki bilinirliğimizi ve ciromuzu artırmak istiyoruz. Kimya alanında ülkemizde oldukça önemli gelişmelerin yaşandığı görülüyor Özellikle şartlandırma sektöründe önümüz çok açık. Dünyada da jeotermal alanında yatırımlar devam ediyor. Kenya da yatırımlar var. Kuzey Avrupa da çok fazla jeotermal kullanımı var. Hedefimiz buralara da penetre olmak Maden departmanımızı da 2 sene önce aktif hale getirdik. Özellikle altın, gümüş ve bakır madeninde kullanılan kimyasallar konusunda Ar-Ge departmanımız çalışmalarını tamamladı. Yaklaşık 1,5 sene önce bir ürün paleti çıkarttı. Bununla birlikte madenlerdeki penetrasyonu da artırmak istiyoruz. 42 / Mart 2018

45 GREEN ChemIcals-ÜRETİM TESİSİ SEKTÖRDE BİLİNÇLENDİRME İÇİN SÜREKLİ EĞİTİM Yaşadığınız sıkıntılar, sektöre dair eleştirileriniz ya da önerileriniz var mı? Sektörde bilinçlendirmeyi artırmak gerekiyor. Bizim GREEN Chemicals olarak bir amacımız da o Müşterilerimize eğitimler veriyoruz, 360 derece mühendislik hizmetinin yanı sıra eğitimlerle onları bilinçlendirmek istiyoruz. Müşterilerimizin eline çantayı alıp, al-sat yapan firmalarla değil, şartlandırmanın özünü kavrayan, teknik tarafı ve Ar-Ge si kuvvetli olan üreticilerle işbirliği yapmalarını gönülden isteriz. Ama geldiğimiz noktada bazen, fiyat-kaliteden ziyade sadece fiyata bakıp da ona göre firmalara yönelen potansiyel müşterilerimiz oluyor maalesef.. Sosyal sorumluluk ve çevre korumaya yönelik çalışmalarınız da dikkat çekici. Örneğin, Temel İhtiyaç Derneği nin (TİDER) Destek Market yapısında; 30 aileye destek olmak için 39. İstanbul Maratonu nda koştunuz. Bu çalışmaların amacı ve hedefleri konusunda da bilgi verir misiniz? Aslında baktığımız zaman, biz her şeyi insan için ve ülkemiz için yapıyoruz. Biz TİDER le yardıma muhtaç insanlara destek olmak için koştuk ama sadece o organizasyonla kalmıyor. Biz TİDER için sürekli yardımda bulunuyoruz. Kullanılmayan giyecekler olsun, oyuncaklar olsun, kitaplar olsun, bunları da zaten sürekli toplayıp, ara ara gönderiyoruz. Bunun yanı sıra, -fabrikamızı görme fırsatınız oldu- bizi ziyaret eden her müşterimiz için ya da özel organizasyonlarda ağaç da dikiyoruz. Bu da bizim için çok önemli. Mimari olarak bulunduğumuz Organize Sanayi içerisinde yeşillendirme ve çevre düzenlemesi konusunda ödül aldık. SU VE ENERJİ YÖNETİMİ- NİN PEŞİNDEYİZ Öte yandan biliyorsunuz kaynaklar azalıyor, su kritik hale geliyor ve önümüzdeki 30 sene içinde belki de petrolden daha önemli bir kaynak olabileceği söyleniyor. Biz de bu açıdan suyun geri kazanımını, tekrar tekrar kullanımını ya da kullanımını daha tasarruflu hale getirmenin yollarını arıyoruz. Aslında bizim işimiz suyla. Çevresel anlamda bunların da peşinde koşuyoruz. Müşterilerimiz enerjiyi daha az nasıl tüketebilir, suda ve enerjide nasıl tasarruf yapabilirler Hep bunun peşindeyiz. Son olarak; piyasaya sunmaya hazırlandığınız sürpriz bir ürününüz var mı? Mesela jeotermalden örnek verebilirim. Jeotermal, dünyada mazisi uzun olan bir sektör değil Yavaş yavaş, daha sıcak akışkanlara erişmek için daha derine sondajlar yapılıyor. Bunlar yapıldıkça daha farklı riskler ortaya çıkıyor. Kireçlenme, korozyon hep bildiğimiz riskler ama bu kireçlenmeyi oluşturacak farklı farklı moleküller, farklı yapılar ortaya çıkıyor. Kalsiyum karbonattan, kalsiyum sülfattan bahsederken yavaş yavaş antimon, stibnit vs. bunlar konuşulmaya başlandı şu anda. Bizim de bununla ilgili sürpriz bir şartlandırma ürünümüz gelecek. / Mart

46

47

48 DOSYA PROSES EMNİYETİ VE YANGIN GÜVENLİĞİ PROSES EMNİYETİ ve YANGIN GÜVENLİĞİ PROSES EMNİYETİ ÖNDER AKADEMİ ATEX DİREKTİFLERİ VE IECEX SCHEMA / ÖZLEM ÖZKILIÇ FESTO- SU VE ATIK SU TEKNOLOJİSİNDE ÇÖZÜM ORTAĞINIZ KROHNE- PETROL VE GAZ UYGULAMALARINDA BÜYÜK ÇAPLI CORIOLIS KÜTLESEL AKIŞÖLÇERLER ENDRESS+HAUSER - SIL ENSTRÜMANTASYONUYLA PROSES GÜVENLİĞİ ABB- MADENCİLİK SEKTÖRÜNE PROSES SEMİNERİ 46 / Mart 2018

49 PROSES EMNİYETİ VE YANGIN GÜVENLİĞİ DOSYA YANGIN GÜVENLİĞİ ÖNDER AKADEMİ TANK YANGIN, PATLAMA VE TOKSİK BULUT YAYILIM MODELLEMELERİ / ÖZLEM ÖZKILIÇ REN SU SİSİ SÖNDÜRME SİSTEMİ PANASONIC- YANGIN GÜVENLİĞİNDE SİGORTACILAR LOKOMOTİF OLMALI TÜYAK- TEHLİKELİ MADDELERİN DEPOLANMASINDA PATLAMA VE SAHA ÇALIŞMASI / CANALP BERKDEMİR / Mart

50

51

52 DOSYA PROSES EMNİYETİ ATEX DİREKTİFLERİ ve IECEx SCHEMA Özlem ÖZKILIÇ Önder Akademi AŞ. Genel Müdür Yrd. ATEX kelimesi, Fransızca ATmosphéres EXplosives kelimelerinin ilk hecelerinin birleşiminden oluşmuş bir kelimedir ve Patlayıcı Atmosfer anlamına gelmektedir. Avrupa Birliğinde ise; 1976 yılında üye ülkelerin potansiyel patlayıcı atmosferlerde elektriksel teçhizat kullanımına ilişkin yasalarının uyumu üzerine ilk yönerge (76/11/EEC) imzalanarak Avrupa Birliği içinde patlamaya karşı korumalı elektriksel teçhizatların serbest ticareti için yapılması gereken ön hazırlıklar oluşturulmuştur. Bu alandaki tam uyum 1994 yılında yeni bir yönerge 94/9/EC ile sağlanmıştır. Son olarak ise 2014/34/EU direktifi 94/9/EC nin yerini almıştır. Avrupa parlamentosu daha sonra tarihli ve 99/92/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifini yayınlamış ve bu direktif ülkemizde 2003 yılında Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Çalışanların Korunması Hakkında Yönetmelik olarak yayınlanmıştır. 99/92/EC sayılı direktifte, Bölge lerin (Zone) genel tarifi yapılmakta ve bir tesisdeki tehlikeli alanların hangi bölgelere girdiğinin belirlemesi işverene bırakılmaktadır. 1999/92/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifine paralel olarak hazırlanan yönetmelik özellikle 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu na dayanak yapılarak tekrar yayınlanması aşamasında gözden geçirilmiş, yine AB de IECEx Schema gerekliliklerinin bir kısmını da içerecek şekilde yeniden hazırlanmış, Resmî Gazete de 30 Nisan 2013 tarih ve sayı ile Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik olarak yayınlanmıştır. Yeni yönetmelikte eski yönetmelikten farklı olarak işveren müesseselere yeni yükümlülükler getirildiği görülmektedir. Ülkemizde tarih ve nolu Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan Parlayıcı, Patlayıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışan İşyerlerinde ve İşlerde Alınacak Tedbirler Hakkında Tüzük, 1950 li yılların felsefesine uygun olarak, daha ziyade Amerikan standart ve hukuki düzenlemeleri temel alınarak hazırlanmıştır. Söz konusu tüzük 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güven- 48 / Mart 2018

53 PROSES EMNİYETİ DOSYA liği Kanunu nun yürürlüğe girmesi ile mülga olmuştur. Söz konusu tüzükde patlayıcı ortamlarda exproof olarak tarif edilen alev sızdırmaz elektrikli ekipman ile etanş tabir edilen nemli ortamlarda kullanılabilen kapalı tip elektrikli ekipmandan bahsedilmektedir. Etanş tabiri IP54 standartı veya yukarısı koruma anlamına gelmektedir ve o aletin nemli ya da tozlu yerlerde kullanılabileceğini ifade etmektedir ve aslında bu ekipmanlar patlayıcı ortamlarda kullanılamazlar. Patlayıcı ortamlarda kullanılabilecek ekipmanlarla ilgili detayları içeren 94/9/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifi mevzuatımıza tarih ve sayılı Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemler İle İlgili Yönetmelik yönetmelikle aktarılmıştır. 2014/34/EU direktifi ise; 30 Haziran 2016 tarih ve sayılı Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemler İle İlgili Yönetmelik olarak yeniden yayınlanmıştır. Bu Yönetmeliğin amacı; Yönetmelik kapsamına giren muhtemel patlayıcı ortamda kullanılan teçhizatın ve koruyucu sistemlerin güvenli olarak piyasaya arzı için gerekli emniyet kuralları ile uygunluk değerlendirme prosedürlerine ilişkin usul ve esasları belirlemektir. Ancak bu yönetmeliklerdeki tedbirlerin uygulanabilmesi için Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik te belirtilen Patlayıcı Ortam Oluşabilecek Yerlerin Sınıflandırılmasının yapılması gerekmektedir. Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmeliğin amacı, çalışanları sağlık ve güvenlik yönünden işyerlerinde oluşabilecek patlayıcı ortamların tehlikelerinden korumak için alınması gereken önlemlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. Bu Yönetmelik, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamına giren ve patlayıcı ortam oluşma ihtimali bulunan işyerlerinde uygulanıcaktır. Ancak; Hastalara tıbbi tedavi uygulamak için ayrılan yerler ve tıbbi tedavi uygulanması, 1/4/2011 tarihli ve sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Gaz Yakan Cihazlara Dair Yönetmelik (2009/142/AT) kapsamında yer alan cihazların kullanılması, Patlayıcı maddelerin ve kimyasal olarak kararsız halde bulunan maddelerin üretilmesi, işlemlerden geçmesi, kullanımı, depolanması ve nakledilmesi, Sondaj yöntemiyle maden çıkarma işleri ile yeraltı ve yerüstü maden çıkarma işleri, Patlayıcı ortam oluşabilecek yerlerde kullanılan her türlü taşıma aracı hariç, uluslararası antlaşmaların ilgili hükümlerinin uygulandığı kara, hava ve su yolu taşıma araçlarının kullanılması bu yönetmelik kapsamı dışındadır. 99/92/EC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konseyi Direktifi Patlayıcı Ortamı yanıcı maddelerin gaz, buhar, sis ve tozlarının atmosferik şartlar altında hava ile oluşturduğu ve herhangi bir tutuşturucu kaynakla temasında tümüyle yanabilen karışımı olarak tarif etmektedir. Normal çalışma şartları altında bir tesisdeki tüm olası patlayıcı ortamların değerlendirilmesi ve bu alanlarda kullanılacak ekipmanların seçimi ile risklerin değerlendirilmesi ve bu alanlarda alınacak kontrol önlemlerinin belirlenmesi gereklidir. Ancak birçok işletmede patlayıcı ortamlarla ilgili özel bir çalışma yapılmamış ve gerekli ekipmanların seçimi uygun yapılmamış durumdadır. Hal böyle olunca da bu işletmelerde patlamaların önüne geçilememektedir. Birçok sanayi kolunda normal çalışma şartları veya arıza ve bakım gibi hallerde ortama yayılan gaz, buhar veya tozlar nedeni ile patlayıcı ortam ile karşı karşıya kalınmaktadır. Bu durumumda işyerlerinde; patlayıcı ortamların sınıflandırılması ve bu alanlarla ilgili elektriksel ekipmanların seçimi ve risklerin değerlendirilmesi gerekmektedir. Özellikle AB direktiflerinin mevzuatımıza uyarlanmış olması sebebiyle de patlayıcı ortam sınıflandırması ve bu alanlarda kullanılacak ekipmanların seçimi konusunda çalışacak kişilerin eğitimi son derece kritik önem arz etmektedir. Yeni gelişen IECEx Schema sayesinde tüm dünya ülkelerinin aynı standart, aynı terminolojiyi kullanmaya başlaması sonrasında patlamaya karşı korunma konusunda uzmanlık daha da önemli hale gecektir. Bu kapsamda IEC nin yayınlamakta olduğu ve sürekli olarak revizyona tabi tuttuğu EN serisini sürekli olarak takip etmek ve gelişmelerden haberdar olmak gerekmektedir. IECEx Schema tarafından yayınlanacak olan EN serisini de unutmamak gerekir. Akıllara gelen ve kafa karışıklığına sebep olan en önemli soru: IECEx Schema gelince ATEX direktiflerinin ortadan kalkıp kalmayacağı sorusudur. Aslında cevap çok basit: HAYIR. ATEX Direktifleri adından da anlaşıldığı üzere AB tarafından çıkarılan ve uyulması gerekli kuralları belirleyen mevzuattır. Oysa IECEx Schema ise sadece standartlaşmayı sağlamak üzere kurulmuş ve IEC içerisinde faaliyet göstermeye başlamış bir kuruldur. Asli görevi satandartları tüm ülkelerin (özellikle ABD) kabul edeceği şekilde yayınlamayı ve sertifika ile test ve bakım konusunda çalışacak kuruluşları sertifikalandırmayı sağlamaktır. / Mart

54 DOSYA PROSES EMNİYETİ IEC nin özellikle ATEX Direktiflerinde gördüğü eksiklikleri tamamlamak ve standartlar ile doldurmak istemesi üzerine IECEx Schema yapısına gidilmiştir. Ancak burada unutulmaması gereken en önemli husus ise; Tüm AB de özellikle ABD nin de sisteme tam dahil olması sonrasında ATEX Direktiflerinin de IECEx Schema nın çıkardığı standartlar çerçvesinde yeniden ele alınarak yayınlanacağı şeklindedir. IECEx Nedir? IEC (International Electrotechnical Commision); elektrikle ilgili konularda uluslararası birliktelik sağlamak maksadı ile kurulmuş hükümete bağlı olmayan Uluslararası Elektroteknik Komisyonu dur. ISO (International Standart Organisation) mekanik ekipmanlar ile ilgili standartları geliştirirken, IEC de elektrikle ilgili standartları hazırlamaktadır. Her iki kuruluşunda merkezi İsviçre dedir ve çalışmaları paralel yürümektedirler. Patlayıcı ortamlarla ilgili standartları IEC ye bağlı olarak çalışan TC31 teknik komitesi hazırlamaktadır. Avrupa normları (EN) etrafında birleşme ve serbest ticareti daha rahat sağlamak maksadı ile IEC içerisinde ayrı bir yapılanma oluşturulmuştur. IECEx Schema şeklinde yeni bir yapılanma kurulumunun ana amacı ise şu şekilde sıralanabilir: IEC standartlarına uygun sertifika vermek, Yetkili servis, tamir bakım yapabilecek yetkili servisleri sertifikalandırmak, Exproof konusunda çalışacak personelin yeterli olup olmadığını belirlemek ve sertifikalandırmaktır. Patlama Yönünden Güvenliğin Sağlandığının Kanıtlanması, Patlamadan Korunma Konusunda Eğitim Almış ve/ veya Deneyimli Ehil Kişiler Yeni yayınlanmış olan Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik in patlayıcı oratam sınıflandıracak ve sınıflandırılan alanlarda kullanılacak elektriksel ekipmanları seçecek, statik elektrik da dahil tutuşturma kaynaklarını değerlendirecek ve patlamadan korunma dokümanı hazırlayacak kişilerin eğitim almış ve/veya deneyimli ehil kişilerce yapılmasını zorunluluk olarak getirdiği görülmektedir. Yönetmelik in EK 2 Çalışanların Sağlık ve Güvenliklerinin Patlayıcı Ortam Risklerinden Korunması İçin Asgari Gerekler madde 2.8. de patlayıcı ortam oluşabilecek bölümleri bulunan işyerlerinde; faaliyete başlanılmadan önce bütün işyerinin patlama yönünden güvenliğinin sağlandığı kanıtlanacaktır. Patlamadan korunmayı sağlamak için bütün koşullar yerine getirilir. Patlama yönünden güvenliğin sağlandığının kanıtlanması, patlamadan korunma konusunda eğitim almış ve/veya deneyimli ehil kişilerce yapılır denilmektedir. Gerçekten de ATEX direktifleri, IECEx Schema ve EN standart serisi çerçevesinde patlayıcı ortamların sınıflandırılması, hesaplanması, Zone haritalarının oluşturulması ve bu Zone haritalarına bağlı olarak gerekli elektriksel ekipmanların seçilmesi için tam uzmanlık gerektiren bir mühendislik işidir. Bu kapsamda çalışmayı hedeflemiş mühendislerin öncelikle konu ile ilgili eğitim aldıktan sonra özellikle uluslararası standartları sürekli olarak takip etmeleri ve ilgili değişiklerden de haberdar olmaları gerekmektedir, zira Zone (Bölge) hesaplamasında en çok kullanılan EN serisi 2015 yılında tekrar revizyon görmüştür. Mekanik Kısımlar İçin de Ex Uygunluk Sertifikası Gerekmektedir. Resmi Gazete de 2013 yılı itibari ile yayınlanmış olan Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik te 2003 yılında yayınlanmış olan yönetmelikten farklı olarak sadece elektrik ve elektronik kısımlar için değil mekanik kısımlar için de Ex uygunluk sertifikası istenilmektedir. Yönetmelik in EK - 2 Çalışanların Sağlık ve Güvenliklerinin Patlayıcı Ortam Risklerinden Korunması İçin Asgari Gerekler madde 2.4 de tesis, ekipman, koruyucu sistemler ve bunlarla bağlantılı cihazların patlayıcı ortamda güvenle kullanılabileceğinin, Patlamadan Korunma Dokümanında belirtilmesi halinde bunlar hizmete sokulabilir denilmektedir. Bu kural 30/12/2006 tarihli ve sayılı Resmî Gazete nin 4 üncü mükerrerinde yayımlanan Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemlerle İlgili Yönetmeliğe (94/9/AT) göre ekipman veya koruyucu sistem sayılmayan ancak tesiste yerleştirildikleri yerlerde kendileri bir tutuşturma tehlikesi oluşturan iş ekipmanları ve bağlantı elemanları için de geçerlidir. Bağlantı elemanlarında herhangi bir karışıklığa meydan vermemek için gerekli önlem alınır denmektedir. Yönetmelik incelendiğinde tesiste yerleştirildikleri yerlerde kendileri bir tutuşturma tehlikesi oluşturan iş ekipmanları ve bağlantı elemanları için de geçerlidir. tabiri kullanılmıştır. Bu durum birçok işletmeyi zora sokacaktır, çünkü henüz elektrik ve elektronik ekipmanlarını dahi exproof ekipmanlar ile değiştirmemiş işyerleri motorların metal kısımlarını, kullandıkları el aletlerini vb. Ex uygunluk sertifikası olmadan kullanamayacaktır. 50 / Mart 2018

55

56 DOSYA PROSES EMNİYETİ 52 / Mart 2018

57

58 DOSYA PROSES EMNİYETİ 54 / Mart 2018

59

60 DOSYA PROSES EMNİYETİ PETROL VE GAZ UYGULAMALARINDA BÜYÜK ÇAPLI CORIOLIS KÜTLESEL AKIŞÖLÇERLER Son yıllarda, petrol, kimya ve petrokimya endüstrilerindeki transfer hatlarında oluşan daha büyük çaplı hatların kullanımı zorunluluğu karşısında, enstrüman üreticileri bu hatlarda ölçüm gereksinimini karşılayabilmek adına daha büyük çaplı coriolis kütlesel akışölçerler üretmeye başladılar. Coriolis kütlesel akışölçerler; gösterdikleri yüksek performans, yüksek doğrulukta kütlesel akış ve yoğunluk ölçümleri sayesinde hem yeni tesislerde hem de eski tesislerde geleneksel akışölçerlerin yerine de kullanılarak git gide daha popüler hale gelmektedirler. akışölçerler ise, optimize edilmiş akış ayırıcısıyla birlikte üretilerek boru hatlarına mükemmel şekilde uyum sağlaması amacıyla tasarlanmışlardır. Coriolis kütlesel akışölçerde çap arttıkça, akışölçerin kapladığı alan ve ağırlığı artar. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda düz tüplü kütlesel akışölçerler, bent tüplüler ile karşılaştırıldığında önemli bir avantaja sahiptirler. Bent tüpler tasarımları gereği, büyük çaplarda üretildiğinde büyük bir alan kapladığından kurulum aşamasında son kullanıcılara ciddi sıkıntılar yaşatabilmektedirler. Bu nedenle; mühendislik firmaları ya da ölçüm skidientegratörleri, kurulum ve montaj koşullarının daha kolay olmasından ötürü olabildiğince düz boru tasarımlarını tercih etmektedirler. Şekil 1: Büyük boyutlu coriolis kütlesel akışölçerin gövde tasarımları. Büyük hatlarda ölçüm için üretilen coriolis kütlesel akışölçerlerin tasarımları, daha küçük çaplı olanlarla karşılaştırıldığında bazı farklılıklar göstermektedir. Büyük çaplı olan kütlesel akışölçerler de, küçük çaplılarda olduğu gibi genel olarak düz tüplü ve bent tüplü olarak ikiye ayrılırlar. (Şekil.1 de düz ve bent tüplü iki ayrı popüler coriolis tipi gösterilmektedir.) Her iki tüp çeşidi de, büyük çaplı hatlarda ölçüm gerçekleştirmek için tasarlanmışlardır. Düz tüplü akışölçerin tasarımı, en yüksek akış miktarlarında en küçük basınç düşmesi yaratılarak ölçüm yapılmasını amaçlamaktadır. Çift bent tüplü coriolis kütlesel akışölçerler, yüksek sıcaklık, kriyojenik ya da yüksek basınç gibi zor uygulamalarda ölçüm yapabilmektedirler. İki ya da dört düz borulu Şekil 2: Büyük çaplı ve düz tüplücoriolis kütlesel akışölçer tasarımı. Kurulum Sırasında Göz Önünde Bulundurulması Gerekenler Kurulum gereksinimleri akışölçer tasarımına göre değişir. Bent tüplü kütlesel akışölçerlerde kurulum için yatay ve dikey montaj olmak üzere iki basit seçenek vardır. Akışölçer; bent kısmı yere paralel ya da bayrak pozisyonu olarak adlandırılan şekilde zemine dik olarak konumlandırılabilir. Sıvı akışkanların ölçümünde, U şeklindeki akış tüplerinde; akışölçerin tümüyle akışkan ile dolması ve ölçüm akışkanının olabildiğince gaz içermemesi gerektiğinden U geometrili bölümün boru hattından aşağıda bir konumda monte edilmiş olması gerekmektedir. Ancak, boru hatlarının genel 56 / Mart 2018

61 PROSES EMNİYETİ DOSYA olarak yer seviyesinden cm yukarıda olduğu düşünülecek olur ise, U akış tüpünün olması gerektiği şekilde yatay montajı için boru hattının geçtiği zeminde bir çukur ya da rögar oluşturulması zorunluluğu ortaya çıkacaktır. Hele bir de birçok borunun birbirine çok yakın pozisyonlarda bulunduğu karmaşık boru mimarilerinin olduğu işletmelerde kurulumu daha da zor bir hal alabilmektedir. Bent tüplü akışölçerlerin bayrak pozisyonu adı verilen dikey montajında ise; akışölçerin kapladığı alanın çok büyük olacağından ve aynı zamanda ağırlık sorunundan ötürü fiziksel destek gerekeceğinden mekanik montaj daha pahalı ve zor olacaktır. Bununla birlikte, bu tip kütlesel akışölçerlerin dikey montajında, akışölçerin kendi ağırlığı ölçüm tüpleri üzerinde mekanik gerilmelere de yol açabilecek ve bu da fiziksel gürültülere sebep olabileceğinden ölçüm doğruluğunu kötü yönde etkileyebilecektir. Custody Transfer Custody transfer uygulamalarında kullanılan akışölçerlerin ölçüm hassasiyeti, periyodik olarak ve sıklıkla sahada doğrulanmalıdır. Bu doğrulama işlemi genellikle küçük hacimli proverlar (SVP smallvolumeprover) ile gerçekleştirilmektedir. Bir SVP, fiziksel olarak hacimsel büyüklüğü bilinen küçük miktardaki bir akışkanı akışölçer içinden geçirir ve akışölçerden gelen hacimsel puls değerlerini bilinen hacimle karşılaştırarak, doğru hacmin ölçüldüğünü doğrular. Burada kaybolacak her puls değeri, akışölçerin ölçüm belirsizliği ve tekrarlanabilirliğini olumsuz yönde etkiler. İyi bir doğrulama işleminin yapılabilmesi için işin püf noktası, güvenilir bir sıfır stabilitesi yakalanmasıdır. Sıfır stabilitesi; sıfır akış koşullarında bulunan bir akışölçerin tutarlı performansının bir göstergesidir. Ölçüm tüpleri üzerinde oluşacak gürültü ve mekanik gerilmeler sıfır stabilitesini ve dolayısıyla doğrulama sonuçlarını olumsuz yönde etkileyecektir. KROHNE Çözümü KROHNE, yeni geliştirdiği dört düz tüplü coriolis kütlesel akışölçer modeli olan OPTIMASS 2400 ü OPTIMASS ailesine son dönemde dahil etmiştir. Yeni KROHNE akışölçeri, dört düz borulu iç yapı tasarımıyla sınıfının en kolay mekanik montaj koşullarına sahip, büyük çaplı coriolis kütlesel akışölçerdir ton/saat, varil/gün azami ölçüm değerleriyle, piyasadaki coriolis kütlesel akışölçeler arasında en yüksek ölçüm kapasitesine sahiptir. KROHNE nin dört düz tüplü kütlesel akışölçeri Şekil.2 ve şekil.6 da görüleceği üzere, eşsiz düz silindirik düz tüp tasarımıyla 150 bar / psi basınç koşulları altında sorunsuz çalışabilmektedir. Bununla birlikte dört düz ölçüm borusunu kapsayan büyük çaplı tek dış borusu sayesinde, boru hattına sanki, boru hattının bir parçasıymış gibi kolayca kurulmasını sağlar. Ayrıca, coriolis kütlesel akışölçerler akışkanın reynolds sayısından ve akış profilinden bağımsız ölçüm yaptıkları için akışölçer giriş ve çıkışlarında düz boru mesafelerine de gerek duymamaktadırlar. Bu durum son kullanıcıya nakliye, borulama ve mekanik montaj işlerinde önemli zaman ve maliyet tasarrufları sağlar. Diğer yandan, bent tüp akışölçerlerin akış yukarı yönde dikey montajında, yaratacakları yüksek basınç kayıpları nedeniyle, pompalama işlerinin yüksek enerji tüketimi gerektireceğinden yıl boyu harcanacak olan fazladan enerji maliyetinin de seçim aşamasında göz önüne alınması gerekir. KROHNE tasarımı olan dört düz tüplü kütlesel akışölçer (Şekil.3) bu pompalama maliyetlerini düşürerek işletmeye çok önemli maliyet tasarrufu sağlar. Endüstrinin Gereksinimi Nedir? Coriolis kütlesel akışölçer kullanıcılarının genel olarak istekleri; kurulumun olabildiğince basit koşullarda ve ek uğraşlara gerek olmadan yapılabilmesidir. Akışölçerlerin; inşaat işleri, ek borulama ya da yeni platformlar oluşturulması gerekmeksizin montajını yapabilmek, sistem tasarımını optimize etme konusunda önemli rol oynamaktadır. Kütlesel akışölçerlere ilişkin diğer gereksinimler ise; ex bölge onayları, çevresel uygunluklar, izlenilebilir kalibrasyon olanağı ya da olabildiğince küçük proverlar ile doğrulama yapabilmek olarak sıralanabilir. Çok çeşitli veri iletişim seçenekleriyle, akışölçer diagnostik fonksiyonlarının da önemli gereksinimler olduğu göz ardı edilmemelidir. Şekil 3: Dört düz borulu coriolis kütlesel akışölçer tasarımı. / Mart

62 DOSYA PROSES EMNİYETİ Şekil 4: Benzersiz patentli düğüm plakası. Kurulum Avantajı Daha önce de belirtildiği gibi; coriolis kütlesel akışölçerler ile en doğru akış ölçümü yapılabilmesi için çok iyi bir sıfır stabilitesi gerekmektedir. KROHNE, patentli düğüm plakaları teknolojisini kullanarak, ölçüm tüplerini mekanik olarak izole etmektedir. Bu patentli tasarım her türlü hat titreşim ve gürültüsünü hafifletmektedir. Ayrıca boru hattı üzerinde oluşacak kaymalardan kaynaklanan Tork un neden olacağı olası gerilmeler bu yapı sayesinde akışölçerin dış borusuna yönlendirilir. Şekil.4 te gösterilen düğüm plakası teknolojisi ilk olarak çift düz tüplü kütlesel akışölçerlerde başarılı sonuçlar vermiş ve yeni dört düz tüplü kütlesel akışölçerde de kullanılmıştır. Bu teknolojide izolasyon sistemi o kadar etkilidir ki; akışölçerin ağırlığını destekleyecek olan supportlar gerekirse doğrudan akışölçer gövdesine bağlanabilir. İzlenebilir Kalibrasyon Büyük çaplı coriolis kütlesel akışölçerleri kalibre etmek için cok büyük bir kalibrasyon donanımı gerekir. KROHNE coriolis küt- lesel akışölçerlerinin üretiminin gerçekleştiği Wellingborough / İngiltere deki tesislerinde dünyanın en büyük kütlesel akışölçer kalibrasyon tesisi kurulmuştur. Akışölçerin ±%0.05 akredite edilmiş ölçüm belirsizliğini kalibre etmek için, kalibrasyon donanımı en az üç kat daha doğru olmalıdır. Yeni büyük kütlesel akışlı kalibrasyon kuleleri, UKAS metroloji ajansı ISO e göre UKAS 0812 tarafından %0,017 den daha düşük bir belirsizlik değeriyle akredite edilmiştir. (Şekil.5) OPTIMASS 2400 S400 için önemli noktalar: Yenilikçi dört düz ölçüm tüplü tasarım ile büyük çaplı akış tüpü, yüksek ölçüm kapasitesi Custody transfer uygulamalarında yüksek hassasiyet Kolay temizlik ve kolay akışkan tahliyesi Minimum basınç düşümü için optimize edilmiş akış ayırıcı 180 bar a/ psi akadaruygulama basınçları için süper duplex seçeneği Şekil.5: KROHNE Mega Rig ve GigaRig kalibrasyon rigleri 58 / Mart 2018

63

64 DOSYA PROSES EMNİYETİ Endress+Hauser den SIL enstrümantasyonuyla proses güvenliği Temel proses kontrolünden, emniyet enstrümanlı sistemlere kadar tüm proses yönetimi sistemlerinin güvenilir biçimde çalışabilmesi için kullanılan ekipmanlar da güvenilir olmalı. Proses güvenliğinin temelini yenilikçi tasarımı ile Endress+Hauser in SIL sertifikalı proses ekipmanları oluşturuyor. Uygulamaya özel ihtiyaçlarınızı karşılamak üzere bir araya getirilmiş doğru malzemeleri kullanırız. Personelimiz, seçkin ve kalifiye kaynaklardan temin edilmiş olan malzemelerin seçiminde büyük deneyim sahibidir. Tasarım simülasyonları, nihai ürünün geliştirilmesi aşamasındaki riskleri azaltır. Uygulanan zorlu stres testleri ile güvenli çalışma aralıklarını belirleriz. Endüstriyel prosesler riskler barındırır ve çevre veya insanlar açısından ciddi sonuçlar doğurabilecek olaylara neden olabilir. Proses üreticileri potansiyel riskleri öngörebilmeli ve gerektiğinde risk engelleme önlemleri alabilmeli. Temel proses kontrolünden, emniyet enstrümanlı sistemlere kadar tüm proses yönetimi sistemlerinin güvenilir biçimde çalışabilmesi için kullanılan ekipmanlar da güvenilir olmalı. Bu nedenle Endress+Hauser, yaptığı her işte ve ürettiği her üründe ilk önceliği güvenliğe veriyor. Müşterilerinin güvenli proseslerin temelini oluşturmalarına yardım ediyor. ENDRESS+HAUSER GÜVENLİK ALANINDA NE SUNUYOR? Güvenli tasarım: Endress+Hauser, operasyon risklerinizi azaltabilmek için tasarım ve üretim risklerini dikkatli bir biçimde yönetiyor. Proses enstrümanları sıklıkla tehlikeli bölgelere kurulur, ekstrem proses basınçlarında ve sıcaklıklarında çalışır ve akla gelebilecek her türlü malzemeye maruz kalır. Bu koşullar altında tüm yaşam döngüleri boyunca bu tür riskleri yönetebilecek bir tasarıma sahip olmaları şarttır. En üstün mekanik dayanıklılık seviyesinin elde edilebilmesi için her bir Endress+Hauser enstrümanı yaşamına nesiller boyu biriktirilmiş olan bilgi ve deneyime dayanan güvenli tasarım ve üretimle başlar. Tasarım aşamasında güvenlik: Tüm cihazlarımız kendi tesislerimizde ve yaygın kabul görmüş standartlara uygun şekilde üretilir. Bu sayede karmaşıklık ve tasarım riskleri azaltılmış olur. Kendinden emniyetli tasarımlar: Öngörülebilir arıza modlarına sahip mekanik montajlar, proses malzemelerinin nasıl serbest bırakılacağını tanımlamaya yardım eder. Muhafaza tasarımları borunun/tankın içinde ne varsa olduğu yerde kalmasını sağlar. Cihazlara ve ürünlere müdahaleyi gereksiz kılan teknolojiler proses ekipmanının muhafazasına zarar vermez. Basınç dereceli muhafazalar ve proses contaları tehlikeli ürünlerin dışarı çıkmasını engeller. Akıllı enstrümanlar, sensör sinyalini değerlendirir ve durum verilerini güvenlik prosesi mantıksal denetleyicisine aktarır. Yazılım bileşenleri IEC e uygun olarak tasarlanmıştır. Üretim aşamasında güvenlik: Endress+Hauser in teminatı, 250 nin üzerinde sertifikalı ürün serisinin kontrollü bir biçimde üretilmesini sağlayan personeli, araçları ve teknik bilgisidir. Şirketimizdeki tüm çalışanlar, sürekli ve tutarlı bir biçimde beklentilerinize uygun ürünleri tedarik etme ve güvenli bir üretim ortamını temin etme 60 / Mart 2018

65 PROSES EMNİYETİ DOSYA sorumluluğunu paylaşır. Tüm proseslerimiz sertifikalıdır: Kalite yönetimi sistemleri ISO ve IEC standartlarına dayanmaktadır (ISO 9001, ISO 14001, OH- SAS 18001) ve düzenli olarak bağımsız kuruluşlar tarafından (TÜV, EXIDA, SQS, DEKRA) denetlenmektedir. Fonksiyonel güvenlik SIL: Güvenlik enstrümanlı sistemlerin üretimi en iyi SIL sertifikalı enstrümanlar ile yapılmalıdır. Güvenlik enstrümanlı sistemler hakkında (IEC 61511) güvenilir bilgi elde etmek açısından enstrüman spesifikasyonu ve uygulaması hayati önem taşır. Uygulama açık bir şekilde belli olmalı, doğru enstrüman teknolojisi uygulanmalı ve yaşam döngüsü doğru biçimde yönetilmelidir. Geniş SIL nitelikli ve sertifikalı enstrümantasyon portföyümüz IEC e uygun şekilde geliştirilmiştir. Endress+Hauser, akış, seviye, basınç, sıcaklık, sıvı analizi ve alt ölçüm sistemleri dahil tüm ölçüm görevleri için en iyi çözümleri sunuyor. Çoğu cihazımızın SIL derecesi; SIL 2/3 tür. Bu da, homojen yedekleme ile dahi SIL 3 seviyesine ulaşabilmeniz anlamına gelir. Akıllı kanıt testiyle güvenlik: Sensörlerin ve sensör alt sistemlerinin güvenlik rollerini yürütebilecek durumda olup olmadıklarını belirlemek için bunlara kanıt testi uygulanmalıdır. Akıllı sensörler, bir düğmeye basarak yerinde kanıt testi veya yazılım simülasyonu dahil olmak üzere çok sayıda kanıt testi prosedürünü yapmanızı sağlar. Eyleme geçirilebilir hata tespiti ve güvenlik parametreleri sayesinde kanıt testi aralıklarını uzatabilir, böylece riski ve maliyetleri azaltırken tesis kullanılabilirliğini artırabilirsiniz. Kendinden emniyetli (IS): Tasarıma dayalı patlama koruması, patlama riskini azaltır. Tehlikeli yerler, yanıcı gaz, buhar veya toz konsantrasyonlarının bulunduğu konumlardır. Bu tür yerlere kurulan elektrikli ekipman patlama riskini artırmayacak şekilde özel olarak tasarlanmış ve test edilmiş olmalıdır. Enstrümanlarımız, çeşitli risk gereksinimlerini karşılamak üzere kendinden emniyetli, patlama korumalı (alev geçirmez) ve yanmaya neden olmayan tasarım yaklaşımı gibi çeşitli koruma tiplerini benimsemiş olan uluslararası sertifikasyonlara (IECEx, ATEX, CSA, FM, NEPSI) sahiptir. Enstrümanlarımız en kritik gaz grupları ve sıcaklıklarında kullanım sertifikasına sahiptir. Zon 0 (gaz) ve zon 20 (toz) bölgelerine kadar uygulanabilir. Devre içindeki akımın ve voltajın sınırlanması prensibine dayanan geniş bir kendinden emniyetli cihaz portföyü sunmaktayız. Coriolis, elektromanyetik ve ultrasonik ölçüm teknolojileri başta olmak üzere tüm önemli ölçüm teknolojilerini kullanarak kendinden emniyetli iki telli enstrümanlarla akış ölçümünde bile kararlı ve güvenli ölçüm sonuçları elde edebilirsiniz. Kendinden emniyetli cihazlar çalışırken değiştirilebilir veya bakımları yapılabilir. Sıcak çalışma izni gerekli değildir. Ayrıca sertifikalı modüler yedek parça konseptimiz sayesinde esnek ve güvenli bir biçimde çalışarak maliyetlerinizi en aza indirebilirsiniz. / Mart

66 DOSYA PROSES EMNİYETİ ABB den, madencilik sektörüne proses semineri ABB Türkiye Proses Endüstrileri birimi, madencilik endüstrisine sunduğu çözümlerle ilgili Ankara da bir günlük seminer düzenledi. Geçtiğimiz aylarda yaklaşık 100 kişinin katılımıyla gerçekleşen seminerde, ABB nin Maden, Alüminyum, Çimento ve Yeraltı Madenciliği Global Grup yetkilileri de yer aldı. ABB nin madencilik endüstrisine sunduğu anahtar teslim ve özel çözümlerin yanı sıra ABB Ability platformu ve dijital çözümlerin de paylaşıldığı toplantıda katılımcılar, yazılım ve dijital uygulamaları aynı zamanda canlı demo sistemi üzerinden de görme ve deneyimleme olanağı buldu. Seminerin açılış konuşmasını, ABB Türkiye Proses Endüstrileri Lokal İş Birimi Müdürü Mehmet Yetkin ve ABB Maden, Alüminyum, Çimento Grup Başkan Yardımcısı Max Luedtke gerçekleştirdi. Yetkililer, madencilik endüstrisindeki gelişmeler ve endüstriyel devrimden ve bu gelişmelere uyumlu olarak ABB nin Endüstri 4.0 ve dijitalizasyon alanlarında endüstriye yönelik özel uygulamalarından bahsetti. MADENCİLİĞE ÖZEL MİNEOPTİMİZE ÇÖZÜMLER Seminerin ana konusu olan anahtar teslim çözümler ve dijitalizasyon kapsamında ABB nin madencilikte yapılanması, ABB AbilityTM platformu ve madencilik endüstrisine özel geliştirilen MineOptimize çözümleri ve MineOptimize ile değer yaratan dijital uygulamalar üzerinde duruldu. Enerji ve üretim verimliliğini artıran, işletme hatalarını azaltan, hataların bulunmasını ve doğru karar verilmesini kolaylaştıran, bakım maliyetlerini azaltan dijital uygulamalar ele alındı. Konu başlıklarını ise şunlar oluşturdu: Proses Endüstriyel otomasyonda teknoloji lideri ABB (ABBN: SIX SwissEx), elektrifikasyon ürünleri, robotik ve hareket, endüstriyel otomasyon ve güç şebekeleri alanlarında kamu hizmetleri, sanayi, ulaşım ve altyapı sektörlerindeki müşterilerine global çapta hizmet veren öncü bir teknoloji lideri özelliğini taşıyor. 125 yılı aşan inovasyon tarihine sahip olan ABB, endüstriyel dijitalleşmenin geleceğine ışık tutuyor. Yaklaşık çalışanı ile 100 den fazla ülkede faaliyet gösteriyor. Endüstriyel otomasyonda dünyanın teknoloji liderleri arasında yer alan ABB nin Türkiye Proses Endüstrileri birimi, başkentte önemli bir seminere imza attı. Bir günlük seminerde, madencilik endüstrisine sunulan anahtar teslim ve özel çözümler anlatıldı. ABB nin Maden, Alüminyum, Çimento ve Yeraltı Madenciliği Global Grup yetkililerinin de katıldığı seminerde katılımcılar, yazılım ve dijital uygulamaları aynı zamanda canlı demo sistemi üzerinden de görme imkanı buldu. Kontrolü (Process Control), Enerji Kontrolü (Power Control), Gelişmiş Proses Kontrolü (Advanced Process Control) / Expert Optimizer, Durum İzleme & Varlık Yönetimi (Condition Monitoring & Asset Management), Entegre Maden Operasyonları (Integrated Mine Operations) (Planlama/Programlama, Sevk ve Filo Yönetimi), Information Management / Knowledge Manager ve İşbirliği Temelli Operasyonlar (Collaborative Operations) Proses Endüstrileri Bölümü nün yapısı ve sunduğu anahtar teslim çözümler, mühendislik ve proje yönetimi bütünleşik ürün, servis ve sistem çözümleri ile birlikte Proses Endüstrileri Lokal İş Birimi Müdürü Mehmet Yetkin ve madencilik sektöründen sorumlu Satış Yöneticisi İlten Karadağ tarafından sunuldu. Yürütmekte olduğu her projede İş Sağlığı ve Güvenliği konularının önemine inanan Proses Endüstrileri bölümü, seminerde, özellikle madencilik sektörü için günümüzde gittikçe daha da önemli hale gelen İSG konuları ile ilgili de ABB nin yapmış olduğu uygulamalar konusunda ayrı bir sunum gerçekleştirdi. 62 / Mart 2018

67

68 DOSYA YANGIN GÜVENLİĞİ Tank Yangın, Patlama ve Toksik Bulut Yayılım Modellemeleri Özlem ÖZKILIÇ Önder Akademi AŞ. Genel Müdür Yrd. Ülkemiz, özellikle kimya ve petro-kimya alanında faaliyet gösteren büyük ve çok büyük ölçekli endüstri tesisleri açısından önemli bir ülke olup, aynı zamanda bu durumun beraberinde getirdiği endüstriyel kazalar riskleri ile sonuç olarak sürekli iç içe yaşamaktadır. Geçmişte, tıpkı dünyada olduğu gibi ülkemizde de, bu konuda ciddi ölümlü kazalar yaşanmıştır. Tank yangınları ve kimyasal kaynaklı risklerin azaltılması, önceden tahmin edilmesi, gerekli proaktif güvenlik önlemlerinin alınıp, olası bir endüstriyel kazada zararın minimuma indirilmesi ve bu amaçlar için gerek teorik, gerek uygulamalı tatbiki çalışmalar yapılması son derece önem arz etmektedir. Ülkemizde bilinç düzeyi, Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik yani bilinen adıyla SEVESO II direktifi kapsamdaki tesislerin güvenlik raporu hazırlık çalışmaları ile artmaya başlamıştır. Mevcut durumda SEVESO II direktifiuyumlaştırma çalışmalarında iki bakanlık birimleri yetki sahibidir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bildirim, kayıt ve tesis bilgileri veri tabanı işlemleri ve denetim, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise Güvenlik raporu incelenmesi, denetim, vb. konularda yetkilendirilmiştir. Bunlara ek olarak, ayrıca AFAD da, diğer afet türlerinde olduğu gibi, endüstriyel kazalar sonucu oluşabilecek sonuçlar konusunda risk belirleme ve azaltma, ön çalışma ve araştırma, harici acil eylem planları hazırlama ve olaylara müdahale, arama ve kurtarma hususlarında çalışmaktadır. Bu kapsamda AFAD bahsedilen diğer devlet kurumlarının ve endüstriyel kuruluşların verilerinden yararlanmaktadır. Özellikle risk belirleme, azaltma, harici acil eylem planı hazırlama konusunda, SEVESO II direktifi uyumlaştırma çalışmaları kapsamında tesis envanter ve durum bilgileri ile kuruluşların hazırlayacağı güvenlik raporu modelleme verileri AFAD tarafından kullanılacaktır. 1. Dünyadan Örnekler Dünyada pek çok ülkede, bir endüstriyel tesis henüz kurulum aşamasına başlamadan, LUP (Land Use Planning) yani bölge planlama amaçlı çalışma yapmak zorundadır. Örneğin; Hollanda da mevzuat, bir tesisin LUP amacıyla kurulmadan evvel depolayacağı kimyasal maddeler, miktarları ve tesisin proses detaylarını kullanarak bir tehlike modellemesi çalışması yapmasını ve yetkili merciilere sunmasını zorunlu tutmaktadır. Çalışmada ortaya 64 / Mart 2018

69

70 DOSYA YANGIN GÜVENLİĞİ çıkacak risklerin nüfus içeren yerleşim bölgelerine etkisi sonucu tesisin kurulumuna izin verilmekte ya da verilmemekte veya riskin azaltılması için plan değişikliği önerilmektedir. Bu uygulama sonucu dolayısıyla hem tesisin olası risklerinin daha kurulum aşamasında sonuçlarının ve olasılıklarının belirlenmesi mümkün olmakta, hem tesislerde riskleri ile ilgili ön bilinç sağlanmakta, hem de ulusal veri tabanında bilgi direk yerini almakta ve harici eylem planlarının oldukça hızla oluşturulması bu sayede mümkün olmaktadır. 2. Risk Analizi ve Risk Değerlendirme Risk, en genel anlamda bir tehlikenin gerçekleşme olasılığı ile gerçekleşmesi durumunda yol açacağı sonucun birlikte değerlendirilmesiyle hesaplanır. Risk yönetimi, yönetim politikaları, prosedürler, analizler gibi sistematik araçların kullanılarak çalışanlar, çevrede yaşayan insanlar ve diğer çevre elemanları için riskin azaltılması için yapılan çalışmalar bütünüdür. Risk analizi, riskin mühendislik bilgileri ve matematiksel teknikler kullanılarak tehlikenin gerçekleşmesi sonucu ve risk frekansı hakkında bilgi sahibi olmak için kullanılır. Risk analizi çalışmaları tamamlandıktan sonra yapılan risk değerlendirme çalışması ile risk analizi sonucunda elde edilen risk ile ilgili tahminler sonucunda karar verme ve risk önleme yada riski kabul etme mekanizmaları tamamlanır. Çalışma ortamındaki tehlikeler, özellikle Seveso II direktifi kapsamındaki işyerlerinde gerek çalışanlar gerekse halk için riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu nedenler risklerin her işyerinde her durum için ayrı ayrı analiz edilip değerlendirilmesi uygulanması gereken en önemli aşamadır. Seveso II direktifleri kapsamında yapılan risk analizinin kantitatif yapılması, gerek kabul edilebilir riskin belirlenmesi gerekse risk temelli sorulara (bakım, denetim vb.) cevap vermesi nedeniyle kaçınılmazdır. Kantitatif risk analizi yapılırken bir felaket senaryosu üzerinden, ortaya çıkacak sonuçlarının ve olay frekansının tahmin edilmesi ile olay sonucunun etkilerin değerlendirilmesi ve gerekiyorsa risk azaltma çalışmaları yapılması gerekmektedir. Ayrıca; tehlikeli kazalar sonucunda karşılaşılabilecek durumların modellenmesi, belirlenen tehlikeli kazalar için potansiyel yaralanma ve ölüm ile sonuçlanabilecek olayların önceden tahmin edilmesi ve çevreye olabilecek zararın önceden belirlenmesi çalışmaları yapılması gerekmektedir. Risk analizi çalışmalarında etkinliği AB üyesi ülkelerde yaygın olan kabul görmüş yazılımlar kullanmakta, bu yazılımlar ile tesisin prosesine bağlı olarak oluşabilecek büyük endüstriyel kazalar niteliğindeki kazalar için kaza modelleme çalışmaları yapılabilmektedir. Ayrıca; senaryolarla belirlenen tesis özelindeki büyük endüstriyel kazaların sonuçları model ile hesaplanması gerekmektedir. Hesaplanan değerler olay frekansları ile birlikte değerlendirilerek tesis için risk eğrileri oluşturulmaktadır. Bunun sonucunda bireysel ve toplumsal riskler belirlenip, arazi kullanımına esas risk değerlendirilmeleri yapılabilmektedir. Kullanılan modelde toksik etkiler, patlama ve yangın sonucunda oluşabilecek etkiler tesis özelindeki bileşiklerin modele girdi olarak beslenmesi ile değerlendirilmektedir. 3. Risk Türleri Kantitatif risk değerlendirme çalışması yapılırken bireysel ve sosyal kaygılara göre risk değerlendirilmektedir. 3.1.Bireysel Risk Bireysel kaygılar değerlendirildiğinde, tehlikenin etkisinin sadece o bireye 66 / Mart 2018

71 YANGIN GÜVENLİĞİ DOSYA olduğu düşünülür. Bu durumda hesaplanan risk bireysel risk tir. Günlük hayattaki riskler değerlendirildiğinde gönüllü olarak kabul ettiğimiz (örneğin araçla bir yerden bir yere seyahat etmek gibi) riskler bu kapsamda değerlendirilebilir. Bireysel risk hem çalışanlar hem de işyeri çevresinde yaşayanlar için hesaplanabilir. Özellikle işyeri çevresinde yaşayan bireyler için hesaplama yapılırken, işyeri çevresindeki bireylerin, yaş, genel sağlık durumları, bir tehlike ile karşı karşıya kalma durumunda kendilerini koruyabilme yetenekleri gibi veriler de değerlendirilmektedir. Bireysel risk esas alınarak risk konturları, maksimum bireysel risk değeri, ortalama bireysel risk değerleri, ölümle sonuçlanan kaza frekansı ve ölümcül kaza oranı (FAR) hesaplanabilir. 3.2.Risk Konturları Bazı kaynaklarda farklı bir risk türü coğrafi risk olarak tanımlanan bireysel risk konturları yardımıyla bireysel riskin işletme planı üzerinde ayrıntılı olarak haritalandırılmasıyla bireysel riskin coğrafi yayılımı gösterilir. Bireysel risk konturları yardımı ile frekans ve sonuç analizinin yapıldığı felaket senaryoları üzerinde belli bir yerleşim birimi için maruz kalınabilecek tehlike durumu analiz edilebilir. 3.3.Sosyal Risk Sosyal kaygılar söz konusu olduğunda, tek bir olay yada olaylar bütününün büyük ölçekli sonuçlara yol açması değerlendirilir. Bu durumda hesaplanan risk sosyal risk tir. Tank yangını, boru hattı patlaması, gaz bulutu patlaması, jet yangını, BLEVE vb. kazasının yaşanması bu kapsamda değerlendirilebilir. Sosyal riskin değerlendirilmesi özellikle etkilenen kitledeki tolere edilebilirlik sınırının tam olarak belirlenememesi nedeniyle (örneğin çocuklar gibi riske daha açık bireyler varlığı vb. ) bireysel riske göre üzerinde çalışılması oldukça zordur ve bu nedenle genellikle katı mevzuat düzenlemeleri ile kontrol altında tutulur. Sosyal risk esas alınarak kümelenmiş risk, FN eğrileri, ortalama ölüm oranı ve risk integrali hesaplanabilir. 4.Tank Yangın, Patlama ve Yayılım Modelleme Teorileri Toksik yayılım, yangın ve patlama modellemeleri yapılırken kullanılan modellemeler üç temel yaklaşım ile yapılmaktadır. Modelleme programına karar verilmesi bu yaklaşımların kıstasları değerlendirilerek yapılır. Gauss yaklaşımına göre, salınımın modellenmesinde uzun süreli bir salınım, küçük parçalara bölünmüş gibi düşünülür. Meydana gelen etkiler, farklı konumlar için toplanır ve dağılım Gauss yasası kullanılarak hesaplanır. Genel olarak reaksiyona girmeyen nötral ve kararlı gazların modellenmesinde kullanır. Moleküler düfüzyon, türbülanslı difüzyon ve konsantrasyon arasındaki bağlantıları en basit şekliyle hesaplar. Ayrıca zaman ve konuma göre hız ve yön açısından doğrusal rüzgar alanını esas alır, konuma göre engeller ve yeryüzü şekillerini yok sayılmıştır. Bu nedenle en basit modelleme şeklidir. Acil durumların modellemesinde kullanılan Aloha - Cameo (EPA - ABD) ve INPUFF (EPA) modelleme programları gauss yaklaşımını kullanır. İntegral tipi yaklaşım, akışkanlar dinamiği denklemlerinin basitleştirilmiş şekilde çözülmesi ile oluşturulmuştur. Hafif, ağır, nötral gibi bütün gaz yayılımlarının modellenmesinde kullanılır. Ancak sabit hava şartlarının kullanılması, yeryüzü şekilleri ve engellerin bulunmaması modellemenin gerçekliğini zayıflatır. Ayrıca moleküler difüzyonu ihmal etmesi nedeniyle düşük hızlı salınımların ve zayıf rüzgarların modellenmesi için uygun değildir. EF- FECTS (TNO - Hollanda), Phast (DNV Software - İngiltere), SAFER (SAFER System - ABD) modelleme programları integral tipi yaklaşımı kullanır. CFD (bilişimsel akışkanlar dinamiği) yaklaşımı, akışkanlar dinamiği denklemlerinin çözülmesi ve türbülans modellerinin kullanılması ile oluşturulmuştur. Türbülanslı dalgalanmalar, engeller ve yeryüzü şekillerini dikkate alan karmaşık bir çevre simülasyonunu içerir. Doğru sonuçları verdiği mesafe aralığı 1cm ile 2 km arasındadır. Tercih edilen yöntem ve kullanılan döngülere göre oldukça doğru sonuçları vermesine rağmen çok sayıda veri ve parametre girişi, uzun hesaplama süresi modellemenin olumsuz yanlarıdır. Atmosferik yayılım modellemede kullanılan Mercure (EdF), dağılım ve patlama durumlarının modellenmesinde kullanılan FLACS (GexCon), Fluent, Phoenics, Star-CD, Fluidyn modelleme programları CFD yaklaşımını kullanır. 5.SONUÇ olarak; Ülkemiz için hem Seveso II direktifi hem de yapılması gerekli kantitatif risk değerlendirmesi, tank yangın ve modellemeleri, bireysel ve sosyal risk eğirilerinin belirlenmesi çalışmaları yeni konulardır. Ancak yaşanan kazalar bu çalışmaların önemini bize hatırlatmaktadır. Önümüzdeki sene uygulanmaya başlayacak olan Büyük Kazaların Etkilerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik ile tank, boru hattı, reaktör, vb. ekipmanlardan kaynaklanan kazaların en aza indirilmesi ve gerekli önlemlerin alınması açısından bir ilk yaşanacaktır. Söz konusu modellemeler vasıtasıyla da bu ekipmanlardan kaynaklanabilecek domino etkilerinin de belirlenmesi sağlanabilecektir.bu veriler özellikle AFAD tarafından kullanılacak ve o üst seviyeli kuruluşlar için Harici Eylem planları hazırlanabilecektir. / Mart

72 DOSYA YANGIN GÜVENLİĞİ Su Sisi (Water MIst) Söndürme Sistemi Emre BAYRAKLILAR Yüksek Makina Mühendisi Ren Mühendislik Ltd. Şti. Günümüzde yaygın olarak kullanılan sprinkler söndürme sistemleri ve gazlı söndürme sistemleri yerini artık daha çevreci, daha ekonomik, daha tasarruflu ve daha etkili su sisi sistemlerine bırakmaktadır. Sprinkler sistemlerinin yüksek miktarda su tüketimleri, yüksek kapasiteli yangın pompaları ve su depolarına ihtiyaç duymaları, kullanıldıkları mekanlarda oluşan hacim gereksinimleri, sistemdeki suyun uzun süre sirküle edilmeden beklemesi nedeni ile borularda oluşan mikrobiyolojik kirlilik gibi dezavantajlar göz önüne alındığında su sisi bu olumsuz koşullara iyi bir alternatif olarak gözükmektedir. Su sisi sistemleri, tüm temel yangın sınıflarını koruyup, söndürebildiği gibi, geleneksel sprinkler sistemlerinin %10 u kadar suya ihtiyaç duymaktadır. Suyun çok küçük partiküllere ayrıştırılarak, bulut veya sis haline getirilmesi ile yaratılan ve böylece ortamdaki ısı enerjinin emilme alanını artıran bir tekniktir. Uygun nozüller kullanılarak NFPA 750 veya CEN TS e göre tasarım yapılmaktadır. Su sisi uygulamalarında tanecik boyutları küçüldüğünden; Düşük su tüketimi sağlar. Küçük boru çaplarına gereksinim duyar. Özellikle Class A ve B tipi için yangın testlerinde yüksek verimlidir. Çevreye ve insana tamamen zararsızdır. Tamamen kapalı veya sızdırmaz alanlara ihtiyaç duymaz. Tanecikler sıvı fazdan gaz faza geçerken yaklaşık 1700 kat genleştiğinden ısıl radyasyonu etkisiz hale gelmesi sağlanır. Aynı zamanda bu durum ortamdaki oksijen miktarını %21 den %17 ye düşmesine yardımcı olur. Duman ve zehirli gazların emilimi sağlar. Suyun söndürme sırasında ortama verdiği zararlar minimize edilir. Otomatik Düşük Basınçlı Su Sisi Sistemi / Model: FIREKILL OH-UPR 3 boyutlu söndürme efekti sağlar. Ortam sıcaklığını 1 dakika gibi kısa sürede 900 C den 50 C ye düşürür. Daha geniş koruma alanları yaratılır. Şartlandırılmış su kullanımında elektrik iletmez, deiyonizdedir. Su sisi söndürme sistemleri EN normlarına göre iki grupta (düşük basınçlı yüksek basınçlı), NFPA ye göre konuyu üç grupta (düşük basınçlı orta basınçlı yüksek basınçlı) ele alınmaktadır. Ülkemizde her iki standarta göre projeler üretildiğini düşünürsek, Düşük basınçlı su sisi sistemleri <16 bar Orta basınçlı su sisi sistemleri bar Yüksek basınçlı su sisi sistemleri >50 bar olarak katagorize edebiliriz. 68 / Mart 2018

73

74 DOSYA YANGIN GÜVENLİĞİ FM200 ve NOVEC gazlı söndürme sistemlerine göre; yüksek global ısınma faktörlerini sıfıra düşürür, toksik madde içermez, soğutma etkisi daha fazladır. Su sisi sistemleri sızdırmazlık sağlanamayan mahallerde daha etkili olup, sprinkler sistemlerindeki gibi zonlama imkanına sahiptir. Ayrıca daha erken aktive olabilme yeteneğine sahip olduğundan yangında oluşacak fazla hasarı azaltır. Inert gazlı (Argon, Inergen) söndürme sistemlerine göre; geniş yerleşim alanı ihtiyacı yoktur, sızdırmazlık önemsizdir, soğutma etkileri daha fazladır. Otomatik Düşük Basınçlı Su Sisi Sistemi / Model: FIREKILL OH-VSO Yüksek basınçlı sistemler, ajan kullanılarak basınçlandırılan ve genellikle silindirlerden oluşan sistemlerdir. Tetikleme sistemleri gazlı söndürme sistemleri ile aynıdır. Kullanım alanları düşük basınçlı sistemlere göre daha kısıtlıdır. Sonlu sistemlerdir, bundan dolayı sızdırmazlık faktörü önem kazanır. Nozül yapıları daha karmaşıktır. Orifis çapları çok küçük olduğundan filtreleme çok büyük önem kazanır. Bilgisayar odaları (data center), insanlı odalar, arşiv odaları, kablo kanalları, iletişim merkezleri başlıca kullanım alanlarıdır. Düşük basınçlı sistemler, genellikle basıncı pompa (elektrikli veya dizel) vasıtası ile sağlanan, dolayısı ile su deposu gereksinimi olan klasik sprinkler sistemlerine benzer şekilde tasarlanan sistemlerdir. Sistemler, ıslak borulu, kuru borulu, deluge ve pre-action olarak dizayn edilebilmektedir. Nozül aktivasyonları, cam tüp (bulb), dedektörler ve manuel olarak (bazı özel uygulamalarda) sağlanabilmektedir. Sürekli sistemler olduğundan, sızdırmazlık faktörü önemsizdir. Yüksek basınçlı sistemlere nazaran çok daha geniş bir yelpazede uygulama alanı bulabilmektedir. Su sisi sitemleri borulaması dikişli, dikişsiz paslanmaz çelik borularla yapılmaktadır. Düşük basınçlı sistemlerde bakır veya plastik borularda kullanılır Sprinkler sistemlerine nazaran daha küçük çaplar kullanıldığından özellikle asma tavan arası mekanlarda, tarihi yapılarda, mevcut binalarda yapılan uygulamalarda kolaylık sağlamaktadır. İmalatçı verilerine göre değişkenlik göstermekle birlikte, düşük basınçlı su sisi sistemleri 3-12 bar arasında çalışır ve tanecik çapı mikron (Dv90) arasında değişir. Su sisi sistemlerini diğer söndürme sistemleri ile mukayese edecek olursak; Sprinkler sistemlerine göre; suyun oluşturduğu yüksek hasar minimize edilir, düşük verimlilik ve sınırlı soğutma etkisinin önüne geçilir, iletkenlik azdır, söndürme 3 boyutludur, pompa, su tankı ve borulama ve teknik hacim kapasiteleri düşüktür, sıvı yangınlarında mücadele etme kabiliyetine sahiptir ve en önemlisi enerji dostudur. CO2 (Karbondioksit) söndürme sistemlerine göre; Toksik oluşturmaz, soğutma etkisi daha fazladır. Köpüklü söndürme sistemlerine göre; çok daha çevrecidir, köpük oluşumu için gerekli süre uzun olduğundan, daha çabuk etki eder. Kuru kimyevi tozlu söndürücülere göre, korozif değildir, yüksek derecede kirlenme gerçekleşmez, soğutma etkisi daha yüksek ve çok daha çevrecidir. Unutmamak gerekir ki, su sisi sistemleri basınç ve debi hesaplamaları, boru çaplandırılması mühendislik hesaplarına göre yapılmalıdır ve borulama projelere uygun olmalıdır. Montaj profesyonel bir ekip tarafından, hassas işçilikle yapılmalıdır. Düşük basınçlı water mist sistemleri uygulama alanları aşağıda sıralanmıştır. Endüstriyel pişirme alanları ve davlumbaz söndürme sistemleri Tarihi ve kültürel binalar, ibadet yerleri, müzeler, eski oteller Makine, türbin, jeneratör odaları, pompa daireleri, CNC tezgahları Yanıcı biyolojik madde depo alanları Konveyör hatları Yer altı tam kapalı otoparklar Binalar, apartmanlar, hastaneler, otel odaları, enstitüler, toplantı odaları, ofisler, okullar, üniversiteler (Orta Tehlike 1 sınıfı) Atriumlar Tüneller, metro istasyonları, alt geçitler Gemi makine daireleri, gemi yaşam mahalleri Özel uygulamalar, temiz odalar, rüzgar değirmenleri, su sisi perdeleri Tüm bu uygulamalar, standartlara uygun onaylı ürünler kullanılarak gerçekleştirilmektedir. Ren Mühendislik olarak, VID water mist sistemleri ile ilgili her türlü soru, proje desteği, katalog ve broşürtemini, teknik bilgi ve kurulum desteği için sizlere yardımcı olmaya hazırız. 70 / Mart 2018

75

76 DOSYA YANGIN GÜVENLİĞİ ÖZEL RÖPORTAJ Yangın güvenliğinde sigortacılar lokomotif olmalı Panasonic Eco Solutions Türkiye, İstanbul daki endüstriyel tesislerinde, konfor, güvenlik ve enerji verimliliği sağlayan yenilikçi ürün ve çözümler geliştiriyor. Bunları dünya pazarlarına sunan şirket, barındırdığı teknolojik alt ve üst yapısı ile Endüstri 4.0 uygulamalarını da hayata geçiriyor. Endüstriyel tesislerinde yıllık 100 milyon adet anahtar ve priz üretim kapasitesine sahip olan Panasonic Eco Solutions Türkiye, ARGE, inovasyon ve tasarım çalışmalarını başarı ile sürdürüyor. Hakan Polat PanasonIc Yangın Algılama Sistemleri Ürün Sorumlusu PanasonIc Yangın Algılama Sistemleri Ürün Sorumlusu Hakan Polat, Kontrol Dünyası Dergisi nin sorularını cevapladı; yeni geliştirilen ürünlerden, endüstri tesislerindeki gelişmelere kadar pek çok konuda önemli bilgiler aktardı. Endüstriyel tesislerde Avrupa daki gibi sigortacıların aktif biçimde lokomotif olması gerektiğini belirten Polat, sigortacıların yangın algılama sistem kurulumlarını teşvik etmelerinin önemini dile getirdi. Polat, son birkaç yıldır, sigorta şirketlerinin kendi bünyelerinde yangın uzmanı istihdam etmeleri ile birlikte bu konuda pozitif gelişmeler yaşandığının altını çizdi. Elektrik Anahtar ve Prizleri nden Alçak Gerilim Şalt Ürünlerine, Elektronik Elektrik Sayaçlarından Güneş Enerjisi Panellerine kadar oldukça geniş bir ürün gamına sahip olan Panasonic, Yangın güvenliği konusunda da dikkat çekici ürünlere imza atıyor. Bunların başında kablosuz yangın algılama sistemleri ve kaçak akım röleleri geliyor. Kablosuz adreslenebilir interaktif fotoelektrik duman dedektörü piyasadaki yeni ürünler arasında. İçinde 54 ayrı çalışma modu bulunan dedektör ilgili modu çevreden öğrenerek otomatik olarak seçebiliyor. Yüksek doğruluk ve yanlış uyarı vermeme konusundaki başarısı ürünün kanıtlanmış özellikleri arasında... Panasonic, konutlar ve endüstri tesislerine yönelik kaçak akım rölesiyle de dikkat çekiyor. Röle, yalıtım hatasından kaynaklanan kaçak akımı algılıyor ve bu akımın belirli değerlerin üzerinde olması durumunda bağlı bulunduğu devreyi kesiyor. Yangın güvenliğinde 30 yılı aşkın deneyimiyle öne çıkan Panasonic in Yangın Algıla- 72 / Mart 2018

77 YANGIN GÜVENLİĞİ DOSYA ma Sistemleri Ürün Sorumlusu Hakan Polat, Kontrol Dünyası Dergisi nin sorularını cevapladı. Yeni geliştirilen ürünlerden, sektörde yaşanan sıkıntılara kadar pek çok konuda önemli açıklamalar yaptı. Polat a göre yangın güvenliği konusunda sigortacılara büyük görev düşüyor. Endüstriyel tesislerde Avrupa daki gibi sigortacıların aktif biçimde lokomotif olması ve yangın algılama sistem kurulumlarını teşvik etmeleri gerektiğine işaret eden Polat, son birkaç yıldır, sigorta şirketlerinin kendi bünyelerinde yangın uzmanı istihdam etmeleri ile birlikte bu konuda pozitif gelişmeler yaşandığının altını çiziyor. Bu ilerlemenin artarak devam etmesi umudunu dile getiren Polat ın değerlendirmeleri şöyle: DOĞRU ZAMANDA DOĞRU ALARM Elektrik merkezli, ileri teknoloji ürünleriyle hayatı kolaylaştıran Panasonic Eco Solutions ın yangın güvenliğine yönelik ürün ve hizmetleri hakkında bilgi verir misiniz? Yüksek doğruluk performansıyla başarısı dünyada birçok endüstride kanıtlanan Panasonic Yangın Algılama Sistemleri, 30 yılı aşkın deneyimle dünya sınıfı koruma sunuyor. Yangına karşı doğru zamanda doğru alarmın yanı sıra yangına yol açabilecek durumları da önceden bildirmek üzere tasarlanmış teknolojisiyle Panasonic Yangın Algılama Sistemleri, tüm binalar için gereken güvenlik ve emniyeti profesyonel çözümlerle buluşturuyor. Panasonic Yangın Alarm Sistemleri, hem kontrol panellerinde hem de dedektörlerde ileri Panasonic teknolojilerinin kullanılması sayesinde, yüksek güvenilirliğin yanı sıra yanlış alarm sayısında azalmayı da garanti ediyor. Yeni nesil yangın algılama sistemi EBL512 G3, ortama uyum sağlayan dedektörlerle birlikte çalışan benzersiz işlevsellik, kendini uyarlama ve interaktif özellikleriyle binalara, iş yerlerine güvenlik, koruma ve konfor sunuyor. ENDÜSTRİ TESİSLERİNDE OLUMLU TABLO Yangın güvenliği konusunda, riskler ve alınacak tedbirler açısından konut alanları ile endüstri tesisleri arasındaki farklılıklardan bahseder misiniz? Konut sektörü ülkemizde maalesef fiyat endeksli olarak ilerlemektedir. Bu sebeple neredeyse her sistemde olduğu gibi yangın algılama sistemlerinde de maliyet odaklı tercihler yapılmaktadır. Bu sebeple uzun yıllar sorunsuz çalışacak bir sistem yerine, çok kısa süre içerisinde arızaları ile kullanılamayacak hale gelecek, yanlış alarmları ile inanılırlığını kaybedecek sistemler tercih ediliyor. Bunun en büyük sebebi, yapıyı inşa eden yatırımcı ile kullanıcı olan daire sahibinin farklı olması ve bununla beraber kullanıcı olanların yangın algılama sistemleri ile ilgili bir bilgisinin olmamasıdır. Örneğin endüstriyel tesislerde yatırımcı ile kullanıcı aynı kişi olduğundan ve sektör olarak yangın algılama sistemlerini şahsen bilen danışmanlar ile çalışıldığından dolayı uzun yıllar sağlıklı görev yapacağına emin olunan, üst kademe ürünler tercih ediliyor. Yangın güvenliği önlemlerinin büyük bölümü uyarı sistemlerini, yangın algılama cihazlarını içeriyor. Endüstriyel tesisler için söz konusu cihazlar güvenliği sağlamaya yetecek özellikte midir? Endüstriyel tesis projelerinde kullanılan yangın algılama cihazları, konut veya ofis projelerinde kullanılan ürünlerden çok daha fazla çeşitliliktedir. Tozlu, kirli bir tesis için hassas hava örneklemeli sistemler, kimyasal tesislerde alevi ilk çıktığı kıvılcım anında yakalayan alev dedektörleri, konveyör hatları gibi algılamanın noktasal dedektörler ile yapılamayacağı ortamlarda kablo tipi lineer ısı dedektörleri, geniş depo alanları gibi alanlarda kullanılan ışın tipi huzme dedektörleri bunlara birkaç örnektir. ENTEGRASYON VE YAZILIM ÇALIŞMALARINA YOĞUNLAŞTIK Yangın güvenliğinde teknoloji kullanımının öneminden bahseder misiniz? Panasonic in bu alanda teknoloji geliştirme faaliyetlerini anlatır mısınız? Kablosuz duman dedektörü gibi geliştirilen yeni teknolojilerden ve cihazlardan örnekler verebilir misiniz? Yangın algılama sistemlerinde geliştirilen teknolojiler çoğunlukla yanlış alarmların en aza indirilmesine yönelik çalışmalardır. Bunların dışında kablosuz teknoloji ile algılama yapabilen cihazların geliştirilmesi çalışmaları da önemlidir. Panasonic olarak bu teknolojiyi yıllardır başarı ile uygulamaktayız. Bunun dışında özellikle diğer sistemler ile entegrasyon ve yazılım gelişmeleri üzerine çalışmalar da yoğun şekilde devam etmektedir. SİGORTACILAR AVRUPA DAKİ GİBİ AKTİF OLMALI Endüstri tesislerine yönelik yangın güvenliği konusunda eleştiri ve önerileriniz var mı? Endüstriyel tesislerde Avrupa da olduğu gibi sigortacıların aktif olarak lokomotif olması ve yangın algılama sistem kurulumlarını teşvik etmeleri gerekmektedir. Geçtiğimiz son birkaç yıldır, sigorta şirketlerinin kendi bünyelerinde yangın uzmanı istihdam etmeleri ile birlikte bu konuda pozitif gelişmeler yaşanmaktadır. Umuyorum bu ilerleme artarak devam eder, böylece can veya mal kayıplarının yaşanabileceği yangınları azaltabiliriz. Bir tesisin bütünüyle yangın güvenliğinden söz edebilmek için hangi unsurların oluştuğuna bakmak gerekir? Yangın algılama sistemi öncelikle yangını başlangıç anında algılayıp, gerekli uyarı cihazları ile insanların tahliyesini sağlayan ve can kayıplarının önüne geçen sistemdir. Bir tesisin bütünüyle yangın güvenliğinden bahsedebilmek için olmazsa olmaz yangın algılama sistemi ile beraber, yangın söndürme sistemi ve pasif yangın sistemlerinin de projeye özel mühendislik çözümleriyle uygulanması gerekmektedir. / Mart

78 DOSYA YANGIN GÜVENLİĞİ Tehlikeli maddelerin depolanmasında patlama ve saha çalışması CANALP BERKDEMİR Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Amiri 09.Şubat 2009 tarihinde saat 20:33:00 sıralarında bir kimya fabrikasında meydana gelen patlama ile birlikte büyük bir yangın meydana gelmiştir. Patlamanın şokuna giren işletme çalışanları ilk etapta hiçbir şey yapamamıştır. Daha sonra patlamanın itfaiye haber verilmesiyle olay yerine gelen ilk ekibi, işletme yetkililerinden aldıkları bilgilere göre uzaktan soğutma işlemi yapılmasına karar verilmiş. Ancak patlamanın şiddeti ile kırılan borulardan hızla akmaya devam eden asetaldahit alevlerinin büyümesi ve rüzgâr yönünün tanklar üzerine yönelmesi, takviye itfaiye kuvvetler ile üst yönetiminin gelmesini ve müdahale taktiğinin değiştirilmesine neden olmuştur. Müdahale taktiği daha önceden Bursa Büyükşehir Belediye İtfaiye komuta merkezine konulan tehlikeli maddeler kaynak kitapçıktaki bilgiler ile işletme yetkililerinden alınan depolama ve süreç bilgilerinden yola çıkılarak soğutma işleminden vazgeçilip, vanalara ulaşma ve kapatma işlemi kararı alınmıştır. İşletme yetkilileri ile yapılan görüşmeler neticesinde tankların tamamen dolu olduğu, ana vananın kırılması nedeniyle sahaya sürekli asataldehitin akma halinde olduğu belirtilmiştir. Kimyasal bilgi formlarına göre ise asetaldahit in yanıcı, parlayıcı ve % 4 lük alt patlama limiti ile boşalacak 40 tonluk tank içerisindeki bir buharlaşmanın, tankın infilak ederek diğer 40 tonluk iki dolu tankın tetiklemesi ile domino etkisi olasılığının kanaati hâsıl olmuştur. Yangın bölgesinde reaktörde ikincil ve üçüncül çok daha şiddetli patlama olasılığı göz önünde bulundurarak 40 tonluk tankın yarısının boşalıp buharlaşma fazına geçmeden su perdesi ile vanalara ulaşılıp, vanaların kapatılmasından sonra yangın yedi dakika içerisinde söndürülmüştür. Kimya fabrikası sahasındaki bu başarılı çalışma, daha önce bir organize sanayi bölgesindeki boya fabrikası yangınında elde ettiğimiz kriz yönetimi tecrübesine dayanılarak uygulanmıştır. PATLAMA SAHASININ İNCELENMESİ VE KULLANILAN METOT Patlamanın gerçekleştiği sahada yapılan inceleme ve işletme yetkilileri ile yapılan görüşmeler sonucu işletmenin güvenlik kamera kayıtlarından elde edilen bilgiler neticesinde, işletmenin genelinde 09.Şubat 2009 günü, saat 20:32:58 sıralarında enerjinin kesilip ve hemen geri gelmesi ile birlikte dozajlama tankında patlamanın gerçekleştiği bilgisine ulaşılmıştır. Olay yerinin incelenmesine başlanılmadan önce özellikle patlama sahasındaki üretim sürecinin nereden başlayıp, hangi yöne gittiği HAZOP yöntemine göre masa başında ele alındı. Daha sonra ise patlamanın meydana geldiği sahada parçadan bütüne gitme yani Tümevarım Yöntemi kullanıldı. Devamında ise HAZOP ve Tümevarım yöntemi ile pompa, eşanjör, vana, conta ve flanş gibi kritik ekipmanların tek tek ele alınarak hata frekansı, şiddet ve riskleri üzerinden teknik incelemelere başlanılmıştır. Patlamanın meydana geldiği dozajlama tank, pompa ve tesisat diyagramının dikkatle incelenmesi sonucu, tankın ikiye ayrılması patlamanın tank içerisinde gerçekleştiğini net bir şekilde göstermesi bize araştırma sahasının daraltılmasını sağlamıştır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus yangın üçgenin tamamlayan unsurlardan yanıcı madde, oksijen ve tutuşturma kaynağının tank içerisine hangi kritik ekipmanın hata frekansı, şiddet veya risk sonucuna göre girdiğidir. Bir araştırma metodu olan parçadan bütüne gitmek için işletmeden alınan iş akışını gösteren makine ve tesisat diyagramı (P&ID) araştırma sahası ikiye bölünerek, enkaz üzerinden önce dozajlama tankı ile ana tank arası ekipman gurubu, sonrasında ise dozajlama tankı ile reaktör arası ekipman gurubu tek tek incelemeye başlanılmıştır. 74 / Mart 2018

79 YANGIN GÜVENLİĞİ DOSYA Yapılan inceleme sonucu her iki adımda tüm bağlantı elamanlarının patlama şiddetine bağlı fiziksel deformasyonun yani yırtılmanın dozajlama tankına gelen Azot boru bağlantı noktasından başlayarak tankın gövdesine doğru ilerlediği görülmüştür. Bir fizik kuralı olarak patlama şiddeti her zaman için en zayıf, yani malzemenin en fazla yorulduğu noktayı zorlar. Genellikle bu noktalar kapalı sistemlerde yüksek ısı ve basınç ile kimyasalların aşındırmada en etkili olduğu bölgelerdir. Aşağıda resim.1 de görüldüğü gibi patlamanın başladığı bölgelerdeki ekipman ve bağlı metal aksamlar da kopma gerçekleşmemiş olup, metal aksamların eğim ve açısı 180 bir açıya ulaşırken, diğer bölgelerdeki ekipman ve aksamları 90 açıyı bulmaktadır. Bu bilgiler kapsamında patlamanın en zayıf noktayı zorlaması, yani fiziki delillerin işaret ettiği oksijeninde girdiği nokta olan yüksek basınçla gelen azot boru bağlantısını göstermektedir. Bu nokta aynı zamanda kritik ekipman listesi içerisinde malzeme yorgunluğunun en fazla olduğu alandır. Resim.1 Patlamanın Gerçekleştiği Tank ve Yırtılma Açısı. Olayın Meydana Geldiği Tarih ve Saatin Önemi Patlama fiziksel ve kimyasal bir reaksiyon olup, yanmanın en şiddetli halidir. Ancak patlamanın meydana gelmesinde tarih ve saatin ayrı bir önemi vardır. Bu önem gece ile gündüz arasındaki sıcaklığın, yani atmosfer ortamının insan, makine ve üretim süreci üzerindeki olumlu ve olumsuz etkilerinden kaynaklanmaktadır. Eğer üretim sürecinde ürünün akışı ve patlamanın meydana geldiği ekipman gurubu bilgisayar üzerinden komuta edilerek, süreç zaman ayarlı çalışılmakta ise problemin kaynağını bulmak kolaylaşmaktadır. Tarih ve saatin bir başka önemi ise patlama bölgesindeki operatörlerin fazla mesai, yemek veya vardiya değişim saatine denk gelmesi insan hata frekansını ön plana çıkarmaktadır. İş kazalarının meydana geldiği saatler dikkatle incelendiğinde insanın fiziksel ve psikolojik yapılarına bağlı hata frekanslarının genellikle fazla mesai, gece vardiyaları, yemek ve vardiya değişim saatleri ilehavanın yüksek derecede sıcak ve soğuk olduğu zamanlar görülmektedir. Çalışma ortamındaki sıcaklık, nem, hava akımları, yetersiz aydınlatma, gürültü, kirli hava gibi olumsuz fiziksel ve kimyasal etmenler çalışan insanda; yorgunluğa, ilginin dağılmasına, hareketlerin ağırlaşmasına, duyu organlarının yetersiz kalmasına neden olmakta ve bunun sunucunda da güvensiz davranışlar ortaya çıkmaktadır. İnsan gündüzleri çalışmak, akşamları dinlenmek, geceleri uyumak üzere bir biyolojik düzen kurmuştur. Buna biyoritm denilmektedir.50 Biyoritm bozuklukları tipik olarak çevresel ışık ve faaliyet arasındaki ilişkilerin ani ve/veya ekstrem değişimlerine maruz kalmayla ilgilidir. Örneğin, biyoritm bozukluklarının en çok coğrafik yerin değişmesi (jet lag), yaşlanma ve gece faaliyeti (gece vardiyası çalışanları) ile ilişkili olduğu bilinir. Jet lag, eş zamanlama bozukluğu olarak da bilinen 24 saatlik biyolojik etkinlik çevriminin ani değişmeler nedeniyle uğradığı geçici değişiklik ve düzensizlik halidir. Olayın ertesi günü yaptığımız araştırmada gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkının 8 C lik bir fark olduğu tespit edilmiş olup, patlama olayının gece meydana gelmesinde atmosfer sıcaklığının etkili olmadığı anlaşılmaktadır. Gün içerisindeki atmosfer sıcaklığının farkı sıvı kimyasalların özellikle yanma sürecinde yoğuşması daha fazla olacağı için yangının söndürülmesini zorlaştırırken, boşalan tankın patlama riskini de bir o kadar artmaktadır. Olayın gece meydana gelmesinin olumsuz etkisi ise yangın yerinin iyi görülemediği için, yangın kritiğinin gerektiği sürede yapılamaması ve yangına müdahale edilmesinde zaman kaybı yaşanmıştır. Bazı yangın ve patlamalarda olayın meydana geldiği tarih ve saat ile olay arasında birden fazla ilişki kurulabilmektedir. Olayın meydana geldiği saatte olay mahallinde veya olay mahalline yakın noktalarda takip edilebilen insan ve makine faktörleri olayın çözümlenmesinde ışık tutmaktadır. Şöyle ki saate veya takvime bağlı bilgisayar ortamında otomatik dolum ve boşaltım gibi süreçlerde olayın gerçekleşmesini örnek verebiliriz. Bir başka husus ise yukarıda belirtildiği gibi, gün içi öğlen saatleri özellikle yaz aylarında sıcaklığın en üst seviyelere ulaşması nedeniyle sıvı kimyasalların buharlaşmayı ve basıncı artırmaktadır. Bunu yukarıda Asetaldahitin kimyasal bilgilerinde ve IEC göre hazırlanacak bir patlamadan korunma dokümanında görmek mümkündür. / Mart

80 DOSYA YANGIN GÜVENLİĞİ Bu bilgiler kapsamında metal aksam olarak tesis edilen depolama ve açık hava tesisler bulunduğu konumları itibarı ile iklimsel ve coğrafi koşullar önemli derecede etkilenmektedirler. Örneğin iç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu Anadolu bölgesindeki söz konusu Kimya Sanayi gibi bir işletmelerin coğrafi koşullara bağlı yıpranması ile Marmara bölgesinde deniz kenarındaki aynı işletmelerin yıpranması bir değildir. Olay yerinde yapılan diğer tanklar ve tesisatlarında yapılan incelemelerde bir tehlikeli madde olan Asetaldahitin depolama ve üretiminde kullanıldığı açık hava tesislerindeki metallerin diğer bölgelerdeki metallere göre daha fazla malzeme yorgunluğuna maruz kaldığı tespit edilmiştir. Mevsimsel ve iklimsel hava koşullarına bağlı olarak güneş, yağış ve rüzgâr özellikle açık hava tesislerindeki bu metallerin vana, conta ve flanş gibi bağlantı noktalarında paslanma ve korozyon oluşturduğu olay yerinde yapılan incelemelerde görülmüştür. Ayrıca bu tankların içinde gerçekleşen reaksiyon ile içerde ekzotermik bir ısınma ile içeriden dışarı doğru sürekli basınç etkileşimi gerçekleşerek ayrı bir malzeme yorgunluğuna maruz kalmaktadırlar. Bu noktalardaki malzeme yorgunluğu daha çok üretim sürecine dayalı bir yavaş yanma şeklinde gerçekleştiğini söyleyebiliriz. Resim.2(a,b,c,d) Enerji Kesintisi ve Patlamanın Gerçekleştiği Saat. Malzeme Yorgunluğunda Üretim Süreci ile Hava Durumu ve Coğrafi Konumun Önemi Malzemeler iki şekilde yorulmaya maruz kalmaktadır. Bunlardan birincisi üretim süreci içinde Kritik Ekipman diye tabir edilen motor, pompa vb mekanik sistemler ile bunlara bağlı vana, conta, flanş gibi enstürmanların yüksek ısı ve çalışma basıncından dolayı artan yükler ile bunlara bağlı korozyon, stres ve gerilmeye maruz kalmaktadır. Diğeri ise iklim ve sıcak ve soğuk hava koşulları ile oluşan dış yıpranmaya bağlı streslerdir. İklim ve hava koşullarına göre değişen nem, insan sağlığını ve eşyalardaki güvenlik parametrelerini bozan en önemli etkendir. Aşırı yüksek nem tüm metal eşyalar ile makine ve aksamlarında oksidasyona bağlı aşınma ve korozyon oluşturarak malzemelerin zayıflamasına yol açmaktadır. Özellikle elektrikli ve elektronik eşyaların bağlantı noktalarının oksitlenmesine, paslanmasına, bozulmasına ve kısa devre yapmasına neden olmaktadır. Nitekim olay yerinde diğer elektrikli ekipmanlar üzerinde yapılan incelemede bu yıpranmaların sabit olduğu görüldü. Malzemelerin yaşlanması, ekipmanların kronolojik yaşı ile ilgili değildir. Ekipmanlarınızın kondisyonu ve zaman içinde nasıl değiştikleriyle ilgilidir. Tesislerde yaşlanma tesisin karakteristiğinin, yapısının veya bir elamanının zamanla ve ya kullanma sonucu, fiziksel veya kimyasal olarak kötüleşmesi prosesi olarak tanımlanmaktadır. Diğer bir deyimle performansın da düşüş yaşanmasıdır. Sürekli ve gelişen bir proses olup aşağıda örnekleri verilen birçok nedene dayanmaktadır. Bir ekipmanın yaşının büyük olması onun illaki kötüleşme veya hasar görmeye neden olacak yaşlanma prosesinde olduğunu göstermez. Bunu gösterecek sabit deliller aşağıda tablo.1 de görülmektedir. Tablo.1 Ekipmanların Yıpranma Parametreleri. Olay Görgü Tanığı Olay görgü tanığı, olayın meydana geldiği noktada çalışan, olaya maruz kalan veya olayı en yakından gören kişi veya kişilerden oluşur. Olayın meydana geldiği kimyasal tesiste çalışanlar ile yapılan görüşmelerde patlamanın gerçekleştiği nokta ve saatte kimsenin olmadığı, patlamadan kısa bir süre sonra vardiyada çalışan personellerin olay mahalline gidildiği, ancak her hangi bir aksiyonda bulunamadığı tespit edilmiştir. 76 / Mart 2018

81 YANGIN GÜVENLİĞİ DOSYA Görgü tanıklarıyla yapılan görüşmelerde; saat 20:32:58 sıralarında önce elektrik enerjisinin kesildiği ve enerjinin geri gelmesi ile birlikte şiddetli bir patlama ve ışığın duyulup görüldüğünü, patlama şiddetinin tesisin bir bölümünde deprem sarsıntısına benzer bir sarsıntının gerçekleştiği ifade edilmiştir. İşletme çalışanlarından alınan bilgiler göre tüm personelin toplanmasından sonra olay yerinden uzaklaşıp, güvenli bölgeye çekilip kamu kurumlarının yardıma gelmesi beklenilmiştir. İlk itfaiye ekiplerinin saat 20;43:00 da olay yerine gelerek soğutma işlemi başlanılmış olup, saat 21;10;00 ise tüm ekipler ile olay yerinde gerekli müdahaleler yapılıp, yangın kontrol altına alınarak asataldehit tanklarının soğutma işlemine başlanılmıştır. Olaydan on iki saat sonra görgü tanıkları ile yeniden yapılan görüşmelerde olayın meydana gelişi hakkında aynı bilgiler yenilenmiştir. Patlamaya Sebep Olan Madde ve Argümanlar İle Gelişen Süreç Öncelikle patlamaya kaynak oluşturan Asataldehit maddesini tanıyalım. Asetaldehit renksiz, keskin kokulu ve kararsız bir sıvıdır. Kaynama noktası 21 C olduğundan kolay uçucu bir sıvıdır. Bu özelliği nedeni ile saklanması ve kullanılması zordur. Diğer alkinlere su katıldığında keton oluşur. Asetaldehit, aldehitlerin tüm tepkimelerini verir. Formaldehide benzer şekilde polimerleşir. Asetaldahitin kimyasal özelliklerine bakıldığında; buhar yoğunluğu 1.52, Kaynama noktası 21 C, Parlama noktası -40 C (kapalı kap), Tutuşma sıcaklığı 175 C, Alt patlama sınırı % 4, Üst patlama limiti % 60, Yoğunluk 25 C de g/cm³, Buhar basıncı 20 C de 1,008.5 hpa (756.4 mmhg) dir. Buradan şunu anlayabiliriz çok kolay parlayıp tutuşabilen, buharlaştığın da ise şiddetli patlayan bir maddedir. Ancak bizim için asataldehitin süreç içerisindeki kimyasal yapısının nasıl bir durumda olduğudur. Yanıcı sıvılar sıcak ortamlarda ısıya maruz kaldığında genişler. Söz konusu sıvılar, normal atmosferik sıcaklık aralıklarında sıcaklık her 6 C artış için yaklaşık % 0,07 oranında artar. Sıcaklığın artması, yüksek genleşme katsayılarına sahip yanıcı sıvılar hacmi üzerindeki etkisi, benzinden daha fazladır. Ön hazırlama tankında Asataldehitle birlikte kostik, formaldehit ve azot kimyasal reaksiyona girmektedir. Yukarıda belirtildiği gibi reaksiyonun gerçekleştiği kapalı kap sürekli ekzotermik bir basınca maruz kalmaktadır. Malzemeler yavaşça artan yükler altında denendiği zaman, belirli bir sınır gerilmede dayanımı sona erişip kopmaktadır. Bulunan bu gerilme değerine malzemenin statik dayanımı adı verilir. Yükleme ve boşaltmanın periyodik olarak çok sayıda tekrarı sonucunda cisim içinde oluşan karmaşık termik ve mekanik olaylar nedeniyle, cisimde çözülme, yıpranma ve ayrışmalar meydana gelir. Bu olayın nedeni yükün şiddetinden çok onun, periyodik olarak uzun bir süre değişmemesidir. İç mekanizması oldukça karışık olan bu olaya kısaca malzemenin yorulması denmektedir. Patlamayı oluşturan argümanın ise elektrik enerjisinin kesilip, sisteme yeniden enerji gelmesinin sebep olduğu ifade edilmiştir. Yukarıda da belirtildiği gibi böyle bir patlamanın gerçekleşebilmesi için, kapalı devre içinde belirli bir asataldehit buharının birikmesi, mevcut koşullara göre birikmeyi tutuşturacak (elektrik kıvılcımı) bir kaynak ve yeteri derecede ortamda oksijen bulunması gerekmektedir. Bu bilgiler kapsamında bir bölgede patlama gerçekleşmişse, patlamaya sebep olan unsurlar, yani yangın üçgeni de oluşmuş demektir. Patlama bölgesine bakıldığında ise süreçten kaynaklanan ısı, borulardan akan kimyasalın ürettiği statik elektrik ve pompaları çalıştıran elektrik enerjisi olduğunu söyleyebiliriz. Ancak konumları itibarıyla bu gibi işletmelerde değerlendirilmesi gereken bir başka husus, üretimden kaynaklanan ısıya bağlı havadaki nem değişimleri ile oluşan manyetik alanlardır. Dolayısıyla tonlarca demir yığınının olduğu açık üretim tesisleri ve üretimden kaynaklanan sıcaklık ile patlamanın gerçekleştiği saatte havanın yağışlı ve bölgesel nem oranın yüksekliği de göz ardı edilmemesi gereken bir husustur. Kapalı sistemlerdeki sıvı maddelerin bulunduğu bölgelerde patlamanın olabilmesi için o sıvının belirli bir oranda buhar ile ideal oranda oksijenin hazır bulunması ve bu buharı tutuşturacak bir ısı kaynağının olması gerekmektedir. Dozajlama tankı içerisinde bulunan asataldehit belirli zaman dilimleri içerisinde reaksiyona gönderilmesi için, elektrikle enerjisiyle çalışan exprof pompa ile reaktöre gönderilmektedir. Asataldehit reaktöre gönderildikten sonra tank çok kısa bir süre boş kalmaktadır. İşletme yetkililerinden alınan bilgilere göre boşalmış tankın dibinde kalan asataldehitin olayın meydana geldiği kapalı sistem içerisinde kostik ile reaksiyona girdiğinde ortalama 60 C bir sıcaklığın olabileceği öngörülmektedir. Gerçekleşmiş olan patlamayla yeterli derecede asataldehit buharı ve oksijeninde bu kapalı sistemde görülmüş olup, oksijeninin girme tehlikesine karşı asataldehitin reaktöre gönderilmesinden sonra buhar birikmesine karşı otomatik olarak faz ayırımı ile tank boşluğuna azot gazı yerleşmektedir. İşletmeden alınan bilgilere göre asataldehitin buharının kalması ve muhtemelen pompanın reaktöre asataldehit buharı göndermemesi içindir. Oksijenin ürünle temas ettirilmemesinin bir diğer nedeni ise ürünün polimerize olmaması içindir. / Mart

82 DOSYA YANGIN GÜVENLİĞİ Sahadaki yaptığımız incelemeler ile kaynaklardan elde edilen bilgilerden yola çıkarak bu tanklara oksijen girebilmesi için, tablo.1 yıpranma parametrelerinin bakıldığında strese bağlı korozyon çatlaması, malzeme yorgunluğu, havanın etkisi, sıcaklık artması veya azalması nedeniyle genleşme / büzülme (süreç veya ortam etkisiyle) olduğunu söyleyebiliriz. Sahadaki fiziki deliller çatlamanın tankın üst bölgesindeki azot boru bağlantısı yapısal ve bağlantı elemanlarının olduğu noktaları göstermektedir. Asataldehitin buhar yoğunluğu 1.52, havanın ise 1,0 olması nedeniyle doğal olarak oksijen tankın üst bölgesinde yer almaktadır. Tankın alt bölgelerinden hava girmesi için bir delinme veya çatlama olması gerekirdi. Böyle bir durumda çatlama gerçekleşmiş olsaydı asataldehit zemine sızma yapacağı için çıplak gözle görülebilmesi veya parlama ihtimali olacağı için algılama detektörleri muhtemelen sinyal vereceği için müdahale imkanı olacaktı. Prosesteki pompa basınç sistemi fiziksel olarak basınç yönünü tankın üst bölgesine yönelttiği için, üst bölgelerde stres yoğunluğu daha fazla gerçekleşmektedir. Üst bölgeler aynı zamanda dış etkenler olarak güneş, rüzgâr ve yağmura daha fazla maruz kalmaktadır. Yukarıda resim.3(a,b,c,d) de görüldüğü gibi tanktaki fiziki delillere bakıldığında tankın üst bölgesinin patlamanın şiddeti ile yırtıldığı, buda bize infilak eden tankın nakil boruları ile pompa boru bağlantılarından kuvvet almasından dolayı kopan parçaların batı ve kuzey yönlerine doğru savrulduğunu göstermektedir. Savrulmayla birlikte ana tankları koruyan tuğla duvarının yıkıldığı, diğer tankın ise eğilerek yerinden oynamasına neden olmuştur. Kısacası patlamayla tankta gerçekleşen kırılma, yırtılma, ezilme gibi deformasyonlar tankın içine havanın üst bölgelerdeki yıpranan yapısal ve bağlantı elemanlarının olduğu noktalara girdiğini işaret etmektedir. Patlamanın üçüncü unsurunu oluşturan tutuşturma yani ısı kaynağının bölgede nasıl oluştuğudur. IEC göre depolama tankların içi her zaman için Bölge=0, tankın borular ile bağlantı elamanlarının çevresi ise mevcut koşullara göre ZON=1 kapsamına girmektedir. Bu bölgelerdeki sıvı buharının tutuşma sıcaklığının 175 C, parlama noktası -40 C nin altında olması nedeniyle elektrikli cihazların exprof ve kablo ısı gurubunun ise T-3-4 olması gerekmektedir. Bu standardın anlamı şudur, tankın içinde ve dışında buharlaşma ihtimaline karşı tankın ve tankın içinde ve dışındaki topraklama kabloları dâhil içerdeki sıvının dolum ve boşaltımını gösteren sensörün, pompalar ve onlara ait tesisatların kesinlikle ısınmaması ve kıvılcım çıkarmamasını öngörmektedir. Bu bilgilerden yola çıkarak patlamanın gerçekleştiği bölgede, patlamanın oluşturduğu sonuçlarına göre tankın içerisinde gerçekleşen patlama, elektriklerin kesilmesi ve geri gelmesiyle ile topraklama veya elektronik seviye sensörü cihazın kıvılcım oluşturmasıyla patlamanın gerçekleştiğine işaret etmektedir. Patlamanın Gerçekleştiği Nokta Depolama tankları çeşitli tasarım ve inşaat türlerine sahiptir. Bunlar basınçlandırma tasarımına göre üç genel kategorisine ayrılmış olup, söz konusu patlayan Asataldehit dozajlama tankı 0 ila 6.9 kpa kapasiteli basınca göre tesis edilmiş atmosferik tanklardandır. Aşağıda resim.3(a,b,c,d) de görüldüğü gibi, patlamanın gerçekleştiği bölgede her biri 40 ton olmak üzere toplam 3 adet Asetaldahit ana tankların olduğu, asataldehitin bu tanklardan pompalar ile dozajlama tankına kostik ile birlikte gönderilerek buradan ise reaktöre gönderilmektedir. Buradaki basınç artışı pompalardan, ısı artışı ise süreç bilgilerinden yola çıkılarak asataldehitin kostik ile reaksiyona girmesinden kaynaklanmaktadır. Tanklar arası kimyasalların nakli metal borular ile sağlanmakta olup, tesisin tamamında statik elektrik ve elektrik kaçağına karşı topraklama sisteminin olduğu görülmüştür. Ana tanklar arasında tuğladan duvarlar tesis edilerek, güneş ışınları, yağmur ve rüzgârdan korunmak için ise tanklar üzerinde çatı olduğu tespit edilmiş olup, ancak tanklar arasında ve çevresindeki tesis edilen duvarların kimyasalın özelliğine yani patlama ve çıkan sıcaklığa göre uygun olmadığı görülmüştür. Patlamanın şiddeti ile ön hazırlama tankı bulunduğu noktada ikiye bölünerek güney ve batı yönlerindeki büyük tanklara çarparak büyük tanklarda ezilme, dozajlama tankında ise parçalanmalar gerçekleşmiştir. Ayrıca büyük tanklar ile dozajlama tankına ait boru ve tesisatlarında kırılmış olduğu aşağıdaki resim.3(a,b,c,d) de görülmektedir. Patlamanın gerçekleştiği alanda dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise patlama basınç ve savrulma yönünün havaya doğu değil, 90 açıyla yatay yönlere doğru olduğu tespit edilmiştir. Patlamanın bu şekilde gerçekleşmesinin nedeni tankın borular ile bağlı olmasından kaynaklanmaktadır. Ancak Patlamanın gerçekleşmesi için alt patlama limitinden yola çıkarak yaklaşık tank dibinde 0,3 m³ Asataldehit, 1,0 m³ Asataldehit buharı, 1,5 m³ Oksijenin olacağı öngörülmüştür. Sonuç Bu gibi kimya tesislerinde tehlikeli maddelerin depolanması ve kullanılmasında olası bir sızıntı halinde (yangın, patlama, hava, kara ve suların çevre kirliliği) büyük ölçekli endüstriyel kazaların meydana gelmemesi için 24 Ocak 2015 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan hükümlere göre 78 / Mart 2018

83

84 DOSYA YANGIN GÜVENLİĞİ Resim.3(a,b,c,d) Asataldehit Tankları ve İnfilak Eden Dozajlama Tankı. güvenlik raporu hazırlanması gerekmektedir. 30 Aralık 2013 tarih ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Büyük Endüstriyel Tehlikelerin Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkındaki Yönetmelik kapsamında; 1. İşletmeyi ayrıntılarıyla tanımlayacak işletme biyografisinin hazırlanması, 2. Varsa yüklenici firmaların tanımlanması, 3. Biyografide işletmenin konumu, işletmenin kara, demir, deniz ve hava yolları arasındaki mesafe ve bağlantıları, 4. Tehlikeli maddelerin listesi, 5. İş akış ve üretim sürecinin detaylı olarak hazırlanması, 6. İşletmenin vaziyet veya yerleşim planı, 7. Planda işletmenin yakın ve uzak çevresinin mesafesi ile tanımlanması, 8. İşletmeye yakın yerleşim alanları, bu alanlarda bulunan iş yerleri, okullar, hastaneler, kreş, huzurevi, sinema, tiyatro, otel, cami, müze, eğlence yerleri ve alış veriş merkezleri gibi yerler ve buradaki insanların tahmini sayısı, 9. İşletmenin komşu kuruluşlar ile olan mesafesi, 10. İşletmenin hava akımları/atmosferik koşulları ile ilgili verilen hazırlanması, 11. İşletmenin çevresini gösteren ölçekli haritaların hazırlanması, 12. İşletmenin başta yangın olmak üzere diğer afetlere karşı önlemlerin alınması, 13. İşletmenin depolama ve depoların kapasitesi, 14. Tehlikeli maddelerin risk analizi, 15. Bakım onarım periyotları ve risk analizleri, 16. Genel Proses Güvenlik Birimi ile İSG kurulunun oluşturulması, 17. HAZOP, Kantitatif, Patlamadan Korunma, Karar Ağacı, Hata Ağacı gibi risk analizlerinin yapılması, 18. Yaz, kış, gece ve gündüz ile tatil günlerine göre Büyük Kaza Senaryolarının hazırlanması, 19. Tüm bunların hazırlanmasından İşletme Acil Durum Planının yeniden hazırlanması gibi bir dizi önleyici tedbirlerin alınması gerekmektedir. (NOT: Yukarıdaki makale, TÜYAK 2017, Uluslararası Yangın ve Güvenlik Sempozyumu ve Sergisi, Bildiri Kitabı ndan alınmıştır.) 80 / Mart 2018

85 PROSES BORULAMA MAKALE- Korozyon: Gelişimin Doğurduğu Tabii Bir Felaket / Prof. Dr. Ali Fuat Çakır MAKALE- Madenlerde boru kullanımı / Y.Doç.Dr. Çelik Tatar

86 PROSES BORULAMA KOROZYON: GELİŞİMİN DOĞURDUĞU TABİİ BİR FELAKET Prof. Dr. Ali Fuat ÇAKIR İstanbul Teknik Üniversitesi (Emekli) GİRİŞ Günümüzde; başta endüstriyel olarak en yaygın kullanılan demir (karbonla alaşımı olan çelik veya dökme demir halinde), bakır, alüminyum, çinko, kalay, antimuan ve titanyum olmak üzere metallerden hemen hepsi tabiatta nadir olarak metal halinde bulunurlar. Bunlar içinde belki en yaygın rastlananı bakırdır. Diğer tüm metaller malzeme, sermaye, emek, enerji ve bilgi kullanılarak tabiatta bulundukları bileşik halinden metal haline dönüştürülürler. Saf metallerin endüstriyel kullanımı ise çok sınırlıdır. Başta mekanik dirençlerini arttırmak ve diğer mühendislik özellikleri kazandırmak için başka metal katkısı ile alaşımlandırılarak sanayinin hizmetine sunulurlar. Korozyon; bir malzemenin (genelde metal veya alaşımın) içinde bulunduğu ortamla tepkimeye girerek bozunması ve tasarım amacına cevap veremez hale gelmesine verilen addır. Bozunma; malzemenin fiziksel, kimyasal, mekanik veya elektriksel özelliğinde değişim olarak açığa çıkar. Korozyon hem bozunma olayına hem de bunun sonucu uğranılan zarara verilen addır. Korozyon, deprem gibi, fırtına gibi tabii bir olaydır. Metallerin yüksek enerjili metalik hallerinden düşük enerjili orijinal hallerine yani bileşik haline dönmeleri olayıdır. Korozyonun insanlık için önemi özellikle çelik üretiminin 18 inci asırda artmaya başlamasından sonra daha belirli hale gelmiştir. 20 nci asrın başında Dünya ham çelik üretimi 28.3 milyon ton iken bu değer 1939 da milyon tona, 1970 te milyon tona ve 2014 yılında da milyon tona yükselmiştir. Diğer demir dışı metal ve alaşımlarının üretimi de yıllar boyunca benzer şekilde, tarihsel boyut dikkate alındığında son 100 yılda adeta asimptotik olarak yükselmiştir. Bunun sonucunda korozyon insanlığın en önemli sorunları arasına girmiştir. Korozyon nedeni ile uğranılan maddi kayıplar korozyona uğrayan malzemenin değiştirilmesi (doğrudan korozyon kaybı) ile sınırlı değildir. Korozyon nedeni ile uğranılan ürün kaybı, çevreye verilen zarar, yaralanmalar, ölümler (dolaylı korozyon kaybı) en az doğrudan korozyon kaybı kadar maddi zarara neden olurlar. Korozyonla uğranılan maddi kayıplar malzeme, sermaye, enerji, emek ve bilgi kaybı olarak özetlenebilir. Korozyon çevreyi kirletir, kayıp malzemeyi yerine koymak için yapılacak madencilik ve metalurji işlemleri de ayrıca çevre tahribatını körükler. Korozyonun en büyük zararı ise canlıların, insan dâhil yaralanmalarına ve ölümlerine sebep olmasıdır. Korozyonun öneminin anlaşılması, korozyonu azaltma ve kontrol çalışma ve araştırmalarının yapılması ancak bu konuda bilinçlenmenin yaygınlaşması ile mümkündür. Ne yazık ki bu çalışmaların önünü açacak sanayi ve devlet katındaki karar mercilerinin korozyonun önemini anlamamaları ve korozyon kontrolünün hayati bir sorun olduğu- 82 / Mart 2018

87

88 PROSES BORULAMA nun yeterli derecede farkında olmamaları bugün Dünyada korozyonla mücadelede karşılaşılan en önemli sorundur. Bu seri halindeki kısa makalelerde korozyon konusunda bilinçlenmenin, bu alanda eğitimin ve bilginin yayılmasının önemine değinilecektir. KOROZYON KAYBI 134 yolcu taşıyan bir uçağın yükseklik göstergelerinden birinin (altimetre) korozyon nedeni ile yüksekliği doğru göstermemesi sonucu iniş sırasında düşen uçakta 9 kişi ölmüştür. Burada uğranılan dolaylı kayıp, doğrudan kayıptan (bir altimetre fiyatı) sayısız derece daha büyüktür. Dolayısı ile aşağıda verilecek değerler bir ülkenin toplam korozyon kaybını tam olarak ifade etmemekle birlikte bize genel bir fikir vermektedirler. Buna göre Türkiye nin 2014 yılı GSMH sının milyon TL olduğu dikkate alındığında 2014 yılı toplam korozyon kaybı milyar TL olarak tahmin edilebilir. Pek tabi ABD ve Türkiye deki değişik sektörlerin korozyon göstergeleri ayni olmamakla birlikte yaklaşık 110 milyar TL yi bulan yıllık korozyon kaybının ürkütücü olduğu açıktır. Bilim ve teknolojinin imkanlarının doğru uygulanması ile bu kayıpları % (yaklaşık milyar TL) azaltmak mümkündür. Bu rakamların boyutunu daha iyi kavramamız için 2014 yılında bütçesinde öngörülen Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin tüm kamu personel harcamalarının 110 milyar TL olduğunu belirtmek yeterlidir. Korozyonun neden olduğu maddi kayıpların yalnız parasal açıdan değerlendirilmesi bile korozyon ve korozyon kayıplarının azaltılmasının ülkemiz ekonomisine yapacağı katkının önemini açıkça göstermektedir. Korozyon kayıplarının boyutu konusundaki ilk kapsamlı çalışma, 1970 te İngiltere de hazırlanan Hoar raporudur. Daha sonraları birçok ülkede benzer çalışmalar yapılmış olmakla birlikte en kapsamlı çalışmalar Amerika Birleşik Devletleri nde (ABD) gerçekleştirilmiştir. Bunların en kapsamlısı ise 2001 yılında yayınlanmıştır. Bu çalışma sonuçlarına göre ABD de yıllık korozyon kaybı; doğrudan korozyon kaybı olarak Gayri Safi Milli Hasıla nın (GSMH) % 3.1 i, dolaylı korozyon kaybının da en az yine o oranda (GSMH nın % 3.1 i) olduğu kabul edilerek toplam kayıp GSMH nın % 6.2 si olarak tahmin edilmiştir. Bu açıdan korozyonla mücadelenin hayati öneminin başta devlet kurumları olmak üzere sanayi, akademik çevreler, araştırma kurumları ve en önemlisi de halk tarafından anlaşılması konusunda yapılacak tüm çalışmalar çok önemli sonuçlar sağlayacaktır. Bu uyanış korozyonla mücadele bilincini geliştirecek ve sonuçta en iyi mühendislik uygulamalarının yaygınlaşması ile de halkın emniyeti ve sağlığı ile metalik yapıların güvenilir performansı ve kullanım ömürleri artacaktır. Uzun vadede daha ekonomik, emniyetli ve uzun ömürlü sistemlerin üretimi korozyon maliyetini ve doğal kaynak israfını azaltacak, hayatı daha emniyetli hale getirecektir. 84 / Mart 2018

89

90 PROSES BORULAMA MADENLERDE BORU KULLANIMI Y. Doç. Dr. Çelik TATAR Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi-Maden Mühendisliği Bölümü Maden Mekanizasyonu ve Teknolojisi Anabilim Dalı 1. Giriş Madencilik uygulamaları genel olarak şu aşamalara ayrılabilir. 1. Maden arama 2. Değerlendirme 3. Hazırlık 4. Yer altı veya açık ocak yöntemiyle üretim 5. Cevher hazırlama ve zenginleştirme (kırma, öğütme, zenginleştirme, ekstraksiyon, vb.) 6. Ergitme/Rafinasyon 7. Kapatma ve kapatma sonrası iyileştirme işlemleri. Bu aşamaların her safhasında çok çeşitli amaçlarla boru kullanılır (Şekil 1) DİKİŞSİZ BORU Mikro yapıdaki homojenlikleri sayesinde dikişsiz boruların mukavemeti dikişli borulara göre daha yüksektir fakat üretilmeleri daha pahalıdır. Ön ısıtılmış kütüğün ofset haddeler arasında haddelenmesiyle üretilir. Yüksek haddeleme hızı ve basıncında bu konfigürasyon, kütüğün merkezinde basınç oluşturur ve sivri uçlu bir çubukla delerek boru kovanını yaratır. Bu kovan, sonra bir mandrelle veya uzun bir çubukla çoklu bir hadde tezgahında uzatılır, istenen et kalınlığı ve çap aralığına ulaşmak için boru içine yerleştirilir. Boru çapına boyutlandırma bileziği kullanılarak da ulaşılabilir fakat büyük çap değişimlerinde boru ön ısıtılır ve gergi azaltıcı haddeden geçirilir. Bu çoklu hadde tezgahı, dış çapı düşürür fakat et kalınlığını değiştirmez. DİKİŞLİ BORU Dikişli boru, sıcak haddelenmiş veya soğuk indirgenmiş sac, sac levha veya levhadan üretilir. Küçük ve orta çaplı borular, boylamasına dikilmeden önce ısıtılmadan gelen sacları dairesel kesite büken sürekli, çok haddeli tesislerde üretilir. Boru, kesin boyutlara ulaşmak için sonradan kalıplardan soğuk çekilebilir. Bu proses, dikişsiz prosesten daha ucuzdur ancak genellikle daha düşük mekanik ve basınç performansına sahiptir. Büyük çaplı borular, boya kesilmiş levhadan üretilir. Levha, önce U biçiminde, sonra O biçiminde bükülür. Kesin boyutlara ulaşmak için EOE prosesinin E aşaması olan mekanik veya hidrolik genişlemeden önce dikilir. Bu boruların çapı 400-1,600 mm aralığında bulunabilir. Spiral dikişli boru ise, içi boş spiral oluşturulmak üzere bir haddeden geçerken bükülen sıcak sacı kullanır ve ardından dikilir. Bu boruların üretimi ucuz olmakla beraber bütünlükleri konvansiyonel dikişli borulara göre daha düşüktür. Çapları 2,500 mm ye kadar çıkabilir. Şekil 1: Madenlerde boru kullanımı 2. Madenlerde Basınçlı Havanın Boru ile Nakliyatı Basınçlı hava fabrikalarda, inşaatçılıkta, hastanelerde ve madencilikte etkin olarak kullanılır. Madenlerde basınçlı hava delik delmede, kazıda, malzeme naklinde kullanılan bir enerjidir. Hava basıncı veya vakum etkisi ile çalışan makinalar, aletler ve sistemlerin hepsine pratikte Pnömatik Donatım, pnömatik donatımların tüm uygulamalarını ve 86 / Mart 2018

91

92 PROSES BORULAMA özelliklerini içeren bilim dalına da pnömatik denilmektedir. Daha önceleri sadece maden endüstrisinde, yapı endüstrisinde ve demir yollarında (havalı fren) kullanılmakta iken pnömatiğin endüstriye asıl girişi ve yayılması seri üretimlerde modernleşme ve otomasyona kuvvetle ihtiyaç duyulmasıyla başlamıştır. Başlangıçta bu tekniğe, daha çok bilgisizlikten kaynaklanan karşı çıkmalara rağmen kullanım sahası her geçen gün daha da artmış olup bugün artık çok değişik endüstriyel uygulamalarda bile pnömatik cihazlar tercih edilmektedir. Kompresörlerle üretilen basınçlı hava kullanım yerine borular vasıtası ile taşınır. Basınçlı hava borusu olarak galvanize veya siyah çelik boru kullanılır. Çelik borular 65 mm çapa kadar cıvata-somun ile, daha büyük çaptakiler ise kaynak ile monte edilmelidir. Cıvata-somun bağlantılarında iki boru arasına lastik conta konmalıdır. Boru çaplarının norm olarak seçilmesi; hesaplanan boru çaplarına uygun, üretici firma kataloglarında, standardizasyon göz önünde tutularak boru seçilir. Pnömatiğin kısa sürede hızla yaygınlaşması diğer sistemlere göre basınçlı havanın daha uygun özelliklere sahip olmasındandır. 3. Boru Hattı ile Maden Nakliyatı En ucuz taşıma yöntemlerinden biri olan ve bu nedenle dünya madenciliğindeki yeri giderek artan boru hattı taşımacılığı (pipe line) kısaca katı kütlelerin uygun bir sıvı ortam içinde taşınması olarak tanımlanabilir (Şekil 2). Ancak bunun için en önemli önkoşullardan birisi, hidrolik olarak taşınacak katı-sıvı karışımının mümkün olduğu kadar homojen olması ve akış davranışı açısından ideal bir sıvıya yakın özellik taşımasıdır. Ancak bu sayede taşıma işlemi en az yıpranma ve enerji tüketimi ile gerçekleşebilir. Bu da taşınacak katı kütlede (hammadde) bazı özelliklerin bulunması veya o özelliklerin o kütleye kazandırılması gereğini ortaya koymaktadır. Bu özelliklerden en önemlisi boru içinde taşınacak hammaddenin taşıma ortamı sıvı içinde kimyasal ve fiziksel özelliğini değiştirmemesidir. Örneğin, boru hattı taşımacılığında en ucuz taşıma sıvısı olan suda çözünen veya fiziksel özelliğini değiştiren hammadde türlerini bu şekilde taşımak olanaksızdır. Bu nedenle boru ile taşınabilen hammadde türleri kömür, kireç taşı, bakır, demir konsantresi, gilsonit, fosfat konsantresi, nikel ve bakır artıklarıyla sınırlı kalmıştır. Koklaşabilen taş kömürünün boru hattı ile nakliyatı ise, kömürün koklaşma yeteneğinde bazı olumsuzluklar yaratması nedeniyle günümüz teknolojisiyle mümkün olmamaktadır. Başka bir örnek de ana minerali magnetit olan demir konsantreleri ile ilgilidir. Magnetitin doğal manyetiklik özelliği, bu cevherin ve konsantrelerinin çelik borularla taşınmasında bazı olumsuzluklar yaratmaktadır. Bu nedenle Avustralya daki Savage River da olduğu gibi, boru hattı ile taşınacak magnetit konsantreleri taşıma öncesi demanyetizasyon işlemine tabi tutulmaktadır. Öte yandan sıvı taşıma ortamının özelliklerinin taşınan hammaddenin niteliklerini değiştirmeyecek şekilde ayarlanması gerekir. Örneğin gerek magnetit ve gerekse sülfürlü mineraller, boru içindeki oksijen yoluyla oksitlenerek hem nitelik değiştirebilmekte ve hem de sülfürlü minerallerde olduğu gibi oluşan sülfürik asit yoluyla boru yıpranmasını artırabilmektedirler. Bunu önlemek için karışımın ph derecesi ayarlanmakta ve bakır konsantrelerinde olduğu gibi karışımın boruya pompalanmasından önce boru içindeki hava alınmaktadır. Şekil 2. Boru hattı ile maden nakliyatı Taşıma öncesi su ile karıştırılan hammadde, taşıma sonrası sudan arıtılabilecek nitelikte olmalıdır. Örneğin, koklaşabilen taş kömürlerinin ve linyitin boru hattı taşımacılığına elverişli olmaması, sudan arıtılmalarının güçlüğünden ileri gelmektedir. Ayrıca demir konsantrelerinin niteliklerinin değişmesi nedeniyle, nehir ve deniz suyu taşıma ortamı olarak kullanılmamaktadır. Öte yandan sıvı ortamdaki taşıma işleminin gerçekleşebilmesi, bu işlemi gerçekleştirecek akış hızına ve sıvının viskozitesine bağlı yanal kuvvetin, düşey V(dkatı-dsıvı) (V: katı maddenin hacmi, d: yoğunluk) kuvvetten büyük olmasına bağlıdır. Bu düşey kuvvet ise taşınacak katı maddenin yoğunluğu, tane iriliği ve sıvı yoğunluğunun bir fonksiyonudur. Yapılan deneysel çalışmalar, katı-sıvı karışımlarının akış davranışları açısından ideal sıvılar yerine reel sıvılar gibi bir davranış gösterdiklerini ortaya koymuştur. Matematiksel yaklaşımlar ise deneysel bulgulardan farklı sonuçlar ortaya koymuştur. Bu nedenle boru hattı taşımacılığındaki uygulama parametreleri ancak pilot çaptaki özel deneme tesis- 88 / Mart 2018

93 PROSES BORULAMA lerinde elde edilebilmektedir. Nitekim bu tür tesisleri kuran firmaların hemen hemen hepsinde bu tür özel deneme tesisleri bulunmaktadır. Çizelge 1. de boru hattı yöntemiyle taşınan çeşitli hammadde türlerinin yoğunlukları ile taşınabilen maksimum tane irilikleri ve akış hızları verilmiştir. Tamamen uygulama örneklerinden derlenen bu örnekler bir hammaddenin taşınabilir maksimum tane iriliğinin ve bunun için gerekli minimum akım hızının yoğunluğunun bir fonksiyonu olduğunu ve yoğunluk arttıkça taşınabilir maksimum tane iriliğinin azaldığını, buna karşın gerekli akım hızının arttığını göstermektedir. Boru hattı tesisi; Hammadde karıştırma ve hazırlama Pompa istasyonları ve boru hattı Sudan arıtma ve bir sonraki teknolojik işleme hazırlama ünitelerinden oluşur Boru hattı taşımacılığı öncelikle sermaye yoğun bir taşımacılık sistemidir. Genel olarak yatırım maliyeti toplam maliyetin % 75 ini oluşturmaktadır. Şekil 3. de boru hattı tesisi ile ilgili yatırımların genel dağılımı sunulmuştur. Burada bir boru hattı tesisi varış tesisleri ile birlikte bir bütün kabul edilerek, bu taşıma sistemi için ek olarak yapılması gereken yatırımlar gözönüne alınmıştır. Buradan da görüleceği gibi, boru hattının kendisi tesisin toplam yatırımının % 88 lik gibi önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Çizelge1. Boru ile taşınabilen hammadelerin yoğunluk ve maksimum taşınabilir tane iriliklerine bağlı olarak optimal katı-sıvı oranları Boru Hattı Nakliyatı İle İlgili Uygulama Örnekleri: Minerallerin boru hatlarıyla taşınması fikri 19. yüzyılda ortaya çıkmışsa da, tam olarak inşası ve işletilmesi 1900 lü yılların başında Amerika da gerçekleşmiştir. Bugün bütün dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Çizelge 6.4. de dünyada katı madde taşıma amacıyla kullanılan tüm boru hattı uygulama örnekleri ve bunların teknik nitelikleri verilmiştir. Dünyada madencilikte uygulamaya konulan ilk boru hattı tesisi 1957 yılında ABD nin Ohio eyaletinde kurulmuştur. 1.3 milyon ton/yıl kapasiteli bu tesis Consolidation OH kömür yatağından 174 km uzaklıktaki Erie gölü kenarında bulunan termik santrale kömür taşımak amacıyla kurulmuştur. Ana kuruluş gerekçesi her iki yer arasında bulunan ve boru hattı kurulmadan önce taşıma işlemini gerçekleştiren demiryolu tarifesinin (boru hattı demiryoluna hemen hemen paralel olarak yerleştirilmiştir), yatağın ve termik santralin ekonomikliğini tehdit edici boyutta yüksek olmasına dayandırılmıştır. Hat kurulduktan kısa bir süre sonra tarifenin demiryolunu işleten kuruluş tarafından bu kez boru hattının ekonomikliğini yok edici düzeyde indirildiğinde ise tesis 1964 yılında faaliyetini durdurmuştur yılında kurulan diğer bir boru hattı tesisinde 116 km uzunluğundaki 0.4 milyon ton/yıl taşıma kapasiteli American Gilsonit Co. ya ait tesistir. Hat, kuruluşun Utah daki gilsonit ocağından (koyu renkli bir asfaltit türü) Colorado daki Grand Junction kentindeki rafineriye gilsonit taşımaktadır. 4.7 mm tane iriliğine kırılan gilsonit % 48 lik bir katı-sıvı oranında 10.4 m/s lik bir hızla taşınmaktadır. 439 km ile halen çalışan tesisler içinde en uzunu, 1970 yılında faaliyete geçen ABD nin Arizona eyaletindeki Black Mesa boru hattıdır. Yılda 4.8 milyon ton kömür taşımak amacıyla kullanılan tesis 25 yıla yakın bir süredir hiçbir sorun çıkarmadan çalışmaktadır. Maksimum tane iriliği 1.2 mm, katısıvı oranı ortalama % 50 olan tesiste toplam gücü 1500 PS olan 6 pompa taşıma işlemini gerçekleştirmektedir. Şekil 3. Yatırımların genel dağılımı İlk demir konsantresi taşıyan pipeline tesisi 1967 yılında Avustralya nın Tasmanya adası üzerinde Savage River da kurulmuştur. Boru hattı taşımacılığına uygun diğer bir hammadde türü de sülfürlü bakır konsantreleridir. Bu konuda ilk uygulamanın Türkiye de olması ilginçtir. KBİ ye ait Murgul- Çakmakkaya bakır yatağında elde edilen bakır konsantresinin yatağın yakınında bulunması, Etibank a ait izabe tesisi (gerekli kapasite artışı gerçekleştirilerek) veya yatağın yakınında kurulacak yeni bir tesis yerine hiçbir hammadde temeli olmayan Samsun da izabe etme yanılgısı, konsantre- / Mart

94 PROSES BORULAMA nin önce Hopa ya ve oradan deniz yoluyla Samsun a taşıma zorunluluğunu ortaya koymuştur. Bu iş için projeyi yapan McKee Overseas Corp. firması tarafından boru hattı taşımacılığı en ucuz yöntem olarak belirlenmiştir. ABD deki Colorado School of Mines laboratuvarlarındaki deneme tesis verilerine göre dizayn edilen boru hattı akım şeması, profili ve hidrolik gradiyanı mevcuttur. Tesisi diğer örneklerden ayıran en önemli özellik, hattın iki ayrı hammadde (kalkopirit ve pirit konsantreleri) türünü taşımak amacıyla çift olarak döşenmesidir. Ülkemizdeki uygulaması KBİ Murgul-Hopa pipeline tesisidir. Murgul daki maden yataklarından çıkarılan bakır cevherleri bakır konsantresine dönüştürülmekte ve 2 boru hattıyla Hopa daki filtre ve kurutma tesislerine pulp halinde nakledilmektedir. Hopa da konsantreler, filtre ve kurutma işlemine tabi tutulduktan sonra malzeme stok sahasına alınmakta ve Hopa limanından sevkiyat yapılmaktadır. Bu tesisin teknik özellikleri: Boru çapı : 12.7 cm Boru cinsi : API x 52 Katı-sıvı oranı : % (optimal % 41) Tane iriliği : 0.1 mm Azami eğim : % 10 Boru hattının ömrü : 12 yıl 12 yılda boru aşınması : 3.8 mm Karışımın özgül ağırlığı : 1.46 t/m3 Kritik hız : 1.14 m/sn Karışımın akış hızı : 1.45 m/sn Taşıma kapasitesi : 635 ton/gün Pompalama basıncı : 77 atm Boru et kalınlığı : mm En sert virajdaki kurb çapı : 7 m % 41 katı-sıvı oranındaki konsantre özgül ağırlığı : 4.4 t/m3 4.Madenlerde dolgu İşlerinde Boru Kullanımı Göçertmeli yöntemler genel olarak daha ekonomik olmalarına karşın, gaz çıkışı fazla olan, yangına elverişli ve kaya patlaması tehlikesi v.b. bulunan damarlarda dolgulu yöntemlerin uygulanması tercih edilmektedir (Şekil 4). Üretilen cevher ocaktan yeryüzüne nakledilirken, dolgu malzemesi ters yönde, yani yeryüzünden ocak içerisine nakledilir. Pnömatik ve hidrolik dolguda malzeme basınçlı hava ve su ile birlikte borular vasıtası ile yeraltına taşınır. Pnömatik dolgu sisteminde dolgu malzemesi dolgu yapılacak yere basınçlı hava ile iletilir. Basınçlı hava ile yapılan dolgu bilhassa mekanize olan ayaklarda çok kullanılan bir yöntemdir. 0.5 m ile 4 m damar kalınlığı arasında rahatça uygulanabilmektedir. Pnömatik dolgu borularının aşınmaya dayanıklı ve hafif olması istenir. Boruların uzunlukları 2-3 m arasındadır. Galeri ve ayak içinde kullanılan borular yapı ve şekillerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir. Basit çelik borular İki tabakalı borular Bazalt emaye borular Mafsallı borular Teleskopik borular Yan aktarıcılar Dirsekler Basit çelik boruların aşınmaya karşı dayanımı azdır, bu nedenle kullanım alanları giderek daralmaktadır. 4-5 mm kalınlığındaki St 50 St 60 çeliğinden imal edilirler, nakledebilecekleri dolgu malzemesi miktarı 1000 m3 dolayındadır. İki tabakalı borularda dıştaki örtü tabakası 3 mm kalınlığında olup St 37 çeliğinden yapılmıştır, içteki St 60 sertliğindeki Cr-Mn çeliğinden yapılan tabaka 5 ve 8 mm lik iki ayrı kalınlıktadır. Uygulamadaki kullanım süresi m3 arasındadır. İki tabakalı borulardan daha kullanışlı olan borular ise bazalt emaye borulardır. Bu borularda dış çelik örtüden sonra mm kalınlığındaki bazalt astarı koruyan döküm ara tabakası bulunur. İletebildikleri malzeme miktarı m3 arasındadır. Pnömatik dolgu sisteminde olduğu kadar hidrolik dolgu sisteminde kullanılan borular ve özelliklerinin de büyük önemi vardır. Boru şebekesinde ortaya çıkan bir sorun dolgu işleminin yapılmasını engelleyebilir. Hidrolik dolgu sisteminde kullanılan çelik boruların ömrü milyon metreküb dolgu malzemesi arasındadır. Dolgu malzemesini ileten boruların çap, uzunluk ve dayanıklılıkları ulusal standartlarla belirlenir. Şekil 4. Yeraltında pnömatik dolgu sistemi 90 / Mart 2018

95

96 PROSES BORULAMA 4.Madenlerde Metan Drenajında Boru Kullanımı Metan drenajı, kömür ocaklarında damar ve tabakalardan ocak atmosferi içine nüfuz eden grizunun işyerlerine ulaşmadan bertaraf edilmesinde uygulanan bir işlemdir. Metan drenajı ilk olarak İngiltere de uygulanmıştır ve daha sonra tüm dünyaya yayılarak hem güvenlik hem de ekonomik yararlar sağlanması amacıyla uygulanır hale gelmiştir. Metan drenajı, üretim faaliyeti başlamadan önce ve üretim sırasında olmak üzere iki farklı şekilde yapılabilmektedir. Üretim faaliyeti başlamadan önce yapılan metan drenajı uygulamasıyla kömürün içermekte olduğu metanın % 50 - % 90 arasında bir oranda emilimi sağlanmaktadır. Kömür metan içeriğinin yaklaşık 10 m3/ton dan fazla olduğu yerlerde üretim öncesi mutlaka metan drenajı yapılması önerilmektedir. Üretim sırasında gerçekleştirilen metan drenajı uygulamasında ise % 30 % 60 arasında bir oranda metan gazı emilimi sağlanabilmektedir. Üretim faaliyeti başlamadan metan drenajı ile metan gazı doğrudan kömür damarına ulaşılan sondajlar yardımıyla yapılmaktadır. Bu sayede kömürün metan içeri azaltılarak hazırlık ve üretim çalışmaları sırasında ocak havasında metanın risk yaratma potansiyeli azaltılmış olur. Metan drenajı üretim faaliyeti başlamadan 2-7 yıl önce yapılmalıdır. Metan drenajında çelik borular kullanılır. Bir sahada üretim öncesi metan drenajı yapılmış olsa dahi üretim sırasında da metan drenajı uygulamasına devam edilmelidir. Kullanılan drenaj delik sistematiği ve mühendislik teknolojisi açısından üretim sırasında metan drenajı uygulaması temel olarak 3 e ayrılmaktadır: *Yatay sondaj delikleri ile drenaj *Çapraz sondaj delikleri ile drenaj *Göçükten metan drenajı 5. Maden aramalarında kullanılan sondaj tijleri Madenlerde kullanılan sondaj boruları da önemli bir sarf malzemesidir. Maden sondaj tijinin teknik özellikleri: Malzeme kalitesi : DIN 30CrMo4, DIN 42CrMo4, SAE/AISI 4130, SAE/AISI 4140, SAE/AISI 4340 veya muadili kullanılır. Borulardan beklenen mekanik özellikler: En az çekme dayanımı : 880 N/mm² En az akma gerilmesi : 780 N/mm² Kopma sınırı sonrası en az uzama : %12 Yüzey Sertliği (Minimum) : 262 Brinell Eksantriklik: Eksantriklik, dış ve iç çapların merkezleri arasındaki mesafe olarak tanımlanır ve anma et kalınlığının %10 unu aşmamalıdır. Doğruluk: Bir mastarla borunun bütün uzunluğu ölçüldüğünde, en fazla sapma, 1/2000 oranından daha büyük olmamalıdır. Borulardaki doğruluk, yatay veya hafifçe eğimli düz yüzey üzerinde boru döndürülerek kontrol edilir. Döndürme sırasında, borunun uçları ve yüzeyi arasında ve borunun ortası ile yüzeyi arasında bir boşluk olmamalıdır. Borular, dikişsiz çelik borudan soğuk çekme veya ERW kaynak metodu ile imal edilmiş olmalıdır. Boruların ERW kaynaklı olması durumunda, kaynaklı olan bölgelerdeki iç ve dış çapaklar tamamen temizlenmiş ve tümüyle tavlanmış (normalizasyon) olmalıdır. Boruların uçları düzgün olacak, ezik, yamuk, vb kusurlu olmamalıdır. Analiz için seçilen her boru çekme testi ve kimyasal analiz (spectral) yapılmak üzere hazırlanır. Her 100 adetten seçilecek 1 adet boruda tahribatsız testler TS EN İSO e göre yapılır. Ayrıca tünel ve galeri tahkimatında blon kullanılır (Şekil 5). Bu blonlar genellikle dikişsiz soğuk çelik çekme borudan üretilir. Şekil 5: Blon Yeraltında açılan bazı yerlerde tali havalandırma yapmak gerekir. Tali havalandırmada vantüp kullanılır. Vantüpler tekstil olabileceği gibi, çelik saç borudan da olabilmektedir. 6. Sonuç Madencilikte arama, hazırlık, üretim, Cevher hazırlama ve zenginleştirme, ergitme/rafinasyon ve rekültivasyon işlerinin pek çok aşamasında boru kullanılır. Kullanılan boruların özellikleri oldukça farklıdır. Günümüzde boru kullanımı olmaksızın madencilik yapmak neredeyse mümkün değildir. KAYNAKLAR 1. ulaşım tarihi: Madenlerde Nakliyat Ders Kitabı, D.E.Ü. Mühendislik Fakültesi Yayınları, Yayın No: 296, 271 sayfa,. (2002): İzmir, ŞİMŞİR, F., TATAR, Ç, ÖZFIRAT, K. 3. Yeraltı Maden Makinaları ve Mekanizasyonu Ders Kitabı, D.E.Ü. Mühendislik Fakültesi Yayınları, Yayın No:309, 277 sayfa, ( Eylül 2003):İzmir. TATAR, Ç.,ÖZFIRAT, M.K. 4. Madencilikte Hidrolik ve Pnömatik Sistemler Ders Kitabı, D.E.Ü. Mühendislik Fakültesi Yayınları, Yayın No: 229, 306 sayfa, (1993):İzmir. TATAR, Ç. 5. O.A.L. de Pnömatik Ramble Uygulaması, A.Ü. 6. Mühendislik Haftası, İsparta Akdeniz Üniversitesi Müh.Fak. Dergisi, Sayı 6, Sayfa , (1991) Isparta. TATAR, Ç., KÖSE,H 6. Yeraltı madenlerinde bulunan zararlı gazlar ve metan drenajı İSGÜM, 2012, Ankara, Durşen, M., Yasun, B PD html ulaşım tarihi: / Mart 2018

97 TANK TERMİNALLERİ Makale- Depolama Tanklarının Risk Analizi- Iıı / Doç. Dr. Ali Sarı Ergil- 4 Kıtada Mühendislik

98 TANK TERMİNALLERİ Depolama Tankı Terminallerinin Risk Analizi - III Doç. Dr. Ali SARI İstanbul Teknik Üniversitesi DEPOLAMA DEPOSU TESİSLERİNDE POTANSİYEL TEHLİKELER Bu bölüm, potansiyel olarak tehlikeli olayları ve bunların etkilerini tartışmaktadır. Hidrokarbon depolama tankı tesislerinde oluşabilecek olası tehlikeli olayların bazıları şunları içerir: Yangın, Patlama, Sismik Etki (Deprem), Zehir ve Duman Muhafaza Kaybı. Depolama Tank Tesislerindeki Kazalar 1960 tan 2003 e dek olan 242 tank kazası üzerinde bir inceleme sonucu tank kazalarına neden olan ilk üç ana sebep belirlenmiştir: Yıldırım % 33 katkı ile; Bakım hatası % 13 katkı ile; ve % 12 katkı ile operasyonel hata. Şekil 1: 2006 da Glenpool, Oklahoma, Amerika Tank Yangını (Nedeni: Yıldırım) Bu üç temel sebep, kaza nedenlerinin yaklaşık % 58 ini oluşturmaktadır. Tank kazası nedenlerinin geri kalanı, ekipman arızası, sabotaj, çatlak ve kopma, kaçak veboru hattı kopması, static elektrik, yangın vb. sebeplerden kaynaklanmaktadır. Tarihi tank kazalarının daha ayrıntılı analizi iki ana tank kazası tipinin yangın ve patlama olduğunu ve bu kaza tiplerinin tüm tank kazalarının % 85 ini oluşturduğunu ortaya koymuştur. Kazanın diğer türleri arasında dökülme ve zehirli gaz çıkışıdır. Aşağıda tank kazalarının resimleri ve nedenleri gösterilmektedir. Depolama tanklarındaki yangın, patlama, sismik ve zehirli gaz gibi tehlikeler sonraki bölümlerde ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Şekil 1 de 2006 yılında Oklahoma nın Glenpool kentinde yıldırımdan kaynaklanan tank yangını gösterilmektedir; Şekil 2 de 2015 yılında patlamanın neden olduğu Vasylkiv, Ukrayna daki tank yangını gösterilmektedir; Şekil 3 de 2014 yılında Libya daki Es Sider de terrorist saldırısı sonucu meydana gelen tank yangını gösterilmektedir. Şekil 2: 2015 de Vasylkiv, Ukranya Tank Yangını (Nedeni: Patlama) Şekil 3: 2014 de Es Sider, Libya Tank Yangını (Nedeni: Terörist Saldırısı) 94 / Mart 2018

99 TANK TERMİNALLERİ Toksik Gaz ve Duman Yanan hidrokarbon yakıt duman ve toksik gazlara neden olabilir. Öte yandan, dökülmüş bir hidrokarbon sıvısı buharlaşabilir ve toksik buharlar üretebilir veya buhar bulutu patlamalarıyla sonuçlanabilir. Bunların insan sağlığı üzerindeki sonuçları, boğulma durumundan yanıklara kadar değişebilir. Hava koşullarına bağlı olarak, bu duman ve gazlar çeşitli tehlikelere neden olabilir. Rüzgarla yangından daha uzak mesafelere taşınabilir ve daha geniş bir alana zarar verebilir. Rüzgar yoksa veya ağır sis varsa, dumanı yere yakın tutabilir ve bu nedenle yangın söndürme operasyonlarını ve personelini tehlikeye atabilir. Duman ve zehirli gazların neden olduğu tehlike, duman yayılım oranları ve yüksekliği, duman, Kükürtdioksit (SO2), karbon monoksit (CO), poliaromatik hidrokarbonlar (PAHs) ve uçucu bileşikler (VOC ler) gibi zehirli kirleticilerin zemin seviyesindeki konsantrasyonu gibi fiziksel özelliklerle karakterize edilir. Kükürt bazlı gazların salınması çok tehlikeli olabilir. Oldukça toksik olan Hidrojen Sülfür (H2S) yaşamsal konut alanlarına çok hızlı yayılabilir ve çok hızlı bir şekilde hayati tehlikeye neden olabilir. Ayrıca, yangın olayından kaynaklanan duman emisyonları, potansiyel bir sağlık sorununun en az birkaç kilometre uzakta hissedilebilmesine neden olabilecek Sülfür Dioksit (SO2) içerebilir. Ham petrol yanmalarından kaynaklanan yan ürünlerin, kronik solunum problemleri, astım ve kardiyovasküler problemleri olanlara zarar verme olasılığı daha yüksektir. Buncefield kazasından kaynaklanan toksik duman yayılımına bir örnek Şekil 4 de gösterilmektedir. Şekil 5 de Vasylkiv, Ukrayna daki bir kazada itfaiye erinin toksik etkiye maruz kalması gösterilmektedir. Şekil 4: Buncefield Kazasındaki Toksik Duman Yayılımı Şekil 5: Vasylkiv, Ukrayna daki Kazada İtfaiye Erinin Toksik Etkiye Maruz Kalması Doç. Dr. Ali Sarı Şubat 2017 yılında 18 sene kaldığı ABD den Türkiye de İstanbul Teknik Üniversitesi nde Doçent kadrosunda çalışmak için dönmüştür. Şu an İTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Yapı Anabilim dalında görevlidir. Ali Sarı aşağıda sıralanan konularda uluslarasında tanınan bir uzmandır. Bu konularda dünyanın birçok ülkesinde konuşmalar yapmış, 80 in üzerinde de ulusarası akademik çalışmaları bulunmaktadır. Ayrıca yüzlerce uluslarası projeler yapmış, ABD de çeşitli üniversitelerde akademik çalışmalarda bulunmuş ve ve uluslararası projelerde çalışan mühendislik gruplarının (40-50 kişilik gruplar) müdürlüğünü yıllarca yapmıştır. Bu konulardaki ABD standardlarını kaleme alanlardandır. 1. Petrol ve Gaz, Nükleer Enerji ve Rüzgar Enerjisi: a. Petrol ve Gaz sondajı, çıkarımı ve işletilmesi için kullanılan Açık Deniz Yapılarının Tasarımları, b. Bu yapıların deprem, yangın ve patlamalara karşı dayanıklı hale getirilmesi c. Nükleer Enerji Santrali Tasarımı d. Rüzgar Enerjisi üretimi için açık denizde ve onshore da rüzgar turbine tasarımı e. Petro-kimya tesislerinin güvenli hale getirilmesi f. Petrol ve Gaz Tesislerinin Risk Analizleri 2. Patlamalara Karşı Güvenli Tasarım ve Analiz a. Kamu ve Askeri yapıların terrorist saldırılarına karşı güçlendirimesi ve güvenli hale getirilmesi b. Havaalanlarının terrorist saldırılarına karşı güçlendirimesi ve güvenli hale getirilmesi c. Patlamaya ve kurşuna dayanıklı taşınabilir yapı tasarımı d. Havaalanları ve askeri mühimmat depoları için kullanılan patlayıcıyı bertaraf edici portative yapıların tasarımı e. Sanayi tesislerinin terrorist saldırılarına karşı güvenilir hale getirilmesi / Mart

100 TANK TERMİNALLERİ Küçük bir atölyede doğdu, Mersin den dünyaya yayılıyor Ergil, proses ekipmanları, basınçlı kaplar, depolama tankları ve depolama tankı ekipmanlarının tasarımı, mühendisliği ve imalatında uzmanlaşmış şirketlerin başında geliyor. Şirket, Mersin deki 32 bin metrekarelik fabrikadan 4 kıtaya hizmet götürüyor. Merkezi İstanbul da bulunan, Birleşik Arap Emirlikleri, Azerbaycan ve Singapur daki ofisleriyle müşterilerine ulaşan Ergil, yüksek kalitede ürün ve hizmetleri ile uluslararası alanda dikkat çekiyor. Türk sanayisinin köklü şirketlerinden Ergil in kuruluş süreci Kerim Altunergil in 1982 de açtığı küçük bir atölye ile başlıyor. Tasarım, mühendislik ve üretim alanlarında uzun yıllara dayanan deneyimiyle Kerim Altunergil, küçük atölyesini Mersin de bulunan imalat tesislerine dönüştürmeyi başarıyor. 4 bölgede (Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Asya ve Pasifik) 200 den fazla kişiyi istihdam eden Ergil, StorageTech markasıyla, alev tutucular, emniyet valfleri, yüzer çatılar, boru kayaları gibi depolama tankı ve emniyetli koruma ekipmanları üretip dağıtıyor. Ayrıca dalgalanma gemileri, mesane tankları, domuz rampası ve alıcıları, ısı eşanjörleri, jeotermal enerji santralleri susturucuları, biçme kutuları, ayırıcılar, petrol ve gaz depolama proses tankları, filtreler ve yangın söndürme sistemleri de dahil olmak üzere enerji endüstrisi için bir çok ürün sunuyor. Müşterilerine, proses mühendisliği, petrol, kimya, gaz ve su endüstrileri konularında 7/24 danışmanlık yapan Ergil, hammaddeden proses üretimi ve dağıtımı ile başlayarak, ürün hatlarıyla ilişkili maliyet etkin çözümlerde her zaman en yüksek kaliteyi sunmaya gayret gösteriyor. Bu da onu uluslararası alanda büyük bir üne kavuşturmuş durumda. Şirket, ISO 9001, 14001, OHSAS 18001, ASME U-4, S-2, R Damgalı akredite ve depolama tankı ürünleri için CE / ATEX sertifikalarına sahip. Ergil, 4 kıtada mühendislik hizmeti Kerim Altunergil in 1982 de küçük bir atölyede başlattığı mühendislik çalışmaları bugün Mersin de 32 bin metrekarelik bir fabrikada devam ediyor. Avrupa, Ortadoğu, Afrika, Asya ve Pasifik te tank terminallerine imalat ve mühendislik hizmeti veren Ergil Grubu, işin her alanında kalite taahhüdü nedeniyle uluslararası alanda büyük bir üne sahip. STRATEJİK NOKTADA, SON TEKNOLOJİYLE DONATILMIŞ FABRİKA Ergil in 4 kıtaya hizmet götürdüğü 32 bin metrekarelik fabrikası, Mersin de yer alıyor. Mersin Türkiye nin en büyük deniz limanlarından biri özelliğini taşıyor ve Zaho / Irak sınırına 800 kilometre, Suriye sınırına 300 kilometre ve İstanbul a kara yolu ile 900 kilometre mesafede bulunuyor. Fabrika son teknoloji ekipmanlarıyla donatılmış durumda. Otomatik kaynak, çelik, CNC plazma kesim, kumlama, boyama ve kaldırma makineleri de bunlar arasında yer alıyor. Anahtar teslimi depolama tankı fabrikai inşaat faaliyetleri ile adından söz ettiren Ergil, tam entegre bir şekilde Petrol, Gaz, Petrokimya, Kimya, Su, Atık Su ile Madencilik endüstrisi için atmosferik depolama tanklarının mühendisliği, tasarımı, prefabrikasyon ve montajı konularında uzmanlaşmış durumda. Doğayı koruma adına çevre dostu alternatif projeleri yakından takip eden Ergil, bunları bünyesine katma konusunda kararlılık gösteriyor. Biyodizel ve nafta depolama tankları tesislerinin inşaatı ve donanımı ile ilgili anahtar teslimi tasarım, mühendislik, tedarik olanakları sunan Ergil, teknolojik açıdan gelişmiş çözümleri ve başarılı proje uygulamaları ile tüm dünyada tercih edilen tedarikçi olma yolunda ilerliyor. YER ALTI DEPOLAMA TANKLARI Ergil Grubu, içme, atık su, petrol, gaz, kimyasal ve petrokimya uygulamaları için yeraltı çelik depolama tankları ve rezervuarları imalatını da başarıyla gerçekleştiriyor. Petrol, petrokimya ve su beton kaplı çelik depolama tankları inşaatında uzmanlaşan şirket, acil durum halinde borulardaki depolanmış petrolün uygun şekilde tahliyesi için kullanılan tankların tasarım ve mühendisliğini yapıyor. Bu uygulama, Milli Parkların korunması ve büyük boru hatalarına karşı yapılan terörist saldırılara karşı etkili bir önlem olarak tavsiye ediliyor. Ayrıca yeraltı korozyona karşı koruma alanında da Ergil in, çok geniş bir bilgi ve deneyimi bulunuyor. 96 / Mart 2018

101 BAKIM-ONARIM MAKALE- Sistematik Bakım / Ufuk Güner MAKALE- Vanalar Özelinde Bakım ve Onarım / Fevzi Yılmaz

102 BAKIM ONARIM UFUK GÜNER Hareket Kontrol Servis Merkezi (HKSM) Genel Müdürü Sistematik Bakım Günümüz teknolojisi ve endüstrisi ile birlikte birçok kavram ön plana çıkarıldı. Bu kavramlar; Endüstri 4.0, Nesnelerin interneti, Toplam Üretken Bakım, Kestirimci Bakım, Koruyucu Bakım, Periyodik Bakım, Acil Bakım vs. Tüm bunlar belli bir sistematik içinde uygulandığında anlam ifade etmektedir. Aksi takdirde biri diğerinden bağımsız düşünüldüğünde yapılan işlemler yapmış olmak olmanın ötesine gidemeyecektir. Yapacağımız tüm uygulamalarda hedeflerimizi doğru belirlersek yapacağımız işin sistematiğini de oluşturabiliriz. Asıl hedeflerimiz plansız duruşların yok edilmesi ya da minimize edilmesi, verimliliğin arttırılması, elimizdeki kaynakların doğru kullanılması, enerji tasarrufu olduğuna göre bu hedeflere sistematik bir şekilde ulaşabiliriz. Sistematik bakım için 5 ayrı aşama ve her biri minimum 3 ay olmak üzere 15 aylık bir süre gereklidir. Her aşamada hedeflerinize bir adım daha yaklaşabilirsiniz. Bu aşamaları kısaca anlatmak gerekir ise; 1. Aşama; Bakım Onarım Yönetim Sistemi Programının kurulması, yönetici, kullanıcı ve talep açacak birimlerin belirlenmesi Tüm makine parkurunun sisteme aktarılması, kritik ekipmanların belirlenmesi İş emirlerinin bakım türlerine göre oluşturulması ve sisteme aktarılması En önemli madde ise her aşamada olduğu gibi 3 aylık süre içerisinde tüm Acil (Arızi) bakım işlemlerinin sisteme mutlaka girilmesi ve bu girilen verilere göre sistemin bilgi alt yapısının oluşturulması 2. Aşama; Periyodik bakım iş emirlerinin oluşturulması ve her yapılan bakımın sisteme işlenmesi Kestirimci bakım için ölçüm ve analiz* yapılacak bölgelerin belirlenmesi, o bölgelerde online ya da offline veri alınıp analizlerinin yapılması. *Analiz kısmı oldukça karmaşık ve uzun bir eğitim süreci gerektirdiğinden, aldığı verileri analiz edebilen hatta sisteme iş emri gönderebilen ekipmanları tavsiye ediyoruz. Günümüzde bu teknoloji Artesis firmasının ürettiği MCM cihazları ile mümkündür. 3. Aşama; Bakım ekiplerine ve hatta operatörlere temel eğitimlerin planlanması ve üretimi aksatmayacak sıra ile verilmesi Eğitimler sırasıyla; Temel Mekatronik, Temel Elektrik, Temel Hidrolik & Pnömatik şeklinde temel eğitimler olmalıdır. Oluşan bu nitelikli kaynaklar ile bakım planlarında gerekli revizyonlar yapılıp daha etkili planlı bakımlar yapılabilir. 4. Aşama; Oluşan verilerle yeni yatırımlar için işletmeye uygun şartnamelerin oluşturulması, tedarikçi listelerinin belirlenmesi ve yedek parça yönetiminin sisteme adaptasyonu işlemlerinin yapılması Enerji verimliliği açısından tüm makinaların değer aralıklarının belirlenmesi ve eylem planı hazırlanıp sisteme girilmesi Doğru noktalardan ölçümler alarak takibini sağlamak ve verimlilik adımlarının sisteme girilip planlanması 5. Aşama; HKSM gözetiminde yapılan yukarıdaki dört aşamanın efektif bir şekilde işletmede uygulanması, tüm bakım süreçlerinde eklenmesi ya da çıkarılması gereken süreçlerin belirlenmesi ve güncellenmesi ile işletmenin organizasyon şemasına göre tüm süreçlerin Bakım Onarım Yönetim Sistemi ile yürütülmesi, Kestirimci Bakım Ölçüm Analizlerinin MCM cihazları ile oluşturulması ve oluşturulan iş emirlerinin eksiksiz bir şekilde uygulanması ile, Sistematik Bakım ı işletmenize adapte etmiş olacaksınız. Bu adaptasyon sayesinde artık; makineleriniz birbiriyle, Bakım Onarım Yönetim Sistemi ile haberleşebilecek. Arızanın ne olduğunu, gidermek için ne kadar zamanınız olduğunu ve ne yapmanız gerektiğini bileceksiniz. Ekipmanlarınızın bir hafızası olacak, yapılan işlemin ilerde tekrar etmesi halinde neler yapmanız gerektiğini sistemden öğrenebileceksiniz. Sürekli takip altında olan ekipmanlarınız enerjiyi gereksiz sarf ediyorsa bunu sayısal analiz edilmiş verilerle görebileceksiniz ve enerji sarfiyatınızı düşürmek için neler yapmanız gerektiği belirlenmiş olacak. Sizin yapmanız gereken bunu makinelerinize uygulamak Kuracağınız bu sistem ile Plansız duruşlardan dolayı oluşan üretim kayıplarının maliyeti ve enerji sarfiyatından dolayı oluşan maliyeti minimuma çekme şansınız bulunmaktadır. 98 / Mart 2018

103

104 BAKIM ONARIM Vanalar Özelinde Bakım ve Onarım FEVZİ YILMAZ Enkosaş Genel Müdürü / General Manager Fabrikaların olmazsa olmazı olan vanalar tesislerin sorunsuz çalışmasında kilit rol üstlenmektedir. Bu sebeple vanalara bütün tesislerde özel olarak ilgi gösterilmesi iş güvenliği, üretim sürekliliği ve ürün kalitesi açısından çok önemlidir. Vanalara bakım yapılmadan önce; Vana tipinin tespiti Vananın çalıştığı koşulların tespiti Vananın üretildiği malzemelerin tespiti Vananın hizmet süresi Sistem hakkında daha detaylı bilgi vermek gerekirse vana test makinesine bağlandıktan sonra vana tip, çap, dayanım basıncı bilgileri sisteme girilmekte ve tercih edilen test standardı seçildikten sonra, makine vanayı standardın istediği basınç değerlerinde ve test sürelerinde test ederek sonucu rapor şeklinde kullanıcıya sunmaktadır. Testleri geçen vanalar ise güvenle hatta takılarak hizmete devam edebilmektedir. Bilgilerine ulaşılmalıdır. Bu bilgiler ışığında vana konusunda uzman personel vananın genel bakımlarını yaparak onarım ihtiyacı olup olmadığını tespit edebilir. Onarıma ihtiyaç duyulan durumlarda ise planlama yapılmadan onarım işine başlanmaması gereklidir ve onarım hizmeti sadece yetkilendirilmiş tam eğitimli personel tarafından yapılmalıdır. Vanaların basınç altında çalışan ürünler olması sebebiyle öncelikle basıncın boşaltılması yapılması gereken ilk adımdır. Basınç altında olmayan hattan vana sökülerek gerekli onarım işlemleri tamamlanıp vana test edildikten sonra tekrar hizmete devam edebilir. Enkosaş A.Ş olarak kurulduğumuz günden itibaren sektöre vana bakımları konusunda hizmet vermekteyiz. Bu alanda yaptığımız yatırımlar ile vana bakım sektöründe lider firma olma yolunda hızlı ve kararlı adımlarla ilerleyişimiz devam etmektedir. Yaptığımız yatırımların temelini, bakım ve onarımı tamamlanmış vanaların test edilmesine yönelik olarak aldığımız 24 çapa ve 700 bara kadar her tip vanayı test edebilen, vana test makinemiz oluşturmaktadır. Makinemizin günümüz ötesi tasarımı sayesinde her tip vanaya uygun adaptörlerle vana testleri çok kısa sürede yapılabilmektedir. Test sonucu ise vananın durumu hakkında insan müdahalesine izin vermeyen bilgisayarlı raporlandırma ile kesin sonuçlarla müşterilerin bilgisine sunulmaktadır. Vana testlerinde vananın üç noktası test edilmektedir. 1- Vana gövdesinin basınç dayanımı: Bu değer vananın üzerinde PN ibaresi ile yazmaktadır. Vananın PN değeri tespit edildikten sonra örnek olarak API standardı ile test edilecek bir vanada makine otomatik olarak API standardının istediği basınç değerini vanaya uygular ve kaçak varsa tespit ederek 2- Gövde contaları ve salmastra: Bu testte vana açık durumdayken vananın gövde contaları ve salmastra kısmından yine API standardına uygun basınç altında kaçak olmamasıdır. 3- Sızdırmazlık Testi: Bu testte ise vananın kapalı konumunda API standarttı gereği uygulanan basınç altında sızdırmaz olduğu test edilmektedir. Bazı tip vanalarda bu test iki yönlü, bazı tip vanalarda tek yönlü yapılır. Bu üç testten herhangi birini geçemeyen vana hizmete sunulmaz. Onarım işlemlerinin tekrarlanması gerekir. Kontrol vanaları özelinde vananın belli bir açıklıkta geçirgenliğinin de test edilmesi gerekmektedir. Bunun için de firmamız bünyesinde bulunan KVs hesaplama sistemi ile kontrol vanasının tasarımına uygun akışı geçirmezlik testlerini yapabilmekteyiz. 100 / Mart 2018

105

106 BAKIM ONARIM Bu testlerin yanında vana aktuator ve pozisyonerlerini test edebilecek bir test sistemimiz daha mevcut. Bu ürün ile aktuatorlerin vanayı doğru şekilde yönlendirip yönlendiremediği test edilmektedir. Pozisyoner kontrollü vanalarda ise pozisyonerin vanayı konumlandırma kabiliyetleri test edilerek vananın her zaman doğru açıklıkta çalışabilir olduğu belgelendirilmektedir. Proses güvenliğinin emniyet anlamında son noktası olan emniyet vanalarının bakım ve testlerine ise firmamız özel önem göstermekte ve bu alanda da üst düzey test ve bakım makineleri ile ekiplerimizi donatmış bulunmaktayız. Emniyet vanası testlerini müşterilerimizin üretim takvimini etkilemeyecek şekilde sunabilmek adına test imkanlarını opsiyonlu olarak vermekteyiz. Bu opsiyonların ilki tesis üretime devam ederken emniyet vanalarını test edebilen On-line test sistemidir. Sistem basit olarak hat basıncı + vana yayına uygulanan kuvvet toplamından vananın set basıncının bulunması şeklinde değerlendirilebilir. Buradaki sistem hat basıncı anlık olarak ölçülür ve emniyet vanasının yayına hidrolik pompa ile kuvvet uygulanarak vananın açtığı nokta tespit edilir. Emniyet vanasının yayına uygulanan kuvvet ve hat basıncı sistemdeki ATEX sertifikalı bilgisayar ile anlık izlenerek vananın açma anındaki iki kuvvetin toplamından vananın gerçek set basıncına bilgisine ulaşılır. Bu sistem insan faktörü olmaksızın vananın set değerini tespit edebilmekte ve test sonucunu sertifika halinde kullanıcının bilgisine sunabilmektedir. Online test yapılırken müşterileri en fazla rahatsız eden noktalardan birisi vananın açılması sonucu hattaki ürünün etrafa yayılmasıdır. Bünyemizde bulunan test makinemiz vananın açma süresini 0,3 sn gibi inanılmaz kısa bir sürede tamamlayarak hattan çıkacak ürün miktarının en aza inmesini sağlamaktadır. 0,3 saniye süresi On-line test için şu an dünyadaki en kısa süredir. Bakım Sonrası Kontroller Vanalara bakım yapıldıktan sonra da vananın düzenli olarak çalışabilmesi ve tesislerde duruşa sebep olmaması için yapılması gereken kontroller vardır. Gelişen teknoloji ile vana performansı operatörler tarafından online olarak izlenebilir duruma gelmiştir. Kestirimci bakım adı altında geliştirilen yeni nesil bakım metodlarının temelinde de vanaların online olarak performansının izlenmesi ve insan algısının yetmediği performans değişimlerini bile hassas ölçerler ile tespit ederek, daha arıza oluşmadan gelecekteki muhtemel arızalar için önlemleri alınabilmektedir. Yatırım maliyetleri çok yüksek olan bu tip sistemler her ne kadar hayat kurtarıcı olsa da birçok tesis henüz yatırım maliyetlerinin yüksekliği sebebiyle bu sistemleri hayata geçirmemektedir. Bu durumda tesislerdeki vanaların periyodik muayeneleri yine tecrübeli bakım personeline kalmaktadır. Personelin vana özelinde bakım anlamında yapabilecekleri ise vanadaki kaçakları tespit etmekten ibarettir. Bunu yine hat üzerinde bulunan ölçerler sayesinde iç kaçakları tespit etmek ve gözle kontrol ile dış kaçakları tespit etmek olarak tanımlayabiliriz. Ayrıca gözle yapılan muayene esnasında vanaların yapısal olarak da bütünlüğü kontrol edilebilir. Vananın çalışması esnasında sesleri dinlemek bir muayene şekli olsa da gürültülü ortamlar olan tesislerde bu çok mümkün olmamaktadır. OTKONSAŞ VE ENKOSAŞ 1986 yılına dayanan deneyimleri ile Otkonsaş, Maden, Enerji, Petrol & gaz, Kimya, Arıtma & su, Denizcilik, Makine imalat gibi 30 a yakın sektöre çok geniş bir ürün yelpazesi sunmaktadır. Uzun yıllardır Otkonsaş, kontrol vanaları, kelebek vanalar, küresel vanalar, gate, globe, check vanalar, elektrik aktüatörler, pnömatik aktüatörler, patlama diskleri, emniyet ekipmanları ve daha da fazlasını bünyesine katarak, geniş ürün portföyüyle tesislerin çözüm ortağı olmaktadır yılında Otkonsaş tarafından yapılan yatırımla kurulan Enkosaş; İstanbul merkezli vana ve enstrüman bakım odaklı son teknoloji makineleri ve tam sertifikasyonlu, tecrübeli ekibiyle endüstriye hizmet vermek amacıyla kurulmuş bakım, test, satış ve mühendislik firmasıdır. Makine parkında endüstriyel bakım gereksinimlerini karşılamak amacı ile tam donanımlı ve en yeni teknolojiye sahip makineleri mevcut olan Enkosaş, ekip eğitimlerine büyük önem vermektedir. Teknik ekibini her daim güncel eğitimler ile sertifikalandırarak müşterilerine en iyi hizmeti vermek için gereken en iyi makine ekip dengesini en üst seviyede tutmayı firma ilkesi olarak belirlemiştir. 102 / Mart 2018

107 ÜRÜN ve SİSTEMLER ENDÜSTRİYEL YAZILIM / HONEYWELL SENSÖRLER / SICK KONTROL SİSTEMLERİ / TURCK

108 ENDÜSTRİYEL YAZILIM HONEYWELL CONNECTED PLANT İN BİR PARÇASI OLARAK CLOUD HISTORIAN I GÖRÜCÜYE ÇIKARIYOR UnIformance Cloud HIstorian, birden çok sahaya ait verileri analiz etmek ve çalışma süresini artırmak için bulut teknolojisinden faydalanıyor. Honeywell (NYSE: HON) Proses Çözümleri (HPS), Honeywell Connected Plant Uniformance Cloud Historian ı piyasaya sürdüğünü açıkladı. Bu yeni ürün, müşterilerin varlık kullanılabilirliğini iyileştirmelerine ve çalışma süresini artırmalarına yardımcı olan, işletme genelinde görselleş- tirme ve analize yönelik bir bulut tabanlı hizmet olarak kullanılan yazılımdır. (SaaS). Uniformance Cloud Historian ın tasarımı sektörde bir ilktir. Geleneksel bir işletme tarihçisinin gerçek zamanlı proses verileri analizini bir veri gölüyle birleştirerek, işletmelerde diğer analitik araçlarla birlikte üretimin, Kurumsal Kaynak Planlamasının (ERP) ve diğer iş verilerinin entegrasyonunu olanaklı kılmaktadır. Bu özellik, işletme verilerinin saha ve tesislerde kullanımda olan araç ve işlevleri kullanarak, daha önce mümkün olmayan bir ölçekte anında analiz edilmesine izin vermektedir. 104 / Şubat 2018

109

110 ENDÜSTRİYEL YAZILIM KAPUR: EN KARMAŞIK ORGANİZASYONLARI ZAHMETSİZCE BİRBİRİNE BAĞLIYOR Honeywell Proses Çözümleri Başkanı Vimal Kapur, yeni ürünle ilgili şu bilgileri aktardı: Uniformance Cloud Historian, bulutun ve büyük verinin tüm gücünü ilk defa Honeywell in geleneksel proses tarihçisine getirerek, en karmaşık çoklu saha organizasyonlarını dahi zahmetsizce birbirine bağlıyor. Çözüm, bir tesiste bulunan fikirlerden tüm tesislerin faydalanmasını mümkün kılarak daha akıllı, daha stratejik kararlar alınmasına ve akılcı adımlar atılmasına izin veriyor. Honeywell in yeni ürünü, geçmiş ve sürekli tesis ve üretim sahası proses verilerini toplama, depolama ve yeniden oynatmayı sağlamanın yanı sıra neredeyse gerçek zamanlı olarak bulutta görünür kılıyor. Tarihçi, tesis ve işletme personeline kararlar alma ve uygulama gücü veren zaman serisi veri deposunu, veri bilimcilerinin proses verileri ile işletmedeki diğer iş verileri arasındaki daha önce bilinmeyen ilintileri açığa çıkarabilmelerini sağlayan büyük bir veri gölüyle bir araya getiriyor. AYLAR SÜREN PROJELER SAATLER İÇİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEBİLİYOR Önceden haftalar veya aylar süren projeler şimdi saatler içinde gerçekleştirilebiliyor. Bu verimlilik bir müşterinin mevcut araç ve fonksiyonlarını kullanma imkânıyla bir araya geldiğinde, konuşlandırma ve mühendislik süresini ciddi ölçüde azaltabilir. Bunun yanında yerel bulut teknolojisi aracılığıyla sağlanan ölçek ve performans, işletme bilgi teknolojisi maliyetlerini yüzde 25 e kadar düşürebiliyor. Şirket, petrol ve gaz, rafineri, enerji, selüloz ve kâğıt, elektrik üretimi, kimyasallar ve petrokimyasallar, biyo-yakıtlar ve fen bilimlerinin yanı sıra metaller ve mineraller ile maden endüstrisi sektörleri ve alanlarına yönelik otomasyon kontrolü, enstrümantasyon ve diğer hizmetlerin sağlanmasında lider konumda bulunuyor. Aynı zamanda, Honeywell in Endüstriyel Nesnelerin İnterneti (IIoT) çözümü olan Honeywell Connected Plant ile imalatçıların değer yaratması ve rekabet avantajı elde etmesine yardımcı olan yazılım çözümleri ve araçların sunulmasında da lider. Uniformance Cloud Historian, Honeywell Sentience, nesnelerin interneti platformu üzerinde kurulu olduğundan, gelecekteki değer, müşterilere ek uygulamalar ve hizmetler şeklinde aktarılabilir. ARC BAŞ ANALİSTİ ABEL: İDEAL ORTAM SAĞLIYOR ARC Danışma Grubu baş analisti Janice Abel, ARC, güvenli bir bulutun tarihçiler gibi uygulamalar için ideal bir ortam sağladığı kanaatinde. Honeywell, Uniformance Cloud Historian ile sadece tarihçileri yerinde barındırmakla kalmıyor, kullanıcılara proses, varlık ve iş verileri için yeni eşik, bulut ve veri gölü teknolojileri imkânı da sunuyor. Honeywell Proses Çözümleri Proses Çözümleri, bünyesinde Honeywell UOP nin de yer aldığı Performans Materyalleri ve Teknolojileri stratejik işletme grubunun bir parçası olup proses teknolojisi, katalizörler, adsorbanlar ve ekipmanlar ile petrol arıtma, petrokimya ve gaz işleme endüstrilerine yönelik danışmanlık hizmetlerinde önde gelen uluslararası bir tedarikçi ve lisans sağlayıcı konumunda. Honeywell, küresel olarak havacılık ve otomotiv ürün ve hizmetleri dâhil endüstriyel çözümler ile bina, ev ve endüstriyel kontrol teknolojileri ve performans ürünleri geliştiren ve Fortune 100 listesinde yer alan endüstriyel yazılım şirketi niteliğini taşıyor. Geliştirdiği teknolojiler, hava araçları, otomobiller, ev ve binalardan üretim tesisleri ve tedarik zincirleri ile çalışanlara kadar her şeyi daha bağlantılı kılarak, daha akıllı, güvenli ve sürdürülebilir bir dünyanın kurulmasına yardımcı oluyor Tarihçi, hem tesis hem işletme performansını iyileştirmek için endüstriyel tesislerdeki kullanıcıların verilere erişmesini, verileri analiz etmesini ve verilerden faydalanmasını hızlandırmalı ve kolaylaştırmalı. Ayrıca bulut ve veri gölü teknolojileriyle, genellikle yoğun kaynak gerektiren uygulamalarla ilişkili ciddi maliyetleri azaltmaya yardımcı olmalı. şeklinde konuştu. Uniformance Cloud Historian, Honeywell Connected Plant portföyünün son üyesi olup, müşterilerin kâr hanelerini iyileştirmelerine yardımcı olmak için eşikten işletmeye verileri fikirlere dönüştürüyor. Honeywell, bunu eşsiz etki alanı uzmanlığıyla ve performansı maksimize etmek üzere prosesleri, varlıkları, insanları ve işletmeyi birbirine bağlama konusundaki gelişmiş analitik yetenekleriyle sağlıyor. 106 / Şubat 2018

111

112 SENSÖRLER SICK Türkiye FLOWSIC600-XT: MÜKEMMEL UYUM Güvenilir ve maksimum hassasiyetle ultrasonik gaz sayaçlarının piyasa lideri nasıl daha iyi olabilir? Cevap kolay: Bireysel kullanıcıların gereksinimlerini dikkatli şekilde dinleyerek ve bu gereksinimlere istikrarlı bir şekilde karşılık vererek. FLOWSIC600-XT dört farklı cihaz versiyonuyla her türlü uygulama gereksinimini bağımsız veya sistem çözümü olarak karşılayabiliyor ve aynı zamanda mümkün olan en iyi ölçüm performansını sunuyor. Ezber bozan tasarımıyla bu ürün ailesi yenilikçi esas değeri ile kendine hayran bırakıyor: akıllı uygulama teşhisi sunan yerleşik çözüm i-diagnostics ve ana elektrik kesintisi durumunda ölçümleri alan ve üç haftaya kadar verileri kaydeden PowerIn Technology. FLOWSIC600-XT; maksimum ölçüm doğruluğu, uzun süreli dayanıklılık ve rakipsiz işletim güvenliğinin ideal birleşimini sunarken bütün mütevazılığını koruyor. Ölçüm verileri güvenliği ve kullanılabilirliği FLOWSIC600 ultrasonik gaz sayacı, olağanüstü ortam koşullarında sınıfının en iyi uzun süreli dayanıklılığa sahipti ve artık FLOWSIC600-XT önceki neslinin özelliklerini eşsiz kullanılabilirlik ile birleştiriyor. Kullanım ömrü boyunca güvenli ve dayanıklı faturalamaya esas gaz ölçümü gereksinimlerini karşılıyor. Ölçüm ve teşhis verileri ile durum değişiklikleri altı erişilebilir veri arşivinde kalıcı olarak kaydedilebilir. FLOWSIC600-XT nin PowerIn Technology özelliği, ana elektrik kaybı durumunda ölçümlerin alınmasının ve verilerin saklanmasının devam etmesini sağlar. Kompakt sistemlerde dahi basit cihaz entegrasyonu Ultrasonik teknolojilerinin sürekli gelişimi Dresden, Almanya da bir gelenek haline geldi. FLOWSIC600-XT, olağanüstü doğrulukta ölçüm sonuçları anlamında en gelişmiş ölçüm teknolojisini daha da yükseğe çıkarıyor. ISO ve AGA9 uyumu ve 108 / Şubat 2018

113 SENSÖRLER önceki nesli FLOWSIC600 uyumluluğuyla her sisteme başarıyla entegre edilebilir. Ayrıca, yeni FLOWSIC600-XT Forte kompakt kurulumların gereksinimlerini karşılar ve OIML R 137 Sınıfı 1.0 ve 0.5 in tüm şartnameleriyle uyumludur. Cihazı hızlı ve kolay devreye alma ve kontroller i-diagnosticstm, cihazın devreye alınması ile durum kontrollerinin hızlı ve kolayca yapılmasına yardımcı olur. Ayrıca, işletim sırasında kapsamlı akış sayacı ve uygulama teşhisi sunar. Bakım gerektiğinde akıllı çözüm asistanı destek sağlar. Entegre kızılötesi arayüz, ölçülen değerin ve teşhis verilerinin çabucak erişilebilmesi anlamına gelir, bakımı hızlı ve verimli hale getirir. FLOWSIC600-XT HER TÜR UYGULAMA İÇİN MÜKEMMEL GAZ SAYACI FLOWSIC600-XT ürün ailesindeki ultrasonik gaz sayaçlarının her biri faturalamaya esas uygulamaları için tasarlanmıştır. Ek olarak, tüm ortak ulusal ve uluslararası standartların gereksinimlerini karşılar. Belirli gaz sayacı performansı gereksinimlerini karşılaması için seçilecek dört cihaz versiyonu vardır. Hangisinin kullanılacağını belirlemek farklılık gösterir. Bu yüzden FLOWSIC600-XT, XT Forte, XT 2plex ile XT Quatro nun performans odaklı sınıflandırması, görev ve müşteri gereksinimleri odaklı çözüm sağlamada ideal birinci adımdır. Böylece, benzersiz bir çözüm sunar. Tüm FLOWSIC600-XT versiyonları 3 ila 48 inç lik (7,62 ila 45,72 cm) nominal genişlik ile her tür faturalamaya esas ölçüm uygulamasına kolaylıkla kurulabilir ve ayrıca piyasadaki en popüler akış bilgisayarlarının tümüne rahatlıkla bağlanabilir. FLOWSIC600-XT Forte Sınırlı bir alanda etkileyici sayaç performansı sunan ve iki farklı yol seviyesinde sekiz yolu tek bir cihazda bir araya getiren FLOWSIC600-XT Forte, maksimum ölçüm doğruluğunu garanti ediyor. FLOWSIC600-XT Forte, kısa giriş ve çıkış borularına sahip sistemlerde kurulumlar için doğal olarak ilk tercihtir. FLOWSIC600-XT 2plex Olağanüstü derecede kompakt olan FLOWSIC600-XT 2plex, faturalamaya esas uygulamaları için bir gaz sayacı ve bir kontrol ölçüm cihazı kombinasyonudur. İlave bağımsız ölçüm yolu sayesinde geniş çaplı teşhis işlevselliği ortaya koyar. FLOWSIC600-XT FLOWSIC600-XT, bu dört yollu teknolojiyi bünyesine dahil eden FLOWSIC600 den elde ettiği 15 yıllık saha deneyimiyle tüm faturalamaya esas doğal gaz uygulamaları için uyumlu çok yönlü cihaz olmayı kanıtlamıştır. FLOWSIC600-XT Quatro FLOWSIC600-XT Quatro, uzunluğu tek bir cihazla olana denk bir kurulumla faturalamaya esas doğal gaz uygulamalarındaki gereksiz ölçümler için iki ölçüm cihazını tek bir cihazda birleştiriyor. / Şubat

114 SENSÖRLER Ölçülen değerlerin değişen işletim koşulları altında otomatik düzeltilmesi FLOWSIC600-XT, değişken basınç ve sıcaklık koşulları altında ölçüm doğruluğunu artıran entegre geometrisi ve Reynolds sayı doğrulama fonksiyonu ile önceki nesline göre daha doğru ölçümler sunar. Entegre basınç ve sıcaklık doğrulama fonksiyonunun bir diğer avantajı kalibrasyon koşullarının uygulama koşullarına aktarılma kolaylığı ve güvenliğidir. Bu özelliği devreye sokmak için gerekli basınç ve sıcaklık değerleri entegre sensörler, HART aracılığıyla haricen bağlı ileticiler veya bir akış bilgisayarı tarafından sağlanır. i-diagnostics etkili ve verimli cihaz ile uygulama teşhisleri için gereken araç i-diagnostics in teşhis yanında sunacağı çok şeyi var: Bu teknoloji bir akıllı aygıt yazılımı ve yazılım kombinasyonudur. Bu da cihazın tüm işletim süresi boyunca tehlikesiz, güvenilir ve kullanımı kolay olduğu anlamına gelir. i-diagnostics, FLOWSIC600 ün cihaz teşhisine ek olarak sistem durumu ve sistem değişiklikleriyle ilgili kullanışlı bilgiler sunan CBM (condition based maintenance - duruma bağlı bakım ) akıllı kendi kendine teşhis koyma fonksiyonuna dayanır. Uygulamayı değerlendirmek için çapraz ışınlardan elde edilen teşhis verileri önce ayrıntılı sorun gidermeyi tarihe karıştırarak anında tespit edilen bloke akış düzelticileri, arka plan gürültüsü, korozyon ve gazdaki sıvılar gibi uygulama sorunları ile dikkate alınır. Hızlı ve kolay veri erişimi Birçok arayüzüne ek olarak FLOWSIC600-XT, ön ekranında yer alan kızılötesi iletim sistemi sayesinde ölçülen değerler ile teşhis verilerine hızlı ve kolay erişim sağlar. Tüm gerekli ayarlara ve cihaz verilerine bu arayüz aracılığıyla erişilebilir. FLOWSIC600-XT kablosuz iletişim için de genişletilebilir. PowerIn TechnologyTM veri güvenliği garantisi Daha da optimize edilmiş çok düşük güç tüketimi ve ölçüm algoritmalarıyla çalışan FLOWSIC600-XT, ultrasonik gaz sayaçları için yeni standartları belirliyor. Ana elektrik kaybı durumunda dahi kesintisiz güç kaynağı sağlayan yedek bir pille birlikte yüksek verimli enerji konseptini yükseğe çıkarıyor. Böyle bir olay meydana geldiğinde, tüm elektroniklerin güç tüketimi otomatik olarak mümkün olan en düşük seviyeye düşürülür. Buna PowerIn Technology diyoruz. Bu teknoloji, harici bir güç olmadan ölçümlerin üç haftaya kadar alınmasını sürdürebilir ve önemli ölçüm verilerini saklar. Bu olağanüstü verimli elektronik konsepti örneğin güneş enerjisi kaynağı kullanımı gibi otonom cihaz çalışmasına izin vermesiyle geleceğe yönelik bir konsept. İşlem verileri entegre FingerPrint konseptine bağlı olarak sürekli değerlendirilir. Bu, kalibrasyon sırasındaki ölçüm koşullarının hizmete sokma sırasındaki ölçüm koşullarıyla ve mevcut ölçüm ve teşhis verileriyle karşılaştırılabilmesi anlamına gelir. Entegre bir veri kaydedici, geçmiş ölçüm işlemlerinin ve ön izleme sonuçlarının kontrol edilmesine izin vermek adına trend analizi için ölçülen değerleri sürekli olarak kaydeder. Ayrıca grafik trend analizi şeklinde ölçüm işleminin geriye dönük ayrıntılı kontrolü mümkündür. FLOWgate yeni ve sezgisel işletim yazılımı FLOWgate teşhis verilerini akıllı şekilde birbirine bağlar ve ardından görüntüler. Hızlı durum fonksiyonu uygulamanın mevcut durumu hakkında hızlı bilgi sunar ve uyarı limitine ulaşıldığında, çözüm asistanı bir tıkla sorunu analiz etmede kullanılabilir. Hızlı bir genel görünüm veya analiz elde etmek için her bir kullanıcı ölçülen değerleri ve teşhis parametrelerini ölçüm değeri genel bakışında gerektiği gibi birleştirebilir ve ardından genel görünümü düzeltebilir veya kaydedebilir. FLOWgate, FLOWSIC600-XT nin ve sırasıyla tüm ölçülen değerlerin ve teşhis verilerinin bir PC veya tablet aracılığıyla çevrimiçi veya çevrimdışı istenildiği zaman erişilmesine imkân tanır. Tablolardaki trend analizinin grafik görüntüsü, ölçüm işleminin analizini kolaylaştırır ve işlemdeki değişiklikler hakkında bilgiler sağlar. Az ama öz teşhis, bakım ve kalibrasyon raporları rapor yöneticisi kullanılarak istenildiği zaman oluşturulabilir, ayrıca devreye almak için olan da dahil olmak üzere bir dizi sihirbaz cihazı işletmeyi daha da kolaylaştırır. 110 / Şubat 2018

115 KONTROL SİSTEMLERİ Seri Arayüzler için IP67 I/O Modül TBEN-S-2COM modülü RS232, RS485 ve Modbus RTU cihazları direkt sahada Turck un multiprotokol standardı ile Ethernet ağlarına bağlar Turck, TBEN-S ultra kompakt modül serisine seri arabirimler için yeni bir ürün ekliyor. TBEN-S-2COM, bir RS232 veya RS485 arabirimli cihazları doğrudan Profinet, Ethernet / IP veya Modbus TCP protokollü kontrol cihazlarına bağlar. Bu, kullanıcıları kontrol dolabına uzun kablolama güzergahları göndermekten kurtarır. Kullanıcı, iki seri portun özellikleri için gerektiği gibi RS232 ve RS485 arasında seçim yapılabilir. Modül aynı zamanda herhangi bir yapılandırma olmaksızın giriş veya çıkış olarak kullanılabilen dört I/O sunar. Çok zorlu ortamlarda kullanım, IP65, IP67 ve IP69K ye yüksek koruma derecesi ve -40 ila +70 C geniş sıcaklık aralığı sayesinde mümkündür. Modbus RTU için bir istemci işlevi, I/O modülüne zaten entegre edilmiş olarak gelir. Bu, TBEN-S-2COM un kontrolör ortamında Modbus a ayrı erişim programlama gereğini ortadan kaldırır. Modüle göre ağa en çok 64 Modbus RTU cihazı bağlanabilir. Modül, Profinet veya Ethernet/IP işlemlerinde Modbus TCP aracılığıyla da iletebildiğinden, sensörlerin ve aktuatörlerin rapor verilerini sadece Edge ağ geçitlerine, veri merkezlerine veya Cloud sistemlerine paralel olarak aktarabilir. Microsoft Azure, IBM Bluemix gibi yaygın olarak kullanılan sistemlerin yanı sıra birçok OPC UA sunucusu da Modbus TCP üzerinden iletişim desteğini destekliyor. Bu nedenle TBEN-S2-COM un seri veri arayüzlü cihazlarda kestirimci bakım için büyük veri uygulamalarında kullanılmasına olanak tanır. / Şubat

116

117

118

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ 20. yıl 1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ Ekin Kimya olarak Türkiye ve yakın çevresindeki ülkelere yüksek kalitede kimyasal ürünler tedarik eden öncü bir şirketiz. Dünyanın önde gelen kimyasal üreticileri

Detaylı

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı.

Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı. Basın Bülteni Şişecam, Yenişehir de dünya genelinde tek lokasyonda kurulu en büyük Cam Kompleksi nin yeni yatırımlarını açtı. Şişecam, Yenişehir Cam Kompleksi nde yer alan Anadolu Cam Fabrikası 4. Cam

Detaylı

20. yıl. 20. yıl. info@ekinkimya.com www.ekinkimya.com

20. yıl. 20. yıl. info@ekinkimya.com www.ekinkimya.com 20. yıl Merkez Sarıgazi Cad. Bulgurlu Mah. No: 39 34696 Çamlıca - Üsküdar İstanbul / TÜRKİYE Tel: +90 (216) 524 12 24 Fax: + 90 (216) 524 12 80-81 Depolama ve Laboratuvar Tesisleri GEBKİM İhtisas Organize

Detaylı

GÜRÇAY MAKİNE HAKKINDA

GÜRÇAY MAKİNE HAKKINDA GÜRÇAY MAKİNE HAKKINDA 1994 yılında Şerafettin Gürçay tarafından kurulan Gürçay Makine, tecrübeli kadrosu ve ileri teknoloji üretim donanımıyla kısa bir süre içerisinde sektörünün önde firmalarından biri

Detaylı

İSO İNOVASYON ÖDÜLLERİ: BÜYÜK ÖDÜL. VİKO Elektrik ve Elektronik Endüstrisi San. Tic. A.Ş.

İSO İNOVASYON ÖDÜLLERİ: BÜYÜK ÖDÜL. VİKO Elektrik ve Elektronik Endüstrisi San. Tic. A.Ş. İSO İNOVASYON ÖDÜLLERİ: BÜYÜK ÖDÜL VİKO Elektrik ve Elektronik Endüstrisi San. Tic. A.Ş. Sektörünün lider kuruluşu VİKO 1980 yılında kurulmuş olup, İstanbul Sancaktepe'de 60.000 metrekare kapalı alanda

Detaylı

SAP OEM PROGRAM ORTAKLIĞI REHBERİ. Türkiye nin ilk SAP OCP İş Ortağı MDS ap den OEM Programı Hakkında Bilmek İstedikleriniz...

SAP OEM PROGRAM ORTAKLIĞI REHBERİ. Türkiye nin ilk SAP OCP İş Ortağı MDS ap den OEM Programı Hakkında Bilmek İstedikleriniz... SAP OEM PROGRAM ORTAKLIĞI REHBERİ Türkiye nin ilk SAP OCP İş Ortağı MDS ap den OEM Programı Hakkında Bilmek İstedikleriniz... OEM İŞ ORTAKLIĞI NEDİR? MDS ap SAP OEM iş ortaklığı modeli, SAP platformlarını

Detaylı

Panel radyatörleri için üretim tesisleri

Panel radyatörleri için üretim tesisleri Panel radyatörleri için üretim tesisleri 2 Radyatör üretimi Makine yapımında standartları biz koyuyoruz İsviçreli bir firmayız ve yaklaşık 100 yıldan beri direnç kaynağı teknolojilerinde uzmanız. Panel

Detaylı

ACP Yapı Elemanları Şirket Müdürü Erhan Karabağ

ACP Yapı Elemanları Şirket Müdürü Erhan Karabağ ACP Yapı Elemanları Şirket Müdürü Erhan Karabağ ACP Yapı Elemanları Şirket Müdürü Erhan Karabağ dan, Röportaj Konumuz Olan 2014 Yılı Değerlendirmeleri ve 2015 Yılı Hedefleriyle İlgili Bilgiler Aldık. Firmanız

Detaylı

www.geka.org.tr BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

www.geka.org.tr BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ www.geka.org.tr BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ Öncelikler ve İhtisaslaşma Organizasyon ve Eşgüdüm Yaşam Kalitesinin Artırılması Sürdürülebilir Kalkınma Bilgi Toplumuna Dönüşüm Rekabet Gücünün

Detaylı

www.evrekateknik.com.tr Mekanik Tesisat alanında sektörün önde gelen firmaları arasında yer alan Evreka Teknik; faaliyetlerine 1997 yılında, Ankara Ostim de ısıtma soğutma malzemesi satış ve servis hizmetleri

Detaylı

Araç Gövdesi İmalatına Yönelik Sert Lehimleme Çözümleri

Araç Gövdesi İmalatına Yönelik Sert Lehimleme Çözümleri Araç Gövdesi İmalatına Yönelik Sert Lehimleme Çözümleri voestalpine Böhler Welding www.voestalpine.com/welding voestalpine Böhler Welding En İyi Kaynak Sonuçları için Metalürjik Uzmanlık voestalpine Böhler

Detaylı

Rüzgârın elektriğe dönüşümü

Rüzgârın elektriğe dönüşümü Rüzgârın elektriğe dönüşümü Rüzgâr enerjisi sektörünü küresel ölçekte destekleyen uzmanlık ve çözümler TÜV SÜD Türkiye Daha temiz bir gelecek için rüzgâr enerjisi çözümleri Nüfus artışı, enerji güvenliği

Detaylı

BİYOKÜTLE SİSTEMLERİ VE TÜRKİYE KAZAN SEKTÖRÜ

BİYOKÜTLE SİSTEMLERİ VE TÜRKİYE KAZAN SEKTÖRÜ BİYOKÜTLE SİSTEMLERİ VE TÜRKİYE KAZAN SEKTÖRÜ KBSB Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Birliği - 2014 Ahmet Cevat Akkaya www.kbsb.org.tr Milyar Kaçınılmaz Son? Misyon? Tek gerçek kaynak - Dünya Dünya popülasyon

Detaylı

Sektörel bakış açısı ve yenilikçi teknolojilerle GELECEĞİ KEŞFET!

Sektörel bakış açısı ve yenilikçi teknolojilerle GELECEĞİ KEŞFET! Sektörel bakış açısı ve yenilikçi teknolojilerle GELECEĞİ KEŞFET! Nesnelerin İnterneti Analitik İş Çözümleri Kurumsal Çözümler Dijital Yayıncılık Veri Merkezi ve Bulut İletişim Ağı ve Ses Güvenlik İş İstasyonları

Detaylı

Enerji Verimliliği Forum ve Fuarına Enervis Çıkartma Yaptı

Enerji Verimliliği Forum ve Fuarına Enervis Çıkartma Yaptı ENERJİ GÜNDEMİ SAYI 12 OCAK 2015 02 Yeşil Sanayi Zirvesi ne Enervis in Enerji Verimliliği Projesi Damga Vurdu 03 Enerji Verimliliği Forum ve Fuarına Enervis Çıkartma Yaptı 04 Almanya da Güneş Elektriği

Detaylı

500+ Proje. Bulundukları sektörde öncü olan firmaları bünyemize katmaya devam ediyoruz. AMACIMIZ AYDINLATLAK MECİDİYEKÖY MEYDAN TÜNELİ

500+ Proje. Bulundukları sektörde öncü olan firmaları bünyemize katmaya devam ediyoruz. AMACIMIZ AYDINLATLAK MECİDİYEKÖY MEYDAN TÜNELİ 500+ Proje Bulundukları sektörde öncü olan firmaları bünyemize katmaya devam ediyoruz. AMACIMIZ AYDINLATLAK Güçlü teknik kadromuz ve alt yapımız ile güç santralleri, enerji iletim hatları, orta gerilim

Detaylı

ULUSLARARASI AYDINLATMA & ELEKTRİK MALZEMELERİ FUARI VE KONGRESİ İSTANBUL FUAR MERKEZİ

ULUSLARARASI AYDINLATMA & ELEKTRİK MALZEMELERİ FUARI VE KONGRESİ İSTANBUL FUAR MERKEZİ ULUSLARARASI AYDINLATMA & ELEKTRİK MALZEMELERİ FUARI VE KONGRESİ İSTANBUL FUAR MERKEZİ Türk aydınlatma ürünleri kalite, fiyat ve teslim sürelerindeki avantajından dolayı çevre coğrafyada tercih ediliyor.

Detaylı

Doğal olarak dijital

Doğal olarak dijital Doğal olarak dijital 1 Doğadan ilham alan, yeni nesil teknoloji şirketi. Doğada her şey birbiri ile uyum ve bir denge içinde. Bitkiler etkin bir veri analitiği ve network yönetimi ile hayatta kalabiliyorlar.

Detaylı

PANELİST: Prof. Dr. Gündüz ULUSOY Sabancı Üniversitesi

PANELİST: Prof. Dr. Gündüz ULUSOY Sabancı Üniversitesi 15 EKİM 2016 PANELİST: Prof. Dr. Gündüz ULUSOY Sabancı Üniversitesi Prof. Dr. Gündüz Ulusoy halen Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyesidir. 1970 yılında Robert Kolej

Detaylı

YAPI FUARI TURKEYBUILD İSTANBUL FUARI ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI

YAPI FUARI TURKEYBUILD İSTANBUL FUARI ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI YAPI FUARI TURKEYBUILD İSTANBUL FUARI ZİYARET ORGANİZASYONU SONUÇLARI Övgü PINAR-Nurel KILIÇ Yapı fuarları; mal ve hizmet üreten kuruluşlar ile yine bu sektörde çalışan yöneticiler, mimarlar, mühendisler,

Detaylı

... Ağustos 2009, İstanbul - MİKRON S, IFS ile DAHA DİNAMİK. Ekmeğini taştan çıkartan Mikron S, IFS in ERP Uygulamaları nı tercih etti

... Ağustos 2009, İstanbul - MİKRON S, IFS ile DAHA DİNAMİK. Ekmeğini taştan çıkartan Mikron S, IFS in ERP Uygulamaları nı tercih etti MİKRON S, IFS ile DAHA DİNAMİK Mikron S, ERP (Kurumsal Kaynak Planlaması) alanında etkin ve entegre bir iş organizasyonu sağlayan ve iş süreçlerindeki verimliliği artıran IFS Uygulamaları nı tercih etti.

Detaylı

ENERJİ GÜNDEMİ SAYI 57 MART Enervis, 10. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı'nın iki farklı etkinliğinde konuşmacı olarak yer alıyor

ENERJİ GÜNDEMİ SAYI 57 MART Enervis, 10. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı'nın iki farklı etkinliğinde konuşmacı olarak yer alıyor SAYI 57 MART 2019 ENERJİ GÜNDEMİ 2 4 Enervis 6. İstanbul Karbon Zirvesi nde Mart Ayında Elektrik Üretimi ve Tüketimi Azaldı 5 6 Enerji depolama maliyetleri hızla düşüyor Küresel Karbondioksit Emisyonu

Detaylı

Faaliyet Konularımız:

Faaliyet Konularımız: Komple Sistemler Faaliyet Konularımız: Isı Transfer Bölümü Plakalı Isı Eşanjörleri Lehimli Isı Eşanjörleri Daire İstasyonları Borulu ve Tübüler Eşanjörler Komple Sistemler Basınçlı Kaplar Bölümü Boylerler

Detaylı

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi İbrahim M. Yağlı* Enerji üretiminde Rüzgar Enerjisinin Üstünlükleri Rüzgar enerjisinin, diğer enerji üretim alanlarına göre, önemli üstünlükleri bulunmaktadır:

Detaylı

KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR. 1 İÇİNDEKİLER KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖR RAPORU 1.GENEL DURUM 2. SEKTÖR İHRACAT ORANLARI

Detaylı

Çimtaş Microsoft Lync ile esnek, bütünleşik, yer ve zaman bağımsız kuvvetli bir iletişim altyapısına kavuştu

Çimtaş Microsoft Lync ile esnek, bütünleşik, yer ve zaman bağımsız kuvvetli bir iletişim altyapısına kavuştu Microsoft Lync Projesi Durum: Çimtaş Microsoft Lync ile esnek, bütünleşik, yer ve zaman bağımsız kuvvetli bir iletişim altyapısına kavuştu 5 ayrı lokasyon arasında kuvvetli bir iletişim altyapısına ihtiyaç

Detaylı

Burak Boru, IFS in ERP Uygulamaları nı tercih etti. Fatih Güneş tarafından yazıldı.

Burak Boru, IFS in ERP Uygulamaları nı tercih etti. Fatih Güneş tarafından yazıldı. Burak Boru, ERP (Kurumsal Kaynak Planlaması) alanında etkin ve entegre bir iş organizasyonu sağlayan ve iş süreçlerindeki verimliliği artıran IFS Uygulamaları nı tercih etti. Burak Boru, IFS Uygulamaları

Detaylı

Şirketin kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği evreler ve yurtdışı ve yurtiçinde gerçekleştirilen yatırımlar

Şirketin kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği evreler ve yurtdışı ve yurtiçinde gerçekleştirilen yatırımlar Esen Bulca, Trakya Cam Pazarlama Müdürü Şirketin kuruluşundan bugüne kadar geçirdiği evreler ve yurtdışı ve yurtiçinde gerçekleştirilen yatırımlar Şişecam Grubu bünyesinde düzcam üretim ve pazarlama faaliyetleri,

Detaylı

Tanıtım Kitapçığı. Gayrimenkul Sektörü Değişime Startkey Çatısı Altında Hazırlanıyor

Tanıtım Kitapçığı. Gayrimenkul Sektörü Değişime Startkey Çatısı Altında Hazırlanıyor Tanıtım Kitapçığı Gayrimenkul Sektörü Değişime Startkey Çatısı Altında Hazırlanıyor Değerli Girişimcilerimiz STARTKEY, 2013 yılında, gayrimenkul sektöründe 10 yılı aşkın zamandır deneyime sahip olan Yönetim

Detaylı

TÜBİSAD Bilişim Çözümleri Platformu

TÜBİSAD Bilişim Çözümleri Platformu TÜBİSAD Bilişim Çözümleri Platformu Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler sektörde üretilen mal ve hizmetlerin hedef kitleye yeterli düzeyde ulaşmasını da zorlaştırıyor. Artık sadece

Detaylı

Güneşten Elektrik Üretimi

Güneşten Elektrik Üretimi Güneşten Elektrik Üretimi Lisanssız Uygulamalar enerji sistemleri Elektrik fiyatları neden artmakta ve artmaya devam edecek? Türkiye ürettiği elektriğin %50 sinden fazlasını doğalgaz termik santralleri

Detaylı

www.novusens.com 2012, Novusens

www.novusens.com 2012, Novusens www.novusens.com İNOVASYON VE GİRİŞİMCİLİK ENSTİTÜSÜ Vizyon... Ulusal ve uluslararası paydaşları ile sürdürülebilir büyüme ve rekabeti amaçlayan, ekonomiye ve toplumsal kalkınmaya katma değer yaratacak

Detaylı

YAŞAM İÇİN ENERJİ KGM HAKKINDA 1

YAŞAM İÇİN ENERJİ KGM HAKKINDA 1 YAŞAM İÇİN ENERJİ KGM HAKKINDA 1 İÇİNDEKİLER: KGM HAKKINDA ENERJİNİN YENİ ADI: KGM TÜRKİYE NİN ENERJİSİ TEK HAKKINDA HEP UCUZLAYAN TEK ELEKTRİK KUSTO GROUP HAKKINDA GLOBAL ADIMLAR, YEREL ÇÖZÜMLER DÜNYADA

Detaylı

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği Enerjiye Yönelik Bölgesel Teşvik Uygulamaları Enerji Verimliliği 5. Bölge Teşvikleri Enerjiye Yönelik Genel Teşvik Uygulamaları Yek Destekleme Mekanizması Yerli Ürün Kullanımı Gönüllü Anlaşma Desteği Lisanssız

Detaylı

Merkez Ofis : Up Hill Towers A1 B Blok No:146 TR- 34746 Ataşehir / Istanbul

Merkez Ofis : Up Hill Towers A1 B Blok No:146 TR- 34746 Ataşehir / Istanbul Merkez Ofis : Up Hill Towers A1 B Blok No:146 TR- 34746 Ataşehir / Istanbul 27.02.2011 1 Giriş Okosis San. Ve Tic. Ltd. Şirketi, otomasyon sektörü için yazılım ve donanım çözümleri üretmek, konusunda profesyonel

Detaylı

medyakit Türkiye nin Otomasyon Dergisi

medyakit Türkiye nin Otomasyon Dergisi 2017 medyakit Türkiye nin Otomasyon Dergisi AŞ adına İmtiyaz Sahibi Ve Yönetim Kurulu Buşkanı Mustafa Üstün Genel Müdür Melis Üstün Satış Direktörü Hacer Yılmazer Kalafatlar hyilmazer@bilesim.com.tr Proje

Detaylı

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÜNYADA ELEKTRİK ENERJİSİ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ Bilindiği üzere, elektrik enerjisi tüketimi gelişmişliğin göstergesidir. Bir ülkedeki kişi başına düşen

Detaylı

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA 2018 Yenilenebilir Enerji Kaynakları SUNU İÇERİĞİ 1-DÜNYADA ENERJİ KAYNAK KULLANIMI 2-TÜRKİYEDE ENERJİ KAYNAK

Detaylı

Sizin Seçiminiz HAKKIMIZDA. Bizim İşimiz. Neden Bizi Tercih Etmelisiniz? İşimizde Uzmanız. Kalite Politikamız. Yenilikçi ve Üretkeniz

Sizin Seçiminiz HAKKIMIZDA. Bizim İşimiz. Neden Bizi Tercih Etmelisiniz? İşimizde Uzmanız. Kalite Politikamız. Yenilikçi ve Üretkeniz Bizim İşimiz Sizin Seçiminiz Neden Bizi Tercih Etmelisiniz? İşimizde Uzmanız Mesleki yeterliliğini sağlamış insan kaynağına, teknik bilgiye ve donanıma sahibiz. HAKKIMIZDA Fonte Group 2016'da kurulmuş

Detaylı

SERGİ, FUAR VE TEKNİK GEZİ

SERGİ, FUAR VE TEKNİK GEZİ SERGİ, FUAR VE TEKNİK GEZİ Ülkemizde kurumsallaşmış bazı fuar ve sergilere Şubemizce her yıl düzenli olarak katılım ve destek sağlanmaktadır. Fuarların yanısıra, Şubemiz tarafından organize edilen teknik

Detaylı

EKOTEC ISITMA SOĞUTMA ÇÖZÜMLERİ

EKOTEC ISITMA SOĞUTMA ÇÖZÜMLERİ ISITMA SOĞUTMA ÇÖZÜMLERİ ENERJİ KİM? 1999 yılından beri Ekotec yenilenebilir enerji sektöründe çalışmalar yapmaktadır. Avusturya da konut ısıtma soğutma konusunda hizmet veren Ekotec, Avrupa da ki yenilenebilir

Detaylı

DOĞRU PROJELER DOĞRU ADIMLAR.

DOĞRU PROJELER DOĞRU ADIMLAR. DOĞRU PROJELER DOĞRU ADIMLAR www.insayyapi.com Herşey hayal etmekle başlar... Geleceğimize kalıcı eserler bırakmak adına tüm gücümüzle çalışıyoruz. Değer katan yapılar inşa eder... İnsay Yapı Grubumuzun

Detaylı

AVESKON. Mühendislik ve Bakım & Onarım. All Your Needs In One Hand.

AVESKON. Mühendislik ve Bakım & Onarım. All Your Needs In One Hand. AVESKON All Your Needs In One Hand Mühendislik ve Bakım & Onarım www.aveskon.com 2 AVESKON, çalışmalarının temelinde mühendislik ve tasarım faaliyetleri olan, bakım & onarım konularında uzmanlaşmış, endüstriyel

Detaylı

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara

ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara ÜSİMP UNİVERSİTE SANAYİ İŞBİRLİĞİ DENEYİMLERİ ÇALIŞTAYI, 9-10 Ocak 2013, Ankara SUNUM İÇERİĞİ 1. İstanbul Sanayi Odası nın Sanayi Üniversite İşbirliğine Bakışı ve Bu Kapsamdaki Rolü 2. Sanayi- Üniversite

Detaylı

Tarihçemiz yılında Gestetner Holding PLC. firmasının aldığı bir karar ile; Bilar, yerel sermayeye devir edilmiştir.

Tarihçemiz yılında Gestetner Holding PLC. firmasının aldığı bir karar ile; Bilar, yerel sermayeye devir edilmiştir. Tarihçemiz Bilar, 1974 yılında Koç Holding bünyesinde kurulmuştur. 1993 yılına kadar RICOH marka büro makinalarının Türkiye distribütörlüğünü sürdürmüş, 1993 yılında Koç Holding in sektörel çalışma stratejisi

Detaylı

Kaliteli Isı Değiştiriciler

Kaliteli Isı Değiştiriciler Kaliteli Isı Değiştiriciler Funke by Termotek Plakalı Isı Değiştiriciler FP, GPL Serisi Funke by Termotek Funke by Termotek Funke ; Granou ALMANYA lokasyonunda, ısı transfer ekipmanları üretimi yapan,

Detaylı

Profesyonel, verimli, yenilikçi sistemler...

Profesyonel, verimli, yenilikçi sistemler... ARKE Otomasyon Bil. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti. Atilla KARAÇAY Ramazan EKİN Proje & Yazılım 0.533 430 19 45 Üretim & Satış 0.533 223 13 46 atilla.karacay@arkeotomasyon.com ramazan.ekin@arkeotomasyon.com

Detaylı

ş i r k e t l e r g r u b u Profesyonel bir anlayış ve uzman bir kadroyla önemli bir müşteri kitlesine hizmet veriyoruz. gelişim içinde olan iş dünyasında zamanın ritmini yakalamak, ancak yeni fikirler

Detaylı

BASIN BÜLTENİ. ESİS Enerji 10.Yılını Kutladı

BASIN BÜLTENİ. ESİS Enerji 10.Yılını Kutladı BASIN BÜLTENİ ESİS Enerji 10.Yılını Kutladı İstanbul,23.12.2010; Ana faaliyet konusu Kesintisiz Güç kaynakları olan ESİS Enerji Elektronik A.Ş 10.kuruluş yılını 22 Aralık 2010 tarihinde düzenlediği etkinlikle

Detaylı

YÖNETİM HİZMETLERİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ TEMİZLİK HİZMETLERİ PEYZAJ HİZMETLERİ GÜVENLİK HİZMETLERİ TEKNOLOJİK HİZMETLER BAŞKANIN MESAJI Uzun yılların vermiş olduğu deneyimimizi insanı merkeze alan, sürdürülebilir

Detaylı

Tanıtım. Tesisimiz 10 MW/yıl Kapasiteye sahiptir.

Tanıtım. Tesisimiz 10 MW/yıl Kapasiteye sahiptir. Tanıtım ATSCO SOLAR PANEL bir Solar Teknoloji firması olarak İngiltere ve Türkiye de Türk-İngiliz ortaklığı ile Şubat 2011 tarihinde kurulmuştur. Şirket olarak hedefimiz global müşterilerimize yüksek kaliteli

Detaylı

TÜRK HAVA YOLLARI-THY TEKNİK AŞ.

TÜRK HAVA YOLLARI-THY TEKNİK AŞ. Sivil Havacılığın en büyük destekçisi TÜRK HAVA YOLLARI-THY TEKNİK AŞ. Yalnızca Türkiye nin sivil havacılık alanında gururu, Avrupa nın imrenerek izlediği havayolu şirketi THY nin değil, bölgenin öncü

Detaylı

Gelişmiş Vites Değiştirme Teknolojisi ile Yakıt Tasarrufunuzu Arttırın

Gelişmiş Vites Değiştirme Teknolojisi ile Yakıt Tasarrufunuzu Arttırın Gelişmiş Vites Değiştirme Teknolojisi ile Yakıt Tasarrufunuzu Arttırın DynActive Vites Değiştirme Teknolojisine Sahip MAKSİMUM PERFORMANS MAKSİMUM TASARRUF Yakıt Tasarrufu ve Performansı İhtiyacınıza Göre

Detaylı

AKSA JENERİK MAYIS - HAZİRAN / 2014 AKSA JENERATÖR BAĞCILAR OFİSİ AÇILDI ANKOMAK 2014 FUARI AKSA JENERATÖR SAN. A.Ş. RESMİ HABER BÜLTENİ

AKSA JENERİK MAYIS - HAZİRAN / 2014 AKSA JENERATÖR BAĞCILAR OFİSİ AÇILDI ANKOMAK 2014 FUARI AKSA JENERATÖR SAN. A.Ş. RESMİ HABER BÜLTENİ AKSA JENERİK MAYIS - HAZİRAN / 2014 AKSA JENERATÖR SAN. A.Ş. RESMİ HABER BÜLTENİ AKSA JENERATÖR BAĞCILAR OFİSİ AÇILDI ANKOMAK 2014 FUARI KAMPANYA TÜRK LİRASI FİYAT, TÜRK LİRASI VADE! 1 PEŞİN 6 TAKSİT SEÇENEĞİYLE

Detaylı

Geleceğinize Açılan Kapı

Geleceğinize Açılan Kapı Geleceğinize Açılan Kapı OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK BİRİMLER Fakülteler 1. Mühendislik Fakültesi 2. İktisadi ve İdari Bilimler Fak. 3. Fen Edebiyat Fak. 4. Mimarlık, Tasarım ve Güzel Sanatlar

Detaylı

STRATEJİK SATINALMA METİN A. KANSU 30 MART 2010- SALI

STRATEJİK SATINALMA METİN A. KANSU 30 MART 2010- SALI MART EĞİTİMLERİ STRATEJİK SATINALMA METİN A. KANSU 30 MART 2010- SALI EĞİTİM PROGRAMLARI Geçmişten geleceğe köprü... MART/ 2010 30 MARTT 2010 SSal lıı STRATEJİK SATINALMA Hedef Katılımcılar Satınalma ve

Detaylı

35 yıllık tecrübeyi nesilden nesle aktarıp teknolojiyle buluşturuyoruz.

35 yıllık tecrübeyi nesilden nesle aktarıp teknolojiyle buluşturuyoruz. 1979 yılından gelen teknik bilgi, beceri ve tecrübenin 2006 yılında şirket formunu almasıyla doğan FBG METAL MAKİNE LTD. ŞTİ, Türkiye nin petrol ve ağır sanayide lokomotifi olmuş lider kuruluşlarından

Detaylı

TTGV Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Destekleri

TTGV Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Destekleri TTGV Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Destekleri Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliğinin Finansmanı Bilgilendirme Toplantısı Ferda Ulutaş Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Odakule-İstanbul,

Detaylı

MERHABA. Techlife size teknolojiyi kullanırken hayatınızda sevdiklerinizle daha fazla vakit geçirme fırsatını yakalamakta katkıda bulunmak istiyor.

MERHABA. Techlife size teknolojiyi kullanırken hayatınızda sevdiklerinizle daha fazla vakit geçirme fırsatını yakalamakta katkıda bulunmak istiyor. İÇİNDEKİLER MERHABA ŞİRKET TANIMI BİLGİSAYAR DONANIM YAZILIM İNTERNET HİZMETLERİ BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ DANIŞMANLIK TEKNİK SERVİS SINAV DEĞERLENDİRMELERİ ÇÖZÜM ORTAKLARI REFERANSLAR MERHABA Eğitim sektörüne

Detaylı

Çiğdem Dedeoğlu Design PR. www.aykakapi.com.tr. Çiğdem Dedeoğlu Design PR

Çiğdem Dedeoğlu Design PR. www.aykakapi.com.tr. Çiğdem Dedeoğlu Design PR 2015 Ürün Kataloğu Çiğdem Dedeoğlu Design PR Çiğdem Dedeoğlu Design PR Tarihçe Kaliteli hizmet sloganını kendisine ilke edinen AY-KA KAPI 1992 yılından bu yana Malatya da çelik kapı sektöründe ciddi mesafeler

Detaylı

BOZDAĞ ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER VE DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.

BOZDAĞ ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER VE DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ. Firma Tanıtımı BOZDAĞ ENDÜSTRİYEL ÜRÜNLER VE DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ. Adres: Telefon: 0232 479 58 10 Faks: 0232 479 25 85 E-Posta: info@bozdagendustri.com Otomotiv sektöründeki güçlü tedarikçiniz. Bozdağ

Detaylı

Güneş Enerjisi nde Lider

Güneş Enerjisi nde Lider Güneş Enerjisi nde Lider GO Enerji, 2003 yılından itibaren, Güneş enerjisinden elektrik üretimi teknolojilerinde uzmanlaşmış ekibiyle faaliyet göstermektedir. Kendi markaları ile ABD den Avustralya ya

Detaylı

Düpol"den Köseköy Myo"ya Ziyaret KAYNAŞLI MYO DAN STANDARD PROFİL E TEKNİK GEZİ Düzce Üniversitesi Kaynaşlı Meslek Yüksekokulu Lastik ve Plastik Teknolojisi Programı öğretim elemanları ve öğrencileri

Detaylı

COCA-COLA İÇECEK, İZMİR FABRİKASI ENERJİ YÖNETİMİ

COCA-COLA İÇECEK, İZMİR FABRİKASI ENERJİ YÖNETİMİ COCA-COLA İÇECEK, İZMİR FABRİKASI ENERJİ YÖNETİMİ Enerji Yönetimi HEDEF : DÜNYADAKİ TÜM COCA-COLA FABRİKALARI ARASINDA ENERJİYİ EN İYİ YÖNETEN FABRİKA OLMAK ENERJİ YÖNETİM SİSTEMİ Kaynak Azaltımı Geri

Detaylı

Güveniniz, Emeğimiz, Onurumuz. Üretimin Enerjisi

Güveniniz, Emeğimiz, Onurumuz. Üretimin Enerjisi 2018 yeni yatırımlar rekabetçi, verimli kazandıran tesisler Müşterilerimizin Güveni Çalışanlarımızın Emeği Kalitemiz Onurumuz Bizi Geleceğe Taşır SLOGANIMIZ ÜRETİMİN ENERJİSİ!.. SUNUM İÇERİK GEO Tarihçe

Detaylı

DEMİR VE ÇELİK ÜRETİM TESİSLERİ PETROKİMYA TESİSLERİ ENDÜSTRİYEL BORULAMA TESİSATI

DEMİR VE ÇELİK ÜRETİM TESİSLERİ PETROKİMYA TESİSLERİ ENDÜSTRİYEL BORULAMA TESİSATI www.promekanik.com 2011 yılında Dörtyol/Hatay da kurulmuş olan Promekanik Mühendislik Ltd. Şti, ağırlıklı olarak Demir ve Çelik Üretim Tesisleri, Petrokimya Tesisleri, Toz Toplama Sistemleri, Kaldırma

Detaylı

Yapısal Gelişim, Modern Dönüşüm.

Yapısal Gelişim, Modern Dönüşüm. Yapısal Gelişim, Modern Dönüşüm. www.nuryap.com nur yapı biz kimiz? Başarılarını 1985 yılından bu yana sürdüren Nur Yapı, tek kişilik bir ofiste şahıs firması olarak Setdar ANAÇAL tarafından kurulup, o

Detaylı

Faaliyet Konular m z:

Faaliyet Konular m z: Faaliyet Konular m z: Is Transfer Bölümü Plakal Is Eflanjörleri Lehimli Is Eflanjörleri Daire Girifl stasyonlar Borulu ve Tübüler Eflanjörler Bas nçl Kaplar Bölümü Boylerler Akümülasyon Tanklar Paslanmaz

Detaylı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni GSO-TOBB-TEPAV Girişimcilik Merkezinin Açılışı Kredi Garanti Fonu Gaziantep Şubesi nin Açılışı Proje Değerlendirme ve Eğitim Merkezi nin Açılışı Dünya Bankası Gaziantep Bilgi Merkezi Açılışı 23 Temmuz

Detaylı

KALİTE BELGELERİMİZ GOST LPCB BAŞOĞLU KABLO

KALİTE BELGELERİMİZ GOST LPCB BAŞOĞLU KABLO Sertifika Kataloğu Biz Kimiz? Başoğlu Kablo ve Profil Sanayi ve Tic. A.Ş. 1980 yılından beri faaliyet gösteren, kazandığı deneyim ile hem ulusal hem de uluslararası alanda söz sahipliği yapan sektöründe

Detaylı

HAKKIMIZDA. Sizin Hayalleriniz. Bizim İşimiz. Neden Bizi Tercih Etmelisiniz? İşimizde Uzmanız. Kalite Politikamız. Yenilikçi ve Üretkeniz

HAKKIMIZDA. Sizin Hayalleriniz. Bizim İşimiz. Neden Bizi Tercih Etmelisiniz? İşimizde Uzmanız. Kalite Politikamız. Yenilikçi ve Üretkeniz Bizim İşimiz Sizin Hayalleriniz Neden Bizi Tercih Etmelisiniz? İşimizde Uzmanız Mesleki yeterliliğini sağlamış insan kaynağına, teknik bilgiye ve donanıma sahibiz. HAKKIMIZDA Uluslararası teknik standartlara

Detaylı

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÜNYADA ELEKTRİK ENERJİSİ SEKTÖRÜNÜN GÖRÜNÜMÜ Bilindiği üzere, elektrik enerjisi tüketimi gelişmişliğin göstergesidir. Bir ülkedeki kişi başına düşen

Detaylı

Türk tekstil sektörünün en büyük üreticisi Kahramanmaraş, Milano da düzenlenen ITMA Fuarında 106 kişilik bir heyetle Türkiye yi temsil ediyor.

Türk tekstil sektörünün en büyük üreticisi Kahramanmaraş, Milano da düzenlenen ITMA Fuarında 106 kişilik bir heyetle Türkiye yi temsil ediyor. 106 İŞADAMI ITMA da Türk tekstil sektörünün en büyük üreticisi Kahramanmaraş, Milano da düzenlenen ITMA Fuarında 106 kişilik bir heyetle Türkiye yi temsil ediyor. Türkiye de yapılan tekstil yatırımlarının

Detaylı

BODRUM MANDALİNASI ÜRÜNLERİ, ANTALYADA BEĞENİLDİ

BODRUM MANDALİNASI ÜRÜNLERİ, ANTALYADA BEĞENİLDİ BODRUM MANDALİNASI ÜRÜNLERİ, ANTALYADA BEĞENİLDİ Bu yıl 26 30 ekim tarihleri arasında 7. Kez düzenlenen Yörex Yöresel Ürünler Fuarı Antalya Expo Center Fuar ve Kongre Merkezinde yapıldı. Türkiye nin birçok

Detaylı

Yenilikçi Çözüm Ortağınız

Yenilikçi Çözüm Ortağınız Yenilikçi Çözüm Ortağınız www.goldgirisim.com GOLD GİRİŞİM HAKKIMIZDA GOLD ORGANİZASYON TEMİZLİK TEKSTİL PAZARLAMA SAN. VE TİC. A.Ş. olarak; Verdiğimiz hizmetlerde, ilgili sektörlerden pay almanın, rekabet

Detaylı

18. İRAN ULUSLARARASI ELEKTRİK FUARI. 2-5 Kasım 2018

18. İRAN ULUSLARARASI ELEKTRİK FUARI. 2-5 Kasım 2018 18. İRAN ULUSLARARASI ELEKTRİK FUARI 2-5 Kasım 2018 Fuar Hakkında 2-5 Kasım 2018 tarihlerinde gerçekleşecek olan 18. İran Uluslararası Elektrik Fuarı, yerli ve yabancı çok sayıda firmanın katılımıyla alanındaki

Detaylı

KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ

KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ Ekim 2013 KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ Ekim 2013 E-mail:cluster@konyacluster.com Konya Kümelenme Merkezi Konya da kümelenme faaliyetleri 2006-2007 yılında Konya

Detaylı

Antak Enerji 40.000KW lık yani 40MW/ Yıl Üretim kapasitesine sahiptir.

Antak Enerji 40.000KW lık yani 40MW/ Yıl Üretim kapasitesine sahiptir. Şirket Profili Antak Enerji, Akdeniz Bölgesinde Fotovoltaik Modül üretim tesislerini kuran ve üretime başlayan ilk Türk firmasıyız. Firmamız Fotovoltaik modül üretim sektöründe 2010 yılından beri sürdürmektedir.

Detaylı

SERA TEKNOLOJİLERİ. sera sistemleri.

SERA TEKNOLOJİLERİ. sera sistemleri. SERA TEKNOLOJİLERİ sera sistemleri sera sistemleri Güçlü ve sağlıklı ortamlar... MEKOSER SERACILIK, 10 yılı aşkın süredir sürdürdüğü ve birebir görev aldığı sanayileşme ve sanayileşmeye dayalı tarımsal

Detaylı

1960 lardan... 1966: İlk Türk yapımı otomobil; Anadol

1960 lardan... 1966: İlk Türk yapımı otomobil; Anadol 1960 lardan... 1966: İlk Türk yapımı otomobil; Anadol 1966 yılında, Koç Topluluğu, ilk Türk yapımı otomobil Anadol u Otosan A.Ş. fabrikalarında üretti. Büyük bir coşkuyla karşılanan ve üretildiği yıllar

Detaylı

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU Zinnur YILMAZ* *Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, SİVAS E-mail: zinnuryilmaz@cumhuriyet.edu.tr, Tel: 0346 219 1010/2476 Özet Yüzyıllardan

Detaylı

ENERJİMİZ PROJENİZ İÇİN

ENERJİMİZ PROJENİZ İÇİN ENERJİMİZ PROJENİZ İÇİN www.zorluenerji.com.tr EPC/Anahtar Teslim Projeler Zorlu Enerji, Zorlu Holding değer ve stratejileri doğrultusunda, iş güvenliği, kalite ve çevreye önem veren anlayışıyla; 1993

Detaylı

FİRMA TANITIM. Bünyemizde bulunan ekiplerle beraber verdiğimiz hizmet inşaat nitelikleri ve inşaat kalemleri aşağıdaki gibidir.

FİRMA TANITIM. Bünyemizde bulunan ekiplerle beraber verdiğimiz hizmet inşaat nitelikleri ve inşaat kalemleri aşağıdaki gibidir. FİRMA TANITIM Kuruluşundan itibaren doğru işi zamanında teslim etme anlayışı başarı odaklı yaklaşımıyla sektörün yetkin şirketlerinden biri haline gelmiştir. Şirket politikası gereği yalnız inşaat sektöründe

Detaylı

SOCAR TÜRKİYE Türkiye de Entegre Enerji

SOCAR TÜRKİYE Türkiye de Entegre Enerji SOCAR TÜRKİYE Türkiye de Entegre Enerji Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi: SOCAR Rakamlarla SOCAR: 51.000 Çalışan 11 ülkeden 21 uluslararası enerji şirketi ile anlaşmalar Dünyada 17 noktada faaliyet: 15

Detaylı

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası. Ocak Ayı Bülteni

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası. Ocak Ayı Bülteni REKTÖR SABRİ GÖKMEN DEN KTSO BAŞKANI MUSTAFA TOKTAY A VEDA ZİYARETİ Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Sabri Gökmen Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Toktay'a veda ziyaretinde bulundu. Görev süresi

Detaylı

2013 TE ÇİMEN HALI BÜYÜMEYİ HEDEFLİYOR!

2013 TE ÇİMEN HALI BÜYÜMEYİ HEDEFLİYOR! ÇİMEN HALI 2013 TE %25 BÜYÜMEYİ HEDEFLİYOR! Kaşmir Halı Marmara Bölge Bayi Çimen Halı, Bağcılardaki 5 bin m2 lik yeni yerinde satış öncesi ve satış sonrası verdiği hizmetle halı sektöründe yükselişini

Detaylı

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) : Günümüzde küresel olarak tüm ülkelerin ihtiyaç duyduğu enerji, tam anlamıyla geçerlilik kazanmış bir ölçüt olmamakla beraber, ülkelerin gelişmişlik düzeylerini gösteren önemli bir kriterdir. İktisadi olarak

Detaylı

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Düzce Üniversitesi

Detaylı

İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ EKONOMİ İŞLETME (UOLP) İSTANBULTEKNİKÜNİVERSİTESİ.

İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ EKONOMİ İŞLETME (UOLP) İSTANBULTEKNİKÜNİVERSİTESİ. İŞLETME FAKÜLTESİ İŞLETME MÜHENDİSLİĞİ ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİ EKONOMİ İŞLETME (UOLP) İSTANBULTEKNİKÜNİVERSİTESİ www.itu.edu.tr İŞLETME FAKÜLTESİ Yarının yatırımlarını şekillendirecek fikirler neden sizden

Detaylı

GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ

GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ Mustafa HERDEM Genel Müdür mustafaherdem@elseenerji.com DEĞİŞEN VE GELİŞEN TÜRK ENERJİ PİYASASI Elektriğin Uygun Maliyetli Tedariki Yerinde Üretimi ve Satışı İSO 27

Detaylı

Aseptik. aseptikdir. ambalajdır. doğa dostudur. www.posetsan.com

Aseptik. aseptikdir. ambalajdır. doğa dostudur. www.posetsan.com Aseptik ambalajdır aseptikdir doğa dostudur Aseptik Müşterilerimiz için; Aseptik dolum sistemlerine teknik servis ve yedek parça hizmeti vermekteyiz. Bu hizmeti, alanında uzman mühendis ve teknisyenlerden

Detaylı

Körfez Mah. Ankara Karayolu Cd. No.119 Birleşim İş Mrk. K.3 D. 306 İzmit, KOCAELİ T. T. M. W.

Körfez Mah. Ankara Karayolu Cd. No.119 Birleşim İş Mrk. K.3 D. 306 İzmit, KOCAELİ T. T. M. W. w w w. a s s a m u h e n d i s l i k. c o m Körfez Mah. Ankara Karayolu Cd. No.119 Birleşim İş Mrk. K.3 D. 306 İzmit, KOCAELİ T. T. M. W. 0262 331 87 00 0532 772 87 01 info@assamuhendislik.com KURUMSAL

Detaylı

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili Değerli basın mensupları, Hoş geldiniz Bu yıl, Ülkemizin ilk Sanayi dalı, kalkınma ve büyümemizin en önemli lokomotif güçlerinden

Detaylı

Yeni üretim hattı ile kapasite artısı aylık ve yıllık ciromuzda en az %20'lik artış sağlanmıştır.

Yeni üretim hattı ile kapasite artısı aylık ve yıllık ciromuzda en az %20'lik artış sağlanmıştır. TR52 (Konya, Karaman) Düzey 2 Bölgesi için, bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, bölgesel gelişmenin sürdürülebilirliğini sağlamak, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak amacıyla çalışmalarını

Detaylı

Stratejik Ortaklar Destekleyen Kurumlar Organizasyon

Stratejik Ortaklar Destekleyen Kurumlar Organizasyon ULUSLARARASI AYDINLATMA & ELEKTRİK MALZEMELERİ FUARI VE KONGRESİ 19-22 EYLÜL 2018 İSTANBUL FUAR MERKEZİ FUAR SONUÇ RAPORU www.istanbullight.com Stratejik Ortaklar Destekleyen Kurumlar Organizasyon BU FUAR

Detaylı

Güneş Enerji Santrali (GES) Uygulamaları

Güneş Enerji Santrali (GES) Uygulamaları Güneş Enerji Santrali (GES) Uygulamaları Yusuf EMANET Yenilenebilir Enerjiler Koordinatörü Ali Oğuz GENÇ Reklam ve Tanıtım Yöneticisi Yeni Enerji, Yenilenebilir Enerji Vizyonumuz İhtiyaca Yönelik Çözüm:

Detaylı

YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM

YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM YENİ DÜNYA YENİ YAŞAM 7-10 Ekim 2009 tarihleri arasında TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi nde düzenlenecek olan Bilişim Zirvesi 09 un bu yılki ana teması Yeni Dünya Yeni Yaşam. Bilişim Zirvesi 09

Detaylı

Güneş Enerji Sistemleri. www.cansolar.com.tr

Güneş Enerji Sistemleri. www.cansolar.com.tr Güneş Enerji Sistemleri www.cansolar.com.tr Hakkımızda Yenilenebilir ve sürdürülebilir enerji sektöründe faaliyet göstermek amacıyla 2013 yılı başlarında kurulan firmamız, uzmanlık alanı güneş enerji sistemleri

Detaylı

Gümrük müşavirliği sektöründe, yenilikçi yaklaşımlarla kalıcı üstünlükler yaratmak.

Gümrük müşavirliği sektöründe, yenilikçi yaklaşımlarla kalıcı üstünlükler yaratmak. 1 Misyon Gümrük müşavirliği sektöründe, yenilikçi yaklaşımlarla kalıcı üstünlükler yaratmak. Sahip olduğumuz prensiplerin ışığında, sürdürülebilirlik çerçevesinde, müşterilerimize verimlilik sunmak. 2

Detaylı

KALİTELİ ISI DEĞİŞTİRİCİLER

KALİTELİ ISI DEĞİŞTİRİCİLER KALİTELİ ISI DEĞİŞTİRİCİLER Plakalı Isı Değiştiriciler FP, GPL Serisi TERMOTEK Proje Danışmanlık Sanayi ve Ticaret A.Ş. uzun yıllardır mekanik tesisat sektörüne hizmet veren yönetim kadrosu ile konusunda

Detaylı