BOLU İL GELİŞME PLANI (BİGEP)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "BOLU İL GELİŞME PLANI (BİGEP)"

Transkript

1 T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI T.C. BOLU VALİLİĞİ BOLU İL GELİŞME PLANI (BİGEP) BOLU BELEDİYESİ 2003 BOLU TİCARET VE SANAYİ ODASI

2 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... Vİ TABLOLAR... Xİİİ ŞEKİLLER... XV HARİTALAR... XV 1. GİRİŞ YASAL DAYANAK AMAÇ KAPSAM YÖNTEM İL GELİŞME PLAN BÖLGESİNİN MEVCUT DURUM VE ANALİZİ SOSYO-EKONOMİK YAPI Nüfus ve Sosyal Yapı Tarım Sanayi Hizmetler İnsan Kaynakları : Eğitim, Kültür ve Sağlık Gelir Dağılımı, İstihdam ve Fiyatlar ÇEVRE VE MEKANSAL YAPI YÖNETSEL VE KURUMSAL YAPI TEKNİK ALTYAPI Ulaşım İletişim Enerji Su ve Kanalizasyon BOLU İLİ KUVVETLİ ZAYIF YÖNLER- FIRSATLAR VE TEHDİTLER (SWOT ANALİZİ) İL GELİŞME TEMEL HEDEFLERİ VE STRATEJİLERİ VİZYON TEMEL İLKELER HEDEFLER GELİŞME STRATEJİLERİ GELİŞME ALTERNATİFLERİ VE SENARYOLARI SEKTÖREL GELİŞME STRATEJİLERİ EKONOMİK GELİŞME STRATEJİSİ Tarım Sanayi Hizmetler SOSYAL GELİŞME STRATEJİSİ Yerel Kalkınma Girişimlerinin Desteklenmesi İnsan Kaynakları ÇEVRE VE MEKANSAL GELİŞME STRATEJİSİ KURUMSAL VE YÖNETSEL GELİŞME STRATEJİSİ TEKNİK ALTYAPI GELİŞME STRATEJİSİ i

3 5. ÖNGÖRÜLEN YATIRIM PROGRAM VE PROJELERİ TARIMSAL YAPININ GÜÇLENDİRİLMESİ PROGRAMI SANAYİNİN DESTEKLENMESİ VE GÜÇLENDİRİLMESİ PROGRAMI İNSAN KAYNAKLARINI GELİŞTİRME VE SOSYAL YAPIYI GÜÇLENDİRME PROGRAMI TURİZMİ GELİŞTİRME VE YEREL POTANSİYELİ DEĞERLENDİRME PROGRAMI ÇEVRENİN İYİLEŞTİRİLMESİ VE MEKANSAL KAPASİTENİN GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI KURUMSAL VE YÖNETSEL YAPININ GÜÇLENDİRİLMESİ PROGRAMI ALTYAPIYI GELİŞTİRME PROGRAMI İL GELİŞME UYGULAMA PLANI PLANIN UYGUN GÖRÜLMESİ VE TANITIMI PLAN UYGULAMALARI VE İZLENMESİ PROJE GELİŞTİRME VE UYGULAMA KAYNAKÇA ii

4 T.C. BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü SAYI : B.02.1.DPT / Ocak 2004 KONU : İl Gelişme Planı BOLU VALİLİĞİNE Ulusal kaynakların en yüksek ekonomik ve sosyal faydayı sağlayacak şekilde geliştirilmesi ve bölgelerarası dengesizliklerin en aza indirilmesi, Kalkınma Planlarımızın temel amaçlardan başlıcaları olmuştur. Kalkınma Planlarımızda yeralan bölgesel gelişme politikalarının uygulanmasında; sürdürülebilirlik, bölgelerarası bütünleşme, sosyal ve ekonomik dengelerin sağlanması, yaşam kalitesinin iyileştirilmesi, fırsat eşitliği, kültürel gelişme ve katılımcılık ilkelerinin esas alınacağı önemle belirtilmiştir. Anayasamızda da belirtildiği üzere, genel yönetimin taşradaki temel yönetim kademesi ve merkezi yönetimin taşradaki en üst yönetim birimi İl dir. İl yönetiminin genel yönetim içindeki özellikli ve öncelikli konumu dikkate alındığında, gerek yönetsel yeniden yapılanmada, gerekse planlı kalkınmada, bu yönetim kademesinin önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Ekonomik ve sosyal kalkınmada, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanmasında iller, temel birimler olarak değerlendirilmek durumundadır. Planlı kalkınmanın mekan boyutunun, yerel, bölgesel ve ülke basamaklarından oluştuğu düşünüldüğünde, iller, planlamanın ve strateji belirlemenin yerel düzeydeki en önemli yönetsel basamakları olmaktadır. İl sistemimizin bu özelliği, aynı zamanda il ölçeğinde kamu, özel ve gönüllü kuruluşlar arasında örgütlenebilme kapasitesinin varlığına ve yine bu kapsamda yerel düzeyde ortak hedefler temelinde bir uzlaşmanın ortaya çıkmasına olanak sağlamaktadır. Bu potansiyelin il planlarıyla somutlaşması, hem yerel uzlaşma sürecini, hem de belirlenen ortak il hedeflerine ortak çalışma ile ulaşılmasını sağlayacaktır. Bu kapsamda, İl Gelişme Planlarının sağlayacağı başlıca yararlar şöylece sıralanabilir: İllerimizde bulunan tüm kurum ve kuruluşların geniş bir katılım içinde yeraldığı İl Gelişme Planları yoluyla illerimiz; kısa, orta ve uzun vadede gelişmelerine yön verecek genel eğilimleri belirleyip, planlayabileceklerdir. Ulusal ve Bölgesel Kalkınma Planlarıyla uyumlu bir biçimde, illerimizin karşılaştırmalı üstünlüklere dayalı olarak öncelikleri belirlenebilecek ve böylece mevcut ve gelişmesi muhtemel sektörlerde uzmanlaşması sağlanabilecektir. Böylece il gelişme stratejileri, yöresel kaynakları ve potansiyelleri harekete geçiren, geri kalmış yörelerimizin sosyoekonomik düzeyini yükselten, kırsal kalkınmayı sağlayan ve ulusal plan ve programların gerçekleşmesini besleyen bir işlevi yerine getirecektir. iii

5 Bölgesel gelişme stratejileriyle uyumlu bir biçimde hazırlanacak il gelişme stratejileri, ülkemizin hızlı ve dengeli olarak kalkınmasının vazgeçilmez yaklaşımları olacaktır. İllerin temel yönetim birimleri olduğundan hareketle hazırlanacak İl Gelişme Planları; yerel yönetimlerin güçlendirilmesine de katkı sağlayacaktır. Ayrıca, bir yandan ülke ve bölge ölçeğinde planlama, öte yandan il içinde yer alan yerel yönetimlerin planlama çalışmalarının bütünleştirilmesi açılarından gerekli bir basamak olacaktır. Özellikle kent, ilçe, belde ve kırsal alan planlamalarının da etkinleştirilmesi açısından il gelişme planları önemli katkı sağlayacaktır. Yerel katılım ve yerel demokrasiyi ön plana çıkaran, yetki ve kaynak olarak güçlendirilmiş bir yerinden yönetim düzeni oluşmasına katkı sağlayacaktır. Böyle bir sistem içinde il yönetimi, kamusal hizmet ve yatırımları makro politika ve uygulamalarla uyumlaştırarak, hizmetleri eşgüdümleyecektir. Yerel potansiyellerin harekete geçirilmesine katkı sağlayacak ve böylece atıl kapasite kullanımı önlenecek ve girişimcilerin ekonomiye etkin bir biçimde katılımı sağlanacaktır. Kalkınmanın il ölçeğinden başlatılması, topyekün ülke kalkınmasının başarılmasında önemli bir işlev görecektir. İl gelişme stratejilerinin oluşturulmasında ilk adım illerin, yapısal durumunu saptamak ve potansiyellerini ortaya çıkarmaktır. Bununla beraber, il gelişme stratejilerinin, ülke ve bölge gelişme stratejilerinden bağımsız olmaması gerekmektedir. Bölgesel gelişme stratejileri ile bütünleşmiş il gelişme stratejileri, ülkemizin hızlı ve dengeli kalkınmasının vazgeçilmez araçları olmak durumundadır. İl Gelişme Planlarında izlenecek stratejiler, yerel ekonomik kaynakları ve potansiyeli harekete geçiren, il alt bölgesinin sosyo-ekonomik düzeyini adil ve dengeli bir tarzda yükselten, kırsal kalkınmayı ve ulusal plan ve programların gerçekleşmesini sağlayan bir bütünsel çerçevede düzenlenmelidir. İl Gelişme Planlarında; İl in kısa, orta, uzun vadelerde (5 yıl, 10 yıl ve 2023) izleyeceği temel stratejilere, öncelikli/öncü sektörlere ve varılmak istenen sosyal ve ekonomik hedeflere yer verilmesi önem taşımaktadır. Ayrıca, İl in üstünlükleri, gelişmeye elverişli alanları, sektörel öncelikleri, potansiyelleri ile kısıtlarının da belirtildiği bu planların Dünyadaki, Türkiye deki ve ilin bulunduğu bölgedeki gelişmelere de yer verilmesi teknik bir gerekliliktir. Bu çerçevede; üst (Beş Yıllık Kalkınma Planları, Bölgesel Planlar, Düzey 2 Alt Bölge Planları) ve alt ölçekteki (Çevre Düzeni Planları, Kırsal Gelişme Planları, Kentsel Planlar Nazım ve Uygulama İmar Planları) planlarla ilişkisinin ve eşgüdümünün kurulması önem taşımaktadır. Bütüncül bir yaklaşımla hazırlanması gereken ve sürekli yenilenmesi beklenen İl Gelişme Planlarında, plan hazırlama ve uygulama aşamalarında yönteme ilişkin temel strateji katılımcılık olmalıdır. Plan çalışmaları ve uygulamaları başta İl de bulunan kamu, özel ve gönüllü kuruluşlar olmak üzere, gerekli durumlarda ilişkide bulunulan komşu il ve bölgede yeralan kurum ve kuruluşlar ile merkezi idarenin temsilcilerinin işbirliği ve katılımıyla sağlanmalıdır. Yerel, bölgesel ve merkezdeki kurumlar arasında hem plan yapma, hem de uygulama sürecinde bir işbölümünün ve eşgüdümün oluşturulması esas alınmalıdır. Zira, ülkemizin hızla kalkınabilmesi, kalkınma düşüncesi ve amacının yalnız merkezi yönetim (ve onun taşra birimleri) tarafından değil, tüm kuruluşlar ve kişiler tarafından benimsenmesi ve üzerinde birleşilerek uygulamaya geçilmesi ile olanaklıdır. Uzun Vadeli Strateji ve Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ile uyumlu bulunan ve Müsteşarlığımız teknik desteğinde hazırlanan Bolu İl Gelişme Planı nın, belli aralıklarla gözden iv

6 geçirilerek, plan ve program çalışmaları yanında, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarınca da temel kaynak olarak sürekli gözönünde bulundurulması gerekmektedir. Son düzeltmelerin kısa sürede tamamlanıp, basımının Valiliğinizce yaptırılmasından sonra, dağıtımını rica eder, Bolu İlimizin gelişmesine yararlar sağlamasını dilerim. Dr. Ahmet TIKTIK Müsteşar v

7 ÖNSÖZ Ankara ya 191 km, İstanbul a 262 km mesafede bulunan, İl genelinde toplam nüfusa sahip, topraklarının yüzde 55,7 si ormanlarla kaplı, tarihi, doğal, kültürel, turistik değerlerin uyum içinde özdeşleştiği, ekonomisinde önemli yer tutan tarım sektöründe özellikle kanatlı hayvancılığın geliştiği, küçük ölçekli sanayi tesisleri, varlığını belirgin bir şekilde hissettirmeye başlayan sağlık sektörü ile Bolu, kendisine uygun bir kalkınma güzergahı arayışı içerisine girmiştir lı yıllardan itibaren Beş Yıllık Kalkınma Planlarıyla gelişmesini gerçekleştirmeye çalışan ülkemizde, dünyadaki uygulamalara paralel olarak kent mekanları, bölgesel gelişme ve planlama çalışmalarında en önemli odaklar olarak ortaya çıkmıştır. Çevrenin korunarak kalkınmanın devam ettirilmesini amaçlayan sürdürülebilirlik kavramı, kentsel planlamalarda önemle dikkate alınan bir husustur. Ormanları, yaylaları, göl ve göletleri, tabiatı koruma alanları, yaban hayatı koruma sahaları, termalleri, kayak merkezleri, tarihi ve kültürel değerleriyle Türkiye nin İsviçre si olarak tanımladığımız güzel ilimiz Bolu da, çevrenin korunarak, kalkınmanın gerçekleştirilmesi temel amacımızdır. İl Gelişme Planında bu amacın gerçekleştirilmesi yönünde önemli gayretler sarfedilmiş, uygulamaya konulması öngörülen program ve projeler özenle seçilmiştir. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı ve bölge planları ile uyumlu il düzeyinde İl Gelişme Planı çalışmaları başlatılması öngörülmüş, Başbakanlık DPT Müsteşarlığı nın tarih ve 3328 sayılı Depremden etkilenen illere öncelik verilmek suretiyle Bölge planı ve Rehabilitasyon projesi hazırlık çalışmalarının yürütülmesi doğrultusundaki yazıları ile Bolu da İl Gelişme Planı çalışmalarına başlanmıştır. 15 Kasım 2000 gün ve sayılı Resmi Gazete de (Mükerrer) yayınlanarak yürürlüğe giren 2001 Yılı Yatırım Programının Uygulanması Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı Ek inin Bölge Planlaması Amaç İlke ve Politikaları kısmında yer alan Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının teknik desteğinde mahalli idareler-üniversiteler işbirliği ile Bolu ve Düzce illeri için İl Gelişme Planları hazırlanacaktır hükmü İl Gelişme Planlaması çalışmalarının yasal dayanağını oluşturmaktadır. Bu çerçevede; Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı nın hazırladığı Bolu İli Gelişme Planı İş Tanımı Taslağı (Kasım 2000) temel alınarak Bolu Valiliği, Bolu Belediye Başkanlığı, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü ve Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı ndan oluşan İl Yürütme Kurulu oluşturulmuş, ayrıca Bilim Kurulu, Proje Ekibi ile dokuz ayrı alanda İhtisas komisyonları kurulmuş, iki yılı bulan çalışmalar Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü bünyesinde oluşturulan İl Gelişme Planı Koordinatörlüğü tarafından yürütülmüştür. Bolu İl Gelişme Planı ile uygulanacak program, proje ve stratejilere temel teşkil etmek üzere nüfus, gelir dağılımı, istihdam, insan kaynakları, tarım, sanayi, hizmetler, teknik altyapı, çevre ve mekansal yapı, yönetsel ve kurumsal yapı gibi temel konularda ilimizin detaylı bir envanteri çıkartılmıştır. Planda, önümüzdeki yirmi yıl içersinde uygulamaya konulmak üzere Tarımsal Yapının Güçlendirilmesi, Sanayinin Desteklenmesi ve Güçlendirilmesi, İnsan Kaynaklarını ve Sosyal Yapıyı Geliştirme, Turizmi Geliştirme ve Yerel Potansiyeli Değerlendirme, Çevrenin vi

8 İyileştirilmesi ve Mekansal Yapının Güçlendirilmesi, Altyapının Geliştirilmesi başlıkları altında 7 program içersinde yer alan toplam 36 projenin gerçekleştirilmesi öngörülmüştür. Söz konusu 36 projenin bütçelendirilmesi, projelerin maliyet tahminleri, gerçekleştirilmesi hedeflenen yılların belirlenmesi ve finans kaynaklarının sağlanması gibi konuların önümüzdeki faaliyet dönemlerinde uzman elemanlarla bilgi işlem ortamında ikinci bir çalışma ile ele alınması gerekmektedir. İl Gelişme Planında öngörülen hedeflerin gerçekleştirilmesi siyasi karar mercileri, üst bürokratik makamlar, ilimizdeki tüm kamu kurum ve kuruluşları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının tam bir koordinasyon ve özverili çalışma arzusu içersinde üzerlerine düşen görevleri titizlikle yerine getirmeleri ile mümkün olacaktır. İl Gelişme Planı, bundan sonraki aşamalarda Bolu ile ilgili konularda önemli bir kaynak eser, yöneticiler için bir uygulama ve planlama rehberi olacaktır. İl Gelişme Planı nda öngörülen hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için tüm ilgililerin gayret ve desteklerini bekler, planının ülkemize ve ilimize hayırlı olmasını temenni eder, hazırlanmasında katkısı bulunanlara teşekkür ederim. Mehmet Ali TÜRKER Bolu Valisi vii

9 BOLU İL GELİŞME PLANI (BİGEP) ÇALIŞMALARINDA GÖREV ALANLAR BAŞBAKANLIK DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI ÜYELERİ Lütfü ELVAN İsmail SARICA Nevin SORGUÇ Necati DOĞRU Günseli ERŞAHİN İlgen SERİFEKEN Deniz AKKAHVE Bahar BAHTİYAR Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşar Yardımcısı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürü Bölgesel Gelişme Daire Başkanı Uzman Uzman Uzman Uzman Uzman BOLU İL GELİŞME PLANI İL YÜRÜTME KURULU ÜYELERİ Mehmet Ali TÜRKER Yüksel CEYLAN Bolu Valisi Bolu Belediye Başkanı Prof. Dr. Nihat BİLGEN Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü / Prof.Dr. Yaşar AKBIYIK Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü den itibaren Turgut KALAYCIOĞLU Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı BOLU İL GELİŞME PLANI GENEL KOORDİNATÖRLERİ Prof. Dr. Nihat BİLGEN Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü / Prof. Dr. Yaşar AKBIYIK Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü den itibaren viii

10 BOLU İL GELİŞME PLANI PROJE KOORDİNATÖRÜ Prof. Dr. Uğur ESER Abant İzzet Baysal Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı BOLU İL GELİŞME PLANI PROJE YÜRÜTÜCÜLERİ Prof. Dr. Mahir ULUSOY Prof. Dr. Uğur ESER Prof. Dr. Yusuf TATAR Prof. Dr. Nevzat YOSMAOĞLU Öğr. Gör. Fevzi ENGİN Prof. Dr. Ali GÜLER Yrd. Doç. Dr. Talip CAN Yrd. Doç. Dr. Atilla MAYDA Yrd.Doç Dr. Bahadır AYDIN Yrd. Doç Dr. Ramazan SARI Yrd. Doç. Dr. M. Kemal ÖKE Yrd. Doç. Elif YÜCETÜRK Nüfus ve Sosyal Yapı, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sanayi Sektörü, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Çevre ve Mekansal Yapı, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Hizmetler Sektörü, Abant İzzet Baysal Üniversitesi İnsan Kaynakları, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tarım Sektörü, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Gelir Dağılımı ve İstihdam, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Yönetsel ve Kurumsal Yapı, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Teknik Altyapı, Abant İzzet Baysal Üniversitesi BOLU İL GELİŞME PLANI BÜROSU Mustafa DEĞER Nuray KARATAŞ Bolu Valiliği İl Planlama Müdürü İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Sekreteri ix

11 BOLU İL GELİŞME PLANI İHTİSAS KOMİSYONLARINDA ÜYE OLARAK VE KURUMLARINI TEMSİLEN GÖREV ALANLAR 1 Yüksel CEYLAN Bolu Belediye Başkanı Turgut KALAYCIOĞLU Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet ZATEROĞULLARI Bolu Vali Yardımcısı Yener BANDAKÇIOĞLU Baro Başkanı Salih DÖNMEZ Sanayi ve Ticaret İl Müdürü Ruhi KAYGUSUZ Organize Sanayi Bölgesi Mustafa GÜLEN Organize Sanayi Bölge Müdürü İsmail Hakkı PEHLİVAN Gerede Ticaret Sanayi Odası Başkanı Abdulgazi TOMBAY Gerede Deri Organize Sanayi Müdürü Şerafettin ERBAYRAM TOSYÖV Bolu Temsilcisi Umut ORAN Domino Giyim Sanayi Şeref ÖZKUREDE Bey Piliç A.Ş. Kadir ÇALIŞGAN Orim Cam Latif YILDIZ Latif Mobilya Cevdet ÖZGEN Halk Bankası Şube Müdürü Kudret ÖZDEMİR SEDAŞ İl İşletme Müdürü Vedat ALBAYRAK Esnaf Kefalet Kooperatif Başkanı İbrahim KAYGUSUZ Makine Mühendisleri Odası Temsilcisi Nihat A.ÖZTÜRK Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Adnan DAYLAN Bolu Sanayici İşadamları Derneği Başkanı Ufuk MENEKŞE Bolu Genç İşadamları Derneği Başkanı Fikret BAŞGÜNEY Bolu Kalkınma Vakfı Başkanı Turan FINDIK Küçük Sanayi Siteleri Kooperatif Başkanı Ekrem KESKİN Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Sekreteri Cumhur MIZRAK İl Turizm Müdürü Ökkeş BAHADIR Batı Karadeniz Bölge Müdürü Cemalettin ÖZTÜRK Orman Bölge Müdürlüğü Temsilcisi Refik ÇİMEN İl Defterdarı Osman NACAROĞLU İl Sağlık Müdürü Mustafa ODABAŞI İl Tarım Müdürü Nadir GARİPOĞLU TMMO Bolu Temsilcisi Yusuf YAHYAOĞLU Özel İdare Müdürü Nihat ÖZTÜRK Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Cahit DİNÇTÜRK Yenihayat Gazetesi Metin FERAH Yenihayat Gazetesi Mustafa NAMDAR Bolu Gündem Gazetesi Sabri İNCELER Erozyonla Mücadele Derneği Temsilcisi Nevzat ANLITAN Bolu Kalkınma ve Tanıtma Vakfı Temsilcisi Mustafa ÖZKUREDE Emekli Orman Bölge Müd.Yrd. Mazhar MÜRTAZAOĞLU Kartalkaya Oteli Temsilcisi Enver GÜNAY Abant Palace Oteli Temsilcisi yıllarında belirtilen kurumlarda görev yaparken sektör ihtisas komisyonları toplantılarına katılan ve/veya raporun hazırlanışına bilgi ve/veya belge vererek katkı sağlayan kişilerin listesi. x

12 Sami ŞENGÜL Termal Oteli Temsilcisi Zeki CİĞERCİ Gerede Esentepe Oteli Temsilcisi Yusuf AVCI Green Park Oteli Temsilcisi Talat AKDAĞ Koru Otel Temsilcisi Reşat DEMİREL Ulusoy Tesisleri Temsilcisi Cemalettin DANIŞMAN Muhtarlar Derneği Başkanı Av.İlhami CANDEMİR Serbest Avukat Yurdaer KALAYCI Yurdaer Otel Saip GARİPOĞLU Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Temsilcisi Mustafa TOKER İl Milli Eğitim Müdürü Muzaffer YERLİKAYA Türkiye İş Kurumu Bolu İl Müdürlüğü Hasan KAPLAN İl Kültür Müdürü Dr. Eyüp OGAN Tabipler Odası Gökhan AYDIN Bolu Gazeteciler Cemiyeti Turgay ÖZBAKIR Atatürkçü Düşünce Derneği Ayten Yavuz Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Nejat YARAŞ Bolu Halkevi Başkanı Mustafa YAMAN İzzet Baysal Vakfı Temsilcisi Ali DURSUN Gerede Kaymakamı Resul KIR Göynük Kaymakamı Cumali ATİLLA Mengen Kaymakamı Ahmet ÖNAL Mudurnu Kaymakamı Cahit IŞIK Yeniçağa Kaymakamı Yusuf AVCI Seben Kaymakamı Yaşar ÇOŞKUN Dörtdivan Kaymakam Vekili Yaşar COŞKUN Dörtdivan İlçe Milli Eğitim Müdür V. Şükrü YILMAZ Kıbrıscık İlçe Yazı İşleri Müdür V. İsmail GÜR Gerede Belediye Başkanı Ömer SAYIN Yeniçağa Belediye Başkanı Mehmet KARAKAŞOĞLU Mudurnu Belediye Başkanı Ali Budak Mengen Belediye Başkanı Nihat ATEŞ Seben Belediye Başkanı Ahmet ÇANKAYA Göynük Belediye Başkanı Ali Bilgin Dörtdivan Belediye Başkanı Hasan Hüseyin YILMAZ Kıbrıscık Belediye Başkanı Fevziye ERTUĞRUL Taşkesti Belediye Başkanı Ramazan ALBAŞ Pazarköy Belediye Başkanı Muammer YILMAZ Gökçesu Belediye Başkanı Necati KILIÇ Karacasu Belediye Başkanı Osman NACAROĞLU İl Sağlık Müdürü İsmail KOCAÇALIKOĞLU İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet SAĞLAM Gençlik ve Spor İl Müdürü Yaşar PUR Orman Bölge Müdürü Kemal ÖZÇELİK Valilik İl Mahalli İdareler Müdürü Mustafa DEĞER Valilik İl Planlama ve Koordinasyon Müdürü Rıza ELİBOL Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf AVCI Gerede Tarım İlçe Müdürü Ahmet BAŞ Mudurnu İlçe Tarım Müdürü Yusuf AVCI Seben Tarım İlçe Müdür xi

13 Mustafa Deverenli Kadastro İl Müdürü Eyüp Topçuoğlu Tapu Sicil İl Müdürü Nurettin ATEŞ Orman Fidanlık Müdürü Ali ACAR Tarım Kredi Kooperatif Müdürü Ahmet AK Ziraat Bankası Müdür İbrahim KUYUPINAR Ziraat Odaları Şube Başkanı Celal BİÇER Hayvan Yetiştiriciliği Birliği Temsilcisi Suat TOSUN Batı Karadeniz Orman Araştırma Müdürü Kamber ÖZTOPRAK Bolu Orman İşletme Müdürlüğü Temsilcisi Mustafa Kemal GÜLEN Aladağ Orman İşletme Müdürlüğü Temsilcisi Hakan BAKAN Veteriner Hekimleri Odası Başkan Yardımcısı Zekai BİKMEN Devlet Su İşleri Temsilcisi Zehra ÖZPAY Batı Karadeniz Orman Araştırma Temsilcisi İdris ŞENEL Bolu Orman Kooperatifleri Birlik Başkanı Kemal KIRAN Haccağız Tarım Kalkınma Kooperatif Başkanı İsmail TİTİZ Yeşilçele Tarım Kalkınma Kooperatif Başkanı Hüseyin KOYUNCU Seben Gerenözü Tarım Kalkınma Kooperatif Başkanı Yusuf ŞİRİN İl Çevre Müdürü Ahmet KARAASLAN İl Çevre Sağlığı Şube Müdürü Mustafa RAMAZAN Bayındırlık ve İskan İl Müdürü Kadriye BİKMEN Belediye İmar Müdürü Seval TEKMAN Çevre Vakfı Müdür V. Bülent KÖRPE Belediye Şehir ve Bölge Planlama Uzmanı İzzet BATIK Köy Hizmetleri İl Müdürü Kadir ŞANLI Meteoroloji İl Müdürü Halil Yılmaz Gerede Kadastro İlçe Müdürü Y. Kamil İnan Mudurnu Kadastro İlçe Müdürü Lebibe Özçağlar TEMA VAKFI Bolu Temsilcisi Zekeriya YILMAZ Gerede Belediye Temsilcisi Mehmet KARAKAŞOĞLU Mudurnu Belediye Temsilcisi Aziz OKUR Göynük Belediye Temsilcisi Hüseyin BİLEK Dörtdivan Belediye Temsilcisi Uysal AKDEMİR İl Emniyet Müdürlüğü Temsilcisi Muharrem ŞENGÜL Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü Temsilcisi Murat GEZER Bayındırlık ve İskan İl MüdürYrd. A.İlkay AKTUĞ Karayolları 41.Şube Temsilcisi Kurban BEKTAŞ PTT Baş Müdürlüğü Temsilcisi A.Vahap YILDIRIM Telekom İl Müdür Yrd. Nihat A.ÖZTÜRK Şoförler ve Oto.Odası Temsilcisi Naci YÖRÜK Mimarlar Odası Temsilcisi Ali TUGAYTİMUR Elektrik Mühendisleri Odası Temsilcisi İlhan YILMAZ İnşaat Mühendisleri Odası Temsilcisi Gökhan AYDIN Bolu Gazeteciler Cemiyeti Temsilcisi Mehmet Ali ATALAY Köroğlu TV Temsilcisi Mehmet GÜLER Cihan Haber Ajansı Temsilcisi xii

14 TABLOLAR Tablo 1. İktisadi Faaliyet Kollarına Göre Türkiye ve Bolu da Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın Dağılımı, 1987 Yılı Fiyatlarıyla, Tablo 2. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına (İBBS-Düzey 3) Göre Seçilmiş Göstergeler Tablo 3. Genel Nüfus Sayımlarına Göre Yıllar İtibariyle Türkiye ve Bolu Nüfusları ve Kır Kent Ayrımına Göre Yıllık Nüfus Artış Hızları (Binde) Tablo 4. Bolu İl Merkezi ve İlçe Merkezlerinin Sayım Yıllarında Nüfusları ve Yıllık Nüfus Artış Hızları (Binde) Tablo 5. Bolu İl Merkezi ve İlçe Merkezlerine Bağlı Köylerin Sayım Yıllarında Toplam Nüfusları ve Yıllık Nüfus Artış Hızları (Binde) Tablo 6. Bolu Nüfusunun Cinsiyet ve Yerleşim Yeri Tiplerinde Dağılımı,% Tablo 7. Bolu da Yerleşim Yeri Tiplerinde Yaş Gruplarına Göre Dağılım, Ortanca Yaş ve Yaş Bağımlılık Oranı,% Tablo 8. Bolu Yerleşim Yeri Tiplerinde Cinsiyete Göre Medeni Durum Dağılımı,% Tablo 9. Bolu da Erkek Nüfusunun Yaş Gruplarına ve Eğitime Göre Dağılımı,% Tablo 10. Bolu da Kadın Nüfusunun Yaş Gruplarına ve Eğitime Göre Dağılımı,% Tablo 11. Bolu da Temel Niteliklere Göre Toplam Doğurganlık Hızı ve Yaş Grubunda Ortalama Çocuk Sayısı, Tablo 12. Bolu Yerleşim Yeri Tiplerinde Kaba Doğum Hızları Tablo 13. Bolu da Yerleşim Yeri Tiplerinde Yıllara Göre Kaba Ölüm Hızları ve Doğal Nüfus Artış Hızları (Binde) Tablo Genel Nüfus Sayımına Göre Bolu İlinin Aldığı ve Verdiği Göç Sayıları (Düzce dahil).. 25 Tablo Genel Nüfus Sayımına Göre Bolu İli İçinde Göç Örüntüsü (Düzce dahil) Tablo 16. Bolu da Yerleşim Yeri Tiplerine Göre Göç Nedenleri,% Tablo 17. Bolu İl ve İlçelerinde Arazinin Kullanma Kabiliyetine Göre Dağılımı (Ha) Tablo 18. İlçelerde Arazinin Kullanımına Göre Yüzde Dağılımı Tablo 19. Tarla Bitkilerinden Elde Edilen Gelirin Ürün Gruplarına Göre Dağılımı, %, Tablo 20. Bitkisel Üretimden Elde Gelirin Dağılımı,% Tablo 21. Alt Sektörler İtibarı ile Tarımsal Faaliyet Gelirleri Tablo 22. Tarım Alanlarının İlçelere Göre Kullanımı (Ha) Tablo 23. Kırsal Kesimde Tarım Alanları ve Nüfusun Dağılımı, Tablo 24. İlçelere Göre Tarımsal Gelirin Dağılımı, Tablo 25. Türkiye ve Bolu Sanayii,1987 Yılı Fiyatlarıyla, Tablo 26. Bolu İmalat Sanayiinde 10 ve Üzerinde Kişi Çalıştıran İşyerleri Tablo 27. İmalat Sanayiinde İşyerlerinin Kuruluş Yıllarına Göre Dağılımı, Tablo 28. İşyerlerinin Hukuki Durumlarına (Şirket Türlerine) Göre Dağılımı, Tablo 29. İmalat Sanayiinde İşyeri Sayısı, Ücretle Çalışanların Yıllık Ortalama Sayısı ve Çalışanların Yıllık Ortalama Sayısı, Tablo 30. İmalat Sanayiinde 10 ve Üzerinde Kişi Çalıştıran İşyerleri,2000,adet Tablo 31. Bolu da 10 ve Üzerinde Kişi Çalıştıran (seçilmiş) Sanayi Kuruluşları, Tablo 32. İmalat Sanayiinde Kullanılan Üretim Kapasitelerine Göre İşyerlerinin Dağılımı,2000,% Tablo 33. İşyerlerinin Tam Kapasite İle Çalışmama Nedenlerine Göre Dağılımı,2000, % Tablo 34. Türkiye de Kullandıkları Teknolojiyi Edinim Kaynaklarına Göre İşyerlerinin Dağılımı,% Tablo 35. Bolu Sanayiinde Kullandıkları Teknolojiyi Edinim Kaynaklarına Göre İşyerlerinin Dağılımı,2000,% Tablo 36. Türkiye ve Bolu İmalat Sanayiinde AR-GE Faaliyeti ve Yenilik Çalışmalarında Bulunan İşyerlerinin Dağılımı,% Tablo 37. Yatırımlar,Kredi Kullanımı,Finansman Güçlüğü ve Teşviklerden Yararlanmalarına Göre İşyerlerinin Dağılımı, 2000,% Tablo 38. Bolu İline Verilmiş Yatırım Teşvik Belgelerinin Sektörel Dağılımı, ,Cari Fiyat,Milyon TL Tablo 39. İhracat Yapan İşyerlerinin İhraç Yollarına Göre Dağılımı,% xiii

15 Tablo 40. Bolu da İhracat Yapan Sanayi Kuruluşları, Tablo 41. Bolu İlinde Organize Sanayi Bölgeleri, Tablo 42. Bolu İlinde Küçük Sanayi Siteleri, Tablo 43. Bolu İli Turizm Kaynakları Envanteri Tablo 44. Bolu İli ndeki Konaklama Tesisleri Toplam Oda-Yatak Kapasitesi, Tablo 45. Bolu İli ndeki Turizm İşletme Belgeli Tesisler, Tablo 46. Türkiye ve Bolu İli ndeki Turizm İşletme Belgeli Tesisler, Tablo 47. Bolu İli nde Aylar İtibariyle Konaklayan Yabancı Turist Sayısı, Kişi, Tablo 48. Bolu İli nde Milliyetlerine Göre Konaklayanlar, Kişi, Tablo 49. Bolu İli nde Konaklama Tesisleri Doluluk Oranları, , % Tablo 50. Bolu İlinde Banka ve Şube Sayıları, Tablo 51. Bolu İlinde Kredilerin Sektörlere Göre Dağılımı, , Cari Fiyatlarla Milyar TL Tablo 52. Türkiye ve Bolu İlinde Krediler, Tablo 53. Bolu İlinde Toplam Kredi / Toplam Mevduat Oranı, ,% Tablo 54. Bolu İli nde Banka Mevduatlarının Dağılımı, , Cari Fiyatlarla Milyar TL Tablo 55. Bolu İlinde Kişi Başına, Banka Başına ve Şube Başına Mevduat, Tablo 56. Bolu İli Genel ve Katma Bütçe Giderleri, ,Cari Fiyatlarla Milyon TL Tablo 57. Kamu Yatırım Harcamaları, ,Cari fiyatlarla Milyon TL Tablo 58. Bolu İli Konsolide Bütçe Gelirlerin Tahsilatı, , Cari Fiyatlarla Milyar TL Tablo 59. Bolu İli Vergi Gelirlerin Tahakkuk ve Tahsilatı, , Cari Fiyatlarla Milyar TL, Tablo 60. Eğitim Kademelerine Göre Okul, Öğrenci ve Öğretmen Sayıları, 2000/2001 Öğretim Yılı Tablo 61. Eğitim Kademelerine Göre Okullaşma Oranları, 2001/ Tablo 62. Abant İzzet Baysal Üniversitesinde Akademik Personel Sayıları, Tablo 63. Nitelikli Ara İşgücü Açığı Olan Sektörler, Tablo 64. Bolu İlinde Temel Sağlık Göstergeleri, Tablo 65. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ve Büyüme Hızı, , 1987 Yılı Fiyatlarıyla Tablo 66. Hanelerdeki Ortalama Kişi Sayısı ve Kişi Başına Düşen Ortalama Gelir (Milyon TL), Tablo 67. Bolu Hanehalklarının Yüzde 20 lik Gelir Dilimlerine Göre Gelir Dağılımı, Tablo 68. Bolu İlinde Genel İşgücü Durumu, Tablo 69. Yoksul Hane Sayısı (Günlük Kişi Başına 1 ABD Dolarından Az Geliri Olanlar) Tablo 70. Yoksul Hane Sayısı (Günlük Kişi Başına 2 ABD Dolarından Az Geliri Olanlar) Tablo 71. Bolu Merkez İlçe ile Komşu İl Merkezleri ve İstanbul Arasındaki Karayolu Uzunlukları Tablo 72. Bolu İlinde Bulunan Yer Altı Kaynakları ve Zuhurları, Tablo 73. Bolu İlinde Türlerine ve Satıh Cinslerine Göre Yollar, Tablo 74. Bolu İli Köy Yollarının Satıh Cinslerine Göre Genel Durumu, Tablo 75. Bolu İli Sabit Telefon Hizmetleri, Tablo 76. Bolu İlinde Kırsal Yerleşim Yerleri Telefonları (köy-belde) Tablo 77. Bolu İlinde Elektrik Tüketiminin Kullanıcı Gruplara Göre Dağılımı (KWh) Tablo 78. Bolu İli Elektrik Enerjisinde Kayıp ve Kaçaklar (KWh) Tablo 79. İlin Darboğazları Avantajları ve Potansiyeli Tablo 80. Bolu İli Gelişme Planı Bölgesinin Seçilmiş Göstergelere Göre Mevcut Durumu Tablo 80. Bolu İli Gelişme Planı Bölgesinin Seçilmiş Göstergelere Göre Mevcut Durumu (devamı) Tablo 80. Bolu İli Gelişme Planı Bölgesinin Seçilmiş Göstergelere Göre Mevcut Durumu (devamı) Tablo 81. Bolu İl i Gelişme Alternatiflerinin Değerlendirilmesi Tablo 82. Bolu İl i Gelişme Senaryosu Tablo 83. Bolu İli Nüfus Projeksiyonları Tablo 84. İkinci Senaryoya Göre Bolu da Kent ve Kır Yüzde Dağılımı Tablo 85. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ve Büyüme Hızı, , 1987 Yılı Fiyatlarıyla xiv

16 ŞEKİLLER Şekil 1. Yıllar İtibariyle Kişi Başına Düşen Gelir (ABD Doları) Şekil 2. Bolu ve Türkiye Yıllık Enflasyon Oranları Şekil 3. Türkiye'nin Genelleştirilmiş Fiziki Haritası ve Bolu nun konumu Şekil 4. Bolu İlinin Sayısal Arazi Yükseklik Verilerinden Bilgisayarla Üretilmiş Üç Boyutlu Resimsel Haritası Şekil 5. Bolu Çevresinde Kuzey Anadolu Fay Kuşağı Diri Fayları Şekil 6. Bolu İl inin Yapılaşmaya Uygunluk Açısından Çok Genelleştirilmiş Bir Haritası Şekil 7. Bolu İli GSYİH Gerçek ve Trend Doğrusu Tahminleri HARİTALAR Harita 1. Bolu İl Haritası... xvii Harita 2. Bolu ve Düzce İlleri Fiziki Haritası...xviii Harita 3. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (Düzey 3) Harita 4. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasında (Düzey 3) Bolu İl inin Yeri Harita 5. Bolu İli Toprak Grupları Haritası Harita 6. Arazinin Kullanım Kabiliyetine Göre Dağılımı Harita 7. Bolu İli Organize Sanayi Bölgesi Haritası Harita 8. Bolu Turizm Haritası Harita 9. Bolu İli Yerleşim Haritası Harita 10. Bolu İli Şehir Merkezi (Bolu İli CBS den Alınan Uydu Görüntüsü) Harita 11. Bolu İli Coğrafi Varlıklar Haritası Harita 12. Bolu İli Jeoloji Haritası Harita 13. Bolu İli Devlet Yolları Haritası Harita 14. Bolu İli Köy Yolları Haritası xv

17 KISALTMALAR LİSTESİ AB : Avrupa Birliği AİBÜ : Abant İzzet Baysal Üniversitesi BİGEP : Bolu İl Gelişme Planı BOTAŞ : Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş. CBS : Coğrafi Bilgi sistemi DİE : Devlet İstatistik Enstitüsü DPT : Devlet Planlama Teşkilatı DSİ : Devlet Su İşleri GBTAE : Gıda Bilimi ve Teknoloji Araştırma Enstitüsü GSMH : Gayrisafi Milli Hasıla GSYİH : Gayrisafi Yurtiçi Hasıla HÜNEE : Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü İBBS : İktisadi Bölge Birimleri Sınıflandırması İGEME : İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi İŞKUR : Türkiye İş Kurumu KOBİ : Küçük ve Orta Boy İşletmeler KOSGEB : Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı KÖY : Kalkınmada Öncelikli Yöre KSS : Küçük Sanayi Sitesi KÜGEM : Küçük İşletmeler Geliştirme Merkezi MPM : Milli Prodüktivite Merkezi MTA : Maden Tetkik Arama Enstitüsü OSB : Organize Sanayi Bölgesi TBB : Türkiye Bankalar Birliği TİDEB : Türkiye Bilimsel Araştırma Kurumu Teknoloji İzleme ve Değerlendirme Daire Başkanlığı TTGV : Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı TSE : Türk Standartlar Enstitüsü TÜBİTAK : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu UKP : Ulusal Kalkınma Planı xvi

18 Harita 1. Bolu İl Haritası xvii

19 Harita 2. Bolu ve Düzce İlleri Fiziki Haritası xviii

20 1. GİRİŞ Son onlu yıllarda yaşanan ekonomik, sosyal, teknolojik, politik, kültürel değişimler ve küreselleşme olgusu geleneksel gelişme kavramını değiştirmiş bulunmaktadır. İletişim ve ulaşım teknolojilerindeki gelişmeler, üretim modundaki değişme, sermayenin dünya ölçeğinde hareketli hale gelmesi, kısaca küreselleşme kentlerde giderek kutuplaşmalara, parçalanmaya, sosyal dışlanma ve çatışmalara yol açmaktadır. Kentleşme sorunlarının çözülememesi, bölgelerarası gelişmişlik farklılıklarının giderek artması ve bölgeler arasındaki büyüme hızı farklılıkları gelişme kavramının yeniden tanımlanmasına yol açmıştır. Bugün gelişme kavramını sadece üretim ya da milli gelir artışına bağlı olarak ele alan geleneksel yaklaşım yetersiz bulunmakta ve kavram toplumsal ihtiyaçlar, kendi kaynaklarına dayalı gelişme, insanın gelişmesi, katılımcı demokrasi, kurumsal işbirlikleri ve çevreye duyarlılık çerçevesinde tanımlanmaktadır. Bu kapsamda, sürdürülebilirlik, gelişme stratejilerinin belirlenmesinde yerini almıştır. Gelişmenin önemli bir bileşeni olan mekan kavramı değişikliğe uğramıştır. Mekan gelişmenin önemli bir ögesidir. İller gelişmenin mekana yansıdığı alanlar, gelişme mekanları olarak ön plana çıkmaktadır. Bunda son yıllarda dünya ekonomisinde ve ekonomik coğrafyada meydana gelen gelişmenin büyük payı vardır. Bölgesel gelişme ve planlama anlayışında analiz birimi artık kent mekanlarıdır. Çünkü değişim en hızlı kentlerde yaşanmaktadır. Kentler üretimin örgütlendiği mekanlar olarak öne çıkmakta, yerel dinamiklerin ulusal kalkınma ve bölgesel gelişme sürecindeki önemi artmaktadır. Mekan kavramının öne çıkmasında ve bölge planlama pratiğinin yeni bir anlayışla ele alınmasında son onlu yıllarda yaşanan küreselleşme ve bölgeselleşme süreçlerinin büyük rolü vardır. Günümüzde yaşanmakta olan küreselleşme ve bölgeselleşme süreçlerinin yol açtığı bölgesel dengesizlikler, mekansal kutuplaşmalar, sosyal bütünleşmenin zayıflaması ve gelir dağılımındaki eşitsizlikler ülkeleri gelişmişlik ayrımı yapmadan bölge ve il düzeyinde planlı ve büyüme merkezli yeni gelişme stratejileri izlemeye yöneltmektedir. Türkiye küreselleşme ve AB ile bütünleşme sürecinde bölgesel gelişme stratejilerini yeniden belirleme ihtiyacı duymaktadır. Türkiye gelişmesini 1960 lı yıllardan bu yana beş yıllık planlara dayalı olarak gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Uygulanan beş yıllık kalkınma planları gelişme ile ilgili hedefler ve politikalar içermiş, bölgelerarası dengesizliklerin giderilmesi, gelir dağılımı eşitsizliklerin en aza indirilmesi ve refahın yaygınlaştırılması bölge planlama anlayışının temel hedefleri olmuştur. Ancak bu hedeflere ulaşıldığını söylemek zordur. Ülkemizde bölgelerarası gelişme açığı giderek büyümekte ve bir sorun olarak önemini korumaktadır. İller ve bölgeler itibariyle Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) 2000 yılı sonuçlarına göre, Marmara Bölgesi yüzde 37 lik pay ile GSYİH ya en yüksek katkıyı, Doğu Anadolu Bölgesi ise yüzde 4,1 ile en düşük katkıyı sağlamıştır. Gelişme açığı ve gelir dağılımı dengesizliği iller bazında da gözlenebilmektedir. Türkiye GSYİH sı içindeki paylara göre yapılan sıralamada sanayinin yığıldığı mekanlar en büyük payı almaktadır. Bu sıralamada ilk on il içersinde yer alan İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Kocaeli, Mersin, Antalya, Konya, Bursa ve Manisa nın Türkiye GSYİH sı içindeki payı yüzde 60 dolayındadır. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (İBBS) 2001 yılı verilerine göre, İstanbul (yüzde 21,5), İzmir (yüzde 7,6) ve Ankara (yüzde 7,7) GSYİH içindeki en yüksek payı olan illerdir. Kişi başına GSYİH değerleri olarak bakıldığında, 2001 yılında en yüksek kişi başına GSYİH ya sahip il (Kocaeli, Dolar) ile en düşük kişi başına GSYİH ya sahip il (Ağrı, 568 Dolar) arasındaki fark 10,8 kat tır (DPT, 2003). Bu değerler kişi başına GSYİH ile ölçülen refah göstergelerinde bölgeler ve iller arasında dengesizliğin büyük olduğunu göstermektedir. 1

21 Bölgesel önceliklere dayalı devlet destek ve yardımları uzun yıllar sürdürülmüş olmasına rağmen, bölgelerarası farklılıkları gidermede başarılı olunamamıştır. Başlangıçta önemli mesafeler alınmasına rağmen, belli bölgelerde uygulanan Kalkınmada Öncelikli Yöreler politikaları ve Acil Destek programları bekleneni verememiştir. Bölgesel dengesizliklerin giderilememiş olmasında etken olan faktörlerden biri kaynak yetersizliği ise, diğeri mevcut kaynakların bölge ve il düzeyinde rasyonel bir gelişme planlamasına dayalı olarak kullanılmamasıdır. Bölgelerin ve her biri birer bölge olarak değerlendirildiğinde illerin kendi potansiyelini harekete geçirecek sektörlere yönelik olması gereken devlet yardım ve destekleri, uzun süre belli kesimlere (sektör, firma, bölge) kaynak aktarma amacıyla kullanılmıştır. Devlet yardımları illerde ekonomik ve sosyal tüm sorunları çözecek sihirli araçlar olarak görülmekte ve yerel sorunların sadece teşvikler kullanılarak çözüleceğine inanılmaktadır. Günümüzde kentlerin gelişmesi denetlenemez hale gelmiştir. Kentlerin en önemli kaynağı olan kentsel topraklar kentte yaşayanların ortak varlığı olmaktan çıkmış, spekülasyona açık, üzerinde özel mülkiyetin tesis edildiği alanlar haline gelmiştir. Bu alanlarda kentsel rantlar büyük ve kayıt dışılık yaygındır. Doğal kaynaklar hızla tüketilmekte, su havzalarına yönelik baskılar sürmektedir. Sanayi kuruluşlarının belli bölgelerde yoğunlaşması sorun yaratmaktadır. İmar planlarına aykırı ve kaçak yapılaşma, verimli tarım arazileri üzerinde yapılan yanlış sanayi yer seçimi çevre kirlenmesine yol açmakta ve kentsel yaşamın kalitesini düşürmektedir. Kentler göç yorgunudur. Bölgelerarası dengesizliklerin ve artan yoksulluğun yol açtığı göçler önlenememekte, kent merkezlerinin hızlı ve kontrolsüz büyümesi çarpık kentleşmenin en önemli nedeni olarak ortaya çıkmaktadır. Mevcut yasal ve kurumsal-yönetsel yapı kamu kurumlarının etkin çalışmasını engellemekte, verilen kamu hizmetleri halkın ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. Kentlerde planlama ve düzenleyici politikaların eksikliği bugün daha çok hissedilmektedir. Kent planı çağdaş kamu yönetiminin kullandığı bir araçtır. Geleceğe dönük perspektif oluşturmayan, uzun vadeli ve stratejik düşünmeyen kamu yöneticilerinin ve yerel yönetimlerin giderek artan ve karmaşık hale gelen kentsel sorunları çözmeleri giderek imkansız hale gelmektedir. Kentsel gelişmenin planlı olması ve planlamanın da sosyo-ekonomik ve mekansal boyutları kapsaması gerekmektedir. Ülkemizde illerin genelde çok geniş bir coğrafyaya sahip olması, sayılarının son yıllarda artması ve yönetim ölçeklerinin giderek büyümesi gibi nedenlerle bölgesel gelişmişlik farklılıklarının ve yöresel geri kalmışlıkların giderilmesinde sadece ulusal planlar ve bölge planları yapmak yeterli olmamaktadır. Merkezi hükümetler bölgelerarası dengesizliklerin ortadan kaldırılması, gelir dağılımının iyileştirilmesi, kentleşme sorunlarının çözümü için gerekli kaynakları artık sağlayamamaktadır. Planlı kalkınma ve bölgesel gelişme politikalarının araçları olan Organize Sanayi Bölgeleri bugün ayrılan kaynakların yetersiz olması nedeniyle tamamlanamamaktadır. Başlangıçta bir sanayi teşvik politikası olan ve az sayıda da olsa bazı illerde başarılı sonuçlar vermiş olan Kalkınmada Öncelikli Yöreler politikası, kapsamın giderek genişlemesi nedeniyle başarılı olamamış, bu yörelere verilen teşvikler sürekli azalmıştır. Merkezi yönetimler, yerel yönetimlerin çoğu hesapsız harcamalarının bütçeye getirdiği yükün giderek artması nedeniyle harcamalarda kesintiye gitmektedir. Bu nedenlerle kentlerde hem çevresel hem de insani ve sosyal faktörleri göz önüne alan, sosyoekonomik gelişmeye yol gösteren planlama ve düzenleyici politikalara bugün çok daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Kurulu çevrenin fiziksel, sosyal ve mekansal düzenlenmesini yapmaya dönük bir faaliyet olan planlama çağdaş yönetimlerin kullandığı rasyonel düzenleme araçlardan biridir. İl gelişme planı, kamu yöneticilerine geleceğe dönük bir perspektif oluşturma ve yeni fikirlerin projelendirilmesine imkan sağlayacaktır. Planlama, ilin gelişmesinde ivme yaratan, 2

22 sinerjiyi ençoklaştıran ve potansiyeli harekete geçiren stratejik planlama olmalıdır. Sanayiyi tarım toprağı vasfını yitirmiş araziler üzerinde kuran ve uzak kent mekanlarına yayan, çevre ve mekan kalitesini iyileştiren, öte yandan yüksek katma değer yaratan, teknolojik gelişmenin odak noktasında olan, dışsallıklar yaratan, birden fazla sektöre taşan etkiler yaratabilecek yatırım projeleri ile desteklenmiş stratejik il planlaması, gelecekte yaşanabilir bir kent formu oluşturmak isteyen yerel yönetimlere yol gösterecektir. Bölge ve il gelişme planlarının hazırlanmasında katılımcılığa ve işbirliğine özel bir önem verilmelidir. İl in geleceğini yönlendiren, değişimi yöneten ve geleceğe dönük düşüncelerin projelendirilmesine imkan sağlayan il gelişme planları katılım ve işbirliği ne dayalı olarak hazırlanmalıdır. İl de bütün kurumların temsil edildiği, işbirliği yaptıkları, geniş katılımlı bir süreç içinde hazırlanan planlama çalışmaları, ilin geleceği ile ilgili projeleri olan tüm kesimlerin ortak gelecek ideallerini canlı tutacak, ortak aklın ön plana çıkarılmasına ve ortak düşüncelerin projelere dönüştürülmesine imkan sağlayacaktır. İnsanı hedef alan, çevresel duyarlılığı yüksek, yerel dinamikleri harekete geçirmeyi ve çevre ilçeler ile kırsal yerleşme yerleri arasındaki gelişme farklılıklarını en aza indirmeyi hedefleyen planlama çalışmalarının uygulamadaki başarısı katılımcı, şeffaf, işbirliğine dayalı ve etkileşime açık bir anlayışla hazırlanması halinde çok daha yüksek olacaktır. Kent mekanları, Türkiye de VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı dönemine ( ) kadar gelişmenin aktif bir ögesi olmamıştır. İlk defa bu plan döneminde başlayan mekan kavramına ilginin VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı dönemi ( ) ile devam ettiği ve bölge planlama anlayışının illeri analiz birimi olarak aldığı gözlenmektedir. Bu plan döneminde ülkemizde temel yönetim birimleri olan iller için bölge planlama çalışmalarıyla uyumlu İl Gelişme Planlarının hazırlanması öngörülmektedir. Dünya da köklü ekonomik ve sosyal değişimlerin yaşandığı bir dönemde uygulamaya konulan ve Türkiye de Cumhuriyetin 100 üncü kuruluş yıldönümüne rastlayan yıla kadar uzanan, dönemini kapsayan Uzun Vadeli Gelişme Stratejisinin amaçları arasında İl Gelişme Planı çalışmaları da yer almaktadır yılları arasında uygulanacak olan VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı nın bölgesel gelişme hedef ve politikaları kısmında, geleneksel bölgesel gelişme anlayışının değiştiği belirtilerek, illerin ekonomik kalkınma ve bölgesel gelişme sürecindeki rolü vurgulanmaktadır. Bu yaklaşım ülkemizde mekanın kalkınmanın temel ögesi, illerin de ekonomik ve sosyal gelişmenin ve bölgesel kalkınmanın itici gücü olarak kabul edildiğini göstermektedir. İl gelişme plan ve stratejileri uzun dönemli bir toplumsal gelişme stratejisinin temel basamağını oluşturmaktadır. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planının hazırlık çalışmalarında bölgesel gelişme planlarının il gelişme planı ve stratejileri kapsamında değerlendirilmesi, özel ihtisas komisyonlarında il gelişme stratejilerine yer verilmesi bölge planlama anlayışının ve pratiğinin mekan bazında yeniden canlandığını ortaya koymaktadır. Bir taraftan, Dünya daki gelişmelerin yönü ve oluşmakta olan yeni dünya düzeninde değişen koşulların zorlaması, diğer taraftan yıllardır çözülemediği için kronik bir hal alan ekonomik ve sosyal sorunlar Türkiye yi uygulamakta olduğu gelişme stratejilerini ivedilikle gözden geçirmeye zorlamaktadır. AB ile ilişkiler sürecinde, Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan 2002 yılı İlerleme Raporu ve 2003 yılı Katılım Ortaklığı Belgesi nde (KOB) yer alan Ulusal Kalkınma Planı nın (UKP) hazırlık çalışmalarında, Türkiye nin ulusal ve bölgesel gelişme stratejilerini yeniden belirlemesi gerektiği belirtilmektedir. AB ye katılım öncesi işbirliği çerçevesinde, döneminde bölgesel farklılıkların giderilmesi ve uzun vadeli stratejilerin oluşturulması hedefleri doğrultusunda, bölgesel gelişme fonlarından ve uyum fonlarından sağlanacak desteklerden yararlanılması için, Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı 3

23 Müsteşarlığı bölgesel politikalara yönelik ulusal stratejinin oluşturulması çalışmalarını sürdürmektedir. Bölgelerarası gelişmişlik farklarının azaltılmasını ve gelir dağılımı dengesizliklerinin en aza indirilmesini temel hedefler arasında gösteren VIII.Beş Yıllık Kalkınma Planında, bölgesel gelişmenin hızlandırılması ve rasyonel kaynak dağılımı açısından önem taşıyan, bölge planlarıyla uyumlu, il düzeyinde İl Gelişme Planları çalışmaları başlatılacaktır hükmü yer almaktadır. (Uzun Vadeli Strateji ve Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planının ( ) Uygulandığına İlişkin TBMM Kararı, , Karar No:697). Küreselleşme sürecinde kentlerin öneminin arttığı ve kentler/kent ağları ve bölgelerarası yarışmanın hızlandığı vurgulanan plan metninde, yerel girişimcilik ve yerel potansiyelin harekete geçirilmesi ve kalkınmayı belirli merkezlerden çevreye yaymak bakımından İl Gelişme Planlarının stratejik bir önem taşıdığı belirtilmektedir. Bu çerçevede; İl Gelişme Planının hazırlanmasına veri tabanı oluşturacak olan İl Envanteri ve istatistik raporları hazırlanacak ve bundan böyle yatırımlarda devlet yardımları politikalarının belirlenmesinde, bölgelerin sosyo-ekonomik yapıları ve potansiyelleri dikkate alınacaktır. Bölgesel gelişme politikalarının uygulanmasında sürdürülebilirlik, bölgelerarası bütünleşme, fırsat eşitliği, yaşam kalitesi ve katılımcılık ilkeleri esas alınacaktır. 17 Ekim 2001 gün ve (2. Mükerrer) Sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 2002 Yılı Programının Uygulanması, Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı ek inde, bölge planlaması ile ilgili amaçlar, ilkeler ve politikalar kısmında da belirtildiği gibi, İl kaynaklarının rasyonel kullanımı, mekansal dağılımın düzenlenmesi, il envanterinin oluşturulması, potansiyelin değerlendirilerek illerin gelişmesini temin etmek amacıyla bölge planlaması ile uyumlu olarak hazırlanacak olan İl Gelişme Plan çalışmaları desteklenecektir. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Plan döneminin ilk dilimi olan 2001 yılında uygulanmaya başlanan ve başta KÖY ler olmak üzere tüm illerde uygulaması yaygınlaşan İl Gelişme Planlaması ile Türkiye de bölgesel gelişmişlik farklılıklarının giderilmesi ve ülke genelinde dengeli bir kalkınmanın sağlanması hedeflenmektedir. İl Gelişme Planları yerel yönetimler, üniversiteler ile sivil toplum kuruluşlarının işbirliği ile yapılmaktadır. Aynı zamanda, bölgesel gelişme stratejilerinin de hareket noktası olma özelliği olan İl Gelişme Planları, iller ve bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarının kabul edilebilir bir düzeye getirilmesi ve görece geri kalmış bölge ve yörelerin kalkındırılması bakımından büyük önem taşımaktadır Yasal Dayanak Bolu da İl Gelişme Planlaması çalışmalarına, T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü nün Bolu Valiliğine ve İl deki Üniversiteye Depremden etkilenen illere öncelik verilmek suretiyle, Bölge Planı ve Rehabilitasyon Projesi hazırlık çalışmaları nın başlatıldığı ile ilgili tarih ve 3328 sayılı yazısı ile başlanmıştır. 15 Kasım 2000 gün ve sayılı Resmi Gazete de (Mükerrer) yayınlanarak yürürlüğe giren 2001 Yılı Yatırım Programının Uygulanması Koordinasyonu ve İzlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararı Ek inin Bölge Planlaması Amaç İlke ve Politikaları kısmında yer alan Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığının teknik desteğinde mahalli idareler-üniversiteler işbirliği ile Bolu ve Düzce illeri için İl Gelişme Planları hazırlanacaktır hükmü İl Gelişme Planlaması çalışmalarının yasal dayanağını oluşturmaktadır. Plan çalışmaları ile il kaynaklarının rasyonel kullanımı, mekansal dağılımın düzenlenmesi ve il envanterinin oluşturulması, potansiyellerin değerlendirilerek illerin gelişmelerinin sağlanması amaçlanmaktadır. 4

24 1.2. Amaç Bolu İl Gelişme Planı nın (BİGEP) amacı, ulusal ve bölgesel gelişme plan hedefi ve politikalarıyla uyumlu biçimde, ilin yerel potansiyelini harekete geçirmek ve kaynakların rasyonel kullanımını sağlayarak sürekli ve sürdürülebilir bir gelişmeyi planlamaktır. BİGEP, il de kurulu çevrenin (fiziksel, sosyal ve ekonomik) mekansal ve sektörel düzenlemesini yapmaya dönük bir çalışmadır. İl de yaşayanlara ve gelecekte yaşayacaklara yaşanabilir bir kent formu oluşturmayı, bu hedefe ulaşmada izlenecek sektörel gelişme stratejileri ile bir yol haritası sunmayı ve ilin gelişmesi için mutlaka yapılması gerekenleri ortaya koymaktadır. İktisadi sektörlerin geliştirilmesini, sosyal ve teknik alt yapının iyileştirilmesini, kurumsal-yönetsel kapasitenin güçlendirilmesini, çevresel ve mekansal düzenlemeleri içeren BİGEP, kapsamlı ve entegre bir faaliyettir. Bolu ya kuvvetli ve zayıf yönlerini, sektörel darboğazları görme olanağı verecek ve potansiyeli harekete geçirerek gelişmenin merkezden çevre ilçelere yayılmasını başlatacak olan BİGEP, il deki kamu önderlerine, yerel yöneticilere, iş dünyasına ve kentte yaşayanlara kılavuz olacak, bir yol haritası sunacaktır. BİGEP hedeflere yönelik düşünmeyi kolaylaştıracak, ortak düşünceleri ortak projelere dönüştürerek hayata geçirme ve böylece il deki tüm kesimlere gelişmeyi birlikte yönetme imkanı sağlayacaktır. BİGEP, ilin ortak sorunlarına bu coğrafya üzerinde yaşayanlarla birlikte çözüm arayan, bu sorunların çözümü yönünde bir platform oluşturan, herkesi uzun vadeli stratejik düşünmeye ve işbirliği yapmaya çağıran faaliyettir. Kamu sektörünün etkin desteğini de sağlayarak, il in potansiyelini harekete geçirme, kaynaklarını rasyonel kullanma, özel sektör işletmelerinin teşebbüs güçlerinden yararlanma ve yeni yüzyılda sürekli ve sürdürülebilir gelişmesini sağlama fırsatı verecek olan BİGEP, yörede kurumsal işbirliklerinin geliştirilmesine, gelişmenin çevre ilçelere yayılmasına ve ilçeler arasındaki gelişme farklılıklarının en aza indirilmesine de öncülük edecektir Kapsam İl Gelişme Planı için plan alanı Bolu İl idir. Plan, coğrafi olarak Bolu İl i içinde yer alan sekiz ilçeyi kapsamaktadır. Bu ilçeler Merkez, Mudurnu, Göynük, Seben, Kıbrısçık, Yeniçağa, Dörtdivan, Mengen ve Gerede dir. Çalışma alanı kilometrekare olup, il nüfusu 2000 yılında dür (DİE, 2000). Bolu İl Gelişme Planı (BİGEP) dört aşamadan oluşmaktadır: İl envanterinin çıkarılmasına, veri tabanı oluşturarak ilin kuvvetli ve zayıf yönlerinin, sektörel darboğaz ve potansiyellerin belirlenmesine yönelik mevcut durum analizi Vizyon oluşturulması; il in kısa, orta ve uzun vadeli gelişme hedeflerinin ve bu hedeflere ulaşmak için izlenecek stratejilerin belirlenmesi Uygun yatırım alanlarının belirlenmesi, yatırım program ve projelerinin tanıtımı Planın tanıtımı, uygulanmasının izlenmesi, sorumlu kurum ve kuruluşların belirlenmesi 5

25 Bolu İl Gelişme Planı (BİGEP) stratejik planlama süreçleri aşağıda belirtilmiştir: 1. Aşama :Mevcut durum analizi 2.Aşama:Vizyon oluşturma, uzun dönemli gelişme hedeflerinin ve stratejilerinin belirlenmesi Nerede? Ne durumdayız? İl envanterini çıkararak kuvvetli ve zayıf yönleri görmek, fırsat ve tehdit değerlendirmesi yapmak, ilin potansiyelini ve problem yapısını belirlemek, profilini çıkarmak Teknikler: Raporlar, istatistiki bilgiler, saha çalışması, veri toplama, işyeri ziyaretleri, literatür tarama, öncülerle toplantılar, SWOT analizi Nerede olmak, nereye ulaşmak istiyoruz? İzlenecek yol nedir? Gitmek istediğimiz yere nasıl ulaşabiliriz? Ne yapmalıyız? döneminde ilin geleceği ile ilgili perspektifin oluşturulması ve vizyonun belirlenmesi; ulaşılabilir, somut hedeflerin ve bu hedeflere ulaşma yöntemlerinin ortaya konulması Teknikler: Atölye çalışmaları (workshop), danışma toplantıları, derinliğine mülakat ( deep interview), yüzyüze görüşmeler, ihtisas komisyonları ile toplantılar 3.Aşama: Uygun yatırım konularının belirlenmesi, yatırım program/proje önerileri 4.Aşama: İl gelişme planının uygulanması, izlenmesi ve değerlendirilmesi Yatırım programları ve projelerinin tanıtımı Teknikler: Uygun yatırım alanları araştırması, proje profilleri Planının onayı ve tanıtımı; plan uygulamaları ve izlenmesi, proje geliştirme ve uygulama birimlerinin oluşturulması; kurumsal düzenlemeler, İl Gelişme Ajansının ve Kent Meclisinin oluşturulması Bolu İl Gelişme Planı (BİGEP) dokuz projeye dayalı olarak yürütülmüştür. Bu projeler konularına göre aşağıda belirtilmiştir: Nüfus ve sosyal yapı Gelir dağılımı, istihdam ve fiyatlar İnsan kaynakları : Eğitim, kültür ve sağlık Tarım Sanayi: İmalat sanayii, madencilik Hizmetler: Turizm, ticaret, inşaat, bankacılık ve mali yapı Teknik alt yapı: Ulaşım, haberleşme, enerji, su ve kanalizasyon Çevre ve mekansal yapı Yönetsel ve kurumsal yapı 6

26 Plan çalışması dört bölümden oluşmaktadır. Girişi izleyen ikinci bölümde, il GSYİH nın iktisadi faaliyet kollarına göre dağılımı ve İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına (İBBS) göre konumu gösterilmiştir. İl gelişme plan bölgesindeki mevcut durum ve analizinin sunulduğu bu bölümde il in sosyo-ekonomik yapısı, çevre ve mekan, kurumsal ve teknik alt yapılarının mevcut durumu ele alınmaktadır. İlin potansiyelinin olduğu, başarı ile yapabildikleri, güçlü ve zayıf yanları, mevcut koşulların il lehine yarattığı fırsatlar ya da aleyhinde olan tehditler birbirleriyle karşılaştırmalı olarak bu bölümde ele alınmakta ve SWOT analizinin sonuçlarına yer verilmektedir. Sektörlerle ilgili ayrıntılı bilgiler sektör raporlarında yer almaktadır. Üçüncü bölümde, il in yılları arasındaki dönemde vizyonu belirlenmekte, izleyeceği gelişme stratejileri, gelişme alternatifleri ve senaryolara yer verilmektedir. Dördüncü bölümde, gelişme hedefleri ve stratejileri ile uyumlu yatırım programları ve projeleri tanıtılmaktadır. Bu dönemde ilin gelişmesine ivme kazandırması beklenen 7 program kapsamında 36 yatırım proje önerisi yapılmaktadır. Plan hedeflerine ulaşılması için gerekli kurumsal destekler, kamu destek ve yardımları bu bölümde yer almaktadır. İl gelişme uygulama planına yer verilen son bölümde ise, planın onayı ve tanıtımı, plan uygulamaları ve uygulamanın izlenmesi ile ilgili öneriler getirilmektedir. Kuşkusuz tüm planlar uygulamak için yapılır. Planda öngörülen stratejilerin, önerilen yatırım program ve projelerinin etkin tanıtımının yapılarak uygulanmasını izleyecek sorumlu kuruluşların belirlenmesinin önemi büyüktür. Yatırımları bölgeye çekecek, önerilen yatırım projelerini destekleyecek ve yatırım programlarının zamanında uygulanabilmesinden sorumlu kurum ve kuruluşlar (Gelişme Ajansı) ile kentte yaşayanların sorunlarını tartıştığı, inisiyatif ve sorumluluk aldığı yerel organizasyonlar bu bölümde önerilmektedir Yöntem İl Gelişme Planlaması bilgi üzerine temellenebilir. Bu bakımdan planın temel amaçlarından biri bilgi üretmektir. Güvenilir istatistikler planlama süreçlerinde olduğu kadar, bu planları etkin bir kamu yönetimi tesisinde kullanacak olan kamu yöneticileri için de gereklidir. Kamuda güvenilir istatistiki bilgilerin üretilmesi, bilgi paylaşımı ve bu paylaşımın kurumsallaşmasının kamu yönetiminde hizmetlerin daha etkin verilmesi bakımından önemi büyüktür. Planlama süreçlerinin başarısı ve tutarlılığı mevcut durumun tüm ayrıntılarıyla doğru olarak belirlenmesine bağlıdır. İl gelişme plan bölgesinde 1999 yılında üst üste yaşanan depremlerin yıkıcı etkisi, ardından il in aynı yılda idari yapısının değişmesi nedeniyle en büyük ilçe olan Düzce nin il olması, istatistiki verilerin derlenmesinde güçlük yaratmıştır yılı öncesine ait istatistiki bilgilerin zayıf ve istenilen nitelikte olmaması, özellikle iktisadi sektörlerle ilgili resmi verilerin eksik ve yetersiz oluşu, ayrıca Bolu-Düzce ayrımında olmaması bu çalışmada hazır verilerden yararlanmayı imkansız kılmıştır. Bu nedenle sektör raporlarının hazırlanmasında oldukça geniş bir saha araştırması yapılması zorunlu olmuş, ayrıca Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet İstatistik Enstitüsü, Hazine Müsteşarlığı, Karayolları Genel Müdürlüğü, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü gibi merkezi hükümet kurumlarından ve TÜBİTAK-MAM dan teknik destek sağlanırken, oluşturulan İl İhtisas Komisyonları aracılığıyla kurumların kendi arşivlerindeki her türlü bilgi, belge ve raporlardan da yararlanılmıştır. 7

27 Araştırma ekibi 2001 yılı ortalarında tüm ilçeleri içine alan inceleme gezileri yapmışlar, proje sorumluları bu gezilerde ilgili oldukları sektörlerdeki sorunları ve potansiyelleri yerinde gözlemlemek olanağı bulmuşlardır. İnceleme gezileri ve saha araştırmaları yıl boyunca ve belirli aralıklarla sürdürülmüştür. Mevcut durum analizinde kullanılan istatistiki bilgilerin kaynağını uygulanan anket çalışmaları ve saha gözlemleri oluşturmaktadır. Bu çalışmalar proje sorumluları ve kendilerine bu konuda eğitim verilen üniversite öğrencileri tarafından yürütülmüştür. Demografik verilere Nüfus ve İstihdam Örnekleme Çalışması ; Tarım ile ilgili verilere 2000 Yılı Tarım Anketi; Sanayi sektörü ile ilgili verilere 2000 Yılı İmalat Sanayii İşyerleri Anketi; Gelir dağılımı ile ilgili verilere 2000 Yılı Hanehalkı Gelir Dağılımı Anketi; Teknik alt yapı, çevre ve mekan ile ilgili verilere ise ayrı ayrı anketlerle ulaşılmıştır. İl deki yönetsel ve kurumsal yapı ile ilgili olarak önceden soru setleri hazırlanmış ve yanıtların ilgili kurumlardan bir rapor halinde sunmaları istenmiştir. İl Gelişme Planlama süreçlerinin gerek veri tabanı oluşturarak mevcut durum analizinin yapılması aşamasında, gerekse sektörel gelişme stratejilerinin ve senaryolarının belirlenmesinde katılımcı ve etkileşimci bir yaklaşım uygulanmış; kamu, özel sektör, meslek kuruluşları ve sivil toplum kuruluşlarıyla sıkı işbirliği yapılmıştır. İl Gelişme Planlaması çalışmalarına katılımı en geniş ölçüde sağlamak ve çalışmalardan yöre halkını da bilgilendirmek amacıyla, Bolu Belediye Başkanlığı nın katkısıyla hazırlanan Bolu İl Gelişme Planı ve Temel Stratejisi başlıklı kitapçığın il ve ilçelerde dağıtılması sağlanmış; belirli aralıklarla yerel televizyon kanallarında yapılan programlar, medya duyuruları ve açılan web sitesi aracılığıyla yürütülen çalışmalar hakkında kamuoyuna sürekli bilgi verilmiştir. Araştırmada, Bolu Valiliği nin TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi ne hazırlattığı Bolu İli Coğrafi Bilgi Sistemi çalışmalarındaki uydu görüntüleri, fotoğraf ve haritalar yanında, UTTA şirketine hazırlatılan Bolu ili 1/ Ölçekli Ekonomik, Sosyo-kültürel ve Mekansal Gelişme Deseni ile 1/ Ölçekli Çevre Düzeni Planı nın bulgularından da yararlanılmıştır Proje Yönetimi Organizasyonu Araştırma, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü nün hazırladığı Bolu İl Gelişme Planı İş Tanımı Taslağına uygun olarak yürütülmüştür. Bolu Valiliği, Bolu Belediye Başkanlığı, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü, Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı nın taraf olduğu İl Yürütme Kurulu Üyeleri Şubat 2001 tarihinde bir protokol düzenleyerek İl Gelişme Planı nın hazırlanmasında işbirliği yapmışlardır. Bu taslakta belirlenen iş tanımlarına uygun olarak Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü tarafından görevlendirilen proje ekibi 2001 yılı Mart ayında çalışmalarına başlamıştır. Bolu İl Gelişme Planı aşağıda gösterilen organizasyon şemasına uygun olarak hazırlanmıştır. 8

28 BOLU İL GELİŞME PLANI (BİGEP) PROJE YÖNETİMİ ORGANİZASYON ŞEMASI İL YÜRÜTME KURULU BİLİM KURULU SEKRETERYA İL PLANLAMA VE KOORD.MÜD İL GELİŞME PLANI BÜROSU PROJE EKİBİ SEKRETERYA A.İ.B.Ü-İ.İ.B.F. İHTİSAS KOMİSYONLARI NÜFUS VE SOSYAL YAPI TARIM GELİR DAĞILIMI İSTİHDAM VE FİYATLAR SANAYİ İNSAN KAYNAKLARI HİZMETLER TEKNİK ALTYAPI ÇEVRE VE MEKANSAL YAPI KURUMSAL VE YÖNETSEL YAPI 9

29 BOLU İLİ GELİŞME PLANI (BİGEP) PROJE YÖNETİMİ 1. İL YÜRÜTME KURULU Bolu Valiliği Bolu Belediye Başkanlığı Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörlüğü Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı. 2. BİLİM KURULU Genel Koordinatör Proje Koordinatörü Proje Yöneticileri 3. PROJE EKİBİ Proje Koordinatörü Proje Yöneticileri Nüfus ve Sosyal Yapı Gelir Dağılımı İstihdam ve Fiyatlar İnsan Kaynakları Teknik Altyapı Tarım Sanayi Hizmetler Çevre ve Mekansal Yapı Yönetsel ve Kurumsal Yapı 4. İHTİSAS KOMİSYONLARI Nüfus ve Sosyal Yapı İhtisas Komisyonu İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü İş Kurumu İl Müdürlüğü Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Ticaret ve Sanayi Odası DİE Temsilcisi Gelir Dağılımı İstihdam ve Fiyatlar İhtisas Komisyonu Ticaret ve Sanayi Odası Tarım İl Müdürlüğü Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü İnsan Kaynakları İhtisas Komisyonu İl Milli Eğitim Müdürlüğü İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü İl Sağlık Müdürlüğü Bolu Belediye Başkanlığı (Sağlık Müdürlüğü) İl Kültür Müdürlüğü Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Meslek Odaları Temsilcilikleri 10

30 Teknik Altyapı İhtisas Komisyonu Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü TCK 41.Şube Şefliği Ulaştırma Bakanlığı Bölge Müd.Temsilcisi PTT Başmüdürlüğü Türk Telekom İl Müdürlüğü SEDAŞ İl İşletme Müdürlüğü DSİ 53.Şube Müdürlüğü Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü İl Emniyet Müdürlüğü (Trafik Tescil Şb.Md.) Şoförler ve Otomobilciler Odası Elektrik Mühendisleri Odası TMMOB İl Temsilciliği Tarım İhtisas Komisyonu Tarım İl Müdürlüğü Orman Bölge Müdürlüğü Batı Karadeniz Orman Bölge Müdürlüğü Orman Fidanlık Müdürlüğü Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Tarım Kredi Kooperatifleri Tarımsal Amaçlı Kalkınma Kooperatifleri Ziraat Bankası Bolu Şubesi Ziraat Odası Başkanlığı Kadastro Müdürlükleri (Bolu-Gerede-Mudurnu) Ziraat Mühendisleri Odası Temsilciliği Orman Mühendisleri Odası Temsilciliği Tapu Sicil Müdürlüğü Hayvan Yetiştiriciliği Birliği Sanayi İhtisas Komisyonu Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Ticaret ve Sanayi Odası Organize Sanayi Bölge Müdürlükleri (Bolu-Gerede-Gerede Deri Organize Sanayi) Küçük Sanayi Sitesi Kooperatifleri Halk Bankası Şube Müdürlüğü SEDAŞ İl İşletme Müdürlüğü Esnaf Kefalet Kooperatifleri KOBİ Temsilcilikleri TSE İl Temsilciliği Bolu Belediye Başkanlığı Makine Mühendisleri Odası Temsilciliği Hizmetler İhtisas Komisyonu İl Defterdarlığı İl Kültür Müdürlüğü İl Turizm Müdürlüğü İl Milli Eğitim Müdürlüğü Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü Belediye Başkanlıkları İnşaat Mühendisleri Odası Temsilciliği Ticaret ve Sanayi Odası Bolu Kalkınma ve Tanıtma Vakfı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı 11

31 Çevre ve Mekansal Gelişme İhtisas Komisyonu Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü Kadastro Müdürlükleri (Bolu-Gerede-Mudurnu) Tapu Müdürlükleri TMMOB İl Temsilciliği İl Sağlık Müdürlüğü (Çevre Sağ.Şb.Md.) Ticaret ve Sanayi Odası UTTA Temsilcisi Çevre Koruma Vakfı Şehir Plancıları Odası Yönetsel ve Kurumsal Yapı İhtisas Komisyonu Valilik Kaymakamlıklar Belediye Başkanlıkları Ticaret ve Sanayi Odası Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Meslek Odaları Temsilcilikleri Sivil Toplum Örgütleri Temsilcileri (Sendikalar, Dernekler vb.) 12

32 Harita 3. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması (Düzey 3) 13

33 Harita 4. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasında (Düzey 3) Bolu İl inin Yeri 14

34 2. İL GELİŞME PLAN BÖLGESİNİN MEVCUT DURUM VE ANALİZİ Bu bölümde, il in mevcut durum analizi, sırasıyla, sosyo-ekonomik, kurumsal, çevre ve mekan, teknik alt yapı başlıkları altında yapılmaktadır. İl in özelliklerini daha iyi ortaya koyabilmek için, veriler temin edildiği ölçüde, Türkiye ve bölge ile ilgili karşılaştırmalara yer verilmiştir. İl in ekonomik yapısı iktisadi faaliyet kollarına göre Tablo 1 de, İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına (İBBS-Düzey 3) göre seçilmiş göstergeler itibariyle durumu ise Tablo 2 de gösterilmektedir. Tablo 1. İktisadi Faaliyet Kollarına Göre Türkiye ve Bolu da Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın Dağılımı, 1987 Yılı Fiyatlarıyla, 2000 İktisadi Faaliyet Kolları Değer (Milyon TL) Türkiye Sektör Payları (%) Gelişme Hızı (%) Bolu Değer (Milyon TL) Sektör Payları (%) Gelişme Hızı (%) 1. Tarım ,5 4, ,6-14,6 Çiftçilik-hayvancılık ,5 4, ,5-17,7 Ormancılık ,6 3, ,9 6,8 Balıkçılık ,3 1, ,2-22,0 2. Sanayi ,3 5, ,5-0,3 Madencilik ,4-1, ,4-4,0 İmalat sanayii ,7 5, ,4-0,5 Elektrik gaz ve su ,2 6, ,7 7,6 3. İnşaat sanayii ,1 5, ,7-6,7 4. Ticaret ,3 11, ,5-21,2 Toptan ticaret ,0 10, ,4-23,2 Otel lokanta hizmetleri ,3 16, ,1-8,3 5.Ulaştırma ve haberleşme ,1 5, ,3-7,3 6.Mali kuruluşlar ,5 0, ,8-31,9 7.Konut sahipliği ,7 0, ,4-28,8 8.Serbest meslek ve hizmetler ,3 5, ,2-12,0 9.(-) İzafi banka hizmetleri ,0 0, ,5-32,6 10.Sektörler toplamı ,7 6, ,6-11,7 11.Devlet hizmetleri ,2 1, ,0-34,2 12.Kar amacı olmayan hizm. kur ,3 1, ,0-36,4 13.Toplam ( ) ,2 6, ,7-12,7 14. İthalat vergisi ,5 27, ,3 12,2 15.GSYİH (Alıcı Fiyatlarıyla) (13+14) ,7 7, ,0-11,6 16. Dış alem net faktör gel ,3-74,6 17. GSMH (Alıcı fiyatlarıyla) (15+16) ,0 6,1 Kaynak: DİE İktisadi faaliyet kollarına göre yapılan sınıflandırmaya göre, Bolu da Tarım sektörü 2000 yılı il GSYİH sı içinde yüzde 30,6 ile en büyük payı almaktadır. Hayvancılık il ekonomisinde ve tarım sektörü içinde öncü sektör durumundadır. Bolu, genelde tarım ve ticaret ağırlıklı bir ekonomik yapıya sahiptir yılında tarım sektörünün İl GSYİH sı içindeki payının yüzde 39, 1985 yılında yüzde 32 ve 1995 yılında yüzde 30 dolayında olduğu göz önüne alınırsa, tarım ağırlıklı yapının zaman içinde fazla değişmediği, sanayideki gelişmenin ise yavaş olduğu görülmektedir. Sanayinin il GSYİH sı içindeki payı 1980 yılında yüzde 15 den, 1995 yılında yüzde 20,7 e yükselmişse de sektördeki gelişme oldukça yavaş olmuştur (Bolu Ticaret ve Sanayi Odası,1999). 15

35 İl GSYİH sı içinde yüzde 21,4 lük bir paya sahip olan imalat sanayinde yaratılan katma değerin Türkiye imalat sanayi katma değeri içindeki payı binde 6 dolayındadır. Ulusal Kalkınma Planı kapsamındaki İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasında, Bolu, Doğu Marmara Bölgesi (Düzey-1) içinde, Kocaeli (Düzey-2) alt bölgesinde, Sakarya, Kocaeli, Düzce ve Yalova illerine komşu bir ildir. Düzey-3 kapsamındaki bu illerin 2001 yılında sabit fiyatlarla Türkiye GSYİH sı içindeki payı yüzde 7,1 dir. Aynı yılda, Dolar tutarında kişi başına GSYİH a sahip olan bölge, kişi başına gelir göstergesinde, Türkiye (2.146 Dolar) ve diğer bölge ortalamalarının üzerinde bir gelişmişlik düzeyine sahiptir yılı iller sıralamasında, Bolu, kişi başına Dolar GSYİH ile Kocaeli nden ( Dolar) sonra ikinci sırayı almıştır. Bölge Birimleri Sınıflandırmasındaki yeri itibariyle en düşük nüfus artış hızına ( döneminde binde 2,90) sahip olan Bolu da, kentsel nüfus artış hızı ( döneminde 28,26) bölge ortalamasının (binde 19,06) oldukça üzerindedir (Tablo 2). İl in kırsal nüfus artış hızı negatif olup, nüfus göç etmektedir. Kentsel nüfus artış hızı itibariyle Düzey-2 alt bölgesi içersinde yer alan iller içinde en yüksek nüfus artışına sahip olan Bolu, kırsal nüfus artış hızı itibariyle en düşük nüfus artışına sahiptir. Sosyal göstergelere bakıldığında; okul öncesi (yüzde10,6) ve mesleki ve teknik eğitim (yüzde 38,9) okullaşma oranlarında oldukça olumlu bir tabloya sahip olan Bolu, diğer eğitim kademelerinde bölge ortalamasının altındadır. Düzey-2 alt bölgesi içersinde yer alan iller arasında en yüksek okul öncesi okullaşma oranına sahip olan il yüzde 13,2 ile Yalova dır. Bolu, ilköğretimde yüzde 88,7 okullaşma oranı ile bu eğitim göstergesinde en alt sıradadır. Benzer durum sağlık ve diğer alt yapı göstergelerinde de gözlenebilmektedir yılında hekim başına düşen nüfus 950 kişidir. Bu sayı Düzey-2 alt bölge ortalamasının (1.069 kişi) altındadır. Sağlık memuru başına nüfus, hemşire başına nüfus ve ebe başına nüfus gibi yardımcı sağlık personeli göstergeleri itibariyle, Bolu, Düzey-2 alt bölgesi içersindeki iller sıralamasında en alt sıradadır. İl de yeterli içme suyu olan kırsal yerleşim yerlerinin oranı yüzde 97; bu yerleşim yerlerinde asfalt yola sahip olanların oranı yüzde 39,7 dir. Kişi başına Kw saat olan elektrik tüketimi, Kw saat olan bölge ortalamasının altındadır. Kırsal yerleşmelerde asfalt yol oranı itibariyle en üst sırada yer alan Yalova, kişi başına elektrik tüketiminde Kocaeli nden sonra ikinci sırayı almaktadır. 16

36 Tablo 2. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına (İBBS-Düzey 3) Göre Seçilmiş Göstergeler GÖSTERGELER BOLU DÜZCE KOCAELİ SAKARYA YALOVA TÜRKİYE İBBS- Düzey 2 Demografik göstergeler Nüfus (Toplam, 2000) Kentsel nüfus Kırsal nüfus Nüfus artış hızı ( ,Yıllık, ) 2,90 13,82 27,04 10,13 22,13 18,28 17,69 Kentsel nüfus artış hızı ( , ) 28,26 21,05 22,07 12,76 12,54 26,81 19,06 Kırsal nüfus artış hızı ( , ) -19,40 8,99 34,97 6,19 37,44 4,21 15,89 Ekonomik ve mali göstergeler Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (Cari fiyat,milyon TL,2001) Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (1987 fiyat,milyon TL,2001) Kişibaşına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (Cari fiyat,tl,2001) Kişibaşına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (Dolar,2001) Kamu yatırım harcamaları (Cari fiyat,milyon TL,2001) Kişi başına kamu yatırım harcaması (Milyon TL, 2000) Kamu yatırım harcamaları (2001 fiyat,milyon TL, ) Teşvik belgeli yatırımlar (Cari fiyat,milyar TL,2001) Teşvik belgeli yatırımlar (2001 fiyat,milyar TL, ) Toplam banka mevduatı (Cari fiyat, Milyar TL,2000) Kişi başına banka mevduatı (Cari fiyat,milyon TL, 2000) 557,3 326, ,8 411,1 703,0 938,7 727,4 Toplam banka kredileri (Cari fiyat,milyar TL,2000) Kişi başına banka kredisi (Cari fiyat,milyon TL, 2000) 163,9 139,5 782,7 116,2 178,6 706,3 423,5 Sosyal göstergeler Okul öncesi okullaşma oranı (2001/2002,%) 10,6 9,3 5,8 5,2 13,2 6,2 6,8 İlköğretim okullaşma oranı (2001/2002,%) 88,7 105,7 109,4 108,4 112,2 98,0 106,9 Orta öğretim okullaşma oranı (2001/2002,%) 32,4 26,3 39,1 30,7 54,9 36,9 35,6 Mesleki ve teknik lise okullaşma oranı (2001/2002,%) 38,9 35,8 33,8 29,2 31,6 20,5 33,1 Hekim başına nüfus (2000, kişi) Diş hekimi başına nüfus (2000, kişi) Sağlık memuru başına nüfus (2000, kişi) Hemşire başına nüfus (2000, kişi) Ebe başına nüfus (2000, kişi) Toplam sigortalı sayısı (2000, kişi) Emekli aylığı alanların sayısı (2000, kişi) Yeterli içme suyu olan kırsal yerleşim yerlerinin oranı(2000,%) Kırsal yerleşim yerlerinde asfalt yol oranı (2000,%) 39,7 50,7 79,3 79,3 94,3 45,2 62, kişiye düşen özel otomobil sayısı (2000) Kişi başına elektrik tüketimi (Kwh, 2000) Kaynak: DPT, İllere ve Bölgelere Göre Çeşitli Göstergeler, Ağustos, 2002 DPT, İstatistiki Bölge Birimlerine Göre Çeşitli Göstergeler, Nisan, 2003 DİE, 2001 Yılı İller İtibariyle Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Sonuçları, Mayıs,

37 2.1. Sosyo-Ekonomik Yapı Nüfus ve Sosyal Yapı Bolu da nüfus dinamikleri ile doğal kaynaklar, insan kaynakları, sosyal ve kültürel yapı arasındaki dengenin il in her düzeydeki planlama ve kentsel politika süreçlerinde gözönünde bulundurulması gereklidir yılı Kasım ve Aralık aylarında, önce Düzce-Kaynaşlı merkezli deprem nedeniyle, kısa bir süre sonra da yürürlüğe giren Bir İl ve İki İlçe Kurulması hakkındaki 584 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile Düzce ilçesinin il olması ve çok sayıdaki ilçe, bucak, kasaba ve köyün bu il e bağlanması nedeniyle, Bolu önemli demografik ve sosyo-ekonomik değişim yaşamıştır. Yüksek demografik ve sosyal hareketliliği olan il in 1999 yılında yaşanan depremler ve aynı yılda idari yapısının değişmesiyle birlikte sosyal, ekonomik ve demografik yapısı önemli ölçüde değişmiştir Nüfus Artış Hızı 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre, Bolu İl inin toplam nüfusu kişidir. İl nüfusunun Türkiye toplam nüfusu içindeki payı binde 3,8 dir. İl in nüfus artış hızı sürekli olarak Türkiye nüfus artış hızının altında kalmıştır yılları arasında Türkiye nüfus artış hızına çok yakın seyreden il nüfusu, 1935 yılından sonraki Genel Nüfus Sayımı yıllarında sürekli olarak Türkiye nüfus artış hızının altındadır (Tablo 3). Türkiye nin döneminde yıllık nüfus artış hızı binde 18,3, aynı dönemde Bolu da yıllık nüfus artış hızı binde 2,9 olmuştur. Özellikle 1965 den itibaren, dönemi dışında, nüfus artış hızında dikkate değer bir yavaşlama izlenmektedir. Tablo 3. Genel Nüfus Sayımlarına Göre Yıllar İtibariyle Türkiye ve Bolu Nüfusları ve Kır Kent Ayrımına Göre Yıllık Nüfus Artış Hızları (Binde) Sayım Türkiye Nüfusu Türkiye Nüfus Artış Hızları 1 Bolu 2 Yılı (Milyon) Toplam Kent Kır Nüfus Artış hızı , ,2 21,1 17,5 25, , ,8 19,6 26,7 17, , ,8 10,6 15,1 9, , ,9 21,7 22,5 21, , ,1 27,7 55,7 17, , ,8 28,5 49,2 19, , ,4 24,6 39,7 17, , ,6 25,2 47,3 12, , ,3 25,0 41,7 13, , ,7 20,7 30,5 13, , ,7 24,9 62,6-10, * ,5 21,7 43,1-5, * 8, ,9 15,1 28,3-6, * 1, ,4 25,3 25, * 21,0 Kaynak 1: DİE, Genel Nüfus Sayımı 1990 Kaynak 2: DİE, Ekonomik ve Sosyal Göstergeler, Bolu, Kaynak *: Bolu, İl Nüfus Müdürlüğü (Düzce dahil değildir) İl merkez nüfusu yılları arasında sürekli artış göstermektedir. Nüfus artış hızı bu dönemde yılda ortalama binde 35 ler düzeyindedir. İl in nüfus artış hızı, aynı dönemde Türkiye toplam yıllık nüfus artış hızından daha yüksek, yıllık kentsel nüfus artış hızından daha düşük düzeyde gerçekleşmiştir. Türkiye yıllık kentsel nüfus artış hızı yılları arasında binde 18

38 62,6; yılları arasında binde 43,1 dir döneminde Bolu merkez nüfusu yılda binde 35,7; döneminde ise binde 33,1 artış göstermiştir (Tablo 4 ). Tablo 4. Bolu İl Merkezi ve İlçe Merkezlerinin Sayım Yıllarında Nüfusları ve Yıllık Nüfus Artış Hızları (Binde) İlçeler R R R R Bolu merkez ,7 37,9 17,6 33,1 Dörtdivan ,7 10,3 35,6 31,5 Gerede ,9 56,7-34,5 40,5 Göynük ,2 17,7 48,0 11,1 Kıbrıscık ,5-9,8 171,4 25,6 Mengen ,0 17,6 35,7 7,7 Mudurnu ,1 1,5 39,4 8,9 Seben ,6-10,2 37,0 9,2 Yeniçağa ,5 15,2 23,6 21,0 İlçeler Top ,2 29,8 8,0 24,6 Kaynak: DİE, Genel Nüfus Sayımı, İdari Bölünüş, DİE, Genel Nüfus Sayımı, İdari Bölünüş, DİE, Nüfus Tespit Çalışması DİE, Genel Nüfus Sayımı Sonuçları, yılları arasındaki onbeş yıllık dönemde Bolu merkez köylerinin yıllık nüfus artış hızı negatiftir. İlçelere bağlı köylerin tümünün bu yıllar arasında büyük ölçüde nüfus kaybettiği görülmektedir (Tablo 5). İl in verdiği göç, kent merkezinden ve köylerden diğer kent merkezlerine doğrudur. İl in aldığı göç ise Bolu köylerine gelmektedir. Bolu merkeze bağlı köylerin toplam nüfusu döneminde ortalama binde 10,2 gibi bir artış gösterirken, bu artış arasında binde 0,7 olarak gerçekleşmiştir. Dörtdivan İlçe merkezinde ve yılları arasında yıllık nüfus artış hızı oldukça yüksektir arasında bu ilçenin nüfus artış hızı yıllık ortalama binde 31,5 olmuştur. İlçeye bağlı köyler nüfus kaybetmektedir. Gerede İlçe merkezinin yıllık nüfus artış hızı, Bolu merkez dahil, kent merkezlerinin nüfus artış hızından yüksektir arasında ortalama binde 62,9 olan yıllık nüfus artış hızı, arasında binde 40,5 olarak gerçekleşmiştir. Bu ilçede bağlı köylerin de nüfus kaybettiği gözlenmektedir. Yeniçağa İlçe merkezinin arasında nüfusu sürekli artmaktadır. Bu ilçenin köyleri sürekli nüfus kaybetmiştir yılından sonra Yeniçağa köylerinin yıllık nüfus kaybediş hızı binde 40 lara ulaşmaktadır. Kıbrısçık İlçe merkezi de köyleriyle birlikte arasındaki on beş yıllık dönemde sürekli nüfus kaybetmiştir. Bu ilçe nin köyleri, aynı zamanda Bolu ilçeleri arasında en yüksek nüfus kaybediş hızına ( arasında eksi binde 48,3; arasında eksi binde 64,4) sahiptir. İlçeye bağlı köylerin arasındaki nüfus artış hızı ortalama yıllık eksi binde 51,6 olmuştur. Göynük, Mengen, Seben hem ilçe merkezleri hem de köyleriyle birlikte nüfus kaybeden diğer ilçelerdir. Mudurnu da nüfus kaybediş hızları diğer ilçelerdeki gibi büyük boyutlarda değilse de, ilçenin nüfus kaybı vardır ve bunda ilçe ekonomisinde ağırlığı olan Mudurnu Tavukçuluk şirketinin 2000 yılında finansman güçlüğü yaşadığı için faaliyetine son vermesinin büyük rolü vardır. 19

39 Tablo 5. Bolu İl Merkezi ve İlçe Merkezlerine Bağlı Köylerin Sayım Yıllarında Toplam Nüfusları ve Yıllık Nüfus Artış Hızları (Binde) İlçeler R R R R Bolu merkez ,2-8,7 7,0 0,7 Dörtdivan ,6-65,3-30,2-46,1 Gerede ,5-47,3 0,9-32,4 Göynük ,4-26,3 7,4-14,9 Kıbrıscık ,3-64,4-27,3-51,6 Mengen ,7-40,6 1,3-15,5 Mudurnu ,9-15,7-3,0-8,3 Seben ,1-60,9 11,1-32,5 Yeniçağa ,2-40,7-38,4-27,7 Köyler Top ,9-27,8 0,3-15,2 Kaynak: DİE, Genel Nüfus Sayımı, İdari Bölünüş, 1985 DİE, Genel Nüfus Sayımı, İdari Bölünüş, 1990 DİE, Nüfus Tespit Çalışması 1997 DİE, Genel Nüfus Sayımı Sonuçları, Nüfusun Yerleşme Yerlerinde Dağılımı İl de nüfus kent merkezlerinde yığılma eğilimi göstermektedir. Nüfusun yerleşim yerlerine göre dağılımına bakıldığında, il nüfusunun yarısının köylerde yaşadığı görülmektedir. Kent merkezindeki nüfus ilçe merkezlerine göre yüksektir. Nüfusun yüzde 26,8 i Bolu İl merkezinde, yüzde 22,2 si ilçe merkezlerinde, yüzde 51 i de köylerde yaşamaktadır (Tablo 6). İl nüfusunun kent merkezinde yığılma eğiliminde olması nüfusun kır ve kent arasındaki dağılımının giderek bozulması riskini artırmaktadır. Tablo 6. Bolu Nüfusunun Cinsiyet ve Yerleşim Yeri Tiplerinde Dağılımı,% Kent merkezi İlçe merkezi Köyler Toplam Erkek 26,7 23,0 50,3 951 Kadın 26,9 21,4 51,8 931 Toplam 26,8 22,2 51, Kaynak: Bolu İli Örnekleme Araştırması Hane Halkı Anketi, 2001 Türkiye genelinde olduğu gibi, Bolu da da köylerdeki nüfus, kırsal kesimin içinde bulunduğu koşullardan kaynaklanan nedenlerle kentlere itilmektedir. Kırsal alanlarda ekonomik ve kültürel imkanların kısıtlı oluşu köylerdeki nüfusu kentlere iten temel bir nedendir. Kırsal kesimde yaşanan nüfus kaybında, yeterli gelir elde edemeyen, gelecek için güvence bulamayan nüfusun kent merkezlerini çekici bulmasının rolü büyüktür. Bolu da nüfusun il ve ilçe merkezlerinde yoğunlaşmasında bütün bu faktörlerin değişik ölçülerde rolü vardır. Köyleri ile birlikte sürekli nüfus kaybeden Kıbrısçık, nüfus kaybının son yıllarda hızlandığı Seben, bağlı köyleri nüfus kaybeden Dörtdivan ve Yeniçağa ilçelerinde tarımsal gelir az, ürün verimi düşüktür. İl merkezi ve ilçe merkezlerinde iş umudunun fazla olması, bu merkezlerde sunulan hizmetlerden yararlanma olanaklarının yüksek olması da kırsal kesim nüfusunu buralara çeken faktörlerdir Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Bolu da, yaş arası faal nüfusun kent merkezlerinde yaşayanların oranı (yüzde 73,5), ilçe merkezleri (yüzde 62,9) ve köyler (yüzde 65,8) ile karşılaştırıldığında daha yüksektir. Buna karşılık, 65 ve üstü yaş grubundaki nüfusun ilçe merkezleri ve köylerde yaşayanların oranı daha yüksektir (Tablo 7). Türkiye de 15 yaş altı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı yüzde 31,5 iken, 20

40 Bolu da bu oran yüzde 22,1 e kadar düşmektedir. Buna karşılık, yaş arası nüfusun toplam Türkiye nüfusu içindeki payı yüzde 62,6 iken, bu oran Bolu için yüzde 67,3 e çıkmaktadır. Türkiye de yüzde 5,9 olan 65 yaş üstündeki nüfusun toplam nüfus içindeki oranı Bolu da yüzde 10,6 dır. Tablo 7. Bolu da Yerleşim Yeri Tiplerinde Yaş Gruplarına Göre Dağılım, Ortanca Yaş ve Yaş Bağımlılık Oranı,% Yaş grupları Kent merkezi İlçe merkezleri Köyler Toplam Türkiye * ,1 25,2 21,4 22,1 31, ,5 62,9 65,8 67,3 62, ,4 11,9 12,8 10,6 5,9 Toplam 100,0 100,0 100,0 100,0 100,0 Ortanca yaş ,3 Yaş bağımlılık oranı,% 36,1 59,0 52,0 48,6 59,7 * Kaynak: Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü: Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, 1998 Yaş bağımlılık oranı ekonomik olarak aktif olmayan 15 yaş altı çocuk nüfusu ile 65 yaş üstü yaşlı nüfus toplamının ekonomik olarak aktif yaş kabul edilen yaşları arasındaki nüfusa oranıdır. Bu oranın küçük olması, ekonomik değer üretmeye yatkın potansiyel nüfusun çokluğunu göstermektedir yılı için sanayileşmiş ülkelerde ortalama yaş bağımlılık oranı yüzde 50,5; aynı yılda Kanada da yüzde 46,9; İsviçre de yüzde 46,0; Federal Almanya da yüzde 43,4 tür (World Bank, 1998). Nüfusun yaş gruplamasına göre dağılımını gösteren Tablo 7 deki değerler, bu oranın Türkiye de yüzde 59,7, Bolu da yüzde 48,6 olduğunu ortaya koymaktadır. İl de yaş bağımlılık oranı Türkiye ortalamasından düşüktür. Bolu nun yaş bağımlılık oranında bir avantajının olduğu söylenebilir Medeni Durum Türkiye de 12 yaş ve üstü kadın nüfusun yüzde 69 gibi büyük bir kısmı evli statüsündedir. Kadınlar için bu oran Bolu merkez ilçede yüzde 61,4 e, ilçe merkezlerinde yüzde 63,9 a, köylerde de yüzde 66,3 e düşmektedir. Buna karşılık, Türkiye kadın nüfusu içinde dul olanların oranı yüzde 1,7 iken, Bolu merkezde bu oran yüzde 9,7 e, köylerde ise daha yüksek bir orana, yüzde 11,7 ye çıkmaktadır (Tablo 8). Bunun nedeni, ekonomik ve sosyal güvencesi olan dul kadınların tekrar evlenmekten kaçınmaları olabilir. Erkekler arasında dulların payı, kadınlara göre çok düşük düzeylerde kalmaktadır. Tablo 8. Bolu Yerleşim Yeri Tiplerinde Cinsiyete Göre Medeni Durum Dağılımı,% Medeni Kent merkezi İlçe merkezleri Köyler Türkiye durum Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam Erkek Kadın Toplam (kadın) * Evli 61,1 61,4 61,2 65,3 63,9 64,6 69,9 66,3 68,1 69,0 Bekar 37,0 28,5 32,8 31,2 24,3 27,7 25,4 20,4 22,9 27,7 Dul 1,4 9,7 5,5 1,8 11,2 6,5 3,4 11,7 7,6 1,7 Boşanmış 0,5-0,2 1,2 0,6 0,9 0,5 0,2 0,4 1,5 Nişanlı - 0,5 0,2 0,6-0,3 0,8 1,2 1,0 - Toplam * Kaynak: Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü: Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, 1998 Bolu nun her üç yerleşim yeri tipinde boşanmışların payı çok düşük düzeylerde ve Türkiye değerinin de altındadır. Bu durum Bolu da, Türkiye nin genelinde olduğu gibi, evlilik kurumunun kolayca bozulmadığını göstermektedir. Modern sosyal güvenlik kurumlarının yokluğunda ya da etkin olmadığı durumlarda kadınlar sosyal güvenliklerini, özellikle aile gibi geleneksel kurumlarda aramaktadır. Evlilik kurumu, Türkiye de kadın nüfus için sosyal güvence 21

41 sağlayan bir kurum özelliği taşımaktadır. Bu nedenle hem Türkiye genelinde, hem de Bolu da bozulan evlilikler son derece azdır Eğitim Durumu Ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmada nitelikli insan gücü en önemli yere sahiptir. İstikrarlı ve sürdürülebilir kalkınmanın en önemli öğesi eğitimli, yüksek nitelikli insan gücüdür. Eğitim işsizlikle mücadelenin de anahtarıdır. Eğitim düzeyi, ülkelerin sosyal gelişmişlik düzeyini ölçme aracı olan insani gelişmişlik indeksi nin ölçülmesinde kullanılan üç değişkenden biridir. Tablo 9 ve Tablo 10, erkek ve kadın nüfusun yaş gruplarına ve aldıkları eğitime göre dağılımını göstermektedir. İl de 45 yaşın altındaki erkek nüfus içinde 6-9 yaş grubu (yüzde 20,3) hariç, eğitimsiz olanların oranı düşüktür yaş grubunda eğitimsiz erkeklerin toplam erkekler içindeki oranı yüzde 1 ler düzeyinde kalmakta; 55 yaştan itibaren yüzde 8 lere çıkmaktadır. Kadınlarda ise, 15 yaştan itibaren eğitimsizler görülmeye başlamaktadır. Eğitimsiz kadınların oranı 29 yaşına kadar yüzde 2 ler düzeyinde kalırken, 30 yaştan itibaren yüzde 7 ler düzeyine yükselmektedir. Bolu da kadınlar arasında hiç eğitim almayanlar erkeklere göre daha fazladır. İl deki yaş grubu erkeklerin yaklaşık üçte biri (yüzde 31,3) ilkokul mezunudur. Lise mezunu erkek nüfusun oranı da üçte bir (yüzde 33,7) düzeyindedir. Bu yaş grubundaki erkeklerden bir yüksek öğrenim kurumunu bitirenlerin oranı yüzde 13,3 dür (Tablo 9). İlkokul altı düzeyde eğitimlilerin payı ileri yaş gruplarında artmakta, en yüksek düzeyine yaş grubunda ulaşmaktadır. İleri yaş gruplarında düşük eğitim düzeylerinde yoğunlaşan nüfusun, genç yaşlara doğru gidildikçe eğitim düzeyinin arttığı görülmektedir. Yaş grubu Tablo 9. Bolu da Erkek Nüfusunun Yaş Gruplarına ve Eğitime Göre Dağılımı,% Eğitimsiz Kurs İlkokul bitirmemiş İlkokul mezunu İlköğretim bitirmemiş Orta mezunu + lise bitirmemiş Lise mezunu +önlisans bitirmemiş Ön lisans + fakülte bitirmemiş + fakülte mezunu Gözlem sayısı ,3-24,6-55, ,9-85,9 3, , ,0 13,5 61,8 13,5 1, ,8 19,3 7,3 11,9 42,2 17, ,2-1,2 31,3 7,2 12,0 33,7 13, ,4 7,5 17,0 22,6 9, ,8 46,2 3,8 17,3 25,0 3, ,7 51,7 6,9 13,8 19,0 6, ,7 2,7 2,7 58,9 5,5 8,2 8,2 11, ,5 2,5 5,0 60,0 7,5 2,5 7,5 12, ,6 17,1 14,3 42,9 2,9 2,9 11, ,7 22,6 16,1 41,9 3,2 3,2-3, ,9 21,3 10,6 47,9 1,1 1,1 3,2-94 Toplam 4,6 4,2 6,4 32,0 16,4 13,6 16,2 6,6 850 Kaynak: Bolu İli Örnekleme Araştırması Hane Halkı Anketi, 2001 İl de yaş grubundaki kadın nüfusun yüzde 45,3 ü ilkokul, yüzde 18,9 u lise, yüzde 20 si yüksek okul düzeyinde eğitime sahiptir. Bu yaş grubu kadın nüfusun yüzde 84,2 si bu üç eğitim düzeyinde toplanmıştır. İl in kadın nüfusunda yaş grubun bu özelliği 25 yaş ve üstünde kaybolmakta, lise ve yüksek okulluların oranı azalırken, ilkokul mezunlarının oranı ileri yaş gruplarında giderek yükselmektedir (Tablo 10). 22

42 Yaş grubu Tablo 10. Bolu da Kadın Nüfusunun Yaş Gruplarına ve Eğitime Göre Dağılımı,% Eğitimsiz Kurs İlkokul bitirmemiş İlkokul mezunu İlköğretim bitirmemiş 23 Orta mezunu + lise bitirmemiş Lise mezunu +önlisans bitirmemiş Ön lisans + fakülte bitirmemiş + fakülte mezunu Gözlem sayısı ,4-10,9 2,2 69, ,1 4,7 79,7 1, ,2-2,5 33,3 2,5 43,2 12,3 4, ,1 1,1 5,3 45,3 4,2 4,2 18,9 20, ,2-4,8 69,9 4,8 2,4 9,6 7, ,7-3,8 69,2 3,8 5,8 7,7 1, ,2 2,8 2,8 76,4 1,4 2,8 6,9 2, ,2 2,0-71,4-4,1 6,1 4, ,2 7,6 12,1 48,5 1,5 6,1 1,5 7, ,4 12,2 8,2 46,9 2,0 6,1 2, ,7 2,9 41,2 41, ,4 14,6 16,7 31, , ,0 8,6 13,3 17,1 1,0-1,0-105 Toplam 15,3 3,8 9,1 42,7 11,7 6,6 6,0 4,7 844 Kaynak : Bolu İli Örnekleme Araştırması Hane Halkı Anketi, Doğurganlık ve Ölümler Toplumların demografik hareketliliği doğum, ölüm ve göç gibi sosyal olayların bir bileşkesidir. Doğumlar bir toplumda zaman içinde nüfus hareketliliğini, nesillerin devamını ve nüfusun gençleşmesini sağlayan hayati olaylardır. Bebek ve çocuk ölümleri ülkelerin gelişmişlik endekslerinde yer alan temel değişkenlerdir. Nüfus artış hızının, göçlerin ve doğumların ülkelerin sürdürülebilir gelişmeleri üzerindeki etkisi gözetilir ve doğurganlığın etkilerinin yıl gibi uzun bir dönemde ortaya çıkacağı düşünülürse bu demografik faktörlerin illerin gelişme planlarının hazırlanması sürecindeki önemleri anlaşılır. Türkiye de doğurganlık hızı yüksek olmakla birlikte, bu hız 1970 lerden bu yana azalmaktadır. Bolu da doğurganlık çağının sonuna geldiği varsayılan yaş grubu kadınların toplam canlı doğum ortalamasına bakıldığında, doğurganlık düzeyinin düşük olduğu söylenebilir. Nitekim, 1998 yılında, il de yaş grubundaki kadınlarda 3,26 olan ortalama canlı doğum sayısı, 4,22 olan Türkiye ortalamasından düşüktür (Tablo 11). Bu değer Bolu İl merkezinde daha düşüktür ve kırsal yerleşim yerlerine gidildikçe artmaktadır. Tablo 11. Bolu da Temel Niteliklere Göre Toplam Doğurganlık Hızı ve Yaş Grubunda Ortalama Çocuk Sayısı,1998 Bolu Türkiye* Temel nitelikler Toplam yaş grubu Toplam yaş grubu Doğurganlık Ortalama Canlı Doğurganlık Ortalama Canlı Hızı doğumu hızı doğumu Kent merkezi 2,29 2,45 2,39 3,82 İlçe merkezleri 2,74 2, Köyler 3,28 3,95 3,08 5,02 Eğitimsiz, ilkokul terk 3,74 4,42 3,89 5,63 İlkokul mezunu, orta terk 2,31 2,88 2,55 3,40 Ortaokul ve üstü 0,60 2,40 1,61 1,84 Toplam 2,79 3,26 2,61 4,22 * Kaynak: Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü: Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 1998 Not: Toplam doğurganlık hızı 2000 yılında Bolu da 1,93, Türkiye de 2,53 olarak ölçülmüştür. Kaynak: İllerin Performans Göstergeleri, DPT,2003.

43 Doğurganlığın standart ölçülerinden biri toplam doğurganlık hızı dır. Bu ölçü, doğurgan çağdaki kadınların doğurganlık hayatları boyunca sahip olacakları ortalama çocuk sayısını gösterir. Bir ülkede nüfusun kendini yenileme düzeyi, toplam doğurganlık hızının 2,1 olduğu nokta olarak alınmaktadır yılında Türkiye de 4,33 olan toplam doğurganlık hızı 22 yıl içinde 2,53 e düşmüştür yılında Bolu da 2,79 olan doğurganlık hızı, 2000 yılında 1,93 olarak gerçekleşmiştir. Bolu da toplam doğurganlık hızı 2000 yılında Türkiye ortalamasının altına düşmüştür. Doğurganlık hızı il in kırsal alanında yüksek, kentlerde daha düşüktür. Araştırmanın yaşa özel doğurganlık hızları ile ilgili bulguları genç nüfusun doğurganlık hızında son yıllarda artış olduğunu ortaya koymaktadır. Kaba doğum hızları, nüfusta doğum nedeniyle olan artış hakkında fikir veren bir göstergedir. İl de yerleşim yeri ayrımı göz ardı edilerek kaba doğum hızının yıllara göre seyri incelendiğinde, depremin yaşandığı yıl olan 1999 yılında önemli bir düşüş olduğu, 2000 yılında binde 20 ler dolayında kaldığı görülmektedir (Tablo 12) yılları arasında il genelinde yıllık ortalama binde 19,4 olan kaba doğum hızı kentlerde (binde 21,9) diğer yerleşim yerlerine göre yüksektir. Tablo 12. Bolu Yerleşim Yeri Tiplerinde Kaba Doğum Hızları Kaba doğum hızları (binde) Yıl Kent İlçe Köy Toplam ,6 19,6 18,3 17, ,4 16,9 13,8 14, ,3 7,2 21,0 19, ,9 16,1 19,5 19,4 Kaynak: Bolu İli Örnekleme Araştırması Hane Halkı Anketi, 2001 Kaba ölüm hızları bir yıl içinde olan ölümlerin yıl ortası nüfusa bölünmesiyle bulunur. Bolu da 1999 ve 2000 yıllarının ortalaması olan yıllık kaba ölüm hızı binde 6,8 dir (Tablo 13). Bu değer Türkiye ortalaması olan binde 9 un altındadır. Kaba ölüm hızlarının kır kent ayrımında dağılımı, beklendiği gibi kent merkezinde köylere göre daha düşüktür. Öte yandan, Bolu da yıllık doğal nüfus artış hızı binde 12,6 dır. Doğal nüfus artış hızı kent merkezinde binde 16 dolayında olup, bu değer binde 15 dolayında olan Türkiye ortalamasına yakındır. Kent merkezinde doğal nüfus artış hızının ilçe merkezleri ve köylerden daha yüksek olduğu görülmektedir. Bunda sadece kent merkezinde kaba doğum hızının yüksek oluşu değil, kırsal alanda kaba ölüm hızının yüksek olması da rol oynamaktadır. Tablo 13. Bolu da Yerleşim Yeri Tiplerinde Yıllara Göre Kaba Ölüm Hızları ve Doğal Nüfus Artış Hızları (Binde) Kaba ölüm hızları (binde) Yıl Kent mrk. İlçe mrk. Köyler Toplam ,3 4,9 9,7 8, ,1 7,2 5,3 5, ,1 6,0 7,4 6,8 Yıllık doğal nüfus artış hızı (binde) ,8 10,1 12,1 12,6 Kaynak: Bolu İli Örnekleme Araştırması Hane Halkı Anketi, 2001 Gelişmişlik düzeyinin bir göstergesi olarak kullanılan bebek ölüm oranları gelişmiş ülkelerde doğal düzey sayılan binde 7 lere kadar düşmüştür. Ülkemizde bebek ölüm oranları demografik araştırmaların yapılmaya başlandığı 1968 yılından beri hesaplanmaktadır li yıllarda binde 140 ün üstünde olan bebek ölüm oranı 2000 yılında binde 43 e kadar düşmüştür. Bolu da bebek ölüm oranı 2000 yılında binde 38 dir. 24

44 Göçler Ülkemizde nüfus sürekli hareket halindedir. Tarım sektöründeki mekanizasyon sonucu bu sektörün ihtiyaç duymadığı insan gücü, diğer taraftan tarımda bir aileyi geçindirmeye yetmeyen işletme büyüklüğü, topraktaki çok parçalılık, tarımsal ürün fiyatlarındaki dalgalanmalar, doğal afetler vb. nedenler Türkiye nüfusunun kentler ve bölgeler arasındaki hareketliliğini artırmaktadır. Bolu, dışarıya göç veren, yani net göçü negatif olan illerimizden biridir Genel Nüfus Sayımına göre Bolu nun (Düzce dahil) arasında göç yüzünden nüfus kaybı kişidir. Bu rakam il in 1990 yılı nüfusunun binde 8,6 sıdır. İl in verdiği göç kent merkezinden ve köylerinden diğer kent merkezlerine doğrudur. İl dışından aldığı göç ise büyük ölçüde Bolu köylerine gelmektedir (Tablo 14). Göç bu düzeyde devam eder ve kontrol edilemezse il ve ilçe merkezlerinde aşırı nüfus yığılmasının olması kaçınılmazdır. Tablo Genel Nüfus Sayımına Göre Bolu İlinin Aldığı ve Verdiği Göç Sayıları (Düzce dahil) Göç Şehirden şehire Köyden şehire Şehirden köye Köyden köye Toplam Aldığı göç Verdiği göç Net göç Kaynak: DİE, Türkiye İstatistik Yıllığı 2000 Not: Daimi ikametgahı bilinmeyenler kapsanmamaktadır. İllerin göç eden nüfusu içinde, daimi ikametgahı yurt dışı olanlar kapsanmamaktadır. İllerin göç eden nüfusu içinde, kendi ili içindeki hareketlilik kapsanmıştır. Aynı il içinde, bir ilçe merkezinden başka bir ilçe merkezine, bir bucak veya köyden bir başka bucak veya köye olan göç ise kapsanmamıştır. İl içindeki nüfus hareketliliğinin merkezi büyük ölçüde köylerdir. İl de göçenlerin yüzde 60,8 i köy çıkışlıdır (Tablo 15). Göçerlerin yarısını (yüzde 50,1) ilçe merkezleri, yaklaşık yüzde 30 nu kent merkezi çekmektedir. Dolaysıyla göçenlerin yüzde 80 i kent merkezi ve ilçe merkezlerinin çekmesi nedeniyle göç etmektedir. Kentsel yerleşim yerlerinde sosyal hizmetlerden yararlanma, iş bulma imkanlarının fazla olması vb. nedenlerin bunda rolü vardır. Köyler ise kaynağı neresi olursa olsun göçerlerin beşte birini (yüzde 20,8) çekmektedir. Tablo Genel Nüfus Sayımına Göre Bolu İli İçinde Göç Örüntüsü (Düzce dahil) Yerleşim yeri tipi Kent merkezi İlçe merkezleri Köyler Toplam % Kent merkezi ,4 İlçe merkezleri ,8 Köyler ,8 Toplam ,0 Yüzde 29,1 50,1 20,8 100,0 - Kaynak: DİE, Türkiye İstatistik Yıllığı 2000 Not: Satırlarda göçün kaynağı, sütunlarda göçün hedefi gösterilmiştir. Aynı il içinde, bir ilçe merkezinden başka bir ilçe merkezine, bir bucak veya köyden bir başka bucak veya köye olan göç ise kapsanmamıştır. Araştırmada kullanılan hane halkı anket verilerine göre, il de göç nedeni olarak toplam 17 faktör saptanmış, yerleşim yerleri tiplerinde yüzde 3 ün üstünde çokluk gösteren göç nedenleri Tablo16 da gösterilmiştir. İl de göçlerin yüzde 90 ı dört nedene bağlı olarak açıklanabilmektedir. Bunlar çokluk sırasına göre evlilik, iş, kiracılık ve memuriyet nedeniyle yapılan tayinlerdir. Deprem nedeniyle göç yalnızca kent merkezinde ve yüzde 5,2 oranında görülmektedir. 25

45 Tablo 16. Bolu da Yerleşim Yeri Tiplerine Göre Göç Nedenleri,% Göç nedeni Kent merk. İlçe merk. Köyler Toplam Evlilik 39,6 49,3 74,3 54,2 İş 24,8 22,9 20,3 22,7 Kiracılık 17,8 6,4 0,5 8,9 Tayin 5,7 5,7 3,0 4,7 Deprem 5,2 0,7-2,3 Çocukların okuluna yakın olmak 0,4 3,6-1,0 Daha iyi evde oturmak 0,4 8,6 0,5 2,4 Göç sayısı Kaynak: Bolu İli Örnekleme Araştırması Hane Halkı Anketi,

46 Harita 5. Bolu İli Toprak Grupları Haritası 27

47 Harita 6. Arazinin Kullanım Kabiliyetine Göre Dağılımı 28

48 Tarım Tarım insanların en temel ihtiyacı olan beslenme ihtiyacını doğrudan karşılayan bir sektör olmanın yanı sıra, sağladığı istihdam, yarattığı katma değer ve ihracat potansiyeli bakımından da önem taşımaktadır. İl de uzun vadeli sürdürülebilir gelişmenin sağlanması ve il ekonomisinin canlandırılması için atılacak ilk adım tarım ve tarıma dayalı sanayinin geliştirilmesi olmalıdır. Tarımsal sanayinin geliştirilmesi tarımsal ürünleri hammadde olarak kullanıp işleyen tarımsal sanayi ürünlerinin üretimden pazarlama aşamasına kadar mevcut sorunlarının çözülmesine bağlıdır. Tarım ve tarıma dayalı sanayi açısından Bolu dinamik ve hızla gelişen bir ildir. İktisadi faaliyet kollarına göre incelendiğinde, tarım sektörü İl GSYİH içinde sürekli en yüksek değeri almıştır yılında tarım sektörünün GSYİH içindeki payı yüzde 32,8, 1995 yılında yüzde 30, 2000 yılında yüzde 30,6 olarak gerçekleşmiştir. Tarıma dayalı sanayide üretim açısından en büyük pay gıda sektöründedir. Bolu da kanatlı hayvancılık en önemli tarımsal sanayi alt sektörüdür. Merkez ilçe, Mudurnu ve Göynük ilçelerinde yapılan broiler piliç üretimi Türkiye beyaz et üretiminin yüzde unu karşılamaktadır Tarım Sektörünün Sorunları Verimli Tarım Alanlarının Sınırlı Olması İl de arazinin çok küçük kısmı birinci sınıf tarım arazisidir. Tablo 17 ve Tablo18, Bolu il ve ilçelerinde arazinin kullanma kabiliyetine ve kullanımına göre dağılımını göstermektedir. Mutlak tarım alanı olarak tanımlanan I, II ve III. sınıf arazi toplamı il arazi varlığının sadece yüzde 11,5 idir. İl in hektarlık alanının yüzde 55,7 sini ormanlık ve fundalık alanlar oluşturmaktadır. Tarım alanları il arazisinin yüzde 17,7 sini oluşturmaktadır. Çayır ve meraların kapladığı alan ise yüzde 14,7 dir. İl arazisinin yüzde 11,8 ini ise tarım dışı alanlar oluşturmaktadır. Tablo 17. Bolu İl ve İlçelerinde Arazinin Kullanma Kabiliyetine Göre Dağılımı (Ha) Yüzölçümü(*) I II III IV V VI VII VIII Diğer Sınıf Sınıf Sınıf Sınıf Sınıf Sınıf Sınıf Sınıf Alan (Ha) Yüzde pay 100,0 4,6 2,6 4,3 6,3 0,1 12,5 68,5 0,5 0,6 Kaynak: TÜBİTAK-MAM, CBS (*) İl in arazi kullanımıyla ilgili Tarım il Müdürlüğünün verileri ile TÜBİTAK-MAM ın CBS tabanlı arazi kullanım verileri birbirini tutmamaktadır. Tablo 17 ve Tablo 18 de tarım alanlarının yüzölçümündeki farklılık bu nedenledir. Mutlak tarım alanları ağırlıklı olarak Bolu Merkez İlçe de bulunmakta, Bolu Ovası olarak tanımlanan bölgede Merkez İlçe tarımsal üretiminin önemli bir kısmı yapılmaktadır (Tablo 18). Mutlak tarım alanlarının bir diğer büyük bölümü Gerede ve Dörtdivan İlçeleri arasında kalan Gerede Ovası ndadır. Mudurnu ile Göynük tarım topraklarına sahip diğer ilçelerdir. Kıbrıscık tarım alanının en az olduğu ilçedir. 29

49 Tablo 18. İlçelerde Arazinin Kullanımına Göre Yüzde Dağılımı Alan Tarım Alanı Orman ve Funda Çayır ve Mera Tarım Dışı İlçeler (Ha) Ha % Ha % Ha % Ha % Merkez , , , ,1 Dörtdivan , , , ,1 Gerede , , , ,5 Göynük , , , ,6 Kıbrıscık , , , ,6 Mengen , , , ,5 Mudurnu , , , ,9 Seben , , , ,8 Yeniçağa , , , ,6 Toplam , , , ,8 Kaynak: Bolu Tarım İl Müdürlüğü Raporu ve 2000 Yılı Tarım Raporu Tarım Alanlarının Amaç Dışı Kullanımı İl de tarım, orman ve mera alanlarının amaç dışı kullanıma açılması, imar planları ve karayolu düzenlemeleri tarım alanlarının azalmasına yol açmaktadır yılında yaşanan deprem sonrasında tarım alanlarının geçici ya da kalıcı konut alanı olarak kullanılması bu alanları daha da daraltmıştır. Organize Sanayi Sitesi ve Küçük Sanayi Siteleri başta olmak üzere, il de dağınık durumda olan sanayi kuruluşları, Merkez İlçenin I. ve II. sınıf tarım toprakları üzerinde yer almaktadır. Yerleşim alanlarının (konut, kamu binaları vb.) tarım alanları üzerinde olması ve gelecekte yerleşim yerlerinin tarım alanlarında yoğunlaşması bu kayıpları daha da artıracaktır Ürün Deseninin Zayıf Olması İl de tarımsal ürün deseni çeşitlilik göstermemektedir yılında tarla bitkileri gelirinin yüzde 47,4 ü yumru bitkilerden, yüzde 43,4 ü tahıllardan elde edilmektedir (Tablo 19). Bu iki ürün grubu toplam tarla ürünlerinden elde dilen gelirin yüzde 90,8 ini oluşturmaktadır. Yumru bitkilerin tamamına yakın kısmı patates olup, tahılların ise yüzde 70 i buğdaydır. Buğday, arpa ve mısır il in toplam tarla ürün gelirinin hemen tamamını oluşturmaktadır. Bolu da endüstriyel bitki üretimi yok denecek kadar az, endüstriyel ürün özelliği taşıyan yağlı tohumların üretimi de ihmal edilecek kadar düşüktür. Hayvancılık açısından önem taşıyan yem bitkilerinden sağlanan gelir yüzde 1,1 düzeyinde iken, yağlı tohumlar toplam gelirin sadece yüzde 1 lik kısmını sağlamaktadır. Tablo 19. Tarla Bitkilerinden Elde Edilen Gelirin* Ürün Gruplarına Göre Dağılımı, %, 1997 % 1998 % 1999 % 2000 % Tahıllar , , , ,4 Baklagiller , , , ,0 Endüstriyel , , , ,0 Yağlı Tohum , , , ,0 Yumru Bitkiler , , , ,4 Yem Bitkileri , , , ,1 Toplam , , , ,0 Kaynak: Bolu Tarım İl Müdürlüğü Raporu ve 2000 Yılı Tarım Raporu * 1997 yılı sabit fiyatlarıyla Milyon TL 2000 yılında bitkisel üretimden elde edilen gelirin yüzde 68,6 sı tarla ürünlerinden sağlanmaktadır. Meyve üretiminden elde edilen gelir yüzde 22,5 ile ikinci sırayı almakta, sebze 30

50 üretiminden elde edilen gelir yüzde 8,9 ile son sırada yer almaktadır. Yıllara göre ise tarla ürünlerinin payı azalırken, meyveciliğin payının arttığı görülmektedir. Sebzede ise büyük bir değişim görülmemektedir (Tablo 20). Tablo 20. Bitkisel Üretimden Elde Gelirin* Dağılımı,% 1998 % 1999 % Değişim 2000 % Değişim Tarla Ürünleri Üretimi , ,2 0, ,6-41,1 Sebze Üretimi , ,0-10, ,9-15,8 Meyve Üretimi , ,8-1, ,5-5,3 Toplam , ,0-0, ,0-33,7 Kaynak: Bolu Tarım İl Müdürlüğü Raporu ve 2000 Yılı Tarım Raporu * 1997 yılı sabit fiyatlarıyla Milyon TL Toprakların Çok Parçalı ve İşletme Ölçeklerinin Küçük Olması Tarım sektöründe işletmeler optimum işletme ölçeğinden uzak şekilde faaliyette bulunmaktadır Köy Envanteri çalışmasına göre, köylerde, sayısı toplam olarak tesbit edilen hanelerin tasarrufunda olan arazi parça halinde dağılmaktadır. Ortalama işletme büyüklüğü 38 dekar; ortalama parça büyüklüğü 4 dekardır. Bolu, ülke ortalamasının (59 dekar) altında ölçeklerde çalışan tarımsal işletmelere sahiptir. Türkiye de işletme büyüklüğü 10 dekarın altında olan işletmelerin oranı yüzde 15,8; Bolu da yüzde 20,8 dir.100 dekardan büyük işletmelerin oranı Türkiye de yüzde 15,1 iken, bu oran Bolu da yüzde 2,5 dir. Tarım topraklarının çok parçalı oluşu sınır belirlemelerinde sorun yarattığı gibi, tarım topraklarının etkin olmayan kullanımına da yol açmaktadır. Toprak sınırları nedeniyle ortaya çıkan tarım alanı kaybı dekar olarak hesaplanmıştır. Bu büyüklük ilin toplam tarım alanının yüzde 3,4 üne tekabül etmektedir Kanatlı Hayvancılığın Önemli Gelir Kaynağı Olması İl yüzölçümünün büyük kısmını (yüzde 55,7) kaplayan orman alanları gelir getiren bir faaliyet değildir. Orman bölgesi olan Bolu da, bu sektördeki faaliyetlerden elde edilen gelir düşüktür ve sektörün tarımsal faaliyet gelirleri içindeki payı yıllar itibarıyla istikrarlı olarak yüzde 3-4 dolayında seyretmektedir. Su ürünlerinin ilin tarımsal faaliyet geliri içindeki payı ihmal edilecek kadar düşüktür. Buna karşın, ilin tarımsal faaliyetlerinde en büyük gelir yaratan alt sektör hayvancılıktır. Hayvansal üretimden elde edilen gelirin tüm tarımsal faaliyet geliri içindeki payı 1998 yılında yüzde 73, 1999 yılında yüzde 62,8, 2000 yılında yüzde 81,8 olarak gerçekleşmiştir (Tablo 21). Hayvansal üretimin dörtte üçü kanatlı hayvancılıktan sağlanmaktadır. Son yıllarda gerek insanların sağlık konusundaki endişeleri, gerek üretim maliyetinin düşük ve verimliliğin yüksek oluşu Bolu da üreticileri piliç eti yanında hindi üretimine de yöneltmiştir. Türkiye de hindi eti ile ilgili entegre tesise sahip az sayıdaki firmalardan biri de Bolu dadır. Tablo 21. Alt Sektörler İtibarı ile Tarımsal Faaliyet Gelirleri* 1998 % 1999 % Değişim 2000 % Değişim Çiftçilik , ,1-0, ,0-33,7 Hayvancılık , ,8-6, ,8 30,2 Ormancılık , ,6 6, ,0 12,0 Su Ürünleri , ,1-31, ,2 24,8 Toplam , ,7-5, ,0 14,0 Kaynak: Bolu Tarım İl Müdürlüğü Raporu ve 2000 Yılı Tarım Raporu * 1997 yılı sabit fiyatlarıyla Milyon TL 31

51 Ekilen Tarla Alanlarının Azalması İl de boş bırakılan tarım alanları artmaktadır. Boş bırakılan tarım alanlarının oranı 1999 yılında yüzde 0,7 den, 2000 yılında yüzde 38,6 ya yükselmiştir. Bunun nedeni ekilen tarla alanlarında yüzde 36 ya varan azalmadır. Ekilen tarla alanlarındaki bu azalma il de tarla bitkileri üretimindeki düşüşün de önemli nedenidir. İl tarımında sebze ve meyve ekim alanlarında önemli bir değişme görülmemektedir (Tablo 22). Tablo 22. Tarım Alanlarının İlçelere Göre Kullanımı (Ha) Ekilen Tarla Sebze Meyve-Bağ Nadas Boş Alan Toplam İlçeler Alan Merkez Dörtdivan Gerede Göynük Kıbrıscık Mengen Mudurnu Seben Yeniçağa Toplam Kaynak: Bolu Tarım İl Müdürlüğü Raporu ve 2000 Yılı Tarım Raporu Tarımsal Gelirin Az Sayıdaki İlçede Yoğunlaşması Tablo 23 nüfusun, Tablo 24 ise tarımsal gelirin ilçeler itibariyle dağılımını göstermektedir. İl nüfusu içindeki payı üçte iki olan Merkez İlçe, Mudurnu ve Göynük İlçeleri, il in toplam tarımsal gelirinin yüzde 80 ini yaratmaktadır. Diğer altı ilçenin tarımsal gelir içindeki payı yüzde 20 dolayındadır. Bolu da tarımsal gelir belirli ilçelerde toplulaşmakta, bu durum tarımda yaratılan gelirin ilçeler arasında dağılımını eşitsiz hale getirmektedir. Tablo 23. Kırsal Kesimde Tarım Alanları ve Nüfusun Dağılımı,2000 Toplam Nüfus Köy Nüfusu Köydeki Hane Sayısı Hanehalkı Büyüklüğü Tarım Arazisi (Ha) Hane Başına Ort.Arazi (Ha) Merkez , ,9 Dörtdivan , ,3 Gerede , ,1 Göynük , ,0 Kıbrıscık , ,1 Mengen , ,8 Mudurnu , ,6 Seben , ,6 Yeniçağa , ,7 Toplam , ,9 Kaynak: Bolu Tarım İl Müdürlüğü Raporu ve 2000 Yılı Tarım Raporu İlçe ekonomileri 2001 yılında yaşanan krizlerden etkilenmiş, tarımsal gelir içindeki payı düşük olan ve alternatif gelir yaratamayan yerleşim yerlerinde işsizlik artmıştır. Kanatlı hayvancılık sektöründe ilin önde gelen şirketi olan Mudurnu Tavukçuluk A.Ş nin 2001 yılında yaşadığı krizin il ekonomisinde yol açtığı gelir kaybı büyüktür. Tek ürüne bağımlı olan ilçe ekonomileri yaşanan krizler ve ürün fiyatlarındaki dalgalanmaların etkisini gelir ve istihdam kaybı olarak yaşamaktadır. İl ve ilçe merkezlerine yönelik nüfus hareketinin nedenlerini buralarda aramak gerekir. 32

52 Tablo 24. İlçelere Göre Tarımsal Gelirin* Dağılımı, 2000 Bitkisel Üretim Hayvansal Üretim Toplam % Merkez İlçe ,3 Dörtdivan ,4 Gerede ,2 Göynük ,6 Kıbrıscık ,2 Mengen ,7 Mudurnu ,3 Seben ,2 Yeniçağa ,9 Toplam ,0 Kaynak: Bolu Tarım İl Müdürlüğü Raporu ve 2000 Yılı Tarım Raporu * 1997 yılı sabit fiyatlarıyla Milyon TL Orman Alanlarında Yapılaşma ve Erozyon Tehdidi TÜBİTAK-MAM tarafından hazırlanan Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) toprak katmanları üzerine serilmiş erozyon derecesi haritasına göre, il topraklarının yüzde 80 inde şiddetli ya da çok şiddetli erozyon tehdidi vardır. Bu tehdit Mudurnu ilçesinde çok daha büyüktür. Göynük, Seben ve Gerede ilçeleri de şiddetli erozyona açık ilçelerdir. Bolu nun, İstanbul ve Ankara gibi metropollere çok yakın ve çekim merkezi olması, artan nüfus yoğunluğu il deki orman, tarım ve su havzalarının ikinci konut ve dinlenme yeri olarak seçilmesine ve orman alanlarının tahrip edilmesine yol açmaktadır. Yakın zamanlarda, başta devlet kuruluşları olmak üzere, milli park ve benzeri koruma alanlarında otel, kır gazinosu, eğitim merkezi, alışveriş merkezi vb. bir çok yapı inşa edilmiştir. Abant başta olmak üzere Gölcük, Kökez, Sülüklügöl, Karagöl vb. rekreasyon alanları kirlenme tehdidi altındadır. Mera ve çayır alanları aşırı ve zamansız otlatma nedeniyle il ekonomisinde büyük kayıplara yol açmaktadır Sulama Tesislerinin İşletme, Bakım ve Onarım Sorunlarının Olması Bolu İl indeki 101 sulama tesisinin 9 u Kooperatif, 1 i Kalkınma Kooperatifi, 1 i, Belediye ve 90 ı da Muhtarlıklar tarafından işletilmekte olup, bu tesislerin 92 si cazibeli, 8 i elektropompaj ve 1 i de sulama göletidir. Gerede İlçesi ndeki Aşağıdülger, Avşar, Ertuğrul, Çalışlar, Hamzabey, Körseli, Salur; Göynük İlçesi ndeki Ahmetbeyler, Dedeler; Kıbrışçık İlçesi ndeki Bölücekaya, Çökeler, Karacaören, Karaköy, Merkez İlçe de Gövem, Güneyfelakettin, Yakabayat; Mudurnu İlçesi nde Merkez, Taşkesti, Munduşlar, Topardıç ve Bektemurlar köylerinde ya ekonomik ömrünü tamamladığından ya da işletme maliyetleri yüksek ve bakım-onarım ihtiyacı olduğundan dolayı sulanamayan tarım alanları vardır. Bu yerleşim yerlerinde Sulama Kooperatifleri ya da Sulama Birliklerinin kurulması ve yapılacak sulama tesisleri ile düşük olan sulama oranlarının artırılması gerekmektedir Tarımsal Faaliyetlerde Örgütlülüğün Zayıf ve Eğitimin Yetersiz Olması Tarım teşkilatlarının gerek hizmet içi eğitim, gerek çiftçiye yönelik çalışmalarının verimli olabilmesinin temel koşulu yeterli teknik donanıma sahip olmasıdır. Teknik donanımın yeterli olmaması, çiftçiye görsel ve uygulamalı hizmet olanağını ortadan kaldırmaktadır. Bolu da gözlenen bu durum, başta bilinçsiz gübre kullanımı olmak üzere tohumlama, ilaçlama ve zirai mücadelede yanlış uygulamalara yol açmakta ve tarımda ürün kaybı ve verim düşüklüğüne yol açmaktadır. Bunun bir örneği, Dörtdivan ilçesinde nemetot lu patates üretiminde yaşanmıştır. Bir 33

53 tür bakteri/virüs olan bu hastalığın ilçede yeterince bilinmemesi ve önlem alınmamış olması nedeniyle hastalıklı tohumlarla yapılan üretim ciddi verim kayıplarına yol açmıştır. Öte yandan, il de tarımsal örgütlülüğün zayıf olması üretim, ürünün saklanması, depolanması ve pazarlanması aşamasında da kayıplara yol açmaktadır. Hemen tamamı ormancılık faaliyetleriyle ilgili olan ve kamu desteğinden yararlanma amacıyla kurulan kooperatifler dışında, tarım amaçlı bir kooperatif ve benzeri yerel tarımsal örgütlenme il de yoktur Sanayi İstanbul ve Ankara metropol pazarlarına yakın, bu iki metropolü birbirine bağlayan koridor üzerinde olmanın avantajlarına sahip ve geleneksel sanayi merkezlerinin ard bölgesinde yer almasına rağmen, Bolu sanayii yatırımcılar için çekim merkezi olamamıştır. İl de sınai gelişme hızı düşüktür. Bunda il yüzölçümünün üçte ikisinin orman, çayır ve mera alanı olmasının, arazi yapısının engebeli ve eğimli oluşunun, ilin deprem kuşağı üzerinde bulunmasının da rolü vardır. Jeolojik ve topoğrafik koşullar sanayi kuruluşlarının yer seçimi kararlarını olumsuz yönde etkilemektedir Sanayi Sektörünün Sorunları Sınai Gelişmenin Yavaş ve Sektörel Çeşitlenmenin Az Olması Bolu da sanayinin gelişme hızı yılları arasında istikrarsız ve Türkiye ortalamasının altındadır yılında Türkiye imalat sanayiinin gelişme hızı bir önceki yıla göre yüzde 5,9 dur. İl imalat sanayiinin gelişme hızı 2000 yılında bir önceki yıla göre yüzde eksi 0,5 olmuştur. Ülke genelinde imalat sanayinin 2000 yılı GSYİH içindeki payı yüzde 23,7, Bolu imalat sanayiinin İl GSYİH sı içindeki payı yüzde 21,4 dür (Tablo 25). İmalat sanayiini sınai göstergeler yardımıyla ve alt sektör ayrımında gösteren Tablo 26, işyerlerinin orman ürünleri, tekstil ve giyim, metal eşya sektörlerinde toplandığını göstermektedir. Tablo 25. Türkiye ve Bolu Sanayii,1987 Yılı Fiyatlarıyla, 2000 Türkiye Bolu Sanayi Değer Sektör PayıGelişme Hızı Değer Sektör Payı Gelişme Hızı (Milyon TL) (%) (%) (Milyon TL) (%) (%) Madencilik ve Taşocakçılığı İmalat Sanayi Elektrik Gaz Su Toplam Kaynak:DİE 1973 yılında Kalkınmada Öncelikli Yöreler (KÖY) kapsamına alınması ve uygulanan teşvik politikaları özel sektör sanayinin bu yıllarda hızlı gelişme göstermesinde etkili olmuştur yılları arasında KÖY kapsamında kalan il de, sanayi, geleneksel sanayi merkezlerindeki sanayilerin bu bölgede yer seçmesi nedeniyle gelişme göstermişse de, bunun ürün çeşitliliği, teknoloji geliştirme ve ihracata yönelme de fazla katkısı olmamış, sağlanan teşviklerin katkısı, çoğu iç pazar alanlarına yönelik üretim yapan sanayi kuruluşları için yer seçiminden öteye geçememiştir.1980 yılında KÖY kapsamından çıkarılması nedeniyle devlet yardım ve destekleri azalmış, 1990 lı yıllarda kamu sanayi kuruluşlarının kapatılması ve bu işletmelerin özelleştirilme kapsamına alınmaları il de sınai gelişmenin duraklamasına yol açmıştır. 34

54 Sektörler Tablo 26. Bolu İmalat Sanayiinde 10 ve Üzerinde Kişi Çalıştıran İşyerleri İşyeri Sayısı Ücretle Çalışan Sayısı Çevirici Güç Kapasitesi (Milyon TL) SabitSermayeye İlaveler (Milyon TL) KatmaDeğer (Milyon TL) Çıktı (Milyon TL) Gıda Tekstil Giyim Orman Ürün Kağıt Basım Kimya Plastik Taş Toprak San Ana Metal San Metal Eşya Diğer İmalat İmalat Sanayi Kaynak:DİE Sanayi Mekanlarının Sınırlı Olması Coğrafi konum ve jeolojik yapı (ormanlık alanın genişliği, düz alanların sınırlı olması, engebeli arazi yapısı ve bölgede diri deprem faylarının olması) sanayi için ciddi kuruluş yeri sorunları yaratmaktadır. Kurulu olan sanayinin aktif deprem faylarına yakın ve tarıma elverişli alanlarda yer seçmesi sakınca oluşturmaktadır. Coğrafi-topoğrafik koşulların getirdiği sınırlamalar tarım alanlarını daralttığı gibi, sanayinin gelişmesini de engellemektedir. Arazi yapısının büyük ölçekli sanayi tesislerinin kurulmasına elverişli olmaması sanayinin gelişmesini engelleyen bir diğer faktördür Maden Kaynaklarının Zayıf ve Geliştirilmemiş Olması İl GSYİH sı içinde madenciliğin payı küçük olmakla birlikte, il de linyit madenciliği, kum, kil ve taş ocakçılığı alt sektörlerinde faaliyette bulunan işletmeler bulunmaktadır. Mengen ve Göynük ilçelerinde linyit kömürü, Seben ilçesindeki mermer yatakları ilin sahip olduğu maden rezervleri arasında yer almaktadır. Göynük ilçesinde hemen hiçbir şekilde değerlendirilmeyen ve kömürden sonra en önemli enerji kaynağını oluşturan bitümlü şistler, sentetik sıvı yakıt olarak kullanılmaları yanında, petro-kimya sanayii için de girdi olma potansiyeline sahiptir. MTA nın il deki maden ve enerji kaynaklarına ilişkin bulguları kireç, alçı taşı yataklarının yanı sıra, Talk (Mudurnu- Dereköy), Manganez (Gerede-Çayırviran), Kaolen (Gerede-Yeniçağa) ve Turba-Turp kömürü (Yeniçağa) maden yataklarının olduğunu, görünür ve muhtemel rezervlerin bulunduğunu ortaya koymaktadır Sanayinin Genç ve Şirketleşmenin Zayıf Olması Bolu imalat sanayii, işletmelerin dörtte üçü 1980 sonrasında kurulmuş olan, oldukça genç işletmelerden oluşmaktadır. İşletmelerin yüzde 47,5 i yılları arasındaki dönemde, yüzde 28,6 sı yılları arasında kurulmuştur. Bolu da arasında kurulan 173 işyerinin 122 si (yüzde 70,5 ) küçük ölçeklidir (Tablo 27). 35

55 Tablo 27. İmalat Sanayiinde İşyerlerinin Kuruluş Yıllarına Göre Dağılımı, 2000 Sektör İşyeri sayısı Gıda Tekstil Orman Kimya Taş Toprak Metal Ana Metal Eşya Diğer İmalat İmalat Sanayi kişi kişi Kaynak: Bolu İmalat Sanayi İşyerleri Anketi, İl sanayi büyük kısmı yan sanayi olarak çalışan ve KOBİ niteliğinde olan işletmelerden oluşmaktadır. Bu işletmelerde şirketleşme zayıf olup, sanayi ağırlıklı olarak tek kişi tarafından ferdi mülkiyet şeklinde kurulmuş, aile fertlerinin bir araya gelerek kurdukları küçük aile işletmesi özelliği göstermektedir (Tablo 28). Küçük ve orta ölçekli işyerlerinde örgütlenmiş olan il sanayiinde küçük ölçekli işyerlerinde şirketleşme eğiliminin beklendiği gibi zayıf, büyük ölçekli işyerlerinde ise yüksek olduğu görülmektedir. Tablo 28. İşyerlerinin Hukuki Durumlarına (Şirket Türlerine) Göre Dağılımı, 2000 İşyeri Ferdi Adi Kollektif Anonim Limited Kooperatif Diğer Sektör sayısı Mülkiyet Ortaklık Şirket Şirket Şirket Gıda Tekstil Orman Kimya Taş Toprak Metal Ana Metal Eşya Diğer İmalat İmalat Sanayi kişi kişi Kaynak: Bolu İmalat Sanayi İşyerleri Anketi, Üretimin Küçük Ölçeklerde Yapılması İl de iç pazarın başlangıçtaki büyüklüğünün sınırlı olması ve üretim ölçeklerinin küçük tutulması sanayinin gelişmesinde önemli bir engel olmuştur. Ölçek, pazar ve finansman sorunları Bolu sanayinin dış pazarlar için üretim yapan, rekabetçi bir yapıda kurulup gelişmesini 2 Veriler, Bolu Ticaret ve Sanayi Odasına kayıtlı, ana faaliyet konusu imalat olan ve üretim birimi il sınırları içinde yer alan tüm işyerlerine 2001 yılı Mart ayında uygulanan anket sonuçlarına dayalıdır. Anket, 1-9 kişi çalıştıran 261 işyeri, 10 ve üzerinde kişi çalıştıran 103 işyeri olmak üzere toplam 364 işyerine uygulanmıştır. İşyeri çalışanlarının yıllık ortalama sayısı ölçek büyüklüğü olarak kullanılmış, yıllık ortalama 10 ve daha fazla kişi çalıştıran işyerleri tam sayım yöntemi, 1-9 kişi çalıştıran işyerleri ise örnekleme yöntemi ile anket kapsamına alınmıştır. İşyerleri önce çalışanlar ortalamasına göre iki ana gruba ayrılmış, sonra bu iki ana grup içersinde yer alan işyerleri ile ilgili veriler, Uluslararası Standart Sanayi Sınıflaması Revize 2 (USSS Rev.2) klasifikasyonu kullanılarak, ikili ve üçlü iktisadi faaliyet kodu ayrımında değerlendirilmiştir. 36

56 engellemektedir. Şahıs ya da aile işletmeciliğinin yaygın oluşu işletme ölçeklerinin küçük tutulmasına ve optimal büyüklükte kurulmamasına yol açmakta, bundan dolayı işletmelerin geniş pazarlara ulaşmaları engellenmektedir. Bolu sanayiinde işyerleri ağırlıklı olarak metal eşya ve makine (yüzde 25,5), tekstil (yüzde 24,5), orman ürünleri ve mobilya (yüzde 23,1) sektörlerinde faaliyette bulunmaktadır (Tablo 29). İmalat sanayinde çalışanların gıda (yüzde 32,8), tekstil (yüzde 30,2), metal eşya ve makine (yüzde 16,8) sektörlerinde yoğunlaştığı görülmektedir. Tablo 29. İmalat Sanayiinde İşyeri Sayısı, Ücretle Çalışanların Yıllık Ortalama Sayısı ve Çalışanların Yıllık Ortalama Sayısı,2000 Ücretle Çalışanların Yıllık Ortalama Sayısı % Çalışanların Yıllık Ortalama Sayısı % Sektör İşyeri Sayısı % Gıda 31 8, , ,8 Tekstil 89 24, , ,2 Orman 84 23, , ,5 Kimya 22 6, , ,4 Taş Toprak 8 2, , ,5 Metal Ana 34 9, , ,4 Metal Eşya 93 25, , ,8 Diğer İmalat 3 0,8 41 0,3 55 0,4 İmalat Sanayi , , ,0 Kaynak: Bolu İmalat Sanayi İşyerleri Anketi, ve daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinin sektörel dağılımı, az sayıdaki orta ve büyük ölçekteki işletmenin sınai istihdamın büyük kısmını sağladığını göstermektedir. İl de kişi çalıştıran 40 adet işyeri bu büyüklük grubundaki işletmelerdeki istihdamın yüzde 4,2 sini sağlarken, 500 den fazla işçi çalıştıran 4 işyeri istihdamın yüzde 54,2 ni sağlamaktadır (Tablo 30). İl de arasında işçi çalıştıran 9 adet, 500 den fazla işçi çalıştıran 4 işyeri bulunmaktadır. Tablo 30. İmalat Sanayiinde 10 ve Üzerinde Kişi Çalıştıran İşyerleri,2000,adet Sektör İşyeri sayısı Gıda Tekstil Orman Kimya Taş Toprak Metal Ana Metal Eşya Diğer İmalat İmalat Sanayi Toplam çalışan (kişi) Dağılım (% ) 100,0 4,2 6,6 10,0 7,3 17,7 54,2 Kaynak: Bolu İmalat Sanayii İşyerleri Anketi, 2001 İl de entegre piliç üretimi (broiler) yapan 6 işletme, 2001 yılı itibariyle Türkiye beyaz et ihtiyacının yüzde ini karşılamaktadır. Bu işletmelerden, Türkiye nin en büyük broiler üreticisi olan ve gıda sektöründe en büyük yüz firma arasında otuzdokuzuncu sırada yer almış, 1999 yılında 235 milyon ABD doları tutarında ihracat gerçekleştirmiş olan Mudurnu Tavukçuluk A.Ş ve 2001 yıllarında yaşanan krizlerin etkisiyle finansman darboğazına düşmüş ve faaliyetini durdurmuştur. Köy-Tur Holding A.Ş nin bir kuruluşu olan Köy-Tur Bolu Tavukçuluk şirketinin de yaşanan kriz nedeniyle faaliyetine son vermiş olması bu sektörde 37

57 yaşanan işsizliği artırmıştır. Tablo 31 de, il sanayiinde faaliyette bulunan orta ve büyük ölçekli işletmeler gösterilmiştir. Tablo 31. Bolu da 10 ve Üzerinde Kişi Çalıştıran (seçilmiş) Sanayi Kuruluşları, 2000 Sektör Firma Faaliyet Çalışan Sayısı Filiz Gıda San. A.Ş. Makarna, irmik, un, kepek 275 Bey Piliç Piliç eti ve ürünleri, kemik unu, broiler civciv Abant Entegre Gıda San.Tic.A.Ş. Suçuk, sosis, salam, jambon 37 Bolu Kalite Yem San.A.Ş. Broiler yemi, damızlık yem, 87 hindi eti ürünleri Er Piliç Entegre Tavuk Ür. Paz. Ltd. Şti. Tavuk eti, tavuk unu, civciv 497 Gıda, İçki, Tütün Ak Piliç Tic.Ltd.Şti. Piliç eti, tavuk unu 83 Lamb-Weston Doğuş Patates San. Tic. A.Ş. Dondurulmuş parmak patates 120 Bey yem Yem Sanayi Tic.A.Ş. Karma yem, damızlık 250 yumurta, broiler civciv Arbil Helvacılık San.Tic.Ltd.Şti. Saray helvası, tahin helvası 72 DanoneSa Gıda İçecek San. Tic.A.Ş. Maden suyu 30 CP Standart Gıda Tic.San.A.Ş. Piliç ürünleri 140 Gentaş Bolu Lamine Lif Levha Entegre Ağaç Kereste, kontroplak, yonga 70 San.Tic.A.Ş. levha Orman Ürünleri Abant Parke San.Tic.A.Ş. Parke, kereste 82 Gentaş Genel Metal San.Tic.A.Ş. Yapı profili, laminat, okul 310 sırası, emprenye kağıt Masstas Mudurnu Sunta San. Tic. A.Ş. Sunta, kaplama 74 Domino Tekstil Ürünleri San. Dış. Tic.A.Ş. Hazır giyim 315 Dokuma Giyim Yeni Dünya Tekstil San.Tic.A.Ş. Hazır giyim 322 Ön Tekstil San.Tic.Ltd.A.Ş. Hazır giyim 89 Taş, Toprağa Bolu Çimento San.A.Ş. Çimento, klinker, hazır beton 293 Dayalı Sanayi Orim Cam San. A.Ş. Beyaz eşya camı 189 ARÇELİK A.Ş. Fırın, ocak-set üstü, aspıratör, 842 Metal Eşya, Gerkonsan A.Ş. Çelik konstrüksiyon, 217 Makine Techizat teknolojik teçhizat USX-Ray Röntgen San.A.Ş. Röntgen cihazı 72 Başoğlu Kablo ve Profil San. A.Ş. Silikon kablo, silikon profil 470 Flopal Teknik Yapı End. Tic.Şti. Döşeme paneli 22 Diğer Sanayiler İzopoli Yapı Elem. San. Tic. Ltd. Şti. Çatı cephe paneli 29 Polyfoom Yalıtım San. Tic. Ltd. Şti. Poliüretan 25 Kaynak: Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Kapasite Kullanımının Düşük Olması Artan finansman maliyetleri, talep yetersizliği gibi nedenlerle kapasite kullanımının düşük olması Türkiye sanayinde sıklıkla görülen bir durumdur. Bolu da işyerlerinin büyük kısmı kurulu kapasitelerini düşük bir oranda kullanmaktadır. İç ve dış pazarlardaki talep yetersizliği, ayrıca üretim ve finansman maliyetlerinin yüksek olması sanayinin uzun süredir tam kapasite ile çalışmasını engellemektedir. İl de imalat sanayi işyerlerinin yüzde 44,8 i üretim kapasitelerini ortalama yüzde 39 dan daha az oranda kullandıklarını belirtmektedir. İşyerlerinin yüzde 33,8 i üretim kapasitelerini yüzde arasında, yüzde 14,6 sı ise yüzde arasında değişen bir aralıkta kullanmaktadırlar. Kapasite kullanım oranının üst sınırının Türkiye genelinde ortalama yüzde 80 olduğu kabul edilirse, Bolu da bu sınırı aşan işyerlerinin oranı sadece yüzde 6,8 dir (Tablo 32). Küçük ölçekli işyerlerinde düşük kapasite kullanımı daha belirgindir. Bunda 2001 yılında yaşanan mali krizin etkisi büyük olmuştur. İşyerleri üretim kapasitelerini yeni 38

58 yatırımlarla genişletmek yerine kurulu kapasitelerden azami ölçüde yararlanmayı daha fazla tercih etmektedir. Tablo 32. İmalat Sanayiinde Kullanılan Üretim Kapasitelerine Göre İşyerlerinin Dağılımı,2000,% Kapasite kullanım oranları Sektör Toplam %39 dan az % % % % 100 Gıda 100,0 29,0 38,7 16,1 9,7 6,5 Tekstil 100,0 59,6 31,5 5,6-3,4 Orman 100,0 36,9 36,8 17,9 6,0 2,4 Kimya 100,0 31,8 50,0 18,2 - - Taş Toprak 100,0 37,5 12,5 12,5 37,5 - Metal Ana 100,0 67,6 26,5 5,9 - - Metal Eşya 100,0 37,6 33,3 21,5 7,5 - Diğer İmalat 100,0 66,7-33,3 - - İmalat Sanayi 100,0 44,8 33,8 14,6 4,9 1,9 1-9 kişi 100,0 52,9 35,2 9,2 1,9 0, kişi 100,0 24,3 30,1 28,2 12,6 4,9 Kaynak: Bolu İmalat Sanayii İşyerleri Anketi, 2001 Bolu da imalat sanayi işyerlerinin tam kapasite ile çalışamamalarının en önemli nedeni talep yetersizliğidir. İşyerlerinin yüzde 50,5 i iç pazardaki talep yetersizliğini tam kapasite ile çalışamamalarının nedeni olarak göstermektedir. Finansman sorunlarını tam kapasite ile çalışamama nedeni olarak gösteren işyerlerinin oranı ise yüzde 34,9 dur (Tablo 33). Tablo 33. İşyerlerinin Tam Kapasite İle Çalışmama Nedenlerine Göre Dağılımı,2000, % Tam Kapasite ile Çalışmama Nedenleri Sektör Toplam Hammadde Finansal Talep İşçilik Teknolojik Enerji Diğer Yetersizliği Güçlükler Yetersizliği Sorunları Gerilik Sorunu Gıda 100,0 6,5 48,4 45, Tekstil 100,0 18,0 34,8 40,4 3,4 1,1 1,1 1,1 Orman 100,0 2,4 35,7 52,4 3,6 1,2 1,3 3,6 Kimya 100,0-36,4 50,0 4,5-4,5 4,5 Taş Toprak 100,0-25,0 75, Metal Ana 100,0-17,6 64,7 17, Metal Eşya 100,0 3,2 35,5 53,8 3,2 2,2 1,1 1,1 Diğer İmalat 100,0-66,7 33, İmalat Sanayi 100,0 6,3 34,9 50,5 4,4 1,1 1,2 1,6 Kaynak: Bolu İmalat Sanayii İşyerleri Anketi, İleri Teknoloji Kullanımının Düşük Olması Küreselleşen dünya da Bolu sanayiinin kendisine bir yer bulabilmesinin koşulu, tüm işletmelerin rekabet gücü yüksek, verimlilik artışı sağlayan işletmeler haline gelebilmesidir. Rekabet gücü kazanmanın yolu teknoloji geliştirmek, kalite ve verimlilik artışından geçmektedir. İl sanayiinde işyerlerinin yüzde 84 gibi büyük bir kısmı kuruluş aşamasında üretim teknolojilerini kendi bilgi birikimi ve çabalarıyla elde etmekte ve yerli teknoloji kullanımını tercih etmektedir. Dışarıdan ithal yoluyla ya da lisansörü olan yabancı bir firma ve/veya yabancı ortaklık tesisi ile yoluyla kuruluş teknolojisini elde eden işyerlerinin sayısı azdır. Türkiye de, işletmeler ana üretim birimlerinde kullandıkları teknolojilerin kaynağı olarak yüzde 44,9 oranında kendi bilgi birikimlerini göstermektedir. İşletmelerin yüzde 21 i yerli teknoloji 39

59 kullanımını, yüzde 23,8 i dışarıdan yapılan teknoloji ithalatını, yüzde 2,7 si lisans, know-how anlaşmalarını, yüzde 1,6 sı yabancı ortaklık tesisini ve yüzde 5,8 i ise ürün taklidi vb. yolları kullandıkları teknolojilerin kaynağı olarak göstermektedir (Tablo 34). Tablo 34. Türkiye de Kullandıkları Teknolojiyi Edinim Kaynaklarına Göre İşyerlerinin Dağılımı,% Kendi Bilgi Birikimi Yerli Teknoloji Kullanarak 40 Dışarıdan İthal Yoluyla Yabancı Ortak Lisans Sektör Toplam Anlaşmalar Tesisi Diğer Gıda 100,0 35,7 26,0 26,8 0,8 2,0 8,5 Tekstil 100,0 47,6 19,2 25,7 0,3 1,4 5,5 Orman 100,0 38,1 21,4 38,1 2,3 0,0 0,0 Kimya 100,0 40,3 22,6 25,4 4,8 1,9 4,8 Taş Toprak 100,0 55,1 21,5 17,7 1,8 0,9 2,8 Metal Ana 100,0 54,0 17,3 15,3 2,0 0,0 11,2 Metal Eşya 100,0 46,9 20,6 17,5 7,0 2,1 5,6 Diğer İmalat 100,0 31,0 27,5 34,4 3,4 0,0 3,4 İmalat Sanayi 100,0 44,9 21,0 23,8 2,7 1,6 5,8 Kaynak: DİE,Türkiye İmalat Sanayiinde Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler,1991 Bolu sanayinde de işyerlerinin büyük çoğunluğu üretim teknolojilerini kendi bilgi birikimi ve deneyimleri (yüzde 41,2) ile elde etmekte ve işyerlerinde yerli teknolojiyi (yüzde 43,1) tercih etmektedir. İşletmeler, kısmen de, makina aksamı satın alınması yoluyla, satıcı firmalardan teknik destek de alarak, dışarıdan ithal suretiyle (yüzde 13,5) teknolojiyi edinmektedir. İşyerlerinin çok azı lisansörü olan yabancı firma (yüzde 0,3) ve yabancı ortaklık tesisi (yüzde 1,4) yoluyla ilk kuruluş teknolojisini oluşturmaktadır (Tablo 35). 1-9 arasında kişi çalıştıran küçük ölçekli işyerlerinde yerli teknoloji kullanımı ve işyeri sahiplerinin kendi birikimlerini kullanmaları daha yaygındır. Tablo 35. Bolu Sanayiinde Kullandıkları Teknolojiyi Edinim Kaynaklarına Göre İşyerlerinin Dağılımı,2000,% Sektör Kendi Bilgi Birikimi ile Yerli Teknoloji Kullanarak Dışarıdan İthal Yoluyla Lisans Anlaşmalar ıile Yabancı Ortak Tesisiyle Toplam Diğer Gıda 100,0 16,1 51,6 19,4-9,7 3,2 Tekstil 100,0 33,7 40,4 25, Orman 100,0 50,0 40,5 7,1-1,2 1,2 Kimya 100,0 31,8 45,5 22, Taş Toprak 100,0 12,5 62,5 25, Metal Ana 100,0 50,0 44,1 5, Metal Eşya 100,0 50,5 43,0 5,4 1,1 - - Diğer İmalat 100,0 33,3 33, ,3 - İmalat Sanayi 100,0 41,2 43,1 13,5 0,3 1,4 0,5 1-9 kişi 100,0 50,2 42,9 6, , kişi 100,0 18,4 43,7 32,0 1,0 4,9 - Kaynak: Bolu İmalat Sanayii İşyerleri Anketi, 2001 İl sanayiinde yeni ürün geliştirme, ürün çeşitlendirme, özgün ürün tasarımı, verimlilik artırma vb. firma içi teknolojik değişim ve yenilik (inovasyon) süreçlerinin içinde olan ya da AR-GE gibi ileri düzeyde organizasyon gerektiren faaliyetlerde bulunan işyerinin sayısı çok azdır. İşyerlerinin çok küçük kısmı internet, e-ticaret vb. bilgiye erişim kanallarını kullanmaktadır. Sınai işyerlerinin hemen büyük kısmında kalite standartlarına uygunluk aranmamaktadır. Orta ve büyük ölçekli işyerlerinde görece daha ileri teknoloji kullanılırken, küçük ölçekli işyerleri daha eski teknoloji ürünü makinelerle çalışmaktadır.

60 Tablo 36, Türkiye ve Bolu imalat sanayinde AR-GE ve yenilik çalışmaları bakımından işyerlerinin sektörel dağılımını göstermektedir. Bolu imalat sanayiinde işyerlerinin sadece yüzde 15,9 u düzenli olarak AR-GE faaliyeti yaptıklarını belirtmektedir. Türkiye imalat sanayiinde küçük ve orta ölçekli işletmelerin yaptıkları AR-GE faaliyetleri ile karşılaştırıldığında bu oran oldukça düşüktür.yeni ürün geliştirme, ürün çeşitlendirme ve iyileştirme gibi yenilik çalışmalarında bulunan işyerlerinin görece yüksek ve Türkiye ortalamasına yakın olduğu söylenebilir. Ancak, teknolojik değişim etkinlikleri firmalar tarafından yaygın olarak gerçekleştirilmemektedir. Tablo 36. Türkiye ve Bolu İmalat Sanayiinde AR-GE Faaliyeti ve Yenilik Çalışmalarında Bulunan İşyerlerinin Dağılımı,% AR-GE Faaliyetinde Bulunan İşletmeler Yenilik Çalışmasında Bulunan İşletmeler Sektör Türkiye Bolu Türkiye Bolu Gıda 71,1 41,9 70,8 71,0 Tekstil 79,7 10,1 89,5 84,3 Orman 66,9 3,6 87,6 76,2 Kimya 90,3 31,8 96,3 59,1 Taş Toprak 82,8 37,5 84,7 100,0 Metal Ana 79,3 0,0 93,8 70,6 Metal Eşya 90,7 23,7 94,8 67,7 Diğer İmalat 79,2 33,3 92,7 33,3 İmalat Sanayi 82,0 15,9 89,6 74,2 Kaynak: DİE Türkiye İmalat Sanayiinde Küçük ve Orta Ölçekli İşyerleri(1991),1994. Bolu İmalat Sanayii İşyerleri Anketi, Yatırım Eğiliminin Zayıf, Girişimcilik Kültürünün Gelişmemiş Olması Sanayi kuşağı olarak adlandırılan bir bölgede ve sanayi odağı olabilecek iller arasında gösterilmesi Bolu nun sanayileşmesi için bir fırsat sağlamaktadır. Ancak, il de sermaye birikimi ve yatırım eğilimi zayıftır. Sanayinin yapısını değiştirmeye/yenilemeye yönelik bir vizyon yoktur. Etüd yapan, proje üreten, yenilikçi genç girişimcilerin sayısı azdır. Gıda, orman ve metal eşya sanayiindeki az sayıda işletme dışında, uluslararası düzeyde iş alma kapasitesi yüksek, teknoloji geliştiren, yatırım yapan lider firmalar sayıca azdır. Tablo 37. Yatırımlar,Kredi Kullanımı,Finansman Güçlüğü ve Teşviklerden Yararlanmalarına Göre İşyerlerinin Dağılımı, 2000,% Sektör Son Üç Yılda Yatırım Yapan İşyerleri Finansman Güçlüğü Olan İşyerleri Banka Kredisi Kullanan İşyerleri Teşviklerden Yararlanan İşyerleri Gıda 71,0 64,5 71,0 45,2 Tekstil 27,0 76,4 14,6 15,7 Orman 31,0 73,8 44,0 13,1 Kimya 31,8 68,2 31,8 18,2 Taş Toprak 62,5 75,0 75,0 62,5 Metal Ana 14,7 79,4 41,2 5,9 Metal Eşya 35,5 77,4 53,8 15,1 Diğer İmalat - 100,0 33,3 33,3 İmalat Sanayi 33,5 75,0 41,2 17,9 1-9 kişi 19,2 78,2 34,1 6, kişi 69,9 67,0 59,2 47,6 Kaynak: Bolu İmalat Sanayii İşyerleri Anketi,

61 İl genelinde işletmelerin üçte ikisi son üç yılda kapasite ve verim artırıcı herhangi bir yatırım yapmamıştır. Gıda ve toprak ürünleri sektörleri dışında son üç yılda yatırım yapanların oranı üçte bir dolayında ya da daha azdır (Tablo 37). Daha çok kendi birikimlerini (öz kaynaklarını) kullanan girişimciler arasında bankalardan kredi kullanımı da düşüktür. Alacaklarının tahsilinde sorun yaşayan, kredi kullanmaktan kaçınan işletmeler alternatif finansman kaynaklarını (leasing vb.) fazla tercih etmemektedir. Sanayiide öz kaynak yetersizliği, talep yetersizliği ve kredi faizlerinin yüksek olması yatırım yapılmamasının önemli nedenleridir. Finansman sıkıntısı yaşayan işletmeler mali sistemin dışında kalan finansman yöntemlerini (kendi aralarında borçalacak ilişkileri, akraba ve yakın çevreden borç alma vb.) daha fazla tercih etmektedir. Kredi olanaklarından yararlanamayan işletmeler, ülke genelinde sağlanan teşvikler ve devlet yardımlarından da yeterince yararlanamamaktadır. İl de küçük işletmelerin yatırım eğiliminin çok daha zayıf, finansman sorunlarının fazla olduğu, bu işletmelerin sağlanan teşviklerden de çok az yararlandıkları görülmektedir. Tablo 38 de imalat sanayinde yılları arasında Bolu İline verilen yatırım teşvik belgelerinin sektörel dağılımı gösterilmektedir. Tablo 38. Bolu İline Verilmiş Yatırım Teşvik Belgelerinin Sektörel Dağılımı, ,Cari Fiyat,Milyon TL Yılı Sektörler Belge Sayısı Toplam Yatırım Sabit Yatırım İşletme Sermayesi Döviz Kullanımı (000 $) İstihdam (Kişi) 1996 Tarım 1 643, ,535 8,000 6, İmalat 45 27,632,559 25,476, ,000 95,710 3,387 Hizmetler 30 4,519,737 4,504,637 9,900 33, Toplam 76 32,795,831 30,609, , ,618 4, Tarım 2 3,616,075 3,516, ,000 2, Madencilik 3 648, ,510 25,000 2, İmalat 51 24,183,097 24,104,880 6,140 55,355 2,704 Enerji 1 4,298,000 4,298, , Hizmetler 19 9,642,684 9,642, ,945 1,277 Toplam 76 42,388,366 42,185, , ,873 4, Tarım 3 4,642,548 4,642, , Madencilik 1 302, , İmalat 26 19,141,514 19,093, ,968 2,304 Hizmetler 18 7,466,853 7,466, , Toplam 48 31,553,469 31,505, ,832 3, Tarım 6 12,221,857 12,221, , İmalat ,403, ,403, ,782 4,862 Hizmetler 2 2,357,120 2,357, Toplam ,982, ,982, ,648 5, İmalat 26 41,713,245 41,713, , Hizmetler 4 3,928,335 3,928, Toplam 30 45,641,580 45,641, ,925 1,439 Kaynak: T.C.Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı 42

62 Sektörel Çeşitlenmenin Zayıf Olması; İhracata Yönelik Uzmanlaşmanın Görülmemesi Bolu sanayiinde sektörel farklılaşma/çeşitlenme zayıf olup, ihracat amacıyla üretilen bir üründe uzmanlaşan işyerlerinin sayısı azdır. İl sanayi dışa açık bir yapıya sahip değildir. Sınai ürünlerin ihracatına yönelik uzmanlaşmış bir sınai yapı gözlenmemektedir. Daha çok iç pazar için üretim yapan imalat sanayi işyerlerinin sadece yüzde 11,3 ünün bir ihracat bağlantısı vardır (Tablo 39). İhracat yapan işyerlerinin oranı 1-9 kişi çalıştıran küçük işyerlerinde yüzde 1,9 a kadar düşmektedir. Bu oran, 10 ve üzerinde kişi çalıştıran büyük işyerlerinde yüzde 35 dir. İhracat yapan büyük ölçekli işletmeler kendi işletmeleri (ana sanayi aracılığıyla) kanalıyla ürünlerini pazarlarken, küçük işletmeler başka bir işletme aracılığıyla ihracat yapmaktadır. İşyerleri verimlilik düzeyinin düşük ve rekabet gücünü olumsuz etkileyen üretim maliyetlerindeki artışı ihracatın artırılmamasının nedeni olarak göstermektedir. Tablo 39. İhracat Yapan İşyerlerinin İhraç Yollarına Göre Dağılımı,% Sektör İhracat Yapan İşyeri Sayısı İhracat Yapan İşyerlerinin Sektördeki Toplam İşyerlerine Oranı İhracat Yapan İşyerlerinde Ürünlerin İhraç Yolları Kendi İşletmeleri ile Başka Bir İşletme ile Gıda 7 22,6 85,7 14,3 Tekstil 6 6,7 83,3 16,7 Orman 9 10,7 77,8 22,2 Kimya 4 18,2 75,0 25,0 Taş Toprak 2 25,0 50,0 50,0 Metal Ana 1 2,9 100,0 - Metal Eşya 11 11,8 63,6 36,4 Diğer İmalat 1 33,3 100,0 - İmalat Sanayi 41 11,3 75,6 24,4 1-9 kişi 5 1,9 40,0 60, kişi 36 35,0 80,6 19,4 Kaynak: Bolu İmalat Sanayii İşyerleri Anketi, 2001 Bölgede zengin orman kaynaklarına sahip bir il olmasına rağmen, işletmeciliğin zayıf, ürün veriminin düşük olması ve eski teknolojilerle çalışılması nedeniyle yöredeki orman hammaddesini kullanan ve yüksek katma değer yaratan orman ürünleri sanayi Bolu da fazla gelişmemiştir. Öte yandan, meyve potansiyelinin yüksek olduğu ilçelerde (Seben) gıda sanayiinde sahip olunan potansiyelin değerlendirilemediği görülmektedir. Çabuk bozulabilen bu ürünleri işleyen tesislerin olmaması, soğuk zincirin kurulamamış olması, ulaşım maliyetlerinin yüksekliği, ambalajlama, depolama vb. sorunlardan dolayı bu yörelerde hammaddeye dayalı sanayiler gelişememiştir. Bolu sanayiinde ihracatın konusu olan ürünler çoğunlukla tüketim ve ara malı sanayi ürünleridir yılında yapılan toplam 75,4 milyon ABD doları tutarındaki ihracatın üçte ikisi il deki en büyük metal sanayi kuruluşu olan Arçelik AŞ ve giyim eşyası sanayiindeki beş işletme tarafından gerçekleştirilmiştir. İhracatın yöneldiği pazarlar dokuma-giyim eşyası ve deri sektöründe ABD ve Avrupa ülkeleridir. Diğer sektörlerde ihracatın Orta Doğu, Uzak Doğu ve Türk Cumhuriyetlerine kadar uzanan nispeten geniş pazarlara yöneldiği gözlenmektedir yılında Bolu sanayiinde ihracata yönelik faaliyet gösteren işyerleri, ihracat konuları ve ihracatın yapıldığı ülke itibariyle Tablo 40 da gösterilmiştir. 43

63 Tablo 40. Bolu da İhracat Yapan Sanayi Kuruluşları,2000 Sektör Firma İhracat Ülke Çalışan sayısı Filiz Gıda San ve Tic.A.Ş Makarna ABD, Almanya, Fransa, 275 Gıda Kanada, İngiltere, Mısır, G.Afrika, S.Arabistan, KKTC, Lübnan, Tayvan, Nijerya, Azerbaycan, Makedonya, Bosna, İsveç Sanayii Mudurnu Tavukçuluk AŞ Piliç eti, Yem Azerbaycan, KKTC 1574 Lamb-Weston Doğuş Dondurulmuş parmak Gürcistan 120 San. A.Ş patates Arbil Helvacılık San. A.Ş Saray helvası Almanya 72 Danone-Sa Gıda İçecek Maden suyu İngiltere, Irak, ABD, 30 San. A.Ş Kıbrıs Türkmenistan Abant Parke San. A.Ş Parke, süpürgelik, kereste Almanya, İngiltere, 82 Orman Ürünleri Sanayii Taş-Toprağa Dayalı Sanayii Elektrik Cihazları Sanayii Metal Eşya Sanayii Keşçioğlu Kerestecilik İnş. Mal.Ltd Sti Gentaş Gen. Metal San A.Ş Çam kereste KKTC 4 Yapı profili, Tabure, Masa tablası, Okul sırası, Sandelya arkalığı, Emprenye kağıt, Laminant Almanya,Yunanistan, Bulgaristan,Fas,Ukrayna, KKTC,Rusya,Irak, Tunus, Kıbrıs Mastaş Mudurnu Sunta,Suntalem KKTC, Azerbeycan 74 Sunta San. AŞ Burhan Çelik Ahşap Mam.San Ahşap kaplama Mısır, Yunanistan, Lübnan, Ürdün, ABD 69 Orim Cam San.A.Ş Beyaz Eşya Camı Almanya, Fransa, 189 İngiltere, Diğer ülkeler Tansel Elek. Silikon kablo, Kablo Colombia, Tunus, 30 Malzemeleri San. Tic. grubu, Silikon profil İran, Belçika A.Ş Başoğlu Kablo ve Silikon kablo, Silikon Arabistan, K.Afrika, 470 Profil San. Tic. A.Ş makaron, Silikon Profil G.Afrika, Yunanistan Arçelik A.Ş. Fırın,Ocak setüstü Çeşitli ülkeler 842 US-X Ray Röntgen Muhtelif röntgen Fransa 72 Cihaz.San. cihazları Promet Metal San. Ocak,Fırın üstü, Izgara İsrail 78 Tic. AŞ Karadeniz Döküm San.. Pik döküm Almanya 20 Domino Tekstil Ürün. Pantolon,Etek,Şort ABD, Avrupa ülkeleri 315 Dokuma- San. AŞ Giyim Eşyası- Yenidünya Tekstil San. Pantolon ABD 322 AŞ Deri Sanayii Ön tekstil San. Ltd. Sti Bluz ABD, Avrupa ülkeleri 89 Kardelen Tekstil Boya Pamuklu kumaş boya Serbest bölge 85 San.AŞ Gerede Deri Sanayi Vidala, Açma, Nubuk, Dolaylı yollarla ( 120 işyeri) Safty ihracat Flopal Teknik Yapı End. Yükseltilmiş döşeme Türk Cumhuriyetleri 22 AŞ paneli Diğer Sanayiler İzopoli Yapı Eleman. San. Çatı-cephe paneli İsrail,Bulgaristan,Mısır, Yunanistan, İtalya Rusya, 29 Polyfoam Yalıtım Mal. San Kaynak: Bolu Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü. Poliüretan Senegal,Romanya İsrail, Mısır, Bulgaristan, Yunanistan, Kosova

64 Sanayide Kurumsallaşmanın Zayıf Olması İl sanayiinde kurumsallaşma zayıftır ve işletmeler arasında birlikte iş yapma ve ortak hareket etme kültürü gelişmemiştir. Ana sanayi ve yan sanayi arasında tamamlayıcılık ilişkisinden söz edilememektedir. Birlikte iş yapamayan işletmelerin zor koşullarda biriktirdikleri küçük tasarrufların, son yıllarda, sınai yatırımlar yerine, başta gayrimenkul satın alımı olmak üzere spekülatif yatırımlara yöneldiği gözlenmektedir. Ücret karşılığında işyeri hesabına çalıştırılan taşeron işçi kullanımı (taşeronlaşma) sanayide yaygın değildir. Taşeronluğun bir biçimi olan fason üretim de işletmelerde tercih edilmemektedir. İşyerlerinin önemli bir kısmında üretim sürecinin hemen tüm aşamaları işyeri içinde tamamlanmakta olup, hem ticari düzeyde hem de üretim düzeyinde fason imalat bağlantısı zayıftır. Dokuma ve giyim eşyası, gıda ve metal eşya sanayindeki az sayıda işyeri dışında, fason iş yapan/yaptıran işyerlerinin sayısı oldukça düşüktür. Fason olarak çalışmayan işyerleri üretimlerini büyük ölçüde aldıkları sipariş üzerine ve iç talebe göre belirlemektedir. İmalat sanayiinde kurumsal işbirlikleri de gelişmemiştir. Ölçek, teknoloji, pazarlama ve finansman sorunlarını çözecek dayanışmaya dayalı ağ ilişkileri de görülmemektedir. Küçük işletme yapısına özgü yapı (aile ve tanışıklığa dayalı işletmecilik) Bolu da çok ortaklı şirketlerin kurulmasına, firmalar arasında ağ ilişkilerinin ve işbirliğine dayalı sanayi ağlarının (networks) kurulmasına engel olmaktadır Sanayi Alt Yapısı İçin Kredi Desteğinin Sağlanamaması Ülkemizde Organize Sanayi Bölgeleri büyük çoğunlukla devlet desteği ile kurulmakta ve işletilmektedir. Bolu Organize Sanayi Bölgesi yatırım teşvikleri yönünden sanayi kuşağı üzerinde ve normal iller kapsamındadır. Organize Sanayi Bölgesinin temel sorunu ödeneklerin yetersizliğidir. İlave alandaki arsaların kamulaştırılması ve alt yapı inşaatları için Sanayi ve Ticaret Bakanlığından kredi temin edilememektedir. Organize Sanayi Bölgesi Kanununda ilave organize sanayi bölgeleri müteşebbis heyetin kendi imkanlarıyla yapılacaktır hükmü gereğince, arsa ve alt yapı kredi desteğinin sağlanamaması nedeniyle OSB müteşebbüs heyeti altyapı yatırımlarını tamamlayamamaktadır. İlave alan arsa satış fiyatlarının diğer illere göre yüksek olması ve Bolu nun çevre illere göre teşvik ve kredi desteğinden yararlanamaması nedeniyle satışlarda istenilen hedeflere ulaşılamamaktadır. Bolu, biri 73 hektar alanda kurulan, diğeri 75 hektarlık ilave rezerv alanı olmak üzere toplam 148 hektarlık alanda kurulan Organize Sanayi Bölgesi ile Türkiye nin en küçük Organize Sanayi Bölgesine sahiptir. Bolu OSB de gıda sanayiinde 2, orman ürünlerinde 18, kimya da 3, petro kimya da 1, plastik ürünlerinde 2, giyim eşyasında 3, cam sanayiinde 3, demir çelik de 2, demir dışı metallerde 4, elektriksiz makınalar sanayiinde 6, tarım alet ve makınalarında 1 olmak üzere toplam 45 işyeri faaliyette bulunmakta ve bu işyerlerinde 1900 kişi istihdam edilmektedir (Tablo 41). Tarihsel ve kültürel bir geleneği günümüzde yaşatan,türkiye deri ve deri ürünleri sektöründe üçüncü sırada yer alan Gerede de, 1996 yılında yapımına başlanan ve 2002 yılında tamamlanması öngörülen Gerede Organize Sanayi Bölgesi projesi ile 1999 yılında yapımına başlanan ve 2005 yılında tamamlanması öngörülen Gerede Deri Organize Sanayi Bölgesi projesi için 2003 Yılı Yatırım Programlarında ödenek konulmuş olmakla birlikte, yatırımların gerçekleşmesinin daha uzun süre alacağı tahmin edilmektedir. 45

65 Harita 7. Bolu İli Organize Sanayi Bölgesi Haritası 46

66 Sanayi Bölgesinin Adı Tablo 41. Bolu İlinde Organize Sanayi Bölgeleri, 2002 Kuruluş Yılı Alanı (Ha) Parsel sayısı Üretime Geçen Tesisi Sayısı İnşaat Safhasında Proje Aşamasında Tahsis edilmeyen parsel Toplam çalışan sayısı Bolu OSB Bolu OSB Rezerv Alanı Gerede Gerkonsan OSB Gerede Deri OSB Yeniçağa OSB Kaynak: İl Organize Sanayi Müdürlüğü Bir taraftan mevcut Organize Sanayi Bölgesinde alt yapının tamamlanamaması, diğer taraftan Küçük Sanayi Sitelerindeki düşük doluluk oranları (Tablo 42), Bolu da planlı ve sürdürülebilir kentleşmenin, sanayinin yerelleşerek il içinde daha dengeli dağılımının sağlanmasında önemli rolleri olan bu merkezlerin yeterince rasyonel kullanılamadığını göstermektedir. Tablo 42. Bolu İlinde Küçük Sanayi Siteleri, 2002 Küçük Sanayi Siteleri Kuruluş yılı Alan (Metrekare) İşyeri sayısı Çalışan sayısı Faal işyeri Doluluk oranı,% Bolu KSS Bolu Yeni KSS Gerede KSS ,86 Mudurnu KSS Yeniçağa KSS Göynük KSS Mengen KSS Toplam Kaynak : İlçe KSS Yönetimleri Hizmetler Turizm Turizm, Dünya da olduğu gibi, Türkiye de de hızlı büyüyen, yarattığı katma değer, istihdam ve döviz geliri itibarıyle ülke ekonomisine olduğu kadar il ve bölge ekonomilerinin gelişmesine de öncülük eden bir sektördür. Dünya da petrolden sonra ikinci sırayı alan turizm, Dünya Ticaret Örgütü (WTO) tarafından önümüzdeki 20 yıl içinde en hızlı büyüyecek sektör olarak gösterilmektedir. Türkiye de, yapılan tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin sonucu olarak, turizm büyük gelişme göstermiş, ihracattan sonra ikinci döviz geliri kalemi olmuştur. Tesis sayısının son yıllarda hızlı artış gösterdiği sektörde ürün kalitesi ve çeşitliliği artmış; sektörün ileri ve geri bağlantı etkilerinin yüksek oluşu nedeniyle, diğer alt sektörlerde de belirgin bir canlılık gözlenmiştir yılında 1,2 milyon kişi olan yabancı turist sayısı 2002 yılında 13 milyon kişi dolayına, elde edilen döviz geliri de, aynı dönemde, 326 milyon dolardan 9,6 milyar dolara yükselmiştir. Bolu da hizmet sektörünün 2000 yılında il GSYİH sı içindeki payı yüzde 46,9 dur. Hizmet sektörü kapsamında, ulaştırma ve haberleşme (yüzde 15,3) ve ticaret (yüzde 13,5) sektörleri tarım ve imalat sanayiinden sonra İl GSYİH sı içinde en yüksek payı alan alt sektörlerdir. Turizm, inşaat, mali kuruluşlar, özel hizmetler ile konut sahipliği alt sektörlerinin İl GSYİH içindeki payı düşüktür. Kamu hizmetlerinin de GSYİH içindeki payı düşük ve Türkiye ortalamasının altındadır. 47

67 İl in Turizm Varlıkları Karadeniz Bölgesi, Türkiye de turizme yatırım açısından en bakir alan olmasına karşın en az ilgi gören bölgelerden biridir. Karadeniz Bölgesi içinde yer alan Bolu, diğer iller ile karşılaştırıldığında, turizm sektöründe karşılaştırmalı bir üstünlüğe sahiptir. Sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel zenginliklerine, İstanbul ve Ankara arasında büyük metropollerin tüketim merkezlerine yakın ve kolayca ulaşılabilen coğrafi konumuna karşın Bolu bu potansiyeli yeterince değerlendirememekte ve kitlesel turizm için pazar olamamaktadır. Buna rağmen, turizmin il ekonomisi içindeki önemi ve sürdürülebilir gelişmenin sağlanmasındaki yeri konusunda il de bir görüşbirliği bulunmaktadır. İl in turizm potansiyeli; doğal, tarihi, kültürel ve arkeolojik varlıkları, yörenin folklorik (mutfak, yöre giysi ve oyunları) değerleri, yöresel el sanatları, yayla, kaplıca ve göl alanları, sivil mimarlık eserleri, tarihi kentsel dokular, flora ve fauna alanları, düzenlenen özel günler ve festivallerden oluşmaktadır. İl in turizm varlıkları Tablo 43 de gösterilmiştir. 48

68 * Tabaklar Hamamı * Yıldırım Beyazıt Hamamı * Aşağı Taşhan - Yukarı Taşhan * Fil hanı Tablo 43. Bolu İli Turizm Kaynakları Envanteri İlçeler Merkez Gerede Seben Kıbrıscık Mengen Mudurnu Göynük Dörtdivan Yeniçağa Arkeoloji/ Tarih * Hisartepe Arkeolojik Siti * Frig Kaya Abidesi * Kentsel Sit İdari * Eski Güzel Sanatlar Galerisi * Eski Polis Karakolu * Eski Halk Eğitim Merkezi * Hükümet Binası * Hükümet Binası Askeri * Halıhisarı Kalesi * Asar Kale Kültürel * Kızılay Hamamı * Yıldırım * Yıldırım Hamamı * Çeşme (2 adet) Beyazıt Hamamı * Gazi Süleyman Paşa Hamamı * Gazi Süleymanpaşa Hamamı * Eski Han * Saat Kulesi Dinsel * Saat Kulesi * İmaret Cami * Kadı Cami * Karaköy Cami * Karamanlı Cami * Saraçhane Cami * Semerkant Cami * Tabaklar Cami * Yıldırım Beyazıt Cami Ulu Cami, Büyük Cami, Yeni Cami * Kasım Dede Türbesi * Ümmi Kemal Türbesi * Eski Cami * Aşağı Tekke Cami * İnköy köyü cami * Yıldırım Beyazıt Cami * Aşağı Tekke Türbesi * Nimetli Köyü Cami * Kilise (Çeltik Deresi Köyü) * Hebeler Köyü Cami * Redifler Köyü Cami * Kilise (Şehir Merkezi) * Samsat Cami * Yeni Cami * Yıldırım Beyazıt Cami * Samsat Çavuş Türbesi * Aksungur Cami * Çeşme Cami * Gazi Süleymanpaşa Cami * Hacı Apti Cami * Hacı Kadın Cami * Kebkebir Camii * Sofu Ali Cami * Yayabaşı Cami * Akşemseddin Türbesi * Ömer Sekki Türbesi * Tabak Dede Türbesi * Adsız Türbe Sivil Mimari Doğal Varlık *Somuncu Cami * Sivil mimarlık Örneği (51 adet) 49 * Sivil mimarlık örneği (76 adet) * Çınarağacı (4 adet)

69 Bolu İli Turizm Kaynakları Envanteri (Devamı) İlçeler Merkez Gerede Seben Kıbrıscık Mengen Mudurnu Göynük Dörtdivan Yeniçağa Kültür/ Yerel Yaşam Tarzı * İzzet Baysal Günleri * Tokad-ı Hayrettin Hz.Anma Günü * 1. Gerede Panayırı * Kızık Bayramı * Karagöl Şenlikleri * Babahızır Hz. Anma Günü * Şeyh-ül Ümran Bayramı * Akşemsettin Hz. Anma Günü * Dörtdivan Yayla Şenliği * Şair Dertli yi Anma Günü * Tekke Ümmi Kemal Anma Günü * Atatürk ün Bolu ya Gelişi * Kiraz Bayramı * Köroğlu Kültür-Turizm Festivali * 2. Gerede Panayırı * Mengen Aşçılık ve Turizm Festivali * Ahilik Kültür Haftası * Abant Bayramı Yayla Turizmi * At Yaylası * Değirmenözü Yaylası * Gerede Yaylaları * Seben Yaylaları * Kıbrısçık Yaylaları * Mengen Yaylaları * Mudurnu Yaylaları * Göynük Yaylaları * Sarıalan Yaylası * Gölcük Yaylası * Ardıçtepe Yaylası Doğa/ Manzara Flora ve Fauna * Üstyaka Yaylaları * Yedigöller Milli Parkı * Bolu Fındığı Tabiatı Koruma Alanı * Akdoğan (Ebe Çamı) Tabiatı Koruma Alanı * Sülüklügöl Koruma Alanı * Abant Tabiat Parkı * Kökez Tabiatı Koruma Alanı Göller * Yedigöller * Gölcük Gölü * Karagöl * Karamurat Gölü * Abant Gölü * Çubuk Gölü * Sünnet Gölü * Yeniçağa Gölü * Gölköy Barajı * Akkaya Boğazı * Aladağ Göleti 50

70 Bolu İli Turizm Kaynakları Envanteri (Devamı) İlçeler Merkez Gerede Seben Kıbrıscık Mengen Mudurnu Göynük Dörtdivan Yeniçağa Termal Turizmi * Bolu Kaplıcaları * Bağlum Kaplıcası * Babas Kaplıcaları * Çatak Kaplıcası * Sarot Kaplıcası Kış Sporları * Kartalkaya Kayak Merkezi * Esentepe Botanik * Abant Gölü Çev. Belirlenen Kaynakların Toplamı Yabancı Tur rehberlerinde yer alan kaynaklar

71 Doğaya yönelik turizm faaliyetleri açısından dikkat çeken bir konumda olan Bolu da, turistik işletmeler şehir merkezinde, D-100 karayolu civarında, dağ, orman, göl ve termal su kaynakları gibi doğal çekim merkezlerine yakın yerlerde yoğunlaşmışlardır. Turizm faaliyetleri ağırlıklı olarak özel sektöre ait küçük ve orta ölçekli işletmeler tarafından yürütülmektedir. İl de kamu kuruluşlarının kendi personellerine yönelik kullanılan az sayıda dinlenme tesisi bulunmaktadır. Karacasu termal bölgesi, Mudurnu, Babas ve Seben Kesenözü bölgesi kaplıcaları sağlık turizmi potansiyeli yüksek alanlardır. Bakanlar Kurulu Kararı ile 1982 yılında turizm alanı ilan edilen Köroğlu Turizm Alanı içersinde yer alan Kartalkaya Kayak Merkezi, Sarıalan ve Köroğlu Gelişim Bölgeleri doğa turizmi için çok uygundur. Abant Gölü, Yedigöller, Aladağlar önemli rekreasyon alanlarıdır. Sarıalan Yaylasında, bölgenin 1/ lik çevre düzeni haritası yapılarak imara açılması için Turizm Bakanlığı nda yapılan çalışmalar devam etmektedir. Yürütülen proje kapsamında yatak kapasiteli işletme belgeli otel, apart otel ve günübirlik tesisler ile derinliği 17 metre olan ve 136 hektarlık alanda suni bir göl yapılması planlanmaktadır. Bölge yılın her ayında doğa turizmi ve spor merkezi olarak hizmet verecek potansiyele sahiptir. İl de Turizm Bakanlığı işletme belgeli 13 tesiste 3.151, Belediye belgeli 30 tesiste olmak üzere toplam yatak kapasitesi bulunmaktadır (Tablo 44). Turizm Bakanlığı yatırım belgeli tesis sayısı 10, bu tesislerin oda sayısı 1.142, yatak kapasitesi dür. Tablo 45, Turizm işletme belgeli tesisleri göstermektedir. Tablo 46 da ise turizm işletme belgeli tesislerdeki yatak sayıları Türkiye ile karşılaştırmalı olarak gösterilmektedir. Tablo 44. Bolu İli ndeki Konaklama Tesisleri Toplam Oda-Yatak Kapasitesi, 2001 Kapasite/belgeli tesis Turizm Bakanlığı İşletme Belgeli Tesisler 52 Turizm Bakanlığı Yatırım Belgeli Tesisler Belediye Belgeli Tesisler Tesis Sayısı Oda Sayısı Yatak Kapasitesi Kaynak: Bolu İl Turizm Müdürlüğü Tablo 45. Bolu İli ndeki Turizm İşletme Belgeli Tesisler, 2001 Tesisin Adı Sınıfı Oda Yatak Lokanta Bulunduğu Yer Kapasite (kişi) Abant Palace Otel ***** Abant/Bolu Büyük Abant Otel **** Abant/Bolu Koru Otel **** Bolu Dağı Termal Otel *** Karacasu/Bolu Köroğlu Otel *** Bolu Yurdaer Otel *** Bolu Menekşe Otel * Bolu Kartal Otel *** Kartalkaya/Bolu Dorukkaya Otel *** Kartalkaya/Bolu Esentepe Otel *** Gerede D.Kaya G. Park ** TEM Otoyolu/Gerede Göynük Otel * Göynük Kaşmir Otel ** Bolu Toplam Kaynak: Bolu İl Turizm Müdürlüğü

72 Turizm işletme belgeli tesis sayıları ve bu tesislere ait yatak sayılarında son dört yıllık sürede belirgin bir düşüş gözlenmektedir yılında 18, 1999 ve 2000 yıllarında 17 olan turizm işletme belgeli tesis sayısı 2001 yılında 13 e düşmüştür (Tablo 46). Aynı dönemde, Türkiye genelinde olan turizm işletme belgeli tesis sayısı, izleyen iki yılda azalma göstermiş, 2001 yılında artış göstererek e çıkmıştır. Bolu da tesis ve yatak sayısındaki değişme, 1999 yılına kadar ilçe statüsünde olan Düzce nin, bu yılın Aralık ayında idari yapısının değişmesi ve il statüsünü alıp Bolu dan ayrılmasından kaynaklanmaktadır. Tablo 46. Türkiye ve Bolu İli ndeki Turizm İşletme Belgeli Tesisler, Tesis ve Yatak Sayısı Bolu Tesis Yatak Türkiye Tesis Yatak Kaynak: Turizm Bakanlığı Turizm Sektörünün Sorunları Turist Sayısının Azalması İl i ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısı düşük ve istikrarsız bir gelişme göstermektedir yılında olan yerli turist sayısı, yaklaşık yüzde 9 artış göstererek 1998 yılında yükselmiş olmasına rağmen, takip eden yıllarda giderek düşmüş ve 1999 yılında e, 2000 yılında ise e kadar gerilemiştir yılı itibarıyla, Bolu da i yerli, i yabancı olmak üzere, toplam 265 bin turist konaklama yapmış, bu ziyaretlerden aynı yıl toplam 17 milyon dolar döviz geliri elde edilmiştir. Bolu sağladığı döviz geliriyle 2002 yılı iller sıralamasında onaltıncı sırada yer almıştır. Tablo 47. Bolu İli nde Aylar İtibariyle Konaklayan Yabancı Turist Sayısı, Kişi, Ay/Yıl Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Toplam Kaynak: Bolu İl Turizm Müdürlüğü Sadece yerli turist sayısı değil, yabancı turist sayısı da zaman içinde azalmıştır. İl i ziyaret eden yabancı turist sayısı 1996 ve 1997 yıllarında dolayındadır yılında , 1999 yılında dolayında gerçekleşen yabancı turist sayısı, 2000 yılında e kadar 53

73 düşmüştür. Turist sayısının 1999 ve 2000 yılında azalmasında, 1999 yılında ard arda yaşanan depremlerin de etkisi olmuştur yılında ili ziyaret eden yabancı turist sayısı e yükselmiştir. Turistler genellikle günübirlik ziyaret yapmaktadır. Bölgeye yönelik yabancı turizm talebinin düşük ve istikrarsız olduğunu il de konaklayan yabancı turist sayıları ile konaklayan kişi ve geceleme sayılarını gösteren veriler de doğrulamaktadır. Bolu da konaklayan yabancı turist sayılarının aylar itibariyle dağılımı Tablo 47 de, konaklayanların milliyetlerine göre dağılımı Tablo 48 de gösterilmektedir. Tablo 48. Bolu İli nde Milliyetlerine Göre Konaklayanlar, Kişi, Milliyet Almanya İngiltere Fransa Hollanda Avusturya Belçika İtalya Yunanistan İsveç Danimarka Diğer AB ülkeleri Diğer Avrupa OECD ülkeleri A.B.D Japonya Diğer OECD ülkeleri B.D.T Yugoslavya Romanya Bulgaristan Diğer Doğu Avrupa Ülkeleri Afrika Ülkeleri İsrail Suriye İran Diğer Batı Asya Ülkeleri Güney ve Uzak Asya Okyanusya- Milliyetsiz Toplam Kaynak: Bolu İl Turizm Müdürlüğü Konaklama Tesislerinde Doluluk Oranlarının Düşük Olması Konaklama tesislerinin doluluk oranları, aylar itibariyle değişmekle birlikte, düşüktür. Turistik tesisler atıl kapasite ile çalışmaktadır yılında yüzde 45,7 olan tesislerdeki doluluk oranı, 1999 yılında yüzde 29,4 e, 2000 yılında yüzde 39,3 e ve 2001 yılında yüzde 32,8 e gerilemiştir (Tablo 49). Bu oranlar Türkiye ortalamasının (2001 yılında yüzde 45,6) altındadır. Turistler genellikle günübirlik ziyaretlerde bulunmaktadır. Abant Gölü çevresinde ve Kartalkaya Kayak Merkezi nde az sayıda yüksek kapasiteli tesisler bulunmakla birlikte, kent merkezine yakın konumdaki tesisler ile termal su kaynaklarının çevresindeki konaklama tesislerinin standartları 54

74 düşük ve konaklama arzı sınırlıdır. Bu tesisler daha çok alt gelir gruplarına hitap eder niteliktedir.turist sayısındaki gerilemede, sektörde yeterli tanıtım ve pazarlama faaliyetinin yapılmamasının rolü vardır. Düşük kapasite oranları yeni yatırım yapılmasını engellemekte, işletmeler önce mevcut kapasitelerden yararlanmayı tercih etmektedir. Tablo 49. Bolu İli nde Konaklama Tesisleri Doluluk Oranları, , % Aylar Ocak 42,7 32,7 29,2 25,6 Şubat 50,3 34,1 37,3 38,8 Mart 36,6 31,2 32,9 28,4 Nisan 41,9 25,2 23,9 30,5 Mayıs 37,9 26, ,2 Haziran 47,2 27,6 32,3 35,1 Temmuz 70,2 47,3 66,2 55,5 Ağustos 67,4 36,5 60,9 40,4 Eylül 39,7 19,1 43,3 25,3 Ekim 48,6 30,9 38,1 32,3 Kasım 35 22,8 34,6 21,3 Aralık 31,4 19,1 34,6 23,2 Bolu Yıl Ortalaması 45,7 29,4 39,3 32,8 Türkiye Yıl Ortalaması 46,7 37,0 36,8 45,6 Kaynak: Bolu İl Turizm Müdürlüğü T.C. Turizm Bakanlığı, İl de Turizm Vizyonunun Olmayışı Diğer iller ile karşılaştırıldığında geniş yeşil alanları, yaylaları, gölleri ve kaplıcaları ile doğa sporlarına elverişli turizm potansiyeline rağmen, Bolu da bu potansiyeli iç ve dış pazarlarda en üst düzeyde kullanacak girişimci sayısı azdır. Dünya daki değişen turizm anlayışına uygun potansiyeline ve değişen turist profilinin talep ettiği tüm özelliklere sahip olmasına rağmen, Bolu, az ziyaret edilen, turizm gelirleri düşük bir bölge olarak kalmıştır. Turizm sektörünün il in kalkınmasında oynayacağı rolün önemi kavranamamış, turizm bilinci gelişmemiştir. Sektörde turistik ürünün çeşitlendirilmesine ve bölge pazarlarında tanıtımına yönelik yeni bir yaklaşım ve vizyon işyerlerinde görülmemektedir. İl de turizm bilincinin yeterince gelişmemiş, vizyonun oluşmamış olması sektörün gelişmesinin önündeki en önemli engeldir. Tabiat ve kültür varlıklarının envanterinin çıkarılamamış olması önemli bir eksikliktir Tanıtma ve Pazarlama Sorunları Turizmde ürünün son kullanıcıya ulaşabilmesinde en önemli araç tanıtım ve pazarlamadır. Hedef kitlenin tespiti ve doğru yatırımlar yaparak belirlenmiş hedefler doğrultusunda stratejik pazarlama ve tanıtım faaliyetlerinin önemi büyüktür. Bolu da turizmin gelişmesi her şeyden önce sahip olunan doğal, tarihi ve kültürel varlıkların iç ve dış pazarlarda etkin olarak sunulabilmesine bağlıdır. Oysa, il de turizmi tanıtma ve pazarlama faaliyetleri son derece yetersizdir. Turizm profilini çıkarmaya ve turizm arzına yönelik bir araştırma yapılmamış olup, tanıtma ve dünya pazarlarına açma yönünde ayrılan bir kaynak da bulunmamaktadır. Yabancı turistlere yönelik tur rehberleri, turistik bilgi broşürleri ve etkinlikler (konferans, panel, kongre), iç ve dış pazarlarda Bolu yu tanıtacak, turistik bir imaj kazandıracak ve turistik hedeflerden biri haline getirecek kurumlar (tur acentaları, turizm büroları, tanıtma konseyi vb.) bulunmamaktadır. 55

75 İşyerlerinde yapılan incelemelerde, işletmelerin yeterli pazar araştırması yapmadıkları, tanıtım ve pazarlamanın bu işyerlerinde stratejik bir öncelik almadığı gözlenmiştir Turistik Ürün Arzının Çeşitlendirilememesi Dört mevsim turizm imkanına sahip olan il de ürün çeşitliliğinin zayıf olması, sektörün sahip olduğu potansiyelin yeterince değerlendirilememesinin en önemli nedenidir. Dört mevsim turizm imkanına sahip olan Bolu da turistik ürün çeşitliliği azdır. Kaliteli konaklama ve yeme-içme hizmeti veren, sunduğu zengin menüleri ve temizliğiyle beğeni kazanmış işletmeler bulunmakla birlikte, turizm işletmecilerinin pansiyon, kamping, karavancılık, apart otel vb. alternatif turizm işletmeciliğini tercih etmedikleri gözlenmektedir. Genelde konaklama ve yeme-içme hizmeti veren işletmeler, yalnız bir turizm çeşidine yönelmiş olup, turizmin çeşitlendirilmesine ve 12 aya yayılmasına imkan veren yatırımları tercih etmemektedir Bölgenin Yatırımcılar İçin Bir Çekim Merkezi Olamaması Başta termal ve sağlık turizmi olmak üzere rekreasyon turizminin bütün alanlarında önemli bir potansiyeli olan Bolu, kapasite artırıcı, ürün çeşitlendirici özel sektör yatırımları için bir çekim merkezi olamamış, uygulanmakta olan turizm teşviklerinden de yeterince yararlanamamıştır. Kamu arazilerinin turizm yatırımcılarına tahsisi veya koşullu satışı öncesinde söz konusu arazilere ilişkin yaşanan sorunların çözümlenmemiş olması, ayrıca turizm sektörünün yeniden yapılandırılabilmesi için turizm meslek birlikleri ve altyapı hizmet birlikleri kurulmasına ilişkin yasal ve kurumsal düzenlemenin yapılmamış olması sektörün yaşadığı sorunlar arasındadır. İl deki küçük ve orta ölçekli turizm işletmeleri devlet yardım ve desteklerinden yararlanamamaktadır. Öz sermaye yetersizliği, yatırım maliyetlerinin çok yüksek olması ve yatırımcıların önündeki engeller de sektörün gelişmesini engellemektedir Termal Su Kaynaklarının Değerlendirilememesi İl zengin termal kaynaklarına sahip olmasına rağmen, tesisler düşük kapasite ile çalışmakta ve daha çok alt gelir guruplarına ve iç turizme hitap etmektedir. Ulaşım bu tesislerin pek çoğu için büyük sorundur. Termal tesislerin yapılacak yeni yatırımlarla kapasitelerinin artırılması, işletmelerin modernizasyonu, aktif tanıtım ve pazarlama faaliyetleriyle Bolu nun daha geniş pazarlara yönelmesi mümkündür. İl çevresindeki turistik merkezlere, özellikle termal su kaynaklarının bulunduğu bölgelere ulaşım düşük standarttaki karayolu ile yapılmaktadır. Merkezi turizm yerlerinden biri olan Yedigöller bölgesine ulaşımı sağlayan karayolunun standardı düşük olduğundan bu potansiyelden etkin şekilde yararlanılamamaktadır. Abant yöresindeki aşırı yapılaşma, tesis ve hizmet kalitesi düşük kaplıca işletmeleri sektörün diğer zayıf yönleridir. 56

76 Harita 8. Bolu Turizm Haritası 57

77 İnşaat İnşaat sektörünün 2000 yılı itibarıyla İl GSYİH sı içindeki payı yüzde 4,7 dir yılı Ağustos ayında yaşanan Gölcük depremi ve ardından Kasım ayında yaşanan Düzce- Kaynaşlı merkezli deprem sonrasında Bolu da inşaat sektörü durmuş ve sektör kriz içine girmiştir. Plansız kentleşme ve arazi kullanımı ile imar uygulamalarındaki yanlışların sonucu olarak depremin büyük can ve mal kayıplarına yol açtığı Bolu da, kamu binalarının yüzde 53 ü, özel binaların ise yüzde 46 sı depremden hasar görmüş, sektörde çalışan dolayında çalışan işsiz kalmıştır. Özel binaların yüzde 38 inin az ve orta hasarlı, yüzde 7 sinin ise ağır hasarlı olduğu tesbit edilmiştir. Deprem sonrası hasar durumlarına göre, konutun ağır hasarlı, konutun orta hasarlı ve konutun ise hafif hasarlı olduğu tesbit edilmiştir. İşyerlerinden ağır hasarlı olanların sayısı 220, orta hasarlı olanların sayısı 894, hafif hasarlı olanların sayısı dur. Ayrıca, resmi kurumlara ait binalardan 464 ü, lojmanlardan ise si değişik derecelerde (ağır-orta-hafif) hasar almışlardır yılında yaşanan depremlerden sonra durgunluğa giren inşaat sektöründe, bir taraftan binaların onarım ve güçlendirme çalışmaları devam ederken, sektör ile ilgili yasal-kurumsal düzenlemeler yapılıncaya kadar inşaat ruhsatı verilmemiştir yılının ilk dört ayında, Bolu da onarım, güçlendirme ve tadilat ruhsatları dışında inşaat ruhsatı düzenlenmemiştir. Depremden sonra yeni imara açılan alanlarda az katlı yapılaşmaya izin verilmiş olması inşaat sektörünü olumsuz etkilemiştir. Bolu da orta hasarlı yapıların onarımı ve güçlendirilmesi çalışmaları halen devam etmekte, az katlı yapı projeleri inşaat ruhsatı alabilmektedir. Yapımına başlanan binaların denetimi 4 yapı denetim müşavirlik kuruluşu tarafından gerçekleştirilmektedir İnşaat Sektörünün Sorunları Kent Planı ve Arazi Kullanımına İlişkin Düzenleyici Politika Eksikliği Bolu, çevre ve kentsel mekana duyarlılığı yüksek bir ildir. Doğal olayların bir felakete dönüşmemesi, can ve mal kayıplarının en azda tutulması bakımından önem taşıyan zemin etüdü, arazi kullanımı, yapı denetimi, imar planlarına uygunluk ile ilgili yasal ve kurumsal düzenlemelerin olmaması önemli bir eksikliktir. Bolu Valiliği tarafından bir özel şirkete ihale edilen ve 2001 yılında tamamlanmış olan 1/ ölçekli Bolu İli Çevre Düzeni Planı nın bu bakımdan önemi büyüktür. Üniversite kenti olan ve uzun dönemde hızlı demografik değişme beklenen Bolu da konut talebinin giderek artması kentsel arsa ve konut üretiminin planlamasını gerektirmektedir. Kent planı ve arazi kullanımına ilişkin ileriye yönelik bir stratejinin yerel yönetimler tarafından oluşturulmamış olması ise büyük eksikliktir. İl de inşaat sektörünün darboğazlarından biri, inşat projelerini onaylayacak kurumlarda vasıflı elemanların yetersiz olmasıdır. Yapım sürecinde gerek yapı denetim firmaları gerekse kamu kurumlarındaki nitelikli personel eksikliği denetimin zayıf olmasına yol açmaktadır. İnşat malzemelerindeki kalitesizlik ayrı bir sorundur. İnşaatlarda etüd, proje, müteahhitlik ve yapım hataları, imar planlarına uyulmaması, tarım alanlarında süren yapılaşma, standartlara uygun olmayan malzeme kullanımının denetlenmemesi sektörün zayıf tarafını oluşturmaktadır. 3 Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğüne ait verilerdir. 58

78 Finansman Sorunları ve Yüksek Maliyetler 2000 ve 2001 yıllarında yaşanan krizlerin etkisi devam etmekte, inşaat girdi fiyatlarındaki artışlar ve ekonomideki durgunluk sektörü olumsuz yönde etkilemektedir. Konut ihtiyacı yüksek olan Bolu da, inşaat sektöründe projelerin sağlam finansman kaynaklarına dayanmaması sektörün zayıf tarafıdır. İnşaat sektöründe taahhüt edilen işlerin sermaye yapıları zayıf, yeterli finansman kaynağı olmayan, vasıflı işgücü çalıştırmayan inşaat firmaları tarafından yapılması depremsellik riski yüksek bir il olan Bolu da can ve mal kayıplarını artırmaktadır. Faizlerin yüksek olması inşaat finansman maliyetlerini yükseltmektedir. Sektörde alacakların tahsilinde de sorunlar yaşanmaktadır Ticaret Küçük sermayeleriyle tamirattan imalata kadar çeşitli alt sektörlerde faaliyet gösteren küçük ölçekli ticarethaneler Bolu da ekonomik hayatın vazgeçilemeyecek önemdeki kesimini oluşturmaktadır. İşletme sahipliği ile yöneticiliğinin aynı kişide birleştiği, işletme sahiplerinin fiilen çalıştığı bu işletmeler Bolu da faaliyet alanı itibarıyla çeşitlilik göstermektedir yılı İl GSYİH sı içindeki payı yüzde 13,5 olan toptan ve perakende ticaret, otel ve lokanta sektöründe yaklaşık 20 bin dolayında esnaf ve sanatkar faaliyette bulunmaktadır. İl deki Ticaret ve Sanayi Odası na kayıtlı 13 meslek grubunda toplam kayıtlı üye sayısı dir. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğine bağlı 26 oda ve 2 ajanlık da ise toplam olan üye sayısının si faal durumdadır yılı itibariyle Esnaf ve Sanatkar Odaları birliği üyesi iken işyeri kapanan veya oda üyeliğini bırakan işyerlerinin oranı yüzde 52,7 olup, oranın yüksek olmasında, depremlerin etkisi ve yaşanan mali krizin yol açtığı ekonomik durgunluk etkili olmuştur Ticaret Sektörünün Sorunları Sermaye Yetersizliği ve Sağlıksız Çalışma Koşulları İl de ticaret sektöründe faaliyet gösteren esnaf ve sanatkar oldukça dağınık bir yapıda ve mahalle aralarındaki işyerlerinde, son derece sağlıksız ortamlarda çalışmaktadır. Büyük kısmı asgari ücretle, sendikasız ve sigortasız çalışan bu kesim sosyal güvenceden yoksundur. Modern işletmecilik anlayışından uzak bir biçimde faaliyetlerini sürdüren esnaf ve sanatkarlar, yüksek maliyetler yanında, rekabeti etkileyen pazarlama ve satış artırıcı faaliyetleri de yerine getirememektedir. Krizler nedeniyle finansman sıkıntısı içine düşen esnaf ve sanatkarlar, yüksek maliyetler yanında, sektördeki haksız rekabetten de etkilenmektedir. Şehir merkezinde açılan hipermarket ve grosmarket gibi büyük ölçekli alış veriş merkezleri, başta bakkal esnafı olmak üzere hemen her işkolundaki esnaf ve sanatkarı olumsuz etkilemektedir. Marketlerle rekabet edemeyen esnaf ve sanatkarlar ya işyerlerini kapatmakta ya da iş değiştirmek zorunda kalmaktadır yılında Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı üyeden ı işini bırakmak ya da iş değiştirmek zorunda kalmıştır. Sermaye yetersizliği, teminat gösterme ve kefalet sorunları, alacakların tahsilatındaki güçlükler, Bağ-Kur prim borçlarının ödenememesi, düşük standarttaki emeklilik ve sağlık sigortası uygulamaları, kredilerden yeterince yararlanamamaları bu sektörün en önemli sorunlarıdır yılında yaşanan depremlerden en fazla etkilenen, maddi kayba uğrayan, işyerleri zarar gören esnaf, sanatkar ve küçük işletmeler olmuştur. İşyeri sahiplerinin dörtte üçü doğrudan ya da dolaylı olarak depremlerden zarar görmüştür. Konut, ticari ve sınai yapı, makina-teçhizat ve 59

79 mamul-yarı mamul stoklarda yaşanan kayıplar, ayrıca deprem sonrasında ticari yaşamın bir süre için durması mali bakımdan güç durumda bulunan esnaf ve sanatkarları sıkıntıya sokmuştur Bankacılık Bolu da 2000 yılı sonu itibariyle toplam 15 banka, bu bankalara bağlı 36 şube ile faaliyette bulunmaktadır. Bu bankaların 4 ü kamu sermayeli, 8 i özel sermayeli bankadır. İl de 3 banka tasarruf mevduatı sigorta fonuna (TMSF) devredilmiştir. İl de kalkınma ve yatırım bankası ve yabancı sermayeli bir banka bulunmamaktadır. Şahıs şirketi statüsünde faaliyet gösteren toplam 28 sigorta şirketi yanında, 4 döviz bürosu hizmet vermektedir (Tablo 50). Tablo 50. Bolu İlinde Banka ve Şube Sayıları, 2002 Bankalar Adet Kamusal Sermayeli Bankalar 22 - TC Ziraat Bankası 10 - Türkiye Vakıflar Bankası. 2 - Türkiye Halk Bankası 9 - Türkiye Emlak Bankası (1) 1 Özel Sermayeli Bankalar 11 Akbank 2 Pamukbank 1 Şekerbank 1 Toprakbank (2) 1 Türkiye Garanti Bankası 1 Türkiye İmar Bankası 1 Türkiye İş Bankası 3 Yapı ve Kredi Bankası 1 Tasarruf Mevduat Sigorta Fon. Devreden Bankalar 3 Etibank 1 Sümerbank (3) 1 Türk Ticaret Bankası 1 Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği, 2002 (1) tarihinde bankacılık lisansı iptal edilerek Ziraat Bankasıyla birleştirilmiştir. (2) itibariyle satış süreci başlatılmıştır. (3) 'de Oyak grubuna satılmıştır. Bolu da banka şubelerinin çoğu teknolojik gelişmeye uyum sağlamıştır. Banka sayısının artması ve sunulan hizmetlerin çeşitlilik kazanması, kurulan ATM ve Elektronik Fon Transferi (EFT) sistemleri ile birlikte halkın nakit ve kredi kullanım alışkanlıklarının değiştiği gözlenmektedir Banka Kredilerinde Gelişmeler 2000 yılı itibariyle, Bolu da banka kredileri içinde en yüksek payı ihtisas dışı krediler (işletme ve tüketici kredileri vb.) almaktadır. Bu kredilerin payı 1999 yılından yüzde 48,2 iken, 2000 yılında yüzde 56,3 e yükselmiştir. İhtisas kredileri (tarım, sanayi, turizm vb.) içinde en yüksek payı tarım sektörü almakla birlikte, bu sektörün krediler içindeki payı azalmaktadır (Tablo 51). Tarım sektörünün toplam krediler içindeki payı 1999 yılında yüzde 26,7 den, 2000 yılında yüzde 18,6 a kadar gerilemiştir. İl in yüksek gelişme potansiyele sahip olduğu turizm sektöründe kullanılan kredi bulunmamaktadır. 60

80 Tablo 51. Bolu İlinde Kredilerin Sektörlere Göre Dağılımı, , Cari Fiyatlarla Milyar TL Kredi Türleri 1999 % 2000 % Tarım , ,6 Gayrımenkul 245 1, ,5 Mesleki , ,6 Diğer İhtisas Krediler , ,9 İhtisas Dışı Krediler , ,3 Toplam , ,0 Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği, 2001 Ciddi boyutlarda finansman güçlüğü içinde olan ve kaynak maliyeti artan Türk bankacılık sisteminde yaşanan krizlere bağlı olarak, kredi geri dönüşlerinde yaşanan güçlükler bankaları kredi arzını daraltmaya yöneltmiş, Bolu da bu durumdan en çok etkilenen, yüksek faiz oranları nedeniyle, kredi temin etme konusunda güçlük çeken KOBİ ler olmuştur. Esnaf ve sanatkarların yaşadığı mali sorunlar, sanayide yatırımların zayıf olması ve mali krizlerin halkın satın alma gücü üzerindeki olumsuz etkileri mali kurumları da etkilemiştir. Bolu nun bankacılık sektörü açısından canlı, hareketli bir il olduğu söylenemez. Tablo 52. Türkiye ve Bolu İlinde Krediler, Toplam kredi (Milyar TL) Türkiye Bolu Kredilerin toplam banka kredileri içindeki payı,% Türkiye Bolu Şube Başına Düşen Kredi (Milyar TL) Türkiye Bolu Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği, ,0 0, ,0 0, ,0 0, Bolu, tüm kredi göstergelerinde ülke ortalamasının altında yer almaktadır. Türkiye de 2001 yılında şube başına düşen kredi tutarı ortalama 5.3 Milyar TL iken, Bolu da bu tutar 966 Milyar TL dir (Tablo 52 ). Bolu da kredilerin toplam banka kredileri içindeki payı zaman içinde azalmış ve 2001 yılında yüzde 0,1 e düşmüştür yılları arasında kredi artış hızı bakımından da Bolu en son sıralardadır. İl de kredi/mevduat oranı da yıllar itibarıyla düşmüş, 2001 yılında yüzde 12,6 olarak gerçekleşmiştir (Tablo 53). Tablo 53. Bolu İlinde Toplam Kredi / Toplam Mevduat Oranı, ,% Yıllar Bolu 46,8 18,3 36,1 32,5 38,1 33,6 20,5 29,4 12,6 Karadeniz 85,1 54,2 61,6 38,6 44,8 58,2 56,3 88,2 44,4 Türkiye 79,6 61,2 65,4 62,8 70,2 58,4 45,0 50,0 31,8 Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği,

81 Banka Mevduatında Gelişmeler Mevduatın türlerine göre dağılımı incelendiğinde, Bolu da, bankacılık sisteminde döviz mevduatının toplam mevduat içindeki payının yıllar itibariyle hızlı bir artış gösterdiği gözlenmektedir (Tablo 54). Bu durum, Türkiye de son yıllarda satın alma gücü azalan ve değer kaybına uğrayan TL karşısında, toplum kesimlerinin dövize yönelmeleri ve yaşanan para ikamesi nin sonucudur. Bolu da TL cinsinden mevduatın toplam mevduat içindeki oranı 1996 yılında yüzde 41,2 den, 2000 yılında yüzde 35,7 ye gerilemiştir. Buna karşın, toplam banka mevduatı içinde döviz mevduatının oranı aynı dönemde ortalama olarak yüzde 40 ların üzerinde seyretmiş, yılları arasında yüzde 45,5 olarak gerçekleşmiştir. Tablo 54. Bolu İli nde Banka Mevduatlarının Dağılımı, , Cari Fiyatlarla Milyar TL Yıllar Tasarruf Mevduat Resmi K. Ticari K. Bankalar Döviz Diğer Altın Toplam Mevduatı Sertifikası Mevduatı Mevduatı Mevduatı Mevduatı Mevduatı Depo H Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği, 2001 Mevduattaki gelişme kişi ve banka-şube başına düşen miktarlar açısından da incelenebilir. Tablo 55 de, Bolu da kişi başına ve banka-şube başına düşen mevduat gösterilmektedir yılında 272 dolar olan kişi başına mevduat, 1995 yılında 302 dolara yükseldikten sonra, 2000 yılında 244 dolara kadar gerilemiştir. İl de banka başına düşen mevduat 1990 yılında 10,4 milyon dolardan, 2000 yılında 5 milyon dolara gerilemiştir. Şube başına düşen mevduat ise 1990 yılında 2,1 milyon dolar, 2000 yılında 6 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. İncelenen dönemde kişi başına ve banka başına düşen mevduattaki dönemsel değişmenin negatif olduğu gözlenmektedir. Tablo 55. Bolu İlinde Kişi Başına, Banka Başına ve Şube Başına Mevduat, Yıl Dönemsel Değişme,% Kişi Başına Mevduat(Dolar) ,3 Banka Başına (Milyon Dolar) 10,4 12,1 5,0-5,2 Şube Başına (Milyon Dolar) 2,1 3,0 6,0 85,7 Kaynak: Türkiye Bankalar Birliği, Mali Yapı Kamu hizmetlerinden yararlanma ve kamu harcamalarının finansmanına katılma derecesini görmek ilginç bulunabilir. Kamu hizmetlerinin en etkin şekilde verilebilmesi, iller ve bölgeler arasındaki gelişmişlik farklarının azalması bu yörelere kaynak tahsislerine imkan verecek güçlü bir kamu maliyesi ile mümkündür. Kişi başına düşen kamu harcamaları bir ilin kamu hizmetlerinden yararlanma derecesini gösterir. Kamu gelirleri ise kamu hizmetlerinin sağlam finansman kaynaklarına dayalı olması bakımından önemlidir. 62

82 Kamu Harcamaları İl de genel ve katma (konsolide) bütçe giderleri içinde cari harcamalar en yüksek payı almaktadır (Tablo 56) yılında konsolide bütçe içersinde yüzde 80,1 payı olan cari harcamaların (personel ve diğer cari) payı takip eden yıllarda azalmış, 2000 yılında yüzde 72,2 ve 2001 yılında yüzde 76,5 olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönemde kamu yatırım harcamalarının il in konsolide bütçesi içersindeki payı yüzde 15 den 1999 yılında yüzde 9,8 e düşmüştür yılında yüzde 23,2 lik bir pay alan kamu yatırım harcamaları 2001 yılında yüzde 17,5 e gerilemiştir. Yatırım harcamalarında 2000 yılındaki artış, 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremlerinden sonra bölgeye yönelik kamu yatırım harcamalarından kaynaklanmaktadır.cari harcamalar içersinde yer alan personel harcamalarının 2000 yılında düşmesinin nedeni ise Bolu İl ine bağlı ilçe olan Düzce nin 1999 yılında statüsünün değişmesi ve il olup ayrılmasıdır. Tablo 56. Bolu İli Genel ve Katma Bütçe Giderleri, ,Cari Fiyatlarla Milyon TL Giderler Personel Diğer Cari Yatırım Transfer Yıllar Genel B Katma B Genel B Katma B Genel B Katma B Genel B Katma B Genel B Katma B Kaynak: T.C. Maliye Bakanlığı Bolu nun Türkiye yatırım harcamaları içindeki payı düşüktür ve yıllar itibarıyla değişmemiştir yılında İl in Türkiye kamu yatırım harcamaları içindeki payı yüzde 0,3 dür (Tablo 57). Kamu maliyesinde yaşanan sorunlar yatırımlara ayrılan ödenekleri azaltmakta, başlı durumda olan kamu yatırım harcamalarının tamamlanmasında gecikmeye yol açmaktadır. İlçeleri arasında gelişmişlik farkı büyük ve Türkiye ilçeleri arasında en az gelişmiş ilçeleri (Kıbrısçık, Seben) olan Bolu da kamu yatırımlarının il içindeki dağılımı da dengesizdir. Tablo 57. Kamu Yatırım Harcamaları, ,Cari fiyatlarla Milyon TL Bolu Türkiye Bolu/Türkiye Kaynak: DPT Kamu Gelirleri Vergi gelirleri il in konsolide bütçe gelirlerinin büyük kısmını oluşturmaktadır (Tablo 58) yılında konsolide bütçe gelirlerinin yüzde 86,3 ünü karşılayan vergi gelirleri 2000 yılında yüzde 51,4 e kadar gerilemiştir. Bunda, 1999 yılındaki depremlerden zarar gören vergi mükelleflerinin önceki dönemlere ait vergi borçlarının mücbir sebep kapsamında değerlendirilerek vergi borçlarının silinmesi etken olmuştur. Bölgede yaşanan deprem il maliyesi üzerindeki etkisini vergi tahakkuk ve tahsilat oranlarını düşürerek göstermiştir ve 1998 yıllarında ortalama yüzde 90 lar düzeyinde gerçekleşen tahakkuk/tahsilat oranı, 1999 yılından itibaren gerilemiş ve 2001 yılında yüzde 39,9 a kadar düşmüştür (Tablo 59). Bolu da deprem öncesinde vergilendirme 63

83 dönemine ilişkin tahakkuk etmiş ve vadesi geldiği halde tahsil edilemeyen vergi borcu 50 Trilyon TL dır 4. Tablo 58. Bolu İli Konsolide Bütçe Gelirlerin Tahsilatı, , Cari Fiyatlarla Milyar TL Yıllar Konsolide Bütçe Genel Bütçe Vergi Gelirleri Vergi Dışı Normal G. Özel Gelir ve Fonlar Katma Bütçe Kaynak: T.C. Maliye Bakanlığı İl de 2001 yılı sonu itibariyle vergi mükellefi bulunmaktadır. Toplam gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin yüzde 57,5 i merkez ilçede, yüzde 13,7 si Gerede İlçesindedir yılı sonu itibarıyla toplam vergi yükü yüzde 17,9 olup, bu oran aynı yılda yüzde 26,3 olarak gerçekleşen Türkiye ortalamasının altındadır. Tablo 59. Bolu İli Vergi Gelirlerin Tahakkuk ve Tahsilatı, , Cari Fiyatlarla Milyar TL, Yıllar Tahakkuk(1) Tahsilat(2) Yüzde (2/1) Türkiye Tahsilatı İçindeki Pay ,6 0, ,0 0, ,7 0, ,3 0, ,9 0,09 Kaynak: T.C. Maliye Bakanlığı Bolu da etkin vergi denetimi yapılamamaktadır.vergi yükü düşüktür. Vergi dairelerinin ve diğer kamu hizmet binalarının donanımları eksiktir. İl de vergi kimlik numarasının yaygınlaştırılmasına çalışılmaktadır. Deprem sonrasında uygulanmasına başlanılan ve halen uygulaması süren Terkin Yasası nedeniyle vergi borçlarının silinmesi, vergi kayıp ve kaçaklarının fazla oluşu, kayıt dışı faaliyetler kamu hizmetlerinin finansmanına Bolu nun katkısını düşürmektedir yılında yaşanan depremlerin ticari ve sosyal hayatın bir süre durmasına yol açması nedeniyle, ortaya çıkan üretim ve istihdam kayıplarının vergi gelirinin azalmasında rolü büyüktür. 4 Ağustos ve Kasım 1999 tarihlerinde meydana gelen depremlerden zarar gören mükelleflerin vergi borçlarının silinmesine ilişkin olarak tarihinde çıkarılan terkin yasası ile ilgili Maliye Bakanlığı tebliği tarihinde yayınlanmış ve yasadan yararlanmak için başvuru süresi 2002 yılı Temmuz ayının sonu olarak belirlenmiştir. İlgili yasa, vergi borcunun silinmesini mükelleflerin varlıklarının en az yüzde 10 nu kaybetmiş olma şartına bağlamıştır. Terkin Yasası ile ilgili olarak Bolu İli nde adet mükellef terkin talebinde bulunmuş, talep formları içinde tarihine kadar incelemesi yapılıp talepleri yasalara uygun bulunan 155 mükellef terkinden yararlanmıştır. 64

84 İnsan Kaynakları : Eğitim, Kültür ve Sağlık Dengeli ve sürdürülebilir gelişme hedefi ile uyumlu bir nüfus yapısı, bu nüfusun eğitim, sağlık ve insan gücü yönünden niteliklerinin iyileştirilmesi ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi bakımından önem taşımaktadır. Türkiye genelinde olduğu gibi, Bolu da genç bir nüfusa sahiptir. Genç ve dinamik, eğitim düzeyi yüksek nüfus il de gelişmenin itici gücü olacaktır. Nitelikli insan kaynağına dayalı sosyo-ekonomik gelişmenin ön koşulu eğitimdir. Günümüzde bilim ve teknolojideki gelişmeler eğitimi daha da fazla önemli kılmış; eğitim, iktisadi gelişme kadar, sosyal ve siyasal- demokratik gelişmenin en temel koşulu olmuştur. Toplumsal gelişmenin temel bir unsuru olan bireylerin fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal sorunlarının çözülmesi, yaşam kalitesinin ve süresinin yükseltilmesi, sağlıklı bir topluma ulaşılması bakımından büyük önem taşımaktadır. Gelişmenin önkoşulu olmasına rağmen, eğitimin ülkemizde siyasal öncelik kazanmış bir konu olduğu söylenemez. Eğitim sistemi konusunda gerek eğitimi alanlar gerekse eğitim sisteminin kurumları arasında sürekli bir hoşnutsuzluk bulunmaktadır. Hoşnutsuzluğun bu kadar yaygın olmasına karşın, toplumda eğitim sisteminin sorunlarının çözümü konusunda ciddi ve çok yönlü çözüm arayışlarının bulunduğunu söylemek zordur. Türkiye de eğitim, kültür ve sağlığa ayrılan kaynaklar yıllardır artırılabilmiş değildir. Türkiye de 2000 yılı için toplam kamu harcamasından eğitime ayrılan pay ortalama yüzde 9,4 iken, AB ülkelerinde toplam kamu harcamalarının yüzde 11,7 si eğitime ayrılmıştır yılında Türkiye de kamu harcamalarından eğitime ayrılan pay yüzde 9,2 dir. Türkiye de kamu eğitim harcamalarının GSYİH ya oranı 2001 yılı itibarıyla yüzde 3,9, AB ortalaması ise yüzde 5,6 dır. Dünya da yaşanmakta olan dönüşümler ve günümüzün hızla değişen yarışmacı ekonomik dünyası medyanın etkisine açık olan çocuğun üzerinde okulun yönlendiriciliğinde önemli ölçüde aşınmalara yol açmakta ve çocuğun toplumsallaşmasını engellemektedir. Diğer taraftan bu yarışmacı ortam, ekonominin yetişmiş insan gücü taleplerini karşılayacak bir eğitim düzeyinin yakalanmasını, eğitim sisteminde de köklü bir dönüşümü zorunlu kılmaktadır. Artık öğretmen merkezli, bilginin nakledilmesine dayalı öğretme modeli terk edilmekte, öğrenci merkezli, bilginin üretilmesine ve yaratıcı kapasitenin geliştirilmesine yönelik öğrenme modeline geçilmektedir. Eğitim sistemlerinde yaşanan dönüşüm, kaçınılmaz olarak okul modelinde de bir dönüşümü getirmekte ve geleneksel eğitim yöntemleriyle çalışan okuldan, öğrenen, değişmeye ve işbirliğine açık bir organizasyon olarak okula geçiş yaşanmaktadır. Her çocuğun eğitim sistemine girmesinin ve gelişmesini yaşam boyu sürdürebilmesinin, kendisini gerçekleştirebilmesinin yollarının açılması eğitim sistemlerinin en temel işlevi haline gelmektedir Eğitim ve Kültür Okul öncesi eğitimi yaygınlaştırmak, okullaşma oranını AB ve OECD ülkeleri düzeyine çıkarmak ve her çocuğun okul öncesi eğitimi almış olarak zorunlu eğitime devam etmesini sağlamak Türkiye eğitim sisteminin temel hedeflerinden biri olmuştur. Eğitim göstergelerinde, Bolu, Türkiye ortalamalarının üzerinde bir düzeydedir. Tablo 60 ve Tablo 61 de, İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına (İBBS- Düzey 3) göre eğitim göstergeleri açısından, Bolu diğer iller ile karşılaştırmalı olarak gösterilmektedir. 65

85 İller Tablo 60. Eğitim Kademelerine Göre Okul, Öğrenci ve Öğretmen Sayıları, 2000/2001 Öğretim Yılı Okul sayısı Okul öncesi İlköğretim Ortaöğretim Mesleki ve teknik ortaöğretim Öğrenc Öğret Okul Öğrenci Öğret Okul Öğrenc Öğret Okul Öğrenc i sayısı men sayısı sayısı men sayısı i sayısı men sayısı i sayısı sayısı sayısı sayısı Bolu Düzce Kocaeli Sakarya Yalova İBBS-Düzey Türkiye Kaynak: DPT, İstatistiki Bölge Birimlerine Göre Çeşitli Göstergeler, Nisan 2003 Öğret men sayısı Tablo 61. Eğitim Kademelerine Göre Okullaşma Oranları, 2001/2002 Okul öncesi İlköğretim Ortaöğretim Mesleki ve teknik ortaöğretim İller Kız Erkek Toplam Kız Erkek Toplam Kız Erkek Toplam Kız Erkek Toplam Bolu 10,0 11,1 10,6 86,1 91,3 88,7 31,8 33,1 32,4 23,8 54,6 38,9 Düzce 9,3 9,3 9,3 101,9 109,5 105,7 22,3 30,3 26,3 26,4 45,6 35,8 Kocaeli 5,4 6,1 5,8 105,8 112,8 109,4 37,2 41,0 39,1 24,6 42,8 33,8 Sakarya 4,6 5,7 5,2 104,5 112,3 108,4 28,1 33,1 30,7 18,8 39,0 29,2 Yalova 13,1 13,4 13,2 107,3 116,9 112,2 54,6 55,2 54,9 22,7 40,8 31,6 İBBS-Düzey 2 6,4 7,2 6,8 103,2 110,5 106,9 33,5 37,7 35,6 23,0 43,0 33,1 Türkiye 6,0 6,4 6,2 93,2 102,6 98,0 34,4 39,3 36,9 15,4 25,4 20,5 Kaynak: DPT, İstatistiki Bölge Birimlerine Göre Çeşitli Göstergeler, Nisan

86 İl de okur yazar oranı yüzde 98,1 olup, bu oran Türkiye ortalamasının (yüzde 97) üzerindedir öğretim yılı verilerine göre, okul öncesi eğitimde okullaşma oranı yüzde 10,6 ya ulaşmıştır. Bu oran yüzde 6,2 olan Türkiye ortalamasının üzerinde olmakla birlikte, VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı nın yılı hedefinin (yüzde 25) uzağındadır. Bolu da, okul öncesi eğitimde 68 okul, ve bu sınıflarda eğitim alan öğrenci, görevli 97 öğretmen ve toplam 81 derslik bulunmaktadır. Öğretmen başına 15 öğrenci, derslik başına 18 öğrenci düşmektedir. İlköğretimin amacı, her çocuğun iyi bir yurttaş olarak yetişmesini sağlamak, bunun için gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandırarak, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda hayata hazırlamaktır. Gelişmiş ülkelerde ilköğretimde okullaşma oranı yüzde 100 lere ulaşmakta, zorunlu eğitim süresi de 8-12 yıl arasında değişmektedir. Türkiye de ilköğretimde okullaşma oranı yüzde 98 olup, Bolu da bu oran yüzde 88,7 dir (Tablo 61). İl de 118 okuldaki toplam ilköğretim öğrencisine eğitim öğretim hizmeti verilmekte, öğretmen başına 20 derslik başına 28 öğrenci düşmektedir. Öğretmen ve derslik başına düşen öğrenci sayıları, Millî Eğitim Bakanlığı nın öğretmen ve derslik başına belirlediği 30 öğrenci hedefine yakındır. Orta öğretim kurumlarında öğrenimlerini sürdüren öğrencilere asgarî düzeyde de olsa, genel bir kültürü kazandırmak, öğrencileri ilgi ve yetenekleri doğrultusunda belirli bir mesleğe, iş alanına ya da yükseköğretime hazırlamak amaçlanmaktadır. Türkiye de orta öğretimde okullaşma oranı öğretim yılında yüzde 36,9 olmuştur. Meslekî ve teknik orta öğretimde bu oran yüzde 20,5 dir. Bolu da orta öğretimde okullaşma oranı yüzde 32,4, mesleki ve teknik eğitimde yüzde 38,9 dur. Mesleki ve teknik eğitimde yüksek okullaşma oranına sahip olan Bolu, orta öğretimde ülke ortalamasının altında yer almaktadır. Orta öğretimde (Lise) öğretmen başına 21 öğrenci düşmektedir. Bu oran, Türkiye ortalamasının (20 öğrenci) az da olsa üzerindedir. Yüksek öğretim, orta öğretime dayalı, en az dört yarı yıllık her kademedeki eğitim ve öğretimi kapsamaktadır. Yüksek öğretim, ülkenin bilim politikasına uygun olarak, toplumun yüksek düzeyde insan gücü gereksinimini karşılamayı ve nitelikli insan gücü yetiştirmeyi amaçlamaktadır öğretim yılında, Bolu daki orta öğretim kurumlarından mezun olan öğrenciden yüzde 52,8 i başarı göstererek üniversiteye giriş sınavını kazanmış olmasına rağmen, bu başarı bir sonraki yılda sürdürülememiştir. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Bolu ve Düzce illerinde yer alan kampus alanlarındaki 7 fakülte, 5 yüksekokul, 6 meslek yüksek okulu ve lisansüstü eğitim veren 3 enstitü, 3 araştırma merkezi ile yüksek öğretime katkısını sürdürmektedir. Üniversite kampus alanındaki Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Türkiye deki tıp fakülteleri arasında benzeri olmayan özgün bir örnek oluşturmaktadır. Üniversite de 2002 yılı itibariyle 53 profesör, 20 doçent, 194 yardımcı doçent, 472 yardımcı öğretim elemanı olmak üzere toplam 739 akademik personel ile eğitim hizmeti verilmektedir (Tablo 62). Ön lisans, lisans ve yüksek lisans olmak üzere üniversite de toplam öğrenci bulunmaktadır. Üniversitede yılında öğretim üyesi başına 69,3 öğrenci düşmektedir. Bu sayı Türkiye geneli için 61,7 dir. Üniversitenin yatırım ödenekleri kampus alanlarındaki alt yapı ve donanım ihtiyacını karşılayacak düzeyde değildir. Örnek insan İzzet Baysal ın adını taşıyan üniversitenin bina, labaratuar ve donanım ihtiyacı İzzet Baysal Vakfı tarafından karşılanmaktadır yılı itibarıyla il deki 37 ilk ve ortaöğretim tesisi yanında, 53 sağlık ve sosyal hizmet amaçlı tesis İzzet Baysal Vakfı tarafından yaptırılmıştır. Ancak, üniversite kampus alanlarında alt yapı ve çevre düzenlemesi çalışmaları için gerekli ödenekler yetersiz kalmaktadır. Tıp Fakültesinin tıbbi donanımının alımında kullanılacak olan dış kredinin sağlanması hastanenin yataklı tedavi hizmetine bir an önce başlaması bakımından büyük önem taşımaktadır. 67

87 Tablo 62. Abant İzzet Baysal Üniversitesi nde Akademik Personel Sayıları, 2002 Fakülte/Yüksek Okul Prof. Doç. Yard.Doç. Öğ.Gör Okutman Araştırma Görevlisi Uzman Toplam Erk Kad Erk Kad Erk Kad Erk Kad Erk Kad Erk Kad Erk Kad Erk Kad Eğitim Fakültesi Fen-Ede.Fakültesi İktisadi İdari Bil. Fak Orman Fakültesi Teknik Eğitim Fakültesi Tıp Fak. (Düzce) İzzet Baysal Tıp (Bolu) Akçakoca Tur. İşİ. Ot.Y.O Beden Eğt. Spor Y.O Kemal Demir FTRYO Bolu Sağlık YO Düzce Sağlık YO Akçakoca Meslek Y.O Bolu Meslek Y.O Düzce Meslek Y.O Gerede Meslek Y.O Mengen Meslek Y.O Mudurnu Meslek Y.O Sosyal Bilimler Enstitüsü Rektörlük Toplam Kaynak: AİBÜ Personel Daire Başkanlığı 68

88 Eğitim Sektörünün Sorunları Eğitimin Kalabalık Sınıflarda Yapılması, Bazı Branşlarda Öğretmen Açığı Olması İl de ikili öğretim sürmekte, kalabalık sınıflarda yapılan eğitim sunulan hizmetin kalitesini düşürmektedir. Ağır geçen kış koşulları taşımalı eğitimde sorunlara yol açmaktadır. Taşımalı eğitim dolayısıyla kullanılamayan 460 okulda 652 derslik ve 382 lojman atıl durumdadır. Öğretmen sayısındaki yetersizlik ve dağılımındaki dengesizlikleri gidermek için çıkarılan norm kadro uygulamasına rağmen, bazı branşlarda (sınıf öğretmeni, iş eğitimi ) öğretmen fazlalığı, bazı branşlarda ( ingilizce, bilgisayar, rehber öğretmen) öğretmen açığı vardır. Orta öğretimde etkin bir rehberlik ve yönlendirme hizmeti verilememektedir İşsizliği Azaltacak, İşgücünün Niteliğini Yükseltecek Eğitim Programlarının Olmaması Bolu da işgücüne çalışma hayatının gerektirdiği, işgücü piyasasının aradığı nitelikleri kazandıracak mesleki yetiştirme, beceri-deneyim kazandırma ve iş sahibi yapma amacıyla eğitim verecek kurumlar bulunmamaktadır. Son yıllarda kent merkezine çevre ilçelerden göç nedeniyle işgücü arzı artmakla birlikte, göç eden işgücünün niteliği düşüktür. İnsan kaynaklarının geliştirilmesine yönelik yatırımların düşük olduğu il de işletmecilik kültürü de gelişmemiştir. Sanayi işyerlerinde işgücü sıkıntısı çekilmemekle birlikte, işyerleri işgücünün niteliğinden memnun değildir. Nitelikli ara işgücü açığı olan işyerleri vardır (Tablo 63). İmalat sanayi işyerlerinde, alt sektörlere göre değişmekle birlikte, küçük ve orta ölçekli işletmelerde daha belirgin olmak üzere, bir yükseköğretim kurumundan mezun işyeri sahiplerinin sayıca az olması, bu işyerlerinde girişimci ve yönetici eğitimine ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Sektörler Tablo 63. Nitelikli Ara İşgücü Açığı Olan Sektörler,2001 Ara işgücü Gıda sanayi Gıda mühendisi,işletmeci,üretim yöneticisi, veteriner hekim Dokuma giyim eşyası ve deri sanayi Tekstil mühendisi, deri teknikeri, deri kimyageri, stilist Orman ürünleri ve mobilya Doğrama ustası, tomruk biçici, karo ustası, marangoz Kimya, kömür üretimi ve plastik ürünleri sanayi Kimyager, maden mühendisi, maden ustası, kaplama ve kalıpçı ustası Metal sanayii Kaynakçı, soğuk demirci, tornacı, frezeci, dökümcü, teknik ressam Kaynak: Bolu İmalat Sanayii İşyerleri Anketi, Sosyo-Kültürel Yaşamın Canlı Olmaması İlde sosyal ve kültürel yaşam canlı değildir. Yakın gelecekte 20 bin öğrenciye eğitim verecek bir üniversite kenti olmasına ve çevre illerden çok sayıda öğrenciyi çekmesine rağmen, bu demografik hareketliliğin Bolu nun sosyo-kültürel yaşamına getirdiği canlılık düşük düzeydedir. İl merkezinde 3 sinema, 1 kültür merkezi, 7 halk kütüphanesi, 1 çocuk kütüphanesi, Üniversite kampusunda ise 1 kültür merkezi ve dokümantasyon bölümü ile kütüphane bulunmaktadır. İl halk kütüphanesi, toplam kitap ve 129 süreli yayınla hizmet vermektedir. Üniversitenin kampüs alanında bulunan Kültür Merkezi çok amaçlı kullanılabilen ve her türlü kültürel etkinliğe yanıt verebilecek salonlara sahiptir. Buna karşın, 12 Kasım depreminde il merkezi ve ilçelerde hasar gören çok sayıdaki tarihi, kültürel ve mimari yapının onarımı tamamlanamamıştır. Deprem nedeniyle çok sayıda tarihî ve kültürel yapı hasar görmüş, onarılmayı beklemektedir. 69

89 İl deki müze, aynı nedenle, onarılmayı beklemekte ve ziyarete açılamamaktadır. İlçe kütüphanelerinde kitap ve süreli yayınların sayısı azdır. Mudurnu ve Göynük İlçelerinde bulunan Osmanlı mimarî tarzını yansıtan tarihî yapıların restorasyonu yapılamadığından ziyarete açılamamaktadır Sağlık Temel sağlık göstergeleri bir toplumun genel sağlık ve sosyo-ekonomik durumunu gösterir. Toplumsal gelişmenin temel unsuru olan bireylerin fiziksel, zihinsel, sosyal ve ruhsal sorunlarının çözülmesi, yaşam kalitesinin ve süresinin yükseltilmesi, sağlıklı bir topluma ulaşılması bakımından büyük önem taşımaktadır. Gelişmenin dengeli ve sürdürülebilir olması, gelişme hedefleri ile uyumlu bir nüfus yapısına ve eğitim düzeyinin gelişmişliğine olduğu kadar, sağlık hizmetleri sunumunun niteliğine de bağlıdır. Sağlık hizmetleri sunumunun niteliği ise, bu hizmeti veren kurumların insan gücü, yönetim, teknoloji ve finansman sorunlarının çözülmüş olması ile yakından ilgilidir. Türkiye de sağlığa kamu kaynaklarından ayrılan pay da yıllardır artırılabilmiş değildir. Kamu sağlık harcamalarının GSYİH ya oranı 2000 yılında yüze 3,5 dur. Bu oran AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında nüfusun sağlık ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalmaktadır yıl verilerine göre AB ülkelerinde bu oran ortalama yüzde 6-8 aralığında değişmektedir. Toplum sağlığının ve sağlık sorunlarının zaman içinde gösterdiği değişimi değerlendirmek, toplumun sağlık düzeyini başka bir toplumun sağlık düzeyi ile karşılaştırmak, sunulan sağlık hizmetlerinin etkinliğini değerlendirmek temel sağlık göstergeleri ile ilgili kayıtların düzenli tutulmasıyla mümkündür. Sağlık düzeyi ölçütlerinin objektif olarak hesaplanmasında, sağlık kayıtlarının tüm bilgileri kapsar biçimde doğru ve zamanında düzenlenmesi, saklanması ve istendiğinde kullanıcıların hizmetine sunulmasının sağlanması gereklidir ve bu sağlık kuruluşlarının en önemli görevlerinden biridir. Bolu da sağlıkla ile ilgili kayıt düzeninin ise sağlıklı tutulduğu söylenemez. Temel sağlık göstergelerini İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasında yer alan diğer iller ile karşılaştırmalı olarak gösteren Tablo 64 e göre, Bolu yardımcı sağlık personeli bakımından üst sıralarda yer almaktadır. İl de sağlık memuru başına 896, hemşire başına 651 kişi ve ebe başına 902 kişi düşmektedir. İBBS Düzey-2 alt bölgesi içersinde, Yalova ve Kocaeli dışında, Bolu hekim başına nüfus açısından, Türkiye ortalamasının altında yer almakla birlikte, diğer illere göre iyi durumdadır. İl de hekim başına düşen nüfus 950 kişidir Sağlık Sektörünün Sorunları Yatak Doluluk Oranının Düşük Olması Bolu da sağlık hizmetleri 3 ü merkez ilçe de, 3 ü de Gerede, Mudurnu ve Göynük ilçelerinde olmak üzere toplam 6 hastanede verilmektedir. İl de 3 sağlık merkezi ve 30 sağlık ocağı yataksız sağlık kurumları olarak hizmet vermekte, 2 dispanser ve 1 de halk sağlığı laboratuvarı bulunmaktadır. Toplam 676 yatak sayısına sahip olan bu hastanelerde yatak başına düşen hasta sayısı 354 dür. Bu sayı Türkiye geneli olan 384 ün altındadır. Hastanelerde hasta trafiği düşüktür. Yatak işgal oranı yüzde 44 olup, Türkiye ortalaması olan yüzde 60 in altındadır.tıbbi donanımlarının tamamlanmasını bekleyen İzzet Baysal Tıp Fakültesine bağlı Uygulama ve Araştırma Hastanesi nin bütün birimlerinde hasta kabulüne başlamasıyla yataklı tedavi kurumlarından hizmet alanların sayısı artacaktır. 70

90 Tablo 64. Bolu İlinde Temel Sağlık Göstergeleri,2000 Diş hekimi başına Sağlık memuru başına İller Hekim sayısı Hekim başına nüfus Diş hekimi nüfus Eczacı sayısı Eczacı başına nüfus Sağlık memuru sayısı nüfus Hemşire sayısı Hemşire başına nüfus Ebe sayısı Ebe başına nüfus Bolu Düzce Kocaeli Sakarya Yalova İBBS-Düzey Türkiye Kaynak: DPT, İstatistiki Bölge Birimlerine Göre Çeşitli Göstergeler, Nisan

91 Sağlık Personeli Açığının Olması, Tıbbi Alet ve Cihazların Yetersizliği Standart kadroya göre olması gereken sağlık personeli ve bu personelin ilçelere dağılımı açısından bakıldığında, il de uzman sağlık personeli ve yardımcı sağlık personeli açığı vardır. Sağlık Bakanlığına bağlı Devlet Hastanesine bağlı toplam 670 sağlık personelinin yüzde 84 ü il merkezindeki İzzet Baysal Devlet Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ve İzzet Baysal Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesinde yoğunlaşmaktadır. Buna karşın Gerede, Göynük ve Mudurnu Devlet Hastanelerinde sağlık personeli açığı vardır. İl ve ilçelerdeki hastanelerde standart sağlık personeline karşılık, personel bulunmaktadır. Bu hastanelerde sağlık personeli açığı oranı yüzde 57,9 dur. Birinci basamak sağlık kuruluşları istenilen şekilde hizmet verecek nitelik ve donanıma sahip değildir. Uzman sağlık personelinin merkez ilçe de toplanmış olması nedeniyle çevre ilçeler sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanamamaktadır.uzman doktor bulunmayan ilçe ve köylerde, sağlık hizmeti götürecek yardımcı sağlık personeli, araç, tıbbi alet ve cihazlar yetersiz olduğundan koruyucu sağlık hizmetleri yaygın ve sürekli olarak verilememektedir Sosyal Hizmet Kurumlarının Yetersiz Olması İl de sosyal hizmet veren kurumlar yetersiz ve faaliyetleri zayıftır. Çocuklara yönelik öğrenme ve zihinsel faaliyetler bulunmamaktadır. Okul sağlığı, ana-çocuk sağlığı çalışmaları yetersizdir. Ev içindeki zihinsel ve bedensel özürlülerin bağımsızlıklarını artırıcı kurumsal düzenlemeler yapılmamıştır. Ev dışında ise yolların ve toplu taşım araçlarının yürümede problemi olan kişilere göre düzenlenmemesi önemli bir eksiklik oluşturmaktadır. Ayrıca; deprem kuşağı üzerinde olan il de, özellikle muhtemel afet tehlikesi bulunan bölgelerde halkın ilk yardım ve sivil savunma konusunda bilgilenmesini sağlayacak kurum ve kuruluşlara olan ihtiyaç büyüktür Sağlık ve Spor Turizm Merkezi Olma Potansiyeli Sağlık sektöründe fiziki yapılaşmasını büyük ölçüde tamamlamış olan Bolu, gerekli teknik donamı ve yeterli sağlık personelini temin ettiği takdirde bölgesinde sağlık turizmi merkezi haline gelebilir. Bu alanda mevcut kapasitenin bugünkü durumuyla yeterli olduğu söylenemez. Mevcut yatak kapasitesinin yanı sıra, 2003 yılı içinde hizmete açılacak olan 250 yataklı SSK Hastanesi, aynı yıl içinde hizmet verecek olan İzzet Baysal Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi ile yapımı planlanan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, Bolu yu belirli branşlarda uzmanlaşmış bir tıp merkezi konumuna getirebilir. Kentin iklimi, rakımı, nemliliği, oksijen durumu, hava ve su kalitesi, sessizliği spor kamp merkezi olarak da önemini artırmaktadır. Spor kulüplerinin kamp merkezi olma potansiyeli, spor hekimliği alanında bir çok hizmetin verilebilir olması, Bolu yu spor turizmi için elverişli bir konuma getirmektedir Gelir Dağılımı, İstihdam ve Fiyatlar Büyüme Hızı ve Kişi Başına Gelir Bolu son yıllarda hızla gelişen iller arasında yer almaktadır yılları arasında ortalama olarak her yıl yüzde 3,9 luk büyüme gerçekleştiren Bolu (Düzce dahil), bu sürede GSYİH sını yaklaşık olarak 2 katına çıkarmayı başarabilmiştir. Belirtilen dönemde, en düşük büyüme hızı yüzde -2 ile 1993 yılında, en yüksek büyüme hızı yüzde 21,4 ile 2000 yılında gerçekleşmiştir. Benzer gelişmeyi kişi başına düşen gelirde de görmek mümkündür. Bazı yıllarda görülen düşüşlere rağmen, ABD doları olarak kişi başına düşen gelirde yükselen bir trend görmek 72

92 mümkündür yılında dolar olan kişi başına düşen gelir, 2000 yılında (Düzce dahil) dolar olarak gerçekleşmiştir yıllında, DİE tarafından sadece Bolu için tahmin edilen kişi başına GSYİH dolar dır. DİE nin 2001 yılına ilişkin İstatistiki Bölgelere ve İllere Göre Gayri Safi Yurtiçi Hasıla tahminlerine ve Düzey-2 alt bölgesi kişi başına gelir göstergelerine göre, Bolu, gelişmişlik düzeyi yüksek bir bölgede yer almaktadır. İl in 2001 yılında dolar olan kişi başına GSYİH sı, dolar olan ülke ortalamasının üstündedir (Tablo 65). İl in de içinde yer aldığı Düzce, Kocaeli, Sakarya ve Yalova illerinin oluşturduğu alt bölgenin kişi başına GSYİH ortalaması dolardır. Tablo 65. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ve Büyüme Hızı, , 1987 Yılı Fiyatlarıyla GSYİH Milyar TL Kişi Başına GSYİH (Dolar) Türkiye GSYİH sı İçindeki Pay, % Türkiye Kişi Başına GSYİH (Dolar) Yıl Büyüme Hızı % , ,4 0, ,2 0, ,2 0, ,3 1, ,5 1, ,1 0, ,5 0, ,2 0, ,1 0, ,7 0, ,3 0, ,7 0, (*) ,6 0, (**) (1.205) (3. 512) (21,4) (1,0) (2.941) ,8 0, Kaynak: DİE * Düzce ve bağlı ilçeler hariç ** Düzce ve bağlı ilçeler dahil Şekil 1. Yıllar İtibariyle Kişi Başına Düşen Gelir (ABD Doları) * Hesaplamalara esas olan GSYİH, Bolu ve Düzce illeri değerlerinin toplamıdır. Kaynak: DİE. 73

93 Hanelerin Toplam ve Ortalama Gelirleri Tabakalı çok aşamalı olasılık küme örnekleme yöntemi kullanılarak, il de seçilen 556 hanede uygulanan 2000 Yılı Hanehalkı Gelir Dağılımı Anketi nin sonuçları, gelir dağılımındaki tablonun Türkiye geneliyle büyük benzerlik gösterdiğini ortaya koymaktadır. İl geneli ve yerleşim yerlerine göre hanelerin toplam, ortalama ve kişi başına düşen yıllık gelirleri Tablo 66 da gösterilmiştir. Şekil 1 de Bolu nun arasındaki dönemde kişi başına GSYİH trend değerleri gösterilmektedir. İl genelinde hanelerin yıllık toplam geliri 2000 yılı fiyatlarıyla 2,4 Trilyon TL olarak hesaplanmıştır. Hanelerin yıllık ortalama geliri 4,6 Milyon TL, aylık geliri ise 383 Milyon TL dir. Bu verilere göre, Bolu geneli için kişi başına düşen yıllık ortalama gelir 1,1 Milyar TL olup, kişi başına düşen yıllık ortalama gelirin ABD Doları cinsinden değeri ise yaklaşık olarak dır. Tablo 66. Hanelerdeki Ortalama Kişi Sayısı ve Kişi Başına Düşen Ortalama Gelir (Milyon TL),2001 Toplam Bolu İl Merkezi Diğer Yerleşim Yerleri Anket Uygulanan Kişi Sayısı a Anket Uygulanan Hane Sayısı Hanede Bulunan Ortalama Kişi Sayısı 3,9 3,5 4,2 Hanelerin Yıllık Toplam Geliri ,2 b , ,2 Hanelerin Yıllık Ortalama Geliri 4.599, , ,1 Hanelerin Aylık Ortalama Geliri 383,3 404,3 371,1 Kişi Başına Düşen Yıllık Gelir 1.171, , ,9 Kişi Başına Düşen Yıllık Gelir ($) 1.865, , ,2 a 2000 yılı boyunca hanede bulunan kişi sayısıdır. Askerlik, hastalık, öğrencilik vb. gerekçelerle hanede bulunmayan kişileri içermemektedir. b Hanedeki en az bir kişinin gelir beyanı güvenilir bulunmadığı durumda hanenin toplam geliri hane esaslı gelir analizlerinin dışında tutulmuştur. Bu değer izafi kira gelirlerini içermemektedir. Kaynak: 2000 Yılı Hanehalkı Gelir Dağılımı Anketi İl genelinde ve Bolu il merkezinde 5 kişilik haneler en yüksek yıllık ortalama gelire sahip iken, diğer yerleşim yerlerinde 7 ve daha fazla fertten oluşan haneler en yüksek ortalama geliri elde etmektedir. Bütün yerleşim yerlerinde ise tek kişilik haneler en düşük ortalama gelire sahiptir. Bolu il merkezinde anket uygulanan 185 hanenin yıllık toplam geliri 882 Milyar TL dir. Hanelerin yıllık ortalama geliri 4,8 Milyar TL, aylık gelir 404 Milyon TL dir. Bu bulgulara göre, Bolu il merkezi için kişi başına düşen yıllık ortalama gelir 1,4 Milyar TL olarak hesaplanmıştır. Kişi başına düşen yıllık ortalama gelir yaklaşık olarak Dolardır. İl merkezi dışındaki yerleşim yerlerinde bulunan 371 hanenin yıllık toplam geliri 2000 yılı fiyatlarıyla 1,5 Trilyon TL dir. Hanelerin yıllık ortalama geliri 4,5 Milyar TL, aylık gelir 371 Milyon TL dir. Bu yerleşim yerlerinde kişi başına düşen yıllık ortalama gelir yaklaşık 1 Milyar TL, kişi başına düşen yıllık ortalama gelir Dolardır. İl genelinde hane başına gelir getiren fert sayısı yaklaşık olarak 1,7 dir. Gelir getirenlerin yaklaşık yüzde 70 i erkek ve yüzde 30 u kadındır. Hanehalkı reisleri yüzde 55,8 lik oran ile gelir getirenler arasında ilk sırayı alırken, ikinci sırayı yüzde 17,5 ile 12 yaşından büyük çocuklar, üçüncü sırayı yüzde 13,7 lik oran ile hanehalkı reislerinin eşleri almaktadır. Evli olanlar, gelir 74

94 getirenlerin yaklaşık olarak yüzde 74,3 nü oluştururken, bekarlar, boşanmışlar ve dul fertler geri kalanı oluşturmaktadır. İl de gelir elde edenlerin büyük çoğunluğunu yaş aralığında yer alanlar oluşturmaktadır. Lise öğrenimini bitirme yaşı olan 18 den sonra gelir getiren fertler yüksek bir oran oluştururken, yaş üstü fertlerden gelir elde edenler düşük bir oran oluşturmaktadır Yüzdelik Gelir Dilimlerine Göre Gelir Dağılımı 2000 Yılı Hanehalkı Gelir Dağılımı Anketi nin, gelir dağılımını yüzde 20 lik dilimlere dayalı olarak gösteren sonuçları Tablo 67 de gösterilmektedir. İl de birinci yüzde 20 lik hane halklarının yıllık ortalama geliri yaklaşık olarak 967 Milyon TL iken, en yüksek gelir grubunu temsil eden beşinci dilimdeki hane halklarının yıllık ortalama geliri yaklaşık olarak 12,2 Milyar TL dir. Buna göre, en zengin yüzde 20 lik hane diliminin geliri, en fakir yüzde 20 lik hane diliminin yaklaşık olarak 12,7 katı kadardır. En düşük ve en yüksek hane halkları arasındaki bu farklılık, her bir hane diliminin toplam gelirden aldıkları paylara bakıldığında da görülmektedir. Birinci dilimin gelirden aldığı pay yüzde 4,2 iken, ikinci dilimin payı yüzde 8,3, üçüncü dilimin payı yüzde 13,4, dördüncü dilimin payı yüzde 20,7 dir. En yüksek grubun gelirden aldığı pay, tek başına, toplam gelirin yüzde 53,4 ü kadardır. Birikimli yüzdelere bakıldığında, nüfusun yüzde 80 i toplam gelirden yüzde 46,6 kadar bir pay alırken, nüfusun yüzde 20 lik en zengin bölümü geri kalan yüzde 53,4 lik payı almaktadır. Bu tablo değerleri, Türkiye de gelir dağılımındaki dengesizliğin Bolu İli için de geçerli olduğunu ortaya koymaktadır. Bolu İl i için Gini katsayısı 0,48 olarak hesaplanmıştır. Bu oran Türkiye için hesaplanan orana (yüzde 0,49) yakındır. Hanehalkı Dilimleri Tablo 67. Bolu Hanehalklarının Yüzde 20 lik Gelir Dilimlerine Göre Gelir Dağılımı,2001 Yıllık Ortalama Gelir (Milyon TL) Yıllık Ortalama Gelir ($) Yüzde Pay 75 Türkiye Yüzde Pay a (1994) Birikimli Yüzde Türkiye Birikimli Yüzde 1nci % , ,2 4,9 4,2 4,9 2nci % , ,3 8,6 12,5 13,5 3ncü % , ,4 12,6 25,9 26,1 4ncü % , ,7 19,03 46,6 45,1 5nci % , ,4 54,9 100,00 100,00 Gini Katsayısı (Bolu) 0,48 Gini Katsayısı (Türkiye) 0,49 * 2000 yılı ABD doları kuru yıllık ortalaması DİE kaynaklarında olarak alınmıştır. a Kaynakçada verilen rakamların ondalık değerlerinin yuvarlatılmış olmasından ötürü toplam değer tam olarak 100 olmayabilir. Kaynak: DPT (2001) İşsizlik Bolu sadece gelir açısından değil, istihdam açısından da olumlu bir tabloya sahip değildir yılında Bolu il genelinde işgücüne katılma oranı yüzde 42,1, istihdam oranı ise yüzde 39,2 olarak tahmin edilmiştir (Tablo 68). Her iki oran Türkiye için tahmin edilen oranlara oldukça yakındır. DİE Hanehalkı İşgücü Anketi 2000 yılı verilerine göre, Türkiye için bu oranlar, sırasıyla, yüzde 45,8 ve yüzde 42,5 dir. İl de işsizlik oranı yüzde 7,05 tir. Kadın nüfus da işsizlik erkek nüfusa göre daha yüksek, işgücüne katılım daha düşüktür. İşsizlik oranı erkekler için yüzde 5,9 iken, kadınlar için bu oran yüzde 10,1 e yükselmektedir.

95 Tablo 68. Bolu İlinde Genel İşgücü Durumu,2001 Toplam Erkek Kadın Bolu Türkiye Bolu Türkiye Bolu Türkiye 15 ve Daha Yukarı Yaştaki Sivil Nüfus (%) ,6 49,8 51,4 50,2 İşgücüne Katılma Oranı(%) 42,1 45,8 63,9 66,9 21,6 24,8 İstihdam Oranı(%) 39,2 42,5 60,1 62,1 19,4 23,09 İşsizlik Oranı(%) 7,05 7,08 5,94 7,20 10,16 6,76 Kaynak DİE Hanehalkı İşgücü Anketi(2000) *Bolu ve Türkiye ye ait İşgücü ve istihdam değerleri eksik istihdam değerleri ni içermemektedir. Bolu ya ait değerlerin karşılaştırılabilmesi amacıyla yapılan bu hesaplama yönteminden ötürü Türkiye için hesaplanan işsizlik oranları gerçek işsizlik oranından daha yüksek görünmektedir. İşgücü = İstihdam Edilenler + İşsizler İşgücüne Katılma Oranı = İşgücü*100 / Çalışma Çağındaki Nüfus İstihdam Oranı = İstihdam Edilenler*100 / Çalışma Çağındaki Nüfus İşsizlik Oranı = İşsiz Sayısı*100 / İşgücü Bolu da istihdam yapısı erkek ve kadın nüfus ayrımında incelendiğinde, çalışma çağındaki erkek nüfusun işgücüne katılımının daha yüksek olduğu görülmektedir. İşgücüne katılma oranı erkeklerde yüzde 63,9, kadınlarda yüzde 21,6 dır. İstihdam oranlarında da durum benzerdir. Erkekler için yüzde 60,1 olan istihdam oranı kadınlarda yüzde 19,4 e düşmektedir Yoksulluk Bolu da hane halkları yoksulluk durumlarına göre de incelenmiştir. İl de 1 Doları baz alan mutlak yoksulluk sınırının altında kalan hanelerin oranı yüzde 5,3 tür. Bunların yüzde 14,3 ü kentsel yerleşim birimlerinde, geri kalan yüzde 85,7 si il merkezi dışındaki yerleşim birimlerinde yaşamaktadır (Tablo 69). 1 Doları baz alan mutlak yoksulluk sınırın altında kalan fertlerin tüm fertler içindeki oranı yüzde 6,3 tür. Bunların yüzde 53,4 ü kadınlardan ve yüzde 46,6 sı erkeklerden oluşmaktadır. Yoksulların yüzde 87 si kırsal kesimde yaşamaktadır. Tablo 69. Yoksul Hane Sayısı (Günlük Kişi Başına 1 ABD Dolarından Az Geliri Olanlar) Kent Kır Bolu İl Merkezi Diğer Yerleşim Yerleri Toplam Sayı Tüm Hanelere Göre % 5,3 0,8 4,6 0,6 4,8 Yoksul Hanelere Göre % 100,00 14,3 85,7 10,7 89,3 Kaynak: 2000 Yılı Hanehalkı Gelir Dağılımı Anketi Diğer taraftan, 2 Doları baz alan mutlak yoksulluk sınırının altında kalan hanelerin oranı yüzde 20,8 dir. Bunların yüzde 24,8 i kentsel yerleşim birimlerinde, geri kalan yüzde 75,2 si kırsal yerleşim birimlerinde yaşamaktadır (Tablo 70). İl de 2 Doları baz alan mutlak yoksulluk sınırının altında kalan fertlerin oranı yüzde 25,3 tür. Bunların cinsiyete göre dağılımına bakıldığında, 1 Doları baz alan yoksulluk sınırında yer alan kırsal kesimdekilerin oranı yüzde 77,8 olarak tahmin edilmiştir. 76

96 Tablo 70. Yoksul Hane Sayısı (Günlük Kişi Başına 2 ABD Dolarından Az Geliri Olanlar) Kent Kır Bolu İl Merkezi Diğer Yerleşim Yerleri Toplam Sayı Tüm Hanelere Göre (%) 20,8 5,1 15,6 3,8 16,9 Yoksul Hanelere Göre (%) 100,00 24,8 75,2 18,3 81,6 Kaynak: 2000 Yılı Hanehalkı Gelir Dağılımı Anketi İl de gelir dağılımını belirleyen faktörler şu şekilde sıralanabilir: Göçün işgücü piyasasında yaratığı ucuz işgücü arzı İstihdama katılma oranının düşük olması Kayıt dışı ekonominin varlığı Eğitim fırsat eşitsizliği doğuran eğitim politikası İşgücü piyasası kurumlarının olmayışı Sendikal örgütlerin zayıflığı Tarımda arazinin çok parçalı olmasının yol açtığı verim kaybı İşgücünün kalifiye olmaması Bölgedeki yüksek işsizlik oranı Kadının çalışma hayatına girememesi ve statüsünün düşük olması Teknolojik gelişme sonucu ortaya çıkan sermaye yoğun yatırımlar Fiyat Hareketleri Bolu Ticaret ve Sanayi Odasının 1970 li yıllardan itibaren her ay 4 grup ve 40 mal ayrımında yayınladığı fiyat verileri kullanılarak dönemi için tahmin edilen enflasyon oranları, DİE nin 1994 fiyat endeksini baz alan Türkiye enflasyon oranı ile birlikte Şekil 2 de gösterilmiştir. Bolu da gözlenen fiyat hareketleri Türkiye genelindeki fiyat hareketlerinden farklı değildir. Enflasyon ve disenflasyon (enflasyon oranın düşmesi) dönemleri aynı olmakla beraber, bazı dönemlerde kabul edilebilir bir sapma mevcuttur. Bolu da fiyat hareketlerinin Türkiye genelinde görülen fiyat hareketlerinden farklı olmadığı söylenebilir Şubat 95 Haziran 96 Ekim 97 Mart 99 Temmuz 00 Bolu Türkiye Şekil 2. Bolu ve Türkiye Yıllık Enflasyon Oranları Kaynak: DİE verileri ve Bolu Ticaret Sanayi Odası aylık gazeteleri 77

97 Harita 9. Bolu İli Yerleşim Haritası 78

98 Harita 10. Bolu İli Şehir Merkezi (Bolu İli CBS den Alınan Uydu Görüntüsü) 79

99 2.2. Çevre ve Mekansal Yapı Coğrafi konum Bolu, Batı Karadeniz Bölgesinde ve doğu boylamları ile, ve kuzey enlemleri arasında yer almaktadır. Kuzeyde Zonguldak ve Karabük, doğuda Çankırı, güneydoğuda Ankara, güneybatıda Eskişehir ve Bilecik, batıda Düzce ve Sakarya illeri ile komşudur. İl yüzölçümünün yüzde 56 sı dağlık kesimden, yüzde 12 si ovalardan ve yüzde 0,11 i de su yüzeylerinden oluşmaktadır. Resmi kayıtlara göre İl alanı km 2 dir. Bu alan Türkiye yüzölçümünün ( km 2 ) yüzde 1,08 i kadardır. İl deki 13 belediyenin toplam alanı 138,45 km 2, toplam mücavir alan ise 264,25 km 2 dir. İl arazisinin fiziki yapısı Şekil 3 de görülmektedir. Bolu İl inin sert topoğrafik yapısı, arazı yapısının engebeli oluşu toprağın tarım amaçlı kullanımını engellediği gibi, sanayi kuruluşlarının yer seçiminde de sorun yaratmaktadır. Mekansal yapısının bu özelliğine karşın, Bolu, bazı akarsularındaki kirlenme, tarım arazilerinin yapılaşma amacıyla kullanılması ve orman alanlarında görülen belirli orandaki daralma dışında, henüz ciddi çevre sorunları yaşamamaktadır. İklimi, arazi yapısı, geniş orman alanları, yaylaları, akarsuları, gölleri; Ankara-İstanbul arasında Türkiye nin en fazla nüfus taşıyan bölgesinin ortasında yer alması ve ulaşım kolaylıklarına sahip bulunması Bolu yu hem gelişme potansiyeli olan hem de çevre koruma konusunda ayrıcalıklı bir konuma getirmektedir. Şekil 3. Türkiye'nin Genelleştirilmiş Fiziki Haritası ve Bolu nun konumu Kaynak: meteor.gov.tr. Bolu il merkezi, hem ilçe merkezlerine hem de komşu il merkezlerine yakın mesafede, ulaşım kolaylığına sahiptir. Komşu il merkezleri ile arasındaki karayolu uzunlukları Tablo 71 de görülmektedir. 80

100 Tablo 71. Bolu Merkez İlçe ile Komşu İl Merkezleri ve İstanbul Arasındaki Karayolu Uzunlukları Çevre Varlıkları Merkez adları Uzaklık (km) Bolu - (Yeniçağa) - Zonguldak 130 Bolu - (Gerede) - Karabük 105 Bolu - (Gerede-Çerkeş-Kurşunlu-Ilgaz) - Çankırı 234 Bolu - (Gerede-Kızılcahamam) Ankara 192 Bolu - (Düzce-Adapazarı) - Eskişehir 297 Bolu - (Düzce) - Adapazarı 116 Bolu (Kaynaşlı) - Düzce 47 Bolu İstanbul 262 Kaynak: Karayolları Bolu 41. Şube Şefliği ve Kaynaşlı Otoyol Bakım Şefliği, 2001 İl yüzölçümünün yaklaşık yüzde 56 sı, rakımları metreye kadar çıkan dağlarla kaplıdır. Dağlar kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda sıralanan ve oluşumlarında Kuzey Anadolu fay kuşağı hareketinin etkisi bulunan ovalarla bölünmüştür. Bu kuşağın kuzeyinde, doğudan batıya Göçeler dağı, Bolu dağları ve Elmacık dağı; güneyinde ise Köroğlu dağları, Köroğlu dağı, Abant dağları yer almaktadır. Yükseklikler kuzeyden güneye ve batıdan doğuya gidildikçe artmaktadır. İl yüzölçümünün yüzde 12 lik bir kısmını kaplayan ovaların toplam büyüklüğü ha olup, en geniş ova alanı ha ile Bolu ovasıdır. Ovalar kuzeydoğudan güneybatıya doğru, dağlık araziyi bölecek şekilde uzanırlar. En doğuda Gerede-Dörtdivan ovası, batıya doğru Yeniçağa ve Bolu ovaları; Bolu ovasının güneybatısında Mudurnu ovası, onun da güneybatısında Himmetoğlu ovası yer almaktadır. Şekil 4 de, LANDSAT uydu görüntüsünden yararlanılarak hazırlanan il arazisinin fiziki haritası gösterilmektedir. Bolu arazi yapısı, iklimi, su kaynakları ve doğal bitki örtüsü gibi özellikleriyle yayla zengini illerimizden biridir. Turizm Bakanlığı nın verilerine göre yayla sayısı 300 ü bulmaktadır. Yaz aylarının sadece serinlik içinde geçmesi değil, fazla yağışlı olmaması da Bolu yaylalarının kullanışlılığını artırmaktadır. Yaylaların büyük kısmı orman kenarında, bazıları orman içi konuma sahiptir. Bütün bu olumlu özellikler, Bolu yu yayla turizmi açısından potansiyeli yüksek bir bölge yapmaktadır. Aladağ Yaylaları, Gerede Yaylaları, Kıbrısçık Yaylaları, Mengen Yaylaları, Mudurnu Yaylaları, Göynük ve Seben ilçelerindeki yaylalar bunlardan bir kaçıdır. İl in su kaynakları küçük akarsulardır. Bu akarsular iki havzaya akmaktadır. Bunlar Filyos ve Sakarya havzalarıdır. İl içindeki akarsu yüzeyleri toplamı 260,3 hektardır. Bunun 70 hektarlık kısmı Sakarya havzasına ait akarsulara, 95 hektarı Büyüksu çayına, 75 hektarı Gerede çayına, 20,3 hektarı da diğer yan derelere aittir. İl de kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su potansiyeli m 3 olup, Türkiye için bu miktar m 3 tür. Bolu, doğal göl sayısı bakımından da zengin illerimizden biridir. Sayıları 9 u bulan doğal göllerden, Yeniçağa gölü dışındakiler küçük göllerdir. Abant Gölü, Bolu nun 32 km güneybatısında, Abant dağları üzerinde, Kuzey Anadolu fay vadisi içinde ve bu fayın etkisiyle oluşmuş tektonik bir göldür. Yeniçağa Gölü, Yeniçağa ilçe merkezinin kuzey bitişiğindedir ve oldukça sığ bir göldür. Yedigöller, il in 42 km kuzeyinde, gür ormanlar içinde yedi adet küçük gölden oluşan göller topluluğudur. Orman içi dinlenme yeri özelliğine sahip Sünnet Gölü, Göynük ilçesinin 27 km doğusunda yer almaktadır. Karamurat Gölü, Karagöl, Sülük Gölü, Çubuk Gölü diğer göllerdir. 81

101 Harita 11. Bolu İli Coğrafi Varlıklar Haritası 82

102 Bolu termal su kaynakları bakımından da zengindir. Bolu Kaplıcaları, Bolu ovası güney kenarında, ormanlarla kaplı olan dağın eteğindeki Karacasu mevkiinde ve Kuzey Anadolu fayına bağlı olarak oluşmuş 2 kaynaktan beslenmektedir. Babas Kaplıcası, Sarot Kaplıcası, Bağlum Kaplıcaları, Çatak Kaplıcası pek çok hastalığın tedavisi için önerilen ve ilin sağlık turizmi potansiyeli yüksek termal su kaynaklarıdır. Şekil 4. Bolu İlinin Sayısal Arazi Yükseklik Verilerinden Bilgisayarla Üretilmiş Üç Boyutlu Resimsel Haritası. Kaynak: TÜBİTAK-MAM,2002 Şekil üzerinde, il arazisinin fiziki yapısı küçültülmüş olarak, oldukça ayrıntılı ve gerçeğe uygun biçimde yansıtılmaktadır. Gerede, Yeniçağa, Bolu ovası güney kenarı ve Taşkesti yakınından geçen Kuzey Anadolu fay hattı, Köroğlu dağlarının ışınsal vadilerle yırtılmış volkan konisi gibi jeolojik ögeler de tanınabilmektedir. 1-Gerede- Dörtdivan, 2-Yeniçağa, 3-Bolu, 4-Mudurnu, 5-Himmetoğlu ovaları; 6-Göçeler, 7-Bolu, 8-Köroğlu, 9-Abant, 10- Elmacık, 11-Göynük İl in zengin bitki örtüsü, topografyası, su kaynakları ve iklimi yaban hayatı için elverişli koşullar oluşturmaktadır. Bolu, Türkiye nin flora zenginliğinde önemli yeri olan illerindendir. Bolu florasında (Düzce dahil) tür sayısı 882 kadardır. Bunların 84 ü Türkiye endemik türlerindendir. Bolu da endemik olan 3 tür bulunmaktadır. Bunlar Circium boluensis, Crocus abantensis ve Jasione supina akmani dir. İl de 1 milli park, 1 tabiat parkı, 5 tabiatı koruma alanı ve 2 yaban hayvanlarını koruma alanı bulunmakta, ayrıca 36 arkeolojik sit, 2 kentsel sit ve 1 de doğal sit olmak üzere toplam 39 sit alanı yer almaktadır. Bolu İl inin yeraltı zenginlikleri Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü kaynaklarından alınan bilgilerle tablolaştırılarak özetlenmiştir (Tablo 72). 83

103 Tablo 72. Bolu İlinde Bulunan Yer Altı Kaynakları ve Zuhurları,2001 Kaynak Türü Bulunduğu yer Tenör Rezerv Bakır (Cu) Gökçesu yöresi. Yumru ve damarcık - - şeklinde 5 adet malakit ve kalkopirit zuhuru. Çimento hammaddeleri Bolu civarı Bilinmiyor ton mümkün kireçtaşı (Cmh) Demir (Fe) Yeniçağa, Kemaller köyü yüzde 55 Fe 2 O 3 Rezervin tamamına yakın bölümü alınmıştır. Ayrıca Jeotermal sahalar (Jtm) Bolu Kaplıca alanı, Sarot alanı, Mudurnu Babas alanı, Kesenözü alanı, Çatak alanı. yörede bir de zuhur vardır. - - Jips (Jips) Merkez Sülükgölü yatağı ton görünür. Kaolen (Kao) Gerede-Yeniçağa-A.Kilden sahası; yüzde Al 2 O 3 ; yüzde 0.6 Fe 2 O ton görünür+muhtemel. Yatak işletilmektedir. Kaolen (Kao) Mudurnu-Timaraktaş sahası Bilinmiyor ton Manganez (Mn) Gerede- Çayviran sahası yüzde Mn ton muhtemel Manyezit (Mag) Mudurnu-Ilıca sahası yüzde 46 MgO 8000 ton görünür, 4000 ton muhtemel Nikel (Ni) Mudurnu-Akçaalan zuhuru Bilinmiyor Zuhur Perlit (Per) Kıbrıscık-Serke dere yatağı Düşük Bilinmiyor Sepiyolit (Sep) Uşakgöl zuhuru Düşük Zuhur Talk (Talk) Mudurnu-Dereköy-Gözlükbaşı yatağı Düşük Geçmiş yıllarda işletilen yatakta halen bir miktar rezerv vardır. Tuğla-Kiremit (TgKi) Gerede(Avşar-Çayırlı-Karharmanı) Orta-iyi kalite Etüd tamamlanmamış toprakları Turba (Turb) Yeniçağa sahası Kalori değeri AID Yatak işletilmektedir. = 866 Kcal/kg Linyit (Lin) Mengen Salıpazarı görünür 23590, muhtemel 39737, mümkün 14690, x1000 ton. Halen kapalı. Linyit (Lin) Mengen Merkesler Görünür 9051, muhtemel 12236, x1000 ton. Kapalı Linyit (Lin) Göynük Himmetoğlu Görünür 41954, muhtemel 1500, x1000 ton. Açık işletme, yılda ton üretim. Kaynak: mta.gov.tr, 2001 (bazı değişikliklerle). * Göynük te bulunan mermer yataklarında mermer işletmeciliği yapan bir özel şirket yılları arasında çalışmış, 1997 yılından itibaren çalışmalarına ara vermiştir. * Mengen de 50 milyon ton bitümlü şist rezervi bulunduğu tahmin edilmektedir. 84

104 Harita 12. Bolu İli Jeoloji Haritası 85

105 Çevre Sorunları Çevre sorunları, ekosistemlerdeki doğal dengenin bozulmasını ifade etmektedir. Bu sorunlar, sırasıyla çevre bozulması, çevre kirlenmesi ve doğal kaynakların aşırı ve yanlış tüketimi olarak incelenmektedir. Arazi kazanmak amacıyla, örneğin taş ocağı ve maden ocağı işletmesi açılması ya da yol, tünel, hava alanı, baraj gibi yapıların inşası önemli arazi bozulmalarına yol açabilmektedir. Erozyon, taşkın ve sel, heyelanlar, depremler, orman yangınları gibi olaylar da arazi bozulmalarına neden olmaktadır. Bolu da, çok büyük boyutlu olmasa da, taş ve kum ocakları, linyit işletmeleri, yol yapımı gibi çalışmalara bağlı arazi bozulmalarına rastlanmaktadır. TÜBİTAK-Marmara Araştırma Merkezi nin Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü sayısal verilerini kullanarak hazırladığı haritaya göre, il arazisinin yüzde 68 inde şiddetli, yüzde 12 sinde çok şiddetli erozyon yaşanmaktadır. Heyelan riski haritası bulunmamakla birlikte, il de heyelan, taşkın ve sel riski yüksek alanlar vardır. İl in batısında Elmalık-Alpagut köyleri arasında su geçirmeyen alanlarda heyelan tehlikesi yaşanmaktadır. Bolu-Kaynaşlı arasında yaşanan heyelanlar bu bölgenin devamı niteliğindedir İlin Birinci Derece Deprem Kuşağı Üzerinde Olması Bolu birinci derece deprem kuşağı üzerinde bulunmaktadır. İl arazisinin tamamına yakını I. derece deprem kuşağı üzerinde olup, sadece Göynük, Seben ve Kıbrıscık ilçelerinin güney kesimlerindeki çok dar bir alan II. derece deprem kuşağı üzerindedir. Kıbrısçık, Göynük ve Mudurnu dışında Merkez İlçe ile diğer ilçe ve beldelerin zeminleri tamamen ya da kısmen alüvyal, yani gevşek zemindir. Türkiye nin en fazla yıkıcı deprem üreten karasal fay kuşaklarından biri olan Kuzey Anadolu fay kuşağı il arazisini kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda ortalayıp geçmektedir (Şekil 5). Doğrudan depreme bağlı fiziksel arazi bozulmaları, genelde büyüklüğü 7 ve üzerindeki yıkıcı depremler yatay kayma ve büyük yer yarıklarının oluşması biçiminde ortaya çıkmaktadır. Deprem sonrası yıkık binalar ve enkaz dökmesi nedeniyle de arazi bozulmaları oluşmaktadır. Nitekim, 12 Kasım 1999 tarihli deprem sonrasında, Bolu ovasında yer alan değerli tarım arazilerinin geçici barınma yerleri olarak kullanıma açılması bu alanları tarımda kullanılamaz hale getirmiş; ovadan geçen Büyüksu deresi kenarlarına dökülen enkazlar ciddi çevre bozulmasına ve kirlenmeye yol açmıştır. İl de yapılaşma konusunu yakından ilgilendiren en önemli tektonik öge Kuzey Anadolu fay kuşağıdır yılında yaşanan depremler, uzun süre ihmal edilmiş olan yapılaşmada depreme dayanıklılık, yapı denetimi, kent planı ve arazi kullanımını yeniden gündeme getirmiştir. Şekil 5. Bolu Çevresinde Kuzey Anadolu Fay Kuşağı Diri Fayları. Kaynak: mta.gov.tr. 86

106 Bolu da 1999 depremleri öncesindeki yapılaşmada, Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uyulmamıştır. Tarım topraklarının ve ormanların korunmasına gerekli özen gösterilmemektedir yılında sadece Bolu ovasında yapılaşma amacıyla kullanılan 1. sınıf tarım toprağı genişliği ha dır yılında yaşanılan büyük deprem felaketlerinin de etkisiyle, 2000 yılı itibariyle bu rakamın en az ha civarında olduğu tahmin edilmektedir. Deprem sonrası Bolu ovasında çadır kentler ve prefabrike yerleşimler için kullanılan tarım arazileri tekrar tarımda değerlendirilemeyecek kadar bozulmuştur. Şekil 6. Bolu İl inin Yapılaşmaya Uygunluk Açısından Çok Genelleştirilmiş Bir Haritası. Kaynak: TÜBİTAK/MAM, 2002 den sayfa düzenlemesi değiştirilerek alınmıştır. Depremsellik riski yüksek alanlar ile yapılaşma ve yerleşmeye uygun alanlar Şekil 6 da gösterilmektedir. Kırmızı alanlar deprem riski en yüksek alanlardır Çevre Kirlenme Riskinin Bulunması İl in hava, su, toprak kirliliği, gürültü ve elektromanyetik kirlilik gibi fiziksel çevre bozulmaları ile ilgili envanter bilgisi yetersizdir. İl merkezini doğrudan etkileyen sanayi kirliliği bulunmamakla birlikte, ısınma amaçlı yakıtlardan çıkan baca gazları ile motorlu taşıt araçlarından çıkan eksoz gazları hava kirlenmesine yol açmaktadır. Isınma amaçlı olarak kullanılan kömürün düşük kalitede oluşu da çevre kirlenmesinde rol oynamaktadır. İl in etrafının dağlarla çevrili olması yeterli hava sirkülasyonu oluşmasını engellemektedir. Toprak konusundaki önemli bir çevre sorunu tarım topraklarının tarım dışı amaçla, özellikle geri dönüşü olmayan yapılaşma amacıyla kullanılmasıdır. Aşırı ve bilinçsiz gübreleme, bitki ilaçlaması, kirli sularla sulama, aşırı sulama, sanayi atıklarının düzensiz depolanması toprakta kirlenmeye yol açan faktörlerdir. İl de katı atık deposu alanlarının hepsi düzensiz ve çoğu yerleşim yerlerine yakındır. Atıkların düzenli depolanması, bertarafı ve geri kazanımı ile ilgili olarak herhangi bir atık yönetimi bulunmamaktadır. İlçe ve beldelerde günlük toplam ortalama katı atık miktarı kg; kişi başına düşen günlük katı atık miktarı ise 2,79 kg dır. İl de en fazla kirlenmeye maruz kalan akarsular Merkez İlçeden geçen Büyüksu çayı ile Gerede ilçesinden geçen Gerede çayıdır. Büyüksu çayının kirlilik yükünün artmasında evsel atıklar ile gıda sektörü kaynaklı organik maddeler rol oynamaktadır. 87

107 Gerede çayının (Ulusu deresi) kirlenmesi ise bu ilçede bulunan deri sanayiinden kaynaklanmaktadır. Yeniçağa ve Gerede dışında, il de atık su arıtma tesisi yoktur. Bu ilçeler dışında, diğer belediyeler ve köylerde katı ve sıvı atıklar arıtılmadan doğaya verilmektedir. Öte yandan, yataklı tedavi kurumlarının tıbbi atıklarının katı atık deponi alanlarına götürülmesi belediyelerce ayrı ayrı yapılmakta, ancak diğer atıklarla birlikte ve düzensiz depolanmaktadır. Sağlık ocaklarının tıbbi atıkları da düzensiz olarak depolanmaktadır. Katı atıkların kaynağında ayrılarak geri kazanıma ağırlık verilmemesi, deponi alanlarının düzenli hale getirilmemesi durumunda kentsel ve kırsal alanlarda katı atıkların gelecekte büyük çevre kirlenmesine yol açması beklenmektedir Yönetsel ve Kurumsal Yapı İllerde kamu yönetimi örgütlenmesinin temelini ilin genel idaresi ve il özel idaresi oluşturmaktadır. Bunlardan ilki mülki idare kademesi, ikincisi yerel yönetim birimidir. Her iki yapılanmanın başında da vali bulunmaktadır. Vali, il de hem genel idarenin hem de yerel yönetimin başı ve temsilcisi sıfatını taşımaktadır. İlin genel idaresi il idare şube başkanları ve il idare kurulundan oluşur. Vali il idaresinin, il idare şube başkanları ise ilde bulunan ve hizmet yürüten kuruluşların başıdır. Vali ilde devletin ve hükümetin temsilcisi sıfatıyla, yasa ile verilmiş yetkileri ve sorumluluklarının yanı sıra, genel idarenin başı ve hiyerarşik amiri olarak da kamu kurum ve kuruluşları arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamakla görevlidir. Belediyeler, kentte yaşayan halkın yerel nitelikteki ortak ve medeni ihtiyaçlarını karşılamakla görevli kamu tüzel kişilikleri olup, kent yaşayanların su, kanalizasyon, ulaşım, iskan vb. ihtiyaçlarını karşılamak durumundadır. Kentli nüfusun hızlı artması ve çağdaş kentlinin gereksinimlerinin çeşitlenmesi ve çoğalması, belediyelerin görevlerini daha da ağırlaştırmakta ve belediyelerin sorumluluklarını artırmaktadır sayılı Belediyeler Yasası belediyelere altından kalkamayacağı kadar çok sorumluluk ve görev yüklemektedir. Yasa, belediyelerin görevlerini sıralamakta ve oldukça uzun bir liste sunmaktadır. Anayasanın 127. maddesinin son cümlesinde bu idarelere görevleri ile orantılı gelir kaynakları sağlanır hükmü yer almasına karşın, belediyelerin yeterli mali olanaklara sahip oldukları söylenememektedir. Bolu da biri merkez belediye, diğeri belde belediyesi olmak üzere toplam iki belediye bulunmaktadır. İl genelinde ilçe belediye sayısı 9, belde belediye sayısı 4 olmak üzere toplam 13 belediye bulunmaktadır. Belediye sınırları içerisinde bulunan mahalle sayısı 62, köy sayısı ise 511 dir. Bir ülke ya da bölgenin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeylerinden biri de, yönetsel ve kurumsal yapının verimli ve etkili çalışması, vatandaşın taleplerine duyarlı, hizmet sunma kapasitesi yüksek, kaynakları rasyonel kullanabilen bir özelliğe sahip olmasıdır. Aşağıda, il in yönetsel ve kurumsal yapısı kamu ve özel sektör ile sivil toplum kuruluşları olmak üzere üç ana başlık altında ele alınmakta ve her sektör, sırasıyla, şu konu başlıkları altında değerlendirilmektedir: Yapı Donanım- Bütçe-İnsangücü Teknoloji Mevzuat- Hizmet Kalitesi- Yetki Sorumluluk Dengesi- Uyum Kitle İle İletişim ve Katılım Yapı, Donanım ve Bütçenin Yetersiz Olması Yapı, donanım, bütçe, insangücü ve teknoloji açısından kamu yönetiminde yaşanan sorunlar ve değişim arayışları her zaman gündemdedir. Bolu da kamunun merkezi ve yerel yönetim birimlerinin fiziki mekan sorunları genelde kamu hizmetini aksatacak boyutta değildir. Buna 88

108 karşılık, il idare şube başkanlıklarının hizmetlerin yerine getirilmesini engelleyecek boyutta fiziki mekan sorunları bulunmaktadır. Bolu da kamu hizmetlerinin vatandaşları memnun eden, onların taleplerine cevap veren düzeyde verilmesini engelleyen en önemli sorun bütçenin yetersiz olması ve harcamaların finansmanında yaşanan sıkıntılardır. Merkezi yönetimin taşra örgütleri içinde yer alan ve bütçeleri merkezi yönetim tarafından belirlenen İl İdare Şube Başkanlıkları ve Kaymakamlıklar bütçeleri yetersiz olduğundan kendilerinden beklenen kamu hizmetlerini zamanında yerine getirememektedir. İl genelinde sunulan temel kamu hizmetlerinden, sağlık alanında halkın yüzde 13 ü, eğitim alanında ise yüzde 26 sı sunulan hizmetlerden hiç yararlanamamaktadır. Kamu hizmetlerinin kaliteli ve hızlı sunulmasından sorumlu olan kurumların tamamına yakını, yeterli sayı ve nitelikte araç, malzeme ve donanıma sahip değildir. Kurumların makine-teçhizat donanımı yetersiz ve teknolojik açıdan geridir. Bu kurumların işlevsel hale gelebilmesi ve verimliliğinin arttırılabilmesi için hem donanım eksikliklerinin giderilmesi hem de donanımın günümüz teknolojik koşulları ile uyum sağlanacak şekilde yenilenmesi gerekmektedir. Kamu kuruluşlarının yatırımları ya proje aşamasında ya da ödeneklerinin yetersiz oluşu nedeniyle çok yavaş ilerlemekte ve/veya zamanında tamamlanamamaktadır. Yerel yönetimlerin en önemli birimi olan belediyeler ise merkezi yönetimden kendilerine aktarılan ödeneklerin yetersiz oluşu ve ödeme güçlüğü içinde bulunmaları nedeniyle hizmetleri zamanında ve etkili biçimde sunamamaktadır. Bu durum, Bolu daki merkezi ve yerel tüm kamu kuruluşları için geçerlidir Nitelikli Personelin Az Olması İl in yönetsel ve kurumsal yapısına işlerlik kazandıracak ve kamu hizmetlerinin vatandaşı memnun edecek şekilde sunulmasını sağlayacak olan insangücüdür. Kamu yönetiminde yaşanan sorunlardan biri kamu kaynaklarının hedef ve öncelikler doğrultusunda en etkili biçimde kullanılamaması ise, diğeri de sunulan hizmetlerin niteliğini yükseltecek sayı ve nitelikteki insangücünün bulunmamasıdır. Bolu da kamu kurumlarının insangücü ve kaynak kullanımında etkinlik ve etkililik esasına dayalı bir performans ölçütü uygulanmamaktadır. Kamu yöneticilerinin yarıya yakını personelin niteliklerinden memnun değildir. Kamu sektöründe çalışanların yüzde 65,6 sının eğitim düzeyi lise ve altında olan Bolu da, kamu çalışanlarının sadece yüzde 19 u dört yıllık bir yükseköğretim kurumundan mezundur. İl deki kamu kurumlarının çoğunda, kamu hizmeti veren personelin niteliğinin düşük, verilen hizmetin halkın beklentilerini yeterince karşılamadığı bilinmesine rağmen, sunulan hizmetin verimini ve etkinliğini artıracak hizmet içi eğitim veren kurumların sayısı oldukça azdır. Hizmet içi eğitim verilen kurumlarda eğitimin belli bir standarta dayalı ve düzenli olarak değil, gerek görüldüğünde ya da merkezi yönetimin zorunlu hizmet içi eğitim programı kapsamında verildiği gözlenmektedir. Kamu yönetiminin merkezi ve yerel düzeydeki kurumlarının bir diğer sorunu da, personelin maddi ve moral açıdan tatmin olmamış olmasıdır. Farklı ad ve şekillerde yapılan ücret ödemeleri, asıl maaş ve ücretlerle ek ödemeler arasındaki orantısızlık, aynı işe eşit ücret ödenmemesi ücret adaletsizliğine yol açmakta, bu durum personelin iş doyumunu düşürmektedir. Belediyelerde çalışan işçi ve memur arasında yüzde 50 ye ulaşan ücret farklılıkları ücret rejimindeki karmaşıklığı artırdığı gibi, işteki verimi de düşürmektedir. 89

109 Kamu Hizmetlerinin Niteliğinin Düşük Olması Kamu hizmeti vermekle yükümlü kurumların bütçelerinin yetersiz, donanımlarının eksik, ücretlerinin düşük ve personelin niteliğinin zayıf olması bu kurumların değişen koşullara uyum sağlamasını zorlaştırmakta ve hizmetin kalitesini düşürmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarının çalışma esaslarını düzenleyen mevzuatın sunulan hizmetin hızlı ve kaliteli bir şekilde yerine getirilmesini engelleyen hükümleri kamuda etkinliğin düşük olmasının nedenlerinden biridir lı yıllarda hazırlanmış olan 1580 sayılı Belediyeler Yasası yerel yönetimlerin hizmet üretmesini, kurumlar arasındaki iletişim, işbirliği ve koordinasyonunun sağlanmasını engellemekte, yetki ve sorumluluk karmaşası yaşanmasına yol açmaktadır Aşırı Merkeziyetçi Yönetim Yapısı Kamu yönetimi ile ilgili mevzuatın merkeziyetçi, hiyerarşik bir yönetim yapısı oluşturması, hizmet veren kurumların ihtiyaçlarına göre yetki devreden, onlara daha fazla yetki ve sorumluluk veren, esneklik tanıyan yapıda olmayışı daha kaliteli hizmet sunumunu engellemektedir. Aşırı derecede merkeziyetçi yönetim yapısı nedeniyle yerel hizmetlerle ilgili yetkiler bölge kuruluşları ile bakanlıklara bırakılmaktadır. Bölge müdürlükleri ile yerel mülkü amirler arasında görev, yetki ve sorumluluk tartışması yaşanabilmektedir. Merkezi hükümetin temsilcileri ile yerel yönetimlerin eylem alanı, yetki ve sorumluluklarının açık bir şekilde belirlenmemesi kamu görevlilerinin inisiyatif kullanmalarını engellemekte, kurumların birlikte ve uyum içinde çalışmalarını önlemektedir. Kurumların başında bulunan yöneticiler arasında zaman zaman kişisel çatışmalara da yol açan bu durum, kamu yöneticilerine duyulan güveni azalttığı gibi, örgütsel etkililiği de zayıflatmaktadır. Aşırı merkeziyetçi yönetim, verimsiz ve hantal bürokrasi, gereksiz kırtasiyecilik ve kurumlararası koordinasyon eksikliği kamu yönetiminin halk nezdinde kendilerinden beklenen, vatandaşı memnun eden bir kamu hizmeti verilmesini engelleyen en önemli etkendir İletişimin Zayıf, Katılımın Düşük Olması Bolu da kamu kurumlarının yönetsel yapısında yaşanan sorunlardan bir diğeri, halkın taleplerini dikkate alan, onların karar alma süreçlerini etkileyebilmelerine imkan veren bir iletişim ve katılımın bulunmamasıdır. Bireylerin kamu yönetiminden talepleri, kamu hizmetinin verilmesi sürecinde kamusal kaynakların etkili biçimde kullanılıp kullanılmadığı ile ilgilidir. Bunun altında yatan temel neden, kamu yöneticilerinin, aynı zamanda kamu kaynaklarının kullanılışı ile ilgili hesap verme yükümlülüğünü taşıyan kişiler olmasıdır. Çağdaş yönetsel strateji, geleneksel kamu yönetimi anlayışından farklı olarak, yöneticilere yeterli kaynaklara ulaşma ve onları kullanma konusunda esneklik ve daha fazla yetki tanırken, öte yandan kamu kaynaklarının nereye ve nasıl harcanacağı konusunda hesap verme esasına dayanmaktadır. Bolu da kamu kurumlarının halkın talep ve eğilimlerinin belirlenmesi, kamu kaynaklarının öncelikler doğrultusunda en etkin oldukları alanlarda kullanılıp kullanılmadığını denetleyen bir ölçme ve değerlendirme yapılmamaktadır. Kamu kuruluşlarının halkla ilişkiler bölümü ya bulunmamakta ya da bu hizmet başka birimler tarafından ve kendi asıl görevlerinin yanı sıra yürütülmektedir. 90

110 Sivil Toplumun Gelişmemiş Olması Katılım, günümüz çağdaş yönetim anlayışının en önemli ögesidir. Halkın ve sivil toplum kuruluşlarının ilin yönetimi ile ilgili karar alma süreçlerine katılımı, yerel yöneticilerin kaynakların kullanılması ile ilgili hesap vermesini sağlayacak mekanizmaların oluşması ve yerel projelerin uygulanması bakımından büyük önem taşımaktadır yılında yaşanan Düzce- Kaynaşlı merkezli deprem sonrasında oluşturulan ve kısa bir süre için etkili çalışan Bolu İl Kurultayı, il in sorunlarının çözülmesi ve önemli yerel projelerle ilgili görüş ve kararların oluşturulmasında, merkezi ve yerel yönetim kurumlarını sivil toplum kuruluşları ile bir araya getiren, kentin sorunlarının çözülmesi yönünde tüm kesimlerin birlikte hareket etmesini sağlayan örnek bir platform olmuştur. Ancak, Bolu da halkın ve sivil toplum kuruluşlarının kent ile ilgili sorunların tartışıldığı platformlara fazla ilgi duymadıkları, yönetim ve karar alma süreçlerine katılımlarının sınırlı olduğu gözlenmektedir. Kamu kurumlarının Bolu da halkın bilgi edinme ve sivil toplum kuruluşlarının karar alma süreçlerine katılımı konusunda fazla istekli olmaması nedeniyle, katılım düşük ve işlevsel olmaktan uzak, biçimsel olarak gerçekleşmektedir. Sivil toplum kuruluşları Bolu da çağdaş yönetim anlayışına uygun rol ve işlevini yerine getirmemektedir. Sayıları az olan bu kuruluşlar Bolu da bir baskı grubu oluşturacak ve alınan kararların uygulanması ve denetlenmesi sürecine etkili biçimde katılacak güçte değildir Özel Sektörde Kurumsallaşmanın Zayıf Olması Bolu da, özel sektör de güçlü ve kurumsallaşmış bir yapıya sahip değildir. Özel sermaye birikimi yetersiz; güçlü bir iş dinamiğine sahip yenilikçi girişimci sayısı azdır. İş bölümü ve uzmanlaşma çok ileri düzeye götürülememiştir. İşletme sahiplerinde ortaklık yapma, işbirliği ve stratejik ittifaklar kurma kültürü gelişmemiştir. Genelde küçük ölçekli aile işletmesi özelliği gösteren özel sektörde, yönetim işletme sahiplerince üstlenildiğinden, işletmeler modern yönetim tekniklerini uygulayabilme, bilgi ve iletişim teknolojilerini takip etme olanağından yoksundurlar. İşletmelerinde yönetim ve üretim süreçlerini sürekli geliştirmeyi hedefleyen, yenilikçi, yaratıcı, dinamik çok az sayıda girişimci vardır. Ana sanayi ile birlikte yan sanayi olarak çalışan ve işbirliği yapan az sayıdaki işletme dışında, örgütsel etkinliğin artırılmasına yönelik faaliyetlerin içinde olan, verimlilik esaslarına göre çalışan işyerlerinin sayısı fazla değildir. Bu durum, il de sanayinin değişen rekabet ve pazar koşullarına uyum sağlamasını güçleştirmektedir Teknik Altyapı Kentlerin yaşam kalitesinin göstergelerinden biri de, gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri altyapısına sahip olmaları, fiziki alt yapılarını gelişen teknolojilerle uyumlu olarak yenileyebilmeleridir. İl in ulaşım, iletişim, enerji, su ve kanalizasyon altyapısının mevcut durumu aşağıda özet olarak verilmektedir Ulaşım Bolu da yük ve yolcu taşımacılığının tamamı karayolu ile yapılmaktadır. İl de havayolu ulaşımı yapılmamaktadır. Ankara-İstanbul arasında en önemli arter üzerinde olması, D-100 karayolunun kentin içinden geçmesi Bolu ya ulaşım açısından büyük avantaj sağlamaktadır. Ancak il de 91

111 karayoluna alternatif ulaşım ağı yoktur. İl yollarının standardı düşüktür. Bölünmüş yol azdır. Bolu da devlet kara yolunun uzunluğu 131 km si beton asfalt, 217 km si sathi kaplama olmak üzere toplam 348 km dir. İl yolunun uzunluğu 261 km dir (Tablo 73). Otoyollarının toplam uzunluğu ise 130 km dir. Toplam uzunluğu 500 km olan şehir içi yolların yüzde 90 ı beton asfalt kaplamadır. Turizm potansiyeli yüksek, doğa, sağlık ve spor turizm merkezi olmayı hedeflemiş olan Bolu da kent girişleri iyi bir imaj vermemektedir. İl merkezini D-100 karayolu üzerinden kente bağlayan ana arter halihazırda estetik değerlerden uzak, sıradan ve kent imajını olumsuz etkileyen yapılarla sarmalanmıştır. Ticari işyerleri ve konutlar kent merkezini karayoluna bağlayan bu ana ulaşım arterinin kıyısına yerleştirilmiştir. Tablo 73. Bolu İlinde Türlerine ve Satıh Cinslerine Göre Yollar,2001 Satıh Cinsi Devlet Yolu (km) İl Yolu (km) Oto Yol (km) Kaynak: Karayolları 42. Şube Şefliği Brifing Raporu (2001). Toplam (km) Toplamdaki Payı ( %) Beton Asfalt 131 _ ,0 Sathi Kaplama _ ,0 Stabilize _ Parke _ 3 _ 3 0 Geçit Vermez _ ,0 Toplam ,0 ToplamdakiPayı (%) Bolu da kırsal yerleşim yerlerinde asfalt yol oranı 2000 yılı verilerine göre yüzde 39,7 olup, bu oran yüzde 45,2 olan Türkiye ortalamasının altındadır. Asfaltlanmış yol bakımından en iyi durumdaki ilçe Yeniçağa dır. Bu ilçede köy yollarının yüzde 48 i asfaltlanmıştır. Merkez İlçede yolların yüzde 34 ü asfalttır. Kıbrısçık ta ise toplam 124 km lik yol ağının sadece 2 km si asfaltlanmıştır. Göynük de benzer durumdadır ve yol ağı uzunluğunda Merkez İlçeden sonra gelmesine karşın asfaltlanmış yol oranı yüzde 0,6 gibi düşük bir orandır. İl in karayolları makine parkındaki araçların ekonomik ömürleri dolmuş, hizmet maliyetleri yükselmiştir. Karayollarında hizmet gereksiniminin her geçen yıl artmasına karşın, il de bu hizmetleri sunacak personel sayısı değişmemiştir. Geniş bir coğrafi bölgede ve birbirlerinden uzak olmaları nedeniyle köylerde ulaşım sorunu büyüktür. İl deki toplam 511 köy de yol ağının toplam uzunluğu km dir. Ham yol uzunluğu 3 km., tesviyesi yapılmış yol uzunluğu ise 121 km dir. Toplam uzunluğu km olan stabilize yol toplam köy yolunun yüzde 78 ini oluşturmaktadır. Asfalt yolların toplam içindeki payı yüzde 18 olup, uzunluğu ise 613 km dir (Tablo 74). 92

112 Harita 13. Bolu İli Devlet Yolları Haritası 93

2014 Yılı Ara Faaliyet Raporu. Interim Report Summary page 155. Ajansa ilişkin Bilgiler Kurumsal Kabiliyet ve Kapasite Mali Tablolar

2014 Yılı Ara Faaliyet Raporu. Interim Report Summary page 155. Ajansa ilişkin Bilgiler Kurumsal Kabiliyet ve Kapasite Mali Tablolar Ajansa ilişkin Bilgiler Kurumsal Kabiliyet ve Kapasite Mali Tablolar Performans Göstergeleri İstatistikler 2014 Yılı Ara Faaliyet Raporu Interim Report Summary page 155 2014 Yılı Ara Faaliyet Raporu Doküman

Detaylı

HATAY İL ÖZEL İDARESİ STRATEJİK PLANI 2010-2014

HATAY İL ÖZEL İDARESİ STRATEJİK PLANI 2010-2014 HATAY İL ÖZEL İDARESİ STRATEJİK PLANI 2010-2014 Bu stratejik plan Hatay İl Özel İdaresi tarafından Yrd. Doç. Dr. Ali Arslan ve ARGEDA Araştırma Geliştirme Eğitim ve Danışmanlık Merkezi süreç ve yöntem

Detaylı

KOBİ lerin ve Esnaf Sanatkârın Güçlendirilmesi

KOBİ lerin ve Esnaf Sanatkârın Güçlendirilmesi KOBİ lerin ve Esnaf Sanatkârın Güçlendirilmesi ÖNSÖZ Onuncu Kalkınma Planı (2014-2018), Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 2 Temmuz 2013 tarihinde kabul edilmiştir. Plan, küresel düzeyde geleceğe

Detaylı

Türkiye de Sürdürülebilir Kalkınmanın Mevcut Durumu

Türkiye de Sürdürülebilir Kalkınmanın Mevcut Durumu Türkiye nin 2012 BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansına (Rio+20) Hazırlıklarının Desteklenmesi Rio dan Rio ya: Türkiye de Sürdürülebilir Kalkınmanın Mevcut Durumu -2012- Rio dan Rio ya: Türkiye de Sürdürülebilir

Detaylı

YAYIN NO DPT: 2741 TÜRKİYE DE YAŞLILARIN DURUMU VE YAŞLANMA ULUSAL EYLEM PLANI

YAYIN NO DPT: 2741 TÜRKİYE DE YAŞLILARIN DURUMU VE YAŞLANMA ULUSAL EYLEM PLANI YAYIN NO DPT: 2741 TÜRKİYE DE YAŞLILARIN DURUMU VE YAŞLANMA ULUSAL EYLEM PLANI SOSYAL SEKTÖRLER VE KOORDİNASYON GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 2007 ISBN 978 975 19-4115 - 5 (basılı nüsha) Bu Çalışma Devlet Planlama Teşkilatının

Detaylı

AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ

AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ 2009-2013 STRATEJİK PLAN 3 COUNTRY İÇİNDEKİLER CONTEXT 1- BAKAN SUNUŞU...5 2- GENEL SEKRETER SUNUŞU...7 3- STRATEJİK PLANLAMA EKİBİ SUNUŞU...9 4- STRATEJİK PLAN ÇALIŞMALARINDA

Detaylı

- 1-2013 YILI ARA FAALİYET RAPORU

- 1-2013 YILI ARA FAALİYET RAPORU - 1 - İÇİNDEKİLER TABLOLAR... 4 GRAFİKLER... 5 ŞEKİLLER... 5 KISALTMALAR... 6 YÖNETİM KURULU BAŞKANI SUNUŞU... 8 GENEL SEKRETER SUNUŞU... 9 A. GENEL BİLGİLER... 11 A.1. Misyon ve Vizyon... 11 A.2. Yetki,

Detaylı

TÜRKİYE DE KADIN GİRİŞİMCİLİĞİNE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM

TÜRKİYE DE KADIN GİRİŞİMCİLİĞİNE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM TÜRKİYE DE KADIN GİRİŞİMCİLİĞİNE ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM Yıldız Ecevit Uluslararası Çalışma Ofisi - ANKARA Copyright Uluslararası Çalışma Örgütü 2007 Birinci baskı 2007 Uluslararası Çalışma Ofisi yayınları,

Detaylı

TÜRKİYE ULAŞIM VE İLETİŞİM STRATEJİSİ

TÜRKİYE ULAŞIM VE İLETİŞİM STRATEJİSİ TÜRKİYE ULAŞIM VE İLETİŞİM STRATEJİSİ HEDEF 2023 HEDEF 2023 Çalışmadan, üretmeden rahat yaşamayı alışkanlık haline getirmiş toplumlar; önce haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini, daha sonra da istikbâllerini

Detaylı

İSTANBUL KALKINMA AJANSI 2014 YILI ARA FAALİYET RAPORU

İSTANBUL KALKINMA AJANSI 2014 YILI ARA FAALİYET RAPORU İSTANBUL KALKINMA AJANSI 2014 YILI ARA FAALİYET RAPORU 2 SUNUŞ YÖNETİM KURULU BAŞKANI SUNUŞU 2008 yılının ikinci yarısında Bakanlar Kurulu kararı ile kurulan ve 2009 yılı ikinci yarısından itibaren aktif

Detaylı

5355 SAYILI MAHALLİ İDARE BİRLİKLERİ KANUNU VE KÖY BİRLİKLERİ - TOPLUM KALKINMASI İLİŞKİSİ

5355 SAYILI MAHALLİ İDARE BİRLİKLERİ KANUNU VE KÖY BİRLİKLERİ - TOPLUM KALKINMASI İLİŞKİSİ Çalışmanın yayınlanmış son hali için lütfen bkz. Palabıyık, H., Kara, M., 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ve Köy Birlikleri-Toplum Kalkınması İlişkisi, Yerel Yönetimler Üzerine Güncel Yazılar-2:

Detaylı

BECERI 10. UzmanlaşmışMeslekEdindirmeMerkezleriProjesi. UzmanlasmisMeslekEdindirmeMerkezleriProjesi. Her beceri bir altın bilezik...

BECERI 10. UzmanlaşmışMeslekEdindirmeMerkezleriProjesi. UzmanlasmisMeslekEdindirmeMerkezleriProjesi. Her beceri bir altın bilezik... BECERI 10 Beceri Beceri kazandirma kazandırma ve ve meslek ve iş edindirme seferberligi... seferberliği... UzmanlaşmışMeslekEdindirmeMerkezleriProjesi UzmanlasmisMeslekEdindirmeMerkezleriProjesi Her beceri

Detaylı

OSMANİYE İL TURİZM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI

OSMANİYE İL TURİZM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI OSMANİYE İL TURİZM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI 1 2 OSMANİYE İL TURİZM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI ÖNSÖZ Turizm sektörü son yıllarda gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler için giderek daha büyük bir önem kazanmaktadır.

Detaylı

T.C. SERHAT KALKINMA AJANSI AJANS ARA FAALİYET RAPORU

T.C. SERHAT KALKINMA AJANSI AJANS ARA FAALİYET RAPORU T.C. SERHAT KALKINMA AJANSI AJANS ARA FAALİYET RAPORU AĞUSTOS-2010 SUNUŞ Serhat Kalkınma Ajansı (SERKA) 25.01.2006 tarih ve 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu ve Görevleri Hakkında

Detaylı

Bu çalıșmada, Türkiye deki ilk İl Gelișme

Bu çalıșmada, Türkiye deki ilk İl Gelișme Türkiye deki İlk İl Gelișme Planı Girișimi: Mersin İl Gelișme Planı Burak BEYHAN Bu çalıșmada, Türkiye deki ilk İl Gelișme Planı (İGP) olan Mersin İGP deneyimini ortaya çıkaran bağlamın irdelenmesi amaçlanmaktadır.

Detaylı

Geleceğin Yol Haritası

Geleceğin Yol Haritası 1 2 www.dp-ug.com Sevgili Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Halkı... Değerli kardeşlerim; Demokrat Parti-Ulusal Güçler olarak sizin sorunlarınızın bilincindeyiz. Bu sorunların basit, geçici, günü kurtarma,

Detaylı

2012 Yılı Ara Faaliyet Raporu (01.01.2012 30.06.2012) Ağustos 2012

2012 Yılı Ara Faaliyet Raporu (01.01.2012 30.06.2012) Ağustos 2012 2012 Yılı Ara Faaliyet Raporu (01.01.2012 30.06.2012) Ağustos 2012 AĞUSTOS 2012 Sayfa 0 Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir.

Detaylı

2013 Yılı Genel Faaliyet Raporu

2013 Yılı Genel Faaliyet Raporu 2013 Yılı Genel Faaliyet Raporu Merkezi Yönetim Kapsamındaki İdareler, Sosyal Güvenlik Kurumları ve Mahalli İdareler 2013 Yılı Genel Faaliyet Raporu HAZİRAN 2014 2013 Yılı Genel Faaliyet Raporu 1 2013

Detaylı

Şehit Fethi Bey Cad. No: 49/1 Birlik Plaza K:3 35210 Gümrük İZMİR T (0232) 489 81 81 F: (0232) 489 85 05 www.izka.org.tr info@izka.org.

Şehit Fethi Bey Cad. No: 49/1 Birlik Plaza K:3 35210 Gümrük İZMİR T (0232) 489 81 81 F: (0232) 489 85 05 www.izka.org.tr info@izka.org. Şehit Fethi Bey Cad. No: 49/1 Birlik Plaza K:3 35210 Gümrük İZMİR T (0232) 489 81 81 F: (0232) 489 85 05 www.izka.org.tr info@izka.org.tr İzmir Kalkınma Ajansı 2011 Faaliyet Raporu Mart 2012 Baskı Tarihi

Detaylı

Türkiye de Bölgesel Yönetim

Türkiye de Bölgesel Yönetim TESEV İYİ YÖNETİŞİM PROGRAMI Türkiye de Bölgesel Yönetim Bir Model Önerisi İYİ YÖNETİŞİM PROGRAMI Türkiye de Bölgesel Yönetim Bir Model Önerisi Fikret Toksöz Prof. Dr. Ferhan Gezici Türkiye de Bölgesel

Detaylı

2015-2018 BİLGİ TOPLUMU STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI

2015-2018 BİLGİ TOPLUMU STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI 2015-2018 BİLGİ TOPLUMU STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI BİLGİ TOPLUMU DAİRESİ BAŞKANLIĞI Aralık 2014 T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2015-2018 BİLGİ TOPLUMU STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI Aralık 2014 Ankara İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...1

Detaylı

T.C. Sayıştay Başkanlığı. Türkiye'de Atık Yönetimi. Ulusal Düzenlemeler ve Uygulama Sonuçlarının Değerlendirilmesi. Performans Denetimi Raporu

T.C. Sayıştay Başkanlığı. Türkiye'de Atık Yönetimi. Ulusal Düzenlemeler ve Uygulama Sonuçlarının Değerlendirilmesi. Performans Denetimi Raporu T.C. Sayıştay Başkanlığı Türkiye'de Atık Yönetimi Ulusal Düzenlemeler ve Uygulama Sonuçlarının Değerlendirilmesi Performans Denetimi Raporu Ocak 2007 Türkiye'de Atık Yönetimi Ulusal Düzenlemeler ve Uygulama

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ İL TURİZM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI

KAHRAMANMARAŞ İL TURİZM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI KAHRAMANMARAŞ İL TURİZM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI 2012-2015 KAHRAMANMARAŞ İL TURİZM STRATEJİSİ VE EYLEM PLANI 1 ÖNSÖZ Turizm sektörü son yıllarda gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler için giderek daha büyük

Detaylı

Avrupa Birliği ne Yönelik Düzenlemeler Çerçevesinde Türk Tarım Politikaları ve Sektörün Geleceği Üzerine Etkisi

Avrupa Birliği ne Yönelik Düzenlemeler Çerçevesinde Türk Tarım Politikaları ve Sektörün Geleceği Üzerine Etkisi YÖNETİM VE EKONOMİ Yıl:2006 Cilt:13 Sayı:2 Celal Bayar Üniversitesi İ.İ.B.F. MANİSA Avrupa Birliği ne Yönelik Düzenlemeler Çerçevesinde Türk Tarım Politikaları ve Sektörün Geleceği Üzerine Etkisi Neslihan

Detaylı

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ SANAYİ İŞLETMELERİ (KOBİ LER)

KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ SANAYİ İŞLETMELERİ (KOBİ LER) tmmob makina mühendisleri odası ODA RAPORU KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ SANAYİ İŞLETMELERİ (KOBİ LER) Genişletilmiş Dördüncü Baskı Hazırlayanlar Yavuz BAYÜLKEN Cahit KÜTÜKOĞLU Nisan 2012 Yayın No: MMO/583 tmmob

Detaylı

T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI Devlet Denetleme Kurulu ARAŞTIRMA VE İNCELEME RAPORU RAPORUN KONUSU

T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI Devlet Denetleme Kurulu ARAŞTIRMA VE İNCELEME RAPORU RAPORUN KONUSU T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI Devlet Denetleme Kurulu ARAŞTIRMA VE İNCELEME RAPORU RAPORUN KONUSU Türkiye de Sosyal Yardımlar ve Sosyal Hizmetler Alanındaki Yasal ve Kurumsal Yapının İncelenmesi, Aile, Çocuk,

Detaylı

GMKA Çalışma Programı

GMKA Çalışma Programı 2015 GMKA Çalışma Programı 0 1 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... 2 ŞEKİLLER... 3 TABLOLAR... 3 1 Giriş... 4 2 2015 Yılı Öncelikleri... 13 3 2015 Yılı Faaliyetleri... 18 3.1 Kurumsal Gelişim ve Yönetim Faaliyetleri...

Detaylı

ULUSAL BİRLİK PARTİSİ HÜKÜMET PROGRAMI

ULUSAL BİRLİK PARTİSİ HÜKÜMET PROGRAMI ULUSAL BİRLİK PARTİSİ HÜKÜMET PROGRAMI 11 MAYIS 2009 1 Sayın Başkan, Cumhuriyet Meclisimiz in değerli milletvekilleri, Öncelikle şahsım ve Bakanlar Kurulu üyelerimiz adına sizleri saygı ile selamlıyorum.

Detaylı

2014-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı (Taslak)

2014-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı (Taslak) 2014-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı (Taslak) Mayıs 2014 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...1 ŞEKİLLER LİSTESİ...2 TABLOLAR LİSTESİ...2 KUTULAR LİSTESİ...3 KISALTMALAR...4 I. GİRİŞ...9 II. BİLGİ TOPLUMU

Detaylı