Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 31 Temmuz 2013 Sohbeti,

Transkript

1 NİKAB NEDİR? Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 31 Temmuz 2013 Sohbeti, As-salamu Alaikum. Ey Yaran Şah-ı Merdan, selam olsun. Sizdeki selamet bize de geçsin. Masha Allahu kana, wa ma lam yasha lam yakun. Buyur ey Şah-ı Merdan. Yaranınız size hayran! Bizim kararmış batıllarımıza, nur veriniz. Ey Şah-ı Merdan! As-salamu Alaikum. Ya Şah-ı Merdan wa rahmatullahi wa barakatuhu. Masha Allahu kana, wa ma lam yasha lam yakun. Selam unutuldu. Selamet kalktı! Buyurun Ey Şah-ı Merdan! İfade buyurun. İstifade edelim. Dünyada, selamet kalmadı! Sebebi ne? Selam yok. Selam vermek; belayı geri çevirir, sıkıntıyı atar, kalbe ferahlık verir, vücudumuza zindelik verir. Ne için? Selam gökyüzündendir! Yeryüzünün uydurması değildir. Salamullahi alaikum ya hadirun. Allah Zul Celal'in selameti üzerimizde olsun. Yararlanalım. Vücudumuzun her zerresi; dirilsin, ferahlasın, genişlesin. İnsan! Buyur Ya Şah-ı Merdan! Yaranınız size hayran. Dinlemek ister. İnsanın sıkıntısı var. Bugünkü insanların sıkıntıları.. Şeyh Mehmet Efendi. Büsbütün. Yani ucu bucağı bulunmaz sıkıntı. Kime baksan, sıkıntıdayım der! Ne eksiktir? Yani, sen insan olduğuna mı sıkılırsın? Hayvan olmadığına mı üzülürsün? Ne için? Sıkıntımız var diyor! Sıkıntın varsa, git şeye.. abdesthaneye! Sıkıntı onunla gitmiyor diyor. Başka türlü bir sıkıntı var. -Ne yapıyorsun? -Aha gidiyorum içeyim! İçtiğin ne? Seni Yaratanın yasak ettiği şey! Yasak olan şeyde fayda yok, zarar var. Buyur ey Şah-ı Merdan. Yaranınız size hayran! Diyelim; Bismillahi r-rahmani r-rahim. Ne güzel! Ne şeref. Allahu Akbar! Allahu Akbar, Allahu Akbar wa Lillah'il hamd. Buyur Ey Şah-ı Merdan! Meydan sizindir. Biz yaranınızız. Sizi dinleyip açılmak isteriz. Sıkıntılarımız gitsin. Ferah gelsin kalplerimize. Amin. Hoşgeldiniz Ey Yaran Şah-ı Merdan. Neler var, neler yok ki! Neler var! Herşey var. Yok olan ne var insan için? Yok olan ne vardır? Yemen mi eksik? Giyinmen mi eksik? İçmen mi eksik? Aklın mı eksik? Gücün mü eksik? Neyin eksik? Neye Of! Puf! edersin? Hakkın yoktur! Hakkın yoktur! Evet. İnsan eşrefül mahlukattır. Buyur Ey Şah-ı Merdan. İnsanın mertebesini söyleyin, buyurun. Eşrefül mahlukat. Yaratılanların en şereflisi. Gökyüzünün müstevasına yetişmiş olan kimse; ol dese olur. O kadar şeref ve kuvvet var insanda. Ee! Bizim makinelerimiz var! Makineleriniz sizin başınızı ezecek! Endüstrimiz var. Başımıza bela olacak! Bizden uzak olsun. Buyur Ey Şah-ı Merdan! Eskiden herkes şeyleri vardı. El dokuması olan aletleri vardı. Ne diyorlardı ona? Şıkdam şık, şıkdam şık. E be nedir bu? Şeyleri vardı.. Onunla hem zikreder, hem iş görür, hem kendisi kendisini bilmeye vesile olur. İnsanların.. Şeyh Mehmet Efendi, başına bela nedir? Destur! Buyur Ey Şah-ı Merdan! İnsanların başına en büyük belayı saran şeytandır! İnsanların başındaki en büyük bela! Bizden uzak olsun. Page 1

2 Buyur Ey Şah-ı Merdan. İnsanların kendi insanlıklarından uzak olmaları, insanlık mertebesinden haberleri yok. Uzak duruyorlar. Uzak durunca; başları derde düşüyor. Neyle bu derdim gitsin? Param var, işim var, çifliklerim var, arabalarım var, fabrikalarım var, altınlarım da var! Lakin rahat değilim diyor. Buyur Ey Şah-ı Merdan. İnsanlara nasihattır. Üzerimizdeki gaflet, nikab; o kaldırılsın. Nikab kaldırılsın, açılısın. Ey Rabbimiz! Sen güzeller güzelisin! Lakin yüzündeki nikab nedir diyor? Nikab nedir diyor? Ey Rabbimiz! İnsan bilemiyor. Kendisine bakamıyor. Kendisine bakamayınca şaşı oluyor. Orada bir aşıkların söylediği söz vardır. Senden güzel yoktur! Yüzündeki nikab nedir? Deyimler var böyle. Hacı Mehmet Efendi! Çirkin değilsin lakin yüzündeki nikab nedir? Bakarsın gizliyor onu. İnsan! İnsan birşey gizliyor. İnsan.. Birşeyi gizliyor.. O, gizlediği şeyi bulamayınca; sıkılıyor. Gökcek yüzün, gökcek yüzün. Yüzündeki nikab nedir? Gökcek yüzün dedi eskiden. Nedir biliyor musun Mehmet? Gökçek yüzün ve sidid-i kelimin. Güzeller güzeli. Yüzündeki nikab nedir? Perdelidir! Perdelidir. İnsanın Rabbisinden aradığı, Gökçek yüzün diyor Aşık Yunus. Gökçek en güzel manasında. Gökçek yüzün. Yüzündeki nikab nedir. Yüzündeki perde nedir? Yüzüne, insana Allah öyle bir heybet giydirmiş ki! Perdelidir insan kendi kendine bakabilse; düşüp kalacak. Gökcek yüzün, yüzün güzel, lakin yüzündeki hicab nedir? Neyi kapatırsın diyor. Bu mesele Yunusların söylediği sözlerdir. Gökcek yüzün. Yüzün ayıpsız güzel. Lakin yüzündeki hicab nedir? Neye kapalısın? Ehli olmayana görünmemek için. Görünmesi helal olmayana görünmesin. Onlar için hicab vardır diyor. Ehlini gözetir. Hicablıdır. Hicablıdır. Allah Allah! Bu yüzüne verdi güzelliği Cenab Allah. Bir zaman eski hikayelerimizin içinde var; bir hatun kişi, mahkemeye gitmiş, hakim önüne. Şikayet etmiş. Demiş ki; benim beyim benim üstüme bir hatun almak ister dedi. Kadı dedi ki, şeriat izin verir dedi ona. Şikayet etmesin o hatun kişi. Muhaceb demişki: Ey Hakim! Ey Kadı! Eğer şeriat bana izin verip de, ben nikabımı kaldırsaydım, bu fetvayı bana vermeyecektin. Böylesine sahip olan bir kimsenin, başkasını aramasına lüzum yoktur diye fetva verecek. İnsana öyle bir heybet, öyle bir güzellik! Gökçek yüzün. Gökçek bir vakit de tarifi kabul olunmayan, Tarifi imkan bulunmayan güzellik manasına gelir. Yunus öyle çağırıyor. Çün, Gökcek yüzün. Yüzündeki nikab nedir? Rabbisine hitap ediyor. Güzeller güzelisin, lakin; hicab ne içindir diyor? Hicab; ehli olmayanlara karşıdır ki, o, hicab'ın neyi örttüğünü anlayamıyorlar. Onun için açılıyor millet boyuna. Çirkin oluyorlar. Cenab-ı Hak güzeller güzelini yarattı! Habibini! Hicab koymaya emreyledi. Enbiyalar hicablıdır. Hepsinde hicab vardır. Şeyh Mehmet Efendi! Nasıl? Eee öyledir! Hayvana kendini göstermekte ne mana var? Yok! Çün, gökcek yüzün. Yüzün güzeller güzeli, yüzündeki nikab nedir? Neden kapatırsın? Niye kapatırsın? Bu güzelliği anlayamazsın. Bu mevzu kapalıdır der. Ey Rabbimiz! Subhanımız! Sultanımız! Habibine verdiğin güzellik; bütün kainatı altüst eder. Çoğu peygamberler nikablıdır. Nikab. Perdelidir! Bakamaz. Page 2

3 Ey Şanlı Resul! Ey güzeller güzeli Peygamber! Efendimiz, Sultanımız nikablıdır. Yüzüne bakamassınız. Çün, gökcek yüzün. Yüzün güzel o kadarken, yüzündeki hicab nedir? Niye hicab korsun insan? Hazreti İnsan! Ona Cenab-ı Hak doğrudan görünmedi. Hicabda, hicab var. İnsan gökyüzünün güzelliğinin farkında değildir. Yeryüzündeki hayvanlarda olan; güzelliğiyle, onunla uğraşır. Çün gökcek yüzün. Yüzün gökcekliği var, öyle güzellik var. Yüzündeki hicab nedir? Helal değildir. Onun için 10'da 9 güzellik kadına. Bir erkektedir. Erkeğin güzelliği başkadır. Kapan diyor. Gösterme! Ey hatunlar! Rabbinizden size bir güzellik verdi ki; Havva annenizdendir o. Havva anneniz hicablı indi. Hicab var. Hicab, cennette kaldırıldığı vakitte; Adem Peygamber şaşıp kaldı. Gökcektir yüzün, yüzündeki nikab nedir? Yüzümüzü güzel yarattı Cenab-ı Hak. Öyle güzelliği bize verecek kimse yoktur. Ey insanlar! Hem güzelsiniz, hem asaletiniz var, lakin bugünkü haliniz sizde güzellik bırakmaz. Size asalet de bırakmaz. Geliniz! Gökyüzünün emrine geliniz! Tüm Peygamberler nikablıydı. Örtülü, heybetli. Heybetliydi hepsi de. Efendimize bakılamazdı. Ey şanlı Resul! Ey şanlı Resul! Bu tarafa bakamazdın, böyle yüzüne bakılmazdı Efendimizin. Aman Ya Rabbi! Ne güzeldir! Tahammül edemezdin. Düşerde, ruh teslim ederdin. Buyur Ey Şah-ı Merdan! İnsanın güzelliğinden söyleyin. Lakin insanları bu derecede güzel yaratan, Allah Celle ve Ala, insan olarak yaşamasını istedi. İnsanlara verilmiş olan güzelliği yüzlerinden almış olan şeytandır! Gökyüzünden ruhu indiği vakitte; güzelliği üstündedir onun, şeyin.. çocuğun. Ağır ağır büyür, böyle açılır. O güzelliği sakla diyor. Göz değer dediği, eski tabirle odur. Değdirme. Gökyüzünden bir güzellikle geliyor, mevlud. Çocuk. Çıkma sokağa! Gösterme gökçek yüzünü. Ey kadınlar! Güzelsiniz, güzel yaratılmışsınız; lakin sizin güzelliğiniz, size helal olanlaradır. Önüne gelene değildir! Yazıklar olsun! Bugünkü kadınları soyup soğana çevirip; tatsız tuzsuz yapan şeytanlar; bizden uzak olsunlar! Güzellik gökyüzünden, cennetten indirilmiş. O güzelliği gözetin. Çün, gökcek yüzün. Öyle diyor Yunus. Çün gökcek yüzün. Yüzündeki nikab nedir? Senden güzeli yok, lakin bu perde nedir? Bu perde, Cenab-ı Hakk'ın kullarına; kendi güzelliğinden gerekeni verinceye kadar verdiği, örtüdür. Onu açarsa dünyada insan kalmaz. Herşeyi unutur. Allah Allah Allah Allah Subhan Allah, Sultan Allah. Buyur Ey Şah-ı Merdan. Çün gökcek yüzün, Yüzündeki nikab nedir? Ne güzel söyledi Yunus. Yüzün güzeldir, niye örtü vardır? Yüzündeki nikab nedir? Örtü nedir? O cemali seyretmek beleş değil. Hayvan tabiyatlı olanlara görünmez. Gökcekliği semanın güzelliğini, anlamayanlara gösterilmez. Onun için kadın; kendisine helal olmayan erkeğe görünemez. Alırlar şeyi.. nuru alırlar. Gökcek yüzün. Yüzündeki nikab nedir? Melaikeler hep nikablıdır. Ey bugünün insanları! Vahşeti bırakınız! Güzelliğinizi, hakiki güzelliğinizi arayınız! Size verilen güzelliği arayınız. Dünyanın,gübresinin arkasına düşmeyin. Sizin güzelliğinizin kıymeti değildir. Bütün dünyanın hepsi, ki bütün dünya gübreden aşağıdır. Kendinizi gözetin diyor. Ey kadınlar! Ey hanımlar! Görünmeyiniz! Page 3

4 Görünürseniz, sizdeki güzellik alınır, sizde bir sahte gösteriş kalır. Görünme! Görünme! Çünkü kötü gözlerle şeytan, sizleri çirkin yapar. Ey Rabbimiz, Sultanımız,Subhanımız. Çün gökcek yüzün, yüzündeki nikab nedir? Yüzün güzelken, yüzündeki perde ne içindir? Ne göstermezsin? Ondan dolayı insanlara, kadınlara hicab emronulur. Kendini gösterme diyor. Hicab koy. Gökyüzündeki melaikenin hicabları var. Peygamberlerin yüz örtüleri var, bakılmaz onlara. Sen de Ey insan! Kendini ayır. Kendini başka bir mahluk zannedip; ayırma kendini bize, istisna vardır. Biz görelim, gösterelim. O kadar. Yüzüne verdiği güzellik örtüsü vardır. Sakla! Çün, gökcek yüzün. Yunus'un sözü o. Yüzün güzel, yüzündeki nikab nedir? Örtü nedir? Peygamberlerin yüzüne bakılmazdı. Efendimize kimse bakamazdı! Kimse bakamadı. Allahu Akbar! Güzellik, teraziyle değil bu. İlahi atadır. Güzellik. Güzelliğini sakla diyor. Bu zamanın insanları güzelle çirkini ayırt edemediği için; çirkinleşiyorlar. Süslenelim derken; çirkin oluyorlar. Ey kadınlar! Kendinizi saklayın! Kendinizi sakladığınızda; kendinizin cemalini saklarsınız. Açılırsanız o cemal gider. O cemali şeytan çalar sizden. Çaldırma! teneşirde vakitte de, onun yüzünde; güzelliğinin cemalinin nurları vardır. Hacı anneniz Biz bakamayız ama onlar bakar. Ya Rabbi! Bizi çirkinleştiren şeytanın şerrinden; senin insafsız melaiken vardır. Bir tanesi şeytanın işini halleder. Lakin; Ucuz olan ucuzdur! Pahalı olan pahalıdır. İnsanın güzelliği pahalıdır. Ucuzlatma onu! İnsanın güzelliği örtülüdür. Onun için örtününüz diyor. Allah Allah Allah Allah Allah Allah kuvvet versin bize de. Cenab-ı Hak herşeye, her mahlukuna, bir güzellik vermiştir. İnsana verilen güzellik melaikede yoktur. Sakla güzelliğini. Ey Rabbimiz Sen bilirsin! Bizim halimiz sana malumdur. Çün gökcek yüzün, yüzündeki nikab nedir? Soruyor Aşık Yunus; yüzün o kadar güzel, lakin; perdesi ne için? Perde, perde kıymetini gözetir insanın. Açıldık sonra çirkin olur, örtündük sonra güzel olur. Kadın da öyle, erkek de öyledir. Kıymetini bil! Güzel olana hastalık gelmez. Hastalığın çoğu, Şeyh Mehmet efendi; kötü gözlerin mikrobundandır. Hastane doldu dünya, hastalar için. Ne için? Zehirli gözlerin bakışından, kadın erkeğe dokunuyor, hasta oluyorlar. Ne ilaç çare eder, ne ameliyat çare eder. Hiçbir derman bulunmayan bir, sıfat giydirilir. Ne giyse uymuyor. Ne giyse güzel olamıyor. Ne giyse eski halini bulamıyor. Gözün değdiği kadar, insana zarar veren yoktur. Ey kadınlar açılma! Açılma! Kadının kadına nazarı; erkeğin kadına nazarından daha berbattır. Sana verilen güzelliği sakla. Rabbin sana onu hibe eylemiştir. Kendi güzelliğini sakla. Helaline sakla. Ortalığa dağıtma. Anla, İsa Nebi darıldı. Başı açık gezen hatunlara seslendi. Dedi ki; böyle gezme! Sana verilen cemali kötü gözlerden sakla dedi. Açılın demedi İsa Nebi. Page 4

5 Söylesene ey Papa. Öğretsene insan ümmetlerine. Efendimiz, hepsine muallimdir. Efendimizin öğrettiğini öğreten kalmadı şimdi. İnsanlar çirkinleşti. Dışı çirkinleşince; ahlakları da çirkin oluyor. Ahlakları da düşüyor. Heybetleri kalmıyor erkeklerin. Kadınların cemali kalmaz, erkeklerin kemali kalmaz. İşte bela burda. Ey Rabbimiz; Subhansın, Sultansın! Buyur Ey Şah-ı Merdan! Kelamınız derdimize derman olsun. Ey Yaran Şah-ı Merdan! Size selam olsun. İşiniz selamet olsun. Fatiha. Video Link: Page 5