Lucy Monroe - Skandal Yaratan Tutku.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Lucy Monroe - Skandal Yaratan Tutku. www.cepsitesi.net"

Transkript

1 Lucy Monroe - Skandal Yaratan Tutku Not: Kitabın İlk 30 Sahifesidir Tamamı Değildir ROMANIN KARAKTERLERİ Şeyh Sayed bin Falah el Zeena Zeena Sahra Krallığının Emiri, Kralın küçük oğlu Aaliyah-Liyah Amari Annesi Zeena Sahralı olan, Amerikalı otel görevlisi Hena Amari Liyah ın kısa süre önce ölen annesi Gene Chatsfield Liyah ın biyolojik babası. Ünlü oteller zincirinin sahibi

2 Kral Falah el Zeena Şeyh Sayed in babası Kraliçe Durrah Şeyh Sayed in annesi Abdullah-Hasiba Şeyh Sayed in özel oda hizmetlisi BİRİNCİ BÖLÜM Kolay etkilenen biri olmamasına rağmen, Liyah Amari, Chatsfield Otelinin Londra binasının girişinde bakakaldı. Chatsfield ailesine ait otel imparatorluğunun amiral gemisi olan Londra şubesi, Avrupalı seçkinlerin tercih ettiği muhteşem bir binaydı. Annesinin henüz kendisini doğurmadan önce işe başladığı Chatsfield San Francisco şubesi de çok güzeldi ama bu otelin ihtişamıyla asla kıyaslanamazdı. Üniformalı kapı görevlilerinden, balo salonu büyüklüğündeki görkemli lobisine kadar her şey geçmiş çağlara ait bir lüksü yansıtıyordu. Ancak, lobide otelin şıklığı ve ağırlığıyla çelişen müthiş bir telaş yaşanıyordu. Kat görevlilerinden biri hızla yanından geçerken, bir diğeri geniş merdivenlerin ceviz ağacından yapılmış tırabzanlarını parlatıyordu. Liyah bunun günlük olağan bir görüntü olduğunu tahmin etti. Danışma masasındaki ve resepsiyondaki personel öylesine yoğundu ki Liyah ın otele girdiğini kimse fark etmedi. Resepsiyonun arkasındaki duvara Chatsfield Londra şubesinde çalışanların fotoğrafları sıralanmıştı. Lucilla Chatsfield in fotoğrafını fark eden Liyah ın göğsü sıkıştı. Lucilla, Chatsfield kardeşlerin içinde Liyah ın hayran olduğu ve tanımayı arzu ettiği kişiydi ama mevkii o kadar yüksekti ki buna ihtimal vermiyordu. Arkasından gelen sese doğru dönen Liyah, bir görevlinin dev avizenin ampulünü değiştirdiğini gördü. Kristal avizeden yansıyan ışık safran rengi duvarları aydınlatıyordu. Ekru rengi pervazlar ve kolonlar tertemizdi. Hafif boya kokusundan anlaşıldığı kadarıyla otel tadilattan yeni çıkmıştı. Alçak topuklu ayakkabılarıyla hiç ses çıkarmadan siyah-beyaz damalı mermer zeminde yürüyen Liyah asansöre yöneldi ama önünü bir adam kesti. Y ardımcı olabilir miyim? Adamın sesi ve davranışı nazikti ancak tutucu, siyah gabardin tayyörüyle Liyah ın Chatsfield de bir konuk olmadığını anlamış gibiydi. Liyah, Bayan Miller ile randevum var, dedi. Prensip edindiği üzere, otelin kat hizmetleri şefiyle olan randevusuna on beş dakika erken gelmişti. Adamın gözleri ışıldadı. Siz Zeena Sahralı kat görevlisi olmalısınız! Hayır. O, annesiydi. Zeena Sahra kültürüne yabancı değilim ancak ben Amerika da doğdum. Liyah, otelin çatı katı süitlerinin hemen altındaki özel konuklara ayrılmış kattaki oda hizmetlilerini denetleyecek, konukları karşılayan görevlilerle birlikte çalışacaktı. Hem konukları ağırlamaktan hem de oda hizmetlerinden sorumluydu ve müşteri memnuniyetini arttırmak hedeflenmişti. Annesinin otuz yıl boyunca başarıyla yaptığı görevden daha tatmin edici bir işti ve Hena görebilseydi onu tüm yüreğiyle desteklerdi.

3 Görevli adam, Evet, elbette, diyerek Liyah ile birlikte ilerledi. Sizi bodrum kata inen asansöre yönlendireceğim. Teşekkür ederim. Kat hizmetleri şefinin oda kapısını çalan Liyah, içerden, Gelin, cevabını duymayı bekledi. Bayan Miller ince ve uzun bir kadındı. Liyah dan daha ciddi bir tayyör giymişti. Bembeyaz bluzunun düğmeleri boğazına kadar ilikliydi. Burada olduğunuza çok sevindim, Bayan Amari. Umarım hemen işe başlamaya hazırsınızdır. Evet, elbette. Çok iyi. Görevli olacağınız kat şeyhin haremi için ayrıldı. Bayan Miller harem sözcüğünü telaffuz ederken hoşnutsuzlukla dudak büktü. Pardon? Zeena Sahra dan bir şeyh mi geliyor? Ve haremi için bir katın tamamını ayırtıyordu! Annesini Chatsfield San Francisco dan transfer etmek istemelerine şaşmamalıydı. Evet, Şeyh bin Falah iki hafta boyunca otelimizde kalacak. İkinci hafta ona nişanlısı da katılacak. Liyah yaşadığı şoku belli etmemeye çalıştı. Ona Şeyh el Zeena ya da Şeyh bin Falah el Zeena diye hitap edilebilir ama Şeyh bin Falah denmemeli. Aksi takdirde gücendirebiliriz. Liyah şefini uyarmakla doğru yaptığından emin değildi ama onu bu tip bilgiler yüzünden işe aldıklarını düşünüyordu. En azından şimdi ona neden ihtiyaç duyduklarını anlamıştı. Bir kabile şeyhi değil, Zeena Sahra nın veliaht prensi, Chatsfield Londra da kalmak için geliyordu. Muhtemelen, yaşayan bekarlar arasındaki en muhteşem erkekti ve istese kolunda süper modellerle dolaşan, uluslararası bir zampara olabilirdi. Ancak çok ciddi ve Zeena Sahra Emiri olarak görevlerine bağlı biri olarak tanınıyordu. Bayan Miller, Anlıyorum, dedi. Bunu not almalıyım. Sanırım ona, 'Majesteleri diye hitap etmek uygun olur Uygun olur ama bildiğim kadarıyla Zeena Sahra bir Emirlik ve o da 'Emir7 unvanıyla hitap edilmeyi tercih edecektir. Bayan Miller dudaklarını büzdü. Biz bunu neden bilmiyoruz? Ufak bir ayrıntı, gerçekten. Bayan Miller sertçe, Hayır, dedi. Bu ziyaret konusundaki hiçbir şey ufak değil. Her ayrıntıya azami dikkat edilmeli. Aksi halde, hatalar olur. Elimden gelenin en iyisini yapacağım. Evet. Normal görevlerinize ek olarak, şeyhin ziyareti süresince, onun ve koruma görevlilerinin kalacağı dairelerdeki oda hizmetlerini şahsen denetlemeniz gerekecek. Skandal Yaratan Tutku 9 Zor bir işin içine hazırlıksız dalıyordu ama Liyah umursamadı. Zoru başarmayı severdi. Liyah uzmanlık konusunun konuk ağırlama yönetimi olmasına bir kez daha sevindi. Lise ve üniversite boyunca, her yaz Chatsfield San Francisco nun odalarını temizlemekten hiç yüksünmemişti çünkü annesi, otelcilikte kariyer yapması konusunda onu hep yüreklendirmişti. Garip bir çelişkiydi ki, Hena, Liyah ın Chatsfield otellerinde çalışmaması konusunda son derece katıydı. Ama kaderin planları farklıydı.

4 Liyah birlikte çalışacağı personelle hızlı bir tanıtım eğitiminden geçti. Zee-na Sahra hakkındaki sorulara cevap verdi, Chatsfield Londra hakkındaki sorularına cevap aldı. Daha sonra yeni kiraladığı küçük daireye döndü. Küçücük bir mutfağı ve banyosu olan tek odalı daire, San Francisco da annesiyle paylaştığı iki yatak odalı, kocaman balkonlu daireden çok farklıydı. Yine de Chatsfield Londra daki iş teklifini aldığı anda o daireden memnuniyetle ayrılmıştı. İş teklifi, Liyah ın annesinin kader olarak yorumlayacağı parlak bir tesadüftü. Hena Amari romantik bir kişiliğe sahipti ama kızı öyle değildi. Liyah ın hayata bakışı daha gerçekçiydi ama annesinin kasası açıldığında ve son mektubunu okuduğunda, Londra ya gitmesi şart olmuştu. O iş teklifi sayesinde Liyah, annesinin hayat sigortası poliçesinden gelen parayı daha kolay idare edebilecekti. Beklemediği o para çok işine yaramıştı. Liyah ın açılan kasada bulduğu şok edici gerçeklerden biriydi. O gerçekler ki Liyah ın Chatsfield Londra da işe başlamasına da yol açmıştı. Otel, özelikle Zeena Sahra kültürüne ve geleneklerine aşina birini arıyordu. San Francisco daki şubenin kat hizmetleri şefi, Stephanie Carter ile temasa geçilmiş ve Hena Amari transfer edilmek istenmişti. Hena aniden öldüğü için, Liyah ı yakından tanıyan Stephanie onu önermişti. Liyah, üniversiteyi bitirdikten sonra Chatsfield San Francisco için çalışmamıştı ama eğitimi ve uzmanlık alanı itibariyle yeni yaratılan o pozisyona çok uygundu. Ne garipti ki, oteldeki işinin yardımıyla Liyah, annesinin son isteğini de yerine getirebilecekti. Liyah, annesinin onca yıl sessiz kalışına gücenmemişti ancak art arda baş gösteren şok edici gerçekler karşısında duygularını kontrol etmesi zor olmuştu. En azından, dışardan bakıldığında bunda başarılı olmuştu. En şaşırtıcı itiraf ise, Liyah ın biyolojik babasının son derece varlıklı İngiliz otelci Gene Chatsfield olduğuydu. Yıllardır Gene Chatsfield in meşru çocuklarının maceralarını magazin basınında takip ettiğinden, Liyah öyle bir adamın kanını taşıdığına inanamıyordu. Sahip olduğu her şeyi çok çalışarak elde etmiş bir kadın olarak, o dile düşmüş, şımarık aileyle ortak ne yanı olabilirdi? Yetiştirdiği çocuklar bu kadar uçarı bir hayat yaşarken, kendisi için He-na ya çok cüzi bir miktar yollayan o adamın nasıl biri olduğunu Liyah çok merak ediyordu. Sorunun cevabı Liyah ın varlığının nedeni olabilirdi. Gene Chatsfield otel çalışanlarıyla sayısız ilişki yaşamış, hiçbiri de basına yansımamıştı. Hena ise ne Gene in eşinden ne de oda hizmetlilerine olan meylinden haberdardı. Ta ki Gene, San Francisco yu terk edip, hamile Hena yı ardında bırakana kadar. Bunların hepsi Hena nın bıraktığı mektupta yazıyordu. Hena hiç kimseye Liyah ın babasının kimliğini söylememişti. Gene Chats-field in evli olmasının utancı hayatının geri kalan kısmını karartmıştı. Buna rağmen bıraktığı mektupta, Liyah ın babasını affetmesini istiyordu. Hena ya göre Gene Chatsfield ne çapkın, ne günahkar ne de kötü biriydi. Son arzusu, Liyah ın Londra ya gitmesi ve kendini babasına tanıtmasıydı. Liyah, annesinin son arzusuna saygı duyuyordu ancak kendini tanıtmadan önce, babasını bir çalışan gözüyle incelemek niyetindeydi.

5 Liyah tertemiz üniformasıyla merdivenin yakınındaki bir kuytuda dikilmiş, kapıya bakıyordu. Upuzun siyah saçlarını kusursuz bir topuzla toplamıştı. On gündür otelde çalışıyordu ancak babasını hala görmemişti. O gün, saygıdeğer Şeyh Sayed bin Falah el Zeena otele giriş yapacaktı. Liyah, Gene Chatsfield in şeyhi bizzat karşılayacağından emindi. Geçen on günde gözlemlediği şeylerden biri de şeyhin o otelde kalmasının Chatsfield ailesi için inanılmaz önemli olduğuydu. Aslında Gene Chatsfield in, Chatsfield New York ta kaldığını, işe yeni aldığı ve çok güvendiği CEO su Christos Giatrakos un operasyonu Londra dan yönettiğini de öğrenmişti. Gene Chatsfield in şeyhi bizzat karşılamak için Londra ya gelmiş olması kaderin bir oyunu olmalıydı. Bu üst düzey konuğun, babası için ne kadar önemli olduğunu bilen Liyah da işini çok iyi yapmaya kararlıydı. Kendisini Gene Chatsfield e tanıttığı zaman, iş ahlakıyla onu hayal kırıklığına uğratmamalıydı. Liyah ın görevli olduğu kat son derece düzenliydi. Konukların odalarına kristal kaseler içinde meyveler ve kokulu yaseminlerle dolu vazolar konulmuştu. Şeyhin haremini meraklı gözlerden saklamak için kattaki asansörlerin önüne paravanlar koydurmuştu. Şeyhin süitini de dikkatle gözden geçirmiş, hiçbir şeyin eksik olmamasına özen göstermişti. Yaşlıca bir adamın mağrur bir tavırla lobide ilerlediğini gören Liyah düşüncelerinden sıyrıldı. Onu saygıyla selamlayanlara çevresindeki her şeyin sahibi olduğunu gösteren bir ifadeyle, başını hafifçe eğerek karşılık veriyordu. İşte babası. Resepsiyonun önünde durmuş, şeyhi karşılamaya hazırlanıyordu. Kısa kesilmiş gümüşi saçları, duru mavi gözleri vardı. Uzun boyluydu. Ustaca dikilmiş Pierre Cardın kostümü, el yapımı ayakkabılarıyla otelinde konuk ettiği muazzam zengin kişilerle tam bir uyum içindeydi. Gene Chatsfield gülümseyerek resepsiyon şefine bir şeyler söyledi. Liyah bir anda nefessiz kalmış gibi hissetti. O gülümsemeyi hayatı boyunca aynada görmüştü. Babasının dudakları daha inceydi ama ya o geniş gülümsemesi ve hafifçe sivri çenesi? Benzerlik o kadar belirgindi ki Liyah ın yüreği sızladı. Babasının gözleri mavi, Liyah ın gözleri ise yeşildi ama biçimleri aynıydı. Liyah, annesinin bal rengi tenini, oval yüzünü, küçük burnunu ve yay gibi kaşlarını almıştı. Endamı ve simsiyah saçları da annesinden geliyordu. İkisini bir arada görenler ana-kız olduklarını hemen anlarlardı. Liyah, babasıyla da benzer yönlerinin olabileceğini hiç düşünmemişti. Benzerlik fark edilecek kadar değildi ama ya o gülümsemesi? Kesinlikle babasından almıştı. Bu adam, babasıydı. O anın sarsıntısıyla eli ayağı kesilen Liyah düşmemek için duvara tutundu. Liyah, babasının ufak finansal desteğinden bihaber büyümüştü. Ancak Amari ailesinin annesini reddettiğini biliyordu. Bu yüzden de aile olarak bildiği tek kişi annesi, Hena Amari olmuştu. Ve annesinin ölümünden sonra Liyah yalnız kalmıştı. O anda fark etti ki, eğer bu adam onu kızı olarak kabul ederse, artık yalnız olmayacaktı. Gene Chatsfield birden ciddileşti, bakışları yoğunlaştı, omuzları dikleşti. Onun bakışlarını takip eden Liyah ın o gün ikinci kez eli ayağı boşaldı. Maiyetiyle kapıdan girmekte olan, Zeena Sahra nın geleneksel kıyafetlerine bürünmüş şeyh, Liyah ın hayatında gördüğü en güzel erkekti. Üstün politik diplomasi yeteneğinin

6 yanında maço davranışları ve görünümüyle de tanınan şeyhin bu tanımdan hiç hoşlanmayacağına emindi. Ama belki de uzun boyundan, köşeli çenesinden ve kirli sakalından kaynaklanan o erkeksi görünümü gerçekten de eşsiz bir güzelliğe sahipti. Daha önce gördüğü hiçbir fotoğrafı gerçek Şeyh Sayed bin Falah el Zeena ile kıyaslanamazdı. Ne o muhteşem bakışları ne de gücüyle havayı dolduran o elektriği. Şeyh, Armani takımının üzerine abaya dedikleri siyah, gösterişsiz bir şal giymişti. Başındaki kefiye denen şarap rengi poşusu agal denen üç sıra siyah bantla tutturulmuştu. Genellikle iki sıra olarak kullanılan agalın üç sıra olması ve kefiyesinin rengi, onun Emir olduğunun işaretiydi. Ünlü bir modacıya ait takım elbisesinin üzerine geleneksel abayasını ve kefiyesini giymesi şeyhin son derece medeni olduğunu gösteriyordu. Ancak, en azından Liyah a göre, onun damarlarında yiğit çöl savaşçılarının kanı dolaşıyordu. Zeena Sahra nın birinci Meliki kabilesinin bağımsızlığı için kanlı savaşlara girişmiş ve Zeena Sahra Emirliğini kurmayı başarmıştı. Açıklanamayacak bir şekilde o güçlü erkeğe çekilen Liyah farkında olmadan ilerledi. Şeyhe ancak birkaç metre kala ne yaptığını algıladı ve utanarak durdu. Ama artık çok geçti. Şeyh Sayed in koyu kahverengi gözleri Liyah a çevrildi ve öylece kaldı. Şaşkınlığı hafifçe kalkan kaşlarından belliydi. Normalde konuşkan biri olan Liyah söyleyecek tek bir kelime bulamadan bakakalmıştı. Bir yanıyla, etraflarında şeyhin adamlarının, Chatsfield otelinin çalışanlarının ve babasının olduğunu biliyordu ama Liyah ın gözleri sadece Emiri görüyordu. Çevresindeki sesleri uğultu halinde duyuyordu. Chatsfield otellerinin sembolü olan sedir ağacı, deri, beyaz gül ve hafif lavanta karışımı kokunun yerine burun deliklerini şeyhin baharatlı kokusu doldurdu. Göğüs uçları dikildi, kalp atışları hızlandı, solukları sıklaştı. Hareketlerinde belirgin bir değişiklik olmamıştı ama koyu bakışlarının derinliklerindeki bir şey, şeyhin de aynı şekilde etkilendiğini belirtiyordu. Resepsiyon şefi öne çıktı ve sakin bir sesle, Şeyh el Zeena, dedi. Bu, Amari, harem katı ve sizin süitinizden sorumlu kat görevlilerinin şefi. Liyah, soyadıyla hitap edilmeye alışıktı ama bir veliaht prensle karşılaşmaya değildi. Buna rağmen beyninin sert uyarılarıyla bir anda toparlandı, yumruk yaptığı ellerinden sağını, solunun üzerine koyup, birlikte kalbine bastırdı, başını ve vücudunu hafifçe eğerek, Emir, dedi. Size ve beraberinizdekilere hizmet etmek benim için zevktir. Sayed in güzel görevliye verdiği tepki tam anlamıyla uygunsuz ve beklenmedikti. Erkekliği uyanmış, gözünün önünde ondan nasıl bir hizmet bekleyeceğine dair erotik hayaller belirmişti. Kadının yanaklarının aniden kızarması ve yemyeşil gözlerinde beliren açlık, arzusunun karşılıklı olduğunu gösteriyordu. Sayed erkekliğinin acı verecek şekilde sertleştiğini fark ederek, üzerindeki abayaya şükretti. Çok yakında evlenecek bir erkek ve ülkesinin Emiri olarak, fiziksel tepkilerini göz ardı etmesi gerektiğini bilen Sayed zor da olsa bunu başardı. Teşekkür ederim, Bayan Amari, derken Sayed in sesi tepkisini gizlemek amacıyla gereksiz derecede hükümrandı. Her türlü özel ihtiyacını yerine getirmesi için yanında tuttuğu kadını göstererek, Bu, Abdullah-Hasiba, dedi. Her türlü gereksinimimiz için sizinle temasta olacak. Bir sorunuz olursa, doğrudan ona yöneltebilirsiniz.

7 Bayan Amari nin yemyeşil bakışları dondu, dudakları kasıldı ama tavrında bir değişiklik olmadı. Liyah, onların geleneğine uygun olarak başını eğdi ve Teşekkür ederim, Majesteleri, dedi. Sonra kadına döndü. Sizinle çalışmak benim için zevktir, Bayan Abdullah-Hasiba. Tekrar başıyla ve vücuduyla eğilerek selam veren çekici otel görevlisi süzülür gibi yürüyerek uzaklaştı. Afallayan Sayed, onu geri çağırmak için müthiş bir istek duydu. İKİNCİ BÖLÜM ŞeYH SAYED İ gördüğü anda babasını bile unuttuğunu fark ederek şaşkına dönen Liyah, Bayan Abdullah-Hasiba nın kapısını tıklattı. Gene Chatsfield ile göz göze bile gelememişti. Böyle önemli bir fırsatı kaçırdığına inanamıyordu! Babasını gözlemlemek ve sonunda kimliğini açıklamak için buradaydı. Bir Zeena Sahra prensine göz süzmek için oraya gelmemişti. Aaliyah Amari hiç kimseye göz süzmezdi. Önündeki kapı ardına kadar açıldı. Liyah irkilince düşüncelere ne kadar dalmış olduğunu fark etti. Bu, gerçek Liyah olamazdı. Koyu kayısı renkli, yaka ve kol ağızları sarı simlerle işli bir tunik giymiş olan Emir in özel oda hizmetlisi ellerini birbirine kenetleyerek hafifçe eğildi. Bayan Amari, size nasıl yardımcı olabilirim? Sizin ve Emirin diğer bayan refakatçılarının odalarından memnun olup olmadığınızı bilmek isterdim. Ah, her şey çok güzel. Orta yaşlı kadın geriledi ve Liyah a girmesini işaret etti. Lütfen girin. Sizi işinizden alıkoymak istemem. Hiç de değil. Benimle çay içmelisiniz. Kibarca reddedemeyeceğinden ve açıkçası kendisi de arzu ettiğinden Liyah lüks dairenin oturma bölümüne girdi. Ne kadar tedirgin olsa da, Liyah, Emirden çok etkilendiğini inkar edemezdi, en azından, kendisine. Liyah ın otel hesabına satın aldığı Orta Doğululara özgü çay takımı ortadaki oval kahve sehpasının üzerinde duruyordu. Bayan Abdullah-Hasiba mis kokulu çayı bakır-cam karışımı çaydanlıktan ince, sapsız cam bardaklara doldurdu. Bu sürpriz oldu. Öyle mi? Abdullah-Hasiba başıyla onayladı. Ah, evet. Kırılması kolay olduğu için cam takımlarımızı seyahatte yanımıza alamıyoruz. Elbette. Liyah çayını yudumladı. Boğazından akan sıcak sıvı içini ısıtırken hüzünlü anıları da uyandırdı. Annesi her gününe bal karıştırılmış nane çayıyla başlamayı ve bitirmeyi alışkanlık edinmişti. Söylemek isterim ki, Chatsfield, Emirin Avrupa seyahati boyunca geleneksel çay servisi sunan ilk ve tek otel oldu.

8 Bu servis sadece sizin, Emirin ve nişanlısının odasına özgü. Abdullah-Hasiba gülümsedi. Kültürümüzü iyi bildiğiniz anlaşılıyor. Başka otellerin personeli bunu düşünse de sadece Emirin sekreterinin odasına koy-dururdu. Liyah bunu bildiğini belli etmeyerek alçakgönüllü davrandı. Herhangi bir Amerikalı ya da İngilizden daha çok Zeena Sahra kültürüne vakıftı ama akıllı bir kat görevlisi de Bayan Abdullah-Hasiba ya Emirin ve nişanlısının süitlerinden sonraki en lüks dairenin ayrıldığını gözlemlerdi. Sanırım, sekreteri daha alt kademe görevlilerden biridir. Öyle. Emir eski usulleri takip eder. Gerektiği üzere, özel asistanı bir erkek, adı da Duwad. Liyah, Çünkü Emiriniz geç saatlere kadar bir kadınla birlikte çalışamaz, diye yorum yaptı. Aynen öyle. Demek ki bu bir iş seyahati? Büyük kısmı öyle sayılır. Melik Falah, yönetimi tamamıyla devir almadan önce Emir Sayed in son bir Avrupa seyahati yapmasında ısrar etti. Kral tacını oğluna devretmeye mi hazırlanıyor? Kraliyet düğününden sonra olması muhtemel bir şey. Abdullah-Hasiba nın tedbirli cevabı Liyah ın gözünden kaçmadı ve fazla üstelemedi. Kat hizmetleri şefimiz, şeyhin haremine bütün bir kat ayrılmasına şok oldu. Ah! Yanında bir sürü rakkase de getirdiğini düşündüğüne eminim. Evet, öyle düşünmüş olabilir. Liyah da benzer şeyler düşünmüştü. Abdullah-Hasiba hafifçe güldü. Yadırgamadım ancak Emir, nişanlı bir erkek olarak sorumluluklarının bilincindedir. Liyah bundan pek emin değildi ama erkeklerle tecrübesi o kadar sınırlıydı ki onların cinsel dürtülerini bilmediğinden tartışmayacaktı. Prensin maiyetindeki birçok bayan için ayrı odalar hazırlandığını biliyordu. Odaların çoğu Emirin nişanlısı ve yanındaki bayan refakatçileri ağırlamak için hazırlanmıştı. Nişanlısının erkek kardeşi de gelecekti ve şeyhe ayrılan kattaki bir süitte kalacaktı. Abdullah-Hasiba ile olan görüşmesini bitiren Liyah oradan ayrıldı ve kendisine bağlı çalışacaklarla toplantıya girdi. Şeyhin ve yanındakilerin en iyi şekilde ağırlanmaları için devamlı bağlantıda olmaları gerekiyordu. Liyah kral dairesinden çıkarken gördüklerinden memnundu. Zeena Sah-ra nın resmi çiçeği olan eflatun zambaklar temin edilmiş ve vazolara yerleştirilmişti. Resmi yemek odasındaki masaya yerleştirilen büyük şamdanların iki yanına içinde yasemin yaprakları yüzen kristal kaseler konmuştu. Y atak örtüleri kırışıksızdı, şeyhin akşamüstü çayı servise hazırdı. Liyah ana asansöre yöneldi. Personelin servis asansörünü kullanması istenirdi ama ona öyle bir şey söylenmemişti. Oda temizliği ve bakımının yapıldığı saatler konuk asansörlerinin az kullanıldığı zamanlardı. San Francisco daki otelde de elinde havlular ya da temizlik arabası olmadığı zaman servis asansörünü kullanmazdı. Hem bu otelde oda hizmetlileri şefi olarak çalışıyordu. Asansörün kapıları sessizce iki yana açıldı ve Liyah bir anda o koyu kahverengi gözlere hapsoldu. Emirin bakışlarında hayret ve Liyah ın tanımlayamadığı farklı bir ifade vardı. Bayan Amari? Emir Sayed. Liyah başını eğerek selam verdi. Ben de süitinizi kontrol etmiştim.

9 Servis kusursuzdu. Bunu duyduğuma sevindim. Dairenizden sorumlu ekibe nazik sözlerinizi ileteceğim. Şeyh Sayed başını asil bir tavırla yana eğdi. Liyah, onun asansörden çıkmasını bekledi. Yanında bulunan koruma görevlisi, yönetici asistanı ve sekreteri önden çıkmışlardı. Hepsi şeyhin çıkmasını bekliyorlardı ama o yerinden kıpırdamadı. Şeyh Sayed bir düğmeye bastı. Asansörün kapıları kapanırken, Geliyor musunuz? diye sordu. Sesinde sabırsız bir tonlama vardı. Ama Liyah sebebini bilmiyordu. Ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordu. Tekrar aşağı inecekse koruma görevlisini çağırması gerekmez miydi? Liyah tek bir şey biliyordu: Emire katılma hatasını işlemeyecekti. Ah, hayır. Servis asansörüne binebilirim. Saçmalamayın, diyen Şeyh Sayed uzandı ve Liyah ı bileğinden kavradı. Beklemekte olan maiyetinden Arapça nidalar yükselirken, Liyah ı kapanmakta olan kapılardan içeri çekti. Liyah dışardan gelen, giderek yükselen onaylamaz sesleri ve Arapça küfrü duydu. Emir Sayed! Majesteleri? Başka asansöre gitmenize hiç gerek yoktu. Ama yanınızdakiler? Onları beklemeniz gerekmez miydi? Şeyhin güçlü parmakları hala Liyah ın bileğini sıkıca tutmaktaydı ve bırakmaya da niyeti yok gibiydi. Hareketlerimin bir hizmetkar tarafından sorgulanmasına alışık değilim. Sözleri acıtıcı, ses tonu küstahça hatta soğuktu ama gözleri öyle değildi. Liyah daha önce kahverengi ateşten haberdar değildi ama işte o ateş şimdi şeyhin gözlerindeydi. Ciğerlerindeki havayı yakacak kadar sıcaktı. Yine de Liyah ın profesyonelliği ağır bastı. Gençliğinden beri alışkanlık haline getirdiği soğukkanlı tavrını takındı. Ben de otel konukları tarafından itilip kakılmaya alışkın değilim, diyerek bakışlarını bileğine dikti. Zeena Sahra kültürüne göre yakın aile bireyleri hariç, kuzenler dahil, erkekler hiçbir bekar kadına dokunamazdı. Kaldı ki Liyah tamamen yabancı biriydi. Yine de şeyh elini çekmedi. Buna itilip kakılmak denemez, diye mırıldanan Sayed başparmağıyla onun nabız noktasını ovuşturunca Liyah ürpermekten kendini alamadı. Şeyh Sayed in ateşli bakışlarında karmaşa vardı. Kendi dilinde, Bunu anlayamıyorum, dedi. Liyah, onun dilini bildiğini şeyhin tahmin edemeyeceğine emindi. Yüzle-meye de niyeti yoktu. Y apamazdı. Adeta dili tutulmuştu. Şeyh Sayed, Sen bağımlılık yaparsın, diye onu suçlarken, Liyah dilini bilmemiş olsa da ses tonundan ne dediğini anlardı. Acaba onun ilgisini çekecek ya da kendi ilgisini belli edecek bir şey mi yapmıştı? Birden utanan Liyah hızla geri çekilerek onun elinden kurtuldu. Sayed, onu bıraktı ama bu kez vücudunu yaklaştırdı. Asansörün içinde sadece abayasının hışırtısı ve sıklaşan solukları duyuluyordu. Liyah asansörün çalışmadığını fark ederek şok oldu. Demek durdurma düğmesine de basmıştı! Yüreği ağzına gelerek ona baktı. Emir? Sayed. Benim adım Sayed.

10 Ama ona ismiyle hitap edemezdi. Yine de Liyah ın dudaklarından fısıltı halinde, Sayed, kelimesi döküldü. Sayed in koyu gözleri tatminle parladı, yanaklarının rengi değişti. Her ne sebeptense, Emir ismini onun dudaklarından duymaktan hoşlanmıştı. Sayed, onun ceketine iliştirilmiş isim plaketine dokundu. İsmin Amari değil. Liyah boğuk bir sesle, Öyle, dedi. Ama ilk ismin değil. Liyah kendini savunurcasına, Aaliyah, dedi. Çok güzel, diyen Sayed isim plaketine tekrar dokundu. Liyah çıplak tenine dokunulmuş gibi hissetti. Ailen gelenekçi olmalı. Öyle sayılmaz. Liyah, annesinin bağımsız bir hayat kurma ve gayrı meşru bir kız evlat yetiştirme kararını gelenekçilik olarak tanımlayamazdı. Hena, sadece elinden geldiğince doğduğu ülkeyle Liyah arasında bağlantı sağlamaya çalışmıştı. Aynı zamanda, yüceltilmiş anlamına gelen kızının ismini her söyleyişinde onun hayatına dair güzel ümitleri çağrıştırmak istediğini söylerdi. Bu da kızının gerçekçiliğine rağmen merhum kadının ne kadar romantik ruhlu olduğuna dair başka bir örnekti. İsminin verilişinde Gene Chatsfield in herhangi bir katkısı olmadığına Liyah emindi. Sayed, onu süzerek, Amerikan aksanın var, dedi. Sizin de öyle. Sayed omuz silkti. On üç yaşımdan beri Amerika da eğitim gördüm. Mezun olana kadar Zeena Sahra da yaşamadım. Liyah bunu biliyordu. Ağabeyinin bombalı bir saldırı sonucu trajik ölümü hem Sayed in hayatını hem de ülkesinin geleceğini değiştirmişti. Komşu ülkelerdeki politik huzursuzluğun ülkesine sıçramasından korkan Melik ve Melike hayatta kalan tek oğullarını yurt dışındaki yatılı bir okula yollamışlardı. Ve bu bir devlet sırrı değildi. Sayed, yükseköğrenimini dünya politikası üzerine yapmış, yönetim konusunda uzmanlaşmıştı. Ama bunu onun ağzından duymak Liyah ın midesinde garip kıpırtılar yaratmıştı. Belki de o kadar yakınında oluşundandı. Chatsfield deki konuk asansörleri bir hayli genişti ama o anda Liyah ın gözüne daracık görünüyordu. Liyah içinde uyanan yabancı arzuları ve heyecanları görmezden gelmeye çalışarak, Dış görünüşünüzle pek de Batılı sayılmazsınız, dedi. Ben, Zeena Sahra nın kalbiyim. Halkımın ve geleneklerimizin de benim merkezimde olması gerekmez mi O sözlerin içine ne kadar dokunduğunu fark etmekten Liyah hiç hoşlanmadı. Tepkisini saklamak için gövdelerinin arasındaki elini salladı ve Bu, Zeena Sahra tarzı değil, dedi. Çok eminsin, ha? Evet. Sayed coşkuyla, Demek ülkemi inceledin, diye yorum yaptı. Üstünüze alınmayın. Sayed bir kahkaha attı. Samimi coşkusu yakışıklılığından daha da çekiciydi. Diğer kadınlara benzemiyorsun.

11 Siz, Emirsiniz. Diğer kadınların benden korktuğunu söylüyorsun. Liyah ona tedirgin bir bakış attı ve kupkuru bir sesle, Hiç de kibirli değilsiniz, öyle mi? Gerçeği fark etmek kibir midir? Liyah başını iki yana salladı. Mağrur da olsa bu adamı dayanılmaz buluyordu ve bunu onun da bildiğinin farkındaydı. Oraya nasıl gittiğinden emin değildi ama Liyah sırtının asansörün duvarına değdiğini fark etti. Sayed in vücudu o kadar yakınındaydı ki abayası tayyörüne sürtündü. Şok içinde nefesini tuttu. Sayed parmak uçlarını onun alt dudağına dokundurdu. Nefis bir ağzın var. Bu çok kötü bir fikir. Öyle mi? diye soran Sayed başını ona doğru yaklaştırdı. Evet. Babası ile annesi arasındaki ilişki de böyle mi başlamıştı? İkramların bir parçası değilim. Demek bu yüzden Hena, Liyah ı erkeklerin baştan çıkarma çabalarına karşı devamlı uyarmıştı. Biliyorum. Sayed in ses tonu içtendi. Liyah daha açıklayıcı olmak için, Asansörde seks yapanlardan da değilim, diye ekledi. Sayed in koyu gözlerinde bir ışık yanıp söndü sonra başını sallayarak geri çekildi. Özür dilerim, Bayan Amari. Bana ne olduğunu bilmiyorum. Kadınların üstünüze aşırı düşmesine alışık olduğunuza eminim. Sayed kaşlarını çattı. Bunu egomu okşamak mı yoksa yaralamak anlamında mı söyledin? Hiçbiri değil desem? Sayed anlamak ister gibi başını iki yana salladı. Liyah işe yarayıp yaramadığını merak etti. Her zamanki düşünce şeklinin ve soğukkanlılığının aksine bu adamın yanında hissettiği garip arzuya engel olamıyordu. Sayed in başka ne söyleyebileceğini ve ona nasıl cevap vereceğini düşünürken asansör kabininin içindeki telefon çaldı. Liyah hemen ahizeyi eline aldı. Ben Amari. Şeyh yanında mı? diye sertçe soran sesi duyan Liyah bir an CEO Chris-tos Giatrakos un bu olağanüstü durum için çağırıldığını düşündü. Ama sesin daha yaşlı birine ait olduğunu düşününce ürperdi. Belki de ilk kez babasıyla konuşuyordu! Evet, Emir burada. Bana ver! Tabii, efendim. Liyah ahizeyi uzattı. Bay Chatsfield sizinle konuşmak istiyor. Sayed yaklaştı ve ahizeyi aldı ama ona dokunmamaya özen gösterdi. Liyah asansörün uzak köşesine çekildi ve konuşmaya kulak kabarttı. Sayed bir problem olmadığını ve az sonra lobiye ineceklerini söyledi. Az önceki şok olmuş ifadesini gözleriyle görmeseydi Liyah, Şeyh Sayed in durumdan hiç de rahatsız olmadığını kolayca iddia edebilirdi. Söylendiği gibi, birkaç saniye sonra asansör lobi katında durdu ve kapıları açıldı. Emirin özel koruması ve Gene Chatsfield karşılarında dikiliyordu. Etrafta ikisinden başka kimse olmaması, durdurulan asansörde neler olduğunu düşündüklerini açıkça belli ediyordu.

12 Kişiliğiyle ilgili yanlış tahminlere gücenen Liyah içinde kopan fırtınaları belli etmeyen bir tavırla, başı dimdik asansörden çıktı. Liyah ın patronunu ikna etmek için hiçbir çaba harcamayan Şeyh Sayed, Gene Chatsfield i görmezden gelerek hükümran bir tavırla özel korumasına eliyle işaret etti. Gel, Yusuf. Asansörün kapıları kapandığı an, Gene Chatsfield buz gibi bir sesle, Odama gel! dedi. Sonraki on dakika, Liyah hayatının en kötü anlarını yaşadı. Chatsfield oteller zincirinin sahibi tarafından azarlanırken onun aynı zamanda babası olduğunu bilmek aşağılanma hissini yoğunlaştırdı. Üstünün başının düzgün olması ve şeyhle asansörde kaldığı sürenin çok kısa olması, Liyah ı daha uzun ve daha kötü azardan kurtardı. Yine de otel kurallarına uyması, bir daha asla konuklarla birlikte asansörleri kullanmaması konusunda ciddi şekilde uyarıldı. Tabii ki o anda Gene Chatsfield e hiç tanımadığı kızı olduğunu söylemenin yeri ve zamanı değildi. Son derece canlı gördüğü rüyasından uyandığında Sayed in erkekliği sertleşmişti, kalbi hızla atıyordu. Rüyasının nişanlısıyla ilgili olmaması şaşırtıcı değildi. Komşu şeyhlerden birinin kızı olan Tahira yı küçük bir kızken tanımıştı. Nişanları yapıldığında kendisi de on üç yaşındaydı ve Amerika daki yatılı okula gitmek üzereydi. Ona karşı duyguları o günden bu yana fazla değişmemişti. Londra ya geldiği ilk gün karşılaştığı Aaliyah Amari nin rüyasına girmesi huzursuz ediciydi ama şaşırmamıştı çünkü o günden beri sadece onu düşünüyordu. Asansör olayından önce ve sonra olmak üzere Aaliyah ı iki kez görmüştü ve her defasında aynı etkiyle adeta çarpılmıştı. Aaliyah ise onu görmezden gelmeye çalışmıştı. Bu da anlaşılabilir bir şeydi. Ne olursa olsun, Aaliyah ın zümrüt yeşili gözlerine baktığı anda sanki erkekliğine elektrik şoku veriliyormuş gibi hissediyor ve adeta sendeliyordu. Hem de onun gibi bir adam! Birçok kez buz gibi olmakla suçlanmış biri olarak, hayatında hiçbir yeri olmayan Aaliyah a verdiği tepki Sayed i çok rahatsız etmişti. Kendi hareketlerini ne kadar anlamaya çalışsa da asansör olayı hala onun için bir muammaydı. Şeyhler oda hizmetlileri için yanıp tutuşmazlardı. Aaliyah gibi yetkili olanları da buna dahildi. Ne olursa olsun, o da hizmetkar sınıfındandı. Sayed ise bir Emirdi. Çok istese de onunla bir ilişki söz konusu olamazdı. Tüm erişkin hayatı boyunca olmasa da, Sayed son üç yıldır hiçbir kadınla ilişkiye girmemişti. Tahira erişkin yaşa geldiği anda nişanları resmen açıklanmıştı. Onuruna düşkün bir erkek olarak Sayed o günden itibaren kadınlardan uzak durmuştu. Böyle bir yaşam tarzını seçmesini talep eden olmamıştı ancak Sayed başkalarının değil kendi kurallarına göre yaşardı. Yine de, bu yaşam tarzı, yoğun ve cinsel içerikli rüyalarının nedenini açıklıyordu. Delikanlılığından beri aktif bir cinsel hayatı olan otuz altı yaşındaki bir erkeğin üç yıldır cinsellikten uzak durması az şey değildi. Tahira ile evlendikten sonra cinsel yaşamının düzene gireceği düşüncesi de Sayed i fazla rahatlatmadı. Aaliyah Amari ye karşı giderek artan cinsel açlığını hissederken, Sayed, yirmi dört yaşında olmasına rağmen hala küçük bir kız olarak gördüğü nişanlısı Tahira yı yatağına almayı da düşünemiyordu. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

13 Liyah lobinin uzak bir köşesinden babasını izledi. Günleri ya Gene Chatsfield i ya da Emiri görmeye çalışmakla geçiyordu. Tam anlamıyla saçmalıktı! Şeyh Sayed in çekiminden uzak durmak için onunla göz temasından bile kaçınırken, babasıyla bir türlü yüzleşememenin sıkıntısını çekiyordu. Ve kendini bir korkak gibi hissediyordu. Hena Amari, her zaman kızının cesur ve kararlı huyuyla övünürdü ama o huyları şu sıralar Liyah ın hareketlerine yansımıyordu. Halbuki Gene Chatsfield ile ilk görüşmesini yapmaya ihtiyacı vardı. En azından annesinin ölümünü bildirmeliydi. Başka birinin bu görevi üstlendiğinden şüpheliydi. Bu, İnsan Kaynakları bölümünün otel sahipleriyle paylaşması gereken bir bilgi değildi. Chatsfield San Francisco, cenazeye bir buket eflatun zambak göndermişti ama Liyah bunu Stephanie Carter ın organize ettiğinden emindi. Liyah, Gene in asansöre binmesini izledi. Büyük bir ihtimalle, Londra dayken kaldığı çatı katındaki süitine çıkıyordu. Süitin şu anda boş olduğunu da biliyordu çünkü babasının nişanlısının alışverişe çıktığını görmüştü ve çay saatine kadar dönmeyeceğinden emindi. İşte, babasıyla konuşmak için mükemmel bir fırsat doğmuştu! Otelde işler gayet düzgün bir şekilde yürüyordu. Şeyhin ziyaretiyle ilgili başka bir sorun çıkmamıştı. Hem, annesinin son arzusunu yerine getirmeyecektiyse orada ne işi vardı? Üvey kız kardeşi Lucilla Chatsfield in aksine, Liyah ne Chatsfield otellerinde kariyer yapmak ne de babasını hoşnut etmek istemişti. Gene Chatsfield ise, otellerin iyileştirilmesiyle samimi olarak ilgilenen ve Chatsfield için gece gündüz çalışan tek çocuğu olan Lucilla nın kariyerini destekleyeceğine, acımasız biri olarak ün yapmış Christos Giatrakos u hepsinin başına getirmişti. Söylentiler doğruysa, Giatrakos kendi usulleriyle hem Lucilla yı hem de diğer kardeşlerini cezalandırıyordu. İşyeri idealleri söz konusu olduğunda, Giatrakos tam bir dinozordu. Öte yandan, Gene Chatsfield in onu resmen kabul edeceğine dair Liyah ın hiçbir hayali yoktu. Bunca yıl etmemişti de şimdi mi edecekti? Onlarınki, her zaman özel bir ilişki olarak kalacaktı. Chatsfield ismi magazin basınına yeterince malzeme olmuştu. Gene in kendi isteğiyle onun kızı olduğunu ilan etmeyeceğine emindi. Ama bu demek değildi ki, yirmi altı yaşındaki kızıyla tanışmakla ilgilenmeyecekti. Mecburiyetten de olsa, eğitimi süresince Liyah a gönderdiği maddi desteğe bakılırsa o da kızına karşı bir şeyler hissediyordu. Liyah da Hena nın hatırasına saygı duymaya mecburdu. Evet. Zamanı gelmişti. Liyah derin bir nefes alarak aniden hızlanan kalp atışlarını sakinleştirmeye çalıştı. Bluzunun altından boynundaki madalyonu avuçladı. Annesinin ölüm döşeğindeyken verdiği kolyeyi o günden beri boynunda taşıyordu. Sıkılı avucunu ısıtan metalin yardımıyla cesaret bulan Liyah çatı katına çıkan özel asansöre binmek için personel kartını kullandı. Birkaç dakika sonra elinde telefonuyla süitinin kapısını açan Gene Chatsfield şaşkın bir tavırla konuşmasına ara verdi ve Evet, Amari? dedi. Soyadıyla hitap edilmesi Liyah ın içini ürpertti. Ama nasıl hitap etmesini bekliyordu? Belki de babası ilk ismini bilmiyordu. Ama artık bu da değişecekti.

14 Heyecanını gizleyen Liyah tam bir ağırbaşlılıkla, Bay Chatsfield, birkaç dakikanızı almak isterim, dedi. Burada kalıcı olmanla ilgiliyse, şunu söylemeliyim ki, insan kaynaklarına ve kısım şefine güvenim tamdır. İşvereninden ek kolaylıklar elde etmek niyetindeysen, açıkçası bu çok tatsız bir davranış olur. Öyle bir şey değil. Lütfen, Bay Chatsfield. Bir an kararsız kalan Gene Chatsfield sonra geri çekildi ve İçeri gir, dedi. Eliyle kanepeyi işaret etti. Otur. İki dakika bekleteceğim. Arka odaya geçen Gene in, Bıktım artık, Lucca! dediği duyuldu. Gene in oğluyla özel bir konuşmasına şahit olmaktan utanan Liyah oturmadan, huzursuzca etrafına bakındı. Kocaman, rahat bir koltuğun yanındaki sehpanın üzerinde viskiye benzer bir içkinin olduğu bir kadeh ve günlük gazete vardı. Gazetenin başlığı durduğu yerden seçiliyordu. 'Lucca Chatsfield Yine Aynı Şeyi yaptı f Bir zamanlar kendisine yabancı olan, dünyaca tanınmış play-boyun maceraları Liyah a eğlenceli gelirdi ama şimdi onunla aynı kanı taşıdığını bilmek hasta ediyordu. Annesinin son mektubunu okuduğundan beri ailesi hakkındaki nahoş ve skandal yaratan olayları izlemekten kaçınıyordu. Sadece internete düşmesini engelle ve Tanrı aşkına, Twitterdan uzak dur! Gene homurdanarak telefonu kapadı ve Liyah a döndü. Gene Chatsfield in yeni bir sorunla karşılaşmışçasına bakması Liyah için yeterince aşağılayıcıydı. Bir de, Oda hizmetlileri arasında haklı bir ünüm olduğunun farkındayım ancak o günler çok gerilerde kaldı, demesi yarasına tuz basmak gibiydi. Liyah tepkisini açıkça belli edecek şekilde çenesini dikti ve O yüzden burada değilim, dedi. Gene gülümsedi. Bunu duyduğuma sevindim. Nişanlım bir hayli kıskanç bir kadındır. Şüphesiz, renkli geçmişiyle bunu hak ediyordu. Anladım. Belki de iyi bir fikir değildi. Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim, diyen Liyah kapıya doğru döndü. Y apamayacaktı. Belki daha sonra tekrar deneyecekti ama o anda tüm cesaretini yitirmişti. Saçmalama. Bir sebebin var ki zamanımı çaldın. Hükümran bir tavırla elini sallayan Gene, ona girmesini işaret etti. Liyah, onun dediğini yaparken, Buradaki Emir olmadığınıza emin misiniz? diye ağzının içinden mırıldandı. Duymuş olmalıydı ki Gene şaşkın bir kahkaha attı. Bahse girerim ki, hiç de utangaç biri değilsin, Amari! Adım Aaliyah ama genelde Liyah olarak kullanırım. Kulağa daha Amerikan gelse de yazılışı tam olarak Orta Doğuya aitti. Gene ciddileşerek, İlk adlarımızı kullanacak kadar samimiyete gerek yok, dedi. Aynı fikirde olmasa da Liyah onaylarcasına başını salladı. Ne de olsa onun babasıydı. Tabii ki birbirlerine ilk isimleriyle hitap edebilirlerdi. Gene, onu krem rengi mobilyalarla döşeli lüks bir oturma odasına yönlendirdi. Duvarlar, otelin çoğu yerinde olduğu gibi safran rengindeydi. Beyaz mermer şömine yakılmıştı. Şöminenin önündeki koltuklardan birini işaret etti. Lütfen otur. Kendisi de karşısına oturdu. Liyah oturdu, ellerini yumruk yaparak baldırlarına bastırdı. Nasıl başlayacağımı bilemiyorum.

15 En iyisi, başından başlamak. Liyah başını salladı. Aklına bir şey gelmişti. Boynundan çözdüğü madalyonu ona uzattı. Bu çok güzel, antika bir mücevher. Satmayı mı umuyorsun? Gene in sesinde küçümsemekten çok şaşkınlık vardı. Hayır. Lütfen içini açın ve fotoğraflara bakın. İki kanatlı madalyonun bir tarafında Liyah ın on altı yaşındaki fotoğrafı, diğerinde ise Hena Amari nin aynı yaşlardaki fotoğrafı vardı. Hena nın Gene Chatsfield le ilişkiye girdiği on sekiz yaşında da çok farklı olmadığına Liyah emindi. Gene kaşlarını çatarak, Güzel bir kızmışsın. Kız kardeşin de öyle. Başka ne görmem gerektiğini anlayamadım, dedi. O, benim kız kardeşim değil, annemdi. Gene başını kaldırıp, baktı. Öldü mü? Liyah duygulandığını belli etmemek için sadece başını salladı. Bunu duyduğuma çok üzüldüm. Teşekkür ederim. Son anına kadar bana sizden bahsetmemişti. Gene in yüzünde iyice meraklanmış bir ifade belirdi. Onun kim olduğunu ve neden benden bahsettiğini söyleyecek misin? Onu hatırlamadınız mı? Fotoğraf küçük olsa da belirgindi. Hayır. Bu... Liyah çok ayıp demek isterdi ama kendini tuttu. Çok moral bozucu, diyebildi. Eğer düşündüğüm nedenden dolayı buradaysan, tahmin edebilirim. Liyah içinde uyanan ufacık ümit ışığıyla, Neden burada olduğumu biliyor musunuz? diye sordu. Bu ilk kez olmuyor ki. Tam olarak neyi kastediyorsunuz? Baban olduğumu iddia edeceksin, değil mi? Liyah şaşkınlık ve dehşetle, Bu çok sık olan bir şey mi? diye sordu. Kaç tane masum oda hizmetlisini baştan çıkardınız? Bu seni hiç ilgilendirmez. Evet, gerçekten ilgilendirmezdi. Liyah gözlerini kıstı ama başını salladı. Annemden ilk adımı öğrenmeye bile zahmet etmemeniz üzücü olsa da, varlığımdan haberiniz yokmuş gibi davranamazsınız. Bana ufak da olsa maddi desteğinizden bahsetmişti. Gene Chatsfield buz gibi bir sesle, Annenin adı neydi? diye sordu. Hena Amari. İşte şimdi bağlantı kuracaktı. Soyadını bildiği halde o zamana kadar anlamamış olması yeterince garipti. Demek bu Hena Amari ile verimli bir ilişkim olmuş. O da otellerimden birinde mi çalışıyordu? Çoğunlukla öyle olur da. Chatsfield San Francisco daki oda hizmetlilerinizden biriymiş. Hangi yıl? Liyah cevap verince Gene başını salladı. Hayatımın o yıllarındaki davranışlarımla gurur duymuyorum ama yine de şantaja boyun eğmeyeceğim. Size şantaj yapmaya çalışmıyorum! Maddi destekten bahsettin. Üniversiteden mezun olana kadar yaptığınız maddi desteği kastettim. Ufak miktarlardı ama düzenliydi.

16 İşte şimdi bir yerlere geliyoruz. Öyle mi? Liyah ın kafası iyice karıştı. Para peşindesin. Değilim. O halde neden maddi destekten bahsediyorsun? Çünkü bu, beni bildiğinizin ispatı! Ya Gene Chatsfield anlamamış gibi yapıyordu ya da ortada yanlış giden bir şeyler vardı. Bunun gerçek olması ihtimali Liyah ın soğukkanlılığına daha sıkı sarılmasına neden oldu. Ben hiç öyle bir ödeme yapmadım. Ne? Bu imkansız! Liyah inanmamış gibi başını iki yana salladı. Yalan söylüyordu! Öyle olmalıydı. Annem sizin kötü bir adam olmadığınızı, sadece kötü durumda olduğunuzu söylemişti. Hena yaşarken Liyah ın babasının adını söylemeyi reddetmişti ama her zaman ondan iyi şekilde bahsetmişti. İnkar edilemeyecek gerçeklere rağmen olumlu düşünürdü. Adam ondan çok büyüktü ve evliydi. Hena tam anlamıyla masumdu. Amerika ya ilk kez gelmişti ve tuzağa düşmesi çok kolaydı. Annem, hayatımızda olamasanız da verdiğiniz maddi desteğin beni umursadığınızı gösterdiğini söylerdi. Gene Chatsfield etkilenmişe benzemiyordu. Duygusuz bir ses tonuyla, Annen sana çok şey söylemiş ama sanırım çoğu uydurmaymış, dedi. Liyah ın sırtından aşağı soğuk terler boşandı. Boğuluyormuş gibi nefes alamıyordu. İhanet soluğunu kesmişti. Annesi, ona yalan söylemişti! Hayatta her zaman güvendiği tek insan. Umursadığı tek ailesi. Liyah ın içinde bir şeyler yıkıldı. Sanki duygusal fırtınasında dağılan enkaz gibiydi. Hena nın son arzusunu yerine getirme çabası boşunaydı. Babasının ondan haberi yoktu, onunla işi olamazdı ve hiçbir zaman da olmayacaktı. Sadece şunu tekrarlayabilirim. O ödemeleri ben yapmadım. Gene Chats-field in buz gibi bakan gözlerinde merhametin, anlayışın kırıntısı yoktu. Eğer gerçekten benim çocuğum olsaydın ve sana maddi destek vermeyi seçseydim, bu ufak bir maaşla sınırlı kalmazdı. Liyah ayağa kalktı. Bacakları titriyordu ama bunu belli etmeyecekti. Sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim. Bir daha olmayacak. Olmasın da zaten. Sakın bu işten bir çıkar sağlamayı düşünme! Gene ayağa kalktı ve dimdik durdu. Eğer bir şekilde ilişkimiz olduğunu iddia ederek para koparmaya kalkışırsan tüm kanuni haklarımı sana karşı kullanırım. Liyah tokat yemiş gibi geriledi. Annem çok yanılmış. Belki de seni o göndermiştir. Gerçekten öldü mü? Bundan bile şüpheliyim. Evet, benim için önemli olan tek ebeveynim dört ay önce öldü. Ve babanı bulman bu kadar uzun mu sürdü? Sanırım iddianı paraya tahvil etmek için en uygun zamanı kolladın. Herkese gösterdiği soğuk ve mesafeli tavrını takınan Liyah, babasına bir solucana bakıyormuş gibi tiksintiyle baktı. Tek istifadem, otelinizin yol paramı karşılamış olmasıdır. İstifanı yarın masamda görmek isterim. Şantaja meyilli birinin otelimde çalışmasına gerek yok.

17 Hemen şimdi işi bırakırdım ancak yetiştirdiğiniz çocuklarınızın aksine, ben iş ahlakına sahibim, diyen Liyah kendini süitten dışarı attı. Bacaklarının onu hala nasıl taşıdığına kendisi de hayret etmişti. O adamın, zaafını görmesine izin veremezdi. Tek zaaf anı, onun babası olduğunu söylediği andı ve bir daha asla tekrarlanmayacaktı. Liyah asansörle aşağı inerken madalyonunu Bay Chatsfield in süitinde bıraktığını fark etti. Asansörün kapıları lobi katında açılırken oraya dönmeye gücü olmadığını anladı. Liyah içindeki fırtınanın etkisiyle kararsızca asansörün içinde duraklarken içeri iki adam girdi. Konuklarla birlikte çıkmamak için hemen asansörü terk etmesi gerekirdi ama yerinden kıpırdamadı ve sırtını onlara dönerek, kabinin en uzak köşesine çekildi. Babasının dairesine geri dönemeyeceğini bilen Liyah bodrum katın düğmesine basmak istedi ama orada ne yapacaktı? Kimseyle yüz yüze gelmek istemiyordu. Bildiği tek şey, Gene Chatsfield den madalyonu geri istemeyeceğiydi. Bir daha o adamdan hiçbir şey istemeyecekti! Hena Amari nin ona asla yalan söylemediğine olan inancı nasıl uçup gitmişse, ondan kalan hatıra da uçup gidebilirdi. Çocukluğunun tamamı babasının onu az da olsa önemsediğine inanmakla geçmişti. Hiç önemsemediğini anlamak bu kadar sarsıcı olmamalıydı ama Li-yah yüreğini dağlayan acıyı engelleyemiyordu. Ancak şimdi anlıyordu ki, uzakta ve tanımadığı biri olsa da, bir babası olduğunu bilmek çok şey ifade ediyordu. Liyah hayatının dün nasılsa bugün de öyle olduğuna kendini ikna etmeye çalışıyordu. Gene Chatsfield, onun için kısa süren bir rüyadan başka bir şey olmamıştı Demek babalığı reddediyordu? Önemli değildi. Liyah buna inanmak istiyordu ama kendine yalan söylemekte usta değildi. Liyah sanki kış soğuğunda otobüs durağında bekliyormuş gibi içinin buz gibi olduğunu hissetti. Her zaman hızlı işleyen beyni pusluydu, kalbi göğsünü delercesine atıyordu. Kendini iyi tanımasa şoka girdiğine inanacaktı. Sesler kulağına bir tünelden geçerek gelir gibiydi, çevresindeki renkler flu-laşmıştı. Sanki duvara dokunsa eli içine girecekti. Her şey gerçekliğini yitirmiş gibiydi. Kandırılarak geçen koca bir hayatın ve ölüm döşeğinde söylenen yalanların yanında hiçbir şey gerçek görünmüyordu. Hiç ummadığı ve çok güvendiği biri tarafından kandırılmak, Liyah ın gerçeklik duygusunu sarsmıştı. Gene Chatsfield in reddi yüzüne inmiş bir tokat gibi acı veriyordu. İçinde kopan fırtınaya rağmen adamların sesi Liyah ın dikkatini çekti. Belki de biyolojik babasından daha çok ilgisini çeken erkeğin sesini tanıdığı içindi. Sayed, özel korumasıyla Arapça konuşuyordu. Adamın adının Yusuf olduğunu duymuştu. Sayed o kadar öfkeliydi ki Liyah ı fark etmemişti. Konuşulanları duydukça Liyah da işin önemini anladı. Anlaşılan, o gün ihanetle yüzleşen tek kişi Liyah değildi. İnanılmazdı ama Zeena Sahra nın gelecekteki Emiresi olarak bilinen kadın, bir saray görevlisiyle kaçmıştı. Liyah yeni bir şokla sarsıldı. Hangi kadın Sayed le bir ömür geçirmekten kaçardı? Asansör durdu, kapıları açıldı ve Liyah, Sayed in haremine ayrılmış katta indi. Sayed in nişanlısına ayrılan süit artık boştu. Yarın da, ertesi gün de dolmayacaktı. Liyah ın tamamen yalnız kalma arzusu onu o süite yöneltti.

18 Koridoru dikkatle gözden geçiren Liyah, Abdullah-Hasiba yla ya da Sayed le ilgili biriyle karşılaşmamayı diledi. Kendi dertleriyle başa çıkamazken, şeyhin sırrını onun insanlarıyla paylaşmaya niyeti yoktu. Kendi geçiş kartını kullanarak Liyah, Tahira ya ayrılmış süite girdi. Kapıyı kapattığı anda Hena ya bile asla göstermediği gözyaşları akmaya başladı. Liyah çok lüks döşenmiş süite dikkat bile etmedi. Ne nane yeşili duvarlar ne de bembeyaz mobilyalar ilgisini çekiyordu. Tüm dikkatini oturma odasıyla yemek odası arasındaki içki dolabına vermişti. Süitte ağzına kadar dolu bir içki dolabı bulundurulması talimatı Sayed in personelinden değil, doğrudan Tahira dan gelmişti. Liyah ın görevi ise otel konuklarının isteklerinin karşılanmasını sağlamaktı, sorgulamak değil. Sayed in süiti ya da maiyetindekilerin daireleri için alkollü içki talep edilmediği düşünüldüğünde, nişanlısının isteğinden Sayed in haberi olmadığı ortaya çıkıyordu. Demek ki içki alışkanlığı, Tahira nın nişanlısından gizlediği tek şey değildi. Liyah yıllanmış İskoç viskisinin üçüncü kadehini bitirmek üzereydi ki süitin kapı kilidinin açılma sesini duydu. Ağır ahşap kapının açılışını izlerken Liyah, araba farlarının ışığında kalakalmış bir tavşan gibi hareketsiz ve şaşkındı. Kapıda yakışıklı ama sert çehresiyle Şeyh Sayed bin Falah el Zeena belirdi. Takım elbisesinin üzerine giydiği siyah abayasıyla dimdik duruyordu ve daha da uzun görünüyordu. Önce şokla açılan koyu kahverengi gözler bir anda kısıldı. DÖRDÜNCÜ BÖLÜM SAYED, eski nişanlısının süitine neden geldiğini biliyordu ve bunun duygusallıkla hiç ilgisi yoktu. Sadece kimse görmeden ağzına kadar dolu içki dolabının keyfini çıkartmak niyetindeydi. Ama kapıyı açtığı anda karşısında beliren manzarayla şok oldu ve durakladı. Hele vücudunun verdiği anlık tepki hiç de hoşuna gitmemişti. Aaliyah Amari kanepeye yayılmıştı, elinde kristal bir kadeh vardı. Zümrüt yeşili gözleri müthiş bir şaşkınlıkla büyümüştü. Havadaki sert viski kokusuna bakılırsa o da Tahira nın odasına aynı nedenle girmişti. İçmek için. Başka bir gün olsa, Sayed müthiş öfkelenir ve o bağışlanamaz davranış için bir açıklama talep ederdi. Ama o gün tüm öfkesi kendisine ihanet eden nişanlısına yönelikti. Aaliyah tane tane konuşarak, O burada değil, dedi. Farkındayım. Sanırım, benim neden burada olduğumu merak ediyorsun. Anlaşılan içkiye ihtiyacın vardı ve tek başına olabileceğin bir yer aradın. Liyah yayvan bir sesle, Nasıl bildin? diye sordu. Sayed omuz silkti. Liyah öne doğru eğildi ve haşin bir tavırla, Babamla mı konuştun? dedi. Zeena Sahra Emirinin, onun babasıyla konuşmaya yelteneceğini düşünüyorsa, bu kadın sarhoş olmalıydı. Bay Amari ile karşılaştıysam bile bunun farkında değilim. Liyah ın dudakları aralandı ama sadece iç çekişle hıçkırık arası bir ses çıktı. Sayed gülmemek için çabaladı. Sen sarhoşsun.

19 Hiç sanmam. Liyah ın güzel kaşları düşünüyormuş gibi çatıldı. Sadece üç kadeh içtim. Bu kadarı sarhoş eder mi? Sayed hayretle sordu. Üç kadeh mi içtin? Dolu değildi. Genellikle içki kullanmam ama ne kadar doldurulduğunu bilirim, diyen Liyah eliyle kadehin yarısını gösterdi. Şuraya kadar doldurdum. Bu da dubleye işaretti. Sayed, Altı tek viski içmişsin, dedi. Ah! Liyah kaşlarını çattı. Bu çok mu kötü? Duruma göre değişir. Yani? Neden içtiğine bağlı. Çok, çok güvendiğim birinin hayatım boyunca bana yalan söylediğini ve şimdiye kadar inandıklarımın sadece bir peri masalı olduğunu öğrendim. Bu çok tanıdık geliyordu. Bunu duyduğuma üzüldüm. Bu kez omuz silkme sırası Liyah ta idi ama bunu yaparken neredeyse içkisini döküyordu. Babamın kötü biri olmadığını söylemişti. Sayed, Söyleyen kimdi? diye sordu. Annem. Babanı tanımıyor muydun? Hanedan içinde doğan birine göre hayatı hiç de kolay değildi ama yine de Sayed in bir babası vardı. Halkının Meliki olan Falah el Zeena iyi bir adamdı ama babası, Sayed için sadece kralı değildi. Hep onun sevgili babası ve en yakın sırdaşı olmuştu. Aaliyah güzel dudaklarını büktü. Yakın zamana kadar tanımıyordum. Sanırım annem yanılmış. Yani kötü bir adam mıymış? diye sorarken Sayed o gerçeküstü sohbetin, geçirdiği berbat güne ne kadar da uyduğunu düşündü. Aaliyah derin bir iç geçirdi. Tam olarak öyle denemez ama pek de iyi sayılmaz. Sanırım, çoğu kişi benim için de aynı şeyi söyler. Muhtemelen. Sayed güldü. Burada itiraz etmen gerekiyordu. Farkında değil misin? Ama neden? Bunun doğru olduğunu düşünüyorum. İyi denemeyecek kadar mağrur ve hükümransın. Ben Emirim. Kesinlikle. Bir hükümdarın nazik olamayacağını mı düşünüyorsun? İyi olmakla nazik olmak aynı şey değil. Hem sen henüz hükümdar değilsin, öyle değil mi? Bir Emir olarak da pek çok yönetim sorumluluklarım var. Tahira ile evlendikten sonra Melik olduğunda bunlar kat kat artacaktı. Ama artık öyle bir düğün olmayacaktı. Tahira kendinden yaşça büyük ve sınıf olarak da aşağı bir adamla kaçmıştı. Tamam. Ne tamam? Emin değilim. Liyah konuşmaları anlamıyormuş gibi baktı. Dağılmışsın. Tıpkı senin de olmak istediğin gibi.

Skandal Yaratan Tutku 1

Skandal Yaratan Tutku 1 Skandal Yaratan Tutku 1 2 Lucy Monroe Skandal Yaratan Tutku 3 Harlequin Special Edition ISBN 978-605-339-242-2 Đngilizce Adı: SHEIKH'S SCANDAL Türkçe Adı: SKANDAL YARATAN TUTKU Copyright 2014 by Harlequin

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç katıyordu. Bulutlar gülümsüyor ve günaydın diyordu. Melek

Detaylı

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

C A NAVA R I N Ç AGR ISI C A NAVA R I N Ç AGR ISI Canavar, canavarların hep yaptığı gibi, gece yarısından hemen sonra çıktı ortaya. Geldiğinde Conor uyanıktı. Kısa süre önce bir kâbus görmüştü. Herhangi bir kâbus değil- di bu;

Detaylı

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý. Üstüne, günlerin yorgunluðu çökmüþtü. Bunu ancak oyunla atabilirdi. Caný oyundan

Detaylı

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik KISKANÇLIK KRİZİ > > ADAM - Kiminle konuşuyordun? > > KADIN - Tanımazsın. > > ADAM - Tanısam sormam zaten. > > KADIN - Tanımadığın birini neden soruyorsun? > > ADAM - Tanımak için. > > KADIN - Peki...

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 24 Ağustos 2009 04:42 - Son Güncelleme Çarşamba, 26 Ağustos 2009 19:20 Düğünlerde Takılan Sahte Paralar Yüksek eğitimini tamamlamış, babası ticaretle uğraşan, annesi ise bir bankada görevli bulunan bir ailenin tek kızıydı. Okul arkadaşı ile evlenmeye karar vermişlerdi. Damat

Detaylı

KASIM AYI 4 YAŞ GRUBU AYLIK BÜLTENİ

KASIM AYI 4 YAŞ GRUBU AYLIK BÜLTENİ KASIM AYI 4 YAŞ GRUBU AYLIK BÜLTENİ 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ŞİİRLER 10 Kasım geldi işte Üzgünüz biz milletçe Atatürk! ü anarız O bizim kalbimizde 10 Kasım geldi işte Koşarız Anıtkabir e Atatürk ü anarız

Detaylı

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin kökünden kahverengi, pırıl pırıl bir şerit uzanıyordu.

Detaylı

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya Hiroşima da büyüdüm. Ailem ve çevrem Budist ti. Evimizde küçük bir Buda Heykeli vardı ve Buda nın önünde eğilerek ona ibadet ederdik. Bazı özel günlerde de evimizdeki

Detaylı

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu İgi ve ben Benim adım Flo ve benim küçük bir kız kardeşim var. Küçük kız kardeşim daha da küçükken ismini değiştirdi. Bir sabah kalktı ve artık kendi ismini kullanmıyordu. Bu çok kafa karıştırıcıydı. Yatağımda

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ: 2013-2014 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: Ε3 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur. 33 Ders 4 Günah Bir dostunuzun size, içi güzel şeylerle dolu ve bütün bu güzelliklerin tadını çıkarmanız için bir saray verdiğini düşünelim. Buradaki her şey sizindir. Dostunuzun sizden istediği tek şey,

Detaylı

ISBN : 978-605-65564-3-2

ISBN : 978-605-65564-3-2 ISBN : 978-605-65564-3-2 1 Baba, Bal Arısı Gibi Olmak İstemiyorum ISBN : 978-605-65564-3-2 Ali Korkmaz samsun1964@hotmail.com Redaksiyon : Pelin GENÇ Dizgi/Baskı Kardeşler Ofset Matbaacılık Muzaffer Ceylandağ

Detaylı

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU 2012-2013 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ 1 Değerli Velimiz, İnsan yetiştirmek başka hiç bir canlıyı yetiştirmeye benzemez.

Detaylı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU Nereden geliyor bitmek tükenmek bilmeyen öğrenme isteğim? Kim verdi düşünce deryalarında özgürce dolaşmamı sağlayacak özgüven küreklerimi? Bazen,

Detaylı

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ VG&O 0-3 A.A. Vermulst, G. Kroes, R.E. De Meyer & J.W. Veerman AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ 0 İLA 3 YAŞ ARASINDAKİ ÇOCUKLARIN ANNE-BABALARINA YÖNELİKTİR GENCIN ADI: TEDAVI ŞEKLI: DOLDURMA TARIHI:

Detaylı

TÜRKÇE. NOT: 1. 2. 3. soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır?

TÜRKÇE. NOT: 1. 2. 3. soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır? TÜRKÇE Hiçbir zaman elinde sapan olan bir arkadaşım olmadı. Daha doğrusu, öyleleri ile arkadaşlık yapmadım. Çünkü minicik bir kuşun canına kıyarken acıma duygusu olmayan kişi, zor duruma düşene elini uzatmaz.

Detaylı

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü Henry Winker İllüstrasyonlar: Scott Garrett Çeviri: Bengü Ayfer 4 GİRİŞ Bu sendeki kitaplar Dyslexie adındaki yazı fontu kullanılarak tasarlandı. Kendi de bir disleksik

Detaylı

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen Yayın no: 168 SAYGI VE HÜRMET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 18 2 Sertifika no: 14452 Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu

Detaylı

Bu kitabın sahibi:...

Bu kitabın sahibi:... Bu kitabın sahibi:... Dinle bir tanem, şimdi sana, bir çocuğun öyküsünü anlatmak istiyorum... Uzun çoooooooook uzun adı olan bir çocuğun öyküsü bu! Aslında her şey onun dünyaya gelmesiyle başladı. Kucakladılar

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Güzel Bir Bahar ve İstanbul Güzel Bir Bahar ve İstanbul Bundan iki yıl önce 2013 Mayıs ayında yolculuğum böyle başladı. Dostlarım, sınıf arkadaşlarım ve birkaç öğretmenim ile bildiğimiz İstanbul, bizim İstanbul a doğru yol aldık.

Detaylı

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$ ilk yar'larımızın değerli dostları, çoktandır ekteki yazıyı tutuyordum, yeni gönüllülerimizin kaçırmaması gereken bir yazı... Sevgili İbrahim'i daha önceki yazılarından tanıyanlar ekteki coşkuyu çok güzel

Detaylı

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri 1 Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri Bugün kızla tanışma anında değil de, flört süreci içinde olduğumuz bir kızla nasıl konuşmamız gerektiğini dilim döndüğünce anlatmaya

Detaylı

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ ADALET ve CESARET ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür İç düzen: Durmuş Yalman Kapak: Zafer Yayınları İsbn: 978 605 4965 24 3 Sertifika no: 14452 Uğurböceği

Detaylı

SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ

SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ SINAV KAYGISI ÖLÇEĞİ Adı, soyadı... : Sınıfı... : Tarih :.../.../2015 YÖNERGE: Okuduğunuz cümle sizin için her zaman veya genellikle geçerliyse sağdaki boşluğa " doğru " anlamına gelen D harfinin altına

Detaylı

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMİ BİR DERS Genç adam evlendiğinden beri evinde kalan babası yüzünden eşiyle sürekli tartışıyordu. Eşi babasını istemiyordu. Tartışmalar bazen inanılmaz boyutlara

Detaylı

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam SÖZCÜKTE ANLAM 1 Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam BADEM AÐACI Ýlkbahar gelmiþti. Hava bazen çok güzel oluyordu. Güneþ

Detaylı

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler. ENGİN VE İKİZLER ALIŞ VERİŞTE Hastane... Dr. Gamze Hanım'ın odası, biraz önce bir ameliyattan çıkmıştır. Elini lavaboda yıkayarak koltuğuna oturur... bu arada telefon çalar... Gamze Hanım telefon açar.

Detaylı

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri :١ mı, mi? baba ( ) uzaklaştım uzaklaştırmak uzaklaştırmak evin kapıları babam yetişiyorum eğitim görüyorum ecdadım, atam saygı otur! seviyorum seni seviyorum

Detaylı

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap

Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Bir Şizofrenin Kendisine Sorulan Sorulara Verdiği 13 Rahatsız Edici Cevap Şizofreninin nasıl bir hastalık olduğu ve şizofrenlerin günlük hayatlarında neler yaşadığıyla ilgili bilmediğimiz birçok şey var.

Detaylı

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman: Hafta Sonu Ev Çalışması BALON Küçük çocuk, baloncuyu büyülenmiş gibi takip ederken, şaşkınlığını izleyemiyordu. Onu hayrete düşüren şey, "Bizim eve bile sığmaz" dediği o güzelim balonların adamı nasıl

Detaylı

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým. Kaybolan Çocuk Çocuklar için öyküler yazmak istiyordum. Yazmayý çok çok sevdiðim için sevinçle oturdum masanýn baþýna. Yazdým, yazdým... Sonra da okudum yazdýklarýmý. Bana göre güzel öykülerdi doðrusu.

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Dört Dakika İçin Bile Olsa Okuyabilmek Evden acele ile çıkmıştım. Koşar adımlarla metroya doğru ilerlerken bir yandan öğrencilere vereceğim dersin plânını yapıyor, bir yandan da çiseleyen yağmurda ıslanmamaya

Detaylı

tellidetay.wordpress.com

tellidetay.wordpress.com Dört Dakika İçin Bile Olsa Okuyabilmek Evden acele ile çıkmıştım. Koşar adımlarla metroya doğru ilerlerken bir yandan öğrencilere vereceğim dersin plânını yapıyor, bir yandan da çiseleyen yağmurda ıslanmamaya

Detaylı

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin. Bu kitapçığı, büyük olasılıkla kısa bir süre önce sevdiklerinizden biri size cinsel kimliği ile biyolojik/bedensel cinsiyetinin örtüşmediğini, uyuşmadığını açıkladığı için okumaktasınız. Bu kitapçığı edindiğiniz

Detaylı

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN MUTLU HAFTALAR Emrah&Elvan PEKŞEN ilkok BÜYÜK HARFLERIN KULLANIMI Emir Defne Özel isimlerin ilk harfleri büyük yazılır. Cesur Yumak Nevşehir Japon Azerbaycan Ağrı Dağı Anıtkabir Cümleler her zaman büyük

Detaylı

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN MUTLU HAFTALAR Emrah&Elvan PEKŞEN ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok BÜYÜK HARFLERIN KULLANIMI Emir Defne Özel isimlerin ilk harfleri

Detaylı

Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci

Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci Bir Kız Bara Girer Ve... Helena S. Paige Çeviri Kübra Tekneci 4 Bir Kız Bara Girer Ve... Bütün kadınlar bir iç çamaşırından çok fazla şey beklememeleri gerektiğini bilirler. Çok seksi olmak istiyorsanız,

Detaylı

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ 1- Beni çok iyi tanımlıyor 2- Beni iyi tanımlıyor 3- Beni az çok iyi tanımlıyor 4- Beni pek tanımlamıyor 5- Beni zaman zaman hiç tanımlamıyor 6- Beni hiç tanımlamıyor

Detaylı

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an

ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK. Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an Ece Şenses 21001982 ESERLERLE BAŞ BAŞA KALMAK Hayalinizde yarattığınız bir yerin sadece hayal olmadığının farkına vardığınız bir an oldu mu hiç? Louvre müzesi benim için tam olarak böyle oldu. Sadece benim

Detaylı

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu.

YİNE YENİ KOMŞULAR. evine gidip Billy ile oynuyordu. İÇİNDEKİLER Yine Yeni Komşular 7 Korsanlar Ninjalara Karşı 11 Akari 21 Tükürme Yarışı 31 Mahallede Huzursuzluk 39 Korsanların Yasaları 49 Yemek Çubukları ve Terli Ayaklar 56 Korsan Atlet 68 Titanların

Detaylı

Ceviz ile ilgili siz değerli ziyaretçilerimizle,anısının küçük fakat izlerinin çok büyük olduğu ceviz başlangıç öykümü paylaşmak istiyorum!

Ceviz ile ilgili siz değerli ziyaretçilerimizle,anısının küçük fakat izlerinin çok büyük olduğu ceviz başlangıç öykümü paylaşmak istiyorum! CEVİZE GİRİŞ Ceviz ile ilgili siz değerli ziyaretçilerimizle,anısının küçük fakat izlerinin çok büyük olduğu ceviz başlangıç öykümü paylaşmak istiyorum! Her şey bir pantolon ile başladı Evet, yanlış anlamadınız;

Detaylı

Orhan benim için şarkı yazardı

Orhan benim için şarkı yazardı 70'li yılların ünlü ses sanatçısı ve sinema oyuncusu Yıldız Tezcan, 21 yaşındayken Orhan Gencebay ile büyük aşk yaşadığını, ancak o dönem çöpçatanlıklarını yapan Sevim Emre'nin sonradan Gencebay'ı elinden

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ 2011-2012 Μάθημα: Τουρκικά Επίπεδο: 1 Διάρκεια: 2 ώρες Ημερομηνία:

Detaylı

ilk yar'larımızın sevgili dostları

ilk yar'larımızın sevgili dostları ilk yar'larımızın sevgili dostları Bu akşam da Mersin üniversitesinden sevgili İbrahim'in izlenimini paylaşıyoruz... Daha önce Mersin ekibinin her projemize gelişi ile verdiği eşsiz katkıya değinmiştik...

Detaylı

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer

Edwina Howard. Çeviri Elif Dinçer Edwina Howard Çeviri Elif Dinçer 4 Bölüm Bir Herkes aynı şeyi söyler: Jeremy türünün tek örneğidir. Herkes böyle söyler işte. Şey, öğretmenimiz Bay Buttsworth dışında herkes. Ona göre Jeremy başına bela

Detaylı

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. ÇAYLAK Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı. Alt katta genel tıbbi muayene ve müdahaleleri yapılıyordu. Bekleme salonu ve küçük bir de laboratuar vardı. Orta katta diş kliniği ve ikinci bir muayene

Detaylı

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ. Sorular her ay panolara asılacak ve hafta sonuna kadar panolarda kalacak. Öğrenciler çizgisiz A5 kâğıdına önce

Detaylı

I. BÖLÜM. Sayı, insan nefsinde birliğin tekrarından kaynaklanan manevi hayaldir. İhvan-ı Safa (Saflık Kardeşleri)

I. BÖLÜM. Sayı, insan nefsinde birliğin tekrarından kaynaklanan manevi hayaldir. İhvan-ı Safa (Saflık Kardeşleri) I. BÖLÜM Sayı, insan nefsinde birliğin tekrarından kaynaklanan manevi hayaldir. İhvan-ı Safa (Saflık Kardeşleri) Marifet, bize yâr olmayan sevgiliyi kalbimizin içinde öldürmek! İşte en haklı, en masum,

Detaylı

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi Asuman Beksarı J. Keth Moorhead Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır. sözünü Asuman Beksarı için

Detaylı

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. Çeviri Deniz Hüsrev Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. 5 6 BİRİNCİ BÖLÜM Hayatınızı elinizden alınıp klozete atılmış, ardından da üzerine

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI TUVALET İLETİŞİMİ N 1K (UYGULAMALI TUVALET İLETİŞİMİ)... 29

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI TUVALET İLETİŞİMİ N 1K (UYGULAMALI TUVALET İLETİŞİMİ)... 29 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI... 11 Freud Gerçeği...13 Brazelton ve Erken Tuvalet Eğitimi...15 Boşaltım Sistemi Fizyolojisi...18 Tuvalet Eğitimine Alternatif...20 TUVALET İLETİŞİMİ...

Detaylı

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 12.5.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) ÖZEL GÜNLER Aşağıdaki önemli günlerden

Detaylı

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi BÝRÝNCÝ BÖLÜM 1 Dünya döndü Son ders zili çalýnca tüm öðrenciler sevinç çýðlýklarý atarak okulu terk etti. Ýkili öðretim yapýlýyordu. Sabahçýlar okulu boþaltýrken, öðleci grup okula girmeye hazýrlanýrdý.

Detaylı

KONSTANTİNOPOLİS, 12 NİSAN 1204

KONSTANTİNOPOLİS, 12 NİSAN 1204 GÍRÍş KONSTANTİNOPOLİS, 12 NİSAN 1204 Başta onları duymadı. Bizans İmparatoru 5. Aleksios un, Hipodrom a yukardan bakan balkonundan yalnızca nal seslerini duydu. Belirsiz sürücüleriyle savaş arabaları

Detaylı

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR? Kişisel gelişim, insanın gelişimi merak etmesi, yeni insanlar tanıması, gazetede güzel yazı yazan veya kitap yazmış insanları merak ederek onları tanımak, sadece yazılarından

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

yaşam boyu bağlanırsanız.

yaşam boyu bağlanırsanız. Size nasıl tarif etsem ki... İlk görüşte âşık olmak gibi bir duygu. " İşte bu benim aradığım kadın," dersiniz ya, işte öyle bir şey. Önce teknenize âşık olacaksınız sonra satın alacaksınız. Eğer sevmeden,

Detaylı

Sevgi Başman. Resimleyen: Sevgi İçigen

Sevgi Başman. Resimleyen: Sevgi İçigen SEVGİ BAŞMAN: 1986 da Tokat ta doğdu. 2008 yılında İstanbul Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünü bitirdi ve ardından İngiltere ye yerleşip üç yıl öğretmenlik yaptı. 2012 yılında Keele Üniversitesi

Detaylı

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70005Γ) DİNLEME İSTEKLER (9) Metinleri dinleyelim

Detaylı

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! Kendini Tanıma Testi Bu testi yapın, kendinizi tanıyın! İnsanlar sizin hakkınızda sandığınızdan farklı izlenimlere sahip olabilir. Gerçekten nasıl algılandığınızı siz de bilmek istemez misiniz? Bu teste

Detaylı

Yaz l Bas n n Gelece i

Yaz l Bas n n Gelece i Emre Aköz Yeni Okur-Yazarlar ve Gazetelerin Geleceği ABD li serbest gazeteci Christopher Allbritton õn yaşadõklarõ bize yazõlõ medyanõn (ki bu tabirle esas olarak gazeteleri kastediyorum) geleceği hakkõnda

Detaylı

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan Karganın Rengi Siyah! Siyah mı? Evet Emre, siyah. Kara değil mi? Ha kara, ha siyah Cenk, bence kara ile siyah arasında fark var. Arkadaşım Cenk le hâlâ aynı şeyi, kargaların rengini tartışıyoruz. Galiba

Detaylı

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ K.R. RAVINDRAN U.R. Başkanı 2015 16 Canan ERSÖZ U.R. 2430. Bölge Guvernörü 2015 16 Firuz Harbiyeli 3. Grup Guvernör Yardımcısı Hüseyin MURSAL (Başkan) Süleyman ÇOLAKOĞLU (Asbaşkan) Okşan HALEFOĞLU (Kulüp

Detaylı

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz Resimleyen: Burcu Yılmaz Refik Durbaş KURABİYE EV ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI Öykü Refik Durbaş KURABİYE EV Resimleyen: Burcu Yılmaz www.cancocuk.com cancocuk@cancocuk.com Yayın Koordinatörü: İpek Şoran Editör:

Detaylı

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat - şiirler - Yayın Tarihi: 11.10.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir.

Detaylı

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 Düzenleyen Administrator Salý, 15 Haziran 2010 Mersin Gazetesi KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127 YAZIK Abidin GÜNEYLÝ-Mersin Küfürün adýný günah koymuþlar Etsem bana yazýk etmesem

Detaylı

Hedefler belirlendi. Saat on.

Hedefler belirlendi. Saat on. Bölüm Hedefler belirlendi. Saat on. En yakın arkadaşımın sesi, Thames Nehri üstünden esen rüzgâr kadar soğuktu. Beş yüz metre ötedeki Londra Kulesi nin antik duvarları kadar kararlıydı. Gecenin kararmakta

Detaylı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5 Simbegwire annesi öldüğü zaman çok üzüldü. Simbegwire ın babası, kızıyla ilgilenmek için elinden gelenin en iyisini yaptı.

Detaylı

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE Ekim 2013 Sayı 1 Yazar; HARUN ŞEN 1 İçindekiler KALDIRIMLAR 1... 3 DİYET... 4 ÇOCUKLARINIZA ZAMAN AYIRIN... 5 2 KALDIRIMLAR I Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama

Detaylı

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım Yeni evli bir çift vardı. Evliliklerinin daha ilk aylarında, bu işin hiç de hayal ettikleri gibi olmadığını anlayıvermişlerdi. Aslında birbirlerini sevmiyor değillerdi. Son zamanlarda o kadar sık olmasa

Detaylı

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK Ceylan Işık, Hacettepe Türkçe Öğretmenliği Biliyor musunuz, ben bir çocuğun kalbine dokundum? Hatta bir değil birçok çocuğun kalbine dokundum. Onların sadece ellerine, yüzlerine

Detaylı

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Kirpiklerimin Gölgesi

ŞEBNEM İŞİGÜZEL Kirpiklerimin Gölgesi ŞEBNEM İŞİGÜZEL Kirpiklerimin Gölgesi ŞEBNEM İŞİGÜZEL 1973 yılında doğdu. İstanbul Üniversitesi nde antropoloji okudu. İlk kitabı Hanene Ay Doğacak 1993 yılında yayımlandı. Aynı yıl Yunus Nadi Öykü Ödülü

Detaylı

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67) KOCAER 1 Tuğba KOCAER 20902063 KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA... Hepsi için teşekkür ederim hanımefendi. Benden korkmadığınız için de. Biz ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya...

Detaylı

Geçmişin Gölgesi. Sümeyra Andıç

Geçmişin Gölgesi. Sümeyra Andıç Geçmişin Gölgesi Sümeyra Andıç 4 Teşekkür Bana destek olan herkese, arkadaşlarıma, en yakın arkadaşım Elif Gökçen Solmaz a ve her konuda yanımda olan aileme teşekkür ediyorum. Anne ve babama ayrıca teşekkür

Detaylı

MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya

MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya MOTİVASYON Nilüfer ALÇALAR 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya Motivayon nedir? Motivasyon kaynaklarımız Motivasyon engelleri İşimizde motivasyon

Detaylı

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.

Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler. Bunu herkes yapıyor! -Gerçekten herkes mi? Nasıl korunmam gerektiğini biliyorum! -Kalbini, gönlünü nasıl koruyacaksın? www.gerçeksevgibekler.de www.wahreliebewartet.de Avrupa ülkelerindeki gençlik denilince

Detaylı

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή: ΚΥΠΡΙΑΚΗ ΔΗΜΟΚΡΑΤΙΑ ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΓΙΔΤΘΤΝΗ ΜΔΗ ΔΚΠΑΙΓΔΤΗ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ ΜΑΘΗΜΑ: ΣΟΤΡΚΙΚΑ ΕΠΙΠΕΔΟ: Γ ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011

Detaylı

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN Biraz düşünelim... Alışverişe gittiniz; her zaman akıllı ve anlayışlı olan oğlunuz istediği oyuncağı alamayacağınızı söylediğinizde

Detaylı

OCİCAT. Tüy Bakımı Düzenli fırçalamanın yanısıra ellerle masaj yapılması onlar için iyi olacaktır.

OCİCAT. Tüy Bakımı Düzenli fırçalamanın yanısıra ellerle masaj yapılması onlar için iyi olacaktır. OCİCAT Oval küçük bir baş ve dikkat çekici boyutlarda büyük olan kulaklar bu ırkın en belirgin özelliğidir. Oval kafa yapısıyla uyumlu büyük ve yuvarlak gözlere ve dolgun görünmeyen bir çene yapısına sahiptir.

Detaylı

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler

Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Konumuz sol içi cinayetler, özel olarak da Acilciler bünyesindeki cinayetler Bir cinayetin altı elemanı vardır: Öldürülen kimdir, öldüren kimdir, cinayetin yeri, cinayet günü, nasıl öldürüldü, neden öldürüldü?

Detaylı

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış; Yemek Temel, Almanya'dan gelen arkadaşı Dursun'u lokantaya götürür. Garsona: - Baa bi kuru fasulye, pilav, üstüne de et! der. Dursun: - Baa da aynısından... Ama üstüne etme!.. Ölçüm Bir asker herkesin

Detaylı

Woyzeck: Öğleyin güneş tepeye çıkıp da dünya ateşe düşmüş gibi yanmaya başlayınca, işte o zaman korkunç bir ses bir şeyler diyor bana.

Woyzeck: Öğleyin güneş tepeye çıkıp da dünya ateşe düşmüş gibi yanmaya başlayınca, işte o zaman korkunç bir ses bir şeyler diyor bana. Konu: "Woyzeck ve "Matmazel Julie Adlı Eserlerde Kullanılan İmge ve Simgelerin Eserlerin Tezlerine Katkısı Adı-Soyadı: Halil İbrahim Yüksel No: 149 Sınıfı: 11-D WOYZECK VE MATMAZEL JULIE DE İMGE VE SİMGE

Detaylı

+90 444 1 352 V İ L L A L A R V E S U İ T L E R

+90 444 1 352 V İ L L A L A R V E S U İ T L E R www.elaresort.com www.elavillas.com /elaresort +90 444 1 352 V İ L L A L A R V E S U İ T L E R /elaresort Zarafet ve kaliteyle zenginleşen kusursuz bir dünya... Mükemmellik üzerine kurulu yeni bir kavramla

Detaylı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş? ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkokul1.com ilkok Benim adım Deniz. 7 yaşındayım. Bu hafta sonu annem ve babamla birlikte kampa gittik. Kampa

Detaylı

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TEMEL EĞİTİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI - 2012. PAMUK ŞEKERİM I (Kavram Eğitimi Kitabı)

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TEMEL EĞİTİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI - 2012. PAMUK ŞEKERİM I (Kavram Eğitimi Kitabı) T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI TEMEL EĞİTİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI - 2012 PAMUK ŞEKERİM I (Kavram Eğitimi Kitabı) ANKARA 2012 BAŞLARKEN Okul öncesi yıllar çocukların örgün eğitime başlamadan

Detaylı

SAAT DAHA SABAHIN YEDİSİ

SAAT DAHA SABAHIN YEDİSİ SAAT DAHA SABAHIN YEDİSİ Otobüs durağının güneş almayan köşesine geçip bekledim, otobüs biraz daha geç kalırsa sıcaktan bayılacağımı düşündüm. Reklam panosuna yansıyan silüetime baktım. Üstümdeki takım

Detaylı

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΣΧΟΛΙΚΗ ΧΡΟΝΙΑ : 2014 2015 Μάθημα : Τουρκικά Επίπεδο : Ε1 Διάρκεια : 2 ώρες

Detaylı

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba.

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. 1. Bölüm Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba. Bütün bu insanın kafasını şişiren karmaşa, çok ama çok masum bir günde başladı. O gün çok şirin, çok masumdu. O gün öyle muhteşem, öyle harika ve öyle

Detaylı

Bu haftaki yazımızda, iki medya karşılaşmasında, bürokratların kendilerini star gibi hissetmemesinin etkilerini değerlendireceğiz

Bu haftaki yazımızda, iki medya karşılaşmasında, bürokratların kendilerini star gibi hissetmemesinin etkilerini değerlendireceğiz - Starız, starsınız, starlar FED Başkanı Bernanke, nasıl star olduğunu anladı? THY Genel Müdürü ise rötar yaptı - Fransa daki Rolex krizi - Siyasette bel altı vuruşlara karşı, yakın tarihten çarpıcı bir

Detaylı

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır.

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır. Dersin Adı Tema Adı Kazanım Konu Süre : İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi : İnsan Olmak : Y4.1.2. İnsanın doğuştan gelen temel ve vazgeçilmez hakları olduğunu bilir. : Doğuştan Gelen Haklarımız :

Detaylı

Jamie Foxx J

Jamie Foxx J Jamie Foxx J - - - - - - - - - - - - - 62 Corinne Foxx 63 Biz müzik ve sinemayı bir araya getiren bir aileyiz. Babam hem eğitimli bir müzisyen hem de bir oyuncu. Gerçekten çok şanslıyım! Corinne Foxx Jamie

Detaylı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu Hayallere inanmam, insan çok çalışırsa başarır Pelin Tüzün, Bebek te üç ay önce hizmete giren Şef makbul Ev Yemekleri nin

Detaylı

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013

Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013 Koç Üniversitesi nde ders verme tecrübelerim BURAK ÖZBAĞCI 2013 2002 yılından beri Koç Üniversitesi nde lisans ve lisansüstü toplam 16 farklı dersi, 35 farklı şubede anlattım. 8-10 kişilik küçük sınıflara

Detaylı

FARELER VE İNSANLAR ADLI ROMAN ÜZERİNE DÜŞÜNCELER Fareler ve İnsanlar İnsan ilişkilerine ve alt tabaka insanların umut dolu

FARELER VE İNSANLAR ADLI ROMAN ÜZERİNE DÜŞÜNCELER Fareler ve İnsanlar İnsan ilişkilerine ve alt tabaka insanların umut dolu Sarıgül 1 Hasan Murathan SARIGÜL 21202808 TURK-102- Sec.13 Ahmet KAYA FARELER VE İNSANLAR ADLI ROMAN ÜZERİNE DÜŞÜNCELER Fareler ve İnsanlar İnsan ilişkilerine ve alt tabaka insanların umut dolu dünyasına

Detaylı