M. Sinan Adalı. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 139 ÇOCUKLAR İÇİN PEYGAMBERLERİN HAYATLARI

Transkript

1 yayın no: 139 ÇOCUKLAR İÇİN PEYGAMBERLERİN HAYATLARI Genel yayın yönetmeni: Ergün Ür Yayınevi editörü: Özkan Öze iç düzen/kapak: Zafer Yayınları isbn: Sertifika no: Uğurböceği Yayınları, Zafer Yayın Grubu nun bir kuruluşudur. Mahmutbey Mh. Deve Kald r mı Cd. Gelincik Sk. No:6 Ba c lar - stanbul / Türkiye Tel: (0 212) Fax: (0 212) zaferyayinlari.com - zafer@zaferyayinlari.com - twitter.com/zaferyayinlari copyright Baskı: Temmuz, 2012 Bas kı-cilt: Vesta Ofset M. Sinan Adalı Resimleyen: Sevgi İçigen

2 Âdem Peygamber...9 Nuh Peygamber...27 İbrahim Peygamber...47 Yusuf Peygamber...87 Eyyup Peygamber Musa Peygamber Davut Peygamber Süleyman Peygamber Yunus Peygamber İsa Peygamber...195

3 Yeryüzündeki ilk insan aynı zamanda ilk peygamberdi. Peygamber, Allah ın Elçisi demekti. İnsanlar çoğaldıkça Allah onların arasından daha pek çok elçi seçti. Peygamberlerin görevi, insanları iyiliğe ve iyi işlere davet etmek, kötülükten ve kötü işlerden sakındırmaktı. Bu hiç kolay bir iş değildi... Allah ın Elçileri büyük zorluklarla karşılaştılar. Ama onlar görevlerinden asla vazgeçmediler... Onların hayatları bizler için ibretlerle dolu öğüt alınacak hikâyelerdir... Bu kitapta, Sevgili Peygamberimiz Hazret-i Muhammed den (asm) önce gelmiş peygamberlerden bazılarının hayat öykülerini bulacaksınız... Her biri birbirinden ibretli ve heyecanlı bu öyküleri okurken, hem çok şey öğreneceksiniz, hem de peygamberleri tanımış olacaksınız... Kur an ı Kerim de peygamberlerin hayatlarından çokca bahsedilir. Bu kitabın satırları arasında kalın harflerle yazılmış yerler, Kur an ayetleri dir. Kitabımız resimlenirken hiçbir peygamberin resmi çizilmemiştir. Çünkü peygamberlerin resimlerini çizmek, doğru bir şey değildir... Uğurböceği Yayınları 7

4 ÂDEM PEYGAMBER SADECE ALLAH vardı. Başka hiçbir şey yoktu. Hatta zaman bile yoktu... Sonra Allah, yaratmayı diledi... Ve OL! dedi. Çünkü Allah, bir şey dilediğinde, ona OL! demesi yeterliydi. OL! dedi ve melekler, yıldızlar, galaksiler, gezegenler oldu... Allah ın yarattığı milyarlarca galaksiden birindeki, milyarlarca yıldızından biriydi Güneş. Öteki yıldızlardan pek bir farkı yoktu; öyle çok büyük sayılmazdı mesela.. 8 9

5 Ama kaderi, bütün o yıldız kardeşlerinden daha parlak yazılmıştı. Etrafındaki irili ufaklı bir düzine gezegenden biri, bizim küçük Dünya mızdı çünkü. Güneş e, Dünya nın gündüzlerini aydınlatan bir lamba görevi verilmişti. Dünya ile arasına öyle ince hesaplarla belirlenmiş bir mesafe koymuştu ki Allah, kendisine Dünya dan daha yakın olanlar yüzlerce derece sıcaklıkta yanıp kavrulurken, uzaktakiler eksi bilmem kaç derece soğuk bir karanlığa gömülüyordu. Dünyanın farklılığı bundan ibaret kalmadı... Dağlar, derin vadiler, kayalar ve taşlarla bezendi üzeri... Kayalar un ufak edildi ve geniş düzlüklerine yumuşacık bir toprak serildi. Sonra, küçük Dünya nın çevresine masmavi bir atmosfer sarıldı. Bu mavi atmosferin içinde, dağlar kadar büyük bulutlar yaratıldı, yeryüzüne damla damla yağmurlar yağmaya başladı. Dağların eteklerinden kıvrıla kıvrıla giden dereler, nehirler akmaya başladı... Taşların kayaların arasından fışkıran tatlı pınarlar var edildi. Denizler doldu taştı, dalgalar kayalıkları selamlamaya başladı

6 Bu haliyle Dünya, tüm öteki gezegenlerden ve yıldızlardan çok çok farklıydı. Ama yine de onlar gibi ölüydü; üzerinde hayattan, canlılıktan hiçbir eser yoktu. Ve Allah, Dünya da hayatı yarattı... Yeryüzünün her bir köşesinden hayat fışkırmaya başladı. Ne toprakta, ne taşlarda, ne suda, ne Güneş te, ne öteki yıldızlarda olan hayat yaratıldı. Ovalar yemyeşil çayırlarla döşendi. Rengarenk ve mis kokulu çiçekler açtı yeryüzünde, ağaçlar milim milim uzamaya başladı. Ormanlar kapladı dağ eteklerini, yeryüzü şenlendi, neşelendi. Ama iş bununla da kalmadı. Allah, hayvanları yarattı! Rengarenk çiçeklerin arasında tatlı vızıltılarıyla uçuşan bal arıları, sabahları ağaç dallarında cıvıldaşan kuşları yarattı... İspinozları, serçeleri ve bülbülleri yarattı... Ormanlarda güzel gözlü ceylanlar, savanlarda aslanlar yarattı... Toynak sesleri ıssız vadilerde yankılanan yağız atlar, alnı akıtmalı kısraklar yarattı... Denizlerde milyonlarca değişik balık yarattı Allah... Her zaman gülümseyen neşeli yunuslar, dev gibi balinalar, minicik istavritler, kıvrım kıvrım kabuklarıyla deniz minareleri yarattı

7 Dünya muhteşem bir saray gibiydi. Ama bu sarayda kim yaşayacaktı!? Bütün bu hazırlıklar kimin içindi!? Melekler bilmiyordu... Sadece Allah biliyordu... Kucaklarında inciler büyüten istiridyeler ve rengarenk mercanlar ve mürekkep balıkları ve ahtapotlar ve denizyıldızları... Ovalarda meleyen kuzular... Taptaze otlarla bütün gün karınlarını doyurduktan sonra, koca kafalarını sallaya sallaya yürüyen inekler yarattı... İşte şimdi Dünya, uzaydaki hiçbir gezegene ve yıldıza benzemeyen bir hâl almıştı. Hemen yanıbaşında duran ve geceleri bembeyaz bir kandil gibi parıldayan Ay bile, Dünyada yaratılan hayatın zerresine sahip değildi... ALLAH ÂDEM İ YARATTI Allah, dilediği vakit geldiğinde, meleklere ilk insanı yani Âdem i yaratacağını bildirdi. Melekler şaşırdı!!! Acaba Allah, Âdem i neden yaratacaktı? Çünkü melekler kötülük nedir bilmezlerdi. Allah ne emrederse onu yaparlardı. Sadece ibadet eder, Allah ı anarlardı... Oysa Âdem, onlar gibi olmayacaktı! İtiraz etmek için değil, sadece merak ettikleri için Allah a, Âdem i neden yaratacağını sordular