editör den Daha güzel Burhan larda buluşabilmek dileği ile Allah a emanet olunuz.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "editör den Daha güzel Burhan larda buluşabilmek dileği ile Allah a emanet olunuz."

Transkript

1 editör den Neler oluyor neler. Seçimler oluyor, ortam geriliyor, ülkede tartışmaların ardı arkası kesilmiyor. Gündem o kadar hızlı değişiyor ve gelişiyor ki insan adeta bu gündemin içerisinde boğuluyor. İnsan zihni bu hızlı değişime güç yetiremiyor. Bunca akıntının içinde asli görevler gündem dışı kalıyor. Şüphesiz bu asli görevlerin başında namaz geliyor. Ne oluyor, nasıl oluyorsa bilinmez ama namaz inanan insanlar tarafından rafa kaldırılıyor. Hayatın vaz geçilmezi olan namaz en küçük sebeplerle göz ardı ediliyor. Bir türlü hayatın merkezine kıbleyi ve namazı yerleştirip namaz merkezli bir hayata ulaşamıyoruz. Hayatı namaza göre düzenlememiz gerekirken namazı hayata göre düzenliyoruz. Eğer işten güçten zaman bulabilirsek namaza vakit ayırabiliyoruz. Namaz imandır. Namaz kulluğun zirvesidir. Namaz kul olduğunun bilincine varmaktır. Bütün her şeyi ile namaz bizi şekillendirir. Sığınağımızdır namaz. Her sıkıntıdan, stresten, kederden sevince dönüştür namaz. Bu dünyanın tüm çirkefliğine rağmen bu dünyada bir cennet varsa o da namazdır. Kulun Allah a en yakın olduğu yerdir namaz. Ruhun asli vatanına dönüşüdür namaz. Namaz miraçtır. Namaz kişiliğimizin tespitidir. Ayıraçtır. Kimlik ve kişiliğin nasıl olduğunun ilanıdır. Artık en dindar ailelerde bile namazla arasına mesafe koyanlar var. Mescidler kendisine çok uzak olanlar var. Cemaat ile namazın ne olduğunu unutanlar var. Kişi kendisini nasıl tanıtırsa tanıtsın biz onun kimliğini, kişiliğini namazla olan ilgisiyle tanır biliriz. Unutulan ve fert ve toplum olarak adeta bir kenara attığımız namazı gündeme alabilmek için bu ayın konusunu namaza ayırdık. Birbirinden güzel yazılarla sizi baş başa bırakmadan önce dergimizin abone kampanyası ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. Dergimiz bu ay En Nedvî ekolünün iki büyük âlim- mürşidinin Seyyid Ahmed er Rufai hazretleri ile ilgili yazdığı eserini sizlere hediye edecektir. Bu eser Rufai hazretleri ile ilgili yazılmış bizim bildiğimiz akademik seviyede en ciddi eserdir. Rufai hazretlerinin hayatını, hayatı, nesebi, kerametleri, eserleri vs. gibi temel başlıklar altında inceleyen bu esere Ebu-l Hasan en Nedvi hazretleri de bir takdim yazısı yazmıştır. Bizler bu eseri tercüme ettirip dilimize kazandırdık. Büyük bir emek verildi. İnanıyoruz ki bu eser ülkemizde büyük bir boşluğu dolduracaktır. Bir aksilik çıkmazsa inşallah eserin dağıtımına ocak ayı sonunda veya şubat ayı ortalarında başlayacağız. Siz değerli okurlarımızdan ricamız bu eserle birlikte dergimizi çok sayıda insana, aileye ulaştırmak için çaba göstermek. Bizler üzerimize düşeni en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Lütfen sizlerde bu konuda bir tane aboneden ne olur ki demeden bir kişide olsa abone yapıp bu sesin, bu soluğun duyurulmasına katkı sağlayınız. Her gönüldaşımızdan beklentimiz bizleri bu konuda yalnız bırakmamak ve bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da dergimize sahip çıkmaktır. Daha güzel Burhan larda buluşabilmek dileği ile Allah a emanet olunuz.

2 AYLIK İLİM KÜLTÜR DERGİSİ Yıl: Sayı: 52 Ocak 2010 SAHİBİ Burhan Basın Yayın Eğitim ve Tur. Ltd. Şti. SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Serdar TAŞAR YAYIN DANIŞMANLARI Prof. Dr. İbrahim BAYRAKTAR Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN Yard. Doç. H. Murat KUMBASAR YAYIN KURULU Yusuf ELİBOL Ramazan ÇAKIR Aydın BAŞAR Salih AYDIN Musa KARACA GRAFİK TASARIM Burhan Ajans DAĞITIM ORGANİZASYONU Asim AYDOĞDU Fiyatı Tek Sayı: 6 TL 1 Yıllık (12 Sayı) Abone: 72 TL 6 Aylık Abone: 36 TL Yurtdışı 1 Yıllık Abone: 75 Euro Abonelik İçin Hesap Numaraları Posta Çeki No: Türkiye Finans Sultanbeyli Şubesi Hesap No: Ziraat Bankası Sultanbeyli Şubesi Hesap No: YAYIN VE İLETİŞİM ADRESİ Mehmet Akif Mah. Kuran Kursu Cad.No: 87 Sultanbeyli / İST. Tel: +9 (0216) Faks: +9 (0216) İNTERNET ADRESİ burhandergisi@hotmail.com burhandergisi@mynet.com BASKI Milsan A.Ş HAYYE ALE S- SALÂH (HAYDİN NAMAZA) Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN 8 NAMAZ KILMAYAN DİNDEN ÇIKAR MI? Ebubekir SİFİL 10 Hayâtı Namaz Gibi Yaşamak Nihat MORGÜL 16 NAMAZ MERKEZLİ HAYAT... Mehmet TALU 22 SUFİLERİN NAMAZ ADABI Sezgin ÇAKIR 26 NAMAZ, GÖZÜMÜZÜN NURU Ersan BİLGİN 32 Namaz kılmayan kafir değildir, ama kafirler namaz kılmazlar Ahmet HALİLOĞLU 36 DİNİN YAŞANA-BİLMESİ NAMAZA BAĞLIDIR Hasan BAŞAR içindekiler 42 Namaz Özlem KÜÇÜKYILMAZ 44 AHİRETE İMAN'IN DÜNYEVÎ FAYDALARI Prof. Dr. Veysel GÜLLÜCE 48 Bir Dervişinin Gözü ile Hacı Şaban Efendi Hazretleri- 2 Nureddin BURAK 52 Muhabbet Bahçesi Yusuf ELİBOL 54 Bir Gençlik Yazısı: Fütüvvet Talha Hakan ALP 56 KAZANÇLI ÇIKMAK İSTİYORSAN OLUMLU BAK İsmail ÖZ 58 Yeniden Diriliş Ayşe BAĞCİVAN 62 Gün ortasında TEHECCÜD Nureddin YILDIZ 66 Uzun Yaşamanın Küçük Sırları YAYIN TÜRÜ Aylık Süreli Yayın 39 Şiir (Namaz) 68 Gökteki Işıktan Top Elif ALACA Gönderilen yazılarda editör ve yayın kurulu değişiklik yapabilir. Gönderilen yazılar iade edilmez. Yazılardan kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Yayınlanan reklamlardaki ürün ve hizmetlerin sorumluluğu reklam verene aittir. 40 İBRAHİM (a.s) MAKAMINI NAMAZ YERİ EDİNMEK Elif ALACA 70 BURHAN ÇOCUK Musa KARACA

3 4 Hayye Ale s- Salâh (Haydin Namaza) Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN Namaz Kılmayan Dinden Çıkar Mı? Ebubekir SİFİL 8 16 Namaz Merkezli Hayat... Mehmet TALU Sufilerin Namaz Adabı Sezgin ÇAKIR Namaz, Gözümüzün Nuru Ersan BİLGİN Dinin Yaşana-Bilmesi Namaza Bağlıdır Hasan BAŞAR Bir Dervişinin Gözü ile Hacı Şaban Efendi Hazretleri- 2 Nureddin BURAK

4 Prof. Dr. Mustafa AĞIRMAN HAYYE ALE S- SALÂH (HAYDİN NAMAZA) Hz. Peygamber Efendimiz, Mekke den Medine ye hicret ettikten sonra ilk iş olarak, Mekke den Medine ye hicret eden muhâcirlerle Medine nin yerlisi olan Ensâr ı birbirine kardeş yaptı. Bu iki şehrin Müslümanlarını birbirine kaynaştırdıktan sonra da bunlarla el ele vererek Medine şehrinin merkezine bir mescid (câmi) yapmaya başladı. Medine ye hicret ettiğinde devesinin çöktüğü arsayı sahiplerinden parasını vererek aldığı ve bu arsa üzerinde başlattığı câmi inşaatını kısa zamanda, altı veya yedi ay içerisinde bitirdi. Câminin arsasını Hz. Ebû Bekir on altın vererek almıştı. İnşaatı da Ensâr ve Muhâcir el ele vererek yaptı ve bitirdi. Hz. Peygamber in gelmesi ve câminin yapılması ile birlikte Medine şehrine ciddi bir canlılık geldi. Bu câminin doğu tarafındaki duvarına bitişik olarak Hz. Peygamber Efendimiz e bir ev yapıldı. Kuzey duvarına bitişik olarak öğrencilerin ve misâfirlerin kalabileceği bir yer (suffa) yapıldı. Hz. Peygamber i arayan ve görmek isteyen O nu işte burada bulurdu. Câminin yapılmasından sonra Hz. Cebrâil aleyhisselam, ezânı getirdi ve günde beş vakit ezân okunmaya başlandı. Ezân ı, Hz. Peygamber Efendimiz in arzusu üzerine sesi güzel olan Hz. Bilâl-ı Habeşî okuyordu. Hz. Bilâl, ezân okuyor ve kâmet getiriyor, Hz. Peygamber de namaz kıldırıyordu. Artık bu câmi, Medine de hayatın ve özellikle dînî hayatın merkezi olmuştu. Namaz vakti, kadın-erkek, yaşlı-çocuk, herkes câmiye koşuyordu. Câmide, kadınlar için özel bir yer ayrılmıştı; onlar da gelir namazlarını kendilerine ayrılan bölümde kılarlardı. Bu câmi günde beş vakit dolar taşardı. Ocak

5 BAŞYAZI Câmiye gelenler, hem namazlarını kılar hem de Hz. Peygamber in sohbetini dinlerlerdi. Her seferinde, Yüce Allah a ibâdet etmenin ve din hakkında yeni bilgiler öğrenmenin verdiği mânevî haz ve lezzetle evlerine dönerlerdi. Medine câmiinin imâmı olan Hz. Peygamber, zaman zaman cemâatini takip eder, gelmeyenleri arayıp sorardı. O zaman cemâate özellikle de sabah ve yatsı namazlarına gelmeyen kimseler, ancak münâfıklar ve hasta olanlar arasından çıkardı. Sahâbe-i kirâm efendilerimizden birisi olan Hz. Übey b. Ka b radiyâllahu anh şunları anlatıyor: Rasûlullah sallalâhu aleyhi ve sellem bir gün bize sabah namazını kıldırdı ve: Filân kimse namaza geldi mi? diye sordu. Gelmedi. dediler. Filân geldi mi? dedi. O da gelmedi. dediler. Bunun üzerine şöyle buyurdu: İşte bu iki namaz, münâfıklara ağır gelen namazlardır. Bunlarda ne kadar çok ecir ve sevap olduğunu bilseydiniz, diz üstü emekleyerek de olsa cemâate gelirdiniz. Birinci saf, meleklerin safı gibidir. Ondaki fazileti bilseydiniz ona yarışarak giderdiniz. Bir kimsenin, diğer bir kimseyle olan namazı, yalnız kıldığı namazdan daha bereketli ve sevabı daha fazladır. İki kişi ile olan namazı da, bir kişiyle olan namazından daha bereketli ve üstündür. Beraber kılanların sayısı ne kadar çok olursa, Allah Teâlâ nın o kadar çok hoşuna gider. ( Ebû Dâvûd, Salât 47) Hz. Peygamber, namazları câmide kılma hususunda ümmetine güzel bir örnek olmuştur. O, her farz namazı câmide kılardı. Hatta vefatından önceki en son namazı olan sabah namazını bile câmide kılmıştı. Bir pazartesi sabahı, çok rahatsız olduğu için iki kişinin yardımıyla câmiye gelip cemâatle namazını kılmış, namazdan sonra söylenmesi gerekenleri söylemiş ve evine dönmüş, kuşluk vakti de vefat etmişti. Hayatı boyunca da ümmetine câmiye devam etmelerini tavsiye etmişti. Bu tavsiyelerinden birkaçı şöyledir: Bir kimsenin cemâatle kıldığı namazın sevabı, evinde ve çarşı-pazarda kıldığı namazdan yirmi beş kat daha fazladır. O kimse ab- 5 Ocak 2010

6 destini güzelce alıp, sonra sadece namaz kılmak maksadıyla mescide giderse attığı her adım sebebiyle bir derece yükseltilir, bir hatası da silinir. Namazını kıldıktan sonra abdestini bozmadan namaz kıldığı yerde kaldığı müddetçe, melekler ona: Allah ım! Ona rahmetinle muâmele et, ona acı! diyerek duâ etmeye devam ederler. O kimse namazı bellediği sürece namazda imiş gibidir. (Buhârî, Ezân 30; Müslim Mesâcid 272) Bir köy veya kırda üç kişi birlikte bulunur da namazı aralarında cemâatle kılmazlarsa, şeytan onları kuşatıp yener. Şu halde cemâate devam ediniz. Muhakkak ki, sürüden ayrılan koyunu kurt yer. (Ebû Dâvûd, Salât 46; Nesâî, İmâmet 48) Namazdan dolayı insanların en büyük ecre nâil olanı, derece derece uzaktan yürüyüp gelenleridir. İmâm ile berâber kılayım diye na- Ocak 2010 mazı bekleyen kimse de, evinde hemen kılıp yatıverenden daha büyük ecre nâil olur. (Buhârî, Ezân 31) Hz. Peygamber efendimiz, cemâatle namazı terk edenleri tehdit ederek şöyle buyurur: Canımı gücü ve kudretiyle elinde tutan Yüce Allah a yemin ederek söylüyorum: İçimden öyle geçiyor ki, odun toplamayı emredeyim, odun yığılsın. Sonra namazı emredeyim, ezân okunsun. Daha sonra bir adama cemâate imâm olmasını emredeyim. En sonunda cemâate gelmeyen adamlara gidip onlar içindeyken evlerini yakayım. (Buhâri, Ezân 29; Müslim, Mesâcid ) Hz. Peygamber in kesintisiz olarak cemâate devam ettiğini ve bir de cemâate gelmeyenleri tehdit eden bu ve benzeri hadislerini iyice inceleyen 6

7 bazı âlimler, Müslümanların beş vakit namazlarını câmilerde kılmalarının farz-ı ayn olduğunu söylemişlerdir. Gözleri görmeyen sahâbîlerden Abdullah b. Ümmü Mektûm, âmâ olmasına ilâve olarak evinin câmiden uzak olduğunu beyan eder ve Hz. Peygamber efendimizden evde namaz kılması konusunda izin ister. Hz. Peygamber de, onun mescide devam etmesi gerektiğini söyler. Bu konudaki rivâyetler şöyledir: Ebû Hureyre radiyâllahu anh den rivâyet edildiğine göre, Hz. Peygamber e bir âmâ gelip: Ey Allah ın elçisi! Beni mescide götürecek bir kimsem yok. diyerek namazı evinde kılabilmek için izin istedi. Peygamber efendimiz de bu şahsa izin verdi. Âmâ adam dönüp giderken Hz. Peygamber onu çağırarak: Sen, namaz için ezân okunduğunu işitiyor musun? diye sordu. Âmâ adam: Evet. cevabını verdi. Bunun üzerine Hz. Peygamber efendimiz: O halde dâvete icabet et, cemâate gel. buyurdular. (Müslim, Mesâcid 255; Nesâî, İmâmet 50) Ebû Hureyre Hazretlerinin bu rivâyetinde geçen âmâ adamın Abdullah b-ümmü Mektûm olduğunu şu rivâyetlerden anlıyoruz: Abdullah b-ümmü Mektûm: Ey Allah ın Elçisi! Muhakkak ki Medine nin zehirli haşereleri ve yırtıcı hayvanları çoktur. dedi. Hz. Peygamber de ona: Hayye ale s salâh ve Hayye ale l- felâh ı işitiyorsun. Onun için mescide gel. buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salât 47; Nesâi, İmâmet 50) Hatta başka bir rivâyete göre Abdullah b. Ümmü Mektûm: Ben, gözleri görmeyen, evi uzak ve yardımcısı olmayan bir kimseyim. Benim için evimde namazımı kılmanın bir kolayı yok mu? diye sormuş, Hz. Peygamber de: Senin için bir ruhsat bulamıyorum. buyurarak izin vermemişti. (Ebû Dâvûd, Salât 47) Konuyu Hz. Peygamber efendimizin sahâbilerinden biri olan Abdullah b-mes ud un sözleri ile bitirelim: Yarın, Yüce Allah ın huzuruna müslüman olarak kavuşmak isteyen kimse, şu namazlara ezân okunan yerde devam etsin. Şüphesiz ki Yüce Allah, sizin peygamberinize hidâyet yollarını açıklamıştır. Bu namazlar da hidâyet yollarındandır. Şayet, siz de cemâati terk edip namazı evinde kılan şu adam gibi namazlarınızı evinizde kılacak olursanız, peygamberimizin sünnetini terk etmiş olursunuz. Peygamberimizin sünnetini terk ederseniz sapıklığa düşmüş olursunuz. Vallâhi ben, nifâkı bilinen bir münâfıktan başka namazdan geri kalanımız olmadığını görmüşümdür. Yüce Allah a yemin ederim ki, bir adam, iki kişi arasında sallanarak namaza getirilir ve safa durdurulurdu. (Müslim, Mesâcid ; Ebû Dâvûd, Salât 46) Sahâbî Abdullah b. Mes ûd, Hz. Peygamber Efendimiz in zamanında münâfıklardan başka hiç kimsenin cemâatten geri kalmadıklarını açıkça belirtmektedir. Bazı rivâyetlerde câmiye gelemeyecek derecede hasta olanların da bu istisnâya ilâve edildiğini görüyoruz. Birilerinin yardımıyla getirilip câmide safa dahil edilen hasta kişilerin bile olduğunu yine bir rivâyetten öğreniyoruz. Bunları esas alan âlimlerimiz, cemâate devam etmek uğruna birtakım güçlüklere ve zorluklara katlanmak gerektiğini, şayet hastalık yürümeye engel teşkil ediyorsa veya hasta olduğu halde bir vasıta ile cemâate gelme imkânı bulunursa câmiye gitmenin büyük sevap olduğunu belirtmişler ve müslümanları bu yönde teşvik etmişlerdir. Her sabah evinden çıkıp işine koşan, her gün çocuklarını okula götürüp ve getiren, her hafta sonu bir yerlere gitmek için epeyce yol kateden müslümanlar, câminin yolunu ne zaman bulacaklar? Allah ın evi olan câmilerimize gereken ilgiyi ne zaman göstereceğiz. Şunu iyi bilelim ki, İslâm da en büyük ibâdet namaz, en güzel namaz da câmilerde cemâatle kılınan namazdır. Öyle ise haydin câmiye! 7 Ocak 2010

8 Ebubekir SİFİL NAMAZ KILMAYAN DİNDEN ÇIKAR MI? Namazın ehemmiyetini vurgulayan pek çok ayet ve hadis yanında, bu temel ibadetin terki ile küfür arasında irtibat kuran rivayetler sebebiyle namazı terk eden kimsenin kâfir olacağı tarih boyunca birçok kesim ve kimse tarafından söylenmiştir. Özellikle Ehl-i Hadis'in bir kısmı, önemli detayları bulunduğu için burada söz konusu edilemeyecek kadar geniş ve hassas olan iman-amel münasebeti konusunda "amel imanın parçasıdır" tarzında formüle edebileceğimiz görüşü benimsedikleri için namaz kılmayan kimsenin, "imanın aslından olan" bir temeli ihmal ettiği için küfre düşeceğini ileri sürmüşlerdir. Büyük Hadis alimlerinden Şafiiyyü'l-mezhep olan es-sehâvî, meşru bir özrü olmaksızın namazı terk eden kimsenin durumu hakkında şunları söyler: "Namazı özürsüz olarak terk eden kimse hakkında birçok hadiste "küfür" nitelemesi kullanılmıştır. (...) el- Münzirî, Sahabe'den bir cemaatten de bu doğrultuda görüşler nakletmiştir. Hatta ondan önce, Tabiun'dan olan Abdullah b. Şakîk bu doğrultuda konuşmuş ve şöyle demiştir: "Hz. Muhammed (s.a.v)'in ashabı (Allah onlardan razı olsun) namaz dışında herhangi bir amelin terkini küfür olarak görmemiştir." "Ne var ki bütün bunlar, zahirî anlamlarıyla ancak namazı, "farziyetini inkârla" terk eden kimseye hamledilir. Bu kimse Müslümanlar arasında doğup yaşamış birisi de olsa durum değişmez. Çünkü bu durumda o kimse, Müslümanlar'ın icmaıyla kâfir ve mürted olur. (...) "Herhangi bir özrü yokken, tembellik ettiği için namazı terk eden ve Ocak

9 fakat namazın farziyetine inanan kimseye gelince, bildirdiği hükmü çoğunluğun kesin bir dille ifade ettiği sahih nasslar gereğince böyle kimse tekfir edilmez..." (el-ecvibetu'l-mardıyye, II, 817 vd.) es-sehâvî'nin altını çizdiği sahih nasslardan birisi, İmam Mâlik, İmam Ahmed, Ebû Dâvûd, en- Nesâî, İbn Mâce, el-humeydî ve daha başkalarının rivayet ettiği şu hadistir: "Allah'ın farz kıldığı beş vakit namazı kim güzelce abdest alarak vakitlerinde kılar, rükûuna ve huşuuna tam olarak riayet ederse, onu bağışlamak Allah için bir ahittir. Bunu yapmayan kimse için ise Allah'ın bir ahdi yoktur; dilerse kendisini bağışlar, dilerse azap eder." İbn Teymiyye de konuyla ilgili yazdıklarında, namazı özürsüz olarak terk eden kimsenin hapsedilip öldürülmesi durumunda kâfir ve mürted olarak mı, yoksa fasık olarak mı öldürülmüş olacağı konusunda İmam Mâlik, İmam eş-şâfi'î ve İmam Ahmed'den iki farklı görüş geldiğini kaydeder. (Mecmû'u'l-Fetâvâ, XXII, 48) Öte yandan namazın terkini küfürle ilişkilendiren rivayetler mutlak olarak ve zahirî anlamlarıyla esas alınacak olursa, ömründe bir vakit namazı özürsüz terk etmiş olanların bile küfre girdiğini söylemek gerekecektir. Eğer bunu iddia etmek doğruysa şu anda yeryüzünde kaç mü'min bulunduğunu söyleyebiliriz? Daha önce de değişik vesilelerle vurgulamaya çalıştığım gibi "Ehl-i re'y", "Ehl-i Hadis" gibi nitelemeler, kastedilen kesimlerin homojenitesini anlatmaz. Bir diğer deyişle bu tabirlerin tam olarak neyi ve kimi anlattığı konusunda kesin sınırlar çizmek oldukça zordur. Bir bakış açısına göre "Ehl-i re'y"den sayılan bir alim, bir başka bakış açısına göre pekala "Ehl-i Hadis" arasında telakki edilebilmektedir. Öyleyse bu tabirleri kullanırken, mutlak ve genel geçer olguları anlatmadıklarını, bunların ancak bir takım "asgari müşterekler"in ifadesi olduğunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamak durumundayız. Hatta bu göreceli durum, bu ekollerin kendi içindeki farklılıklar için de aynen geçerlidir. Bu noktayı konumuzla ilişkilendirerek söylersek, Ehl-i Hadis tabiriyle anlattığımız çerçeve içine giren herkes, namazın terkinin kişiyi dinden çıkardığını ileri sürmüş değildir. Ulemanın, "döneminin Hadis alanında tartışmasız imamıydı", "Sahabe ve Tabiun'un ihtilaflarını en iyi bilenlerdendi" gibi ifadelerle anlattığı, rivayet ilimlerinde olduğu kadar dirayet ilimlerinde de otoritesi müsellem olan Muhammed b. Nasr el-mervezî ki İmam el-buhârî vd. ile çağdaştır, namaz konusunu hem rivayeten hem de dirayeten ayrıntılı bir şekilde işlediği Ta'zîmu Kadri's-Salât isimli eserinde (II, 517 vd.) özetle şöyle der: Ehl-i Hadis'ten bir grup, "İman" ve "İslam" kavramlarının aynı şeyi anlatmadığını söylemiştir. Bunlara göre günahkâr kişi "Mü'min" vasfını taşır, ama "Müslim" değildir. Zira bu kişi, iman sahibidir; ancak amel yönünden kâfirdir. Şu var ki bu, kişiyi imandan çıkarıcı küfür değildir. Ehl-i Hadis'in bu kesimine göre imanın bir aslı, bir de fer'i vardır. İmanın aslı "tasdik" ve "ikrar"; fer'i ise kalp ve bedenle ameldir. Tıpkı bunun gibi küfür de iki kısımdır: Birincisi Allah Teala'yı (ve inanılması zorunlu olan diğer hususları) inkâr, ikincisi ise az yukarıda "imanın fer'i" olarak ifade edilen hususlarla (yani "amel olan iman"la) bağdaşmayan bir fiil işlemektir. Bir kimse inanılması zorunlu olan hususları inkâr etmedikçe "dinden çıkarıcı küfür" işlemiş olmaz. Amellerindeki bir kusur veya işlediği bir günah söz konusu olduğunda bu kişi ("amel olan iman"la bağdaşmayan bir fiil işlediği için) küfür işlemiş olur. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi bu küfür, kişiyi "dinden çıkarıcı küfür" değil, "amelî küfür"dür. Abdullah b. Abbâs (r.a) ve daha başkalarından, 5/el-Mâide 44. ayetinin tefsiri sadedinde nakledilen "küfrün dûne küfr" (kişiyi dinden çıkarıcı olmayan küfür) sözünün anlattığı da işte budur. Şu halde böylesi netameli ve ulema arasında bu derece ihtilaflı bir konuda yapılması gereken iki şey var: Namazların vaktinde edası konusunda alabildiğine titiz davranmak ve namazlarına gevşek olanları "dinden çıkarıcı küfür"le ithamda aceleci davranmamak. 9 Ocak 2010

10 Nihat MORGÜL Hayâtı Namaz Gibi Yaşamak Dünya medyasında İslam veya Müslümanlar ile ilgili bir makale yazılacağı, haber ve değerlendirme yapılacağı zaman çoğunlukla bu, ya Kuran okuyan bir insan yada namaz kılan bir Müslüman ın görüntüsü ile verilir. Gerçekten de Kur an ve özellikle namaz, İslam ın ve Müslümanların en önemli alâmet-i fârikalarından biridir. Bir ayette bu şöyle ifade edilir: Onlar gabya inanırlar, namaz kılarlar. [2,3] Namaz, kitabımızın işaret levhalarının en büyüğü ve dikkat çekenidir hiç şüphesiz. Biz biliyoruz ki Allah Teala insanlığa mesajını, emir ve tavsiyelerini vasıtalar ile ve çoğunlukla vahiy meleği Cebrail yoluyla ulaştırır. Bunun tek istisnası, Hz. peygamberin miraç ile bizzat huzura kabul edilip kendisine bir takım müjdelerle beraber namaz ibadetinin bildirilmesidir. Elbette bu durum, namaz ibadetinin diğer ibadetlerden daha ayrıcalıklı tutulduğunun bir göstergesidir. Bu, aynı zamanda namaz ile elde edilecek büyük imkânın da fiilen gösterilmesi ve yaşatılmasıdır. Çünkü namaz bir miraç, miraç ise bir namazdır. Namaz ile kul, Allahın huzuruna çıkabilme imkânı elde eder. Fakat unutmamak gerekir ki, hayatı namaz gibi, namazı hayat gibi olanlar ancak secdelerinde miracı yaşayabilirler. Burada hayatı namaz gibi yaşamanın anlamı üzerinde duralım istiyorum. Malumdur ki Hz. peygamberimizin hicretle İslam Devletine yürürken, Kuba köyünde birkaç günlük istirahati süresince yaptığı ilk şey bir mescit inşası olmuştur. Ardından Medine ye varınca yine gerçekleştirdiği ilk faaliyet aynıydı. Sonraki dönemlerde Küçük Ocak

11 Medine İslam Devletinde tüm hayat işte, o ilk mescit merkezinde şekillenmiştir. Beş vakitte Müslümanların Allah ın evinde bir araya gelmeleri onların ve yaşadıkları toplumun hayatlarını namaza göre ayarlamaları neticesini ortaya koymuştur. Özellikle bu dönemden sonra, hayatı namazla yaşamak, hayatta namazı yaşamak, onları gökteki yıldızlar konumuna yükseltmiş ve bu durum onların hayat tarzları haline gelmiştir. Öncelikle şunu ifade etmeliyim. Namaz bizi anlatır. O, bizim hayatımızın bize ufak ufak hatırlatılmasıdır sanki. Sabah: Gelip geçen masum, saf, tertemiz çocukluğumuz İmsak ile beraber sabahın vakti doğar, biz uyanırız ve ölümden sonra tekrar hayata doğarız. Uyku ölümün kardeşi ise, biz her sabah ba su ba del mevt imizi yaşarız sabahla. Gözümüzü hayata açabildiğimiz her sabah, güçsüz, henüz ışıkları zayıf güneşin sabaha doğması gibi bizim de güçsüzlüğümüzü, acziyetimizi, ilk dirilişimizi, yokluktan varlığa intikalimizi ve ana rahminden dünyaya doğuşumuzu anlatır uyanık gönüllere. Mevsimlerden ilkbahardır tüm bu olanların ifade ettiği. İşte bütün bunların şükrü olarak, sadece nimeti değil, o nimeti verenin de farkında olduğumuzun bir işareti olarak onun huzurunda duruveririz. İlk çocukluk yıllarımızı anlatır gibi, sabah namazının hem rekât sayısı azdır hem de vakti kısadır. Tadı damağımızda kayıverir elimizden. Öğlen: Güneş tam tepemizdeyken vakti girer. Güneş artık güçlenmiştir. Gücünün zirvesindedir ve uzun müddet bu devam edecektir sanki. Bu şekliyle bizim gençlik yıllarımızı, hep devam edecek zannettiğimiz enerjimizi ve hayallerimizi sembolize eder. İşte bu, insanın yaz mevsimidir. On rekât kılınan öğle namazı işte bu gençliğimizdir bizim. İkindi: Artık o heyecan, o enerji, o zapt edilemez güç, yerini sükûnete ve olgunluğa bırakmış güneş gurûba meyletmiştir. İkindi, insanın da kırklı yaşları, en olgun zamanlarıdır. Hz. peygambere kırk yaşında peygamberlik gelmesi ile bu durum 11 Ocak 2010

12 arasında, tam bir uyum olduğunu söylemek mümkündür. İkindi namazının işaret ettiği o yaş, enerji ile tecrübenin buluştuğu, insanın en kâmil, en verimli dönemidir aynı zamanda. Sadece bu vakte ve bu namaza mahsus olmak üzere İkindi vaktine yemin olsun. [103,1], başka bir ayette de Namazları ve (özellikle) orta namazı koruyun! [2.238] diyerek Kur an bunlara dikkatimizi çeker. Rekât sayısı, hâle uygundur: Hayatın ortasını temsil eden orta namaza orta uzunluk, sekiz rekât. Ocak 2010 Akşam: Güneş etkisini yitirmiştir. O kadar ki, artık ihtişamından eser kalmamış, kuvvetli ve kudretli günler geride kalmıştır. O, birçokları için bir nostaljidir. Onun batışını rahatlıkla gözlerinizle seyredebilirsiniz. Bu haliyle, insanın ihtiyarlığının adeta resmidir akşam. Beli bükülmüştür insanın. Ne fermanı ne dermanı kalmıştır. Akşam acele kılınmalıdır. Vakit dardır. Bu mevsim, insanın da son baharıdır. Yani, mevsimlerden hazanı, duygulardan hüzün ü ifade eder bu anlarımız. Artık yavaş yavaş ayrılık vakti gelmiştir. Yolcu yolunda gerek! Bu acelecilik, bu hazırlık, rekât sayısına da yansır; beş rekât! Necip Fazıl merhumun dediği gibi: Gençlik gelip geçti, bir günlük süstü / Nefsim doymamaktan dünyaya küstü / Eser darmadağın, emek yüzüstü / Toplayın eşyamı işim acele!. Güneş ufuktan yavaş yavaş batar ve etraf karanlığa ilk adımını atar. Hayat bitti mi? Hayır! Onca günün ardından gelen bu karanlığın sonu ne? Yatsı: Etraf tam karanlık olunca yatsı vakti girer. Karanlık! Kabrin karanlığı ve ölüm, yatsı vaktiyle ne kadar da uyumlu! Yatsı ile beraber önümüzde uzun bir karanlık zaman başlar ahiret in sonsuzluğunu anlatır gibi. Yatsı, hayatın sonu, bizim kış mevsimimiz, bizim ölümümüz! İfade ettiği zaman dilimine uygun, on rekât namaz ile bunu anlatır bizlere. Sonra başımızı yastığa koyarız ve kabrin karanlığına uzanır gibi uzanırız kendi kabrimize yani yatağımıza. İnsanların efendisi her gece yatak yerine kullandığı hasının üzerine uzanırken Senin isminle ve senin izninle dirilir ve ölürüm Alla- 12

13 hım! diyerek uykuya yani ölüme giderken, uyanık olmaya bizim dikkatimizi çekiyor. Yatarken uyanık olanlarla ayakta ve yürürken uyuyanların farkı bu olsa gerek. Artık hesap zamanı! Bugün Allah için ne yaptın? diye, hesaba çekilmeden önce kendini hesaba çekenler, büyük mahkemeden önce kendi küçük mahkemelerini kuranlar, önüne terazisini koyup günlük kâr-zarar hesabı yapanlar, ömrün beş devresini temsil makamında günde beş kez Allah ın huzuruna çıkarak itaatlerini, sevgilerini, kulluklarını ve şükranlarını sunanlar, seni unutmadım Rabbim, hayatın her anını senin isminle, senin izninle yaşıyorum ve yaşayacağım diyenler, böylece hesaba kendini hazırlayanlar, şüphesiz o gün gelince hazırlıksız yakalanmayacaklardır. Yoksa kendisine verilen en önemli sermaye olan zamanı yani hayatı, bir mirasyedi gibi hoyratça harcayanlar, ömrünü har vurup harman savuranlar, sorumsuz ve hesapsız yaşayanlar, beş kuruşun hesabının sorulduğu şu dünyada ömrün hesabı olmayacak zannedenler, ibadeti ve itaati ömrünün son demlerine ve ihtiyarlıklarına erteleyenler, hesabın ve kitabın zamanı gelince elbette iflas etmiş tüccar gibi derin pişmanlık ve acı içinde kalacaklardır. Kuranı Kerimde Allah Teala yetmiş beş ayette yüz e vurgu yapmaktadır. Mesela; Yüzünü dosdoğru olan dine yönelt. [30.43], Ben yüzümü tamamen gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim, artık ben O (na) ortak koşanlardan değilim [6.79] Ve onlar Rablerinin yüzünü (rızasını) arzu ederek sabrederler, namazı kılarlar [13.22], Kıbleden bahseden ayetlerde ise: Yüzünü Mescidi Haram tarafına çevir. Nerede olursanız yüzlerinizi o yöne çevirin. [2.144], Doğu da, batı da Allah ındır. Nereye dönerseniz Allah ın yüzü (zatı) oradadır. [2.115] buyurulmaktadır. Namazın anlattıkları ve hayatımıza kattıkları sadece bunlar değil elbet. O, bütün erkânı ile de bizi terbiye eder, kişiliğimize ve mayamıza şekil verir, vermelidir. Hadesten ve necasetten taharet, Müslüman ın ibadet hayatında alfabesinin ilk harfidir. Temizlik imanın yarısıdır diyen peygamber düsturu onun en önemli prensibidir. Müslüman temiz olmadan Allaha yaklaşamayacağının farkındadır. Hadesten taharet ona temizliğin sadece vücudu kirlerden arındırmak olmadığını öğretir, asıl temizliğin hadesten yani manevi kirlerden arınmak olduğunu, dışının yanında içini de güzelleştirmesi gerektiğini hatırlatır. Üstü başı kir içinde yüreği darmadağınık ve çöplük bir halde kapısını çaldığı makama girmenin yakışık almayacağını ve zaten o yüce huzura kabul edilmeyeceğini bilir. Şüphesiz ki namazın besmelesi temizliktir. O, büyük huzura çıkmadan önce kendine ve gönlüne çeki düzen vermektir. Kendini ona hazırlamaktır. Setr-i avret ile insan kâinatta canlı cansız her şeyin sahip olduğu temel kurala tâbi olmuş olur. O da, örtülü ve muhafazalı olmak. Evrende tüm nesnelerin bir koruması varken, kavunlar, karpuzlar, fındıklar, fıstıklar, elmalar, armutlar tüm meyveler hatta ağaçlar kabukla, hayvanlar ise kıllarla örtülü iken insanın bundan uzak kalması onun şerefine ve izzetine elbette yakışmaz. Sadece namazda değil her daim Rabbimizin huzurunda olduğumuzu düşünürsek Müslüman için örtünme onu güzelleştiren ve koruyan en medeni vasıta olmaktadır. Namaz esnasında ilahi ölçülerle örtünmek bu konuda da hayatın her döneminde yegâne ölçümüzün o olduğunu ifade eder. Bu, insana giydiğine ve onun temizliğine dikkat etme bilinci kazandırır. 13 Ocak 2010

14 Giyinik çıplakların bizzat Hz. peygamber tarafından yerildiğini ve hoş karşılanmadığını öğrenmiştir. Her şeyde olduğu gibi örtüde de bir sınır ve ölçü olduğunu, setri avretle öğrenir müslüman. Ocak 2010 İstikbâl-i Kıble, yani yüzünü kıbleye dönmek namazın bizim hayatımıza kattığı anlamların en büyüklerindendir şüphesiz: Yüzüm sana dönüktür Allahım! Maksadım da sensin maksudum da sen! demektir. İnsanın hiçbir uzvu yüzü kadar onun zâtını, şahsiyetini, kendini, kişiliğini ve kimliğini ifade etmez. Türkçedeki yüz ile ilgili deyimlere bakmak bunun için yeterlidir sanırım. Biz, biri ile fazla yüzgöz olunca ona yüz vermiş oluruz. O kimse bizden yüz bulur ve yaptığımızdan yüz alır. Hoşlandığımıza yüz verir, istemediğimiz birinden yüz çeviririz. Kimsenin yüzüne gülüp arkasından kuyusunu kazmayız. İkiyüzlü olmaktan ve yüzsüzlükten Allah a sığınırız. Karşımızdakinin ruh halini yüzünden okur, ihtiyacımız olsa da kimseye yüz kızartmayız. Sevinince yüzümüz güler, öfkelenince yüzümüzden düşen bin parçadır. Daha sık görmek istediklerimize yüzünü gören cennetlik, görmek istemediklerimize yüzünü şeytan görsün deriz. Birine bir işi emanet eder de o kimse bunu yüzüne gözüne bulaştırırsa başkalarına karşı yüzümüzü kara çıkarmış olur. İyi bildiklerimizin yüzsuyu hürmetine el açarız Mevla ya. Bazen güvendiklerimiz bizi yüzüstü bırakıp gider. Yine de onlarla yüz yüze geldiğimizde hatalarını yüzlerine vurmayız. Çünkü dost olarak yüz yüze bakıyoruz deriz, bu yüzden sabrederiz. Kısaca, yüzümüz özümüzdür. Yüzümüz biziz. Kuranı Kerimde Allah Teala yetmiş beş ayette yüz e vurgu yapmaktadır. Mesela; Yüzünü dosdoğru olan dine yönelt. [30.43], Ben yüzümü tamamen gökleri ve yeri yoktan var edene çevirdim, artık ben O (na) ortak koşanlardan değilim [6.79] Ve onlar Rablerinin yüzünü (rızasını) arzu ederek sabrederler, namazı kılarlar [13.22], Kıbleden bahseden ayetlerde ise: Yüzünü Mescidi Haram tarafına çevir. Nerede olursanız yüzlerinizi o yöne çevirin. [2.144], Doğu da, batı da 14

15 Allah ındır. Nereye dönerseniz Allah ın yüzü (zatı) oradadır. [2.115] buyurulmaktadır. Namazda kıbleye yüzünü çevirmek Allah ın zatını temsil eden Kâbe ye yönelmek, bütün benliğimiz ile hayatımızın istikametinin ona doğru olduğunu, pusulayı şaşırmadığımızı, bütün gayemizin ona yönelik bulunduğunu ifade ve ilan etmek içindir. Açının merkezindeki en ufak bir sapma o merkezden uzaklaştıkça büyüyeceği için, bu ayarlamanın ve hedef tespitinin sık sık yapılması gerekmektedir. Hedef isabetli, yüzümüz ona doğru olursa atacağımız her adım bizi ona yaklaştıracaktır. Hedefte sapma varsa veya doğru hedefe sırt çevirmiş isek ne kadar yürürsek hedefimizden o kadar uzaklaşmış oluruz. Bu açıdan her namaz yeni bir ahit ve hedef ayarlaması sayılabilir. Namaz ile kul, hayatın hayhuyu içinde kaybolmayarak istikametini yeniler. Hedefine doğru yoğunlaşır. Maddî kazançlarını, menfaatlerini, parayı, şanı, şöhreti, makamı ve mevkii vs. kıble edinenler, duruma göre kıble değiştirenler, kıblesi seyyar olanlar, hayatının kıblesini ve pusulasını şaşırmış olanlar bizzat Kuran ve peygamber dili ile münafık olarak tanımlanmış ve Doğrusu ikiyüzlüler ateşin en aşağı tabakasındadırlar [4.145] denerek onlara korkunç sonları haber verilmiştir. Her kıbleye yönelip yüzümüzü bir kez daha ona çevirdiğimizde, yukarıda mealini verdiğimiz ayette olduğu üzere, orada Allah ın yüzünü bulacağımızdan şüphe yoktur. Böylece kıbleye dönerek onunla yüz yüze geliriz. Zaten namaz, Allah ile yüz yüze gelmek, Rabbimizle yüzleşmek değil midir? Vakit: Elbette bütün bunları bir zaman disiplini içinde yapmak gerekmektedir. Önemli randevulara geç kalmak kadar erkenden gitmek de makbul değildir. Huzuruna çıkacağımız makamın büyüklüğü ölçüsünde vakte riayet etmemiz gerekmektedir. Ne bir dakika önce ne bir dakika sonra, tam vaktinde randevularımıza gitmeliyiz. Namazda da öyle. Ezan vaktine bir dakika kala namaza dursak bu makbul olmuyor Allah katında. Kılınmamış kabul ediliyor. Huzura alınmamış oluyoruz. İftar vaktinden önce oruç açmak nasıl onu geçersiz kılıyorsa, arife günü ve saatinde Arafat tepesinde bulunmamak nasıl haccı olmamış sayıyorsa, vaktinde namaz kılmamak da ibadeti iptal ediyor. Bu durum bu önemli ibadeti daha önemli kılıyor ve insana müthiş bir zaman bilinci kazandırıyor. Zamanın kıymeti bilinmeli. Çünkü onun kıymetini bilmeyenler ömrün ve hayatın kıymetini de bilemeyeceklerdir. Zamanı israf edenler, hayatı da israf ederler, nitekim ediyorlar. Bugün aşikârdır ki zamanın sahipleri, dünyanın da sahipleridir. Niyet: İbadetlerimizi değerli yapan elbette niyetlerimizdir. Davranışlarımız da ancak niyetlerimiz kadar değerlidir. Ameller, niyetlere göre değerlendirilir. hadisi buna vurgu yapar. İyi davranışları kötü niyetlerle yapmamız ahlaki ve dürüst olmadığı gibi bizi güzel neticelere de ulaştırmaz. Bütün şartlarına uyarak geceleri sabahlara kadar kılacağımız namaz, eğer Allah rızası gözetilmemiş ise, gösteriş için yapıldı ise, ihlâs ve samimi niyetlerle yapılmadı ise, insanı göklere yükseltmek bir yana, ancak onun manen helakine sebep olur. İbadetlerde niyet elbette bazı basmakalıp sözcükleri ezbere ve bilinçsizce tekrar etmek değil, neyi, nasıl, niçin ve ne şekilde yapacağının bilincinde ve şuurunda olmaktır. Yani niyet bir bilinç tazelenmesi, bir kendinde olma çabasıdır. Dolayısı ile niyet, dilin değil kalbin ve zihnin amelidir. Artık tüm bunlarla bizler huzura kabul edilmeye hazır hale gelmiş oluruz. Birazdan onun huzuruna gireceğiz. Günde beş kez bu hazırlıkları yapmak insanda ben sahipsiz değilim, kontrol ediliyorum. Bu hayatın bir sahibi var ve ben ona karşı sorumluyum. Ben onu görmüyorsam da o beni görüyor bilincinin oluşmasına sebep olur ki buna peygamber lisanıyla ihsan diyoruz. Namaz, mümine, ihsan duygusu ile yaşama şuuru kazandırır. Namaza göstereceğimiz hassasiyet, hayatımıza da yansır. Böylece hayatı da namaz gibi yaşarız ki bu, bizi biz yapan en önemli değerdir. Hayatımız namaz gibi, namazımız hayat gibi olsun. Vesselam! 15 Ocak 2010

16 Mehmet TALU NAMAZ MERKEZLİ HAYAT... Beş vakit namazı ikame etmek, yâni dosdoğru kılmak. Kur'ân'a, Sünnete, Selef-i Sâlihîn tatbikatına, Fıkha, Şeriata, onbeş asırlık icma-i ümmete göre İslâm'ın en büyük amelî yani eyleme, işlemeye ait müessesesi beş vakit namazdır. Namazın farziyetini inkâr eden, O eskidenmiş, bu devirde gerekmez... şeklinde şeytanî kuruntulara kapılan kimse dinden çıkar, kâfir olur. İnkâr etmediği halde tembellik yüzünden kılmayan kimse ise büyük günah işlemiş olur. Akıllı Müslüman namazdan büsbütün kopmaz. Akıllı Müslüman namaza büyük önem verir. Çünkü beş vakit namaz İslâm dininin amele, eyleme, aksiyona, yapmaya dair en büyük ve temel emridir. Malûmdur ki, ALLAH Teâlâ'yı tevhîd, yani onun varlığını, birliğini bilip tasdik etmek, yapılması gerekli en büyük bir vazifedir. Bundan sonra farzların en büyüğü, en mühimi namazdır. Namaz, imanın alâmetidir, kalbin nurudur, ruhun kuvvetidir, müminin miracıdır. Mümin, bu sayede Hak Teâlâ'nın manevî huzuruna yükselir, ALLAH Teâlâ'ya münacaatta bulunarak manevî yakınlığa erer, mümin için ne yüce bir şeref! Bütün hakikî dinler, insanlara namaz kılmalarını emretmiştir. Bi-zim Sevgili Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz de peygamberliğinin ilk yıllarından itibaren namaz kılmakla mükellef bulunmuştu. Şu kadar var ki, bu namaz biri güneşin doğmasından evvel, diğeri de güneşin batma-sından sonra olmak üzere sadece iki vakte ait idi. Sonra mirac gecesinde beş vakit namaz farz olmuştur. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz'in miracı ise tercih Ocak

17 edilen görüşe göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz'in hicre-tinden on sekiz ay evvel, Receb-i şerifin yirmi yedinci gecesinde vuku bulmuştur. Kur'an-ı Kerim'de, mübarek hadislerde namaza dâir bir çok emirler, tavsiyeler vardır ki, bütün bunlar İslâm dininde namaza ne kadar büyük bir ehemmiyet verildiğini gösterir. Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: "Resulüm! Sana vahyolunan Kur'an âyetlerini güzelce oku ve namazı erkân ve âdabına riayetle kıl. Şüphe yok ki namaz, edebe, namusa uygun olmayan şeylerden, çirkin görülen işlerden men eder. Muhakkak ALLAH Teâlâ'nın zikri, her ibadetten daha büyüktür. ALLAH Teâlâ bütün işlediklerinizi bilir." 1 Namaz ise en büyük bir zikirdir. Diğer bir âyeti celile: "Namazı ikame ediniz, yani dosdoğru kılınız, zekâtı da veriniz, kendiniz için hayırdan her ne şey evvelce göndermiş olursanız onu ALLAH Teâlâ'nın yanında bulursunuz. Asla zayi olmaz. Şüphe yok ki, ALLAH Teâlâ yaptığınız şeyleri görür." 2 Ebû Hureyre (R.A.)den rivayete göre Rasûlullah (S.A.V.) Efendimiz: Namaz, kişinin kalbinde bir nurdur, artık sizden dileyen tenevvür etsin, kalbindeki nurunu artırmaya çalışsın. buyurmuşlardır. 3 İşte bütün bu mübarek âyetler, hadîsler, namazın ne kadar büyük ve ALLAH'ımızın yüce katında ne kadar makbul bir ibadet olduğunu göstermeye kâfidir. Gerçekten namaz, pek mukaddes bir ibadettir. Namazın fazilet-lerine son yoktur. Namaz akıllı, bulûğ çağına ermiş olan her müslüman için muayyen vakitlerde edası lâzım gelen pek yüksek yapılması gerekli bir vazifedir. Bu mühim farz vazifeyi yerine getirenler, ALLAH Teâ-lâ'nın pek büyük lütûflarına, inayetlerine ereceklerdir. Bunu kasten terk edenler de azabı pek şiddetli olan Hak Teâlâ'nın çok acı veren azaplarına müstehak olacaklardır. 17 Ocak 2010

18 Müslümanlar, henüz yedi yaşlarına girmiş çocuklarını namaza alıştırmakla mükelleftirler. Bu çocuklara velileri, namaz kılmalarını emir ve tarif ederler. On yaşına girdiği halde namaz kılmayan çocuğun velisi tarafından -üç tokattan fazla olmamak üzere- el ile hafifçe dövülmesi lâzım gelir. Gerçekten fani hayatın yok olmayacak bir çok güzel neticeleri ancak namaz sayesinde elde edilir ve namaza tahsis edilen vakitler, ebediyet âleminin sonsuz olan saadet günlerini hazırlamış olur. Gıptalar olsun bu pek mübarek, bu pek feyizli ibadete layıkı ile devam edenlere! İnsan bir kere düşünmeli, her an ALLAH Teâlâ'nın binlerce nimetlerine, inayetlerine nail olmaktadır. Öyle Kerim, Rahim olan Ma-bud'umuzun sonsuz lütuf ve nimetlerine karşı teşekkürde bulunmak icap etmez mi? İşte insan namaz yolu ile bu şükran borcunu ödemeye, Ma-bud'unun lütuflarını, nimetlerini tertemiz bir dil ile zikrederek-anarak kulluk vazifesini yerine getirmeye çalışmış olur. Nitekim: Her Müslüman bu farz-ı aynı yani herkesin yapması gereken ibadeti dikkatli bir şekilde yerine getirmelidir. Hem kendisi kılmalı, hem de eşine, çocuklarına kıldırmalıdır. Diğer Müslüman kardeşlerinin de musalli (namazlı) olmaları için çalışmalıdır. Kur'an'da ve Sünnet'te üzerinde en fazla durulmuş olan ibadet ve dinî eylem namazdır. Hz. Ali (R.A.) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) efendimiz şöyle buyurdu: "Namaz, şükrün bütün kısımlarını toplayıcıdır." denilmiştir. Bununla beraber namaz, ruhu temizleyen, kalbi aydınlatan, insanı yüksek duygulardan haberdar eden, insanı kötülüklerden alıkoyan, insanı hayra, tefekküre, tevazûya, intizama sevk eyleyen en güzel bir ibadettir. İnsan, namaz vesilesi ile nice günahlardan kurtulacak, Hak Teâ-lâ'nın nice binlerce ihsanlarına, keremlerine kavuşacaktır. Namaz, manevî hayattan başka maddî hayata da açıklık-ferahlık verir, insanın maddi ve manevi temizliğine, sıhhatine, muntazam hare-ketine sebep olur. Kısaca namazın farz kılınmasındaki hikmetler, faydalar her türlü düşüncelerin üstündedir. Fakat bir müslüman namazını yalnız ALLAH Teâlâ'nın rızası için kılar, yalnız Ma'bud'una şükür için, tazim için kılar. Farzedelim ki namazın hiç bir faydası olmadığı düşünülse bile, yine bunu bir kulluk vazifesi bilerek, sadece yaratıcısının emrine itaat için kılmaya çalışır. Bu kudsî vazifenin yerine hiç bir şeyin geçe-meyeceğini kesin olarak bilir, namaza sarf edilecek dakikaları hayatının en neşeli, en saadetli zamanı olmak üzere kabul eder. Ocak 2010 "Namaz dinin direğidir, onu ayakta tutan dinini ayakta tutmuş olur, onu yıkan dinini yıkmış olur" 4. Namazı terk eden bir İslâm toplumu çökmeye, yıkılmaya, zillete, esarete düçar olur. Esasa ait temel ibadetler, hizmetler, hayırlı faaliyetler konusunda devamlı olarak teşvikler, uyarılar yapılmalıdır. Her Müslüman beş vakit namazın farz olduğunu biliyor, nasihata lüzum yoktur gibi düşünceler son derece yanlış ve tehlikelidir. Baskı yapmamak, nefret ettirmemek şartıyla en uygun, en güzel, en münasip şekilde dinî vazifeler hatırlatılmalı, öğüt verilmelidir. Beş vakit namaza teşvik bu işlerin başında gelir. Namaz bir Müslüman için en büyük güçtür. Gazeteler yazdı, daha yakın zamanda namazın bir kerameti Irak'ta görülmüştür. Bir Türkü yakalamışlar, ellerini bağlamışlar, "Sen Amerikan casususun..." diyerek belki de idam edecekler. Adamcağız hayatını tehlikede görünce ve laf anlatamayınca bari ölmeden önce iki rekat namaz kılayım demiş, ALLAH-u Ekber diyerek namaza durunca, onu yakalayanlar hemen ellerini çözmüşler ve onu bağırlarına basmışlar... Tabiî ki, dinsizlere, ateistlere, Sırat-ı Müstakim'den çıkmışlara namaz kılın demiyoruz. Onların önce hidayete gelmeleri gerekir. Namaz hidayetten sonradır. Kalbinde imanı olan herkes 18

19 beş vakit namaza en uygun şekilde davet edilmelidir. 4- Hür ve mukim yani seferi olmayan erkek Müslümanların beş vakit namazları cemaatle kılmaları dinî bir mecburiyettir. Müslümanlıkta cemaatle namaz kılmaya büyük bir ehemmiyet verilmiştir. Büyük sevaba ermek ve ihtilâftan kurtulmak için cemaate devam etmelidir. Cemaat ne kadar çok olursa, fazilet de o mertebede fazla olmuş olur. Abdullah b. Ömer (R.A.)den rivayete göre Rasûlullah (S.A.V.) Efendimiz: "Cemaatle namaz kılmanın sevabı, tek başına namaz kılmanın sevabından yirmi yedi kat fazladır." 5 Buyurmuşlardır. Cemaate devam, İslâm şîarından, iman alâmetlerindendir. Cemaatle kılınan namaz ile müslümanların birliği, birbirine bağlılığı gösterilmiş olur, müslümanların arasında bir muhabbet, bir dayanışma-yardımlaşma duygusu uyanır, bilmeyenler bilenlerden istifade eder. Salih kimselerle beraber yapılan ibadetlerin, duaların ALLAH katında kabul edilmesi çok daha fazla umulur. Binaenaleyh İsterse yalnız kılar, isterse cemaatle kılar... sözü eksiktir, yanılgıya götürebilir. Çünkü cemaat, Hanefî mezhebine göre sabah namazının sünnetinden daha kuvvetli, vâcibe yakın bir sünnet-i müekkede olup, şer'î özür olmaksızın terki câiz değildir. Bu asır Müslümanları maalesef beş vakit namazın cemaatle edası hususunda büyük ihmal, gaflet, gevşeklik içindedir. Bütün hoca ve şeyh efendiler, Ehl-i İslâm'ı bu konuda uyarmaları ve onlara örnek olmaları gerekir. İslâmcılık tasladıkları halde namaz kılmayan birtakım adamlar iyi Müslüman değil, Müslüman müsveddesi ve karikatürüdür. Namazı boşlayan, namazı ihmal eden, namazı hafife alan Müslüman bir toplum batmaya, yıkılmaya mahkûmdur. Kılmayanların hiçbir mâzeretleri yoktur. Zengin, varlıklı, kodaman, ünlü, makamlı, mevkili, unvanlı Müslümanların camiye ve l-cemaate gelmemeleri onlar için çok büyük bir ayıptır. Örnek olmaları, farz namazları, devamlı gelemeseler bile zaman zaman camilerin ön saflarında ihlâsla kılmaları gerekir. İmamları beğenmedikleri, düzene muhalif oldukları için camiye gitmeyen birtakım Müslümanların, farz namazları kendi aralarında cemaatle kılmaları gerekir. Kaldıki Şeriatımız ve fıkhımız, fısk ve bid'atlari kendilerini küfre götürmeyen kimselerin bile ardında namaz kılmaya cevaz vermiştir. Camiye gitmemeleri, resmî imamların ardında namaz kılmamaları tartışılabilir ama münferid yani tek başına farz namaz kılmalarının yanlışlığı ve sakıncası tartışılmaz. Müslüman şehrinde ve mahallesinde ezan okunur. Müslüman erkekler şer i bir özürleri yoksa farz namazları camilerde cemaatle kılmalıdır. Cemaati terk eden bir İslâm toplumu azaba duçar olur. Müslümanlar elden geldiği kadar cemaate katılmalıdır. Camilerde cuma günlerinde hem vaazlarda, hem hutbelerde cemaat beş vakit namaza çağrılmalıdır. Cuma cemaatinin büyük kısmı beş vakti kılmamaktadır. Tesirli vaazlar ve hutbeler bu konuda büyük bir fütuhata yol açabilir. Müslümanlar hem namaza, hem de elden geldiği kadar cemaate katılmaya davet edilmelidir. Camilerde cemaati usandıracak, cemaatten soğutacak uzatmalar yapılmamalıdır. Öyle camiler var ki, onbeş dakikada sünnetleri ve tesbihatı ile bitirilebilecek bir namazı yarım saat uzatmaktadır. Bu da cemaati usandırmakta, kaçırmaktadır. Okumuş, kültürlü, tanınmış, makam mevki sahibi, halkın güvenini kazanmış seçkin Müslümanlar sık sık camilere gitmeli, cemaat içinde bulunmalıdır. Onları gören halk ve gençlik de böylece cemaate, camiye yönelir. Müslüman öyle akıllı bir insandır ki, kendine yararlı olan şeylerle zararlı olan şeyleri bilir, yararlı olanları yapar, zararlı olanlardan kaçınır. Namaz, bir Müslüman için, kendisine en fazla yararı olan bir eylemdir. Bu yararı ancak, dini imanı para ve rant olan münafıklar bilmez, anlamaz. Bir Müslümanı namaza başlatmak hususunda vesile olan kimse gerçekten büyük bir hizmet yapmış olur. ALLAH'ın rızasını kazanır, büyük ecir elde eder. 19 Ocak 2010

20 Namaz ve l-cemaat propagandası ve daveti kabak gibi yapılmaz. Her şey tatlılıkla, güzellikle, nefret ettirmeden, üzmeden, kırmadan, sevgiyle yapılmalıdır. doğruya ve dolaylı olarak. Doğrudan doğruya yapılan propagandalar bazen reaksiyona sebep olur, olumsuz neticelenir. En iyi propagandalar, dolaylı propagandalardır. Türkiye de, beş vakit namaz kılan Müslümanların bir kısmının Namazla ilgili birtakım hizmetler ve faaliyetler yapması gerekir. Namaz kılmak bir farz-ı ayndır. Yani, her Müslümanın mutlaka yerine getirmesi, eda etmesi gereken kesin ve temel bir emirdir. Namaz için çalışmak da yine farzdır. Kimlere farzdır? Aklı, kültürü, ilmi, imkânı olan Müslümanlara... Böyle Müslümanlar Biz namazımızı kılarız, vazifemizi yapmış oluruz... dememelidir. Hem namazlarını kılacaklar, hem de diğer Müslüman kardeşlerinin kılması için çalışacaklar. Maalesef bu çalışmaları, bu hizmetleri hakkıyla yapamıyoruz. Namaz hususunda ne gibi faaliyetler yapabiliriz? 1- Namaza teşvik edici, çok tesirli, çok faydalı, çok kıymetli broşürler, kitapçıklar, kitaplar yayınlanmalıdır. 2- İmkânı olan Müslümanlar bu kitapları alıp uygun bir şekilde dağıtmalıdır. Dikkat buyurunuz, uygun bir şekilde dedim. Uygun olmayan, yanlış bir propaganda, bazen kaş yapayım derken göz çıkartır. 3- Zamanımızda, hemen hemen herkesin otomobili var. Bu otomobilleri gezmek, tozmak, işimize gidip gelmek, zevk ve sefa, piknik yapmak, hava atmak için bol bol kullanıyoruz. Otomobillerimizle namaza gitmeliyiz. Uzak yerlerdeki camilerin cemaatlerine katılmalıyız. Her gün olmasa bile, sabah namazlarına gitmeliyiz. Böyle şeyleri kaçta kaçımız düşünüyor ve yapıyor? 4- Namaz konusundaki propagandalar, dâvetler, hizmet ve faaliyetler iki türlü olur: Doğrudan Ocak Cumartesi ve pazar sabahları, komşularımız ve tanıdıklarımızla daha önceden anlaşarak belli yerlerdeki camilere gitmeliyiz. Namazı kıldıktan sonra, bir yerde huzur ve neşe içinde sabah kahvaltısı yapmalıyız. Birtakım namaz kılmayan gençler ve çocuklar şöyle davet edilmelidir: Yarın, sabah namazını filan camide kılacağız, sonra filan yerde kahvaltı yapacağız, senin de aramızda bulunmanı istiyoruz. 6- Kültürlü, tahsilli, makam ve mevkii sahibi temsilci Müslümanların, sık sık, ellerinden geldiği kadar farz namazları camilerde kılmaları gerekir. Maalesef zamanımızda bu gibi kimselerin büyük kısmı, hele İslâmcıların hemen hemen yüzde yüzü camiye gitmiyor, cemaate katılmıyor. Bu ne büyük bir eksikliktir. Farz edelim, halkın sevdiği bir yazar, yahut bir fikir adamı, yahut tanınmış bir yüksek bürokrat, büyük bir camide halkla birlikte namaz kılıyor. Onun bu hareketi, ne güzel bir teşvik olur. İhlâsa dikkat edilmelidir, halkın aferinini, beğenisini kazanmak için camiye gitmek, ihlâsa aykırıdır. Şeytanın bu gibi tuzaklarına düşmemek için dikkatli olunmalıdır. 7- Resmî şekilde değil, tamamen tanıdıklar ve dostlar arasında namaz komiteleri kurulmalıdır. Kur an-ı Kerim de: Bizim yolumuzda cihad edenlere (cehd ve gayret sarf edenlere) biz yollarımızı gösterir, kılavuzluk ederiz. 6 buyrulmaktadır. Yüzde yüz, ALLAH rızası için namaz komitesi kurulunca, böyle hayırlı bir işe teşebbüs eden Müslümanlara ilahî ve rabbanî esintiler ve yardımlar gelir. 8- Ancak, namaz hizmet ve faaliyetleri esnasında mezheb, tarikat, cemaat, meşreb, fırka, hizib, zümre asabiyetlerinden kesinlikle uzak durulmalıdır. Namaz, İslâmî bir kurumdur, binaenaleyh bir tarikata, bir cemaate veya başka bir parçaya alet 20

21 edilmemelidir. Namaz için çalışırken, mensubu bulunduğum tarikata da hizmet edeyim düşüncesi yanlış olur. 9- Uyanık, şuurlu, irfanlı Müslümanlar namaz için çalışırken, cemaat meselesini de ihmal etmesinler. Erkek Müslümanlar için cemaat, farza-vacibe yakın bir emirdir. Canım isterse tek başıma kılarım, canım isterse cemaate katılırım... düşüncesi Kur an a, Sünnete, Şeriata, fıkha, İslâm ın ruhuna aykırıdır. Kur an-ı Kerim de bize, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz'e uymamız, itaat etmemiz emrediliyor. O, farz namazları hep cemaatle kılmıştır. Ebû Hureyre (R.A.)den rivayete göre Resûlüllah (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyurdu: Canım kudret elinde olan ALLAH'a yemin olsun, içimden öyle geçti ki, bir çok odun toplanmasını emredeyim. Odunlar yığılsın. Sonra namaz için ezan okunmasını emredeyim; okunsun. Sonra birine emredeyim de o insanlara imam olsun. Sonra o cemaati bırakayım da namaza gelmeyen erkeklerin üzerine gidip evlerini üstlerine yakıvereyim. Ve yine nefsim elinde olan ALLAH'a yemin ederim ki, onların herhangisi (burada) semiz etli bir kemik parçası yâhud iki tâne güzel paça bulacağını bilir olsaydı, muhakkak yatsı namazına gelip hazır bulunurdu. 7 buyurmuşlardır. Cemaat, ihtiyarî yani Müslümanın seçimine bırakılmış bir şey değildir... Dinsizlerin şimdiden hazırlanmış planları vardır, bekliyorlar. Camilerde cemaat kalmasın ve bazılarını kapatsınlar. Onlara bu fırsatı vermeyelim. 10- İslâm daki en büyük amelî ibadet, en büyük eylem beş vakit namazdır. Bunun böyle olduğu Kur an la, Sünnetle, icma ile sabittir. Binaenaleyh Müslümanlar, namazın edası ve ikamesi yani dosdoğru kılınması işini vazifelerinin birinci maddesi olarak ele almalıdır. Hiçbir tarikat, cemaat, hizib, fırka, meşreb faaliyeti, beş vakit namazdan daha önemli olamaz. Zaten Ashab-ı Kiram, Tabiîn, Selef-î Salihîn, müctehid imamlar, büyük evliyaullah, kâmil mürşidler, hakikî şeyhler namazı, uygulamayla ilgili emirlerin birincisi olarak kabul etmişler, hem kendileri kılmışlar, hem de Ümmet-i Muhammed e Mutlaka kılın! demişlerdir. Müslümanlar şu hususu çok iyi anlamalı ve bilmelidir: Namazı terk ederek, namazı ihmal ederek, namaz hususunda tehâvün göstererek yani namazı hafife alarak kesinlikle kurtulamazlar. İyi bilinmelidir ki, Müslümanlar namazı büyük ölçüde kılsalar, fakat cemaati terk etseler yine kurtulamazlar. Enes b. Malik (R.A)den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz: "Cemaat rahmet, tefrika azaptır" 8 buyurmaktadır. Zayıf Müslümanlar beş vakti de cemaatle kılamayabilir. Lakin cemaati büsbütün terk etmek olmaz. Bu bir fetva ve ruhsat değildir: Günde en az, bir vakti cemaatle kılmalıyız. Namazın siyasetle, rejimle, laiklikle doğrudan doğruya ve dolaylı olarak bir alakası yoktur. İslâm düşmanlarının namaza, cemaate, camiye kötü gözle bakmaları, onların cahilliğini, medeniyetsizliğini, zalimliğini gösterir. Medenî bir dinsiz, Müslüman vatandaşının camisine, ibadetine karışmaz. Ben dinsizim, onlar dindardır der, vicdanlar üzerinde terör ve baskı uygulamaz. Sırası gelmişken şu hususu da belirtmemiz gerekir: Hiçbir işçi, memur, çalışan, namaz kılma bahanesiyle işini ve vazifesini aksatamaz. Abdest almak için yirmi dakika harcayacak, namaz kılmak için yirmi dakika harcayacak, etti kırk dakika. İş saatlerinde, yaz aylarında iki vakit namaz kılsa, bir buçuk saate yakın zaman harcayacak. Vicdanlı bir Müslümanın bu hususta çok dikkatli olması gerekir. Abdestini öğle tatilinde almalıdır, namazını da, denk geliyorsa öğle tatilinde, denk gelmiyorsa çok kısa bir zaman dilimi içinde eda etmelidir. Hatta namaz için geçirdiği zamanı devlete, iş sahibine, patrona telâfi etmelidir. Öyle ya, ALLAH için ibadet ediyor, devletten veya patrondan o zamanın ücretini alıyor. Buna hakkı yoktur AnkEbût suresi; 45, 2 Bakara suresi; 110, 3 Deylemi; Firdevs; No: /388, 4 Deylemi; Firdevs; No: /404, 5 Buhari; Cemaat:2; No:619; 1/231, Müslim; Mesacid:42; No:650; 1/450, Nesâi; İmamet:42; No:837; 2/103, A. b. Hanbel; No:5310; 2/65, 6 AnkEbût sûresi: 69, 7 Buhari: cemaat ve'l-imame:1; No:618; 1/231, 8 Münavî, Feyzu'l-Kadir, 3/357, No: Ocak 2010

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26 Hz. Peygamber Efendimiz, Mekke den Medine ye hicret ettikten sonra ilk iş olarak, Mekke den Medine ye hicret eden muhâcirlerle Medine nin yerlisi olan Ensâr ı birbirine kardeş yaptı. Bu iki şehrin Müslümanlarını

Detaylı

O, bizim hayatımızın bize ufak ufak hatırlatılmasıdır sanki.

O, bizim hayatımızın bize ufak ufak hatırlatılmasıdır sanki. Dünya medyasında İslam veya Müslümanlar ile ilgili bir makale yazılacağı, haber ve değerlendirme yapılacağı zaman çoğunlukla bu, ya Kuran okuyan bir insan yada namaz kılan bir Müslüman ın görüntüsü ile

Detaylı

NAMAZ MERKEZLİ HAYAT... Pazartesi, 01 Şubat :05

NAMAZ MERKEZLİ HAYAT... Pazartesi, 01 Şubat :05 Beş vakit namazı ikame etmek, yâni dosdoğru kılmak. Kur'ân'a, Sünnete, Selef-i Sâlihîn tatbikatına, Fıkha, Şeriata, onbeş asırlık icma-i ümmete göre İslâm'ın en büyük amelî yani eyleme, işlemeye ait müessesesi

Detaylı

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ حكم الصلاة مع الجماعة ] باللغة التركية [ Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid ألفه الشيخ: محمد صالح المنجد Terceme edenler Muhammed Şahin ترجمه: محمد

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com amaz Memduh ÇELMELİ NAMAZ: AYET ve HADİSLER «Namazı kılın; zekâtı verin ve Allah a sımsıkı sarılın...» (Hac, 78) Namazı kılın; zekâtı verin; Peygamber e itaat edin ki merhamet göresiniz. (Nûr, 56) «Muhakkak

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi Niçin Teravih Namazı denilmiştir? Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan namaz. "Teravih" kelimesi Arapça, "Terviha"nın çoğuludur ve "oturmak, istirahat etmek'" anlamına gelmektedir. Teravih namazı

Detaylı

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ 1 KİTAB VE SÜNNETE DAVET YAYINLARI 1435 HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI ŞEYH MUHAMMED NASIRUDDİN EL-ELBANİ irtibat kitabvesunnet@gmail.com

Detaylı

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm: Hatim-i Esam hazretleri, hocası Şakik-i Belhi hazretlerinin yanında 33 sene kalır, ilim tahsil eder. Hocası, bu zaman içinde ne öğrendiğini sorduğu zaman, sekiz şey öğrendiğini söyler ve bunları hocasına

Detaylı

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. İBADET 1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir. 2 İslam ın şartı kaçtır? İslam ın şartı beştir.

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

NAMAZ. 2 Namaz kimlere farzdır? Ergenlik çağına gelmiş, akıllı ve Müslüman olan herkese farzdır.

NAMAZ. 2 Namaz kimlere farzdır? Ergenlik çağına gelmiş, akıllı ve Müslüman olan herkese farzdır. NAMAZ 1 Namazın önemi ve faydaları nelerdir? 1. İslam ın şartlarından biridir. 2. Kulu, Allah a yaklaştırır. 3. Cemaatle kılınması, birlik ve beraberliği pekiştirir. 4. Sorumluluk bilincini geliştirir.

Detaylı

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR Bu broşürün dağıtımı, tercümesi veya basımına katkıda bulunun. Zirâ iyiliğin yapılmasına vesile olan, o iyiliği yapan kimse gibi ecir alır. SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR ملايني احلسنات

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

İçindekiler. Günlük namazlar. Cemaatle namaz. Cuma namazı. Bayram namazı. Cenaze namazı. Teravih namazı. Namazın insana kazandırdıkları

İçindekiler. Günlük namazlar. Cemaatle namaz. Cuma namazı. Bayram namazı. Cenaze namazı. Teravih namazı. Namazın insana kazandırdıkları Ön Söz Bu dergide namaz ibadetinden bahsedilmektedir. Namaz ibadetinin bize kazandırdıklarını, nasıl namaz kılacağımızı, namazın içindeki ve dışındaki şartları vb. gibi konuları özetlemektedir. Dergi kolay

Detaylı

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar ICERIK Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar Salih amel nedir? Salih: dogru yolda olan, fesat icinde olmayan, faydalı ve yarayışlı

Detaylı

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK HAZIRLAYAN Abdullah Cahit ÇULHA TEMİZLİK MADDİ TEMİZLİK MANEVİ TEMİZLİK İslam dini, hem maddî, hem de manevî temizliğe büyük bir önem vermiştir. Bu iki kısım temizlik arasında büyük bir ilgi vardır.

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU 2016-2017 ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ TEST: 16 1. Hac ibadeti ne zaman farz olmuştur? A) Hicretin 9. yılında B) Hicretin 6. yılında C) Mekke nin fethinden

Detaylı

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu Namaz Kitabım Bilal Yorulmaz İstanbul 2012 DEĞERLER EĞİTİMİ MERKEZİ YAYINLARI Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak Değerler Eğitimi Merkezi Yayınlarına aittir. ISBN

Detaylı

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn RAMAZAN GECELERİNDE KILINAN NAMAZIN CEMAATLE EDÂSININ MEŞRULUĞU ] ريك Turkish [ Türkçe Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn Terceme: Muhammed Şahin Tetkik: Ali Rıza Şahin 2011-1432 وعية اجلماعة يف قيام رمضان»

Detaylı

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir. UMRE DİNİ SUNUM UMRENİN FAZİLETİ CİHADA DENKTİR Hz. Aişe (r.a) Efendimiz e (s.a.v) sorar: Ey Allah ın Resulü, kadınlara da cihad var mıdır? Efendimiz (s.a.v): Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir. Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan Recep ve Şaban ayını mübarek kılıp bizi ramazan ayına ulaştıran rabbimize hamd olsun. Bu yazımızda sizinle ramazan ayıyla ilgili terimlerin anlamını inceleyelim. Ramazan: Hicri

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 1) Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor: Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86) 2) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi: Müslüman ın Müslüman üzerindeki hakkı

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır.

namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli bir uygulama vardır. Türkiye de Diyanet İşleri Başkanlığı nın belirlediği ve uyguladığı imsak vakti, oruca başlama ve sabah ezanın okunması ile Müslümanların sabah namazı kılmaları hususunda şöylesi bir yanlış ve tehlikeli

Detaylı

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? On5yirmi5.com Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir? Muharrem orucunun önemi nedir? Yayın Tarihi : 6 Kasım 2013 Çarşamba (oluşturma : 1/22/2017) Hayatın bütün

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE NAMAZ

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE NAMAZ İBADETLERİN EN BÜYÜĞÜ; NAMAZ (Resûlüm!) Kitab dan sana vahyedileni oku ve namazı da dosdoğru/gereğine uygun olarak kıl. Çünkü namaz hayasızlıktan/utanmazlıktan ve kötü sayılan şey(ler)den alıkoyar. Allah

Detaylı

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI 5.10.2015 Pazartesi 06.10 2015 Salı Y.ÇİFTÇİ S.AL Y.ÇİFTÇİ 7.10.2015 Çarşamba Y.ÇİFTÇİ 15:00 8.10.2015 Perşembe S.AL S.AL 9.10.2015 Cuma E.ÜZÜM S.AL Y.ÇİFTÇİ 15:00 E.ÜZÜM (Siyer ) Mirac ve Hediyesi Namaz

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN 2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN VAİZİN TARİHİ GÜNÜ VAKTİ ADI SOYADI ÜNVANI GÖREV YAPACAĞI YER KONUSU 1.01.2016 Cuma Öğleden Önce Şevket ŞİMŞEK Uzman Vaiz Mermerler Camii SORUMLU

Detaylı

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Veda Hutbesi. Ey insanlar!  Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım. Veda Hutbesi Peygamberimiz Vedâ Hutbesinde buyurdular ki: Hamd, Allahü Teâlâya mahsûstur. O'na hamd eder, O'ndan yarlığanmak diler ve O'na tövbe ederiz. Nefislerimizin şerlerinden ve amellerimizin günahlarından

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir?... 11 Dinin Çeşitleri... 11 İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir?... 11 Dinin Çeşitleri... 11 İslâm Dini nin Bazı Özellikleri... IGMG Islamische Gemeinschaft Millî Görüş e. V. İslam Toplumu Millî Görüş Eğitim Başkanlığı İÇİNDEKİLER Ders Kitapları Serisi Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ Din Din Ne Demektir?... 11 Dinin Çeşitleri... 11

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI Sıra No ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN ADI SOYADI ÜNVANI YERİ TARİHİ GÜNÜ VAKTİ KONUSU Dr. İbrahim ÖZLER İlçe Müftüsü

Detaylı

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti uygulaması sadece bir ezan vakti icin yola baş koymuş zamanla gelişerek farkli ozelliklere sahip olmuş çok faydalı ve önemli bir

Detaylı

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir; Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla 3 Bu güvenli belde şahittir; 1 4 1 İNCİR AĞACI ve zeytin (diyarı) şahittir! 4 Doğrusu Biz insanı en güzel kıvamda yaratmış, 2 İncir ile Hz Nuh un tufan bölgesi olan

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE SADAKA-I FITR İbni Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur:

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE SADAKA-I FITR İbni Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur: ATEŞTEN KORUNMANIN YOLU: SADAKA Arınmak için, malını (sırf Allah rızası için) veren en takvâlı (Allah ın emirlerine en uygun yaşayan) kimse ise, o (ateşin azabı)ndan uzaklaştırılacaktır. Leyl/17-18 Sevdiğiniz

Detaylı

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi; 1) Güçlük içinde ve çok zor durumda olan insanın, 2) Savaş altındaki insanın

Detaylı

Hac & Umre Kültür Turları Uçak Bileti

Hac & Umre Kültür Turları Uçak Bileti Hac & Umre Kültür Turları Uçak Bileti İnanç odaklı bir firma olarak biz, Hz. Allah ın ve Resulullah Efendimiz in (s.a.v.) misafirlerine hizmet etme şuuruna sahibiz 29 yıllık tecrübemiz ve yüksek ilmi değerlerle

Detaylı

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama: Yolun Kenarına Diken Eken Adam Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama: - Bu dikenleri sök, insanları

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ ZEKAT SADAKA: AYET-İ KERİMELER «Namazı kılın, zekâtı verin, önceden kendiniz için yaptığınız her iyiliği Allah katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı görür.» (Bakara,

Detaylı

İBRAHİM (a.s) MAKAMINI NAMAZ YERİ EDİNMEK Salı, 02 Şubat :47

İBRAHİM (a.s) MAKAMINI NAMAZ YERİ EDİNMEK Salı, 02 Şubat :47 Hani Evi (Kâ'be yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin (Bakara Suresi, 125) Yüce Allah ın hoşnutluğunu, sevgisini ve yakınlığını kazanabilmek

Detaylı

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Kısacası

Detaylı

Dua Dua, insan ile Allah arasında iletişim kurma yollarından biridir. İnsan, dua ederken Allah ın kendisini işittiğinin bilincindedir. İnsan dua ile dileklerini aracısız olarak Allah a iletmekte ondan

Detaylı

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Mikat Sınırları Kâbe (Beytullah) Makam-ı İbrahim Safa ve Merve Tepeleri Zemzem Kuyusu Arafat Müzdelife Mina 1 Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar Mekke deki Önemli Ziyaret Mekânları

Detaylı

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ UMRENİN FAZİLETİ UMRE YAPMANIN FAZİLETİ İbn Mâce deki rivayet şöyledir: Hz. Aişe (r.a) der ki: Ey Allah ın Resulü, kadınlara da cihad var mıdır? Efendimiz (s.a.v): Evet, içinde savaş olmayan bir cihad

Detaylı

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti Hz. Ali (kv) bildiriyor: Resulullah (sav) bir gün beni huzuruna çağırdı: "Ya Ali! Senin bana yakınlığın, Harun Peygamberin Musa Aleyhisselama olan yakınlığı gibidir.

Detaylı

GECE NAMAZI, SALİHLERİN İŞİDİR

GECE NAMAZI, SALİHLERİN İŞİDİR GECE NAMAZI, SALİHLERİN İŞİDİR Farz namazlardan sonra en değerli nafile namazın gece namazı teheccüd olduğu herkesçe bilinen bir hakikattir. Gecenin ihya edilmesi yönündeki en önemli amel de gece namazıdır.

Detaylı

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06 Şehâdet kelimesi sözlükte tanıklık etmek, huzurda bulunmak, idrak etmek, haber vermek, muttali olmak ve bilmek anlarına kullanılmıştır. Dini ıstılahta ise, Allah ın dinini en yüce tutmak için bu uğurda

Detaylı

SEN ONLARIN ARALARINDA İKEN, ALLAH ONLARA AZAP ETMEZ Cuma, 18 Haziran :45

SEN ONLARIN ARALARINDA İKEN, ALLAH ONLARA AZAP ETMEZ Cuma, 18 Haziran :45 Kutlu doğum; Mekke de iman, birlik-beraberlik, Allah a teslimiyet, zorluklara tahammül, sarp yokuşu tırmanmak ve sabırdır. Kutlu doğum; Medine de kardeşlik, fedakarlık, cihad, sadakat, fetih ve devlettir.

Detaylı

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2014-1436 حكم جوائز املسابقات يف املناسبات ابلدعية «باللغة

Detaylı

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ. EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ www.almuwahhid.com 1 Müellif: Şeyhu'l-İslam İbni Teymiyye (661/728) Eser: Mecmua el-feteva, cilt 4 بسم هللا الرحمن الرحيم Selefin, kendilerinden sonra gelenlerden daha alim, daha

Detaylı

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular İÇİNDEKİLER Takdim. 9 İTİKAD ÜNİTESİ Din Din Ne Demektir?... Dinin Çeşitleri... İslâm Dininin Bazı Özellikleri... I. BÖLÜM 11 11 11 II. BÖLÜM İman İmanın Tanımı... İmanın Şartları... Allah'a İman... Allah

Detaylı

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar Camiye Girerken Allah ın adıyla, Allah ın Resulüne salat ve selam olsun. Allah ım, hatalarımı bağışla ve bana rahmet kapılarını aç. Camiden Çıkarken Allah ın adıyla, Allah

Detaylı

Muhammed Salih el-muneccid

Muhammed Salih el-muneccid KABİRDEKİ HAYATIN TABİATI NASILDIR? [ Türkçe ] طبيعة الحياة في القبر [باللغة التركية [ Muhammed Salih el-muneccid محمد بن صالح المنجد Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم شاهين Tetkik eden

Detaylı

2015 YILI 3. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI. 20.7.2015 Pazartesi Öğleden Önce Şevket ŞİMŞEK Uzman Vaiz Kapucu Camii

2015 YILI 3. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI. 20.7.2015 Pazartesi Öğleden Önce Şevket ŞİMŞEK Uzman Vaiz Kapucu Camii VAAZIN 2015 YILI 3. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAİZİN TARİHİ GÜNÜ VAKTİ ADI SOYADI ÜNVANI GÖREV YAPACAĞI YER KONUSU 20.7.2015 Pazartesi Öğleden Önce Şevket ŞİMŞEK Uzman Vaiz Kapucu Camii PEYGAMBERİMİZİN

Detaylı

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü [ تريك Turkish ] Türkçe Muhammed Salih el-muneccid Terceme : Muhammed Şahin Tetkik

Detaylı

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2010-1431 1 ما حكم الصيام وحكمته» باللغة ال ية «عبد

Detaylı

BEP Plan Hazırla T.C Osmangazi Kaymakamlığı HAMİTLER TOKİ MTAL Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

BEP Plan Hazırla T.C Osmangazi Kaymakamlığı HAMİTLER TOKİ MTAL Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı BEP Plan Hazırla T.C Osmangazi Kaymakamlığı HAMİTLER TOKİ MTAL Müdürlüğü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı Öğrenci : HİDAYET KENAR Eğitsel Performans Duanın Allah tan

Detaylı

Şimdi gelin, Saadet Asrında yaşayan kadınların cami ile münasebetine bakalım, bunun şimdiki duruma ne kadar uyduğunu düşünelim.

Şimdi gelin, Saadet Asrında yaşayan kadınların cami ile münasebetine bakalım, bunun şimdiki duruma ne kadar uyduğunu düşünelim. Cami cemaati denilince aklımıza genelde erkekler gelir, kadınların ve çocukların bu cemaatteki yeri hakkında pek konuşulmaz. Genelde cami ve insan ilişkisi, özelde ise cami ve kadın ilişkisi İ slam medeniyetinde

Detaylı

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru TAKDİM Rahmân ve Rahîm olan Allah ın adıyla Sevgili anne ve babalar; Çocuklarım henüz daha küçük, ergenlik yaşına

Detaylı

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31 Dünya bilimde altın çağını yaşarken insanlıkta yerlerde sürünüyor. Hayâ kalmamış, saygı kalmamış, sevgi kalmamış, büyüğe hürmet kalmamış. Hayatımızda ne eksik biliyor musunuz? Edeb. Edebe hiç önem vermiyoruz.

Detaylı

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI EYLÜL EKİM KASIM İBADET VE MÜKELLEF T E M İ Z L İ K 1.İbadetin (Salih Amel) Tanımı 2.Amacı ve Önemi: İbadet Bize Ne Kazandırır? 4.Temizlik-İbadet İlişkisi 9 2 NAMAZ 1.DÖNEM 1. DÜZEY (KUR 1) 3. Temel İbadetler

Detaylı

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6] K U R B A N Şartlarını hâiz olub,allah a yaklaşmak amacıyla kesilen kurban;hz. Âdem in çocuklarıyla başlayıp [1],Hz. İbrahim-in oğlu İsmail-in kurban edilmesinin emredilmesi[2],daha sonra onun yerine koç

Detaylı

ALLAH IN EVLERİNDE MİSAFİRLİK: İTİKAF MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR

ALLAH IN EVLERİNDE MİSAFİRLİK: İTİKAF MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR Şüphesiz ki (bütün) secde edilen yerler/mescidler Allah( a yaklaşmak ve O na teslimiyeti göstermek) içindir. O halde Allah ile beraber (başka) birine (sığınıp) yalvarmayın.

Detaylı

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN VAİZİN TARİHİ VAKTİ ADI VE SOYADI UNVANI İLÇESİ YERİ KONUSU İbrahim KADIOĞLU İl Müftü Yard. Akdeniz Ulu Camii 17 Haziran 2015 Çarşamba 18 Haziran 2015 Perşembe 19 Haziran 2015 Cuma Yunus GÜRER İl Vaizi

Detaylı

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır. Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır. Kur'an-ı Kerimde bir kimseye hayat vermenin adeta bütün insanlara hayat verme gibi

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği

Islam & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği & Camii Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Mülheim an der Ruhr Fatih Camii Islam kelimesi üc manaya gelir 1. Yüce Allahın emirlerine itaat edip, yasaklarından kacınmak. 2. Bütün insanlarla diğer canlılar

Detaylı

ERZİNCAN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 3. DÖNEM TEMMUZ- AĞUSTOS - EYLÜL AYLARINA AİT VA'Z İRŞAD PROGRAMI

ERZİNCAN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 3. DÖNEM TEMMUZ- AĞUSTOS - EYLÜL AYLARINA AİT VA'Z İRŞAD PROGRAMI ERZİNCAN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 3. DÖNEM TEMMUZ- AĞUSTOS - EYLÜL AYLARINA AİT VA'Z İRŞAD PROGRAMI ADI SOYADI ÜNVANI Haftalar GÖREV TARİHİ VAKTİ VA'Z-IN YERİ VA'Z-IN KONUSU Aydın ÖÇALAN İl Vaizi 5 Temmuz

Detaylı

FARZ NAMAZLARIN VAKİTLERİ

FARZ NAMAZLARIN VAKİTLERİ ب[ FARZ NAMAZLARIN VAKİTLERİ [ Türkçe ] مواقيت الصلوات الخمس اللغة التركية [ Muhammed b.salih el-useymin محمد بن صالح العثيمين Terceme eden : Muhammed Şahin ترجمة: محمد بن مسلم شاهين Tetkik eden: Ümmü

Detaylı

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir?

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir? Question Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir? Answer: Dört ana kaynağa yani Kur an a, sünnete, akıla ve icmaya dayanarak Masumların velayet hakkına

Detaylı

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın Ey iman edenler! Allah'ın emrine uygun yaşayın, O'na (yakın olmaya) vesile/imkan arayın. O'nun yolunda (malınızla, canınızla) cihad edin ki kurtuluşa eresiniz.

Detaylı

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım. Bayramınız Mübarek Olsun Görülür sevgi seli, kokar bahçenin gülü, Bayram günü gelince öpülür büyüklerin eli. Sevgili arkadaşlar kurban bayramı yaklaştı hepimizi tatlı bir heyecan sardı. Şimdiden bayramlıklarımız

Detaylı

Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir.

Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir. AHMAK DOST Sadîk-i Ahmak yani ahmak dost şiddetli düşmandan,din düşmanından daha fazla verir. İyilik zannıyla topluma,tüm değerlere,insanlığa karşı kötülük işlemektedir. İbrahim Peygamberden yana olduğunu

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2011-1432 الصيام برؤ ة واحدة» اللغة الرت ية «بن صالح

Detaylı

TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI

TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI S.NO TEPEBAŞI İLÇESİ 2016 YILI RAZAMAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN TARİH ADI SOYADI UNVANI YERİ VAKTİ KONUSU Tepebaşı Camii 1 05.06.2016 29 Şaban Nalbant Camii Rahman Camii Ramazan'a

Detaylı

En hayırlı söz faydalı olandır. Faydasız bilgide hayır yoktur. Lüzumlu olmayan bilgiden de bir fayda temin edilemez.

En hayırlı söz faydalı olandır. Faydasız bilgide hayır yoktur. Lüzumlu olmayan bilgiden de bir fayda temin edilemez. Hz. Ali den Nasihatler Ey oğul! İyi karar verebilmek için güvenilir kimselerle istişare et. En hayırlı söz faydalı olandır. Faydasız bilgide hayır yoktur. Lüzumlu olmayan bilgiden de bir fayda temin edilemez.

Detaylı

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz. Söylenen her söz, içinden çıktığı kalbin kılığını üzerinde taşır. Ataullah İskenderî Söz ilaç gibidir. Gereği kadar sarf edilirse fayda veriri; gerektiğinden fazlası ise zarara neden olur. Amr bin As Sadece

Detaylı

Gençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ

Gençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ Gençlik Eğitim Programları 7. SINIF SİYER-İ NEBİ Gençlik Programları 1. HAFTA SIYER NEDIR? Siyeri nasıl okuyalım? Niçin Peygamber gönderilmiştir? Hz. Peygamber i sevmek ve hayatının bilinmesi gerekliliğini

Detaylı

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRETİN İLK YILLARINDA DİĞER BAZI GELİŞMELER

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRETİN İLK YILLARINDA DİĞER BAZI GELİŞMELER 15.03.2010 Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRETİN İLK YILLARINDA DİĞER BAZI GELİŞMELER Bir önceki dersimizde, Hicretin İlk Yılında Allah Rasulünün hangi konular üzerinde durduğunu görmüş idik. Mescid

Detaylı

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a): da: - Yavrum ne oldu niye acele acele camiye koşuyorsun? der. Bu soruya karşılık çocuk - Efendim,

Detaylı

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 1.VE EN YÜCESİ: Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek 2.SEVİYE: Allah ın rızasını ve sevgisi kazanmak için 3.SEVİYE: Allah ın verdiği nimetlere(yaşam-akıl-yiyecekler

Detaylı

NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR..

NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR.. NAMAZ NAMAZ DİNİN DİREĞİDİR.. Namaz, kelime olarak dilimize Farsçadan geçmiştir. Arapçası salat tır. Salat; dua etmek, hayır duada bulunmak,ibadet yapmak, bağışlanma dilemek ve rahmet gibi anlamlara gelir.

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

PEYGAMBERLERE VE İLAHİ KİTAPLARA İNANÇ 7. 10. Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler

Detaylı

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli? EVLENİRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ? Peygamber (sav) Efendimiz den Abdullah ibn-i Ömer RA ın bir hadisini bu münasebetle hatırlayalım, duymuşsunuzdur: (Lâ tenkihun-nisâe

Detaylı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır. Ciddi olarak Allah a isyan etmekten kaçın. O nun rahmet kapısına devam et. Bütün gücünü ve kuvvetini Allah için harca. Taatında sarfet. Yalvar, ihtiyaçlarını O na arz et. Başını önüne eğ, kork, Hak kın

Detaylı

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2

URL: Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün. Dua. Dua İbadetin Özüdür. Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Hazırlayan: Mehmet Fatih Bütün URL: Dua Dua İbadetin Özüdür Niçin ve Nasıl Dua Edilir? Kur'an'dan ve Hz. Peygamber'den Dua Örnekleri BÖLÜM: 2 Dua Arapça kökenli bir kelime olup «istemek, davet etmek» demektir.

Detaylı

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular. Müminlerin annesi... İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular. Hazret-i Meymune, Hazret-i Abbas ın hanımı Ümm-i Fadl ın kızkardeşi idi. İlk

Detaylı

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler GÜNAH ve İSTİĞFAR Israr etmek kişiyi nasıl etkiler Peygamber (s.a.v) Efendimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: Hiçbir küçük günah yoktur ki, ısrarla işlenilmeye devam edildiği halde büyümesin. Ve

Detaylı

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ استواء االله عرشه ] تر [ Türkçe Turkish Abdurrahman el-berrâk Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 00-43 استواء االله عرشه» باللغة ال ية «عبد الر ن ال اك

Detaylı