T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DEVELİ DEKİ TÜRK ESERLERİ. Tezi Hazırlayan Sultan TOPÇU. Tezi Yöneten Doç. Dr.

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DEVELİ DEKİ TÜRK ESERLERİ. Tezi Hazırlayan Sultan TOPÇU. Tezi Yöneten Doç. Dr."

Transkript

1 1 T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DEVELİ DEKİ TÜRK ESERLERİ Tezi Hazırlayan Sultan TOPÇU Tezi Yöneten Doç. Dr. Mustafa DENKTAŞ Sanat Tarihi Anabilim Dalı Yüksek Lisans Tezi Temmuz 2005 KAYSERİ

2 2

3 i ÖNSÖZ Develi zengin tarihsel geçmişi ve bu geçmişin izlerini taşıyan abideleriyle Anadolu nun en eski yerleşim yerlerinden biridir. XI. yy sonlarında Türk iskânına açılan Develi, bu dönemden sonra Türkler tarafından stratejik konumundan dolayı önemli bir iskan yeri olarak değerlendirilmiştir. Bölgede bir çok abide inşa eden Türkler burayı tamamen bir Türk yurdu haline getirmeyi başarmışlardır. Develi deki Türk eserleri bugüne kadar bir bütünlük içerisinde ele alınmamışlardır. Araştırmacılar tarafından yapılan çalışmalarda genellikle Selçuklu dönemine ait eserler üzerine durulmuş, Beylikler ve Osmanlı dönemine ait olan eserler göz ardı bırakılmışlardır. Şehirlerin gelişimlerini değerlendirebilmek için geçirmiş oldukları dönemlerin bir bütünlük içerisinde ele alınması gerekmektedir. Bu nedenle Develi deki Türk Eserleri adlı bu çalışmamızda Develi merkezde bulunan Selçuklu, Beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait abideler bir bütünlük içerisinde ele alınmışlardır. Bu çalışma esnasında yoğun bilimsel faaliyetlerine rağmen büyük bir fedakarlık göstererek benimle ilgilenen ve beni yönlendiren değerli danışman hocam sayın Doç. Dr. Mustafa Denktaş a teşekkürü bir borç bilirim. Aynı zamanda bölgede tespit edilen abideler üzerindeki kitabeleri okuyan sayın Prof. Dr. Kerim Türkmen e ve Osmanlı Mimarisi üzerinde edindiği bilgi ve deneyimi benden esirgemeyen sayın Yrd. Doç. Dr. Yıldıray Özbek e şükranlarımı sunarım. Develi deki bütün sokakları benimle gezerek Develi hakkındaki bilgi birikiminden benim istifade etmemi sağlayan sayın Yrd. Doç. Dr. Kadir Özdamarlar a ve arazi çalışması esnasında bana zamanlarını ayıran değerli meslektaşlarım Sümeyye Sarıtepe, Mustafa Ünsal, Ayşe Budak, Selma Ünlüdil, Şamil Yirşen ve Turan Şener e yardımlarından ötürü teşekkür ederim. Develi deki Türk eserleri üzerine yaptığımız bu çalışmanın Türk kültür ve sanatına az da olsa katkıda bulunması bizleri bahtiyar eden en önemli kazanımdır. SULTAN TOPÇU

4 ii ÖZET Bu çalışmada Kayseri ili, Develi ilçe merkezinde bulunan Türk devri eserleri konu olarak seçilmiştir. Develi de günümüze ulaşmış bir adet kale, ön dört adet cami, üç adet türbe, bir adet hamam, beş adet çeşme, bir adet sarnıç, üç adet kamu yapısı tespit edilmiştir. Çalışma beş bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde konuyla ilgili kaynaklar ve daha önce yapılmış çalışmalar tanıtılmıştır. Bölgenin tarihi, coğrafyası, Develi adının menşei ve şehrin fiziksel gelişimi hakkında bilgiler verilmiştir. İkinci bölümde katalog yer almaktadır. Develi şehir merkezinde tespit edilen anıtlar tezin katalog bölümünde detaylı bir şekilde tanıtılmışlardır. Anıtlar kendi içerlerinde planlarına göre gruplandırılmışlardır. Yapıların tanıtımı plan, çizim ve fotoğraflarla desteklenmiştir. Anıtların tarihlendirilmesinde öncelikli olarak yapılar üzerinde bulunan kitabeler kullanılmıştır. Kitabe bulunmayan yapılar ulaşılan arşiv belgelerine ve içerdikleri mimari özelliklerin bölgedeki ve civar illerdeki tarihleri bilenen benzer örneklere bakılarak tarihlendirilmişlerdir. Üçüncü bölümde Develi ilçe merkezinde günümüze ulaşamayan yapılar belli bir plan çerçevesinde ele alınmıştır. Mevcut kaynaklardan elde edilen bilgilere bağlı kalınarak yeri ve özellikleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Dördüncü bölüm değerlendirmedir. Değerlendirme bölümünde de bu anıtların plan, mimari, süsleme, malzeme, teknik açısından değerlendirilmesi yapılmıştır. Kayseri ilinde ve Anadolu nun diğer illerinde bulunan çağdaş yapılarla karşılaştırılmışlardır. Beşinci bölüm, sonuç bölümüdür. Bu bölümde ana hatları ile Develi ilçesinde bulunan eserlerin Türk Sanatı içerisindeki yeri ve önemi üzerinde durulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Develi, Cami, Hamam, Çeşme, Türbe

5 iii ABSTRACT The main topic of this study is the Turkish works in Develi, which is a district of Kayseri. Within the framework of the research, a castle, a sarnıc, three governmental buildings, three tombs, five fountains, and fourteen mosques, all of which are the works that can come to the present, have been determined in Develi. The study consists of five chapters. In the beginning chapter, the sources related to the topic, and the previous sample studies on Develi have been introduced. Some information about the history, geography, physical development of Develi and the origin of the name Develi has been provided in the chapter. The catalogue is given in the second chapter. The monuments which have been found out in the city centre of Develi have been introduced elaborately throughout this chapter. These monuments are grouped in their own categories according to their plans. The introduction of the monuments is strengthened with plans, drawings and photographs. In order to date the monuments, the inscriptions drawn on them have been primarily taken into consideration. The buildings without any inscription have been dated according to the archival documents that could be reached, and by being compared as architecturally with the similar samples whose dates of building are known in the region or in the other cities around. In the third chapter, the buildings that cannot come to the present in Develi have been discussed according to a certain plan. Based on the information obtained from available sources, the places and characteristics of these monuments have been explained. The fourth chapter is an evaluation. In this chapter, these monuments are evaluated in terms of their architectural, technical, equipmental, adorning and planning characteristics. They have been compared with the contemporary buildings both in Kayseri and in the other Anatolian cities. The fifth chapter is the final chapter. The chapter simply centres on the importance of the works in Develi to Turkish Art. Key Words: Develi, Mosque, Turkish Bath, Fountain, Tomb

6 iv İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...I 1.GİRİŞ KONUNUN TANIMI VE SINIRLARI KONUNUN ÖNEMİ ARAŞTIRMA YÖNTEMİ KONUYLA İLGİLİ KAYNAKLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ DEVELİ NİN TARİHİ DEVELİ NİN COĞRAFYASI AKARSULAR ZAMANTI IRMAĞI FENESE SUYU ELBİZ VE KÖŞK PINARI OVALAR GÖLLER DEVELİ ADINA YAKLAŞIMLAR DEVELİ DEKİ NÜFUS HAREKETLERİ VE ŞEHRİN GELİŞİMİ KATALOG SAVUNMA YAPILARI DEVELİ KALESİ CAMİLER DEVELİ ULU ( SİVASİ HATUN ) CAMİİ KOPÇULLU CAMİİ EVEREK CAMİ-İ KEBİR İNİLER CAMİİ... 46

7 v KÖŞKERLİ CAMİİ YEDEK CAMİİ METERİS CAMİİ DEDEMAN ÇAY CAMİİ KAYAALTI CAMİİ NALBANT CAMİİ İZMİRLİ CAMİİ TİREM CAMİİ REŞADİYE CAMİİ ABDÜLBAKİ CAMİİ MEZAR YAPILARI DEV ALİ TÜRBESİ HIZIR İLYAS TÜRBESİ SEYYİD ŞERİF TÜRBESİ SU YAPILARI HAMAMLAR SEYRANİ ( ESKİ ) HAMAMI SARNIÇLAR ESKİ DEVELİ KALE SARNICI ÇEŞMELER KASAP SEYİD ÇEŞMESİ CAMİ-İ KEBİR ÇEŞMESİ GÜNEY MAHALLESİ ÇEŞMESİ YEDEK MAHALLESİ ÇEŞMESİ AYGÖSTEN ÇEŞMESİ... 99

8 vi 2.5.KAMU YAPILARI DEVELİ ASKERLİK ŞUBESİ ASKERLİK ŞUBESİ LOJMANI DEVELİ LİSESİ DEVELİ DE GÜNÜMÜZE ULAŞAMAYAN YAPILAR CAMİLER ÇARŞI CAMİİ MESCİDLER AYAGÜM ( Ayalagüm ) MESCİDİ HALİL MESCİDİ EMİR HATUN MESCİDİ VARMACA MESCİDİ SEYYİD MUSTAFA AĞA MESCİDİ ŞEYHLU MESCİDİ SEYRANİ ( Oruza ) MESCİDİ YEĞEN ALİ MESCİDİ SÜLEYMAN MESCİDİ ŞEYH İBRAHİM MESCİDİ EMİN AĞA MESCİDİ FENESE ÇARŞI MESCİDİ KATİP OSMAN MESCİDİ HANLAR MEDRESELER FAHRİYE MEDRESESİ HALASİYE MEDRESESİ ZAVİYELER

9 vii ŞEYH UMMİ ZAVİYESİ YERER ZAVİYESİ HOCA VATAN ZAVİYESİ HOCA (HACI) DEDE ZAVİYESİ DEĞERLENDİRME CAMİLER TİPOLOJİ AHŞAP KİRİŞLEMELİ TAVANLI MİHRABA DİK ÜÇ YADA BEŞ SAHINDAN OLUŞANLAR AHŞAP TAVANLI MİHRABA PARELEL BEŞ SAHINDAN OLUŞANLAR MÜNFERİT TİPLER MALZEME SÜSLEME YAPI ELEMANLARI ÜST ÖRTÜ ELEMANLARI MİHRAPLAR MİNBERLER MAHFİLLER TAÇ KAPILAR KİTABELER MİNARELER PENCERELER DUVARLAR TAŞIYICI ELEMANLAR SON CEMAAT MAHALLERİ

10 viii 4.2. TÜRBELER TİPOLOJİ MALZEME SÜSLEME YAPI ELEMANLARI ÜST ÖRTÜ ELEMANLARI MİHRAPLAR TAÇ KAPILAR KİTABELER PENCERELER TAŞIYICI ELEMANLAR ÇEŞMELER TİPOLOJİ BAĞIMLI ÇEŞMELER BAĞIMSIZ ÇEŞMELER DİKEY DİKDÖRTGEN PRİZMAL GÖVDELİ ÇEŞMELER DİKDÖRTGEN PRİZMAL GÖVDELİ BÜYÜK SU DEPOLU ÇEŞMELER MALZEME SÜSLEME YAPI ELEMANLARI KEMERLER AYAK VE SÜTUNLAR ÜST ÖRTÜ AYNA TAŞI

11 ix SU YALAKLARI SU DEPOLARI KİTABELER HAMAMLAR TİPOLOJİ MALZEME SÜSLEME YAPI ELEMANLARI KAMU YAPILARI TİPOLOJİ MALZEME SÜSLEME SONUÇ KAYNAKÇA ÇİZİMLER FOTOĞRAFLAR

12 x KISALTMALAR a.g.e. : Adı geçen Eser a.g.m. : Adı geçen makale a.g.t. : Adı geçen tez Bkz : Bakınız C. : Cilt cm. : Santimetre Çev : Çeviren E.Ü. : Erciyes Üniversitesi G.Ü. : Gazi Üniversitesi H. : Hicri Haz : Hazırlayan İ.A. : İslam Ansiklopedisi İ.Ü. : İstanbul Üniversitesi K. B. Y. : Kültür Bakanlığı Yayınları m. : Metre mm. : Milimetre M. : Miladi M. E. B. : Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları S.Ü. : Selçuk Üniversitesi Sad. : Sadeleştiren T.T.K. : Türk Tarih Kurumu Vd : Ve diğerleri

13 1 1.GİRİŞ 1.1.KONUNUN TANIMI VE SINIRLARI Develi deki Türk Eserleri adlı bu çalışmada, Develi ilçe merkezinde bulunan Türk abideleri, Develi nin Türk yerleşimine açıldığı Selçuklu döneminden 1933 yılına kadar ele alınmış ve bu abideler hakkında detaylı bilgiler verilmiştir KONUNUN ÖNEMİ Bu araştırmada, Develi ilçe merkezinde bulunan Selçuklu, Beylikler, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait abideler incelenmiştir. Develi, Kayseri ye bağlı ve Kayseri merkezden sonra en çok nüfus potansiyeline sahip olan bir ilçedir. Tarihi gelişimi Hititlere kadar götürülen Develi, Roma ve Bizans dönemlerinden sonra Anadolu daki önemli Türk yerleşim merkezlerinden birisi haline gelmiştir. Ticaret yolları üzerinde yer almasından dolayı bir çok devletin topraklarına katmak istediği bir yerleşim yeri olan Develi, Selçuklu yerleşiminden sonra imara açılmıştır. Bugün kaynaklarda Eski Develi olarak nitelendirilen Yukarı Develi Selçuklu Dönemi Anadolu sunun önemli iskân merkezlerinden biri olmuştur. Bugün Selçuklulardan günümüze ulaşan bir Ulu Camii, üç türbe ve bir sarnıç bölgenin önemli bir iskân merkezi olduğunun tarihi belgeleridir. Bugüne kadar bu kadar önemli bir iskan merkezi olan Eski Develi de bulunan yapılar hep yüzeysel olarak ele alınmışlardır. Özellikle Selçuklu yapıları üzerinde durulmuş, Beylikler ve Osmanlı dönemlerinde inşa olunan cami, mescit ve çeşmeler göz ardı bırakılmışlardır. Bu çalışmayla Eski Develi de bulunan yapılar ve yapılar ekseninde şehrin gelişimi ve Everek e taşınması üzerinde ağırlıklı olarak durulmuştur. Tabi bu noktada şehrin taşınmasını tam olarak belirleyebilmemiz için Develi merkezde (Everek) bulunan Osmanlı döneminde inşa edilen yapılarında değerlendirilmesi gerekmektedir. Özellikle Develi merkezdeki

14 2 (Everek) Cami-i Kebir in tarihlendirilmesi şehrin göç etme tarihi hakkında bizlere kesin bilgiler vermesi açısından son derece önemlidir. Bu maksatla Develi merkez ve Yukarı Develi deki abideleri konu alan bir yüksek lisans çalışması düzenlenmiştir. 1.3.ARAŞTIRMA YÖNTEMİ Bu araştırmanın ilk aşamasını oluşturan yayın ve kaynak taramasında konumuza yönelik doğrudan yada dolaylı bütün yayınlar toplanmıştır. Bunlara ek olarak Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı nda hazırlanmış Develi 1 ve Kayseri ye ait Şer iyye sicilleri 2 taranmıştır. Kayseri Şer iyye Sicillerinde daha çok 1 Mehmet Süme, 42 Numaralı Develi Şer iye Sicili H (M ), (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri Bu tezler için bkz. Mustafa Ertürk, Kayserinin 13 Numaralı Şer'iyye Sicili, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bitimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1994; Selahattin Doğuş, 25 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili H (M ), (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1994; Orhan Duran, 90 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M. 1680) Transkripsiyon, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1994; İlyas Gökhan, Kayserinin 191 Numaralı Şer'iyye Sicili (M /M ), Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1994; Mehmed Özbek, 88 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri H / M , (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1995; Mustafa Süslü, 20/2 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili H M , Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, İ995; Ayhan Afşin Ünal, 92 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M.!683-84), Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri,1995; Selahattin Çorduk, 20/1 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M. 1617), (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1995; İsmail Kaya, 15/2 Nolu Kayseri Şer'iyye Sicili Transkripsiyonu ve Değerlendirilmesi Defterinin (H / M ), (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1995; Ahmet Gündüz, 27/2 ve 27/3 Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M ), (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1995; Mehmet Elma, 132 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri H / M Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1996; Zeynep Kalıpçıoğlu, 75 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri Transkripsiyon ve Değerlendirme H / M , (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri,1996; Özen Tok, 130 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M ), Transkripsiyon ve Değerlendirmesi, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1996; Gültekin Şen, 69 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M ), Transkripsiyonu ve Değerlendirilme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1996; Songül Caner, 138 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri (H / M ) Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1997; İlhami Temur, 136 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri (H / M. 1746) Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1997; Mustafa Oğuz, 59 Nolu Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M. 1652)Transkripsiyonu ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1998; Mukaddes Yılmaz, 55/1 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M. 1645) Transkripsiyonu ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1998; Ayşe Türkmen, 96 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicilinin Transkripsiyonu ve Değerlendirmesi (H / M ), (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler

15 3 Develi de vuku bulan sosyal içerikli olaylara rastlanmış vakıflara ait belgelerle karşılaşılmamıştır. Ankara Vilayeti Salnameleri 3 ve Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde 4 bulunan Develi ile ilgili belgelere ulaşılmıştır. Develi deki vakıflarda Osmanlı döneminde görevli olanların belirtildiği Hurufat Defterleri ne ulaşılmış ve çalışmada kullanılmışlardır 5. Bu araştırmanın ikinci aşamasını oluşturan arazi çalışmasında belirlenen bütün abidelerin planları çizilmiştir. Ayrıca daha önce konumuzla ilgili yapıların çizimlerini yapan kişilerin yayınlarına ve ilgili kamu kurumlarındaki çizimlere ulaşılmış, bu çizimler kontrol edildikten sonra yararlanılan kişi ya da kurumu belirterek çalışmada kullanılmışlardır. Ele aldığımız bütün yapıların anlatımında belirli bir plan takip edilerek, anlatımımız çizim ve fotoğraflarla desteklenmiştir. Eserlerin üzerlerinde bulunan kitabeler okunarak değerlendirilmiştir. Fakat kitabesi bulunmayan abidelerin tarihlendirmesinde bir takım sorunlarla karşılaşılmıştır. Bu sebeple kitabesiz olan yapıların tarihlendirmesinde arşiv belgelerinden yararlanılmıştır. Hakkında hiçbir belge bulunmayan yapılar ise mimari ve tezyini özellikleri dikkate alınarak tarihlendirilmişlerdir. Yapılar, katalog içerisinde türlerine göre sınıflandırılarak tarihsel kronoloji içerisinde verilmişlerdir. Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1998; Murat Tan, 66/2 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri (H / M ) Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1998; Rıdvan Yurtlak, 66/1 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri (H / M. 1657) Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1998; Erdal Çelik, 42/2 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri (H / M H / 1644), Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1999; Meryem Ünal, 224 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M ) Metin Transkripsiyonu ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1999; Osman Taşdemir, 223 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M ) Metin Transkripsiyonu ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1999; Dilek Atmaca, 225 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili H / M Metin Transkripsiyonu ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1999; Erdal Şekeroğlu, 183 Nolu Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri (H / M ) Metin Transkripsiyonu ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1999; Rukiye Yürüker Akşit, 279 Nolu Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M ) Transkripsiyonu ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1999; Adem Yılmaz, 74/1 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili H / M. 1677, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, H Tarihli Ankara Vilayeti Salnamesi: Haz:Kudret Emiroğlu vd., Ankara, 1995; Uygur Kocabaşoğlu, Murat Uluğ Tekin, Salnamelerde Kayseri, Kayseri, Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Evkaf, No: Ali Kılcı, Hurufat Kayıtlarında Develi Vakıfları ve Vakıflardaki Görevlilerin Ücretleri, Bütün Yönleri Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003

16 KONUYLA İLGİLİ KAYNAKLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Develi hakkında bugüne kadar yapılmış çalışmalar daha çok şehrin kültürü ve dini inançları üzerinde yoğunlaşmaktadır. Develi deki Türk eserlerini ilk olarak Kazım Özdoğan (1948) Kayseri Tarihi Kültür ve Sanat Eserleri adlı çalışmasında yayınlamıştır 6. Bu çalışmada sadece Yukarı Develi de yer alan abidelerin isimleri ve bulundukları yerler belirtilmiştir. Daha sonra Tahsin Özgüç ve Mahmut Akok tarafından 1948 yılında çalışma yapılmış ve 1955 yılında bu çalışma Develi Abideleri adlı bir makale olarak yayınlanmıştır 7. Bu makalede Yukarı Develi de yer alan Develi Kalesi, Develi Ulu Camii, Seyyid Şerif Türbesi, Hızır İlyas Türbesi, Dev Ali Türbesi tanıtılmıştır. Bu çalışmada, ele alınan bu yapıların plan, malzeme, bezeme unsurları üzerinde durulmuştur. Ahmet Gürlek Memleketim Develi adlı çalışmasında Develi nin tarihi, coğrafyası, kültürü, sanat ve sosyal yapısını konu alan bir çalışma yapmıştır 8. Daha sonra Anadolu Kümbetleri konulu çalışmasında Orhan Cezmi Tuncer, Dev Ali Türbesi ni çalışmasına dahil etmiştir 9. Hakkı Önkal da Anadolu Selçuklu Türbeleri adlı çalışmasında Dev Ali, Seyyid Şerif ve Hızır İlyas türbelerini incelemiştir 10. Kadir Özdamarlar Develi Yöresinin Folklor Halk Edebiyatı ve Etnografyası adlı doktora çalışmasında Develi ile ilgili bütün noktalara temas etmiştir 11. Kerim Türkmen Develi Kitabeleri adlı çalışmasında, Yukarı Develi de bulunan Selçuklu yapılarındaki kitabeleri yayınlamıştır 12. Yıldıray Özbek Develi deki Türk Eserleri adlı makalesinde, Yukarı Develi de bulunan Selçuklu yapıları ve Develi nin köylerinde yer alan bazı eserleri yayınlamıştır 13. Bu çalışma da daha çok Yukarı Develi deki Selçuklu eserlerini konu almaktadır. 6 Kazım Özdoğan, Kayseri Tarihi Kültür ve Sanat Eserleri, C.I., Kayseri, 1948, s Tahsin Özgüç-Mahmut Akok, Develi Abideleri, Belleten, C.XIX.,1955, s Ahmet Gürlek, Memleketim Develi, Ankara, Orhan Cezmi Tüncer, Anadolu Kümbetleri ( Selçuklu Dönemi ), C.I, Ankara, Hakkı Önkal, Anadolu Selçuklu Türbeleri, Ankara, Kadir Özdamarlar, Develi Yöresinin Folklor Halk Edebiyatı ve Etnografyası, ( Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Doktora Tezi), Kayseri Kerim Türkmen, Develi deki Selçuklu Dönemi Kitabeleri, Sanatsal Mozaik Dergisi, İstanbul, 2000, s ; Kerim Türkmen, Develi Tarihine Işık Tutan Kitabeler, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, s Yıldıray Özbek, Develi de Türk Mimarlık Eserleri, Sanatsal Mozaik Dergisi, İstanbul, 2000, s

17 5 Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümünde lisans tezi olarak hazırlanan Aşağı Develi deki Türk Eserleri 14 ve Yukarı Develi deki Türk Eserleri 15 adlı çalışmalar yetersiz olmalarına rağmen bölgedeki yapıların bir bütünlük içerisinde çalışılmış ilk örneklerini teşkil etmektedirler. Develi Belediyesi tarafından Ekim 2002 tarihleri arasında Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002 adlı bir sempozyum düzenlenmiştir. Bu sempozyumda Develi yle ilgili birçok hususa katılımcılar tarafından değinilmiştir. Düzenlenen bu sempozyum 2003 yılında bütün bildirilerin toplandığı bir kitap olarak yayınlanmıştır DEVELİ NİN TARİHİ Develi nin ilk iskân tarihi tam olarak tespit edilemese de çevresinde oldukça eski dönemlere ait yerleşim izlerine rastlanmaktadır yılında Tahsin Özgüç başkanlığındaki bir heyet tarafından Ankara Üniversitesi adına bölgede kazılar yapılmıştır. Fraktin e 2 km mesafedeki höyüklerde yapılan kazılar ve sondajlar neticesinde Develi nin Bakır Çağında ( ) önemli bir iskân yeri olduğu belirlenmiştir 17. Hititler, M.Ö yıllarında Orta Anadolu ya yerleşmeye başlamışlardır. Özellikle Kızılırmak bölgesine yerleşen Hititler M.Ö. VII. asra kadar bu bölge üzerindeki nüfuslarını korumuşlardır. Hitit kralı III. Hattusilis döneminde (M.Ö ) Hitit Devleti en parlak dönemini yaşamıştır. Bu döneme ait Develi de bulunan Fraktin, Taşçı, Hanyeri, Karadağ abideleri III. Hattusilis döneminden günümüze ulaşan eserlerdir. Fraktin de ki yerleşim kalıntıları ilk kez 1880 yılında Sayce tarafından bulunmuş ve Ramsay ve Hogorth ın 1893 teki raporlarından sonra ilgi odağı olmuştur. Daha sonra hem figürleri hem de yazıtı Güterbock çalışmasında eksiksiz olarak yayınlanmıştır 18. Bu anıtta ana konu olarak bir tanrının ve tanrıçanın önünde libasyan yapan kral ve kraliçe (III. Hattusilis ve Kraliçe Puduhepa) işlenmiştir 19. Develi de yer alan bu kabartmalar, 14 Esra Turan, Aşağı Develi deki Türk Eserleri, (Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Basılmamış Lisans Tezi), Kayseri, Hayatı Bayram, Yukarı Develi deki Türk Eserleri, (Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Basılmamış Lisans Tezi), Kayseri, Bütün Yönleri ile I. Develi Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi Ahmet Gürlek, a.g.e., s Serdar Girginer, Adana ve çevresi Kızzuwatna Araştırmaları Projesi; M.Ö de Develi ve Tufanbeyli nin Arkeolojik Önemi Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s Serdar Gerginer, a.g.m., s.233.

18 6 Develi ve çevresinin Hititler döneminde önemli bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Hititlerden sonra bölgede Frizler hüküm sürmüşlerdir. Fraktın höyüğünün ikinci katında Frigyalılar devrine ait boyalı ve tek renkli çanak çömlekler ve damgalı mühürler bulunmuştur 20. Bu buluntular Develi ve çevresinin Frigler tarafından da önemli bir iskân yeri olarak kullanıldığını göstermektedir. M.Ö. VIII. yy da Anadolu ya gelen Kimmerler, Anadolu yu işgale başlamışlar ve M.Ö.676 tarihinde Friglerin Mazaka 21 dedikleri Kayseri ve civarını ele geçirmişlerdir. Böylece bölgedeki Frig hâkimiyeti sona ermiştir. M.Ö.VI.yy da bölge Perslerin eline geçmiştir. M.Ö.546 da Pers hükümdarı Darius, Orta Anadolu bölgesine Kapadokya adını vererek ikiye ayırmıştır 22. Bunlardan birisi Kapadokya, diğeri ise Pont Kapadokya olarak adlandırılmıştır. Develi büyük Kapadokya toprakları içinde önemli bir yer tutmuştur. O devirde bu bölgeye Gabdonya denilmiştir 23. Bu isim Develi nin tarihteki ilk ismi olarak geçmektedir 24. M.Ö.330 yılında başlayan Kapadokya krallığı M.S.17 yılına kadar 347 sene sürmüştür 25. Kapadokya M.S.17 tarihinden itibaren Roma nın bir ili olarak karşımıza çıkmaktadır. M.S.395 te Roma İmparatorluğu nun ikiye bölünmesiyle Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu fiilen doğmuş oldu. Kapadokya bölgesi de Bizans ın hissesine düşen yedi piskoposluktan biri olarak hayatiyetini sürdürdü 26. Fraktin Höyüğünde yapılan sondajlarda Roma dönemine tarihlendirilen eserler bulunmuştur 27. Bu buluntular, Roma döneminde de Develi nin önemli bir yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Bizanslar zamanında da bölge önemini korumaya devam etmiştir. Özellikle Hıristiyanlığın ilk yayılma yıllarında önemini daha da arttırmıştır. Romalılardan sonra Bizanslılar Hıristiyanlığı yaymak için Erciyes in güney eteklerindeki Gereme ye 20 Ahmet Gürlek, a.g.e., s Mazaka isminin nereden geldiği yönünde muhtelif fikirler ileri sürülmektedir. En yaygın iddia olarak Frig dilindeki büyük anlamına gelen MAZALOSLEUS deyiminde geldiğidir. Halit Erkiletlioğlu, Kayseri Tarihi, Kayseri,1993, s.10., Mazaka adının Kapadokya lıların büyük ataları MOSOCH dan geldiği de belirtilmektedir. Halil Edhem, Kayseri Şehri, (Haz. Kemal Göde), Ankara, 1982, s Ahmet Gürlek, a.g.e., s Ahmet Gürlek, a.g.e., s Kadir Özdamarlar, a.g.t., s Halit Erkiletlioğlu, a.g.e., s Halit Erkiletlioğlu, a.g.e., s. 34, Ahmet Gürlek, a.g.e., s.20.

19 7 gelerek burayı dini bir merkez haline getirmişlerdir 28. Bu döneme ait Gereme de şehir kalıntıları, Saint Paul Kilisesi, saray ve birçok kilise kalıntısına rastlanmaktadır. Bizans İmparatorluğu sınırları içinde bulunan Anadolu toprakları, daha hicretin ilk asrından beri İslam orduları için zengin ve cazip bir ülke olmuştur. Çok önemli bir Hadis-i Şerif te fetheden ordunun ve komutanın şereflendirildiği İstanbul ise adeta Müslümanlar için bir kızıl elma konumuna gelmiştir. Bu sebepten dolayı İslam orduları Anadolu ya birçok sefer düzenlemişlerdir. İslam ordularının bu seferler esnasında takip ettikleri üç klasik yol güzergâhından biri Kayseri den geçmekteydi 29. M.S da Bizans İmparatoru Nikapheros un yıllık vergi ve harçlarını vermemesi üzerine bizzat Harun Reşid büyük bir ordu ile Kayseri ve çevresini zapt etmiştir 30. Yüz atmış sene kadar Abbasilere bağlı kalan Kayseri ve civarı, 968 tarihinde Bizans İmparatoru Fokos tarafından tekrar Bizans topraklarına katılmıştır. Ermeniler 990 yıllarında Vaspurakan denilen Van Gölü havzasında oldukça etkindiler. Bizans a karşı isyan çıkarıyorlardı. Bizans imparatoru II. Basıl bundan rahatsız olarak Van yöresine bir sefer düzenlenmiştir. Burada bulunan Ermeni yi Kayseri ve civarına sürmüş ve buralara dağıtarak yerleştirmiştir 31. Bu tehcir yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Van ın Everag köyünden sürülen Ermeniler Gabdonya adıyla anılan ve Rumlarla meskûn olan Gereme bölgesine değil Öksenek muhitine yerleşmişler ve yöreye geldikleri bölgenin adı olan Everag ismini vermişlerdir 32. Develi deki Haç Dağında yer alan oyulmuş ibadethaneler, İlibe inleri bu döneme ait kalıntılar olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Kayseri ve çevresinin Türk hâkimiyetine geçmesi Selçuklular zamanında Türklerin büyük gruplar halinde Anadolu ya girmesinin ilk zamanlarına rastlar. Selçuklu Devletinin kurulmasından itibaren Türkmenler daimi bir akış halinde Anadolu ya girmişler ve kendileri için henüz yeni olan bu ülkenin doğu ve orta kısımlarına doğru yayılmaya başlamışlardır. Nitekim 1064 yılında Antalya çevresini ele geçiren 28 Ahmet Gürlek, a.g.e., s Halit Erkiletlioğlu, a.g.e. s Halil Edhem, a.g.e, s Kadir Özdamarlar, a.g.t., s Kadir Özdamarlar, a.g.t., s.13.

20 8 Türkmenler Kayseri ye kadar gelmişlerdir 33. Anadolu nun kuzey bölgelerinde, Emir Sabuk un komutasında hareketine devam eden Selçuklu birlikleri, Bizans kumandanları Atom ve Ebu Sehl in yönetiminde bulunan Sivas üzerine 1051 tarihinde yürümüşlerdir. Bizanslı yöneticiler şehirden kaçarak Develi ye gelmişlerdir 34. Daha sonra Orta Anadolu ya yayılan Türkler 1067 de Kızılırmak vadisini takiple Kayseri yi fethetmişlerdir Malazgirt zaferinden sonra Anadolu nun kapıları Türklere tamamen açılmış ve Sultan Alparslan ın ölümünden kısa bir süre önce Alparslan, meşhur Selçuklu Emirlerini Anadolu ya göndererek Anadolu nun fethedilmesini emretmiştir. Bu Emirlerden Danişmend Ahmet Gazi ye ( ) Tokat, Amasya, Sivas, Kayseri, Zamantı, Develi ve çevresini fethetme görevi verilmiştir 36. Oğuz boylarından Develioğulları aşireti de Malazgirt zaferinden sonra Danişmentliler le birlikte gelerek bugünkü Yukarı Develi ye yerleşmişlerdir yılları arasında hükümdarsız kalan Anadolu Selçukluları Haçlılar ile Bizanslıların saldırıları sonucu Orta Anadolu ya çekilmişlerdir. Bu dönemde Ermeniler Türk köy ve şehirlerine saldırmaya başlamışlardı tarihinde Ermeni orduları Develi ye gelerek burayı yağmalamışlardır 38. Ermenilerin bu saldırıları Halep-Kayseri arasındaki kervan yolunun emniyetini tehlikeye sokmuştur. Gıyasettin Keyhüsrev 1209 da Ermenilerin üzerine yürüyerek Ermeni kralı II. Leon u esir almış ve Ermenilerle barış imzalamıştır yılında Selçuklu tahtına geçen II. Alaaddin Keykubat, 1225 yılında tekrar Kilikya Ermeni Krallığı üzerine sefer düzenlemiştir. Halep ticaret yolunu denetim altına almak için düzenlenen bu sefer esnasında orduların bir kısmı Develi üzerinden gönderilmiştir 39. Alaaddin Keykubat döneminde doğuda beliren Moğol tehlikesi, alınan bütün tedbirlere rağmen durdurulamamış ve II. Keyhüsrev in saltanatı zamanında 1243 yılında Moğollarla yapılan savaş sonucunda Selçuklular yenilmiştir. Bu yenilgiden sonra 33 Coşkun Alptekin, Selçuklular Döneminde Kayseri, I. Kayseri Kültür ve Sanat Haftası Konuşmaları ve Tebliğler 7-13 Nisan 1987, s Ali Sevim, Erdoğan Meriç, Selçuklu Devletleri Tarihi Siyaset, Teşkilat ve Kültür, Ankara, 1995, s Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul, 1999, s Sami Köşker, Tarihi ve Kültürel Yönüyle Yahyalı, I. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri Nisan 1996, s Sami Köşker, a.g. m., s Salim Koca, Sultan I. İzzeddin Keykavus ( ), Ankara, 1997, s.80.

21 9 Anadolu da bir buhran dönemi yaşanmaya başlanmıştır. Özellikle II. İzzeddin Keykavus ( ) ile kardeşi IV. Rükneddin Kılıçarslan ( ) arasında başlayan taht kavgası bu buhranı daha da arttırmıştır. Moğol hükümdarının gönderdiği bir ordu II. İzzeddin Keykavus u tahttan uzaklaştırmış ve tek başına saltanata geçen Rükneddin Kılıçarslan Kastamonu, Aksaray ve Develi nin gelirlerini Moğol hükümdarı adına Tacettin Mutez e vermiştir 40. Konya dan ayrılmak isteyen Sultan IV. Rükneddin sarayın kiler sorumlusu vasıtasıyla Develi ve Kayseri subaşisina bir mektup göndermiştir. Develi ve Kayseri subaşisi cevaben kendilerinin hemen Kayseri ye gelmelerini istemişlerdir. Develi subaşisi Kemaleddin Kaymazoğlu Nüsrettin ve Kayseri subaşisi Samsamuddin, Ürgüp üzerinden gelen Sultanı, Develi de karşılamışlar ve kendisine biat ederek adına para bastırmışlardır 41. Sultan IV. Rükneddin Kılıçarslan ı Kayseri ye getirerek tahta çıkarmışlardır 42. IV. Rükneddin Kılıçarslan ile II. İzzeddin Keykavus arasında yapılan savaşta Rükneddin Kılıçarslan yenilmiş ve Develi den Sis e doğru giderken Türkmenler tarafından yakalanıp Kayseri ye götürülmüştür. Rükneddin Kılıçarslan Sultan II. İzzeddin Keykavus tarafından Burgulu kalesine tutsak edilmiştir 43. II. İzzeddin Keykavus 1254 te kardeşinin Develi de para bastırmasının üzerine kardeşini saf dışı bıraktıktan sonra, 1257 yılında Develi de kendi adına gümüş para bastırmıştır 44. Anadolu Selçuklu Devleti nin 1308 de yıkılmasından sonra Anadolu bir dönem Moğol hâkimiyeti altında kalmıştır. Moğollar ın Umumi valisi sıfatıyla vazife yapan Çobanlı Emir Temurtaş 1327 de Türkmen beyleri ile yaptığı savaşta başarısızlığa uğramıştır. Aynı zamanda babası Emir Çoban ın, Ebu Sait Bahadır Han ( ) tarafından öldürüldüğünü haber aldığından dolayı canından endişe duyarak Mısır Memluklu Sultanlığı na sığınmak üzere Kayseri den ayrılmıştır. Yerine kayınbiraderi Uygur Türk ü Emir Eretna yı ( ) vekil olarak bırakmıştır 45. Böylece İlhanlılar 39 Osman Turan, a.g.e., s Ahmed Eflakı, Ariflerin Menkıbeleri, (Çev: Tahsin Yazıcı), C.I, İstanbul, 1987, s Osman Turan, a.g.e., s.474; Mehmet Çayırdağ, Kayseri de Basılmış İslami Paralar,Kayseri Tarihi Araştirmaları, Kayseri, 2001, s. 172; Halit Erkiletlioğlu, Develi Kitabeleri ve Develi de Darbedilen Sikkeler, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s Ibn-i Bibi, Elevamirü l Ala iye Fi l-umuri l Ala iye ( Selçukname ), (Haz: Mürsel Öztürk), Ankara, 1996, C.II, s Ahmed Eflakı, a.g.e., s Osman Turan, a.g.e., s. 474; Kadir Özdamarlar, a.g.t., s.19; Mehmet Çayırdağ, Kayseri de Basılmış..., s. 170; Halit Erkiletlioğlu, Develi Kitabeleri..., s Kemal Göde, Eretnalılar ( ), Ankara, 1994, s. 154; Kemal Göde, Develi de Eretnalılar Devri ( ) Şeyh Ümmi Zaviyesi ve Vakfiyesi, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s.277.

22 10 tarafından Anadolu valisi olarak göreve getirilen Emir Eretna, askeri ve siyasi dehasıyla kendisini Ebu Said Bahadır Han a kabul ettirmiş ve Ebu Said Bahadır Han ın ölümünden sonra da bağımsız olarak bölgede hüküm sürmüştür. Yarım yüzyıl Anadolu nun büyük bir bölümüne, önce Sivas sonra da Kayseri merkez olmak üzere hâkim olan Eratnalılar, Türk milleti tarafından sevilerek Türkiye tarihinin Beylikler Döneminde önemli bir devlet olmuşlardır 46. Zor bir dönemde Anadolu işlerini omuzlayan Eretnalılar, elli yıllık hâkimiyetleri süresince Anadolu nun pek çok şehrinde para bastırmışlar ve birçok mimari eser vücuda getirmişlerdir 47. Develi de ( Yukarı Develi ) bulunan Şeyh Ümmi Zaviyesi bu döneme ait olan fakat günümüze ulaşamayan eserlerdendir. Eretna hâkimiyetinin 1365 yılından sonra zayıflaması ve Kadı Burhaneddinin Eretna Hükümdarı Mehmet Beyi ortadan kaldırmasıyla (1381) bölgedeki Eretna hâkimiyeti son bulmuştur 48. Kayseri Kadı Burhaneddin yönetimi altına girmeden önce Karamanoğulları'nın valisi Cüneyt in (1388) yönetimi altındaydı 49. Kadı Burhaneddin Kayseri yi almak için Develi Kalesi hariç çevredeki bütün kaleleri ele geçirmiştir. Kayseri yi alabilmek için Develi Kalesi nin alınması gerektiğini iyi bilen Kadı Burhaneddin, Develi Kalesi ni kuşatmıştır. Bu kuşatma esnasında kardeşi ile giriştiği taht kavgasını kaybeden Dulkadırlı beyi Selvi Bey Develi Kalesi'ne kaçmış ve Kadı Burhaneddin e karşı Cüneyd ile işbirliğine girişmiştir 50. Birkaç gün süren şiddetli savaştan sonra kale alınmış ve Kadı Burhaneddin Develi Kalesi ni Feridun a bırakarak Kayseri ye geçmiştir 51. Kadı Burhaneddin bölge üzerindeki hâkimiyetini sağladıktan sonra Develi deki Türkmenleri Kayseri havalisine iskân ettirmiştir yılları Kayseri, Sivas ve Develi Kadı Burhaneddin Ahmet tarafından idare edilmiş ve bu döneme Kadı Burhaneddin dönemi denilmiştir yılında Yölük Osman Bey tarafından Sivas Kalesi önünde Kadı Burhaneddin öldürülmüştür. Sivas ta toplanan devlet ricalı Yıldırım Beyazıt a müracaat ederek 46 Kemal Göde, a.g.m., s Kemal Göde, Kayseri de Bulunan Eretnaoğulları Yapıları, Erciyes, S.56, (Ağustos), 1982, s Halit Erkiletlioğlu, a.g.e., s Halit Erkiletlioğlu, a.g.e, s Refet Yınanç, Dulkadır Beyliği, Ankara, 1989, s Aziz B. Erdeşir-i. Esterebadi, Bezm u Rezm,( Çev: Mürsel Öztürk ), Ankara, 1990, s Halit Erkiletlioğlu, a.g.e., s. 213.

23 11 ülkelerini ona teslim etmişlerdir 53. Yıldırım Beyazıt ın Timur la yaptığı Ankara savaşını kaybetmesinden sonra Anadolu daki Türk birliği bozulmuş ve Timur tarafından Anadolu Beyliklerine toprakları geri verilmiştir. Bir müddet Karamanoğulları yönetimi altında kalan Develi, 1432 yılında Karamanoğlu Nasireddin Mehmed in Antalya kuşatması esnasında öldürülmesini fırsat bilen Dulkadır beyi Hasan Bey tarafından ele geçirilmiştir. Fakat daha sonraları Karamanoğlu İbrahim Bey 1435 te Dulkadırlı beyi Nasireddin Mehmed Bey i yenerek Develi yi tekrar ele geçirmiştir 54. Fatih Sultan Mehmet zamanında Karamanoğulları ortadan kaldırılarak (1474) Develi Osmanlı Devleti nin egemenliği altına girmiştir. Fatih in Develi yi ele geçirmesine halk isyan etmiş ve buna sinirlenen Fatih Sultan Mehmet Develi Kalesi ni yıktırmış, 55 Develioğuları aşiretini de parçalayarak çeşitli illere iskân ettirmiştir 56. Osmanlılarla iyi ilişkiler içerisinde bulunan Dulkadırlılar, II. Beyazid Dönemine kadar Kayseri ve civarında varlıklarını sürdürmüşlerdir. Hatta öyle ki Osmanlılar tarafından ilk sancak beyi olarak Dulkadırlı beyi Şahsuvar Bey bölgeye atanmıştır 57. Ankara Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü nde bulunan Kuyud-ı Kadim-e arşivinin 564 numaralı ve 1476 tarihli Karaman eyaletine ait defterlerde Karaman eyaleti Fatih Sultan Mehmet döneminde on bir vilayet ve iki nahiyeye ayrılmıştır. Bu nahiyelerden bir tanesinin Develi olduğu tespit edilmektedir 58. Osmanlı döneminin başlarında Ürgüp e bağlı bir nahiye merkezi olarak gözüken Develi, 1502 yılında Karahisar-i Develi adıyla anılan bir kazanın kurulması ile bu kazaya bağlanmıştır. Nahiye durumunda olan Develi de bu dönemde iki mahalle bulunmaktadır: Karabey Mescidi mahallesi ve Aylu-gem mahalleleri. Nahiye ye bu dönemde 24 köy ve 26 mezra bağlı bulunmaktadır de 12 köy ve 30 mezra, 1522 de ise 23 köy 29 mezra dan Develi nahiyesi oluşmaktadır yy başlarında Develi nin kuzey yamacında bulunan Everek bir köy durumundadır yılında köyde hayvancılık yapılmakta olup, sekiz ay çalışan bir değirmen bulunmaktaydı tarihinde Develi nahiyesinde 21 köy mevcuttur. Bunlardan Kâfir 53 Mehmet Çayırdağ, XV. Asırda Kayseri, I. Kayseri Kültür ve Sanat Haftası Konuşmaları ve Tebliğler 7-15 Nisan 1987, s Refet Yınanç, a.g.e.,s Cenani Gürbüz, Milli Mücadelede Develi ve Ermeniler, Ankara, 1996, s Cenani Gürbüz, a.g.e., s Tayyib Gökbilgin, XVI. Asır Başlarında Kayseri Şehri ve Livası, 60. Doğum yılı Münasebetiyle Zeki Velidi Tokan a Armağan, İstanbul, , s Mehmet Süme, a.g.t., s Mustafa Oflaz, XVI. yy. Başlarında Karahisar-i Develi Kazası, III. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri 6-7 Nisan 2000, s Mehmet İnbaşı, XVI. yy. Başlarında Kayseri, Kayseri, 1992, s.85.

24 12 Everek* ve Zile köylerinde gayrimüslimler ikamet ederken, Fenese* ve Müslüman Everek* köylerinde halk karışık olarak iskân edilmiştir 61. Bu iki köyün ortak özelliği ise 1522 yılına gelindiğinde gayrimüslim halkın bu köylerde ikamet etmemesidir. Develi, II. Beyazıt ve Yavuz Sultan Selim dönemlerinde de Karaman eyaletine bağlı bir nahiye durumundadır yılında Niğde sancağına bağlı bir kaza haline getirilmiştir 63. Genel olarak Osmanlı Devleti nde birlik ve düzenin bozulmasına paralel olarak, 17 ve 18. yy lar da bölgede ciddi ayaklanmalar yaşanmıştır. Ayaklanan aşiretlerin büyük bir çoğunluğu özellikle Yahyalı civarından güney illerine sürülmüş başka bölgelerde zorunlu iskâna tabi tutulmuştur 64. Develi, Tanzimat ı müteakip 1856 yılında Bucak merkezi haline getirilmiştir 65. LXX. yy ortalarında yani yıllarında Kayseri, Karaman eyaletinden ayrılarak Bozuk eyaletine bağlanmıştır. Bunun üzerine Kayseri ye bağlı olan Develi de bu tarihte Bozuk Sancağı na bağlanmıştır. Yine bu tarihte Kayseri Sancağı; İncesu, Develi, Kara hisar-ı Develi, Sarıoğlan, Zamancı ve Köstere olmak üzere altı nahiyeden ibarettir te eyaletler kaldırılıp vilayetler kurulunca Develi, Ankara vilayeti Kayseri livasına bağlanmıştır de Everen ilçe merkezi haline getiriliyorsa da ismi değiştirilmeyerek Develi olarak adlandırılmıştır tarihli Develi Şerciye Sicili'ndeki birçok belge Ankara Vilayet dahilinde Kayseri ye Sancağı na muzaf Develi kazası. şeklinde başlamaktadır 68. Bu da 1876 tarihinde Develi nin Kayseri sancağına bağlı bir kaza merkezi haline getirildiğini göstermektedir. XX. yy da Develi ve çevresindeki en önemli hadise Ermeni hadisesi ve buna bağlı olarak Haçin olayıdır Osmanlı Rus savaşı sonunda Rusların teşvik ve himayeleri ile kurulan Ermeni cemiyet ve komiteleri Osmanlı devletini içten yıkmak üzere görevlendirilmişlerdir. 61 Mustafa Oflaz, a.g.m., s *Bu köyler bugünkü Develi ilçe merkezinde (Everek) Osmanlı döneminde yer alan köylerdir. Bunlar günümüzde Develi merkeze dahil mahallelerdir. 62 Mehmet Süme, a.g.t., s.270; Ahmet Gürlek, a.g.e., s Kemal Görmez, a.g.m., s Mehmet İnbaşı, a.g.e., s Ahmet Gürlek, a.g.e., s Mehmet İnbaşı, a.g.e., s Ahmet Gürlek, a.g.e., s Mehmet Süme, a.g.t., s.271.

25 13 Bunların Anadolu daki merkezlerinden bir tanesi de Develi dir 69. Bunun sebebi Develi nin hem Doğu Anadolu ya hem de Güney Anadolu ya yakın bir merkez olmasıdır 70. Ermeni ihtilal komitelerinden Hınçak ve Taşnak cemiyetleri ilerde Türklerle yapılacak çarpışmalarda kullanmak üzere büyük ihtiyaç duydukları bombaların üretimini Develi de yapmayı uygun görmüşlerdir. Bir kaç yıllığına Develi Ermenilerinden Amerika ya bomba tahsiline gönderilen Kevork Elekçıyan, 1913 yılında Everek e dönmüştür. Everek te Kevork un evinde bulunan imalathanede bomba üretimi esnasında Kevork un yaptığı bir bomba elinde patlamış 71, bu hadisenin Kayseri de duyulmasından sonra Ermeni evlerinde arama yapılmış ve birçok bomba ve bomba yapımında kullanılan teçhizat ele geçirilmiştir. Fakat Ermeniler böyle bir aramayı önceden tahmin ettikleri için birçok bombayı evlerinin gizli bölmelerine saklamışlardır. Ermeniler Fransızlarla ortak hareket ediyorlardı. Fransız işgal kuvvetlerinin Develi nin 20 km. kadar yakınına gelerek Zamantı suyunu sınır olarak ilan etmeleri Atatürk ün dikkatini çekmişti. M. Kemal Paşa Kılıç Ali Bey i bu lüzum üzerine Develi ye, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyet-i Heyeti Temsilcisi olarak göndermiştir 72. Kılıç Ali Bey, Develi ye gelerek Erzurum ve Sivas kongrelerinde alınan kararları anlatarak, Mustafa Kemal in pek yakında bölgeye büyük bir askeri kuvvet yollayacağını bildirerek, halktan bu harekete destek verilmesini istemiştir. Develi Kaymakamı nın yardımları ile Kılıç Ali Bey halkı Ermenilere karşı teşkilatlandırmaya başlamıştır. Bu arada Ermeniler Haçın de yedi Develiliyi boğazlarını keserek katletmişlerdir 73. Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti daha fazla beklemenin yaratacağı tehlike ve sakıncaları tahmin ederek Kilikya Kuva-i Milliye Kumandanı Doğan Bey i harekete geçirtmek maksadıyla karar almışlardır 74. Gerekli asker ve silah toplandıktan sonra bir Ermeni yuvası haline gelen Haçin e taarruz emri 6 Nisan 1920 de verildi. Kayseri intikam alayının da bölgeye gelmesi ile Haçın ele geçirildi. Haçın de sağ kalan Ermeniler, Develi ye gönderilmişler ve bunların korunmasını bizzat Develi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üstlenmiştir 75. Bu uygulamayla Türk milleti bir kez daha ne kadar aziz bir millet olduğunu ispatlamıştır. Develi de 69 Metin Ayışığı, Milli Mücadele de Develi, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s Cenani Gürbüz, a.g.e., s Cenani Gürbüz, a.g.e., s Metin Ayışığı, a.g.m., s Mehmet Özdemir, Milli Mücadelede Develi, Kayseri, 1973, s Mehmet Özdemir, a.g.e., s.71.

26 14 Ermeniler dışında Rum azınlıklar da yer almaktaydı, fakat onlar Ermenilere karşı Türkleri desteklemişlerdir. Rumlar, 1920 de yapılan nüfus mübadeleleri ile Trakya Türkleriyle değiştirilerek Develi den ayrılmışlardır 76. Develi de bulunan Ermeni azınlık ise Halep, Suriye ve Şam a gönderilmiştir DEVELİ NİN COĞRAFI YAPISI Develi, Kayseri nin yaklaşık 30 km güneybatısında yer alan bir ilçe merkezidir. Erciyes Dağı çevresinin başlıca yerleşim yerlerinden biri olan Develi kuzey enleminde, doğu boylamında yer almaktadır 77. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1150 m olup Develi ovasının kuzeydoğu ucunda, ova ile kenarındaki tepelerin birbirine yanaştığı, bahçeler ortasında yer almaktadır 78. Develi doğuda Kayseri nin Tomarza ve Adana nın Tufanbeyli, güneyde Adana nın Feke ve Saimbeyli, Kayseri nin Yahyalı, batıda Yeşilhisar, kuzeyde aynı ilin merkez ilçeleri ile çevrilidir 79. Develi ilçesinin önceleri yüzölçümü 2900 km² iken 1954 te Yahyalı nın ve 1957 de Tomarza nın ilçe haline getirilip Kayseri ye bağlanması ile Develi nin yüz ölçümü 1093 km² ye düşmüştür 80. Develi Ovası oldukça yağış alan bir yerdir. Yıllık yağış tutarı 400mm kadardır. Yağmurlar daha çok ilkbaharda yağar. Çevredeki dağlarda ise yıllık yağış miktarı mm dır. Yağmur mevsimlerinde ve kar erimeleri sırasında bu yüksekliklerden inen dereler bol su getirir, ovada taşkınlara, sazlık ve geçici göllerin oluşmasına yol açar. Dağlardan birçok derelerin inmesi, ovanın kenarlarından birçok gür kaynakların çıkarak ovaya akması, taban suyunun oluşmuş bulunması ovanın hidrografik şartlarını elverişli bir duruma getirmiştir Metin Ayışığı, a.g.m., s Cenani Gürbüz, a.g.e., s Ahmet Gürlek, a.g.e., s Anonim, Develi yada Everek, Türk Ansiklopedisi, C. XIII, Ankara, 1966, s Ahmet Gürlek, a.g.e., s Ahmet Gürlek,a.g.e., s Reşat İzbırak, Develi Ovası ve Ekonomik Gelişmesi, Ankara, 1953, s12-15; Anonim, Develi Ovası, Türk Ansiklopedisi, C. XIII, Ankara, 1966, s

27 AKARSULAR Zamantı Irmağı: Develi ilçe sınırları içinden geçen akarsuların başında gelir. Pınarbaşı kazasına bağlı Şerefiye köyünden doğar, Develi sınırları içerisinde Köseler, Eşelik, Pungu, Bakirdağı, Çukuryurt, Melengı, Gümüşören köylerinden geçer ve Adana Ovasında Akdeniz e Seyhan Nehrinin bir kolu olarak dökülür Fenese Suyu: Develi nin doğusunda yaz kış akan bir sudur. Çay İlıbe tepesindeki ve Fenese tarafındaki kaynak sulardan beslenir Elbiz ve Köşkpınar: Kaza merkezinin bir kilometre batısındadır. Tarihi Köşk havuzlarıdır. H tarihli Ankara Vilayeti Salnamesi nde bu havuzların hükümdaranı sabıka-i Rum dan birinin kızının ismi ile inşa ve yâd olunduğu belirtilmektedir tarihinde bu havuzda toplanan suların ve bir buçuk saat mesafedeki Çomaklı Köyü'nden çıkarak üzeri örtülü bir halde gelen, künklerle çeşmelere taksim edilen suyun içme suyu olarak kullanıldığından bahsedilmektedir 85. Elbiz sularının bir kısmı günümüzde de kazanın içme sularında kullanılmaktadır OVALAR Develi ve Yeşilhisar arasında doğu batı uzunluğu 35 km, kuzey-güney uçları arasındaki uzunluk 30 km ve girintileri ile birlikte 40 km kadardır. Develi Ovası Yukarı Kızılırmak bölgesinin en büyük ovasıdır 86. İklim: Step iklim özelliği gösteren Develi ve yöresinde yazlar kurak ve sıcak, kışlar soğuk ve karlı geçer. Yaz ve kış mevsiminde ısı farklılık gösterir. Yıllık ortalama nem % 66 dır. Kar kalınlığı da cm arasında değişir Ahmet Gürlek, a.g.e. s. 6; Kadir Özdamarlar, a.g.t., s Ahmet Gürlek, a.g.e., s H Tarihli Ankara Vilayeti Salnamesi: (Haz:Kudret Emiroğlu, vd), Ankara, 1995, s Hıfzı Nuri, Kayseri Sancağı ( 1922 ), (Sad: Zübeyr Kars), Kayseri, 1995, s Anonim, Develi Ovası, s Kadir Özdamarlar, a.g.t., s.5.

28 GÖLLER Yazın kurak ve sıcak geçmesi ve buharlaşmanın çokluğu yüzünden ovadaki sular çekilir, sazlıklar yer yer bataklıklar durumunda kalır, bunun sonucunda yine bir bataklıktan başka bir şey olmayan bir kaç metre derinlikte Yay Gölü, Kurbağa Gölü, Deve Gölü gibi adlar verilen bir göl oluşur DEVELİ ADINA YAKLAŞIMLAR Yukarıda tarihçede de belirttiğimiz gibi Develi ve çevresinin M.Ö lere kadar giden bir geçmişi vardır. Fraktın ve Mamuşağı'nda yapılan kazılar ve bu kazılarda ortaya çıkan buluntular, tarihin ilk dönemlerinden beri Develi ve çevresinin önemli bir iskân merkezi olduğunu göstermektedir. Hititler ve öncesi yörenin ne adla anıldığı bilinmemektedir. Frigler ve Persler de yöreye hâkim olmuşlar fakat bu dönemde de bu bölgenin hangi isimle anıldığı bilinmemektedir. Develi ve yöresiyle ilgili ilk isme Kapadokyalılar zamanında rastlanmaktadır 89. Kapadokyalılar bu bölgeye Gabodanya ismini vermişlerdir. Ziraat ve sulama işlerinde çok gelişmiş olan Kapadokyalılar Sultan Sazlığı bataklığı ortalarında bulunan o devre ait olduğu sanılan yol ve kanalları inşa etmişlerdir. Bizans döneminde İmparator II. Basil zamanında Van yöresine bir sefer düzenlenerek, burada bulunan Ermeni Kayseri ve civarına sürülmüş ve buralara dağıtılarak yerleştirilmişlerdir 90. Bu tehcir yılları arasında gerçekleştirilmiştir. Van ın Everag köyünden sürülen Ermeniler Gabodanya adıyla anılan ve Rumlarla meskûn olan Gereme bölgesine değil Öksenek muhitine yerleşmişler ve yöreye geldikleri bölgenin adı olan Everag ismini vermişlerdir 91. Bölge Türk hâkimiyetine geçtikten sonra Develi adıyla anılmaya başlanmıştır. Develi isminin bu bölgeye verilmesi bölgenin coğrafyasıyla ilgili bir benzerlikten dolayı değildir. Türklerde İslamiyet ten önceki inanışlar neticesinde, buraya gelip yerleşen Develioğulları ile Develi isminin yakından bir ilişkisi olduğu açıktır 92. Develi adının 88 Anonim, Develi Ovası, s Ahmet Gürlek, a.g.e., s Kadir Özdamarlar, a.g.t., s Kadir Özdamarlar, a.g.t., s Mehmet Bilgehan, Yer Adı Verme Açısından Develi Yer Adına Yaklaşımlar, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s. 457.

29 17 menşei hakkında çeşitli rivayetler bulunmakla birlikte bunlardan en kabul görenlerden biri, 1071 yılında yapılan Malazgirt muharebesinden sonra Anadolu ya gelen Oğuz boylarından Develioğulları nın bu bölgeye yerleşmesiyle Develi isminin bu boydan geldiğidir 93. Ayrıca aşiretin bir bölümünün de Yeşilhisar bölgesine yerleştiği bilinmektedir 94. Rivayetlerden bir ikincisi ise boyu yaklaşık üç arşın (2.05 m.) olan Anadolu Fatihi Alparslan ın kız kardeşinin oğlu Dev Ali adıyla anılan ve 1094 yılında öldüğü belirtilen kahramanın adından geldiğidir. Ayrıca Dev Ali nin bölgede bir türbesi bulunmaktadır. Bu iki rivayette esasında bölgenin isminin Oğuz boyundan olan Develioğulları ndan geldiğinin iki farklı anlatım şeklidir. Bunların yanı sıra Develi adının Gabodanya isminin Türkçe ye çevrilmesinden geldiği iddiası da bulunmaktadır 95. Türk yerleşmesinden sonra Develi Anadolu nun doğuya açılan bir kapısı olması ve Kayseri-Halep arasındaki ticaret yolunun Develi den geçmesi hasebiyle önemli bir iskân merkezi ve stratejik bir nokta olma özelliğini sürdürmüştür. Zamanla artan nüfusa yetersiz kalan arazi sebebiyle Osmanlılar döneminde ilk yerleşme yerinden 3 km kuzeybatıda olan Everek e şehir göç etmiştir. Bölgede Everek isminin; şehrin taşınmasının çok kısa bir zamanda gerçekleşmesi sebebiyle ivmek anlamına gelen Everek ten geldiği dile getirilmektedir. Fakat yukarda da değindiğimiz gibi Bizans döneminde bölgeye Van ın Everag Köyü'nden getirilip yerleştirilen Ermeniler bu bölgeye Everag ismini vermişlerdir. Ayrıca Osmanlı Dönemine ait 1500 tarihli Tahrir Defterlerinde Kayseri de yer alan Everek adlı bir köyden bahsedilmektedir 96. Bu da Everek isminin taşınma sonucunda bölgeye verildiği tezini çürütmektedir. Taşınmadan sonra Develi ismi yerine şehir merkezi olan Everek adı kullanılmıştır. Kaynaklarda eski Develi den bahsedilirken Develi Kazası tabiri kullanılırken, şehir merkezinden bahsedildiğinde Everek ismi kullanılmaktadır DEVELİ DEKİ NÜFUS HAREKETLERİ VE ŞEHRİN GELİŞİMİ Develi kuruluşundan beri önemli bir iskân merkezi özelliği taşımaktadır. Konumuz itibariyle Türk dönemi yerleşimi bizim için önemli olduğundan dolayı Selçuklular tarafından Türk yurdu haline getirilmesinden sonraki dönemlerde Develi nin nüfus 93 Daha geniş bilgi için bkz; Ahmet Gürlek, a.g.e., s.1; Kadir Özdamarlar, a.g.t., s. 53; Mehmet Bilgehan,a.g.m., s S. Burhanettin Akbaş, Kayseri Yöresine Yerleşen Türk Boyları ve Akraba Toplulukları, Basım Yeri ve Tarihi yok, s Nevzat, Özkan, Kişi Adından Gelen Yer Adlarımız ve Kayseri deki Örnekleri Üzerine, Kayseri ve Yöresi Kültür, Sanat ve Edebiyat Bilgi Şöleni ( Nisan 2001 ) Bildiriler, C. II, Kayseri, 2001, s Mehmet İnbaşı, a.g.e., s.85.

30 18 gelişimi üzerinde durmak istiyoruz. Özellikle Selçuklu Döneminde Anadolu nun en stratejik yerleşim yerlerinden biri olan Develi, Kayseri ye yakın olmasının ve Anadolu ile Halep arasında yer alan ticaret yolunun buradan geçmesi sonucunda birçok kereler istilaya ve savaşlara sahne olmuştur. Develi yukarıda da bahsettiğimiz gibi Türk yerleşimine Develioğulları aşiretinin bölgeyi ele geçirmeleri ile açılmıştır. Burada barındırmış olduğu Selçuklu Dönemine ait mimari eserlere bakarak şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz ki şehir Selçuklular Döneminde önemli bir iskân merkezi özelliği taşımıştır. Selçuklu devri şehir nüfusları ile ilgili en kesin bilgi imkânımız, şehirlerin kapladığı alanlara göre yapılabilecek bir tahmindir. Gerçi burada nihayet bir tahmin söz konusudur. Ancak bu tahmin, şehrin evlerinin, yani iskân sahasının kapladığı alana dayandığı için oldukça sağlam kabul edilebilir. Şehirlerin iskân sahası olarak, sanat tarihinin konu aldığı anıtlardan cami, mescit ve hamamlar esas alınmalıdır 97. Develi de de Selçuklular döneminden kalma bir Ulu Cami ve kaynaklardan varlığından haberdar olunan bir medresenin bulunması Selçuklular döneminde bölgenin önemli bir iskân yeri olduğunun kesin delilidir. Türkiye Selçukluları kuzeyden geldikleri Anadolu da yoğun olarak Kızılırmak Havzasına yerleşmişler ve Malazgirt Savaşından itibaren bu bölgede ve daha doğudaki bölgelerde on yıl içinde hâkim hale gelmişlerdir. Bu bölge daha sonra Anadolu ya daimi Türk nüfus gücü sağlayan bir güzergâh olarak işlevini devam ettirmiştir 98. Develi Türk hâkimiyetine girdikten sonra burada yaşayan gayrimüslimlerin Everek ve Zile Köyü ne yerleştikleri kaynaklardan anlaşılmaktadır. Bunu 16.yy başlarında şehrin iskânı hakkında bilgiler veren Tapu tahrir ve icmal defterlerinden rahatlıkla anlamaktayız 99. Bu durum Türk fetih sistemiyle de uyuşmaktadır. Türkler fethettikleri kalelerde yaşayan halkı şehrin surları dışında iskâna zorlamışlardır 100. Gerek kaleden atılan, gerekse boşalttırılan insanlar kale surlarının dışında, rabad diyebileceğimiz uygun bir yere yerleştirilmiş olabilecekleri gibi, daha uzak bir mesafeye de yerleştirilebilirler. Örnek olarak Niksar ve Ankara kalelerinden çıkartılanlar surların 97 Tuncer Baykara, Selçuklu Devri Türk Şehrinin Temel Özellikleri, I. Uluslararası Selçuklu Kültür ve Medeniyet Kongresi, C.I, Konya, 2001, s Mustafa Demir, Türkiye Selçuklularında Yerleşim Yapısı, Türkler, C. VI, Ankara, 2002, s Ronald C. Jenings, The Populatıon, Socıety, and Economy Of The Regıon Of Erciyeş Dağı In The Sıxteenth Century, Collectıon Turcıa II, Contrıbutıons a l Hıstorıe Economı gue et Socıale de I Empıre Ottoman, Paris, 1985, s ; Mustafa Oflaz, a.g.m., s Tuncer Baykara, Türkiye Selçuklu Döneminde Toplum Ve Ekonomi, Türkler, C.VI, Ankara, 2002, s. 227.

31 19 dibinde yeni mahallelerde ikamet etmeye başlamışlarken, buna karşılık Konya dan ayrılmaya mecbur edilenler, 8-10 km mesafedeki Sille kasabasında iskân edilmişlerdir 101. Burada şehrin stratejik önemi de göz önüne bulundurulmaktadır. Develi de de gayrimüslimler, Osmanlı dönemi kaynaklarından anlaşıldığı üzere kaleden uzaklaştırılmışlardır. Selçuklu Dönemi nüfusu hakkında elimizde fazla bilgi olmayan Develi nin sonraki dönemlerdeki nüfusunu bölgeye gelip yerleşen Türkmenler oluşturmuşlardır yy başlarında Develi nin nüfusunun durağan olduğu görünmektedir. Bölgede 1500 tarihinde 135 erkek bulunmaktadır 103. Develi bu dönemde Ürgüp e bağlı bir nahiye durumundadır ve kasabada iki mahalle bulunmaktadır 104. Jenings bu mahallelerin bünyelerinde bulundurdukları mescitlerin isimleriyle adlandırıldıklarını belirtmektedir. Bu mahalleler Mescid-i Diğer ya da Mescid-i Kara Bey 105 ve Ayagum ya da Ayalugum 106 isimleri ile anılmaktadırlar tarihinde Develi, Karahisar-i Develi kazasının kurulması ile bu kazaya bağlanmıştır. Bu dönemde Develi, 24 köy ve 26 mezradan oluşmaktadır 108. Bu köylerden bugünkü şehir merkezinde bulunan Kâfir Everek ve Zile Köyü nde gayrimüslimler ikamet ederken, Fenese ve Müslüman Everek köylerinde halk karışık olarak iskân edilmiştir 109. Fenese de yer alan Emir Hatun Mescidi ve Müslüman Everek te günümüzde Cami-i Kebir olarak adlandırılan Bay Ali Cami leri bu dönem eserlerindendir yılları arasında Develi nahiyesine bağlı köyler arasında enteresan bir gelişme söz konusudur tarihinde mevcut olan Mardüzü Köyü 1518 tarihinde Deftere kaydedilmemiştir 110. Develi Nahiyesi köylerinde bir artış olmamakla birlikte bu dönemde nüfus yoğunluğunda bir yükselme görülür. Nitekim Develi ye bağlı bazı köylerin avarız hane sayıları Develi Kasabası nın üzerine çıkmıştır tarihli 101 Tuncer Baykara, Türkiye Selçuklu Döneminde..., s Irene Beldiceanu, Deuxs Villes de Anotolie Pre Ottomane, Develi et Qarahisar d aprer des Documents İneditr, Revue des Etudes İslamigues, C.39, S.2, Ankara, 1971, s Ronald C. Jenings, a.g.m., s Mustafa Oflaz, a.g.m, s Hurufat Defterlerinden Karabey Mahallesi nin XVII.yy da ismi değiştirilerek mahalle Kopçullu Mahallesi olarak adlandırılmaya başlandığı anlaşılmaktadır. Geniş bilgi için bkz: Ali Kılcı, Hurufat Kayıtlarında Develi Vakıfları ve Vakıfdaki Görevlilerin Ücretleri, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s Bu mahallenin günümüzde hangi mahalle olduğu kesin olarak tespit edilememiştir. Fakat bu mahallenin şehrin gelişimi göz önüne alınarak bugünkü Tekke Mahallesi olması gerekmektedir. 107 Ronald C.Jenings, a.g.m., s.176; Mustafa Oflaz, a.g.m., Mustafa Oflaz, a.g.m, s Mustafa Oflaz, a.g.m.,s Mustafa Oflaz, a.g.m.,s. 344.

32 20 Karaman Mufassal Defterine göre Develi Kasabası nda 150 nefer, 77 avarız hane nüfus bulunurken, Develi Kasabası na bağlı Erik Ağacı Köyü nde 179 nefer, 110 avarız hane, Ilıpınar Köyü nde 139 nefer, 91 avarız hane Sindelhöyük Köyü nde 185 nefer, 72 avarız hane nüfus kayıtlıdır ten sonra Develi Kasabası nın nüfusunda bir düşüş gözlenmektedir de 77 olan yetişkin nüfus sayısı 1523 te 58 e düşmüştür e gelindiğinde kasaba merkezinin nüfusu % 133 oranında artarak 135 yetişkin erkek nüfusa ulaşmıştır. Kasaba merkezinde iki yeni mahalle oluşmuştur. Bunlar Camii Kebir Mahallesi 113 ile Yeni Gum / Yedi Kum 114 veya Halil Mescidi diye adlandırılan mahallelerdir 115. Develi kasaba merkezinde oluşan bu dört mahalleden en çok nüfusu bulunan mahalle Karabey Mahallesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Burada ilginç olan Cami-i Kebir Mahallesi nin bu dönemde mahalle olarak adlandırılmasıdır. Bunun nedeni olarak Osmanlı yönetimi altına giren Develi, Osmanlılara karşı isyan etmiş ve bunun üzerine Fatih Sultan Mehmet tarafından Develioğulları aşireti bölgeden sürülmüştür. Bu dönemde Dulkadırlılar Osmanlıların bölgedeki egemenliğini kabul etmiş ve onlarla dostanı ilişkiler kurmuşlardır. Hatta öyle ki Kayseri Sancak Beyliğine Dulkadırlı beyi Şahsuvar Bey getirilmiştir 116. Muhtemelen Şahsuvar Bey Develi den ayrılan Develioğulları aşiretinin yerine Develi ve civarına Dulkadırlı Türkmenleri iskân etmiştir. Bugün Develi de Köşkerli Camii olarak adlandırılan yapının banisi olan Köşker İbrahim Dulkadırlı Türkmen topluluklarından birisi olan Köşkerlü Türkmenlerinin bir üyesidir 117. Zira Dulkadırlılar yıkılışlarına kadar Zamantı Bölgesi üzerindeki varlıklarını korumuşlardır. Nüfus hareketlenmelerinde Dulkadırlı Tükmenlerin büyük katkıları bulunmaktadır. 16.yy sonlarında artık Yukarı Develi, artan nüfusa yetersiz gelmeye başlamış ve şehir 3 km. kuzeybatıda bulunan Everek e doğru kaymaya başlamıştır. Bunu 1500 tarihinde bir camiye sahip olan Everek in, 17.yy ortalarında Bay Ali Camii, Seyyid Mustafa Ağa 111 Mustafa Oflaz, a.g.m.,s Ronald C.Jenings, a.g.m., s Bu mahalle günümüzde Yukarı Develi de, Develi Ulu Camii nin bulunduğu Cami-i Kebir Mahallesi dir. 114 Bu mahallenin hangi mahalle olduğu kesin olarak belirlenememiştir. Fakat şehrin gelişimi göz önüne alınacak olursa bu mahallenin bugünkü İniler Mahallesi olması muhtemeldir. 115 Ronald C.Jenings, a.g.m., s.176. Kadir Özdamarlar bu mahallelerin Everek te ki günümüzde Aşağı Everek Mahallesi ve Aygösten Mahallesi olarak adlandırılan mahalleler olduklarını belirtmektedir. Kadir Özdamarlar, a.g.t., s.35 deki 112 nolu dipnot. Fakat Bu döneme ait Tapu Tahrir ve İcmal Defterleri nde bugünkü Develi merkezde Müslüman Everek, Kafir Everek, Fenese köylerinin olduğu geçmektedir. Bu bilgiden oluşturulan bu yeni mahallelerin Yukarı Develi de bulundukları ve Müslüman Everek, Kafir Everek ve Fenese nin de bu tarihte Develi kasabasına bağlı birer köy durumunda oldukları anlaşılmaktadır. 116 Tayyib Gökbilgin, a.g.m., s Refet Yınanç, Mesut Elibüyük, Maraş Tahrir Defterleri ( 1563 ), C.II, Ankara, 1988, s

33 21 Mescidi ve Süleyman ın inşa ettiği mescid diye, bir cami ve iki mescidin Hurufat Defterlerinde geçmesinden anlamaktayız. Buda bu tarihte Everek te en az üç mahallenin bulunduğunu kanıtlamaktadır. Ahmet Gürlek Develi şehrinin 1857 tarihinde bir anda Yukarı Develi den Everek e taşındığını belirtmektedir 118. Bu bilgi yukarıda değindiğimiz şehrin gelişimi ile uyuşmamaktadır. Everek te yer alan Bay Ali Camisi'nin ( Cami-i Kebir ) ilk yapısını teşkil eden ve 1500 tarihli belgelerde dolaylı olarak belirtilen cami, 1731 tarihinde Bay Ali tarafından artan nüfustan dolayı daha büyük bir şekilde yeniden inşa edilmiş yahut genişletilmiş olmalıdır 119. Artık bu dönemde Fenese de de yeni mescitler inşa edilmiştir. Bu bilgiler şunu göstermektedir ki, Everek 16.yy ile 17.yy arasında büyük bir nüfus artışına sahne olmuştur. Bu artış konargöçer aşiretlerin Develi ve çevresini iskân merkezi olarak seçmelerinden kaynaklanmaktadır 120. Everek Cami-i Kebir in bulunduğu alan ilk olarak iskâna açılan alandır. Daha sonra şehir Fenese ye doğru gelişmeye başlamıştır. Develi de 16.yy da sekiz yörük obasının varlığı görülmektedir. Bunlar Erik Ağacı, Taylı, İvaz Hacılı obaları ile Ağalar, Hamza kethüda, Çarıklı kışlağında bulunan Hasırcı obası ile Sendiremeke, İlaldı ve Yuvalı obalarıdır ve 18.yy larda Everek hızlı nüfus artışını sürdürmeye devam etmiştir. Everek bu hızlı nüfus artışının bir sonucu olarak 1856 yılında şehir merkezi haline getirilmiştir. Osmanlı Döneminde nüfus sayımları 19.yy son çeyreğinde yapılmaya başlanmıştır. H / M tarihli Ankara Vilayeti Salnamesi ne göre Develi de Müslüman erkek, Müslüman kadın, 6783 gayrimüslim erkek ve 6237 gayrimüslim kadın olmak üzere toplam kişi yaşamaktadır 122. Bu tarihte Develi hane, 610 dükkan, 25 mağaza, bir hükümet konağı, bir derbend, 24 fırın, 4 han, bir hamam, 41 cami, 50 mescit, 2 medrese, 4 zaviye, 69 mektep, 16 kilise, bir manastır, 118 Ahmet Gürlek, a.g.e., s Seyrani tarafından yazılan inşa kitabesi, Seyrani nın yaşadığı dönemden önce bir tarih taşımaktadır. Bu da Seyrani nın bu bilgiyi dolaylı olarak elde ettiğini göstermektedir. Kanaatimizce cami 16.yy ortalarında genişletilmiş ve Bay Ali tarafından 1731 tarihinde de yeniden tadil edilmiştir. 120 Kemal Görmez, Osmanlı dan Cumhuriyete Develi de Sosyal Yapı Nüfus Açısından Bir İnceleme, Bütün Yönleriyle I. Develi Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s S. Burhanettin Akbaş, Develi ye yerleşen aşiretler, Bütün Yönleriyle I. Develi Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s Uygur Kocabaşoğlu-Murat Uluğ Tekin, a.g.e., s.95.

34 22 87 çeşme, 38 köprü, 86 değirmen, 2641 ambar, bir çiftlik, arsa, 1226 bağ, 2510 bahçe, kıt a tarla, 2 çayır, 13 meraya sahiptir 123. Türkiye Cumhuriyeti nin kurulmasıyla ilk resmi nüfus sayımı 1927 yılında yapılmıştır. Yıllara göre Develi nin nüfusu: Yıl Kent Nüfusu Köy Toplam yılında Develi nin bir nahiyesi olan Yahyalı ilçe yapılarak Develi den ayrılmıştır. Ardından 1957 yılında da Tomarza ilçe yapılarak Develi den ayrılmıştır. Buda Develi deki Köy sayısının azalmasına ve buna bağlı olarak da nüfusun azalmasına sebep olmuştur. 123 Uygur Kocabaşoğlu-Murat Uluğ Tekin, a.g.e., s.95.

35 23 2.KATALOG 2.1.SAVUNMA YAPILARI DEVELİ KALESİ Katalog no: Bulunduğu yer: Yukarı Develi de, şehrin batısında hâkim bir tepe üzerinde yer almaktadır. İnşa tarihi: Bilinmiyor Banisi: Bilinmiyor Plan: 1 Foto: 1-2 Develi Kalesi üzerinde herhangi bir kitabe bulunmamaktadır. Bu nedenle kalenin ne zaman ve kim tarafından inşa ettirildiği bilinmemektedir. Kalede inşa malzemesi olarak burçlarda moloz taş ve müdafaa duvarlarında kaba yonu taş kullanılmıştır. Tahsin Özgüç ve Mahmut Akok un yılında planını çizerek yayınladığı kalenin günümüzde sadece güneydoğu köşesindeki bazı burçları ayakta durmaktadır. Kale esas itibariyle birçok Anadolu şehrinde olduğu gibi üç bölümden oluşmaktadır (Plan 1) 126. Bunlar iç kale, iç sur ve dış surlardır. İç Kale nin etrafı yarım yuvarlak burçlarla çevrilmiştir (Fotoğraf 1). Aşağı yukarı 900 m² lik bir sahayı ihtiva eden bu kısımda parça halindeki etraf ve müdafaa duvarları mevcuttur. İç kaleye nazaran güneye doğru genişleyen iç surun etrafında harçsız, iri taşlarla örülmüş basit sur duvarları ile dört köşe planlı burç kalıntıları mevcuttur (Fotoğraf 2) 127. Güney ve batıya doğru genişleyen ve iskâna müsait bir yapıya sahip üçüncü kısımda ise kalenin giriş kapısı yer almaktaydı. Bu kısım günümüzde tamamen yıkılmıştır. 124 Kemal görmez, a.g.m., s Tahsin Özgüç-Mahmut Akok, Develi Abideleri, Belleten, C.XIX.,1975, s Tahsin Özgüç-Mahmut Akok,a.g.m., s Tahsin Özgüç-Mahmut Akok, a.g.m., s. 377.

36 24 Türk şehirlerinin en önemli öğelerinden biri olan savunma yapıları değişik türdeki tesislerin bir arada kullanılmasıyla oluşturulmuştur 128. Bu unsurların en başında iç kale, ahmedek, surlar ve burçlar gelmektedir. İç kaleler şehrin fiziki yapısını savunma bakımından şekillendiren en önemli unsurdur. İç kaleler Türk şehirlerinde ki konumları bakımından iki şekilde karşımıza çıkmaktadır 129. Birinci gruptaki iç kaleler surların bir bölümüne bitişik olarak yapılmışlardır. Bu tipte yapılan iç kaleler Kayseri, Alanya, Tokat, Amasya, İzmit ve Ankara da görülmektedir. İkinci grup İç kaleler ise daha çok topografik yapıyla yakından ilgili olup, şehrin ortasındaki yüksek tepe üzerinde dış kale surlarından bağımsız olarak yükselir. Sivas ve Konya iç kaleleri tamamen böyledir. Develi kalesinin iç kale bölümü de ikinci grupta yer alan Sivas ve Konya kaleleri gibi yüksek bir tepe üzerinde bulunmaktadır. İç kalenin en önemli işlevi devlet görevlilerinin ikameti ve idari işlerin sağlanmasıdır. Ayrıca Sultanın ya da yöneticinin sarayı da burada yer almaktadır. İç kalelerin diğer bir önemli görevi de depo vazifesi görmesidir. İç kalede genellikle küçük bir cami veya mescit bulunmaktadır. Develi Kalesi nin iç kale bölümünde yer alan her hangi bir yapı günümüze ulaşmamıştır. Fakat yukarıda bahsettiğimiz şekilde burada da bir küçük camii veya mescit olması muhtemeldir. Anadolu da karşılaştığımız her şehirde bir iç kale bulunmaktadır. Türklerin fethi ve haçlı seferlerinin hemen sonrasında yerleşim yerlerinin etrafı surlarla çevrilmeye başlanmıştır. Özellikle I. Alaaddin Keykubat İç Anadolu da Konya, Kayseri ve Sivas şehirlerinin surlarını tamamlattırmıştır. Surların yapımına verilen önemin nedenleri arasında doğuda beliren Moğol tehlikesi ön plandadır. Selçuklu döneminde yapılan surların belirli bir plan tarzı yoktur. Sur alanları şehrin büyüklüğüne göre değişmektedir. Selçuklular fethettikleri yeni şehirlerde Bizans tan kalma bazı kalelerle de karşılaştılar. Özellikle bu kaleler daha çok iç kale niteliğinde olup, yapılan yeni onarımlarla genişletilmiş ya da fiziksel yapısına hiç dokunulmamıştır. Develi Kalesi nin de Selçuklular döneminde genişletilmiş olduğu düşünülmektedir. Şehirlerin fiziki yapısı içinde Ahmedekler Türk şehri için karakteristik bir önem taşımaktadırlar. Genellikle dış surların bir parçası gibi içerden surlara bitişik olarak 128 Geniş bilgi için bkz: A. Gabriel, Les Chateaux Turcs du Bosphare, Paris, 1943; Nazmi Sevgen, Anadolu Kaleleri, Ankara, 1959; M. Streck, Kale, İslam Ansiklopedisi, C. VI, İstanbul, s ; Anonim, Kale, Türk Ansiklopedisi, C.XXI, Ankara, 1974, s ; Osman Eravşar, Ortaçağ Anadolu Kentleri, Türkler, C VII, Ankara, 2002, s Osman Eravşar, a.g.m., s. 337.

37 25 yapılmışlardır 130. Ahmedekler tamamen askeri işlevler taşırlar. Bu sebeple Ahmedek in şehrin savunmasını üstlenme görevini yaptığı ve bazı durumlarda zindan olarak da kullanıldığını belirtebiliriz. Develi Kalesi nin ahmedek kısmı hakkında herhangi bir iz ya da kaynaklarda geçen bir bilgi bulunmamaktadır. Tarihi süreç içerisinde birçok kuşatmalara sahne olduğu kaynaklardan anlaşılan kalenin ahmedek kısmının olmaması düşünülemez. Bundan dolayı kalenin bir ahmedek kısmı olduğu ve muhtemelen Türk şehirlerindeki gibi dış surlara içerden bitişik bir konumda olduğu düşünülebilir. Konya Ahmedek i dış surların bir parçası olarak şehrin dış surlarında yer alır 131. Sivas ve Alanya da da Ahmedek dış surların bitişiğinde iç kaleden ayrı bir bölüm olarak yapılmıştır. Develi Kalesi, Develi nin stratejik bir noktada yer almasından dolayı birçok tarihi olaya tanık olmuştur. II.İzzettin Keykavüs ile IV.Rüknettin Kılıçarslan arasındaki taht kavgası esnasında Kılıçarslan Konya dan kaçarak Develi Kalesi ne gelmiş ve bir müddet burada kalmıştır tarihinde Dulkadırlı Beyi Mehmed Bey le taht mücadelesine giren Sevli Bey, Mehmed Bey e yenilerek Develi Kalesine kaçmak zorunda kalmıştır 133. Daha sonra Osmanlılar Döneminde Fatih Sultan Mehmet, Develioğulları aşiretinin isyan etmesi sonucu Develi Kalesi ni yıktırmıştır 134. Kale, Osmanlıların eline geçmesinden sonra önemini yitirmiştir. Kale üzerinde herhangi bir kitabenin yer almaması, kale hakkında kesin bir tarih vermemizi engellemektedir. Roma döneminde inşa edildiğini düşündüğümüz Develi Kalesi nin özellikle Selçuklu döneminde aktif olarak kullanıldığını tarihi belgeler ortaya koymaktadır. Muhtemelen Romalılar Döneminde inşa edilmiş olan kalenin, Selçuklular döneminde bazı ilaveler yapılarak genişletilmiş olduğu düşünülmektedir. 130 Osman Eravşar, a.g.m., s Osman Eravşar, a.g.m., s Ibn-i Bibi, a.g.e., s Hamza Gündoğdu, Dulkadırlı Beyliği Mimarisi, Ankara, 1986, s Cenani Gürbüz, a.g.e, s.82.

38 CAMİLER DEVELİ ULU ( SİVASİ HATUN ) CAMİİ Katalog no: Bulunduğu yer: Yukarı Develi Cami-i Kebir Mahallesi Selçuk Sokak İnşa tarihi: H. 680 / M Banisi: Göçeraslan oğlu Nasrullah ve eşi Sivasti Hatun Plan: 2, 3 Foto: Develi Ulu Camii Göçeraslan oğlu Nasrullah 135 ve eşi Sivasti Hatun tarafından H. 680 / M tarihinde inşa ettirilmiştir. Caminin mimari bilinmemektedir. Cami tamamen kesme taştan inşa edilmiş olup, mihraba dik beş sahından oluşmaktadır (Fotoğraf 3). Caminin mihrap önünde kubbe diğer bölümlerin tamamında sivri tonoz üst örtü elemanı olarak kullanılmıştır. Ulu Camii nin batı cephesinin tamamı 0.80 m. yükseklikte ve 0.55 m. genişlikte olan bir payanda ile desteklenmektedir (Fotoğraf 4). Cephenin güney ucuna dikdörtgen mazgal bir pencere açılmışken günümüzde bu pencere kapatılmıştır. Caminin güney cephesi mihrap önü kubbesinin altına yerleştirilen geniş payanda ve güneydoğu köşesine yerleştirilen ikinci bir payanda ile desteklenmektedir (Fotoğraf 5). Bu cephe dikdörtgen dört mazgal pencereyle boşaltılmıştır. Cephenin güneydoğu köşesinin üst kısmında bir yüzü batıya, diğer yüzü de güneye bakan kuş köşkü bulunmaktadır. İki yönlü olarak tasarlanmış bu kuş evi güney yönde çökertilmiş kör bir sivri kemer içerisine yerleştirilmiş üç sivri kemer gözü ile bezenmiş bir taş bloğu ile doğu yönde çökertilen sivri bir kör kemer içerisine oturtulan biri dikdörtgen ve diğeri kırık olan iki yuvarlak kemer gözü ile süslenmiş bir taş bloğundan oluşmaktadır (Fotoğraf 6) 136. Caminin doğu cephesi üzerine dikdörtgen dört mazgal pencere açılmıştır (Fotoğraf 7 ). Bu cephenin 135 Nasireddin Nasrullah Bin Göçerarslan IV. Kılıçarsalan ile kardeşi II. Keykavus arasındaki taht mücadelesinde II.Keykavüs ün tarafında yer almıştır. Daha sonra Mayıs 1262 yılında II. Keykavus tarafından Baybars a elçi olarak gönderilmiştir. Asıl görevi subaşılık olan Göçerarslan II. Keykavus un Baybars a yazdığı mektupta İnanç Kutluğ Bilge ünvanıyla takdim edilmektedir. Geniş bilgi için bkz: Osman Turan, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul,1993, s H. 670 / M tarihli Nürettin Cibril Bin Caca Bey Vakfiyesi nde Nasireddin Nasrullah Bin Göçerarslan ın şahit olarak yer aldığı bilinmektedir. Geniş bilgi için bkz: Mehmet Çayırdağ, Develi Ulu Camii Minberi, Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri, 2001, s.121 deki 1 nolu dipnot.

39 27 kuzeydoğu ucunda yapıya sonradan eklenmiş olan tek şerefeli minare bulunmaktadır. Caminin kuzey cephesinin batısında bugün kapatılmış yuvarlak kemerli bir kapı yer almaktadır (Fotoğraf 8). Kapı zeminden yaklaşık 0.80 m. yüksekliğe yerleştirilmiştir. Bu kapının bey kapısı olarak kullanılmış olma ihtimali yüksektir. Caminin kuzey cephesinde taç kapının tam üzerinde yapının köşk minaresi yer almaktadır (Fotoğraf 9). Minareye taç kapının doğusunda yer alan 32 basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Köşk minare yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanan dört yekpare ayağın üzerine atılan bir külah kısmından oluşmaktadır. Ayakların köşeleri pahlanarak sekizgene dönüştürülmüşlerdir. Ayakların başlık kısımları minarenin içine doğru çıkıntı yapmaktadırlar. Külah kısmı piramidal şekilde tasarlanmış ve tepe noktasından yükselen beyaz mermer alemle sonlandırılmıştır. Taç kapı caminin kuzey cephesinin tam ortasında yer almakta olup, cephe yüzeyinden taşırılmış bir vaziyettedir (Fotoğraf 10). Taç kapı eyvan türü taç kapılar sınıfına girmektedir. Taç kapının etrafı, taç kapıyı üç yönden kuşatan iki geniş bordür ile kuşatılmıştır. En dıştaki bordürün üzeri boş bırakılmıştır. Dıştan ikinci bordürün üzeri yarım yıldızlardan oluşan bir bezeme kuşağı ile tezyin edilmiştir. Taç kapının köşelik kısmı oldukça sade bir şekilde tasarlanmıştır. Caminin inşa kitabelerinden biri olan beş parça halinde beyaz mermer üzerine Selçuklu Sülüsü ile yazılmış iki satırlık inşa kitabesi bu kısım üzerinde yer almaktadır (Fotoğraf 11). Kitabe: Anlamı: ( Tövbe Süresinin 18. Ayeti ) Camileri ancak, Allah a ve ahiret gününe inananlar, namaz kılan, zekâtını veren ve tek Allah tan sakınanlar inşa eder. Bu mübarek caminin yapılmasına, Allah mülkünü daim kılsın, iki kıblenin özlemi ile tutuşan ümmetlerin dizginlerini elinde bulunduran, din ve dünyanın bereketi Yüce Kılıç Arslan oğlu Keyhüsrev zamanında emr edilmiştir Örçün Barışta, Develi Ulu Camiindeki Kuş Evi Üzerine, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003,s Burada iki kıblenin özlemi ile tutuşan anlamındaki kelimelerine Tahsin Özgüç-Mahmut Akok un makalelerinde okunamadı diye yer verilmiştir. Daha sonra ki tarihlerde Develi kitabeleri üzerine araştırma yapan Prof. Dr. Kerim Türkmen tarafından okunamayan bu kısım okunmuştur. Kerim Türkmen, Develi deki Selçuklu Dönemi Kitabeleri, Sanatsal Mozaik Dergisi, İstanbul, 2000, s.66; Kerim Türkmen, Develi Tarihine Işık Tutan Kitabeler, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s.219.

40 28 Taç kapı eyvanı iç içe yerleştirilmiş iki sivri kemerle kuşatılmıştır (Fotoğraf 12). Dıştaki sivri kemerin üzeri boş bırakılmış içteki sivri kemerin alınlığının üzerinde ise yarım yıldızlardan oluşan bezeme kuşağı ve dişler şeklinde yapılmış süslemeler bulunmaktadır. Kemerlerin oturduğu üzengi taşlarının alt kısımları sarkıt mukarnaslar şeklinde bezenmiştir. Köşe noktalara sütünceler yerleştirilmiştir. Taç kapı eyvanının doğu ve batı köşelerine sivri kemerli nişler açılmıştır. Harim kısmına girişi sağlayan basık kemerli kapının üzerinde Selçuklu Sülüsü ile yazılmış dört satırlık ikinci inşa kitabesi bulunmaktadır (Fotoğraf 13). Kitabe: Anlamı: Allah ın Rahmetine muhtaç zaif kulu Göçer Arslan oğlu Nasrullah ve Allah ın rahmeti ve rızasına muhtaç onun zaif cariyesi Sa d Kızı Sivasti tarafından Allah başarılarını ihsan ve hayırlarını onlara yâd eylesin 680 yılında... Caminin, harime girişi sağlayan basık kemerli kapısının kemer alınlığı üzerinde bir rozet yer almaktadır. Günümüzde bu rozetin üzeri sonradan eklenen mermer kitabe ile kapatılmıştır. Basık kemerin uç kısımları dişler şeklinde tezyin edilmiştir. Harime taç kapı üzerinde bulunan basık kemerli kapıdan girilmektedir. Harimle taç kapı zemini arasında üç basamaklık bir kot farkı bulunmaktadır. Harim x m. ölçülerinde olup dört sıra halinde dörder kare ayağın bulunduğu mihraba dik uzanan beş sahından oluşmaktadır (Plan 2). Mihrap önünde yer alan kasnaksız kubbeye pandantiflerle geçilmektedir (Fotoğraf 14). Mihrap önü kubbesinin doğu ve batısında yer alan ilk sahının üzeri yine aynı yönde atılan sivri tonozlarla, mihraba dik uzanan diğer sahınların üzerleri kuzey-güney doğrultuda atılan sivri tonozlarla örtülmüştür. Günümüzde cami Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmektedir. Tonozlar üzerindeki mevcut sıva kalıntıları raspalandığında iki ayrı sıva iziyle karşılaşılmıştır. Bu sıvalardan biri muhtemelen 1968 yılında yapılan restorasyona ait olmalıdır. Bunun altındaki sıva tamamen horasan harcıyla yapılmış olup buda

41 29 caminin Osmanlılar döneminde de bir restorasyon geçirdiğinin göstergesidir. Mihraba dik uzanan orta sahının kuzeyindeki ikinci sahının üzeri boş bırakılmış ve bu kısım özetlenmiş iç avlu olarak tasarlanmıştır (Fotoğraf 15). Harim güney ve doğu cephe üzerine açılan dört yırtmaç pencere ile aydınlatılmaktadır. Bu pencereler dışarıda mazgal içeride yırtmaç pencere olarak tasarlanmıştır. Bütün pencerelerin alt ve yan kısımları şevli olarak yapılmıştır. Harimin batı cephesinin güneyinde de bir yırtmaç pencere bulunmaktaydı. Bu pencere günümüzde kapatılmıştır. Harimin beden duvarlarında kullanılan malzemeler farklılık göstermektedir. Özellikle bu farklı malzemeler batı cephede daha belirgin olarak görülmektedir (Fotoğraf 16). Batı cephenin alt kısmı kaba yonu taşla örülüyken, orta kısım kırmızı renkli düzgün olmayan kesme taşla örülmüştür. Bu malzeme farklılıkları caminin beden duvarlarının değişik dönemlerde restore edildiklerini ispat etmektedir. Ayrıca Ulu Camii nin doğu sahınının güneydoğusunda bulunan kemerin kilit taşı üzerinde beyaz mermer üzerine hak edilmiş bir devşirme kitabe bulunmaktadır (Fotoğraf 17). Kitabede mihrap üzerinde tamamı yazılı olan Ali İmran Süresi 18. Ayetin başlangıç kısmı yazılıdır 138. Bu kitabede, caminin tonoz sisteminin ve beden duvarlarının tadilat geçirdiklerinin başka bir kanıtıdır. Mihrap önü sahınında, mihrabın doğusundaki duvara gömülü ayak üzerinde kırmızı uçlu kalem ile yazılmış bir kitabe daha bulunmaktadır (Fotoğraf 18). Kitabenin bazı harfleri taşa kazınmış fakat tamamı hak edilmediğinden kitabe okunamamaktadır. Bu kitabenin yukarıda bahsedilen onarımlara ait bir kitabe olma ihtimali yüksektir. Güney cephenin tam ortasında yer alan mihrap gri andezit taşından yapılmıştır (Fotoğraf 19). Mihrap 4.90 m. yükseklikte, 3.70 m. genişlikte olup üç yönden farklı genişlikteki dört adet silme kuşakları ile çerçeve içerisine alınmıştır (Plan 3). En dıştaki bordür 0.13 m. genişlikte olup, üzeri birbirini takip eden beş kollu yıldızlardan oluşan kompozisyonla bezenmiştir (Fotoğraf 20). Dıştan içe doğru ikinci bordür 0.23 m. 138 Bu parçalanmış yarım kitabe caminin güneyindeki mezar içerisinde bulunan fakat günümüze ulaşamayan Eratnalılar tarafından yaptırılmış Şeyh Ümmi Zaviyesi ne ait olabilir. Bu devşirme kitabenin bir tadilattan sonra bu kemer üzerine yerleştirilmiş olması muhtemeldir. Çünkü yapı üzerinde yer alan diğer kitabelerden hiç biri eksik değildir. Başbakanlık Osmanlı Arşivi nde yer alan 1896 tarihli bir belgede yöre halkının Ulu Caminin tamir masraflarının hazineyi hassadan karşılanması için yapmış oldukları müracaat bulunmaktadır. Hacı Osman Yıldırım, Osmanlılarda Arşivcilik, Günümüzde Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı ve Develi ile İlgili Arşiv Belgelerinden Seçmeler, Bütün Yönleri ile I. Develi Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s Bu belge göstermektedir ki cami 1896 tarihinde kasaba halkının karşılayamayacağı büyüklükte esaslı bir onarım geçirmiştir. Bu belgeye ek olarak doğudaki kemer üzerinde yer alan devşirme kitabe, caminin güney cephesinin doğu köşesinde yer alan payanda ve payanda da kullanılan kesme taşların

42 30 genişliğinde olup, bordürün sağ tarafından başlayan nesih hatla yazılmış yazı kuşağı ile bezenmiştir (Fotoğraf 21). Bordür üzerinde Al-i İmran Süresinin 18. Ayetinin tamamı ile 19. Ayetin bir bölümü yer almaktadır. Kitabe: Anlamı ( Meali ) : Allah, Melekler ve adaleti yerine getiren ilim sahipleri, ondan başka Tanrı olmadığına şahitlik etmişlerdir. Ondan başka Tanrı yoktur. O güçlüdür, hâkimdir. Allah katında din şüphesiz İslamiyet tir. Dıştan içe doğru, 0.36 m. genişliğindeki üçüncü bordür üzerinde yüksek kabartma tekniğinde yapılmış tam ve yarım palmetlerin sivri dallarla birbirine eklenmesi ile oluşturulan bitkisel bezeme kompozisyonu bulunmaktadır (Fotoğraf 21). Dıştan içe doğru dördüncü bordür 0.12 m. genişliğinde olup, ince kavisli şeritlerin birbirine geçmesiyle oluşturulan geometrik süsleme ile bezenmiştir (Fotoğraf 21). Mihrabın köşelik kısımları sekiz kollu yıldızlardan oluşan geometrik süslemelerle tezyin edilmiştir ( Fotoğraf 21). Mihrap kavsara kemerinin üzerindeki üç dilimli palmetlerden oluşan ve yaprakların diplerinden çıkan saplarla palmetleri hem birbirine hem de zemine bağlayan süslemeler dikkati çekmektedir (Fotoğraf 21). Mihrabın alınlık kısmı üzerinde yüksek kabartma şeklinde yapılmış, ince kıvrım dalların bükülerek kıvrılması ile meydana gelen değişik boyutlarda daireler ve dairelerin içerisine yerleştirilen çiçek ve palmet yapraklarıyla oluşturulan süsleme kuşağı bulunmaktadır. Mihrabın alt kısmı iç içe iki nişten oluşmaktadır (Fotoğraf 21) m. yükseklikteki kavsara kısmı yedi mukarnas sırasından meydana gelmektedir (Fotoğraf 21). İkinci ve beşinci sıradaki mukarnaslar üzerinde bitkisel bezemeler yer almaktadır. En alttaki mukarnasların altında mihrap nişini tamamen dolaşan nesih bir yazı kuşağı görülmektedir. Kitabe: Anlamı: ( Hac Süresi 77. Ayet ) Ey inananlar rükû edin, secdeye varın, Rabbinize kulluk edin, iyilik yapın ki saadete erişesiniz. cephe duvarlarındaki kesme taşlardan daha ebatlı olmaları Ulu Cami nin bu tarihte esaslı bir tadilat geçirdiğini göstermektedir.

43 31 Mihrap kavsarasının alt bölümü 1.70 m. genişlikte 2.10 m. yükseklikte, 1 m. derinliktedir (Fotoğraf 22). Nişin duvarı içerisine ikinci bir niş daha açılmıştır. Mihrap nişinin yan duvarlarına dikdörtgen panolar içerisinde yapılmış palmet ve kıvrık dalların birleşmesinden meydana gelen yüksek kabartma tarzında süslemeler bulunmaktadır ( Fotoğraf ). Mihrabın köşe sütüncelerinin üzerleri burmalı olup, sütünce başlıklarında iki sıra akantüs yaprağı yer almaktadır. Akantüs yaprakları kartal başı şeklinde zoomorfik tasvirlerle sonlandırılmıştır. Sütünce başlıklarının altında birer kitabe bulunmaktadır. Mihrap nişinin batı tarafında bulunan kitabe üzerinde Enbiya Süresi 107. Ayeti yazılmıştır (Fotoğraf 25). Kitabe: Anlamı: Ey Muhammed, Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik. Mihrap nişinin doğu tarafında yer alan sütünce üzerindeki kitabede Kalem Süresinin 4. Ayeti yer almaktadır (Fotoğraf 26). Kitabe Anlamı: Şüphesiz sen büyük bir ahlaka sahipsindir. Mihrap duvarının ortasında yer alan küçük mihrap nişi üç köşeli olup, kavsara kısmı dört sıra mukarnasla doldurulmuştur (Fotoğraf 27). Nişin içerisi kıvrım dal, palmet ve çiçeklerin oluşturduğu bir kompozisyonla bezenmiştir. Nişin yan yüzleri zikzaklı dallar ve palmetlerle tezyin edilmiştir. Nişin yan taraflarına en alttakileri dikdörtgen üsttekileri birbirinden farklı boyutlarda olan daire şeklindeki renkli mermer parçaları kakılmıştır. Ahşap minber orijinal olmayıp yakın bir tarihte mahalle sakinleri tarafından yaptırılmıştır 139. Orijinal minberin Kayseri Etnografya Müzesinde bulunan parçaları 139 Caminin orijinal ahşap minberi, 1933 yılına kadar caminin içerisinde bulunmaktaydı. Aynı yıl bu minberle beraber Ürgüp ün Damsa Köyü-Taşkın Paşa Camii ahşap minberi de sökülüp Kayseri Müzesi ne naklettirilmiş, bu minberler açıklayıcı envanter bilgileri yazılmadan Müze Envanter Defteri ne kaydedilmiştir yılında Ürgüp Damsa Köyü Taşkın Paşa Camii ne ait ahşap minber, Ankara Etnografya Müzesi ne götürülürken Develi Ulu Camii ne ait olan ahşap minberin parçalarıyla karıştırılmıştır yılında Ankara Etnografya Müzesi nden Kayseri Etnografya Müzesi ne geri gönderilen minberin parçaları bugün müzenin deposunda uygun olmayan bir şekilde muhafaza edilmektedir. Mehmet Çayırdağ, Develi Ulu Camii Minberi, Vakıflar Dergisi, S. XIV, Ankara, 1982, s.42.

44 32 ceviz ağacından ve çatma kündekari tekniği ile inşa edilmiştir. Kayseri Etnografya Müzesinde bulunan kapı sövesi x 0.81 m. ebadında olup, aynalık, yan ve alt söve yüzleri kıvrımdal rumilerle bezenmiştir (Fotoğraf 28) 141. Minberin kitabe bordürleri dört adet olup Kayseri Etnografya müzesinde bulunmaktadırlar ( Fotoğraf 29 ) x 0.22 m., 3.11 x 0.22 m., 2.10 x m. ve 2.20 x 0.18 m ölçülerinde olan parçalar, çift zeminli kabartma şeklinde bitkisel bezemeli bir zemin üzerine yerleştirilmiş olup yazılar yuvarlak satıhlı derin oyma çiçekli kufi ile yazılmışlardır. Boş kalan kısımlar kıvrımdal rumilerle doldurulmuştur. Yazılar Kur an dan ayetler olup 143 yazıların devamı olması gereken parçalar kaybolmuştur 144. Minbere ait iki adet ara parçası yine Kayseri Etnografya Müzesi deposunda bulunmaktadır 145. Bir yüzleri rumi bir su ile süslü 3.10 x 0.12 m., 3.16 x 0.12 m. ölçülerindeki bu ince uzun parçaların minberin şerefesi altında, yan aynalıklarla şerefe altı panosu arasında veya şerefe altının diğer tarafında bulunması gereken ve minberde aynı zamanda destek ve ayaklık vazifesi gören parçalar olmaları muhtemeldir 146. Minberin korkuluk kısmına ait iki adet parçadan birincisi 0.61 x 0.36 m. ölçülerinde muhtemelen şerefe korkuluğuna ait olup parça kafes oyma tekniğinde oyulmuştur (Fotoğraf 30) 147. İkinci parça muhtemelen merdiven korkuluğuna aittir ve diğer parça ile aynı özelliklerde yapılmıştır (Fotoğraf 31). Yan aynalıklara ya da şerefe altı panosuna ait bir parça daha bulunmaktadır (Fotoğraf 32) 148. Bu parçanın üzerinde lotus, palmet ve rumilerden oluşan bir bezeme yer almaktadır. Harimin giriş sahınının doğu ve batısındaki bölümleri harim zemininden ortalama 0.40 m. yükseltilmiştir (Fotoğraf 33). Bu bölümler günümüzde kadınlar mahfili olarak kullanılmaktadır. 140 Ankara Etnografya Müzesi nin 11930, Kayseri Etnografya Müzesi nin 1253 envanter numaralarına kayıtlıdır. 141 Mehmet Çayırdağ, Develi Ulu Camii Minberi, Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri, 2001, s. 123; Mehmet Çayırdağ, Develi Ulu Camii Minberi, Bütün Yönleri ile Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003 s Ankara Etnografya Müzesi nin 11923,11924,11925,11926 envanter numaralarında ve Kayseri Etnografya Müzesi nin 1238,1239,1240,1241 envanter numaralarında kayıtlıdırlar 143 Bakara süresi 285. Ayet başlagıç kısmı ile Ayete-l kürsi nin başlangıç kısımları yazılıdır. 144 Mehmet Çayırdağ, Develi Ulu Camii Minberi, Bütün Yönleri ile Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s Ankara Etnografya Müzesi nin ve envanter numarasına ve Kayseri Etnografya Müzesi nin 1255,1256 envanter numaralarında kayıtlıdırlar. 146 Mehmet Çayırdağ,, a.g.m, s Kayseri Etnografya Müzesi nin 1236,73 envanter numaralarında yer almaktadırlar. 148 Kayseri Etnografya Müzesi nin 80 / 72 envanter numarasında kayıtlıdır.

45 33 Harime giriş kapısının batısında yer alan iç çeşmenin ayna taşı üzerinde bir kitabe bulunmaktadır (Fotoğraf 34). Kitabe: Anlamı: Hayrat sahibi Osman sene 117 Bu kitabeden çeşmenin H.1117 / M tarihinde Osman adlı bir kişi tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Camide süslemeler taç kapı üzerinde daha arkaik bir bezeme göstermekteyken, mihrap üzerinde yer alan yüksek kabartma tekniğiyle yapılmış bitkisel ve geometrik bezemeler devrinin en güzel örneklerinden birini teşkil etmektedir. Yüksek kabartma şeklinde yapılan bu bezemeler bölgede yer alan Seyyid Şerif ( 1296 ) ve Hızır İlyas türbelerinin ( 1252 ) mihrap süslemeleri ile yakın benzerlikler göstermektedir. Mihrap üzerinde yer alan palmetli kıvrımdallar genellikle XIII. yy ikinci yarısından sonra yapılmış yapılarda görülmektedir 149. Aynı kompozisyon Konya Sadrettin Konevi Camii ( 1274 ) 150 ve Harput Arap Baba Mescidi ( 1279 ) 151 mihraplarında çini üzerine uygulanmıştır. Ulu Cami birçok defa onarım görmüştür. Osmanlı döneminde en son olarak Başbakanlık Osmanlı Arşivleri nde bulunan H / M tarihli belgede mahalle sakinleri tarafından yapının tamir masraflarının karşılanması istirhamı yer almaktadır 152. Bu da yapının bu tarihte kasaba sakinlerinin karşılayamayacağı şekilde bir tadilat geçirdiğini belgelemektedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından da camii ve 1975 tarihlerinde ciddi onarıma tabi tutulmuştur. Günümüzde de camii esaslı bir şekilde tadil edilmektedir. Ulu Camii nin inşa kitabesi iki parça halinde yazılmıştır. Taç kapı kemerinin üstünde bulunan kitabe beyaz mermer üzerine yazılmış ve bu kitabede IV. Kılıçaslan oğlu III Keyhusrev in caminin inşa edilmesini emrettiği belirtilmektedir. Taç kapı eyvan duvarı üzerinde yer alan ikinci kitabede de bu isteğin Göçeraslan oğlu Nasrullah ve eşi Sivasti Hatun tarafından yerine getirildiği yazılıdır. İnşa kitabesinin iki parça halinde 149 Ömür Bakırer, Onüç ve Ondördüncü Yüzyıllarda Anadolu Mihrabları, Ankara, 1976, s Ömür Bakırer, a.g.e.,s Ömür Bakırer, a.g.e.,s Hacı Osman Yıldırım, Osmanlılarda Arşivcilik, Günümüzde Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı ve Develi ile İlgili Arşiv Belgelerinden Seçmeler, Bütün Yönleri ile I. Develi Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s. 334.

46 34 yazılmasının sebebi yapının banileri olan Göçeraslan oğlu Nasrullah 153 ve eşi Sivasti Hatun un bu camiyi III. Keyhüsrev in isteği üzerine yaptırdıklarını belirtmek istemeleridir. Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde yer alan H / M.1877 tarihli nolu evkaf defterinde Develi ve çevresindeki vakıfların muhasebe kayıtları belirtilirken Sivasi Hatun Vakfına Develi de bir ard yeri demekle meşhur iki kıta zeminin tahsis edildiği belirtilmektedir 154. Bu belgeden vakfın XIX. yy da yeni akarlarla genişletildiği anlaşılmaktadır. Develi Ulu Camii taç kapısında yer alan iki inşa kitabesine göre IV. Kılıçarslan ın oğlu III. Keyhüsrev zamanında Göçeraslan oğlu Nasrullah ve Eşi Sivasti Hatun tarafından H. 680 / M tarihinde inşa edilmiştir. 153 Göçeraslan Oğlu Nasrullah, IV. Rükneddin Kılıçarslan ile kardeşi II. İzzettin Keykavus arasındaki taht mücadelesinde II.Keykavus ün yanında yer almıştır. Yapının yaptırılmasını isteyen Sultan bir zamanlar babasına muhalif olduğu IV. Kılıçarslan ın oğlu III. Keyhüsrev dır. Göçeraslan burada böyle bir uygulamaya giderek III. Keyhüsrev e olan sadakatini göstermeye çalışmış olabilir. 154 Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Evkaf, Sıra No: 23978, V.6a.

47 KOPÇULLU ( KARABEY ) CAMİİ Katalog no: Bulunduğu yer: Yukarı Develi de Kopçullu Mahallesi Mihrap Sokak İnşa tarihi: En geç 15.yy Banisi: Kara Bey Plan: 4 Foto: Cami üzerinde inşa ve onarım kitabeleri bulunmamaktadır. Hurufat Defterlerinden caminin Kara Bey tarafından inşa ettirildiği öğrenilmektedir. Camii doğu-batı doğrultuda mihraba dik üç sahından oluşmaktadır. Caminin beden duvarları moloz taşla inşa edilmiş olup duvarların üzeri sıva ile kapatılmıştır. Cami hariminin üzeri içeriden düz beton dam, dışarıdan kırma çatıyla örtülmüştür. Camide, 1981 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılan onarım neticesinde, yapının mihrabı dışında diğer bölümleri tamamen yenilenmiştir. Caminin güney, kuzey ve batı cepheleri üzerine ikişer doğu cephesi üzerine ise üçü altta biriside cephenin kuzey köşesinin üst kısmında olmak üzere toplam on adet dikdörtgen pencere açılmıştır ( Fotoğraf 35,36 ). Kuzey cephenin batı ucunda yer alan tek şerefeli minare 1962 yılında yapılmıştır. Minare kare kaide üzerine yükselen silindir bir gövdeden oluşmaktadır. Harime kuzey cephenin tam ortasında yer alan düz lentolu kapıdan girilmektedir. Harim x m. ölçülerinde olup üzeri düz beton damla örtülmüştür (Plan 4). Üst örtü iki adet ikişer sıra halinde yerleştirilmiş 0.30 m. çapında yuvarlak dört beton kolon tarafından taşınmaktadır. Harim doğu cephede dört, batı, güney ve kuzey cepheye açılan ikişer adet dikdörtgen pencere ile aydınlatılmaktadır. Mihrap orijinal olup güney cephenin tam ortasında yer almaktadır (Fotoğraf 37). Taştan yapılmış mihrabın üzeri yeşil ve beyaz renklerle boyanmıştır. Mihrap iki süsleme kuşağı ile üç yönden çevrelenmiştir (Fotoğraf 38). Bunlardan en dıştaki 0.23 m. genişliğindeki bordürün üzeri iç içe geçen halkalardan oluşan geometrik bir süsleme kuşağı ile tezyin edilmiştir. İkinci bordür 0.34 m. genişliğinde olup üzeri yarım yıldızlarla bezenmiştir. Mihrap nişinin yuvarlak kemerinin üzeri yarım yıldız şeklinde yapılmış bezemelerle

48 36 süslenmiştir. Mihrap alınlığında iki rozet yer almaktadır (Fotoğraf 39,40). Rozetlerin üzerleri geometrik süslemelerle hareketlendirilmiştir. Caminin ahşap minberi orijinal değildir. Harimin kuzeybatı köşesinde cami görevlileri için yapılmış bir oda bulunmaktadır. Kadınlar mahfiline harimin kuzeybatı köşesinde yer alan merdivenle çıkılmaktadır (Fotoğraf 41). Mahfil betondan yapılmış olup harimin kuzeyinde bulunan iki beton kolon tarafından taşınmaktadır. Mahfil doğu cephesi üzerine açılan dikdörtgen bir pencere ile aydınlatılmaktadır. Caminin mihrabı hariç diğer bütün bölümleri 1981 yılında yapılan onarımda tamamen yenilenmiştir. Camide bezeme öğelerine orijinal olan mihrap üzerinde rastlanmaktadır. Mihrabı çerçeveleyen bordürlerden içteki bordür üzerinde yer alan oyma şeklinde yapılan yarım yıldız motifi Osmanlı dönemi mimarisinde kullanılmayan bir motiftir. Genellikle Selçuklu ve Beylikler devri mimarisinde karşımıza çıkan bu motifin mihraplarda kullanılan en erken örnekleri ile Konya Beyşehir Kızılören Hanı mescidinin mihrabında ( ) 155, Kayseri Tuz Hisar Sultan Hanı nın ( ) 156 mescidinin mihrabını çerçeveleyen dıştan ikinci bordürün üzerinde, Kayseri Yazır Köyü nde bulunan Yazır Camisi nin 157 (1269/70) mihrabının en dış bordürü üzerinde karşılaşılmaktadır. Develi Ulu Camisi nin (1282) taç kapısında ki ikinci bordür üzerinde aynı uygulama görülmektedir 158. Görüldüğü üzere XIII. yy yapılarında sık sık kullanılan bu motifin Kopçullu Camisi nin mihrabında da yer alması, bu caminin Osmanlı döneminden önceki bir dönemde inşa edilmiş olduğunu ortaya koymaktadır. Caminin inşa tarihini veren kitabesi yoktur. Kaynaklara göre 15.yy da Develi de Karabey 159 Mescidi ve Ayalu-gum Mescidi mahalleleri adında iki mahalle 155 Ömür Bakırer, a.g.e., s Ömür Bakırer, a.g.e., s Geniş Bilgi için bkz; Mehmet Çayırdağ, Kayserinin Yazır Köyünde Bir Selçuklu Mescidi, Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri, 2001, ; Yıldıray Özbek, Kayseri de Bilinmeyen Bir Selçuklu Yapısı: Yazır Köyü Camii I. Uluslar arası Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Kongresi, C. II, Konya,2001, s Taç kapılarda kullanımı ile ilgili bkz: Rahmi Hüseyin Ünal, Osmanlı Öncesi Anadolu-Türk Mimarisinde Taç Kapılar, İzmir, 1982, s Karabey in tarihi şahsiyeti üzerine yaptığımız araştırmalar neticesinde Karabey in Dulkadırlılar ın kurucusu Karaca Bey in ( ) torunlarından biri olabileceğine dair bazı bilgilere ulaşılmıştır. Bunlardan bir tanesi 16.yy da Develi de yer alan mahallelerden birinin Karabey Mescidi Mahallesi öbürünün de Halil Mescid-i Mahallesi olarak adlandırılmasıdır Karaca Bey den sonra Dulkadırlılar ın başına Halil Bey geçmiştir. Burada Dulkadırlı beylerinin isimlerini taşıyan iki mescidin olması bu görüşümüzü destekler niteliktedir. Bilindiği üzere Dulkadırlı Beyliği Zamantı Bölgesi üzerindeki faaliyetlerini beylik ortadan kalkana kadar sürdürmüştür. Hatta, Dulkadırlı Beyi Halil Bey in türbesi

49 37 bulunmaktadır 160. Yukarıda geçen Karabey Mescidi Mahallesi nin, 18.yüzyıla doğru isminin değiştirildiği ve mahallenin Kopçullu Mahallesi olarak adlandırıldığı Hurufat Defterlerinden tespit edilmektedir numaralı Hurufat Defterinin Kaza-i Develi bölümünün 13. sayfasında yer alan 1726 tarihli belgede Develi mahallatından Kopçullu Mahallesi nde vaki Karabey in bina eylediği mescidi şerifte ibaresinden Karabey Mescidi nin Kopçullu Mahallesi nde bulunduğu anlaşılmaktadır. Karabey Mescidi, 549 Numaralı Hurufat Defterindeki 1807 tarihli belgede geçen Develi Kazasında Karabey binası Mescid-i Şerif ahalisi müceddeden minberi cami eylediklerinden camiinden ber vech-i hatıp olan Mehmed Emin bin Şeyh Mehmet fevt mahlûlünden oğulları Mehmed Emin ve Ahmed adli nam karındaşlara babaları beratı mucibince vaki ise şartıyla tevcih buyruldu 162 şeklindeki ibareden mescidin 1807 senesinde tadilat geçirdiği ve camiye dönüştürüldüğü tespit edilmektedir. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri Daire Başkanlığında bulunan H / M tarihli Develi ve çevresindeki vakıfların muhasebe kayıtlarının tutulduğu nolu defterin 6. sayfasında yer alan bilgiden Karabey Mescidi ne, Develi de bulunan altı kıta zeminin vakfedildiği anlaşılmaktadır 163. Bu belge, mescidin camiye dönüştürüldükten sonra geniş bir vakfa sahip olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Sonuç olarak bugünkü caminin mimarisi mihrap dışında yapının tarihlendirilmesi hakkında hiçbir ipucu vermemektedir. Kopçullu Camii, mihrabında yer alan yarım yıldız motiflerinin Osmanlı Mimarisinde kullanılmamaları dikkate alınarak ve caminin bulunduğu mahallenin 15.yy başlarında Karabey Mahallesi olarak adlandırılmasından hareketle; camii muhtemelen Karabey tarafından 15.yy dan önceki bir tarihte inşa edilmiş olmalıdır. Caminin orijinalde ahşap direkler tarafından taşınan ahşap kirişlemeli tavanla örtülü olduğu hem bugünkü bakiyelerden hem de planından anlaşılmaktadır. Melik Gazi Köyü nde bulunmaktaydı. Geniş bilgi bkz; Mehmet Çayırdağ, Dulkadıroğullarının Kayseri deki Eserleri, Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri, 2001, s Ayrıca 17.yy da yapılmış olan Köşkerli Camii nin de Dulkadırlı Türkmenlerden Köşkerlü cemaatinin bir üyesi tarafından yaptırılmış olması burada Dulkadırlı Türkmenlerin bulunduğunu kesin olarak ispat etmektedir. Bu nedenle Kara Bey Mescidi ve günümüze ulaşamayan Halil Mescidi nin Dulkadırlı beylerinin adlarına yaptırıldıkları tarafımızca düşünülmektedir. Fakat bu düşüncemizi kanıtlayacak kesin delillere ulaşılamamıştır. İleride yapılacak yeni çalışmalar ve ulaşılacak yeni belgelerle bu konunun netlik kazanacağı tarafımızca düşünülmektedir. 160 Ronald C. Jenings, a.g.m., s.175; Mustafa Oflaz, a.g.m,s Ali Kılcı, Hurufat Kayıtlarında Develi Vakıfları ve Vakıfdaki Görevlilerin Ücretleri, Bütün Yönleri Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s Ali kılcı, a.g.m., s Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Evkaf, Sıra No: V.6a.

50 EVEREK CAMİ-İ KEBİR Katalog no: Bulunduğu yer : Develi merkez ( Everek ) Cami-i Kebir Mahallesi İnşa tarihi : En geç XVI.yy başları Banisi : Şimdiki mevcut yapının banisi Bay Ali dir. Plan: 5 Foto: Camide inşa tarihini ve banisini veren bir kitabe bulunmamaktadır. Cami, hariminin batı duvarında asılı bir pano içerisinde deri üzerine yazılmış sekiz satırlık tamir kitabesine göre 1731 tarihinde Bay Ali tarafından tamir edilmiş ve 1769 tarihinde genişletilmiştir. Aynı kitabede caminin yetmiş yedi sene sonra (1844) Mehmet İbn-i İbrahim bin Yusuf Efendizade tarafından yeniden tamir edildiği belirtilmektedir. Kuzey cephede cümle kapısı üzerinde bulunan H / M tarihli tamir kitabesinden de caminin bu tarihte de yeniden tamir edildiği anlaşılmaktadır. Caminin kuzeybatısında yer alan minare H / M tarihinde inşa edilmiştir. Cami kuzey-güney doğrultuda mihraba paralel beş sahından oluşmaktadır. Cami tamamen kesme taştan inşa edilmiş olup, ahşap kirişlemeli tavanın üzeri kırma çatıyla kapatılmıştır. Caminin doğu ve batı cepheleri yuvarlak kemerli beş pencere ile boşaltılmış olup bu pencerelerden güney köşede, cephe ortasında ve kuzey köşede yer alanları kapatılmıştır (Fotoğraf 42). Güney cephe yuvarlak kemerli dört pencere ile hareketlendirilmiştir. Caminin kuzeybatısında yer alan tek şerefeli minare, H / M tarihinde Hacı Ali tarafından camiden 3.97 m. uzakta inşa edilmiştir. Minare 3.02 x 3.16 m. boyutlarında kareye yakın bir dikdörtgen kürsü üzerine, tek şerefeli olarak yükselmektedir (Fotoğraf 43). Minarenin külah kısmının altında taş üzerinde yüksek kabartma olarak yapılmış girland biçiminde birbirine eklenen C şeklindeki kıvrımlardan oluşan bezeme kuşağı bulunur (Fotoğraf 44). Minarenin giriş kapısı kuzey cephesi üzerinde yer almaktadır. Minarenin şerefe kısmına 63 basamaklı döner bir merdinle çıkılmaktadır. Minare kaidesinin batı cephesinde yer alan 12 satırlık inşa kitabesi H / M tarihlidir (Fotoğraf 45).

51 39 Kitabenin okunuşu: Edelim sakınca bir davet İslam eyvanında Erişsin müminim şimdi tutuldukça evtan Mualla minare eyledi inşa bu meydanda Vere banisine Allah behişte huri gılman Olup Hacı Ali Namı ise daim eder hayrat Mekândır Aliyede ilahi eyle kullu gufran Nezaret eyledi Hacı Ali zır Karye-i Zile de Kusurun Gufran edüp Mevla erişin rahimdi rahman Binikiyüzseksenyedi salında iyidir zaman Şer afet kesb etsün İslam kuruldu kibl-el mekân Murat usta edup ref-i kavaid-i kam-i rana Tevvabını rahmetiyle yâd edeler cümle ihvan Anlamı: Bu kapı Müslümanları güzel sesle davet eder Cenneti vatan olarak niyetlenmiş inananlara eriştik Bu meydana yüce ve yüksek bir minare yaptı Allah bunu yapana huriler ve gılmanlar versin Hacı Ali isimli kişinin hayratı devamlı olsun Allah ım İstanbul da oturan bu kişiyi affet Bu yapının yapılmasına Zile Köyünden Hacı Ali nezaret etti Mevla kusurlarını affedip sonsuz rahmet versin Zaman şu anda bin iki yüz seksen yediyi gösteriyor. Şeref kazandı, bundan önceki mekân Murat usta isteğine kuralını kaldırdı Bütün sadık dostlar tövbe ederek Allah ın rahmetine kavuşsunlar

52 numaralı Hurufat Defterinin Kaza-i Develi kısmının 175. Sayfasında yer alan 1807 tarihli bir belgede Bay Ali caminin bitişiğinde bir sıbyan mektebinin yer aldığı kayıtlıdır 164. Ahmet Gürlek Memleketim Develi adlı eserinde sıbyan mektebinin minarenin altında bulunduğunu ve Kibrit Hoca adıyla tanınmış meşhur bir hocasının olduğunu belirtmektedir 165. Minarenin caminin bünyesinden bağımsız yapılması daha önceden burada inşa edilmiş bir sıbyan mektebinin bulunuyor olmasıyla açıklanabilir. Caminin kuzey cephesinin önünde beş bölümlü son cemaat mahali yer almaktadır (Fotoğraf 46). Son cemaat mahalinin üst örtüsü, güney-kuzey doğrultusunda atılan ahşap hatıllarla meydana getirilmiş meyilli çatıdır. Hatıllar güneyden caminin kuzey cephe duvarına oturmaktayken, kuzeyde ise ikisi köşe duvarlarına gömülü, üçü serbest olan sütunların taşıdığı sivri kemerler üzerine atılmışlardır. Kemerleri taşıyan sütunlar baklava dilimli başlıklara sahiptir. Cümle kapısının bulunduğu kuzey cephe altta kapının her iki yanına simetrik olarak yerleştirilen yuvarlak kemerli birer adet, üstte biri kapının üzerine diğerleri yanlara yerleştirilen iki adet olmak üzere toplam beş adet pencere ile hareketlendirilmiştir (Fotoğraf 47). Orijinalde bu cephenin doğu ve batı köşelerinde birer adet pencere daha yer almaktaydı. Günümüzde bu pencereler kapatılmış, doğudaki pencerenin altına merdiven basamakları eklenerek kadınlar mahfilinin giriş kapısına dönüştürülmüştür. Cümle kapısı yuvarlak kemerli olup, üç yönde dört bordür tarafından çerçevelenmiştir (Fotoğraf 48). Bordürlerin üzeri boş bırakılmıştır. Cami kapısının yuvarlak kemerinin üzerinde yer alan dikdörtgen pano içerisine Besmele yazılıdır. Cümle kapısının üzerinde H 1318 / M tarihli onarım kitabesi bulunmaktadır (Fotoğraf 49). Kapının üzeri günümüzde kemer ve yan söveleri bordo, köşelik kısımları turkuvaz mavisi, yan bordürlerin üzeri koyu yeşil ve dikdörtgen panonun içerisi de sarı renkte yağlı boyalarla boyanmıştır. Çift kanatlı ahşap kapısının zemini koyu yeşil, kapının göbekleri ise bordo renkte yağlı boyalarla boyanmıştır. Bu kapıdan geçilerek harime girilmektedir. 164 Develi Kazası mülhakatından Müslim Everek nam Karyede Bay Ali binası camide nısf-ı muallimhanede ile nısıf imamet cihetine ve yine Karye-i mezburede aynı vech ile bina eylediği muallimhanede ber muceb-i şart-ı vakıf muallimi sıbyan olan İsmail bin Mehmed nam Müfsid-i mugayir şer-i şerif cemi-i münkirat ve mürtekip olduğundan maada karye-i mezburede.... Ali Kılcı, a.g.m.,s Ahmet Gürlek, a.g.e., s.71.

53 41 Harim, x m. ölçülerinde olup, mihraba paralel atılan sivri kemerlerle beş sahına bölünmüştür (Plan 5). Harimin üst örtüsü ahşap olup, kuzey- güney doğrultuda atılan ahşap hatıllar doğu-batı yönünde atılan kemerler tarafından taşınmaktadır (Fotoğraf 50). Sahınların üzerini örten ahşap hatıllardan mihrap önündekiler daha büyük çaplı olarak tasarlanmışlardır. Ayrıca girişten mihraba doğru üçüncü sahının orta kısmında iki ahşap kiriş bulunmaktadır. Bu kısmın üzeri orijinalde açık olarak yapılmışken daha sonraki onarımlarda kapatılmıştır. Burada Selçuklu Ulu Camilerinde gördüğümüz özetlenmiş iç avlu uygulamasının denendiği görülmektedir. Üst örtüyü taşıyan kemerler sekizi doğu ve batı duvara gömülü, sekizi serbest olan toplam onaltı sütun tarafından taşınmaktadır. Bu sütunların çapları 0.75 m. ile 0.77 m. arasında değişmektedir. Sütunlar 0.15 m. yüksekliğinde kare pabuçluklara oturmaktadırlar. Harimin doğu ve batı cephesi orijinalinde beş yuvarlak kemerli pencere ile boşaltılmışken günümüzde bu pencerelerden sırasıyla girişteki ilk sahını aydınlatan pencere, üçüncü sahındaki pencere ve mihrap önü sahınındaki pencereler kapatılmıştır (Fotoğraf 51, 52). Harimin güney cephesi mihrabın doğu ve batısına açılan ikişer yuvarlak kemerli pencere ile boşaltılmıştır (Fotoğraf 53). Harim toplam on iki adet yuvarlak kemerli pencere tarafından aydınlatılmaktadır. Caminin mihrabı H.1260 / M tarihindeki onarım esnasında yapılmıştır (Fotoğraf 54). Abidevi bir sanatsal işçiliğe sahip olan mihrap Yukarı Develi de bulunan XIII. yy ortalarında yapılmış Hızır İlyas Türbesi'nin mihrabının 166 büyütülmüş bir kopyasıdır. Tamamen taştan yapılmış olup günümüzde etrafı ahşap bir pano ile çevrilmiştir. Mihrabın dıştan içe doğru ilk bordürü 0.12 m. genişliğinde dışa doğru 0.5 m. çıkıntı yapacak şekilde tasarlanmış ve bu bordürün üzeri boş bırakılmıştır (Fotoğraf 55). İkinci bordür 0.14 m. genişliğinde olup mihrap yüzeyinden taşıntı yapmamakta ve üzeri yüksek kabartma tekniğinde yapılan palmet ve rumilerin kıvrım dallarla birbirine bağlanmasından oluşan bitkisel bir kompozisyon ile bezenmiştir (Fotoğraf 55). Üçüncü bordür 0.8 m. genişliğinde olup mihrap yüzeyinden 1.5 m. dışa taşıntı yapar şekilde tasarlanmış ve üzerinde zikzaklı çizgilerin balıksırtı şeklinde düzenlendiği bezeme kompozisyonu yer almaktadır (Fotoğraf 55). Dördüncü bordür 0.9 m. genişliğinde olup üzeri yüksek kabartma tekniğinde yapılmış kıvrımdal etrafına yerleştirilen rumilerden 166 Ömür Bakırer, a.g.e., s

54 42 oluşan bitkisel bir kompozisyonla tezyin edilmiştir (Fotoğraf 55). Altı köşeli mihrap nişinin her iki köşesine sütünceler yerleştirilmiştir. Sütünceler sabit olmayıp elle döndürülebilmektedirler. Sütüncelerin üzeri alçak kabartma olarak işlenilen şeritlerin diyagonal tarzda birbirleriyle geçmeler yapmalarıyla oluşan geometrik bezemeyle süslenmiştir. Mihrap nişi dört sıra kapsara ile örtülüdür (Fotoğraf 56). Oldukça yüzeysel olarak işlenen mukarnasların üzeri rumili basit saplar palmetlerden oluşan süslemeyle bezenmiştir. Kavsara kısmının en alt sırası üzerinde yer alan yazı kuşağında Allah ın güzel isimleri yazılıdır 167. Okunuşu: Ya Rahman, Ya Rahim, Ya Kuddus, Ya Hannan, Ya Mennan, Ya Deyyan, Ya Gufran, Ya Sultan Mihrap kavsarasının sivri kemeri üzerinde kırık çizgilerin alt-üst geçmeler yapmasıyla şekillenen beş köşeli yıldızlardan oluşan geometrik süsleme kuşağı bulunmaktadır. Mihrap alınlığında sekiz kollu yıldızlardan oluşan geometrik kompozisyonun bir bölümünün işlendiği dikkati çeker. Mihrap köşelikleri bitkisel süslemelerden oluşan birbirinin simetriği olan iki panoya bölünmüştür (Fotoğraf 56). Köşelikler üzerinde kapalı formlar meydana getiren dilimli rumiler, kıvrımdallar ve basit yapraklardan oluşan bitkisel bezeme görülür. Caminin ahşap minberi ve ahşap vaaz kürsüsü orijinal değildir. Kadınlar mahfili harimin kuzey cephesinin üzerinde bulunmaktadır (Fotoğraf 57). Mahfilin üzeri ahşap tavan olup, doğu-batı doğrultuda uzanmaktadır (Fotoğraf 58). Mahfil harim kısmına açılan ve üzerleri ince şerit şeklinde çıtaların yatay, dikey ve eğik bir şekilde yerleştirilmesiyle kapatılan üç kemer gözü tarafından aydınlatılmaktadır. Caminin harim kısmında, harimin batı duvarı üzerinde asılı olan deri üzerine yazılmış, sekiz satırlık H / M tarihinde El- Hac Hacı Mehmet bin İbrahim bin Yusuf 167 Burada yer alan; Hannan, Mennan, Deyyan, Gufran, Sultan isimleri Esma ül Hüsna da bulunmamaktadır. Aynı uygulamayı bu mihraptan altı asır önce yapılmış olan Hızır İlyas Türbesi nin mihrabında da görmekteyiz. Bu da bizim yukarıda bahsettiğimiz Hızır İlyas Türbesi nin mihrabının büyütülmüş bir kopyası olduğu hakkındaki düşüncelerimizi doğrulamaktadır. Mustafa Işık a göre; Mennan, bağışı bol, Hannan rahmeti bol, Deyyan ceza verendir. Sultan ve Gufran isimleri Kur an Kerim de geçmemektedir. Mustafa ışık, Kayseri de Mimari Eserlerde Geçen Ayet ve Hadisler, Ankara, 2003, s ,

55 43 Efendizade ye ait tamir kitabesi Seyrani ( ) 168 (Fotoğraf 59). tarafından yazılmıştır Okunuşu: Sene binyüz tamam kirküç içinde eylemiş abad Kebir-i Cami-i Bay Ali nam bir veliyüllah Edüp tarh-ı esas tak-ı salis beyti matla da nitak-ı salisin baki binasından edem agâh Sene bin yüz dahi seksen içinde ruf u meskunu sevenler hayr tevsi eylemişler hasbetenlillah İmaretten olup yetmiş yedi yıldan beri mahrum lisan-i hal ile feryad ederdi bu ibadetgâh Muhadiminden el-hacı Mehmet İbn-i İbrahim bin Yusuf Efendizadeyi mamur ede Allah Sene binikiyüzatmış içinde eyledi tamir derün-ı cami kıldı münevver misli beytüllah O zat-i zü l-kerim-haslet-i me car edüp mevla vücudun cudu hayr bais ede fi sebilillah Dua-i hayrı tam, tarih-i tamir etti Seyrani ola Hacı Mehmet hayrı makbul muhibbullah Sene 1260 / M Seyrani yılları arasında yaşamıştır. Buda bize kitabede bahsettiği onarım ve genişletmeler hakkındaki bilgileri ya kulaktan duyma şeklinde yazdığını ya da Bay Ali nin tamir ettiği yapının günümüze ulaşmayan bir kitabesinden aldığını göstermektedir. Burada kitabenin ilk satırında Seyrani nın yapının H.1143 / M yılında Bay Ali tarafından abad edildiğini belirtmesi ve caminin Ulu Cami olarak adlandırılması bizim caminin 1730 yılından daha önce yapılmış olduğunu düşünmemize sebep olmuştur. Bilindiği üzere Türk şehirlerinde inşa edilen ilk camiler Ulu Camii olarak adlandırılmışlardır tarihli tapu tahrir defterlerinde Kayseri ye bağlı olan Everek isimli bir köy geçmektedir tarihinde köyde bir imam olduğundan ve hayvancılık yapılıp, sekiz ay çalışan bir değirmenin bulunduğundan bahsedilmektedir 170. Burada bizi ilgilendiren 168 Hidayet Yiğit, Aşık Seyrani Derneği ve Kutlama Programları, Bütün Yönleri Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s Tuncer Baykara, Ulu cami Selçuklu Şehrinde İskanı Belirleyen Bir Kaynak Olarak, Belleten, LX/227, S.60, s Mehmet İnbaşı, a.g.e., s.85

56 44 köyde bir imamın olmasıdır. Eğer köyde bir imam varsa muhtemelen bir de cami olması gerekmektedir. Yalnız bu cami köy halkına hitap edeceğinden daha çok mescit boyutlarında olmalıdır. Bu bilgiden yola çıkarsak ve üzerinde durduğumuz yapının Ulu Camii olarak adlandırılmasını da göz önünde bulunduracak olursak bizim yukarıda bahsettiğimiz mescidin şimdiki Ulu Camii nin ilk yapısını oluşturduğunu rahatlıkla söylememiz mümkündür tarihinde Develi, Karahisar-i Develi kazasının kurulması ile bu kazaya bağlanmıştır. Bu dönemde Develi 24 köy ve 26 mezradan oluşmaktadır 171. Bu köylerden bugünkü şehir merkezinde bulunan Kâfir Everek te gayrimüslimler ikamet ederken, Fenese ve Müslüman Everek köylerinde halk karışık olarak iskân edilmiştir 172. Üzerinde durduğumuz cami, Müslüman Everek olarak adlandırılan köyün camisidir yılları arasında Develi ye bağlı köylerin nüfuslarında hızlı bir artış söz konusudur 173. Bu artışın sebebi Türkmenlerin Develi ve civarına gelip yerleşmeleridir 174. Kanaatimizce bu nüfus artışından Müslüman Everek te etkilenmiş ve Türkmenler tarafından bir iskân merkezi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Bu iskânın bir sonucu olarak cami 16.yy içerisinde genişletilmiş olabilir. Daha sonra ki yıllarda, gelişmeye müsait olmayan Yukarı Develi nin Everek e taşınmasıyla artan nüfusa yetersiz kalan camii 1730 tarihinde Bay Ali tarafından yeniden genişletilmiş olmalıdır. Cami bu tarihten sonra belgelerde Bay Ali Camii olarak geçmektedir. Hurufat Kayıtlarına göre 1730 tarihinde Everek te Bay Ali Cami sinden başka iki mescit daha bulunmaktadır. Bunlar Hurufat Kayıtlarından anlaşıldığına göre Seyyid Mustafa Ağa Mescidi 175 ile Harmanlık mevkiinde Süleyman ın 176 bina eylediği Mescidi Şerif tir 177. Burada dikkati çeken bunlardan bahsedilirken mescit, üzerinde durduğumuz yapıdan da camii olarak bahsedilmesidir. Bu mescitler göstermektedir ki bu dönemde Everek te en az üç mahalle bulunmaktadır. Üç mahalle olan bir Müslüman şehrinde cuma namazının kılınması için bir de içinde minber bulunan caminin olması gerekmektedir. Buda bizim Ulu Cami nin 1730 tarihinden önce inşa edilmiş olduğu tezimizi doğrulayan başka bir kanıttır. Cami daha sonra tamir kitabesine göre, girişten 171 Mustafa Oflaz, a.g.m, s Mustafa Oflaz, a.g.m., s Mustafa Oflaz, a.g.m., s Irene Beldiceanu, Deuxs Villes de Anotolie Pre Ottomane, Develi et Qarahisar d aprer des Documents İneditr, Revue des Etudes İslamigues, C.39, S.2, Ankara, 1971, s Günümüze ulaşamamıştır. 176 Günümüze ulaşamamıştır.

57 45 sonra ilk üç sahın esas alınarak, yapının üçüncü kemerden arda kalan kısmı yeniden inşa edilmiştir 178. Bundan yetmiş yedi yıl sonra 1844 tarihinde cami El-Hac Mehmed İbn-i İbrahim bin Yusuf Efendizade tarafından yeniden tamir ettirilmiştir. H / M tarihli 223 numaralı Kayseri Şer iyye Sicilinde H.1289 / M tarihli 325 nolu belgede Develi Kazası Everek Kasabası Cami-i Kebir Mahallesi ndeki Cami-i Kebir in aydınlanması için El-Hac Osman Ağa 1800 kuruş borç bırakmış, mirasçısı borcu ödemek için Eniktepe deki ağaçlığı ve meyveliği caminin mütevellisine sattığına dair bilgiden 179 caminin artık bu yüzyılda Ulu Cami-i olarak adlandırıldığını görmekteyiz. Bunun sebebi bu dönemde Everek te başka camilerinde inşa edilmiş olması ve ilk yapılan caminin vurgulanmak istenmesidir. Sonuç olarak Everek Cami-i Kebir-i yukarıda değindiğimiz bilgiler dahilinde ilk olarak, en geç XVI. yy başlarında inşa edilmiş olmalıdır. 177 Ali Kılcı, a.g.m., s. 644, Kitabenin iki ve üçüncü satırlarında Seyrani bunu belirtmektedir. 179 Osman Taşdemir, 223 Numaralı Kayseri Şer iyye Sicili ( H / M ) Transkripsiyon ve Değerlendirilmesi, (E.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1999, s

58 İNİLER CAMİİ Katalog no: Bulunduğu yer: Yukarı Develi İniler Mahallesi İnşa Tarihi: 16.yy son çeyreği ile 17.yy başları Banisi: Bilinmiyor. Plan: 6 Foto: Yukarı Develi nin kuzey yamacında Develi ye hâkim bir yerde inşa edilen cami üzerinde yapının banisi, inşa tarihi ve mimari hakkında bilgi veren herhangi bir kitabe bulunmamaktadır. Cami kuzey-güney doğrultuda mihraba dik üç sahından ibarettir. Caminin cepheleri moloz taşla inşa edilmiş olup, üzeri ahşap kirişlemeli tavanla örtülüdür. Günümüzde bu ahşap kirişlemeli tavanın üzeri kırma çatıyla kapatılmıştır. Caminin 1789 tarihinde doğusuna sıbyan mektebi eklenmiştir. Caminin batı ve kuzey cepheleri sağır bırakılmıştır (Fotoğraf 60,61). Bunun sebebi batı cephenin önceki yıllara kadar başka bir yapıya bitişik olması ve kuzey cephede arazinin eğimli ve kod unun yüksek tutulması ile açıklanabilir. Güney cephe üzerine ikisi harim kısmına, biride sıbyan mektebine açılan üç adet dikdörtgen pencere yer almaktadır (Fotoğraf 62). Bu cephede caminin harim kısmının doğu duvarı ile buna bitişik olan sıbyan mektebinin batı duvarı arasında diletasyon izleri bulunmaktadır. Bu izler sıbyan mektebinin camiye sonradan eklendiğini göstermektedir. Caminin doğu cephesi üzerinde cephe duvarından dışarı taşan üç ahşap direk bulunmaktadır (Fotoğraf 63). Bu konuda yöre halkıyla yaptığımız görüşmelerde bu kirişlerin üzerlerinin toprak damla örtülü olduğu ve cephenin kuzeydoğusunda bulunan bir merdivenle bu kısma çıkılıp köşk minareye geçildiği bilgisine ulaşılmıştır. Caminin içerisinden köşk minaresine herhangi bir geçişin olmaması da bu bilgiyi doğrulamaktadır. Köşk minare, sıbyan mektebinin güneydoğu cephesi üzerinde yer almaktadır (Fotoğraf 64). Köşk minare dört yekpare ayak üzerinde yükselmektedir. Bu ayaklar yuvarlak kemerlerle birbirine bağlanmakta olup, kemerlerin üzerinde külah bulunmaktadır. Taş külah aşağıdan yukarıya daralacak şekilde yapılmış olup tepesine ters V biçiminde bir taş geçirilmiştir.

59 47 Ön mekâna doğu cephenin kuzey ucuna açılan düz lentolu bir kapıdan girilmektedir. Kapının üzerinde kare bir pencere bulunmakta ve kapı önünde de ahşap bir sundurma yer almaktadır. Bu ön mekân yamuk dikdörtgen bir plana sahip olup, güney cephesinin tam ortasında yer alan düz lentolu kapı ile sıbyan mektebine girilmektedir. Sıbyan mektebinin üzeri ahşap hatıllarla örtülmüştür. Mektebin güney duvarına dikdörtgen formlu bir pencere açılmıştır. 549 numaralı Hurufat Defterinde yer alan 1789 tarihli bir belgeden 180 mektebin mahalle sakinleri tarafından camiye bitişik olarak inşa edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca güney cephedeki Cami ve sıbyan mektebinin duvarlarındaki diletasyon izleri sıbyan mektebinin camiye sonradan eklendiğini kesin olarak ortaya koymaktadır. Yine bu belgeden sıbyan mektebinin camiye 1789 tarihinde eklendiği tespit edilmektedir. Günümüzde bu kısım depo olarak kullanılmaktadır. Ön mekânın batı köşesinin kuzeyinde yer alan düz lentolu gelişigüzel yapılmış kapı ile caminin harim kısmına geçilmektedir (Fotoğraf 65). Harim X 6.80 m ölçülerinde dikdörtgen bir plana sahiptir (Plan 6). Harim iki sıra halinde yerleştirilen ikişer ahşap direğin böldüğü mihraba dik üç sahından oluşmaktadır (Fotoğraf 66). Sahınların üzeri kuzey-güney doğrultuda atılan ahşap kirişlerle oluşturulan ahşap tavanla örtülmüştür. Harimin batı, doğu ve kuzey cepheleri sağır bırakılmıştır. Harim güney cephede mihrabın iki yanına yerleştirilen iki şevli dikdörtgen pencereyle aydınlatılmaktadır (Fotoğraf 67). Mihrap güney cephenin tam ortasında yer almaktadır. Mihrap nişi 0.35 m. derinliğinde olup, oldukça sade bir şekilde tasarlanmıştır. Caminin içerisinde minber yoktur. Caminin vaaz kürsüsü doğu cephe ile güney cephenin birleştiği köşede olup tamamen ahşaptan yapılmıştır. Kürsü herhangi bir sanatsal değere sahip değildir. Kadınlar mahfili harimin kuzeybatı köşesinde yer almakta olup, harim zemininden 0.83 m. yükseltilerek yapılmıştır (Fotoğraf 68). Kadınlar mahfili güneyinde yer alan üç ahşap İniler Mahallesi Mescidi Şerifi nin kurbunda ahalinin bina eylediği Mekteb-i Şerifte Mescid-i meşhurun levazımına mevkute nukud katibiyesinden alınmak üzere yevmi sekiz akçe vazife ile muallimi sıbyan olan mescidi mezburenin İmamı....Belge Ali Kılcı tarafından okunmuş fakat Osmanlıca yazılışları aynı olduğundan dolayı İniler Mahallesi yerine belgeyi yazar İkili Mahallesi olarak okumuştur. Yaptığımız araştırmalar neticesinde Develi de Osmanlı döneminde İkili Mahallesi adıyla anılan bir mahalle bulunmamaktadır. Burada yazar mahalle isimlerini yakından bilmediği için bir okuma hatası yapmıştır. Ali Kılcı, a.g.m., s. 656.

60 48 sütun ile harim kısmından kendini soyutlamıştır. Mahfile kuzeydoğu köşesinde yer alan dört basamaklı ahşap merdivenle çıkılmaktadır. Mahfilin kuzey cephesinin tam ortasında 0.15 m. çapında bir ahşap sütun yer almaktadır (Fotoğraf 69). Cami eğimli bir arazi üzerine yapılmış olduğundan dolayı bodrum kısmı da bulunmaktadır 181. Cami cephelerinde ve harim kısmında herhangi bir bezeyici öğeye rastlanmamıştır 182. İniler Cami hakkında ilk bilgiye 1119 numaralı Hurufat Defterinin 34. sayfası Kaza-i Develi bölümünün / M tarihli belgesinde rastlanmaktadır numaralı Hurufat Defterinde yer alan 1789 tarihli belgede geçen bilgiden de yapının doğusunda ki dikdörtgen mekânın sıbyan mektebi olarak 1789 tarihinde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca bu belgeden sıbyan mektebinin mahalle halkı tarafından yaptırıldığı da anlaşılmaktadır. 550 numaralı Hurufat Defterinin kaza-i Develi bölümünün 20. Sayfasında yer alan 1822 ve 1833 tarihli camiye imam atanması ile ilgili belgelerden Caminin 18.yy ortalarında faal bir şekilde kullanıldığı tespit edilmektedir 184. Yapının inşa ve onarım kitabeleri günümüze ulaşamamıştır. Cami ile ilgili Hurufat Defterlerindeki en erken tarihli belge 1723 tarihlidir. Bu belge yapının 1723 yılından önce inşa edilmiş olduğunu kesin bir şekilde ortaya koymaktadır. Yapının bulunduğu mahalle 16.yy son çeyreğinde iskâna açılmıştır 185. Şehrin gelişimi de dikkate alınacak olursa cami, 16.yy son çeyreği ile 17.yy sonları arasındaki bir tarihte inşa edilmiş olmalıdır. 181 Yöre halkı tarafından bu kısımda bir yatır bulunduğuna inanılmaktadır. Ayrıca yöre halkı kadınlar mahfilinin güneyinde mahfil duvarının alt bölümünde bulunan 0.30 m. çapında ki delikten başını geçirip dua edenlerin dualarının kabul olunacağına inanmaktadırlar. 182 Cami içerisinde harimin güney duvarına asılı olan dikdörtgen bir pano içerisinde dört satırlık Abdülkadır Geylani nin bir sözü yer almaktadır. Okunuşu: Buyurdu Hazret-i Abdülkadir Geylani Müridim ya mucemmir düşse bir emr-i havlina ki Ben onun desteği ve yaveriyim silmeyesün bilesün Meded resdir ona feyzim ki sığmaz fehm ve idraka. 183 Develi Kasabasında İniler Mescid-i Şerifi nde nısıf imamete mutasarrıf olan Süleyman Halife pir ve ali ve...olmağla hüsnü rızasıyla Hüseyin Halife ye ferağ ve kasr-ı yed ilmekle naibi Abdürrahman adıyla sadaka buyruldu. 184 Ali Kılcı, a.g.m., s tarihinde Develi Kasabası merkez nüfusu % 133 oranında artarak 135 yetişkin erkek nüfusa ulaşmıştır. Kasaba merkezinde iki yeni mahalle oluşmuştur. Bunlar Cami-i Kebir Mahallesi ( Bugünkü Ulu Caminin bulunduğu mahalledir) ile Yeni Gum / Yedi Kum veya Halil Mescidi ( İniler Mahallesi nin bulunduğu mahalledir ) diye adlandırılan mahallelerdir. Ronald C. Jeninigs, a.g.m., s. 176.

61 KÖŞKERLİ CAMİİ Katalog no: Bulunduğu yer: Yukarı Develi de Güney Mahallesi Köşkerli Camii sokağı İnşa tarihi: 1758 tarihinden önce Banisi: Köşker İbrahim Plan: 7 Foto: Caminin kuzey cephesi üzerinde yer alan kitabesi okunamayacak şekilde tahrip olduğundan yapının inşa tarihi bilinmemektedir. Cami Hurufat Defterlerinde geçen bilgilere göre Köşker İbrahim tarafından inşa ettirilmiştir. Günümüzde cami geçirmiş olduğu tadilatlar neticesinde orijinalliğini tamamen kaybetmiştir. Orijinal yapıdan geriye sadece giriş kapısı üzerinde yer alan ve büyük tahribata uğramış kitabe kalmıştır. Mevcut haliyle camii iki katlı olup mihraba dik üç sahından oluşmaktadır. Caminin cepheleri moloz taşla örülmüş olup üzeri kırma çatıyla kapatılmıştır. Caminin kuzey cephesi sağır bırakılmış, doğu ve batı cepheleri altta ve üstte açılan üçer dikdörtgen pencere ile boşaltılmıştır (Fotoğraf 70,71). Cami eğimli bir arazi üzerinde yer almasından dolayı güney cephenin altında eğimi gidermek amacıyla bir bodrum kat bulunmaktadır. Bu bodrum katı aydınlatmak için güney cephenin alt kısmına iki adet kare pencere açılmıştır. Güney cephede bulunan bu pencerelerin üzerine harim kısmını aydınlatan altlı üstlü yerleştirilen dört dikdörtgen pencere ile bunların ortasına yerleştirilmiş üçgen bir pencere yer almaktadır. Caminin kuzeybatısında yer alan tek şerefeli minare, yapıdan 1.00 m. uzakta olup orijinal değildir. Caminin son cemaat mahalline kuzey cephenin ortasına açılan düz lentolu kapıdan girilmektedir. Kapı üzerinde yapının kitabesi bulunmaktadır (Fotoğraf 72). Kitabe taş üzerine hak edilmiş olup, okunamayacak şekilde tahrip olmuştur. Son cemaat mahalli x 4.30 m. ölçülerinde doğu-batı yönünde dikdörtgen bir plana sahiptir. Mahalin üzeri düz beton damla örtülmüştür. Son cemaat mahalli, doğu ve batı cephelerinin tam ortalarına gelecek şekilde açılan dikdörtgen iki pencere ile aydınlatılmaktadır. Ayrıca harime giriş kapısının her iki yanına simetrik olarak açılan

62 50 birer pencere ile son cemaat mahali ile harim irtibatlandırılmıştır. Mahallin doğusunda abdest muslukları yer almaktadır. Mahallin batı bölümü ahşap çerçeve ile kapatılıp depo haline getirilmiştir. Bu bölümün kuzey köşesinde yer alan merdivenle üst kattaki kadınlar mahfiline çıkılmaktadır (Fotoğraf 73). Harime, son cemaat mahalinin güney cephesinin ortasına açılan düz lentolu kapıdan girilmektedir. Harim x 9.10 m. ölçülerinde olup, iki sıra iki ayağın üzerine atılan kirişlerle üç sahına ayrılmıştır (Plan 7). Doğu ve batıdaki sahınların üzeri düz beton damla örtülmüştür. Ortadaki sahının üzeri tekne tonoz şeklinde yapılmış plastik çerçeve ve bu çerçeve içerisine yerleştirilen renkli camlarla kapatılmıştır. Üst örtü duvarlara gömülü olan kolonlar ile harimin ortasında yer alan iki beton sütun tarafından taşınmaktadır (Fotoğraf 74). Harim doğu, batı, kuzey ve güney cephelerine açılan ikişer dikdörtgen pencere ile aydınlatılmaktadır. Caminin güney cephesinin tam ortasında yer alan mermer mihrabı ile ahşap minberi orijinal değildir (Fotoğraf 75). Kadınlar mahfili, harim kısmının doğu, batı cepheleri ve son cemaaat mahalinin üstündeki alanın dahil edilmesiyle oluşturulmuştur (Fotoğraf 76). Cami içerisinde hiçbir bezeyici öğeyle karşılaşılmamıştır. Cami günümüzde tamamen yenilenmiş olup mimari olarak bölgedeki diğer yapılarla karşılaştırma imkânını bize sunmamaktadır. Muhtemelen camii bölgedeki diğer camiler gibi ahşap direkli ve tavanlı olarak yapılmış ve sonradan geçirdiği tadilatlar neticesinde tamamen yenilenerek şimdiki halini almıştır. Çünkü bölgedeki diğer Osmanlı camilerinin hepsi ahşap tavanlı ve ahşap direkli camilerdir. Cami hakkında ilk bilgiye 1090 numaralı Hurufat Defterinin Kaza-i Develi bölümünün 37. Sayfasında yer alan 1758 tarihli imam atanmasına ilişkin belgeden 186 rastlanmaktadır. Ayrıca bu belgeden caminin banisinin El-Hac İbrahim olduğu anlaşılmaktadır. 568 numaralı Hurufat Defterinin Kaza-i Develi kısmının 63. Sayfasında Güney Mahallesinde El-Hac İbrahim Mescidi nde bu akçe ile imam olan Mustafa Halifeye beratı atık mucebince tecdid buyuruldu... Ali kılcı, a.gm., s. 649.

63 51 yer alan 1815 tarihli belgeden 187 edilmektedir. de baninin köşkerli lakabını kullandığı tespit Caminin kuzey cephesi üzerinde yer alan kitabe okunamamaktadır. Bu nedenle cami hakkında kesin bir inşa tarihi belirtmek olanaksızdır. Caminin tamamen orijinalitesini kaybetmiş olması bölgede ki diğer yapılarla karşılaştırma yapmamızı engellemektedir. Cami hakkında yukarıda değindiğimiz belgelerden başka herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır. Bu belgelerden en erken tarihlisi 1758 tarihli olan belgedir. Bu bilgede caminin 1758 tarihinden daha önceki bir tarihte inşa edildiğini ortaya koymaktadır. Bu belgeleri göz önünde bulundurarak caminin 1758 tarihinden önce inşa edildiğini söylemek mümkündür. İleride yapılacak başka araştırmalarda camii hakkında yeni belgelere ulaşılarak caminin inşa tarihi hakkında daha kesin bilgiler edinilebilir. 187 Develi Kazası nın Güney Mahallesi nde Köşker İbrahim in bina eylediği mescide vazife-i muayyene ile imamet ciheti Ali, Ahmet ve Hakkı Çillilerde olup... Ali Kılcı, a.g.m., s Köşkerlüler, Dulkadırlı Beyliği ni oluşturan Türkmen boylarından birisinin lakabıdır. Bunların kendi adlarına 1563 tarihinde Pınarbaşı nda oluşturdukları bir köy bulunmaktadır. Daha geniş bilgi için bkz: Refet Yınanç-Mesut Elibüyük, Maraş Tahrir Defterleri ( 1563 ), C.II,Ankara, 1988, s

64 YEDEK CAMİİ Katalog no: Bulunduğu yer: Yukarı Develi de Yedek Mahallesi Uzunlu Sokağı İnşa tarihi: XVIII. yy sonları ile XIX. yy başları Banisi: Usta Halil Plan: 8 Foto: Cami üzerinde inşa kitabesi bulunmamaktadır. Caminin banisinin Hurufat Defterlerinde geçen bilgilerden Usta Halil olduğu anlaşılmaktadır. Cami doğu-batı doğrultuda yamuk dikdörtgen bir plana sahip olup mihraba dik beş sahından oluşmaktadır. Cami tamamen moloz taştan inşa edilmiştir. Caminin ahşap kirişlemeli üst örtüsü dışarıdan kırma çatıyla örtülmüştür. Caminin kuzey ve doğu cepheleri sağır bırakılmıştır (Fotoğraf 77). Güney cephe dört mazgal pencereyle hareketlendirilmiştir (Fotoğraf 78). Batı cephe biri mazgal diğeri dikdörtgen iki pencereyle boşaltılmıştır (Fotoğraf 79). Caminin güney cephesi hariç diğer cephelerin duvarları düzgün olmayıp yamuktur. Doğu ve kuzey cephe duvarlarına bitişik olan başka yapı bakiyeleri bulunmaktadır. Ayrıca bu cepheler üzerinde beden duvarından dışa taşmış direkler yer almaktadır. Bu bakiyeler caminin doğu ve kuzey cephelerinin, bitişiğinde bulunan evlerle ortak kullanıldığını göstermektedir. Bunları göz önüne alarak caminin sadece işlevsel olarak mahalledeki evlerin arasına yapıldığı söylenebilir. Caminin tek şerefeli minaresi batı cephenin güneyinde yer almakta olup 2002 yılında yaptırılmıştır. Harime batı cephenin kuzeyinde yer alan düz lentolu bir kapıdan girilmektedir. Harim x m. ölçülerinde doğu-batı doğrultuda uzanan ikişer sıra halinde dörder sütunun böldüğü mihraba dik beş sahından oluşmaktadır (Plan 8, Fotoğraf 80). Harimin güneyindeki ilk dört sütun ahşap, kuzeyindeki dört taşıyıcı beton olarak yapılmış olup üzerlerine kuzey-güney doğrultuda uzanan ahşap kirişler atılmıştır. Harimin kuzey ve doğu cepheleri sağır bırakılmıştır. Harim güney cephe üzerine açılan yanlara doğru şevli dört adet dikdörtgen pencere ve batı cephe üzerine açılan biri

65 53 yanlara doğru şevli diğeri dikdörtgen iki pencere olmak üzere toplam altı pencere tarafından aydınlatılmaktadır. Caminin güney cephesinin tam ortasında yer alan mihrap ve batısında yer alan minber orijinal değildir (Fotoğraf 81). Kadınlar mahfili harimin kuzeyinde bulunmaktadır. Mahfil doğu-batı doğrultuda olup dört beton ayak tarafından taşınmaktadır (Fotoğraf 82). Yapı üzerinde herhangi bir kitabe ya da yazıt bulunmamaktadır. Fakat 567 Numaralı Hurufat Defterinin Kaza-i Develi bölümünün 32. sayfasında yer alan 1801 tarihli belgeden 188 caminin XVIII. yy sonları ile XIX. yy başlarında Usta Halil tarafından mescit olarak yaptırıldığını ve 1801 tarihinde de Ömer, Koca Ağa ve Yusuf adlı şahıslar tarafından camiye dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır. 188 Develi de Yedek nam Mahallede Usta Halil ın bina eylediği Mescid-i Şerif cemaati kesir olmakla eshabı hayrattan Ömer ve Koca Ağa ve Yusuf, mescid-i mezbure muceddeden minber vaaz eyledikleri... Ali Kılcı, a.g.m., s. 653.

66 METERİS CAMİİ Katalog no: Bulunduğu yer: Develi merkez İbrahim Ağa Mahallesi Ulu Cami sokak İnşa tarihi: H.1260/ M.1844 Banisi: El-Hac Mehmet bin Yunus ve Hasan bin İsmail Plan: 9 Foto: Cami üzerinde inşa ve onarım kitabeleri bulunmamaktadır. Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde bulunan H.1261/M.1845 tarihli belgeden caminin El-Hac Mehmet bin Yunus ve Hasan bin İsmail tarafından H.1260 / M.1844 tarihinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır 189. Cami girişinde yer alan üç bölümlü son cemaat mahali ile onun güneyinde bulunan mihraba dik üç sahınlı harim kısmından oluşmaktadır. Camide inşa malzemesi olarak doğu cephede kaba yonu taş, batı cephe ve son cemaat mahalinde düzgün kesme taş kullanılmıştır. Camii 1977 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından esaslı bir şekilde onarıma tabi tutulmuştur. Son cemaat mahallinin üzeri ahşap hatıllarla örtülü iken harim kısmının üzeri kuzeygüney doğrultuda atılan beşik tonozlarla örtülmüştür. Caminin doğu cephesi kaba yonu taştan yapılmış olup cephenin ortasına dikdörtgen bir pencere açılmıştır. Caminin güney cephesi üç adet dikdörtgen pencere ile boşaltılmıştır (Fotoğraf 83). Caminin batı cephesi tamamen kesme taştan yapılmış olup iki adet dikdörtgen pencere ile hareketlendirilmiştir. Caminin köşk minaresi son cemaat mahalli ile harim kısmının birleştiği batı cephe üzerinde yer almaktadır (Fotoğraf 84). Köşk minare kare bir kaide üzerinde yükselmektedir. Külah kısmını taşıyan dört adet kare yek pare ayağın başlık kısımları profilli silmelerle hareketlendirilmiştir. Ayaklar birbirlerine sembolik Bursa Kemerleri ile bağlanmıştır. Külah kısmı üzerinde ay yıldız bulunan bir alem ile sonlanmaktadır. Son cemaat mahalinin doğu cephesi yola göre konumlandırıldığından batıya doğru kırılmaktadır (Fotoğraf 85). Son cemaat mahali üç bölümden oluşmaktadır. Ortadaki bölüm yanlardaki bölümlerden daha geniş ve yüksek tutulmuştur. Yuvarlak kemerler

67 55 ikisi serbest, ikisi köşelere gömülü dört sütun tarafından taşınmaktadır. Orijinalde açık olan son cemaat mahali kemer gözleri günümüzde demir çerçeve ile kapatılmıştır. Bu çerçevenin ortasında yer alan demir kapıdan son cemaat mahaline girilmektedir. Mahalin üzeri kuzey-güney doğrultuda atılan ahşap hatıllarla kapatılmıştır. Mahalin doğu bölümü kapatılarak depo haline getirilmiştir. Doğu beden duvarını 0.40 m. yükseklikte 0.60 m. genişlikte bir seki dolanmaktadır. Mahalin batısında yer alan kare kaide içerisinden 25 basamakla köşk minareye çıkılmaktadır (Fotoğraf 86). Son cemaat mahalinin güney cephesi üzerine iki dikdörtgen pencere açılarak harimle irtibatlandırılmıştır. Mahalin güney cephesinin ortasında bulunan yuvarlak kemerli kapıdan harim kısmına girilmektedir (Fotoğraf 87). Kapı kemerinin kilit taşı üzerinde mavi boyayla boyanmış bir kabara bulunmaktadır. Harim x 9.90 m. ölçülerinde olup mihraba dik üç sahından oluşmaktadır (Plan 9). Sahınların üzeri kuzey-güney doğrultuda atılan beşik tonozlarla örtülmüştür. Tonoz karınlarından dışa taşıntı yapan yuvarlak kemerler yığma kare ayakların kemer boşlukları üzerine atılmışlardır (Fotoğraf 88). Üst örtüyü oluşturan beşik tonozlar dördü serbest sekizi duvara gömülü toplam on iki ayak tarafından taşınmaktadır. Harim güney cephede üç adet mazgal pencere, kuzey cephede iki adet dikdörtgen pencere, doğu cephede bir adet yuvarlak kemerli pencere ve batı cephede iki adet yuvarlak kemerli pencere olmak üzere toplam sekiz pencere tarafından aydınlatılmaktadır (Fotoğraf 89,90). Harimin beden duvarları ve taşıyıcı ayaklar yerden 0.80 m. yüksekliğe kadar lambrilerle kaplanmıştır. Mihrap güney cephenin tam ortasında bulunmaktadır. Beyaz fayansla kaplanmış olan mihrap orijinal değildir. Caminin içerisinde minber ve kadınlar mahfili bulunmamaktadır (Fotoğraf 91). Cami içerisinde hiçbir bezeyici öğe bulunmamaktadır. Caminin inşa ve onarım kitabeleri bulunmamaktadır. Ancak Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde bulunan H / M tarihli vakfiyesinden caminin H.1260 / M tarihinde El-Hac Mehmet bin Yunus ve Hasan bin İsmail tarafından inşa edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca vakfiyede camiye İlibe Pınarı mevkiinde bulunan bir kıt a arsanın vakfedildiği belirtilmektedir Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Cevdet Tasnifi Evkaf, C.I, Sıra No: Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Cevdet Tasnifi Evkaf, C.I, Sıra No: 3443.

68 DEDEMAN ( ÇAY ) CAMİİ Katalog no: Bulunduğu yer: Develi merkez ( Everek ) Yukarı Fenese Çay Mahallesi Tuğra Sokak İnşa tarihi: XIX. yy son çeyreği Banisi: Hacı Hüseyin Şahabeddin Plan: 10 Foto: Cami doğu cephesi üzerinde bulunan kitabeye göre Hacı Hüseyin Şahabeddin tarafından yaptırılmıştır 191. Cami kuzey-güney doğrultuda mihraba dik üç sahından oluşmaktadır. Caminin doğu cephesinde kesme taş diğer cephelerde kaba yonu ve kesme taş birlikte kullanılmıştır. Caminin ahşap kirişlemeli tavanının üzeri dışarıdan kırma çatıyla kapatılmıştır (Fotoğraf 92). Caminin kuzey cephesi sağır bırakılmıştır. Doğu ve batı cephenin güney ucuna dikdörtgen birer mazgal pencere açılmıştır. Caminin güney cephesi iki adet dikdörtgen pencere ile boşaltılmıştır (Fotoğraf 93). Caminin batı cephesinde dört satırlık inşa kitabesi bulunmaktadır. Kitabe Mahir Tevfik Hocaoğlu tarafından cami inşasından sonra 1950 li yıllarda yazılmıştır ( Fotoğraf 94 ) 192. Okunuşu: Hacı Hüseyin Şahabeddin Yaptırdı Buruca Behin Bir Böyle Camii Kim Yeni Mahbut Cenneti Kezin Mahir Dahi Tebrik Eder Banisine Hallet Berin Tarihidir Bir Zamm İle Vallahu Hayrel-Nazırın 1315 Caminin köşk minaresi güney ve batı cephenin birleştiği köşede yer almaktadır (Fotoğraf 95). Minareye harimin batı duvarının kuzeyine açılan bir kapıdan geçilerek yirmi dört basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Köşk minare dört sütun üzerine oturan bir külahtan oluşmaktadır(fotoğraf 96). Minarenin sütun başlıkları profilli silmelerle hareketlendirilmiş olup, üç kademeli dekoratif kemerlerle birbirlerine 191 Kitabe XX.yy ortalarında yazıldığından dolayı inşa tarihi kısmı yanlış yazılmıştır. 192 Kadir Özdamarlar ile tarihinde yapılan mülakattan.

69 57 bağlanmışlardır. Külah kısmı iki parçadan oluşmaktadır. Alttaki tabla kısmı minarenin üzerini örtmektedir. Tabla kısmının üzerinde yer alan tepelik ise piramit şeklinde yükselmektedir. Harime batı duvarının kuzeyine açılan düz lentolu bir kapıdan girilmektedir. Kapı önünde yer alan üzeri beton damla örtülü dikdörtgen mekân orijinal olmayıp sonradan eklenmiştir (Fotoğraf 97). Harim 9.90 x 8.80 m. ölçülerinde kareye yakın dikdörtgen bir plana sahip olup ahşap sütunlarla mihraba dik üç sahına bölünmüştür (Plan 10). Harimin üst örtüsü ahşap olup iki sıra ikişer adet olmak üzere toplam dört adet serbest ahşap direk tarafından taşınmaktadır (Fotoğraf 98). Bu direklerden harimin kuzeyinde yer alan ikisinin ahşap kirişlerinin oturduğu yastıklarda geometrik süslemeler yer almaktadır. Kuzeybatıdaki sütunun yastık kısmı üzerinde oyma tekniğinde yapılmış hilal motifi ile altı kollu yıldız motifi bulunmaktadır (Fotoğraf 99). Kuzeydoğudaki sütunun yastık kısmında yine oyma tekniğinde, birbirine geçmeli dişler şeklinde yapılmış geometrik süslemeler ile daire içerisine yerleştirilmiş altı kollu yıldız motifi yer almaktadır (Fotoğraf 100). Güney yöndeki ahşap direklerin yastıklarının üzerleri boş bırakılmıştır. Harim, batı ve doğu cephesinde birer, güney cephesine açılan iki yırtmaç pencere ile aydınlatılmaktadır (Fotoğraf 101). Mihrap güney cephenin tam ortasında yer almaktadır (Fotoğraf 102). Mihrap nişi üç yönden iki bordür ile çevrelenmiştir. Dıştaki bordürün üzeri turkuvaz mavisi, içteki bordür ve mihrabın köşelik kısmı sarı renk yağlı boya ile boyanmıştır. Mihrap nişinin sivri kemerinin üzeri turkuvaz mavisi yağlı boya ile nişin içerisi de beyaz boya ile boyanmıştır. Minber taş malzemeden yapılmış olup orijinal değildir (Fotoğraf 103). Kadınlar mahfili harimin kuzey duvarına bitişik olup, mahfile sekiz basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır (Fotoğraf 104). Tamamen ahşaptan yapılmış olan mahfil batı cephenin kuzey köşesine açılan dikdörtgen bir pencere ile aydınlatılmaktadır. Dedeman ( Çay ) Camii hakkında H / M tarihli 42 numaralı Develi Şer iyye Sicilinde yer alan 20 Mayıs 1894 tarihli 60 nolu belgeden 193 caminin 193 Fenese İslam Mahallesi nden El-Hac Hüseyin Efendi ibn-i El-Hac Mustafa Efendinin, Everek Kasabası dahilinde bulunan bağ ve bahçelerinden bir kısmını Fenese de Hacı Hüseyin Efendi Mahallesi ndeki Mescid-i

70 58 kitabesinde inşa tarihi olarak geçen. H / M tarihinin yanlış olduğu anlaşılmaktadır. Zaten yukarıda da belirttiğimiz gibi kitabe Mahir Tevfik Hocaoğlu tarafından sonradan yazılmıştır. Bu bilgi ve yukarıda ki belgeye dayanarak Dedeman Çay Cami sinin en erken XIX. yy ın son çeyreğinde inşa edilmiş olduğu düşünülebilir. Şerif başta olmak üzere diğer mescid-i şerif ve camilere... Fenese nin Öğsenek mevkiinde vakı tarafları Hacı Abdullah ve Yusuf ve Tarik ve Çay ile mahdud bir kıt-a mülk bahçemi Fenese de kain Dedemanoğlu Camii Şerifi nin mihrabına vakf eyledim.. Mehmet Süme, a.g.t., s. 76.

71 KAYAALTI CAMİİ Katalog no: Bulunduğu yer: Develi merkez ( Everek ) Yukarı Fenese Mahallesi Tuğra sokak İnşa Tarihi: XIX.yy son çeyreği Banisi: Bilinmiyor Plan: 11 Foto: Caminin üzerinde inşa ve onarım kitabeleri yoktur. Cami kuzey-güney doğrultuda dikdörtgen bir plana sahip olup mihraba dik üç sahından oluşmaktadır Caminin ahşap kirişlemeli tavanı dışarıdan toprak damla örtülmüştür. Camide inşa malzemesi olarak cephelerde kaba yonu taşı, üst örtüde ahşap kullanılmıştır. Caminin üzeri ahşap tavan üzerine atılan toprak damla örtülüdür (Fotoğraf 105). Caminin doğu ve kuzey cepheleri sağır bırakılmıştır. Doğu cephenin güney kısmı günümüzde yıkılmıştır (Fotoğraf 106). Kuzey cephe batıya doğru bitişiğinde bulunan yoldan dolayı içeri girmektedir. Güney cephe, üzerine açılan iki dikdörtgen pencere ile hareketlendirilmiştir (Fotoğraf 107). Batı cephe, kuzey köşesinde yer alan caminin içine girişi sağlayan düz lentolu kapı, kapı üzerinde yer alan kare pencere ve cephenin tam ortasında bulunan dikdörtgen bir pencereyle hareketlendirilmiştir. Caminin batı cephesine bitişik olarak yapılan köşk minaresine on beş basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır (Fotoğraf 108). Köşk minarenin dört kare ayağı sağlam olarak günümüze ulaşmıştır. Bu kare ayakların üzeri basit silmelerle hareketlendirilmiş olup üzerindeki külah bölümü tamamen yıkılmıştır. Caminin batı cephesinin kuzeyinde bulunan düz lentolu giriş kapısından asimetrik bir plana sahip ön mekâna girilmektedir. Ön mekânın üzeri kuzey-güney doğrultuda atılan ahşap hatıllarla kapatılmıştır. Günümüzde üst örtünün bazı bölümleri yıkılmıştır. Girişteki bu küçük ön mekânın güneydoğu köşesinde yer alan düz lentolu kapı ile güneydeki dikdörtgen mekâna girilmektedir. Mekânın üzeri ahşap kirişlemeli tavanla örtülmüş olup, doğu ve güney cepheleri sağır bırakılmıştır. Bu mekân batı cephenin kuzey köşesine açılan dikdörtgen bir pencereyle aydınlatılmaktadır. Mekânın

72 60 fonksiyonu hakkında hiçbir bilgiye ulaşılamamıştır. Ön mekânın doğusunda yer alan kapıdan harime girilmektedir (Fotoğraf 109). Harim x m. ölçülerinde kuzey-güney doğrultuda dikdörtgen bir plana sahiptir (Plan 11). Harim iki sıra halinde yerleştirilen toplam dört ahşap direk tarafından mihraba dik üç sahına bölünmüştür. Harimin üzeri, kuzey-güney doğrultuda atılan ahşap kirişlerin üzerine doğu-batı yönde atılan ahşap hatıllarla örtülmüştür (Fotoğraf 110). Ahşap kirişlerin oturduğu direk yastıkları üzerinde oyma tekniğiyle yapılmış geometrik bezemeler yer almaktadır. Bunlardan güneyde yer alan iki direğin yastıkları üzerinde iki yatay şerit halinde diş motiflerinden oluşan oyma süslemeler bulunmakta ve bu şeritler yine oyma tekniğinde yapılan çapraz iki yivle birbirine bağlanmışlardır (Fotoğraf 111,112). Harimin kuzey, doğu ve batı cepheleri sağır bırakılmıştır. Batı cephenin güney kısmı yıkılmıştır. Harim güney cephesi üzerine açılan ve yanlara doğru genişleyen iki dikdörtgen pencere ile aydınlatılmaktadır (Fotoğraf 113). Doğu cephe üst kısmında beyaz zemin üzerine lacivert boyalı kalemle yapılmış kıvrımdal şeklinde uzanan bitkisel bezeme kalıntılarına rastlanmaktadır (Fotoğraf 114). Batı cephenin güney ucunda bir madalyon içerisine turkuvaz renkli zemin üzerine Arapça Ebubekir yazısı bulunmakta ve pano içerisinde boş kalan kısımlar kıvrımdallar şeklinde uzanan bitkisel kalem işi bezemelerle tezyin edilmiştir (Fotoğraf 115). Ayrıca cephenin bazı bölümlerinde lacivert kalemle işlenmiş çiçek ve kıvrımdal motifi kalıntıları bulunmaktadır. Bununla beraber güney cephede mihrap nişinin üzerinde aynı tarzda yapılmış kalem işi bezeme kalıntılarına rastlanmaktadır. Bu kalıntılar cephelerin tamamen kalem işi bezemelerle tezyin edildiğini göstermektedir. Harimin cepheleri zeminden 1.18 m. yüksekliğe kadar ahşap ile kaplanmıştır. Mihrap güney cephenin tam ortasında yer almaktadır (Fotoğraf 116). Mihrap nişi 1.50 m. yüksekliğe kadar ahşap levhalarla kaplanmıştır. Caminin minberi ahşaptan yapılmış olup herhangi bir sanatsal değer taşımamaktadır. Kadınlar Mahfili harimin kuzeyinde yer almaktadır (Fotoğraf 117). Tamamen ahşaptan yapılmış olan mahfile, kuzeybatı köşesinde yer alan sekiz basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Mahfilin güney bölümü 0.40 m. yükseklikte ahşap korkulukla çevrilmiştir.

73 61 Cami günümüzde kullanılmamaktadır. Caminin doğu cephesinin güney bölümü ve üst örtünün bazı kısımları yıkılmıştır. Cami üzerinde herhangi bir kitabe bulunmamaktadır. Fakat caminin yaklaşık 200 m. güneybatısında bulunan Dedeman Çay Camisi yle (XIX. yy son çeyreği) plan, malzeme, süsleme, üst örtü ve taşıyıcı ahşap direkler bakımından büyük bir benzerlik göstermektedir. Her iki camide ikişerli sıra halinde dört ahşap direk tarafından mihraba dik üç sahına bölünmüşlerdir. Her iki yapıda da ahşap üst örtüyü taşıyan direklerin yastık başlarında yer alan geometrik süslemeler aynı karakterde işlenmişlerdir. Yukarıda bahsettiğimiz mimari benzerliklerden dolayı hakkında herhangi bir bilgi bulunmayan Kayaaltı Camisi ni, Dedeman Çay Camisi yle (XIX.yy son çeyreği) olan mimari ve tezyini benzerliklerine dayanarak XIX.yy son çeyreğine tarihlendirmek mümkündür.

74 NALBANT ( Aşağı Fenese ) CAMİİ Katalog no: Bulunduğu yer: Develi merkez ( Everen ) Fenere Aşağı Mahalle'de bulunmaktadır. İnşa Tarihi: XIX. yy son çeyreği Banisi: Hacı Hüseyin Efendi Plan: 12 Foto: Cami, üzerinde yer alan kitabeye göre Hüseyin adlı bir şahıs tarafından inşa ettirilmiştir. Şer iyye Sicillerinden bu şahsın Hacı Hüseyin Efendi olduğu tespit edilmektedir. Cami kuzey-güney doğrultuda iki sıra halinde dört beton kolonun böldüğü mihraba dik üç sahından oluşmaktadır. Caminin beden duvarları tamamen kesme taştan inşa edilmiş olup üst örtüde beton malzeme kullanılmıştır. Caminin düz beton dam olan üst örtüsü dışarıdan kırma çatıyla kapatılmıştır. Caminin doğu cephesi, cephe yüzeyinden taşıntı yapan kesme taşların değişik şekillerde yerleştirilmesiyle oluşturulan dikdörtgen formlu üç pencere ile boşaltılmıştır (Fotoğraf 118). Doğu cephe güney köşede pahlanarak güney cephe ile birleşmektedir. Pahlanmış kısmın üzeri, taşların birbirleri üzerine bindirilmesiyle üç sıra mukarnası andırır şekilde düzenlenmiştir. Güney cephe, doğu cephede yer alan pencerelerle aynı forma sahip olan iki adet dikdörtgen pencereyle hareketlendirilmiştir. Caminin batı cephesi bitişiğinde yer alan evden dolayı sağır bırakılmıştır. Kuzey cephenin doğu köşesinde bulunan tek şerefeli taş minare orijinal olmayıp camiye sonradan eklenmiştir (Fotoğraf119). Son cemaat mahaline doğu cephenin kuzey ucuna açılan düz lentolu bir kapıdan girilmektedir. Bu kısım camiye son zamanlarda yapılan onarımlarda eklenmiştir (Fotoğraf 120). Giriş bölümü iki katlı olup, üst kat kadınlar mahfili olarak kullanılmaktadır. Giriş kapısının bulunduğu katın üzeri düz beton damdır. Bu bölümün kuzeyine abdest muslukları yerleştirilmiştir. Mahalin güney cephesinin doğu tarafında minare bulunmakta olup, batı tarafında ise iki depo hücresi yer almaktadır. Ayrıca mahalin güney cephesinin batı köşesinde kadınlar mahfiline çıkılan merdiven bulunmaktadır (Fotoğraf 121). Mahalin üst katı kadınlar mahfili olarak kullanılmaktadır.

75 63 Son cemaat mahalinin güney cephesinin ortasında harime giriş kapısının orijinalde batısında ve doğusunda birer pencere bulunmaktaydı. Kapının her iki yanına simetrik olarak açılan dikdörtgen pencerelerden doğudaki minarenin eklenmesinden dolayı batıdaki de yapılan iki depo hücresinden dolayı kapatılarak iptal edilmiştir. Harimin Bursa kemerini andırır şekilde yapılmış giriş kapısının üzerinde iki satırlık inşa kitabesi yer almaktadır (Fotoğraf 122). Okunuşu:...bir gün ( bir kel) Oğlu Hüseyin Oldu Muaffak Camii......anla muhtacın Tarihi kitabe Ebced Hesabı... Harim, x 9.20 m. ölçülerinde kuzey-güney doğrultuda uzanan, ikişer sıra halinde dört kolon tarafından mihraba dik üç sahına bölünmüş olup üzeri düz beton damla örtülmüştür (Plan 12). Harim, doğu cephesi üzerinde üç adet, güney cephesi üzerinde de mihrabın iki yanına simetrik olarak yerleştirilen birer adet yuvarlak kemerli pencere ile aydınlatılmaktadır (Fotoğraf 123). Çini mihrap, ahşap minber ve vaaz kürsüsü orijinal değildir (Fotoğraf 124). Kadınlar mahfili harimin kuzey cephesi ve son cemaat mahalinin üzerini kuşatmaktadır (Fotoğraf 125). Kadınlar mahfiline yapıya sonradan eklenen iki katlı mekânın, alt katının güney cephesinin batı köşesinde yer alan merdivenle çıkılmaktadır. Bu bölümün üzeri düz beton dam olup, mahfil doğu-batı yönünde atılan kemerlerle iki bölüme ayrılmıştır (Fotoğraf 126). Mahfil doğu cephesi üzerinde bulunan iki dikdörtgen pencere ile aydınlatılmaktadır. Caminin harime giriş kapısı üzerinde yer alan kitabede ebced hesabıyla düşülen tarih kısmı okunamamaktadır. Caminin ciddi bir onarıma tabi tutulması ve orijinalliğinden oldukça uzaklaşmış olması benzer camilerle karşılaştırma imkânına izin vermemektedir. Ancak H / M tarihli 42 numaralı Develi Şer iyle Sicilinde yer alan 20 Mayıs 1894 tarihli 60 nolu belgede 194 geçen bilgiden ve kitabedeki bir gün ( bir Fenese İslam Mahallesi nden El-Hac Hüseyin Efendi ibn-i El-Hac Mustafa Efendinin, Fenese nin Yamaç mevkiinde vaki tarafları Hacı Ömer bağı ve koru, Kirkor ve Birtoz oğlan ve Cücünlüoğlu bağları ve su harkı ile mahdud tahminen bir dönüm kurumi mülk bağımı Fenese de Hacı Hüseyin Efendi Mahallesi nde ka in Mescid-i Şerif in şem asına mezkur bağımın kurumını vakfeyledim...senevi bir batman mum yağı elli dirhem pamuk ipliği virile ve vakf-ı mezbura hayatta oldukça kendim mütevelli olup vefatımdan sonra...mustafa efendi mütevelli olup...ve yine Fenese nin Boncuklu mevkiinde vaki tarafları Gazaros ve Serpui bağları Keşiş hafidi Kirkor bağı ve tarik ve su harkı ile mahdud tahminen bir dönüm mülk bahçe ve

76 64 kel ) Oğlu Hüseyin isminden yola çıkarak, belgede geçen Hüseyin Efendi Mahallesinde yer alan mescidin bu mescit olduğunu söylememiz mümkündür. Bu belge bize aynı zamanda mescidin mahalleye de ismini verdiğini göstermektedir. Bu vakfiyeyi göz önünde bulundurarak caminin XIX.yy ın son çeyreğinde inşa edilmiş ahşap kirişlemeli tavanlı bir camii olması ihtimal dahilindedir. kurumi mülk bağı vesayir mülkümü mezkür Mescid-i Şerifin mihrabına vakf eyledim..mehmet Süme, a.g.t., s.76.

77 İZMİRLİ CAMİİ Katalog no: Bulunduğu yer: Develi merkez ( Everek ) Cami-İ Kebir Mahallesi İzmirli Sokak İnşa tarihi: XIX.yy son çeyreği Banisi: Bilinmiyor. Plan: 13 Foto: Caminin üzerinde inşa ve onarım tarihini veren herhangi bir kitabe bulunmamaktadır. Bu nedenle caminin banisi ve mimari bilinmemektedir. Cami kuzey-güney doğrultuda dikdörtgen bir plana sahip olup üzeri ahşap kirişlemeli tavanla örtülmüştür. Camiinin doğu ve kuzey cepheleri yanlardaki evlere bitişiktir. Camide inşa malzemesi olarak cephelerde kaba yonu taş, üst örtüde ahşap malzeme kullanılmıştır. Caminin üzeri içerden ahşap tavanla örtülüyken dışarıdan kırma çatıyla kapatılmıştır. Caminin kuzey, doğu ve batı cepheleri bitişiğindeki evlerden dolayı sağır bırakılmıştır. Caminin güney cephesi aynı zamanda yapıya giriş kapısının da bulunduğu cephedir. Cephe köşelerde birer adet dikdörtgen pencere ve bunların ortasında yer alan bir adet yuvarlak pencereyle hareketlendirilmiştir. Güney cephenin önünde küçük bir avlu bulunmaktadır. Avluya güneyinde yer alan avlu duvarının batısına açılmış yuvarlak kemerli bir kapıdan girilmektedir. Kapının kemeri ve söveleri kesme taştan yapılmıştır (Fotoğraf 127). Caminin demir ve sac malzemeden yapılmış köşk minaresi avlu kapısı üzerinde bulunmakta olup, orijinal değildir. Avlunun kuzey batısında bulunan merdivenle caminin harim giriş kapısına çıkılmaktadır. Harime düz lentolu olan bu kapıdan girilmektedir. Harim x 9.40 m. ölçülerinde güneyden kuzeye doğru daralan yamuk dikdörtgen bir plan sahiptir (Plan 13). Harimin üzeri iki ahşap direk ile kuzey cephede yer alan iki beton kolon tarafından taşınan ahşap dam olup günümüzde ahşap hatılların üzeri kontrplak levhalarıyla kapatılmıştır. Harimin kuzey, doğu, batı cepheleri sağır bırakılmıştır. Harim, güney cephe üzerine açılan iki adet dikdörtgen pencere ve mihrap

78 66 üzerinde yer alan bir adet yuvarlak kemerli pencereyle aydınlatılmaktadır (Fotoğraf 128). Mihrap orijinal olmayıp güney cephenin tam ortasında yer almakta ve üzeri mavi ve beyaz fayanslarla kaplanmış bir vaziyettedir (Fotoğraf 129). Caminin ahşap minberi orijinal değildir. Kadınlar mahfili tamamen ahşaptan yapılmış olup güneyde iki ahşap direk ile kuzey duvar içerisine gömülü iki beton kolon tarafından taşınmaktadır. Mahfil caminin kuzey ve doğu cephelerini kuşatmaktadır (Fotoğraf 130). Camide hiçbir bezeme öğesiyle karşılaşılmamaktadır. Harimi oluşturan cephe duvarları ile kadınlar mahfilini taşıyan direkler zeminden 0.90 m. yüksekliğe kadar ahşap lambrilerle kaplanmıştır. İzmirli Camisi üzerinde inşa tarihini ve banisini veren bir kitabe bulunmamaktadır. Yapının bölgedeki XIX.yy son çeyreğine ait Tirem Camii (1894), Dedeman Çay Camii (XIX.yy son çeyreği), Kayaaltı Cami (XIX.yy son çeyreği) ile üst örtü sistemleri bakımından benzerlikler göstermektedir. Harimin ve cephelerin orijinalliğini kaybetmeleri başka bir karşılaştırma yapma imkânını ortadan kaldırmaktadır. Üst örtü sistemine bakarak caminin, bölgedeki diğer ahşap tavanlı camiler gibi XIX.yy son çeyreğinde inşa edilmiş olması muhtemeldir.

79 TİREM CAMİİ Katalog no: Bulunduğu yer: Develi Merkez ( Everek ) Cami-i Cedit Mahallesi Tirem Sokak İnşa tarihi: H.1312 / M Banisi: Hacı Hasan Efendi İbn-i El-Hac Ali Ağa Plan: 14 Foto: Cami, güney cephesinin tam ortasında yer alan kitabeye göre 1894 tarihinde inşa edilmiştir. Caminin Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde bulunan 24 Ekim 1894 tarihli vakfiyesinden banisinin Hacı Hasan Efendi İbn-i El-Hac Ali Ağa olduğu öğrenilmektedir. Cami kuzey-güney doğrultuda mihraba dik uzanan ikişer sıra halinde yerleştirilmiş dört beton kolon tarafından üç sahına bölünmüştür. Caminin cepheleri tamamen kesme taştan inşa edilmiş olup üst örtüde ahşap malzeme kullanılmıştır. Caminin beton ayaklarla taşınan ahşap üst örtüsü dışarıdan kırma çatıyla kapatılmıştır. Caminin kuzey cephesi ve doğu cephesinin kuzey bölümlerine yandaki evlere bitişik olmalarından dolayı pencere açılmamıştır. Doğu ve batı cephelerin güney uçları dikdörtgen birer adet pencere ile hareketlendirilmiştir (Fotoğraf 131,132). Pencereler duvar yüzeyinden dışa taşırılan ve içe doğru kırılan pervazlarla çerçevelenmekte ve çerçevelerin üzeri kırmızı boyayla boyanmıştır. Güney cephenin köşeleri pahlandırılmıştır. Güney cephe üzerinde de tıpkı doğu ve batı cephede yer alan pencerelerdeki gibi düzenlemeye sahip iki adet dikdörtgen pencere açılmıştır. Bu pencerelerin üstlerinde ortalarına gelecek şekilde yapının inşa tarihini veren kitabe yer almaktadır (Fotoğraf 133). Kitabe üzerinde H ve Arapça Maşallah yazılıdır. Caminin beden duvarlarını pencere altı seviyesinden itibaren 0.15 m. genişliğinde bir silme dolanmaktadır. Köşk minare batı ve güney cephenin birleştiği noktada yer almaktadır (Fotoğraf 134). Köşk minareye harimin kuzeybatı köşesinde yer alan 15 basamaklı merdivenle çıkılmaktadır. Köşk minare dört yekpare ayak üzerinde yükselmektedir (Fotoğraf 135). Bu ayakların başlıkları basit silmelerle hareketlendirilmiş ve basık sivri kemerlerle birbirine bağlanmışlardır. Kemerlerin üzerinde aşağıdan yukarıya doğru daralan piramit

80 68 şeklinde yerleştirilmiş dört köşeli külah konulmuştur. Külahın üzeri dilimlendirilmiş olup tepesine alem yerleştirilmiştir. Caminin batı cephesinin önüne yakın bir tarihte asimetrik planlı bir ön mekân eklenmiştir (Fotoğraf 136). Bu mekâna giriş batı cephesinin ortasında yer alan düz lentolü bir kapıdan sağlanmaktadır. Yamuk planlı bu ön mekânın üzeri düz beton damla örtülmüştür. Bu ön mekânın batı cephesi üzerine farklı ölçülerde biri dikdörtgen diğeri kare iki pencere açılmıştır. Ön mekânın batı cephesinin alt kısmına abdest muslukları yerleştirilmiştir. Güney cephesi üzerinde yer alan düz lentolu bir kapıdan depo olarak kullanılan mekâna girilmektedir. Ön mekânın doğu cephesinin kuzeyinde kadınlar mahfiline çıkılan merdivenler bulunmaktadır(fotoğraf 137). Doğu cephenin tam ortasında yer alan düz lentolu kapı ile harim kısmına girilmektedir. Harim iki sıra halinde yerleştirilen üzerleri yivli dört beton kolon tarafından mihraba dik üç sahına bölünmüştür (Plan 14). Üst örtü ahşap kirişlemeli tavan olup günümüzde alttan kontrplak levhaları ile kaplanmıştır (Fotoğraf 138). Üst örtüyü taşıyan beton kolonların başlıkları ahşap çerçeve içerisine alınmış ve çerçevenin üzeri zikzak motifleri ile bezenmiştir (Fotoğraf 139). Başlıkların alt kısımları sembolik konsollarla tezyin edilmiştir. Harim batı ve doğu cephelerinin güney uçlarına açılan birer adet ve güney cephesine açılan iki adet dikdörtgen pencereyle aydınlatılmaktadır. Mihrap orijinal olup üzeri yeşil ve sarı renkli yağlı boyalarla boyanmıştır (Fotoğraf 140). Mihrap nişi üç taraftan duvar yüzeyinden taşıntı yapan plasterlerle çerçeve içerisine alınmıştır. Plasterlerin pabuçluk şeklinde yapılan alt kısımlarının yüzeyi boş bırakılmıştır. Plasterlerin pabuçlukları yatay bir silme ile gövdeden soyutlanmış olup gövdenin üzeri beş adet silme ile yivlendirilmiştir. Plasterlerin üst kısımları beş yatay profille kademelendirilerek bir sütün başlığı tarzında tasarlanmışlardır. Başlıkların en alt silmesinin üzeri yarım daire şeklinde yapılan geometrik bezemelerle bezenmiştir(fotoğraf 141). Bu plasterlerin üzerine yatay bir beton pano yerleştirilmiştir. Yatay pano üç bölüme bölünmüş ve bu bölümler üzerinde bulunan ayet ve Arapça yazıların üzeri boyayla kapatılmıştır. Panonun altında yer alan silme kuşağının üzeri yarım daire şeklindeki geometrik bezemelerle tezyin edilmiştir. Mihrap nişinin üst kısmı 0.5 m. genişliğindeki atmalı şeklinde bir profilli çerçeve içerisine alınmıştır. Aynı çerçeve yanlarda da bir kademe yaparak aşağıya doğru 0.50 m. devam etmektedir.

81 69 Profilin üzeri batı tarafta küçük baklava dilimleri ile doğu tarafta ise yarım daire şeklinde yapılan oyma bezemelerle süslenmiştir. Minber ahşaptan yapılmış olup orijinal değildir. Vaaz kürsüsü doğu cephenin güneyinde yer almaktadır. Kürsünün üzeri ahşap lambrilerle kaplanmıştır. Kadınlar mahfili kuzey cephenin üst tarafını tamamen kaplamaktadır (Fotoğraf 142). Mahfilin girişi batıdaki ön mekânın doğu cephesinin kuzeyinde yer alan merdivenlerle sağlanmaktadır. Kadınlar mahfili doğu batı doğrultuda dikdörtgen bir mekândan oluşmaktadır (Fotoğraf 143). Mahfilin üzeri ahşap kirişlemeli tavan ile örtülmüş olup günümüzde ahşap kirişlerin üzeri kontrplaklarla kapatılmıştır. Mahfilin batı cephesi üzerine açılan dikdörtgen bir pencere ile mahfil aydınlatılmaktadır. Mahfilin güney bölümü plastik çerçeve ile kapatılmıştır. Caminin mihrabında yer alan geometrik bezemeler ile üst örtüyü taşıyan yivli beton kolonların başlık kısımlarındaki zikzak motifleri ve bunların altında yer alan sembolik konsollardan başka yapı içerisinde herhangi bir bezemeye rastlanmamıştır. Cami güney cephesi üzerinde bulunan inşa kitabesine göre H / M tarihinde inşa edilmiştir. Caminin banisi Hacı Hasan Efendi İn-İ El-Hac Ali Ağa ya ait vakfiyeye 42 nolu Develi Şer iyye Sicilinin 19 Ekim 1895 tarihli 131 nolu belgesinde rastlanılmaktadır. Bu vakfiyede Hacı Hasan Efendi İbn-İ El-Hac Ali Ağa nın yaptırmış olduğu bu caminin minberine ve caminin imam ve müezzinine vakf ettiği parayı ve vakfın ilerideki yöneticilerinin kimler olacağı hakkında bilgiler bulunmaktadır 195. Aynı sicilin 24 Ekim 1895 tarihli ve 132 nolu belgesinde Tirem Mahallesi sakinlerinin, Tirem Mahallesi ve civardaki mahallelerde Cuma namazı kılınan bir caminin olmaması ve mahalledeki yaşlıların Cuma namazı kılmak için uzak olan camilere gitmekte meşakkat çektikleri ve bu nedenle mahallede Hacı Hasan Efendi İbn-İ El-Hac Ali Ağa nın yaptırmış olduğu mescidi şerife minber konulması ve mescidin camiye dönüştürülmesi ile ilgili mahalle sakinleri tarafından oluşturulan vakfiye yer almaktadır 196. Bu belge bize caminin H / M tarihinde ilk olarak Hacı Hasan Efendi İbn-İ El-Hac Ali Ağa tarafından 195 Mehmet Süme, a.g.t., Mehmet Süme, a.g.t.,

82 70 mescit olarak yapıldığını fakat mahalle sakinlerinin oluşturduğu bir vakıfla mescidin 24 Ekim 1895 tarihinde camiye dönüştürüldüğünü göstermektedir. Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde 603 numaralı defter 106. Sayfa 185. Sırada yer alan 24 Ekim 1895 tarihli Hacı Hasan Efendi İbn-İ El-Hac Ali Ağaya ait vakfiyeden 197 de mescidin camiye çevrildikten sonra, Hacı Hasan Efendi İbn-İ El-Hac Ali Ağanın camiye yeni akarlarda bulunduğu tespit edilmektedir. Ayrıca mescit camiye dönüştürüldükten sonra mahalle sakinleri tarafından vakfa büyük yardımlarda bulunulduğu anlaşılmaktadır 198. Sonuç olarak Tirem Camisi 1894 tarihinde Hacı Hasan Efendi İbn-i El-Hac Ali Ağa tarafından mescit olarak yaptırılmış ve bundan bir sene sonra mahalle sakinlerinin isteği üzerine camiye dönüştürülmüştür. 197 Hacı Hasan Efendi İbn-i El-Hac Ali Ağa, Solakoğlu Hacı Ahmet Ağa yı vakfa mütevelli tayin ederek, al yab-ı malından ifraz eylediği bin kuruşu vakfedip onu on bir buçuk hesabı üzre ıstırdah olunup hasıl olan rıhtım nısfı Tirem Mahallesi nde müceddeden bina ve inşa eylediği mescide konulan minbere ve caminin mihrabına vakfettiğine dair bilgi bulunmaktadır. Ali Kılcı, a.g.m., s numaralı Develi Şer iyye sicilinde 24 Ekim 1895 tarihli 133 nolu belgede Ahmed Ağa İbn-i El-hac Osman ın dört bahçesini Tirem Camisi ne vakfettiğine dair belge; aynı tarihli 134 nolu belgede Abdullah Efendi İbn-i El-Hac Ali Ağa vefat eden zevcesinin Kulpak Karyesi ndeki ikiyüz kuruşluk tarlasını satıp Tirem Camisi ne vakfettiğine dair belge; yine aynı tarihli 135 nolu belgede Yeni Cami-i Şerif Mahallesi ahalisinden Süleyman bin Hacı Ahmet in Sarıca Karyesi ndeki bahçesini Tirem Mahallesi ndeki camiye vakfettiğine dair belge; yine aynı tarihli 136 nolu belgede Tirem Mahallesi ahalisinden Aziz bin Kara hisarlı Mustafa Ağa nın Tiremde bulunan çayırlığını Tirem Mahallesi Camisi ne vekfettiğine dair belge; yine aynı tarihli 137 nolu belgede Tirem Mahallesi ahalisinden Topçu İbrahim Kerimesi Aişe Bint-i İbrahim nam hatunun Everek Köşkpınarı civarında Çırakpınarı nam mahalde yer alan elli harık bağı Tirem nam Mahalde vaki Cami-i Şerif e vakf eylediğine dair bilgiler bulunmaktadır. Mehmet Süme, a.g.t.,,

83 REŞADİYE CAMİİ Katalog no: Bulunduğu yer: Develi merkez ( Everek ) Reşadiye Mahallesi İnşa tarihi H / M Banisi: Bilinmiyor Plan: 15 Foto: Cami kuzey giriş cephesi üzerinde yer alan kitabeye göre 1911 yılında inşa edilmiştir. Banisi ve mimari bilinmemektedir. Cami kuzey-güney doğrultuda uzanan dikdörtgen bir plana sahip olup, mihraba dik üç sahından oluşmaktadır. Caminin üzeri içerden düz beton dam, dışarıdan kırma çatıyla örtülüdür. Caminin beden duvarları tamamen kesme taştan inşa edilmiş olup üst örtüde beton malzeme kullanılmıştır. Caminin düz beton dam olan üst örtüsü dışarıdan kırma çatıyla kapatılmıştır (Fotoğraf 144). Caminin batı ve doğu cepheleri iki adet dikdörtgen büyük pencere ve her iki cephenin kuzeyinde üst tarafa yerleştirilmiş küçük kare birer adet pencereyle boşaltılmıştır (Fotoğraf 145,146). Güney cephe, açılan iki adet dikdörtgen pencere ile hareketlendirilmiştir (Fotoğraf 147). Caminin tek şerefeli minaresi kuzeybatı köşede olup orijinal değildir (Fotoğraf 148). Caminin kuzey cephesi üzerinde yer alan kitabede Besmele ile H.1329 tarihleri yazılıdır (Fotoğraf 149). Caminin son cemaat mahaline kuzey cephenin ortasına açılan düz lentolu kapıdan girilmektedir. Bu bölüm iki katlı olarak yapıya sonradan eklenmiş olup, üst katı kadınlar mahfili olarak kullanılmaktadır. Son cemaat mahali 7.10 x 3.10 m. ölçülerinde olup üzeri düz beton damla örtülüdür. Son cemaat mahali doğu cephesi üzerinde açılan dikdörtgen bir pencere ile aydınlatılmaktadır. Mahalin batı cephesi üzerinde minareye geçilen kapı bulunmaktadır. Son cemaat mahalinin doğu cephesinin kuzeyinde yer alan merdivenle kadınlar mahfiline çıkılmaktadır.

84 72 Harime son cemaat mahalinin güney cephesinin ortasında yer alan düz lentolu kapıdan girilmektedir. Harim, x m. ölçülerinde olup kuzey-güney doğrultuda dikdörtgen bir plana sahiptir (Plan 15). Harim ikişer sıra halinde atılmış dört sütun tarafından mihraba dik üç sahına bölünmüştür (Fotoğraf 150). Harimin üst örtüsü düz beton damdır. Üst örtü kuzey güney yönde atılan sivri kemerlerin oturduğu sütunlar tarafından taşınmaktadır (Fotoğraf 151). Kuzeyde yer alan iki sütun, kadınlar mahfilini de taşıdıklarından dolayı beton kirişler tarafından desteklenmektedir. Kuzeydeki sütunların üzeri sütun başlıklarına kadar ahşap lambrilerle kaplanmıştır. Güneyde yer alan sütunların yüzeyleri zeminden 0.90 m. yüksekliğe kadar ahşap lambrilerle kapatılmıştır. Harim batı, doğu ve güney cepheleri üzerine açılan yuvarlak kemerli ikişer pencere ve doğu cephenin kuzeyinde üst tarafa açılan dikdörtgen pencerelerle aydınlatılmaktadır. Mihrap güney cephenin tam ortasında yer almaktadır (Fotoğraf 152). Mihrap orijinal olup mihrap nişinin büyük bir bölümü ahşap lambrilerle kapatılmıştır. Mihrap nişinin doğu ve batısında birer sütünce yer almaktadır. Sütüncelerin üzerleri ahşap lambrilerle kapatılmış olup başlık kısımları dışarı bırakılmıştır. Tabla kısmı kenarlardan içbükey olarak kavislendirilen sütun başlığı köşelerde volütlenmiş yaprak biçimli bitkisel motiflerle hareketlenmiştir. Mihrap nişinin basık kemerinin üzeri profilli silmelerle bezenmiştir. Mihrap alınlığı üçgen bir tarzda yapılmış üçgenin etrafı profilli silmelerle hareketlendirilmiştir. Üçgen pano ile mihrap nişi kemerinin arasında kalan yüzey üzerine Arapça Ya Hafız yazılmıştır(fotoğraf 153). Mihrabın üçgen alınlığının hemen üzerine beden duvarlarından taşıntı yapan dikdörtgen bir pano yerleştirilmiştir. Bu pano üç bölüme bölünmüş olup ortadaki pano yanlardaki panolardan daha geniş tutularak üzerine bakara süresinin 18. ayeti yazılıdır. Batıdaki bölüm üzerinde Arapça Allah, doğudaki bölüm üzerinde Arapça Muhammed yazısı ile bunun altında H.1329 tarihi yazılıdır. Bu pano iki taş konsol tarafından taşınmaktadır. Konsolların yüzeyleri dikey eksende dalga kıvrımı yapan bitkisel süslemeler ile üst bölümde on iki yapraklı rozetle bezenmiştir (Fotoğraf 154). Caminin ahşap minberi orijinal değildir. Ahşap vaaz kürsüsünün üzeri lambrilerle kaplanmıştır (Fotoğraf 155). Kadınlar mahfili harimin kuzey bölümü ile son cemaat mahalinin üzerindeki alanları içerisine almaktadır(fotoğraf 156). Mahfile son cemaat mahalinin doğu cephesinin

85 73 kuzeyinde yer alan merdivenle çıkılmaktadır. Mahfilin üzeri düz beton damla örtülmüş olup doğu ve batı cepheleri üzerine açılan iki küçük dikdörtgen pencere ile aydınlatılmaktadır (Fotoğraf 157). Harime bakan güney cephesi ahşap çerçeve ile kapatılmıştır. Caminin mihrabında yer alan konsollar üzerindeki bitkisel süslemeler ile mihrabın köşe sütünce başlıklarında yer alan bitkisel süslemeler hariç yapıda başka herhangi bir bezeyici öğe bulunmamaktadır. Cami kuzey cephesi ve mihrabın üzerindeki kitabelere göre H / M tarihinde inşa edilmiştir. Mihrap üzerindeki üçgen alınlık ve süslemelerde yukarıda belirtilen dönem özelliklerini göstermektedir.

86 ABDÜLBAKİ CAMİİ Katalog no: Bulunduğu yer: Develi merkez ( Everek ) Abdülbaki Mahallesi İnşa tarihi: Bilinmiyor Banisi: Bilinmiyor Plan: 16 Foto: Cami üzerinde inşa ve onarım tarihini veren kitabe bulunmamaktadır. Cami, girişteki son cemaat mahali ve düz beton dam örtülü harim kısmından oluşmaktadır. Camide inşa malzemesi olarak cephelerde kaba yonu taş, üst örtüde beton malzeme kullanılmıştır. Cami 1976 yılında yapılan onarım esnasında tamamen yenilenmiştir. Caminin üzeri içten beton dam olup dışarıdan kırma çatıyla örtülmüştür. Caminin doğu ve batı cepheleri yanlardaki evlere bitişik olduğundan bu cepheler sağır bırakılmıştır. Doğu cephenin güney ucuna altlı üstlü yerleştirilen dikdörtgen formlu toplam iki pencere açılmıştır. Caminin güney cephesi altlı üstlü yerleştirilen toplam dört adet dikdörtgen pencere ile boşaltılmıştır. Kuzey cephe, üstte üç, altta giriş kapısının iki yanına simetrik olarak yerleştirilen iki adet yuvarlak kemerli pencere ve cephenin doğusunun üst bölümündeki bir adet kare pencereyle hareketlendirilmiştir (Fotoğraf 158). Giriş kapısının bitişiğine de simetrik olarak dikdörtgen birer pencere açılmıştır. Caminin köşk minaresi doğu cephenin kuzey bölümü üzerinde yer almaktadır (Fotoğraf 159). Minare tamamen yıkılmış olup, sadece külah kısmını taşıyan üç ayak günümüze ulaşabilmiştir. Ayakların başlık kısımları silmelerle bezenmiştir. Son cemaat mahaline kuzey cephenin ortasında bulunan düz lentolu kapıdan girilmektedir. Mahal 5.85 x 3.40 m. ölçülerinde iki katlı dikdörtgen bir mekân olup üzeri düz beton damla örtülüdür. Son cemaat mahali kuzey cephesi üzerine açılan ikisi yuvarlak kemerli, üçü dikdörtgen beş pencere ile aydınlatılmaktadır. Ayrıca mahalin güney cephesi üzerine açılan bir adet dikdörtgen pencereyle mahfil harimle irtibatlandırılmıştır. Mahalin kuzeybatısında yer alan merdivenle kadınlar mahfiline çıkılmaktadır (Fotoğraf 160).

87 75 Harime, son cemaat mahalinin güney cephesi ortasında bulunan düz lentolu kapıdan girilmektedir. Harim x m. ölçülerinde olup kuzeyden güneye doğru daralan yamuk dikdörtgen bir plana sahiptir (Plan 16). Harimin üzeri düz beton damla örtülmüştür (Fotoğraf 161). Harimin batı cephesi, bitişiğinde bulunan evden dolayı sağır bırakılmıştır. Harim doğu cephenin güneyine açılan altta yuvarlak kemerli üstte dikdörtgen iki adet pencere ve güney cephede bulunan alttakiler yuvarlak kemerli üsttekiler dikdörtgen dört adet pencere tarafından aydınlatılmaktadır (Fotoğraf 162). Mihrap güney cephenin tam ortasında yer almakta olup orijinal değildir (Fotoğraf 163). Cami içerisinde minber ve vaaz kürsüsü bulunmamaktadır. Kadınlar mahfili, harimin kuzey cephesi ve son cemaat mahalini de içine alacak şekilde düzenlenmiştir (Fotoğraf 164). Kadınlar mahfiline son cemaat mahalinin kuzey batısında bulunan merdivenle çıkılmaktadır. Mahfilin üzeri düz beton damla örtülmüş olup kuzey cephesi üzerinde yer alan üç yuvarlak kemerli pencere ile aydınlatılmaktadır. Cami üzerinde inşa ve onarım tarihini veren herhangi bir kitabe bulunmamaktadır. Cami günümüzdeki şeklini 1976 da yapılan onarımla almıştır. Bu onarım sonucunda yapı tamamen yenilenmiş ve cephelerin üzeri sıvanmıştır. Cami, plan, malzeme, süsleme ve diğer tüm özelliklerini kaybetmiş olmasından dolayı, camiyi benzer yapılarla karşılaştırma imkânı bulunmamaktadır. Abdülbaki Camii üzerinde inşa tarihini veren herhangi bir kitabenin olmaması ve tamamen yenilendiğinden dolayı tarihlendirilememektedir. İleride yapılacak arşiv çalışmalarında ulaşılacak yeni belgelerle cami tarihlendirilebilir. Caminin orijinalde bölgedeki diğer Osmanlı döneminde inşa edilen camiler gibi ahşap tavanlı ve ahşap direkli olduğunu söylemek ihtimal dahilindedir.

88 MEZAR YAPILARI DEV ALİ TÜRBESİ Katalog no: Bulunduğu yer: Yukarı Develi de Dev Ali Mahallesi İnşa tarihi: XII.yy sonları ile XIII.yy başları Banisi: Dev Ali Plan: 17,18,19,20 Foto: Türbenin mescit kısmına giriş kapısının söveleri üzerinde bulunan tek satırlık Selçuklu sülüsü ile yazılmış taş kitabesi, tahrip olduğundan tamamen okunamamaktadır. Türbe sekizgen gövde üzerinde yükselen çift cidarlı sekiz satıhlı piramidal bir külahla örtülmüştür. Türbe tamamen kesme taştan inşa edilmiş olup üç bölümden oluşmaktadır (Fotoğraf 165). Bunlar cenazelik, mescit ve piramidal külah bölümleridir. Cenazelik bölümünün üzeri beşik tonoz, mescit kısmının üzeri ise çift cidarlı olarak içerden kubbe dışarıdan piramidal bir külahla örtülüdür. Türbenin sekizgen gövdesi oldukça sade bir şekilde inşa olunmuştur (Fotoğraf 166). Gövdenin güney, kuzey, doğu ve batı duvarları üzerine birer adet mazgal pencere ve sekizgenin diğer cepheleri üzerine de cenazelik kısmını aydınlatan dört adet mazgal pencere açılmıştır. Türbenin külah satıhlarının köşeleri üzerinde zıhlı bezemeler bulunmaktadır ( Fotoğraf 167 ). Türbenin mescit kısmına batı kenarına açılan, yerden 1.63 m. yükseklikteki düz lentolu bir kapıdan girilmektedir (Plan 17, Fotoğraf 168). Giriş kapısının üstünde yer alan mazgal pencerenin alt lentosu üzerine bir rozet yerleştirilmiştir. Kapının lentosunda ve sövelerinde Selçuklu sülüsü ile yazılmış tek satırlık inşa kitabesi yer almaktadır ( Fotoğraf 169, 170, 171). Fakat kitabe çok büyük oranda tahrip olmuş ve tamamen okunamamaktadır Kapı söveleri üzerinde yer alan kitabe büyük oranda tahrip olduğundan bir çok araştırmacı tarafından farklı şekillerde okunmaktadır. Bunlar için bkz: Kerim Türkmen, Develi deki Selçuklu Dönemi Kitabeleri, Sanatsal Mozaik, İstanbul, 2000, s ; Mehmet Çayırdağ, Kayseri de Selçuklu Döneminde İnşa Edilen Tekgöz Köprüsü ve Dev Ali Türbesi nin Kitabeleri, Prof. Dr. Zafer Bayburtluoğlu Armağanı ( Sanat Yazıları ), Kayseri, 2001, s Kerim Türkmen, Develi Tarihine Işık Tutacak Kitabeler, Bütün Yönleriyle

89 77 Okunabilen kısımlar şunlardır. Kapının sağ tarafında bulunan yazı kuşağı(fotoğraf 169): Anlamı: Rahman ve Rahim olan Allah ın adıyla, bu türbe... Dev Ali 200 Türbe kapısının lentosun da yer alan yazı kuşağı (Fotoğraf 170): Anlamı: Merhum, mutlu, Seyyid Yüce Emir Kapının Sol Tarafında yer alan yazı kuşağı (Fotoğraf 171): Okunuşu: o ki...(altıyüz) 201 Kitabede okunabilen kelimelerden türbenin Dev Ali isminde Yüce bir Emir e ait olduğu ve bu emirin aynı zamanda Seyyid olarak da adlandırıldığı anlaşılmaktadır. Kapıdan geçildikten sonra sekiz köşeli mescit kısmına girilir. Sekizgenin kenar uzunlukları m. arasında değişmektedir. Sekizgen duvarların üzeri kubbe ile örtülmüştür (Fotoğraf 172). Kubbeye köşelerde yer alan yuvarlak tromplarla geçilmektedir (Fotoğraf 173). Mescit sekizgen gövdenin doğu, batı, kuzey ve güneyine açılan dört mazgal pencere ile aydınlatılmaktadır. Mescit kısmının güney duvarında oldukça sade bir tarzda yapılmış olan mihrap nişi yer almaktadır (Fotoğraf 174). Mescit kısmının duvarları yerden 98 cm yüksekliğe kadar ahşap lambrilerle kaplanmıştır. Cenazelik bölümüne türbenin kuzey cephesi üzerinde bulunan ve zeminden bir basamak aşağıda olan dikdörtgen bir kapıdan girilmektedir (Plan 18, Fotoğraf 175). Cenazelik kısmı 3.77 x 4.38 m. ölçülerinde olup üzeri beşik tonozla örtülüdür (Fotoğraf 176). Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s Biz kitabe okuma konusunda uzman olan Prof.Dr. Kerim Türkmen in okuduğu şekliyle kitabeyi ele alacağız. 200 Bu kısımda yer alan yazılar araştırmacılar tarafından sert tartışmalara sebep olmaktadır. Mehmet Çayırdağ bu kısımda kitabenin besmele ile başlamadığını ve ayrıca Haza ( Bu ) kelimesi H ile değil elif ile yazıldığını belirmektedir. Bundan sonra gelen ve bir kısmı kapı üzerindeki taşta üst satır olarak devam eden, bozuk olup rüknü l-alemü l-islam olarak okuduğu ibarenin yanda devam eden baş kısmının Dev Ali gibi okunmasının mümkün olamayacağını belirtmektedir. 201 Buradaki altıyüz anlamına gelen kelime tartışmalıdır. Mehmet Çayırdağ, bunun beşyüz olması gerektiğini belirtmektedir. Biz çalışmada bu kısım üzerinde durmaktan ziyade yapıyı benzer örneklerle karşılaştırarak tarihlendirmeyi daha uygun görüyoruz.

90 78 Duvarların üzeri günümüzde sıvanmış, beşik tonozun kesme taş örgülü kaburgası sıvanmamıştır. Cenazelik kısmı batı ve doğu köşelerinin kuzey ve güney uçlarına açılan eğik dört mazgal pencereyle aydınlatılmaktadır (Fotoğraf 177). Zemin taş döşemeli olup zeminin ortasında ahşap bir sanduka yer almaktadır. Türbenin mescit kısmına girişi sağlayan kapının söveleri üzerinde yer alan sülüs hatla yazılmış yazı kuşağı ve külah satıhları üzerinde bulunan zıhlardan başka yapıda herhangi bir bezemeye rastlanmamaktadır. Dev Ali Türbesi nin kitabesindeki tarih kısmı okunamadığından yapı hakkında kesin bir tarih vermek imkânsızdır. Türbe üzerinde çalışma yapan birçok sanat tarihçisi yapıyı XIII.yy son çeyreğine tarihlendirmektedirler 202. Fakat bölgede aynı dönemlerde inşa edilmiş Hızır İlyas (1252) ve Seyyid Şerif türbeleri ( ) bulunmaktadır. Bu türbeler gerek mimari plan ve gerekse tezyinatları açısından Dev Ali Türbesi nden daha farklı bir tarzda inşa edilmişlerdir. Dev Ali Türbesi ise daha çok ilk dönem Türk Anadolu sunda inşa edilen tipik Selçuklu mezar yapılarını andırmaktadır. Dev Ali Türbesi, Kayseri deki Hasbek ( ) ve Sahabiye Mahallesindeki II numaralı (XII.asır sonları) Selçuklu Emir türbeleriyle mumyalık katında bulunan tonozun köşelerinde ki dört adet eğik mazgal pencere, ışıklık, üst kat girişi, kitabenin kapı üzerinde mermere değil de kapı sövelerine yazılmış olması ve külah satıhlarındaki zıhlı bezemelerle benzeşmektedir. Aynı zamanda Dev Ali Türbesi cephe düzenlemesi bakımından da Kayseri Han Camii Kümbetiyle ( ) büyük bir benzerlik göstermektedir. Bu benzerliklerden dolayı Dev Ali Türbesi nin XII.yy sonları ile XIII.yy başlarında inşa edilmiş olabileceği kuvvetle muhtemeldir Bunlar için bkz: Orhan Cezmi Tüncer, Anadolu Kümbetleri Selçuklu Dönemi, C.I, Ankara, 1986, s. 140; Hakkı Önkal, Anadolu Selçuklu Türbeleri, Ankara, 1996, s. 168; Yıldıray Özbek, Develi de Türk Mimarlık Eserleri, Sanatsal Mozaik Dergisi, İstanbul, 2000, s Hakkı Önkal, 2002 yılında yayınladığı Develi Türbelerinin Sanat ve Kültür Tarihimizdeki Yeri konulu makalesinde Dev Ali Türbesi nin cenazelik katı planının Erzurum daki Emir Saltuk Türbesi nin cenazelik katını andırması, yapının külah köşelerindeki zıhlar ve gövdenin mazgal pencereler dışında sağır oluşuyla Anadolu daki XII.yüzyıla ait sayılı türbeler arasına girebileceğine işaret etmektedir. Hakkı Önkal, a.g.m., s

91 HIZIR İLYAS TÜRBESİ Katalog no: Bulunduğu Yer: Yukarı Develi de şehrin güneydoğusunda yer alan tepe üzerinde bulunmaktadır. İnşa Tarihi: En erken H. 649 / M Banisi: Harezmli Seyyid İmadettin Muhammed Plan: 21, 22, 23, 24, 25 Foto: Türbe üzerinde inşa tarihi ve banisini veren herhangi bir kitabe bulunmamaktadır. Tamamen kesme taştan inşa edilmiş olan türbe, kare bir gövde üzerine kasnaksız olarak oturtulan bir kubbeden ibarettir ( Plan 21, Fotoğraf 178). Türbenin üzerini örten kubbenin batı tarafında yer alan üç basamak bu kubbenin bölgede bulunan Seyyid Şerif Türbesi nin kubbesi üzerinde olduğu gibi taç kapı üzerinden başlayan ve helezonik bir şekilde kubbe tepe noktasında biten bir basamak sistemine sahip olduğunu göstermektedir (Fotoğraf 179). Türbenin güney cephesi sağır bırakılmış, doğu ve batı cepheleri üzerine dikdörtgen birer adet dikdörtgen pencere açılmıştır (Fotoğraf 180). Tahsin Özgüç- Mahmut Akok bu pencerelerin 1947 yılında kapatılmış olduklarından bahsetmektedir 204. Cephe saçaklarının üzerini profilli silmeler dolanmaktadır. Kuzey cephede taç kapının batısına üç sıra mukarnas kavsaralı bir niş açılmıştır (Fotoğraf 181). Nişin köşelerinde yer alan sütüncelerin üzerleri boş bırakılmıştır. Kuzey cephenin tam ortasında yer alan taç kapı cepheden taşırılmış ve yüksek tutulmuştur (Fotoğraf 182). Andezit taşından yapılmış olan taç kapı oldukça kaliteli bir işçiliğe sahiptir. Taç kapının etrafı üç bordür halinde süslemelerle kuşatılmıştır (Fotoğraf 183). En dıştaki bordür üzerinde yüksek kabartma tekniğinde yapılmış palmet ve rumilerden oluşan ve simetrik bir şekilde birbirini takip eden bir bezeme kuşağı yer almaktadır. İkinci bordür üzerinde yine yüksek kabartma tekniğinde yapılmış palmet ve rumilerin iç içe geçmeleriyle oluşan bir süsleme kuşağı bulunmaktadır. Köşede yer alan zarif sütüncelerin üzeri kabartma tarzında yapılmış zikzak motifleri ile bezenmiştir.

92 80 Yuvarlak kemerli taç kapı eyvanının içerisinde yer alan iki beyaz mermer muhtemelen kitabe olarak düşünülmüş olsa da üzerleri boş bırakılmıştır (Fotoğraf 184). Bu mermer levhaları kuşatan bezemeli bordür üzerinde iki ayrı kol şeklinde birbirine geçmeli olarak yerleştirilmiş palmetlerden oluşan bir kuşak yer almaktadır. Bu kuşağın altında giriş kapısının üzerinde yer alan bordürde beş kollu yıldızlardan oluşan geometrik bezemeli kuşak bulunmaktadır. Taç kapının iç köşelerinde yer alan sütünceler üstünde bulunan taş üzerine yazılmış yazıtlarda El-Zariyat süresinin 56. Ayeti yazılıdır (Fotoğraf 185,186). Manası: Cinleri ve insanları ancak bana kulluk etmeleri için yaratmışımdır. Türbeye girişi sağlayan basık kemerli kapı beyaz mermerden yapılmıştır. Kare planlı iç mekân 5.78 x 5.78 m. ölçülerinde olup üzeri üçgenlerle geçilen yuvarlak bir kubbe ile örtülüdür (Fotoğraf 187). Kubbe eteğine birbirinin simetriği olan dört yuvarlak formlu pencere açılmıştır. Kubbe örgüsü renkli taşlardan oluşan bir almaşıklıkla sağlanmıştır. İç mekânın batı ve doğu duvarları birbirinin simetriği olan dikdörtgen birer pencere ile boşaltılmıştır. Mahmut Akok 1948 yılında bu pencerelerin kapatılmış ve orijinal formlarının da yuvarlak kemerli olduğunu belirtmektedir 205. İç mekânın güney duvarının ortasında yer alan mihrap nişi iç mekâna doğru 0.7 m. bir çıkıntı yapmaktadır 206 (Plan 24) (Fotoğraf 188). Andezit taşından yapılmış olan mihrap oldukça gösterişli bir sanatsal ifade içermektedir (Fotoğraf 189). Tepelik kısmı bulunmayan mihrabı dıştan içe doğru 2.60 m. yükseklikte 1.58 m. genişlikte olan bir dış bordür dolanmaktadır. Bunu 0.5 m. genişlikte düz silmeli bir bordür takip etmektedir. Bu bordürden sonra 0.12 m. genişlikte 0.4 m. derinlikte iç bükey kavisli bir bordür yer almaktadır. Bu bordür üzerinde alçak kabartma şeklinde oyulmuş palmetler ve sivri uçlu yaprakların birbirine geçmesinden oluşan bir kompozisyon görülmektedir. Bu bordürden sonra 0.6 m. genişliğinde üzeri balıksırtı şeklinde bezenmiş bir kaval silme bulunmaktadır. Sivri kemerli mihrap nişinin köşeliklerinin üzeri palmet ve sivri uçlu yapraklardan oluşan, ortada düğümlenen alçak kabartma şeklinde yapılmış bezemelerle 204 Tahsin Özgüç-Mahmut Akok, a.g.m., Tahsin Özgüç-Mahmut Akok, a.g.m. s Verilen ölçüler Ömür Bakırer den alınmıştır. Ömür Bakırer, Onüç ve Ondördüncü Yüzyıllarda Anadolu Mihrapları, Ankara, 1976.

93 81 süslenmiştir. Kavsara kemeri üzerinde palmetli kıvrımdal kuşağı yer almaktadır (Fotoğraf 190). Mihrabın kavsara kısmı dört mukarnas sırasından oluşmakta ve mukarnaslar üzerinde alçak kabartma şeklinde bitkisel süslemeler yer almaktadır. Kavsaranın batı köşesinde ikinci mukarnas sırasında sonradan ilave edilmiş olan beyaz mermer bir taş bulunmaktadır (Fotoğraf 191). Bu taşın üzeri yazılı olup maalesef yazılar okunamamaktadır. Mukarnaslı kavsarının altında mihrap nişini dolaşan bir yazı kuşağı yer almaktadır (Fotoğraf 192). Okunuşu: Ya Allah, Ya Rahman, Ya Rahim, Ya Kerim, Ya Melik, Ya Kuddus, Ya Hannan, Ya Mennan, Ya Deyyan, Ya Gufran, Ya Sübhan, Ya Sultan. 207 Mihrap nişi 124 cm yükseklikte 82 cm genişlikte ve 40 cm derinliğinde beş köşe planlıdır. Tamamen kesme taştan yapılmış olan Hızır İlyas Türbesi taç kapı ve mihrap üzerindeki süslemeleri ile oldukça önem taşıyan bir yapıdır. Süslemeler genellikle palmet ve rümilerin değişik birleşimler oluşturacak şekilde yerleştirilmesi ile meydana getirilmiştir. Taç kapıda yer alan bitkisel ve geometrik bezemeler yüksek kabartma tekniğinde yapılmışken mihrap üzerindeki süslemeler alçak kabartma şeklinde tasarlanmıştırlar. Yapının içerisinde sanduka bulunmaması yapının işlevi hakkında tartışmalara neden olmuştur. Yapının içerisinde sanduka bulunmamasından hareket eden Tahsin Özgüç ve Mahmut Akok buranın bir makam türbesi veya türbede yatması gereken kişinin dışarıdaki mezarlıkta yattığından dolayı bir mescit olarak kullanıldığını söylemektedir 208. Mustafa Işık yapının taç kapısında ve mihrabında bulunan ayetlerden yola çıkarak bu yapının itikâf a çekilmek için yapılmış bir mescit olduğunu belirtmektedir 209. Ancak türbenin kuzeybatısında ki arazi üzerinde yer alan ve türbeden yaklaşık 15 m. uzakta olan 1.76 x 0.31 m. ölçülerinde Harezmli Mahmut oğlu Seyyid İmadettin Muhammed e ait sanduka üzerinde yer alan süslemeler ile türbe taç kapısı ve 207 Burada yer alan; Hannan, Mennan, Deyyan, Gufran, Sultan isimleri Esma ül Hüsna da bulunmamaktadır. Mustafa Işık a göre; Mennan, bağışı bol, Hannan rahmeti bol, Deyyan ceza verendir. Sultan ve Gufran isimleri Kur an Kerim de geçmemektedir. Mustafa ışık, Kayseri de Mimari Eserlerde Geçen Ayet ve Hadisler, Ankara, 2003, s , Tahsin Özgüç-Mahmud Akok, a.g.m. s Mustafa Işık, a.g.e., s. 48.

94 82 mihrabı üzerinde yer alan süslemeler birbirlerine oldukça benzemektedir (Plan 25) (Fotoğraf 193,194,195). Sandukanın mezar kitabesi (Fotoğraf 196): Anlamı: Bu mezar, H.649 / M yılı şevval Ayının onbeşinde Çarşamba günü ölmüş olan Allah ın rahmetine muhtaç merhum, mutlu, Harezmli Mahmut oğlu Seyyid İmadettin Muhammed e aittir. Sandukanın mezar kitabesini okuyup yayınlayan Prof. Dr. Kerim Türkmen mezar taşından yola çıkarak bu sandukanın aslında türbenin içerisinde yer aldığını fakat sonradan yapılan tadilatlar esnasında dışarıya alındığını belirtmektedir 210. Bundan dolayı türbenin Harzemli Seyyid İmadettin Türbesi olarak adlandırılması gerektiğini söylemektedir. Osmanlı döneminde hazırlanan H. 1263, 1289, 1290, 1293, 1295, 1300 vd./ M. 1847, 1872, 1873, 1876, 1878, 1882 vd. tarihli Ankara Vilayeti Salnamelerinde Develi Kazası ndan bahsedilirken kazada Seyyid Şerif ve Şeyh İmadettin e ait türbelerin bulunduğu belirtilmektedir 211. Salnamelerde geçen bu bilgi Prof. Dr. Kerim Türkmen in saptamasının doğru olduğunu göstermektedir. Muhtemelen 20.yy başlarına 210 Kerim Türkmen, Develi deki Selçuklu Dönemi Kitabeleri, Sanatsal Mozaik Dergisi, İstanbul, 2000, s. 69 ; Kerim Türkmen, Develi Tarihine Işık Tutacak Kitabeler, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s Uygur Kocabaşoğlu-Murat Uluğtekin, Salnamelerde Kayseri, Kayseri,1998, s

95 83 kadar sanduka yapının içerisinde yer almaktayken 20.yy başlarında yapılan bir tadilat esnasında sanduka dışarı alınmış ve burası mescit olarak kullanılmıştır 212. Türbenin üzerinde inşa tarihini veren herhangi bir kitabe bulunmamaktadır. Yukarı Develi de bulunan ve H.695 / M tarihli Seyyit Şerif Türbesi 213 ile olan gerek mimari ve gerekse plan benzerliklerinden dolayı yapı XIII.yy son çeyreğine tarihlendirilmektedir 214. Fakat yukarıda bahsettiğimiz ve türbenin kuzeybatısında yaklaşık on beş metre türbeden uzakta bulunan Harezmli Mahmut oğlu Seyyid İmadettin Muhammed e ait mezar taşının H. 649 / M tarihli olması ve salnamelerde Develi de Şeyh İmadettin Türbesi nin bulunduğundan bahsedilmesine dayanarak türbenin en erken mezar taşı üzerinde yer alan (1252) tarihte yapılmış olduğu düşünülebilir. 212 Günümüzde halk arasında darda kalanlar, derdine derman bulamayanlar, çocuğu yaşamayıp ölenler hep bu türbeye gelip iki rekat namaz kılarlar, dua ederler ve bu arada dileklerini Allah a arz ederler. Ayrıca yağmur yağmadığı zamanlarda halk gelip bu türbenin yanında kurban kesip, dua eder ve baharda kutlanan Hıdrellez Bayramına burada başlanır. Harun Güngör, vd, Kayseri ve Çevresinde Ziyaretler ve Ziyaret Yerleri, Kayseri, 1996, s Hakkı Önkal,a.g.e., s Bunlar için bkz: Tahsin Özgüç, Mahmud Akok, a.g.m., s. 384; Yıldıray, Özbek, Develi de Türk Mimarlık Eserleri, Sanatsal Mozaik Dergisi, İstanbul, 2000, s. 59.

96 SEYYİD ŞERİF TÜRBESİ Katalog no: Bulunduğu yer: Yukarı Develi Tekke Sokağı İnşa tarihi: H. 695 / M Banisi: Şeyh Muhammed Plan: 26, 27, 28, 29, 30 Foto: Türbe, taç kapı üzerinde yer alan kitabesine göre Şeyh Muhammed tarafından Rufa-i tarikatı 215 şeyhi Seyyid Şerif adına yıllarında yaptırılmıştır. Türbe tamamen kesme taştan inşa edilmiş olup kare kübik bir gövde ile onu örten kasnaksız bir kubbeden ibarettir ( Plan 26, Fotoğraf 197). Türbenin üzeri hafif sivri bir kubbe ile örtülmüştür. Kubbe kasnağı üzerinde yuvarlak kemerli üç adet pencere bulunmaktadır. Türbenin kubbesinde yer alan pencerelerin yuvarlak kemerlerinin üstünden itibaren tamamen kubbeyi dolanan üzeri meandır motifleri ile süslü bir silme kuşağı yer almaktadır. Kubbe yüzeyine başlangıçtan kilit taşına doğru spiral bir kıvrım oluşturacak şekilde on iki basamak yerleştirilmiştir (Fotoğraf 198). Basamakların üzerleri meandır motifleri ile süslenmiştir. Kubbe kasnağının tepe noktasından beyaz mermer bir alem yükselmektedir. Türbenin güney cephesi sağır bırakılmış, doğu ve batı cepheleri üzerine dikdörtgen birer adet pencere açılmıştır (Fotoğraf 199). Türbenin saçak kısımları kaval silmelerle tezyin edilmiştir. Saçak köşelerinde taştan çörtenler bulunmaktadır. Türbenin taç kapısı kuzey cephenin tam ortasında yer almaktadır (Fotoğraf 200). Taç kapının etrafında iki bordür bulunmaktadır (Fotoğraf 201). Dıştaki bordürün üzeri geometrik süsleme ile bezenmiştir. İçteki bordür meandır motifleri ile süslenmiştir ( Fotoğraf 202). Türbeye basık kemerli bir kapıdan girilmektedir. Basık kemer üzerinde bugün oldukça tahrip olmuş olan bir rozet mevcuttur (Fotoğraf 203). Rozetin içerisine altı adet palmet yerleştirilmiştir. Basık kemerli giriş kapısının üstünde beyaz mermer üzerine üç satırlık inşa kitabesi hak edilmiştir (Fotoğraf 204). 215 Rufa-i tarikatının Kayseri deki faaliyetleri hakkında geniş bilgi için bkz: Sadi Bayram, Anadolu da İlk Rufailer ve Hz. Zeynel Abidin Ali Er-Rufai Soyu Hakkında Yeni Hipotezler, I. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri ( Nisan 1996), Kayseri, 2000, s

97 85 Kitabe: Anlamı: Kabir herkesin gireceği bir ev, ölüm de herkesin ondan içeceği bir bardaktır. Bu türbe, Allah kabrini nurlandırsın eren Şeyh Seyyid Şerif tarafından, Allah akibetini ihsan eylesin, zaif kul Şeyh Muhammed e H. 695 / M yılında yaptırmıştır. Türbenin saçak kısmını dolaşan kaval silmeler taç kapının bulunduğu noktada yukarıya doğru yaklaşık 0.50 m. yükseltilmiş ve kuşağın altına beyaz mermer bir pano yerleştirilmiştir. Panonun etrafı rumilerle bezenmiş olup iç kısmı balık sırtı şeklinde süslenmiştir (Fotoğraf 205). Türbenin iç mekânına basık kemerli bir kapıdan girilmektedir. Türbenin iç mekânı 6.40 X 6.40 m ebatlarında kare bir plan sahip olup üzeri üçgenlerle geçilen hafif sivri bir kubbeyle örtülmüştür (Fotoğraf 206,207). Kırmızı ve koyu gri renkli taşların dönüşümlü olarak yerleştirildiği kubbe eteğinde sivri kemerli üç mazgal pencere yer almaktadır (Fotoğraf 208). Türbenin doğu ve batı cepheleri birbirinin simetriği olan dikdörtgen birer adet pencereyle boşaltılmıştır. Türbenin cephelerinin birleştiği noktalarda zeminden 1.54 m. yüksekliğe yerleştirilmiş taş kandillikler bulunmaktadır ( Fotoğraf 209). Türbenin güney cephesinin tam ortasında yer alan mihrap yüksek kabartma şeklinde yapılmış bezemeleri ile dikkat çekmektedir (Plan 30) (Fotoğraf 210). Mihrabın tepelik kısmında değişik şekillerde yapılmış beş adet dendan yer almaktadır. Mihrabın etrafını üç bordür halinde yapılmış bezemeler çevirmektedir (Fotoğraf 211) m. çapında silindirik gövdeli sütünceler en dış bordürün yerini alırlar m. yükseklikte çan şekilli başlıklarla nihayetlenirler. Sütüncelerin yüzeyleri balıksırtı şeklinde yivlendirilmişlerdir. Dıştan içe doğru ikinci bordürün üzeri 0.30 m. genişlikte ve 0.4 m. derinlikte olup geometrik ve bitkisel süslemelerden oluşan bir kompozisyon ile bezelidir. Mihrabın köşelik kısmı üzeri boş bırakılmıştır (Fotoğraf 212). Mihrabın kavsarasını kuşatan sivri kemerin üzeri beş kollu yıldızların birbirine eklenmesi ile

98 86 oluşturulan geometrik süslemelerle bezenmiştir. Mihrap kavsarası dört sıra mukarnastan oluşmaktadır. Kavsara mukarnaslarının üzerleri baklava dilimleri şeklinde olup üçüncü sıranın ortasında yer alan mukarnasın üzerinde bitkisel süsleme yer almaktadır. Mihrap nişi üç köşeli olup 1.60 m. yükseklikte, 0.80 m. genişlikte, 0.37 m. derinliktedir (Fotoğraf 213). Mihrap nişinin köşelerinde yer alan sütünceler silindirik gövdeli olup gövdelerinin üzeri burmalıdır. İç mekânın zemini taş olup mekân içerisinde ikisi kuzeyde biri ortada yer alan üç sanduka bulunmaktadır. Bu sandukalardan ortadaki Rufai Şeyh-i Seyyid-i Şerif e aittir. Bunun başucunda bulunan kurs biçimli taş günümüzde yapının içerisinde bulunmamaktadır. Tahsin Özgüç-Mahmut Akok bu taşın sandukanın başucunda bulunduğunu belirtmektedir 216. Daha sonra türbe hakkında araştırma yapan Hakkı Önkal bu taşın mihrabın sağında duvara dayalı olduğunu belirtmektedir 217 ( Fotoğraf 214). Kitabe: Anlamı: Allah, bu türbe ( Meşhed ) Allah nur içinde tutsun, abdalların Seyyid-i muhakkak ki şeyhlerin en büyüğü, Seyyid Şerif el-rufai ye aittir. Ayrıca Hakkı Önkal türbenin doğu duvarına kırmızı boya ile yazılı üçüncü bir kitabeden söz etmektedir 218 (Fotoğraf 215). 216 Tahsin Özgüç-Mahmud Akok, a.g.m., s Hakkı Önkal,a.g.m., s Hakkı Önkal, a.g.e., s. 290.

99 87 Anlamı: Hüküm Allah ın hükmüdür. Bunu sefer ayında H. 743 / M senesinde fakir Savi yazdı. Allah ona ve bütün Müslümanlara mağfiret etsin. Seyid Şerif Türbesi nde iç mekânı birçok Selçuklu türbesinde görülenin aksine, dışa nisbetle daha ehemmiyetle ele alınmıştır 219. Süslemeler mihrap ve taç kapıda yoğunlaşmaktadır. Kubbe kasnağının ortasından itibaren kubbeyi tamamen dolaşan silmenin meandır motifleri ile spiral biçimde kilit taşına kadar uzanan basamaklar üzerindeki meandır motifleri adeta birbirinin tamamlayıcısı olarak tasarlanmıştır. Süslemelerde teknik olarak yüksek kabartma ve oyma teknikleri kullanılmıştır. Genellikle taş üzerine işlenen bezemeler, taç kapının üstünde yer alan panoda beyaz mermer üzerine aynı kalitede işlenmişlerdir 220. Osmanlı dönemi kayıtlarında türbeden Seyyid Şerif Zaviyesi Olarak bahsedilmektedir. Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde bulunan H. 1294/ M tarihli, Develi ve çevresindeki vakıfların muhasebe kayıtlarının tutulduğu defterde, Seyyid Şerif Zaviyesi nin hademesine gelirlerinin ödenmesi için Çelebi mezrasındaki bir kıt a bağın vakfedildiğine ilişkin bilgi bulunmaktadır 221. Türbe Rufa-i Tarikatı şeyhlerinden Seyyid Şerif adına H. 695 / M yıllarında inşa edilmiştir. Türbe, 1975 tarihinde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından esaslı bir şekilde restore edilmiştir. 219 Hakkı Önkal, a.g.e., s Günümüzde türbe ziyaretgah olarak kullanılmaktadır. Burada belirli şartlar da ziyaret gerçekleştirenlerin dileklerinin gerçekleşeceğine inanılmaktadır. Harun Güngör, vd, a.g.e., s

100 SU YAPILARI HAMAMLAR SEYRANİ ( ESKİ ) HAMAMI Katalog no: Bulunduğu yer: Develi merkez ( Everek ) Eski Saray Mahallesi Kağnı Sokak İnşa tarihi: XIX.yy ikinci yarısı Banisi: Bilinmiyor Plan: 31, 32, 33 Foto: Seyrani Hamamı doğu-batı yönünde ve tek hamam olarak inşa edilmiştir (Plan 31, Fotoğraf 216). Hamam tamamen moloz taşla inşa edilmiştir. Günümüzde kullanılmayan hamamın oldukça büyük bir tahribata uğradığı görülmektedir. Hamamın soyunmalık ve külhan kısmı tamamen yıkılmıştır. Günümüze ulaşan kısımlar doğudan batıya doğru sırasıyla soğukluk, sıcaklık, sıcaklığın kuzeyinde yer alan halvet ve sıcaklığın güneyinde yer alan su deposudur. Soğukluk bölümünün ana mekânının üzeri kubbe, güney bölümünün üzeri aynalı tonoz, sıcaklık bölümünün üzeri altıgen bir kasnağa oturtulan kubbe, kuzeyinde yer alan halvetin üzeri aynalı tonoz, güneydeki su deposunun üzeri beşik tonozla örtülmüştür (Fotoğraf 217). Türk hamam mimarisinde genellikle hamamın bölümleri aynı aks üzerinde yer alırken, burada hamamın batısından geçen dere, su deposu ve külhanın zorunlu olarak güney cepheye alınmasına sebep olmuştur. Hamamın soğukluk bölümüne doğu duvarına açılan ve günümüzde tahrip olmuş bir kapıdan girilmektedir (Fotoğraf 218) x 4.30 m. boyutlarında olan soğukluk kısmının içi günümüzde harap bir vaziyettedir. Soğukluk bölümü güneye doğru atılan 221 Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Evkaf, Sıra No:23978, V.4b.

101 89 bir sivri kemerle genişletilmiştir. Güneydeki bu mekân 4.35 x 4.95 m ölçülerinde olup kuzeydeki kubbeli bölümden daha sağlam bir vaziyettedir. Üst örtüsünü oluşturan aynalı tonozun kaburgası tamamen yıkılmıştır. Kuzeydeki kubbeye pandantiflerle geçilmekte ve kubbenin günümüzde orta kısmı yıkılmıştır. Soğukluk bölümünün duvarları ve üst örtü elemanlarının üzeri tamamen sıvanmıştır. Soğukluk bölümünde olması gereken seki ve kurnalar günümüze ulaşmamışlardır. Hamamın sıcaklık bölümüne soğukluk bölümünün batı duvarına açılan sivri kemerli bir kapıyla girilmektedir (Fotoğraf 219). Maalesef günümüzde bu kapı büyük bir tahribata uğramış ve taşlarla kapatılmıştır. Sıcaklık bölümü 7.02 x 6.92 m. ölçülerinde olup üzeri kubbe ile örtülmüştür. Kubbeye dört köşede yer alan tromplarla geçilmektedir (Fotoğraf 220). Günümüzde kubbenin orta kısmı yıkılmıştır. Kubbenin etek kısımlarına sekiz adet ışık gözü yerleştirilmiştir. Sıcaklık kısmının güney duvarının ortasına açılan 0.60 m. genişliğindeki pencere ile su deposundaki su kontrol edilmektedir (Fotoğraf 221). Bu mekânda bulunması gereken göbek taşı, seki ve kurnalar günümüze ulaşmamıştır. Bu mekânın güney duvarının doğu köşesine açılan bir kapı ile su deposuna geçilmektedir. Sıcaklık kısmının kuzey duvarının doğu ucuna açılan sivri kemerli bir kapı ile halvet hücresine geçilmektedir (Fotoğraf 222). Halvet 3.15 x 2.50 m ölçülerinde olup üzeri ayna tonozla örtülmüştür. Halvetin çerisinde de olması gereken kurna ve sekiler günümüze ulaşmamıştır. Sıcaklığın güneyinde bulunan su deposu doğu-batı yönünde atılan beşik tonozla örtülüdür (Fotoğraf 223). Su deposunun içinde olması gereken kazan günümüze ulaşmamıştır. Beşik tonoz sırtında bulunan üç ışık gözü sayesinde bu mekân aydınlatılmaktadır. Beşik tonozun doğu bölümünün bir kısmı yıkılmıştır. Hamamın güney cephesi boyunca uzanan su deposunun doğu kısmı bir duvarla bölünerek halvete dönüştürülmüştür (Fotoğraf 224). Bu sonradan yapılan halvete, sıcaklık bölümünün güney cephesinin doğu köşesine gelişigüzel açılan bir kapıyla geçilmektedir. Bu bölümlerden başka orijinalde hamamda soyunmalık ve külhan bölümlerinin de olması gerekmektedir. Hamam üzerinde araştırma yapan Doç. Dr. Mustafa Denktaş hamamın soyunmalık kısmının ahşap olduğunu tespit etmiştir. Hamamın kuzeyindeki, halvetin doğusundan devem eden yıkılmış duvarı uzatarak soyunmalık kısmının boyutlarını ortaya çıkarmış ve hamamın restitüsyon planını çizmiştir (Plan 33). Hamam hakkında yöre sakinleri ile

102 90 yaptığı görüşmeler sonucunda soyunmalık bölümünün ortasında bir şadırvanın bulunduğunu ve köşelerde soyunma hücrelerinin yer aldığını tespit etmiştir. Denktaş ın çizmiş olduğu restitüsyon planına göre hamamın soyunmalık kısmının üst örtüsü dört ahşap sütun tarafından taşınmaktadır 222. Ayrıca Denktaş hamamın olması gereken külhan kısmını da, su deposunun güney dış duvarından çıkıntı yapan kemer kalıntılarına bakarak, bu mekânın su deposunun güneyinde yer aldığını ve üst örtüsünün de kuzey-güney doğrultuda atılmış üç kemerin taşıdığı beşik tonoz olduğunu tespit etmiştir 223 ( Fotoğraf 225). Hamamın içerisinde herhangi bir bezeyici öğeye rastlanmamıştır. Hamamın cepheleri kaba yonu taş ve moloz taşla örülmüş olup, kubbe ve tonozlarda sal taşları kullanılmıştır. Bize hamamın inşa tarihini verecek herhangi bir kitabe ya da belge bulunmamaktadır. Fakat H. 1307,1311,1317,1318 ve 1320-M.1889,1893,1900 ve 1902 tarihli Ankara Vilayeti Salname Defterlerinde Develi de bir hamam bulunduğuna dair malumat yer alır 224. Seyrani Hamamı, Kayseri nin Bünyan ilçesinde bulunan Eski Hamamla (XIX.yy ikinci yarısı) 225 plan olarak büyük benzerlik göstermektedir. Tek Hamam olarak inşa edilen Bünyan Eski Hamamı, plan itibariyle eyvansız ve tek halvet hücreli olarak inşa edilmiştir. Hamam L planlı bir soyunmalık, soğukluk, sıcaklık, sıcaklığın batısındaki küçük halvet ile su deposu ve külhandan oluşmaktadır. Her iki hamamda tamamen işlevsel olarak ele alınmış ve araziye göre konumlandırılmışlardır. Seyrani Hamamı'nı, Bünyan Eski Hamam'la ( XIX.yy ikinci yarısı) olan benzerliklerini ve her iki hamamında taşra hamamı olmasını göz önünde bulundurarak, hamamın XIX.yy ikinci yarısında inşa edilmiş olması kuvvetle muhtemeldir SARNIÇLAR 222 Mustafa Denktaş, Kayseri deki Tarihi Su Yapıları, Kayseri, 2000, s Mustafa Denktaş, a.g.e., s Uygur Kocabaşoğlu-Murat Uluğtekin, a.g.e., s.95,118,146,171

103 ESKİ DEVELİ KALE SARNICI Katalog no: Bulunduğu yer: Yukarı Develi de Develi Kalesi içinde İnşa tarihi: XII-XIII. yy Banisi: Bilinmiyor Plan: 34 Foto: Sarnıç 1990 yılında Kayseri Müze Müdürlüğü tarafından yapılan kazılar neticesinde ortaya çıkarılmıştır (Fotoğraf 226). Moloz taştan inşa edilen sarnıcın iç duvarlarının üzerleri sıvanmıştır X 6.50 m ölçülerindeki sarnıcın üzerini örten tonoz tamamen yıkılmıştır (Plan 34). Sarnıcın yıkılan güney duvarı içerisinde pöhrenk kalıntıları bulunmaktadır (Fotoğraf 227). Sarnıcın güneyinde yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkarılan üç adet tandırın içerisinde Selçuklu Dönemine ait bakır sikkeler bulunmuştur. Muhtemelen bu sarnıçta aynı dönemde XII. ya da XIII.yy da inşa edilmiş olmalıdır Mustafa Denktaş, a.g.e., s Mustafa Denktaş, a.g.e., s. 13; Yıldıray Özbek, a.g.m., 2000, s.60

104 ÇEŞMELER KASAP SEYİD ÇEŞMESİ: Katalog no: Bulunduğu yer: Develi merkez ( Everek ) İbrahim Ağa Mahallesi İsmail Efendi Sokağı İnşa tarihi: H / M Banisi: Bilinmiyor Plan: 35 Foto: Çeşme arkasında bulunan su deposuna bitişik olarak H / M.1715 tarihinde inşa edilmiştir. Çeşmenin banisi bilinmemektedir. Kesme taştan inşa edilmiş olan çeşme, 2.78 m. yüksekliğinde ve 6.28 m. genişliğindedir ( Plan 35, Fotoğraf 228). Çeşmenin arkasında büyük bir su deposu bulunmaktadır. Çeşmenin yuvarlak kemerli nişi yanlarda yığma ayaklara oturmaktadır. Ayakların kemerle birleştiği yer profilli bir şekilde tasarlanmıştır. Bu profilli kuşak ayna taşı dışında çeşme nişinin iç kısmını tamamen dolaşmaktadır. Çeşmenin ayna taşı iki lüleli olarak tasarlanmıştır (Fotoğraf 229). Günümüzde bu ayna taşı iptal edilmiş olup, bunun altına yerleştirilen iki demir oluktan su akmaktadır. Çeşmenin batısındaki ayak doğusundaki ayaktan daha geniş tutulmuştur. Batıdaki ayağın köşesine 0.58 x 0.88 m. ölçülerinde bir niş açılmıştır. Çeşme kemerinin üzerinde yer alan 0.30 x 1.34 m ölçülerindeki tek satırlık inşa kitabesi çok büyük bir tahribata uğramıştır (Fotoğraf 230). Celi sülüs hatla yazılan kitabeden geriye son bir kelime ile, inşa tarihi kalmıştır. Okunuşu:...tahura Okunulan bu kelimeye dayanarak büyük bir ihtimalle çeşme alınlıklarına yazılan insan süresi 21. Ayet olan Ve Sakahüm Rabbuhum Şaraban Tahura Rableri onlara

105 93 tertemiz bir içecek sunmaktadır 227 ayeti bu çeşmenin alınlığına da yazılmış fakat son kelimesi günümüze ulaşmıştır. Çeşme cepheleri üzerinde, ön cepheyi tamamen ve çeşme nişini de ayna taşı hariç dolaşan profilli silme kuşağı ve çeşme alınlığında yer alan celi sülüs kitabeden başka bezeyici öğe bulunmamaktadır. Kasap Seyit Çeşmesi H.1128 / M tarihinde inşa edilmiştir. Çeşmenin banisi bilinmemektedir. Çeşme halen daha kullanılmaktadır. 227 Elmalılı M. Hamdı Yazır, Kuran-ı Kerim Meali,, (Sad: Mehmed Göktaş), Kayseri, Tarih yok, s.283

106 CAMİ-İ KEBİR ÇEŞMESİ Katalog no: Bulunduğu yer: Develi merkez ( Everek ) Cami-i Kebir Mahallesi İnşa tarihi: H / M Banisi: Ali Efendi Plan: 36 Foto: Ulu Cami nin batı avlu duvarına bitişik olarak yapılan çeşme tamamen kesme taştan inşa edilmiştir (Fotoğraf 231). Bağımlı çeşmeler plan tipolojisi içerisine girmektedir (Plan 36). Çeşme üzerinde bulunan kitabe mermer üzerine yazılmıştır. Çeşme orijinal olarak günümüze ulaşamamıştır li yıllarda yoldan geçen bir kamyonun çarpması sonucunda çeşmenin önünde yer alan dört sütun ile bu sütunların taşıdığı üst örtü tamamen yıkılmıştır. Daha sonra Develi Belediyesi tarafından yapılan onarımlarda yıkılan dört sütunun yerine dört adet beton kolon dikilmiş ve üst örtüde betonla yenilenmiştir 228. Beton bir seki üzerine oturan çeşmenin yüksekliği 3.35 m. ve 3.87 m. genişliğindedir. Çeşmenin üzerini örten beton dam önde iki, arkada duvara bitişik iki beton kolon olmak üzere dört kolon tarafından taşınmaktadır. Çeşmenin alt bölümü 0.13 m. genişliğinde düz ve yarım daire profilli silmeler tarafından üç pano halinde düzenlenmiştir. Yanlardaki panoların yüzeyine alçak kabartma tekniğinde işlenmiş şemse motifine benzer bezemeler bulunmaktadır. Ortadaki pano yanlardaki panolardan daha küçük tutulmuştur. Bu çerçeve kuşaklarının üzerinde yer alan mermer üzerine yazılmış inşa kitabesi, 0.73 x 1.20 m. ebatlarında olup bütün kenarları 0.11m. genişliğinde cepheden çıkıntı yapan profilli silme kuşakları ile hareketlendirilmiştir. İki satırlık kitabe celi sülüs hatla yazılmıştır (Fotoğraf 232). Okunuşu: Huzuru hümayun muhataplarından ve meclisi tedkikat-ı şer iyye Azay-ı ekramından faziletlü Ali Efendinin hayratındandır H Mustafa Denktaş, a.g.e., s. 97.

107 95 Çeşmede yanlardaki panoların yüzeyindeki alçak kabartma tekniğinde yapılan şemseye benzer motiflerle, panoları çerçeveleyen profilli silmeler dışında süslemeye rastlanmaz. Cami-i Kebir Çeşmesi, Ali Efendi tarafından 1802 tarihinde inşa ettirilmiştir.

108 GÜNEY MAHALLESİ ÇEŞMESİ Katalog no: Bulunduğu yer: Yukarı Develi Güney Mahallesi İnşa tarihi: H / M Banisi: Abdürrahim Bin Ebübekir Plan: 37 Foto: Çeşme, bağımsız olarak inşa edilmiştir. Plan itibariyle dikey dikdörtgen prizmal gövdeli çeşmeler sınıfına girmektedir (Plan 37). Çeşme 3.95 m. genişliğinde, 2.75 m. yüksekliğinde 1.68 m. enindedir. Çeşme tamamen kesme taştan, H / M tarihinde Abdürahim Bin Ebübekir tarafından inşa ettirilmiştir (Fotoğraf 233). Çeşmenin cepheden hafif taşıntı yapan yuvarlak kemeri yanlardaki yığma ayakların üzerine oturmaktadır. Yuvarlak kemerin hemen üzerinde yer alan silme kuşağı ön ve yan cepheleri de dolaşmaktadır. Çeşme nişi 1.82 m. genişliğinde ve 0.62 m. derinliğindedir. Niş cephe duvarında, ayna taşının tam üzerine, 0.75 x 0.55 m. ölçülerinde, aşağıdan yukarıya doğru daralan bir niş açılmıştır. Çeşme nişinin cephe duvarının üst kısmında 1.57 x 0.30 m. ölçülerindeki iki satırlık mermer kitabesi bulunmaktadır (Fotoğraf 234). Okunuşu: Bismillahirrahmanirrahim İnnel Hesanata Yezhebne Seyyiate Sahibul Hayrat vel Hasenat Abdürrahim bin Ebubekir Yol kod unun zaman içerisinde yükselmesinden dolayı çeşme nişi içerisinde yer alan dinlenme sekileri zemine gömülü vaziyettedir. Çeşmenin su yalağı yekpare taştan oyularak yapılmıştır. Çeşme üzerinde, ayna taşının üstünde yer alan küçük niş ve bütün cepheleri dolaşan silme kuşağından başka herhangi bir bezeyici öğe bulunmamaktadır. Çeşme, 1805 tarihinde Abdürrahim Bin Ebubekir tarafından inşa ettirilmiştir.

109 YEDEK MAHALLESİ ÇEŞMESİ Katalog no: Bulunduğu yer: Yukarı Develi Yedek Mahallesi Uzunlu Sokak İnşa tarihi: XIX.yy sonları ile XX.yy başları Banisi: Bilinmiyor Plan: 38 Foto: Çeşme bağımsız çeşmeler grubu içerisinde dikey dikdörtgen prizmal gövdeli plana sahip çeşmeler sınıfına girmektedir (Plan 38). Çeşme 3.45 m. genişliğinde, 2.62 m. yüksekliğinde, 1.40 m. eninde olup, tamamen kesme taştan inşa edilmiştir (Fotoğraf 235). Çeşme nişi 0.50 m. derinlikte olup, nişin üzerini örten sivri kemer yanlardaki yığma ayaklar üzerine oturmaktadır. Niş duvarında yer alan ayna taşı zeminden 0.20 m. yüksektedir. Nişin içerisi sıvanmış ve üzeri badana ile boyanmıştır. Çeşme ön cephesinin köşelerinden cepheden öne doğru 00.1 m. çıkıntı yapan 0.20 m. genişliğindeki silme kuşağının üzeri boş bırakılmıştır. Bu silme kuşağı üstte çeşme saçak kısmı ile birleştiği noktada içeri doğru dalgalanmalar yapacak şekilde düzenlenmiştir. Çeşmenin saçak kısmı iki düz silme ile oluşturulmuştur. Çeşmenin tepelik kısmının tam ortasında 0.40 x 0.60 m. ölçülerindeki inşa kitabesi yer almaktadır (Fotoğraf 236). Kitabe oldukça aşınmıştır. Bazı harflerin dışında kitabe okunamamaktadır. Kitabenin solunda ve sağında S ve C şeklinde kıvrımlar yapan barok karekterli, uçları spirallerle sonlanan bezemeler bulunmaktadır. Çeşmenin ön cephesinin köşelerinde bulunan silme kuşağı üzerinde yer alan içeri doğru dalgalanmalar yapan bezemelerle tepelik kısmında yer alan kitabe, kitabenin sağında ve soluna yerleştirilen S ve C şeklinde kıvrımlar yapan uçları spiralli süslemelerden başka yapıda bezeme öğesi bulunmamaktadır. Çeşmenin kitabesi tahrip olduğundan inşa tarihi hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Anadolu da inşa edilen sivri kemerli çeşmelerin birçoğu erken dönemde inşa edilmişlerdir. Kayseri deki Gavramoğlu Çeşmesi (1508) 229, Kadı 229 Mustafa Denktaş, a.g.e., s

110 98 Çeşmesi (XVI.yy) 230, Gömleksiz Çeşmesi (XVI.yy sonları) 231 sivri kemerli çeşmelerin Kayseri deki örneklerini teşkil etmektedirler. Kayseri dışında Karaman Muhiddin (1469) 232 ve Trabzon Seyyit Gazi çeşmelerini ( 1500) 233 benzer örnekler olarak değerlendirebiliriz. Fakat Yedek Çeşmesi saçak kısmı üzerinde bulunan tepelik kısmı, Kayseri de XVII. yy dan itibaren inşa edilen çeşmelerde görülmektedir. H / M yılında Matbah Emini Hacı Ağa tarafından onarılan Çukurlu Camii Çeşmesi nin ( XVII. yy başları) 234 saçak kısmı üzerine tepelik yerleştirilmiştir. Talas Meydan ( 1887 ) 235, Kayseri Şefika Hanım Lise ( ) ve Talas Salih Ağa çeşmeleri (1926) 236 bu uygulamanın geç örneklerini teşkil etmektedirler 237. Yedek Çeşmesi nin saçak kısmı üzerinde bulunan kitabe tahrip olduğundan okunamamaktadır. Çeşme nişinin sivri kemerle örtülmüş olması çeşmenin XVI. yy çeşmeleriyle olan en büyük benzerliğidir. Fakat çeşme saçağı üzerinde bulunan tepelik uygulaması Kayseri çeşmelerinde XVII. ay dan sonra görülmektedir. Tepelik kısmındaki barok karakterli bezemeler Talas Meydan ( 1887 ) ve Kayseri Şefika Hanım Lise ( ) çeşmelerinin bezemeleriyle yakın benzerlikler içerisindedir. Bu benzerlikleri göz önünde bulundurarak, çeşme XIX. yy sonlarıyla XX. yy başlarında inşa edilmiş olmalıdır. 230 Mustafa Denktaş, a.g.e., s Mustafa Denktaş, a.g.e., s İ. Hakkı Konyalı, Karaman Tarihi, s. 627; Mustafa Denktaş, Karaman Çeşmeleri, Kayseri, 2000, s Haşim Karpuz, Trabzon, Ankara, 1990, s Mustafa Denktaş, Kayseri deki..., Kerim Türkmen, Kayseri nin Şirin İlçesi Talas, Sanatsal Mozaik, İstanbul, 2000, s Kerim Türkmen, a.g.m., s Mustafa Denktaş, a.g.e., s.271.

111 AYGÖSTEN ÇEŞMESİ: Katalog no: Bulunduğu Yer: Develi merkez ( Everek ) İbrahim Ağa Mahallesi Kara Müftü Sokak İnşa tarihi: XX. yy başları Banisi: Bilinmiyor Plan: 39 Foto: 237 Çeşme bağımsız olarak inşa edilmiştir. Plan olarak dikey dikdörtgen prizmal gövdeli çeşmeler sınıfına girmektedir ( Plan 39). Üzerinde kitabe bulunmayan çeşme İbrahim Ağa Mahallesi nde yol üzerinde bulunmakta olup, tamamen kesme taştan inşa edilmiştir (Fotoğraf 237). Çeşme, 3.53 m. yüksekliğinde ve 3.19 m. genişliğindedir. Çeşme nişini örten yuvarlak kemer yanlardaki yığma ayaklara oturmaktadır m. genişliğindeki çeşme nişinin köşelerine 2.30 m. yüksekliğinde oldukça zarif birer sütünce yerleştirilmiştir. Herhangi bir taşıyıcı fonksiyonu olmayan sütünceler tamamen estetik amaçlı olarak tasarlanmışlardır x 0.45 m. boyutlarında olan ayna taşı zeminden 0.15 m. yüksekte yer almaktadır. Çeşmenin ön cephesinin yan yüzleri bordürler şeklinde tasarlanmış, fakat bordürlerin üzeri boş bırakılmıştır. Çeşme üzerinde niş köşelerine yerleştirilen iki zarif sütünceden başka herhangi bir bezeyici öğe bulunmamaktadır. Eser günümüzde kullanılmamakta olup, üst kısımlarında ve arka cephesinde tahrip olan kısımlar mevcuttur. Kayseri çeşmelerinin yuvarlak kemerli olarak inşa edilmesine ağırlıklı olarak XVIII.yy dan sonra başlanmıştır. Benzer uygulamalarıyla Kayseri Hasbek Kümbeti ( XIX.yy Başları) 238, Talas Harman camii çeşmelerinde (XX.yy başları) 239 karşılaşılmaktadır. Bu tipin Anadolu daki örnekleri Konya Yanık Camii Serdengeçti 238 Mustafa Denktaş, a.g.e., s Kerim Türkmen, Kayseri nin Şirin İlçesi Talas, s. 36.

112 100 Ömer Ağa Çeşmesi (1791) 240, Şebinkarahisar Han Yakup Çeşmesi (1810) 241 ve Konya Kayıyüğü (1824) 242 çeşmeleridir. Üzerinde inşa kitabesi bulunmayan Aygösten Çeşmesi yukarıda verdiğimiz benzer örneklere dayanarak XIX. yy ilk çeyreği ile XX.yy arasında inşa edilmiş olmalıdır. 240 M. Sönmez- H. Akmaydalı, Konya Çeşmeleri, Röleve ve Restorasyon Dergisi, S.6,Ankara, 1987,s Haşim Karpuz, Şebinkarahisar, Ankara, 1989, s İ. Hakkı Konyalı, Konya Tarihi, İstanbul, 1962, s.1005.

113 KAMU YAPILARI DEVELİ ASKERLİK ŞUBESİ ( Hükümet Konağı ) Katalog no: Bulunduğu yer: Develi Merkez ( Everek ) Elbiz Caddesi İnşa tarihi: XIX.yy son çeyreği Banisi: Bilinmiyor Foto: Askerlik Şubesi üzerinde inşa tarihi ve banisini veren herhangi bir kitabe bulunmamaktadır. Güney cephede giriş revağının üst kat duvarı üzerinde kitabe için hazırlanmış taş panonun, üzerine kitabe hak edilmemiştir. Askerlik Şubesi 243 iki kat ve bir bodrumdan oluşmaktadır. Konak tamamen kesme taştan inşa edilmiş olup üzeri kırma çatıyla kapatılmıştır ( Fotoğraf 238). Askerlik Şubesi iki kat ve bir bodrumdan oluşmakta olup doğu-batı yönünde uzanan bir arazi üzerine inşa edilmiştir. İki kattan oluşan Askerlik Şubesi nin doğu ve batı cepheleri altlı üstlü açılan altışar yuvarlak kemerli pencere ile hareketlendirilmiştir (Fotoğraf 239). Kuzey cephe, giriş kısmının doğu ve batısına açılan altlı üstlü yerleştirilmiş on iki adet yuvarlak kemerli pencereyle boşaltılmıştır. Güney cephe aynı zamanda revaklı giriş kapısının da bulunduğu cephedir. Giriş kapısı cephenin tam ortasında yer almakta olup kapıya batı tarafında bulunan beş basamaklı bir merdivenle çıkılmaktadır. Kapının önüne iki yekpare sütun tarafından taşınan revaklı bir balkon yapılmıştır. Bu uygulama ikinci katta da tekrarlanmış ve orijinalde neo-klasik bir üslupla ele alınan üçgen alınlıklı bir çatıyla sonlandırılmaktaydı (Fotoğraf 240). Fakat günümüzde bu üçgen alınlıklı kısım yıkılmıştır. Alınlığın ortasında bulunan taş madalyon içerisinde ki II. Abdülhamid e ait tuğra ikinci kat balkonunun demir korkuluğu üzerine konmuştur (Fotoğraf 241). İkinci kat balkonunun, içeriye girişi sağlayan düz lentolu kapısının üzerinde kitabe yazılması için düşünülmüş, fakat yazılmamış kitabe panosu bulunmaktadır. Revaklı giriş kapısının 243 Günümüzde Milli Savunma Bakanlığı tarafından Askerlik Şubesi olarak kullanılan yapının izin alınamamasından dolayı röleve planı çıkartılamamış ve yapının iç mekanından fotoğraf çekilememiştir.

114 102 doğu ve batısına cephe yüzeyinden taşıntı yapan yuvarlak kemerli üçer adet pencere açılmıştır. Birinci kat pofilli bir silme kuşağıyla ikinci kattan ayrılmaktadır. Bu silme kuşağı cephe köşelerinde sonlanmaktadır. Cephe köşeleri cephe yüzeyinden taşıntı yapan bir plaster şeklinde tasarlanmıştır. İkinci kat balkonunun doğu ve batısına yuvarlak kemerli üçer adet pencere açılarak alt katla uyum sağlanmıştır. Cephenin saçak kısmını üç kademeli profilli bir silme kuşağı dolanmaktadır. Askerlik Şubesi nin iç mekânına birinci kattaki revaklı kısımda bulunan yuvarlak kemerli kapıdan girilmektedir. İç mekânın giriş katında yer alan odaların tavanları ahşap tavan olarak tasarlanırken, zemin beton malzemeyle inşa edilmiştir. Giriş katı cephe duvarları üzerine açılan yuvarlak kemerli pencerelerle aydınlatılmaktadır. Bu mekânda giriş kapısının bulunduğu aks üzerinde yer alan iki merdivenle üst kata çıkılmaktadır. Askerlik Şubesi nin ikinci katında bulunan odaların üzerleri ahşap tavanla örtülmüştür. Bu katın zemininde de ahşap döşeme kullanılmıştır. Şubenin birde bodrum katı bulunmaktadır. Bodrum kat bir dönemler hapishane olarak kullanılmıştır 244. Günümüzde bodrum kat kum doldurulmuştur. Askerlik Şubesi nin cepheleri üzerinde saçak ve iki kat arasını dolaşan silme kuşaklarından başka herhangi bir bezeyici öğe bulunmamaktadır. Günümüze ulaşamayan giriş revağı üzerinde, neo-klasik bir tarzla ele alınan üçgen alınlıklı çatının bir benzer örneğiyle Kayseri Lisesi (1904) 245 giriş revağının çatı kısmında karşılaşılmaktadır. Osmanlı Mimarisine, neo-klasik üslup III. Selim ( ) döneminde batı tesirli bir sanat akımı olarak girmiş ve II. Mahmut döneminde gelişmesini devam ettirmiştir 246. Bu dönemde inşa edilen kamu yapılarının hemen hemen hepsi bu üslubun etkisi altına girmiştir. Bu çeşit yapıların en tipik özelliği cephelerinde bir veya birkaç antik taklidi sütuna dayanan üçgen biçiminde bir alınlığa sahip olmalarıdır 247. Develi Askerlik Şubesi de bu üslubun geç örnekleri içerisinde, üslubun Anadolu taşra mimarisindeki uzantılarından birini teşkil etmektedir. 244 Ali Yeğen, Kayseri de Tarihi Eserler, Kayseri, 1993, s Mehmet Çayırdağ, Kayseri de Sultan II. Abdulhamid Dönemi Bina ve Kitabeleri, I. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri (11-12 Nisan 1996), Kayseri, 2000, s Semavi Eyice, XVIII. Yüzyılda Türk Sanatı ve Türk Mimarisinde Avrupa Neo-Klasik Üslubu, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Yıllığı, S. 9-10, İstanbul, 1981, s Semavi Eyice, a.g.m., s. 173.

115 103 H / M , H.1289 / M , H / M vd. tarihli Ankara Vilayeti Salnamelerinde Develi de bir hükümet konağı bulunduğundan bahsedilmektedir 248. Fakat salnamelerde konağın bulunduğu yer belirtilmemektedir. Osmanlı Arşivleri Daire Başkanlığı nda bulunan H / M tarihli bir belgede Develi de Hükümet Konağı inşasına ilişkin kayıt bulunmaktadır 249. Bu belgenin 1915 tarihli olmasını ve en erken tarihli salnamenin de tarihli olmasını dikkate alarak, 1915 tarihli belgede inşasından bahsedilen Hükümet Konağı ndan önce Develi de bir hükümet konağı bulunduğunu kesin olarak söylememiz mümkündür. Konak üzerinde II. Abdülhamid in tuğrasının bulunması bu yapının Salnamelerde geçen Hükümet Konağı olduğunun açıkça delilidir. Buda şunu göstermektedir ki 1915 yılında Develi de yeni bir hükümet konağı inşa edilmiş olup eski hükümet konağı askeriyeye tahsis edilmiştir. Sonuç olarak Develi Askerlik Şubesi XIX.yy son çeyreğinde Hükümet Konağı olarak inşa edilmiş olup, 1915 tarihinde yeni bir hükümet konağının inşa edilmesinden dolayı askeri alanda hizmet vermeye başlamıştır. 248 Uygur Kocabaşoğlu-Murat Uluğtekin, a.g.e., s. 11, 20, Osman Yıldırım, a.g.m., s. 336.

116 ASKERLİK ŞUBESİ LOJMANI Katalog no: Bulunduğu yer: Develi merkez ( Everek ) Elbiz Caddesi İnşa tarihi: H / M Banisi: Bilinmiyor Mimar: Ustat Hakkı bin Mahmut Plan: 40, 41 Foto: Lojman batı cephesi üzerinde bulunan kitabeye göre H / M tarihinde Ustat Hakkı bin Mahmut tarafından inşa edilmiştir. Lojman iki kat ve bir bodrumdan oluşmaktadır. Konak tamamen kesme taştan inşa edilmiş olup üzeri ahşap kırma çatıyla kapatılmıştır (Fotoğraf 242). Konak 1989 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilmiştir. Konağın doğu cephesi bodrum katı ve giriş katı üzerine açılan beş adet dikdörtgen ve cephenin birinci kat üzerinde bulunan, cephe yüzeyinden taşıntı yapan beş adet yuvarlak kemerli pencereyle hareketlendirilmiştir (Fotoğraf 243). Konağın girişi günümüzde kuzey cephe üzerinde yer alan kapıdan sağlanmaktadır. Bu cephede bodrum kat üzerine iki adet yuvarlak pencere, giriş katı üzerine yedi adet dikdörtgen pencere ve birinci kat üzerine de yedi adet yuvarlak kemerli pencere açılmıştır. Giriş kapısının orijinalde önünde, doğu ve batısında yer alan basamaklarla çıkılan dört bölümlü bir revak bulunmaktaydı. Bu kısım yıkılmıştır. Konağın batı cephesi, bodrum katı üzerine iki dikdörtgen, giriş katı üzerine yanlarda iki büyük dikdörtgen ortada küçük kare bir pencereyle hareketlendirilmiştir (Fotoğraf 244). Birinci katta da yanlarda yuvarlak kemerli iki adet pencere ve ortada küçük bir adet kare pencere açılmıştır. Bu kat cephe duvarının kuzey köşesinde yer alan yuvarlak kemerli pencerenin üzerinde 0.45 x 0.27 m. ölçülerinde üç satırlık inşa kitabesi bulunmaktadır ( Fotoğraf 245). Okunuşu... Amel-i Ustat Hakkı bin Mahmut...

117 105 Sene Konağın güney cephesi orijinalde giriş kapısının bulunduğu cepheydi. Günümüzde cepheden 1.90 m. taşıntı yapan giriş kat revağının doğu ve batısında bulunan merdiven basamakları sökülerek buradaki giriş kapısı iptal edilmiş ve dört sütunlu revak giriş katının balkonuna dönüştürülmüştür. Bu cephenin bodrumu üzerine ikisi yuvarlak kemerli biri tamamen yuvarlak formlu üç adet pencere açılmıştır. Giriş katı üzerine balkon kapısının doğu ve batısına birer adet dikdörtgen pencere yerleştirilmiştir. Balkonun doğu ve batısına açılan ikişer adet dikdörtgen pencereyle cepheye hareket kazandırılmıştır. Birinci kat alt katın bir tekrarı olup buradaki pencereler yuvarlak kemerli olarak tasarlanmışlardır. Her iki katın balkonunun etrafı alçıdan yapılmış şebekelerle tezyin edilmiştir. Konağın bütün cephelerinde katlar arası profilli silmelerle hareketlendirilmiştir. Konağın saçak kısmı üç kademeli profilli silme kuşakları ile oluşturulmuştur. Saçağın üzeri kırma çatıyla kapatılmıştır. Konağa kuzey cephe üzerinde yer alan düz lentolu kapıdan girilmektedir 250. Giriş katının ortasında bir koridor yer almakta ve koridorun kuzey ve güneyinde odalar sıralanmaktadır (Plan 40). Girişin doğusunda yer alan oda 4.90 x 4.25 m. ölçülerinde olup üzeri ahşap tavanla örtülüdür. Oda kuzey ve doğu cephesi üzerine açılan ikişer pencere ile aydınlatılmaktadır. Bu odanın güneyinde odaya bitişik mutfak yer almaktadır. Mutfak 2.50 x 4.25 m. ölçülerinde olup üzeri ahşap tavanla kapatılmıştır. Mutfak doğu cephesi üzerine açılan dikdörtgen bir pencere ile aydınlatılmaktadır. Mutfağın güneyinde ikinci bir oda bulunmaktadır. Oda 5.70 x 4.25 m. ölçülerinde olup üzeri ahşap tavanla kapatılmıştır. Oda güney ve doğu cepheleri üzerine açılan ikişer pencere tarafından aydınlatılmaktadır. Bu odaların simetriği olan üç odada koridorun batısında bulunmaktadır. Konağın birinci katına kuzeybatı köşesinde yer alan merdivenle çıkılmaktadır (Plan 41). Üst kat alt katın bir tekrarı niteliğindedir. Bu katında doğu ve batısında üçer dikdörtgen oda yer almaktadır. Odaların üzerleri ahşap tavanla örtülmüştür. 250 Konağın içerisine girmek için izin alamadığımızdan dolayı konağın içerisinden fotoğraf çekilememiştir. Bilgiler Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ndan alınan röleve planına dayanılarak verilmiştir.

118 106 Konağın cepheleri üzerinde, katlar arasındaki profilli silmeler ve güney cephede yer alan revaklı balkon kısmından başka, lojman oldukça sade bir şekilde ele alınmıştır. Askerlik Şubesi Lojmanı, H.1318 / M tarihinde Ustat Hakkı bin Mahmut tarafından inşa edilmiştir.

119 DEVELİ LİSESİ Katalog no: Bulunduğu yer: Develi merkez ( Everek ) İstiklal Caddesi Cami-i Kebir Mahallesi İnşa Tarihi:1933 Banisi: Dernek Mimari: Süleyman Unutulmaz ( Tekkeşin Kalfa ) Plan: 42, 43, 44 Foto: Günümüzde lise olarak kullanılan eser kurulan bir dernek yoluyla önceden mezarlık olarak kullanılan bir alan üzerine inşa edilmiştir. Okulun inşasına 1923 senesinde başlanılmış olup, 1933 yılında tamamlanarak aynı yıl öğretime açılmıştır 251. Okul mimar Süleyman Unutulmaz tarafından tamamen kesme taşla inşa edilmiştir. Bir bodrum ve iki kattan oluşan okul Develi de bulunan sivil ve dini mimari eserlerinden farklı bir üslupta yapılmıştır. Doğu-batı yönünde uzanan okulun giriş kısmı kuzey cephenin tam ortasında yer almaktadır (Fotoğraf 246). Giriş kısmının mimari tasarımına ilk bakıldığında yapının bir köşk havasında yapıldığı düşünülmektedir. Süleyman Unutulmaz giriş kısmını iki katlı ve birbirinin simetriği olarak yapmıştır. Giriş kısmının önüne beş bölümlü bir revak yerleştiren mimar, revağın renkli taş almaşıklı yuvarlak kemerlerini ince, zarif sütunlar üzerine oturtmuştur. Revak ortasında yer alan kemerin altına sütun yerleştirmemiş, kemeri havada asılı bırakarak bu bölümün altına yarım daire şeklinde bir balkon eklemiştir. Balkonun etrafı taştan korkulukla çevrilerek, alt kısmı kırmızı, siyah ve beyaz kare biçimli taşlardan oluşan bir kaplama ile bezenmiştir. Üst kattaki revaklı balkona geçişi sağlayan bordürün üzeri kaval silmelerle bezenmiş ve sütunların oturduğu pabuçluklar merdiven basamağı şeklinde alttaki kemerlerin boşluklarına kadar uzanarak, uçları içlerinde kırmızı renkli kabaralar yerleştirilen üçgen panolarla son bulmuştur. Aynı uygulama ikinci katın saçak kısmında da tekrarlanmış ve saçak kısmı yapının bütün cephelerini dolaşan taş korkulukla sonlandırılmıştır. 251 Ahmet Gürlek, a.g.e., s.75

120 108 Yapının zemin katına giriş kapısı öndeki revaklı kısmın ortasındaki asılı olan kemer ile bütünleştirici bir özellik sağlamak maksadıyla ikiz yuvarlak kemerli olarak yapılmıştır (Fotoğraf 247). Giriş kapısının doğu ve batısında yer alan pencereler yuvarlak kemerli olarak tasarlandığından giriş kapısı da ikiz yuvarlak kemerli olarak ele alınmıştır. Üst kat revağında içeriye giriş renkli taş almaşıklı sivri kemerli bir kapıdan sağlandığı için de mimar burada bu kapının doğu ve batısında yer alan pencereleri sivri kemerli olarak tasarlamıştır. Bu uygulama bize mimarın estetiğe ve mimari elemanlar arasındaki uyuma ne kadar çok önem verdiğini göstermektedir. Alt kat giriş kapısından yapının zemin katına girilmektedir. Bu katta doğu batı yönünde uzanan U şeklinde bir koridor ve koridorun etrafına yerleştirilen dokuz oda yer almaktadır (Plan 42, Fotoğraf 248). Merkezdeki oda 7.50 x 7.50 m. boyutlarında kare bir mekân olup güney cepheden dışa taşıntı yapmaktadır. Odanın üzeri düz beton dam olup, güney cephesi üzerine açılan yuvarlak kemerli üç adet pencere ile aydınlatılmaktadır. Odanın duvarları sıvayla kapatılmıştır. Oda günümüzde sınıf olarak kullanılmaktadır. Bu odanın batısında yer alan 4.90 x 5.00 m. boyutlarında ki oda güney cephesi üzerine açılan iki adet pencereyle aydınlatılmaktadır. Bu oda günümüzde lisenin idari personeli tarafından kullanılmaktadır. Bu odanın batısında yer alan oda 7.50 x 7.50 m. boyutlarında dikdörtgen bir oda olup güney cephesine açılan üç ve batı cephesine açılan iki pencere ile aydınlatılmaktadır. Bu oda günümüzde sınıf olarak kullanılmaktadır. Bu odanın kuzeyinde yer alan merdivenlerle ikinci kata çıkılmaktadır. Merdivenlerin kuzeyinde yer alan 6.00 x 6.10 m. boyutlarında dikdörtgen oda batı cephesinde yer alan iki ve güney cephesinde yer alan bir pencereyle aydınlatılmaktadır. Oda günümüzde okul personeli tarafından kullanılmaktadır. Bu odanın kuzeyinde yer alan 7.00 x 7.00 m. boyutlarındaki oda batı cephede iki, kuzey cephede üç ve doğu cephede iki pencere olmak üzere yedi pencere tarafından aydınlatılmaktadır. Bu oda günümüzde idari personel tarafından kullanılmaktadır. Merkezde yer alan ve güney cepheden dışa çıkıntı yapan kare planlı odanın doğusunda 5.00 x 5.00 m. boyutlarındaki oda ve bu odanın doğusunda yer alan 8.10 x 8.00 m. boyutlarındaki odalar merkezde yer alan kare odanın batısında ki odaların bir simetriği şeklinde yapılmışlardır. Yine bu odaların kuzeyinde yer alan odalarda batıda yer alan odaların bir simetriğini teşkil etmektedirler.

121 109 Bu odaları U şeklinde dolaşan koridorun kuzey, doğu ve batı cephelerine toplam on iki pencere açılmıştır. Lisenin birinci katına koridorun doğu ve batı köşelerinde yer alan 14 basamaklı bir merdiven ile çıkılmaktadır. Birinci katında etrafını zemin kattaki gibi U şeklinde bir koridor dolanmaktadır (Fotoğraf 249). Koridorun etrafına alt kattaki odaların simetriği olan dokuz oda yerleştirilmiştir (Plan 43). Odaların üzeri düz damla kapatılmıştır. Giriş cephesindeki mimari uyumu yapının zemin ve üst katındaki odalarda da başarıyla sergileyen mimar alt ve üst katta toplam 102 pencere kullanarak yapının iç mekânının oldukça ferah bir mekân olmasını sağlamıştır. Yapının doğu ve batı kollarının altında bodrum katları yer almaktadır (Plan 44). Bu bodrum katlardan doğudaki, dört odadan oluşmakta ve günümüzde depo olarak kullanılmaktadır (Fotoğraf 250). Batıdaki bodrum katında iki oda ve helâlar yer almaktadır (Fotoğraf 251). Yapının dış cepheleri oldukça zarif bir şekilde pencere altlarına oyma şeklinde yerleştirilen içinde papatya şeklinde bezemeler bulunan dikdörtgen panolar ve iki katın arasını tamamen dolanan silme kuşağıyla bezenmiştir (Fotoğraf 252). Yapının saçak kısımları testere dışı şeklinde tasarlanmış ve ön cepheyi tamamen dolaşan bir bordürle bezenmiştir (Fotoğraf 253). Çatının etrafını dolaşan taş korkuluk, ön cephede kafes oyma tekniği ile yapılmışken, arka cephede bundan vazgeçilerek korkuluk taştan oyulmuş göbeklerle oluşturulmuştur (Fotoğraf 254) te ortaokul olarak inşa edilen yapı 1957 yılında liseye dönüştürülmüştür. Günümüzde de Develi Lisesi olarak hizmet vermektedir.

122 DEVELİ DE GÜNÜMÜZE ULAŞAMAYAN YAPILAR 3.1. CAMİLER ÇARŞI CAMİİ Develi merkezde ( Everek ) Cami-i Cedit Mahallesi Kağnı Sokak ( Eski Saray Meydanı ) üzerinde yer almaktaydı. Yapıdan geriye sadece Seyrani nin yazmış olduğu H / M tarihli kitabesi kalmıştır ( Fotoğraf 255). Kitabe günümüzde Develi merkezde yeni inşa edilen Çarşı Camisi nin güney cephesinde yer alan giriş kapısı üzerine konmuştur. Kitabe aslında Seyrani Hamamı nın ve Halasiye Medresesi nin bulunduğu Eski Saray Meydanı ndaki Çarşı Camisi ne aittir. Okunuşu: Yapdı Çarşı camiinin Esnafı Haffaf bi-bedel Secde-i Şükretti Mevlaya ibadi Müslümin Söyledi Seyrani tam tarihi esasın terhedip Oldu Enver Camii çarşı mutafı müminin Ya mufettihal ebvab iftehlena hayret bab 1299 Kitabeden, caminin çarşı esnafı tarafından H / M tarihinde yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Caminin ne zaman ve neden yıkıldığı bilinmemektedir.

123 MESCİDLER AYAGÜM ( AYALAGUM ) MESCİDİ. Yukarı Develi de bulunan mescidin inşa tarihi ve banisi bilinmemektedir.16.yy başlarında Yukarı Develi Kara bey Mescid-i Mahallesi ve Mescid-i Ayagüm Mahallesi adında iki mahalleden oluşmaktaydı 252. Bu mahalleler isimlerini bünyelerinde barındırdıkları mescitlerden almaktaydılar 253. Günümüzde bu mahallenin hangi mahalle olduğu tespit edilememiştir. Ayagüm Mescidi'nin ne zaman ve neden yıkıldığı bilinmemektedir HALİL MESCİDİ Yukarı Develi de bulunan mescidin inşa tarihi ve banisi bilinmemektedir ten önce Yukarı Develi de iki yeni mahalle oluşmuştur. Bu mahallerden biri Cami-i kebir Mahallesi diğeri ise Yeni Gum / Yedi Kum ya da Halil Mescid-i mahalleleridir 254. Dulkadırli beyi Karaca Bey in ölümünden sonra yerini Halil Bey ( ) beyliğin başına geçmiştir. Bu mescidin de Dulkadırlı beyi Halil Bey adına torunları tarafından yaptırılmış olma ihtimali yüksektir. Dulkadıroğlu Süleyman Bey ve Alaüddevle Bozkurt Bey in vakfiyelerinde Melikgazi Köyü nde bulunan, Melik Gazi Türbesi nin yanında cedleri Emir Halil Bey in türbesinden bahisedilmektedir 255. Melik Gazi Türbesinin doğusunda bulunan, dıştan küçük kubbeli içten ahşap kırlangıç tavanlı türbeye halk bugün Emir Halil Türbesi denmektedir. Halil Mescidi nin de 1584 ten önce torunları tarafından Dülkadırlı beyi Halil Bey in adına yaptırılmış olması kuvvetle muhtemeldir. Zira bu dönemde Dulkadırlı Türkmenlerin Zamantı Vadisi etrafında oldukça faal oldukları bilinmektedir. Bölgede bulunan Köşkerli Camisi ni yaptıran Köşker İbrahim de Dulkadırlı Türkmenlerden Köşkerlü Cemaatı nın bir üyesidir. Mescidin ne zaman ve neden yıkıldığı tespit edilememiştir. 252 Ronald C.Jenings, a.g.m., s.176; Mustafa Oflaz, a.g.m., s Ronald C.Jenings, a.g.m., s Ronald C.Jenings, a.g.m., s Mehmet Çayırdağ, Dulkadıroğulları nın Kayseri deki Eserleri, Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri, 2001, s. 256.

124 EMİR HATUN MESCİDİ Mescidin banisi ve inşa tarihi bilinmemektedir. Develi merkez ( Everek ) Fenese Mahallesi nde bulunmaktaydı. Yapı hakkında ki bilgilere Hurufat Defterlerinden ulaşılmaktadır. 119 numaralı Hurufat Defterinin 34. sayfası Kaza-i Develi bölümünde yer alan H / M tarihli bir belgede Develi kazasına tabi Fenese nam Karyede Emir Hatun Mescidi nin ferraş ve cerağdarı olmayıp lazım olmayla her vech-i hasbi Osman halifeye naibi Es-seyyid Osman arzıyla inayet buyruldu 256 bilgisi geçmektedir. Mescidin ne zaman ve neden yıkıldığı bilinmemektedir VARMACA MESCİDİ Mescidin banisi ve inşa tarihi bilinmemektedir. Develi merkez ( Everek ) de bulunmaktaydı. Yapı hakkında ki bilgilere Hurufat Defterlerinden ulaşılmaktadır numaralı Hurufat Defterinin 2. sayfası Kaza-i Develi bölümünde yer alan H.1143 / M tarihli belgede Develi Kazasına tabi Müslüman Everek Karyesi'nde Varmaca Mescidi nde Bi Muayyen imam olan Musa fevt mahlulündan Sulbi oğlu İbrahim halifeye beratti mucebince tecdid 257 bilgisi yer almaktadır. Mescidin ne zaman ve neden yıkıldığı tespit edilememiştir SEYYİD MUSTAFA AĞA MESCİDİ Develi merkezde ( Everek ) bulunmaktaydı. Mescit hakkındaki bilgilere Hurufat Defterlerinden ulaşılmaktadır numaralı Hurufat Defterinin 2. sayfası Kaza-i Develi bölümünde yer alan H.1143 / M tarihli belgede Develi Kazası'na tabi Everek nam Karyede Seyyid Mustafa 256 Ali Kılcı, a.g.m., s Ali Kılcı, a.g.m., s. 643.

125 113 Ağa Mescidi... İmamı olmayıp Mehmed e naibi Seyyid Ahmet arzıyla tecdit 258 bilgisinden yapının varlığından haberdar olmaktayız. Bu belgeden yola çıkarak mescidin muhtemelen Seyyid Mustafa Ağa isimli bir şahıs tarafından inşa edilmiş olması gerekmektedir. Mescidin ne zaman ve nasıl yıkıldığı hakkında bir bilgi bulunmamaktadır ŞEYHLU MESCİDİ Develi merkez de ( Everek ) Fenese Mahallesi'nde bulunmaktaydı. Yapı hakkında bilgilere Hurufat Defterlerinden ulaşılmaktadır numaralı Hurufat Defterinin 2. sayfası Kaza-i Develi bölümünde yer alan H / M tarihli belgede Kaza-i Develi de Fenese nam karyede Şeyhlü Mescidi'nde nim akçe ile imam Ahmed halifeye tecdit buyruldu. 259 bilgisi bulunmaktadır. Mescidin ne zaman ve neden yıkıldığı bilinmemektedir SEYRANİ ( ORUZA ) MESCİDİ Develi merkezde Cami-i Kebir Mahallesi Taş Merdiven Sokak üzerinde yer almaktaydı. Mescidin temel bakiyeleri günümüze ulaşmıştır (Fotoğraf 256). Bu mescitte ünlü Develili şair Aşık Seyrani nin babası Cafer Efendi imamlık yapmıştır 260. Mescidin duvarları moloz taştan inşa edilmiş olup üzeri düz ahşap damla örtülüydü 261. Mescidin harim duvarları oldukça kaliteli kalem işi süslemelerle bezeliydi. Mescidin ne zaman ve neden yıkıldığı tespit edilememiştir YEĞEN ALİ MESCİDİ Yukarı Develi de Yedek Mahallesi nde yer almaktaydı. Mescit hakkında ki bilgilere Hurufat Defterlerinden ulaşılmaktadır. 258 Ali Kılcı, a.g.m., s Ali Kılcı, a.g.m., s Mustafa Fidan, Develi li Aşık Seyrani nin Şiirlerinde Dini Motifler, Bütün Yönleri ile Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s Bu bilgi tarihinde görüştüğüm 77 yaşındaki Yusuf Ökmen den alınmıştır.

126 numaralı Hurufat Defterinin 3. sayfası Kaza-i Develi bölümünde yer alan H.1151 / M tarihli belgede Develi de Yedek nam mahallede Yeğen Ali nin müceddeden bina eylediği mescidin imamı olmayıp lazım olmağla Veli halifeye bir akçe ile müceddeden naibi kamili zade Es-Seyyid Şeyh İbrahim arzıyla. 262 " şeklinde bir bilgi yer almaktadır. Bu bilgiden Yedek Mahallesi nde var olan bir mescidin Yeğen Ali tarafından yeniden inşa edildiğini öğrenmekteyiz. Mescidin ne zaman ve nasıl yıkıldığı tespit edilememiştir SÜLEYMAN MESCİDİ Develi merkezde (Everek ) Harmanlık Mahallesi nde bulunmaktaydı. Mescit hakkındaki bilgilere Hurufat Defterlerinden ulaşılmaktadır numaralı Hurufat Defterinin 36. sayfası Kaza-i Develi bölümünde yer alan H / M tarihli belgede Develi kazasına tabı Müslüman Everek nam Karye nin ulyasında Harmanlık nam mevkide vaki Süleyman ın bina eylediği mescid-i şerifte ber vech-i hasbı imam olan Ömer Halife ve Osman Halifelere berat. 263 ve 549 Numaralı Hurufat Defterinin kaza-i Develi bölümünde yer alan H / M tarihli belgede Develi kazasında Harmanlık nam mevkide Süleyman binası mescidde ber vech-i hasbi nısıf hisse imamet cihetine mutasarrıf olan Seyyid Ömer Reşid bin Mustafa ferahından Hafız Mehmed bin Ömer e fariğ i mezburun atik berati mücebince kaza-i mezbur kadısı Ahmed Efendiye arz... geçen bilgilerden mescidin varlığından haberdar olmaktayız. Mescidin ne zaman ve nasıl yıkıldığı hususunda her hangi bir belgeye ulaşılamamıştır ŞEYH İBRAHİM MESCİDİ Develi merkezde ( Everek ) yer alan mescidin hangi mahallede yer aldığını tespit edemedik. Yapı hakkındaki bilgilere Hurufat Defterlerinden ulaşılmaktadır. 550 numaralı Hurufat Defterinin 20. sayfası Kaza-i Develi bölümünde yer alan H / M tarihli bir belgede Develi Kazası na tabi Müslüman Everek Karyesi nde 262 Ali Kılcı, a.g.m., s.646.

127 115 Orta nam Mahalde Şeyh İbrahim binası mescitte yevmi nim akçe vazife ile imam olan Seyyid Cafer bin Hüseyin fevt mahlülünden sulbi oğulları Seyyid Mehmet ve Seyyid Ahmet nam karındaşlara iştira olunmak babında Mustafa arzu etmeğin Develi Kazası na tabi Müslüman Everek Karyesi nde Orta nam Mahalde Şeyh İbrahim Mescidi şerifinde yevmi nim akçe ile imamet ciheti şeklinde geçen bilgiden mescidin varlığından haberdar olmaktayız. Mescidin ne zaman ve neden yıkıldığı bilinmemektedir EMİN AĞA MESCİDİ Yukarı Develi de Kopçullu Mahallesi'nde bulunmaktaydı. Develizade Hacı Yahya Ağa ibni El Hac Feyzullah a ait Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde 602 numaralı Defterin 116. sayfa 193. şuasında yer alan vakfiyede yapı geçmektedir. Vakfiyede Develizade Hacı Yahya Ağa ibni El Hac Feyzullah Emin Ağa Mescidi ne minber vaaz ederek camiye çevirdiğini, parasından ayırdığı beş yüz kuruşu da vakfettiğini belirtmektedir. Mescidin ne zaman ve neden yıkıldığı bilinmemektedir FENESE ÇARŞI MESCİDİ Develi merkezde Cumhuriyet Meydanı nda yer almaktaydı. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivinde bulunan 605 numaralı defterin 147. sayfasında yer alan tarihli Emir Hocazade Kadri Efendi ye ait vakfiyede...fenese Çarşısı'nda bin kuruş kıymetindeki dükkânını Fenese Çarşısı'nda yeniden inşa ettirdiği mescidin imamı ve mütevellisi olan büyük oğlu Abdüssamed e ondan sonra mescidin mihrabına meşrut ola diye vakfetmiştir 265 şeklindeki vakfiyesinden mescidin varlığı hakkında bilgi edinmekteyiz. Mescidin ne zaman ve neden yıkıldığı tespit edilememiştir. 263 Ali Kılcı, a.g.m., s Ali Kılcı, a.g.m., s Ali Kılcı, a.g.m., s. 664.

128 KÂTİP OSMAN MESCİDİ Yukarı Develi de Tekke Mahallesi'nde, Seyyid Şerif Türbesi'nin bitişiğinde yer almaktaydı numaralı Hurufat Defterinin kaza-i Develi bölümünün 3. sayfasında yer alan H / M tarihli belgede Develi Kasabası nda Kâtip Osman ın bina eylediği mescide hasbi imam olan El-Hac Halil bin İbrahim nam kimesne fevt oğlu İsmail e Seyid Ahmet arzıyla buyruldu 267 şeklinde geçen bilgiden Kâtip Osman tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Mescidin ne zaman ve nasıl yıkıldığı belirlenememiştir HANLAR H / M , H / M tarihli Ankara Vilayeti Salnamelerinde Develi de 4 han bulunduğu belirtilmektedir 268. Fakat H / M , H.1320 / M tarihli Ankara Vilayeti Salnamelerinde hanların sayısının ikiye düştüğü tespit edilmektedir 269. Develi de XIX.yy da sekiz tane hanın varlığı tarafımızca tespit edilmiştir. Tespit edilen bu hanlardan hiç biri günümüze ulaşamamıştır. Bunlar: 1-Bıçakçılar Hanı 2-Kara Yusuf un Hanı 3-Leblebiciler hanı 4-Saffetin Hanı 5-Kattaşın Hanı 6-Ökütür Hanı 7-Kayserili Haci Ahmet Ağa Hanı 8-Aşağı Everek Sıpahıoğlu Hanı Bu hanlardan Leblebiciler Hanı, Bıçakçılar Hanı ve Kara Yusuf un Hanı bugünki Fenese Yukarı Mahalle de bulunmaktaydı 270. Leblebiciler Hanı iki katlı olup, düzgün 266 Yusuf Küçükdağ, Hurufat Defterlerine Göre Osmanlı Döneminde Develi Kazası nın Tekke ve Zaviyeleri, Bütün Yönleri ile Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s Ali Kılcı, a.g.m., s Uygur Kocabaşoğlu-Murat Uluğtekin, a.g.e. s.95, Uygur Kocabaşoğlu-Murat Uluğtekin, a.g.e., s. 146, Kadir Özdamarlar ile tarihinde yapılan mülakattan.

129 117 olmayan kesme taştan inşa edilmiştir. Handan geriye sadece temel bakiyeleri kalmıştır (Fotoğraf 257). Diğer hanların mimarileri hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. 3.4.MEDRESELER Ankara Vilayeti Salnamelerinde Develi de üç medresenin bulunduğundan bahsedilmektedir. Bunlar Develi merkezde bulunan Fahriye Medresesi ve Halasiye Medresesi ile Şıhlı Köyü nde bulunan Şıhlı Hamidiye medreseleridir. Bu medreselerden sadece II. Abdülhamid döneminde yaptırılan Şıhlı Hamidiye ( ) Medresesi günümüze ulaşabilmiştir FAHRİYE MEDRESESİ Yukarı Develi de Kopçullu Mahallesi'nde Kopçullu Camisi'nin güneyinde bulunmaktaydı. Tahsin Özgüç- Mahmut Akok medresenin çok harap bir vaziyette olduğunu buna rağmen, üslubundan, kesme taşlarının tekniği ve inşai bünyesinden bir Selçuklu eseri olduğunun anlaşıldığını belirtmektedirler numaralı Hurufat Defterinin Kaza-i Develi bölümünde yer alan H / M tarihli Fahriye Medresesi ne müderris atanmasına ilişkin belgeden medresenin 19.yy başlarında faal bir şekilde hizmet verdiği anlaşılmaktadır 273. Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde bulunan H.1294/ M tarihli, Develi ve çevresindeki vakıfların muhasebe kayıtlarının tutulduğu belgede, Fahriye Medresesi ne Develi dışında Kızıl denilen mevkide bulunan bir kıt a tarlanın vakfedildiğine ilişkin belge bulunmaktadır 274. Bu belgeden medresenin 19.yy sonlarında da aktif bir şekilde hizmet verdiği anlaşılmaktadır. Selçuklular döneminde inşa edilmiş olan eserden günümüze hiçbir kalıntı kalmamıştır. 271 Geniş bilgi için bkz: Yıldıray Özbek, Son Dönem Osmanlı Medreselerine Bir Örnek: Şıhlı Hamidiye Medresesi, Vakıflar Dergisi, S.24, Ankara, 1994, s Tahsin Özgüç-Mahmut Akok, a.g.m., s Ali Kılcı, a.g.m., s Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Evkaf, Sıra No:23978, V.5b.

130 HALASİYE MEDRESESİ Develi merkezde Cami-i Cedit Mahallesi Kağnı Sokak ta bulunmaktaydı. Medreseye demir parmaklıklı bir kapıdan girilmekteydi. Medresenin avlusunda bir şadırvan ve avlunun etrafında sıralanmış 24 oda bulunmaktaydı. Bu odalardan biri mescit olarak kullanılmaktaydı. Bu medreseye 7-8 yaşlarında çocuklar alınmakta olup, genellikle din dersleri okutulurdu. Medresede okuyan çocuklar askere alınmamaktaydı ve bu yüzden medrese Halasiye ( Kurtuluş ) olarak isimlendirilmiştir 275. Osmanlılar döneminde inşa edilen eserden günümüze hiçbir kalıntı kalmamıştır. 3.5.ZAVİYELER Develi ve çevresinde birçok zaviye bulunmaktaydı 276. Biz konumuz gereği Develi ilçe merkezinde bulunan ve günümüze ulaşamayan zaviyeler hakkında bilgiler vereceğiz ŞEYH UMMİ ZAVİYESİ Yukarı Develi de Cami-i Kebir Mahallesi Selçuk Sokak ta Ulu Cami nin güneyinde yer alan mezarlık içerisinde bulunmaktaydı. Şeyh Ummi, Eratnalılar döneminde (XIV. yy) yaşamış bir mutasavvıftır. Zaviyenin tarihleri arasında hazırlanmış bir vakfiyesi bulunmaktadır 277. Vakfiye 38.5 X 47.5 cm ebatlarında olup Arapça yazılmıştır 278. Vakfiye zaviyenin her türlü masrafını karşılamak üzere Şedin isimli mezranın vakfedilmesi sebebiyle, Eretnalıların kurucusu Alaaddin Eretna nın küçük oğlu Sultan Giyaseddin Mehmed ( ) tarafından hazırlatılmıştır Ahmet Gürlek, a.g.e., s Bunlar için bkz: Feridun N. Uzluk, Fatih Devrinde Karaman Eyaleti Vakıfları Fihristi, Ankara, 1958, s. 53; Irene Beldiceanu, Deuxs Villes de Anotolie Pre Ottomane, Develi et Qarahisar d aprer des Documents İneditr, Revue des Etudes İslamigues, C.39, S.2, Ankara, 1971, s ; Hamza Gündoğdu, Develi / Havadan Köyü Külliyesi, Belleten, C.LV, S. 213, 1991, s ; Yıldıray Özbek, Şeyh Hacı İbrahim Tekke ve Manzümesi, Vakıflar Dergisi, S. 24, Ankara, 1994, s ; Yusuf Küçükdağ, Hurufat Defterlerine Göre Osmanlı Döneminde Develi Kazası nın Tekke ve Zaviyeleri, Bütün Yönleri ile Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s Geniş bilgi için bkz: Kemal Göde, Eretnalılar ( ), Ankara, 1994, s ; Kemal Göde, Eretnalılar Devri Zaviye ve Kümbetleri, Erciyes, (Mayıs) 1992, s. 10; Kemal Göde, Kayseri de Bulunan Eratnaoğulları Yapıları, Erciyes, S , (Ağustos) 1982, s Vakfiye günümüzde Kayseri Vakıflar Bölge Müdürlüğü Arşivinde bulunmaktadır. 279 Kemal Göde, Develi de Eretnalılar Devri ( ) Şeyh Ümmi Zaviyesi ve Vakfiyesi, Bütün Yönleri ile Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s. 278.

131 119 Hurufat Defterlerinde zaviye ile ilgili ilk kayıt H / M tarihli olup, belge evladiyet ve meşrutiyet üzere zaviyenin şeyhi ve mütevellisi olan Şeyh Emrullah hasta ve çok ihtiyar olduğundan kendi rızasıyla kızının oğlu Şeyh Mehmed e bu görevini devretmiş ve bu sebeple Mehmed e berat verilmesi ile ilgili bilgi geçmektedir 280. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi 26 numaralı defterin 328. sırasında Evkafmulhakadan Develi de Şeyh Ümmi Zaviyesi Vakfı başlığında H.1280 / M tarihinde evlad-ı vakıftan Hacı Hüseyin veledanı Es-Seyyid Abid tevdiyet ve zaviyedar hissedarlığına tayin edildiğine dair vakfiye bulunmaktadır 281. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri nde bulunan H / M.1877 tarihli Develi ve çevresindeki vakıfların muhasebe kayıtlarının tutulduğu defterde Tombak Köyünün, Sütre, Gerdan ve Karaağaç mezralarının malikâne hisselerinin Şeyh Ummi Zaviyesi ne ait olduğu belirtilmektedir 282. Zaviye Eratnalılar döneminde inşa edilmiş Osmanlılar döneminde de hizmet vermeyi sürdürmüştür YERER ZAVİYESİ Günümüze ulaşamayan zaviyenin, ne zaman ve kim tarafından inşa edildiği bilinmemektedir. Zaviye 16.yy başlarında Yukarı Develi de bulunmaktaydı 283. Zaviye hakkında bu bilgiden başka her hangi bir bilgi bulunmamaktadır HOCA VATAN ZAVİYESİ: Günümüze ulaşamayan zaviyenin ne zaman ve kim tarafından inşa edildiği bilinmemektedir. 548 numaralı Hurufat Defterinde geçen 1793 tarihli belgeden zaviyenin Fenese Köyü nde bulunduğu anlaşılmaktadır Yusuf Küçükdağ, a.g.m., s Ali Kılcı, a.g.m., s Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Evkaf, Sıra No:23978, V.4b. 283 Mustafa Oflaz, a.g.m., s Ali Kılcı, a.g.m., s. 650.

132 HOCA ( HACI) DEDE ZAVİYESİ: Günümüze ulaşamayan zaviyenin ne zaman ve kim tarafından inşa edildiği bilinmemektedir. Başbakanlık Osmanlı Arşivlerinde bulunan H / M tarihli Develi ve çevresindeki vakıfların muhasebe kayıtlarının tutulduğu defterde zaviyenin ismi geçmektedir 285. Burada zaviyenin Everek te bulunduğu ve Aygösten Köyü nde akarlarının olduğundan bahsedilmektedir Başbakanlık Osmanlı Arşivleri, Evkaf, sıra no: 23978, V. 6b. 286 Yusuf Küçükdağ, Cemaleddin Zaviyesi adında bir zaviyenin de Develi de bulunduğundan bahsetmektedir. Yusuf Küçükdağ, a.g.m., s.275. Zaviye hakkında yaptığımız araştırmalar sonucunda H. 1288/1290- M tarihli 225 numaralı Kayseri Şer iyye Sicili nde yer alan 362 nolu belgeye ulaşılarak, Zaviyenin Develi Karahisar da ( Yeşilhisar) bulunduğu tespit edilmiştir. Dilek Atmaca, a.g.t., s

133 121 4.DEĞERLENDİRME Develi deki Türk Eserleri konulu tez çalışmamızda Develi merkezde bulunan 14 adet camii, üç adet türbe, beş adet çeşme, bir adet kale, bir adet sarnıç, bir adet hamam ve üç adet kamu yapısı tespit edilmiştir. Tespit edilen bu abideler katalog bölümünde detaylı bir şekilde tanıtılmışlardır. Bu anıtlar içerisinde yer alan Develi Kalesi, Kale Sarnıcı, Sivasi Hatun Ulu, Kopçullu, İniler, Köşkerli, Yedek Camileri, Seyyid Şerif, Hızır İlyas, Dev Ali türbeleri, Güney Mahallesi ve Yedek Mahallesi çeşmeleri Yukarı Develi de bulunurken Cami-i Kebir, Dedeman Çay, Kayaaltı, Nalbant, Abdülbaki, İzmirli, Meteris, Tirem, Reşadiye camileri, Seyrani Hamamı, Kasap Seyit, Cami-i Kebir, Aygösten çeşmeleri, Develi Lisesi, Develi Askerlik Şubesi ve lojmanı Develi ilçe merkezinde yer almaktadır. Ayrıca Develi deki günümüze ulaşamayan abideler, tarihi kaynaklardan tespit edilerek çalışmamıza dahil edilmişlerdir. Kaynaklarda bahsedilen fakat çeşitli nedenlerle günümüze ulaşamayan bir camii, 13 mescit, iki medrese, sekiz han, dört zaviye Günümüze Ulaşamayan Yapılar ana başlığı altında ele alınmışlardır. Değerlendirme bölümünde sadece günümüze ulaşan yapılar plan, malzeme, süsleme, yapı elemanları gibi alt başlıklar altında inceleneceklerdir. Metot olarak abideler türlerine göre sınıflandırılacak ve kendi grupları içerisinde ele alınacaklarıdır Camiler Çalışmamızda Develi merkezde yer alan tarihi öneme haiz on dört cami tespit edilmiştir.

134 Tipoloji Develi de Selçuklu Dönemine ait Ulu Camii, Beylikler dönemine ait Kopçullu Camii ve Osmanlılar Dönemine ait on iki camii bulunmaktadır. Yukarı Develi de yer alan 1282 tarihli Ulu Camii Selçuklu Ulu Camileri plan tipolojisi içerisinde derinlemesine planlı ulu camiler sınıfına girmektedir 287. Ulu Camii kuzeygüney doğrultuda mihraba dik uzanan beş sahından oluşmaktadır. Bu plan şemasının en önemli özelliği mihrap önü kubbesinin vurgulanması ve harim içerisinde özetlenmiş bir iç avlunun yer almasıdır. Bu plan şemasıyla birçok Selçuklu camisinde karşılaşılmaktadır. Planın en belirgin özelliklerini taşıyan Selçuklu camilerinden biri Erzurum Ulu Camisi dir ( 1179 ) 288. Burada dikdörtgen planlı harim kıble duvarına dikey uzanan yedi sahından oluşmaktadır. Daha geniş olan orta sahın mihrap önünde sivri kemerlere oturan pandantifli bir kubbeye sahiptir yılından önce yapıldığı kabul edilen Akşehir Ulu Camii 289 her ne kadar plan değişikliğine uğramış ise de bu plan şemasının mihraba dik uzanan yedi sahınlı örneklerinden bir diğeridir. Beyşehir Eşrefoğlu Camii (1297) 290 bu plan şemasının ahşap direkli örneğini teşkil etmektedir. Kayseri deki Ulu ( XII.yy ilk yarısı ) 291, Kölük ( XII.yy ilk yarısı ) 292 Huant Hatun ( 1238 ) 293 ve Hacı Kılıç Camileri ( 1249 ) 294 bu plan şemasının aynı bölgedeki örnekleri içerisindedir. Develi merkezde ( Everek ) bulunan Meteris Camii Osmanlı döneminde inşa edilmesine rağmen bölgedeki diğer Osmanlı döneminde inşa edilen camilerden yapım tekniği olarak ayrılmaktadır. Meteris Camii ikişer sıra halinde dört ayak tarafından mihraba dik uzanan üç sahına bölünmüştür. Sahınların üzeri bölgedeki diğer Osmanlı camilerinden farklı olarak beşik tonozlarla örtülmüştür. Bu plan şemasının 287 Selçuklu Ulu Camileri plan tipolojisi için bkz: Kemal Şahin, Anadolu Selçuklu Ulu Camilerinin Çözümlemeli Plan İrdelenmesi, ( Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi)Erzurum, 1995; Aynur Durukan, Anadolu Selçuklu ve Beylikler Dönemi Camii Tipolojisi Üzerine Bir Deneme, Uluslararası Osmanlı Öncesi Türk Kültürü Kongresi Bildirileri, Ankara, 1997, s ; Haşim Karpuz, Anadolu Selçuklu Mimarisi,Konya, Haşım Karpuz, Erzurum da Türk-İslam Yapıları, Ankara, 1976, s Yekta Demiralp, Akşehir ve Köylerinde Türk Anıtları, Ankara, 1996, s Yaşar Erdemir, Beyşehir Eşrefoğlu Süleyman Bey Camii ve Külliyesi, Beyşehir, Alev Çakmakoğlu Kuru, Fetihten Osmanlı Dönemine Kadar Kayseri deki Türk Devri Mimarisi, Ankara, 1998, s Erol Yurdakul, Kayseri Kölük Camii ve Medresesi, Ankara, Haluk Karamağaralı, Kayseri deki Hunat Camiinin Restitüsyonu ve Hunat Manzumesinin Kronolojisi Hakkında Bazı Notlar, İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. XXI, Ankara, 1976, s Gönül Öney, Kayseri Hacı Kılıç Camii ve Medresesi, Belleten, C.XXX, S.119, Ankara, 1966, s

135 123 Osmanlı daki örneklerinden biriyle Ürgüp ün 7 km güney batısında bulunan Ortahisar Kasabası'ndaki Alaaddin Camisi nin yazlık bölümünde (1858) 295 karşılaşılmaktadır. Alaaddin Camisi'nin yazlık bölümünde Kuzey-güney doğrultuda uzanan harim iki sıra halinde dört adet sütun tarafından üç sahına bölünmektedir. Sahınların üzeri sivri tonozlarla örtülmüştür. Bölgede yer alan diğer camiler ahşap kirişlemeli tavanlı camiler sınıfına girmekte olup bunları üç grupta incelemek mümkündür Ahşap Kirişlemeli Tavanlı Mihraba Dik Üç ya da Beş Sahından Oluşanlar Bu plan tipine giren camiler kuzey-güney doğrultuda mihraba dik üç sahına bölünmüşlerdir. Bunlar İniler, Dedeman Çay, Kayaaltı, İzmirli, Tirem camileridir. Bu camilerin tamamının üzeri ahşap kirişleme tavanla örtülü olup plan olarak mihraba dik uzanan üç sahından oluşmaktadırlar. İniler, Dedeman, Kayaaltı camileri ahşap direklerle üç sahına bölünürken, diğer camilerin ahşap taşıyıcıları kaldırılarak beton kolonlar tarafından mihraba dik üç sahına bölünmüşlerdir. Yedek Camii ahşap kirişlemeli tavanlı camiler sınıfına girmekte, fakat diğer camilerden sahın sayısı itibariyle ayrılmaktadır. Yedek Camii kuzey-güney doğrultuda atılan ahşap kirişleri taşıyan ayaklarla mihraba dik beş sahına bölünmüştür Ahşap Tavanlı Mihraba Paralel Beş Sahından oluşanlar Bu gruba ait olan tek cami; Develi merkezde ( Everek ) bulunan Cami-i Kebir dir. Burada mihraba paralel olarak atılan sivri kemerlerle yapı beş sahına bölünmüştür Münferit Tipler Bu türe giren camiler orijinalde ahşap kirişlemeli tavanlı olup son zamanlarda yapılan onarımlar sırasında bu plan şemasını kaybetmişlerdir. Bu gruba Kopçullu, Köşkerli, Reşadiye, Nalbant, Abdülbaki camileri girmektedir. 295 Osman Eravşar, Ürgüp ve Çevresindeki Türk Devri Yapıları, ( Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler

136 Malzeme Çalışmamızda tespit edilen on dört camiden Sivasi Hatun Ulu Camii ve Meteris Camii tamamen kesme taş malzeme ile inşa edilmişlerdir. Develi merkez ( Everek ) Cami-i Kebir, Tirem, Nalbant, Reşadiye camilerinin beden duvarlarında kesme taş malzeme kullanılmıştır. Diğer camilerin beden duvarlarında kaba yonu taş kullanılırken üst örtüde ahşap malzeme kullanılmıştır. Yukarı Develi deki kaba yonu taş ve moloz taşla inşa edilmiş camilerin malzemeleri yıkılan Develi Kalesinden getirilmiştir. Mermer malzeme ile Develi Ulu Camii inşa kitabelerinde ve mihrap nişi duvarında karşılaşılmaktadır. Ahşap malzemeler genellikle üst örtüde ve taşıyıcı direklerde kullanılmıştır. Kayaaltı Camisi'nin harim cephe duvarları ahşap levhalarla kaplanmış, İzmirli, Tirem, Reşadiye, Nalbant camilerinin harim cephe duvarları ahşap lambrilerle kaplanmıştır Süsleme Tespit edilen ön dört camiden yedi tanesinde bezeme unsurlarına rastlanmıştır. Bu camilerde bezemeler taş, ahşap ve mermer malzeme üzerine uygulanmıştır. Diğer camiler tamamen işlevsel olarak inşa edilmişlerdir. Bezemelerle karşılaşılan camiler Sivasi Hatun Ulu, Kopçullu, Cam-i Kebir, Tirem, Reşadiye, Dedeman Çay, Kayaaltı camileridir. Sivasi Hatun Ulu Camii nde taç kapı ve mihrap üzerinde devrinin sanat zevkini ortaya koyan süslemeler yer almaktadır. Taç kapı üzerinde yer alan bezemeler daha arkaik bir üslupla ele alınmış olmasına karşın mihrap üzerinde yer alan yüksek kabartma tekniğindeki nebati motifler devrinin en güzel örneklerinden biridir 296. Kopçullu Camisi'nin mihrabı üzerinde bulunan yarım yıldız motifleri taş üzerine oyularak işlenmiştir. Diğer camiler Reşadiye ve Tirem camilerinin mihrapları üzerinde yer alan bitkisel ve geometrik bezemeler taş üzerine oyularak yapılmışlardır. Dedeman Çay ve Kayaaltı camilerinde harimin üst örtüsünü taşıyan direklerin yastık kısımları üzerinde ahşap üzerine oyma olarak işlenen geometrik bezemeler bulunmaktadır. Kayaaltı Camisi'nin aynı zamanda harim cephe duvarları üzerinde kalem işi tarzında Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya, 1993, s Anadolu Selçuklu Dönemi taş tezyinatı için bkz: Semra Ögel, Anadolu Selçukluları nın Taş Tezyinatı, Ankara, 1987.

137 125 uygulanmış bitkisel bezemeler bulunmaktadır. Cami-i Kebir in taş mihrabı yüksek kabartma tekniğinde yapılmış bitkisel ve geometrik bezemelerle tezyin edilmiştir. Görüldüğü üzere süslemelerle genellikle taç kapılarda, mihraplarda, ahşap direklerin yastık kısımlarında ve harim cephe duvarları üzerinde karşılaşılmaktadır. Teknik olarak taş ve ahşap üzerine oyma, yüksek kabartma ya da kalem işi teknikleri uygulanmıştır. Mihraplar üzerindeki bezemeler genellikle kabartma ya da oyma olarak işlenmişlerdir Yapı Elemanları Üst Örtü Elemanları Sivasi Hatun Ulu Camii ve Meteris Cami lerinin üst örtüleri kare ayaklar tarafından taşınan tonozlarla örtülmüştür. Sivasi Hatun Ulu Camii nde tonozların üzeri toprakla kapatılmış ve günümüzde toprak damın üzeride bakır levhalarla kaplanmıştır. Meteris Camisi'nde tonozların üzeri dışarıdan ahşap kırma çatıyla kapatılmıştır. İniler, Yedek, Dedeman, Kayaaltı, Tirem, İzmirli ve Develi merkez ( Everek ) Cami-i Kebir camilerinde üst örtüde ahşap malzeme kullanılmıştır. İniler, Yedek, Dedeman, Kayaaltı camilerinde üst örtü ahşap direklerle taşınırken Tirem ve İzmirli camilerinde üst örtü beton kolonlar tarafından taşınmaktadır. Cami-i Kebir de ise üst örtü kare pabuçluklara oturan sütunlar tarafından taşınmaktadır. Kayaaltı Camii hariç diğer camilerin üst örtüleri dışarıdan kırma çatıyla kapatılmıştır. Üst örtüler oluşturulurken kuzey-güney doğrultuda atılan ahşap kirişlerin üzerine doğu batı yönde hatıllar atılmıştır. Hatılların üzerleri m. yükseklikte toprakla örtülmüştür. Günümüzde bu toprak kısmın üzeri Kayaaltı Camii hariç diğer örneklerin hepsinde kırma çatıyla örtülmüştür. Üst örtüyü taşıyan ahşap direkler doğrudan zemine oturmakta olup, örneklerin hepsinde işlevsellikleri ön plana tutulmuştur. Kopçullu, Köşkerli, Nalbant, Reşadiye, Abdülbaki camilerinde üst örtüde beton malzeme kullanılmıştır. Bu camilerinde orijinalde ahşap kirişlemeli tavanlı üst örtüye sahip oldukları düşünülmektedir. Bu camilerin üst örtü sistemi değiştirilirken camilere ek bölümler inşa edilmiştir. Bu eklenen bölümler hem camilerin iç mekânlarını

138 126 genişletmiş hem de bu bölümlerle birlikte camilere yeni beton kolonlar eklenerek yapının üst örtüsü sağlamlaştırılmıştır. Bu kolonlar genellikle kuzey ya da güney cephe duvarına gömülü, hafif cepheden taşıntı yapar şekilde tasarlanmışlardır Mihraplar Cami elemanları içerisinde en gösterişli olarak tasarlanan kısım mihraplar olarak karşımıza çıkmaktadır. Mihrapların hepsi taş malzemeden inşa edilmişlerdir. Sivasi Hatun Ulu Camisinin mihrabı iç içe yerleştirilen iki nişten oluşmaktadır. Çift nişli mihraplar ilk olarak Samarra da IX.yy a ait Cevsakü l Hakani Sarayı mihrabı ve X.- XI.yy da İran da Buzan İmamzade Karar, Kazvin, Haydariye Mescidi Abarkuh mihraplarında karşımıza çıkmaktadır 297. Anadolu da çift nişli mihraplar en erken Konya Hacı Feruh Mescidi'nde (1215) 298, bunu takiben XIII.yy içinde Niğde Alaaddin Camii (1223) 299, Kayseri Sultan Han ( ) 300 ve Aksaray Sultan Han (1229) 301 mescitlerinin mihraplarında kullanılmıştır. Mihrabı çerçeveleyen bordürler üzerinde palmet, rumi, geometrik ve nesih yazılardan oluşan yüksek kabartma tekniğinde yapılmış bezemeler yer almaktadır. Kopçullu Camisi nin mihrabı iki bordür tarafından üç yönde çevrelenmekte olup bordürler üzerinde geometrik süslemeler ve yarım yıldızlardan oluşan taş üzerine oyma tekniğinde yapılmış bezeme kuşakları bulunmaktadır. Genellikle Selçuklu ve Beylikler Devri mimarisinde karşımıza çıkan yarım yıldız motifinin mihraplarda kullanılan en erken örnekleri ile Konya Beyşehir Kızılören Hanın 302 mescidinin mihrabında ( ), Kayseri Tuz Hisar Sultan Hanı nın 303 ( ) mescidinin mihrabını çerçeveleyen dıştan ikinci bordürün üzerinde, Kayseri Yazır Köyü nde bulunan Yazır Camisi nin 304 (1269/70) mihrabının en diş bordürü üzerinde karşılaşılmaktadır. Develi Ulu Camisi nin (1282) taç kapısındaki ikinci bordür üzerinde aynı uygulama tekrarlanmıştır. Develi merkezde bulunan Cami-i Kebir mihrabı ise yüksek kabartma 297 Ömür Bakırer, a.g.e., s Ömür Bakırer, a.g.e., s Ömür Bakırer, a.g.e., s Ömür Bakırer, a.g.e., s Ömür Bakırer, a.g.e., s Ömür Bakırer, a.g.e., s Ömür Bakırer, a.g.e., s Daha geniş Bilgi için bkz, Mehmet Çayırdağ, Kayserinin Yazır Köyü nde Bir Selçuklu Mescidi, Kayseri Tarihi Araştırmaları,Kayseri, 2001, s

139 127 tekniğinde yapılan palmet, rumi ve kıvrımdallardan oluşan bezemeleriyle abidevi bir özellik ortaya koymaktadır. Bu özellikleri ile bölgede bulunan Hızır İlyas Türbesi nin (1252) mihrabının adeta büyütülmüş bir kopyası durumundadır. Diğer camilerin mihrapları gayet sade bir şekilde yapılmış olup stilize bitkisel ve geometrik bezemelerle tezyin edilmişlerdir Minberler Tespit edilen on dört caminin hiç birinde orijinal minber bulunmamaktadır. Sivasi Hatun Ulu Camisi nin orijinal minberi sökülerek Kayseri Müzesi ne oradan da Ankara Etnografya Müzesine gönderilmiştir. Minber abanoz ağacından çakma ( sahte ) kündekarı tekniğinde yapılmıştır. Türk ahşap sanatının en güzel örneklerinden birini oluşturmaktadır 305. Minber yapım tekniği bakımından Kayseri Ulu Camii 306 ve Hunat Hatun camilerinin minberleri 307 ile aynı özelliği göstermektedir 308. Bu teknik Divriği Ulu 309, Çorum Ulu 310, Malatya Ulu Camii 311 minberlerinde uygulanmıştır. Develi Ulu Camisinin orijinal minberi üzerinde yer alan bitkisel, geometrik ve yazı tarzı bezemeleriyle de devrinin minberleri arasında önemli bir yer tutmaktadır Mahfiller Tespit edilen ön dört camiden Cami-i Kebir, İniler, Dedeman Çay, Kayaaltı camilerinin mahfilleri orijinal hallerini korumaktadırlar. Bu mahfiller ahşap olup, cami harimlerinin kuzeyinde yer almaktadırlar. Tirem, Reşadiye, Nalbant, İzmirli camilerinin mahfilleri son zamanlarda yapılan eklemelerle genişletilmiştir. Köşkerli, Yedek, Kopçullu ve 305 Anadolu Türk ahşap işçiliği Hakkında daha ayrıntılı bilgi için bkz: Murat Ali Aktemur, Türk Ahşap İşçiliği, Türkler, C. VII, Ankara, 2002, s Mehmet Çayırdağ, Kayseri Ulu Camii Ahşap Minberi, Türk Etnografya Dergisi, C XV, Ankara ; Mehmet Çayırdağ, Kayseri Ulu Camii Minberi, Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri, 2001, s Mehtap Durmuş, Kayseri deki Ortaçağ Yapılarında Ahşap Süsleme, ( Erciyes Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Basılmamış Lisans Tezi ), Kayseri, 2003, s Ahşap teknikleri için bkz: Gönül Öney, Anadolu Selçuklu ve Beylikler Devri Ahşap Teknikleri, Sanat Tarihi Yıllığı, , s Doğan Kuban, Divriği Mucizesi ( Selçuklular Çağında İslam Bezeme Sanatı Üzerine bir Deneme), İstanbul 1999, s Haluk Karamağaralı, Çorum Ulu Camii ndeki Minber, Sanat Tarihi Yıllığı, , s Oktay Aslanapa, Türk Sanatı, İstanbul, 1984, s Minberler hakkında genel bir değerlendirme için bkz: Zeki Oral, Anadolu da Sanat Değeri Olan Ahşap Minberler ve Kitabeleri,Vakıflar Dergisi, S. 5, Ankara, 1962, s

140 128 Abdülbaki camilerinin mahfil kısımları tamamen yenilenmiştir. Sivasi Hatun ve Meteris camilerinde mahfil bulunmamaktadır Taç Kapılar Develi merkezde tespit edilen tarihi değeri bulunan ön dört cami içerisinde abidevi boyutlarda tek taç kapıya sahip olan Sivasi Hatun Ulu Camisi'dir. Kuzey cephenin tam ortasında bulunan ve cephe yüzeyinden taşıntı yapan taç kapı eyvan türü taç kapılar sınıfına girmektedir 313. Harime girişi sağlayan basık kemerli kapının kemer alınlığı üzerinde diş motiflerinden oluşan bezemeler bulunmaktadır. Kapının göbekli ahşap kanatları orijinal değildir. Cami-i Kebir in cümle kapısı kuzey cephenin tam ortasında yer almakta olup cephe yüzeyinden çok az taşıntı yapar şekilde tasarlanmıştır. Basık kemerli giriş kapısının üzeri yağlı boyalarla boyanmıştır. Kapının göbekli ahşap kanatları orijinal değildir. İniler, Yedek, Dedeman Çay, Kayaaltı, Reşadiye, Meteris, Tirem, Nalbant camilerinin cümle kapıları orijinal olup oldukça sade ve tamamen işleve yönelik tasarlanmışlardır. Kopçullu, Köşkerli, İzmirli, Abdülbaki camilerinin harime giriş kapıları tamamen yenilenmiştir Kitabeler İncelemiş olduğumuz on dört camiden sadece yedi tanesi üzerinde kitabe bulunmaktadır 314. Bunlardan beş adeti inşa kitabesi olup, diğerleri tamir kitabesidir 315. İnşa kitabesine sahip olan camiler Develi Ulu ( Sivasi Hatun ), Dedeman Çay, Tirem, Nalbant camileri ile Cami-i Kebir in minaresi üzerinde yer alan inşa kitabesidir. Üzerinde onarım kitabesi bulunan tek cami Cami-i Kebir dir. Burada deri üzerine Seyrani tarafından yazılan Osmanlıca kitabede caminin geçirmiş olduğu bir genişletme ve iki onarımdan bahisedilmektedir. Bölgede genellikle kitabeler taş pano ya da mermer pano üzerine yazılmışken Cami-i Kebir de kitabe deri üzerine yazılmıştır. Cami-i Kebirin H / M tarihli tamir kitabesi taş pano üzerine yağlı boya ile 313 Taç Kapılar için bkz: Rahmi Hüseyin Ünal, Osmanlı Öncesi Anadolu Türk Mimarisinde Taç Kapılar, İzmir, 1982; Şakir Çakmak, Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde Taç Kapılar ( ), Ankara, Develi Kitabeleri için bkz: Kerim Türkmen, Develi deki Selçuklu Dönemi Kitabeleri, Sanatsal Mozaik, İstanbul, 2000, s ; Kerim Türkmen, Develi Tarihine Işık Tutacak Kitabeler, Bütün Yönleri İle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s

141 129 yazılmıştır. Develi Ulu Camisi nin ( Sivasi Hatun ) inşa kitabesi iki ayrı panodan oluşmakta olup taç kapı alınlığı üzerindeki beş parça halinde tasarlanan kitabe beyaz mermer malzemeden yapılmışken, taç kapı eyvan duvarı üzerinde yer alan kitabe taş malzemeden yapılmıştır. Develi merkezde ( Everek ) bulunan camilerin kitabeleri Arapça yı iyi bilmeyen kişiler tarafından yazılmış olduğundan kitabelerde yer alan harfler yanlış olarak hak edilmişlerdir. Kitabe bulunan diğer camilerde kitabeler taş üzerine yazılmışlardır. Develi merkez ( Everek ) Cami-i Kebir in asıl kitabesi deri üzerine yazılmış olup minare inşa kitabesi ve tamir kitabesi taş üzerine hak olunmuştur. Develi merkezdeki ( Everek ) yapılar üzerinde bulunan kitabeler genellikle kullanılan taşın dayanıklı olmamasından dolayı tahribata uğramışlardır. Aynı durum Yukarı Develi de bulunan Köşkerli Camisi nin giriş kapısı üzerinde yer alan kitabe de görülmektedir Minareler Cami mimarisinin en karakteristik özelliklerinden biri olan minarelerin ilk örnekleri ile Kahire, Hicaz ve Suriye de(7 ve 8.yy) karşılaşılmaktadır 316. Bundan sonra inşa edilen camilerde birer minare yapılması gelenek haline gelmiştir. Bu suretle dini mimaride mühim bir unsur haline gelen minare, her memleketin mimari üslûbuna, yapı malzemelerine ve kültürel değerlerine göre muhtelif şekiller almıştır 317. Develi de incelemiş olduğumuz on dört camiden yedi tanesinde köşk minare bulunmakta, yedi tanesinde de tek şerefeli taş minare yer almaktadır. Develi Ulu Camisi nde ( Sivasi Hatun ) köşk minarenin yanısıra birde tek şerefeli taş minare bulunmaktadır. Köşk minarelerin hepsinde taş malzeme kullanılmış olup hepsi dört ayak üzerinde yükselmektedir 318. Ayaklar Abdülbaki Camisi'nin köşk minaresinde yuvarlak, Develi Ulu ( Sivasi Hatun ) Camisi nin köşk minaresinde sekizgen ve diğer 315 Bütün kitabeler, kitabe okuma uzmanı Prof.Dr. Kerim Türkmen tarafından okunmuştur. 316 Semavi Eyice, Minare, İslam Ansiklopedisi, C.VIII, M.E.B.,İstanbul, 1971, s Daha geniş bilgi için bkz: A. Osman Uysal, Anadolu Selçuklularından Erken Osmanlı Dönemine Minare Biçimindeki gelişmeler, Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi (1990 dan Ayrı Basım), C XXXIII, s. 1-2, Ankara,1990, s ; A, Osman Uysal, Erken Osmanlı Döneminde Sırlı Tuğlalı Minareler, X. Türk Tarih Kongresinden Ayrı Basım, Ankara, 1994, s ; Aygun Ülgen, Klasik Devir Minareleri ( Osmanlı Cami Planında Minarelerin Konumu ), İstanbul, A. Osman Uysal, Zaviyeli Camilerde Minare Problemi, Türk Etnografya Dergisi, S.20, Ankara, 1997, s Kayseri de köşk minare kullanımı için bkz: İlhan Özkeçeci, Kayseri Cami Mimarisinde Minber- Minareler, Kayseri, 1993.

142 130 minarelerde kare formda yapılmışlardır. Ayaklar basit yuvarlak ya da Bursa kemerleri ile birbirine bağlanmışlardır. Tek şerefeli taş minarelerden orijinal olan tek minare Everek Cami-i Kebir in minaresidir. Bu minare caminin bünyesinden uzakta inşa edilmiştir. Kare bir kürsü üzerinde yükselen minare tamamen kesme taş malzemeden inşa olunmuştur. Minare kürsüsünün batı cephesi üzerinde 12 satırlık inşa kitabesi bulunmaktadır. Minarenin şerefe kısmına 63 basamaktan oluşan döner bir merdivenle çıkılmaktadır. Minarenin külah kısmının altında taş üzerinde yüksek kabartma olarak yapılmış girland biçiminde birbirine eklenen C şeklindeki kıvrımlardan oluşan bezeme kuşağı bulunur Pencereler Çalışmada tespit edilen on dört caminin hepsinde harim kısmı pencereler tarafından aydınlatılmaktadır. Develi Ulu ( Sivasi Hatun ) Camii nde pencerelerin yanı sıra mihrap önü kubbesi üzerinde bulunan üç ışık gözü ve aydınlık feneri aydınlatmaya yardımcı olmaktadır. Ulu Cami nin cephelerinde dışarıdan mazgal içeriden yırtmaç olan pencereler kullanılmıştır. Develi merkez Cami-i Kebir in pencereleri yuvarlak kemerli olarak tasarlanmışlardır. Bu pencerelerden bazıları kapatılmıştır. Nalbant Camii nde dikdörtgen formlu pencereler söve taşlarının çeşitli şekillerde yerleştirilmesi sonucu oluşturulan bir kompozisyonla cepheye hareket kazandırmaktadırlar. Tirem Camii nde pencereler dikdörtgen formlu olup söve taşlarının yerleştirilme şekliyle diğer pencerelerden ayrılmaktadırlar. Kopçullu, Köşkerli, İzmirli, Abdülbaki camilerinde pencereler tamamen yenilenmiştir. İniler,Yedek, Dedeman Çay, Kayaaltı, Reşadiye camilerinde dikdörtgen pencereler içe doğru şevli bir şekilde tasarlanmışlardır. Meteris Camisi nin doğu ve batı cepheleri üzerinde yer alan pencereler dışarıdan dikdörtgen içeriden yuvarlak formlu iken, güney cephesi üzerinde bulunan üç pencere şevli olarak tasarlanmıştır.

143 Duvarlar İncelenen ön dört camiden, beş adetinin beden duvarlarında kesme taş malzeme, diğerlerinde ise moloz taş ve kaba yonu taş ortak olarak kullanılmıştır. Develi Ulu (Sivasi Hatun), Cami-i Kebir, Tirem, Reşadiye, Nalbant, Meteris camilerinin beden duvarlarında kesme taş malzeme kullanılmıştır. Diğer camilerin beden duvarlarında moloz taş ve kaba yonu taş ortak kullanılmıştır. Beden duvarları değişik formlarda açılan pencerelerle hareketlendirilmiştir. Develi Ulu Camii nde (Sivasi Hatun) güney cephe ile doğu cephenin birleştiği noktada saçak altına bir kuş köşkü yerleştirilerek cepheye farklı bir boyut kazandırılmıştır Taşıyıcı Elemanlar Tespit edilen ön dört camiden iki tanesinde üst örtü kare planlı ayaklara, iki tanesinde sütunlara, dört tanesinde ahşap direklere, altı tanesinde beton kolonlara oturmaktadır. Develi Ulu ve Meteris camilerinde sivri kemerler üzerine oturan tonozlar kare ayaklar tarafından taşınmaktadır. Cami-i Kebir ve Reşadiye camilerinde sivri kemerler sütunlar üzerine atılmıştır. İniler, Yedek, Dedeman Çay, Kayaaltı camilerinde ahşap kirişlemeli tavan ahşap direkler tarafından desteklenmektedir. Diğer camilerde üst örtü beton kolonlar tarafından taşınmaktadır Son Cemaat Mahalleri Tespit edilen on dört camiden altı adetinde son cemaat mahali bulunmaktadır. Bunlar Köşkerli, Cami-i Kebir, Abdülbaki, Nalbant, Reşadiye ve Meteris camileridir. Bu camilerden sadece Cami-i Kebir ve Meteris camilerinin son cemaat mahalleri orijinaldir. Cami-i Kebir in son cemaat mahalli sivri kemerlerle beş bölümlü olarak tasarlanmıştır. Meteris Camisi'nin son cemaat mahali geçen yoldan dolayı doğu cephede kırılma yapmaktadır. Burada mahal yuvarlak kemerlerle üç bölüme ayrılmıştır. Ortadaki bölüm yanlardaki bölümden daha yüksek ve geniş tutulmuştur. Her iki camide de son cemaat mahalinin kemerleri sütunlar üzerine atılmıştır.

144 Türbeler Develi de günümüze sağlam bir şekilde ulaşan Selçuklu Dönemine ait üç türbe bulunmaktadır Tipoloji Erken Dönem Anadolu Türbeleri hakkında Oluş Arık tarafından bir tipoloji çalışması yapılmıştır 319. Oluş Arık Anadolu türbelerini dikey ( Vertikal ) ve yatay ( Horizontal ) olarak iki başlık altında toplamaktadır. Dikey türbeleri de; poligonal prizma gövdeli, piramidal külahlı türbeler, bir medrese bölmesini işgal edip, kümbet gibi oturtulmuş örtü sistemi olanlar, kare prizma gövdeli olanlar, kübik gövde üzerinde poligonal tanbur ve piramidal külahı olanlar, kübik gövdesi üzerinde bir kubbesi olanlar, silindirik gövdeli konik külahlı olanlar, prizmal gövdenin yukarıda silindirik yapıya dönüştüğü konik külahlı türbeler, kübik bir gövde üzerinde kümbet şeklinde adeta ikinci bir gövde gibi örtü sistemi olanlar olarak alt sınıflara ayırmaktadır. Yatay türbeleri ise; gövdesi tek bir eyvandan ibaret olan türbeler, dikdörtgen planlı baldaken tarzında türbeler ve münferit tipler olarak alt başlıklara ayırmaktadır. Develi türbeleri Oluş Arık ın yapmış olduğu tipoloji çalışmasına göre değerlendirilecektir. Dev Ali Türbesi dikey türbeler grubu içerisinde poligonal prizma gövdeli, piramidal külahlı türbeler alt sınıfında sekizgen prizmal piramidal külahlı türbeler içerisine girmektedir. Bu plan tipinin Anadolu daki ilk örneklerini Erzurum Emir Saltuk Türbesi (XII.yy ikinci yarısı) 320, Sivas Abdül-Vehhab Gazi ( XII.yy ikinci yarısı) 321, Kayseri Han Camii ( ) 322, Kayseri I nolu Anonim (XII.yy sonları) 323 ve Kayseri II nolu Anonim türbeleri (XII.yy sonları) 324 oluşturmaktadır. Seyyid Şerif ve Hızır İlyas ( Şeyh İmadettin ) türbeleri kübik gövdesi üzerinde bir kubbesi olan türbeler sınıfına girmektedir. Bu plan tipine Konya Evhadüddin Kirmani 319 Oluş Arık, Erken Devir Anadolu-Türk Mimarisi nde Türbe Biçimleri, Anadolu ( Anatolia), S. 11, 1969,s Hakkı Önkal, a.g.e., s Hikmet Denizli, Sivas Tarihi ve Anıtları, Sivas, Tarih yok, s Orhan Cezmi Tuncer, a.g.e., s Hakkı Önkal, a.g.e., s Hakkı Önkal, a.g.e., s

145 133 Türbesi ( XIII.yy ortaları) 325 ve Konya Şeyh Alaman türbelerini ( 1288) 326 örnek olarak verebiliriz Malzeme İncelenen her üç türbenin beden duvarları ile üst örtülerinde kesme taş malzeme kullanılmıştır. Seyyid Şerif Türbesi nde kitabe mermer malzeme üzerine hak olunmuştur. Ayrıca taç kapının köşelik kısmı üzerinde de bir mermer pano yer almaktadır. Hızır İlyas Türbesi nde boş bırakılan kitabe panosu mermer malzemeden tasarlanmıştır Süsleme İncelenen her üç türbeden Dev Ali Türbesi sadeliği ile diğer türbelerden ayrılmaktadır. Türbede mescit kısmına giriş kapısının söveleri üzerinde bulunan Selçuklu sülüsü ile yazılmış inşa kitabesi ve türbenin saçak kornişi üzerinde yer alan zıhlı bezemelerden başka süsleme bulunmamaktadır. Seyyid Şerif ve Hızır İlyas türbeleri süsleme programları bakımından birbirlerine benzemektedirler. Bu türbelerde süslemeler taç kapı ve mihrap üzerinde yoğunlaşmaktadır. Taş üzerine yüksek veya alçak kabartma tarzında yapılan bezemeler oldukça kaliteli bir işçilik yansıtmaktadırlar. Seyyid Şerif Türbesi nin taç kapı programı geometrik bezemelerle oluşturulurken, Hızır İlyas Türbesi nde taç kapı ağırlıklı olarak bitkisel bezemelerle tezyin edilmiştir. Taç kapıda rumi, palmet, kıvrımdallar ağırlıklı olarak kullanılmıştır. Seyyid Şerif Türbesi'nde kubbe kaburgası üzerinde yer alan basamakların ve kaburgayı tamamen dolaşan silme kuşağının üzeri meandır motifleri ile bezenerek kubbe monotonluktan kurtarılmıştır. Her iki türbeninde mihrapları çok zengin bir bezeme programına sahiptir. Ağırlıklı olarak palmet, rumi ve kıvrık dallar mihrap bordürlerinin yüzeylerini doldurmaktadır. Dikkatle bakıldığında Hızır İlyas Türbesi nin süsleme programının Seyyid Şerif Türbesi'nin süsleme programından daha zengin ve daha kaliteli olduğu anlaşılmaktadır. Buna neden olarak XIII. yy sonlarında Selçukluların ekonomik yönden zayiflamalarına ve bunun da sanat üzerindeki tesirine bağlamamız mümkündür. 325 Hakkı Önkal, a.g.e., s Hakkı Önkal, a.g.e.,s

146 Yapı Elemanları Üst Örtü Elemanları İncelenen türbelerde üst örtü elemanları tamamen kesme taşla inşa edilmiştir. Dev Ali Türbesi nde üst örtü çift cidarlı olarak, içeriden kubbe dışarıdan sekiz satıhlı piramidal külahla kapatılmıştır. İçerdeki kubbeye köşelerde yer alan yuvarlak tromplarla geçilmektedir. Seyyid Şerif Türbesi nde üçgenlerle geçilen yuvarlak kubbe hafif sivri bir şekilde inşa edilmiştir. Kubbe gri ve beyaz renk kesme taşlarla dönüşümlü olarak yapılmıştır. Kubbe kaburgası üzerine basamaklar yerleştirilmiştir. Basamakların üzerleri meandır motifleri ile tezyin edilmiştir. Kubbe kasnağı üzerinde yer alan dört yuvarlak kemerli pencerenin üzerleri bir silme kuşağı ile bezenmiştir. Hızır İlyas Türbesi nde de kubbe renkli taş almaşıklı bir örgüye sahiptir. Kubbe kaburgası üzerinde yer alan basamaklardan sadece üç tanesi günümüze ulaşabilmiştir Mihraplar Develi merkezde bulunan Selçuklu dönemine ait üç türbeden Dev Ali Türbesi nin mihrabı oldukça sade bir şekilde ele alınmıştır. Hızır İlyas ve Seyyid Şerif türbelerinin mihrapları zengin bir sanatsal ifade içermektedirler. Her iki türbenin mihrapları üzerinde ki bezeme motifleri alçak ve yüksek kabartma tekniğinde yapılmışlardır. Her ne kadar aynı bezeyici unsurlara sahip olsalar da Hızır İlyas Türbesi nin mihrabı kompozisyon ve motif çeşitliliği bakımından daha zengin bir içeriğe sahiptir. Seyyid Şerif Türbesi mihrabının tepelik kısmı bulunmaktayken Hızır İlyas Türbesi mihrabında tepelik bulunmamaktadır. Cephe yüzeyinden hafif taşırılan mihraplar her iki türbenin iç mekân boyutlarıyla uyum içerisindedirler. Mihraplar üzerinde geometrik ve rumi, palmet, kıvrımdal, hançeri yapraklardan oluşan bitkisel bezemeler yer almaktadır Taç Kapılar Seyyid Şerif ve Hızır İlyas türbelerinin taç kapıları kuzey cephenin tam ortasında yer almaktadırlar. Hızır İlyas Türbesi nin taç kapısı cepheden taşırılmış ve yüksek tutulmuştur. Taç kapıların etrafı süsleme bordürleri ile çevrelenmiştir. Hızır İlyas Türbesi nde taç kapı bordürleri üzerinde palmet, rumi ve kıvrım dallardan oluşan bezeme kuşakları yer alırken, Seyyid Şerif Türbesi nde ise taç kapıyı çevreleyen

147 135 bordürlerin üzeri daha arkaik diyebileceğimiz geometrik süslemelerle tezyin edilmiştir. Ayrıca Hızır İlyas Türbesi nde taç kapı tam bir slüet yansıtırken Seyyid Şerif Türbesi nde duvardan taşıntı yapmayan bir cümle kapısı sadeliğiyle tasarlanmıştır. Her iki türbede de taç kapı alınlığına kitabe için beyaz mermer bir pano yerleştirilmiş fakat Hızır İlyas Türbesi nde panonun üzeri boş bırakılmıştır. Hızır İlyas Türbesi nde taç kapı alınlığı yuvarlak bir kemerle belirtilirken Seyyid Şerif Türbesi nde taç kapı üzerinde kemer kullanılmamıştır. Develi merkezde bulunan Selçuklular dönemine ait üç türbeden Dev Ali Türbesi diğer iki türbeye nazaran daha arkaik özellikler taşımaktadır Kitabeler İncelenen üç türbeden iki tanesinde inşa kitabesi bulunmaktadır 327. Dev Ali Türbesi nin mescit giriş kapısı söveleri üzerinde yer alan taş üzerine yüksek kabartma olarak tasarlanan inşa kitabesi Selçuklu sülüsü ile yazılmıştır. Çok büyük bir tahribata uğrayan kitabe tamamen okunamamaktadır. Seyyid Şerif Türbesi nin inşa kitabesi beyaz mermer bir pano üzerine alçak kabartma olarak işlenmiştir. Hızır İlyas Türbesi nde taç kapının doğu ve batısındaki sütüncelerin üzerine konan panolar içerisine yüksek kabartma olarak El- Zariyat süresinin 56. Ayeti yazılmıştır Pencereler Develi merkezdeki üç türbeden Dev Ali Türbesi'nin cenazelik kısmı eğik dört adet mazgal pencere tarafından aydınlatılmaktadır. Mescit kısmı birbirlerinin simetriği olan dört mazgal pencere ile hareketlendirilmiştir. Seyyid Şerif ve Hızır İlyas türbelerinin doğu ve batı duvarları üzerine birer adet dikdörtgen pencere açılmıştır. Seyyid Şerif Türbesi nde kubbe kasnağı üzerine üç yuvarlak kemerli pencere daha yerleştirilmiştir. Bu pencereler tamamen işlevsel olarak tasarlandıklarından üzerlerinde herhangi bir bezeyici öğeye rastlanılmamaktadır. 327 Türbelerin kitabeleri için bkz: Kerim Türkmen, a.g.m., s ; Kerim Türkmen, Develi Tarihine Işık..., s

148 Taşıyıcı elemanlar Araştırmada incelenen her üç türbede de taşıyıcı olarak beden duvarları kullanılmaktadır. Bu nedenle beden duvarları üzerine fazla pencere açılamamıştır. 4.3.Çeşmeler Develi merkezde günümüze ulaşan ve tarihi öneme haiz beş çeşme tespit edilmiştir Tipoloji Develi merkezde beş çeşme tespit edilmiştir. Tespit edilen çeşmelerin hepsi tek cepheli olarak inşa edilmişlerdir. Türk su mimarisi üzerinde araştırma yapanlar çeşmeleri değişik şekillerde gruplandırmışlardır. Çeşmeler; Ayhan Aytöre tarafından ilk önce şehir dışında ve şehir içinde olmak üzere iki grupta ele alınmış, daha sonra da şehir içi çeşmelerini Hususi Çeşmeler, Umumi Çeşmeler, Abidevi Çeşmeler ve şadırvanlar olarak dört grupta değerlendirmiştir 328. Celal Esad Arseven ise çeşmeleri, bulundukları yerlere göre Mahalle, Camii, Şadırvan, Oda, Abidevi Çeşmeler, ve Musluklar olarak altı grupta incelemiştir 329. Semavi Eyice Osmanlı çeşmelerini, cephe ve meydan çeşmeleri başlıkları altında iki grupta ele almıştır 330. Ayla Ödekan da çeşmeleri, konum ve fiziksel biçimlerine göre gruplandırmaktadır 331. Bu çalışmada çeşmeler bulundukları yere göre bağımlı ya da bağımsız olarak gruplandırılacaklardır Bağımlı çeşmeler Bu gruba giren tek çeşme Develi Merkez Cami-i Kebir Çeşmesi dir. Burada çeşme bahçe duvarına bağımlı olarak yapılmıştır. Bunun Kayseri deki diğer örnekleri Talas Ali Saib Paşa 332 ve Esma Hanım çeşmeleridir 333. Talas Ali Saib Paşa Çeşmesi caminin avlu duvarına bitişik olarak yapılmış, Esma Hanım Çeşmesi ise arkasındaki evin duvarı ile 328 Ayhan Aytöre, Türklerde Su Mimarisi, I. Milletlerarası Türk Sanatları Kongresi Tebliğleri, Ankara, 1962, s Celal Esad Arseven, Çeşme, Sanat Ansiklöpedisi, C.I, İstanbul, 1983, s Semavi Eyice, İstanbul, İslam Ansiklopedisi, M.E.B., C.V, İstanbul 1968, s / Ayla Ödekan, Kent İçi Çeşme Tasarımında Tipolojik Çözümleme, Semavi Eyice ye Armağan, İstanbul Yazıları, İstanbul, 1992, s Kerim Türkmen, Kayseri nin Şirin İlçesi Talas, Sanatsal Mozaik, İstanbul, 2000, s Kerim Türkmen, Kayseri nin Şirin..., s. 33.

149 137 birlikte inşa edilmiştir. Bu şekilde inşa edilmiş çeşmelere Kayseri dışından örnek olarak İstanbul Hunbaracı Başı Çeşmesi (1729) 334 ve Nevşehir Damat İbrahim Paşa Külliyesi istinat duvarı üzerindeki çeşmeyi (1723) 335 gösterebiliriz Bağımsız Çeşmeler İncelenen beş çeşmeden Kasap Seyit, Güney Mahallesi, Yedek ve Aygösten çeşmeleri bağımsız olarak inşa edilmişlerdir. Bu çeşmeler mahalle, sokak çeşmesi olarak tasarlanmışlardır. Develi deki bağımsız çeşmeleri iki başlık altında toplamamız mümkündür Dikey dikdörtgen prizmal gövdeli çeşmeler Bu gruba Güney mahallesi, Yedek ve Aygösten çeşmeleri girmektedir. Kayseri deki Mıhlım I Çeşmesi (1771) 336, Atpazarı Meydan Çeşmesi( ) 337, Mıhlım II Çeşmesi (XIX. yy başları) 338, Hasbek Kümbeti Çeşmesi (XIX. yy başları) 339 ve Sivas Caddesi Çeşmesi ni (XX. yy başları) 340 bu çeşmelere örnek olarak verebiliriz. Bu çeşmelere Kayseri dışından Kastamonu Kuru Çeşme (1800) 341, Konya Kayıyüğü Çeşmesi (1846) 342 örnek olarak gösterilebilir Dikdörtgen prizmal gövdeli büyük su depolu çeşmeler Bu tipteki tek örnek Kasap Seyit Çeşmesidir. Çeşmenin arkasında büyük bir su deposu bulunmaktadır. Kayseri de Erkilet İkiz Çeşme (1671), Keşlik Köyü Yukarı Çeşme (1819), Tavlusun Köyü Meydan Çeşmesi ni (1814) buna örnek olarak verebiliriz. 334 Örçün Barişta, İstanbul çeşmeleri, Ortaköy Damat İbrahim Paşa Çeşmesi, Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi, Taksim Maksemindeki I. Mahmut Çeşmesi, Ankara, 1993, s İlknur Aktuğ, Nevşehir Damat İbrahim Paşa Külliyesi, Ankara, 1993, s Mustafa Denktaş, a.g.e., s Mustafa Denktaş, a.g.e., s Mustafa Denktaş, a.g.e., Denktaş, a.g.e., Denktaş, a.g.e C. Tarık Yaman, Kastamonu Çeşmeleri, ( Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi ), Konya, 1993, s İ. Hakkı Konyalı, Konya Tarihi, İstanbul, 1962, s.1006.

150 138 Kayseri dışından Ayvacık Babakale Meydan Çeşmesi ( ) 343, Kastamonu İsmail Bey Çeşmesi ni (1789) 344 örnek olarak verebiliriz Malzeme İncelenen tarihi öneme sahip beş çeşme, kesme taş malzemeden inşa edilmişlerdir. Çeşmelerden sadece Cami-i Kebir ve Güney Mahallesi çeşmelerinde kitabe üzerinde mermer malzeme kullanılmıştır Süsleme Çeşmelerin hepsi genel olarak değerlendirildiklerinde sade yapıldıkları söylenebilir. Güney mahallesi Çeşmesi nde cepheyi tamamen dolaşan profilli silme ve ayna taşı üzerine yerleştirilen küçük nişçikten başka bir bezeyici öğe bulunmamaktadır. Kasap seyit Çeşmesi nde yine cephe, niş duvarına kadar profilli silme kuşağı ile hareketlendirilmiştir. Cami-i Kebir Çeşmesi üzerinde yer alan profilli silmelerle tezyin edilmiştir. Aygösten Çeşmesi nde niş köşelerine yerleştirilen zarif sütünceler tarafından daha etkileyici ve zengin bir cephe oluşturulmaya çalışılmıştır. Yedek Mahallesi Çeşmesi bölgede karşılaştığımız çeşmeler içerisinde belli bir süsleme programına sahip tek çeşmedir. Burada cephenin yan kısımları bordur olarak düzenlenmiş ve bordürler tepe noktada başlık şeklinde sonlandırılmışlardır. Çeşmenin tepelik kısmı helezonik kıvrımlar yapan rölyef şeklinde bezemelerle süslenmiş ve bu iki rölyefin arasına çeşmenin inşa kitabesi yerleştirilmiştir. Tepelik kısmı Kayseri çeşmelerinde XVII.yy' dan sonra görülmektedir 345. Kayseri den Çukurlu Camii, Müftü, Talas Meydan ve Salih Ağa çeşmeleri tepelik kısmı bulunan çeşmelerdir Yapı Elemanları Çeşmeler küçük ölçekli yapılar olduklarından dolayı kemer, sütun, paye, gibi mimari unsurlar hem cephe hem de yapı elemanı olarak değerlendirilmektedirler. 343 Ayşe Çaylak, Çanakkale Çeşmeleri, ( Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi ), Ankara, 1997, s C. Tarık Yaman, a.g.t., s Mustafa Denktaş, a.g.e., s. 271.

151 Kemerler Çeşme nişinin üzerini örtmelerinden dolayı çeşmelerin en önemli yapı elemanları arasındadırlar. İncelenen beş çeşmeden Cami-i Kebir Çeşmesi nde niş olmadığından dolayı kemer kullanılmamıştır. Kasap Seyit, Güney Mahallesi, Aygösten çeşmelerinin niş üzerleri yuvarlak kemerle kapatılmıştır. Kemerler ortalama 0.60 m. derinlikte olup Güney Mahallesi ve Kasap Seyit çeşmelerinde yığma ayaklar üzerine oturmaktadırlar. Aygösten Çeşmesi'nde yine yığma ayaklara oturan kemer niş köşelerine yerleştirilen zarif sütüncelerle hareketlendirilmiştir. Yedek Çeşmesi nin fazla derin olmayan nişi sivri kemerli olup yanlardaki yığma ayaklar üzerine oturmaktadır Ayak ve Sütunlar İncelenen dört bağımsız çeşmenin tamamında nişin üzerini örten kemerler yanlardaki yığma ayaklar tarafından taşınmaktadır. Ayaklar düzgün kesme taşlarla örülmüş olup çeşmenin yüksekliğine ve genişliğine göre ölçüleri değişmektedir. Aygösten Çeşmesi nde yine kemer yığma ayaklar üzerine oturmakta olup, diğerlerinden farklı olarak burada nişin köşelerine dekoratif amaçlı zarif birer sütünce yerleştirilerek ayakların monotonluğu yok edilmeye çalışılmıştır Üst Örtü İncelenen çeşmelerden Kasap Seyit, Güney Mahallesi ve Yedek çeşmelerinin üzerleri düz damla örtülüdür. Aygösten Çeşmesi'nde üst örtü önden arkaya doğru meyilli olarak tasarlanmıştır. Günümüzde bu örtünün bazı kısımları yıkılmıştır. Bundaki maksat yağmur ve kar sularının üst örtü üzerinden bir an önce akarak esere zarar vermesini engelleme düşüncesidir. Cami-i Kebir Çeşmesi diğer çeşmelerden oldukça farklı bir üst örtü sistemine sahipti. Fakat 1980 li yıllarda bir kamyonun çarpması sonucu üst örtüsü yıkılmıştır. Günümüzde beton bir üst örtüye sahiptir. Orijinal üst örtünün sütunlar üzerine oturan kubbe olduğu düşünülmektedir.

152 Ayna Taşı Develi merkezde bulunan beş çeşmenin ayna taşları sert kesme taş malzemeden yapılmıştır. Ayna taşları cephe üzerine yatay olarak yerleştirilmişlerdir. İncelenen ayna taşlarından Kasap Seyit Çeşmesi ayna taşı üzerinde iki diğer çeşmelerin ayna taşları üzerinde tek lüle deliği bulunmaktadır. Ayna taşları tamamen işlevsel olarak, gayet basit bir şekilde tasarlanmışlardır Su Yalakları Araştırmada incelenen beş çeşmeden Cami-i Kebir, Aygösten ve Kasap Seyit çeşmeleri hariç diğer iki çeşmede su yalakları bulunmaktadır. Su yalakları genellikle suyun insanların üzerine sıçramasını önlemek ve suyu biriktirerek hayvanların su ihtiyacını karşılamak maksadıyla yapılmışlardır. Güney mahallesi çeşmesi ve Yedek çeşmesinin su yalakları yekpare taştan oyularak elde edilmişlerdir Su Depoları Çeşmelerin hepsinin arkalarında su depoları bulunmaktadır. Kasap Seyit Çeşmesi çok büyük bir su deposunun ön yüzüne inşa edilmiştir. Bu su deposundan aynı zamanda mahalledeki diğer çeşmelere de su dağıtımı yapılmaktaydı. Bu yönüyle diğer çeşmelerin su depolarından ayrılmaktadır. Diğer çeşmelerde su depoları oldukça küçük boyutlarda yapılmışlardır Kitabeler Tespit edilen beş çeşmeden Cami-i Kebir, Kasap Seyit, Güney Mahallesi ve Yedek Mahallesi çeşmeleri üzerinde kitabe bulunmaktadır. Güney Mahallesi ve Cami-i Kebir Çeşmelerinde kitabe mermer üzerine yazılmıştır. Her iki çeşmede de kitabe ayna taşı üzerinde yer almaktadır. Cami-i Kebir Çeşmesi nin iki satırlık kitabesi celi sülüs hatla yazılmıştır. Kasap Seyit Çeşmesi nin kitabesi kemer alnında yer almakta olup kitabe taş üzerine yüksek kabartma olarak yazıldığından dolayı büyük bir bölümü tahrip olmuştur. Yedek Çeşmesi nin kitabesi çeşmenin tepelik kısmında yer almaktadır. Taş üzerine yazılan kitabe okunamayacak şekilde tahribata uğramıştır.

153 HAMAMLAR Develi merkezde Selçuklu ve Beylikler dönemlerine ait hamam bulunmamaktadır. Bölgedeki Seyrani Hamamı Osmanlı döneminde inşa edilmiş olup, Develi deki hamam mimarisinin tek örneğini teşkil etmektedir Tipoloji Anadolu Türk Mimarisi içerisinde önemli bir yeri bulunan hamamlar kendi içerlerinde sınıflandırılmaktadırlar. Yılmaz Önge Selçuklu Hamamlarını haçvari dört eyvanlı tip, yıldızvari dairevi tıp ve münferit tipler olarak üç başlık altında değerlendirmektedir 346. Osmanlı Hamamları üzerine bir tipoloji çalışması yapan Semavi Eyice Osmanlı Hamamlarını altı grupta ele almaktadır 347. Eyice Osmanlı Hamamlarını; Haçvari dört eyvanlı ve köşe hücreli tip, yıldızvari sıcaklıklı tip, kare bir sıcaklık etrafında sıralanan halvet hücreli tip, ortası kubbeli enine sıcaklıklı ve çifte halvetli tip, çok kubbeli sıcaklıklı tip, ortası kubbeli enine sıcaklıklı tip ve soğukluk-sıcaklık ve halvet eş odaları halinde olan tipler olarak değerlendirmiştir. Kayseri deki Tarihi Su Yapıları üzerine çalışma yapan Mustafa Denktaş, Kayseri hamamlarını yedi grup içerisinde ele almıştır 348. Develi Seyrani Hamamı Kayseri Hamamları plan tipolojisine göre kare planlı tek halvet hücreli plan tipine girmektedir. Bu plan tipinde sıcaklık bölümünde eyvan bulunmamaktadır. Benzer örneğiyle Kayseri ye bağlı Bünyan ilçesinde bulunan Eski Hamamda (XIX. yy ikinci yarısı) 349 karşılaşılmaktadır. Burada sıcaklık bölümünün güney cephesinin batı ucuna üzeri beşik tonozla örtülü bir halvet hücresi yapılmıştır Malzeme Develi Seyrani Hamamı nda inşa malzemesi olarak kaba yonu taş ve moloz taş kullanılmıştır. Kubbe ve tonozların üzerleri sal taşları ile döşenmiştir. Hamamın yıkılan soyunmalık kısmında ahşap malzeme kullanıldığı tespit edilmiştir. Bu kısmın üst örtüsü 346 Yılmaz Önge, Anadolu da XII-XIII. Yüzyıl Türk Hamamları, Ankara, Semavi Eyice, İznik te Büyük Hamam ve Osmanlı Devri Hamamları Üzerine Bir Deneme, Tarih Dergisi, C.XI, İstanbul, 1960, s Mustafa Denktaş, a.g.e., s Mustafa Denktaş, a.g.e., s

154 142 ahşap kirişlemeli tavan olup dört ahşap direk tarafından taşınmaktaydı. Hamam günümüzde oldukça büyük bir tahribata uğradığından dolayı kurna, seki ve göbek taşının hangi malzemelerle yapıldığı bilinmemektedir Süsleme Seyrani Hamamı, taşra hamamı olmasından dolayı tamamen işlevsel olarak tasarlanmıştır. Bu nedenle hamam cepheleri ve bölümleri üzerinde herhangi bir bezeyici öğe bulunmamaktadır Yapı Elemanları Develi Seyrani (Eski) Hamamı mevcut haliyle soğukluk, sıcaklık, halvet, su deposu bölümlerinden oluşmaktadır. Hamam mimarisinin vazgeçilmez öğelerinden olan soyunmalık ve külhan kısımları yıkılmıştır. Soğukluk bölümü sivri bir kemerle iki mekâna bölünmüş olup kuzeydeki bölümün üzeri pandantiflerle geçilen kubbe ve güneydeki mekânın üzeri de aynalı tonozla örtülmüştür. Sıcaklık bölümünün üzeri tromplarla geçilen kubbe ile örtülüdür. Sıcaklığın kuzeyinde bulunan tek halvetin üzeri aynalı tonozla kapatılmıştır. Su deposu sonraki dönemlerde ince bir duvarla ikiye bölünerek doğudaki bölüm halvet hücresine dönüştürülmüştür. Su deposunun üzeri beşik tonozla örtülmüştür. Hamamın yıkılan soyunmalık kısmı ahşap tavanlı olup, külhan kısmının da üzeri tonozla örtülüydü. Hamamın aydınlatılması, bölümlerin üst örtüsünü oluşturan kubbe ve tonozlar üzerine açılan ışık gözleriyle sağlanmaktadır. Hamamın su tesisatı tamamen pöhrenklerle oluşturulmuştur. Hamam tahrip olduğundan dolayı seki, kurna ve göbek taşının malzeme ve biçimleri hakkında bilgi sahibi değiliz.

155 Kamu Yapıları Develi de tarihi öneme sahip üç kamu yapısı tespit edilmiştir Tipoloji Günümüzde Develi Askerlik Şubesi olarak hizmet veren Eski Hükümet Konağı iki yapıdan oluşmakta olup, her iki yapıda bodrumlu ve iki katlı olarak tasarlanmıştır. 19.yy da Hükümet Konakları genellikle iki katlı ve oldukça sade bir şekilde inşa edilmişlerdir 350. Konaklar genellikle bir koridorun her iki tarafında bulunan odalardan müteşekkil bir plan arz etmektedirler. Develi Askerlik Şubesi de bu plana göre tasarlanmıştır. Aynı plan şemasıyla Sivas Hükümet Konağı nda (1884) 351 karşılaşılmaktadır. Bu konakta farklı olarak bodrum kat uygulamasından vaz geçilerek onun yerine üçüncü bir kat uygulamasına gidilmiştir. Fakat genel plan şeması olarak Sivas Hükümet Konağı, Develi Hükümet Konağı ile aynı özellikleri göstermektedir. Develi Lisesi U şeklinde bir plana sahiptir. Bu plan şeması genellikle çağdaş rüştiye ve iptidai mekteplerde uygulanılan plan şemasının bir devamıdır. Kayseri merkezde bulunan Kayseri Lisesi (1904) 352 ve Kayseri nin Pinarbaşı ilçesinde bulunan Barbaros İlkokulu ( 1910) 353 bu plan şemasının Kayseri deki örneklerini teşkil etmektedir. Kayseri Lisesi 1904 yılında tek katlı olarak inşa edilmiş yılında ikinci bir kat daha eklenerek mevcut halini almıştır 354. Pınarbaşı Barbaros İlkokulu ise tek katlı olarak işlevini devam ettirmektedir. Sivas Kongre Binası ( Eski Sivas Lisesi ) (1870) 355 bu plan şemasının Kayseri dışındaki örneklerinden birini teşkil oluşturmaktadır Malzeme Develi Askerlik Şubesi ve Lojmanının dış cepheleri tamamen kesme taş malzemeyle inşa edilmiştir. Ahşap malzeme, tavan, zemin, taşıyıcı direkler, pencere çerçeveleri ile kapılarda kullanılmıştır. 350 Hakkı Acun, Sivas ve Çevresi Tarihi Eserlerinin Listesi, Vakıflar Dergisi, S.20, Ankara, 1988, s Hakkı Acun, a.g.m., s.191; Hikmet Denizli, a.g.e., s Mehmet Çayırdağ, Kayseri de Sultan II. Abdülhamid Dönemine Ait Mühim Yapılar, Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri, 2001, s Mustafa Denktaş, Pınarbaşı ndaki Türk Eserleri, Sanatsal Mozaik, İstanbul, 2000, s Mehmet Çayırdağ, Kayseri de Sultan II. Abdülhamid..., s. 346.

156 144 Develi lisesi tamamen kesme taştan inşa edilmiştir. İkinci kat balkonunun giriş kapısının kemeri koyu ve beyaz renkli mermer malzemenin dönüşümlü olarak kullanılmasıyla oluşturulmuştur. İç mekânda bulunan odaların üst örtüleri betondur. Son yapılan onarımlarda katların tamamının zeminleri mozaik kaplanmıştır Süsleme Develi Askerlik Şubesi ve lojmanı oldukça sade bir şekilde inşa edilmiştir. İki katlı olan askerlik Şubesi ve lojmanının, cepheleri üzerinde yer alan ve katlar arasını dolaşan profilli silmeler ile cepheden taşkın bir şekilde tasarlanan yuvarlak ve dikdörtgen formlu pencereler, cepheleri hem hareketlendirmekte hem de cephelere estetik bir görünüş kazandırmaktadırlar. Özellikle her iki yapının da girişleri önüne inşa edilen revaklar, cephe kompozisyonunu tamamlayıcı bir nitelikte tasarlanmışlardır. Askerlik Şubesinin günümüzde yıkılmış olan üst balkonunun üçgen bir alınlığa sahip olduğu 1960 tarihli eski bir fotoğrafından anlaşılmaktadır. Bu tarz üçgen alınlık uygulaması Avrupa Neo- Klasik üslubunun etkisi olarak Osmanlı Mimarisi ne XVIII. yy sonlarında girmiştir 356. Özellikle İstanbul da bu dönemde inşa edilen birçok yapıda üçgen alınlıklarla karşılaşılmaktadır. Askerlik Şubesi balkonu üzerinde üçgen alınlığın yapılmış olması, küçük Anadolu şehirlerinde de, bu dönemde Osmanlı Mimarisi nde görülen Neo-Klasik üslubun etkisini göstermesi açısından büyük bir önem taşımaktadır. Yıkılan üçgen alınlık içerisinde bulunan taş madalyon içerisine barok karakterli olarak tasarlanan II. Abdülhamit e ait tuğra, günümüzde üst kat balkonunun korkulukları üzerine konulmuştur. Bu uygulamanın bir benzeriyle Kayseri Lisesi nde(1904) 357 karşılaşılmaktadır. Askerlik Şubesi cepheleri üzerinde yer alan yuvarlak kemerli pencereler cephe yüzeyinden taşırılarak cepheye belli bir hareket kazandırılmıştır. Develi Lisesi oldukça zengin bir süsleme programına sahiptir. Özellikle giriş revağında ve cephelerde karşılaşılan yüksek kabartma tekniğinde yapılmış bezemeler yapının zengin bir sanatsal ifadeyle ele alındığını göstermektedir. Saçak kısmını dolaşan silme kuşaklarının üzerleri dişler şeklinde tasarlanmış olup, saçağın üst kısmı da taş bir korkulukla sonlandırılmıştır. Böyle bir taş korkuluk uygulamasıyla Sivas Kongre 355 Hakkı Acun, a.g.m., s Semavi Eyice, XVIII.Yüzyılda Türk Sanatı., s Mehmet Çayırdağ, Kayseri de Sultan II. Abdülhamid..., s. 346.

157 145 Binası nın ( Eski Sivas Lisesi ) (1892) tarihli fotoğraflarında karşılaşılmaktadır. Kongre binasının günümüzde bu korkulukları kaldırılarak üzeri ahşap kırma çatıyla kapatılmıştır. Aynı şekilde pencere formu ve pencereler altında yer alan dikdörtgen panolarla her iki yapıda birbirine yaklaşmaktadır. Develi Lisesi nde farklı olarak pencere altındaki panoların içerlerine papatya çiçeği motifi kazınmıştır. Lise binasının cepheleri üzerine açılan yüz iki pencere, hem cephe düzenlemesi açısından hem de iç mekân ferahlığı bakımından son derece başarılı bir uygulamadır. 358 Hikmet Denizli, a.g.e., s.165.

158 SONUÇ Develi coğrafi olarak İç Anadolu nun doğuya açılan kapılarından biri olması nedeniyle birçok medeniyet tarafından önemli bir iskân yeri olarak tercih edilmiştir. Bu nedenle Hititlere kadar uzanan bir tarihsel geçmişe sahip olan Develi ve çevresinde birçok medeniyete ait günümüze ulaşmış anıtlarla karşılaşmak mümkündür. Türkler Anadolu da fethettikleri diğer şehirlerde olduğu gibi Develi de de fetihten hemen sonra büyük bir imar faaliyeti içerisine girişmişlerdir. Develi nin bugün Yukarı Develi olarak adlandırılan kısmına yerleşen Selçuklular, yaptıkları mimari eserlerle bölgenin tamamen bir Türk yurdu haline getirilmesini başarmışlardır. Özellikle Anadolu-Halep arasındaki ticaret yolunun Develi den geçmesi bölgenin stratejik önemini bir kat daha arttırmıştır. Bu araştırmada Develi de bir adet kale, on dört adet cami, üç adet türbe, bir adet hamam, beş adet çeşme, bir adet sarnıç, iki adet kamu yapısı tespit edilmiştir. Develi Kalesi İç Anadolu daki birçok kale gibi, merkezde bir iç kalesi bulunan ve iç kalenin etrafını iç ve dış surların çevrelediği üç bölümlü Anadolu kalelerinin bir benzeri konumundadır. Kale özellikle Selçuklu döneminde çok büyük bir görev üstlenmiş, Beylikler döneminde de önemini korumuştur. Fakat Osmanlıların Develi yi ele geçirmesinden sonra önemini kaybederek yıkılmaya yüz tutmuştur. Bugün Yukarı Develi de bulunan birçok ev ve camii yıkılan kalenin sur ve burçlarını oluşturan taşlarla inşa edilmiştir. Develi camileri içerisinde Selçuklu döneminde inşa edilmiş olan Develi Ulu Camii gerek mimarisi ve gerekse tezyinatı ile döneminin en güzel Ulu camileri içerisinde yer almaktadır. Kopçullu Camii bölgedeki tek Beylikler dönemi eseri olması açısından oldukça büyük bir öneme sahiptir. Yapılan tadilatlar sonrasında camiden geriye sadece orijinal olarak mihrabı kalmıştır. Osmanlı döneminde inşa edilen Everek Cami-i Kebir i mihraba paralel uzanan beş sahını ve ahşap tavanıyla bölgenin Osmanlı

159 147 dönemindeki en önemli mimari abidesini teşkil etmektedir. Bölgede tespit edilen tarihi öneme sahip diğer on bir camiden Meteris Cami dışındakiler ahşap kirişleme tavanlı camiler sınıfına girmektedirler. Bu camilerden Abdülbaki, Nalbant, Köşkerli ve Reşadiye camileri geçirmiş oldukları onarımlar neticesinde orijinal planlarından uzaklaşarak tamamen beton malzemeyle yeniden inşa edilmişlerdir. Meteris Camii Osmanlı döneminde inşa edilmiş olmasına rağmen diğer Osmanlı camilerinden farklı olarak kare ayakların taşıdığı beşik tonozlarla mihraba dik üç sahına bölünmüş bir plana sahiptir. Everek Cami-i Kebir ile Develi Ulu camileri bölgedeki diğer bütün camilerden farklı bir şekilde abidevi boyutlarda inşa edilmişlerdir. Diğer camiler genellikle mahalle sakinleri tarafından yaptırıldıkları için fonksiyonları ön plana alınmış olup hem ölçü hem de süslemeleri bakımından oldukça mütevazı eserlerdir. Bölgedeki bu camiler ilk inşa edildiklerinde mahalle mescitleri olarak yapılmışlar daha sonra bulundukları mahallelerin nüfusunun artmasıyla birlikte minber konularak camiye dönüştürülmüşlerdir. Camilerde süslemeler genellikle mihraplar üzerinde yoğunlaşmıştır. Özellikle Develi Ulu ve Everek Cami-i Kebir in mihrapları yüksek kabartma tekniğinde yapılmış bitkisel ve geometrik bezemeleriyle dönemlerinin en güzel mihrapları içerisinde yer almaktadırlar. Kopçullu Camisi nin mihrabı üzerinde yer alan yarım yıldız motifleri caminin tarihlendirilmesi hususunda bizlere çok büyük ipuçları vermektedir. Diğer camiler oldukça sade yapılmış olup bezemelerle sadece taşıyıcı ahşap direklerin yastık kısımlarında ve mihraplar üzerinde karşılaşılmaktadır. Develi camilerinin yedi tanesinde bulunan tek şerefeli taş minarelerden sadece Everek Cami-i Kebir in minaresi orijinal olup diğerleri yakın zamanda inşa edilmişlerdir. Develi deki camilerde genellikle köşk minare kullanımına yer verilmiştir. Köşk minaresi bulunan camiler mahalle sakinleri tarafından inşa ettirildikleri için daha ekonomik olan bu minare türü tercih edilmiştir. Develi de Selçuklular dönemine ait üç türbe bulunurken, Beylikler ve Osmanlı dönemlerine ait türbe yoktur. Develi deki türbeler Anadolu Selçuklu dönemi türbe mimarisinin en önemli örnekleri içerisinde değerlendirilmektedirler. Özellikle Dev Ali Türbesi taşıdığı mimari özellikleri ile ilk dönem Anadolu Türk mezar mimarisi içerisinde çok önemli bir yere sahiptir. Seyyid Şerif ve Hızır İlyas türbeleri plan ve bezeme unsurları açısından dönemlerinin en güzel örnekleri içerisinde yer almaktadırlar.

160 148 Türbelerde süslemeler taç kapı ve mihrap üzerinde yoğunlaşmaktadırlar. Yüksek ve alçak kabartma olarak yapılan geometrik ve bitkisel bezemeler oldukça kaliteli bir işçilikle ele alınmışlardır. Develi de Selçuklu ve Beylikler döneminde inşa edilmiş hamam bulunmamaktadır. Hamam mimarisinin Develi deki tek örneğini teşkil eden Seyrani Hamamı Osmanlılar döneminde inşa edilmiştir. Seyrani Hamamı Kayseri hamamları plan tipolojisine göre kare planlı tek halvet hücreli plan tipine girmektedir. Develi çeşmeleri daha çok işlevsel olarak inşa edilmiş olup mimari kuruluşları ve süsleme özellikleri bakımından oldukça sade tutulmuşlardır. Develi merkezde ( Everek ) bulunan Develi Askerlik Şubesi ve Lojmanı ( Eski Hükümet Konağı ) ve Develi Lisesi tamamen kesme taş malzemeyle iki katlı olarak inşa edilmiş taşra kamu yapıları içerisinde yer almaktadırlar. Yukarı Develi nin Osmanlı döneminde yeni gelen Türkmen göçlerine yetersiz kalması sebebiyle şehir 3 km. kuzeybatıya taşınmak zorunda kalmıştır. Bu taşınma işlemi XVI. yy da başlamış ve ilerleyen dönemlerde de hızlı bir şekilde devam etmiştir. XIX. yy ikinci yarısından sonra Yukarı Develi etkinliğini büyük oranda kaybederek Everek ( Aşağı Develi ) ön plana çıkmıştır. Develi de bulunan Kayaalti Camii, Seyrani Hamamı, Aygösten ve Cami-i Kebir çeşmeleri günümüzde yıkılmaya yüz tutmuşlardır. Bu mimari eserlerin en kısa zamanda esaslı bir onarımdan geçirilerek yeniden hizmete açılmalarını temenni etmekteyiz. Fakat bölgedeki onarım görmüş camileri incelediğimizde bu camilerin kötü bir şekilde, orijinal planından uzaklaşılarak restore edildikleri tespit edilmektedir. Tarihi öneme sahip kültür ve sanat eserlerimizin orijinalitesini bozmadan restore edilmeleri, gelecek nesillerin bu eserleri daha iyi yorumlamalarına ve geçmişle bağ kurmalarına yardımcı olacağı düşüncesindeyiz.

161 149 KAYNAKÇA ACUN, Hakkı, Sivas ve Çevresi Tarihi Eserlerinin Listesi, Vakıflar Dergisi, S.20, Ankara, 1988, s AHMED EFLAKI, Ariflerin Menkıbeleri, (Çev: Tahsin Yazıcı), İstanbul ALPTEKİN, Coşkun, Selçuklular Döneminde Kayseri, I. Kayseri Kültür ve Sanat Haftası Konuşmaları ve Tebliğler, 7-13 Nisan Ankara Vilayeti Salnamesi H.1325: Haz:Kudret Emiroğlu, Ahmet Yüksel, Ömer Türkoğlu, Ethem Çoşkun, Ankara ANONİM, Develi yada Everek Türk Ansiklopedisi,C. XIII, M.E.B., Ankara, 1966, s ANONİM, Develi Ovası, Türk Ansiklopedisi, C. XIII, M.E.B., Ankara, 1966, s ANONİM, Kale, Türk Ansiklopedisi, C.XXI, M.E.B., Ankara, 1974, s AKBAŞ,S. Burhanettin, Kayseri Yöresine Yerleşen Türk Boyları ve Akraba Toplulukları, Basım yeri ve tarihi yok , Develi ye yerleşen aşiretler, Bütün Yönleriyle I. Develi Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s AKMAYDALI, H.,M. Sönmez, Konya Çeşmeleri, Röleve ve Restorasyon Dergisi, S.6,Ankara, 1987,s

162 150 AKŞİT, Rukiye Yürüker, 279 Nolu Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M ) Transkripsiyonu ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, AKTEMUR, Murat Ali, Türk Ahşap İşçiliği, Türkler Ansiklopedisi, C. VI, Ankara, 2002, s AKTUĞ, İlknur, Nevşehir Damat İbrahim Paşa Külliyesi, Ankara, ARIK, Oluş, Erken Devir Anadolu-Türk Mimarisi nde Türbe Biçimleri, Anadolu ( Anatolia), S. 11, 1969,s ARSEVEN, Celal Esad, Çeşme, Sanat Ansiklopedisi, C.I, İstanbul, 1983, s ASLANAPA, Oktay, Türk Sanatı, İstanbul, 1984 ATMACA, Dilek 225 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili H / M Metin Transkripsiyonu ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, AYIŞIĞI, Metin, Milli Mücadele de Develi, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s AYTÖRE, Ayhan, Türklerde Su Mimarisi, I. Milletlerarası Türk Sanatları Kongresi Tebliğleri, Ankara, 1962, s AZİZ B. ERDEŞİR-İ ESTEREBADİ, Bezm u Rezm, (Çev: Mürsel Öztürk), Ankara, 1990.

163 151 BAKIRER,Ömür, Onüç ve Ondördüncü Yüzyıllarda Anadolu Mihrabları, Ankara, BARİŞTA, Örçün, İstanbul Çeşmeleri, Ortaköy Damat İbrahim Paşa Çeşmesi, Hacı Mehmet Ağa Çeşmesi, Taksim Maksemindeki I. Mamut Çeşmesi, Ankara, , Develi Ulu Camiindeki Kuş Evi Üzerine, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni, Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ, Cevdet Tasnifi Evkaf, C.I, Sıra No: 3443 BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ, Evkaf, Sıra No: BAYKARA,Tuncer, Selçuklu Devri Türk Şehrinin Temel Özellikleri, I.Uluslar arası Selçuklu Kültür ve Medeniyet Kongresi, C.I, Konya, 2001, s , Türkiye Selçuklu Döneminde Toplum Ve Ekonomi, Türkler, C. VII, Ankara, 2002, s , Ulu cami Selçuklu Şehrinde İskanı Belirleyen Bir Kaynak Olarak, Belleten, C. LX, S.227, Ankara, 1996, s BAYRAM, Hayatı, Yukarı Develi deki Türk Eserleri, (Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Basılmamış Lisans Tezi), Kayseri, BAYRAM, Sadi, Anadolu da İlk Rufailer ve Hz. Zeynel Abidin Ali Er-Rufai Soyu Hakkında Yeni Hipotezler, I. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri ( Nisan 1996), Kayseri, 2000, s

164 152 BELDİCEANU, Irene Deuxs Villes de Anotolie Pre Ottomane, Develi et Qarahisar d aprer des Documents İneditr, Revue des Etudes İslamigues, C.39, S.2, Ankara, 1971, s BİLGEHAN, Mehmet, Yer Adı Verme Açısından Develi Yer Adına Yaklaşımlar, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, CANER, Songül, 138 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri (H / M ) Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, ÇAKMAK, Şakir, Erken Dönem Osmanlı Mimarisinde Taç Kapılar ( ), Ankara, ÇAYIRDAĞ, Mehmet, Develi Ulu Camii Minberi, Vakıflar Dergisi, S. 14, Ankara, 1982, s , XV. Asırda Kayseri, I. Kayseri Kültür ve Sanat Haftası Konuşmaları ve Tebliğler 7-15 Nisan 1987, s , Kayseri de Basılan İslami Sikkeler, Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri, 2001, s , Develi Ulu Camii Minberi, Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri, 2001, s , Kayseri nin Yazır Köyü nde Bir Selçuklu Mescidi, Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri, 2001, s

165 , Dulkadıroğullarının Kayseri deki Eserleri, Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri, 2001, s , Kayseri Ulu Camii Ahşap Minberi, Türk Etnografya Dergisi, C. XV, Ankara, s , Kayseri Ulu Camii Minberi, Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri, 2001, s , Kayseri de Selçuklu Döneminde İnşa Edilen Tekgöz Köprüsü ve Dev Ali Türbesi nin Kitabeleri, Prof. Dr. Zafer Bayburtluoğlu Armağanı ( Sanat Yazıları ), Kayseri, 2001, s , Kayseri de Sultan II. Abdülhamid Dönemine Ait Mühim Yapılar, Kayseri Tarihi Araştırmaları, Kayseri, 2001, ÇAYLAK, Ayşe, Çanakkale Çeşmeleri, ( Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi ), Ankara, ÇELİK,Erdal 42/2 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri (H / M H / 1644), Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1999 ÇORDUK, Selahattin, 20/1 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M. 1617), (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, DEMİR, Mustafa, Türkiye Selçuklularında Yerleşim Yapısı, Türkler, C.VI, Ankara, 2002, s DEMİRALP, Yekta, Akşehir ve Köylerinde Türk Anıtları, Ankara, 1996

166 154 DENKTAŞ, Mustafa, Kayseri deki Tarihi Su Yapıları, Kayseri, , Karaman Çeşmeleri, Kayseri, , Pınarbaşı ndaki Türk Eserleri, Sanatsal Mozaik, İstanbul, 2000, s DENİZLİ, Hikmet, Sivas Tarihi ve Anıtları, Sivas, Basım tarihi yok. DOĞUŞ, Selahattin, 25 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili H (M ), (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1994 DURAN, Orhan, 90 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M. 1680) Transkripsiyon, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1994 DURMUŞ, Mehtap, Kayseri deki Ortaçağ Yapılarında Ahşap Süsleme, ( Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Basılmamış Lisans Tezi ), Kayseri, DURUKAN, Aynur, Anadolu Selçuklu ve Beylikler Dönemi Camii Tipolojisi Üzerine Bir Deneme, Uluslararası Osmanlı Öncesi Türk Kültürü Kongresi Bildirileri, Ankara, 1997, s EDHEM, Halil, Kayseri Şehri, Haz: Kemal Göde, Ankara ELMA, Mehmet, 132 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri H / M Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1996.

167 155 ELMALILI M. Hamdı Yazır, Kuran-ı Kerim Meali,, (Sad: Mehmed Göktaş), Kayseri, Basım tarihi yok. ERAVŞAR, Osman, Ürgüp ve Çevresindeki Türk Devri Yapıları, ( Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Konya, , Ortaçağ Anadolu Kentleri, Türkler, C. VII, Ankara, 2002, s ERDEMİR, Yaşar, Beyşehir Eşrefoğlu Süleyman Bey Camii ve Külliyesi, Beyşehir, ERKİLETLİOĞLU, Halit, Kayseri Tarihi, Kayseri ERTÜRK, Mustafa, Kayserinin 13 Numaralı Şer'iyye Sicili, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bitimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, EYİCE, Semavi Minare, İslam Ansiklopedisi, M.E.B.,İstanbul, 1971,C.VIII, s , İstanbul, İslam Ansiklopedisi, C.V, İstanbul, 1968, s / , İznik te Büyük Hamam ve Osmanlı Devri Hamamları Üzerine bir Deneme, Tarih Dergisi, C.XI, İstanbul, 1960, s , XVIII. Yüzyılda Türk Sanatı ve Türk Mimarisinde Avrupa Neo- Klasik Üslubu İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Yıllığı, S. 9-10, İstanbul, 1981, s

168 156 FİDAN, Mustafa, Develili Aşık Seyrani nin Şiirlerinde Dini Motifler, Bütün Yönleri ile Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s GABRİEL, Albert, Les Chateaux Turcs du Bosphare, Paris, GİRGİNER, Serdar, Adana ve çevresi Kızzuwatna Araştırmaları Projesi; M.Ö de Develi ve Tufanbeyli nin Arkeolojik Önemi, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s GÖDE, Kemal, Eretnalılar ( ), Ankara, , Eretnalılar Devri ( ) Zaviye-Kümbetleri, Erciyes, (Mayıs) 1992, S. 175, s , Develi de Eretnalılar Devri ( ) Şeyh Ümmi Zaviyesi ve Vakfiyesi, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s , Kayseri de Bulunan Eretnaoğulları Yapıları, Erciyes, S.56, (Ağustos) 1982, s GÖKBİLGİN, Tayyib, XVI. Asır Başlarında Kayseri Şehri ve Livası, 60. Doğum yılı Münasebetiyle Zeki Velidi Tokan a Armağan, İstanbul, GÖKHAN, İlyas, Kayseri nin 191 Numaralı Şer'iyye Sicili (M /M ), Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1994.

169 157 GÖRMEZ, Kemal, Osmanlıdan Cumhuriyete Develide Sosyal Yapı ve Nüfus Açısından İnceleme, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi 2003, s GÜNDOĞDU, Hamza, Dulkadırlı Beyliği Mimarisi, Ankara, , Develi / Havadan Köyü Külliyesi, Belleten, C.LV, S. 213, 1991, s GÜNDÜZ, Ahmet, 27/2 ve 27/3 Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M ), (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, GÜNGÖR, Harun, vd, Kayseri ve Çevresinde Ziyaretler ve Ziyaret Yerleri, Kayseri, GÜRBÜZ, Cenani, Milli Mücadelede Develi ve Ermeniler, Ankara, GÜRLEK, Ahmet, Memleketim Develi, Ankara, İBN-İ BİBİ, Elevamirü l Ala iye Fi'l-Umuri l Ala iye ( Selçukname ), (Haz: Mürsel Öztürk), Ankara, İNBAŞİ, Mehmet, XVI. yy. Başlarında Kayseri, Kayseri İZBIRAK, Reşat, Develi Ovası ve Ekonomik Gelişmesi, Ankara, JENİNGS, C. Ronald, The Populatıon, Socıety, and Economy Of The Regıon Of Erciyeş Dağı In The Sıxteenth Century, Collectıon Turcıa II, Contrıbutıons a l Hıstorıe Economı gue et Socıale de I Empıre Ottoman, Paris, 1985, s

170 158 KALIPÇIOĞLU, Zeynep, 75 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri Transkripsiyon ve Değerlendirme H / M , (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri,1996. KARAMAĞARALI, Haluk, Kayseri deki Hunat Camiinin Restitüsyonu ve Hunat Manzumesinin Kronolojisi Hakkında Bazı Notlar, İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. XXI, Ankara, 1976, s , Çorum Ulu Camiindeki Minber, İ.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Yıllığı, İstanbul,1965, s KARPUZ, Haşım, Erzurum da Türk-İslam Yapıları, Ankara, , Trabzon, Ankara, , Şebinkarahisar, Ankara, , Anadolu Selçuklu Mimarisi, Konya, KAYA, İsmail, 15/2 Nolu Kayseri Şer'iyye Sicili Transkripsiyonu ve Değerlendirilmesi Defterinin (H / M ), (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, KILCI, Ali, Hurcufat Kayıtlarında Develi Vakıfları ve Vakıfdaki Görevlilerin Ücretleri, Bütün Yönleri Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003,s KÖŞKER, Sami, Tarihi ve Kültürel Yönüyle Yahyalı, E.Ü. I. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri, Kayseri, 2000, KOCA, Salim, Sultan I. İzzeddin Keykavus ( ), Ankara, 1997

171 159 KOCABAŞOĞLU-Uygur-Murat Uluğtekin, Salnamelerde Kayseri, Kayseri, KONYALI, İ. Hakkı, Konya Tarihi, İstanbul, KUBAN, Doğan, Divriği Mucizesi ( Selçuklular Çağında İslam Bezeme Sanatı Üzerine bir Deneme ), İstanbul KURU, Alev Çakmakoğlu, Fetihten Osmanlı Dönemine Kadar Kayseri deki Türk Devri Mimarisi, Ankara, KÜÇÜKDAĞ, Yusuf, Hurufat Defterlerine Göre Osmanlı Döneminde Develi Kazası nın Tekke ve Zaviyeleri, Bütün Yönleri ile Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s MERİÇ, Erdoğan, Ali Sevim, Selçuklu Devletleri Tarihi Siyaset, Teşkilat ve Kültür, Ankara, NURİ, Hıfzı, Kayseri Sancağı ( 1922 ), (Sadeleştiren: Zübeyr Kars), Kayseri, OĞUZ, Mustafa, 59 Nolu Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M. 1652)Transkripsiyonu ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, OFLAZ, Mustafa, XVI. yy. Başlarında Karahisar-i Develi Kazası, III. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri 6-7 Nisan 2000, Kayseri, 2000, s ORAL, Zeki, Anadolu da Sanat Değeri Olan Ahşap Minberler ve Kitabeleri,Vakıflar Dergisi, S. 5, Ankara, 1962, s

172 160 ÖDEKAN, Ayla Kent İçi Çeşme Tasarımında Tipolojik Çözümleme, Semavi Eyice ye Armağan İstanbul Yazıları, İstanbul, 1992, s ÖGEL, Semra, Anadolu Selçukluları nın Taş Tezyinatı, Ankara, ÖNEY, Gönül, Kayseri Hacı Kılıç Camii ve Medresesi, Belleten, C.XXX, S.119, Ankara, 1966, s , Anadolu Selçuklu ve Beylikler Devri Ahşap Teknikleri, İ.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Yıllığı, 1970, s ÖNGE, Yılmaz, Anadolu da XII-XIII. Yüzyıl Türk Hamamları, Ankara, ÖNKAL, Hakkı. Anadolu Selçuklu Türbeleri, Ankara, , Develi Türbelerinin Sanat ve Kültür Tarihimizdeki Yeri, Bütün Yönleri ile Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s ÖZBEK, Mehmet, 88 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri H / M , (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, ÖZBEK, Yıldıray, Son Dönem Osmanlı Medreselerine Bir Örnek: Şıhlı Hamidiye Medresesi, Vakıflar Dergisi, S. 24, Ankara, 1994, s , Şeyh Hacı İbrahim Tekke ve Manzümesi, Vakıflar Dergisi, S. 24, Ankara, 1994, s , Develi de Türk Mimarlık Eserleri, Sanatsal Mozaik Dergisi, İstanbul, 2000, s

173 , Kayseri de Bilinmeyen Bir Selçuklu Yapısı: Yazır Köyü Camii, I. Uluslar arası Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Kongresi, C. II, Konya, 2001, s. ÖZDAMARLAR, Kadir, Develi Yöresinin Folklor Halk Edebiyatı ve Etnografyası, (E.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Doktora Tezi), Kayseri, ÖZDEMİR, Mehmet, Milli Mücadelede Develi, Kayseri, ÖZDOĞAN, Kazım, Kayseri Tarihi Kültür ve Sanat Eserleri, C.I., Kayseri, ÖZGÜÇ, Tahsin-Mahmut Akok, Develi Abideleri, Belleten, C.XIX.,1975, s ÖZKAN, Nevzat, Kişi Adından Gelen Yer Adlarımız ve Kayseri deki Örnekleri Üzerine, Kayseri ve Yöresi Kültür, Sanat ve Edebiyat Bilgi Şöleni ( Nisan 2001 ) Bildiriler, C. II, Kayseri, ÖZKEÇECİ, İlhan, Kayseri Cami Mimarisinde Minber-Minareler, Kayseri, SEVGEN, Nazmi, Anadolu Kaleleri, Ankara, SEVİM, Ali, Erdoğan Meriç, Selçuklu Devletleri Tarihi Siyaset, Teşkilat ve Kültür, T.T.K, Ankara, 1995, s.38 SÜME, Mehmet, 42 Numaralı Develi Şer iye Sicili H (M ),( Erciyes Üniveresitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1993.

174 162 SÜSLÜ, Mustafa, 20/2 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili H M , Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, İ995. STRECK, M., Kale, İslam Ansiklopedisi, C. VI, İstanbul, s ŞAHİN, Kemal, Anadolu Selçuklu Ulu Camilerinin Çözümlemeli Plan İrdelenmesi, ( Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Erzurum, ŞEKEROĞLU, Erdal, 183 Nolu Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri (H / M ) Metin Transkripsiyonu ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri,1999. ŞEN, Gültekin, 69 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M ), Transkripsiyonu ve Değerlendirilme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, TAN, Murat, 66/2 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri (H / M ) Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, TAŞDEMİR, Osman, 223 Numaralı Kayseri Şer iyye Sicili ( H / M ) Transkripsiyon ve Değerlendirilmesi, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, TEMUR, İlhami, 136 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri (H / M. 1746) Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1997.

175 163 TOK, Özen, 130 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M ), Transkripsiyon ve Değerlendirmesi, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, TÜNCER,Orhan Cezmi, Anadolu Kümbetleri Selçuklu Dönemi, C.I, Ankara, TURAN, Osman, Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul TURAN, Esra, Aşağı Develi deki Türk Eserleri, (Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Basılmamış Lisans Tezi), Kayseri, TÜRKMEN, Ayşe, 96 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicilinin Transkripsiyonu ve Değerlendirmesi (H / M ), (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, TÜRKMEN, Kerim, Develi deki Selçuklu Dönemi Kitabeleri, Sanatsal Mozaik Dergisi, İstanbul, 2000, s , Kayseri nin Şirin İlçesi Talas, Sanatsal Mozaik, İstanbul, 2000, s , Develi Tarihine Işık Tutan Kitabeler,, Bütün Yönleriyle Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s UYSAL, A. Osman, Anadolu Selçuklularından Erken Osmanlı Dönemine Minare Biçimindeki gelişmeler, Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi (1990 dan Ayrı Basım), C XXXIII, S. 1-2, Ankara, 1990, s , Erken Osmanlı Döneminde Sırlı Tuğlalı Minareler, X. Türk Tarih Kongresinden Ayrı Basım, Ankara, 1994, s

176 , Zaviyeli Camilerde Minare Problemi, Türk Etnografya Dergisi, S.20, Ankara, 1997, s UZLUK, N. Feridun, Fatih Devrinde Karaman Eyaleti Vakıfları Fihristi, Ankara, ÜLGEN, Aygun, Klasik Devir Minareleri ( Osmanlı Cami Planında Minarelerin Konumu ), İstanbul, ÜNAL, Ayhan Afşin, 92 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M ) Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri,1995. ÜNAL, Meryem, 224 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M ) Metin Transkripsiyonu ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, ÜNAL, Rahmi Hüseyin, Osmanlı Öncesi Anadolu-Türk Mimarisinde Taç Kapılar, İzmir, YALMAN, C. Tarık, Kastamonu Çeşmeleri, ( Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisan Tezi ), Konya,1993. YEĞEN, Ali, Kayseri de Tarihi Eserler, Kayseri, YİĞİT, Hidayet, Aşık Seyrani Derneği ve Kutlama Programları, Bütün Yönleri Develi I. Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, 2003, s YILDIRIM, Hacı Osman, Osmanlılarda Arşivcilik, Günümüzde Osmanlı Arşivi Daire başkanlığı ve Develi ile İlgili Arşiv Belgelerinden Seçmeler, Bütün

177 165 Yönleri ile I. Develi Bilgi Şöleni Ekim 2002, Develi, Develi, s YILMAZ, Adem, 74/1 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili H / M. 1677, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, YILMAZ, Mukaddes, 55/1 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili (H / M. 1645) Transkripsiyonu ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, YINANÇ, Refet, Dulkadır Beyliği, Ankara, YINANÇ, Refet, Mesut Elibüyük, Maraş Tahrir Defterleri ( 1563 ), Ankara, YURDAKUL, Erol, Kayseri Kölük Camii ve Medresesi, Ankara,1996. YURTLAK, Rıdvan, 66/1 Numaralı Kayseri Şer'iyye Sicili Defteri (H / M. 1657) Transkripsiyon ve Değerlendirme, (Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), Kayseri, 1998.

178 166 ÇİZİMLER Plan 1. Develi Kalesi Vaziyet Planı ( M. Akok tan işlenerek) Plan 2. Develi Ulu ( Sivasi Hatun ) Camii ( Koruma Kurulu Arşivinden İşlenerek) Plan 3. Develi Ulu Camii Mihrabı ( Ö. Bakırer den ) Plan 4. Kopçullu Camii Plan 5. Everek Cami-i Kebir Plan 6. İniler Camii Plan 7. Köşkerli Camii Plan 8. Yedek camii Plan 9. Meteris camii Plan 10. Dedeman ( Çay ) Camii Plan 11. Kayaaltı Camii Plan 12. Nalbant ( Aşağı Fenese ) Camii Plan 13. İzmirli Camii Plan 14. Tirem Camii Plan 15. Reşadiye Camii Plan 16. Abdülbaki Camii Plan 17. Dev Ali Türbesi Mescit Kısmı ( O. Cezmi Tüncer den ) Plan 18. Dev Ali Türbesi Cenazelik Kısmı ( O. Cezmi Tüncer den ) Plan 19. Dev Ali Türbesi A-A Kesiti ( O. Cezmi Tüncer den ) Plan 20. Dev Ali Türbesi Görünüş ( O. Cezmi Tüncer den ) Plan 21. Hızır İlyas Türbesi ( M. Akok tan ) Plan 22. Hızır İlyas Türbesi A-A Kesiti ( M. Akok tan ) Plan 23. Hızır İlyas Türbesi Görünüş ( M. Akok tan ) Plan 24. Hızır İlyas Türbesi Mihrabı ( Ö. Bakırer den ) Plan 25. Harezmli Mahmut oğlu Seyyid İmadettin Muhammed in Sandukası

179 167 Plan 26. Seyyid Şerif Türbesi ( M. Akok tan ) Plan 27. Seyyid Şerif Türbesi A-A Kesiti ( M. Akok tan ) Plan 28. Seyyid Şerif Türbesi B-B Kesiti ( M. Akok tan ) Plan 29. Seyyid Şerif Türbesi Görünüş ( M. Akok tan ) Plan 30. Seyyid Şerif Türbesi Mihrabı ( Ö. Bakırer den ) Plan 31. Seyrani ( Eski ) Hamamı Röleve Planı ( M. Denktaş tan ) Plan 32. Seyrani Hamamı A-A Kesiti ( M. Denktaş tan ) Plan 33. Seyrani Hamamı Restitüsyon Planı ( M. Denktaş tan ) Plan 34. Develi Kale Sarnıcı Plan 35. Kasap Seyid Çeşmesi ( M. Denktaş tan ) Plan 36. Cami-i Kebir Çeşmesi Plan 37. Güney Mahallesi Çeşmesi Plan 38. Yedek Mahallesi Çeşmesi Plan 39. Aygösten Çeşmesi Plan 40. Askerlik Şubesi Lojmanı Giriş Katı ( Koruma Kurulu Arşivinden ) Plan 41. Askerlik Şubesi Lojmanı Birinci Katı ( Koruma Kurulu Arşivinden ) Plan 42. Develi Lisesi Zemin Katı Plan 43. Develi Lisesi Birinci Katı Plan 44. Develi Lisesi Bodrum katı

180 168

181 169

182 170

183 171

184 172

185 173

186 174

187 175

188 176

189 177

190 178

191 179

192 180

193 181

194 182

195 183

196 184

197 185

198 186

199 187

200 188

201 189

202 190

203 191

204 192

205 193

206 194

207 195

208 196

209 197

210 198

211 199

212 200

213 201

214 202

215 203

216 204

217 205

218 206

219 207

220 208 FOTOĞRAF DİZİNİ Fotoğraf 1-Develi Kalesi İç Kale Burçları Fotoğraf 2-Develi Kalesi İç Sur Burçları Fotoğraf 3-Develi Ulu ( Sivasi Hatun ) Camii Fotoğraf 4-Develi Ulu Camii Batı Cephesi Fotoğraf 5-Develi Ulu Camii Güney ve Doğu Cephesi Fotoğraf 6-Develi Ulu Camii Kuş Köşkü Fotoğraf 7-Develi Ulu Camii Doğu Cephesi Fotoğraf 8-Develi Ulu Camii Taç Kapısının Batısında Yer Alan Bey Kapısı Fotoğraf 9-Develi Ulu Camii Taç Kapı ve Köşk Minare den Görünüş Fotoğraf 10-Develi Ulu Camii Taç Kapısı Fotoğraf 11-Develi Ulu Camii İki Satırlık Mermer İnşa Kitabesi Fotoğraf 12-Develi Ulu Camii Taç Kapı Eyvan Kemeri Fotoğraf 13-Develi Ulu Camii Dört Satırlık İkinci İnşa Kitabesi Fotoğraf 14-Develi Ulu Camii Üst Örtü Sistemi Fotoğraf 15-Develi Ulu Camii Özetlenmiş İç Avlusu Fotoğraf 16- Develi Ulu Camii Hariminin Batı Malzemeler Cephesinde Kullanılan Farklı Fotoğraf 17-Develi Ulu Camii Mermer Devşirme Kitabe Fotoğraf 18- Mihrap Önü Sahınında Bulunan Hak Edilmemiş Kitabe Fotoğraf 19-Develi Ulu Camii Mihrabı Fotoğraf 20-Mihrabı Çevreleyen Bezeme Programı Fotoğraf 21-Mihrap Kavsarası ve Kavsarayı Çevreleyen Bezeme Kuşakları Fotoğraf 22-Mihrap nişi Fotoğraf 23-Mihrap Nişinin Batısında Yer Alan Bezeme Panosu Fotoğraf 24-Mihrap Nişinin Doğusunda Yer Alan Bezeme Panosu

221 209 Fotoğraf 25-Mihrap Nişinin Batısındaki Sütünce Başlığında Yer Alan Kitabe Fotoğraf 26-Mihrap Nişinin Doğusundaki Sütünce Başlığında Yer Alan Kitabe Fotoğraf 27-Mihrap Nişi İçerisinde Bulunan İkinci Niş Fotoğraf 28-Minber Kapı Sövesi Fotoğraf 29-Minber Kitabe Bordürleri Fotoğraf 30-Minberin Şerefe Korkuluğuna Ait Parça Fotoğraf 31-Minberin Merdiven Korkuluğuna Ait Parça Fotoğraf 32-Minberin Yan Aynalıklarına Ait Parça Fotoğraf 33-Kadınlar Mahfilinden Görünüş Fotoğraf 34-Develi Ulu Camii İç Çeşmesinden Görünüş Fotoğraf 35-Kopçullu Camii Batı Ve Güney Cepheden Görünüş Fotoğraf 36-Kopçullu Camii Doğu Cephesi Fotoğraf 37-Kopçullu Camii Mihrabı Fotoğraf 38-Mihrabı Çerçeveleyen Bezeme Kuşakları Fotoğraf 39-Mihrap Alınlığının Batısında Yer Alan Rozet Fotoğraf 40-Mihrap Alınlığının Doğusunda Yer Alan Rozet Fotoğraf 41-Kopçullu Camii Kadınlar Mahfili Fotoğraf 42-Everek Cami-i Kebir Doğu ve Güney Cephelerinden Görünüş Fotoğraf 43-Everek Cami-i Kebir Minaresi Fotoğraf 44-Minarenin Külah Kısmından Detay Fotoğraf 45-Minarenin İnşa Kitabesi Fotoğraf 46-Everek Cami-i Kebir Son Cemaat Mahali Fotoğraf 47- Son Cemaat Mahali Güney Cephesi Fotoğraf 48- Harime Girişi Sağlayan Cümle Kapısı Fotoğraf 49- Cümle Kapısı Üzerinde Yer Alan Tamir Kitabesi Fotoğraf 50- Everek Cami-i Kebir Harim Kısmı

222 210 Fotoğraf 51- Harim Doğu Duvarı Fotoğraf 52- Harimin batı duvarı Fotoğraf 53- Harimin Güney Duvarı Fotoğraf 54- Everek Cami-i Kebir in Mihrabı Fotoğraf 55- Mihrabı Çevreleyen Bezeme Kuşakları Fotoğraf 56- Mihrap Kavsarası Üzerinde Yer Alan Bezeme Kuşakları Fotoğraf 57- Everek Cami-i Kebir Kadınlar Mahfili Fotoğraf 58- Kadınlar Mahfili Üst Örtüsü Fotoğraf 59- Everek Cami-i Kebir Sekiz Satırlık Tamir Kitabesi Fotoğraf 60- İniler Camii Kuzey Cephesi Fotoğraf 61- İniler Camii Batı Cephesi Fotoğraf 62- İniler Camii Güney Cephesi Fotoğraf 63- İniler Camii Doğu Cephesi Fotoğraf 64- İniler Camii Köşk Minaresi Fotoğraf 65- İniler Camii Harime Giriş Kapısı Fotoğraf 66- İniler Camii Harım Kısmı Fotoğraf 67- İniler Camii Harim Güney Duvarı Fotoğraf 68- İniler camii Kadınlar Mahfili Fotoğraf 69- İniler camii Kadınlar Mahfilinden Görünüş Fotoğraf 70- Köşkerli Camii Doğu Cephesi Fotoğraf 71- Köşkerli Camii Batı ve Güney Cephesi Fotoğraf 72- Köşkerli Camii Kitabesi Fotoğraf 73- Köşkerli Camii Kadınlar Mahfiline Çikiş Merdivenleri Fotoğraf 74- Köşkerli Camii Harim Kısmı Fotoğraf 75- Köşkerli Camii mihrabı Fotoğraf 76- Köşkerli Camii Kadınlar Mahfili

223 211 Fotoğraf 77- Yedek Camii Kuzey ve Doğu Cepheleri Fotoğraf 78- Yedek Camii Güney Cephesi Fotoğraf 79- Yedek Camii Batı Cephesi Fotoğraf 80- Yedek Camii Harim Kısmı Fotoğraf 81- Yedek Camii Mihrabı Fotoğraf 82- Yedek Camii Kadınlar Mahfili Fotoğraf 83- Meteris Camii Güney ve Doğu Cephesi Fotoğraf 84- Meteris Camii Son Cemaat Mahali ve Köşk Minaresi Fotoğraf 85- Meteris Camii Son Cemaat Mahali Fotoğraf 86- Meteris Camii Köşk Minare Kaidesi Fotoğraf 87- Meteris Camii Harime Giriş Kapısı Fotoğraf 88- Meteris Camii Üst Örtü Sistemi Fotoğraf 89- Meteris Camii harim Kısmı Fotoğraf 90- Meteris Camii harim Kısmı Fotoğraf 91- Meteris Camii Mihrabı Fotoğraf 92- Dedeman ( Çay ) Camii Fotoğraf 93- Dedeman ( Çay ) Camii Güney ve Doğu Cephesi Fotoğraf 94- Dedeman ( Çay ) Camii İnşa Kitabesi Fotoğraf 95- Dedeman ( Çay ) Camii Köşk Minaresi Fotoğraf 96- Dedeman ( Çay ) Camii Köşk Minaresi Detay Fotoğraf 97- Dedeman ( Çay ) Camii Harime Giriş Önündeki Mekan Fotoğraf 98- Dedeman ( Çay ) Camii Harim Kısmı Fotoğraf 99- Dedeman ( Çay ) Camii Harimin kuzeybatısındaki Ahşap Direk Fotoğraf 100- Dedeman ( Çay ) Camii Harimin kuzeydoğusundaki Ahşap Direk Fotoğraf 101- Dedeman ( Çay ) Camii Harimini Aydınlatan Pencereler Fotoğraf 102- Dedeman ( Çay ) Camii Mihrabı

224 212 Fotoğraf 103- Dedeman ( Çay ) Camii Minberi Fotoğraf 104- Dedeman ( Çay ) Camii Kadınlar Mahfili Fotoğraf 105- Kayaaltı Camii Genel Görünüş Fotoğraf 106- Kayaaltı Camii Doğu Cephesi Güney Bölümü Fotoğraf 107- Kayaaltı Camii Güney Cephesi Fotoğraf 108- Kayaaltı Camii Köşk Minaresi Fotoğraf 109- Kayaaltı Camii Harime Giriş Kapısı Fotoğraf 110- Kayaaltı Camii Harim Kısmı Fotoğraf 111- Kayaaltı Camii Güneybatıdaki Taşıyıcı Direk Fotoğraf 112- Kayaaltı Camii Güneydoğudaki Taşıyıcı Direk Fotoğraf 113- Kayaaltı Camii Harim Güney Cephesi Fotoğraf 114- Kayaaltı Camii Doğu Cephe Üzerinde Bulunan Kalem İşi Bezeme Kalıntısı Fotoğraf 115- Kayaaltı Camii Batı Cephe Üzerinde Bulunan Kalem İşi Madalyon Fotoğraf 116- Kayaaltı Camii Mihrabı Fotoğraf 117- Kayaaltı Camii Kadınlar Mahfili Fotoğraf 118- Nalbant Camii Doğu ve Güney Cephesi Fotoğraf 119- Nalbant Camii Tek Şerefeli Minaresi Fotoğraf 120- Nalbant Camii Son Cemaat Mahaline Giriş Kapısı Fotoğraf 121- Nalbant Camii Kadınlar Mahfiline Çıkılan Merdivenler Fotoğraf 122- Nalbant Camii İnşa Kitabesi Fotoğraf 123- Nalbant Camii Harimi Aydınlatan Pencereler Fotoğraf 124- Nalbant Camii Mihrap, Minber ve Vaaz Kürsüsü Fotoğraf 125- Nalbant Camii Kadınlar Mahfili Fotoğraf 126- Nalbant Camii Kadınlar Mahfili Kemer Sistemi Fotoğraf 127- İzmirli Camii Güney Cephesi ve Avlusu

225 213 Fotoğraf 128- İzmirli Camii Harim Güney Duvarı Fotoğraf 129- İzmirli Camii Mihrap ve Minberi Fotoğraf 130- İzmirli Camii Kadınlar Mahfili Fotoğraf 131- Tirem Camii Doğu Cephesi Fotoğraf 132- Tirem Camii Güney ve Batı Cephesi Fotoğraf 133- Tirem Camii İnşa Kitabesi Fotoğraf 134- Tirem Camii Köşk Minaresi Fotoğraf 135- Tirem Camii Köşk Minaresinden Detay Fotoğraf 136- Tirem Camii Batı Cephesi Önündeki Asimetrik Mekan Fotoğraf 137- Tirem Camii Kadınlar Mahfiline ve Harime Giriş Kapıları Fotoğraf 138- Tirem Camii Harim Kısmı Fotoğraf 139- Tirem Camii Taşıyıcı Kolon Başlıkları Fotoğraf 140- Tirem Camii Mihrabı Fotoğraf 141- Tirem Camii Mihrap Detayı Fotoğraf 142- Tirem Camii Kadınlar Mahfili Fotoğraf 143- Tirem Camii Kadınlar Mahfili Güney Cephesi Fotoğraf 144- Reşadiye Camii Genel Görünüşü Fotoğraf 145- Reşadiye Camii Batı Cephesi Fotoğraf 146- Reşadiye Camii Doğu Cephesi Fotoğraf 147- Reşadiye Camii Güney cephesi Fotoğraf 148- Reşadiye Camii Minaresi Fotoğraf 149- Reşadiye Camii İnşa Kitabesi Fotoğraf 150- Reşadiye Camii Harim Kısmı Fotoğraf 151- Reşadiye Camii Üst Örtü ve Taşıyıcı Sütunlar Fotoğraf 152- Reşadiye Camii Mihrabı Fotoğraf 153- Reşadiye Camii Mihrap Detayı

226 214 Fotoğraf 154- Reşadiye Camii Mihrap Üzerinde bulunan Konsol Fotoğraf 155- Reşadiye Camii Minber ve Vaaz Kürsüsü Fotoğraf 156- Reşadiye Camii Kadınlar Mahfili Fotoğraf 157- Reşadiye Camii Kadınlar Mahfilinden Görünüş Fotoğraf 158- Abdülbaki Camii Kuzey Cephesi Fotoğraf 159- Abdülbaki Camii Kuzey Cephesi ve Köşk Minaresi Fotoğraf 160- Abdülbaki Camii Kadınlar Mahfiline Çıkılan Merdiven Fotoğraf 161- Abdülbaki Camii Harim Kısmı Fotoğraf 162- Abdülbaki Camii Harimini Aydınlatan Pencereler Fotoğraf 163- Abdülbaki Camii Mihrabı Fotoğraf 164- Abdülbaki Camii Kadınlar Mahfili Fotoğraf 165- Dev Ali Türbesi Genel Görünüş Fotoğraf 166- Dev Ali Türbesi Cephe Düzenlemesi Fotoğraf 167- Dev Ali Türbesi Külah Köşelerinde Bulunan Zıhlı Bezemeler Fotoğraf 168- Dev Ali Türbesi Mescit Kısmına Giriş Kapısı Fotoğraf 169- Dev Ali Türbesi Kapı Sövesi Sağ Tarafında Bulunan Kitabe Fotoğraf 170- Dev Ali Türbesi Kapı Lentosu Üzerinde Bulunan Kitabe Fotoğraf 171- Dev Ali Türbesi Kapı Sövesi Sol Tarafında Bulunan Kitabe Fotoğraf 172- Dev Ali Türbesi Mescit Kısmını Örten Kubbe Fotoğraf 173- Dev Ali Türbesi Kubbeye geçişte Kullanılan Tromplar Fotoğraf 174- Dev Ali Türbesi Mescit Kısmı Mihrabı Fotoğraf 175- Dev Ali Türbesi Cenazelik Kısmı Girişi Fotoğraf 176- Dev Ali Türbesi Cenazelik Kısmı ve Üst Örtüsü Fotoğraf 177- Dev Ali Türbesi Cenazelik Kısmı Mazgal Penceresi Fotoğraf 178- Hızır İlyas Türbesi Genel Görünüş Fotoğraf 179- Hızır İlyas Türbesi Kubbesi Üzerinde Bulunan Basamaklar

227 215 Fotoğraf 180- Hızır İlyas Türbesi Batı ve Güney Cephesi Fotoğraf 181- Hızır İlyas Türbesi Kuzey Cephesi Fotoğraf 182- Hızır İlyas Türbesi Taç Kapısı Fotoğraf 183- Hızır İlyas Türbesi Taç Kapısını Çevreleyen Bezeme Kuşakları Fotoğraf 184- Hızır İlyas Türbesi Taç Kapı Eyvanı Fotoğraf 185- Hızır İlyas Türbesi Taç Kapısı Üzerindeki Kitabelerden Batıdaki Kitabe Fotoğraf 186- Hızır İlyas Türbesi Taç Kapısı Üzerindeki Kitabelerden Doğudaki Kitabe Fotoğraf 187- Hızır İlyas Türbesi Kubbe Örtüsü Fotoğraf 188- Hızır İlyas Türbesi Mihrabı Fotoğraf 189- Hızır İlyas Türbesi Mihrabını Çevreleyen Bezeme Kuşakları Fotoğraf 190- Hızır İlyas Türbesi Mihrabının Kavsara Kısmı Fotoğraf 191- Hızır İlyas Türbesi Mihrabı üzerindeki Devşirme Malzeme Fotoğraf 192- Hızır İlyas Türbesi Mihrap Nişini Dolaşan Yazı Kuşağı Fotoğraf 193- Harezmli Mahmut oğlu Seyyid İmadettin Muhammed e ait Sanduka Fotoğraf 194- Sandukanın Ayak Kısmında Bulunan Bezeme Fotoğraf 195- Sandukanın Sırtı Üzerinde Bulunan Bezeme Fotoğraf 196- Sandukanın Mezar Kitabesi Fotoğraf 197-Seyyid Şerif Türbesi Genel Görünüş Fotoğraf 198- Seyyid Şerif Türbesi Kubbesi Üzerindeki Basamaklar Fotoğraf 199- Seyyid Şerif Türbesi Batı ve Güney Cephesi Fotoğraf 200- Seyyid Şerif Türbesi Kuzey Cephesi Fotoğraf 201- Seyyid Şerif Türbesi Taç Kapısı Fotoğraf 202-Seyyid Şerif Türbesi Taç Kapı Bezeme Kuşakları Fotoğraf 203- Seyyid Şerif Türbesi Giriş Kapısı Üzerinde Bulunan Rozet Fotoğraf 204- Seyyid Şerif Türbesi İnşa Kitabesi Fotoğraf 205- Seyyid Şerif Türbesi Taç Kapı Saçak Kısmında Bulunan Mermer Pano

228 216 Fotoğraf 206- Seyyid Şerif Türbesi Kubbesi İçten Görünüş Fotoğraf 207- Seyyid Şerif Türbesi Kubbesine Geçişte Kullanılan Üçgenler Fotoğraf 208- Seyyid Şerif Türbesi Kubbe Eteğindeki Pencere Formları Fotoğraf 209- Seyyid Şerif Türbesi Kandil Konulan Konsollar Fotoğraf 210- Seyyid Şerif Türbesi Mihrabı Fotoğraf 211- Seyyid Şerif Türbesi Mihrabını Çevreleyen Bezeme Kuşakları Fotoğraf 212- Seyyid Şerif Türbesi Mihrap Kavsarası ve Köşelik Kısmı Fotoğraf 213- Seyyid Şerif Türbesi Mihrap Nişi Fotoğraf 214- Seyyid Şerif Türbesi Sanduka Kitabesi ( H. Önkal dan) Fotoğraf 215- Seyyid Şerif Türbesi Doğu Duvarı Üzerinde Bulunan Kitabe Fotoğraf 216- Seyrani Hamamı Genel Görünüşü Fotoğraf 217- Seyrani Hamamı Soğukluk, Sıcaklık ve Su Deposu Bölümlerinin Üst Örtüleri Fotoğraf 218- Seyrani Hamamı Soğukluk Bölümü Fotoğraf 219- Seyrani Hamamı Sıcaklık Bölümü Giriş Kapısı Fotoğraf 220- Seyrani Hamamı Sıcaklık Bölümü Kubbesine Geçilen Tromplar Fotoğraf 221- Seyrani Hamamı Sıcaklık Bölümü Güney Cephesi Fotoğraf 222- Seyrani Hamamı Sıcaklık Bölümü Kuzey Cephesi ve Halvete Giriş Kapısı Fotoğraf 223- Seyrani Hamamı Su Deposu Fotoğraf 224- Seyrani Hamamı Su Deposunu İkiye Bölen Duvar Fotoğraf 225- Seyrani Hamamı Külhan Kısmının Kemer Kalıntıları Fotoğraf 226- Develi Kale Sarnıcı Fotoğraf 227- Develi Kale Sarnıcı Pöhrenk Kalıntıları Fotoğraf 228- Kasap Seyid Çeşmesi Fotoğraf 229- Kasap Seyid Çeşmesi Çeşme Nişi

229 217 Fotoğraf 230- Kasap Seyid Çeşmesi İnşa Kitabesi Fotoğraf 231- Cami-i Kebir Çeşmesi Fotoğraf 232- Cami-i Kebir Çeşmesi İnşa Kitabesi Fotoğraf 233- Güney Mahallesi Çeşmesi Fotoğraf 234- Güney Mahallesi Çeşmesi İnşa Kitabesi Fotoğraf 235- Yedek Mahallesi Çeşmesi Fotoğraf 236- Yedek Mahallesi Çeşmesi İnşa Kitabesi Fotoğraf 237- Aygösten Çeşmesi Fotoğraf 238- Develi Askerlik Şubesi Fotoğraf 239- Develi Askerlik Şubesi Batı ve Güney Cephesi Fotoğraf 240- Develi Askerlik Şubesi Üçgen Alınlığı ( R. Arıkan Arşivinden) Fotoğraf 241- Develi Askerlik Şubesi II. Abdülhamid e Ait Tuğra Fotoğraf 242- Develi Askerlik Şubesi Lojmanı Fotoğraf 243- Develi Askerlik Şubesi Lojmanı Doğu Cephesi Fotoğraf 244- Develi Askerlik Şubesi Lojmanı Batı Cephesi Fotoğraf 245- Develi Askerlik Şubesi Lojmanı İnşa Kitabesi Fotoğraf 246- Develi Lisesi Giriş Bölümü Fotoğraf 247- Develi Lisesi Giriş Revağı Fotoğraf 248- Develi Lisesi Alt Kat Koridoru Fotoğraf 249- Develi Lisesi Üst kat Koridoru Fotoğraf 250- Develi Lisesi Doğu Bölümü Fotoğraf 251- Develi Lisesi Batı Bölümü Fotoğraf 252- Develi Lisesi Pencere Düzenlemesi Fotoğraf 253- Develi Lisesi Saçak Kısmı Fotoğraf 254- Develi Lisesi Güney Cephesi Fotoğraf 255- Çarşı Camii İnşa Kitabesi

230 218 Fotoğraf 256- Seyrani (Oruza) Mescidi Temel Bakiyeleri Fotoğraf 257- Leblebiciler Hanı Temel Bakiyeleri

231 219

232 220 Fotoğraf 4 : Develi Ulu Camii Batı Cephesi

233 221

234 222

235 223

236 224

237 225

238 226

239 227

240 228

241 229

242 230

243 231

244 232

245 233

246 234

247 235

248 236

249 237

250 238

251 239

252 240

253 241

254 242

255 243

256 244

257 245

258 246

259 247

260 248

261 249

262 250

263 251

264 252

265 253

266 254

267 255

268 256

269 257

270 258

271 259

272 260

273 261

274 262

275 263

276 264

277 265

278 266

279 267

280 268

281 269

282 270

283 271

284 272

285 273

286 274

287 275

288 276

289 277

290 278

291 279

292 280

293 281

294 282

295 283

296 284

297 285

298 286

299 287

300 288

301 289

302 290

303 291

304 292

305 293

306 294

307 295

308 296

309 297

310 298

311 299

312 300

313 301

314 302

315 303

316 304

317 305

318 306

319 307

320 308

321 309

322 310

323 311

324 312

325 313

326 314

327 315

328 316

329 317

330 318

331 319

332 320

333 321

334 322

335 323

336 324

337 325

338 326

339 327

340 328

341 329

342 330

343 331

344 332

345 333

346 334

347 335

348 336

349 337

350 338

351 339

352 340

353 341

354 342

355 343

356 344

357 345

358 346

359 347

360 348

361 349

362 350

363 351

364 352

365 353

366 354

367 355

368 356

369 357

TARİH BOYUNCA ANADOLU

TARİH BOYUNCA ANADOLU TARİH BOYUNCA ANADOLU Anadolu, Asya yı Avrupa ya bağlayan bir köprü konumundadır. Üç tarafı denizlerle çevrili verimli topraklara sahiptir. Dört mevsimi yaşayan iklimi, akarsuları, ormanları, madenleriyle

Detaylı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI ENVANTERİ ENV. NO. 58.01.0.02 ÇİMENYENİCE KÖYÜ, KÖROĞLU TEPELERİ, I39-a4 MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI İL SİVAS İLÇE HAFİK MAH.-KÖY VE MEVKİİ Çimenyenice Köyü GENEL

Detaylı

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Çekerek ırmağı üzerinde Roma dönemine ait köprüde şehrin bu adı ile ilgili kitabe bulunmaktadır. Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur. Antik Sebastopolis

Detaylı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ŞANLIURFA YI GEZELİM ŞANLIURFA YI GEZELİM 3. Gün: URFA NIN KALBİNDEN GÜNEŞİN BATIŞINA GEZİ TÜRKİYE NİN GURURU ATATÜRK BARAJI Türkiye de ki elektrik üretimini artırmak ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi ndeki 9 ili kapsayan tarım

Detaylı

ARTUKLU DÖNEMİ ESERLERİ Anadolu da ilk köprüleri yaptılar.

ARTUKLU DÖNEMİ ESERLERİ Anadolu da ilk köprüleri yaptılar. ARTUKLU DÖNEMİ ESERLERİ Anadolu da ilk köprüleri yaptılar. ( 1102 1409 ) Diyarbakır, Harput, Mardin Diyarbakır Artuklu Sarayı İlk Artuklu Medresesi İlgazi tarafundan Halep te yaptırıldı. Silvan (Meyyafarkin)

Detaylı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Antik Yerleşimler......................... 4 0.2 Roma - Bizans Dönemi Kalıntıları...............

Detaylı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı SURUÇ İLÇEMİZ Suruç Meydanı Şanlıurfa merkez ilçesine 43 km uzaklıkta olan ilçenin 2011 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 100.912 kişidir. İlçe batısında Birecik, doğusunda Akçakale, kuzeyinde Bozova İlçesi,

Detaylı

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS SELÇUKLU MİMARİSİ Selçuklular Orta Asya dan Anadolu ve Ön Asya ya yolculuklarında Afganistan, İran, Irak, Suriye topraklarındaki kültürlerden ve mimari yapılardan etkilenmiş, İslam dinini kabul ederek

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ ANADOLU SELÇUKLU CAMİİLERİ Konya Alâeddin Camii - 1155-1219 Niğde Alâeddin Camii 1223 Malatya Ulu Camii 1224

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ İran üzerinden geçerek Batı Anadolu'ya yerleşen Türk boyların dan bir bölümü 13. yüzyıl sonlarında

Detaylı

DEVELİ ŞEHRİNİN SELÇUKLULAR DÖNEMİNDEKİ FİZİKSEL YAPISI

DEVELİ ŞEHRİNİN SELÇUKLULAR DÖNEMİNDEKİ FİZİKSEL YAPISI DEVELİ ŞEHRİNİN SELÇUKLULAR DÖNEMİNDEKİ FİZİKSEL YAPISI Sultan Murat TOPÇU Özet Bugüne kadar Develi üzerine yapılan yayınlar, ağırlıklı olarak şehirdeki mimari anıtların envanterlenmesi ve zaman içerisindeki

Detaylı

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ 2 www.mirasimiz.org.tr KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ Kudüs, Müslümanlarca kutsal sayılan bir şehirdir. Yeryüzündeki ikinci mescid, Müslümanların ilk

Detaylı

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69. İÇİNDEKİLER TARİHÇE 5 SULTANAHMET CAMİ YAPI TOPLULUĞU 8 SULTAN I. AHMET 12 SULTAN I. AHMET İN CAMİYİ YAPTIRMAYA KARAR VERMESİ 15 SEDEFKAR MEHMET AĞA 20 SULTANAHMET CAMİİ NİN YAPILMAYA BAŞLANMASI 24 SULTANAHMET

Detaylı

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı Konya'nın 90 km kuzeybatısında yer alan ve 349 km2 yüzölçüme sahip olan Ilgın, günümüzden 3500 yıl önce şimdiki iskan yerinin 25 km kuzeydoğusunda Hititler tarafından "Yalburt"

Detaylı

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları KURTALAN İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 163 3.5. KURTALAN İLÇESİ 3.5.1. ERZEN ŞEHRİ VE KALESİ Son yapılan araştırmalara kadar tam olarak yeri tespit edilemeyen Erzen şehri, Siirt İli Kurtalan İlçesi

Detaylı

110683 KAYSERİ 14 HAYRİYE HALE KOZLU, Kayseri yöresindeki tarihi harçların karakterizasyonu ve onarım harçlarının özellikleri, İstanbul Teknik Üniversitesi, Doktora, 2010 15 HİLAL PAŞA, Gelenek ve değişim

Detaylı

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir. Atatürk Müzesi Müze binası, eski Adana nın merkezi olan tarihi Tepebağ da, 19. yüzyılda yapılmış geleneksel Adana evlerindendir. İki katlı, cumbalı, kırma çatılı, kâgir bir yapıdır. Bu özellikleri nedeniyle

Detaylı

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ Selçuklu Devleti nin Kuruluşu Sultan Alparslan Dönemi Fetret Dönemi Tuğrul ve Çağrı Bey Dönemi Malazgirt Zaferi Anadolu ya Yapılan Akınlar Sultan Melikşah Dönemi Sultan Sancar Dönemi

Detaylı

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan 2012 17:25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs 2012 14:22

Yazar Administrator Perşembe, 26 Nisan 2012 17:25 - Son Güncelleme Cumartesi, 19 Mayıs 2012 14:22 Batman'ın tarihi hakkında en eski bilgiler halk hikayeleri, mitler ve Heredot tarihinde verilmektedir. Ortak verilere göre MED kralı Abtyagestin'in torunu Kyros karsıtı Erpagazso M.Ö. 550 yilinda yenilince

Detaylı

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ

GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ GEÇMİŞTEKİ İZLERİYLE KAYSERİ Prof. Dr. Mustafa KESKİN - Prof. Dr. M. Metin HÜLAGÜ İÇİNDEKİLER Sunuş Önsöz Giriş I. Tarihi Seyri İçerisinde Kayseri II. Şehrin Kronolojisi III. Kültürel Miras A. Köşkler

Detaylı

Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Köprüleri Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Edirne Köprüleri......................... 4 0.1.1 Gazimihal Köprüsü.................... 4 0.1.2 Beyazid Köprüsü.....................

Detaylı

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI SASANİLER (226-651) Sasaniler daha sonra Emevi ve Abbasi Devletlerinin hüküm sürdüğü bölgenin doğudaki (çoğunlukla Irak) bölümüne hükmetmiştir.

Detaylı

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ) Oniki Havariler Kilisesi olarak da bilinen Kümbet Camii, Kars Kalesi nin güneye bakan yamacında bulunmaktadır. Üzerinde yapım tarihini veren

Detaylı

Beylikler ve Anadolu Selçuklu Dönemi Mimari Eserleri. Konya Sahip Ata Cami Erzurum Ulu cami Saltuklar

Beylikler ve Anadolu Selçuklu Dönemi Mimari Eserleri. Konya Sahip Ata Cami Erzurum Ulu cami Saltuklar Beylikler ve Anadolu Selçuklu Dönemi Mimari Eserleri Dini Mimari: Bu gruptaki eserler arasında camiler, mescitler, medreseler,türbe ve kümbetler,külliyeler,tekke ve zaviyeler yer almaktadır. Camiler:Anadolu

Detaylı

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti HALFETİ İLÇEMİZ Halfeti Şanlıurfa merkez ilçesine 112 km mesafede olan ilçenin yüzölçümü 646 km² dir. İlçe; 3 belediye, 1 bucak, 36 köy ve 23 mezradan oluşmaktadır. Batısında Gaziantep iline bağlı Araban,

Detaylı

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik OSMANLI YAPILARINDA İZNİK ÇİNİLERİ Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik Çinileri, KültK ltür r Bakanlığı Osmanlı Eserleri, Ankara 1999 Adana Ramazanoğlu Camii Caminin kitabelerinden yapımına 16. yy da Ramazanoğlu

Detaylı

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Camileri - Eski Cami Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Eski Cami (Cami-i Atik - Ulu Cami).............. 4 0.1.1 Eski Cami ve Hacı Bayram Veli Söylencesi.......

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

ÖZGEÇMİŞ. 1995-2008 2008-2014 Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014 ÖZGEÇMİŞ 1.Adı Soyadı : MUZAFFER TEPEKAYA 2.Doğum Tarihi : 20.10.1962 3.Unvanı : Prof. Dr. / Tarih Bölümü 4. e-mail : muzaffer.tepekaya@cbu.edu.tr Öğrenim Hayatı: Derece Alan Üniversite Lisans Tarih Selçuk

Detaylı

SELÇUKLU KALELERİ VE SAVUNMA YAPILARI SEMPOZYUM PROGRAMI

SELÇUKLU KALELERİ VE SAVUNMA YAPILARI SEMPOZYUM PROGRAMI SELÇUKLU KALELERİ VE SAVUNMA YAPILARI SEMPOZYUM PROGRAMI BİLİM KURULU Prof. Dr. Nihat DALGIN (Sinop Üniversitesi Rektörü) Prof. Dr. Turan KARATAŞ (Atatürk Kültür Merkezi Başkanı) Prof. Dr. Refik TURAN

Detaylı

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ KİTAP - Osmanlı Kuruluş Dönemi Bursa Vakfiyeleri, Yayına Hazırlayanlar, Yrd. Doç. Dr. Sezai Sevim- Dr. Hasan Basri Öcalan, Osmangazi Belediyesi Yayınları, İstanbul

Detaylı

- 61 - Muhteşem Pullu

- 61 - Muhteşem Pullu Asaf Bey Çıkmazı Kabaltısı Sancak Mahallesindedir. Örtüsü sivri tonozludur. Sivri kemerle güneye ve ahşap-beton sundurmalı sivri kemerle kuzeye açılır. Üzerinde kesme ve moloz taşlardan yapılmış bir ev

Detaylı

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER» Genel Bilgi» Ulu Camii» Gülabibey Camii» Sulu Camii» Haliliye Camii» Eski Hükümet Konağı ve Gazipaşa İlkokulu» Yeraltı Hamamı» Abdalağa Hamamı» Hanlar» Serap Çeşmesi...»

Detaylı

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU Ertuğrul Gazi 1) * Orhan Bey tarafından fethedilmiş olup başkent buraya taşınmıştır. * İpek sanayisinin merkezi konumundaki bu bölgenin fethiyle Osmanlı gelirleri. Yukarıdaki özellikleri verilmiş bölge

Detaylı

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları Yrd. Doç. Dr. Yiğit H. Erbil, Hacettepe Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998 1. Adı Soyadı: Sedat Bayrakal 2. Doğum Tarihi: 17.08.1969 3. Unvanı: Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu: ÖZGEÇMİŞ Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1995 Y. Lisans Sanat Tarihi Ege

Detaylı

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA Ankara da SELÇUKLU MİRASI Arslanhane Camii (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA Çizim: Yük. Mim. Mehmet Emin Yılmaz 11. yüzyıldan başlayarak Anadolu ya yerleşmeye başlayan Türkler, doğuda Ermeni ve Gürcü yapıları,

Detaylı

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981 Doktora Tarih Atatürk Üniversitesi 1985 1. Adı Soyadı : MEHMET ÇELİK 2. Doğum Tarihi: 05 Haziran 195. Unvanı : Prof.Dr.. Öğrenim Durumu Derece Alan Üniversite Lisans İlahiyat Atatürk Üniversitesi 1979 Y. Lisans Tarih Atatürk Üniversitesi 1981

Detaylı

1- Tevrat ve İncil'e Göre Hz. Muhammed (Abdulahad Davud'dan tercüme), İzmir, 1988.

1- Tevrat ve İncil'e Göre Hz. Muhammed (Abdulahad Davud'dan tercüme), İzmir, 1988. 1) PROF. DR. NUSRET ÇAM Yayınlanmış kitaplar şunlardır: 1- Tevrat ve İncil'e Göre Hz. Muhammed (Abdulahad Davud'dan tercüme), İzmir, 1988. 2- Adana Ulu Câmii Külliyesi, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara,

Detaylı

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

ETKİNLİKLER/KONFERSANS ETKİNLİKLER/KONFERSANS Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü Züriye Oruç 1 Prof. Dr. Salim Koca'nın konuk olduğu Anadolu'nun Vatanlaşmasında Selçukluların Rolü konulu Şehir Konferansı gerçekleştirildi.

Detaylı

KARAMAN ERMENEK BALKUSAN KÖYÜ

KARAMAN ERMENEK BALKUSAN KÖYÜ KARAMAN ERMENEK BALKUSAN KÖYÜ MEHMET BİLDİRİCİ Balkusan köyü Ermenek- Karaman yolu üzerinde Ermenek ten yaklaşık 25 km uzaklıkta ormanlar içinde bir köy. 25 Ağustos 2011 günü benim ricam üzerine Ali Aktürk

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 017-018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı 1. 1. XIV. yüzyıl başlarında

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11 BİRİNCİ BÖLÜM İLK TÜRK DEVLETLERİNDE EĞİTİM 1.1. HUNLARDA EĞİTİM...19 1.2. GÖKTÜRKLERDE EĞİTİM...23 1.2.1. Eğitim Amaçlı Göktürk Belgeleri: Anıtlar...24 1.3. UYGURLARDA

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ. Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ. Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı Selçuklu Dönemi (1071-1308) Oğuzların devamı olan XI. yüzyılın yarısında kurulan, merkezi Konya olan Selçuklular

Detaylı

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ: TARİHİ : Batı Toroslar ın zirvesinde 1288 yılında kurulan Akseki İlçesi nin tarihi, Roma İmparatorluğu dönemlerine kadar uzanmaktadır. O devirlerde Marla ( Marulya) gibi isimlerle adlandırılan İlçe, 1872

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ KAYSERİ VE YÖRESİ TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ KÜTÜPHANESİ TEZLER

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ KAYSERİ VE YÖRESİ TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ KÜTÜPHANESİ TEZLER ERCİYES ÜNİVERSİTESİ KAYSERİ VE YÖRESİ TARİH ARAŞTIRMALARI MERKEZİ KÜTÜPHANESİ TEZLER 1-42 Numaralı Kayseri Şer iye Sicili H.1049-M.1640 (Bitirme Tezi), E.Ü. Tarih Bölümü, Kayseri, 1993. 2- Abalı, Mustafa,

Detaylı

2500 YILLIK YERLEŞİM YERİ: AVŞAR AVŞAR DA ÖREN YERLERİ

2500 YILLIK YERLEŞİM YERİ: AVŞAR AVŞAR DA ÖREN YERLERİ 2500 YILLIK YERLEŞİM YERİ: AVŞAR AVŞAR DA ÖREN YERLERİ Avşar, Gerede Yazı ovasının en verimli ve düz alanına yerleşmiştir. Sulamanın en yapılabildiği araziler Avşar a aittir. Bu bakımdan çok eskilerden

Detaylı

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU Prof. Dr. Kadir PEKTAŞ* Muğla İli, Milas İlçesi, Beçin Kalesi nde 20.05.2013 tarihinde başlatılan kazı çalışmaları 24.12.2013 tarihinde tamamlanmıştır. Kazı

Detaylı

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ 1 SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ Gürbüz MIZRAK Süleyman Şah Türbesi ve bulunduğu alan Suriye'nin Halep ilinin Karakozak Köyü sınırları içerisindeydi. Burası Türkiye'nin kendi sınırları dışında sahip olduğu tek toprak

Detaylı

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü lisans programında yer alan Arch 471 - Analysis of Historic Buildings dersi kapsamında Düzce nin Konuralp Belediyesi ne 8-14 Ekim 2012 tarihleri

Detaylı

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN EDİRNE UZUNKÖPRÜ MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI Yunanistan sınırına 6 kilometre uzaklıkta yer alan Edirne nin Uzunköprü ilçesi, Osmanlı İmparatorluğu nun Trakya daki ilk yerleşimlerinden biri. Ergene

Detaylı

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ ARMAĞANI 305 Mevlüt ESER Prof. Dr. Yusuf KÜÇÜKDAĞ NEÜ A. Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi Mevlevilik, Mevlâna

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 2. Doğum Tarihi : Unvanı :Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu :Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

ÖZGEÇMİŞ. 2. Doğum Tarihi : Unvanı :Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu :Doktora Derece Alan Üniversite Yıl Lisans ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı :Hasan KARAKÖSE İletişim Bilgileri :Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Adres Tarih Bölümü Bağbaşı Yerleşkesi KIRŞEHİR Telefon Mail : O.386.2804573 :hkarakose@ahievran.edu.tr

Detaylı

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU Fakültemiz lisans programında açılan MĐM 376 Anadolu Uygarlıkları Teknik Seçmeli Dersi kapsamında yapılması planlanan Đstanbul

Detaylı

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri (Sumeroloji) Anabilim Dalı, 2001.

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri (Sumeroloji) Anabilim Dalı, 2001. ÖZGEÇMİŞ YRD. DOÇ. DR. ESMA ÖZ I. Adı Soyadı Esma ÖZ E-posta: (kurum/özel) eoz@ybu.edu.tr; esmao443@gmail.com Cep Telefonu: 0506 934 32 13 İş Adresi: Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Esenboğa Merkez

Detaylı

Arş. Gör. İlker YİĞİT

Arş. Gör. İlker YİĞİT CV Arş. Gör. İlker YİĞİT Çankırı Karatekin Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Araştırma Görevlisi Mail: iyigithg@gmail.com Tel: 0-376-218 11 23/5111 Faks: 0-376-218 10 31 WEB: http://websitem.karatekin.edu.tr/iyigit/sayfa/314

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi "Şehr-i Süleha"

AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi Şehr-i Süleha AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi Kültür ve Medeniyetler beşiği Anadolu daki en eski yerleşim yerlerinden birisi de Aksaray dır. İlimiz coğrafi konumu ve stratejik önemi nedeniyle tarih boyunca misyon yüklenen

Detaylı

1-42 Numaralı Kayseri Şer iye Sicili H.1049-M.1640 (Bitirme Tezi), E.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Kayseri 1993.

1-42 Numaralı Kayseri Şer iye Sicili H.1049-M.1640 (Bitirme Tezi), E.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Kayseri 1993. 1-42 Numaralı Kayseri Şer iye Sicili H.1049-M.1640 (Bitirme Tezi), E.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, Kayseri 1993. 2- Abah, Mustafa, Tanzimat Dönemi Kırşehir İl Merkezine Ait Temettüat Defteleri

Detaylı

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1 Frigler Frigler Troya VII-a nın tahribinden (M.Ö. 1190) hemen sonra Anadolu ya Balkanlar üzerinden gelen Hint Avupa kökenli kavimlerden biridir.

Detaylı

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013)

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013) Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013) İlimiz tarihinde yer alan bütün kavimlerin kültürel ve dini kimliğinin ele alınarak inceleneceği Geçmişten Günümüze Giresun

Detaylı

SANAT TARİHİ SANAT TARİHİ NEDİR? Sanat Tarihi, geçmişte varlık göstermiş uygarlıkların ortaya koyduğu her tür taşınır ve taşınmaz maddi kültür varlıklarını inceleyen bir bilim dalıdır. Güzel Sanatlar ve

Detaylı

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta İktisat Tarihi I 13-14 Ekim II. Hafta Osmanlı Kurumlarının Kökenleri 19. yy da Osmanlı ve Bizans hakkındaki araştırmalar ilerledikçe benzerlikler dikkat çekmeye başladı. Gibbons a göre Osm. Hukuk sahasında

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998 1. Adı Soyadı: Sedat Bayrakal 2. Doğum Tarihi: 17.08.1969 3. Unvanı: Prof.Dr. 4. Öğrenim Durumu: ÖZGEÇMİŞ Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1995 Y. Lisans Sanat Tarihi Ege

Detaylı

ILISU KASABASI. Ramazan ÖZDEMİR TC AHİLER KALKINMA AJANSI AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ

ILISU KASABASI. Ramazan ÖZDEMİR TC AHİLER KALKINMA AJANSI AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ ILISU KASABASI Ramazan ÖZDEMİR TC AHİLER KALKINMA AJANSI AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ ILISU KASABASI GÜZELYURT, AKSARAY 1. GENEL TANITIM Ilısu kasabasının kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir ancak

Detaylı

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ 1. Adı Soyadı : Muharrem KESİK İletişim Bilgileri Adres : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 Mail : muharremkesik@gmail.com 2. Doğum -

Detaylı

BALIKESİR KAZASI (1840 1845)

BALIKESİR KAZASI (1840 1845) 1 2 BALIKESİR KAZASI (1840 1845) 3 Tanzimat başlarında BALIKESİR KAZASI (1840 1845) (Demografik Durum) Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı Genel Yayın No:8 ISBN 975 94473 4 7 Kapak : Petek Ofset Matbaacılık

Detaylı

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ Ulu Cami Medresesi, kuzey-batı köşesine sokulmuş olan Küçük Mescit ve onun bitişiğindeki muhdes bir yapı sebebiyle düzgün bir plân şeması ve âbidevi bir görünüş arz etmez. Bununla beraber

Detaylı

-İÇİNDEKİLER- 1.1.ANTALYA... 2. Tarihi... 2. Nüfus... 3 4.PLANLAMA ALAN TANIMI... 6 5.PLAN KARARLARI... 7

-İÇİNDEKİLER- 1.1.ANTALYA... 2. Tarihi... 2. Nüfus... 3 4.PLANLAMA ALAN TANIMI... 6 5.PLAN KARARLARI... 7 -İÇİNDEKİLER- 1.KENTİN GENEL TANIMI... 2 1.1.ANTALYA... 2 Tarihi... 2 Coğrafi Yapı... 2 İklim ve Bitki Örtüsü... 3 Nüfus... 3 Ulaşım... 3 2.JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU... 4 3.ÇED BELGESİ... 5 4.PLANLAMA

Detaylı

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ ŞAİREŞREF MAHALLESİ ADA NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ ŞAİREŞREF MAHALLESİ ADA NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ 1-) PLANLAMA ALANININ TANIMI a.) COĞRAFİ KONUM, NÜFUS ve İDARİ YAPI Kırkağaç, Manisa nın kuzey batısında, İzmir-Bandırma demiryolu üzerindedir. Manisa ya uzaklığı 79 km. dir. Denizden yüksekliği 100 m

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS Tezli yüksek lisans programında eğitim dili Türkçedir. Programın öngörülen süresi 4

Detaylı

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ TALAS SAVAŞI (751) Diğer adı Atlık Savaşıdır. Çin ile Abbasiler arasındaki bu savaşı Karlukların yardımıyla Abbasiler kazanmıştır. Bu savaş sonunda Abbasilerin hoşgörüsünden etkilenen

Detaylı

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları PERVARİ İLÇESİ Siirt deki Kültür Varlıkları 185 3.6. PERVARİ İLÇESİ 3.6.1. PALAMUT KÖYÜ UMURLU MEZRASI HANI Han Umurlu Mezrasının hemen dışındadır. Yapı üzerinde kim tarafından ve ne zaman yaptırıldığını

Detaylı

SİVEREK İLÇEMİZ. Siverek

SİVEREK İLÇEMİZ. Siverek SİVEREK İLÇEMİZ Siverek Şanlıurfa merkez ilçesine 96 km uzaklıkta olan ilçenin 2012 nüfus sayımına göre toplam nüfusu 227.017 kişidir. İlçe batısında Adıyaman ın Kâhta ilçesi, batıdan kuzeye doğru ise

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tarih Bölümü Ankara Üniversitesi 1997 Yüksek Lisans Tarih (Yakınçağ Tarihi) Ankara Üniversitesi 2000

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tarih Bölümü Ankara Üniversitesi 1997 Yüksek Lisans Tarih (Yakınçağ Tarihi) Ankara Üniversitesi 2000 ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : Sezai BALCI Doğum Tarihi : 15 Temmuz 1976 Öğrenim Durumu : Doktora Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Tarih Bölümü Ankara Üniversitesi 1997 Yüksek Lisans Tarih (Yakınçağ Tarihi)

Detaylı

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

2016 Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası: Başkale nin Tarihçesi: Başkale Urartular zamanında Adamma olarak adlandırılan bir yerleşme yeriydi. Ermeniler buraya Adamakert ismini vermişlerdir. Sonraları Romalılar ve Partlar arasında sınır bölgesi

Detaylı

ORTA ASYADAN TÜRK GÖÇLERİ

ORTA ASYADAN TÜRK GÖÇLERİ ORTA ASYADAN TÜRK GÖÇLERİ TÜRKLERİN ANADOLU YU VATAN EDİNMESİ Anadolu nun Keşfi: *Büyük Selçuklu Devleti döneminde Tuğrul ve Çağrı Bey dönemlerinde Anadolu ya keşif akınları yapılmış ve buranın yerleşmek

Detaylı

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir. Kuzeyde Sırbistan ve Kosova batıda Arnavutluk, güneyde Yunanistan,

Detaylı

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 0. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY HAFTA DERS SAATİ KONU ADI KAZANIMLAR TEST NO TEST ADI. OSMANLI DEVLETİ NİN KURULUŞU (00-5). XIV. yüzyıl başlarında Anadolu, Avrupa ve Yakın

Detaylı

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER SOSYAL BİLGİLER KONU:ORTA ASYA TÜRK DEVLETLERİ (Büyük)Asya Hun Devleti (Köktürk) Göktürk Devleti 2.Göktürk (Kutluk) Devleti Uygur Devleti Hunlar önceleri

Detaylı

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ DERS NOTLARI VE ŞİFRE TANER ÖZDEMİR DETAY TARİHÇİ TÜRK TELEKOM NURETTİN TOPÇU SOSYAL BİLİMLER LİSESİ TARİH ÖĞRETMENİ EMEVİLER Muaviye tarafından Şam da kurulan ve yaklaşık

Detaylı

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor?

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? ADIYAMAN Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor? Rivayete göre; Adıyaman şehrini doğu, batı ve güney yönlerinde derin vadiler çevirmiştir. Bu vadilerin yamaçları zengin meyve ağaçları ile kaplı olduğu gibi,

Detaylı

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA III.BÖLÜM Bu bölümde ağırlıklı olarak Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanan ve Kastamonu yu içine alan Batı Karadeniz Bölümü, Kastamonu ili, Araç

Detaylı

c-1086 da Süleyman Şah ile Tutuş arasında yapılan savaşta Süleyman Şah yenildi ve intihar etti, oğulları esir alındı.

c-1086 da Süleyman Şah ile Tutuş arasında yapılan savaşta Süleyman Şah yenildi ve intihar etti, oğulları esir alındı. Anadolu Selçuklu Devleti Hakkında Bilgi (1075-1308) Süleyman Şah Dönemi: (1075-1086) a-1075'te İznik'i aldı ve devleti kurdu. b-büyük Selçuklu tahtını ele geçirmek amacıyla doğuya yöneldi. c-1086 da Süleyman

Detaylı

GAZİANTEP İN TARİHÇESİ Gaziantep tarihinin oluşumunda ve niteliğinde yer unsurunun önemi büyüktür. Bölgenin, ilk uygarlıklarının doğduğu, Mezopotomva

GAZİANTEP İN TARİHÇESİ Gaziantep tarihinin oluşumunda ve niteliğinde yer unsurunun önemi büyüktür. Bölgenin, ilk uygarlıklarının doğduğu, Mezopotomva GAZİANTEP İN TARİHÇESİ Gaziantep tarihinin oluşumunda ve niteliğinde yer unsurunun önemi büyüktür. Bölgenin, ilk uygarlıklarının doğduğu, Mezopotomva ve Akdeniz arasında bulunuşu güneyden ve Akdeniz`den

Detaylı

TC. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI'NDA TAMAMLANAN TEZLER

TC. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI'NDA TAMAMLANAN TEZLER TC. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI'NDA TAMAMLANAN TEZLER 2006 SARIBEY, Aysun, XIX. Yüzyılın İlk Yarısında Aydın'da Yönetim, (Danış. Prof. Dr. Serap YILMAZ), Adnan

Detaylı

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM Prof. Dr. Cazim HADZİMEJLİS* BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM Osmanlıların Balkanlarda çok büyük bir rolü var. Bosna Hersek te Osmanlıların çok büyük mirası

Detaylı

İktisat Tarihi I

İktisat Tarihi I İktisat Tarihi I 11.10.2017 12. asrın ikinci yarısından itibaren Anadolu Selçuklu Devleti siyasi ve idari bakımdan pekişmişti. XII. yüzyıl sonlarından itibaren şehirlerin gelişmesi ile Selçuklu ekonomik

Detaylı

Kayseri en erken. İlk İslam Akınlarında Kayseri

Kayseri en erken. İlk İslam Akınlarında Kayseri TARIH İlk İslam Akınlarında Kayseri İlk İslam Akınlarında Kayseri Yard. Doç. Dr. M. Fazıl HİMMETOĞLU Osmaniye Üniversitesi Öğretim Üyesi 32 Kayseri en erken devirlerden itibaren yerleşim yeri olmuş ve

Detaylı

Arş. Gör. Muhammet ARSLAN

Arş. Gör. Muhammet ARSLAN Arş. Gör. Muhammet ARSLAN E-Mail Adres : muhammetarslan25@gmail.com : Kafkas Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü 1. Adı Soyadı : Muhammet ARSLAN 2. Doğum Tarihi : 02.11.1984 3. Unvanı

Detaylı

ALİ İLHAMİ BİLGİN İN ÖZGEÇMİŞİ

ALİ İLHAMİ BİLGİN İN ÖZGEÇMİŞİ ALİ İLHAMİ BİLGİN İN ÖZGEÇMİŞİ İlhami Bilgin, 1944 yılında Ümmü-İbrahim Bilgin çiftinin üçüncü çocuğu olarak Merzifon da doğmuş, ilkokulu Samsun da, orta ve lise öğretimini Ankara Yenimahalle Lisesi nde

Detaylı

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin Tarihçesi: Saray İlçesinin ne zaman ve kimler tarafından hangi tarihte kurulduğu kesin bilinmemekle beraber, bölgedeki yerleşimin Van Bölgesinde olduğu gibi tarih öncesi dönemlere uzandığı

Detaylı

Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl

Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl Adı Soyadı: Ertan GÖKMEN Doğum Tarihi: 1967 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrenim Gördüğü Kurumlar: Öğrenim Durumu Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Y. Lisans Doktora Tarih Öğretmenliği /Buca Eğitim Fakültesi

Detaylı

Şekil-1: TR72 Bölgesinin Türkiye İçindeki Coğrafi Konumu

Şekil-1: TR72 Bölgesinin Türkiye İçindeki Coğrafi Konumu 1 1. COĞRAFİ KONUM ve TARİHÇE 1.1. Coğrafi Konum 1. Kayseri, Sivas ve Yozgat illerini kapsayan TR72 Bölgesi coğrafi konum olarak 34 5' ve 38 14' doğu boylamları ile 37 45' ve 40 16' kuzey paralelleri arasında

Detaylı

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders Dr. İsmail BAYTAK Orta Asya Tarihine Giriş Türk Adının Anlamı: Türklerin Tarih Sahnesine Çıkışı Türk adından ilk olarak Çin Yıllıklarında bahsedilmektedir. Çin kaynaklarında

Detaylı

BİLDİRİCİ AİLESİ ANTALYA GEZİLERİ

BİLDİRİCİ AİLESİ ANTALYA GEZİLERİ BİLDİRİCİ AİLESİ ANTALYA GEZİLERİ Benim Antalya ya ilk gezim 1962 yılı Şubat tatilinde henüz İstanbul Teknik Üniversitesi nde öğrenci iken oldu. Tatbiki Mekanik Kolu ndan arkadaşlarımız, hocamız Sacit

Detaylı

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz. Karahanlılar Dönemine ait Kalyan Minaresi (Buhara) Selçuklular Döneminden kalma bir seramik tabak Selçuklulara ait "Varka ve Gülşah adlı minyatür Türkiye Selçuklu halısı, XIII. yüzyıl İlk dönemlere Türk

Detaylı

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14 Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Ders Notu OSMANLI KÜLTÜR VE MEDENİYETİ (1300-1453) 1. OSMANLI'DA DEVLET ANLAYIŞI Türkiye Selçuklu Devleti

Detaylı

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ... İÇİNDEKİLER GİRİŞ... 1 I. ARAŞTIRMANIN METODU... 1 II. ARAŞTIRMANIN KAYNAKLARI... 3 A. Tarihler... 4 B. Vakayi-Nâmeler/Kronikler... 10 C. Sikkeler/Paralar ve Kitabeler... 13 D. Çağdaş Araştırmalar... 14

Detaylı

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / 50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / seckinmimarlik@ttmail.com Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / seckinmimarlik@ttmail.com MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ

Detaylı