UNIT 1 FRIENDSHIP VOCABULARY AND STUDY NOTES BY UĞUR PINARALTI

Benzer belgeler
REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.

FRIENDSHIP WORD LIST

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT

18- UNİTE

EĞİTMEN KOLEJİ EĞİTMEN EĞİTİM KURUMLARI ORTAOKUL YAZ TAKVİMİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI ÖĞRENCİ BİLGİLERİ ADI - SOYADI :... :...

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

Sargın Test 8. Sınıf

ACCEPTING AND REFUSING

intention: niyet invitation: davet invite: davet etmek join: katılmak laid-back: rahat, kaygısız mate: arkadaş refuse: reddetmek relative: akraba

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri)

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

TEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI

FRIENDSHIP. 100 Important Words. Unit 1. : yalan, yalan söylemek like brothers and sisters : kardeş gibi maybe later

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future

Reflections. 8th Grade. İngilizce Soru Bankası

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi

UNIT1 friendship. sınav mazaret, gerekçe sergi explain. exhibition. açıklamak fashionable. modaya uygun forever. sonsuza kadar friendship

Lesson 59: Negative yes-no Questions Ders 59: Olumsuz Evet-Hayır Soruları

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

«Merhaba demek ve selamlaşmak»

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE

Lesson 29: "It" in Various Usages. Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)

the words into the correct place.

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.

UNIT 4 COMMUNICATION = İLETİŞİM

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

AÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

BÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

CÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

DÖĞRENCİLERİN DİKKATİNE!

MY TOWN TEST. 9. Jack lives in a sweet town with his parents.

8. SINIF INGILIZCE KAZANIM ODAKLI SORU BANKASI

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 2

Üyelerimizi; "anlıyorum konuşamıyorum", "konuşabiliyorum", "akıcı konuşabiliyorum" şeklinde üçe ayırıyoruz.

BÜTÜN ÜMİDİM GENÇLİKTEDİR

BBC English in Daily Life

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock.

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.

He eats meat. She eats meat. It eats meat.

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

DENEME SINAVLARI.

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım.

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları

Mart Ayı Değerler Eğitimi. Samimiyet

Lesson 28: Other Prepositions (by, about, like, of, with, without) Ders 28: Diğer Edatlar Diğer Edatların Kullanımı.

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

Phrases / Expressions used in dialogues

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They

Gelecekteki planlanmış veya önceden karar verilmiş eylemleri anlatmak için kullanılır ve cümleye "-ecek" /acak" anlamı katar.

Lesson 38: Infinitive 3. (how, what, where, when + infinitive) Ders 38: Mastar 3. (nasıl, ne, nerede, ne zaman + mastar)

Get kelimesinin temel anlamları

Genellikle onlar bahçede mı? Onlar şimdi bahçede mı? Yazın bir otelde kalır mısın? O her gün evde mı? Ödev zor mu? Ben yiyorum çünkü açım.

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ SINIF DEĞERLENDİRME SINAVI - 2

Ahead with English - 4 grade

1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around. 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d.

TEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI

6. Sınıf İngilizce 1. Ünite After School Konu Anlatımı. Kelime Bilgisi. after school activities : okul sonrası etkinlikler

8.Sınıf İNGİLİZCE KONU ANLATIMI. Testler. Konu Anlatımı. Uygulama

1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken:

function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }

Lesson 60 : Too/Either, So do I, Neither do I. Ders 60 : -de, Bende öyle (positif), Bende öyle (negative)

Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad):

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 1. MERKEZİ ORTAK SINAVI

VOCABULARY LIST. late. leave. : ayrılmak, terk etmek call. listen. : dinlemek cartoon. live. : yaşamak chat. lunch. : öğle yemeği chess. marble.

Meryem Yılmaz - Elvan Şentürk - Arzu Turkay

UNIT 21. After. Live. sonra. yerleşmek, oturmak Always. Monday. her zaman. Pazartesi Arrive. Neighborhood. mahalle Before. varmak. Never.

at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a

Teen Life. Sargın Test 8. Sınıf. A) Where B) How often. C) What D) What time

Ünite 12. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okt. Derya KOCAOĞLU

Lesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE

1. Sınıf - 5. Ünite Anadolu Üniversitesi

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ UNIT 1. A Subject Pronouns 1 B The Verb To Be (+, -,?) 2 C Introducing Yourself 5.

YABANCI DİL 1 Okutman Aydan ERMİŞ

Past Continnons Tense ile sormak için Was veya were sözcükleri soru cümlesinin başında kullanılır. Cevabında mutlaka Yes / No bulunur.


İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları

ÜĞÜ AR-GE BİRİMİ ÇALIŞMASIDIR

Aviation Technical Services. *(1(/ ø1*ø/ø=&( 352*5$0, $ 3UH,QWHUPHGLDWH

Present continous tense

«Sık kullanılan slang ifadeleri»

My Year Manager is Sınıf Müdürüm. P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ

STAR STAR DİLKO YAYINLARI KONU ANLATIMLI YARDIMCI KİTAP MODERN ENGLISH AKILLI İNGİLİZCE DEFTERİ

Transkript:

1 UNIT 1 FRIENDSHIP VOCABULARY AND STUDY NOTES BY UĞUR PINARALTI SUBJECT PRONOUNS (ÖZNE ZAMİRLERİ) I m Mert. I have many friends, but only one is special to me, Fırat. He is my best friend. He always counts on me and backs me up. (Ben Mert. Birçok arkadaşım var, ama sadece birisi bana göre özel, Fırat. O benim en iyi arkadaşım. O daima bana güvenir ve beni destekler.) He is Metin. He has many friends at school, but he has only one close friend,.ufuk is his best friend. He spends most of the time with him. (O Metin. O okulda çok arkadaş sahip, ama sadece bir yakın arkadaşı var. Ufuk onun en iyi arkadaşı. O zamanının çoğunu onunla geçirir.) She is Derya. She has a friend called Pınar. Pınar is her buddy. She counts on her, because she never tells her secrets to anyone. (O Derya. Pınar isimli bir arkadaşı var. Pınar onun kankası. O ona güvenir, çünkü o onun sırlarını hiç kimseye asla anlatmaz.) We are Ahmet and Emre. We are baddies,. We have got same hobbies and interests. Playing soccer is our favourite hobby. We are also very good at it, so many people at the school are jealous of us. (Biz Ahmet ve Emre. Biz kankayız. Aynı hobilere ve ilgi alanlarına sahibiz. Futbol oynamak bizim en sevdiğimiz hobi. Aynı zamanda onda çok iyiyiz, bu yüzden okuldaki birçok kişi bizi kıskanır.) They are Ilgın and Kardelen. They are classmates, but they are not buddies. Their hobbies and interests are different, they don t spend much time together. Their friends don t invite them to the same party. (Onlar Ilgın ve Kardelen. Onlar sınıf arkadaşları, ama kanka değiller. Onların hobileri ve ilgi alanları farklı, beraber fazla vakit geçirmezler. Arkadaşları onları aynı partiye çağırmaz. ) Words related to friendship POSSESSIVE ADJECTIVES (SAHİPLİK SIFATLARI) buddy/mate/friend: arkadaş count on/rely on/trust: güvenmek back up/support/help: desteklemek laidback/relaxed: rahat, gevşek get on well: iyi geçinmek have a good relationship: iyi ilişkileri olmak do everything together: her şeyi beraber yapmak spend a lot of time together: beraber çok vakit geçirmek have the same hobbies/interests: aynı hobileri/ilgi alanları olmak share secrets: sır paylaşmak keep it secret: sır olarak tutmak make new friends: yeni arkadaşlar edinmek nice: güzel jealous: kıskanç OBJECT PRONOUNS (NESNE ZAMİRLERİ) I (Ben) my (benim) me (beni, bana) He (O) his (onun) him (onu, ona) She (O) her (onun) her (onu, ona) It (O) its (onun) it (onu, ona) We (Biz) our (bizim) us (bizi, bize) You (Sen, siz) your (senin, sizin) you (seni, sana, sizi, size) They (Onlar) their (onların) them (onları, onlara) Who is your best friend/close friend/buddy? (Yakın arkadaşın kim?) - is my best friend/close friend/buddy. (.. benim yakın arkadaşım.)

2 A: Who is your best friend? A: Who is your buddy? B: Allice is my best friend. B: Derrick is my buddy? What makes best friends/close friends/ buddies special? (Yakın arkadaşları özel yapan nedir?) - You can always count on them. (Daima onlara güvenebilirsin.) - They never tell your secrets to anyone. (Onlar sırlarını asla kimseye anlatmaz.) - They always back you up. (Onlar seni daima destekler.) - You get on well with them. (Onlarla iyi geçinirsin.) - You do everything with them. (Her şeyi onlarla yaparsın.) - They have got same hobbies with you. (Onlar seninle aynı hobilere sahiptir.) - You can share your secrets with them. (Onlarla sırlarını paylaşabilirsin.) Activities (Aktiviteler) have a pyjama party: pijama partisi vermek have a birthday party: doğum günü partisi vermek have a barbecue: mangal yapmak help with gardening: bahçe işlerinde yardım etmek come: gelmek come along: eşlik etmek, beraber gelmek come over: uğramak call round: uğramak join: katılmak have mates round: arkadaşları ağırlamak organise a tournament: turnuva düzenlemek play tennis: tenis oynamak go to the cinema/movies: sinemaya gitmek play computer games: bilgisayar oyunları oynamak go for a walk: yürüyüşe çıkmak go for a bike ride: bisiklet sürüşüne çıkmak go shopping: alışverişe çıkmak take to the cinema: nı sinemaya götürmek go into town: şehir merkezine inmek have lunch: yemek yemek get some pizzas: biraz pizza almak spend the night: geceyi geçirmek watch a DVD at home: evde DVD izlemek play a video game: video oyunu oynamak meet friends for a coffee: arkadaşlarla kahve için buluşmak have a basketball match: basketbol maçı yapmak watch a football match: futbol maçı izlemek go to a rock concert: rak konserine gitmek have lunch in a cafe: kafede yemek yemek go skateboarding: kaykay yapmaya çıkmak Before making invitations (Davetlerde bulunmadan önce) - Are you busy.? ( meşgul musun?) - Are you free? ( boş musun?) - Are you going to do anything.? ( bir şey yapacak mısın?) - Do you have any plans for / Have you got any plans for? ( için herhangi bir planın var mı?) Expressing that you are available for the invitation (Davet için müsait olduğunu belirtmek) Nothing much Nothing special Pek sayılmaz Özel bir şey yok

3 No, not at all Hayır, pek yok, pek değil MAKING INVITATIONS/OFFERS (DAVETLERDE/TEKLİFLERDE BULUNMAK) (I) Would you like to come over?: Uğramak ister misin? (I) Do you want to join us?: Bize katılmak ister misin? (I) Fancy playing volleyball with us?: Bizimle voleybol oynamak ister misin? (I) Why don t we play a video game tonight?: Bu gece video oyunu oynasak? (I) Sall we join a bicycle race?: Bisiklet yarışına katılalım mı? (I) Let s go shopping after lunch.: Yemekten sonra alışverişe çıkalım. Why don t you have a sleepover party?: Pijama partisi versene? (I) How/What about watching a DVD at home?: Evde bir DVD izlemeye ne dersin? (O) Would you like some crisps?: Biraz cips ister misin? (O) Shall I bring some cookies?: Biraz kurabiye getireyim mi? ACCEPTING/SAYING YES (KABUL ETMEK) Great!: Harika! I d love to, thanks.: İsterim, teşekkürler.. Yes, I would love to.: Evet, isterim. Yes, sounds good/great.: Evet kulağa iyi/harika geliyor. Yeah, sounds good/great.: Evet kulağa iyi/harika geliyor. Cool!: Süper! That sounds fun.: Kulağa eğlenceli geliyor. That sounds fantastic.: Kulağa süper geliyor. It sounds awesome/great.: Kulağa harika geliyor. Yeah, Why Not?: Evet, neden olmasın? OK. I will.: Olur, yaparım. Yes, please.: Evet, lütfen. REFUSING/SAYING NO (REDDETMEK) It s not a good idea.: Bu iyi bir fikir değil. I m sorry, I can t.: Üzgünüm, ama yapamam. I d love to, but I can t.: İsterdim, ama yapamam. Another time, maybe.: Belki, başka zaman. Sorry, but I can t make it.: Üzgünüm, ama gelemem That sounds bad.: Kulağa kötü geliyor. I m afraid, I can t: Maalesef, yapamam. No, thank you.: Yok, teşekkür ederim. No, thanks.: Yok, teşekkürler. MAKING EXCUSES (MAZARETTE BULUNMAK) I am too busy then.: O zaman çok meşgulüm. My cousins are coming that day.: O gün kuzenlerim geliyor. I must help my dad.: Babama yardım etmem lazım. I have to be at home by 12.: 12ye kadar evde olmam lazım. I m not feeling well.: İyi hissetmiyorum. I have a lot of work to do.: Yapacak çok işim var. I m not hungry.: Aç değilim. I m full.: Doydum./Tokum. I m not thirsty.: Susamadım. Talking about future plans (Gelecekteki planlardan bahsetmek) What are you/they is he/she going to do? ( ne yapacak?)

4 What s your/her/his/their plan? ( planı ne?) A:What is your plan for tomorrow? B:I m going to have a barbecue party at my place. A:What is her plan for tonight? B:She is going to join Sıla s pyjamas party. I m going to go for a walk this evening. (Bu akşam yürüyüşe çıkacağım.) He s going to take her sister to the cinema tomorrow. (Yarın kız kardeşini sinemaya götürecek.) She s going to go for a bike ride after school. (Okuldan sonra bisiklet sürüşüne çıkacak.) They are going to organise a chess tournament this weekend. (Bu haftasonu bir satranç turnuvası düzenleyecekler.) We are going to go to a cafe for coffee. (Kahve için kafeye gideceğiz.) I m not going to join her birthday party. (Onun doğum günü partisine katılmayacağım.) He s not going to go to the cinema tonight. (Bu gece sinemaya gitmeyecek.) She isn t going to get some popcorn for the party. (Parti için biraz patlamış mısır almayacak.) They are not going to have a basketball match this evening. (Bu akşam basketbol maçı yapmayacaklar.) We are not going to spend the night at his house. (Geceyi onun evinde geçirmeyeceğiz.) - A: Are you going to play computer games tonight? (Bu gece bilgisayar oyunları oynayacak mısın?) B: Yes, I am. (Evet, oynayacağım.) No, I m not. (Hayır, oynamayacağım.) - A: Are they going to go to the concert of symphony? (Onlar senfoni orkestrasının konserine gidecekler mi?) B: Yes, they are. (Evet, gidecekler.) No, they aren t. (Hayır, gitmeyecekler.) - A: Is she going to visit her grandparents next weekend? (Gelecek haftasonu büyük anne ve babasını ziyaret edecek mi?) B: Yes, she is. (Evet, edecek.) No, she isn t. (Hayır, etmeyecek.) - A: Is he going to come along to us tonight? (Bu gece bize uğrayacak mı?) B: Yes, he is. (Evet, uğrayacak.) No, he isn t. (Hayır, uğramayacak.) Using Present Continuous Tense for the future plans (Gelecekteki planlar için şimdiki zamanı kullanmak) What are you/they is he/she doing? ( ne yapıyor?) this morning: bu sabah this afternoon: bu öğleden sonra this evening: bu akşam this weekend: bu haftasonu tonight: bu gece tomorrow: yarın next Monday: gelecek Pazartesi next week: gelecek hafta

5 A:What are you doing tomorrow? B:I m taking my sister to the cinema. A:What is she doing tonight? B:She is calling her friend round.! go going play playing get getting have having organise organising I m going for a walk this evening. (Bu akşam yürüyüşe çıkıyorum.) He s taking her sister to the cinema tomorrow. (Yarın kız kardeşini sinemaya götürüyor.) She s going for a bike ride after school. (Okuldan sonra bisiklet sürüşüne çıkıyor.) They are organising a chess tournament this weekend. (Bu hafta sonu bir satranç turnuvası düzenliyorlar.) We are going to a cafe for coffee. (Kahve için kafeye gidiyoruz.) I m not joining her birthday party. (Onun doğum günü partisine katılmıyorum.) He s not going to the cinema tonight. (Bu gece sinemaya gitmiyor.) She isn t getting some popcorn for the party. (Parti için biraz patlamış mısır almıyor.) They are not having a basketball match this evening. (Bu akşam basketbol maçı yapmıyorlar.) We are not spending the night at his house. (Geceyi onun evinde geçirmiyoruz.) - A: Are you playing computer games tonight? (Bu gece bilgisayar oyunları oynuyor musun?) B: Yes, I am. (Evet, oynuyorum.) No, I m not. (Hayır, oynamıyorum.) - A: Are they going to the concert of symphony? (Onlar senfoni orkestrasının konserine gidiyorlar mi?) B: Yes, they are. (Evet, gidiyorlar.) No, they aren t. (Hayır, gitmiyorlar.) - A: Is she visiting her grandparents next weekend? (Gelecek haftasonu büyük anne ve babasını ziyaret ediyor mu?) B: Yes, she is. (Evet, ediyor.) No, she isn t. (Hayır, etmiyor.) - A: Is he coming along to us tonight? (Bu gece bize uğruyor mu?) B: Yes, he is. (Evet, uğruyor.) No, he isn t. (Hayır, uğramıyor.) Answering questions related to letters, emails etc. (Mektup emaillerle ilgili soruları cevaplamak) Thanks for me inviting to... ya beni davet ettiğin için teşekkürler. Thanks for the invitation to... ya davet için teşekkürler. I hope to see you there.: Seni orada görmeyi umarım. I hope you can come / I hope you can make it.: Umarım, gelebilirsin.

6 I hope you will have a great party.: Umarım harika bir partiniz olur. I hope you will have a great time.: Umarım harika vakit geçirirsiniz. I ll be there for sure / I ll definitely be there.: Kesinlikle orada olacağım. I really missed you.: Seni çok özledim. See you there: Orada görüşürüz See you then: Görüşürüz o zaman Can you bring?: getirir misin? If you can, please bring : Yapabiliyorsan lütfen. getir Let me know as soon as possible: Olabildiğince kısa sürede bana haber ver Great to hear from you.: Senden haber almak çok güzel. I won t be here then: O zaman burada olmayacağım. Who?: Kim? Who for?: kim için? Who with?: kiminle? When?: Ne zaman? Where?: Nerede? Why?: Niçin? How?: Nasıl? What?: Ne? What time?: Saat kaçta? Who is organising the party? Partiyi kim düzenliyor? Who is the party (it) for? Parti (O) kimin için? Who is the invitation for? Davetiye kimin için? When is the party? Parti ne zaman? What time does it start? Parti saat kaçta başlıyor? Where is it going to be? O nerede olacak? What kind of party is it? / What s the event O ne tür bir parti? / Etkinlik ne? What is opinion of parties? partiler hakkında nın fikri nedir? Hi, Serhat My friend Ufuk is turning 20. I am having a surprise birthday party for him at my place. The party is on 15th October. It starts at eight p.m. I hope to see you there. If you can make it, you can bring some crisps. Metin 1. Who is organizing the event? Metin is organizing it. 2. Who is the party for? It is for Ufuk. 3. What kind of party is it? It is a birthday party. 4. Where is the party? It is at Metin s place. 5. When is the party? It is on 15th October. 6. What time does it start? It starts at eight p.m.. 7. What does Metin wantserhat to do? Metin wants Serhat to bring some crisps. Hi, Derya Thanks for inviting me your sleepover party on 21th October, but I can t make it. It is too bad, because I love spending the night with my friends and watching a DVD. My grandparents are coming that day. Anyway, I hope you will have a great time. Aslı 1. Who is organizing the sleeopover party? Derya is organizing it. 2. What kind of party is it? It is a sleepover party. 3. Where is the party going to be? It is going to be at Derya s house/place. 4. What is Derya s opinion of sleeopover parties? She loves them. 5. Does Aslı accept the invitation? No, she doesn t. 6. Why can t Aslı come to the party? Because, her grandparents are coming that day.

7 Other Other vocabularies in the unit (Ünitede geçen diğer kelimeler) know something: bir şey bilmek tell: anlatmak teen: genç called: isimli in fact: aslında good at: iyi olmak bad at: kötü olmak help: yardımcı olmak worried: endişeli worry: endişelenmek forget about: unutmak selfish: bencil feel: hissetmek chance: şans change your life: hayatını değiştirmek grow up: büyümek relative: akraba find a new hobby: yeni hobi bulmak miss: özlemek excited: heyecanlı celebrate: kutlamak invite: davet etmek/çağırmak share room: oda paylaşmak need: gerek olmak make pizzas: pizza yapmak be late: geç kalmak bring along: yanında getirmek animated film: animasyon filmi kids: çocuk text: mesaj atmak ticket: bilet concert: konser beginning: başlangıç summer: yaz go on: devam etmek until: -e kadar Party Types beach party: plaj partisi barbecue party: mangal partisi Halloween party: Cadılar bayramı partisi New Year s Eve party: Yeni yıl partisi birtday party: doğumgünü partisi end of term party: dönem sonu partisi slumber party: pijama partisi