Birbirlerini yürekten seven Molly ve kardeşi Isabella nın anısına 5
Kız kardeşimin en kötü tarafı, tam bir kız olması. Aslında ben de kızım, ama cicili bicili, süslü püslü bir kız değilim. Rengârenk minik kekleri, yumuşak ayıcıkları ve uğurlu bileklikleri düşünün işte Melissa da tam böyle biri. Evin her yerinde küçük pembe bir iz bırakıyor: parıltılı saç tokaları, kurdeleler ve defterler.
Arkadaşlarının evinde takılmaya gittikten çok sonra bile mide bulandırıcı kokusunu alabiliyorsunuz. Henüz gerçek parfüm sürmeye izni yok, ama kokusu gerçekten kuvvetli, gül aromalı bir el kremi var. Sadece ellerine değil her tarafına sürüyor, bu yüzden hep biraz kaygan oluyor. Dudakları da parlıyor, çünkü sürekli dudak parlatıcısı sürüyor. Aslında oyun oynadığı zamanlar dışında makyaj yapmasına da izin yok ama pembe kedilerle süslenmiş kocaman bir çantası var ve içi farlar, maskaralar ve allıklarla dolu. Eskiden içinde sadece annemin eski makyaj malzemeleri dururdu ama şimdi Melissa cep harçlığının yarısını kozmetik ürünlerine harcıyor. Melissa tuvaletteyken, tükenmezkalemlerimin hepsi bittiğinden, onunkilerden ödünç almak için gizlice kardeşimin aşırı pembe ve pofuduk odasına girdim. Okul çantasını bulamadım aşağıda, bilgisayarın yanında olmalıydı bu yüzden çaresizce makyaj çantasının içine göz attım. Mükemmel uçlu ve minik, harika bir kalemtıraşı olan yepyeni bir göz kalemi buldum. Marty Sığınağı adını verdiğim odama geri döndüm, üst ranzama oturdum ve Muhteşem Mart ın 8
olağanüstü yeni macerasını çizmeye başladım. Kalemin çoğunu kullanmayı istememiştim. Sadece ufak bir çizim yapacaktım. Ama sonra Muhteşem Mart ın ayaklarına devasa yaylar çizmek gibi muhteşem bir fikir aklıma geldi, böylece çatıların ve sokak lambalarının ve ağaçların üzerinden boing diye zıplayabilirdi. Tüm bu dudak uçuklatan becerileri çizmek için resim defterimin tam üç sayfasını harcadım ve Melissa nın kaleminin çoğunu. 9
Sonra Melissa saç fırçasının kaybolduğunu zırvalayarak burnunu Marty Sığınağımdan içeri soktu. (Fırçayı ezilmiş bir oyuncak ayının arkasına yapıştırıp, onu Percy adında oldukça havalı bir kirpiye dönüştürmüştüm.) Melissa ranzamın altını aradı. Fırçayı bulmayı başaramadı ama küçük elimde küçücük kalmış göz kalemini gördü. Seni korkunç hırsız domuz! diye hırıldadı. O kalem yepyeniydi ve şimdi neredeyse hiç kalmamış. O zaman pek de kaliteli sayılmazmış, değil mi? dedim, biraz akılsızca. Belki özür dilemeliydim ama bana domuz demişti. Domuzları sevmediğimden değil. Çok şirin olduklarını düşünüyorum ve hayvanat bahçesine gittiğimizde sırtlarını bir çubukla kaşımayı çok seviyorum. Her neyse, Melissa ne yaptı biliyor musunuz? Üç sayfayı da defterimden koparıp parçalara ayırdı. Bu kadar nefret dolu olmasına inanamadım. Yani, gidip kendine başka bir aptal kalem daha alabilirdi. Kendi cep harçlığımdan, kalemin parasının yarısını bile ödeyebilirdim. Ama Muhteşem 10
Mart ı çizmek için tam iki saat harcamıştım ve çizimim artık, halının üzerindeki bir konfeti yığınından ibaretti. Bu yüzden Melissa nın göğsüne vurdum. Ve o da yüzüme tokat attı. Sonra yerde itişip kakışarak, çığlık çığlığa yuvarlanmaya başladık. Melissa dan daha iyi bir dövüşçüyüm, ama o da sivri tırnaklarını çok iyi kullanıyor. Hızlı ve hırslıyım, ayrıca nasıl yumruk atılacağını biliyorum ama Melissa benden daha iri. Belki de ablamın en korkunç tarafı bu. Benden iki buçuk yaş büyük ve ne kadar çok denersem deneyeyim, asla ona yetişemiyorum. Onu yine de yenebilirdim, bundan eminim. Eğer bize karışan olmasaydı Melissa pembe bir posa kıvamına gelirdi, ama annem kendi odasından koşarak çıktı ve bizi durdurmak için Marty Sığınağıma daldı. Ne yapıyorsunuz? Martina ve Melissa derhal kesin şunu! Bu evde kavga etmenin kesinlikle yasak olduğunu biliyorsunuz. Siz sokak çocuğu değilsiniz, birer kızsınız. 11
İkimizi ayırıp ayağa kaldırdı. Bu ne cüret! diye tısladı. Özellikle de bugün, Bayan Evans ve Alisha odamdayken ve her şeyi duyabiliyorken. Alisha öyle tatlı küçük bir kız ki! Onu asla kavga ederken göremezsiniz. Alisha öyle ödlek ki kendine hayrı yok, dedim. Alisha yla aynı sınıfa gidiyoruz ama ona kesinlikle katlanamıyorum. Gerçekten kötü ve korkutucu kızlar olan Katie yle Ingrid e dalkavukluk yapıp duruyor. Onunla uğraşmasınlar diye o korkunç kızlara cips ve çikolatalar veriyor. Fakat Alisha o kızların başkalarıyla uğraşmalarına bayılıyor. Mesela benimle Onu bizim eve davet eden ben değildim. Asla böyle bir şey yapmam! Annesiyle birlikte geldi çünkü annemiz ona bir parti kıyafeti dikiyordu. Annem büzgülü, işlemeli ve fırfırlı korkunç elbiselerle, bin bir dikişli tül jüponlar dikmek konusunda ünlü olmaya başlamıştı. Biz çok küçükken Melissa yla bana birörnek kıyafetler dikerdi. Bana giydirmesini engelleyebilmek için avazım çıktı- 12
ğı kadar bağırıp kollarımı yanlarıma bastırırdım. Melissa annemin ona diktiklerini severdi ve son derece rahatsız edici şekilde eteklerini hışırdatarak etrafta gezinirdi. Bu günlerde o bile akıllandı; büzgülü elbiselerin bebek işi ve utanç verici olduğunu, yani havalının tam tersi olduğunu söylüyor. Ama elbiselerimizin ünü yaşadığımız çevrede öyle korkunç bir sohbet konusu haline geldi ki diğer anneler hâlâ küçük çocuklarına fırfırlı şeyler giydirmek istiyor. Annem de elbise dikerek biraz daha fazla para kazanabileceğini düşündü. Parti elbiseleri, nedime elbiseleri ve kilise kabul töreni elbiseleri dikmekle meşgul. Öyle yoğun ki bizim ne giydiğimize bakmaya zamanı bile yok. Kırmızı beyaz ekoseli, çirkin okul üniformalarımızı giymediğimiz zamanlarda Melissa, eteklerini yukarı çekip dar üstler giyiyor ve sutyeninin içine çorap sokuyor. Böylece daha büyük, hatta bir genç kız gibi göründüğünü düşünüyor. Öyle zavallı ki! 13