Nuri Bilge Ceylan ın arşivinden. Kapak Düzeni Gökçe Alper



Benzer belgeler
SİBEL A. ARKONAÇ 1980 yılında İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü nden mezun oldu ve aynı bölümde Gecekondulu ve İstanbullu Kimliği üzerine

BERNARD SUITS Çekirge: Oyun, Yaşam ve Ütopya kitabıyla bütün dünyanın tanıdığı Prof. Bernard Suits, Kanada da Waterloo Üniversitesi nde Felsefe

JEREMY GILBERT University of East London da Kültür Araştırmaları bölümü öğretim üyesidir. Ewan Pearson la birlikte Discographies: Dance Music,

RAYMOND GEUSS University of Cambridge de felsefe profesörü olan Raymond Geuss, ABD ve Almanya daki çeşitli üniversitelerde de ders vermiştir.

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

1995 by Otto F. Kernberg

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

GEORGE RITZER 1940 ta New York ta doğan George Ritzer, 1958 de Bronx High School of Science ı bitirip City College of New York ta yüksek öğrenim

JOEL SPRING 1940 larda San Diego da doğan ve Kızılderili bir aileden gelen Joel Spring, Cleveland, Case Western Reserve Üniversitesi nde pedagoji

BARRY SANDERS Barry Sanders, Öküzün A sı-elektronik Çağda Yazılı Kültürün Çöküşü ve Şiddetin Yükselişi nin yanı sıra Ivan Illich le birlikte yazdığı

Ayrıntı: 797 İnceleme Dizisi: 259 Vahşi Hukuk Bir Yeryüzü Adaleti Bildirgesi. Cormac Cullinan Kitabın Özgün Adı Wild Law A Manifesto for Earth Justice

SANDRA MICHELLE LYNCH Sandra Lynch, 1950 yılında Avustralya nın küçük bir kasabasında doğdu. Sydney de eğitim görerek ilkokul öğretmeni oldu.

ALAIN FINKIELKRAUT 30 Haziran 1949 da Paris te doğdu. Modern edebiyat doçenti. Ecole Polytechnique de, İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü nde öğretmen.

CATHERINE BAKER ZORUNLU EĞİTİME HAYIR!

ERBATUR ÇAVUŞOĞLU 1974 yılında Konya da doğdu yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü nden mezun oldu,

ISBN Sertifika No.: 16061

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

ZÜLKÜF KARA 1976 yılında Van da doğan yazar, 1998 yılında Yüzüncü

MICHAEL HARDT: Duke Üniversitesi nde edebiyat profesörüdür. Kendi yazdığı Gilles Deleuze: An Apprenticeship in Philosophy (1993) [Gilles Deleuze:

ANDRÉ GORZ Avusturya asıllı bir Yahudi olan Fransız gazeteci/yazar André Gorz, 1924 yılında Viyana da doğmuştur. Gorz, Les Temps Modernes dergisinde,

Roger Stahl Georgia Üniversitesi Sözlü İletişim Bölümü nde Yardımcı Doçent tir. Çalışmaları, Rhetoric and Public Affairs, The Quarterly Journal of

KATHI WEEKS Duke University de Kadın Çalışmaları Bölümü nde öğretim görevlisidir. Politika alanında doktorasını University of Washington da

JOHN TOMLINSON 1985 yılında Bradford Üniversitesi nde Eleştirel Teori alanında doktora yaptı. John Tomlinson şu anda Nottingham Trent Üniversitesi

IVAN ILLICH 1926 da Viyana da doğdu. Salzburg ve Roma da tarih ve dinbilim konularında eğitim gördükten sonra papaz oldu. Beş yıl New York ta Puerto

KATHRIN HARTMANN 1972 Ulm doğumlu Kathrin Hartmann, Frankfurt ta Sanat Tarihi, Felsefe ve İskandinavya Filolojisi okudu. Yüksek öğrenimi sırasında

MICHEL FOUCAULT Michel Foucault 1926 da Poitiers de doğmuştur da Fransa nın en önemli eğitim kurumlarından École Normale Supérieure e kabul

COLIN CREMIN Londra da doğan Colin Cremin, Leeds Üniversitesi nde lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenimini tamamladıktan sonra Britanya da çeşitli

BRIAN FAY Connecticut Wesleyan Üniversitesi nde felsefe profesörüdür. Yayımlanmış kitapları Social Theory and Political Practice (1976); Critical

TERRY EAGLETON 1943 te Salford da doğdu. Yoğun bir Katolik eğitimi aldıktan sonra, Raymond Williams tan da dersler alacağı Cambridge Üniversitesi ne

Ayrıntı: 128 İnceleme Dizisi: 66. Sağlığın Gaspı Medical Nemesis Ivan Illich

MIKE FEATHERSTONE Halen Teesside Polytechnic Üniversitesi nde öğretim görevlisi olan Featherstone Anglosakson akademi dünyasında son dönemlerin en

SAUL NEWMAN Saul Newman, University of London, Goldsmiths College da Siyaset Teorisi bölümünde öğretim görevlisidir. İlgi alanları çağdaş ve

Kapak Düzeni Gökçe Alper. ISBN Sertifika No.: 10704

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi eleştirel bir mesafeyi koruyarak yaşamış ve hiçbir zaman

KEVIN ROBINS Londra Üniversitesi, Goldsmith Koleji nde iletişim profesörüdür. Geografia dei Media (Basherville, 1994) ve bu kitabın yanı sıra David

GUY DEBORD 20. yüzyılın ikinci yarısının en önemli düşünürlerinden. Filozof, yazar, sinemacı de yıkıcı bir sanat akımı olarak ortaya çıkmış

RICHARD SENNETT 1943 te Chicago da doğdu te Chicago Üniversitesi nden mezun oldu da Harvard Üniversitesi nde doktorasını verdi.

CAROL J. ADAMS 1951 yılında doğan Carol Adams, 1970 yılı başlarında University of Rochester da kadın çalışmaları üzerine eğitim görmüş, Vietnam

JEAN BAUDRILLARD Çağımızın önde gelen entelektüel figürlerinden, Fransız felsefeci ve toplumbilimci, postmodern yönelimleriyle dikkat çeken toplum ve

ANTHONY GIDDENS Uzun yıllar Cambridge Üniversitesi nde sosyoloji profesörlüğü görevinde bulunan Anthony Giddens, daha sonra bir dönem London School

ANTHONY GIDDENS Uzun yıllar Cambridge Üniversitesi nde sosyoloji profesörlüğü görevinde bulunan Anthony Giddens, daha sonra bir dönem London School

Ayrıntı: 128 İnceleme Dizisi: 66. Sağlığın Gaspı Medical Nemesis Ivan Illich

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi eleştirel bir mesafeyi koruyarak yaşamış ve hiçbir zaman

PAUL KARL FEYERABEND 13 Ocak 1924 te Viyana da doğdu. Avusturya asıllı ABD li filozof. Bilimsel gelişmenin ancak yeni kuramların eskilerini

Ayrıntı: 794 İnceleme Dizisi: 258. Benlik Yanılsaması: Sosyal Beyin, Kimliği Nasıl Oluşturur? Bruce Hood. Kitabın Özgün Adı The Self Illusion

ZYGMUNT BAUMAN: 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi eleştirel bir mesafeyi koruyarak yaşamış ve hiçbir zaman

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi yaşamış ancak hepsine eleştirel bir mesafede durmuş ve

IAIN CHAMBERS Iain Chambers, Napoli deki Istituto Universitario Orientale de edebiyat ve felsefe dersleri vermektedir. Kültürel çalışmalar alanının

MICHEL FOUCAULT Michel Foucault 1926 da Poitiers de doğmuştur da Fransa nın en önemli eğitim kurumlarından École Normale Supérieure e kabul

ANNEMARIE PIEPER 1941 de Düsseldorf ta doğdu ve liseyi burada bitirdi yılları arasında Saarland Üniversitesi nde felsefe öğrenimi görerek

MICHEL FOUCAULT Michel Foucault 1926 da Poitiers de doğmuştur da Fransa nın en önemli eğitim kurumlarından École Normale Supérieure e kabul

EDWARD W. SAID Filistinli Hıristiyan bir ailenin çocuğu olarak 1935 te Kudüs te doğan Said, Kudüs ve Kahire de eğitim gördü. On beş yaşında ailesiyle

JAMES C. SCOTT Scott 1936 da New Jersey de doğdu. Siyaset Bilimi ve Antropoloji profesörü olduğu Yale Üniversitesi nde Güneydoğu Asya Siyaseti, Köylü

GÜLAY ER PASİN 1975 yılında Bursa da doğdu. Bursa Anadolu Lisesi nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Latin Dili ve

EMMANUEL LÉVINAS 1906 yılında Litvanya nın Kaunas kentinde dünyaya geldi. Anne ve babası Yahudiydi ve gençliğinde Kutsal Kitap ı İbranice olarak

PAUL KARL FEYERABEND 13 Ocak 1924 te Viyana da doğdu. Avusturya asıllı ABD li filozof. Bilimsel gelişmenin ancak yeni kuramların eskilerini

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da doğan Bauman sırasıyla faşizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi eleştirel bir mesafeyi koruyarak yaşamış ve hiçbir zaman

GIORGIO AGAMBEN Verona Üniversitesi Felsefe Bölümü nde öğretim üyesidir. Yayımlanmış çalışmalarından bazıları şunlardır: Language and Death: The

JOHN KEANE Doğumu Londra da yaşamaktadır. Monash Üniversitesi nde, Toronto Üniversitesi nde, Berlin deki Freie Universitæt te ve Cambridge

JACQUES DERRIDA 1930 yılında Cezayir in El-Biar kasabasında doğmuş, on dokuz yaşında, Althusser, Foucault gibi dönemin belli başlı aydınlarını

KAY REDFIELD JAMISON Kay Redfield Jamison, Johns Hopkins Üniversitesi T p Fakültesi nde psikiyatri profesörü ve skoçya daki St. Andrews Üniversitesi

ERIC J. HOBSBAWM 9 Haziran 1917'de M s r n skenderiye kentinde do an Hobsbawm Viyana, Berlin, Londra ve Cambridge Üniversitelerinde ö renim görür.

ROBIN HAHNEL Robin Hahnel, yirmi y l aflk n bir süredir Washington daki Amerikan Üniversitesi nde siyasal iktisat dersleri veriyor.

WILLIAM E. CONNOLLY Amerika nın son dönemdeki en önemli siyaset bilimcilerinden olan ve postyapısalcı düşüncenin önde gelen düşünürlerinin (Foucault,

Ian Craib, 1994 ISBN

PHILIP GOODCHILD Philip Goodchild, Lancaster University de Chaos and Eternity: Gilles Deleuze and the Question of Philosophy [ Kaos ve Sonsuzluk:

RAY BILLINGTON University of the West of England da öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. East of Existentialism; The Tao of the West ve

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

PETER WAGNER Akademik kariyerini bir süre Berlin de Wissenschaftszentrum Berlin für Sozialforschung da yürüten Wagner, 1996 senesinden beri ngiltere

Derleyen: Hüseyin KÖSE (Doç. Dr.) 8 Mart 1970 te Gaziantep te doğdu yılında Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü nden mezun

Kitap A dı Yayınevi. Wilhelm von Humbold Batı Düşüncesi İSAM Yayınları Husserl Say Yayınları Yayın Yılı Ahmet Cevizci

FRANK FUREDI ngiltere nin Kent flehrindeki Canterbury Üniversitesi nin sosyoloji bölümünde ö retim üyesidir. Frank Furedi, özellikle risk, toplumsal

Fen - Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü

ALASDAIR MACINTYRE 1929 y l nda skoçya da (Glasgow) do du. E itimini büyük ölçüde ngiltere de yapan MacIntyre yüksek lisans ve doktoras na Manchester

Giresun Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İletişim Bilimleri Anabilim Dalı İletişim Bilimleri Doktora Programı Ders İçerikleri

ZYGMUNT BAUMAN 1920 de Polonya da do an Bauman s ras yla faflizmi, sosyalizmi ve kapitalizmi elefltirel bir mesafeyi koruyarak yaflam fl ve hiçbir

JULIA KRISTEVA 1941 y l nda Bulgaristan da do du. Sofya Üniversitesi nde dilbilim ö renimi gördü. Gazeteci olarak çal flt ve 1966 y l nda doktoras n

OĞUZHAN TAŞ Gazetecilik Etiğinin Mesleki Sınırları

Judith Butler ISBN

Yayına Hazırlayan: Hüsnü Bilir Türkçe Söyleyenler: Eren Kırmızıaltın- H. Alpay Öznazik Redaksiyon: Hüsnü Bilir Dizgi: İsmet Erdoğan Kapak: Ali İmren

Türkiye-Avrupa Birliği İlişkilerine Siyasal Partilerin Bakışı. Son 10 Yılda Ne Değişti

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7

SANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞ

Prof.Dr. ÜMİT TATLICAN

SİYASET SOSYOLOJİSİ (SBK307)

Yrd.Doç.Dr. TUNCAY SAYGIN

Yrd.Doç.Dr. ATAKAN HATİPOĞLU

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Dersin Adı D. Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS003 IV Ön Koşul Dersler

KÜRESEL SİYASET KABUL GÖRME MÜCADELESİ SORUNLAR ÇÖZÜMLER

WILHELM SCHMID Arkadaşlıktaki Saadete Dair

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

ALİ ARTUN Sanatın İktidarı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... iii GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM SOSYOLOJİYE GİRİŞ

Yrd.Doç.Dr. BERFİN KART

Derece Alan Üniversite Yıl

Din Sosyolojisi El Kitabı

Transkript:

BÜLENT DİKEN Lancaster Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü nde öğretim üyesidir. Toplumsal teori, sosyal felsefe, terörizm, sinema, kentlilik ve göç konularında araştırmalar yürütmektedir. Strangers, Ambivalence and Social Theory (Ashgate, 1998) adında yayımlanmış bir kitabı bulunmaktadır. Ayrıca, The Culture of Exception (Routledge, 2005) ve Sociology through the Projector (Routledge, 2007) adlı kitapların eş-yazarıdır. Basım aşamasında olan Revolt, Revolution, Critique The paradox of the Society adlı kitabı 2012 yılında Routledge tan çıkacaktır.

Ayrıntı: 590 İnceleme Dizisi: 233 Nihilizm Bülent Diken Kitabın Özgün Adı Nihilism İngilizce den Çeviren Aylin Onacak Yayıma Hazırlayan Gökçe Çiçek Çetin 2009 Bülent Diken Bu kitap, Routledge, a member of the Taylor & Francis Group tarafından basılan İngilizce orijinalinden çevrilmiştir. Bu kitabın Türkçe yayım hakları Ayrıntı Yayınları na aittir. Kapak Resmi İklimler filminden bir kare. Nuri Bilge Ceylan ın arşivinden. Kapak Düzeni Gökçe Alper Dizgi Hediye Gümen Baskı Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No.:244 Topkapı/İstanbul Tel.: (0212) 612 31 85 Birinci Basım 2011 Baskı Adedi 2000 ISBN 978-975-539-605-7 Sertifika No.: 10704 AYRINTI YAYINLARI Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.: 3 Cağaloğlu İstanbul Tel.: (0212) 512 15 00 Faks: (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr

Bülent Diken Nihilizm

İNCELEME DİZİSİ YEŞİL POLİTİKA/J. Porritt Ë MARKS, FREUD VE GÜNLÜK HAYATIN ELEŞTİRİSİ/B. Brown Ë KADINLIK TAHAKKÜM VE DİRENİŞ SANATLARI/J.C. Scott Ë SAĞLIĞIN GASPI/I. Illich Ë SEVGİNİN BİLGELİĞİ/A. Finkielkraut Ë KİMLİK VE FARKLILIK/W. Connolly Ë ANTİPOLİTİK ÇAĞDA POLİTİKA/G. Mulgan Ë YENİ BİR SOL ÜZERİNE TARTIŞMALAR/H. Wainwright Ë DEMOKRASİ VE KAPİTALİZM/S. Bowles-H. Gintis Ë OLUMSALLIK, İRONİ VE DAYANIŞMA/R. Rorty Ë OTOMOBİLİN EKOLOJİSİ/P. Freund-G. Martin Ë ÖPÜŞME, GIDIKLANMA VE SIKILMA ÜZERİNE/A. Phillips Ë İMKÂNSIZIN POLİTİKASI/ J.M. Besnier Ë GENÇLER İÇİN HAYAT BİLGİSİ EL KİTABI/R. Vaneigem Ë EKOLOJİK BİR TOPLUMA DOĞRU/M. Bookchin Ë İDEOLOJİ/T. Eagleton Ë DÜZEN VE KALKINMA KISKACINDA TÜRKİYE/A. İnsel Ë AMERİKA/J. Baudrillard Ë POSTMODERNİZM VE TÜKETİM KÜLTÜRÜ/M. Featherstone Ë ER- KEK AKIL/G. Lloyd Ë BARBARLIK/M. Henry Ë KAMUSAL İNSANIN ÇÖKÜŞÜ/R. Sennett Ë POPÜ- LER KÜLTÜRLER/D. Rowe Ë BELLEĞİNİ YİTİREN TOPLUM/R.Jacoby Ë GÜLME/H. Bergson Ë ÖLÜME KARŞI HAYAT/N. O. Brown Ë SİVİL İTAATSİZLİK/Der.: Y. Coflar Ë AHLÂK ÜZERİNE TARTIŞMALAR/J. Nuttall Ë TÜKETİM TOPLUMU/J. Baudrillard Ë EDEBİYAT VE KÖTÜLÜK/G. Bataille Ë ÖLÜMCÜL HAS- TALIK UMUTSUZLUK/S. Kierkegaard Ë ORTAK BİR ŞEYLERİ OLMAYANLARIN ORTAKLIĞI/A. Lingis Ë VAKİT ÖLDÜRMEK/P. Feyerabend Ë VATAN AŞKI/M. Viroli Ë KİMLİK MEKÂNLARI/D. Morley-K. Robins Ë DOSTLUK ÜZERİNE/S. Lynch Ë KİŞİSEL İLİŞKİLER/H. LaFollette Ë KADINLAR NEDEN YAZ- DIKLARI HER MEKTUBU GÖNDERMEZLER?/D. Leader Ë DOKUNMA/G. Josipovici Ë İTİRAF EDİLE- MEYEN CEMAAT/M. Blanchot Ë FLÖRT ÜZERİNE/A. Phillips Ë FELSEFEYİ YAŞAMAK/R. Billington Ë POLİTİK KAMERA/M. Ryan-D. Kellner Ë CUMHURİYETÇİLİK/P. Pettit Ë POSTMODERN TEORİ/S. Best-D. Kellner Ë MARKSİZM VE AHLÂK/S. Lukes Ë VAHŞETİ KAVRAMAK/J.P. Reemtsma Ë SOSYOLOJİK DÜŞÜNMEK/Z. Bauman Ë POSTMODERN ETİK/Z. Bauman Ë TOPLUMSAL CİNSİYET VE İKTİDAR/ R.W. Connell Ë ÇOKKÜLTÜRLÜ YURTTAŞLIK/W. Kymlicka Ë KARŞIDEVRİM VE İSYAN/H. Marcuse Ë KUSURSUZ CİNAYET/J. Baudrillard Ë TOPLUMUN McDONALDLAŞTIRILMASI/G. Ritzer Ë KUSURSUZ NİHİLİST/K.A. Pearson Ë HOŞGÖRÜ ÜZERİNE/M. Walzer Ë 21. YÜZYIL ANARŞİZMİ/Der.: J. Purkis & J. Bowen Ë MARX IN ÖZGÜRLÜK ETİĞİ/G. G. Brenkert Ë MEDYA VE GAZETECİLİKTE ETİK SORUNLAR/ Der.: A. Belsey & R. Chadwick Ë HAYATIN DEĞERİ/J. Harris Ë POSTMODERNİZMİN YANILSAMALARI/T. Eagleton Ë DÜNYAYI DEĞİŞTİRMEK ÜZERİNE/M. Löwy Ë ÖKÜZÜN A SI/B. Sanders Ë TAHAYYÜL GÜCÜNÜ YENİDEN DÜŞÜNMEK/Der.: G. Robinson & J. Rundell Ë TUTKULU SOSYOLOJİ/A. Game & A. Netcalfe Ë EDEPSİZLİK, ANARŞİ VE GERÇEKLİK/G. Sartwell Ë KENTSİZ KENTLEŞME/M. Bookchin Ë YÖNTEME KARŞI/P. Feyerabend Ë HAKİKAT OYUNLARI/J. Forrester Ë TOPLUMLAR NASIL ANIMSAR?/P. Connerton Ë ÖLME HAKKI/S. İnceoğlu Ë ANARŞİZMİN BUGÜNÜ/Der.: Hans-Jürgen Degen Ë MELANKOLİ KADINDIR/D. Binkert Ë SİYAH AN LAR I-II/J. Baudrillard Ë MODERNİZM, EV- RENSELLİK VE BİREY/Ş. Benhabib Ë KÜLTÜREL EMPERYALİZM/J. Tomlinson Ë GÖZÜN VİCDANI/R. Sennett Ë KÜRESELLEŞME/Z. Bauman Ë ETİĞE GİRİŞ/A. Pieper Ë DUYGUÖTESİ TOPLUM/S. Mestroviç Ë EDEBİYAT OLARAK HAYAT/A. Nehamas Ë İMAJ/K. Robins Ë MEKÂNLARI TÜKETMEK/J. Urry Ë YAŞAMA SANATI/G. Sartwell Ë ARZU ÇAĞI/J. Kovel Ë KOLONYALİZM POSTKOLONYALİZM/A. Loomba Ë KREŞTEKİ YABANİ/A. Phillips Ë ZAMAN ÜZERİNE/N. Elias Ë TARİHİN YAPISÖKÜMÜ/A. Munslow Ë FREUD SAVAŞLARI/J. Forrester Ë ÖTEYE ADIM/M. Blanchot Ë POSTYAPISALCI ANARŞİZ- MİN SİYASET FELSEFESİ/T. May Ë ATEİZM/R. Le Poidevin ËAŞK İLİŞKİLERİ/O.F. Kernberg Ë POST- MODERNLİK VE HOŞNUTSUZLUKLARI/Z. Bauman Ë ÖLÜMLÜLÜK, ÖLÜMSÜZLÜK VE DİĞER HAYAT STRATEJİLERİ/Z. Bauman Ë TOPLUM VE BİLİNÇDIŞI/K. Leledakis Ë BÜYÜSÜ BOZULMUŞ DÜNYAYI BÜYÜLEMEK/G. Ritzer Ë KAHKAHANIN ZAFERİ/B. Sanders ËEDEBİYATIN YARATILIŞI/F. Dupont Ë PARÇALANMIŞ HAYAT/Z. Bauman Ë KÜLTÜREL BELLEK/J. Assmann Ë MARKSİZM VE DİL FELSEFESİ/V. N. Voloflinov Ë MARX IN HAYALETLERİ/J. Derrida Ë ERDEM PEŞİNDE/A.MacIntyre Ë DEVLETİN YENİDEN ÜRETİMİ/J. Stevens Ë ÇAĞDAŞ SOSYAL BİLİMLER FELSEFESİ/B. Fay Ë KAR- NAVALDAN ROMANA/M. Bakhtin Ë PİYASA/J. O Neill Ë ANNE: MELEK Mİ, YOSMA MI?/E.V. Welldon Ë KUTSAL İNSAN/G. Agamben Ë BİLİNÇALTINDA DEVLET/R. LourauË YAŞADIĞIMIZ SEFALET/A. Gorz Ë YAŞAMA SANATI FELSEFESİ/A. Nehamas Ë KORKU KÜLTÜRÜ/F. Furedi Ë EĞİTİMDE ETİK/F. Haynes Ë DUYGUSAL YAŞANTI/D. Lupton Ë ELEŞTİREL TEORİ/R. Geuss Ë AKTİVİSTİN EL KİTABI/R. Shaw Ë KARAKTER AŞINMASI/R. Sennett Ë MODERNLİK VE MÜPHEMLİK/Z. Bauman Ë NIETZSCHE: BİR AHLÂK KARŞITININ ETİĞİ/P. Berkowitz Ë KÜLTÜR, KİMLİK VE SİYASET/Nafiz Tok Ë AYDINLANMIŞ ANARŞİ/M. Kaufmann Ë MODA VE GÜNDEMLERİ/D. Crane Ë BİLİM ETİĞİ/D. Resnik Ë CEHENNE- MİN TARİHİ/A.K. Turner Ë ÖZGÜRLÜKLE KALKINMA/A. Sen Ë KÜRESELLEŞME VE KÜLTÜR/J. Tomlinson Ë SİYASAL İKTİSADIN ABC si/r. Hahnel Ë ERKEN ÇÖKEN KARANLIK/K.R. Jamison Ë MARX VE MAHDUMLARI/J. Derrida Ë ADALET TUTKUSU/R.C. Solomon Ë HACKER ETİĞİ/P. Himanen Ë KÜLTÜR YORUMLARI/Terry Eagleton Ë HAYVAN ÖZGÜRLEŞMESİ/P. Singer Ë MODERNLİĞİN SOSYOLOJİSİ/P. Wagner Ë DOĞRUYU SÖYLEMEK/M. Foucault Ë SAYGI/R. Sennett Ë KURBANSAL SUNU/M. Baflaran Ë FOUCAULT NUN ÖZGÜRLÜK SERÜVENİ/J. W. Bernauer Ë DELEUZE & GUATTARI/P. Goodchild Ë İKTİDARIN PSİŞİK YAŞAMI/J. Butler Ë ÇİKOLATANIN GERÇEK TARİHİ/S.D. Coe & M.D. Coe Ë DEVRİ- MİN ZAMANI/A. Negri Ë GEZEGENGESEL ÜTOPYA TARİHİ/A. Mattelart Ë GÖÇ, KÜLTÜR, KİMLİK/I. Chambers Ë ATEŞ VE SÖZ/G.M. Ramírez Ë MİLLETLER VE MİLLİYETÇİLİK/E.J. Hobsbawm Ë HOMO LUDENS/J. Huizinga Ë MODERN DÜŞÜNCEDE KÖTÜLÜK/S. Neiman Ë ÖLÜM VE ZAMAN/E. Lévinas Ë GÖRÜNÜR DÜNYANIN EŞİĞİ/K. Silverman Ë BAKUNIN DEN LACAN A/S. Newman Ë ORTAÇAĞ- DA ENTELEKTÜELLER/J. Le Goff Ë HAYAL KIRIKLIĞI/Ian Craib Ë HAKİKAT VE HAKİKATLİLİK/B. Williams Ë RUHUN YENİ HASTALIKLARI/J. Kristeva Ë ŞİRKET/J. Bakan Ë ALTKÜLTÜR/C. Jenks Ë BİR AİLE CİNAYETİ/M. Foucault Ë YENİ KAPİTALİZMİN KÜLTÜRÜ/Richard Sennett Ë DİNİN GELECEĞİ/ Santiago Zabala Ë ZANAATKÂR/Richard Sennett Ë MELEZLİĞE ÖVGÜ/Michel Bourse Ë SERMAYE VE DİL/ Christian Marazzi Ë SAVAŞ OYUNLARI/Roger Stahl

İçindekiler Teşekkür... 8 Giriş: Kuru Gürültü... 9 Birinci Bölüm Tekinsiz Konuk İLK İNSAN... 30 SON İNSAN... 38 ON İKİNCİ İNSAN... 43 ÜSTİNSAN... 46 Birinci Arasöz Nihilizmin İklimleri YAZ... 56 SONBAHAR... 61 KIŞ... 68 BAHAR... 70

İkinci Bölüm Nihilizm ve Toplumsal KAPİTALİZM, POST-POLİTİKA VE TERÖR... 79 ÜÇ TOPLUMSAL OLUŞUM, ÜÇ DUYGULANIM... 80 DÖRDÜNCÜ DUYGULANIM VE İMKÂNSIZ BİR OLUŞUM... 85 KAPİTALİZM VE NİHİLİZM... 92 POST-POLİTİKAYA KARŞI TERÖR...101 BİYO-POLİTİKA VE TERÖR(E KARŞI SAVAŞ)...109 İkinci Arasöz Houellebecq in Kin Karnavalı GENELLEŞEN DEĞİŞ TOKUŞ...121 CİNSEL SERMAYE...125 HINÇ TAN KİN E TOPLUMSAL TOPOLOJİ OLARAK ATEŞ...131 KARNAVALESK VE ACI...136 ÖFKE Mİ KİN Mİ?...139 Üçüncü Bölüm Agonistik Kent TUTKULU KENT...147 AGONİSTİK SAYGI...152 OLAY POLİTİKALARI...157 YAPMAMAYI TERCİH EDERİM...164 GELECEK OLAN DEMOKRASİ...169 Sonsöz: Eşek Merasimi...179 Kaynakça...193 Dizin...205

Babam Ertan Diken e...

Teşekkür İnsan olarak da düşünür olarak da tanıdığım en esin verici kişi olan Zygmunt Bauman la yaptığımız sohbetlere çok şey borçluyum. Kitabın ilk taslağını okuyup ufuk açıcı yorumlarda bulunan Niels Albertsen e de aynı şekilde minnettarım. Her şey bir yana, Niels ile birlikte düşünmek büyük zevkti. İkinci taslağı okuyup zekice gözlemler yapan güvenilir meslektaşım Carsten Bagge Laustsen e çok teşekkür ederim. Alison Armstrong a, Dostoyevski, Çehov ve ilişkili konulardaki uzun sohbetler için teşekkür ederim. Sohbetlerimizi şimdiden özledim. Ve John Urry, Mick Dillon, Meltem Ahıska, Jorgen-Ole Brenholdt, Graham Smith, Mark Lacy, Floris Tomasini, Scott Wilson, Steven Turner, Steven Graham, Ayşe Çağlar, Michael Haldrup, Nayanika Mookherjee, Civan Gürel, Monica Degen, Sermin Sever, Mahmut Eşitmez, Olcay Canbulat, İhsan Erdoğan, Burak Güray, Simone Britto, Besim Sağırkaya, Ebru Thwaites, Özge Yaka, Ali Rıza Taşkale ve Joe Rigby ye çok teşekkürler: Kitabın çeşitli aşamalarında getirdikleri derinlikli yorumlarının büyük faydasını gördüm. Evet, düşünmek, arkadaşlıktır. Kitabın bazı kısımları daha önce Journal for Cultural Research 11(1), s. 57-74 te yayımlanmıştır. Söz konusu makaleden bazı parçaların bu kitapta kullanılmasına izin verdikleri için teşekkür ederim. Bülent Diken Lancaster, Haziran 2008

Giriş Kuru Gürültü

Tekrar ediyorum, bu kadar çok şey isteme, en iyi ve güzel i bekleme benden; o zaman barış ve uyum içinde yaşayacağız, göreceksin. (Dostoyevski, 2004, s. 647) Karamazov Kardeşler in sonuna doğru şeytan işte böyle der, modern çağda en iyi ve güzel in yüceltilmesinin gülünçlüğünü ilan edip, ılımlılık talep ederek. Kötülüğün dilini artık konuşmayan, sıradan, normalleşmiş bir şeytandır bu; içinde kötülük olmayan bir şeytandır. Bu paradoksal, vasat şeytan, XIX. yüzyılın gelecek kâbusunun başaktörüydü. Bu geleceğin edilginlikten, yaşama hissini köreltmekten, mekanik etkinlikten, mütevazı hazlardan yana olacağı düşünülüyordu (Nietzsche, 1996, s. 114). Şimdi filmi iki asır ileri saralım: Acaba biz de mi aynı kâbusu yaşıyoruz? Aslında, bizim toplumumuz ılımlılığı çok daha açık bir emir haline getirdi. Kötücül vasıflarından arındırılmış 11

Nihilizm ürünler e gösterdiğimiz saplantılı ilginin nedeni de bu: kafeinsiz kahve, yağsız krema, alkolsüz bira (Žižek, 2002, s. 10) Gen susturma teknolojisinde yaşanan son atılımı da unutmayalım: göz yaşartmayan soğan. Yeni Zelanda Tohum ve Gıda Araştırma Enstitüsü nün altı yıllık zorlu bir çalışma sonucunda geliştirdiği bu soğan sayesinde artık soğan doğrarken ağlamayacağız! Enstitü yöneticilerinden bir bilim insanının ifadesiyle, sert, keskin aromalar yerine hoş, tatlı aromalar olacak (aktaran McMahon, 2008). Belki hamama gidip terlemeyeceğimiz, yumurta kırmadan omlet yapacağımız günler de gelecek! Ve listeyi şöyle uzatabiliriz: Peki ya sanal seks, yani sekssiz seks; Colin Powel ın kayıpsız (tabii bizim taraftan kayıpsız) savaş öğretisi, yani savaşsız savaş; uzman yönetiminin sanatı şeklinde yeniden tanımlanan politika, yani politikasız politika; Öteki liğinden mahrum bırakılmış Öteki nin (muhteşem danslar edip, ekolojik açıdan sağlıklı, holistik bir gerçeklik yaklaşımı sergileyen ama karısını dövdüğünden hiç söz edilmeyen idealleştirilmiş Öteki) yaşadığı günümüzün hoşgörülü liberal çokkültürcülüğü. Nasıl? (Žižek, 2002, s. 10-11) Antagonizma, çatışma ve mücadele genlerinin susturulmuş olduğu kafeinsiz gerçeklik çağında radikal düşünce bile kötücül lüğünü kaybetme riski altında. Zalimliğe yer vermeyen post-yapısalcılık ya da devrimsiz Marksizm, günümüz üniversitelerinde istisna olmaktan çıkıp normalin parçaları haline geldi. Ne de olsa toplumsal ve kültürel yer değiştirme genellikle iktidarın eleştiriyi kendine uydurup yatıştırmasına dayanıyor. Ve eleştirel güçler, paradoksal olarak, kafeinsizleştirilme, yani etkisizleştirilme ya da işlevsizleştirilme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor (bkz. Boltanski ve Chiapello, 2005). O halde soru şudur: Bu noktaya nasıl geldik? Kötülük barındırmayan şeytanın nesi kötü? Ve en önemlisi, Ilımlı ol! emriyle karşılaşınca ne yapmak gerekir, çare nedir? Sağduyu muhtemelen kafeinsiz kahvenin normal kahveden, edilginliğin antagonizmadan daha sağlıklı olduğunu söyleyecek, acı çekmemeyi acıya tercih edecektir. Fakat sorunun içindeki yanıta başka bir yanıttan sorularla karşılık vermek gerek (Deluze ve Guattari, 1987, s. 110). Elinizdeki kitap, sağduyuya uzaklığından dolayı belki de tarihin en yanlış anlaşılmış kavramı olan nihilizmi kullanarak yapıyor bunu. 12

Kuru Gürültü Kökenine bakıldığında nihilizm sözcüğü acıyı, çatışmayı ve antagonizmayı kabul edememe halini anlatır. Acısız bir yaşam arayışı, dünyayı olduğu gibi kabul etmemekle aynı kapıya çıkar çünkü acı, çatışma ve antagonizma yaşamın birer parçasıdır. Yani köken olarak nihilizm acı, çatışma ve antagonizmanın artık var olmadığı yanılsamalı bir dünya, aşkın bir cennet icadıdır. İşte bu yüzden Nietzsche üç tektanrılı dinin, yani Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam ın nihilistik dinler olduğunu söylemiştir (Nietzsche, 1967, s. 95). Bu hayatı, bu dünyayı, tanrısal, hakiki bir dünyayla yan yana koyarak inkâr eden bir nihilizm, söz konusu yanılsamaları akıl, hakikat, üstün değerler vs olarak haklı göstermeye çalışır. Bu bakımdan nihilizm bir yanılsama felsefesi dir (Hass, 1982, s. 16). Ancak burada önemli bir nokta var: Tektanrılı dinlerle göbekbağı olsa da nihilizm tektanrılı dinlere indirgenemez. Örneğin, nihilizm, modernite ya da sekülerleşmeyle kaybolmaz; dini inancın sonu, otomatik olarak nihilizmin de sonu olmaz. Nihayetinde, kiliseyi hor görüp, kaçışçılığını, zehrini sevmek mümkündür (Nietzsche, 1996, s. 22). Bu bakımdan: Nihilizm birilerinin savunduğu herhangi bir görüş ya da doktrin değil, tarihsel bir akımdır. Batı halklarının yazgısının belirlenmesinde pek göze çarpmadan süregiden temel bir olay nasıl etkilerse, nihilizm de öyle etkiler tarihi. Şu halde nihilizm sıradan bir tarihsel fenomen de değildir Nihilizm, özü düşünüldüğünde, daha ziyade, Batı tarihinin temel hareketidir (Heidegger, 1977, s. 62). Moderniteyle, yani Tanrı nın ölümü yle birlikte, başlangıçta dinsel olan nihilizm, biri radikal diğeri edilgin nihilizm olmak üzere ikiye ayrılır. Radikal nihilizm bu dünyanın olumsuzlanmasını mantıksal uç noktasına, gerçek dünyanın yok edilmesine götürerek aşkınlıkta ısrar eder; edilgin nihilizm ise gerçek dünyadan hoşnuttur fakat kötücül niteliklerini, yani tutkuları ve değerleri istemez. Bir yanda bir dünya bulamayan değerler, diğer yanda ise değerlerin bulunmadığı bir dünya vardır. İşte bu yüzden iki nihilizm arasında, hiçlik istenciyle istencin yok-oluşu arasında tuhaf bir simetri bulunur. Ve yine bu yüzden, ılımlılık emri asla yalnız değildir; çağdaş durumumuzun bir parçasıdır: Kültürümüzde edilgin nihilizmin kafeinsiz gerçekliğine bir gerçek tutkusu, bir tutku ve heyecan açlığı eşlik eder (bkz. Ba- 13

Nihilizm diou, 2007). Ilımlı ol! buyruğu bir başkasıyla, heyecan duyma, yaşamı olabildiğince coşkuyla hissetme arzusuyla, el ele gider; yatıştırıcı uyarıcı ya katılır (Zupančič, 2003, s. 66-67). Hedonistik edilginlik ile aşırı tutkular arasında bir salınım; birbirlerini aynı toplumsal uzamda yan yana koyan, aynı anda hem bağlantılı hem kopuk, paradoksal olarak diyalektik olmayan bir ayrıştırıcı sentez de kutupları karşılıklı olarak birbirini dışlayan ama bir yandan da birbirini önvarsayan bir sentezde birleşen iki karşıt eğilim birbirini besler ve aynı sınıflandırma şeması içinde hapseder; yani birbirlerini tam da bir ilişkisizlik ediminde ilişki lendirerek ilişkisizlik i çok daha derin bir ilişkiye dönüştürür (bkz. Deleuze ve Guattari, 1983, s. 75-83; Badiou, 2000, s. 22). Dostoyevski nin anlamlı bir biçimde böyle bir ayrıştırıcı sentez içine konumlandırılmış ılımlı, sıradan şeytanı insana özellikle daha bir rahatsız edici, hatta daha aşağılayıcı gelir: Aslında kızıyorsun bana, kor kızıl alevler içinde, gök gürler ve şimşekler çakarken yanıp kavrulmuş kanatlarla değil de böylesine sade bir şekilde çıktım karşına diye. Kendini aşağılanmış hissediyorsun; önce estetik duyguların, sonra da gururun inciniyor. Nasıl olur da böyle büyük bir adama böyle sıradan bir şeytan gelir? diyorsun (Dostoyevski, 2004, s. 678). Şeytanın aşağılayıcı bir ironiyle büyük adam dediği, gerçek şeytana hasret kalmış bir XIX. yüzyıl radikal nihilisti olan İvan dır. İvan, hor gördüğü toplumdan kurtulmak ister fakat ne yapacağını bilemez; şiddetli yadsıma ve etkisiz edimler dışında bir şey gelmez elinden. Ama emin olduğu bir şey vardır: Modern toplumun sunduğu sakinleştirici, edilgin varoluş yerine hiçliği ister o. Boşluğa, hiç e dokunmak, bir gerçeklik vaadine dönüşür. Yıkım, yaşamın kıyısında bir deneyimdir. Bu özellikleriyle İvan gelecekteki radikal tutunamayan ın bir prototipi olmuştur: Gazeteler her hafta bir yığın öykü boca eder üzerine: İki çocuk babası adam önce karısını, çocuklarını, sonra kendini öldürdü. Akıl alır gibi değil! Üçüncü sayfada bir başlık: Bir Aile Trajedisi. Ya da ondan para isteyen ev sahibini rehin alıp bir anda kendini evine kapatan adam. Sonunda polis olay yerine geldiğinde etrafa ateş etmeye başlar. O zaman cinnet getirdi denir; cinnet getirmek, İngilizce si Malezya dan ödünç alınmış 14

Kuru Gürültü bir sözcük. Kurşun yağmuru altında yere yığılmadan önce bir polisi öldürür. Bu patlamayı ne tetikledi bilinmez. Belki karısının dırdırı, komşunun gürültüsü, bardaki bir tartışma ya da bankanın, kredi talebini reddetmesi (Enzensberger, 2005, s. 5). Tüm bu örneklerin duygulanım düzeyindeki ortak noktası, kindarlık, başkasına zarar vermek için kendini de incitmeye hazır olmaktır. Girard ın (1986) tarif ettiği ilksel sahnede toplum, mimetik arzusu, kıskançlığı ve egoizmi sonucunda bir günah keçisi bulup kurban eden linç güruhu temeli üzerine kurulmuştur. Kin söz konusu olduğunda ise, mimetik arzunun toplum u kurmak yerine yıktığı karşıt bir durumla karşılaşırız. Burada sadece günah keçisi değil, herkes yıkım tehdidi altındadır. Yani çağdaş toplum bir yandan sistematik olarak tutunamayanlar yaratırken bir yandan da bu durumu bir kader olarak, kişinin kendi hatası olarak resmeder. Peki ya tutunamayanın kendisi bunu kaderi olarak kabullenmezse; hınçını radikalleştirerek kinle girişilen eylemlere yönelirse? Böyle radikal bir tutunamayan bu benim hatam deyip kaderine boyun eğmekle güçsüzlüğünden başkalarını sorumlu tutma arasındaki o imkânsız arada-kalmışlıktan çıkmanın bir yolunu bulamaz; bu açmazdan çıkmanın tek yolu, yıkımın ve özyıkımın, kendine ve dışarı yönelik saldırganlığın fitilini ateşlemektir (Enzensberger, 2005, s. 10). Öz-yıkımla yıkımın birleştiği nokta, radikal tutunamayanın başkaları ve kendi üzerinde bir güce sahip olduğu duygusuna en çok yaklaşabildiği noktadır. Politik, toplumsal ve mekânsal açıdan hep önemli olmuş ve olmaya da devam eden kin, toplumsal analizde şaşırtıcı şekilde ihmal edilmiş bir konudur. İleride savunacağım gibi, kinle girişilen eylemlerin radikal nihilizmiyle çağdaş post-politik toplumun edilgin nihilizmi iç içedir. Konsensüs siyasetinde antagonizmanın önü kesildiğinde kin genellikle tek siyasi (re)aksiyon haline gelir ve dolayısıyla simgesel bir değiş tokuş biçimi olarak siyasi (re)aksiyon ise siyasi iktidarsızlık ile edilginlikten alınan keyfi giderek artan biçimde politikanın postpolitikaya ve biyo-politikaya, toplumsal ın da simulakra dönüşümüyle yakından ilgili olan bu iki deneyimi birleştirerek bir gösteri toplumu na dönüştürür. O halde anti-nihilizm nasıl mümkün olur? Bu noktada, nihilizmle anti-nihilizm arasındaki bir antagonizmanın farklı değerler arasın- 15

Nihilizm daki antagonizma olmadığını gözden kaçırmamak hayati önem taşıyor. Nietzsche nin de gösterdiği gibi aslında buradaki sorun, pratik bir sorundur: Değerler üretilirken temel alınan ilke nedir? Aslında anti-nihilizm mevcut değerlerin yeniden değerlendirilmesi ya da karşılıklı değerlendirilmesi yle ilgilidir. Anti-nihilizm ancak egemen değerleri yıkıp yenilerini yaratarak doğabilir; ama bunu dinsel, edilgin ya da radikal nihilizme sarılmadan yapmalıdır. Önemli bir nokta, bu yapıbozum un şiddeti, yani mevcut nihilist dogmaların yok edilmesini içermesidir. Diğer bir deyişle, anti-nihilizmin kendisi de bir anlamda nihilistik olmak zorundadır: Nihilistik putlar ı yıkmak için çekiç gerekir. Her türlü yaratıcılık, öyle ya da böyle, yıkım gerektirir. İşte bu yüzden Nietzsche anti-nihilizmi aynı zamanda kusursuz nihilizm olarak değerlendirir. Anti-nihilizm, paradoksal olarak, içkin değerler, yeni bir yaşam şekli üretmek için kendi kendine sırt çeviren, kendi kendini yıkan ve alt eden bir nihilizmdir. Eğer düşünce kendi çağının sorunlarına pratik bir yanıt olarak doğuyorsa, anti-nihilizm de nihilizm kavramının pragmatik boyutudur; kendi çağıyla bağlantı kurma yoludur (bkz. Deleuze ve Guattari, 1994, s. 99). O halde, nihilizmin birden fazla anlama sahip, müphem bir kavram olduğunu en başından vurgulamak gerekir. Bir yönüyle nihilizm yaratıcı yıkım vaadidir. Diğer yönüyle ise bunun tam tersine hizmet edebilir; topyekûn yıkıma yönelip yaratıcılık kavramının kendisini de yok edebilir. Nihilizmin bu ikisi-bir-arada doğası onu bir anlamda iyinin ve kötünün ötesi ne taşır. Klasik Yunan daki pharmakon gibi nihilizm de aynı anda hem zehir hem ilaçtır; en iyiyi de en kötüyü de yapabilir (bkz. Girard, 1977, s. 100, 303). Ve ileride savunacağım gibi, sahip olduğu bu paradoksal, çelişkili karakter, nihilizm kavramının zaafı değil, gücüdür; nihilizmin, dünyayı deneyimleme şekilleriyle ilgili bin bir türlü imada ve kışkırtmada bulunmasını olası kılan, bu karakteridir. Sonuçta kavramlar sistematik temsil ve değişmez tarifler için değil, olumsal koşullarda yeni olasılıklar ve bağlantılar düşünebilmek için kullanılan araçlardır (bkz. Deleuze ve Guattari, 1994, s. 28). Demek ki önemli olan, miras alınan kavramları verimli bir şekilde dramatize etmektir. Bu kitabın amaçlarından biri de, demek oluyor ki, nihilizm kavramını kendi çağımızda yeniden etkinleştirmektir. Ama burada bahis konusu olan sorun sadece iletişim, 16