Gönül kapınıza geldik... Arma Donatım Yenilikler kokteyli 12 Nisan da Yalova Yolu Mağaza da İNTEMA Mutfak yeni yerinde Duvarlarda 4. boyut etkisi Türkiye nin büyüyen markası BURSA da 02 08 06 16 Mart 2011 VitrA nın Blue Life ürünleri, dünyanın en büyük seramik fuarında... VitrA, uluslararası tasarımcıların imzasıyla güç kattığı ürünlerini, dünyanın en büyük seramik ve banyo fuarı Cersaie de profesyonellerin beğenisine sundu. Fuarda VitrA nın, doğal kaynakları koruma sorumluluğuyla oluşturduğu Blue Life konsepti, ziyaretçilerden büyük ilgi gördü. Cersaie deki VitrA standında yer alan, ünlü tasarımcı Defne Koz un imzasını taşıyan yeni 4D koleksiyonu, katılımcıların en çok ilgi gösterdiği ürünlerden biri oldu. İnce ve bir o kadar da dayanıklı Slimetric serisi karolar, hafifliği ve taşımada %50 enerji tasarrufu yapılmasını sağlayan özelliğiyle dikkat çekti. Yanardağdan çıkan lavların oluşturduğu bazalt taşının dokusuna sahip Etna serisi ürünler, doğayı mekanlara taşıyan çizgileriyle beğeni topladı. VitrA nın banyolar için Blue Life konseptiyle ürettiği tasarımlar da yer aldı. Dar banyoları ferahlatan S50 Compact, yuvarlak hatlı Solitaire, minimalist NUO ve geometrik formlara sahip GEO serileri, fonksiyonel banyolar için sunduğu çözümler farklılık yarattı. Ünlü tasarımcı Matteo Thun un farklı malzemelerle banyolarda benzersiz bir atmosfer sunan Water Jewels ve Alman tasarım firması NOA nın imzasını taşıyan Shift banyo koleksiyonları, ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Yıl:1 Sayı :1 Ücretsizdir. Murat Gazi AYDINLAR 02 Hayallerinizden vazgeçmeyin Yıllar önce kısa bir öykü okumuştum bu ilk köşe yazımda bu öyküyü sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğluna kadar uzanır. Erkan KALAFAT 03 Farklı Bir Yaklaşım, Yeni Bir Adım Diyerek bu uzun, meşakkatli ve yorucu, ama o kadar da zevkli yola tam 9 yıl önce çıktık. İyi kötü zamanlarımız oldu ama hiç yılmadık. Her gün doğan güneş bize bir başlangıcı ve güzelliği simgeledi. Vural YALÇIN 04 Vitra ürünlerinde Sürdürülebilirlik ve inovasyon Tasarımın üç temel ilkesi olan estetik, ekonomik ve işlevselliğin yanında günümüzde sürdürülebilirlik ve inovasyon kavramları da önem kazanmıştır. Taner ÇAKIR 08 Mutfakta İnovasyon Süreci Günümüz mutfakları sadece yemeklerin pişirildiği alanlar değil birer yaşam alanı olarak algılanmaya başlandı. Bu dönüşüm ile birlikte mutfaklarda kullanılan malzemelerde ve tasarımlarında ciddi değişiklikler oluştu.
2 HAYALLERİNİZDEN VAZGEÇMEYİN Murat Gazi AYDINLAR Arma Donatım Şirket Müdürü Yıllar önce kısa bir öykü okumuştum bu ilk köşe yazımda bu öyküyü sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç oğluna kadar uzanır. Babasının işi nedeniyle çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı. Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası.çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi. Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi. Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev, tam kalbinin sesiydi. İki gün sonra ödevi geri aldı. Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir "0" ve "Dersten sonra beni gör" uyarısı vardı. "Neden "0" aldım?" diye merakla sordu hocasına, çocuk. "Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal" dedi, hocası.. "Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız" ve ekledi: "Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm." Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı. "Oğlum" dedi babası "Bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!." Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına.. "Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin" dedi.. "Ben de hayallerimi..." O orta 2 öğrencisi, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki 1000 metrekarelik evinde oturuyor. Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı. Öykü güzel bir sonla bitmiş beni çok etkilemişti. Sizler de hayallerinizden asla vazgeçmeyin. Bu koşunun uzun bir maraton olduğunu unutmadan, hayallerinize doğru koşarken hayatınızı hızla bitirmeden koşun koşamıyorsanız yürüyün, yürüyemiyorsanız zıplayın ama asla durmayın. Bu arada rahmetli Dr. Üzeyir Garih in bu konudaki çok önemli tespitini de unutmayalım. Hayat havaya attığımız 5 topla oynanan bir oyundur. Bu toplardan sadece bir tanesi lastik, diğer 4 top ise camdandır. Bu toplar; İşimizi, ailemizi, sağlığımızı, dostluklarımızı ve benliğimizi temsil etmektedir. Belirttiğim gibi bu 5 top içinde bir tek İŞİMiZ lastik bir toptur. Düşürürsek zıplatabiliriz. Ancak diğer 4 top camdan yapıldığından düşerse KI- RILIR, yerine konulamazlar. Hayallerimize koşarken bunu fark etmeli ve hayatımızı bu dengeye göre kurmalıyız. Oysa hepimiz o lastik topu tutabilmek uğruna diğerlerini KIRIP dökmez miyiz? Dostlarınızı, sevdiklerinizi çantada keklik sanmayın. SIKICA asılın onlara, TIPKI hayata asıldığınız gibi... Çünkü onlarsız hayat da anlamsızdır. Hayatı çok HIZLI KOŞMA- YIN, nereden geldiğinizi ve nereye gittiğinizi unutmayın. Hayatın bir YARIŞ değil, her saniyesinin tadı çıkarılması gereken güzel bir yolculuk olduğunu aklınızdan ÇIKAR- MAYIN.. Dün tarih oldu... Yarın bir sır... Bugünün kıymetini bilin... Yeni markalar modeller kolleksionlar MUTFAK Tanıtım kokteylimizde sizleri de aramızda görmekten mutluluk duyarız. 12 Nisan 2011 SALI SAAT :15:00 Yeni Yalova yolu No:325 Osmangazi BURSA (Metro Market Önü) İmtiyaz Sahibi Arma Donatım Yapı Elemanları İnşaat San ve Ltd. Şti. Genel Yayın Yönetmeni Erkan KALAFAT Görsel Yönetmen Erkan KALAFAT Yayına Hazırlayan Değişim Medya Ltd. Şti. Kükürtlü Mh. Mudanya Cd. Tan Sit. D Bl: No: 77/7 BURSA Tel: 0224 233 31 32 Faks: 0 224 233 31 36 Baskı Reklamland Yıl:1 Sayı 1 Yerel Süreli Yayın. 3 ayda bir yayınlanır. Ücretsizdir.
3 ECZACIBAŞI'DAN YENİ BAŞKAN YARDIMCISI Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu nun Banyodan Sorumlu Yeni Başkan Yardımcısı: Atalay Gümrah Türkiye deki yapı ürünleri pazarında en geniş ürün yelpazesi, üretim ve satış ağıyla faaliyet gösteren Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu nun Banyodan Sorumlu Başkan Yardımcılığına Atalay Gümrah atandı. 1 Ocak 2011 tarihinde yeni görevine başlayan Gümrah ayrıca, VitrA nın banyo ürünleri ile Artema markasının üretiminden sorumlu Eczacıbaşı Yapı Gereçleri A.Ş. nin Genel Müdürlüğünü üstlenirken, İntema nın Murahhas Azası olarak da görev yapacak. Atalay Gümrah, kariyerine 1992 yılında Eczacıbaşı Topluluğu nda başladı. Ekom Dış Ticaret bünyesinde Bölge Sorumlusu olan Gümrah, 1994-1997 arasında VitrA UK de Ticaret Müdürü olarak çalıştı. Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu nun satış ve pazarlama kuruluşunu kurmak ve ülkedeki faaliyetlerini geliştirmek üzere, 1997 de Rusya daki EBM Jsc nin Şirket Müdürü olarak görevlendirildi. 1999-2005 yılları arasında, sırasıyla İntema nın Proje ve Toplu İşler Müdürü, Satış Operasyonları Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. 1967 yılında doğan Atalay Gümrah, lisans eğitimini 1991 de, yüksek lisans eğitimini ise 1994 te Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü nde tamamladı. Gümrah, (1999-2000) İntema Proje ve Toplu İşler Müdürü, (2000-2003) İntema Satış Operasyonları Müdürü, (2003-2005) İntema Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı ve 2006 yılı itibariyle İntema Genel Müdürlüğü ne atandı. Atalay Gümrah, Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu nun çeşitli şirketlerinde yönetim kurulu üyeliği görevlerini de yürütüyor. FARKLI BİR YAKLAŞIM, YENİ BİR ADIM Erkan KALAFAT Arma Donatım Şirket Yöneticisi / Ağaç İşleri Endüstri Mühendisi Diyerek bu uzun, meşakkatli ve yorucu,ama o kadar da zevkli yola tam 9 yıl önce çıktık. İyi kötü zamanlarımız oldu ama hiç yılmadık. Her gün doğan güneş bize bir başlangıcı ve güzelliği simgeledi. Çalışma azmimizi körükledi. Güneş doğuyorsa umut vardır her zaman. Arma Donatım, hep sektörde ilkleri başarmayı kendine görev edindi. Elinizdeki basılı evrak da böyle bir fikrin sonucunda doğdu. Bu yayın, peşinden mutlaka benzerlerini de getirecektir. Ama hiçbiri ilk olmanın tadını vermeyecektir. Bu yayın sayesinde bir çok çalışanımızla tanışacak, belki de telefonda sık sık görüşmenize rağmen tanışmadan geçirdiğiniz zamana hayıflanarak okuyacaksınız. Arma Donatım ın ve çözüm ortaklarının yeniliklerinden haberdar olacaksınız. Her yayıncının bir misyonu, hayat karşısında bir duruşu vardır. Biz de bakış açımızı, kağıdın gizemli dünyasına aktararak düşüncelerimizi kalıcı hale getirmeye ve dostlarımızla paylaşmaya çalıştık. Gelişen süreçte bünyemize pek çok çözüm ortakları kattık. İlerleyen sayfalarda onların zevkli ürünlerini de inceleme fırsatı bulacaksınız. Tüm çabamız sizlere kaliteli, hesaplı, hızlı, vaktinde ve güler yüzlü hizmeti sunmaktı, bundan sonra da katılan ortaklarımızla çok daha güzel projelerde sizlerle buluşacağımızdan hiç kuşkumuz yok. Bu arada logomuzdaki yenilik ve renklerimizle ilgili çalışmalarımız dikkatli gözlerden kaçmamıştır. Daha iyi hizmet biraz da 2011 yılına bakış açımızla ilgili. Bu yılın, geçirilen son iki yılla kıyaslandığında çok daha fazla atılım yılı olacağını düşünüyor ve yatırımlarımızı ona göre planlıyoruz. Bir sonraki aşama artık pek çok firmanın kolayca yürütebildiği internet mağazacılığı olacak. Yemeksepeti, ebay, gittigidiyor, sahibinden vb siteler sadece yurt içi değil,yurtdışı partnerlerle de internet dünyasında, özellikle son 5 yıl içinde çok büyüdüler. Artık bu kanala da kulağımızı açmanın zamanı geldi de geçiyor bile. Gelişecek zaman zarfında daha nitelikli işler yapmak için eskiden olduğu gibi sizlerden gelecek öneri ve eleştirileri bekliyoruz. Çünkü mükemmele ancak bu şekilde ulaşılabilinir. Bundan dolayı eleştirilerinizin bizim için çok değerli olduğunu bilmenizi istiyoruz. Paylaşmak, çoğalmak, çoğaldıkça daha da güçlü olmak en büyük hedefimizdir. Daha güzel günlerde buluşmak için DOĞRU ADRES her zaman tüm sıcaklığı ve içtenliğiyle sizleri bekliyor.
4 Yurtdışında VitrA sesleri Global oyuncu VitrA; MOHO CASTLEFIELD- MANC- HESTER/İNGİLTERE, TERRAZZO- NASHVILLE / ABD, EL MAHARİ HOTEL- TRABLUS/ LİBYA gibi pek çok yurtdışı prestijli projede ilk tercih edilen marka oldu. alıyor. Dahası VitrA-Artema nın 3 ile 6lt yıkama yapabilen ve önemli ölçüde su tasarrufu sağlayan klozetleri ile her seferinde 6 lt yerine 3lt ile de yıkama yapma seçeneği sunuluyor. MOHO CASTLEFIELD, MANCHESTER/İNGİLTE- RE Moho; inovasyon, tasarım ve pazarlama alanında 8 ödül kazanmış bir modüler konut projesi. İngiliz Urban Splash şirketi tarafından özel konut sektörüne kazandırılan ilk modüler inşaat örneği olan Moho, farklı büyüklükte ve tipte 102 prefabrik daireden oluşan bir site. Pratik, konforlu ve şık bir tasarıma sahip olan bu çığır açıcı inşaatın banyolarında birbirinden estetik VitrA tasarımları kullanıldı. Beyaz, modern, temiz işçiliğe sahip şık VitrA çözümleri Moho nun ışığı ve mekanı kullanımdaki yaratıcı ve yenilikçi konseptiyle gözalıcı bir bütünlük sağladı. TERRAZ- ZO /NASHVILLE / ABD Nashville sakinlerinin konfor ve güven içinde yaşayıp, çalışıp, alışveriş yapması için tasarlanan VitrA-Artema ile yenilenen BP İstasyonları tasarrufa davet ediyor BP Türkiye, "İstasyon Yenileme Projesi kapsamında 15 milyon dolar harcayarak, VitrA-Artema işbirliği ile yılda yaklaşık 30.000 ton su tasarrufu sağlamayı hedefliyor. Proje kapsamında, yaklaşık Terrazzo konutlarında VitrA markalı ürünler kullanıldı. VitrA ürünleri bu yapı dönüştürme projesinde konut sahiplerine estetik-tasarım ve konforun vazgeçilmezliğini sunuyor. EL MAHARİ HOTEL / TRAB- LUS/ LİBYA Libya nın Trablus kentinde, şehir merkezinde yer alan El Mahari, Akdeniz manzaralı 350 odalı seçkin bir hotel. Vitrifiye ve armatürlerden küvete kadar pek çok VitrA çözümü proje için özel olarak seçildi. Ayrıca odalar için özel karolar üretildi. Kral dairesinde vitrifiye, armatür ve aksesuar olarak pek çok uluslararası tasarım ödülü sahibi Istanbul serisi kullanıldı. Proje sahipleri VitrA ile ortaklıklarının, Akdeniz konseptinde tasarlanmış otellerine ferahlık, zenginlik ve sade bir zerafet kattığını belirtti. Yenilikler Sıçratmayan Pisuvar Sıçratmayan yüzey ve sensörlü yıkama teknolojisi sayesinde pisuvarlarda gereksiz su tüketimini engelliyor, daha az su ve deterjanla temizlik sağlanıyor... 200 istasyonun tuvaletleri su tasarrufu sağlayan VitrA-Artema sistemleri ile yeniden tesis edildi. BP müşterilerini istasyonlarda bekleyen çevreci uygulamalar arasında su sıcaklığını ayarlama esnasında boşa harcadığımız sudan tasarruf sağlamak için geliştirilen termostatik bataryalar, ekstra temizlik malzemelerine ihtiyaç duymadan kendi kendini temizleyen pisuarlar ve daha bir çok uygulama, yer Vural YALÇIN Arma Donatım Şirket Yöneticisi Peyzaj Mimarı VİTRA ÜRÜNLERİNDE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE İNOVASYON Tasarımın üç temel ilkesi olan estetik, ekonomik ve işlevselliğin yanında günümüzde sürdürülebilirlik 1 ve inovasyon 2 kavramları da önem kazanmıştır. Önümüzdeki günlerde Vitra-Artema markaları kapsamında bu iki kavramı daha sık işiteceğiz. Hatta karşılaştığımız her ürün için kendi kendimize Sürdürülebilirlik ve inovasyon bunun neresinde? sorusunu yönelteceğiz. Markalarımız Vitrifiye, Armatür ve Karo ürün gruplarında bu kavramları göz önünde bulundurarak yeni tasarımlara imza atmıştır. Bu bağlamda, kalınlığı 4,5 mm indirilerek %50 inceltilmiş ağırlığı azaltılmış slimetric karolar ile ışık ve nemle kendi kendini temizleyebilen fotokatalitik karolar Vitra karo ürün grubunda yapılan sürdürülebilir ve inovatif kaplama ürünlerden bazılarıdır. Bunların dışında VitrA Karo ekibi tarafından geliştirilen ve patent aşamasında olduğu için bu yazıda paylaşamadığımız farklı inovatif kaplama ürünleri ile önümüzdeki günlerde hep birlikte tanışacağız. Vitrifiye ürün grubunda dünyanın en az su harcayan klozeti, %60 a varan oranda su tasarrufu sağlayan rezervuarları, benzerlerine göre daha az su kullanan lavabo ve küvetleri ve hiç su harcamayan pisuvarları VitrA markasını taşımaktadır. Armatür ürün grubunda ise özel tasarımlı perlatör, kartuş, elduşu ve fotoselli ürünlerimiz ile su tasarrufu sağlanmasının yanı sıra yeni C-Line armatür serisi ile kumanda kolunu kaldırdığımızda kombiyi devreye sokmadan fonksiyon görerek enerji tasarrufu da yapılabilecek. Eczacıbaşı A.Ş. sürdürülebilirlik konusundaki duyarlılığını yalnızca tasarım evresinde değil, katologlarda yer alacak fotoğrafların çekimlerinde de gösterecek. Geçmiş tarihlerde katalog ürünlerinin fotoğraf çekimleri Almanya da özel bir stüdyoda yapılırken fotoğraflar artık render programları vasıtası ile ülkemizde hazırlanacak. Böylece bu işlemlerde harcanan enerji de en aza indirgenerek ekolojik ve ekonomik sürdürülebilirliğe katkı sağlanmış olacak. Bununla birlikte, 2011 yılı için yenilenen web sayfamız ve dokümanların dijital ortamda yer alması ile katalog, fiyat listesi basımları azaltılarak bu alanda da doğayı koruma sorumluluğu çerçevesinde hizmet verilecek. 1.Sürdürülebilirlik : Bir toplumun, ekosistemin ya da sürekliliği olan herhangi bir sistemin işlerini kesintisiz, bozmadan aşırı kullanımla tüketmeden ya da sistemin hayati bağı olan ana kaynaklara aşırı yüklenmeden sürdürülebilmesi yeteneğidir. 2. İnovasyon (Yenileşim): Yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş ürün (mal ya da hizmet) veya sürecin; yeni bir pazarlama yönteminin; ya da iş uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni bir organizasyonel yöntemin uygulanmasıdır.
5 Sektörde ilk Enerji Yönetim Belgesi VitrA'nın Sürdürülebilir kalkınmayı bir yaşam felsefesi olarak benimseyen Eczacıbaşı Topluluğu'nun kuruluşlarından VitrA, 50 yılı aşkın süredir sektöründe gerçekleştirdiği öncü çalışmalara bir yenisini ekledi. VitrA'nın Bilecik Bozüyük'teki tesisi, Türk Standartları Enstitüsü'nün denetimlerinden sıfır hatayla geçerek, Türk seramik sektörünün ilk TS EN 16001 Enerji Yönetim Sistemi belgesine sahip oldu. Tesis, seramik sağlık gereçleri alanında dünyanın aynı çatı altında faaliyet gösteren en büyük üretim komplekslerinden biri niteliğini taşıyor. Seramik üretiminin neredeyse tüm aşamalarında enerjinin yoğun olarak kullanıldığını belirten Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkanı Hüsamettin Onanç, sürdürülebilir bir üretimin ancak enerji kaynaklarının verimli kullanılmasıyla mümkün olabileceğini söyledi. Onanç, 2010 yılında üretimde kullanılan enerji miktarını %5,5 azalttık. Son 15 yılda yapılan tüm yatırım ve iyileştirmeler sonucunda ise toplam %50 enerji tasarrufu sağladık. dedi. 80'li yıllardan bu yana üretim, tasarım ve yönetim süreçlerinde, doğal kaynakları koruma sorumluluğuyla hareket ettiklerini belirten Onanç, bu yaklaşımı Blue Life adını verdikleri yaklaşım aracılığıyla tüketicilere ve paydaşlarına anlattıklarını söyledi. VitrA çalışanlarının ürettiği sayısız proje sayesinde, enerji yönetimindeki en yeni ve en gelişmiş uluslararası standart olan TS EN 16001'i almaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Onanç, Atık suyu arıtarak 3 yılda %35 su tasarrufu, fırınların pişirme sıcaklıklarını düşürerek %15 enerji tasarrufu sağladık. Bacaların atık ısısından elde ettiğimiz enerjiyi ise üretim için gerekli suyu ısıtmada kullanmaya başladık. dedi. VitrA'nın İlklerinden Bazıları Türkiye'deki ilk seramik sağlık gereçleri üretimi Sektöründeki ilk ihracat Sektöründeki ilk ISO 9001 belgesi Sektöründe Türkiye'de ilk, dünyada ikinci ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi belgesi Sektöründeki ilk yetkili servis Sektöründeki ilk garanti belgesi Sektöründe ilk EFQM Avrupa Kalite Başarı Ödülü - İlk gömme rezervuar İlk sıçratmayan pisuvar Dünyada LGA onayı alan, 2,5/4 litre suyla çalışan ilk rezervuar Bedensel engellilerin ihtiyacına uygun ilk seramik sağlık gereçleri üretimi Sektörün ilk LEED (Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik) Kataloğu Yasemin YUVALI Arma Donatım Satış Sorumlusu SATIŞ AMA NEYİ, KİMİ Çalışmayı kendimize mecburiyet gibi görürsek, hiç bir zaman başarılı olamayız. Aslında sadece çalışma hayatında değil kendi yaşamımızda da mutlu olamayız. Yaşadığımız her olay bir sonraki olay gerçekleştiğinde nasıl davranacağımızı öğretir bize. Siz mutlu satıcı olursanız,geride mutlu alıcılar da bırakmış olursunuz Biz şunu kendimize felsefe edinelim:,işten ve yaşamdan zevk almaya bak. Bu bilgiler ışığında aşağıdaki yaşadıklarımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Ürün almak için dolaşıyoruz. Karşılaştığımız manzaralar; Yerinden kalkmaktan aciz satıcılar, içeriye giriyorsunuz: -Sandalye alacaktık. - Patron şu anda dışarıda - Ne zaman gelir? - Öğleden sonra. - İlgilenecek kimse var mı? - Ben yardımcı olayım - Şu sandalye güzelmiş, siyah rengi var mı? - Bilmiyorum! Bir başka mağaza: - İyi günler - ( uzaktan ) iyi günler - (mecburen yanına kadar gidiyorsunuz) Sandalye lazımdı. - Şurdaki ürünlerimiz var? (alırsan al der gibi ) - Şu modelin arkası kapalısını gördüm, sizde de kapalı ve siyah rengi var mı acaba? - Onun arkası kapalı modeli olmaz! - Ama ben gördüm var - Olmaz diyorum size! Bir başkası ( dışarıdan çok büyük görünüyor, markasını duyurabilmiş firmalardan) İçeriye giriyorsunuz 2 temizlikçi kadın yerleri paspas yapıyor. İçeride biraz dolaşıyoruz. İlgilenen yok. Arayarak sandalyeleri buluyoruz ve modelleri inceliyoruz. Belli ki alıcıyız. Kadınlar birbirine sesleniyor: - Rasim bey e haber verelim mi? - Rahatsız etmeyin dedi! Bizim duymadığımızı düşünüyorlar tabii. Kartımızı bırakıyoruz, onların da kartını alıyoruz. Model hoşumuza gitti ama ilgi yok. 2 kez arıyoruz kart sahibini, çıkmıyor. Geri döndüğünde Bu numaradan ne arayıp duruyorsunuz beni diye fırça yiyoruz! Diğer yaşadıklarımızı anlatacağım ama yerimiz kısıtlı. Ama bu kısacık gezimizde şunu gördüm ki; bu tür müşterisine gereken özeni ve önemi göstermeyen işletmelerin müşteri kaybı inanılmaz boyutlarda olacaktır. Arma Donatım ın ve benzer firmaların farkı da işte tam burada başlıyor. Biz müşterilerimize nasıl daha iyi, kaliteli, hızlı, güleryüzlü hizmeti sunarız diye toplantılar, eğitimler ve düzenlemeler yaparken buna ayak uyduramayan firmalar uzun soluklu olamayacaktır. Dolaştığımız firmalardaki satıcı tipinin, ürünü satmaktan çok neye hizmet ettiklerini sizlerin takdirlerine bırakıyorum. Esenlikle kalın...
6 Duvarlarda 4. Boyut Etkisi: Nuray ALTAY DOKUM Arma Donatım Satış Sorumlusu Dünyaca ünlü tasarımcılarımızdan Defne Koz'un VitrA için hazırladığı yeni karo seramik koleksiyonu 4D, modern yaşamın 3 boyutlu dünyasından ilham alarak, karoya yeni bir tarz kazandırıyor. Flu dokuların, renklerin ve geometrik şekillerin hakim olduğu koleksiyon, özgün malzemesi ve üretim tekniğiyle farklılaşıyor. Mekanları yeniden yorumlayan VitrA 4D Defne Koz, uygulandığı yüzeye hareket katıyor, derinlik etkisi yaratıyor. Koleksiyondaki 3 serinin desen ve tema çeşitliliği, sınırsız kombinasyon özgürlüğü sunuyor. modern bir yorum katıyor. NEDEN SİZ? Satış artık günümüzde müşteri memnuniyeti odaklı olmaya başladı. Önceki yıllarda satılan mal geri alınmaz diye pazarlamada bir ifade bulunurdu. Ve mağazalarda bu yazıyı sık sık görürdük. Bu ifade, o dönemdeki müşteriye bakış açısını ve müşteriye verilen değeri aslında bir nebze de olsa bize anlatıyordu. O dönemde müşterinin seçme şansı da yoktu ve en önemlisi de rekabet ortamı bulunmamaktaydı. Sektör geliştikçe satılan mal geri alınmaz ifadesi yerine, müşteriye sanki evinize gelen bir misafir gibi davranmak gereklidir ifadesine bıraktı. Sonuçta kimse güleryüz görmediği, kendini rahat hissetmediği bir yerden alışveriş yapmak istemez.. Kendimizi bizden ürün alan müşterilerin yerine koymak lazım. Peki şu andaki ortamda sadece bunlarla satış yapmak mümkün olabiliyor mu? Yani sadece güleryüz göstererek satış yapmak mümkün mü? Bir ürün satıyorsunuz ve o ürünü satan başka noktalar da bulunmakta.ya da sattığınız ürüne muadil ürünleri satan firmalar da bulunmakta. Sadece bununla da bitmiyor, internet artık hayatımızın tam içinde ve her şeye, her bilgiye, hatta her ürüne oradan ulaşmak mümkün.yani rakiplerinizden bir farkınız yoksa neden müşteri sizi tercih etsin? Müşteri odaklı çalışan bizler bence sonuna kadar ilgili, bilgili ve hizmet kalitesini, beklentilerini hep ön planda tutmalıyız. Bu şekilde tutan şirketler bir nebze de olsa satış konusunda ileri gidebilirler. Ama rakiplerden hep bir adım önde ve hızlı davranarak değişimlerin gerisinde kalmadan hareket etmek, neden bizi veya sizi tercih ettiklerinin göstergesi olacaktır. Herkese bol şans Defne Koz imzalı koleksiyonun ilk serisindeki dalga formlu karolar mekana farklı bir hareket katıyor. Rölyeflerle uyumlu kırmızı ve koyu mavi degrade cam karolar, mimari vurguyu güçlendiriyor. İkinci seride yer alan altıgen formlu karolar, bordür ve dekora ihtiyaç duyulmadan, farklı tema ve tasarımlar yaratma özgürlüğü sunuyor. Koleksiyondaki son seride ise beşgen formlar dikkat çekiyor. Koyu mavi ve turkuvaz karolarda yer alan desenlerin gölgeli baskıyla artırılan 4. boyut hissi ve tasarımdaki çizgisel üslup, geleneksel İznik Çinileri'ne 4D, Defne Koz'un VitrA Karo için tasarladığı 5. koleksiyon. Daha önce VitrA için banyo ve karo koleksiyonları yaratan Defne Koz'un imzasını taşıyan İznik Koleksiyonu, 2006 yılında kalitenin üstün ve öncü tasarımla birleştiği ürünlere verilen Red Dot ödülünü aldı. İnovatif, sürdürülebilir ve tasarım odaklı seçenekler sunma vizyonuyla hareket eden VitrA Karo'nun Pompei serisi 2009 yılında, Vegas serisi de 2010 yılında Red Dot ödülüne layık görüldü. "VitrA 4D Defne Koz koleksiyonu, zaman ve devinim hissiyle mekana derinlik katarak 4. boyut etkisi yaratmak üzere tasarlandı. Karolardaki 4. boyut, bazen üst üste gelen ve katmerlenen bir geometrik dekorasyon, bazen dokuların, renklerin ve desenlerin flulaştırılması veya hayali gölgelerle oluşturulan bir illüzyon." Yenilikler Fazla su kaybını önleyen kartuş Artema armatürlerinin içinde kullanılan özel seramik kartuşlar, üzerlerindeki mil ayar sistemiyle armatür maksimum seviyede açıldığında harcanabilecek su miktarına sınır getiriyor ve bu sayede %90 a varan su tasarrufu sağlıyor.
7 Nazmiye ÇALIŞKAN Arma Donatım Satınalma Sorumlusu GELİŞEN TİCARİ SİSTEMDE STOK YÖNETİMİ VE TAKİBİ Ticari faaliyetlerde, satış pazarlama yöntemi yanında stok yönetimi de günümüzde işletmeler için önemli bir yer teşkil etmektedir. Stok maliyetinin işletmelere getirdiği finansman yükünden dolayı stoklarında bulunan ürünlerin,kırılma, bozulma, deformasyona uğrama vs. durumlar nedeni ile firmalar mümkün olduğu kadar stok bulundurmamak, bulunduracak ise de minimum seviyede yani işletmenin üretim ve pazarlama fonksiyonlarının da aksamasına yol açmayacak kadar stok bulundurması gereklidir. Stok kontrolünün amacı kabul edilebilinir müşteri talep seviyesinin minimum stok maliyeti ile sağlamaktır. İşletmeler stoklarında bulunduracakları minimum stok seviyesini stok devir oranına göre belirlemeleri gerekmektedir bu stok devir oranı da aylık ya da yıllık satılan (kullanılan) ürünlerin değerinin ortalama stok yatırımı değerine oranıdır. İşletmeler bu değere göre stok yönetimini yapabilirler ise şirket in finans ile satış pazarlama arasındaki dengeyi iyi kurmuş ve başarılı bir stok yönetimi ve takibi yapmış olurlar. Yenilikler Erkan BULUT Arma Donatım Satış Sorumlusu GELECEĞİN GÖZDE MESLEĞİ ; PAZARLAMA Yapı Dünyası gazetesinde okurlarla buluşurken, günümüzde insanların değer yargılarından ve ortak paydalarından olan paylaşımcılıkta en cimri davrandığımız fikir ve bilgi paylaşımında sizlerle bir şeyler paylaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Yazımın başlığında da belirttiğim gibi, geleceğin en gözde mesleği pazarlama, ülkemizde hak ettiği değeri daha bulamaz iken yakın zamanda en gözde meslek halini alacaktır. Pazarlama, Avrupa da ise ön planda ve en değerli meslek olarak önemini korumaktadır. İnsanların doğasına baktığımız zaman, toplum içerisinde yaşayan, paylaşan, zevkleri ve beğenisi olan, önemsenmeyi ve takdir edilmeyi bekleyen sosyal bir varlıktır. Bu sosyal yapıda zevk ve beğenisine göre müşterinin yapacağı alışverişte onu önemseyecek, tasdik edecek ve mutlu ayrılmasını sağlayacak ve en önemlisi müşterinin parası ile sattığı ürünü takas eden en önemli kişi pazarlamacıdır. Siz, çok kaliteli, çok güzel bir ürün üretseniz de onun satışını yapamıyorsanız, bu çok ciddi bir problemdir. Bu mesleğin aynı zamanda diğer mesleklere göre zor yanları da mevcuttur. Fakat diğer sektörlere baktığımızda stresin fazla olması, işlerin hiçbir zaman bitmemesi, yoğunluğun fazla olması ve özelimize daha az zaman ayırdığımız bir meslek olarak görünmektedir. Eğer bu mesleği seçecekseniz kendinize şu iki soruyu sormanız gerekmektedir. Birincisi, bu meslek bana uygun mudur? İkincisi, ben bu mesleğe uygun muyum? Eğer bu sorulara cevabınız evet olacak ise, işin zorunu zaten başarmışsınız demektir. Geriye kalan başarı için, azim, gayret ve çaba yeterli olacaktır. Kendi kendini temizleyen karo teknolojisi; VitrA Photoactive Titanyum dioksit (TiO 2 ) ile kaplanan fotokatalitik özelliği sayesinde VitrA nın özel teknolojisiyle üretilen bu karolar, kendi kendilerini temizlerken aynı zamanda havayı temizliyor ve havasızlıktan oluşabilecek kötü kokuyu gideriyor. Sadece günışığı ve nem altındaki dış cephe için değil, tünel, havuz, hastane gibi alanlarda da aynı şekilde kullanılabilen ürünün temizliği için deterjan gerekmiyor. Dış cephelerde anti-mikrobiyel özellği sayesinde yüzeylerinde bakteri, mikrop gibi mikroorganizmaların yaşamasını engelleyen VitrA Photoactive karolar, uygulandıkları yüzeyde mantar, küf ve yosun oluşumunu da önlüyorlar. Daha az su kullanan lavabo MOD lavabo, 6 cm derinliğindeki tasarımı sayesinde hem daha az kaynak kullanarak üretiliyor, hem de kullanıcısının tükettiği su miktarını azaltıyor.
8 Mutfağınızdan Çıkmak İstemeyeceksiniz! İnova serisinin kullanışlı formu ve yalın tasarımı evlerin buluşma noktası haline gelen mutfaklarında davetkar bir görünüm yaratıyor. İntema Mutfak İnova serisiyle, mutfaklarda zarif ve modern çizgiler, yenilikçi çözümlerle buluşuyor. İnova nın kulpsuz dolap kapakları mutfaklarda minimalizmi vurgulayan yeni bir dönem başlatıyor. Serinin, yalın ve fonksiyonel tarzı ankastre cihazlar için de eksiksiz bir uyum sunuyor. Düz çizgilerin ön plana çıktığı, modern ve yalın tasarımların dikkat çektiği İnova serisinde, ahşap dışında, mat ve parlak lake modellerde sınırsız renk seçeneği sunuluyor. Alüminyum veya lake profil seçeneklerinin kullanılabildiği İnova serisinde, kolay kullanım sunan kulpsuz dolap kapakları serinin detaylarda saklı fonksiyonelliğine dikkat çekiyor. İntema Mutfak, Türkiye genelinde 81 satış noktasında bulunan uzman kadrolarıyla, satış öncesi yönlendirme, danışmanlık, projelendirme ve mimari hizmetin yanı sıra satış sonrası montaj ve servis hizmetleri sunuyor. MUTFAKTA İNOVASYON SÜRECİ Günümüz mutfakları sadece yemeklerin pişirildiği alanlar değil birer yaşam alanı olarak algılanmaya başlandı. Bu dönüşüm ile birlikte mutfaklarda kullanılan malzemelerde ve tasarımlarında ciddi değişiklikler oluştu. İnovasyon milenyumun en yeni ve moda konusu oldu. Basit deyimiyle farklı, değişik, yeni fikirler geliştirmek ve bunları uygulamak olan inovasyon, ticari anlamda bu değişik ve yenilikci fikirlerin katma değer yaratan süreçlere dönüşmesidir. Günümüzde artan rekabette firmaların bu yarışda önde koşabilmeleri için inovatif fikirlerin önemi çok arttı. Özellikle kadınların yaşamlarının önemli bir kısmını gecirdikleri mutfaklarda tasarıma ve fonksiyona ciddi önem vermektedirler. Çok değil bundan 40-50 yıl önceki mutfaklarımızı düşündüğümüzde sadece bir iki tel dolaptan oluşan, hiç bir elektrikli ve gazlı araçların kullanılmadığı, bir iki kişinin zor iş gördüğü, basit bir beton tezgahın üzerine işlenmiş eviyeden ibaretti. Bugün ise teknolojinin gelişmesi ile birlikte mutfaklar artık evlerimizin en önemli yaşam alanı olmaya başladı. Hatta son dönemde uzay devrini çağrıştıran mobilyalar üretilmeye başlandı. Bundan yıllar önce sadece tahta olan mutfaklar, malzemelerin gelişmesi ile Yonga Levha, MDF, ahşap panel vb malzemelere dönüştü ve farklı renkler almaya başladı. Hijyen algısı arttıkca buna dönük malzemeler üretilmeye başlandı. Cam ve PVC ürünlerinin ağırlığı mutfaklarda artmaya başladı. Daha dayanıklı ve kullanışlı modüller oluşturulmaya başlandı. Kendi kendini Taner ÇAKIR Sales Manager - İntema Kitchen kapatan çekmeceler, hacim arttıran köşe mekanizmaları, daha çok depolama yapabilen kiler sistemleri, entegre edilmiş elektrikli ve gazlı cihazlar, çöpleri öğütebilen araçlar ile mutfaklarımız daha inovatif hale gelmeye başladı. Özellikle son dönemde geliştirilen Uzay mutfaklarında artık internete bağlanıp sipariş verebiliyorsunuz, işlerinizi yaparken telefon izleyebiliyorsunuz hatta daha ileri gidilerek geliştirilen özel alanlarda fotosentez yoluyla yemeklerinizin ihtiyacı olan sebzeleri yetiştirebilirsiniz.
9 MUTFAK Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, insan ömrünün büyük kısmını temel ihtiyaçları için harcıyor. Ortalama olarak 75 yıl ömür biçilen bir kişinin, 25-26 yılı uykuda, 5-6 yılı bir şeyler yiyip içerek, 5 yılı temizlik yaparak(tabi bu kısım bayanlar için geçerli daha çok) geçip gidiyor. Peki, bu zamanları verimli halde nasıl geçirebiliriz? Kendimiz için en uygun çözümleri bularak- bunu da doğru ürün seçimi ve yerleşimi ile sağlayabiliriz- yani doğru bir iç mekân tasarımı ile. Herhangi bir şeyi şekillendirirken öncelikle düşünülmesi gereken nirengi noktaları vardır. Yanlış veya eksik bir seçim bize hayal kırıklıkları yaşatabilir. Örneğin, yapılan araştırmalar mutfakların ortalama kullanım süresinin 20 yıl olduğunu gösteriyor. Sizin mutfağınız bu kadar dayanabilir mi dersiniz, veya siz mutfağınıza bu kadar zaman tahammül edebilir misiniz? Bir de günümüzde mutfağın, sadece yemek pişirilen bir alan olarak görülmeyip, günlük paylaşımların ortak mekânı olmasını katın. Her geçen gün gelişen teknoloji de cabası. Bu yüzden, tam anlamıyla randıman alabilmeniz adına-bu 20 yıl olmak zorunda değil, ama hiç değilse kullanılan süre zarfında ihtiyaçlarınızı tam anlamıyla karşılamalı-doğru bir planlama ve fonksiyonel çözümler gerekli. Bunu da ancak form fonksiyonu izler mantığıyla elde edebiliriz. Bu arada bütçeyi de göz ardı etmeden; dayanıklı, işlevsel ve estetik bir çözüm sunabiliriz. Aynı zamanda, seçilen malzemenin kaliteli, hijyenik ve kolay temizlenebilir olması da atlanmamalı. İyi bir mutfak tasarımı için mevcut veriler doğru bir şekilde değerlendirilmeli: mevcut fiziksel koşullar nedir, değişikliğe gidilmeli mi, kullanıcı ne tür bir ambiyans yaratmak istiyor, alınan ölçüye göre ne tip bir mutfak uygun olur, mutfağın diğer mekanlarla kurgusunun nasıl olması isteniyor, ne kadar bir bütçe ayrılıyor, vb. Bu bilgileri elde ederken yapılan karşılıklı fikir alış verişleri tasarımcıya, hem yerleşimle ilgili hem de kullanıcının yaşam tarzıyla ilgiyle ip uçları verecektir, ki en çok dikkat edilmesi gereken unsurdur. Çünkü tam anlamıyla işlevsel ve konforlu bir mutfak çözümlemesine ancak kullanacak kişinin yaşam tarzına uygun cevaplar verebilirsek ulaşabiliriz. Renk seçimleri, cihaz türleri, tezgâh malzemesi, zemin malzemesi, ışıklandırma, hatta seçilecek objeler bile düşünülen tarza uygun olmalı. Modern bir hava isteyen birine, çıtalı kapaklar ya da eskitme seçenekleri, klasik bir görünüm yaratan granit bir tezgah ile bir sunum yaparsak; ya da country tarzı düşünen Çiğdem MERİÇ Arma Donatım Satış Sorumlusu / Mimar bir müşteriye, sade, düz, lake kapaklar, daha çok minimalist çizgiler taşıyan bir tasarım ile sunum hazırlarsak daha baştan kaybederiz. Hem harcadığımız emeğe hem de saatlere yazık olur. Bu yüzden, ilk değerlendirme aşaması en önemli kısımdır. Sonrasında yerleşimle ilgili kararlar üzerinde kullanıcı ile tartışılır ve düşündüğü tarza yakın bir çözüm getirdiyseniz, fiyat aşamasına geçilir. Bütçe düşünülenin dışındaysa, verilen tepkiye göre gerekirse kaplama çeşidinde ya da aksesuar kısımlarında değişikliğe gidilebilir- kişisel analizinizin kuvvetli olması gereken anlardan biri. Bazen abartı gibi görünen, veya görmemişlik olarak da nitelendirilebilecek harcamaları aslında, kısacık olan şu hayatımızı daha konforlu geçirebilmek adına yapıyoruz. Zaten niçin çalışıyoruz ki, değil mi? MUTFAK Yemeğe Bekliyoruz
10 Yenilikler Enerji tüketiminin azaltılması ile evlerde %10 doğalgaz tasarrufu Isı ayarlı akıllı armatürler Artema armatürleri ısı ayarlı kartuşu sayesinde enerji tasarrufu sağlıyor. Kartuş, içinde geliştirilen özel teknoloji sayesinde, istendiğinde maksimum su sıcaklığı sabitlenerek gereksiz enerji tüketimi engelleniyor. 4 Litre Dünyanın en az su harcayan klozeti: 2,5/4lt klozet Dünyadaki ilk LGA onaylı 2,5/4 lt yıkama yapabilen klozet ile %60 a varan su tasarrufu gerçekleşiyor. 6 Litre General Electric Ankastre Buzdolapları İle Tazelik Kontrol Altında! Sadelik ve mükemmelliğin buluştuğu General Electric Ankastre Buzdolapları ile mutfağınızda her şey taptaze kalacak! Soğutma teknolojisinde liderliğini kanıtlayan GE, ankastre buzdolaplarında Dekoratif Aynalı, Ahşap, Çelik ve Parmak İzi Yapmayan Çelik gibi 12 farklı modelden oluşan ürün yelpazesiyle yiyeceklerinizi ilk günkü kadar taze ve sağlıklı saklamanızı sağlıyor. İçerisinde bulunan istenilen sıcaklığı sabit tutan ısı sensörleri sayesinde yüksek enerji tasarrufunu da sizler için düşünüyor. Ankastrede en geniş iç hacme (718 LT) sahip GE Ankastre Buzdolapları, özel Climate Keeper TM Sistemi ile buzdolabınızın içindeki nem oranını her bölüm için ayrı ayrı muhafaza ederken bir yandan da bakteri ve koku geçişini tam olarak engelliyor. Üstün teknolojisi, ergonomik tasarımı ve kullanım kolaylığıyla A Enerji Sınıfı buzdolaplarının öncü markası, sizlere Gardırop tipi ankastre buzdolaplarının yanı sıra Ankastre Bottom Freezer ve French Door seçeneklerini de sunuyor. Kalite, şıklık ve fonksiyonellikten ödün vermeyenlerdenseniz, mutfağınızda GE Ankastre Buzdolapları için yer ayırın
11 1975 yilinda kurulan Enkay Group, beyaz esya ve elektronik sektörlerinde dünyanin en kaliteli markalarinin Türkiye distribütörlügünü yürütmektedir. Enkay Group, Loewe marka televizyonlarin, Küppersbusch ve Wolf ankastre mutfak ürünlerinin, General Electric buzdolabi ve klimalarinin, Sub-Zero buzdolaplarinin, SHARP marka televizyonların Türkiye distribütörlügünü üstlenmistir. Dünyada üstün kalite nitelikleriyle, sektörlerinde lider konumunda bulunan bir çok markanın ülkemizdeki temsilcisi Enkay Grup u daha yakından tanımak istedik; Kısaca Enkay Group u bize tanıtırmısınız? 1975 yılında kurulan Enkay Group, beyaz eşya ve elektronik sektörlerinde dünyanın en kaliteli markalarının Türkiye distribütörlüğünü yürütmektedir. Enkay Group, Loewe marka televizyonların, Wolf ankastre mutfak ürünlerinin, Genaral Electric buzdolabı ve klimaların, Sub-Zero buzdolaplarının, Sharp marka televizyonların Türkiye distribütörlüğünü üstlenmistir. Enkay Group, 2001 yılından sonra dünyaca ünlü beyaz eşya ve akastre markalarının Türkiye'deki satış noktaları olan Enplus mağazalarını açmıştır. Enplus mağazaları halen Türkiye genelinde 22 noktada hizmet vermektedir. Enkay Group'un parakende mağazacılık zincirini oluşturan Enplus mağazaları, kendine özgü havası, sıcak atmosferi, yüksek teknoloji ile donanımlı ürünleri ve konusunda uzman ekibiyle birlikte mağazacılıkta standartların üzerinde bir çizginin temsilcisidir. Satışın gerçekleşmesi ile başlayan satış sonrası hizmet anlayışı, aslında gerçek hizmet kalitesi ve farklılığın ortaya çıktığı aşamadır. Türkiye genelinde özenle seçilmiş servislerin yanı sıra, İstanbul'da baslatılmış olan müşterilere özel VIP hizmet sunan 'ServisPlus' noktası açılmıştır. Enkay Group mağaza sayısını 100'e çıkartmayı hedeflemektedir. Enkay Group, Ocak 2007' de Moskova'da açılan Show-Room'la Amerikan Sub-Zero ve Wolf markalarının Orta Doğu'daki tek yetkili temsilcisidir. Ayrıca Türkiye'de 5 farklı Tepe Home mağazasındaki shop in shop sistemi ile faliyet göstermektedir. Bugün beyaz eşyada 200 bayi, ankastre mutfak ürünlerinde 100 bayi ve 500'ü aşkın elektronik bayisiyle dev bir kurum haline gelen Enkay Group, Müşterisine bireysel olarak yaşam birimlerine uygun çözümler sunmaktadır. Enkay Group olarak General Electic ile Dünyanın En seçkin markalardan birisini tüketicilere arz ediyorsunuz. General Electric'i segmentindeki diğer markalardan ayrı kılan özelliği nedir? Bu markalarımız arasında 1876'da Thomas Edison tarafından kurulan General Electric elbette tüm dünyadaki iştigal konuları ve yapısal büyüklüğü ile diğer markalarımızdan biraz ayrılıyor. Uçak motorundan medikal alanda devrim yaratan ürünlere kadar uzanan yapısıyla ürünlerini nihai tüketicilerini çok noktada buluşturabiliyor. Tabi bunların en önemlilerinden biri de ev elektroniği. En değerli global markalar arasında daima ilk beş içerisinde olan bir markayı beyaz eşya ürünleri ile ülkemizde temsil etmekten gurur duyuyoruz. Her geçen gün büyüyen ürün yelpazesi içerisinde pazarımıza ve ülkemiz şartlarına uygun tüm ürünleri nihai tüketicilerimizle buluşturuyoruz. Özellikle gövde derinliği 61 cm olan Gardrop Tipi Ankastre Ürün gurubunda sunduğu Çeşitlilikle Genaral Electric Pazarındaki Liderliği tartışılmaz kılmaktadır. Ayrıca markamız olan güvenimizi 10 yıl gibi bir garanti süresi ile pekiştiriyoruz. Üstelik bu garanti süresince ServisPlus hizmetini kesintisiz olarak sunmayı taahhüt ediyoruz. Enkay Group, Genaral Electic Dışında hangi Markaların Türkiye Distribütörlüğünü Yürütmektedir? 1975 yılında kurulan Enkay Group beyaz Eşya ve elektronik Sektöründe dünyanın en kaliteli markalarının Türkiye distribütörlüğünü yürütmektedir. Enkay Group, Loewe marka televizyonların, Sharp LCD ve LED TV lerin, Wolf ankastre mutfak ürünlerinin, Genaral Electric buzdolabı ve klimaların, Sub- Zero buzdolaplarının, Laurasta Ev tipi buharlı ütü sistemlerinin ve Breville küçük ev aletlerinin Türkiye distribütörlüğünü üstlenmiştir. Enkay Group un Türkiye distribütörlüğünü yaptığı markalar, dünyada üstün kalite nitelikleriyle, sektöründe lider konumda bulunmaktadır. General Electric ankastre ürünlerini de 2011 den sonra Türkiye de satışlarına başlanıcaktır. Enkay Group un bundan sonraki hedefleri nelerdir? 2009 yılını önümüzdeki dönem için hazırlık ve yeniden yapılandırma dönemi olarak değerlendirmeye çalıştık. Şirket içi organizasyonumuzu yataydan dikey konuma getirme konusunda çalışmalar yaptık. Bu ve benzeri yapısal konularda yapısal destek aldık. Enkay Group olarak 2011 yılı hedefimiz özellikle 2008 yılını baz alarak %20 büyüme olarak belirledik. Temsil etiğimiz güçlü dünya markalarının strateji ve hedeflerine paralel hedefler oluşturarak Türkiye pazarını realize etmeyi planlıyoruz. Markalarımıza, satış kanalımıza, satış ve satış sonrası hizmetler ekibimize ve Türkiye ye olan inancımız bize güç ve moral veriyor.
12 Osman YILDIZ Oytaş Yıldız İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Girişimcilere yatırımlarını hayata geçirme aşamasında en büyük desteklerden birini veren Oytaş Yıldız İnşaat, fabrika inşaatlarının yanı sıra kısa sürede tamamladığı Bursa Atatürk Stadyumu nun UEFA kriterlerine uygun hale getirilmesi işi ile dikkatleri üzerine topladı. ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve OHSAS 18001 belgeleriyle kaliteye verdiği önemi ortaya koyan Oytaş Yıldız İnşaat ın Yönetim Kurulu Başkanı Osman Yıldız, sektördeki bilgi birikimleriyle bugüne kadar çok sayıda başarılı projeyi hayata geçirdiklerini söyledi. Bundan sonra da aynı prensiplerle ve kaliteden asla taviz vermeden çalışacaklarını vurgulayan Osman Yıldız, sorularımızı ise şöyle yanıtladı. Kurulduğu günden bu yana girişimciliğiyle ön plana çıkan Oytaş ın, bugün yakaladığı başarının sırrını anlatır mısınız? Oytaş ın kurulduğu günden itibaren en önemli özelliği Müşterinin ne istediğini doğru şekilde tespit edebilmesi olmuştur. Bunun içerisinde en küçük işimizden en büyük işimize kadar tüm müşterilerimizle görüşmelerimizi patron düzeyinde gerçekleştirmekteyiz. Görüşmelerimiz sonucunda bizden istenen yatırımı çok doğru bir şekilde analiz eder ve daha sonra doğru projeyi üretiriz. Müşterimizin kendi işletme sermayesine dokunmadan bize yapacağı doğru ödeme takvimini belirleriz. İşimizi en sağlam, en ekonomik ve en hızlı bir şekilde tamamlayıp müşterilerimizin hizmetine sunarız. Bunları yapınca başarı kendiliğinden geliyor. Projeleriyle Türkiye ekonomisine değer katan Oytaş ın, faaliyetleri ve kaliteye verdiği önem hakkında bilgi verir misiniz? Oytaş Yıldız İnşaat olarak üretimde mükemmeli yakalamak için, tüm iş süreçlerimizi çalışanlarımızla birlikte Kalite Yönetim Sistemi şartlarına uyarak sürekli geliştirmek, buradan hareketle müşterinin beklentilerini doğru oranda anlamak ve iş bitiminde memnuniyetini sağlamak bunu yaparken yasal gereklilikleri de göz önünde bulundurmak ana politikamızdır. Ulusal ve uluslar arası alanda inşaat sektöründeki tüm teknolojik süreçleri takip etmekteyiz. Böylelikle işlerimizi istenen kalite, maliyet ve zamanda gerçekleştirmeyi, ekip yaklaşımı ile çalışarak verimliliğimizi sürekli geliştirmeyi, çalışanlarımızı eğitimlerle destekleyerek kişisel gelişim, memnuniyet ve katılımlarını sağlamayı, ve Kalite Yönetim Sisteminin şartlarına uymayı ve etkinliğinin sürekli iyileştirilmesini taahhüt ediyoruz. ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi, Oytaş Yıldız İnşaat Kalite Yönetim Sistemi'nin sürekli güvencesi ve geliştirilmesi için önemli bir araç olarak kullanılır. Yasal şartlar ve değişen dünya standartlarına göre, tüm müşterilerimize kaliteli ürün ve hizmeti en uygun şartlarda ve istenilen sürede sağlama ana hedefimizdir. OHSAS 18001; Avrupa Birliği ile entegrasyonda en önemli konulardan olan İş Sağlığı ve Güvenliği ile ilgili düzenlemeler getiren kalite standardı Çalışma Kanununda da yaklaşık olarak bu standardın bütün isteklerini içermektedir. Şirketlerde karşılaşılan en büyük sorunlardan olan çalışanların emniyetli ve sağlıklı bir çalışma ortamına sahip olup olmadıklarıdır. Bu bağlamda sistemli çalışmaların yürütülmesi gerekmektedir. Oytaş Yıldız İnşaat olarak çalışanlarımızın emniyetli bir ortamda çalışmalarını sağlamak için bu yönde çalışmaları yürütmekteyiz. Son yıllarda gerçekleştirdiğiniz yatırımlar ve bu yatırımların üretim kapasitesine yansımalarından bahseder misiniz? Çalışmalarımıza son örnek olarak Bursa Atatürk Stadyumu nu gösterebiliriz. Bu iş kamuoyunun gözü önünde ve çok kısa zamanda gerçekleştirilmesi gereken bir inşaat organizasyonuydu. Stadyumun UEFA Kriterlerine uygun hale getirilmesi gerekiyordu. Bu stadta 65 gün sonra Şampiyonlar Ligi maçını Valencia ile oynamak zorundaydık. Bize iş deklare edildikten yarım saat sonra çalışmalarımıza başladık ve ertesi sabah 55 kamyon, 8 kepçe ve 400 kişilik bir ekiple işe başladık. Çok şükür zamanında ve eksiksiz tamamladık. UEFA Kriterlerine uygun olarak alnımızın akıyla bu işi Bursa nın hizmetine sunduk. OYTAŞ olarak başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Recep Altepe Beyefendiye ve Bursaspor Kulübü Başkanı Sayın İbrahim Yazıcı Bey ve yönetimine bize güvendikleri ve yardımlarını esirgemedikleri için sonsuz şükranlarımızı sunarız. Yine son yıllarda Sınav Okulları Kampüsünü Bursa Ortaöğretiminin hizmetine sunduk, onlarca fabrika inşa ederek Erikli&Nestle ve Oyak-Renault gibi firmaların hizmetine sunduk. Şunu söylemek istiyorum; OYTAŞ YILDIZ İNŞAAT tüm inşaat organizasyonlarının vazgeçilemeyecek kadar önemli bir markasıdır. Bunun içinde tüm iş süreçlerimizde büyük çaba sarf etmekteyiz. Geride bıraktığımız 2010 yılını şirketiniz ve sektör açısından değerlendirir misiniz? 2011 yılından beklentileriniz ve öngörüleriniz nelerdir? Ben sorunuza 2009 yılından başlayarak cevap vermek istiyorum. Ekonomik kriz teğet geçti; ancak herkes tedirgindi ve devam eden yatırımlar dahi askıya alındı. Bekleme, anlama dönemi derken 2009 un son çeyreği gelivermişti. Her şey yavaş ilerliyordu. Durmak iş adamına yakışan ya da onun fıtratında olan bir şey değildir; ancak 2009 kaybedilmişti. 2010 yılına girerken iyiye dönük işaretler belirmişti ve yılın ilk çeyreğinden sonra yatırımlar başlamıştı. Yarım kalan işlere devam kararları alındı. Bununla birlikte yeni işler de gelmeye başladı. 2010 yılının ikinci yarısından itibaren işlerimiz ivme kazandı. 2011 yılının daha iyi olacağını ilk aylarda görmeye başladık. Yoğun bir şekilde sanayicilerimize ve yatırımcılarımıza hizmet etmeye devam ediyoruz. Yeni dönemde başlamayı hedeflediğiniz yeni projelerle, yeni yatırımlarla ilgili bilgi verir misiniz? Yeni dönem işlerimiz arasında; Durmazlar Makina nın Vagon Fabrikasını büyütme, yine Anadolu Lisesi İnşaatımız, JUSS Meyve Suları tesislerine ilave yapılar inşa etmemiz, Ekart Tekstile İş Merkezleri ve Fabrikalar inşa etmemiz ve İstanbul da devam eden Lojistik Tesisi sıralanabilir.
13 Bür Mimarlık & Dekorasyon Filiz BÜR / Mimar Kurucu Ortakları: Mimar Filiz Bür / Mimar İlhan Bür Faaliyet Alanları: Fabrika idari binaları, showroomlar, fuar standları, mağaza, ofis ve işyerleri, toplu konutlar, tekil konutlar, apt, villa ve bahçeli konutlara ait mimari ruhsat projeleri ile iç ve dış mekanlarda dekorasyon projeleri, danışmanlık ve kontrollük. Firmanın Tasarım Prensibi: Günlük trendlerden bağımsız, özgün tasarımlar ve malzemeler kullanarak, eskimeyen, modası geçmeyen, zamansız mekanlar yaratmak. Ve bu mekanlarda bazen kişiye özel, kullanıcının ihtiyaç ve istekleri doğrultusunda butik ve ütopik tasarımlar üretirken bazende işyerleri, mağaza, showroom, alışveriş mekanları gibi toplu yaşama mekanlarında mimarinin doğrularından ve gerçeklerinden taviz vermeden, kullanıcının kurumsal kimlik ve karakterine uygun, ayağı yere basan, ekonomik şartları göz ardı etmeden kullanıcının bütçesiyle uyumlu, şık ve etkileyici tasarımlar ortaya çıkarmaktır. Ekrem ALGÜL Karer Yapı Ltd. Şti. / İnşaat Mühendisi GÜÇLENDİRME NEDİR? Güçlendirme, hasarsız yapı elemanlarının veya yapı sistemlerinin, veya hasarlı yapı elemanlarının hasarlarının giderilmesi amacı ile performanslarının iyileştirilmesini sağlamak üzere yapılan müdahaleler olarak tanımlanabilir. Güçlendirmedeki amaç, yapının yük taşıma kapasitesinin, rijitliğinin, sünekliğinin ve stabilitesinin mevcut durumunun üzerine çıkarılmasıdır. Türkiye bir deprem ülkesidir. Türkiye nin maruz olduğu deprem gerçeği ve yapı stokunun bugünkü durumu göz önüne alındığında, binaların deprem güvenliklerinin saptanması ve güçlendirilmeye gereksinim duyan binaların kolay, az maliyetli ve içinde yaşayanlara asgari rahatsızlık vererek hızla güçlendirilmesini çok önemlidir. Mevcut binalarımıza bakıldığında ciddi anlamda riskler taşıdıkları gözlemlenmektedir: -Mevcut yapıların büyük bölümü bugünkü şartlara göre yapılmamıştır. -Mevcut yapıların büyük bölümü inşa edildikleri tarihteki şartlara göre de yapılmamıştır. -Yapılmış olanların da zamana, fiziki dış etkenlere, ya da yaşanılan depremlere bağlı etkiler nedeni ile deprem yükü taşıma güçlerinde önemli azalmalar oluşmuş olabilir. Binalarımızın projesiz yapılmış olması durumunda, binaya projede öngörülmeyen eklemeler yapılmış olması durumunda, binada projede öngörülmeyen eksiltmelerin yapılmış olması durumunda, zemin özelliklerinin proje safhasında doğru olarak göz önüne alınmamış olması durumunda, yapı elemanlarının yetersiz malzeme özelliklerine sahip olması durumunda, yapının planda (yatay düzlemde) düzensiz olması durumunda, yapının düşey düzlemde düzensiz olması durumunda (yumuşak kat), binanın zamana, çevresel şartlara, malzeme ve yapım kalitesine bağlı olarak hasar görmüş olması durumunda, binada kısa kolonların bulunması durumunda, binanın daha önce ciddi deprem hasarı görmüş olması durumunda, binanın bilinen fay hatlarına yakın bölgelerde imal edilmesi durumunda, olası depremin büyüklüğünün veya şiddetinin öngörülenden fazla olması durumunda binalarımızın ciddi risk altında olduğu söylenebilir. Dolayısıyla bilhassa 1998 yılı öncesinde projelendirilmiş yapılarda acil olarak bir check-up yapılmalıdır. Binanın risk envanteri çıkarılmalı, yapılan malzeme testleriyle ve performans analizleriyle binanın olası bir depremde alacağı hasar grubu tayin edilmeli ve gerekiyorsa güçlendirilmelidir. Güçlendirme kesinlikle korkulacak bir imalat değildir. Aslında otomobillerle yapılan kıyaslamalarda bina güçlendirmeleri için kamuoyunda gereksiz ön yargıların olduğu söylenebilir. Şöyle ki; insanlar eskiyen araçlarını öncelikle motor, mekanik ve kaporta anlamında tamir ettirip ömürlerini arttırarak uzun yıllar daha kullanmaktayken ve canını o araca emanet ederek kara yoluna çıkmaktayken, binalarının taşıyıcı sistemini incelettirmemekte, taşıyıcı sisteme yaptıracağı bir incelemenin ve gerekiyorsa yapılacak olan güçlendirmenin binalarını lekeleyeceğini düşünmektedir. Binaları güçlendirmek, eskiyen bir aracı tamir ettirmek kadar normaldir. Binaları yıkmak, vadesi dolan bir aracı hurdaya çıkarmak kadar normaldir. Gelişen teknolojilerle birlikte binalarda yapılacak güçlendirme imalatları da ciddi değişimlere uğramış, performans, süre ve maliyet anlamında ciddi kazanımlar sağlanmıştır. Güçlendirmeyle birlikte depremsiz bir ortamda kendi başına ayakta kalabilen bir yapıya, deprem yükü esnasında binaya gelecek ilave yükleri alabilecek bir takım elemanlar eklenecek, güçlendirilmiş yeni durumda kat maliklerinin can güvenliğini tehlikeye atılmadan deprem atlatılacaktır. Bilhassa evinin içinde makyaj anlamında değişiklikler yapmak isteyen kat maliklerinin, bu işlemlerden önce binalarının risk analizlerini yaptırmaları, gerekiyorsa güçlendirmeleri ve konutlarında gönül rahatlığı içinde ikametlerini sürdürmeleri konunun uzmanları tarafından tavsiye edilmektedir.
14 Ahşap Sıcaklığı Kayboluyor Kemal DEMİRCİOĞLU Dempar Ağaç Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Ucuz olduğu için müteahhitlerin laminat parkeyi tercih ettiğini belirten Dempar Ağaç Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Demircioğlu, Ahşap parke üretimi bir yılı buluyor. Laminat parke bir gecede preslenip ertesi gün pazara sunuluyor. Dolayısıyla ahşap parke daha pahalı olduğundan laminat tercih ediliyor dedi. Türkiye de ahşap parke imalatının 2 milyon metrekare civarında olduğunu ayrıca 5 milyon metrekare de ithal edildiğini belirten Dempar Ağaç Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Demircioğlu, İşlerin çok iyi olduğu dönemde bile ahşap parke kullanımı 10 milyon metrekareyi geçmez dedi. Buna karşılık laminatın sadece Türkiye de üretiminin bile 50 milyon metrekare olduğunu kaydeden Demircioğlu, Laminat çok ucuz, çok pratik. Ucuz olduğu için müteahhitler buna kaçıyor. Metrekaresi 5-10 Euro arasında değişiyor. Üreticiler de çok küçük bir yatırımla yapıyor. Her mdf fabrikası 3-5 milyon yatırımla bunu yapıyor. Diye konuştu. Ağaçları ithal ediyoruz çünkü Türkiye de bizim kullanabileceğimiz karakterde ağaç kalmadı. bende 3 tane fiyatı var dedi. Ahşap parkenin metrekaresinin ise 15 Euro dan başladığını ve 120 euro ya kadar çıktığı belirten Demircioğlu, Aynı ağacın bile birkaç tane fiyatı var. Örneğin meşenin Demircioğlu, 30 bin metrekare açık, 10 bin metrekare kapalı alanda cilalı ahşap lamine parke ürettiklerini ve 100-150 kişi istihdam ettiklerini söyledi. Lamine parke üretiminde kullanılan boya ve cilaların tamamen su bazlı olduğunu söyleyen Demircioğlu, Batı ülkelerinde bu ürünün bir metrekaresinin bir metreküp havaya verdiği partiküller hesaplanıyor. Bu partiküllerin belli değerlerin altında olması lazım, kanserojen madde ihtiva etmemesi lazım dedi. Dempar ın senede 500 bin metrekare parke yapabilecek kapasitede kurulduğunu, bunu artırmanın da mümkün olduğunu ancak kapasiteleri kullanamadıklarını belirten Demircioğlu, şöyle konuştu : İhracat durdu. Batı ülkeleri, Suriye, Dubai, Yunanistan a ihracat yapıyorduk. Bu ülkelere mal gidişi yok denecek kadar azaldı. Krizin büyük etkisi var. Öte yandan, Çin, Brezilya, Endonezya gibi ucuz işçilik, ucuz altyapı ve ucuz elektrik kullanan ülkelerin bütün dünyaya açılması da etkili oldu. Türkiye de ağaç kalmadı Hammaddenin yurtdışından ithal edildiğini belirten Demircioğlu, şunları söyledi : Ağaçları ithal ediyoruz çünkü Türkiye de bizim kullanabileceğimiz karakterde ağaç kalmadı. Kaliteli ve sert ağaçlar kullanıyoruz. Parke olarak kullanılabilecek ağaçlar belli. ABD den ceviz ve meşe ithal ediyoruz. Afrikada ki Gabon, Kamerun gibi ülkelerden Iroko, Sapelli, Maun, Gül Ağacı ithal ediyoruz. Rusya ve Ukrayna dan meşe getiriyoruz. Demircioğlu, ahşap parke üretimini özetle şöyle anlattı : Burada ağaçları işliyoruz. Ağacın ürün haline gelmesi uzun bir süre alıyor. Kesilmesi, doğal hava şartlarında kurutulması zaman alıyor. İthalatından parke olarak ortaya çıkmasına kadar bir yıllı bir zaman gerekiyor. Doğal hava şartlarında 3-4 ay, fırında 4 ay kurutuluyor. Laminat Parke Kimyasal İçerikli Tamamı sentetik olan laminat parke kullanımının arttığını ifade eden Demircioğlu, şunları söyledi : Şu anda lamine parkeden belki 100 kat fazla laminat üretiliyor. Akşamdan preslerde basıp ertesi gün piyasaya sürülüyor. Tamamen sentetik. Özel renklendirilmiş ve deseni verilmiş dekoratif kağıtlar mdf nin üzerine sıkılıyor. Kraft kağıdı ve sentetik malzemeler içeriyor. Kimyasal bir madde. Ahşap parkenin küçük atölyelerde üretilen bir ürün olmaktan çıkıp daha büyük ölçekli fabrikalarda üretilen bir ürüne dönüştüğünü belirten Demircioğlu, Türkiye deki ahşap lamine fabrikalarının hepsinin kapasitesi bir araya geldiğinde dahi yurtdışındaki bir fabrikanın kapasitesine ulaşamadığını vurguladı.
15
16
17
18
19
20 Franke, Mutfaklara Seçkin Dokunuş... Dünden bugüne Franke Dünyası 1911 yılında İsviçre'nin Aarburg kentinde kurulan Franke, halen 5 kıtada, 45 ülkede, 108 firma ve 12.000 üzerinde personeli ile faaliyet gösteren dünyanın en büyük paslanmaz çelik, granit ve sentetik eviye üreticisi. Uzmanlaşmasını çelik işleme konusunda geliştiren Franke, bu alanda evye yanında, armatür, ankastre mutfak cihazları, çelik mutfak tezgahları, sanayi mutfakları, çelik banyo malzemeleri, çelik sıvı dağıtım kapları ve kahve makineleri gibi konularda dünyanın önde gelen firmalarından biri. 1999 yılından beri ülkemizde faaliyet gösteren Franke Türkiye, halen 800 Yetkili Satıcısı, 88 Satış Sonrası Yetkili Servisi ile ülkemiz genelinde hizmet veriyor. Geniş ürün gamı ile mutfak ve banyo dünyasını kapsayan ve ürünlerini sistem mantığı ile tasarlayan Franke, estetik, renk ve doku olarak birbirine tamamen uyumlu evye, armatür, ankastre ocak, ankastre fırın, davlumbaz ve buzdolabı seçenekleri ile bir mutfakta, ahşapla kapatılamayan tüm ürünlerde nasıl bir harmoni yakalanabileceğini gözler önüne seriyor.