Aşağıdaki makalenin yayınlandığı yer: Yaşar Kalafat, Adnan Menderes Kaya, Mustafa Aksoy, Avşar Kültür Coğrafyası ve Halk Kültürü, Ankara, 2013, s. 545. TÜRK KÜLTÜRÜ BAĞLAMINDA AVŞAR HALI-KİLİMLERİNİ TARTIŞMAK Mustafa AKSOY Türkiye deki sosyal bilimciler tarafından halı-kilimcilik tarihi ve bu tarihin meydana getirdiği kültür hakkında yeterli düzeyde araştırmaların yapıldığı söylenemez. Konu hakkında genellikle tecrübesiz araştırmacılar, amatör halk bilimciler ve kısmen de sanat tarihçileri tarafından muhtelif yayınlar yapılmıştır. Bu çalışmalar ise çoğunlukla bir şehir-bölge esas alınarak yapılmış tasvire dayalı çalışmalardır. Dolayısıyla genelde halı-kilim sanatı, tarihi kültürel süreç ve coğrafi şartlar göz önünde tutulmadan değerlendirilmiştir. Yani halı-kilim sanatı genel olarak bilimsel anlayışla incelenmemiştir. Şüphesiz, vurguladığım bağlam çerçevesinde az da olsa bazı çalışmalar yapılmıştır; ama bu çalışmalar da maalesef bilimsel karşılaştırma tekniğinden mahrumdurlar. Resim 1 Konya/Ereğli, Bekdik Avşarlarının kullandığı bir damga. Ortada görülen damga Ana tanrıçadan hareketle Türkiye de elibelinde ya da insan olarak bilinmesine rağmen aynı damga, Doğu Türkistan da ve Sibirya da yaşayan ve Avşar olmayan Türkler tarafından da çok yaygın olarak kullanılmaktadır (Mustafa Aksoy arşivi Dr. Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Tarih Eğitimi Anabilim Dalı.
2013, s. 546. Türkiye de halı ve kilim sanatında kullanılan damgalar ve şekillerle ilgili yapılan bir takım araştırmalarda, genellikle Türklerden önce Anadolu daki kadim kavimler dikkate alınarak açıklamalar yapılmıştır veya Türkiye deki damgalar, şekiller o kavimlerle ilişkilendirilmiştir. Bazı eserlerde de, Anadolu nun kadim kavimleri ile Asya Türkleri ve onların sahip olduğu medeniyet arasında bir bağ kurulmaya çalışılmışsa da sorunun yeterli düzeyde çözüme kavuşturduğu söylenemez. Türkiye de damgalar üzerine çalışan araştırmacılar, Türklerin tarihi kültür coğrafyalarına yönelmek yerine, yaşadıkları ve araştırma yaptıkları coğrafyanın tutsağı olarak, her şeyin kaynağı yaşanılan coğrafya varsayımını bir gerçeklik olarak kabul etmişlerdir. Türklerin kadim tarihi ve coğrafyaları göz önünde tutulmadan Ön Asya ve Balkanlar coğrafyasının kültürel yapısı anlaşılamaz ve hiçbir sorun yeterli düzeyde çözüme kavuşturulamaz. Çünkü tarih bir toplum için, geçmişin deneyim ve bilgi birikimlerinin toplandığı bir medeniyet ambarıdır. Geçmişin doğru anlaşılmasını, geleceğin doğru inşa edilmesini sağlar 1. Bu nedenle tarihin önemli bir kültür unsuru olan kilim-halı sanatında görülen damgaları da bu bağlam içinde değerlendirip incelemek gerekir. Türkiye de halı-kilimlerde kullanılan damga ve şekillerin isimlendirilmeleri genelde yakıştırmadır. Mesela; ana tanrıça dan hareketle yapılan elibelinde, hayat ağacı, bereket, insan, saç bağı, koçboynuzu, küpe, sandıklı, aşk ve birleşim, yıldız, suyolu, pıtrak, haç, sandık-kazan kulpu, bereket-akrep ve benzeri isimlendirmeler 2 genelde, ad oldukları damganın varlığını yansıtmaktan uzaktır. Ayrıca Türk halı-kilimlerindeki damgaları Türk dünyasıyla ilişkilendirmek isteyenler de ana tanrıça dan hareketle yapılan isimlendirmeleri kabullenmiş ve kullanmışlardır 3. Türkiye deki halıkilimlerdeki damgaları bir yöreye bağlı olarak açıklayanlar, araştırma 1 Yıldırım, D., Türk Medeniyetinin Sınırları ve Değişme Süreçleri, Çağdaş Türklük Araştırmaları Sempozyumu (8-10 Mayıs 2002), Ankara, 2004, s.296. 2 ERBEK, G., Anadolu Motifleri Sergisi Sergi Kataloğu, İzmir, 1986; ERBEK, M., Çatalhöyük ten Günümüze Anadolu Motifleri, Ankara, 2002. 3 Gülensoy, T., Orhun dan Anadolu ya Türk Damgaları, İstanbul, 1989; Durul, Y., Anadolu Kilimlerinden Örnekler, İstanbul, 1985; Durul, Y., Anadolu Kilimlerinden Örnekler:2, İstanbul, 1987; Durul, Y., Türk Kilim Motifleri, Ankara, 1987; Aslanapa, O., Durul, Y., Selçuklu Halıları, İstanbul, 1973; Görgünay, N., Altaylar dan Tunaboyu na Türk Dünyası ndan Ortak Motifler, Ankara, 1994; Onuk, T., Akpınarlı, H. F., Şanlıurfa Karakeçili Kilimleri, Ankara, 2003; Deniz, B., Ayvacık (Çanakkale) Yöresi Düz Dokuma ve Yaygıları (Kilim-Cicim-Zile), Ankara, 1998.
2013, s. 547. yaptıkları bölgede tespit ettikleri damgaları, orada yaşayan aşiret, halk ya da coğrafya ile açıklamışlardır 4. Diğer yandan dokundukları yerleri göz önüne alarak halı-kilimleri Kars kilimi, Hakkâri kilimi, Bergama kilimi ya da Kazakistan, Kırgızistan halı-kilimi vb. diye adlandırmak doğru mudur? Mesela bu makalede kullandığımız Avşar dokumalarıyla ilgili fotoğraflar ile diğer dokumalardan aldığımız bazı damgaların aynı olduğunu ya da aynı damgaya aynı eserde neden farklı iki isim verildiğini nasıl açıklayabiliriz? Türkiye de bir bölge, il, ilçe ya da bir aşirete bağlı olarak isimlendirilen damgaların diğer Türk kültür coğrafyasındaki Türk halkları arasında da yaygın olarak kullanılmasını nasıl açıklarız? Bu sorular ve cevapları özelde Avşar halı-kilimlerinin genelde ise Türkiye deki halı-kilim çalışmalarının anlaşılması için önemlidir. Resim 2 Siirt halı-kilimleri hakkında Siirt valiliği tarafından hazırlanan bir kitapta aynı damgaya iki farklı isim verilmiştir. Bu makalede bazı örneklerini gördüğünüz Türkiye ya da İran daki bazı çalışmalarda Avşar halıkilimi olarak ifade edilen dokumaların Avşar olmayan Türk halkları arasında da yaygın olarak yapılıp kullanıldığını nasıl açıklayabiliriz? Dolayısıyla halı-kilimlerin ve bunların üzerindeki damgaların tasnifinde "benzetme, varsayım, yakıştırma ve tahmin yöntemleri yanında, uydurmaları da kabullenerek el yordamıyla ilerlediğimizi biliyoruz" 5 ifadesi bu konuda araştırılması gereken temel sorunların bizi beklediğine işaret ediyor. Damgaların isimlendirmelerinin önemli bir kısmının yakıştırma ve uydurma olmaları hakkında özellikle resim 2, 3 ve 4 e bakınız. 4 Van Kilimleri (Editör: Soner Yalçın), Ankara, 1998; Hakkari Kilimleri (tarihsiz); Görgünay, N., Eşme Kilimleri, Ankara, 1994; Deniz, B., a. g. e. Bakınız: www.mustafaaksoy.com. 5 Mülayim, S., Tanımsız Figürlerin İkonografi, Türk Soylu Halkların Halı, Kilim ve Cicim Sanatı (Uluslararası Bilgi Şöleni Bildirileri, 27-31 Kayseri) Ankara, 1998, s. 219
2013, s. 548. Resim 3 Eskişehir/Sivrihisar ilçesinden damgalar (Yusuf Durul, Türk Kilim Motifleri, Ankara, 1987).
2013, s. 549. Resim 3 te Eskişehir/Sivrihisar ilçesinden damgalar görülmektedir. Bu resimdeki 1 ve 2 nolu damgalar için kaynakta verilen söylencenin bir başka varyantı, Hakkâri ve Şırnak ta Gülsayra diye bilinen damga için ifade edilir 6. Bu resimdeki bir başka konu ise aynı eserde aynı damgaya iki farklı ismin verilmiş olmasıdır. Resimde görüldüğü gibi sayfa 13 de 1 ve 2 nolu damga gelin kız, sayfa 15 de ise aynı damga evli kadın olarak isimlendirilmiştir. Bu tür isimlendirme hataları, konu hakkındaki çalışmalarda sıkça görülen bir durumdur. Yerel çalışmaların ortaya çıkardığı verileri, bir bölgeye has isimlendirmeleri Türkiye geneline özgü bir durum tespiti gibi değerlendirmek gerçeği yansıtmayan anlayışların doğmasına meydan vermektedir. Öbür yandan elibelinde olarak isimlendirilen bazı damgaların koçboynuzu veya bereket olarak isimlendirilen damgalardan nasıl ve neden farklı bir biçimde adlandırıldığı da, ayrıca kendi başına açıklanmaya muhtaç bir sorundur. Türk halı-kilim tasniflerini birkaç grup dışında çok çeşitli adlandırmak pratik bir kaygıdan öteye bir şey ifade etmediği gibi, aşırı ısrarlar sosyo-kültürel hayatı ya da sosyal hafızayı parçalar. Çünkü onlar yani damgalar aynı tarihî bilinç içinde, fakat farklı zamanlarda ifade edilmiş bir zihniyetin ürünüdürler. Dolayısıyla geleneksel Türk halı-kilimlerinde farklı gibi görünen damgalar, aslında bir bütünün çeşitli parçalarını ifade ederler. Resim 4 Kırgızistan da etnografya eserlerinde kullanılan koçboynuzu adıyla bilinen iki damga. Bu damga Türk kültür coğrafyasında en çok kullanılan ve neredeyse tek ortak isimle anılan damgadır. Aynı damga fotoğraf 3 de evliliği belirleyen motif ve kız motifi olarak isimlendirilmiştir. 6 Hakkâri ve Şırnak ta Gülsayra diye bilinen damga için Bakınız: Recai Karahan, Dünden Bugüne Hakkâri Kilimleri, Ankara, 2007; Hakkâri Kilimleri (Broşür) 1996, Şırnak Valiliği İpek Halı ve Yöresel Kilim Motifleri (Broşür), 2005
2013, s. 550. Türkiye de görülen damgaların neredeyse Türklerin sosyal coğrafyalarının tamamında özellikle de Orta Asya ve Sibirya Türklerinde tarihin bilindiği devirlerinden beri kullanılmış ve kullanılmaktadır. Bu konuda Sovyetler Birliği zamanında hazırlanan eserlerde bolca örnek vardır. Özellikle İvanov un eseri 7 Sibirya Türklerinin kullandığı damgalar açısından son derece zengindir. Bu eserde ifade edilen damgaların hemen hepsini Türkiye deki halı-kilimlerde de görmek mümkündür. Mesela Türkiye de pıtrak olarak ifade edilen damga, Sibirya da kullanılmaktadır. Fakat Sibirya da pıtrak yetişmez. Türkiye de kullanılan damgaların her şeyden önce tarihî, kültürel kaynaklarının tespit edilmesi gerekir. Bu sebeple damgaların Türk kültür coğrafyasındaki dökümü yapılmalıdır. Bunlar yapılmadan halı-kilimlerdeki damgalarının isimlendirilmeleri, anlamlandırılmaları genelde sakıncalı ve yanlış algılamalara yol açacak sonuçlar yaratabilir. Üstelik kimi zaman bilinçli veya bilinçsiz biçimde yapılan bu türden hataları düzeltmek, yeni araştırma yapmaktan çok daha zor olmaktadır. Dolayısıyla, halıkilim damgaları hakkında çalışanların olabildiğince disiplinler arası bir anlayışla araştırma yapmalarına ihtiyaç olduğu kadar bu bir zorunluluktur. Yukarıda da kısaca ifade ettiğimiz gibi Güran Erbek ve Mine Erbek tarafından hazırlanıp Kültür Bakanlığı tarafından yayımlanan üç ayrı eserde, Türkiye deki halı-kilimlere kimlik veren damgalar, Anadolu da yaşamış tarih öncesi halklarla ilişkilendirilerek de anlatılmaktadır. Örneğin her üç eserde de yukarıda bahsi geçen Gülsayra-Gülsayre nin dokuduğu damga, Anadolu daki yaygın kullanımıyla elibelinde olarak adlandırılmış olup bu damganın Çatalhöyük, Ahlatlıbel, Hacılar kazılarında bulunan ana tanrıça şeklinden türediği, Çatalhöyük kazıları sonucu bulunmuş olan duvar süsleme örneklerinin günümüzde Anadolu da kullanılanlardan pek farklı olmadığı ifade edilerek şöyle denmiştir: Anadolu kilim ve halı dokuma tekniklerinde karşımıza çıkan elibelinde motifi bu heykelciklere benzer formdadır. Dokumalardaki bütün motifler kadının kültürel birikiminin bir yansımasıdır 8. 7 İvanov, S. V., Ornament Narodov Sibiri Kak İstoriçeskiy İstoçnik, Moskva/Leningrad, 1963. 8 ERBEK, G., a. g. e., s. 3-10; ERBEK, G., Anatolian Kilims 2, Ankara, 1995; ERBEK, M., a. g. e.
2013, s. 551. Resim 5 Kayseri/ Sarız Avşarlarının kiliminden bir ayrıntı. Bu kilimin ortasındaki damga Hakkâri, Van ve Şırnak ta Gülsayra olarak biliniyor (Mustafa Aksoy arşivi) Eagleton ise, yazdığı bir eserde Türkiye de halı-kilimlerde kullanılan damgaları Kürt damgaları olarak ifade etmenin ötesinde Kürt halı-kilimlerinin otantikliğini koruduğunu ve simetrik olduğunu belirterek Türkiye deki Kürt halılarının yanlış bir isimlendirmeyle Yörük halısı olarak ifade edildiğini belirtir 9. Aynı anlayışı birçok Batılı araştırmacının eserlerinde de görmek mümkündür. Bu konuda ortaya atılan görüşlerden haberdar olmak için internet üzerinde küçük bir araştırma yapmak yeterlidir. Ancak, bilmek gerekir ki, bu türden faaliyetlerin bilimsel yanı olmamakla beraber; dıştan tasarlanmış ve içten uygulamaya sokulmak istenen bir millet-ulus/nation-buildings inşa etme programının bilinçli çabalarının yansımalarıdır. Yerli ve yabancı ülkelerin muhtelif halı-kilim uzmanlarınca yapılan kasıtlı, yanlış ve tahrif edilmiş bilgilendirmeler, bilimsel değerden yoksun spekülatif açıklamalardır. Fakat bunlar, ananevi Kürt, Zaza halı-kilimlerindeki simetrik damgalar gerçeğini ve Kürt, Zaza dokumalarıyla Türk dokumalarının aynı olması gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Türk kültür 9 Eagleton, W., An Introduction To Kurdish Rugs And Other Weavings,New York, 1988, s. 38, 99. Türk, Kürt, Zaza dokumaları hakkında bakınız: www.mustafaaksoy.com
2013, s. 552. coğrafyasında görülen bu damgaların ana kaynağının Altaylar olduğu konu uzmanlarınca kabul edilmektedir. Özellikle Sovyetler Birliği zamanında Rusların yayınladığı eserlerde, Türk halklarının halıkilimlerinde bu damgalar tespit edilmiştir. Hatta Sibirya nın en ücra yerlerinde yapılan çalışmalarda bile, bu damgaları görmek mümkündür 10. Üstelik onlar zorlama çizimlere gerek kalmadan, geleneksel davranışlarının bir ifadesi olarak görülürler. Resim 6 Kadirli Avşarlarından ablam Zeliha Aksoy un el işçiliği ile yaptığı çeyiz yastığı. Bu yastıktaki damgaların aynısı özellikle Kazakistan ve Kırgızistan coğrafyasında yapmış olduğum araştırmalarda en sık karşılaştığım damgalardır bazılarıydı (Mustafa Aksoy arşivi). Sonuç olarak, Türkiye de halı-kilim çalışanların ana problemi bugüne kadar genelde halı ve kilimin nerede dokunduğu, adı, iplik yapısı, düğüm sayısı gibi meseleler olmuştur. Oysa halı-kilim ve mezar taşlarındaki damgalar birer sanat eseri olmaktan öte, bir duygunun bir sosyo-kültürel hayatın, en genel tabiri ile sosyal tarihin dile getirildiği kitap sayfaları ve tarihi vesikalardır. Bu belgeler resmi kurumlar tarafından yazılmadıkları için de halkın en yalın duygu ve düşüncelerini ifade ederler. Dolayısıyla tarih yazıcıları ve sosyo-kültürel kavramlar hakkında çalışanların, öncelikle halı-kilim ve mezar taşları gibi etnografik eserleri dikkate almaları gerekir. Çünkü bunlar resmî duygular ile bilgilerin karışmadığı en yalın tarihî vesikalar olup geleneksel hayatı ve zihniyeti ifade ederler. Bu bağlamda Avşar halı-kilimleri de Avşarlıktan ziyade Türklüğü ifade eder ve etmektedir. 10 İvanov, S. V., a. g. e.
2013, s. 553. Resim 7 Avşar kilimlerindeki bazı damga örnekleri (Yusuf Durul, Türk Kilim Motifleri, Ankara, 1987). Bu damgalara dikkat edilirse Avşar damgaları olarak ifade edilen damgaların diğer Türk boyları ve Türk kültür coğrafyasında da çok yaygın olarak kullanıldığı bilenmektedir. Resim 8 Gülsayra damgalarının çizimleri (Recai Karahan, Dünden Bugüne Hakkâri Kilimleri, Ankara, 2007). Bu çizimleri farklı isimlerle Türk kültür coğrafyasının her bölgesinde görmek mümkündür. Bakınız: www.mustafaaksoy.com Resim 9 Konya/Ereğli Bekdik Avşarlarının yaptığı bir kilimden ayrıntı (Mustafa Aksoy arşivi).
2013, s. 554. Resim 12 Hakkâri, Gülsarya olarak bilinen kilimden bir ayrıntı (Mustafa Aksoy arşivi). Resim 10 Kadirli Avşarlarının kiliminden bir ayrıntı (Mustafa Aksoy arşivi). Resim 11 İran Kerman Avşar kiliminden bir ayrıntı (Parviz Tanavoli, Rustic & Tribal Weaves From Varamin, Tahran, 2001). Resim 13 Siirt, Avşar kilimi. Siirt valiliğinin hazırladığı bir kitaptan.
2013, s. 555. Resim 14 Kayseri Avşarlarından bir kilim (Mustafa Aksoy arşivi). Resim 15 Konya/Ereğli, halı dokumasıyla yapılmış Bekdik Avşarlarında bir yastık (Mustafa Aksoy arşivi).