Başbakan Yıldırım ın Bartın 6. Olağan İl kongresinde yaptığı konuşma Aralık 23, 2017-10:13:00 81 ilimizde 80 milyon vatan evladını, milletimizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. ( Türkiye seninle gurur duyuyor sesleri) Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Bartın Kongremiz hayırlı uğurlu olsun. Sözlerimin başında milletin adamı, Türkiye sevdalısı, Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımızın size selamını iletiyorum. İl Kongremiz vesilesiyle bugün sizlerle beraber olmaktan ve bu coşkuya ortak olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Bu salondan, bu muhteşem heyecanlı kalabalıktan ana kadememizi, kadın kollarımızı, gençlik kollarımızı, il, ilçe, mahalle temsilcilerimizi, delegelerimizi ve bu davaya emek veren bütün kardeşlerimizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Kongremizin hayırlara vesile olmasını Cenabı Mevla mdan niyaz ediyorum. Değerli yol arkadaşlarım, geçen hafta Artvin deydik, Ardahan daydık, Çankırı ve Kırıkkale de il kongrelerimizi gerçekleştirdik. Müthiş bir heyecan, müthiş bir coşku ve bugün Bartın dayız. Bartın a referandum öncesi 3 Mart tarihinde gelmek istedik, maalesef hava şartlarından dolayı o gün gelmek nasip olmadı. Sinop a geçtik. Sinop tan biz Sinop Mitingini yaptıktan sonra hayli zaman geçmişti, en az 4 saat geçmiş. Dediler ki Bartınlılar bekliyor, ama hava şartları hala düzelmedi. Ve oradan video konferansla 6-7 bin kişiye yarım saat hitap ettik. Sizlerle video konferansla görüştük, konuştuk ve Bartın 16 Nisan da bir destan yazdı, yüzde 57 ile evet dedi. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine evet dediniz, Allah sizden razı olsun. Bugün de hava şartları iyi değil, yağmur var, kar var, helikopter kalkmıyor, uçak gitmiyor. Arkadaş, mazeret yok, hiç kimse bizi Bartın a gitmekten alıkoyamaz dedik. Geç olsa da, güç olsa da muhakkak Bartın a gideceğiz, kardeşlerimizle, Bartınlılarla biraraya geleceğiz dedik ve bugün buradayız. Hamdolsun sizi gördük, heyecanımız daha çok arttı. Sizi gördük, ülkemizin geleceğine, ülkemizin aydınlık yarınlarına olan güvenimiz daha arttı. Değerli kardeşlerim, dün Meclis e AK Parti Hükümetlerinin bugüne kadar hiçbir iktidara nasip olmayan 16. bütçesini yaptık. 16 bütçe, 16 sene demektir. Türkiye de 94 yıllık Cumhuriyet tarihinde bu kadar üst üste memlekete hizmet eden başka hiçbir iktidar olmadı, sadece bize nasip oldu, milletin iktidarına, milletin partisine, AK Parti ye, sizin partinize nasip oldu. Değerli kardeşlerim; bütçemiz kabul edildi, bu bütçe ülkemize, milletimize hayırlı olsun. 2018 bütçesinde ne var? Çok şey konuşuldu, eleştirenler, beğenmeyenler, her şeye bir kulp takanlar burada da boş durmadı. Ama 2018 bütçesinde ne var diye sorarsanız, büyüme var, kalkınma var, refahın artması var, iş var, aş var, aydınlık Türkiye nin açılan kapıları var. AK Parti ailesi olarak 15 yıl boyunca milletin bize verdiği emanete sahip çıktık. Sayısız fırtınayı, kasırgayı, vesayeti ve darbe girişimlerini milletle birlikte, milletle dayanışma halinde bertaraf ettik. Bütün hain saldırılara rağmen ülkemizde güveni ve siyasi istikrarın bozulmasına izin vermedik. Demokrasiden, hukuk devletinden asla taviz vermedik. Vatandaşlarımızın huzuru, refahı ve esenliği en
öncelikli hedeflerimiz arasında yer aldı. Hamdolsun sizlerin, milletimizin duası, desteğiyle hiçbir kimse bugüne kadar milletin iktidarı AK Parti nin bileğini bükemedi. İnşallah bundan sonra da aynısı olacak. Bugün Türk ekonomisi güven ve istikrar ortamında büyümeye devam ediyor. Bu yılın ilk 9 ayında, son üçüncü çeyreğinde yüzde 11.1 büyüme gerçekleştirdik. Bu, Türkiye nin iyi yolda olduğunun en açık göstergesidir. Dünyada en fazla büyüme sağlayan ülkeler Çin ve Hindistan. Ancak Türkiye üçüncü çeyrekte bu ülkeleri de solladı, açık ara öne geçti, listenin başına oturdu; Türkiye'ye yakışan da budur, bu millete yakışan da budur. Ülkemize darbe vurmak isteyenler bir kez daha hüsrana uğradılar. Bu başarı sizin başarınızdır, bu başarı milletin başarısıdır. Bu başarı büyüyen, kalkınan Türkiye nin başarısıdır. Bu destan sizin eserinizdir kardeşlerim. Sağ olun, var olun, Allah sizden razı olsun. Değerli yol arkadaşlarım; az önce Genel Başkan Yardımcım değindi, birkaç cümle ben de söylemek istiyorum. Biliyorsunuz Amerikan Başkanı bir gün çıktı, böyle de böbürlenerek, imzasını da göstererek bir kâğıda imza atıyor. Neymiş, Kudüs ü Amerika nın başkenti yapacakmış, Kudüs ü İsrail in başkenti yapacakmış; neyse aralarında fark yok, ha İsrail-ha Amerika. Peki, ben yaptım oldu demekle oluyor mu? Olmuyor. O gün dedik ki; yanlış hesap Kudüs ten döner dedik. Kudüs sahipsiz değil dedik. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan İslam İşbirliği Teşkilatı nın Dönem Başkanı, hemen bütün üye ülkelerin devlet başkanlarına, hükümet başkanlarına haber saldı, acil olağanüstü toplanıyoruz, İstanbul a buyurun dedi. Ve Allah a şükür bütün devlet başkanları, hükümet başkanları, bakanlar biraraya gelindi ve bu tek taraflı Birleşmiş Milletler kararlarına karşı, uluslararası hukuka karşı, tek taraflı bu kibirli karara karşı gür bir sesle biz bu kararı tanımıyoruz, Kudüs Filistin in başkentidir diye yeni bir karar aldı. Ve daha sonra gençler, işi burada bırakmadık, meseleyi Birleşmiş Milletler e götürdük diğer İslam ülkeleriyle beraber. Önce Güvenlik Konseyine, Güvenlik Konseyinin 14 üyesi Amerika ya karşı bu kararı kınayan, tanımayan oy verdi. Sadece Amerika tek başına kararın arkasında kaldı. Buradan da sonuç çıkmayınca bu sefer doğrudan Genel Kurula bir karar getirildi. Bu karar Amerika Birleşik Devletleri Başkanının aldığı kararı tekzip eden, tanımayan bir karar tasarısıydı. Bu karar gelir-gelmez Amerika Başkanı bütün ülkeleri arayarak, aramakla kalmayıp tehdit ederek bu karara karşı oy kullanırsanız sizlere para vermeyeceğiz, destek vermeyeceğiz, şöyle yapacağız, böyle yapacağız. Amerika, biz büyük ülkeyiz karışmam ha diye gözdağı vermeye çalıştı. Ama bir şeyi hesap edemedi, hesap edemediği şey; siz ne kadar büyük olursanız olun, dünyada her ülke bayrağı olan, toprağı olan, egemenliği olan her ülke kendi kararını kendi verir, kendi kaderini kendi belirler. Ve işte yapılan oylamada dünyanın 1 den büyük olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Hamdolsun, bu noktaya gelinmesinde, bölgedeki sorunların çözülmesinde, mazlumların, mağdurların meselesine sahip çıkılmasında kim var? Türkiye var. Kim var? Recep Tayyip Erdoğan var elhamdülillah. Türkiye güçlü olmak zorunda gençler (Tezahüratlar) Türkiye sadece kendisi için güçlü olmak zorunda değil, Türkiye bölge için güçlü olmak zorunda. Bölgedeki krizleri gidermek, sorunları çözmek için güçlü olmak durumunda. Bu topraklarda 100 yıl önce ortaya konan planların-projelerin bölgenin iradesi dışında olduğu ve yürümeyeceği bugün çok açık şekilde ortaya çıkmıştır. Bugün bölge hakkında dizayn yapanlar, karar verenler bugün yine aynısını yapmaya çalışıyorlar. Ama Türkiye var, Türkiye ne diyor? Bu bölgede bize rağmen bu bölgede yaşayan ülkelere rağmen hiç kimse binlerce kilometre uzaktan gelip plan yapamaz, racon kesemez. Ve nitekim Türkiye, İran ve Rusya Suriye de 6 yıldır devam eden iç savaşın sona erdirilmesi, artık insanların normal hayatına dönmesi için yoğun bir gayret gösteriyor. Nerede mazlum, nerede mağdur varsa Türkiye her zaman onların yanındadır. 3,5 milyon kardeşimize evimizi açan, bağrımızı açan, ekmeğimizi paylaştığımız mülteci kardeşlerimize sahip çıkan ülkenin adı Türkiye dir. Türkiye barışın, huzurun ve bölgedeki istikrarın güvencesidir. Türkiye küresel barış ve istikrarın da güvencesidir. Değerli kardeşlerim, Bartın a ilk gelişim 27 Temmuz 2003, yani bundan demek ki 13-14 sene önce gelmişim. O dönemde Asım Bey, İbrahim Bey milletvekillerimiz vardı, AK Parti 1. Olağan Kongresini gerçekleştirdik. Evet, o günden bugüne Bartın çok değişti, Türkiye çok değişti. Daha sonra
gelişlerimde Yılmaz Tunç la Bartın dan Kurucaşile ye gittik. O yollarda Allah ım dön dön dön başımız dönüyor yol bitmiyor, topu topu da 22 kilometre yol, 45 kilometre yol, 60 kilometre. Ama dedim ki; ya bu ne kadar uzun yol kardeşim, bu ne biçim iş. 80 senedir bu memlekete uğrayan olmamış mı? Bu yolların hali nedir diye soran olmamış mı? Heyhat, maalesef tabiatın heybeti karşısında çaresizlik hakim olmuş, dağı görmüş, boynunu bükmüş geri dönmüş. Dedik ki; ey dağlar, inat da bir murattır, karşımıza çıkarsanız başımızı eğmeyiz, deleriz geçeriz. Ve o gün o kararı verdik. Bugün Kurucaşile ye giderken 20 kilometrenin üstünde tünel yaptık. Amasra ya tünel yaptık. Şimdi o yol yarı yarıya azaldı. Yol, medeniyettir. İşte medeniyetin gereği de yolları yapmak, yolları bölmek, milleti birleştirmektir. Yolları bölmek, gönülleri birleştirmektir. Yolları böleriz de Türkiye yi böldürtmeyiz, bunu herkes böyle bilsin. Değerli kardeşlerim; dert insanı yollara düşürür. Biz milletimizin derdiyle dertlenerek ve o dertlere çare bulmak için yollara düştük. Bizi arayan Hakkâri nin dağlarında bulur, bizi arayan Tekirdağ ın Malkara nın yollarında görür, bizi arayan Erzurum da Aşkale de, Kırşehir de, Siirt te, Trabzon da, Sakarya da görür, 780 bin kilometrekare vatan toprağının her köşesinde görür. 15 yılda eğitimden sağlığa, tarımdan ulaşıma Türkiye için, güzel, şirin Bartın ımız için çalışıyoruz. Bartın 94 te il oldu, ancak uzun süre beklediği ilgiyi, desteği göremedi. Ama biz asla böyle yapmadık. Diğer illerimiz gibi Bartın ı da seçimden seçime kapısı çalınacak bir il olarak görmedik. 15 yılda sadece Bartın a 5,5 milyar liralık yatırım gerçekleştirdik. Yapılanları bütün detaylarıyla anlatacak değilim. Toplu konuttan, dersliklerden, spor tesislerinden yapılan hizmetleri sizler biliyorsunuz. Bartın a 2008 de üniversite kurduk mu? ("Evet" sesleri) Evet, üniversite kısa sürede ülkemizin sayılı üniversitelerinden biri haline geldi. Bartın a hastane, ağız-diş sağlığı merkezlerinin de aralarında bulunduğu 12 sağlık tesisini yaptık, hizmete verdik. Yetmez dedik, şimdi Bartın ın girişinde yeni bir hastane daha yapıyoruz, hayırlı uğurlu olsun. 400 yataklı hastanemizi de yapıyoruz. Sadece binalar yapmak yetmez dedik, içine uzman da koymak lazım, personel de koymak lazım, doktor da koymak lazım. Koskoca Bartın da 2003 te sadece 81 doktor vardı, 81 doktor. Şimdi ne kadar? Tam 700 tane doktor var, 700 tane, 81 nere 700 nere. Bakın koskoca Bartın da sadece 4 tane ambulans vardı, şimdi 26 tane ambulansımız var, bir filo var. Değerli kardeşlerim; 15 yıldır çiftçilerimizi de unutmadık. Bugüne kadar çiftçilerimize 120 milyon nakit hibe desteği verdik. Bartın Organize Sanayi Bölgesi alanını genişlettik. Yeni alanlarla birlikte 3500 kişiye istihdam sağladık. Şimdi yeni ilave bir alan daha yapıyoruz, inşallah OSB ye yapılacak bu eklentiyle beraber bunlar da hak sahiplerine teslim edilecek. 2002 den önce Bartın da sanayi sitesi yoktu. Bugün 2 sanayi sitemizde 758 çalışanımız var, üretiyor, çalışıyor. Bartın ı büyütmeye, geliştirmeye devam ediyoruz. Bartın da sadece 7 kilometre bölünmüş yol vardı, bugün ne kadar? 73 kilometreye çıktık. Safranbolu Yolunu bölünmüş olarak yapacağımıza söz vermiştik, 15 kilometresini yaptık, gerisi de devam ediyor. Çaycuma, Perşembe, Kozcağız Yolunu yaptık tamamladık. Şu Ankara ya giden yolun bir tane tüneli vardı hatırlayın, Dorukhan Tüneli. Tünelde bir araba bekliyor öbürü geçiyor, güya yolu kısaltacak, 20 dakika sürüyor geçmesi. Şimdi onun yanına bir tünel daha yaptık, yaz-kış yolumuz açık. Yolun açık Türkiye, merak etme, 2023, 2053, 2071 hedef ve vizyonuna emin adımlarla gidiyoruz. Amasra Tünelini açtık, şehre nasıl girdiğinin insanlar farkına varamıyor. Parlaağzı Balıkçı Barınağını yaptık hizmete verdik. Kirazlıköprü ve Kışla Barajlarını inşa ettik. Şimdi de Kozcağız Barajını yapıyoruz, hayırlı uğurlu olsun. Bartın ın en önemli konusu, taşkın koruma, dere ıslahı. 34 tane taşkın koruma projesini yapıp tamamladık. 11 milyon fidan diktik, yeşil Bartın daha da yeşillendi. Şehir merkezindeki dere ıslahlarını da tamamlıyoruz. Bartın da taşkın ve sellerin artık zararını ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, TOKİ ye son zamanlarda 320 konut daha inşa ediyoruz TOKİ marifetiyle. Evet, az önce söyledim, hastanemiz de inşallah yakın zamanda tamamlanacak.
Değerli kardeşlerim; Allah a hamdolsun, başkalarının hayal dahi edemediklerini ülkemize gerçekleştirmiş olmanın haklı mutluluğunu ve bahtiyarlığını yaşıyoruz. AK Parti Türkiye nin en güçlü partisidir; 2003 te de böyleydi, 2017 de de aynıdır, iki katı güçlenerek bugünlere geldik. Hani yüzde 28 le başladı, Bartın yüzde 28 le başladı, en son 16 Nisan da yüzde 57 ye çıktı, iki katını buldu, iki katını. İş yapmazsanız, ortaya eser koymazsanız, vatandaş sizin kara kaşınıza-kara gözünüze mi meraklı? Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Ne diyoruz? Laf üstüne laf koyan değil taş üstüne taş koyan bir iktidar olduk, böyle olmaya da devam edeceğiz. Değerli kardeşlerim, bugün gelirken yolda baktım Kılıçdaroğlu İzmit te muhtarlarla toplantı yapıyor. Muhtarlara diyor ki, merak ettim acaba ne anlatacak diye, erinmedim dinledim. Anlatıyor, diyor ki; muhtarlar, size 5 tane müjdem var diyor. Nedir diye millet can kulağıyla dinliyor. Size, sadece size ait muhtarlar kanunu çıkaracağım diyor. Allah Allah, ya Türkiye Cumhuriyeti kuruluş tarihinden daha eski müessese. Bunların kanunu falan yok mu dedim acaba, bir bakın bakalım. Gariban daha muhtarlara ait özel bir kanun olduğundan haberi yok. 1441 Sayılı 14-1944 sayılı şehir ve kasabalarda mahalle muhtar ve ihtiyar heyetlerine dair kanun. Yetmemiş, 1977 de buna muhtar ödenek ve sosyal güvenlik kanunu diye bir de ilave bir kanun daha yapılmış. Sonra, baktım muhtarların ne derdi varmış, ne yapılmış? Bugüne kadar muhtarlara yönelik çok önemli düzenlemeleri AK Parti Hükümeti yaptı. Bakın neler yaptık? Muhtarların taleplerini artık bilgisayar ortamında kabul ediyoruz, bunun için İçişleri Bakanlığında özel bir daire kuruldu, Muhtarlar Dairesi. Oraya giriyorsunuz, taleplerinizi yazıyorsunuz, o talepler takip ediliyor size geri dönüş yapılıyor. Muhtarların valiliklerde vali yardımcısı, büyükşehirlerde genel sekreter yardımcısı, diğer belediyelerde de bir başkan yardımcısı muhtarlardan sorumlu olarak görev yapıyor. Kılıçdaroğlu diyor ki; biz iktidar olursak belediyelerden muhtarların işiyle ilgili görevlendirme yapacağız. Bunlar yapılmış Kılıçdaroğlu, yapılmış. Kanunları da var, bu ihtiyaçların hepsi düşünülmüş. Başka? 19 Ekim i Muhtarlar Günü ilan ettik. Resmi Gazetede bu yayınlandı ve bununla ilgili mevzuat yapıldı, yayınlandı ve bugün resmen Muhtarlar Günü olarak kutlanıyor. Ama daha önemlisi; 2002 de muhtarlar 97 lira para alıyordu, 97 lira. Şimdi ne kadar alıyorlar? 1503 lira para alıyorlar. Bütün muhtarlara maaş bağlandı, 50 bin muhtar istisnasız bu parayı alıyor. Ha buna ilaveten bir de sigorta, emeklilik primlerini de devlet yatırıyor. Bunu da üzerine koyduğun zaman 2116 lira her bir muhtarımıza kaynak aktarıyoruz, helali hoş olsun. Muhtarlar daha fazlasını hak ediyor. Ama bu CHP, bu Kılıçdaroğlu bunları söylüyor da, muhtarların bu haklarını verirken, maaşlarını düzeltirken getirdiğimiz kanuna ne vermişler diye bakın dedim, ret vermişler ret. Kanun görüşülüyor, maaşlar artacak, primlerini devlet verecek, Ana Muhalefet Partisi ben yokum diyor, ondan sonra da muhtarlara kanun çıkaracağım diye bol keseden atıyor. Önce mevcudu öğren kardeşim, mevcudu. Bir de, muhtarlara bugüne kadar yapılanları görüşülürken hadi o maddede gelip önerge veriyorsun maaş daha fazla olsun, Türkiye nin de imkânlarını da bilmeden-etmeden, o önerge kabul edilmiyor, kanun oylanıyor, kanuna ret veriyorsun, böylece de muhtarları ben düşünüyorum diyorsun. Buna kimi inandıracaksın? Evet değerli kardeşlerim, yani belli ki Sayın Kılıçdaroğlu na bu bütçe konuşmasındaki kamyon işi de fazla koymuş, ha babam 10 dakika da kamyonculardan bahsetti. Kamyoncuların ne sorunu olduğu, bizim kamyoncuların sorunlarını bilmediğimizden tutun neler neler. Ey Kılıçdaroğlu, sen o yollarda yaya yürürken kamyoncularla biz beraberdik biz. Sen o günlerde İstanbul dan Ankara ya FETÖ cülerle, bölücülerle kol-kola gidiyordun, sen ne anlarsın bu işlerden? Değerli kardeşlerim; memleketimizde, ülkemizde bakın, Cumhuriyetten bugüne kadar bakın, bu ülkenin hizmet gördüğü yıllar güçlü iktidarların olduğu yıllardır ve sağ iktidarların olduğu yıllardır. Çok partili hayata bakın, 1950-1960 arası Türkiye nin destan yazdığı yıllardır, Adnan Menderes in iktidar dönemidir. 60 lı yıllarda, 70 li yıllarda zayıf iktidarlarla Türkiye kazanımını kaybetmiştir. 80 li yıllar rahmetli Özal ın iktidar yılları, yine Türkiye nin sıçrama yaptığı yıllardır. 90 lı yıllara geldik, tekrar Türkiye kazanımını kaybetmiş. 2000 li yıllarda hamdolsun AK Parti tek başına iş başına geldi, 15 yıldır
da Türkiye kazanmaya devam ediyor, millet kazanmaya devam ediyor. 2017 referandumuyla beraber, 16 Nisan referandumuyla beraber artık Türkiye de bundan sonra tek başına iktidar, sürekli istikrar dönemi başlıyor. Ne zaman? 2019. İşte bu kongremizi yapıyoruz, diğer illerimizde de kongrelerimizi yapıyoruz. İnşallah Mart ayının sonuna kadar kongrelerimiz bitecek ve 2018 içerisinde büyük kongremizi de yapacağız, ondan sonra 2019; durmak yok ( Yola devam sesleri) Durmak yok ( Yola devam sesleri) Durmak yok ( Yola devam sesleri) 2019 da Bartın, yeni bir tarih yazmaya var mısınız? ("Evet" sesleri) Maşallah. Bartın yerinde duramıyor, 2019 a şimdiden hazır. Yeni kongremizle, yenilenmiş yönetimimizle heyecanla inşallah daha güzel günlere, daha güzel başarılara imza atacağız. Bu teşkilatlar AK Parti başarısının arkasındaki gerçek kahramanlardır. AK Kadınlar, AK Parti iktidarının arkasındaki kahramanlardır. AK Gençler, AK Parti iktidarının başarısının en önde giden neferleridir. ( AK Gençlik seninle gurur duyuyor sesleri) Biz sizlerle gurur duyuyoruz. O halde gençler, AK Kadınlar, Ana Kademe; demek ki davamızı anlatmadığımız hiçbir vatandaşımız kalmayıncaya kadar gayret edeceğiz, kapı-kapı dolaşacağız, el sıkacağız, gönül kazanacağız, Türkiye ye, Bartın a kazandırdığımız eserlerimizi bir-bir anlatacağız. Nasıl bir Türkiye hayalimiz var, nasıl bir gelecek hayalimiz var, bunları anlatacağız. Türkiye yi demokraside, kalkınmada, eğitimde, sağlıkta hangi hedeflerle buluşturacağız, hangi başarılara taşıyacağız, bunları hemşehrilerimizle paylaşacağız. Bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı heyecanla, canla-başla çalışacağız. Görevimizi her birinizin layıkıyla en iyi şekilde yapacağına yürekten inanıyorum. Desteğiniz için, coşkunuz için, bizi bağrınıza bastığınız için hepinize çok teşekkür ediyorum. Samimiyetiniz için, fedakârlığınız için sizleri yürekten kutluyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun. Birliğimizi, kardeşliğimizi daim eylesin. Bir kez daha kongremizin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, hepinize çok teşekkür ediyorum. Göreve gelecek kardeşlerimize başarılar diliyorum. Bugüne kadar AK Parti teşkilatlarında görev almış, bugün aramızda olmayan bütün kardeşlerimizi de hürmet ve şükranla anıyorum. Değerli kardeşlerim; İl Başkanımız burada bir şey söyledi, bir yanlış anlaşılmaya meydan vermek istemem. Peygamber Efendimiz hepimizin baş tacı. Onun sıddık dostu Ebubekir Efendimizin ve diğer halifelerimiz, onlar bizim baş tacımız. Allah bizleri onların şefaatine nail eylesin. Biz kendi çapımızda gayret gösteriyoruz, ama onlar nere, biz nere. Onlar bir İslam gibi en güzel dini dünyanın her tarafına, insanlığı aydınlatacak o mukaddes dinin bugünlere gelmesinde Cenabı Mevla mın müjdelediği mübarek insanlar. Allah onların şefaatine bizleri de nail eylesin diyorum ve hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Allah a emanet olun değerli kardeşlerim. ----- / -----