(Uzmanlık Tezi) Dr. Tenzile YILDIZ TÜRK. Tez Danışmanı: Doç.Dr. Ekrem ORBAY



Benzer belgeler
DOĞAL AİLE PLANLAMASI YÖNTEMLERİ

Aile Planlaması. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

AİLE PLANLAMASINDA KULLANILAN YÖNTEMLER HORMONAL YÖNTEMLER- 2. Yrd. Doç. Dr. İlknur M. GÖNENÇ

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Sadece progesteron içeren kontraseptifler östrojen komponenti nedeniyle KOK kullanamayan kadınlarda alternatif bir kontrasepsiyon seçeneğidir:

AİLE PLANLAMASI ve YÖNTEMLERİ. Yrd.Doç.Dr. Hatice Kahyaoğlu SÜT tarafından hazırlanmıştır

ACİL KONTRASEPSİYON YARD.DOÇ.DR. İLKNUR M. GÖNENÇ

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

R A H İ M İ Ç İ A R A Ç L A R

HORMONAL KONTRASEPTİFLER

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

ÜNİTE II- KADIN GENİTAL ORGANLARININ ANATOMİ VE FİZYOLOJİSİ

AİLE PLANLAMASI DANIŞMANLIĞI VERİLMESİNİN YÖNTEM SEÇİMİNE ETKİLERİ

CERRAHİ KONTRASEPSİYON

FERTİL ÇAĞDAKİ KADINLARDA KONTRASEPTİF YÖNTEMLER VE ANEMİ İLİŞKİSİ

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

Progestinler ve Metabolik Risk

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI (Grup 3)

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

Doğum Sonrası Doğum Kontrolü

DOĞURGANLIK BİLİNCİ GELİŞTİRME VE İNFERTİLİTE AÇISINDAN ÖNEMİ. İlknur M. Gönenç

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

İMPLANON KULLANICILARININ MEMNUNİYET DURUMLARI ve KARŞILAŞTIKLARI YAN ETKİLER

SAĞLIK PERSONELİNİN AİLE PLANLAMASI YÖNTEMLERİNİ TERCİH NEDENLERİ DOĞUM VE KADIN HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ

MENSTRÜEL REGÜLASYON SONRASI SEÇİLEN KONTRASEPTİF YÖNTEMİN BİR YIL SONRAKİ DEVAMLILIĞI

4. SINIF KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

Aşırı doğurganlığın anne ve çocuk sağlığına etkileri İstenmeyen gebelikler ve isteyerek düşükler

Kürtaj Kürtaj (orjinal söylenişi ile küretaj)

bir daha gebe kalmak istememektedirler. Bu kadınların doğum kliniğinden bir yöntemi uygulamaya başlamış veya bir yöntemi kullanmaya karar vermiş

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI STAJ PROĞRAMI

Jinekolojide teşhis ve muayene yöntemleri Esra Gür. Öğle tatili. Gebelikte sık karşılaşılan problemler Serkan Güçlü

Kürtaj risk oranı düşük bir işlemdir. Bu işlem ne kadar erken yapılırsa risk o kadar azalacaktır.

ÜREME ÇAĞINDAKİ KADINLARIN AMENOREYE BAKIŞI VE AMENORE YAPAN DOĞUM KONTROL YÖNTEMLERİ HAKKINDAKİ BİLGİ VE TUTUMLARI.

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

ÜREME SİSTEMİ FİZYOLOJİSİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir?

DÖNEM VI GRUP F DERS PROGRAMI

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

DÖNEM IV GRUP C DERS PROGRAMI

DÖNEM IV GRUP B DERS PROGRAMI

MENOPOZ. Dr. Serdar Balcı, Dr. Eser Çolak. Başkent Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum

DÖNEM IV GRUP A DERS PROGRAMI

AİLE PLANLAMASI. AP, ailelerin istedikleri zaman, istedikleri sayıda çocuk sahibi olabilmeleri için sunulan hizmetlerin tümüne verilen isimdir.

DÖNEM VI GRUP F2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F-1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP F-2 DERS PROGRAMI

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B-2 DERS PROGRAMI

31 AĞUSTOS 2016 ÇARŞAMBA

86. Doğum eylemi süresince fetal başın yaptığı eksternal rotasyon hareketi hangi aşamada gerçekleşir?

DÖNEM VI GRUP E-1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP D 1 DERS PROGRAMI

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

SANDOZ. Sağlıklı bir karar. Ertesi sabah hapı NorLevo Uno

DÖNEM VI GRUP A-2 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP B-1 DERS PROGRAMI

Özel Muayene ve Tanı Yöntemleri. 10.Sınıf Kadın Sağlığı Hastalıkları ve Bakımı. Özel Muayene ve Tanı Yöntemleri

DÖNEM VI GRUP D1 DERS PROGRAMI

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

DÖNEM VI GRUP C 1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP A1 DERS PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP B2 DERS PROGRAMI

AİLE PLANLAMASINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

DÖNEM VI GRUP C1 DERS PROGRAMI

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

Gebelik ve Trombositopeni

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP E1 DERS PROGRAMI

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

16 KASIM 2015 ÇARŞAMBA

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM VI GRUP B1 DERS PROGRAMI

SAĞLIK MESLEK LİSELERİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ XI. SINIF KADIN SAĞLIĞI HASTALIKLARI VE BAKIMI DERSİ İŞLETMELERDE BECERİ EĞİTİMİ PROGRAMI

DÖNEM VI GRUP D 2 DERS PROGRAMI

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

Gebelik nasıl oluşur?

GÜVENLİ ANNELİK. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı 2016

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI SAĞLIK HİZMETLERİ AİLE PLANLAMASI

İN-VİTRO FERTİLİZASYON (IVF) VE EMBRİYO TRANSFERİ (ET)

DÖNEM VI GRUP C 2 DERS PROGRAMI

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

Senkronizasyon. Prostaglandin ile senkronizasyon Kontrolü yöntem Pazartesi yöntemi 2+2 yöntemi ½ yöntemi

3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA

Kontrasepsiyon ve Türkiye de Durum

POLİKİSTİK OVER SENDROMU VE GENİTAL KANSER İLİŞKİSİ

HEPATİT TARAMA TESTLERİ

2 EYLÜL 2015 ÇARŞAMBA

Endometriozis. (Çikolata kisti)

GEBELİK VE POSTPARTUM DÖNEMLERİNDE CİNSELLİK

DÖNEM VI GRUP C2 DERS PROGRAMI

2013 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması

DÖNEM VI GRUP A-1 DERS PROGRAMI

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

Journal of Reproductive Medicine 1999, Volume 8, Supplement 1 BAKIR VE İNDOMETAZİN İÇEREN RAHİM İÇİ ARAÇLARIN KARŞILAŞTIRILMASI

Planlı Gebelik ve Oral Kontraseptifler. Dr.Bekir Yavuzer

Üreme siklusu anomalileri. Araş. Gör. Uzm. Betül Mammadov

Hisar Intercontinental Hospital

Halk Sağlığı-Ders 6 Aşırı Doğurganlığın Kontrolü ve İlaçla Koruma

Transkript:

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI DR. LÜTFĐ KIRDAR KARTAL EĞĐTĐM ve ARAŞTIRMA HASTANESĐ AĐLE HEKĐMLĐĞĐ ĐSTENMEYEN GEBELĐĞĐ OLAN VE OLMAYAN KADINLARDA AĐLE PLANLAMASI YÖNTEM SEÇĐMLERĐ (Uzmanlık Tezi) Dr. Tenzile YILDIZ TÜRK Tez Danışmanı: Doç.Dr. Ekrem ORBAY Đstanbul 2009

TEŞEKKÜR Uzmanlık eğitimim süresince bana verdikleri desteklerden dolayı başta Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi başhekimi sayın Prof.Dr. Yusuf ÖZERTÜRK e, Aile Hekimliği koordinatörümüz ve 1.Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Şefi sayın Doç.Dr. Orhan ÜNAL a saygılarımı sunarım. Eğitimimi kliniklerinde tamamladığım 1.Dahiliye Klinik Şefi Uz.Dr. Ali YAYLA ya, 3.Genel Cerrahi Kliniği Şefi Doç.Dr. Necmi KURT a, 2.Çocuk Kliniği Şefi Doç.Dr. Gülnur TOKUÇ a, 2.Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Şefi Doç.Dr. Mehmet Cem TURAN a ve Haydarpaşa Numune Hastanesi Psikiyatri Kliniği Şefi Uz.Dr. Mecit ÇALIŞKAN a teşekkürlerimi sunarım. Uzmanlık eğitimimin ve tez çalışmalarımın her aşamasında ilgi ve desteklerini benden esirgemeyen Doç.Dr. Ekrem ORBAY ve Op.Dr. Bülent KARS a en içten saygı ve teşekkürlerimi sunarım. Asistanlık eğitimim boyunca bana verdikleri desteklerden dolayı As.Dr. Hatice KURTULUŞ a ve Jinekoloji Polikliniği Sekreteri Neslihan EÇĐK başta olmak üzere tüm asistan arkadaşlarım ve sağlık personeli arkadaşlarıma teşekkür ederim. Hayatımın her aşamasında yanımda olan fedakar anneciğim ve biricik kardeşime ve sevgi ve desteğiyle yaşamıma anlam katan eşim Hakan TÜRK e teşekkürü bir borç bilirim. Dr. Tenzile YILDIZ TÜRK i

ĐÇĐNDEKĐLER Sayfa No TEŞEKKÜR. i ĐÇĐNDEKĐLER. ii KISALTMALAR. iv GĐRĐŞ 1 GENEL BĐLGĐLER.. 3 KONTRASEPTĐF YÖNTEMLER... 6 1. Hormonal Kontraseptifler. 7 1.1. Kombine oral kontraseptifler(kok).. 7 1.2. Mini haplar. 10 1.3. Post-koital kontrasepsiyon. 11 1.4. Yalnız progestin içeren enjekte edilen kontraseptifler 12 1.5. Kombine enjekte edilen kontraseptifler.. 14 1.6. Deri altı implantları. 15 1.7. Hormon içeren RĐA lar... 16 1.8. Vajinal halkalar 17 2. Rahim Đçi Araçlar 17 3. Bariyer Yöntemler.. 21 3.1. Kondom.. 22 3.2. Diyafram 23 3.3. Servikal başlık (cap).. 24 3.4. Spermisitler 25 4. Cerrahi Yöntemler. 26 4.1. Tüp ligasyonu. 26 4.2. Vazektomi.. 27 5. Doğal aile planlaması 27 5.1. Bazal vücut ısısı takibi.. 28 5.2. Servikal mukus takibi 28 5.3. Servikal palpasyon yöntemi.. 28 5.4. Takvim veya ritm metodu. 29 5.5. Geri çekme 29 5.6. Vaginal yıkama.. 29 ii

6. Emzirme ile gebeliğin önlenmesi 30 7. Geleceğin kontraseptif yöntemleri.. 30 KÜRETAJ.. 31 MATERYAL METOD... 33 BULGULAR. 35 DEMOGRAFĐK BĐLGĐLER.. 35 EĞĐTĐM ĐLE KÜRETAJ SONRASI ORAL KONTRASEPTĐF KULLANIMI ĐLĐŞKĐSĐNĐN ĐNCELENMESĐ.... 42 KÜRETAJ SAYISI ĐLE BĐLATERAL TÜP LĐGASYONU KULLANIMI ĐLĐŞKĐSĐNĐN ĐNCELENMESĐ. 44 KÜRETAJ SAYISI ĐLE GEBELĐK SAYISI ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN ĐNCELENMESĐ. 45 KÜRETAJ SAYISI ĐLE DOĞUM ŞEKLĐ ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN ĐNCELENMESĐ. 45 KÜRETAJ SAYISI ĐLE YAŞAYAN ÇOCUK SAYISI ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN ĐNCELENMESĐ. 46 TARTIŞMA 47 ÖZET.. 52 SONUÇ VE ÖNERĐLER... 53 KAYNAKLAR... 54 iii

KISALTMALAR A.B.D. :Amerika Birleşik Devletleri AP: Aile Planlaması BTL: Bilateral Tüp Ligasyonu Ca : Karsinom C/S: Sezaryen Sectio DM: Diabetes Mellitus DMPA: Depo Medroksi Progesteron Asetat HT: Hipertansiyon KOK: Kombine Oral Kontraseptif LH: Luteinizan Hormon LNG-RĐS: Levonorgestrel Đçeren Rahim Đçi Sistem M.Ö.: Milattan Önce NSD: Normal Spontan Doğum OKS: Oral Kontraseptif PCOS: Polikistik Over Sendromu PĐH: Pelvik Đnflamatuar Hastalık RĐA: Rahim Đçi Araç TA: Tansiyon Arteriyel WHO: Dünya Sağlık Örgütü iv

GĐRĐŞ Aile planlaması, ailelerin istedikleri zamanda ve sağlıklı aralıklarla, bakabilecekleri kadar çocuk sahibi olmalarını amaçlar. Aile planlaması çalışmalarında temel amaç, çocuk sayısını kısıtlamak değil, ailenin sağlığını korumak ve onların mutlu yaşamalarını sağlamaktır. Çok sık gebelikleri önlemek, bu tür doğumların anne ve çocuk sağlığına olan olumsuz etkilerini gidermek, istenmeyen gebeliklerde tehlikeli yollarla yapılan düşükleri önlemek, çocuğu olmayan ailelere çocuk sahibi olmaları için yol göstermek, ailelere gebelikten korunmanın modern ve tıbbi yollarını öğreterek, ana ve çocuk sağlığı düzeyini yükseltmek hedeflenir. Bu hizmet, ailedeki kişi sayısını sınırlandırma anlamı taşımaz. Anne ölümlerinin çoğu, sık aralıklarla, çok sayıda (4 ten fazla), 18 yaşından küçük ve 35 yaşından büyük annelerin yaptığı doğumlarda görülmektedir. Her yıl dünyada yarım milyondan fazla kadın gebelik ve doğumla ilgili sorunlar yüzünden ölmekte ve geride bir milyondan fazla anasız çocuk bırakmaktadır(1). Aile planlaması hizmeti, yüksek riskli gebelikleri önleyerek anne ve bebek ölümlerini azaltır. Doğurganlık azaltılırken, anne sağlığı, çocuk sağlığı iyileştirilmiş, dolayısıyla toplumsal ve ekonomik alanlarda da iyileştirilmeler sağlanmış olacaktır. Ülkemizde genel sağlık göstergelerimizin istenen düzeyde olabilmesi için anne ve çocuk sağlığı düzeylerini yükseltmek, aşırı doğurganlığın olumsuz etkilerini azaltmak ve nüfus artışını ekonomik gelişmemizi engellemeyecek düzeyde tutabilmek amacıyla aile planlaması hizmetlerine ağırlık ve öncelik verilmesi ayrı bir önem taşımaktadır. Ülkemizde yıllara göre bebek-çocuk ve anne ölüm hızındaki düşüşler dikkate alındığında, giderek düzelen bir gelişme süreci içinde olduğumuz bir gerçektir. Ancak hala almamız gereken mesafeler vardır(2,3). Aile planlaması yöntemlerine ulaşmak giderek kolaylaşırken maalesef doğurganlık çağındaki kadınlarımızın birçoğu, ya bu yöntemlerden habersiz ya da yöntemlere ilgisizdir. Cinsel partnerlerinin de etkisiyle ya da olmadan, güvenilirlik düzeyi çok düşük yöntemlerle gebelikten korunmaya çalışmaktadırlar. Bunun tabii sonucu olarak da istenmeyen gebelikler yaşamakta, çözüm olarak da gebeliğin tahliyesini(küretaj) görmektedirler(4). Defalarca yapılan küretajlar, kontrasepsiyon yöntemi gibi algılanmaktadır. Oysa küretaj, ancak tıbbi gereklilik durumunda yapılması 1

gereken, oldukça ciddi bir cerrahi müdahaledir. Uzman ellerde yapıldığında dahi birçok komplikasyon riski taşımaktadır. Bu çalışmada istenmeyen gebelik yaşamış ve hiç istenmeyen gebeliği olmayan doğurganlık çağındaki bayanlarda aile planlaması yöntem seçimleri arasındaki benzerlik ve/veya farklılıklar konusunda bir fikir edinilmeye çalışıldı. 2

GENEL BĐLGĐLER Öncelikle doğum kontrol yöntemleri hakkında genel bilgiler vereceğiz. Doğum kontrol yöntemleri insanlık tarihi kadar eskidir. Bulunabilen en eski yazımlarda sünger ve tampondan bahsedilir. M.Ö.1850 yılından kalma Mısır papiruslarında tampon olarak bal, sakız ve timsah dışkısı kullanıldığı bilinmektedir. Soranus tarafından tanımlanan doğum kontrol teknikleri modern çağlara kadar yapılan en iyi tanımlamalardır(5). Soranus meyve ve fındıktan macun yapılmasını veya servikal açıklığa yumuşak ipek yerleştirilmesini önermiştir. Tarihte vagen içine yerleştirilen yöntemler izole kültürler arasında çok farklılık gösterir. Japonlar bambudan yapılmış kâğıtlar, müslüman kadınlar palmiye yaprakları, Pasifik adalarında yaşayan kadınlar deniz ürünlerini kullanmışlardır. En erken penis koruyucular Gabriello Fallopius tarafından 1564 yılında tanımlanmıştır. Ancak bu koruyucular enfeksiyondan korunmak amacı ile kullanılıyordu. Kondom orjini hakkında çok söylentiler vardır. Pek çoğu 1600 lü yıllarda Đngiltere de yaşayan Dr. Kondom ile ilgilidir. Kondom ancak 1800 lü yıllarda Avrupa da yaygın olarak kullanılır hale gelmiştir. Spermisit ajanların keşfi ve bu ajanlarla ilgili çalışmalar 1800 lü yılların başlarına rastlar. 1950 lerde 90 dan fazla spermisit ilaç marketlerde pazarlanmaktaydı. Servikal kapak 1860 yılında New York lu bir jinekolog olan E.B.Foote tarafından geliştirilmiştir. Diyafram kullanımı da bu döneme rastlamaktadır. 3

Resim 1: Tarihte rahim içi araç (RIA) ın ilk defa uzun seyahatlerde develerin gebe kalmaması için kervan sürücüleri tarafından develerin rahimlerine küçük taşlar yerleştirmek suretiyle kullanıldığı bilinir (Resim 1). 1800 lerde rahim içi araçların öncüleri küçük düğme şeklinde araçlardı, serviks ağzını tamamen kaplıyordu ve kanala uzanan ipleri vardı(6)(resim 2). 4

Resim 2: 1902 yılında Alman Hollveg tarafından rahime yerleştirilen bir peser doğum kontrolü amacı ile kullanıldı. Bu peser kullanıcı tarafından yerleştiriliyordu ve korkunç boyutlarda enfeksiyona yol açıyordu. 1930 yılında Grafenberg gümüş, altın ve çelik kaplı yüzükler denedi. 1934 de Japonya da Ota bu yüzüklerin ortasına destekleyici bir yapı koydu. 1960 larda polietilenden yapılan araçlar geliştirildi, bu araçlara X-ışınları ile çekilen radyografilerde görülebilmesi için baryum sülfat emdirildi. Lazer Marguiles 1960 yılında rahime yerleştirilen ve orada tekrar şekil alan ilk plastik aracı geliştirdi. Bu araç büyük olduğu için kullanıcıların fazla kanama ve kramp şikayetleri oluyordu, ayrıca sert plastikten olan kuyruğu peniste irritasyona neden oluyordu. DMPA gibi içinde yalnızca progesteron bulunan enjektabl formlar 1950 li yıllarda endometriozis, endometrial kanser, dismenore, hirsutismus ve kanama düzensizliklerinin tedavisi için kullanılmaya başlanmış, yapılan çalışmalar sonucunda doğum kontrol yöntemi olarak gündeme gelmiştir. 1996 yılından beride ülkemizde başarıyla uygulanmaktadır. Đçinde östrojen ve progesteron komponenti bulunan Mesigyna amp. 1960 lardan beri araştırılmakta olup, 1997 yılından beri de ülkemizde kullanılmaktadır. DMPA ve Mesigyna nın kullanıma girmesinden sonra 1970 li yıllarda tek ince kuyruğu olan Lippes Loop geliştirildi. Đlk bilinen bakırlı RIA Tantum- T dir (T- Cu 200). Ardından 1982 yılında Cu-T 380 A otuzu aşkın ülkede kullanım imkanı buldu. Bir yıl süre ile koruma sağlayan ve yapısında progesteron bulunan Progestasert isimli rahim içi araçlar da, bakırlı rahim içi araçlarla aynı dönemlerde geliştirilmiştir ve 1976 yılından beri kullanım alanı bulmuştur. 5

Doğum kontrol hapları son 40 yıl içinde pek çok ülkede yaygın olarak kullanılır hale gelmiştir. 1900 lü yılların başında Avustralya da Đnnsbruck Üniversitesi nde fizyoloji profesörü olarak çalışan Ludwig Haberlandt ağızdan verilen ovaryan özütlerin doğurganlığı önlediğini bildirdi. 1920 lerde Haberlandt, Otfried Otto Fellner hayvanlara steroid özütler verilerek doğurganlığın baskılandığını belirttiler. 1931 yılında Haberlandt hormon replasmanı ile doğurganlığın baskılanabileceğinden bahsediyordu. Đnfecundin isimli bir ilaç bu amaçla hazırlanmıştı, ancak 1932 de Haberladt ın erken ölümü nedeni ile kullanıma giremedi, böylece doğum kontrol haplarının kullanımı ertelenmiş oldu(7). Doğum kontrol hapları ile ilk deneme 1956 yılında Porto Rico da Edris Rica- Winey tarafından yapıldı(8). 1960 yılında A.B.D. de doğum kontrol haplarının onaylanmasından bu yana yan etki ve risklerinin azaltılması amacıyla içerdikleri östrojen ve progestin miktarları azaltılmıştır, böylece doğum kontrol hapları güvenle kullanılır hale gelmiştir. Ülkemizde de 1965 yılından beri kullanılmaktadır. Tıp dünyasında doğum kontrol yöntemi arayışlarının son ürünü olan ve kola yerleştirilen bir çubukla kadınları 3 yıl süreyle gebelikten koruduğu bildirilen Implant yöntemi dünyada 1998 de, Türkiye de 2002 yılında tıbbın hizmetine verilmiştir. KONTRASEPTĐF YÖNTEMLER Sınıflama 1) Hormonal Kontraseptifler Kombine oral kontraseptifler(kok) Mini haplar Post-koital kontrasepsiyon Yalnız progestin içeren enjekte edilen kontraseptifler Kombine enjekte edilen kontraseptifler Deri altı implantları Hormon içeren RĐA lar Vajinal halkalar 2) Rahim Đçi Araçlar (RĐA) 6

3) Bariyer Yöntemler Kondom Diyafram Servikal başlık (cap) Spermisitler 4) Cerrahi Yöntemler Tüp ligasyonu Vazektomi 5) Doğal aile planlaması 6) Emzirme ile gebeliğin önlenmesi 7) Geleceğin kontraseptif yöntemleri 1. HORMONAL KONTRASEPTĐFLER 1.1. Kombine Oral Kontraseptifler (KOK) KOK ler sentetik östrojen (Ethinil estradiol veya Mestranol) ve çeşitli progestinlerden (norethindrone, norethindrone acetate, norgesterel, levonorgesterel, desogesterel, norgestimete) birini içerir. Günümüzde 30-35 mikrogram östrojen içeren düşük dozlu haplar kullanılmaktadır. Ülkemizde bulunan tüm KOK lerin içinde ethinil estradiol vardır ve doz 20-50 mikrogram arasındadır(9) (Resim 3). 7

Resim 3: Etki mekanizması: KOK ler içerdikleri östrojen ve progestinin etkisi ile; ovulasyonu engeller, endometrial glandlarda atrofi meydana getirerek ve servikal mukusu kalınlaştırarak spermlerin uterusa geçmesini engelleyip gebeliği önler(9). Etkinlik: KOK ler %99.9 etkinliktedir. Teorik olarak başarısızlık oranı 0 a yakındır. Başarısızlığı etkileyen faktörlerin başında kullanıcıların motivasyonu ve hapların unutulmadan alınması gelir(9). Bir hap unutulduysa; hatırlandığı an alınmalıdır, ek korunmaya gerek yoktur. Đki hap unutulduysa; iki gün üst üste ikişer hap alınmalıdır. Ek bir korunmaya gerek olmamasına rağmen genel konsensus takip eden 7 gün boyunca ek bir kontrasepsiyon yöntemi kullanmaktır. Üç hap unutulduysa; hemen başka bir yöntemle korunulmaya başlanır, paket atılıp hemen yenisine başlanır(9). Olumlu yönleri(10-12) Kullanımı kolay, çok etkili, ucuz, koitusdan bağımsızdır. Adetler az, kısa ve düzenli olur(demir eksikliği anemisi riskini azaltır). PCOS ve endometriozis semptomlarını azaltır. Dismenoreyi tedavi eder. Aknelere iyi gelebilir. 8

Benign meme hastalıklarını azaltır. Benign over kisti oluşumunu azaltır. Romatoid artrit riskini azaltır. Ektopik gebelik riskini azaltır. Endometrium ve over ca riskini azaltır. Pelvik enfeksiyon riskini azaltır. Osteoporoz riskini azaltır. Bırakıldığında fertilite kısa sürede eski durumuna döner. Yüksek dozların uzun süre kullanımında uterin leiomyomlarda %31 azalma, fonksiyonel over kistlerinde %49 azalma olur. Etkileri ve yan etkileri çok iyi incelenmiştir. Olumsuz yönleri(9-11) Her gün hap alımının hatırlanması Bazı kadınlarda kilo alımı Bazen ara kanaması ve lekelenme Bazı ilaçlarla (barbituratlar, fenitoin, fenilbutazon, rifampisin ve bazı antibiyotiklerle) etkileşim Çok nadiren, özellikle sigara içen kadınlarda dolaşım bozuklukları Kan basıncında yükselme Klamidya enfeksiyonu riskinde artma Kontrendikasyonlar(9,12,13) Gebelik Nedeni bilinmeyen vaginal kanama Meme kanseri ve hikayesi Tromboembolik yada serebrovasküler hastalık ve hikayesi Genital malignensi Kalp hastalığı, koroner tıkanıklık hikayesi ve predispozisyonu Akut karaciğer hastalığı Relatif kontrendikasyonlar ve sıkı izlem gerektirenler(9,12,13) Emzirenler 35 yaş üstü sigara içenler 9

Migren yada epilepsi Depresyon Gebeliği sırasında veya daha önce hap kullanırken hepatit geçirenler 40 yaş üstü diyabetik, kardiyo-vasküler, serebro-vasküler hastalık riski taşıyanlar Hipertansif hastalar ( TA>140/90 ) Büyük operasyon geçirenler ve 4 hafta içinde geçirecek olanlar Uterin leiomyoma Orak hücre hastalığı Safra kesesi hastalığı Yan etkiler Bulantı Memelerde hassasiyet Adet kanının azalması veya adetler arası lekelenme Baş ağrısı Baş dönmesi Kilo artışı 1.2. Mini Haplar Yalnız progestin içerirler ve ara vermeden her gün aynı saatte alınırlar. Etki mekanizması : Servikal mukusu kalınlaştırır, %40-60 ovulasyonu engeller, tubal motiliteyi etkiler ve endometriumu inceltip implantasyonu engelleyerek gebeliği önler. Etkinlik : Emzirenlerde %98.5, emzirmeyenlerde %96 civarındadır. Başarısızlık ilk yıl %1.1 9.6 arasındadır(10,14,15) Başarısızlık genç kadınlarda %3.1 iken, 40 yaş üstü %0.3 dür (9,15). Kullanımı : Adetin 1. günü başlanıp her gün aynı saatte devamlı alınır. Đlk 7 gün ek bir korunma yöntemi kullanılmalıdır. Kadına son 7 gün adet görebileceği hatırlatılmalıdır. Bununla birlikte adet görsün ya da görmesin, paketteki haplar bitince ara vermeden yeni bir pakete başlanmalıdır. Kadın bir hap almayı unuttuysa, 3 saatten 10

fazla geciktirdiyse, hatırlar hatırlamaz almalı ve 48 saat süreyle ek koruma yöntemi kullanmalıdır. 2 yada daha fazla hap unutuldu ise, iki gün süre ile ikişer hap almalı ve daha sonra birer hap almaya devam etmelidir. Bu durumda bir hafta süre ile ek bir korunma yöntemi uygulanmalıdır(9,13). Endikasyonlar Emzirme Đleri yaş ( 40 yaş üzeri ) Östrojenin kontrendike olduğu kadınlar Kontrendikasyonlar Fonksiyonel over kisti Ektopik gebelik öyküsü Gebelik Aktif karaciğer hastalığı Tanı konmamış vaginal kanama Meme kanseri Yan etkiler Đrregüler kanama Fonksiyonel over hastalığı Akne 1.3. Postkoital Kontrasepsiyon Kondom yırtılması, diyaframın yer değiştirmesi, RĐA nın düşmesi, hap alımının unutulması veya cinsel tecavüz gibi acil kontrasepsiyon gerektiren durumlarda kullanılır. Postkoital haplar: Korunmasız koitusu izleyen ilk 72 saat içinde (Ethynyl Estradiol 50mcg + Norgesterol 1mg içeren) KOK den 2 adet alınıp 12 saat sonra dozun tekrarı şeklindedir. (Aşırı bulantı yapabilir) 11

Postkoital RĐA uygulaması: Korunmasız koitusun olduğu siklusta ovulasyonu izleyen 5-7 gün içerisinde RĐA uygulanması gebeliği engellemede çok etkilidir. Ancak pratik değildir. RU-486(Mifepristone): Korunmasız koitusu izleyen ilk 72 saat içinde 600 mg RU- 486 nın tek doz kullanımı etkili kontrasepsiyon sağlar. Henüz yaygın değildir. 1.4. Yalnız Progestin Đçeren Enjekte Edilen Kontraseptifler Depo medroksi progesteron asetat (DMPA): 3 ayda bir 150 mg kas içine uygulanır. Ülkemizde ruhsatlıdır. Noretisteron enantat (NET-EN): 2 ayda bir 200 mg kas içine uygulanır. Etki mekanizması: Servikste sperm penetrasyonunu ve implantasyonu kalın bir mukus tabakası oluşturarak engeller. Endometriumun progesteron etkisi ile inaktif ve atrofik hale gelmesi implantasyona uygunsuz bir zemin oluşturur. Dolaşımdaki progesteron miktarının yüksek olması ovulasyon öncesi LH yükselmesini etkin olarak engeller ve ovulasyon olması muhtemel değildir; bu nedenle DMPA uygulanan kadınlarda ovulasyon nadirdir(9). Etkinlik : Enjektabl progestinler etkin kontraseptif yöntemlerdir(16). Başarısızlık %0.1 den düşüktür. Kullanımı : Efektif kontrasepsiyon sağlanması için ilk enjeksiyon adet kanamasının ilk 5 günü içinde yapılmalıdır. Bu dönemde yapılmamış ise 2 hafta süre ile ek korunma yöntemi kullanılmalıdır. Bir sonraki enjeksiyon DMPA kullanımı için 3 ay, Noretisterat ta ise 2 ay sonradır. Doğum sonrası kadın emziriyorsa ilk enjeksiyon 6. hafta sonunda yapılmalıdır; emzirmiyorsa ilk enjeksiyon doğumdan 3-4 hafta sonra yapılabilir. Düşükten hemen sonra ya da ilk 7 gün içinde enjeksiyon yapılabilir. Gebelik isteği ile yöntemi bırakan kadınlardaki gebe kalma hızları, yöntem kullanmayan kadınlarla aynı sınırlardadır(17). Gebe kalınması için geçen süre yaklaşık 9 aydır. Bu süre yöntem kullanma süresi ile ilişkili değildir. Son enjeksiyondan sonra 12 aydan fazla devam eden adet rötarı normal değildir ve araştırılması gerekir. 12

Endikasyonlar Sigara içen kadınlar Obezler Emzirme Demir eksikliği anemisi Jinekolojik obstetrik durumlar(preeklampsia öyküsü, ektopik gebelik öyküsü, uterus fibroidleri, endometrium ve over karsinomları, gestasyonel trofoblastik hastalık, servikal ektropiyon) Bening meme hastalıkları Konjenital kalp hastalığı, tromboembolik hastalık geçirmiş kadınlar Safra kesesi hastalıkları Tiroid hastalığı Thalasemia yada orak hücreli anemi Epilepsi Schistosomiasis, tüberküloz, sıtma gibi enfeksiyon hastalıkları Diğer yöntemlere uyum zorluğu olan kadınlar (örneğin mental retarde hastalar) Olumlu yönleri : DMPA cinsel ilişkiden bağımsız ve uyumun kolay olduğu bir yöntemdir. Östrojen etkisi olmadığından, konjenital kalp hastalığı, orak hücre anemisi, troboembolik hastalık geçirmiş kadınlar ve 30 yaş üzeri sigara içen kadınlarda kullanılabilir. Emziren annelerde sütün miktarını arttırabilir, anne sütüne çok az miktarda geçer ve bebeğin gelişimini etkilemez(18,19). DMPA endometrium ve over kanseri riskini azaltır(20). Menstrüel kanama miktarını azalttığı için anemi insidansını da azaltır. Pelvik inflamatuar hastalık, endometriozis ve ektopik gebelikleri önler. Yan etkiler : Düzensiz kanama Memelerde hassasiyet Kilo artışı Depresyon 13

Düzensiz kanama oranı ilk yıl içinde %30, sonraki yıllarda %10 dur. Enjeksiyonların arka arkaya uygulanması ile pek çok kadın tamamen amenoreye girer. Đlaç vücuttan son enjeksiyondan ancak 6-8 ay sonra temizlendiğinden kilo artışı ve depresyon, ancak bu süre sonunda düzelebilir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından gelişmekte olan 3 ülkede, 9 yıl boyunca yapılan vaka kontrollü bir çalışmada, kullanımın ilk 4 yılında meme kanseri gelişimi açısından hafif risk artışı gösterilmişse de risk artışı kullanım süresi ile orantılı değildir. Bu günkü görüş DMPA nın meme kanseri açısından risk artışı yaratsa bile, bu risk oranının son derece düşük olduğudur. Genel kanı, DMPA nın uzun süreli kullanımının risk artışı yaratmadığı şeklindedir(13). 1.5. Kombine Enjekte Edilen Kontraseptifler Östrojen ve progesteronu birlikte içeren preparatlardır. Estradiol valerate 5mg + Noretisteron enantat 50mg: 4 haftada bir kas içine uygulanır. DMPA 25mg + Estradiol Cypionat 5mg: 4 haftada bir kas içine uygulanır. Etki mekanizması: Uygulama sırasında ovulasyonun supresyonu, enjeksiyon yapılan ilk 15 gün içinde plazma östradiol düzeyi düşüşüne bağlı hipoöstrojenemik ortam yaratılması iledir. Uygulama yolu farklı olmasına karşın, içerik olarak KOK lara benzer. Tedavi kesildikten sonra folikül aktivitesi 28 gün içinde geri döner. Tedaviden sonraki ikinci siklusta ovulasyon tamamen normal görünmektedir. Etkinlik : Başarısızlık oranı %0.1 0.2 arasındadır. Uygulaması kolay bir yöntemdir ve son derece etkilidir. Kullanıcının bir sonraki iğneyi yaptırmak dışında akılda tutması gereken hiçbir şey yoktur. Olumlu yönleri : Pelvik enfeksiyon ve over kanserine karşı koruyucu etkisi vardır. Ektopik gebelik ve demir eksikliği anemisini önler. Bırakıldığı zaman doğurganlık geri döner. Doğal östrojen içerdiği için lipid metabolizmasına ve kardiovasküler sistem üzerine olumlu etkileri vardır. 14

Ağızdan alınmadığı için KOK lerde sık karşılaşılan bulantı, kusma yakınmaları enderdir. Karaciğer fonksiyonlarını olumsuz etkilemediği için KOK kullanımı esnasında yada gebelikte sarılık geçirenlerde kullanılabilir. Yan etkiler: kanama düzensizlikleri baş ağrısı, baş dönmesi halsizlik memelerde gerginlik ve ağrı kilo artışı Kullanımı: Kombine enjekte kontraseptifleri tercih eden kadınlarda yöntemi ilk uygulama adet gören kadınlarda adetin ilk 7 günü içinde olmalıdır. Doğum sonrası dönemde eğer kadın emziriyorsa doğum sonrası 6 aydan sonra, emzirmiyorsa doğum sonrası 3-4. haftada uygulanabilir. Düşük sonrası hemen ya da ilk 7 gün içinde ilk enjeksiyon yapılmalıdır. Sonraki enjeksiyon kanamanın durumuna bakılmaksızın ilk enjeksiyondan 30 gün sonra uygulanmalıdır. Đkinci ve daha sonraki enjeksiyonlar daha önceden saptanan enjeksiyon tarihinden 3 gün önce ya da 3 gün sonra yapılabilir. Enjeksiyondan sonra kullanıcıya bir sonraki enjeksiyon tarihi mutlaka hatırlatılmalıdır (13). 1.6. Deri Altı Đmplantları Sentetik bir hormon olan Levonorgestrol içeren 6 adet ince ve esnek silastik kapsülden oluşur. Üst kolun iç yüzüne, deri altına, adetin ilk 7 gününde yerleştirilir. Etkinlik : %99 civarındadır. Koruyuculuğu 5 yıl sürer(9). Etki mekanizması: Sadece progestin içeren kontraseptifler gibidir. Levonorgestrel ovulasyon için gerekli olan LH salınımını inhibe eder. Siklusların %50 sinde ovulasyon inhibisyonu, servikal müküsün kalınlaşması, endometrial supresyon ile kontraseptif etkiyi oluşturur(9,21,22). 15

Norplant mevcut kontraseptiflerin en etkililerinden biridir. Güvenli, kullanımı kolay bir yöntemdir. Çıkarıldıktan sonra doğurganlık hızla geri döner. Emziren kadınlar için çok iyi bir seçimdir. Norplant yerleştirilmesi için eğitilmiş personel gerekir. Kadın kendi kendine yönteme başlayamaz ve sonlandıramaz. Deri altında fark edilir, bu bazı kadınlar ve eşleri için istenmeyen bir etkidir. Kullanıcılarda 2 yıl boyunca devam edebilecek olan adet düzensizlikleri olabilir(23). Yan etkiler: Düzensiz kanamalar Baş ağrısı Kilo değişiklikleri Depresyon, anksiyete, sinirlilik Akne Saç dökülmesi ve/veya hirsutizm Bulantı Başdönmesi Memelerde duyarlılık Vajinal sekresyon artışı 1.7. Hormon Đçeren RĐA'lar Progestasert : Gövdesinde 38 mg progesteron içerir ve 1 yıl etkinliği vardır. Servikal mukusu kalınlaştırır ve spermlerin rahime geçmesine engel olurlar. Progestasert in ektopik gebeliğe karşı etkinliği son derece azdır(9). L Ng-20 RĐA : 52 mg levonorgestrel içerirler ve 5 yıl etkili olan sistemlerdir. Kısmen yumurtalıklarda folikül gelişimini ve ovulasyonu da engelleyebilirler, ayrıca yabancı cisim reaksiyonu oluştururlar(9). Etkinliği oldukça yüksektir, amenore sık rastlanan yan etkidir. Şiddetli idiopatik menoraji şikayeti olan kadınlarda tedavi amaçlı uygulanabilir ve kanamaları azaltarak demir eksikliği anemisini önleyebilir. 16

1.8. Vaginal Halkalar (RĐNG) Halkalar vaginaya yerleştirilerek, salınan hormonun özelliğine ve miktarına bağlı olarak kontraseptif etkinlik sağlanır. 50-60 mm dış çapa ve 7,5-9,5 mm kalınlığa sahip çok sayıda ve şekilde halka yapılmıştır. Diyaframın aksine, halkaların yerleşim açısından sorunu yoktur, yalnızca konfor ve atılma olasılığı açısından büyüklük önemlidir. Ana koşul halkanın dış kenarının vajen duvarıyla temas halinde olmasıdır. Halkalar silastik yapıdadır. 2 değişik tip halka geliştirilmiştir. Birincisi 150-180mg/gün hızında estradiol ve 250-300mg/gün hızında levonorgestrelin salındığı estrajen ve progestajen içeren karışık tiptir. Bu halkalar özellikle 3 hafta içerde, 1 hafta dışarıda tutulduklarından ovulasyon düzenini oluşturmaya yöneliktirler. Đkinci tip genellikle 20mg/gün levonorgestrelin salındığı yalnızca progestajen içeren tiptir. Bu halkalar ovulasyon inhibisyonu yapmayacak şekilde dizayn edilmişlerdir ve kullananların %50 sinde ovulasyon olmuştur. Antifertilite etkilerini düşük doz progestajen etkisiyle sağlarlar(13). 2) RAHĐM ĐÇĐ ARAÇLAR ( RĐA ) RĐA pek çok ülkede en çok kullanılan, etkin kontrasepsiyon sağlayan, güvenilir, uygulaması kolay, seksüel yaşamı bozmayan, ucuz ve geri dönüşümlü bir kontrasepsiyon yöntemidir. Ülkemizde kontrasepsiyonda geri çekmeden sonra en çok kullanılan yöntemdir. Spiral(RĐA); rahim içine yerleştirilen, genellikle bakır ya da hormon içeren küçük plastik bir araçtır(resim 4). 17

Resim 4: Günümüzde dünya çapında kullanılan üç tip RĐA vardır. Đnert (katkısız) RĐA'lar : Polietilen (Lippes Loop) veya paslanmaz çelikten (Çin de kullanılan ringler) yapılmışlardır. Bakırlı RĐA'lar: TCu - 380 A, TCu - 380S, TCu - 200, TCu - 200B, Multiload (ML Cu 250 ve 375) ve Nova T gibi. Hormonlu RĐA'lar : Progestasert, Levonova( Mirena ) Etki mekanizması: Bütün RĐA lar etkilerini asıl olarak endometrial kavite içerisinde göstermektedir. Esas etki mekanizması uterus içerisinde spermisidal bir ortam oluşturulmasıdır. RĐA ların ektopik gebeliklere karşı da koruyucu etkisinin olması ovumlar üzerinde sitotoksik etkisini ya da tubal fonksiyonları bozduğunu düşündürmektedir(9). 18

Đnert RĐA larda; uterusun yabancı cisme karşı reaksiyonu sonucu gelişen steril inflamatuar etkinin yarattığı doku harabiyeti minör derecede olsa da spermisidaldir. Son derece az sayıda sperm fallop tüplerindeki ovuma ulaşır. Bakırlı RĐA larda; bakır salınımı endometriumda lokalize travma, yabancı cisim cevabı yaratarak inflamatuar reaksiyon ve biyokimyasal değişimlere yol açar. Bakırın yol açtığı değişimler arasında prostoglandin yapım artışı ve farklı endometrial enzimlerin inhibisyonu vardır. Sonuç, sperm ve embriyoya toksik olan bir uterus ortamıdır. Over fonksiyonlarını etkilemezler. Etkinlik : Geriye dönüşümlü, emniyetli ve kontraseptif etkisi yüksektir. Bakır miktarı yüksek olan yeni modern RĐA larla ( TCU 380 ve Multiload 375 ) cerrahi sterilizasyona eş istenmeyen gebelik oranları bildirilmiştir. Yapılan klinik çalışmalar sonucunda; 300mm² üzerinde bakır içeren RĐA lar ve LNG-RĐS en etkin modern RĐA lardır ve istenmeyen gebeliğe yol açma oranları 5 yıl üzerindeki değerlendirmelerde 1/100 kadın/yıl olarak bulunmuştur(9). Olumlu yönleri Kolay uygulanır ve güvenlidir. Etkili ve geriye dönüşümlüdür. Sistemik etkisi yoktur. Cinsel ilişki zamanından bağımsızdır. Uygulandıktan sonra uzun süre etkilidir. Emzirenler için uygundur. Çıkarıldığında fertilite hemen geri döner. Sorun olmadığı sürece yılda bir kez kontrolü yeterlidir(9,12). Olumsuz yönleri Uygulama ve çıkarılması için eğitilmiş personel gereklidir, uygulama esnasında az da olsa perforasyon riski vardır. Uygulanması ve çıkarılması bir miktar ağrılı olabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalık riskindekiler için uygun bir yöntem değildir, cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyucu değildir. Uygulamadan sonraki bir kaç ay veya devamlı olarak kanama miktarında artma, ağrı ve ara kanamaları yapabilir. 19

Genel olarak doğurmuş bir kadında ilk seçenek olabilse de, hiç doğum yapmamışlara uygulanmamalıdır(9,13). Endikasyonlar Gebeliklerinin arasında uzun süre olmasını isteyenler ve/veya artık çocuk istemeyenler Hormonal kontraseptifler için uygun olmayanlar Emzirenler Koitustan bağımsız yöntem isteyenler Bir veya daha çok çocuğu olanlar Acil, post-koital kontrasepsiyona gereksinimi olanlar Kontrendikasyonlar Genital malignensi Uterin kavitede şekil bozukluğu (Konjenital anomali, myom) Gebelik Pelvik inflamatuar hastalık Tanı konulmamış vajinal kanama Relatif Kontrendikasyonlar Aşırı dismenore ve/veya menoraji Cinsel yolla bulaşan hastalık riski Ektopik gebelik öyküsü Anemi ( 9 gr/dl altı hemoglobin değeri) Kalp kapak hastalıkları, bakteriyel endokardit Diabetes Mellitus Đmmün sistem depresyonu Bakır allerjisi Wilson hastalığı Pıhtılaşma bozukluğu olanlar Nulliparite 20

Uygulama zamanı Đnterval Uygulama : Menstürel siklusun her hangi bir döneminde uygulanabilir. Gebelik kuşkusunu ekarte edebilmek için siklusun ilk 10 günü tercih edilir. Ancak adet kanamalarının arasında servikal açıklık azaldığı için uygulama biraz daha ağrılı olabilir. Post-abortus uygulama : Enfeksiyon belirtisi olmamak kaydıyla RĐA 1. trimester spontan düşük veya küretajdan hemen sonra ya da bir hafta sonra uygulanabilir.2. trimester düşüklerinden sonra atılma oranı yüksek olduğu için girişim ertelenebilir(24). Post-partum uygulama : Plasenta atıldıktan sonra 10 dk. içinde, doğumda aşırı kanama olmamış ve enfeksiyon riski yoksa uygulanabilir. Aksi halde, uterusun perfore olma riski arttığından, post-partum 6. haftada takılmalıdır. Olası komplikasyonlar Uterus perforasyonu : Çok nadirdir. Genelde el becerisi az personel tarafından yapılır. Gebelik : RĐA+gebelik söz konusu ise; gebelik istenmiyorsa sonlandırılır, isteniyorsa 1. trimesterde çekilir veya bırakılabilir, 2. trimesterde ise bırakılır. PĐH: Uygulamayı izleyen ilk yılda, özellikle de ilk 4 ayda görülebilen nadir ve önemli bir komplikasyondur. Genellikle cinsel yolla bulaşan hastalıklar için risk altındakilerde gözlenir. Kayıp RĐA : Yapılan kontrollerde RĐA'nın ipi görülmeyebilir( ipin kıvrılması, RĐA'nın yer değiştirmesi, gebelik, sessiz perforasyon? ). Anemi : Bütün inert ve bakır salgılayan RĐA lar menstrüel kan kaybını RĐA kullanımı boyunca arttırır. Lippes loop ile ortalama kan kaybı artışı %100 ü bulurken bakırlı RĐA larda bu oran %50-75 arasındadır(9). 3) BARĐYER YÖNTEMLERĐ Spermin üst genital organlara ulaşmasını engelleyen kimyasal ya da mekanik araçlardır. Etkinlikleri çiftlerin istek ve becerileri ile doğrudan ilişkilidir.bu yöntemlerin sistemik etkileri yoktur, çok ender yan etkileri vardır. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan ve olasıdır ki serviks Ca dan korunmada önemli yerleri vardır(9,25). 21

3.1. Kondom Kondom belki de en eski doğum kontrol yöntemidir. Kontraseptif yöntemler arasında, hala kabul edilerek, yerini koruyan bir yöntemdir(9). Cinsel ilişkiden önce ereksiyon halindeki penise geçirilen latex kauçuktan bir kılıftır(resim 5). Resim 5: Kondom spermlerin vaginaya girmesini engelleyerek etki gösterir. Her cinsel ilişkide ve doğru olarak kullanılırsa çok etkilidir, fakat çifti her cinsel ilişkide kondomu kullanmak için motive etmek gerekir. Başarısızlık riski kullananların kültür düzeylerine, çocuk istememe veya çocuk isteğini erteleme durumlarına, kullanıcıların yaşlarına göre farklılıklar göstermekle beraber ortalama %12-13 dolayındadır(9). Kondomun hormonal yan etkisi yoktur. Reçete yada tıbbi izlem gerektirmez. Ucuz ve kolayca temin edilebilir. Hava, su ve mikroorganizmalar kondom sayesinde geçemezler. Serviks Ca dan koruyucu etkisi vardır. AIDS dahil cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmada en etkili yoldur. Kondom diğer korunma yöntemlerine göre en eski ve en kolay olmasına karşın, erkeklerin yanlış kullanımlarından kaynaklanan riskleri vardır ve bu konuda eğitilmeleri gereği bulunmaktadır. 22

3.2. Diyafram(Bayan kondomu) Resim 6: Resim 7: Kauçuktan yapılmış olup, ince kubbe biçiminde yapısı ile serviksi mekanik olarak kapatan bir kontraseptif yöntemdir(resim 6). Coitustan önce kubbe kısmına 23

spermisit konularak uygulanır. Vajinaya doğru olarak yerleştirilen diyafram simfizis pubisin arkası ile vajen arka forniksi arasında durur(resim 7). Böylece ön vajen duvarı ve serviksi kapatır. Kontrasepsiyona üç yolla engel olduklarına inanılmaktadır; i) sperme karşı fiziksel bir bariyer oluştururlar, ii) servikal mukusun vajinal asiditeyi nötralize etmesini engelleyerek spermlerin vajende barınmasını önlerler, iii) spermisit kremlerin ve jellerin doğru kullanılabilmesini sağlarlar(9). Bu yöntemin popülaritesi giderek azalmıştır. Bunda en büyük etki diyaframın neden olduğu şikayetleri yapmayan, KOK lerin ve RĐA nın bulunmasıdır(13). Diyafram güvenli bir yöntem olmasına karşın, nadiren yan etkileri de görülebilmektedir. Hastalar vajendeki kirlilikten, spermisite bağlı kokudan, irritasyondan ve diyafram doğru yerleştirilemediğinde verdiği rahatsızlık hissinden yakınmaktadırlar. Diyafram kullananlarda idrar yolu enfeksiyonları da KOK kullananlara göre iki kat artmıştır(26). 3.3. Servikal Başlık (Cap) Cap, bir zamanlar Avrupa da diyafram kadar popülerdi, fakat şimdi çok az kullanılan bir yöntemdir. Diyaframa oranla daha sert, yüksek kubbeli ve daha küçüktür. Serviks üzerine oturtulur, kıvrılabilen kenarları ile vakum oluşturarak serviks yada üst vajinal duvara oturur(resim 8). Bu yüzden vajinal tonusu azalmış kadınlar tarafından da kolayca kullanılabilir. Resim 8: 24

Kullanıcıların eğitimi çok önemlidir. Etkinliği diyaframa yakındır. 1 yılda gebelik oranı %8.4 ile %19.6 arasında değişir (9). 3.4. Spermisidler Resim 9: Koitustan 10-15 dk önce vajinaya uygulanıp sperm hareketlerini önleyen ve spermlerin ölümünü sağlayan kimyasal ajanlardır(resim 9). Aerosol, krem, jel, macun, suppozituvar, köpük, tablet, film ve sünger gibi türleri vardır. Temel etkili madde; Nonoxynol-9, Octoxynol- 9 ve Menfegol'dür. Spermisidler, etkili olabilmeleri için bazı kurallara uyarak kullanılmalıdır: Spermisid, servikse olabildiğince yakın yerleştirilmelidir. Serviks ve üst vajene dağılması için, koitustan önce, önerilen süre kadar beklenilmelidir. Her koitus için bir miktar daha spermisid uygulanmalıdır. Koitustan, en az 6 saat sonrasına kadar duş alınmamalıdır. Etkinlik: Spermisidin kolay veya zor kullanılabilirliğine ve çiftin bunu düzenli olarak her koitte kullanma motivasyonuna bağlı olarak değişir. 1 yılda başarısızlık oranı köpük suppozutuvar için %0.3 iken, köpük için %31 civarındadır(9). 25

4) CERRAHĐ KONTRASEPSĐYON Halen dünyada en yaygın olarak kullanılan en etkili kontraseptif yöntem cerrahi sterilizasyondur. Cerrahi sterilizasyon (kadında tüp ligasyonu, erkekte vazektomi) artık çocuk istemeyen aileler için uygun yöntemlerdir. Günümüzde geriye dönüşümü mümkün ancak pahalı, güç ve %100 değildir. Bu nedenle yöntem tanıtılırken ve önerilirken ayrıntılı bilgi verilmelidir. Çocuk isteği veya kararsızlığı olan çiftlerde kesinlikle uygulanmamalıdır. Etki mekanizması: Gebeliği oluşturacak üreme hücrelerinin (ovum ve sperm) üreme kanalında yapılan cerrahi sonucunda birleşememeleri ile kontraseptif etki meydana gelir. Etkinliği : Tüp ligasyonunda %99.6, vazektomide%99.8 civarındadır. 4.1. Tüp Ligasyonu Tüplere ulaşmada üç yaklaşım vardır: Vaginal [Kolposkopik, kolpotomik(kroner)] Transservikal (Histeroskopik) Abdominal Günümüzde en çok seçilen abdominal yaklaşımda tüplere ulaşmada; Laparoskopik (klip, koter), Mini laparotomik ( Pomeroy, Irving, Parkland, klip, silikon band ) ve Laparotomik teknikler kullanılmaktadır. Olumlu yönleri: Çok etkili ve güvenlidir. Maliyeti bir kereye mahsustur ve cinsel ilişki zamanından bağımsız olup uygulama sonrası etkinlik hemen başlar. Kısırlaştırma işleminden dolayı seksüel disfonksiyon bildirilen vaka yoktur. Aksine gebelik riski olmadığı için kişiler daha rahat davranmaktadır(27). Olumsuz yönleri: Kalıcıdır, cerrahi komplikasyonlar olabilir. Başarısızlık durumunda ektopik gebelik riski vardır. Tüp ligasyonu yapılan kadınların beklenenden daha fazla psikolojik sorunları ortaya çıktığı göz ardı edilmemelidir(28). 26

4.2. Vazektomi Erkekte, vas deferenslerin kapatılması ile spermlerin epididimden duktus ejekülatoryusa transportunun engellenmesi esasına dayanan yöntemdir. Olumlu yönleri: Kolay, basit ve kısa sürede uygulanır, cinsel ilişkiye etkisi yoktur. Olumsuz Yönleri: Kalıcıdır, cerrahi komplikasyonlar olabilir, hemen etkili olmaz (işlemden sonra 20 ejekulatta spermler mevcuttur). 5) DOĞAL AĐLE PLANLAMASI Doğal aile planlaması, eşlerin menstruel siklusun fertil ve infertil dönemlerini, doğal olarak görülen belirtilerle saptayarak fertil dönemde cinsel ilişkide bulunmamalarını tanımlayan bir deyimdir. Bu tanımda, kontrasepsiyonun önlenmesinde ilaç, alet veya cerrahi yöntem kullanılmaz. Fertil devrede cinsel temasın olmadığı kesin olarak belirtilmiştir. Günümüzde fertilite ve ovulasyonu saptamada bir takım kimyasal ve hormonal testlerden de yararlanılmaktadır. Yapılan bilimsel çalışmalarda, idrarda LH piki tayini, tükrük yada servikal mukusta eğrelti otu görüntüsü bulunmasının ovulasyon gününü belirlemede etkili olduğu kanıtlanmıştır(13). Bazal vücut ısısı takibi Servikal mukus takibi Servikal palpasyon yöntemi Takvim veya ritm metodu Geri çekme Vajinal yıkama; doğal aile planlaması yöntemleridir. 27

5.1. Bazal vücut ısısı takibi Ovulasyon gerçekleştikten 1-2 gün sonra, corpus luteumdan salgılanan progesteron hormonu vücut ısısını 0.2ºC -0.6ºC arasında yükseltir ve bir sonraki menstruasyona kadar yüksek ısıda tutar. Ovulasyon muhtemelen ilk ısı yükselişinden önceki gün gerçekleşir. Bazal vücut ısısı artışından 3 gün sonrasına kadar ilişkiye izin verilmemelidir. 14-16 gün kadar infertil olan dönemde ise ilişkiye izin verilir. Bazal vücut ısısı, uyku sonrası gibi kesin bir dinlenme sonrası ve yemek içmek dahil bazı normal aktivitelerden önceki vücut ısısıdır. Ateş ölçme işlemi; özel, geniş ölçekli civalı termometre(fertilite termometresi) kullanılarak, tercihen sabah yataktan kalkmadan önce, ortalama aynı saatlerde oral, rektal yada vajinal olarak ölçülüp, küçük değişikliklerin rahatça görülebileceği kartlara işlenmelidir. En önemli dezavantajı bütün preovulatuvar dönemde ilişkinin yasaklanmasıdır. Bu, kadınlar tarafından pek benimsenmeyen bir metoddur. Ayrıca hastalık, emosyonel durum, uyku düzenindeki değişmeler ısıyı etkileyecek ve çizelgede değişikliklere neden olacaktır. 5.2. Servikal mukus takibi Menstruasyondan hemen sonra kadının dolaşımındaki östrojen ve progesteron düzeyleri çok düşüktür ve çok az mukus mevcuttur. Eğer kadının vulvasında görülebilecek kadar mukus varsa bile, çok kalın, visköz, opak ve gerilince hemen kopan karakterdedir. Seksüel temasın konsepsiyonla sonuçlanmayacağı, infertil evreyi ifade eder. Foliküler gelişim sürüp, östrojen miktarı arttıkça, mukus miktarı artar ve gittikçe daha ince, daha esnek, şeffaf ve sulu olur. Bu da fertil dönemi gösterir ve ilişkinin yasaklanması gerekir. 5.3. Servikal palpasyon yöntemi Kadın çömelmiş yada ayaktayken (her defasında aynı konumda olmalı) kendi kendine palpasyonla serviksteki değişiklikleri tanımlayıp yorumlaması esasına dayanır. Đnfertil dönemde serviks serttir, eksternal os kapalıdır ve servikse kolay ulaşılır. Ovulasyona doğru, östrojen hormonu yükseldikçe serviks yumuşar, pelvis içinde yükselir ve servikal os açılır. Palpasyonla servikse daha zor ulaşılır. Ovulasyonu izleyen 28

günlerde serviks yeniden sertleşir, aşağı iner ve os kapanır. Ovulasyonun olabileceği günlerde ilişkinin yasaklanması esasına dayanır. 5.4. Takvim veya ritm metodu Menstrüel siklusun fertil ve infertil günlerini hesaplamak için 6 ay 1 yıllık gözlem süresi sonunda matematiksel formüllere dayanan bir yöntemdir. Siklusun her zaman aynı olduğu farzedilerek yaklaşık 7 günlük bir fertil devre, kesin bir doğrulukla belirlenebilir. Potansiyel fertil evre; son 12 siklusta, en kısa siklustan 19 çıkarılarak fertil evrenin ilk günü, en uzun siklustan 11 çıkarılarak da fertil evrenin son günü bulunarak hesaplanır. Takvim yönteminde sorun, bazı kadınların düzenli siklusları olmaması ve plansız gebeliklerin meydana gelmesidir. Dolayısıyla takvim metodu, tek fertilite indeksi olarak tutarsız, güvensiz ve sıklıkla yetersiz olmuş, kullanımı sınırlı kalmıştır. 5.5. Geri çekme Halk arasında bu yönteme çekilme, dışarı boşalma, erkeğin korunması gibi pek çok isim verilmiştir. Cinsel ilişki sırasında erkeğin cinsel organını, ejekulatın gelmesinden önce vajinadan çıkararak menisini vajina dışına boşaltmasına dayanan bir yöntemdir. Ülkemizde %26 (2003 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması) oranıyla kontraseptif yöntemler arasında birinci sırada yer alır(3). 5.6. Vajinal yıkama Pek çok kadın, vagina duvarı ve kanaldaki spermleri yıkayıp atma düşüncesi ile ilişkiden hemen sonra vajinayı suyla yıkamanın gebeliği önlediğine inanır. Efektif bir korunma yöntemi değildir, ejekulasyondan 15 saniye sonra sperm servikal kanala penetre olur. Eğer ilişki esnasında spermisit de kullanılmış ise duş sonrası gebelik riski artar. 29

6) EMZĐRME VE GEBELĐĞĐN ÖNLENMESĐ Doğumdan hemen sonra prolaktin hormonu yükselmeye başlar ve kadın eğer emzirmeye devam eder ise yüksek kalır. Bu yüksek seviye ovulasyonu inhibe eder. Bu inhibisyon, anne bebeğini su dahil hiçbir ek besin vermeksizin sık sık (gece dahil) ve her defasında uzun süre emziriyorsa ilk 6 ay için geçerlidir. Annenin adet kanaması görmemiş olması gerekir, ancak ovulasyon ve gebelik adet görmeden de oluşabilir. Emziren annelerde 3. ayın sonunda, emzirmeyen yada kısmen emzirenlerde 3. haftanın sonunda diğer korunma yöntemlerinden birine başlanılmalıdır. Tanımlanan koşullarda gebe kalma riski %2'dir. 7) GELECEĞĐN KONTRASEPTĐF YÖNTEMLERĐ Erkekler için hap, enjeksiyon, implant Cerrahi olmayan vazektomi Kadınlar için antifertilite aşısı Daha geliştirilmiş bariyer yöntemler 30

KÜRETAJ Küretaj, genel anlamda rahim içindeki gebeliğin boşaltılması yani alınması anlamına gelmektedir. D/C veya D&C şeklinde kısaltılabilir. Dilatasyon küretaj ın kısaltmasıdır. Dilatasyon rahim ağzının genişletilmesi anlamında kullanılır. Bu genişletme işlemi için kalınlıkları giderek artan bujiler kullanılır. Küretaj hiçbir zaman bir aile planlaması yöntemi değildir. Küretaj gebelik sonlandırılması amacı dışında düşük yapan kişilerde rahim içinde eğer gebeliğe ait parçalar kaldıysa bunları temizlemek için de yapılabilir. Küretaj aslında bir anlamda rahim içinin temizlenmesidir. Gebe olmayıp uzun süreli ve fazla adet gören kadınlara da küretaj gerekebilir. Buradaki yapılan işlemin adı tanısal amaçlı, yani probe küretaj (P/C) dır. Küretaj sonrası alınan materyal patolojiye gönderilerek kanamanın nedeni araştırılır. Gebelik tahliyesi amacıyla yapılan küretajlarda (legal küretaj) yasal sınır ülkemiz için "son adet tarihinden itibaren 10 hafta"dır. Son adet tarihi son adetin başlangıç günüdür. Gebelik bu gebelik haftasının daha üstünde ise eşlerin rızası olsa bile resmi kurumlarda küretaj yapılamaz. Kişi evli ise eşinin de onayı gerekirken, evli değil ise ve 18 yaşını doldurmuş ise kendi isteği ve rızası yeterlidir. Yaşı 18 den küçük bayanlarda ise velisinin onayı gereklidir. Gebeliğin anne veya bebek için tıbben sakıncalı olması durumunda ise 10 haftadan daha büyük gebelikler de sonlandırılabilir. Böyle bir durumda birden fazla uzman doktorun kurul kararı vermesi gereklidir. Yurt dışında bazı ülkelerde kullanılan düşük ilacı (RU-486) ülkemizde henüz kullanılmamaktadır. Ayrıca halk arasında adet söktürücü olarak tanınan progestagen içeren oral ve parenteral ilaçlar gebelik sonlandırılması için kullanılmaz. Küretaj genel anestezi, lokal anestezi veya spinal anestezi ile gerçekleştirilebilir. Anestezi olmadan da yapılabilir. Đşlem ortalama 15-20 dakika sürer. Đşleme başlarken öncelikle rahim ağzı açık değilse rahim ağzının bujilerle genişletilmesi gerekir. Bundan sonra rahim içerisindeki gebeliğin boşaltılması için küret veya aspiratör denen aletler kullanılır. Küretler, çeşitli boylarda olur keskin kenarları ile rahim duvarları kazınarak temizlenir. Aspiratör veya vakumlar ise enjektör şeklinde veya pompalı motora bağlı 31

elektrikli şekilde olabilir, emiş gücü yaratarak rahim içerisindeki materyalin emilerek alınmasını sağlarlar. Hasta işlem bittikten kısa süre sonra evine dönebilir. Genellikle bir hafta sonra kontrol yapılması uygundur. Đşlemden sonra hastada kramp tarzı ağrılar olabilir. Lekelenme şeklinde az miktarda vajinal kanamalar olabilir. Kramp ve kanamalar bir kaç gün içerisinde kendiliğinden geçecektir. Ağrılar için ağrı kesici ilaçlar reçete edilir. Küretaj sonrası dikkat edilmesi gerekenler: Yapılan müdahaleden ve rahim ağzı açık olduğundan dolayı rahim içerisi enfeksiyona yatkındır. Bu nedenle 2 hafta cinsel ilişkiye girilmemesi önerilir. Kanamalar için ped kullanılmalı, kesinlikle tampon kullanılmamalıdır. Önerilen zamanda kanda beta-hcg düzeyleri kontrol edilmelidir. Ateş yüksekliği, ağrı kesici ile geçmeyen şiddetli ağrı ve kramplar, küretaj sonrası ilk saatlerde aşırı kanama, küretaj sonrası günlerde kötü kokulu akıntı ve küretajın üzerinden 4-5 gün geçmesine rağmen kanamanın kesilmemesi veya artması hallerinde hasta derhal tekrar değerlendirilmelidir. Küretaj komplikasyonları Kanama Enfeksiyon: Nadiren endometrit gelişebilir ve genellikle antibiyotiklere iyi cevap verir. Uterus perforasyonu: Nadiren olmakla beraber ileri gebelik haftalarındaki küretajlarda daha sık gerçekleşir. Bu durumda hasta gözlem altına alınır, kendiliğinden bir girişime gerek kalmadan iyileşebilirse de bazen perforasyon alanının cerrahi onarımı gerekebilir. Rahim içi yapışıklık (Asherman sendromu): Nadiren rahim içerisindeki dokunun travmaya anormal ve aşırı reaksiyonel cevap vermesine veya rahim içerisinin aşırı temizlenmesine bağlı yapışıklıklar oluşabilir. Bu yapışıklıklar ileri derecede olduğunda amenore veya infertilite sebebi olabilir(29). 32

MATERYAL METOD Bu çalışma Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Jinekoloji ve Aile Planlaması polikliniklerine başvuran kadınlarla yapılan tanımlayıcı tipte retrospektif bir araştırmadır. Çalışmaya, kontraseptif yöntem danışmanlığı almak veya herhangi bir yönteme başlamak isteyen, çeşitli ürogenital şikayetleri olup tedavi görmek amacıyla gelen, kullandığı kontraseptif yöntemi kontrol ettirmek, yenilemek yada değiştirmek isteği ile polikliniklere başvuran kadınlar arasından rastgele yöntemle seçilen kişiler alındı. Seçilen kadınlarda araştırma anketinin uygulanabilmesi için ise aşağıdaki özellikler arandı: Fertil çağda olmak, Cinsel aktif olmak, Herhangi bir kontraseptif yöntemi kullanıyor olmak. Özelliklere uyan kadın hastalara araştırma hakkında bilgi verildi. Araştırmaya katılmayı kabul eden, 15-45 yaş arası toplam 300 kadına araştırma anketi uygulandı. Araştırma kapsamına alınan katılımcılar istenmeyen gebelik yaşamış olup olmamalarına göre iki gruba ayrıldı. Grupları oluşturan kadınlar araştırmada istenmeyen gebeliklere dolaylı ve dolaysız yönden etkili olabilecek faktörler açısından değerlendirildi. Bu faktörler yaş grupları, eğitim durumları, doğurganlık özellikleri (gravida, parite, abortus, küretaj, yaşayan çocuk sayıları), istenmeyen gebelik sayısı, kullanılan ve kullanılmak istenen kontraseptif yöntemler olarak belirlendi. Araştırmanın genel amacı çerçevesinde cevapları aranan alt problemlere yönelik olarak toplanan veriler, bilgisayara kaydedilmiş ve istatistiki çözümler için SPSS 15.0 programından yararlanılmıştır. Bu amaçla oluşturulan dosyada veriler girildikten sonra, frekans dağılımı, yüzde, aritmetik ortalama, oran testi ve korelasyon yapılmıştır. Bu kapsamda; 1. Ankete katılan hastanın yaşı, eğitim düzeyi, gebelik sayısı, doğum şekli, yaşayan çocuk sayısı, istenmeyen gebelik sayısı, küretaj sayısı, kullandığı AP yöntemi ve kullanmayı planladığı AP yöntemine ilişkin verilerin frekans ve yüzdeleri hesaplanarak tablolanmıştır. 33

2. Aşağıdaki hipotezler test edilmiştir. Eğitim düzeyi yüksek olan kadınlarda küretaj sonrası OKS kullanımı artmakta mıdır? Küretaj sayısı fazla (3 ve üzeri) olanlarda BTL tercihi artmakta mıdır? Gebelik sayısı ve küretaj sayısı arasında anlamlı ilişki var mıdır? Doğum sayısı ve küretaj sayısı arasında anlamlı ilişki var mıdır? Yaşayan çocuk sayısı ve küretaj sayısı arasında anlamlı ilişki var mıdır? Burada olası gruplar arası anlamlı farklıları incelemek için oran testi yapılmış ve p<0,05 anlamlılık düzeyi esas alınmıştır. Test sonuçları tablolarda, gruplar harflerle ifade edilerek verilmiştir. 34

BULGULAR Araştırmaya katılan olguların demografik bilgilerine ilişkin bulgu ve yorumlara yer verilmiştir. Đkinci olarak, araştırmaya yönelik hipotezlerin test sonuçlarına ilişkin bulgu ve yorumlara yer verilmiştir. DEMOGRAFĐK BĐLGĐLER Tablo I. Olguların Yaş Dağılımları Đstenmeyen Gebelik (A) Đstenen Gebelik (B) Yaş Frekans Yüzde(%) Frekans Yüzde(%) 15-25 9 6 23 15 26-35 53 35 65 43 36-45 88 59 62 41 Total 150 100 150 100 Đstenmeyen gebeliği olan olguların, %6 sının 15-25 yaşları arasında, %35 inin 26-35 yaşları arasında, %59 unun 36-45 yaşları arasında olduğu gözlenmiştir. Ortalama yaş 36 yıldır. Đstenmeyen gebeliği olmayan olguların, %15 inin 15-25 yaşları arasında, %43 ünün 26-35 yaşları arasında, %41 inin 36-45 yaşları arasında olduğu gözlenmiştir. Ortalama yaş 34 yıldır. Đki grup karşılaştırıldığında, 36-45 yaş grubu olgular daha yüksek oranda istenmeyen gebelikle karşılaşmışken, 25 yaş ve altındaki olguların daha çok istenen gebeliği mevcuttur(tablo I). 35

Tablo II.Olguların Eğitim Düzeyi Đstenmeyen Gebelik (A) Đstenen Gebelik (B) Eğitim Düzeyi Frekans Yüzde(%) Frekans Yüzde(%) Okur Yazar Değil 19 13 26 17 Đlkokul Mezunu 89 59 84 57 Ortaokul Mezunu 5 3 5 3 Lise Mezunu 28 19 26 17 Yüksekokul 3 2 3 2 Üniversite 6 4 6 4 Total 150 100 150 100 Olguların eğitim düzeyine ilişkin dağılımları incelendiğinde, istenmeyen gebeliği olan olguların, %13 ünün eğitimsiz, %59 unun ilkokul mezunu, %28 inin ise ortaokul ve üstü eğitime sahip olduğu gözlenmiştir. Đstenmeyen gebeliği olmayan olguların, %17 sinin eğitimsiz, %56 sının ilkokul mezunu, %26 sının ise ortaokul ve üstü eğitime sahip olduğu gözlenmiştir(tablo II). Đki grup karşılaştırıldığında, anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Olguların eğitim düzeyi dağılımlarının benzer olduğu görülmüştür. 36