YÖRÜNGEMİZİN TESPİTİ. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (33.) dersidir.

Benzer belgeler
Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

ON EMİR الوصايا لعرش

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

YARDIM HARİTASI-1. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (30.) dersidir.

Adak Hakkında Bilinmesi Gerekenler

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

ORUCA BAŞLAMADA ASTRONOMİK HESABA MI GÜVENİLMELİ YOKSA HİLALİ GÖRMEK Mİ GEREKİR? İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت

EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

YARDIM HARİTASI-2. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (31.) dersidir.

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur:

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

Kabirleri ziyaret etmenin, Fatiha sûresi okumanın ve kadınların kabirleri ziyaret etmelerinin hükmü

İbadet Hayatımızda Şaban Ayı Gönderen Kadir Hatipoglu - Mayıs :46:24

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum gününün müslümanlar için önemi

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

118. SOHBET Kadir Suresi SÛRE VE MEÂLİ:

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

EV SOHBETLERİ 135. Sohbet SOHBET BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR! 1

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

İnsanlar arasında akrabalık bahşeden Allah Teala ya hamd, akrabalığın hükümlerini beyan eden Resulü Peygamber Efendimize salât-u selam olsun.

ŞABAN'IN 30. GECESİ HİLAL GÖRÜLMEDİĞİ ZAMAN (NE YAPILIR?)

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Arafat'ta vakfenin vakti

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

Hâmile kadın için haccın hükmü

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

تلقني أصول العقيدة العامة

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

İslâm da Meşrû Mülk Edinme Yolları

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR

DUA KAVRAMININ ANLAMI*

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir?

İSİMLER VE EL TAKISI

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

Îman, Küfür ve Tekfir 2

Böyle Dönecek Dünya-2

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Ayetlerin Mealleri: الله لا ا ل ه ا لا ه و ال ح ي ال ق ي وم لا ت ا خ ذ ه س ن ة و لا

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

Namazlardan sonra yapılan duâ ve zikirleri, sünneti edâ ettikten sonraya ertelemenin hükmü

RIZKI CELBEDEN VE MEN EDEN ŞEYLERİN, RIZKI VE ÖMRÜ ARTIRAN VE EKSİLTEN ŞEYLERİN BEYANI HAKKINDADIR.

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2)

AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ

İlmî Araştırmalar ve Dâimî Fetvâ Komitesi

Okul Öncesi İçin DUÂLAR SÛRELER. Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

141. SOHBET. Nifak bir hastalıktır.

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

NEDEN ÜMMET?-5. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (11.) dersidir.

Zekatın Fazileti Gönderen Kadir Hatipoglu - Haziran :57:10

EV SOHBETLERİ 133. SOHBET SOHBET HUZUR İSTİYOR MUYUZ?

ALLAH HER ZAMAN DOĞRU OLMAMIZI İSTER 1. Ey iman edenler! Allah a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun. 2

MUSKA VE NAZARLIK TAKMANIN HÜKMÜ

Dünya Hâlleri-3. Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? 52. dersidir.

Regaib Kandili (Kandil Vaazı) Kategori: Mübarek Gün Ve Geceler

Muhammed Salih el-muneccid

Transkript:

YÖRÜNGEMİZİN TESPİTİ Nureddin Yıldız ın Dünya Nasıl Dönüyor? (33.) dersidir.

ب س م الله الر ح م ن الر ح يم ا ل ح م د لله ر ب ال ع ال م ين. و ص لى الله و س ل م ع ل ى س ي د ن ا مح م د و ع ل ى ا ل ه و ص ح ب ه ا ج م ع ين. Âlemlerin Rabbi Allah a hamd, Efendimiz Muhammed aleyhisselama, ailesine, ashabına salat ve selam olsun. Kıymetli kardeşlerim, İslam bundan böyle ayağa kalkamaz. Bundan sonra dünya düzeni Avrupalılar ın, Amerikalılar ın istediği şekilde yürür. İslam ın politika olarak dünya hâkimiyetini tekrar konuşma gereği yok. Şükrümüzü bilelim. Haccımızı yapıyoruz, namazımızı kılıyoruz, camilerimizi kapatan da yok diyenlerimiz olabiliyor. Maazallah. Burada sanki biz Allah ın kitabını onun emrettiği gibi yaşadık, sanki biz Müslümanlığımızın hakkını verdik de şu dönen dünyada Müslüman olarak bizim hakkımız verilmedi gibi bir itiraz varsa zihinlerimizde, bunun yersiz olduğunu bilmemiz gerekir. Böyle bir hakkımız yani İslam ın yaşayanları olduğumuz ve içini yüzde yüz doldurduğumuz hâlde Biz zulüm görüyoruz, ashab-ı kiram gibi Müslümanlık yaşıyorduk da bunlar başımıza nerden geldi gibi algılıyorsak bu yanlıştır. Böyle bir hakkaniyetlik söz konusu değildir. Ama bugün bir örnek üzerinden dinimizi ne kadar yaşadığımızı ele almak istiyorum. İnşallah ıslah etmek, daha iyisine koşmak için Rabbim bunu bana da size de bütün mümin kardeşlerime de vesile kılar, böyle umut ediyorum, Rabbimden böyle niyaz ediyorum. Çok ince bir çizgide kendime bir soru soruyorum, siz de kendinize sorunuz: Kur'an ımızın bir sözü bir kere söylemesiyle beş kere söylemesi benim iman etmem, onu doğrulamam ve uygulamam arasında etki farkı yapıyor mu? ف ل ت ق ل ل هم ا ا ف emrediyor. Allah Teâlâ, ana-babamızın bizden uf sözünü bile duymamasını Onlara of bile demeyeceksiniz. Bu İsra suresinde bir ayettir. Kur'an da bir kere geçiyor. Ben Kur'an a iman etmiş bir mümin olarak bunu İsra suresinde bir kere duydum. Bu bende bir etki yaptı. Bu etkiyi ölçelim. Yani ben anama babama of demem. Niye demem? Allah bunu demeyin dedi. Acaba bu başka surelerde de üç-beş defa geçseydi ben bunu uygularken Kur'an ısrarla emrediyor diye farklı mı hissedecektim? Mesela; namaz dinin direğidir. Kur'an da onlarca ayet var; namazı emrediyor. Bu tek bir ayet olsaydı namaz gevşeyecek miydi bende? Bu soruyu derleyip toparlayıp düğümleyerek soralım: Kur'an ın bir ayeti yetiyor mu bana? Açık bir şekilde bir şeyi emir buyurması yetiyor mu Kur an ın? Rabbimin Kur'an daki bir emri kaçıncı seferde kulağımdan beynime geliyor? Bunu Kur'an ın on kere söylemesi gerekiyor mu? Cuma hutbesinde veya başka yerde bir ayeti Allah buyuruyor ki diye dinleyince ben, vicdanım, mümin kimliğim, mümin kalbimi sahip olarak tutan bedenim hareketleniyor mu? Allah Teâlâ nın bir ayeti, iman etmek bakımından bütün ayetleriyle aynı. Çünkü biz Kur'an ın, م ن Kur'an ımızın herhangi bir ayetini ikinci sınıf ayet olarak görmüyoruz. Fatiha nın birinci ayetinden taşıyor. a ال ج kadar olanlar Allah ın ayetleridir; yüzde yüz aynı hükmü, aynı inceliği ن ة و الن اس Bu hususu yani Kur'an ın bir ayetinin beni ne kadar ayağa kaldırdığını dinledikten sonra uykum ne kadar kaçıyor? Bunu Rabbimizin huzurunda bir muhasebeye tâbi tutulmadan yani hesap gününe gitmeden önce hesap edeceğimiz bir pratik olarak Şura suresinin on üçüncü ayetinin ilk bölümünde göreceğiz.

ش ر ع ل كم م ن الد ين م ا و ص ى ب ه ن وحا و ال ذ ي ا و ح ي ن ا ا ل ي ك و م ا و ص ي ن ا ب ه ا ب ر هيم و موس ى و عيس ى ا ن ا قيموا الدين و ل ت ف ر ر قوا فيه Biz bu ayeti bir kere duymak, Kur'an da bir kere zikredilmesi bakımından bile ele alınca ne hâle geleceğiz? Kaldı ki bu ayeti başka manalarda veya benzer manada destekleyen pek çok ayet var Kur an-ı Kerim de. Bu Nuh peygambere de م ا و ص ى ب ه ن وحا getirdi. Allah size kanun olarak bir din ش ر ع ل ك م م ن الد ين Allah ın vasiyet ettiği şeydir. İbrahim e de و م ا و ص ي ن ا ب ه ا ب ر ه يم budur. Sana indirdiğimiz Kur'an ın özü de و ال ذ ي ا و ح ي ن ا ا ل ي ك bunu vasiyet ettik. و م وس ى Musa ya da و عيس ى İsa ya da. Nuh, Muhammed, İbrahim, Musa ve İsa aleyhimusselam. Beş isim. Bunların beşine vasiyetimiz, ش ر ع ل ك م م ن الد ين size indirdiğimiz dindir. Bunlar ulu l-azm peygamberlerin isimleridir. Yüz yirmi dört bin peygamberin içinden yirmi beşi Kur'an-ı Kerim in öne çıkardığı büyük peygamberlerdir. Bu yirmi beş peygamberden beşini de Allah, ulu l-azm (en büyükler) olarak öne çıkarmıştır. Size din koyduk, diyor Allah. Bu dini daha önce Nuh a da verdik, İbrahim e de verdik, Musa ya, İsa ya da verdik. Dolayısıyla Allah, yeryüzüne peygamber olarak gönderdiği en büyük peygamberlerden en aşağıya kadar temel dini aynı koymuş demek ki. Size din olarak ne koyduysak, hangi kanunu koyduysak; İbrahim, Musa, İsa, Nuh -onlara- da onu koyduk. Muhammed aleyhisselamınkini ise zaten Kur'an dan okuyorsunuz. Ayet devam ediyor: ا ن ا قيموا الد ين Dini ayağa kaldıracaksınız. Dindar olacaksanız değil; dini ayağa kaldıracaksınız. Bitmedi, و ل ت ف ر ر ق وا فيه din konusunda fırkalaşmayacaksınız. İslam, ayağa kaldırılacak bir dindir. Ve Allah ın beş ulu l-azm peygamberden, dolayısıyla bütün semavî dinlerini kendisine emanet ettiği peygamberlerinden istediği şey dini yaşamak ve dinde fırkalaşmamaktır. Topluca baktığımız zaman: Allah size din koymuştur. Daha önce Nuh a vasiyet ettiğimiz, şimdi Muhammed e -aleyhisselam- de emrettiğimiz, İbrahim e, Musa ya ve İsa ya vasiyet ettiğimiz din budur: Dini ayağa kaldıracaksınız. Yani din sizin hayat yapınız olacak. Ve dinde fırkalaşmayacaksınız. Kardeşlerim, Müslüman ız, Allah ın mülkünde neden eziliyoruz? Bir sürü de haccettiğimiz, namaz kıldığımız, gece zikrine kalktığımız hâlde Allah, Müslümanlığı sadece senin yaşaman olarak değil, aynı zamanda yaşatman, hayatın oksijeni hâline getirmen olarak istiyor. ا ن ا قيموا الد ين Dini ayağa kaldırın, ikame edin! Ve و ل ت ف ر ر قوا فيه Dinde tartışmayacaksınız, fırkalaşmayacaksınız, bölünmeyeceksiniz! Bir vakıf-dernek, senetle, bir tüzükle kuruluyor. Yapacağı işleri sayıyor: Bir; Müslüman gençlik yetiştirmek. İki; zekât dağıtmak. Üç; Filistin e yardım göndermek. Dört; cuma namazlarına gitmek. Beş; okullara din dersi takviyesi yapmak Hâlbuki Allah ın, ulu l-azm peygamberleri başta olmak üzere kullarından istediği şey: Derneğin tüzüğünde müminleri, dindarları parçalamama maddesi olması gerekiyor.

Kaç öğrenci geldiğinden beri ben ümmet-i Muhammed denim diyor kaçı da senden oldu? Senin verdiğin burslar, ümmet-i Muhammed in hacmini mi büyüttü, genişletti, küfrü ürküttü yoksa senin cemaatini-grubunu mu büyüttü? Allah ın ulu l-azm peygamberleri başta olmak üzere müminlerden beklediği şey, size din olarak getirdiğimiz dediği Allah ın, dini ayağa kaldırmak, parçalanmamaktır. Kimlerdensin? sorusuna Resûlullah aleyhissalatu vesselamın mezhebindenim, Ebu Hanife nin de medresesinde duruyorum demeliydik, bunu söylerken de gözümüz yaşarmalıydı. Hangi gruba bağlısın diye sorulduğunda ise bu sorudan hayâ etmeliydik. Bir hatıram, bu dersleri yapmaya bizi sevk eden hissiyatımdan biridir. Bir gün Mahmut Sarıca - Allah rahmet eylesin- umreye gelmişti, ben de onu Medine-i Münevvere ye götürmüştüm. Ravza-i Mutahhara nın hemen arkasında, Ashab-ı Suffa nın yeri diye bilinen kırk-elli metrekare kadar bir bölge var. Orada beraber Kur'an okuduk. Kur'an dan sonra da bir iki hatıramızı konuştuk. Türkiye den gelen hacılardan biri kıyafetimden, onu da sakalından, takkesinden süzdü: Siz Arap mısınız? dedi. Yok, biz Türkiye deniz dedik. Türkçe sordum doğru ya dedi. Hoca mısınız? dedi. Ben de Bu hoca efendidir deyip Mahmut Sarıca yı gösterdim. Dedi ki adam: Bize diyorlar ki: Bu Harem-i Şerif teki yani Ravza-i Mutahhara daki imam Vahhabi dir, namazlarınızı iade edin. Burada namaz olmaz. Ne dersin? Hoca efendi Karadenizli, yaşlı bir zattı. Çek git buradan der gibi eliyle işaret etti. Adam da ters bir hocaya rastladığını düşündü herhâlde ki gitti. Hocam adama cevap verseydiniz dedim. Burası uygun bir yer değil. O bana başka yerde sorsa cevap veririm dedi. Baktım, çok gergin. Sonra şöyle anlattı: 1965 yılında hocamla biz hacca geldik. Âşıkkutlu hem onun hem babamın hocası. Türkiye de kıraat ilminin ilk insanlarından biriydi, Allah ona rahmet eylesin. Cumhuriyet döneminin Kur'an ı ayakta tutan isimlerinden biri. Yeryüzünde dolaşan insan kılıklı bir melekti. Yine Ravza-i Mutahhara nın önünde otururken yine bir Türk geldi, hoca efendiye böyle bir soru sordu. Biz de genç talebeler olduğumuz için sessiz sedasız hoca efendiyi dinliyoruz. Hoca efendi, burada namazlar olmuyormuş Namazları iade edeceğiz Bakınız, hoca efendi ayetini nasıl anlamış. Demiş ki: Efendi, kıyamete kadar kalacak bir dinin, namaz gibi و ل ت ف ر ر ق وا فيه mühim bir ibadeti artık Resûlullah ın kabrinin yanında da olmuyorsa İslam kalktı demektir. Sen ne biçim Müslümansın. Resûlullah burada sesimizi duyuyor ve sen onun yanında, namazlarımız olmuyor artık diyorsun. Eğer Ravza-i Mutahhara da da namaz olmuyorsa bu dünyadan namaz da kalktı, din de kalktı demektir. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin kabrinin yanı başında birbirimizi namazı olmamakla itham ettiğimiz bir dünyada, Allah tan Yahudi ye karşı zafer istiyoruz. Vahhabiliği müdafaa edecek hâlimiz yok. Ben hiçbir şeyi müdafaa edemiyorum da Vahhabiliği niye müdafaa edeyim! Vahhabilik diye bir din mi var? Parçalanmadan ayakta duran şeriattır. Parçalandığı zaman kim olursan ol, Allah ın rahmeti inmiyor demektir. Şimdi bunları bir de Enam suresinin 159. ayetinde dinleyelim: ا ن ال ذين ف ر قوا دين هم و ك انوا ش ي عا ل س ت م ن هم في ش ي ء ا ن م ا ا م رهم ا ل ى الل ه ثم ين ب ه ئ هم ب م ا ك انوا ي ر ع ل ون

Dinlerinde fırkalaşanlar ve dine kendilerine göre şekil verenler ey Peygamber! Sen onları yok say. Onların hesabı Allah a kaldı. Sonra Allah onlara yaptıklarının ne olduğunu haber verecektir. Sanki Şura suresinin 13. ayetinin tefsiri gibi. Hanefî mezhebinin Şafiî mezhebini, Şafiî mezhebinin Malikî mezhebini, Malikî mezhebinin Hanbelî mezhebini reddetmesi midir? Hayır. Bu mezheplerin başları, asılları hiçbir zaman birbirlerini ikinci sınıf Müslüman görmemişlerdir. Aynı okulun a-b-c-d sınıfının talebeleri olmuşlardır; okul diploması aynı. Otuz kişilik bir sınıfa a sınıfı denmiş, yirmi kişilik sınıfa b sınıfı denmiş, öbür yirmi kişilik sınıfa c sınıfı denmiş; sonuçta verdikleri diploma aynı olmuş. Şimdi cahil cühelanın eline düşüldüğü için Şafiî nin arkasında namazım oluyor mu? diyorlar. O isimler kendi arkaları için böyle bir şey demediler. Çünkü kendilerini din olarak görmediler, dinin talebeleri olarak gördüler. Bize de bizim dinimizdensiniz demediler; hepimiz müminiz dediler. Hiç kimse Ebu Hanife yi ve sonrasında onun çocukları durumunda olan fukahayı, Ebu Hasan el-eşarî yi, İmam Maturidî yi fitnesine alet etmemelidir. Maturidîlik ve Eşarîlik, Abbasi saraylarında türemiş fitne fesada karşı hareketlenmenin adıdır. Camideki Müslümanlar ı grup grup bölmenin adı değildir. Saz çalan serseri, Bağdat sokaklarını işgal etmiş fitneci, fesatçılara karşı orijinal Müslümanlık manasında Eşarilik sivrilmiştir. Ashab-ı kiramı daha iyi anlama olarak. Buradan iki sonuca çıkıyoruz. Birincisi: Allah ın bütün peygamberlerine emri, dini ayağa kaldırmak ve parçalanmamaktır. O zaman bizim Müslüman olarak, fert olarak, bir dernek olarak, bir vakıf olarak vazifemiz dinimizi yaşamak ve parçalanmamaya yönelik yatırım yapmaktır. Benim on yıllık, yirmi yıllık vakıf çalışmam parçalanmayı milyonda bir oranında bile artırdıysa ben bütün peygamberlere verilmiş talimat çizgisinde değilim demektir. Edebiyat yaparak herhangi bir şekilde melekleri kandıramayız. Buharî nin ve diğer pek çok muhaddisin rivayet ettiği bir hadis-i şerifi sizinle beraber düşünmek istiyorum. Yörüngemiz nerede olmalıydı bizim, ümmet-i Muhammed olarak tek ve parçalanmamış olmak ne demekti? Kâbe yi tavaf ettiğimiz hâlet-i ruhiyemiz yüreğimizde hep canlı olmalıydı, cümlesini nasıl yorumlayacağımızı Buharî nin 5060. hadis-i şerifinden anlayalım. ا ق ر ؤوا ال ق ر آن ediyor. Ashab-ı kiramın gençlerinden Cündeb ibni Abdillah radıyallahu anh rivayet Kalbinizde tartışma oluşuncaya kadar Kur'an okuyun. Kalbinizde yani م ائ ف ل ر ت قلوبكم ف إذا اخ ف ل ر فم ف ق وموا ع ن ه zihninizde okuduğunuz ayetlerden farklı parazit şeyler çıkınca, ف قوموا ع ن ه Bırakın, okumayın. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin sözü. Sahih ve sarih hadis-i şerif. Sevgili kardeşlerim, Rabbimizin huzuruna çıkacağız. ب ل غواع ن ي diye Efendimiz in emri var. Ben tebliğimi yaptım. Kıyamet günü bu sözden dolayı ağzıma gem vurulsun istemiyorum. Duydunuz. Kalplerinizde sorun oluşmadığı sürece Kur'an ı okuyun. Eğer bir sorun çıkmaya başladıysa kalkın, daha okumayın. İhtilafa girince daha Kur'an da okumayın. Allah, ا لر ج ال ق و امون ع ل ى الن س اء buyuruyor. Aile düzeninde erkekler kadınlardan üstün olacak. Sen bu ayeti zemininden kaydırmak için Kur'an dan başka ayetler getiriyorsun. Bak, bunlar hep kadınları öven ayetler! Ayeti ayetle çürütmeye çalışıyorsun. Peygamber aleyhisselam bir ayette zihnin karıştıysa sana, Kapat, okuma Kur'an ı diyor. Bir ümmet, birbirini çürütmek, derneklerini, vakıflarını ezmek için Kur'an ayetlerini birbirine karşı mermi gibi kullandığı zaman bizim yörüngemiz ashab-ı kiramın, Ebu Bekir radıyallahu anhın yörüngesinde midir acaba? Kardeşlerim,

Bir: Âlim olmayan, Kur'an ı kaynak olarak kullanmamalıdır. Yahu şu Kur'an ımızı -ezberden vazgeçtim- oku dediğin zaman normal bir hafızın iki dakikada okuduğu sayfayı yirmi dakikada okuyamıyor, Kur'an-ı Kerim i gazete haberi okur gibi bile okuyamıyor ama filan sureden belgeler getiriyor. Sıkıştı mı da Araplar a mı indi sadece bu Kur'an, biz anlamayacak mıyız? diyor. Anlamıyorsun ki! Anlayandan anladığını zannediyorsun. Dilini çözemediğin bu Kur'an ın dinini nasıl çözeceksin? Kur'an ın dili yok dini var, diye bir şey olur mu? Âlim insan, o da ödü patlayarak, Rabbinin huzurunda hesabını vereceğini bilerek, tir tir titreyerek Kur'an dan bir şey çıkarabilir. Şeriatımızın ağırlıklı bölümü -itikadımız- Kur'an dan alınmadır. Ama şeriatımızın muamelat bölümü hadis-i şeriflerdendir. Peygamber aleyhissalatu vesselamın pratiği olduğu için İslam, hadis eksenlidir. Şu hâle bakınız, bu ne rezilliktir ki hadis-i şeriflerin gereksizliği için insanların yaptığı iddia, kırdığı pot ve çanağa karşı Kur'an ayetleri kullanılıyor. Ve sonra Allah ın rahmetini ve bereketini talep ediyoruz. Hayır, Müslümanlar Kur'an ayetlerini okumasınlar, demiyoruz. İlimden istifade etmesinler, demiyoruz. Felsefelerine, beşerî ve indî görüşlerine payanda olarak Kur'an ayetlerini kullanmamalıdırlar. Yoksa Kur'an ımızı kendi elimizle tahrif etmiş oluruz maazallah. İki: Hadis-i şerif Tirmizî de ve diğer hadis kitaplarında د ع م ا ي ر يب ك إ ل ى م ا ل ي ر يبك Şüphe veren şeyi bırak, kalbinin rahat ettiği şeye bak! diyor. Yani tartışmalı konulardan uzak dur. Peygamber nasihati bu. Ümmet olarak, Yahudi başımızda ortak düşman, fakirlik başımızın belası, topraklarımızın işgali ortak sorunumuz, ibadet zafiyetimiz başka bir sorun, neslimiz, gelecek kuşaklarımızın elimizden gitmesi... Bu kadar ortak sorunumuz varken sen hangi tarikattasın, hangi vakıftasın, hangi cemaattesin, hangi mezheptesin Bunları konuşmaya nasıl vakit bulur Müslümanlar! Müslüman ın ortak siyaseti ve karakteri د ع م ا ي ر يب ك إ ل ى م ا ل ي ر يبك değil mi? Kalbine huzur vermeyen şey Müslümanlar ın kan akan yaralarıyla uğraşmak hoşuna mı gidiyor? Bundan huzur buluyorum diyorsan o ayrı mesele. موا ب ح ب ل الل ه ج ميعا Üç: Rabbimiz و اع ف ص موا ب ح ب ل الل ه ayeti. buyuruyor. Âli İmran suresinin 103. و اع ف ص Allah ın ipine topluca sarılın! Şeriatın ekseninde toplanın, Kur'an ın ekseninde toplanın ج ميعا demek. ا قيموا الص ل وة و ا توا الز ك وة Namaz kılın, zekât verin de Allah ın emridir. Kardeşlerim, Vakıflara, şeyh efendilere, ders okutan ulemaya, biz Şafiî fıkhı okuruz, Hanefîlerinki sağlam değil. O mezhebin delili yok, bizim mezhebimiz güçlü diyerek yetiştirdiği talebeyi öbür mezhebi zaafa düşürerek yetiştiren, kendi mezhebinde yetiştirmedikçe yetişmemiş kabul eden anlayışa soruyorum: Namaz kılın sözü, caminin önünden geçerken ayakta saygı duruşuna geçin demek midir? Yok, namaz kılacaksın. Bu namaz kılın sözü fantezi olabilir mi? Namazı dert etmemiş bir vakıf, bir tarikat, bir mezhep, bir Müslüman olabilir mi? Allah ın kitabına sarılın emri sosyolojik bir nasihat midir? Siyasî bir öğüt müdür? Namaz kılın diyen Allah ın, -azze ve celle- Allah ın ipine sarılın dediği aynı potansiyelli bir emir değil midir? O zaman talebeler olarak biz ne kadar namaza kalktığımızı, namaz kıldığımızı muhasebe ettiğimiz gibi aynı Kur'an ın öbür sayfasında Allah ın ipine sarılmış olun ayetindeki emri ne kadar uyguladığımızı da araştırmadıkça Kur'an ümmeti olmamız tartışma götürür. Niye namazın üzerinde bu kadar duruyorsun? Çünkü Allah ın emri. Allah ın ipine sarılın da Allah ın emri. Camiler boş olduğu sürece cami çok diye seviniyor muyuz? Bu şehirde yirmi tane cami var ama sabah namazında iki kişi var. Çok cami var diye mutlu oluyor muyuz? Bu kadar cami var, camide kimse yok. Allah ın ipine sımsıkı sarılın emri, hafızların bile bir araya gelmesini sağlamadıktan sonra boş cami gibi boşlukta kalmış demektir. Yahudi ye lanet ederek kendimizi temizleyemeyiz. Bu teselli sahtedir, geçicidir. Geliniz dünya değişmesin, sözümüz dinlenmesin ama biz Rabbimizin önünde mazeretimizi hazırlayalım.

Ben elhamdülillah ki fitneye sebep olmadım. Kendine çalışanın yanında olmadım, ümmete çalışanın yanında oldum. Üç sene sonra baktım ki ümmetim değil ben büyüyorum; çekildim bir kenara. Baktım ki ümmetim ayağa kalktı, canımı dişime kattım tekrar gayret ettim. Bu şuuru yakaladık mı yanımızda melekler var demektir. Ta Nuh aleyhisselamdan beri indirilmiş şeriatın içindeyiz demektir. Rabbim bu şuurla yaşama hazzını, nabzımızın bununla attığı günü bize göstersin diye dua ediyorum. ب س م الله الر ح م ن الر ح يم ا ل ح م د لله ر ب ال ع ال م ين. و ص لى الله و س ل م ع ل ى س ي د ن ا مح م د و ع ل ى ا ل ه و ص ح ب ه ا ج م ع ين. Âlemlerin Rabbi Allah a hamd, Efendimiz Muhammed aleyhisselama, ailesine, ashabına salat ve selam olsun.