HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ YAYINLARI OĞUZLAR: DİLLERİ, TARİHLERİ VE KÜLTÜRLERİ 5. ULUSLARARASI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU BİLDİRİLERİ EDİTÖRLER TUFAN GÜNDÜZ MİKAİL CENGİZ ANKARA / 2015
Sempozyum Düzenleme Komitesi Prof.Dr. Tufan GÜNDÜZ Prof.Dr. Yunus KOÇ Prof.Dr. Mehmet ÖLMEZ Doç.Dr. Cahit GELEKÇİ Doç.Dr. Bülent GÜL Araş.Gör. Mikail CENGİZ Araş.Gör. Tevfik Orçun ÖZGÜN Araş.Gör. Meral UÇMAZ Araş.Gör. Gülhan YAMAN Yıldız Teknik Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü ISBN: 978-975-491-405-4 Baskı Hacettepe Üniversitesi tarafından Hacettepe Üniversitesi Basımevine 500 adet bastırılmıştır. Adres Hacettepe Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Beytepe, 06532 Ankara-TÜRKİYE Tel: +90 312 297 67 71, Belgeç: +90 312 297 71 71 E-posta: turkiyat@hacettepe.edu.tr
5. ULUSLARARASI TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI SEMPOZYUMU O Ğ UZLAR: Dİ LLERİ, TARİ HLERİ VE KÜLTÜRLERİ DULKADİ RLİ SAHASINDA OĞ UZ BOYLARI ARİF SARI Dulkadirli Beyliği nin 1522 de kesin olarak Osmanlı hâkimiyetine girmesiyle ilki 1525-1526 da olmak üzere XVI. yüzyıl boyunca Dulkadirli Türkmenlerinin bulundukları sahalarda tahrirler yapılmıştır. Bu tahrir kayıtları esas alınmak üzere XVI. yüzyılda Dulkadirli sahasındaki Oğuz boy isimlerini taşıyan aşiretlerin ele alınması bölgedeki Oğuz esas unsurlarını belirlemekte kolaylık sağlamaktadır. Dulkadirli Türkmenlerinin konar-göçerlik ettiği sahalar Maraş merkez olmak üzere kuzeyde; Kayseri, Ürgüp, Kırşehir, Yozgat ile Sivas'a bağlı Gemerek ve Gürün, güneyde; Çukurova da Karataş Burnu ndan İskenderun a kadar uzanan Akdeniz in kıyı şeridi ile Kadirli, Kozan, Hatay ve Antep in kuzeydoğu kısımları, doğuda; Besni ve Harput u içine alan bölge ile çevrelenmişti (Yinanç, 1994, s. 553). Bu saha bölgede Osmanlı Devleti hâkimiyetinin tesisiyle kurulan Dulkadirli Eyaleti nin sınırları içerisinde yer almaktaydı (Şahin, 1994, s. 552). Dulkadirli Türkmenlerinin bazı oymakları ise güneyde Lazkiye, Şam, Azaz ve güneydoğuda Diyarbekir de kışlamakta, Erzurum-Kars taraflarında yaylamaktaydılar. Ayrıca Bozulus ve Yeni-il Türkmenlerinden başka Ankara da Haymâne ve Kasaba Yörükleri ile Batı Anadolu da Aydın, Balıkesir, Hamid sanacaklarındaki konargöçerler içerisine dağılmış durumda olan birçok Dulkadirli aşireti bulunmaktaydı. Bu itibarla Dulkadirli Türkmenlerinin bulundukları saha Dulkadirli Eyaleti nin sınırlarından daha geniş bir coğrafyayı kapsamaktaydı. Dulkadirli Türkmenleriyle ilgili vergi ve nüfus kayıtlarından anlaşıldığına göre bu il, Oğuzların hem Bozok hem de Üçok koluna mensup aşiretlerinden meydana gelmekteydi. Esasen Türkmenler Anadolu yu yurt tutmaya başladıklarında artık zayıflamış olan Üçoklu ve Bozoklu ayrımı onların, Moğol baskısı ile Kuzey Suriye de toplandıklarında birbirleri arasına karışmaları neticesinde geçerliliğini yitirmiş durumdaydı. Oğuz boylarının karışarak aldıkları yeni hâl Kuzey Suriye den Çukurova ve Maraş taraflarına iki kol hâlinde yayıldıkları ve burada Ramazanoğulları ve Dulkadirli Beyliklerini kurduklarında bu beylikler içerisine aynıyla taşındı. Bu nedenle kayıtlarda Dulkadirli Beyliği nin Bozoklardan (Yinanç, 1994, s. 553), Ramazanoğulları Beyliği nin Üçoklardan olduğuna dair verilen bilgilerde kastın yalnızca kurucu hanedan aileleri olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim XVI. yüzyıl tahrir kayıtlarında, aynı aşiretin kollarının hem Dulkadirli hem de Ramazanoğlu Beyliği bakiyesi olan konar- 121
ARİF SARI göçerler arasında olduğuna dair çok sayıda örnek bulunmaktadır (TD.402; TD.155; TD.450). Dulkadir Türkmenleri, XVI. yüzyıl başında elli taife ve bunlara bağlı olan yaklaşık bin beş yüz cemaate bölünmüş aşiretleriyle Osmanlı idaresi altında bulunan konargöçerler içerisinde en büyük teşekkülü oluşturmaktaydı. Bu büyük teşekkül içerisinde Oğuz boy ismini taşıyan aşiretlerin son derece az olduğu görülmektedir. Bu durum, konar-göçer aşiretlerin dinamik yapılarının onların isim almalarında da etkin olması ile izah edilebilir. Büyük bir boyun alt kollarını oluşturan oymaklar zaman içinde nüfus bakımından güçlenmekte ve önceleri boy adıyla anılırken daha sonra sadece kendi adlarıyla anılmaktadırlar. Örneğin Kuzey Suriye de dolaşan Kutlubeyli, Köpekli, Gündüzlü gibi oymaklar ilk kayıtlarda mensup oldukları boyun adıyla, yani Kutbeyli Avşarı, Gündüzlü Avşarı, Köpekli Avşarı diye anılırken zaman içinde Avşar adı düşmüş ve sadece kendi isimleriyle anılır olmuşlardır. Dulkadirli Türkmenleri içinde de, izah edileceği üzere Oğuz Boy adlarını taşıyan aşiretlerin yanı sıra, onlara bağlı ve yine onların içinden çıkan irili ufaklı cemaatlerin varlığı tespit olunmaktadır. Bu durum bize Kâşgarlı Mahmud un, Bu saydığım bölükler köktür, bu kökten bir takım oymaklar çıkmıştır, onları söylemedim, sözü kısa kestim. Bu bölüklerin adları onları kurmuş olan eski dedelerinin adlarından alınmıştır (Divanü Lugatit Türk, 1985, s. 58) sözünü bir kez daha hatırlatma gereği duyurmaktadır. Dulkadirli Türkmenleri içinde yirmi dört Oğuz boyundan on iki tanesinin ismine tesadüf edilmektedir. Bunlardan Bayat, Eymir ve Peçenek büyük birer taife olarak kaydedilirken örneğin Avşar, Dodurga, Yazır gibi boylar sadece cemaatler şeklinde kaydedilmiştir. Bu husus boy düzeninin bütünüyle alt üst olduğunu, boylar arasında herhangi bir hiyerarşik yapının bulunmadığını göstermek için yeterli örnektir. Bayat Dulkadirli Beyliği ni meydana getiren büyük aşiretlerden biri olan Bayatlar, Kuzey Suriye Bayatlarının kollarından olmaları nedeniyle Şam Bayadı ismini almışlardı (Sümer, Oğuzlar, 1999, s. 242). XVI. yüzyılın başında Bozok ta, bugün Sivas a bağlı Şarkışla çevresini içine alan Gedik nahiyesinde yaylayan Şam Bayadı aşiretlerinden bazı oymaklar kışları yine Şam taraflarına inerlerken büyük bir kısmı aynı nahiyede Eynesili, Tekmen, Yüreğir, Kara Demirci, Birecik, Uzun Kışla, Günler gibi birçok köy kurarak iskân olmuşlardı (TD.315, s. 478-558). Yeni İl kazasının teşkili üzerine bazı yaylak ve ekinlikleri bu kaza sınırları içerisinde kalan Şam Bayadı aşiretlerinden bir kısmı da Yeni İl Türkmenlerine dâhil edildiler (Şahin, 1980, s. 162,168 vd.). Ayrıca Şam Bayadı ndan Bozulus a katılanlar, bu ilin Dulkadirli kolu içerisinde iki cemaat hâlinde bulunmaktaydılar (Gündüz, 2007, s. 118). Maraş havalisinde kalan Şam Bayadı aşireti ise Maraş ta yaylayıp Besni de Korucu ve Antakya da Hacılı köylerinde kışlamaktaydılar (TD.116, s. 301/b). Peçenek Peçenek, XVI. yüzyılın başında Dulkadirli Türkmenleri içerisinde kendisine bağlı 47 ayrı cemaatle bir taifeye isim vermişti. Bununla birlikte Peçenek adını taşıyan ayrıca bir cemaat bulunmamaktaydı. Bu taifenin içinde Hızır Hacılı, Cendereli, İkiz, Şah Melikli aşiretleri nüfus bakımından diğerlerine göre daha kalabalıktılar (TD.402, s. 379-400). Peçenek e bağlı aşiretlerin ekserisi Bayındır nahiyesinde kışlıyorlardı. Yaylakları ise Elbistan, Güvercinlik, Zamantı, Kınık, Göksun, Niğde, Köstere, Develi, Bozok bölge- 122
DULKADİRLİ SAHASINDA OĞUZ BOYLARI leri içinde geniş bir alana yayılmıştı. Bu aşiretlerden Sivas ın güneyini yurt tutanların Yeni İl e (Şahin, 1980, s. 159), Diyarbekir de bulunanların Bozulus a dâhil edilmeleri (TD.402, s. 689) ve birçoğunun da birbirinden uzak olan yaylak veya kışlaklarına yerleşmeleri üzerine XVI. yüzyılın ikinci yarasında Peçenek taifesi dağılmış, bu boyun Maraş bölgesinde konar-göçerliği sürdüren oymakları da Küşne taifesine dâhil edilmişlerdir. Eymir Eymir kabilesinin ana kolu Maraş bölgesinde olmakla birlikte şubeleri Kars, Bozok, Yeni İl, Bozulus ve İran daki Dulkadirli teşekkülleri içerisinde bulunmaktaydı (Sümer, 1949-1950, s. 513). 1525 te Eymir taifesi, kendisine bağlı olan 92 cemaatle Eymirli ve Andırın Eymirlisi olarak iki kola ayrılmıştı. Bu taife içerisinde Eymir, Eymirli, Eymirşallu, Eymirli Hasan isimlerini taşıyan cemaatler mühim bir nüfusa sahipti. Aynı zamanda Anamaslı ve Demrek taifeleri içerisinde Eymirli adıyla kaydedilmiş olan cemaatler bulunmaktaydı (TD.402, s. 602-640,949-958). Bunlardan Maraş havalisinde bulunanlar, Pazarcık, Güvercinlik, Tekak, Kemer, Andırın, Haruniye de yerleşmişlerdi (TD.101, s. 81,129,149,133,141,220). Diyarbekir i kışlayan Elmacalu, Ömerlü, Harun ve Eymirşallu cemaatleri yedi bölük hâlinde Eymir adı altında Bozulus Türkmenlerine dâhil edilmişlerdi (TD.200, s. 987-1006; TD.402, s. 610-625). Dodurga Dodurga boyu Dulkadirli Türkmenleri içerisinde Döngeleli taifesine bağlı bir cemaatle temsil olunmaktaydı. Yaylak ve kışlakları Diyarbekir de olan bu aşiret buradaki diğer Dulkadirli aşiretleri gibi Bozulus un teşkil edilmesi üzerine bu teşekküle dâhil edildiler. Bozulus a ait ilk tahrir defterinde üç bölük hâlinde kaydedilen Dodurga aşiretlerinden biri Döngelli ye bağlı olduğunu söylediğimiz bu aşiretti (TD.402, s. 460; TD.200, s. 971,976). Bozulus içerisinde yer alan diğer Dodurga aşiretleri ise ihtimalen Akkoyunlu zamanında Dulkadir ilinden koparak bölgeye gitmişler, ana kütle ile bağlarını daha önce koparmışlardı. Dulkadirli sahasının XVI. yüzyılda yapılan diğer tahrirlerinde ismine bir daha rastlanmayan Dodurga aşiretinin eski yurtlarına dönmedikleri anlaşılmaktadır. Bozulus un Orta Anadolu ya dağılan bölükleri arasında da bulunmayan aşiretin Bozulus un göçüne katılmayarak bölgede kaldığı anlaşılmaktadır (Gündüz, 2007, s. 131). Yazır Dulkadirli Türkmenleri içerisinde Anamaslı ve Küşne taifelerine bağlı olarak kaydedilen Yazır adında iki aşiret bulunmaktaydı. Daha önce Halep Türkmenleri arasında yer alan bu aşiretler Maraş dâhilinde kışlamaya başladıktan sonra Dulkadirli Türkmenleri içerisine katılmışlardı. Yazır aşiretinin bir kısmı 1563 te Üzeyr e bağlı Bakras da Han-ı Cedid derbentçileri olarak yerleşmiş hâlde bulunuyorlardı. Konargöçerliği sürdürenler ise Birecik te Sof Dağı civarında kışlayıp ve Elbistan da yaylamaktaydılar (TD.402, s. 128; TD.168, s. 264/b; TD.116, s. 38/a). Yazır ın Sis Sancağında bulunan küçük bir kolu ise Kınık nahiyesinde Çayır adlı mezrada ziraat etmekteydi (Halaçoğlu, 1980, s. 868). Avşar Dulkadirli Beyliği nin kuruluşunda etkin boylardan biri olan Avşarlar, Kuzey-Suriye Avşarlarının bir koluydu (Sümer, Oğuzlar, 1999, s. 284). Dulkadirli Türkmenleri içerisinde Avşar, Bidil Avşarı ve İmanlı Avşarı isimleriyle kaydedilmiş olan Avşar 123
ARİF SARI aşiretleri Kavurgalı, Anamaslı, Kızıllu, Eymir ve Küşne taifeleri içerisinde dağılmış durumdaydılar (TD.402, s. 177,419,675,683). Avşarların yaylak ve kışlakları Dulkadirli Eyaleti nin tamamına yayılmış durumdaydı. Eyaletin sınırları dışında Diyarbekir de kışlayan Avşarlar, Bozulus a (TD.448, s. 3,20), Sivas ın güneyinde bulunan yayladıkları Yeni İl kazası içinde kalan İmanlı ve Bidil Avşarları da Yeni il Türkmenlerine dâhil edildiler (TD.604, s. 163,170). Bidil Avşarı, Yeni-İl in çözülmesi üzerine batıya göç ederek Ankara nın Bâlâ kazası dâhilinde yurt tutmuştu (Sümer, Oğuzlar, 1999, s. 285). XVI. yüzyıl sonlarında Maraş çevresinde kalarak konar-göçerliğe devam eden Avşar, İmanlı ve Bidil Avşarı obaları; Gündüzlü, Çukurova, Amik ve Yüreğir de kışlamakta ve Niğde taraflarında yaylamaktaydılar. İskân olanlar ise Güvercinlik te Altıntop, Tumtuma, Karahayıt ta İğdecik, Andırın da Yeşil Depe köylerini kurmuşlardı (TD.101, s. 109,206; TD.168, s. 285/a; TD.116, s. 198/a,301/a). Avşarların Bozok ta bulunan kolu ise, bölgeye Adana dan Mesudlu taifesiyle birlikte gelerek Sorgun çevresine yurt tutmuş küçük bir cemaatten ibaretti (TD.155, s. 171). Kızık Kızıklı adını taşıyan aşiretler Dulkadirli Türkmenlerinin Çimeli, Kızıllu, Demircili, Cerid, Küşne ve Şam Bayadı taifeleri içerisinde küçük şubeler halinde bulunmaktaydı. Bunlar Pazarcık ve Sis te kışlamakta Niğde ve Kayseri bölgesinde yaylamaktaydılar. Pazarcık ta Girni ve Saylıca, Niğde de İlköy köyleri de ziraat alanlarındandı (TD.402, s. 653; TD.116, s. 125/b,274/b). Şam Bayadı taifesine dâhil olarak Bozok ta bugünkü Şarkışla bölgesini yurt tutan Kızıklı cemaatlerinden bazıları yaylak sahaları Yeni İl kazası içinde kalınca Yeni-il Türkmenlerine dâhil edildiler (Şahin, 1980, s. 259). Bozok Sancağı içerisinde kalanlar ise iki kola ayrılarak Akdağ da Kayaşlı ve Öyük Kışla, Emlak nahiyesinde ise Bel Viran köylerine yerleştiler (TD.30, s. 59/a,109/b). Karkın Dulkadirli Türkmenleri içerisinde asıl Karkın cemaati, Eymir taifesi içerisinde bulunmaktaydı. Bunun yanında Göksun daki Dede Karkın Zaviyesi ne hizmet ettikleri için Dede Karkın adını alan 3 ile 5 haneden oluşan üç cemaat ise Küşne taifesi içerisinde yer almaktaydı (TD.402, s. 536,623). 1580 de Maraş dâhilinde yaylayan Karkın cemaati Antep te Güllüce köyünde kışlamaktaydı (TD.116, s. 234/a,260/a). Kars-ı Maraş Sancağı nda Berendi de bulunan Karkın şubesi ise ihtimalen buradaki Karkınlı köyüne yerleşmişlerdi (Gülten, 2009, s. 183). Karkınların bazı kolları Urfa kazasının Araban nahiyesinde Elif ve Akviran (Gündüz, 2007, s. 150), yine iki Karkın cemaati de Kırşehir sancağına bağlı Çatal Meşhed ve Çetek İni köylerine yerleşmişlerdi (Gülten, 2009, s. 183). Karkın cemaatinin bir kolu da Adana da Dündarlı nahiyesinde bulunurken (TD.114, s. 99/b), Bozulus içerisindeki üç Karkın cemaatinden biri de Dulkadirli den Bozulus a dâhil edilmişti (Gündüz, 2007, s. 149). Beğdilü Dulkadir Türkmenlerinin içerisinde 1525-1526 da Gündeşli taifesine bağlı olan Beğdili aşireti Besni de yerleşik durumda olan yalnızca iki haneden oluşmaktaydı (TD.402, s. 101). 1580 de ise şarktan gelerek Dulkadirli iline dâhil oldukları kaydedilen Beğdili aşireti, Kemer nahiyesinde kışlayıp Maraş sancağı dâhilinde yaylayan çoğunluğu 124
DULKADİRLİ SAHASINDA OĞUZ BOYLARI sipahilerden oluşan 33 neferlik bir bölüktü (TD.116, s. 305/b). Beğdili aşiretin bir kolu ise Bozok ta Kızılkocalı taifesi içerisinde bulunuyordu. İdrisli ve Çevreli olmak üzere iki mahalleye ayrılmış olan aşiret, Akdağ çevresini yurt tutmuş, burada Beğdili adıyla bir köy kurmuşlardı (TD.30, s. 46/a). Çepni Dulkadirli Türkmenleri arasında ilk defa 1580 de Eymirli taifesi içinde Yenice Kale'de kışlayan bir cemaat olarak rastlanan Çepni cemaatinin bu ile ne şekilde dâhil olduklarına dair tahrir defterlerinde bilgi bulunmamaktadır (TD.116, s. 266/a). Ancak Adana nın Şarıçam nahiyesinde Sakız Viranı ve İri Kendi mezralarını ziraat eden Mesudlu taifesine bağlı bir Çepni aşireti bulunmakta olup (TD.114, s. 74/a) anılan bölge Dulkadirli aşiretlerinin yayıldıkları sahalar arasındaydı. Bozok havalisine yayılan Dulkadirli aşiretleri arasında Çepni ismini taşıyanı bulunmamakla birlikte Emlak nahiyesinde Çepni adını taşıyan (TD.315, s. 438) ve Kızılkoca taifesinin boybeyi İsa Bey in ikamet ettiği bir köy bulunmaktaydı (Sümer, Oğuzlar, 1999, s. 330). Salur Dulkadirli Türkmenleri içerisinde Maraş Varsakları arasında Salurlu adıyla tek bir cemaate rastlanmaktadır. Üzeyir nahiyesinde bulunan bu Salurlu cemaatiyle (TD.168, s. 29/b), Adana da Kara İsalu nahiyesinde Salur ve Şeyh Salur adıyla kaydedilen iki cemaat (TD.114, s. 116/b,139/b) aynı aşiretin kolları olmalıdır. Bozok ta bulunan Salur aşireti ise Kanak-ı Bâlâ nahiyesinde Dere Kışla ve Günde Kışla köylerinde yerleşmiş durumdaydılar (TD.315, s. 221). Yüreğir XVI. asırda Çukurova da bulunan Yüreğir boyu kendisine bağlı bütün obalarla birlikte yerleşik duruma gelmişti (Sümer, Oğuzlar, 1999, s. 346). Bu asrın sonunda Dulkadirli Türkmenlerinin Eymir taifesi içinde Suriye de kışlayıp Binboğa'da yaylayan bir Yüreğir cemaati bulunmaktaydı (TD.116, s. 260/b). Yıva Dulkadir iline mensup olan Yıva cemaatleri Maraş, Bozok, Yeni İl sahasına dağılmış durumdaydılar. Yıva adını taşıyan üç cemaat Dulkadirlilerin 1525-1526 da yapılan ilk tahririne Yeni İl bölgesini yurt tutmuşlardı (TD.402, s. 336-337). Yeni ilin müstakil bir teşekkül hâline getirilmesi ile bu cemaatler Yeni il Türkmenleri ile tahrir edilmişler, 1583 te bu il içerisinde mühim bir nüfus varlığına erişmişlerdi (Şahin, 1980, s. 242). Yıvalı adıyla kaydedilen aşiretlerden bir oymak Adana da Saruçam nahiyesinde kışlayıp Sis te yaylamaktayken (TD.450, s. 169-170), diğer bölüğü ise Maraş ta Pazarcık nahiyesinde Alaözü köyünde kışlayıp Elbistan da yaylamaktaydılar (TD.116, s. 273/b). Bozok ta Çiçekli taifesi içerisinde (TD.155, s. 158), Kayseri de Koramaz, Niğde de Ürgüp ve Develi, Maraş ta Pazarcık ve Yenice Kale de bulunan Yıvalı cemaatleri aynı aşiretin parçalarıydı. Öte yandan Maraş ta 1580 de Kara Yuvalı adıyla kaydedilen bir aşiret bulunmaktaydı. Gündüzlü, Haruniye ve Ceyhan nehri çevresinde kışlamakta olan aşiretin (TD.116, s. 155/b) Kemer de Çeri Öyüğü, Dede Öyüğü, Tekak da Hisarcık (Ak Mağara), Yenice Kala da Tuşlani köyleri de kışlakları arasındaydı (TD.101, s. 81,218,191). 125
ARİF SARI Bayındır Maraş havalisinde Bayındır ismine Bertiz taifesi içerisindeki Bayındır Veledi ve Kara Bayındır adıyla iki cemaatte rastlanmaktadır (TD.402, s. 331,333). Ancak bunların doğrudan Bayındır boyu ile ilgisinin olup olmadığı bilinmemektedir. Bozok ta Şam Bayadı içerisinde bulunan Bayındır cemaati Kırk Günlük mezrasında ziraat etmekteydi (TD.155, s. 238). Nüfus bilgisi bulunmayan bu cemaat Yeni-İl Türkmenleri içerisinde yer alan Bayındır aşiretiyle (Şahin, 1980, s. 245) ilgili olmalıdır. Sonuç olarak, Dulkadirli Türkmenleri içinde Oğuz boy adlarını taşıyan taife ve aşiretler bulunmaktaydı. Ancak bunlar küçük parçalar hâlinde dağılmış olup başka boy ve oymaklarla birlikte idare ediliyorlardı. Bu durumun Dulkadirlilere özgü bir yapı olmadığını; Bozulus, Halep, Yeni İl gibi diğer Türkmen teşekkülleri içinde de sıklıkla rastlandığını söylemek mümkündür. Ayrıca bu husus sadece Osmanlı Devleti nin yapısı ile ilgili olmayıp, Akkoyunlu, Karakoyunlu ve Safevi Devletlerini meydana getiren ana Türkmen unsurlarında da rastlanmaktadır. KAYNAKÇA Gülten, S. (2009). XVI. Yüzyılda Konar-Göçer Karkınlar. Ekev Akademi Dergisi, Yaz 2009(40), 177-186. Gündüz, T. (2007). Anadolu'da Türkmen Aşiretleri Bozulus Türkmenleri 1540-1640. İstanbul: Yeditepe Yayınevi. Halaçoğlu, Y. (1980). Tapu-Tahrir Defterlerine göre XVI. Yüzyılın ilk yarısında Sis (=Kozan) Sancağı. Tarih Dergisi, 819-892. Kaşgarlı Mahmud. (1985). Divanü Lugat-it Türk. (çev.besim Atalay). Ankara: TDK. Sümer, F. (1949-1950). XVI. Asırda Anadolu, Suriye ve Irak ta Yaşayan Türk Aşiretlerine Umumî Bir Bakış. İÜİFM, XI, 509-522. Sümer, F. (1999). Oğuzlar (5.Baskı b.). İstanbul: Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı. Şahin, İ. (1980). Yeni-il Kazası ve Yeni-il Türkmenleri (1548-1683). İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basılmamış Doktora Tezi. Şahin, İ. (1994). Dulkadır Eyaleti. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, c.9 (s. 552-553). Ankara: TDV. TD.101. (1563). Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyûd-ı Kadîme Arşivi, Tapu Tahrir Defteri. TD.114. (1572). Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyûd-ı Kadîme Arşivi, Tapu Tahrir Defteri. TD.116. (1580). Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyûd-ı Kadîme Arşivi, Tapu Tahrir Defteri. TD.155. (1529). Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Tapu Tahrir Defteri. TD.168. (1563). Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyûd-ı Kadîme Arşivi, Tapu Tahrir Defteri. TD.200. (1540). Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Tapu Tahrir Defteri. TD.30. (1576). Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Kuyûd-ı Kadîme Arşivi, Tapu Tahrir Defteri. TD.315. (1555). Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Tapu Tahrir Defteri. TD.402. (1525-1526). Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Tapu Tahrir Defteri. TD.448. (Tarihsiz). Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Tapu Tahrir Defteri. TD.450. (1525). Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Tapu Tahrir Defteri. TD.604. (1683). Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Tapu Tahrir Defteri. Yinanç, R. (1989). Dulkadir Beyliği. Ankara: TTK Yayınları. Yinanç, R. (1994). Dulkadiroğulları. Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi (s. 553-557). Ankara: TDV. 126