GİRİŞİM SERMAYESİ FONU I-MADDE METNİ: Madde 325/A (Ek: 31/5/2012 6322/15 md.) Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi olarak Türkiye de kurulmuş veya kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabilir. Bu fon, kurum kazancının veya beyan edilen gelirin %10 unu ve öz sermayenin %20 sini aşamaz. Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar pasifte geçici bir hesapta tutulur. Mükelleflerce, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Bu fon; amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, ortaklara dağıtılması, dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması veya işin terki, işletmenin tasfiyesi, devredilmesi, bölünmesi ya da girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren altı ay içinde bu maddede belirtilen amaçla yeniden kullanılmaması halinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde vergiye tabi tutulur. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. II-AÇIKLAMA VE YORUM: A-GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM FONU VE YATIRIM ORTAKLIĞI : 6322 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun nun 15 inci maddesi ile Vergi Usul Kanunu nun Değerleme başlıklı üçüncü kitabının üçüncü kısmında yer alan Amortismanlar la ilgili hükümlere Sermayenin itfası konusunu düzenleyen 325 inci maddeden sonra Girişim Sermayesi Fonu başlıklı 325/A maddesi eklenmiştir. Sözü edilen madde gereği Sermaye Piyasası Kurulu nun düzenleme ve denetimine tabi olarak Türkiye de kurulmuş veya kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabilecek. Bu fon, kurum kazancının veya beyan edilen gelirin yüzde 10 unu ve özsermayenin yüzde 20 sini aşamayacak. Girişim Sermayesi Fonu olarak ayrılan tutarlar pasifte geçici bir hesapta tutulacak. Ancak mükellefler tarafından fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecek. Girişim Sermayesi Fonu nun; a-amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi, b-işletmeden çekilmesi, c-dar mükellefler tarafından ana merkeze aktarılması, d-işin terki, işletmenin tasfiyesi, devredilmesi, bölünmesi hallerinde, Girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren 6 ay içinde, amacına uygun kullanılmaması durumunda bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde vergiye tabi tutulacak. Girişim sermayesi ile ilgili uygulamaya yönelik usul ve esasları belirleme yetkisi Maliye Bakanlığı na aittir. Girişim sermayesi sistemi uygulamada iki farklı şekilde oluşmaktadır. Birincisi girişim sermayesi sisteminin fon
2 şeklinde yapılandırılması mümkün olduğu gibi ikinci olarak yatırım ortaklığı şeklinde de yapılandırılması mümkündür. (Netek, Okan Yeni Bir Müessese: Girişim Sermayesi Fonu Vergi Dünyası, Ağustos 2012, Sf:178-181) 1-Girişim Sermayesi Yatırımı Fonu Nedir? Girişim sermayesi yatırımlarını temel olarak girişim şirketlerine doğrudan ve dolaylı olarak ortak olunması ve girişim şirketlerinin borçlanma araçlarının satın alınması diğer bir ifadeyle girişim şirketlerine kreditör olunması olarak iki başlık altında toplayabiliriz. Girişim şirketlerine doğrudan ortak olunması bu şirketlerin hisse senetlerinin satın alınması anlamındadır. Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıkları, dolaylı olarak da girişim şirketlerine ortak olabilirler, bu dolaylı ortaklığı yurtiçinde kurulu özel amaçlı şirketler (holdingler) ve girişim sermayesi fonları ile yurtdışında kurulu girişim sermayesi fonları üzerinden gerçekleştirebilirler. (spk.gov.tr) Bahsedilen bu dolaylı yapıların ortak özelliği gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında kurulsun, faaliyet amaçlarının sadece yurtiçinde kurulu girişim şirketlerine yatırım yapmak olmasıdır. 2-Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıkları: Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliği nin ( III-48-3) düzenlemelerin göre girişim sermayelerinin, girişim sermayesi yatırım ortaklıkları olarak, anonim şirket statüsünde kayıtlı sermaye sistemine tabii şekilde kurulması gerekmektedir. Buna göre ortaklığın tanımı özet olarak, sermaye piyasası araçları ve Sermaye Piyasası Kurulu nca belirlenecek diğer varlık ve haklardan oluşan portföyü işletmek amacıyla paylarını ihraç etmek üzere kurulan veya esas sözleşme değişikliği ile dönüşen, Sermaye Piyasası Kanunu nun 48. maddesinde çizilen sınırlar içerisinde faaliyet göstermek kaydı ile ve yine SPK tarafından izin verilen diğer faaliyetlerde de bulunmak üzere kurulmuş sermaye piyasası kurumudur. (herdem.av.tr/.../turkiyede-girisimsermayesi-yatirim-ortakligi-nasil-kurul) GSYO olarak adlandırılan Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıkları kayıtlı sermayeli olarak kurulan ve çıkarılmış sermayelerini esas olarak girişim sermayesi yatırımlarına yönelten ortaklıklardır. Başka bir anlatımla, sermaye piyasası araçları ve Kurulca belirlenecek diğer varlık ve haklardan oluşan portföyü işletmek amacıyla paylarını ihraç etmek üzere kurulan GSYO girişim sermayesi yatırımlarının gerçekleştirilmesinde kullanılan araçlardan biridir. Sonuçta girişim sermayesi yatırımı bir yatırım kararı olup, bunu kişiler veya herhangi bir şirket de yapabilir. Bir GSYO aynı zamanda bir kurumsal yatırımcı ve bir sermaye piyasası kurumudur. Bu sebeple GSYO'ların faaliyetlerinde sermaye piyasası mevzuatına uyum sağlaması gerekmektedir. Portföyündeki girişim sermayesi yatırımlarından kar sağlayan girişim sermayesi yatırım ortaklığı, yılsonunda bu karı ortaklarına temettü olarak dağıtabilmekte ve böylece girişim sermayesi gelirini ortaklarına aktarabilmektedir. Girişim sermayesi yatırım ortaklıkları girişim sermayesi yatırımlarına portföy değerlerinin en az % 50'si oranında yatırım yapmak zorundadırlar. Asgari % 50 oranı sağlanamazsa SPK'ya başvurulur ve SPK yapacağı değerlendirmede bir defaya mahsus olmak üzere ortaklığa bir yıl süre tanıyabilir. (spk.gov.tr) Girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının paylarının halka arzı : (spk.gov.tr) Mevzuatımız, yukarıda ifade ettiğimiz şirket gereksinimlerine ilave olarak girişim sermayesi şirketlerinin %25 i oranındaki başlangıç veya çıkarılmış sermayelerinin de halka arz edilmesini gerekli kılmaktadır. Halka arza ilişkin taahhütnamenin verilmesi de kuruluş işlemleri için bir gereklilik olmakla birlikte, bu neviden şirketlerin paylarını halka arz yoluyla satmaları için, kuruluşlarının veya esas sözleşme değişikliklerinin ticaret siciline tescilini takiben 18 ay içerisinde asgari olarak bir girişim sermayesi yatırımı yapmaları ve üç yıl içerisinde ise girişim sermayesi yatırım portföyünü oluşturmaları gerekmektedir. (herdem.av.tr/.../turkiyede-girisimsermayesi) Ani usulde kurulan veya esas sözleşme tadili yoluyla girişim sermayesi yatırım ortaklığına dönüşen ortaklıkların, kuruluşlarının veya esas sözleşme değişikliklerinin ticaret siciline tescilini takip eden 6 ay içinde faaliyetlerin yürütülebilmesi için gerekli olan mekan, donanım ve personeli temin etmeleri ve organizasyonu kurarak portföy işletmeciliği faaliyet yetki belgesi almak üzere SPK'na başvururlar.
3 Portföy işletmeciliği faaliyet yetki belgesinin ticaret siciline tescilini takip eden 3 yıl içinde ise yatırım portföyünü oluşturarak paylarının kayda alınması için SPK'na başvurulur. Bu süre içinde başvuruda bulunmayan veya gerekli şartları sağlamadığı için başvurusu Kurulca uygun görülmeyen ortaklıkların girişim sermayesi yatırım ortaklığı olarak faaliyette bulunma hakları ortadan kalkar. 3-Girişim Sermayesi Şirketi Nedir? Sermaye piyasası mevzuatına göre Türkiye'de kurulmuş veya kurulacak olan, gelişme potansiyeli taşıyan ve kaynak ihtiyacı olan şirketleri ifade etmektedir. Girişim şirketlerinin, sınai, zirai uygulama ve ticari pazar potansiyeli olan araç, gereç, malzeme, hizmet veya yeni ürün, yöntem, sistem ve üretim tekniklerinin meydana getirilmesini veya geliştirilmesini amaçlamaları ya da yönetim, teknik veya sermaye desteği ile bu amaçları gerçekleştirebilecek durumda olmaları gereklidir. Borsada işlem gören diğer bir deyişle halka açık şirketler de girişim şirketi niteliğini taşıyabilir. Ancak GSYO'lar bu kapsamdaki şirketlerin sadece borsada işlem görmeyen paylarına diğer bir deyişle halka açık olmayan paylarına yatırım yapabilirler. B-VERGİ MEVZUATIMIZ AÇISINDAN GİRİŞİM SERMAYESİ FONU: 1 1-Vergi Usul Kanunu Açısından Girişim Sermayesi: 6322 sayılı kanunun 15. maddesiyle eklenen ve 15.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren Girişim sermayesi fonu başlıklı VUK 325/A maddesine göre, Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi olarak Türkiye de kurulmuş veya kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabilir. Bu fon, kurum kazancının veya beyan edilen gelirin %10 unu ve öz sermayenin %20 sini aşamaz. Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar pasifte geçici bir hesapta tutulur. Mükelleflerce, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Bu fon; amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, ortaklara dağıtılması, dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması veya işin terki, işletmenin tasfiyesi, devredilmesi, bölünmesi ya da girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren altı ay içinde bu maddede belirtilen amaçla yeniden kullanılmaması halinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde vergiye tabi tutulur. 2-Kurumlar Vergisi Kanunu Açısından Girişim Sermayesi Fonu ve Yatırım Ortaklıkları Kazançları: a-girişim Sermayesi Fonu: 6322 sayılı Kanunla Kurumlar Vergisi Kanununun 10. maddesine eklenen (g) bendi ile de Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirim konusu yapılabilir. Girişim sermayesi fonunun indirim konusu yapılabilmesi için (KVK. Gen. Teb. No:7); a-ilgili yılda ayrılan fon tutarının beyan edilen gelirin %10 unu, toplam fon tutarının ise öz sermayenin %20 sini aşmaması (İki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir.), b-fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar Türkiye de kurulmuş veya kurulacak olan ve Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapılması, c-ayrılan fon tutarının ilgili yılın kurumlar vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmesi gerekmektedir. 1 Bursa Smm odasının Bilanço Dergisinin Ocak / Şubat 2013 tarih ve 1442 sayısındaki UÜ İİBF. Maliye Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet YÜCE nin Vergi Mevzuatımız Açısından Girişim Sermayesi Fonu isimli makalesi.
4 İndirim tutarının tespitinde beyan edilen gelir olarak ticari bilanço kâr veya zararına kanunen kabul edilmeyen giderler eklenmek ve geçmiş yıl zararları ile varsa tüm indirim ve istisnalar düşülmek suretiyle bulunan tutar dikkate alınacaktır. Yani, İndirim tutarı = [(Ticari bilanço kârı (zararı) + Kanunen kabul edilmeyen giderler) (geçmiş yıl zararları) (tüm indirim ve istisnalar)] şeklinde olacaktır. Diğer bir ifadeyle, girişim sermayesi fonu ilgili dönem kazancından ayrılacağından, pasifte özel bir fon hesabına alınacak tutar hesap dönemi sonu itibarıyla tespit edilebilecektir. Bu çerçevede, fon hesabına alınma işleminin, izleyen hesap döneminin başından itibaren kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği tarihe kadar yapılması gerekmektedir. Bu şekilde, indirim konusu yapılacak olan kazanç tutarı, ilgili dönemin genel sonuç hesaplarına yansıyacak olup kurumlar vergisi beyannamesinin ilgili satırında gösterilmek suretiyle de indirimden yararlanılabilecektir. Dolayısıyla geçici vergilendirme dönemlerinde fon ayrılması ve indirim uygulamasından yararlanılması mümkün değildir (KVK. Gen. Teb. No:7). Örnek: (X) A.Ş. nin 2012 yılı dönem sonu öz sermayesi 1.200.000.- TL dir. Şirketin 2012 yılı ticari bilanço karı 255.000.- TL dir. Şirketin ayrıca, 45.000.- TL kanunen kabul edilmeyen gideri, 80.000.- TL istisna kapsamında serbest bölge kazancı, 30.000.- TL İştirak kazancı istisnası ve 2011 yılından 40.000.-TL geçmiş yıl zararı bulunmaktadır. Bu verilere göre Şirket beyan edilen gelirin [(255.000+45.000) (40.000+80.000+30.000) =150.000] %10 u olan 15.000.- TL yi, girişim sermayesi fonu olarak ayırarak özel bir fon hesabına alabilir. Bu durumda (X) A.Ş., beyan edilen gelirin %10 unu ve dönem sonu öz sermayesinin %20 sini aşmayacak şekilde ayırdığı girişim sermayesi fonunu, 25.04.2013 tarihine kadar vereceği 2012 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu yapabilecektir. Şayet (X) A.Ş. nin 2013 yılı sonuna kadar, ayırmış olduğu 15.000 TL fon tutarıyla girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapmaması halinde, indirim konusu yaptığı 15.000.- TL fon tutarı nedeniyle eksik tahakkuk ettirilen (15.000 x %20) 3.000.- TL kurumylar vergisi, gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. İndirim konusu yapılacak tutarın tespitinde, her yıl girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar ayrı ayrı dikkate alınacaktır. Böylece önceki yıllarda ayrılan fon tutarları için tekrar indirim uygulanmayacaktır. Ancak, ayrılan toplam fon tutarı hiçbir suretle öz sermayenin %20 sini aşamayacaktır. b-girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıklarının Kazancı: 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 5'inci maddesinin 1 no'lu fıkrasının (d) bendi uyarınca, girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının kazançları kurumlar vergisinden istisnadır. KVK'nun 15'inci maddesinin 3 numaralı fıkrasında girişim sermayesi yatırım ortaklığı kazançlarından, dağıtılsın veya dağıtılmasın, kurum bünyesinde % 15 oranında vergi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmış olmakla birlikte, 2009/14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile bu kazançlar üzerinden yapılacak olan (bu kazançlar dağıtılsın dağıtılmasın ) stopajın oranı da % 0 olarak belirlenmiştir. Girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya fonlarına yatırım yapmak üzere ayrılmış ve girişim sermayesi fonuna aktarılmış bulunan tutarların; -Amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi, -İşletmeden çekilmesi, -Ortaklara dağıtılması, -Dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması, -Mükelleflerce işin terki, -İşletmenin tasfiyesi, devredilmesi veya bölünmesi, -Girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren altı ay içinde aynı amaçla yeniden kullanılmaması, hallerinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde diğer kazançlarla ilişkilendirilmeksizin vergiye tabi tutulması gerekmektedir. Dolayısıyla, bu fon tutarları, beyan edildiği döneme ilişkin dönem zararı, geçmiş yıl zararları, indirim ve istisnalar ile ilişkilendirilmeksizin vergilendirilecektir. Bu hallerde sadece girişim sermayesi fonu hesabında tutulan ve önceki yıllarda indirim konusu yapılan tutarlar vergiye tabi tutulacak olup daha önce
5 beyannamede indirim konusu yapılan tutarlar bakımından ise herhangi bir işlem yapılmayacaktır (KVK. Gen. Teb. No:7). 3-Gelir Vergisi Kanunu Açısından Girişim Sermayesi: Bilindiği üzere yıllık beyanname üzerinde gösterilmesi kaydıyla, beyan edilen kazançtan indirilmesine izin verilen bazı indirimlerin esasen kazancın elde edilmesi ile illiyet bağı bulunmamaktadır. Kanun koyucunun teşvik amaçlı olarak vergiye tabi matrahın bulunmasında beyana tabi safi gelirler toplamından bazı indirimlerin yapılmasına müsaade etmiştir. Nelerin beyanname üzerinde indirileceği GVK nın 89. Maddesinde tadadi olarak belirtilmiştir. 6322 sayılı Kanunla Gelir Vergisi Kanununun 89. maddesine eklenen (12) nolu bend ile Vergi Usul Kanununun 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla beyan edilecek gelirden indirim konusu yapılacaktır. Beyanname üzerinde yapılacak bu indirim yukarıdaki başlıkta kurumlar vergisine ilişkin yapılan açıklamalarla aynı şekilde yapılacağı için konuyu tekrar etmemek için ayrıntıya girmeyeceğiz. Ancak burada bir hususu belirtmek gerekir ki, gelir vergisi mükelleflerinden sadece bilanço esasına tabi mükellefler girişim sermayesi fonu ayrılabilir. Çünkü VUK 325/A maddesine göre girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar pasifte geçici bir hesapta tutulması gerekir. Pasifte fon oluşturmak teknik anlamda sadece bilanço esasında mümkündür. Dolayısıyla işletme esasına tabi olanlar girişim sermayesi fonu ayıramazlar. 4-SPK Tarafından Yatırım Ortaklığı Statüsünden Çıkarılması Uygun Bulunan Ortaklığın Yatırım Ortaklığı Statüsündeyken ve Bu Statüden Çıktıktan Sonra Nasıl Vergilendirileceği: SPK. Tarafından yatırım ortaklığı statüsünden çıkarılmadan önceki dönemlere ilişkin Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamındaki istisnaya tabi kurum kazançları ile aynı hesap dönemine ilişkin yatırım ortaklığı statüsünden sonraki dönemlere ilişkin kazançların kurumlar vergisi ve geçici vergi beyannamelerine dahil edilmesi ve istisnaya tabi olan yatırım ortaklığı kazançlarının beyannamenin ilgili satırında gösterilmek suretiyle kurumlar vergisi ve geçici vergi matrahından indirilmesi gerekmektedir. Konu hakkında, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı nın 19/08/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01- KVK 5-1355) sayılı aşağıdaki özelgesinde de aynı görüş ifade edilmiştir. Konu :Varlık yatırım ortaklığı İlgide kayıtlı dilekçenizin tetkikinden;... Vergi Dairesi Müdürlüğünün... vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olarak 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuata göre, sermaye piyasası araçları ile ulusal ve uluslararası borsalarda veya borsa dışı organize piyasalarda işlem gören altın ve diğer kıymetli madenler portföyü işletmek üzere yatırım ortaklığı statüsünde faaliyette bulunduğunuzu ancak, Sermaye Piyasası Kuruluna yatırım ortaklığı statüsünden çıkarılmanız için başvuruda buluğunuzu ve bu talebinizin uygun bulunduğunu belirterek, yatırım ortaklığı statünüzden önceki ve sonraki dönemlerin vergilendirilmesi hususunda Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz anlaşılmıştır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında kurum kazancının, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluştuğu, Kanunun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış olup Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisinde vergilendirme döneminin hesap dönemi olduğu, kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerin vergilendirme döneminin ise özel hesap dönemleri olduğu belirtilmiştir. Diğer taraftan aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde; Türkiye'de kurulu; 1) Menkul kıymetler yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarının, 2) Portföyü Türkiye'de kurulu borsalarda işlem gören altın ve kıymetli madenlere dayalı yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarının, 3) Girişim sermayesi yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançlarının,
6 4) Gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıklarının kazançlarının, 5) Emeklilik yatırım fonlarının kazançlarının, kurumlar vergisinden istisna olduğu hüküm altına alınmıştır. Öte yandan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Kanunun Genel Tebliğinin "5.5. Türkiye'de kurulu fonlar ile yatırım ortaklıklarının kazançlarına ilişkin istisna" başlıklı bölümünde istisna uygulamasına, "5.13. Kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlara isabet eden giderlerin diğer kazançlardan indirilememesi" bölümünde de istisna edilen kazançlara ilişkin giderlere ilişkin ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır. Ayrıca, 5520 sayılı Kanunun "Kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı" başlıklı 32 nci maddesinin birinci fıkrasında; kurumlar vergisinin, kurum kazancı üzerinden %20 oranında alınacağı, ikinci fıkrasında ise kurumlar vergisi mükelleflerince, (dar mükellefiyete tâbi kurumlarda ticarî ve ziraî kazançlarla sınırlı olarak) câri vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre ve câri dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödeneceği hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm ve açıklamalara göre, yatırım ortaklığı statüsünde olduğunuz dönemlere ilişkin Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamındaki istisnaya tabi kazançlarınız ile aynı hesap dönemine ilişkin yatırım ortaklığı statünüzden sonraki dönemlere ilişkin kazançların kurumlar vergisi ve geçici vergi beyannamelerinize dahil edilmesi ve istisnaya tabi olan kazançların beyannamenin ilgili satırında gösterilmek suretiyle kurumlar vergisi ve geçici vergi matrahından indirilmesi gerekmektedir. (Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı nın 19/08/2011 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 5-1355 sayılı özelgesi) 5-SPK Mevzuatına Göre Kurulan Serbest Yatırım Fonunun Portföy İşletmeciliği Kazancının Kurumlar Vergisinden İstisna Olup Olmayacağı : Türkiye'de kurulacak ve Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi olacak olan fonun portföy işletmeciliğinden elde edeceği kazançların, 5520 sayılı Kanun hükümleri ve 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde, kurumlar vergisi istisnasından yararlanması mümkündür. Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı nın 24/02/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 5-736 sayılı özelgesinde aşağıda belirtildiği gibi aynı görüş ifade edilmiştir. İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda,... Vergi Dairesi Müdürlüğünün... vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellefi olarak Sermaye Piyasası Kurulunun Seri:VII No:10 sayılı Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği'ne uygun olarak yatırımcılarının tam ve dar mükellef müşteriler olacağı, Türk menkul kıymetlerinin yanında yabancı menkul kıymetlere de yatırım yapacak serbest yatırım fonu kurmayı düşündüğünüzü belirterek, söz konusu serbest yatırım fonunun portföy işletmeciliğinden elde edeceğiniz kazancın, 5520 sayılı Kanunun 5/1-d maddesi kapsamında kurumlar vergisinden istisna olup olmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, sermaye şirketlerinin kazançlarının kurumlar vergisine tabi olduğu, 2 nci maddesinin birinci fıkrasında da, bu Kanunun uygulamasında Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tâbi fonlar ile bu fonlara benzer yabancı fonların sermaye şirketi sayıldığı hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (1) numaralı alt bendinde, Türkiye'de kurulu menkul kıymetler yatırım fonları veya ortaklıklarının portföy işletmeciliğinden doğan kazançlarının kurumlar vergisinden istisna olduğu hükme bağlanmıştır. 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin; "2.1.2. Fonlar" başlıklı bölümünde, Kurumlar Vergisi Kanununun uygulanmasında Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi fonlar ile bu fonlara benzer yabancı fonların da sermaye şirketi sayıldığı, fonların tüzel kişiliği bulunmadığı ile fonların mal varlığının, kurucusunun mal varlığından ayrı olduğu; "2.1.2.1. Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi fonlar" başlıklı bölümünde ise,
7 "Fon kavramı ile ifade edilen oluşumların, Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi olması halinde, sermaye şirketi sayılarak kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi başlıca fonlar aşağıdaki gibidir. 1) Yatırım Fonu: Sermaye Piyasası Kanunu hükümleri uyarınca tasarruf sahiplerinden toplanan paralarla, tasarruf sahipleri hesabına riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet esaslarına göre Sermaye Piyasası Kurulunca belirlenen varlıklardan oluşan portföy veya portföyleri yönetmek amacıyla kurulan mal varlığına yatırım fonu adı verilir. Fonlar; bankalar, aracı kurumlar, sigorta şirketleri ve kanunlarında engel bulunmayan emekli ve yardım sandıkları tarafından Sermaye Piyasası Kurulunun izniyle kurulabilmektedir. Yatırım fonları, içtüzüklerinde belirtilmek koşuluyla, tahvil ve bono fonu, hisse senedi fonu, sektör fonu, iştirak fonu, grup fonu, yabancı menkul kıymetler fonu, kıymetli madenler fonu, altın fonu, karma fon, likit fon, değişken fon, endeks fon, özel fon, serbest yatırım fonu olarak adlandırılmaktadır. Ayrıca, girişim sermayesi yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım fonları da Kurumlar Vergisi Kanununun uygulanmasında fon olarak kabul edilecektir. açıklamalarına yer verilmiştir. Diğer taraftan aynı Tebliğin "5.5. Türkiye'de kurulu fonlar ile yatırım ortaklıklarının kazançlarına ilişkin istisna" başlıklı bölümünde istisna uygulaması ile ilgili ayrıntılı açıklamaya yer verilmiştir. Buna göre, Türkiye'de kurulacak ve Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi olacak olan fonunuzun portföy işletmeciliğinden elde edeceği kazançların, 5520 sayılı Kanun hükümleri ve 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yapılan açıklamalar çerçevesinde, kurumlar vergisi istisnasından yararlanması mümkün olabilecektir.