ilim: bilme, biliş maksad: istenilen. âdem: insan. nâdân: câhil. mey: Allah aşkı. hakk: Allah. boş: olmayan. gez: defa, kez. şevk: aşırı istek.

Benzer belgeler
İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

249- Yiğitler Unutulmuş

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

Hz. Muhammed. (s.a.s.) in Doğumunun 1437 inci senesi vesîlesiyle.. 18 Mart 2008 Lütfi Kırdar Kongre Merkezi

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ. Kovulmuş şeytandan Allah a sığınırım,

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

SELAM İMAM HATİPLİM. Selam İmam Hatiplim Selam senin ruhuna Selam İmam Hatiplim Selam senin duyguna

İLİM, İRFÂN ARAMAK İDRÂK İKLİMİNE YOLCULUK: BU BÖLÜMDE: Bilgiden sözüme temel atarım İlim ilim ilmektir İrfandır insanı yücelten

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

GÜZEL SÖZLER. (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür.

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

Anlamı. Temel Bilgiler 1

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

03-05 Ekim / October Yrd. Doç. Dr. Mehmet YAZICI

KÂBE VARAK YALDIZ + LAK ST-D001 KÂBE

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

Dua ve Sûre Kitapçığı

Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azap vardır:

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

SELANİK HORTACI CAMİSİ

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

ŞEYH EDEBALİ - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

İbadetin Manası ve Çeşitleri


Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

Âmil Çelebioğlu nun Ölümü İçin Yazılanlardan

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI 2. DÖNEM BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ (NİSAN-MAYIS-HAZİRAN )

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 2. DÖNEM )

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası

Kazanım: : Vatanımız için mücadele eden insanların fedakarlıklarını öğrenerek vatanseverlik duygusunu artırır.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

Günah Hastalığından Kurtulmanın İlâcı: Tevbe ve İstiğfar

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

Edeb Yahu! Edebli ve Hayalı Olmak

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

Lütfi ŞAHİN /

Bilge kişi, olayların düzenini bilen kişidir. İbn-i Arâbî. Bilgelik, erdemin annesidir. İbn-i Sînâ

Bayram namazları bayram günlerine takılmış bir namazdır. Bir salkım ki,ancak o zamanda koparılır ve o zamanda olgunlaştığından,onda derilir.

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım.

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK (MAZERET) SINAVI 14 ARALIK 2013 Saat: 11.20

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

Hz. Adem den Hz. Muhammed (s.a.v.)e güzel ahlakı insanda tesis etmek için gönderilen dinin adı İslam dır.

DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi,

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla ESMA-İ HÜSNA 02 ER-RAHMAN

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN

İsa 5000 Kişiyi Doyuruyor

BİLEN İLE BİLMEYEN İNSAN CİNSİNDE KADİM AYIRIM: Cehlimi bilmeyecek mertebe câhil değilim. BU BÖLÜMDE:

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

Istılah olarak;peygamber Efebdimiz zamanında yaşamış ve de Peygamber Efendimizi görerek ona inanmış olan kişilere denir.

SAMİ ÖZEY ŞEHİT BİR MUALLİMİN İBRETLİ HİKAYESİ.. Değerli dostlarım; Çanakkale Savaşı dünya tarihinin en önemli savaşlarından biridir..

, ERZİNCAN, TÜRKİYE.

BUNLAR DA MI MANTIK DIŞI?

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

NOT : ÎMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu Seyyid Nakib Şeyh Ferid Buhari'ye yazmıştır.

EMİN OL(A)MAYAN MÜSLÜMANLAR! Değerli Okur!

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

Metin 1. Terkîb-i Bend. Bî-baht olanın bağına bir katresi düşmez Bârân yerine dürr ü güher yağsa semâdan

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Rahmet, merhamet ve bereket ayı olan Ramazan-ı Şerif in şehrimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

Transkript:

İlim, ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir, Sen kendini bilmezsen, Bu nice okumaktır. ilim: bilme, biliş nice: çok, pek çok, birçok maksad: istenilen. İlm ise maksad eğer ârif-i nefs ol Gâlib Kendini bilmeyen âdem gibi nâdân olmaz Leskofçalı Gâlib ârif-i nefs: kendini tanıyan. âdem: insan. nâdân: câhil. mey: Allah aşkı. Meysiz şişeden, şişesiz mey iste Hakk ı, endişeden boş gönülden iste İsmail Hakkı Bursevî hakk: Allah. boş: olmayan. gez: defa, kez. Bir gez Allah dise, şevk ile lisân Dökülür cümle günâh, misli hazân Süleyman Çelebi şevk: aşırı istek. lisân: dil. dise: dese. hazân: sonbahar. ilticâ: sığınmak. İlticâ etmeyesin nâmerde Keşf-i hâl etmeyesin bî-derde nâmerd: güvenilmeyen. keşf-i hâl: durumunu anlatmak. bî-derd: dertsiz. nesep: soy. Şerefin sebebi sanma neseptir; Eşrefin eşekten farkı edeptir. Cengiz Numanoğlu eşref: en şerefli. edep: terbiye, nezâket, zarâfet. 1

ilâhî: Allah ım. Seni sevmek benim dinim, imanım İlahî, din ü imandan ayırma Eşrefoğlu Rûmî ü: ve rîyâzât: ahlâkı güzelleştirme. Dâim rîyâzât edenin Deryâ gibi feyzi taşar İsmail Hakkı Bursevî deryâ: deniz. feyz: bereket. Bursevî: Bursalı. ârif: irfan sahibi olan kimse, bilgili. Ârif isen bir gül yeter kokmağa Cahil isen gir bahçeye yıkmağa ol: o. Tecrübe ehli bunu böyle bilir Kim ki çok söyleye, ol çok yanıla Atâyî dirhem: eski bir para çeşidi. Her havlayan köpeğe bir taş atarsan Taşın dirhemi çıkar gitgide bin altına Ferid Kam rencide etmek: incitmek. Halkı rencide eden âlemde Kendi rencide olur son demde Taşlıcalı Yahya âlem: evren. son dem: ölüm anı. 2

nazar etmek: bakmak. Hor bakma gözün aç dikkat ile bir nazar et Gör ne sultanlar olurmuş fukarâ şeklinde Dimetokalı Vahdetî fukarâ: fakirler. Dimetoka: Yunanistan'da eski bir Osmanlı kasabası âyine: ayna. Âyinesi iştir kişinin, lâfa bakılmaz Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde Ziyâ Paşa lâf: söz. rütbe-i akıl: akıl derecesi. kâide: kural. Bir kâidedir bu, câvidâne Elbette gider, gelen cihâne Fuzûlî câvidâne: kalıcı. cihân: yaratılmış olan şeylerin tümü. nâdân: câhil. Nâdân ile sohbet etmek güçtür bilene Çünkü nâdân ne gelirse söyler diline Gönül Çalabın tahtı, Çalab gönüle baktı İki cihan bedbahtı Kim gönül yıktı ise. Çalap: Allah. bedbaht: talihsiz. âdem: insan. Ermek ister ise âdem, İrem-i mağfirete Kimseyi kırmayarak, gitmelidir ahirete Abdülhak Hamit TARHAN İrem-i mağfiret: Cennet bahçesi. 3

ahbâb: dost. İncitme sen ahbâbını, incinmeye senden Bu âlem-i fânîde zarâfet budur işte Leylâ Hanım âlem-i fânî: geçici âlem, dünya. zarâfet: nezâket. nihâyet: en sonunda Ölen insan mıdır, ondan kalacak şey: Eseri Bir eşek göçtü mü, ondan da nihâyet: Semeri. Mehmed Âkif Ersoy semer: merkep, katır vb. hayvanların sırtına konan şey. gammâz: söz taşıyan, laf yetiştiren. Eğriler eğri ile, doğrular doğru ile, Yalan yalanı sever, gammâzlar gammâz ile Ya açar Nazm-ı Celîl in bakarız yaprağına Yâhud üfler geçeriz bir ölünün toprağına İnmemiştir hele Kur ân şunu hakkıyla bilin Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için Nazm-ı Celîl: Kur an-ı Kerim. hele: özellikle. Kişi bile söz demini Demeye sözün kemini Bu cihân cehennemini Sekiz uçmağ ede bir söz dem: zaman. kem: kötü. cihân: yaratılmış olan şeylerin tümü. uçmağ: cennet. dâr: yer. Bir gün ne vücûd mülkü ne dâr ne diyâr kalır, Kalırsa gönüllerde ol sohbet-i yâr kalır!... Rahmetî diyâr: memleket. yâr: dost. sohbet-i yâr: dost sohbeti. 4

perde ardından: Bir şeyin görünmeyen gizli yanı. Ölüm güzel şey; budur perde ardından haber Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber? Necip Fâzıl KISAKÜREK bâkî: sonsuz. Kimseye bâkî değildir, mülk ü devlet, sîm ü zer, Bir harâb olmuş gönül, tamir etmektir hüner Açıkbaş Ömer Efendi mülk: mal. sîm: gümüş zer: altın. harâb: perişan. uysal: Herkese kolayca uyabilen. Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum! Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! tûti: papağan türünden bir kuş, dudu kuşu. Eylesen tûtiye ta lîm-i edâ-yı kelimât Sözü insân olur ammâ özü insân olmaz Fuzûlî tâlîm-i edâ-yı kelimât: kelimelerin sesini öğretme. öz: asıl. hâsıl: sonuç. Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl Muhammedsiz muhabbetten ne hâsıl Bezm-i Âlem Vâlide Sultan etme: yapma. Etme âr öğren oku ehlinden Her şeyin ilmi güzel cehlinden Nâbî âr: utanma. ehl: bir işin ustası. cehl: bilgisizlik. 5

cihân-âra: cihânı süsleyen. Cihân-âra cihân içindedir ârâyı bilmezler O mâhiler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler Hayâlî cihân: yaratılmış olan şeylerin tümü. ârâ: süsleyen. mâhi: balık. deryâ: deniz. hidâyet: Doğru yolu gösterme, hakka sevketme. Hidâyet senden olmazsa, dirâyet neylesin yâ Rab Arapça bilse de Bû Cehl e âyet neylesin yâ Rab Muallim Cûdî dirâyet: Çabuk kavrama yeteneği, kavrayış, anlayış bû cehl: Ebû Cehil. amân lafzı: aman kelimesi. Amân lafzı senin ism-i şerîfinle müsâvîdir Anın çün âşıkın zikri amândır yâ Rasûlallah Yaman Dede ism-i şerîf: Şerefli isim. müsâvî: eşit. anın çün: onun için. kıl: yap, et. Kıl tevbe seyyiâtına gözler kapanmadan Vaktiyle gör hisâbını defter kapanmadan Bursalı Mustafa Huldî seyyiât: günahlar. hisâb: hesap. defter kapanmadan: ölmeden. fâriğ: vazgeçmek. Fâriğ ol, aybın gözetme kimsenin Tâ ki Hakk setreyleye aybın senin. Alvarlı Efe ayb: ayıp. setreyleye: örtsün, gizlesin. Geçmişten insan hisse kaparmış ne masal şey! Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi? Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi? tekerrür: tekrar. tarif: tanım. ibret: Bir olaydan ders almak. 6

nân: ekmek. Nân içün medheyleme nâdânı, nâdânlık budur Hayber-i nefsin helâk et, şâh-ı merdanlık budur! Seyyid Seyfullah Kasım Efendi medheylemek: övmek. nâdân: cahil. hayber-i nefs: kendinle mücadele etmek. şâh-ı merdan: mertlerin şâhı, Hz. Ali nin lakab ı. Bulmak değil imiş, bilmek Bilmek değil imiş, bulmak Evliyâya gönül vermek Rengine boyanmak imiş Kaygusuz Abdal evliyâ: Allah ın sevenler. rengine boyanmak: onun gibi olmak. iman: inanmak. İmandır o cevher ki İlâhî ne büyüktür... İmansız olan paslı yürek sînede yüktür! cevher: öz, esas. İlâhî: Allah ım. paslı: pas tutmuş, kararmış. sîne: gönül, kalp. erbâb-ı kemâl: tam olan kişi. Erbâb-ı kemâli çekemez nâkıs olanlar Rencîde olur dîde-i huffâş ziyâdan Ziyâ Paşa nâkıs: eksik. rencîde: incinmiş. dîde-i huffâş: yarasaların gözü. ziyâ: ışık. şeb-i yeldâ: Senenin en uzun gecesi. Şeb-i yeldâyı müneccimle muvâkkit ne bilir Mübtelâ-yı gama sor kim geceler kaç saat Bosnalı Sâbit müneccim: Gök bilimci, astronom muvakkit: Dünyânın güneş etrâfındaki hareketine göre vakti ve bilhassa namaz vakitlerini belirleyen kimse. mübtelâ-yı gam: (Bir derde, bir hastalığa) Tutulmuş. kim: ki. gice: gece. Her gice kadr olsa kadrin kadri olmazdı şehâ Her hacer gevher olaydı gevher etmezdi behâ kadr: Kadir Gecesi. şehâ: el açıklığı. hacer: taş. behâ: zarâfet. 7

âtî: gelecek. Âtîyi karanlık görerek azmi bırakmak Alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak azm: Bir işi yapmaya kesin karar verme. alçak bir ölüm: Kötü bir son. hak: doğru. Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz Bu yol ki hak yoldur, dönme bilmeyiz yürürüz hâce: Muallim, öğretmen, hoca, müderris. Sanma ey hâce ki senden zer ü sîm isterler Yevme lâ-yenfeu da kalb-i selîm isterler Bağdatlı Rûhî zer: altın. sîm: gümüş. yevme lâ-yenfeu: Hiçbir şeyin fayda vermediği kıyâmet. kalb-i selîm: mânevî kusûru olmayan kalp. Haktan gelen şerbet: Kur an-ı Kerim kastedilmiştir. Haktan gelen şerbeti içtik elhamdülillah Şol kudret denizini geçtik elhamdülillah şol: şu. Kuru idik yaş olduk, ayak idik baş olduk Kanatlandık kuş olduk, uçtuk elhamdülillah Kış günleri zahmetlidir Yaz günleri nimetlidir Rahmanımız rahmetlidir Kullarına ihsân eder Aziz Mahmud Hüdâî Rahman: Allah ın isimlerinden biri. rahmet: merhamet. ihsân: bağışlama. 8

hasım: düşman. Kışın iyi gününe, hasmın iyi sözüne Her kim aldanır, pişmanlığı üzerine Aziz Mahmud Hüdâî aldanmak: oyuna gelmek. âlim: İlim sâhibi olan. Âlimin her sözü birer incidir Câhilin her sözü binler incitir inci: kıymetli. câhil: bilgisiz. incitmek: üzülmesine sebep olmak. Seherde bülbüle sordum, niçin feryad edersin sen Niyaz eylerim Allah a rakibin iftirasından Fatih Sultan Mehmed seher: Tan yerinin ağarmasından biraz önceki zaman veya şafağın sökmek üzere olduğu vakit. feryad: haykırış. niyaz: yalvarma. rakib: Aynı şeyi elde etmek isteyenlerden her biri. iftira: Bir kimseye aslı olmayan bir suç yükleme. Hak: Allah. Hak nazar kıldığı cana bir göz ile bakmak gerek Ona ki Hak nazar kıldı ben onu nice yereyim nazar kılmak: bakmak. nice: çok, pek çok, birçok. yermek: kötülemek Efendim: Peygamberim. Sen Ahmed ü Mahmud u Muhammed sin Efendim Haktan bize sultan-ı müeyyedsin Efendim Şeyh Gâlib sultan-ı müeyyed: (Allah ın desteğini almış Peygamber) birâder: kardeş. Ey birâder, ilmi öğren, etme şek Câhilin elinden iyidir bir uyuz eşek şek: şüphe. câhil: bilgisiz. 9

aslın: aslını. Sorma aslın her kişinin, izzetinden bellidir Sohbet-i irfan görenler, hizmetinden bellidir izzet: hürmet, saygı. sohbet-i irfan: Allah ı anlatan sohbetler. zâhid: dînin emirlerine çok titizlikle riâyet eden. Gör zâhidi kim sâhib-i irşâd olayım der Dün mektebe vardı bugün üstâd olayım der. Rûhî sâhib-i irşâd: doğru yolu gösteren. mekteb: okul. üstâd: öğretmen, hoca. ölmeği: ölmeyi. Unutma ölmeği dâim ana dur Bugün bana ise yarın sanadur dâim: her zaman. ana dur: hatırla. sanadur: sanadır. tepmek: reddederim. Müjdecim, kurtarıcım, Efendim, Peygamberim, Sana uymayan ölçü hayat olsa teperim. Necip Fâzıl KISAKÜREK Hind: Hiindistan. Kısmet ise gelir Hind den Yemen den Kısmet değil ise ne gelir elden kısmet: nasip. Tûtî-i mûcize-gûyem ne desem lâf değil Çerh ile söyleşemem âyinesi sâf değil Ehl-i dîldir diyemem âyinesi sâf olmayana Ehl-i dîl birbirini bilmemek insâf değil Nef î tûtî-i mûcize-gûyem: mucizeler anlatan bir dudu kuşuyum. çerh: dünya. insâf: vicdan ve mantığa dayanan adalet. âyine: ayna. ehl-i dîl: konuşanlar. 10

zen: kadın. Zen merde, civân pîre, keman tîrine muhtâc Ebnâ-yı beşer hâsılı birbirine muhtâc civân: genç. pîr: yaşlı. tîr: yay. ebnâ-yı beşer: yaratılan insanlar. Ne irfândır veren ahlâka yükseklik ne vicdandır Fazîlet hissi insanlarda, Allah korkusundandır. Yüreklerden çekilmiş farz edilsin havfı, Yezdân ın Ne irfânın kalır te siri kat iyyen ne vicdanın irfân: kültür. fazîlet: Kur an hükümlerine uyma havf: korku. Yezdân: Allah. te sir: etki. adın: adını. Allah adın her kim ol evvel ana Her işi âsân ide Allah ana. Süleyman Çelebi evvel: önce. âsân: kolay hâle getirme. ide: yapa, ede. Allah ana: Allah ona. dedem: atalarımız. Dedem koynunda yattıkça benimsin ey güzel toprak, Neler yapmış bu millet, en yakın tarihe bir sor, bak. Süleyman Nazif tövbe: günah ve kötü işler yapmaktan vazgeçme. Tövbe yâ Rabbi hatâ râhına gittiklerime Bilip ettiklerime, bilmeyip ettiklerime Merzifonlu Abdurrahim Rûmî hatâ râh: yanlış yol. etmek: yapmak. dayanmak: güven. Allah a dayan, sa ye sarıl, hikmete râm ol, Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol! sa y: çalışma. hikmet: Aklın ve imanın ötesinde derin bir sezgi. râm olmak: Boyun eğmek, itaat etmek. 11

şahs-ı halîm: yumuşak huylu insan. Allah a sığın şahs-ı halîmin gazabından Zira yumuşak huylu atın çiftesi pektir. Ziyâ Paşa gazab: öfke. zira: çünkü. çifte: iki arka ayakla savrulan tekme. pek: sert. 12