KKDF KESİNTİSİNİN İTHALAT KAPSAMINDA GERİ GELEN EŞYAYA AİT TRANSFER BEDELİNDE YAPILIP YAPILMAYACAĞI HUSUSUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ Bilgehan ÖZKAN 15 * 1. KKDF NİN HUKUKİ ALTYAPISI VE İTHALAT BOYUTU Bilindiği üzere, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu uygulamalarına ilişkin ilk ve esaslı düzenleme olarak, 12.05.1988 tarihli, 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında Kararı görmekteyiz. Ancak 2001 tarihine kadar TC Merkez Bankası nın yetki ve sorumluluğunda bulunan KKDF; 03.07.2001 tarih ve 24451 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 4684 Sayılı Kanunun 16. maddesinin (e) bendi ile 4389 sayılı Bankalar Kanunu nun 20. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinin yürürlükten kaldırılmasını müteakip, 4684 sayılı Kanunun Geçici 3. maddesinin (a) bendi kapsamında vergi gelirlerine ilişkin yetkiler çerçevesinde TC Maliye Bakanlığı na devredilmiş olup, aynı madde içeriğinde KKDF kesintilerinin bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlere göre tahsil edilmeye devam olunacağı hükme bağlanmıştır. Mevcut durum itibarıyla, 12.05.1988 tarihli ve 88/12944 sayılı Kararnameye İlişkin KKDF Hakkında 6 Sıra No.lu Tebliğin 2 nci maddesi uyarınca; kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekillerine göre yapılan ithalat işlemleri % 6 oranında KKDF kesintisine tabi tutulmakta; peşin ödeme şekline göre yapılan ithalat işlemleri üzerinden ise mal bedelinin gümrük mevzuatında tanımlanan gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten önce transfer edildiğinin tevsik edilmesi şartıyla fon kesintisi yapılmamaktadır. Ayrıca, 10 Nisan 2015 tarihli Resmi Gazete de, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu (KKDF) hakkında 2015/7511 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca, yatırım ve ara mallarının vadeli ithalatında % 6 olan KKDF oranı sıfıra indirildi. Bu süreçte, söz konusu Karar kapsamında, bankalarca yurt dışına transfer edilen peşin ithalat bedelinin çeşitli nedenlerle daha sonra geri gelmesi halinde belirlenecek makul bir süre içerisinde yeniden transferinin yapılması işleminin kaynak kullanımını destekleme fonu (KKDF) kesintisine tabi tutulup tutulmayacağı hususu önem arz etmektedir. * 15 * * Malzeme Yönetim Uzmanı Makale Geliş Tarihi: 23.08.2017 Yayın Kurulu Kabul Tarihi: 07.11.2017 KASIM - ARALIK 2017 219
Öte yandan, TC Merkez Bankasınca hazırlanmış olan İthalat Genelgesinin Genel Esaslar başlığı altında ithalat bedellerinin ödeme şekilleri; banka kaynakları, ithalatçıya art DTH, alışı yapılmamış ihracat bedeli, kredi kartı, sermaye hareketlerine ilişkin hükümler çerçevesinde sağlanan krediler şeklinde belirlenmiştir. Buna ilaveten aynı düzenlemenin 1.5. fıkrasında; İthalat bedeli, ihracatçının veya bankasının talimatına istinaden Türkiye de bu ihracatçı adına açılan DTH ye veya TL mevduat hesabına yatırılmak suretiyle ödenebilir. hükmüne yer verilmiştir. Liberal dış ticaret politikası paralelinde kambiyo takibine son verilen ithalat ve ihracat işlemleri TC Merkez Bankası Genelgesinin iptalini müteakip bu defa 2009 yılı itibariyle yürürlüğe giren Hazine Müsteşarlığı Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü nün 23.07.2009 tarih ve 2009/GNL-1 sayılı İhracat ve İthalat Genelgesi nde yer alan hükümlere göre yürütülmeye devam etmiştir. Mezkûr Genelgenin 2. İTHALAT başlığı altında ise; - 2.3.4. İthalat bedeli, ihracatçının veya bankasının talimatına istinaden Türkiye de bu ihracatçı adına açılan DTH ye veya TL mevduat hesabına yatırılmak suretiyle ödenebilir. - 2.3.6. Bankalarca aracılık edilen ithalat ödemeleri kapsamında firmalarca talep edilmesi halinde bu ödemelere ilişkin bilgileri içeren yazı verilebilir. hükümlerine yer verildiği görülmektedir. 2. İTHALATA AİT BANKA TRANSFERLERİ BAĞLAMINDA KKDF UYGULAMALARI Belirtildiği üzere, 12.05.1988 tarihli ve 88/12944 sayılı Kararnameye ilişkin Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında 6 Sıra No.lu Tebliğde, kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekillerine göre yapılan ithalatların kaynak kullanımını destekleme fonu (KKDF) kesintisine tabi olduğu hükme bağlanmasına karşın, bedelin ithalden önce ödendiği uluslararası ticarette kullanılan ödeme şekillerinden peşin, akreditifli ve vesaik mukabili ödeme şekillerinde ise KKDF kesintisi yapılmamaktadır. 220 KASIM - ARALIK
KKDF kesintisine neden olan vadeli ödeme şekillerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitinde ise, gümrük mevzuatı düzenlemelerinin de dikkate alınması gerekmektedir. Zira, aksine hüküm bulunmadığı sürece eşyanın beyan edildiği gümrük rejimine ilişkin tüm hükümlerin uygulanmasında esas alınacak tarihin, beyannamenin tescil edildiği tarih olduğu 4458 sayılı Gümrük Kanunu ile hükme bağlanmıştır. Bu kapsamda, gümrük beyannamesinde gösterilen ithalat tutarının Türk Lirası karşılığının, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten önce, ödeme şekline göre Döviz Satım Belgesi, Türk Parası Transfer Belgesi veya ithalat bedelinin döviz tevdiat hesabından ihracatçının yurt dışındaki hesabına ödendiğine dair bankaca verilen bir yazı ile gümrük idarelerine tevsik edilmesi halinde fon kesintisi yapılmadan malların ithal edilmesi mümkün bulunmaktadır. Mezkûr Tebliğin 9 uncu maddesinde ise, fon kesintilerinin süresinde yatırılmasından, kredi kullanan, krediyi kullandıran veya kullanılmasına aracılık eden ve kredili ithalatta tahsilatı yapan bankalar, finansman şirketleri ve gümrük idarelerinin sorumlu olduğu hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan, ithalatta KKDF, Kabul Kredili, Vadeli Akreditif ve Mal Mukabili ödeme şekillerinde uygulanmakla birlikte, ödeme şekli mal mukabili, kabul kredili veya vadeli akreditif olup da 88/12944 sayılı Kararın ilgili madde hükümlerine istinaden fon kesintisi istisnası uygulanan ve ihracat taahhüdü içeren ithalat işlemlerinde, (Örneğin; dahilde işleme rejimi kapsamında bu ödeme şekillerine göre yapılan ithalat işlemlerinde) ihracat veya taahhüdün gerçekleşmeyen kısmına istisnanın uygulandığı tarih itibariyle cezai faiziyle birlikte KKDF nin tahsil edilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan, Hazine Müsteşarlığının 23/7/2009 tarihli ve 2009-GNL-l sayılı İhracat ve İthalat Genelgesine göre ithalat bedelinin ihracatçının veya bankasının talimatına istinaden Türkiye de bu ihracatçı adına açılan döviz tevdiat hesabına veya TL mevduat hesabına yatırılmak suretiyle ödenebileceğinden bahisle ithalat bedellerinin yurt dışına gönderilmeksizin ihracatçının Türkiye deki hesaplarına ödenmesi durumunda yapılacak ithalatın kaynak kullanımını destekleme fonu (KKDF) kesintisine tabi olup olmayacağı hususu ile ilgili olarak mevcut düzenlemeler çerçevesinde, ithalat bedellerinin yurt dışına gönderilmeksizin ihracatçının yurt içindeki hesaplarına veya ihracatçı tarafından belirtilen firma/şahısların Türkiye deki hesaplarına ödenmesinin ihracatçıya transfer olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığına sonucuna varılmaktadır. KASIM - ARALIK 2017 221
Aynı bağlamda, bankalar tarafından yurt dışına transfer edilen peşin ithalat bedellerinin, uluslararası yaptırım, hatalı (veya kapalı) hesap numarası, hatalı lehdar ismi gibi nedenlerle yurt dışındaki muhabir banka tarafından geri gönderildiği durumlarla sınırlı olmak üzere, alıcı ile satıcı arasındaki anlaşmanın iptali söz konusu olmadıkça, geri gelen bedellerin ithalatçının serbest kullanımına bırakılmaması ve bankalarca hatalı/eksik bilginin değişikliği hususunda firmadan yazılı beyan alınmak suretiyle iki iş günlük valör süresinin bitiminden itibaren 5 iş günlük süre içinde transfer edilmesi durumunda ithalat bedeli üzerinden KKDF kesintisi yapılmasına gerek bulunmadığı, ancak, geri gelen peşin ithalat bedelinin 2 iş günlük valör tarihinden itibaren 5 iş günlük süreyi aşan daha sonraki bir tarihte iade/transfer edilmesi halinde söz konusu ithalat vadeli bir ithalata dönüşeceğinden bu ithalat bedeli üzerinden KKDF kesintisi yapılması gerektiği yönünde Gelir İdaresi Başkanlığı nın açıklamalarını görmekteyiz. Bunlara ilave olarak, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararın 22 nci maddesi, Bu Kararla bu Karara ek olarak yayımlanacak kararlarda ve bunlara ilişkin tebliğlerde belirtilen, hak doğurucu ve hak düşürücü ve uyulmaması aykırılık oluşturan sürelerin hesaplanmasında, işlemin yapıldığı gün hesaba katılmaz. Ancak, hesaplanacak sürelerin son günü resmi tatile rastlarsa, süreler resmi tatili izleyen ilk iş gününün çalışma saati sonunda biter. hükmüne amir olup, bahsi geçen sürenin hesaplanmasında bu hükmün dikkate alınması gerektiğini ifade edebiliriz. 3. SONUÇ Daha önce ifade ettiğimiz üzere, yapılacak değerlendirmede sadece gümrük mevzuatı hükümlerinin değil, aynı zamanda KKDF ve buna bağlı olarak Kambiyo Mevzuatı hükümlerinin de dikkate alınması gerekmektedir. Anılan mevzuata göre, bir ödemenin peşin ödeme sayılması için belli koşullar bulunmakta ve bunlardan esas olanın ise, ithalatta mal bedelinin, proforma fatura veya kesin satış faturası tarihine bakılmaksızın serbest dolaşıma giriş veya gümrük beyannamesinin tescil tarihinden önce (bu tarih dahil) ilgili bankaya yatırılması ve ilgili banka tarafından da bu bedelin ihracatçıya transferinin en geç iki iş günü içinde tamamlamış olması koşulana bağlanmaktadır. Nitekim; 12.05.1988 tarihli ve 88/12944 sayılı Kararnameye İlişkin KKDF Hakkında 6 Sıra No.lu Tebliğin 2 nci maddesi uyarınca; ödeme şekli peşin 222 KASIM - ARALIK
olarak belirtilen ithalat işlemlerinde, mal bedelinin gümrük mevzuatında tanımlanan gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten önce transfer edildiğinin tevsik edilmesi şartıyla fon kesintisi yapılmamaktadır. Diğer yandan, Merkez Bankasının 22.04.1998 tarihli ve 98/1 sayılı Genelgesinde, vesaik mukabili ödeme şekline göre yapılan ithalat işlemlerinde, ithalat bedelinin Türk Lirası olarak bankaya yatırılarak veya firmaların döviz tevdiat hesabından ödenerek, döviz satım belgesi veya Türk Parası Transfer Belgesi düzenlendiği veya ilgili Gümrük İdaresine ibraz edilmek üzere, ödemenin ithalatçının döviz tevdiat hesabından yapıldığına dair yazı verildiği, ancak muhabir bankaya ihracatçıya ödeme yapılması için gönderilmesi gereken ödeme emrinin uluslararası teamülleri (2 iş gününü) aşan daha sonraki bir tarihte gönderildiği, ya da muhabir bankaya ödeme emrinin daha sonraki bir tarihi taşıyan (2 iş gününden daha sonraki) valör ile gönderildiği hallerde, söz konusu ithalatların mal mukabili olarak kabul edilerek fon kesintisine tabi tutulması gerektiği ifade edilmektedir. Buna göre, bankalar tarafından yurt dışına transfer edilen peşin ithalat bedellerinin, uluslararası yaptırım, hatalı/kapalı hesap numarası, hatalı lehdar ismi, FATF standartları gibi uluslararası standartlara uyum amacıyla veya muhabir bankaların kendi düzenlemeleri uyarınca gerçekleştirdiği çeşitli kontrollerin gereği olarak işlemlerin mahiyetinin ve taraflarının kimlik bilgilerine ilişkin ek birtakım bilgilerin de muhabir bankalarca talep edilmesi gibi nedenlerle yurt dışındaki muhabir banka tarafından geri gönderildiği durumlarla sınırlı olmak üzere, alıcı ile satıcı arasındaki anlaşmanın iptal edilmemesi ve geri gelen bedellerin ithalatçının serbest kullanımına bırakılmaması şartlarıyla ve bankalarca hatalı/eksik bilginin değişikliği hususunda firmadan yazılı beyan alınmak suretiyle, 2 iş günlük valör süresi içinde veya daha sonraki bir tarihte geri gelen ithalat bedellerinin Türkiye deki firma hesaplarına geri geldiği tarihi takip eden günden itibaren 2 iş günlük süre içinde yeniden transfer edilmesi durumunda ithalat bedeli üzerinden KKDF kesintisi yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak, geri gelen peşin ithalat bedelinin, geldiği tarihi takip eden günden itibaren 2 iş günlük süreyi aşan daha sonraki bir tarihte iade/transfer edilmesi halinde söz konusu ithalat vadeli bir ithalata dönüşeceğinden, bu ithalat bedeli üzerinden KKDF kesintisi yapılması gerekmektedir. KASIM - ARALIK 2017 223
Ayrıca, kesinti yapılması gerektiği halde yapılmayan işlemlerle ilgili olarak, tahsil edilemeyen KKDF ye ilişkin gelir eksikliğinin, 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve 3065 sayılı KDV Kanunu (48 md.) hükümleri gereğince tahsili ve ithalatçı hakkında KDV Kanununun 51 inci maddesi ile bağlantılı olarak, Gümrük Kanununun On Birinci Kısım ve Vergi Kaybına Neden Olacak İşlemlere Uygulanacak Cezalar başlıklı İkinci Bölümde yer alan hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Sonuç itibarıyla, yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde, gümrük beyannamesinde gösterilen ithalat tutarının Türk Lirası karşılığının, gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten önce, ödeme şekline göre Döviz Satım Belgesi, Türk Parası Transfer Belgesi veya ithalat bedelinin döviz tevdiat hesabından ihracatçının yurt dışındaki hesabına ödendiğine dair bankaca verilen bir yazı ile gümrük idarelerine tevsik edilmesi halinde fon kesintisi yapılmadan malların ithal edilmesinin mümkün olduğunu, Dolayısıyla, KKDF kesintisi yapılmadan ithalatın gerçekleşebilmesi için mal bedelinin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten önce ihracatçının yurt dışı hesabına transfer edildiğinin yukarıda sayılan belgelerden biri ile gümrük idarelerine tevsik edilmesi gerektiği, bununla birlikte, ithalat bedelinin ihracatçı tarafından belirtilen başka firma (veya şahsın) hesabına ödenmesinin ihracatçıya transfer olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığını ifade edebiliriz. KAYNAKÇA BKK (12.05.1988). 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı 224 KASIM - ARALIK