aker.com.tr DEN ANNENİZE EN GÜZEL

Benzer belgeler

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

MÜSİAD Başarılı Öğrenciler Ödül Töreni KARADENİZ EREĞLİ 7 HAZİRAN 2018 Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekilim, Sn Rektörüm, Belediye Başkanlarım,

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

/elaresort /elaresort

Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir?

V İ L L A L A R V E S U İ T L E R

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

YAŞAM. yeniden. `de TANIMLANIYOR

Göl, gökyüzü ve deniz... Eşsiz bir huzur içindesiniz...

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Simla nın seçimi ürünleri

parkresidencescadde.com

Keyifli ve ışıltılı yaşamın kapıları Park Vera ile aralanıyor...

Yaşamın Rengi. Topraktan Yaşama

2012 İlkbahar-Yaz Giyim Koleksiyonu

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:


KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Helena Center Helena Wood Art. Elegance of The Wood

4 MEVSİM TATİLDE YAŞAMAK...

Hayal gücünüzden ilham alınarak inşa edilmiş bir yaşam.

geleceğinize DEĞECEK

FURYA hakkında. geleceğinize DEĞECEK. Biz bu yola eşsiz olmak için çıktık

TUVAL GARDEN, bir TPD GRUP Projesidir.

Merhaba! Daha önce söyleyen muhakkak olmuştur, biz yine de hatırlatalım; Mutluluk herkese çok yakışıyor

Her detayında size özel şıklık...

Lobi ve Resepsiyon / Lobby & Reception

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti

Aile Bülteni. ANKA Çocuk Destek Programı nın Tanıtımı Yapıldı. aile.gov.tr

OLİMPA PARK PLUS TA plus 0212

Bunların takibini kolaylaştırmak için tüm haberlerin tek bir noktada eksiksiz ve güncel şekilde bir araya getirilmesi gerekiyordu.

ELEGAN KIŞ STİLİ. Me ta l i k ışıltılar, m i l i t e r d e ta yl a r, re n k l e r ve t ü m b u n l a rl a b ü t ü n l eşen

Şehir hayatının kalabalık, gürültü ve stresinden kaçış... Hepimizin kendi iç huzurunu bulacağı dünyalara ihtiyacı var.

Şehrin en doğal hali!

Üç nesil Anneler Günü


KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

turkuaz evleri TURKUAZ TURKUAZ EVLERİ YENİ MAH. MEVLANA CAD. NO:10 Altınordu-ORDU / TÜRKİYE İLETİŞİM...

w w w. k a h y a o t e l. c o m

BURJ ANTEP F&H Y PI.

Bağlıca nın En Kapsamlı Projesi

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

index index Avangarde Takımlar Avangarde Takımlar Maksi Takımlar Delüx Takımlar Corner Takımlar

İstanbul da, Bursa da, Çanakkale de, Sakarya da. Ve şimdi Konya da.

MATBAACILIK OYUNCAĞI

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Kararlı Kadınlar 4 Yaşında!

Samm Hotel. Konaklama Sanatı

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Silivri. Kalite, tecrübe, yenilik... Yaşam boyu mutluluk

KONYAALTI NDA 5 YILDIZLI BİR YAŞAM KONYAALTI NDA 5 YILDIZLI BİR YAŞAM

Alkan Yapı, 1981 yılından beri 2500 den fazla konut teslim etti. Farklı ihtiyaç ve beklentilere göre nitelikli projeler geliştiren Alkan Yapı,

HOLIDAY INN Gebze Istanbul Asia

URLA DA SEVGİ DOLU YENİ BİR YAŞAM BAŞLIYOR...

KASIM AYI VELİ BÜLTENİ

Ayrıcalıklar dünyasındaki yerinizi almaya hazır mısınız?

Geleceğinizin İnşası...

İktidarıyla, muhalefetiyle bütün Belediye Meclis Üyesi arkadaşlarımın da aynı bilinçle görev yaptığına inanıyorum.

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Aktivitem Catering ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi ve ISO 22000:2005 Gıda Güvenliği Sistemi standartlarına sahiptir.

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi

S A D E L İ Ğ İ N L Ü K S Ü

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Nasıl bir yaşam süreceğinizi tercihleriniz belirler.

Yaşam Tarzınız Daha Fazlası Olacak

2018 İlkbahar Koleksiyonu

TESİS BİLGİLERİ Oda Özellikleri * STANDART ODA SUITE ODA

Jamie Foxx J

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Eğitim Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni. Sayı:1 Nisan 2015

Ankara nın Yeni Vadisi

Stillistanbul. Sabiha gökçen Hava Limanı. Neomarin AVM. Pendik Marina. Divan Otel. Modern istanbul un Kalbindeyiz

TED AİLESİ, ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLAMASI VE PLAKET TÖRENİ İÇİN DÜZENLENEN YEMEKTE BİR ARAYA GELDİ

Sade ve sakin bir tasarım: İLLÜZYON

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

KALBİNDE HAYALLERİNİZİ İNŞA EDİYORUZ!

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (18 Aralık Şubat 2018)

Geleceği Bugünden Görmek...

Franchise Tanıtım Dosyası


Önsöz Chios 360 İç Mekan Lokasyon Kat Planları

NORMLARI SİZ BELİRLEDİNİZ

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi Salkım Söğüt Saç

55 Yıllık. bir markanın, 270 dairelik. fırsatı

CRUISE Dünyayı gezdi, Girne ye demir attı.

Digital Age. Yeni Nesil Mutluluk Araştırması. Nisan, ZENNA Digital Age Yeni Nesil Mutluluk Araştırması Nisan, 2017


Konuksever Mah. Gazi Bulvarı No:220 Antalya TURKEY Tel.(0242) Fax. (0242) /

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

Transkript:

BÜLTEN aker.com.tr DEN ANNENİZE EN GÜZEL HEDİYEYİ SEÇİN 3 8 yıldır eşarp modasına yön veren tasarımlarıyla dikkat çeken Aker; ipek şal, eşarp, fular ve giyimden oluşan zengin koleksiyonlarıyla adından söz ettiriyor. Şehirli kadının her ihtiyacına cevap veren tasarımlarını ve yenilenen çanta koleksiyonunu aker.com.tr sitesine taşıyan Aker, Anneler Günü ne özel seçenekleriyle mağazalarda yer alan tüm ürünlerini online platforma da taşıyor. Aker ile online alışveriş fırsatlarla dolu aker.com.tr, Aker in zengin model çeşitlerine hızlı bir erişim sağlarken, ne zaman neyi almak istediğinize sizin karar vermenizi sağlayarak zaman kazandırıyor. aker.com.tr yi kullanarak yorulmadan alışveriş yaparken ücretsiz iade ve değişim imkânından da faydalanabilirsiniz. Alışverişinizi ücretsiz kargo ile tamamlayabilir, dilerseniz ödemeyi kapıda yapabilirsiniz. Çift taraflı, çiçek kokulu, leke tutmaz ve su geçirmez eşarplarıyla ilklere imzasını atan Aker, aker.com. tr sitesiyle sosyal medya ruhunu da online alışverişe yansıtıyor. Aker in online alışveriş sitesi aker.com.tr kampanyaları ile ilgili detayları öğrenmek ve fırsatlardan faydalanmak için Aker sosyal medya hesaplarını takip edebilir, yarışmalara katılabilirsiniz. aker.com.tr ile siz de interaktif online alışveriş keyfini yaşayabilirsiniz. ANNELER GÜNÜ NE ÖZEL İNDİRİM Sade şıklığın ve asaletin diğer adı Lamra, %100 ipek şallarda kanıtladığı tartışmasız kalitesini, yeni ürün grubu olan Şifon Dolama Şallar da da hanımların beğenisine sundu. İpek şal ve eşarplardaki ayrıcalığı şifon şal grubuyla devam ettiren marka, devamlı genişleyen ürün çeşitliliğiyle iddiasını bir kez daha vurgulamış oluyor. Stil sahibi olan hanımların tok duruşu ve parlaklığıyla beğenisini kazanan Lamra, hem ipek hem de şifon grubunda renk çeşitliliğini kendine özel renklerle genişletmeye devam ediyor. Yaygın toptan satış ağı ile Türkiye genelinde müşterileriyle buluşan Lamra eşarp ve şallara, lamraipek.com dan da sahip olabilir, bu ayrıcalığı Türkiye nin ve Dünya nın her yerinde yaşayabilirsiniz. Ayrıca lamraipek.com a özel Anneler Günü İndirimi Kampanyası devam ediyor.. 4 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015

Night Bridal: 19 Mayıs Mah. Tüccarbaşı Sok. Ateşpare Sitesi A Blok No: 8 / 3 Erenköy/İstanbul Tel: +90 216 467 67 73 Day/Night: Erenköy Mah. İstasyon Cad. Erkoç Apt. No: 13 / A Erenköy / Kadıköy / İstanbul Tel: +90 216 302 64 17 Web: www.designtbyhilaloguzkan.com instagram/hilaloguzkan

Otel konforunda bahçe düğünü hizmetimiz ile Ramada Encore İstanbul AirPort ailesi olarak rüyalarınızı konforla birleştiriyoruz. Bütün özel davetleriniz için profesyonel ekibimizle hizmetinizdeyiz... www.ramadaencoreairport.com.tr Adres : Beşyol Mah. Birlik Cad. No:10 Sefaköy - Küçükçekmece Tel: +90 212 540 06 91 Fax: +90 212 540 06 97 Email: info@ramadaencoreairport.com facebook.com/airportramada twitter.com/airportramada instagram.com/airportramada

BÜLTEN KAYRA DAN AKSESUAR VE ÇANTA KOLEKSİYONU SÜRPRİZİ Kayra, İlkbahar-Yaz sezonu ile birlikte ilk aksesuar koleksiyonunu beğeniye sunuyor. Elegan ve modern stili ile koleksiyon, yaz renklerinin ve dokuların bir armonisi şeklinde. 3 farklı konseptte hazırlanan çanta koleksiyonunda iş kadınlarına yönelik tasarlanan zarif çantalar bilgisayar, evrak ve not defterlerini kolayca sığdırılabilme fonksiyonelliğine sahip. Siyah, lacivert ve nude gibi zamansız renklerde sunulan klasik modeller, bir sezonla sınırlandırılamayacak formlar ile Modası geçti mi? telaşı yaşamayacaksınız. Doku oyunları ve zincir detayların elegan görünümleri tamamladığı parçalar ise gündüzden geceye geçişi kolaylaştırmak üzere tasarlandı. Sokak stilinden ilham alan, günlük kullanım ihtiyaçlarına yönelik konseptte yer alan spor-şık tasarımlar, 2015 trendlerini farklı boyut ve tarzlarda, yazın taze renkleri içinde yansıtıyor. Sırt çantaları ise okullu günlerin genç havasıyla beraber dünyamızı sırtımızda taşıma kolaylığı da sağlıyor. 70 li yılların modası bucket çantalar şimdilerde rahat kullanımlarının keşfi ile yeniden yükselişte. Bu sezon hem aksesuar hem giysilerde sıkça rastladığımız püsküllerin yansıttığı bohem şıklığın messenger çantaların düzenli formlarında bir araya gelmesiyle zıtlığın uyumunu en modern biçimde ortaya koyuyor. Kayra Aksesuar Koleksiyonu nu www.kayra.com.tr de incelemek ve satın almak da mümkün. ANNENİZİ, GABOR LA ŞIMARTIN! 1949 yılından beri rahatlık ve şıklığı bir araya getiren Alman Konfor Markası Gabor, hediye önerileri arasında annenize en konforlu seçimleri sunuyor. Ayak ve ayakkabı konforunda, Avrupa da ve Türkiye de öncü marka olan Gabor tüm modellerde kullanılan ortopedik ve anatomik destekleyici iç tabanlar sayesinde kadınların gün boyu rahat etmesini sağlıyor. Her zevke hitap eden babet, sandalet, makosen ve topuklu modeller ayaklara, topuklu modellerde bile, pamukların üstünde yürüyormuş hissini veriyor. 14 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015

BÜLTEN ADENYA HOTEL: HELAL TATİLİN TEK ADRESİ Adenya Hotel Genel Koordinatörü İlknur Tataroğlu Sarıdağ, Helal Turizmin öncü ismi olduklarını söyleyerek müşterileri için hazırladıkları yenilikleri Turuncu Dergi için anlattı. // Adenya Hotel i tanıyabilir miyiz? Akdeniz in incisi Antalya nın en güzel tatil beldesi olan Alanya da ailenizle birlikte hem doya doya tatil yapabileceğiniz, hem de gönül rahatlığıyla konaklayabileceğiniz bir yer arıyorsanız Adenya sizin yeriniz. 5 yıldız farkını her bir detayında görebileceğiniz 11 farklı tipte, 290 oda ve 800 yatak kapasitesi bulunan otel açık büfe restoran, A la Carte Restoran ve kafesi ile tüm gün hizmet sunarken, menülerinde alkole asla yer vermiyor. Size eviniz kadar nezih bir atmosfer vaad eden Adenya nın en iyi artılarından biri de; misafirlerin mahrumiyetine gösterdiği hassasiyet. Çünkü Mısır dan getirilen ayak yakmama özelliğiyle bilinen beyaz kumla kaplanmış ve kadın erkek olarak ayrılmış plajlarda 6 yaşından büyük erkek çocukları kadınlar plajına giremezken, 6 yaşından büyük kız çocukları da erkekler bölümüne giremiyor. Bu ayrıcalıkları bayanlar için sultanlara layık hizmet sunan SPA ve erkekler için Hünkar SPA ile birleştiren Adenya, aileler için de özel aile hamamı hizmeti vererek hayal edebileceğiniz herşeyi misafirlerimizin önünüze sunuyoruz. Türkiye de ilk Uluslararası Helal Turizm Sertifikasını alan otelimiz, alanlarında uzman ve deneyimli çalışma kadrosu ile misafirlerimize hizmet vermekten büyük zevk duymaktadır. // Sizi diğer otellerden farklı kılan nedir? Helal tatilin en yeni, tek adresi Genel Koordinatör İlknur Tataroğlu Sarıdağ sloganımızla yolumuza devam ettiğimiz tam anlamıyla helal turizm yapan ve bunu belgelendiren Türkiye de ilk oteliz. İslami otel konseptinde asla ilklerle yetinmeyerek Türkiye de bayanlara özel kapalı plaja sahip tek oteliz sadece plaj ile sınırlı değil spa, fintnıs ve kapalı açık havuz vb. bayanlar ayrı erkekler ayrı olarak inşa edilmiştir. Hizmet kalitemiz ve farkımız her ayrıntıda gözükmektedir. Ekip çalışmasına ve eğitime verdiğimiz önemle, huzurlu çalışma ortamımızla, birbirimize ve ürettiğimiz hizmete sevgi, saygı ve güven ile çalışanlarımızın da misafirlerimiz kadar kendilerini ayrıcalıklı hissetmelerini sağlarız. Düğün Alışverişiniz e-tesettür.com dan! E-tesettur.com 2015 gelinlerine özel kına kaftanlarını ve abiye modellerini görücüye çıkardı! Müşterilerine keyifli bir alışveriş deneyimi yaşatarak, aradıkları ürüne tek tıkla ulaşabilmelerini amaçlayan muhafazakar giyim ve yaşam sitesi E-tesettur.com, düğün mevsiminde en özel ve farklı parçaları müşterilerine sunmaya devam ediyor. Şıklığınızın Son Adımını E-tesettür de Tamamlayın. E-tesettur.com dan ulaşabileceğiniz; Nigah markalı kaftanlar geleneksel motifleri, özgün modellerle bir araya getiriyor. Özel günlerinde sıradanlığın dışına çıkmak isteyen kadınlar için tasarlanan özel tasarım kaftan modelleri tamamen el işçiliği ile hazırlanıyor. Yeşil, mavi, mor, siyah ve beyaz renklerin hakimiyetindeki modeller yeni bir trendin de habercisi. Önü sim ve taş işlemeli, altın detaylı motiflerden oluşan kaftan elbiseler ile kendinizi eski saraylı gibi hissetmeye hazır olun. Hem kına kaftanı hem de özel gecelerde abiye olarak kullanılabilen Nigah markalı abiyelere E-tesettür den ulaşabilirsiniz. 16 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015

BÜLTEN RİZOM TATİL KÖYÜ NDEN TATİLİ MÜKEMMEL KILAN VE YENİLENEN ÖZELLİKLER! Yalova da, orman ve denizin buluştuğu noktada yer alan Rizom Tatil Köyü, tatile değer katan özellikleriyle hizmet sunuyor. 1200 m2 lik havuzuyla dikkat çeken 3000 m2 lik bayanlar kompleksi; yenilenerek, spa masaj odaları, kapalı havuz, Türk hamamı, sauna, buhar odası, dinlenme odaları, vitamin bar, yazın bayanlar havuzunda pideden pizzaya, hamburgerden portakal suyuna yiyecek ve içecek ikramları ile hizmet kalitesini yükseltmek için çalışmalarına hız verdi. İkramlar, Yeni Köy Meydanı ında, yazın 12.00-16.00 arası ve elbette Erkekler havuzunda da gün boyu sürecek Lezzetli yiyecek ve içeceklerden faydalanan konuklar, bayan ve erkek havuzlarındaki aktivite ve animasyonlarla da eğlenecekler. Ayrıca yenilenen erkekler havuzunda daha rahat yüzme ve eğlenme imkanı bulacaklar. Daha iyi hizmet verebilmek için yeniden düzenlenen ana restorantımız, Ramazan ayında da farklı lezzetlerle hizmetinizde olacak Rizom Tatil Köyü, her türlü ekipmanla donatılmış toplantı salonlarıyla, toplantı ve seminerlerinize de ev sahipliği yapmak amacı ile hizmet alanını genişletiyor. Yeni evlenen çiftlerimize ve daha önce evlenmiş bir yılını doldurmamış balayı yapmaya imkan bulamamış çftlere de balayı hizmet paketi ve özel indirimlerle imkan sunmaya devam ediyor. Sizleri huzurlu bir tatilin adresi olarak Rizom Tatil köyüne bekliyoruz. PUANE de maksi elbise sezonu açıldı Sezon trendlerini modern tasarım çizgisiyle yorumlayan Puane, 2015 Koleksiyonu nda yaz sezonunun vazgeçilmezi maksi elbiselere ağırlık veriyor. Dijital çiçek baskıları ve geometrik şekillerin ön planda olduğu elbiseler, ipekli kumaşlar, şifon ve krep gibi naif yaz kumaşlarından besleniyor. 2015 yazının öne çıkan renkleri; turuncu, limoni yeşil, narçiçeği, mavi ve sarı tonlarını Dance of Colors Koleksiyonunda farklı bir stille sunan Puane, özellikle gündelik kullanım için tercih edilebilecek rahat maksi elbiseleri ile müşterilerini sıradışı bir deneyime davet ediyor. 18 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015

ADVERTORİAL ÇEYİZİN EN ŞIK ADRESİ: LAVANDA avanda GD, uzun yıllara dayanan samimi bir dostluğun, kıymetli paylaşımların bir iş girişimine dönüşmesi fikriyle ortaya çıktı. Güzin Ertürk ve Dilek Söylet, 30 yıla yaklaşan dostlukları sırasında hem güzel hem sıkıntılı günleri paylaşan, birlikte ağlayan birlikte gülen âdeta kardeşlik eden iki hanım olarak yıllardır özel merakları olan çeyiz işine girme fikrini de birlikte geliştirdiler. Güzin Hanım ın tartışılmaz yeteneği ve merakı sayesinde hobi olarak yaptığı çeyiz tasarımlarını Dilek Hanım ın sosyal ve insani ilişkilerdeki yeteneğiyle birleştirme fikri ilk ortaya atıldığında belki ikisi de bunu bir hayal olarak görüyorlardı. Ancak aylarca yapılan hazırlıklar, seyahatler, tasarım ve mekân bulma süreçleri neticesinde Lavanda GD gerçeğe dönüştü. Erenköy de buldukları küçük dükkanı şirin bir çeyiz müzesine dönüştürdüler. Lavanda GD; çeyizin kültürümüzde geçmişten bugüne gelen önemli bir miras olduğunu bilen ve bu kültürü yaşatan herkesin mutlaka yolunun geçeceği bir süreç olan çeyiz hazırlıklarını el emeği, göz nuruyla eğlenceli bir sürece dönüştürmeyi sadece bir iş değil aynı zamanda Genç kızların hayallerinin parçası olmak şeklinde değerlendiriyor. Günümüzde etrafımızdaki sanat ürünlerinin dahi endüstriyelleştiği ve tek tipleştiği ortamda, el emeği ile üretmenin kıymetini yeniden hatırlatmak istiyorlar. Evlilik hazırlığı yapan genç kızların elinden tutmak, her türlü ürünü geniş yelpazede alternatifler üreterek herkesin zevkine uygun tasarlamak, ülkemizin unutulan yöresel tasarımlarını bir araya getirmek Lavanda GD nin hedeflerini oluşturuyor. Evlerini nadide parçalarla süslemek isteyen tüm hanımları da dükkanlarına bekliyorlar. Lavanda GD, samimiyetle örülmüş, zevkle dikilmiş size özel çeyiz tasarımlarını bulabileceğiniz çok özel bir marka. Sadece bir şeyler satın almak için değil, bir hatır kahvesi içmek ve birbirinden güzel tasarımları görmek için de uğrayabileceğiniz, Erenköy deki şirin dükkanda, kırk yıllık bir dost gibi karşılanacağınıza emin olabilirsiniz. Adres: Sahra-i Cedid Mah. İnönü Cad. İntaş Çamlık Sitesi, L Blok No:16/63 Erenköy Tel: (0216) 386 96 62

YAPIM EKİBİ PRODÜKSİYON ADINA İMTİYAZ SAHİBİ VE GENEL YAYIN YÖNETMENİ Zahide CEYLAN SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Zahide CEYLAN KURUCULAR KURULU Halise ÇİFTÇİ, Zahide CEYLAN, Güzin CANAN, Taciser İÇYER, Nilgün KARABULUT, Ayşenur GÜN, Sema KARABULUT YAYIN KURULU BAŞKANI Ayşe KEŞİR REDAKTÖR Rabia Nur DUMAN YAYIN KURULU Ayşe KEŞİR, Ayşe ERTEM, Hatice BİLİCİ, Latife ÖZBEK, Esra YEREBAKAN, Gaye ERGEZEN, Ümmügülsüm TAT, Gülfem KELEŞ, Betül ŞATIR GÖRSEL YÖNETMEN Şerife AKYOL KURT MARKA İLETİŞİMİ YÖNETİCİSİ Şenay BUYURMAN BASIN DANIŞMANI Mürvet UÇ İSTANBUL KOORDİNATÖRÜ Gülay KURT 0507 485 55 95 ANKARA KOORDİNATÖRÜ Betül TAT 0538 624 54 72 TURUNCU DERGİSİ ADRES 1470 Sk. Gökteşehir Blokları B Blok No: 30 Çukurambar / ANKARA TELEFON: 0545 316 21 55 WEB: www. e-mail: info@ editor@ BASKI TURKUVAZ MATBAACILIK Akpınar Mah. Hasan Basri Cad. No: 4 P.K. 34885 Sancaktepe / Kartal / İstanbul TEL: 0216 585 90 00 FAKS: 0216 585 9130 info@turkuvazmatbaacilik.com.tr TURUNCU Dergisi, yerel süreli aylık yayındır. Basın yayın ilkelerine uymayı kabul eder. Basılan ilanların tüm sorumluluğu ilan sahibine, yazılan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. Kurum ve kuruluşlar için kargo dahil fiyatı 20 TL dir. TURKUVAZ DAĞITIM PAZARLAMA A.Ş. tarafından dağıtılmaktadır. zahideceylan@ Sevgili Turuncu okurları, Ana başa tac imiş Her derde ilac imiş Bir evlat pir olsa da Anaya muhtaç imiş. diyerek bu anlamlı dörtlük ile başlayalım. Anne rahmine düştüğünde bir can, başlar ananın bir ömür boyu evladını taşıma hikâyesi. Hikâye çetrefillidir. Demez mi ki ayette Malınızla, canınızla, evlatlarınızla imtihan edilirsiniz. Ve imtihan başlar ana rahmine düşen o canla. O sizden olan canınız, kanınız, evladınızla. Artık onunla yatar, onunla kalkarsınız. Aklınızda bebeğiniz dünyaya gelinceye kadar. Dokuz ay taşırsınız ruhunuzda, beyninizde, bedeninizde. Her an dua eder, yalvarırsınız Allah ım hayırlı, eli ayağı düzgün, eksiksiz sağlıklı evlat ver. diye. Bilirsiniz ki bugüne kadar bu kadar endişeli bir dua, bir dilek dilememişsinizdir. Dokuz ay sıkıntılarla, doktorlara git gellerle, zaman zaman doktorların kötü yorumları da eklenirse bu sürece hayat cehennem olur. Evladınız için endişelenir, dünyalara sığmazsınız ve geceniz gündüzünüze karışır. O dokuz ayın sonu geldiğinde Hz. Ali nin de ifade ettiği gibi İnsan bir kez ölür, kadın her doğumda ölür ve dirilir. Doğum acısı ölüm acısıdır. O acının sonunda anne, çocuğunu kucağına aldığında tüm acılarını unutur. Ana gibi yâr, Bağdat gibi diyar olmaz ya, ana artık çocuğuna yâr olur onun yaşamı boyunca. Biz evlatlar da bunu fırsat bilir, çok da iyi kullanırız. Artık tek naz makamımız anamızdır. Her türlü nazı ona yapar, sınırsız şefkatini sınırsızca zorlarız. Anne; fedakârlığın, karşılık beklemeden vermenin, sınırsız sevginin yani şefkatin adıdır. İmtihan dedik ya, bazılarımızın imtihanı başka kapılara da açık oluyor. Ya doğuştan ya sonra oluşan şartlardan dolayı bazı annelerimiz emeklerini ve sevgilerini en üst seviyede tutarak, yaşayarak annelik yapıyorlar. Bahsettiklerimiz fedakârcefakâr, elleri öpülesi, engelli ve özürlü çocuk sahibi annelerimiz. Yine can pareleri, kınalı kuzuları bir dava uğruna feda olan, minnet borçlu olduğumuz şehit annelerimiz; üzerine titredikleri emekleri acımasızca çalınan, vicdanlarımızı sızlatan kayıp çocuk annelerimiz... Ne çok şey borçluyuz hepsine... Cennet annelerin ayağı altında ise cennete giden yol da annemizden geçer. Cennetin yolunu kaybedecek handikaplara düşmeden, annemizi üzmeden, onu kırmadan, onu hayal kırıklığına uğratmadan, onun yüreğini incitmeden onun rızasını almayı bilmeli ki dünya ve ahiretimizi cehenneme çevirmeyelim. Tüm annelerimizin Anneler Günü nü kutlayan biz Turuncu ekibi, bu günü bir güne değil tüm gün ve her ana yayıyor; her gün annemizi ve babamızı hatırlayıp onların bize verdiği emeği, gayreti, sevgiyi asla unutmayıp tüm annelerin kutsal olduğunu buradan dünyaya sesleniyoruz. Annelerimizi sevgi ile kucaklayıp ellerinden öpüyoruz. Sağlıcakla ve sevgi ile kalalım... Zahide Ceylan

ICINDEKILER 34 42 48 ANNELİK ÜZERİNE Bütün zorluklarına rağmen anneler her dönem kendi hikayelerini, destanlarını yazmışlar. ÜNLÜLERE ANNELİĞİ SORDUK Zahide Yetiş, Yeşim Salkım, Hande Ataizi, Özlem Yıldız, Elif Güvendik ve Banu Zorlu ya anneliği sorduk onlar anlattı. ANNELİK HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR Ayşe Keşir: İdeolojilerin sembolleri hâline geldiğinde, yapılan her tartışmada annelik daha da zarar görmektedir. 52 84 80 78 70 62 58 52 İŞTE BU BİZİM HİKAYE MİZ 12 Eylül 1980 darbesine muhafazakar pencereden bakan ilk film olma özelliğini taşıyan Bizim Hikaye yi yazarımız Gülay Kurt yorumladı. SAMİ YUSUF: İSTANBUL BENİM ŞEHRİM İslam dünyasının en büyük starı olarak gösterilen Sami Yusuf, son projelerini ve İstanbul aşkını Turuncu ya anlattı. RÜYA GİBİ BİR DÜĞÜN Yaz ayları yaklaşırken düğün organizasyonları da hız kazanıyor. Bu zorlu ve detaylı serüven için sizlere kılavuz olabilecek bir Düğün dosyası hazırladık. ÇANKIRI BELEDİYE BAŞKANI İRFAN DİNÇ: ÜRETEN KADIN Kadınlar için birçok proje üreten Çankırı Belediye Başkanı Dinç, başarılarını ve hedeflerini anlattı. MİNYATÜR DEYİNCE Minyatür deyince Aa, biliyorum, küçük küçük resimler. Okulda çizdiğimiz resimlere hiç benzemiyor. TÜP BEBEK VE ÖNCESİ Yazarımız Halit Yerebekan, tüp bebek konusunu Turuncu okurları için yazdı. PSİKOLOJİ: PROJE ÇOCUKLAR Rukiye Karaköse: Çocuk yetiştirme tarzı bir anlamda toplumun aynasıdır. Çünkü eğitim, en basit tanımıyla insan yapma aracıdır. 96 98 102 34 DÜNYAYI KURTARACAK BİTKİ: KİNOA Mayaların uzun ömürlü olması ve bilgeliklerinin farklılığı, meditasyon ve enerji çalışmaları yeni yeni keşfedilmeye başlandı. Kinoa nın sırrı da böylece ortaya çıktı 2015 İN RENGİ MARSALA Seçtiği renklerle o yılın tasarım dünyasına yön veren Pantone Renk Enstitüsü; 2015 yılının rengini marsala olarak açıkladı. DEHÂ MİMAR: MİMAR SİNAN Mimar Sinan ve Yaratıcı Dehanın Şaheserleri sergisi Mimar Sinan ölümünün 427. yılında sanatseverler ile buluşuyor. 90 86 MEDENİYETİN ORTASINDA MUM IŞIĞINDAKİ AMİŞLER Teknolojinin dünyayı sevdireceğine, dünyayı sevmenin de kötülük yapmalarına sebep olacağına inanıyorlar. YAKIŞANI GİY: STİL TÜYOLARI Başarılı tasarımlarıyla adından söz ettiren Hayalen tasarım ın sahibi Filiz Yetim den, düğün ve davetlerde do ğru giyinmenin püf noktaları. 62 24 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015

HABER AYDIN ÜNİVERSİTESİ NİN EV SAHİPLİĞİ YAPTIĞI KONGREYE KONUNUN UZMANI 200 KİȘİ KATILDI DÜNYADA KADIN VE SİYASET KONGRESİ İstanbul Aydın Üniversitesi, Türkiye nin gelişmesine katkıda bulunmak, uluslararası alanda konumunun güçlenmesine destek olmak ve sorunlara akademik çözümler üretebilmek amacıyla; 16-17 Nisan 2015 tarihlerinde İstanbul da Küreselleşen Dünyada Kadın ve Siyaset Uluslararası Kongresi düzenledi. Kongre, İstanbul Aydın Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi, Kadın Araştırmaları Koordinatörlüğü ve Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü iş birliğiyle organize edildi. Üniversitenin İstanbul/Floya yerleşkesinin ev sahipliği yaptığı kongreye, Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Çiğdem Erdoğan Atabek, Başbakanlık Danışmanı Samime İnceoğlu, AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yadigar İzmirli, İstanbul Vali Yardımcısı Mehmet Türk ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. 26 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015

HABER Kongrede, çağlar boyunca kadının yeri ve aile içindeki önemi hukuk, bilim, sanat, siyaset, kültür ve sosyo-ekonomik açıdan değerlendirildi. Bu uluslararası kongre süresince, çağlar boyunca kadının yeri ve aile içindeki önemi hukuk, bilim, sanat, siyaset, kültür ve sosyoekonomik açıdan değerlendirilip Türkiye ve dünyada disiplinler arası çalışmaları kapsayan bir içerikle ele alındı. Turuncu dergisi de organizasyonun içinde yer alarak kongre süresince çalışmalarını hem kongre katılımcılarıyla paylaştı hem de öğrencilerle bir araya gelerek çalışmalarımızı nasıl geliştirebiliriz noktasında genç nesillerle görüş alışverişinde bulunuldu. 12 yıldır yayın hayatında yaşadığımız tecrübelerimizi, dünyada ve ülkemizde gördüğümüz olumlu ve olumsuz gelişmeleri kadın gözüyle nasıl değerlendirdiğimizi, geleceğe dair umutlarımızı ve daha neleri hepbirlikte yapmamız gerektiğini katılımcılara aktarma fırsatı bulduk. Turuncu dergisini kongreye davet eden ve çok samimi işbirliği gösteren İstanbul Aydın Üniversitesi nin tüm yetkili ve öğrencilerine gönülden teşekkür ederiz. 28 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015

Deli Kızın Bohçası VERA NUR AYDINBAŞ veranur@ DOĞA LIM Dün bir arkadaşımla ufak bir kafede oturmuş, masaya konulan mimoza çiçeklerini okşarken bir kere daha fark ettim sevginin ne büyük bir güç olduğunu. Bir çiçeği letafetle, zarafetle ve naif bir biçimde okşayabilmenin içimde ateşlediği coşku ve yumuşak hissin güzelliğini Merhamettir belki. Bu çok kıymetli bir şey. Amcamı şimdilerde anlıyorum. Biz, amcam ve kuzenlerimle, sık sık Pazar kahvaltıları ve yürüyüşleri için ormanlık yerlere gideriz. Takribi iki sene öncesidir. Ben o zamanlar -ki çoğu zamanım gibi- depresyona meyilli ve melankoli içindeyim. Başımın üstünde hep bir hüzün bulutuyla geziyorum ve bu ağır bir bulut, yüklü. Bununla yaşıyorum. Mutlu, huzurlu anlarımda bile beni çaktırmadan ezdiğini hissediyorum. Bu doğa yürüyüşlerimizde amcamla uzun uzun sohbet ederdik. Beni olumsuz ve depresif düşüncelerimden kurtarabilmek için telkinlerde bulunurdu. Doğanın güzelliğinden, bir çiçeğin açısındaki mucizeden, bunları çocuksu bir sevinçle karşılayıp hayret edebilmekten ve sağlıkla güzel bir nefes alabilmenin değerinden bahsederdi. Ardından orman havasını derin derin içine çekerdi. Oohhh İnsanın mutlu olması ve hayata coşkuyla tutunabilmesi için bunların varlığının bile yetebilmesi gerektiğini söyler, neden bu güzelliklerden beslenemediğimi sorar, benim abuk sabuk dertler yüzünden hayata karamsar bakışımı değiştirmeye uğraşırdı. Evet, ona hak verirdim ama bunu özümde duyumsayamazdım. Hatta İyi, güzel de bu adam hafiften kafayı çiçek-böcekle bozmuş. bile derdim. Ve dün, kafede gayrı ihtiyari çiçeği okşarken arkadaşımın bana bakışında aynı manayı gördüm! Şimdilerde doğanın mucizelerine karşı sevinçten âdeta çıldırmak istiyorum. Çiçeğimin yeni çıkardığı yaprağını öperken içime oluk oluk mutluluk akıyor. 26 yaşımda 50 lik teyzeler gibi evimi botanik bahçesine çevirdim, bitkilerle konuşuyorum ve onların bana verdiği hayat enerjisine minnetlerimi sunuyorum. Bitkilerime derin bir muhabbet besliyorum. Onları evladım gibi seviyorum ve hayatta daha önce hiçbir şeye ve kimseye böylesi saf ve yoğun sevgi vermemiş olduğumu görüyorum. Ah, sizi anlıyorum tüm teyzeler ve seni anlıyorum anne. Ben çocukken çıktığımız Karadeniz turunda, manzaraya bakmamı söyleyen babama Ağaç ağaçtır, yol yoldur. diyerek kendimi seyahat boyu mutsuzluğa hapsettiğim için, ayrıca bebekliğimden beri her yaz en az bir hafta gittiğimiz ama yıllardır iş güç yüzünden ayak basamadığım Toros Dağları ndaki yaylamızda geçirdiğimiz günlerden sıkıldığım için; itelediğim tüm coşku ve mutluluklardan, huzurdan ve doğadan özür diliyorum. Sizi seviyorum. 30 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015

HABER İpek Tanrıyar Anadolu Selçuklu KÜLTÜR DEFİLESİ İngiltere de ünlülerin kırmızı halı ve TV ödülleri tasarımcısı olarak anılan, çalışmaları dünyaca ünlü moda dergilerine kapak olan Türk modacı Zeynep Kartal, ülkesinin tanıtımı için kolları sıvadı. Ünlü Modacı Zeynep Kartal, Türkiye nin dünyaya tanıtımını Anadolu Selçukluları nın kültür mirasıyla yapacak. İngiltere de yaşayan Türk modacı Zeynep Kartal, Türkiye nin marka ülke, marka şehir hedefine katkıda bulunmak amacıyla Anadolu Selçuklu Kültürü nden esinlenerek hazırladığı koleksiyonunun dünya tanıtımına Londra, Paris, New York tan önce Selçuklu nun başkenti Konya dan başladı. Defile, Opr. Dr. Sare Davutoğlu nun katkı ve katılımıyla, Konya Valisi Muammer Erol un himayesinde Konya Büyükşehir Belediyesi nin destekleriyle yardıma muhtaç çocuklar yararına 08 Nisan da Konya Dedeman Oteli nde gerçekleştirildi. Selçuklu Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen, Torku ve Kaptan Textile in ana sponsor olduğu ve İpek Tanrıyar ın sunduğu defileye; Destanbul, Selva, Atiker Şirketler Grubu, Hotel Ney, Boss, Ata sponsor oldu. Defilenin destek hizmet sponsorluğunu ise Avea üstlendi. Moda tasarımcısı Zeynep Kartal ise dünyaya açılacak defilesinin başlangıç noktası olarak Konya yı seçme nedenini şöyle açıkladı: Selçuklu ya uzun yıllar başkentlik yapmış Konya nın, Selçuklu Medeniyeti için çok önemli bir yeri var. Yürütülen restorasyon çalışmaları ile bir medeniyetin dirilişine şahitlik ediyoruz. Konya da Selçuklu nun hâlâ yaşadığını görebilirsiniz. Bu muhteşem coğrafyaya sessiz kalmanız çok zor. Bu nedenle ilk defilemi Selçuklu nun başkenti Konya da yapmaya karar verdim. Zeynep Kartal, Selçuklu değerleri ve karakterini kırmızı halı kıyafetlerine yansıttığı bu koleksiyonunda, Selçuklular ın bayrağında da yer alan ve asaleti, gücü, adaleti, barışı sembolize eden beyaz rengi baz aldı. Dönemin ana renklerinden altın, gümüş, yeşil ve siyahı ise aplik ve işlemelerde kullandı. Kumaşlar konusunda çok titiz davranan ünlü tasarımcı, kıyafetlerin tamamında ipeği tercih etti. Selçuklu nun sadece giysilerinden, çinilerde ve mimaride kullandıkları desenlerinden, renklerinden değil; ruhunu yansıtan her şeyden beslenmeye çalıştığını vurgulayan tasarımcı, defilenin son parçası olan gelinlikte ise kırmızıyı tercih etti. Tasarımcı, günümüz çizgilerine uyarladığı koleksiyonunu dünyaca ünlü sanatçılara giydirmeyi hedefliyor. Koleksiyonu Türk ve İngiliz modeller sundu. İngiltere nin en büyük model ajanslarından biri olan Boss un mankenlerinin sunduğu koleksiyonun finalini Türk manken Didem Soydan yaptı. Ünlü mankenin finalde giydiği kırmızı gelinlik büyük alkış aldı. Gecede ayrıca CD sinin kapak tasarımını Zeynep Kartal ın yaptığı ünlü İngiliz şarkıcı Carolynne Poole, yeni albümünde yer alan şarkılarını ilk kez Konya da söyledi. Defilenin açılış konuşmasını, Başbakan Ahmet Davutoğlu nun eşi Sare Davutoğlu yaptı. 32 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015 Mayıs 2015 / TURUNCU DERGİ 33

KONUK YAZAR Kırmızı Ayakkabı ÇOCUKLUĞUMUZDA YAŞADIĞIMIZ BASİT DENEYİMLERİMİZİN, BÜYÜYÜNCE BÜYÜK TRAVMALARA DÖNÜŞMESİ... ARTIK KENDİ İSTEKLERİNİZİN peşinde gitmekte ZORLANACAKSINIZ, BÖYLE YApTIĞINIZ ZAMAN CEZALANDIRILACAĞINIZA INANACAKSINIZ. Çok haksızlık yapıyoruz kendimize. Kendimizin en büyük işkencecisi yine biziz. En büyük mahkûmiyetleri verip, en gaddar şekilde cezalandırıyoruz kıyasıya. Bunun türlü nedenleri var. Ama sanırım yetiştirilme tarzımızın da bunda payı büyük. Bir haberde okudum. Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Elif Durgel Jagtap Hollanda da 4,5 yıl araştırma yaparak Avrupalı ve Türkiyeli annelerin MARKAR ESAYAN çocuk yetiştirme alışkanlıklarıyla ilgili bir tez hazırlamış. Avrupalı anneler ile Türkiyeli anneler arasındaki farklar ise şöyle: Türkiyeli anneler: İtaatkâr ve gelenekçi bireyler yetiştiriyor. Çocuklarının saygın bir iş sahibi olmasını istiyor. Çocuğunun gözünün önünde olmasını istiyor. Çocukları ağlamaya başladığında fikrini değiştiriyor. Ceza yöntemini kullanıyor. Hava kötü olduğunda çocuğunu dışarı çıkarmıyor. Yeme, içme ve uyku saatlerini esnetiyor. Çocuklarına kitap okuma alışkanlıkları zayıf. Koruma hissi aşırı. Avrupalı anneler: Özgür bireyler yetiştiriyor. Meslek seçimine karışmıyor. Çocuklarının kendi başına odasında yalnız vakit geçirmeleri gerektiğini düşünüyor. Çocukları bir şeyi ısrarla isteyince Hayır diyorsa bir daha fikrini değiştirmiyor. Cezaya çok az başvuruyor. Her gün yürüyüşe çıkarıyor. Yeme, içme ve uyku saatlerinde titiz davranıyor. Çocuğuna düzenli olarak her gün kitap okuyor. Rahat davranıyor. Tabii bu sonuçtan yola çıkıp bütün mutsuzluk ve travmalarımızın yükünü Türkiyeli annelerimizin sırtına yüklemiyoruz. Bu bir toplum ve kültür modeli. Bu model böyle biçimlenmiş ve insanlar buna göre davranıyorlar. Başka türlüsünü bilmiyorlar. Binlerce yıllık şiddet, itaat ve dayanışma ile hayatta kalma kültürü, bunun üzerine eklenen yoksulluk ve savaşlarla ortaya çıkan bir bakiyenin üstündeyiz. Burada her şey kötü de değil. Önemli bir direnç göstererek iyi değerlerimizi de bu zorlu hikâyenin içinden sürükleyerek geçirmişiz. Üstelik tarih devam ediyor ve bizim toplumumuz da hızla özgürleşiyor. Komplekslerimizden hızla kurtularak kendimizi buluyoruz. Dönelim kendimize... Herkesin biraz sonra anlatacağım hikâyeye benzer bir tecrübesi olmuştur. Babanız veya anneniz sizi alışverişe götürür. Ayakkabı alacaksınızdır. Çok güzel bir kırmızı ayakkabı beğenirsiniz. Önce anneniz ve babanız daha uygun başka bir model için sizi ikna etmeye çalışır. Sonra pandomima kopar. Unutmayın, daha çocuksunuz ve doğalsınız. Travmalarınız az. İstediğinizi yaptırtır, kırmızı ayakkabıyı alırsınız. Sonra o ayakkabının başına, her ayakkabının başına gelenler gelir, eskir ve yırtılır. Anneniz ve babanız size muhtemelen onların önerdiği ayakkabıyı almanız durumunda böyle olmayacağını söyler. Onlar söylemese bile, siz zaten böyle düşünmeye eğilimli hâle getirilmişsinizdir. Basit bir deneyim, bir travmaya dönüşmüştür. Tekrarlanan bu travmalar size bir hayat modeli olarak geri döner. Artık kendi isteklerinizin peşinde gitmekte zorlanacaksınız, böyle yaptığınız zaman cezalandırılacağınıza inanacaksınız. Karar verirken bir tasdik makamına ihtiyacınız olacak. Tercihlerinizi belirleyecek olan artık sığındığınız hamiler veya korkularınız oldukça özgürlüğünüz ve kendine güveniniz zarar görecek. Bu hep böyle gitmek zorunda mıdır? Bu bizim, bizden ayrı düşünemeyeceğimiz, derimiz hâline gelmiş bir karakter midir? Bu yapıdan kurtulabilir mi insan? Yoksa artık her şey bitmiş midir? Şüphesiz hayır. Bunlar öğrenilmiş yanlış bilgilerin sonucu gelişen yanlış modeller. Üstelik insan bu durumundan memnun olmadığı için her zaman sıkıntı olarak ortaya çıkan bir değişim arzusu içinde oluyor, değil mi? Tıpkı bilgisayara girmiş virüs gibi, tabii ki bu yanlış bilgiler tespit edilebilir ve doğruları ile değiştirilebilir. Bunu bir uzman yardımı ile, inancımızla veya içbilgimizle geliştirdiğimiz formüllerle yapabiliriz. Yeter ki farkına varalım ve ümitsizliğe kapılmayalım. 34 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015 Mayıs 2015 / TURUNCU DERGİ 35

ANNELER GÜNÜ Bir göz atarsak: Havva ile başlıyor yeryüzündeki annelik hikayemiz. İnsanlığın türediği Havva annemiz, olabilecek bütün insan türlerinin hepsine annelik etmiş. Çocuk sahibi olma psikolojisi ve iktidar yöntemi açısından annelik daha da karmaşık... Tarihin her döneminde ve her kültüründe annelik zorlu sınavlardan geçmiş. Anne ve annelik deyince burnumuzun direğinin sızlaması bu tarihi mirastan geliyor galiba. Bütün zorluklarına rağmen anneler her dönem kendi hikayelerini, destanlarını yazmışlar. Çokca zaman sonra annelik duygusunu geç yaşayan Sare, başka bir hikayenin ilk satırlarını yazmış. Hikayenin devamında annenin çöldeki yalnızlığına bir çare olarak ve Hacer in İsmail e olan merhametinden Zemzem suyu akıyor çöle. Musa aleyhisselam, annelerin erkek evlatlarıyla imtihandan geçtiği bir dönemin peygamberi. Her doğum gibi, sancılı bir doğumun kahramanı Meryem, Hazreti İsa yı iffet dedikodularının üstüne dünyaya getiriyor. Alemlere rahmet olarak gönderilen Hazreti Muhammed (s.a.v), annesiz kalarak yalnızca Allah a emanet olduğu bir hayat sürüyor. Ayakları altına cennetin serildiği müjdesinin muhatabı şimdiki anneler... İnsanlığın gelişmişlik tarihine göre de anneler çok değişik tecrübeler biriktirmişler Dürtüleri ile hareket eden, psikoloji ve vicdan çatışmalarının henüz olgunlaşmadığı, benmerkezci taş devri annesi. Yerleşik hayata geçişle oluşan toplumsal yapıda, anaerkil şekliyle vücut bulan ailede en şanslı neolitik anne. Faydacı yaklaşımın tavan yaptığı, savaşan ve üreten erkek bireyin öne çıktığı, kız çocuklarının fazlasının doğaya terk edildiği, klasik Antik Yunan ve Roma da seçmek zorunda bırakılan narsist anne. Ortaçağ da İsa ile birlikte kutsalllığa terfi eden çocukların annesi. 19 yy da kendi değeri olmayan, doğurabilme gücünü erkeklere karşı kullanmayı seçen, sadece çocuk doğurabilen içgüdüsel annelik. 20. yüzyılda bir insan yetiştirmenin mucizesini keşfetmiş, her aşamayı bilgi ile yaşayan bilimsel anne. Günümüzde her insan gibi varolma savaşına giren, hem kariyerine hem çocuğuna odaklanabilen empatik anne. Özellikle çalışan anneler için geçerli olan, ilşkide olduğu herkesin gönlünü hoş tutan idareci-becerikli anneler. Taşıdığı sevgiyi sınırsızca çocuğuna aktaran, çocuğunu bir hale gibi saran, çocuğuna hiç kıyamayan yufka yürekli anneler. Olan biten karmaşadan çıkış yolunu bulamayan, sürekli mutsuzluk üreten tercihleri ile depresif anneler. Emektar-cefakar, zorluklar karşısında kolay pes etmeyen, daha çok eski tip fedakar anneler Ülkemizde hayli yaygın, geçmişin olumsuz deneyimlerinden dolayı endişeli anneler. Anne-baba arasındaki görev paylaşımının yanlış veya eksik olduğu ailelerde, herşeyi dozunda yapan-yaptıran otoriter anneler. Kendi olamadığı herşeyi çocuğunun olmasını isteyen, bir sınıf atlama aracı olarak çocuklarını programlayan, başarı odaklı anneler. Sürekli çocuğunun arkasını toplayan, motivasyon gurusu, hadi leyen anneler. 36 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015

YAZAR ÜÇ ZIRHLI BİR GEBELİK ÖYKÜSÜ CENNET BOŞUNA MI ANNELERİN AYAKLARI ALTINDA? HAYIR, BOŞUNA DEĞİL. CENNET ANNENİN HAK ETTİĞİ DEĞİL ALLAH IN ANNELERE TALTİF ETTİĞİ BİR HEDİYEDİR. YOKSA KİM YALNIZCA EMEĞİYLE CENNETİ KAZANABİLİR? Yeşillik köşesini takip edenler bilir, bu köşe iki aydır boştu. Hayatımda önemli bir boşluğu doldururken istemeden de olsa burayı boş bırakmak zorunda kaldım. Zira annelik denilen o mübarek yola çıkmıştım ve gebeliğin zorlu dönemleri beni hayli hâlsiz bırakmıştı. Uzun uzadıya devam eden uykular, bitmek bilmeyen mide bulantıları, her kokuya ve tada olan aşırı hassasiyet nerdeyse her şeyimi değiştirdi. Bir tek Orhan Gencebay sevgimde bir değişiklik olmadığını söylesem herhâlde bana gülmezsiniz. Hâmil olduğum, bir gramlık yükün bana ağır geldiği zamanlarda, bırakın işe gitmeyi rutin işlerimi yapmaktan dahi aciz olmak bana çok zor geliyordu. Şimdilerde kıymetini daha iyi anladığım eşim ve annem, koltuk değneklerim olmuşlardı. Bir de mide bulantılarım yüzünden elimden bir türlü düşüremediğim maşrapam Zavallı eşim, maşrapamın poşetini her değiştirdiğinde, onunla ve evimizle ilgilenememenin utancına bir de onu bu iğrenç duruma düşürmenin mahcubiyeti eklenirdi. Eşime sorardım, Tiksinmiyor musun? Zira her şeyden tiksindiğim gibi kendimden de tiksiniyordum. Eşim ise her zamanki gibi beni güldürecek cevabı buluyordu: Çok iğrençsin, ama tiksinmiyorum. Onun tek derdi beni güldürmekti. Zira tebessümü eksik olmayan yüzüm sirke satıyordu ve ben artık sirkeden de tiksiniyordum. Her gün Bugün gülmeyecek misin? diye soran eşime verecek cevabım yoktu. Sahi, ne olmuştu bana? BETÜL YEŞİL ÇELİK betulcelik@ Hikâye birçok gebeye tanıdık gelebilir. Zira gebeliğin fizyolojik etkisi birçok kadında ortaktır. Fakat bu ortaklığın sadece fizyolojik olmadığı, gebelerin psikolojik olarak da kader ortağı olduğunu söyleyebiliriz. Zira mutlu haberi alan birçok kadın, sevincini paylaştığı birçok kişiden iyi niyetli tavsiyeler alır. Hele anne adayı ilk gebeliğini yaşıyorsa, etrafının efsanevi bir zırh ile sarıldığını söylemek hiç de abartı olmaz. Bu, şüphesiz iyi bir şeydir. Fakat bu zırhın gebeyi düşürdüğü ruh hâli çoğunlukla ihmal edilir. Biraz sonra, bana aslında ne olduğunu anlatırken üç tarafı zırhlarla çevrili bir gebe göreceksiniz. 1. Tedbir zırhı: Ne olur ne olmaz! Başlarda ne mutluydum! Mutlu haberi paylaştığım herkes en az benim kadar seviniyor, sağlıklı bir bebek için dualar ediyordu. Fakat çok az kişi iyi şeyler söylüyordu. Birçoğu düşükle sonlanan hikâyeler anlatıyor, ne olur ne olmaz diye bebeğime çok bağlanmamam gerektiğini hatırlatıyordu. Haklılardı, Allah muhafaza böyle bir sonuç olsa, üzerine hayaller kurduğum bebeği kaybetmek bana daha çok acı verecekti. Öyleyse bebekle ünsiyet kurmamalıydı. Öyle yaptım. Bebekle ilgili tek bir hayal bile kurmadım. Ta ki, gerçek bir düşük riski geçirdiğimi düşünene kadar Bebeğim sanki valizini toplamış, istenmediği yerde durmuyordu. Bense onun eteğine yapışmış, Yanlış anladın, ben seni çok istiyorum. Gitme ne olur! diye yalvarıyordum. İşte o anlarda, kendimi Üzülme, yine olur. diye teselli ederken yakaladım. Evet, bu bir yakalayıştı. Sanki elinde fenerle kasayı açmaya çalışan bir hırsızdım ve ışığı yakan ev sahibi ile göz göze gelmiştim. Elimden feneri nasıl attıysam, kafamdan bu düşünceyi de öyle attım. Öyle utandım ki! Kendimi Allah ın yerine koyma küstahlığını göstermiştim. Oysa biz bilmezdik, Allah bilirdi. Üstelik içimde annelerin hep hissettiklerini söyledikleri kötü his yoktu. Sabah doktorumdan güzel haberi almıştım. Bebeğimiz çok şükür sağlıklıydı. Gebelerin yarısında olan normal bir durumdu bu. Anlayacağınız, bu zırh beni korumamış aksine kaygılandırmıştı. Zira gebeliğini yeni öğrenmiş bir anne adayına üzücü bir sona karşı bir dizi tedbir önermek, ne kadar iyi niyetli olursa olsun, gebeyi kaygılandırırdı. Oysa benim en çok ihtiyacım olan şey, her şeyin çok güzel olacağına dair ümitvar sözler ve nasuh bir kalple edilmiş dualardı. Kötü ihtimali düşünerek yaşamanın kötüyü çağırmaktan başka hangi sonucu olabilirdi? 38 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015 Mayıs 2015 / TURUNCU DERGİ 39

YAZAR 2. Teselli zırhı: Ee, cennet boşuna mı annelerin ayakları altında? Gebelik öncesinde reflü ve ülseri olan biri olarak kolay bir hamilelik geçirmeyi zaten beklemiyordum. Başta da bahsettiğim gibi zorlu bir süreçten geçiyordum. Bu süreç şüphesiz yıpratıcıydı ve her gebe gibi ben de motive edildim. Fakat fiziksel acizliğinden muzdarip bir gebeye nerdeyse herkes tarafından söylenen Ee, cennet boşuna annelerin ayakları altında değil! sözleri hiç de motive edici değildi. Zira bu iyi niyetli teselli cümleleri sanıldığı gibi beni İyi ki kusuyorum, yoksa cennete nasıl giderdim? iyimserliğine düşürmedi. Şüphesiz gebelik mübarekti ve insanı cennete götürebilirdi. Fakat bu sözlerle gebe, anneliğin daha adaylık sürecinde yaşadığı imtihanı düşünerek kaygılanmaya başlayabilirdi. Öyle de oldu. Oysa bana söylenecek en güzel şey bu imtihanın geçiciliğiydi. Gebeliğin bir hastalık olmadığı, zorluğunun en güzel yanının sağlıklı bir bebek olduğunu duymak en iyi şeydi. (Geçici zorluktan bahsetmişken, zorlu doğum öykülerini anlatan, benim doğum ile ilgili yorumlarımı gülerek yorumlayan annelere selam ederim.) 3. Tembih zırhı: Bunlar daha iyi günleriniz, keyfini çıkarın. Birkaç istisna dışında nerdeyse tüm anneler ve hatta babalar, uykusuz geceler, gaz sancıları, yürümeye başlayınca alınması gereken güvenlik önemleri, hastaneler, diş çıkarmalar vb. ne kadar zorluk varsa hepsini sayıp bunu söylemişti. Zaten, ister gebeliğin zorlu sürecinde, isterse ebeveynliğin ilk zamanlarında olsun, yaşadığı türlü zorluklarla başa çıkmaya çalışan ama bir yandan da sürecin keyifli yanlarını yaşayan gebe/anne-babaya en sık söylenen söz buydu. Amaç, kişilere durumun ehveni şer olduğu mesajını vermek ve bugünlerinin keyfini çıkarmalarını tavsiye etmekti. Ebeveynlik her zaman sıkıntılıydı ve bu sıkıntı çocuk büyüdükçe azalmak yerine artıyordu. Bu yüzden, yapılacak en iyi şey bugünlerin kıymetini bilmekti. Tecrübeli anne babalar, bu acı gerçeği sıklıkla hatırlatmaktan nerdeyse keyif alıyorlardı Ama bu durum da, bizi korkutmak, geleceğe dair ümitlerimizi azaltmaktan başka bir sonuç vermedi. Zira düşündüğümüz tek şey, gelmesi yakın olan beterin beteri ydi. Hasılı, ben buralarda yoğuken, her birini çok sevdiğim insanlardan gelen bu iyi niyetli yorumların etkileri ile boğuşuyor, bu zırhı kırmaya çalışıyordum. Cahil cesareti olarak yorumlayabilirsiniz -ben cahilliğimi de seviyorum- ama ben kolay bir doğum ve kolay bir ebeveynliğe inanıyor, bunun için dua ediyorum. Allah a zor var mıdır? Yoktur. O halde neden iyiyi, kolayı dilemeyelim? Zorlu günlerim vardı, ama hepsi geçti. Doğum zordur evet, ama o da geçecek inşallah. Ebeveynlik zordur evet, ama ölüm var, o da geçecek. Geriye tüm bu zorlukların ardından yaşadığımız iyi günler imiz kalacak inşallah. O halde baştan soralım: Ne olur, ne olmaz? Kolay olur, zor olmaz. Cennet boşuna mı annelerin ayakları altında? Hayır, boşuna değil. Cennet annenin hak ettiği değil Allah ın annelere taltif ettiği bir hediyedir. Yoksa kim yalnızca emeğiyle cenneti kazanabilir? Bunlar daha iyi günlerimiz mi? Hayır, her günümüz birbirinden iyi geçecek inşallah. Çünkü Allah iyidir ve bizimle beraberdir. Ve ebeveynlik tüm zorluklarına rağmen dünyanın en büyük nimetidir. Pursaklar Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından düzenlenen Çocuk Şenliği nde minikler doyasıya eğlendi. Pursaklar Belediyesi Şehit Salim Akgül Parkı nda düzenlenen Çocuk Şenliği büyük ilgi gördü. Nezaket Okulu öğrencilerinin de katıldı şenlikte minikler doyasıya eğlendi. Oyun guruplarında saatlerce oynayan miniklere pamuk şekeri ve macun ikram edildi. Kukla gösterileri ile keyifli vakit geçiren çocuklara aileler de eşlik etti. Çocukların vazgeçilmezi olan yüz boyaması da unutulmadı. İki saat süren şenlik renkli görüntülerle son buldu. Pursaklar Belediyesi nin çocukları 23 Nisan da unutmaması velilerin takdirini kazandı. 40 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015

YAZAR YAZAR MÜKEMMEL ANNE Mİ? MUTLU ANNE Mİ? MUTLU ANNE OLURSAK ÇOCUĞUMUZUN DUYgUSAL, fiziksel İhTİYAÇLARINI DOĞRU ANLAYIp, güven VERİCİ BİR YAKLAŞIMLA, SAKİNLİK VE huzur VEREREK İhTİYAÇLARINA EN UYgUN YANITI VERİRİZ. HATİCE BİLİCİ haticebilici@ Modern çağın gereği mi, tüketim toplumu olma hırsımız mı yoksa hızla bencilleşen bir toplumda yaşadığımız için mi bilmiyorum ancak şu bir gerçek ki aileler çocuklarını dünyanın merkezine oturttular. Çocuk merkezli aile anlayışı son dönemde popüler olan ve toplum olarak da teveccüh eder olduğumuz bir tutum maalesef. Maalesef diyorum çünkü mükemmel olmaya çalışırken bencilleşen, ben merkezli sadece kendi çocuğu üzerinden dünyaya bakan- çekirdek aile anlayışı ile zamanla daraltılan aile kavramı bu tutumun beslediği olgular. Mükemmeli yakalama konusunda modern psikolojinin, modern düşüncenin empoze ettiği dur durak bilmeyen bilgi akışı, örneklemler ve özendirmeler; egolarından beslenen insan, egolarla büyütülen çocuklar, egolarla süslenmiş ailelerden öteye gidememekte. Mükemmel olma sevdasına düşen annelerin mutsuz olmaları da kaçınılmazdır. Mükemmel olmaya çalışırken türlü arayışa giren, her duyduğuna itibar edip arkasından koşuştururken yorulan anneler Peki, asıl amacımız ne idi? Mutlu bir çocuk, mutlu bir aile değil miydi? Asıl amacımızdan mükemmeli yakalama yolculuğu sırasında maalesef saptık. Bu mükemmel anne olma arayışları; annenin bütün yaşantısını çocuğuna adamasına, kaygısının artmasına, yetersizlik hissi yaşamasına, suçluluk duygusu içinde depresyon ve kaygı bozukluklarına neden olmaktadır. Sürekli araştırma yaparak en iyi olmaya çalışan; okul olmaya, öğretmen olmaya, doktor olmaya, kariyer planlayıcısı olmaya çalışan mükemmelin peşinde koşarken yorgun düşen anneler asıl amaçlarını unuttular; mutlu olmayı Mutlu çocuklar yetiştirelim derken yalnız, şımartılmış, toplumdan ayrıştırıldığı için sosyalleşememiş sorunlu çocuklar büyüttüler. Mutlu anne olursak çocuklarımızı aynalarız, yani çocuğumuzun duygusal, fiziksel ihtiyaçlarını doğru anlayıp güven verici bir yaklaşımla, sakinlik ve huzur vererek ihtiyaçlarına en uygun yanıtı veririz. Anne, çocuğunun kaygılarını alarak, huzur ve içtenlikle işler ve çocuğuna geri yansıtır. Çocuğun özgüveni kendini güvende ve huzurlu hissettiği ortamlarda gelişebilir. Elbette her istediği yapılan çocukların, özgüven sorununu daha fazla yaşadıklarına şahit olursunuz. Anneler güven kavramını oluştururken çocuklara sınırları öğretmeliler ve yeri geldiğinde hayır diyebilmeliler. Bu hem annenin hem de çocuğun mutluluğu için önem arz etmektedir. En çok yapılan anne hatalarından biri de evi okula, kendini de öğretmene dönüştürmek. Bu öğretme çabasızamanından önce öğretme çabasıhem çocukta hem de annede kaygının artmasına ve çatışmaların fazlalaşmasına sebep olmakta, dolayısıyla çocuğun asıl ihtiyacı olan güven ve huzur ortamını zedelemektedir. Mutlu anne olmak için, öğretme merakımızdan vazgeçmeli bunu okula ve zamana bırakabilmeliyiz. Öğretimi okullara bırakıp çocukla kaliteli zaman geçirmek en doğru davranış olacaktır. Çocuklarımızla oyun oynamak, onların yönettiği bir oyunda yer almak hem anneyi hem de çocuğu mutlu edecektir şüphesiz. Çünkü oyun, çocuğun dünyasıdır. Bu dünya içerisinde yer bulamamış anne-babalar, çocuklarıyla sağlıklı bir iletişim dili yakalayamazlar. Oyun dili ile anne, çocuğun gerçek dünyası içerisinde neler hissettiğini neler yaşadığını gözlemlemeli ve çocuğunun maddi ihtiyaçlarından çok manen, ruhunda ihtiyaç hissettiklerini çözebilmelidir. Ancak oyun oynarken de abartıdan uzak ve birlikte zevk aldığınız oyunları tercih etmelisiniz. Öğretici oyunlar oynayalım, oynarken de eğitelim yaptırımları içerisinde çocuklara kalıplarla yaklaşmak eğreti duracaktır. Bu sebepten oyun zamanı mutluluk zamanı olmaktan çıkarak mecburiyete ve zamanla külfete dönüşecektir. Bırakın dar kalıplar içerisinde sonu gelmeyen mükemmellik arayışlarını. Çocuk ve anne en yalın, en sade hâliyle kucaklaştıklarında ve birlikte sağlıklı vakit geçirdiklerinde mutlu olacaklardır. BIRAKIN MÜKEMMELLİĞİN DAR KALIPLARINI MUTLU ANNE OLMAYA BAKIN... l Mutlu anne olmak için koşulsuz ve çok sevin. l Bırakın dar kalıplar içerisinde sonu gelmez arayışları. l Kendi çocuğunuzu en iyi kendiniz tanırsınız, size modern psikoloji ve düşüncenin hükmetmesine izin vermeyin. l Bırakın çocuğun öğretimini okul yapsın, kendinizi bu konuda zorlamayın. l Çocuklarınızı iyi ya da kötü özellikleriyle etiketlemeyin ve etiketlenmelerine izin vermeyin. l Birlikte kaliteli zaman geçirin. l Teşekkür edin, özür dileyin ve sık sık onu sevdiğinizi söyleyin. l Objektif olun ve ön yargısız gözlemler yapın. l Her şeye rağmen koşulsuz sevin. l Saygının hayatınızdaki önemini ona saygı duyarak hissettirin. l Önce anlayın, sonra anlayışla davranın. l Duygusallığı ya da katı otoriteyi çocuğunuza karşı kullanmayın. l Sabırlı olun, sabrı öğretmek hayatı öğretmek kadar zordur. l Dünyanın merkezine çocuğunuzu değil, değerlerinizi oturtun. l Mükemmel olmaya çalışmayın, mutlu olmaya ve mutlu etmeye çalışın. 42 TURUNCU DERGİ /Mayıs 2015 Mayıs 2015 / TURUNCU DERGİ 43

DOSYA Yeşim Salkım: TÜRKİYE NİN SANAT VE TELEVİZYON CAMİASININ ÜNLÜ İSİMLERİ TURUNCU DERgİ İÇİN ANNELERİNİ, ANNELİĞİ ANLATTI Zahide Yetiş: Bu Anneler Günü nde öncelikle Rabbim herkese annelik duygusunu yaşamayı nasip etsin diyorum. Rahmetli anneciğim benim evlendiğimi gördü. Keşke onu anneanne de yapabilseydim. Nasip değilmiş. Dünyaya gözlerimizi açarken onlar bizim yanımızdaydı. Bize de onlara hayırlı evlat olmayı, her durumda annelerimize sahip çıkabilmeyi nasip etsin. Annemin benim hayatıma en büyük güç kattığı iki nasihatı oldu daima. Dünya da seni güçlendirecek iki şey var: Dua ve Şükür. Gerçekten annemden aldığım en büyük miras bu oldu. Hande Ataizi: Seneler geçtikçe ailenin ne kadar değerli olduğunu daha fazla anlıyor insan. Kadındır aileyi ayakta tutan, onun gösterdiği yoldur. Özellikle biz cocuklar için. Ve bizim çocuklarımız için tabii ki. O nun giyim tarzı, konuşması, bakışı, bize öğrettikleri, hayata karşı güçlü Duruşu onu daha cok sevme nedenlerimden sadece bir kaçı. Psikoloji Profesörü olmasından dolayı hep bana karşı toleranslı oldu ve diyebilirim ki bana kalan en büyük annelik mirası bu oldu. Yaşama, insanlara ve özellikle evladıma karşı pozitif olmayı öğretti bana. O benim canım, o benim en iyi arkadaşım, o benim yaşama sebebim. Tabii insanın böyle bir annesi olunca ve kendisi de anne olunca oğlunun ileride en iyi arkadaşı olmayı istemesi çok mu iddialı olur? Kendim de anne olduktan sonra annemi tabii ki daha iyi anlar oldum. Şükürler olsun o hâlen hayatta ve başımızda. Benim de en büyük dileğim kızlarımın bir gün çocukları ve aileleri olunca onların başında durup -annemin bize yaptığı gibi- onlara kol kanat germek olur. Annemin bana en büyük mirası şu sözdür: Sabır, güven, inanç ve evdeki huzur; işte kızım asıl zenginlik budur. Ayrıca evde hep söylediği bir atasözü vardır: Sabırla; koruk, pekmez olurmuş. Bunlar anneme annesinden şimdi de ondan bana kalan miraslar. Bu miraslar benden de kızlarıma kalan ve aile olma duygusunu çok iyi anlatan sözler olacak inşallah. Tüm annelerin ellerinden öpüyorum. 44 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015 Mayıs 2015 / TURUNCU DERGİ 45

DOSYA Özlem Yıldız: Elif Güvendik: Annemin bana en çok söylediği söz Anne olunca anlarsın. olmuştur. Küçük kız çocuğu hâllerimden şimdilere kadar hep onun hayatının önceliği ben ve kardeşim olduk. O evhamlı hâlleri hiç geçmedi. Ama bugün bir anne olarak görüyorum ki annelik demek kendinden önce evladını düşünmek demek. Benim anne olunca anladığım yegâne duygu buydu. Bir anda öncelikler değişti. Oğlum hayatımın merkezi oldu ve ben şanslıyım ki annem hâlen bizimle ve oğlumu yetiştirirken onun tecrübelerinden faydalanma imkânım var. Anneciğimin ve tüm annelerin Anneler Günü nü kutluyorum. Kızım Alisa m ile ilk anneler günüm, çok heyecanlıyım. Her anını doya doya yaşadığım yavrum, bana hayatımda tatmadığım bu yüce duyguyu yaşattığı için her gün şükrediyorum. Yavruma iyi bir anne olmak için sürekli okuyorum, kendimi geliştiriyorum. Alisa m madem annesi olarak beni seçti, ben de ona layık olmaya çalışacağım. Alisa m hayatımızı değiştirdi. Dünya onun etrafında dönüyor, tabi biz de... Anneler Günü nde tüm yavrularımız için her gün ettiğim bir duam var onu yazmak istiyorum: Allah tüm yavrularımıza sağlıklı, uzun ömürler versin. Şansını, bahtını açık etsin. Bildiğim bilmediğim tüm kötülüklerden korusun ve bildiğim bilmediğim tüm güzellikleri yavrularımıza versin diliyorum... Amin. Tüm annelerin ve anne adaylarının Anneler Günü nü kutlarım. Sevgiler... Banu Zorlu: Annem ve hatta babaannem benim hayatımın öncelikleri. Özellikle babam Eser Zorlu yu kaybettikten sonra onlara olan bağlılığım daha da güçlendi. Biz aile olmaya, aile hayatına ve birlikte yaşamaya önem verdik daima. Bunun en büyük mimarı da tabii ki annem oldu. Babamı kaybettikten sonra babaannemin bizimle yaşamasını istemesi annemin en yüce davranışıdır bence. Onun bana bıraktığı en büyük miras, hayatta en büyük değerlerin ailede başladığını bana ve kardeşlerime öğretmesi oldu. Ona, hayatını bize adadığı ve başardığı önemli işler için daima minnettarım. Annemin, babaannemin ve tüm annelerin gününü kutluyorum. 46 TURUNCU DERGİ / Mayıs 2015 Mayıs 2015 / TURUNCU DERGİ 47