HAFTALIK STRATEJİ 13.10.2014 Hazırlayan: Serdar ÖZDEMİR Tera Menkul Değerler Piyasa Analisti Burada yer alan bilgiler halka açık kaynaklardan veya Tera Menkul Değerler A.Ş. tarafından güvenilir addedilen diğer kaynaklardan derlenmiştir. Tera Menkul Değerler A.Ş.'nin söz konusu bilgi ve görüşlerde meydana gelebilecek değişikliklerden yatırımcıları haberdar etme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Tera Menkul Değerler A.Ş. bu bilgilerin veya bu bilgilere dayalı olarak yapılan tahmin, çıkarım veya görüşlerin doğruluğu, tamlığı veya uygunluğuna ilişkin açık veya zımni hiçbir beyan veya taahhütte bulunmamaktadır. Burada yer alan hiçbir bilgi Tera Menkul Değerler A.Ş. veya başka bir şirket tarafından veya onlar adına her hangi bir kimseye, her hangi bir menkul kıymetin alınması veya satılması yönünde her hangi bir icap veya davet teşkil etmez. Bu rapor onu hazırlayan analistlerin raporda bahsedilen menkul kıymetlere ve şirketlere ilişkin kişisel görüşlerini içermektedir.yatırımcılar burada bahsedilen şirketlerin menkul kıymetlerine ilişkin her hangi bir yatırım kararını, kendi özel yatırım amaçları ve mali durumlarını göz önünde bulundurarak, o şirket tarafından onaylanmış izahnameyi, sirküleri, kendi araştırmalarını ve bağımsız danışmanlarından aldıkları tavsiyeleri temel alarak yapmalıdır. Tera Menkul Değerler A.Ş., her hangi bir tarafın uğrayacağı doğrudan/dolaylı, maddi/manevi zararlar da dahil olmak üzere ancak bunlarla sınırlı kalmaksızın, hiçbir sorumluluk veya yükümlülük kabul etmez. Sermaye Piyasası Kurulunun Seri:V, No:55 " Yatırım Danışmanlığı Faaliyetine ve Bu Faaliyette Bulunacak Kurumlara İlişkin Esaslar Hakkında Tebliğ'i Uyarınca Yayımlanan Uyarı Notu : Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Dolar endeksindeki soluklanma ne zaman sona erebilir? Küresel piyasalar Fed in faiz oranlarını daha uzun süre düşük seviyelerde tutması durumunda dahi, bunun küresel büyümedeki yavaşlamayı telafi edemeyeceği yönündeki endişeler tarafından domine ediliyor. Fed üyelerinin güçlenen Dolar ile, ihracat ve ithalat kanalıyla büyümeyi aşağı çekme ihtimaline yönelik endişeler, faiz artırımı konusunda aceleci olunmayacağı yönündeki spekülasyonlar ile dalgalanma eğilimine girdi. Burada, Fed üyelerinin dile getirdiği Dolar bağlamındaki endişeler üzerinde, faiz artırımında aceleci davranılmayacağına ilişkin sözlü yönlendirmeler dışında Fed in elinde belirgin bir şekilde Dolar endeksini etkileyecek bir enstrüman mevcut olarak görülmemekte. Bu bağlamda, piyasalar konuya ABD nin küresel büyüme zayıflama eğilimine girmişken, küresel büyümenin yokluğunda ne kadar daha büyümesini sürdürebilir şeklindeki endişeler ile bu durumu izlemekte; bu da Dolar endeksi üzerindeki hareket anlamında en belirgin faktör diyebiliriz. Geçtiğimiz hafta açıklanan FOMC tutanaklarında, bazı Fed üyelerinin güçlenen Dolar ile birlikte ABD ekonomisinin büyümesinin ihracat ve ithalat kanalıyla aşağı yönde etkilenebileceğini, bunun da üyelerin ABD büyüme tahminlerini aşağı yönde revize etmeleriyle sonuçlandığını gördük. Bu durum piyasalarda Fed in faiz artırımı için acele etmeyeceği şeklinde bir fiyatlama ile neticelendi. Fakat durumun böyle değerlendirilmesinin doğru olmayacağını, bu durumun spekülatif bir şekilde algılanması gerektiğini paylaşmak gerekiyor. Bu bağlamda, Dolar endeksinde, söz konusu gelişme ile gerçekleşen gevşemenin yerini tekrardan yukarı hareketlere bırakmasıyla bu gelişmenin yanı sıra, ileride de bu tarz gelişmelerin Dolar için yalnızca spekülatif ve çok kısa vadeli bir aşağı yönlü baskı oluşturabileceğini söylememiz mantıklı olacaktır. Bunun altında iki sebep yatmakta: Fed her ne kadar Dolar daki güçlenmeden büyüme anlamında rahatsızlık duyacak olsa da, bu durum ile ilgili yapabileceği çok fazla enstrüman ve etkisinin olmayacağı gerçeği; çünkü piyasalar Fed in çıkış stratejisini fiyatlamaya başladı ve bu bağlamda Dolar güçlenme eğilimini sürdürecektir. Ancak bu tarz gelişmeler ve yönlendirmeler ile Dolar endeksinin keskin bir değer artışına yönelmesi bir miktar frenlenebilir. 23 Temmuz tarihinden itibaren Dolar daki değer artışına ve bununla birlikte, Fed üyelerinin 2015 Fed fon oranı tahminini %1.125 ten %1.375 e revize etmesine birlikte baktığımızda, Dolar daki güçlenmenin faiz tarafındaki fiyatlamadan yoksun bir şekilde gerçekleştiğini görüyoruz. Şu anda piyasanın Fed fon oranlarını 2015 yıl sonu için futures larda 58 baz puan civarında fiyatlamakta olduğunu belirtelim(fomc tutanakları öncesi 70bps civarındaydı); bu da Fed üyelerinin 2015 yıl sonu politika faiz oranı tahmininin neredeyse yarısı anlamına gelmekte. Bu bağlamda, piyasaların faiz oranlarını futures larda fiyatlamaya başlamasıyla, Dolar endeksi bu parametreden de destek almaya başlayacak. Yani, teknik olarak Dolar daki değer kazanımının diğer bölümleri henüz başlamamış olabilir.
EURUSD FOMC tutanakları sonrası dizginlenen Dolar endeksine karşılık paritenin sınırlı bir yukarı hareket gerçekleştirmiş olması, Dolar endeksinin yukarıda bahsettiğimiz sebeplerle değer kazanımının devam etmesi durumunda paritenin aşağı inmesini engelleyecek bir argümanın Eurozone da mevcut olmadığı görünümünü bize veriyor. Draghi nin her basın açıklamasında, Euruozone daki gidişatın iyi olmadığı yönündeki artan miktardaki vurguları da dikkatten kaçmamakta. Bu duruma karşılık olarak ise, Bundesbank ın VDMK lara yönelik eleştirilerinin de dozu artmakta. Son olarak ECB üyesi Noyer in de Bundesbank Başkanı Weidmann ile aynı çizgiye gelerek VDMK alımlarındaki kriterlerin genişliğinden kaynaklı olarak ECB nin bir nevi çöp banka haline geleceği yönündeki eleştirilerinin olduğunu gördük. EUR tarafından parite üzerindeki etkilere baktığımızda, piyasalar iki farklı ihtimal üzerinde yeniden ayrışmış gibi görünüyor; bu da paritenin 1.25 in biraz üzeri seviyelerde paritenin konsolide olmasına sebep oluyor. Birinci ihtimal; Draghi nin Eurozone daki ticari döngü gelişmelerine ilişkin karamsar bir tablo çizmesinin stratejik olarak daha geniş konvansiyonel olmayan genişlemeci araçların kullanılması için bir taktik olması; bunun neticesinde de daha güçlü genişleme programların önünün açılabilmesi. İkinci ihtimal ise, Bundesbank ın VDMK lara ilişkin eleştiriler ile, ECB nin daha fazla genişlemeci politika izlemesini önlemek istemesi gibi görünmekte. Bu iki ihtimalden birinin diğerine henüz ağır basamamış olması, paritenin Dolar tarafındaki değer kazanımını bir kenara bırakırsak, volatil ancak bant hareketine benzer bir hareketin oluşmasına yol açabilir. Günlük grafikte daha önce paylaştığımız 1.270-1.2850 bandında bir dalgalanma eğiliminin mevcut olduğunu görmekteyiz. Kırmızı aşağı kanaldan oluşan taşmanın neticesinde, paritenin tekrar bu kanala girme eğilimi olduğu şeklinde yorumlanabilen bir teknik görünüm mevcut durumda. Saatlik grafiğe baktığımızda ise, paritenin 1.2670-1.2707 bandında bir hareket eğiliminde olacağını öngörebiliriz. Günlük grafikte verdiğimiz bandın üst kısmı olan 1.2850 seviyesinden önce, saatlik grafikte 1.2830 direnci karşımıza çıkmakta; bu da 1.27 seviyesinden sonra oluşan boşluğun bulunmasından dolayı, paritenin güçlü bir haber akışı olmadığı sürece 1.2707 seviyesinin üzerini belirgin bir şekilde test edemeyeceği anlamına gelebilir
GBPUSD Paritede Sterlin tarafından kaynaklı olarak yukarı potansiyelin oluşamadığını görmeye devam ediyoruz. Bunun sebebi, daha önce de paylaştığımız gibi, İngiltere Merkez Bankası nın geride bıraktığımız iki aylık periyotta 3 kez faiz artırımı zamanlamasına ilişkin çelişkili piyasa yönlendirmelerine başvurmasıydı. Bu bağlamda, her ne kadar şu anda piyasada ilk faizi artıracak ülkenin İngiltere olabilmesi ihtimali mevcut olsa da, piyasalar, hali hazırda dünyada ekonomisi en güçlü ülke olan ABD üzerinden Dolar a oynama eğiliminde olmaya devam edecek gibi görünüyor. Bu durum da 1.60-1.63 bandında bir sıkışma söz konusu olarak karşımıza geliyor. BOE Başkanı Carney nin çok net bir şekilde 2015 ilk çeyreğinde faiz artırımı mesajı vermediği ve bunun da güçlü İngiliz ekonomisi konusunda ikna oldukları mesajlarını vermediği sürece, paritenin 1.60 üzeri seviyelerde dalgalanma eğiliminde olmaya devam edeceğini belirtelim. Ancak bu söz konusu gelişmelerin sonunda çok kritik bir öneme sahip olan aşağı trende ait 1.61 direnç seviyesinin kırılıp ve kapanış gerçekleşip daha sonrasında 1.63 ün kırılıp yeni yukarı potansiyelin oluşması mümkün olabilir; fakat Dolar endeksinin tekrar değer kazanımına başlaması durumunda, bu hareketlerin ihtimali zayıflayabilir. USDJPY Japonya dan gelen Eylül ayı tüketici güven endeksinin 41.2 den 39.9 a gerilediğini gördük. Bunun yanı sıra, Eylül ayının ilk 20 gününde dış ticaret açığının bir önceki yılık aynı dönemine göre %23.3 lük düşüş sergilemesi de, Abe hükümeti ve Kuroda nın takip ettiği ve önemsediği J eğrisi etkisinin meyve verdiğini görülmeye başlaması bağlamında önem teşkil etmekte.
Fakat halen Japonya ekonomisinin büyümenin lokomotifi olması açısından en önemli etkenin enflasyondaki yükseliş ile olacağını beklemesi, dikkatleri enflasyon tarafına çekiyor. Fakat grafikte de gördüğümüz gibi, J eğrisinde net ihracat teorik olarak dip seviyesini gördükten sonra, beklentileri karşılayacak bir şekilde yukarı harekete başlamış olsa da, yılbaşından bu yana (satış vergisi artışlarının da etkisinin olabileceği dikkate alınmalı) net ihracat yatay seyirden bir türlü çıkamamakta. Bu da BOJ üzerinde daha ekstra genişlemeci politikaların izlenmesi yönünde baskıyı artırıyor. Dolar endeksindeki güçlenme eğiliminin devamı ile, Yen tarafında net ihracattaki yansımaların etkisiyle birlikte de piyasa beklentisiyle birlikte zayıflama devam edecek gibi görünmekte. 110 seviyelerinden dönüldüğünü; fakat bunun soluksuz yukarı hareketin doğal bir neticesi olarak düzeltme olduğu şeklinde anlamak gerekmekte. 107.30 desteğinin altına sarkmanın neticesinde 106.60 desteğine doğru bir hareket mümkün olabilir. Fakat bu seviyenin daha altının görülmesi mümkün olmayabilir; bu geri çekilme hareketinin, paritede soluksuz yukarı hareketin bir düzeltmesi olarak görmek daha mantıklı olacaktır; Dolar endeksinin eski ivmesini kazanması ile tekrar 107.30 üzerinde tutunma eğilimi ortaya çıkabilir; daha sonrasında kırılamayan 110.80 direnç seviyesine doğru hareket oluşabilir USDTRY Dolar endeksinde son süreçte gördüğümüz spekülatif gevşemeyi takiben Merkez Bankası nın EUR ve USD cinsinden bankaların borçlanma imkanlarına ait faiz oranlarını aşağı çekmesi yönündeki tedbirin de kısmi desteği ile kurda gerileme oluştu. Fakat, grafikte de gördüğümüz gibi, Merkez Bankası nın ilk döviz satım ihalesi miktarını artırdığı seviye olan aynı zamanda 2013 yıl sonundaki zirve seviyesine ait ve 2.40 seviyelerine kadar günlük bazda son düzeltme seviyesinin bulunduğu 2.2670 seviyesinin kırılamadığını görüyoruz. Bu kritik noktaya tepki hareketinin olabileceğini 27 günlük CCI indikatöründeki aykırılık ile mümkün olduğunu görmüştük; fakat kur bu kritik seviyenin üzerinde tutunmayı başardı ve indikatör ile USDTRY arasındaki uyuşmazlık da sona ermiş oldu. Bu bağlamda, hafta boyunca, bu seviye üzerindeki hareketlerin Dolar endeksinde soluklanmanın arkasından devam edeceğini beklediğimiz kademeli değer artışına paralel olarak, kuru 2.30 seviyelerin üzerine taşımasının mümkün olduğunu düşünüyoruz. Aşağıda ise 2.25 destek seviyesinin çok güçlü olduğunu hatırlatalım.
XAUUSD Küresel büyüme yönündeki endişelerin artmasının etkisiyle birlikte, Dolar endeksindeki gevşeme halindeki düzeltmenin de bitmiş olması, altında 1180 dip seviyelerinden oluşan tepki sınırını da 1234 seviyelerinde belirlemiş olmuştu. Fakat küresel büyümede yavaşlama endişelerine paralel olarak Fed in faiz artırımı zamanlamasında aceleci davranmayacağı yönündeki endişelerin yanı sıra, ABD nin küresel zayıflama ile kendi büyümesini ne kadar daha sürdürebileceği soru işaretleri ile birlikte zayıflayan Dolar endeksi, altında yeni yukarı hedefleri gündeme getirmiş oldu. İlk hedef seviye olarak 1238 dikkatle izlenebilir; CCI(31) ve RSI(11) al sinyali üretmeye devam ederken, altın hareketleri uyuşmazlık hareketi devam etmekte; yani bu teknik bağlamda altının 1238 üzeri seviyeleri test etmesi mümkün görünmekte. Bir sonraki direnç seviyesi 1253 olarak karşımıza çıkmakta; zaman bölgelerinin Ekim başından itibaren al sinyali oluşturduğu teknik görünümde, 1215 seviyesi üzerinde kalındığı takdirde 1238 seviyesi test edilebilir; bu seviyenin üzerinde kalınması durumunda ise, indikatörlerdeki uyuşmazlık ile paralel olarak 1253 seviyesi test edilebilir.tutunmasıyla tekrar 1240 seviyelerin test
edilmesi teknik olarak mümkün olabilir. Fakat grafikte de gördüğümüz gibi lacivert ve kırmızı aşağı kanallar etkisini sürdürüyor. Bu nedenle bu kısa vadeli analizin yanı sıra, biraz daha uzun vadede tekrar 1180 test edilip o seviyelerden altının yeniden yukarıları test etme ihtimali mümkün olabilir. Brent İran ve Suudi Arabistan arasındaki fiyat savaşlarının yarattığı spekülasyonlara ek olarak küresel büyümedeki yavaşlama üzerindeki algıyla petrole olan talepte muhtemel zayıflama beklentileri Brent i belirgin bir şekilde aşağı çekmeye devam ediyor. İl destek seviyesi olarak 88.7 seviyesi dikkatle izlenmelidir. Zaman bölgelerinin 8 Eylül de keskin satışa işaret etmesine paralel olarak Brent aşağı yönlü hareketini devam ettirmekte. Bu bağlamda, fiyat savaşlarının yanı sıra, arz talep yönünden
oluşan dengesizliğe karşılık Brent in 88.70 nin zayıflayan Dolar a karşılık kırılması, Dolar ın tekrar eski dengesini bulmasıyla 82.60 destek seviyesine kadar test hareketi mümkün olabilir.