Hz. Adem i kandırmak için şeytan cennete nasıl girdi?

Benzer belgeler
Burada mecazın, alimlerin elinden cahillerin eline geçmesi durumunda nasıl hakikate dönüştüğüne ve hurafelere kapı açtığına işaret olunuyor.

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım.

İhlâs ve Samimiyet Pazartesi, 09 Nisan :29

Asr-ı Saadette İçtihat

Kuran Işığında Gıdanın İnsan Davranışlarına Etkisi. İrfan Aydemir

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

Her tür meyvelerden yemelerini fakat bir ağaca dokunmama-larını söyledi ve onları İblis in fitnesinden sakındırdı.

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

başlıklı bir dersine dayanarak vermeye çalışacağız.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

Istılah olarak;peygamber Efebdimiz zamanında yaşamış ve de Peygamber Efendimizi görerek ona inanmış olan kişilere denir.

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı KUR AN A GÖRE CİN ve ŞEYTAN Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

"Vesvese" ile "korku" aynı mıdır? Risalelerde vesveye önem vermemek, modern bilimde ise korkunun üzerine gitmekten bahsediliyor?..

Bunlari düsün Rica ediyorum sen sağlıklısın Ve seni vesvese ile düsündüren sey sana her zaman sorun getirir ve vesvese şeytan'in bir kapisidir.

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

Sayfa 1 / 8. Allah CC'HUN Sıfatları ve İsimleriyle İlgili Bazı Ayetler. Asrımızla İlgili Bazı Ayetler. İnsanın Yaradılışıyla İlgili Bazı Ayetler

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Birinci İtiraz: Cevap:

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla;

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Muhammed Salih el-muneccid

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

...ekinleri... yaratan O dur.[2] Ve bunlar belli bir miktar ve ölçü de bitirilmiştir.[3]

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4.

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Bu sayfa şu linkten yazdırılmıştır: [


Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

Ramazan ve Elest Pazartesi, 31 Temmuz :42

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

KIZ ÇOCUKLARI ÜVEY EVLAT MI? Çarşamba, 01 Ağustos :45

İnsan olmazsa Azrail,insan olmazsa Cebrail,Mikail ve İsrafil anlamsızlaşacak, gündemleri ve görevleri olmayacaktır.

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:

İmanda Mürakebe Bilinci - Akaid - Dr. Mehmet Sürmeli'nin kişisel web sitesine hoşgeldiniz.

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

TARİHTE İSLAM BİLİM GELENEĞİ

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

Kur an ın Özellikleri

Peki, bu bayramın bizlere nasıl hediye edildiğini biliyor musunuz? Dilerseniz bu kıssayı hep birlikte hatırlayalım.

ZEKÂTIN FARZ KILINMASININ HİKMETİ

Kur ân da Dua Ayetleri

ARALIK 2013 SAYI 2 12/17/2013 1

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim :31

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

Bu yazı sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır Herhangi bir medyada yayınlanması

MERYEM SURESİNDEKİ MUKATTAA HARFLERİ كهيعص

Güzel Ahlâkı Kazanmak

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE SADAKA-I FITR İbni Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur:

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Hz. Peygamber'in ilk muhatapları olan Mekkelilerle mücadelesini anlatan Kur'ân'da tam

Cennâtin tecriy min tahtihe-l-enhâr

"Ey insanoğlu, sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan eşini yaratıp ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üreten Rabbinizden korkun" (Nisa Süresi :1)

7.SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ SORULARI

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

SORU:Ahir zaman alametleri, Ahirzaman alametlerinden abbasi meliki horasana vardığı zaman doğu tarafından iki dişli parlak bir yıldız çıkar.

Ashab'ul Uhdud kıssası - Sihirbaz, Rahip Ve Oğlan Çocuğu

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.

Adeta Rabbimiz Efendimizi taltif ve teskin etmek,şevk ve gayretini arttırmak amacıyla huzuruna almıştır.

İsimleri ilk önce Berre idi, Zatı saadetleri ile evlendikten sonra ismini değiştirip Meymune koydular.

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS TEFSİR DKB

Muhammed Salih el-muneccid

TEFSİR TARİHİ VE USULÜ


Ders : 57 Konu: Şeytanla Mücadele

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

_MEYVENIN ÇEKİRDEĞİ AĞACIN ÇEKİRDEĞİN NE AYNDIR NE GAYRDIR..._

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Cennet, Tanrı nın Harika Evi

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

Cennet, Tanrı nın Harika Evi

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

Transkript:

Hz. Adem i kandırmak için şeytan cennete nasıl girdi? İblis adı ile anılan şeytan, Hz. Adem e secde emrine muhalefet edip Allah a isyan etikten sonra cennetten kovuldu. Bu kovulma ebedi olarak gerçekleştiği için elbette şeytanın geri cennete girmesi mümkün değildi. Peki bu durumda nasıl Hz. Adem ve Havva yı kandırmış olabilirdi? Cennete girmesi mümkün olmadığına göre nasıl bir yol ile cennetin içinde huzurlu bir hayat süren Hz. Adem ve eşini aldatıp ayaklarını kaydıracaktı? İşte bu sual İslam uleması ve hatta diğer dinlerde de ciddi bir müzakere konusu olmuş. Ayet ve hadislere isnat edilerek çeşitli izah ve yorumlar yapılmış. Hatta işin içine bir miktar da yalan yanlış bilgiler karışmış. Ancak ulema iki mühim görüşte karar kılmışlar. Bu hususta Elmalılı Tefsirinde geniş izahlar vardır. Bir bölümünü sunuyoruz: A raf suresi 10-25. ayet Elmalılı tefsirinden bir bölüm: Bu iskân ve tebliğ üzerine şeytan, kendilerinden örtülüp gizlenen yerlerini meydana çıkarmak: cinsel organlarının bulunduğu yerleri açmak için ikisine de bir vesvese (kuruntu, şüphe) verdi. VESVESE lugatte hışırtı, fışırtı, fısıltı gibi gizli ses demektir. Bu münasebetle gönülde birbiri arkasından gelip tekrar eden gizli söze vesvese ve bir nefse böyle söz bırakmaya da vesvese vermek denilir. Şeytan, Âdem e ve Havva ya böyle bir vesvese verdi ve dedi ki: Rabbiniz sizi bu ağaçtan başka bir sebeple değil ancak iki melek olacağınızdan veya ebedî kalacağınızdan dolayı men etti. Yani bundan yerseniz, ya yemek içmek ihtiyacından melekler gibi müstağnî olursunuz (ihtiyaç duymazsınız), yahut ölüm yüzü görmez, ebedî kalırsınız, diye bir taraftan onları Âdem e secde ile emredilmiş olan meleklere imrendirmek, bir taraftan da maddî sebebin, ilâhî takdiri değiştirebileceği şüphesiyle ne olursa olsun bir sonsuzluk ve devamlılık sevdasına düşürmek istedi. Burada meşhur bir suâl vardır: Şeytan cennetten kovulup çıkarılmış olduğu halde cennetteki

Âdem ve Havva ya nasıl vesvese verebilmiştir?. Buna karşı, bir yılan aracılığıyla girdi diye bir kıssa nakli şöhret bulmuş ise de, bunu büyük tefsirciler uygun görmemişler ve başlıca üç şekilde cevap vermişlerdir: 1- Hasan Basrî hazretleri demiştir ki: Yüce Allah ın vermiş olduğu bir kuvvet ile, yerden göğe veya cennete vesvese ulaştırabilmiştir. Bu mânâya göre hayye (yılan) tabirinin, insan için yılan gibi zehirli bir hayatî kuvvetten kinâye olması söylenebilir. 2- Ebû Müslim İsfehânî: Bu cennetin, yeryüzü cennetlerinden biri olduğu görüşünde olduğu için, Âdem ve İblis ikisi de cennette idi demiş. Ancak bunun suâle uygun olmadığı açıktır. 3- Diğer bir takım tefsirciler de demişlerdir ki: Âdem ve Havva, bazan cennetin kapısına yakın gelirler, İblis de dışarıdan gözetir, yaklaşırdı; vesvese bu şekilde meydana geldi. Âyetlerin delaletine bakarak, İblis in kovulması ve çıkarılmasının, dört yönden vesvese vermesi imkânını yok eder bir şekilde olmadığı anlaşılıyor. Bunun için vesveseye imkân bulup o maksatla öyle yaptı. Burada geçen yılan aracılığı ile girdi bilgisi ise Tefsir-i Kebirden nakille şöyle izah ediliyor: Şeytanın Hz. Âdem ve Hz. Havva yı kandırmak için cennete girip girmediği hususunda görüş ayrılıkları vardır. Fahreddin-i Razi, tefsirinde; tefsircilerin farklı görüşlerini şöyle sıralar: Birinci görüş kıssacıların görüşüdür: Vehb b. Münebbih el-yemani ve Süddi den, onlarında İbn Abbas (ra) ve onun dışında başkalarından kıssacıların rivayet ettiği şu haberdir. İblis cennete girmek istediği zaman cennetin bekçileri ona mani oldular. Derken yılana geldi. O, dört ayağı olan bir hayvan idi, bir Horasan devesine benzerdi. O adeta hayvanların en güzeli idi. Şeytan bütün diğer hayvanlara başvurdu, fakat kimse onu kabul etmedi, ama yılan onu kabul etti ve yuttu. Cennet bekçilerine göstermeden onu cennete soktu. Yılan cennete girince, iblis onun ağzından çıkıp vesveseye başladı. İşte böylece yılan lanetlendi, ayakları yok oldu ve karnının üstünde sürünmeye başladı. Onun rızkı toprakta kılındı ve bundan dolayı da insanoğluna düşman oldu. Diğer görüş ise: İblis, cennetten çıkartıldıktan sonra Âdem in (as) yanına cennete girebilmiş değildir. O şeytanlığı ile bu konuda kendisine verilen imkân ile yüce Allah ın kendisine verdiği

vesvese gücü ile bunu yapmıştır. Nitekim Peygamber Efendimiz (asm) de şöyle buyurmaktadır: Şüphesiz şeytan kanın akması gibi insanın içinde akar. (Kurtubi Tefsiri, Camiu li- Ahkamil Kuran) Usulcü bazı âlimler: Hz. Âdem ve Havva belki de cennetin kapısına kadar gelmişler, iblis de kapıya dıştan yaklaşmış ve onlara vesvesesini vermiştir. demiştir. İlk görüşe (yani şeytanın yılanın ağzında cennete girmesi meselesi) tefsir kitaplarında yer verilse de âlimlerin çok üzerilerinde durdukları bir mesele değildir. Fahreddini Razi ve Hasan Basri gibi zatlar ise şeytanın cennetin kapısının dışından vesvese vererek Hz. Âdem ve Hz. Havva yı kandırdığı görüşünü benimsemişlerdir. (http://www.sorusorcevapbul.com/soru-cevap/muhtelif/seytan-hz-adem-ve-hz-havvayi -kandirmak-icin-cennete-girdi-mi) Bu noktada şeytanın cennete nasıl girdiği hususunda iki temel görüş ortaya çıkıyor: Birincisi: Şeytan yılını kandırdı,onun içine girdi,bu yolla cennete girip Hz. Adem ve Havva ya yılanın ağzından vesvese verdi ve onları kandırdı. İkincisi: Şeytan cennetin dışından, bilmediğimiz bir yol ile Hz. Adem ve Havva ya vesvese vererek onları aldattı. Bu ikinci görüşü tercih edenlerin istinat noktaları ise yine A raf suresi 44-50. ayetlerinde geçen bilgilerdir. Zira Kur an, cennet ve cehennem halkının birbirleri ile konuşmasını mezkur ayetlerde bize bildiriyor. Deme ki, cennet ve dışındakiler ile bir türlü iletişim var. Tam mahiyeti bizlere meçhul olsa da her iki tabaka arasında konuşmalar mümkün. Bu noktada şeytan da cennet dışından Hz. Adem ile konuşmuş, ona vesvese vermiş olabilir. Bu noktaya kadar naklettiğimiz her görüş sahih kaynaklara dayanmaktadır. Ve bu nedenle her görüş de doğru olabilir. Şimdi bu meseleyi Risale-i Nur bilgileri ışığında ve günümüz fen bilimlerindeki son verilere göre tekrar bir izaha tabi tutacak olursak her iki görüşün de ne kadar doğru ve birbirini tamamlayıcı bir unsur olduğunu açıkça görebiliriz. Meselenin izah ve yorumuna geçmeden önce Nurlardan, 14. Lema dan İkinci Esası takdim ediyoruz:

İKİNCİ ESAS: Teşbih ve temsiller, havastan avâma geçtikçe, yani, ilmin elinden cehlin eline düştükçe, mürur-u zamanla hakikat telâkki edilir. Meselâ, küçüklüğümde kamer tutuldu. Ben valideme dedim: Neden ay böyle oldu? Dedi: Yılan yutmuş. Dedim: Daha görünüyor. Dedi: Yukarıda yılanlar cam gibi olup içlerinde bulunan şeyi gösterirler. Bu çocukluk hatırasını çok zaman tahattur ediyordum. Ve derdim ki: Bu kadar hakikatsiz bir hurafe, validem gibi ciddî zatların lisanında nasıl geziyor? diye düşünürdüm. Tâ, felekiyat fennini mütalâa ettiğim vakit gördüm ki, validem gibi öyle diyenler bir teşbihi hakikat telâkki etmişler. Çünkü, derecât-ı şemsiyenin medârı olan mıntıkatü l-burûc tabir ettikleri daire-i azîme, menâzil-i kameriyenin medârı bulunan mâil-i kamer dairesi birbiri üstüne geçmekle, o iki daire, herbiri iki kavis şeklini vermiş. O iki kavise felekiyun uleması, lâtif bir teşbihle, büyük iki yılan namı olan tinnîneyn namını vermişler. İşte, o iki dairenin tekatu noktasına, baş mânâsına re s, diğerine kuyruk mânâsına zeneb demişler. Kamer re se ve şems zenebe geldiği vakit, felekiyun ıstılahınca haylûlet-i arz vuku bulur. Yani, küre-i arz, tam ikisinin ortasına düşer. O vakit kamer hasf olur. Sabık teşbihle, Kamer tinnînin ağzına girdi denilir. İşte bu ulvî ve ilmî teşbih, avâmın lisanına girdikçe, mürur-u zamanla, kameri yutacak koca bir yılan şeklini almış. Sevr ve Hût namıyla iki büyük melek, bir teşbih-i lâtif-i kudsî ile ve mânidar bir işaretle, Sevr ve Hût namıyla tesmiye edilmişler. Kudsî, ulvî lisan-ı Nübüvvetten umumun lisanına girdikçe, o teşbih hakikate inkılâp etmiş, adeta gayet büyük bir öküz ve dehşetli bir balık suretini almışlar. (http://www.risaleinurenstitusu.org/index.asp?section=kulliyat&book=lemalar&pa ge=94) Bu tabire göre yılan bir temsil ve teşbihi ifade ediyor. Bir önceki ifadede yılanın Horasan devesine benzetilmesi bu hayvanın sembolik bir dili, misali bir hali ifade ettiği daha net gözükür. Şeytanın yılanın içine girmesi ve yılanın ağzını açarak vesvese vermesi mühim bir ilmi hakikate işaret ediyor. Hatta A raf suresi 20. ayette geçen Rabbiniz, başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikiniz de birer melek ya da ebedî kalıcılardan olursunuz diye sizi şu ağaçtan men etti. ifadesindeki şu ağaç tabiri şeytanın o ağaç yanında ve yakınında olduğunu göstermesi bu ilmi gerçeği daha da kuvvetli bir ihtimal olarak zihinlere ilham ediyor. Şimdi gelelim o ilmi gerçeğe:

Cennetteki ağaç yaratılış ağacı ise ve bu ağacın Big Bang sürecinden sonra mühim bir dalı cennete uzanmış ise, bu yaratılış ağacının içinde şeytan da, şeytanın hayatı da vardır. İşte şeytan bu ağacın içinde tünelleme yolu ile cennetin sınırına varmış. Kendi tüneli içinden, tünelin ağzına gelerek bir suret ve şekillenme yolu ile o ağacın bir kesim ve noktasından Hz. Adem ve Havva ile iletişim kurmuştur. Ve bu sayede onlara vesvese vererek onları aldatmıştır. Her mahlukun ve her insanın kendine ait bir tünel süreci olduğunu bu gün modern fen bilimleri bize ifade ediyor. Hatta Risale-i Nurun muhtelif yerlerinde bu tüneller izah edilmiştir. İşte şeytanın da yaratılış ağacı içinde kendine ait bir tüneli vardır. Belki de her insana uzanan binlerce tüneli vardır. Bu yolla günümüzde her insana vesvese üflemektedir. Vesvese üflemek bir boru aracılığı ile olur. Boru tabiri ise modern bilimde tünel sürecidir. Şimdi rivayetlerdeki yılan tabirine geri dönersek: Yılan tam da bir tüneli gösteren teşbihli bir ifadededir. Şekli bir tüneli andırmaktadır. Yılanın ağzının açılması ise tünelin ağzının açılması ile tam bir benzerlik göstermektedir. Şeytanın yaratılış ağacının içinden kendi tüneline girmesi ve bu tünelin açılması ve bu yolla tünel ağzına kadar gelerek Hz. Adem ve Havva ile konuşma fırsatı yakalaması ve onara vesvese vermesi de bu yolla olmuştur. İşte bu izah ile tefsirlerdeki iki farklı görüş, makul ve mantıklı bir şekilde birleşmiş olur. Demek ki, şeytanı yılanın içine girdirenler mühim bir ilmi gerçeği görmüşler, ancak misal ve teşbih yolu ile anlatabilmişler. Risale-i Nurda ise bu teşbihli ifadelerin nasıl yorumlanacağı ifade edildiği için bizler de günümüz fen bilimlerine göre meseleyi izah edebilmekteyiz. Bu tünel süreci hakikaten çok mühim bir meseledir. Bu konuda araştırmalarımız sürmekle birlikte şunu ifade edebiliriz ki:hz. Adem in yasak meyveyi yemesi neticesinde dünya ile cennet arasında bir tünel girdabı açılmıştır. Hz. Adem ve eşi bu tünel süreci içinden dünyaya intikal etmiştir. Belki de bu tünelden ayağı kayarak inmiştir. Bu tünel ise dünya ve cennet arasında açık tutulmaktadır ki iyi ameller cennete yükselsin ve orada ebedi bir şekilde hayat bulsun. Bu konular elbette ki, üzerinde durulması ve kafa yorulması gereken konulardır. Bu hususta bir fikir ziyafeti olarak Araf Suresi 10-25 ayet meallerini zihinleri tam olarak doyuracaktır: 10- Doğrusu Biz sizi yeryüzünde, yerleştirdik, orada size geçimlikler verdik; ne kadar da az şükrediyorsunuz! 11- Sizi yarattık, sonra size biçim verdik, sonra da meleklere: Âdem e secde edin dedik; hepsi secde ettiler, yalnız İblis, secde edenlerden olmadı. 12- (Allah) buyurdu: Sana emrettiğim zaman, seni secde etmekten alıkoyan nedir?

(İblis): Ben, dedi, ondan hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın. 13- (Allah) buyurdu: Öyleyse oradan in, orada büyüklük taslamak senin haddin değildir. Çık, çünkü sen aşağılıklardansın. 14- (İblis) dedi: (Bari) bana (insanların) tekrar diriltilecekleri güne kadar süre ver. 15- (Allah) buyurdu: Haydi sen süre verilmişlerdensin. 16- Öyleyse, dedi, beni az dırmana karşılık, and içerim ki, ben de onlar(ı saptırmak) için senin doğru yolunun üstüne oturacağım. 17- Sonra (onların) önlerinden arkalarından, sağlarından sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın. 18- (Allah) buyurdu: Haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. And olsun ki,onlardan sana kim uyarsa, (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracağım. 19- (Sonra Allah, Âdem e hitab etti): Ey Âdem! Sen ve eşin cennette durun, dilediğiniz yerden yeyin; fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz. 20- Derken onların, kendilerinden gizli kalan çirkin yerlerini kendilerine göstermek için onlara fısıldadı: Rabbiniz, başka bir sebepten dolayı değil, sırf ikiniz de birer melek ya da ebedî kalıcılardan olursunuz diye sizi şu ağaçtan men etti. dedi. 21- Ve onlara: Elbette ben size öğüt verenlerdenim. diye de yemin etti. 22- Böylece onları aldatarak aşağı sarkıttı (önceki mevkilerinden indirdi). Ağacı(n meyvesini) tadınca, çirkin yerleri kendilerine göründü ve cennet yapraklarını üst üste yamayıp üzerlerini örtmeğe başladılar. Rableri onlara seslendi: Ben sizi o ağaçtan men etmedim mi ve şeytan size apaçık düşmandır, demedim mi? 23- Dediler ki: Ey R abbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz! 24- (Allah) buyurdu: Birbirinize düşman olarak inin, sizin yeryüzünde bir süreye kadar kalıp geçinmeniz gerekmektedir. 25- Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve yine oradan (dirilip) çıkarılacaksınız! dedi.