Ali Altın. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Benzer belgeler
Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Akın Uyar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Muzaffer Asiltürk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YALÇIN ÖZDOĞAN. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Buse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Polat Gürgen. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Maksut Genç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sabuhi Rahimov. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Uğur Akkaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Firuze Keleş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Cemil Kara. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Çakır Efe 2. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sevda Altunsoy. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Numan İstanbul. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Hakan Gökbaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Çiğdem Başar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yusuf Demir. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

İnci Uluçay. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Müslim Uyğun. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Mehmet Ali Aktar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Abbas Ünal. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Nafiz Diba. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ahmet Sezgin. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Selçuk Uğur. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ediz Yelen. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

İrem Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Devrim Mehmet Pattabanoğlu

Sevda Üzerine Mektup

Mehtap Uyanık. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Emre Dal. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

Süleyman Akgül. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

Seçkin Türk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Aylin Adıgüzel. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Hayat Öpücüğü. Semih Dündar

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

Soner Güncan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Sezen Aksu 2. Çok Ayýp. Söz - Müzik: Sezen Aksu. Kulaðýma geliyor, atýp tutuyorsun, ileri geri konuþuyorsun aleyhimde. Çok ayýp, çok ayýp.

SEYFETTİN YAZAR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Özgür Boz. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

"Sevmeyi falan değil, yalnızlığı öğren. Çünkü en zor zamanlarında en çok ona ihtiyacın olacak." Bukowski

Osman Türkmen. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

SAKA (SAtır KApama) Ağustos Umut & Yeşim Uludağ SAKA V. 1.0

Celalettin Yaşar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ercan Tunç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Tuğrul Tanyol. Beyaz at. Sönmüş kentleri dolaştım sessizlikte Boş meydanları, kirli sokakları Herkes kendi yankısının peşinde

Nietzsche. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM

Akın Keleşoğlu. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu

Hiçbir şey olmamış gibi çekip giden, kalpleri hunharca katlederek bırakanların bu hayatta mutlu olacağına inanmıyordum. Zamanla bu inanç alev aldı;

Hayata dair küçük notlar

Turan Kılınçaslan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melek Uz. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

En güzel 'Anneler Günü' şiirleri

Yusuf Bulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Ali Yılmaz 2. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi,

6. Sınıf sıfatlar testi testi 1

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ DÜŞÜNEN ÇOCUKLAR EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

gece bana gündüzleri uğramaz gece uykudayken gelir şşşşşşt deyince ağzı şarap tadındadır hatıralarım karışır

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

Cemal Kaya. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

- Kurslara, seminerler katılın, farklı mekanlar keşfedin. Kendiniz için bir şeyler yapın. Böylelikle eşinize anlatacağınız farklı şeyler olacaktır.

TEOG 1. Dönem Türkçe Denemesi (3) 1

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

BARIŞ BIÇAKÇI Baharda Yine Geliriz

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu?

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

İyi Aksamlar, Bir gönüllümüzün annesinin mektubu da ekte yer alıyor... Bir de 12 sene sonra gelen mesaj...

ERDOĞAN TURAN. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

"ben sana mecburum, sen yoksun."

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Gürsel Dönmez SAF SİYAH ŞİİRLER

0523 Küçük Sardırdım Kağıt Üzerine Mürekkep Küçük - Dilimi Aldılar İçimde Kaldı Kağıt Üzerine Mürekkep

Fatih Baþtürk DÖNEMEM SANA. sevdim yürekten anlamadýn sen. dur gitme dedim dinlemedin sen. yalvara yalvara geriye dönsen

TURK , Öğretim Görevlisi: Gönenç Tuzcu Ödev 3: Şiir(1)

Fatih Akça. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

SIFAT ( ÖNAD ) 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru anlamını sağlayan kelime sıfat değildir? A) Kaç liralık fatura kesilecek?

TEMA: OKULUMUZU TANIYALIM KONU: OKULUMUZ TARİH: 01 EYLÜL / 30 EYLÜL YAŞAYAN DEĞERLER: SEVGİ

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

KASIM AYI VELİ BÜLTENİ

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

Turgut Raviş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Transkript:

- şiirler - Yayın Tarihi: 9.7.2007 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yayın Hakkı Notu: Bu e-kitapta yer alan şiirlerin tüm yayın hakları şairin kendisine ve / veya yasal temsilcilerine aittir. Şiirlerin kopyalanması gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması Türkiye Cumhuriyeti yasaları ve uluslararası yasalarla korunmaktadır ve telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu doküman, şairin kendisi veya temsil hakkı verdiği kişinin isteği üzerine Antoloji.Com tarafından, şairin veya temsilcisinin beyanları doğrultusunda yayınlanmıştır. Bu dokümanın yayınlanması kullanılması dağıtılması kopyalanması ile ilgili husularda ve şiir içerikleri ile ilgili anlaşmazlıklarda Antoloji.Com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir.

Adı Sensizlik Olsun seni geride bıraktığım şehrin ötesinde senden arta kalan hazan mevsimlerindeyim kiralık güneşlerde ıslanıyorum şimdi ve sana mülteci akşamlarda yaşadığım yirmi dört ayar günbatımları çünkü batmadan anlaşılmıyor kaybedilenlerin anlamı yüreğimdeyse kaybedemediğim onlarca anı bir şarkı şimdilerde, karanlık bir denizin yakamozsuz gecelerine dalga sırtında yol alan şişede bir mektup gibi çaresizliğin bitkin düştüğü umut hecelerine. parmak uçlarımla tutunurken ben zifir sürdüğüm gecelerime sen, nerede ve zamanın neresindesin kim bilir? hangi vurgun gecelerinin hangi son durak sevdalarındasın? belki de yepyeni umutlara açılan sırat köprüsünde bir yolsun tam geçtim derken düştüğüm kör çukurların ateşinde korsun cehennem deseler de bu bedele adı sensizlik olsun

Aşkı Keşif sen aşkı buldun ben sadece sana uydum keşfetmişçesine aşkı yüzündeki tebessümdü mutluluk ve kendimizi toz pembe bulutlarda bulduk. prangalardayken ayaklarımız birlikte özgürlüğün hep en ucuyduk. iki kişiydik dünyada biri biz, biri de diğerleri. aldırış etmeden diğerlerine dünyayla birlikte döndük durduk. ya da aşk diye bir şey yoktu dünyada biz daha yeni doğmuş iki çocuktuk masallar dinledik büyüklerimizden ve biz de bir masal uydurduk. o masalda bizdi rolümüz biz diğerleri olduk.

Gidiyorum şehirler geçiyorum, ardımda yollar... bir hasret türküsü dilimde ayrılığa çalan gözlerimle gidiyorum işte, her nefeste geri dönsem de.

Hoşçakal Anne bir acı feryat bu anne yılların ardında yürek yangınlarında oğul diye sardığın bedene yaktığın ağıt tadında ve şimdi geriye dönüp her baktığında bir umutsuz bekleyiş bu anne gecelere inat kan tutmuş gözlerine uyku aktığında. artık yokluğum tutsak her baktığın yerde resimlerimde buruk bir tebessüm odamda kıştan kalma bir ayaz penceremde hatıralardan siyah bir perde her gün bir parçan daha çürür anne her gün biraz... ölümler zamana gebedir anne zamanı çalar senden de öğretir evlada susamayı yıllarca bir kokuya hasret yaşamayı sonra güneşi görürsün toprağa basar ayağın ne güneş ısıtır seni ne de toprak taşır hiçbir şey eskisi gibi olmaz anne sevinçlere uzanan yüreğin acıya da alışır hoşçakal anne zamansız bir gidişin ardından bir veda bile edemeden son defa ellerinden öpemeden şimdi gözleri görmeyen tutmayan elleriyle bir beden çok uzaklardayım anne karşılaşırız günün birinde sevmek sevapsa cennet bahçelerinde.

İlk sen imkansızımdın benim belki de bunun için sevdim çok büyük bir şanstı biliyordum yirmi dokuzunda tanımıştım seni rüya gibi bir şubat gecesi aşk koymuştum ismini başkasına koyamadığım gibi onlarcası geçecekti belki hayatımdan silinen onlarca isim hatıralardan ama seni farklı kılan isminden önce olan ilk hecesiydi belki de isminden çok derinlere kazınan. ve ben seni yirmi dokuzunda tanımıştım şubatın o güne bir can, bir beden, bir ruh ekledim değil yarınlar, yokken bile yarınımız ben hep otuz şubatı bekledim.

Med Cezir denizin yüzüne vuruyor suretin bu yüzden işte ay ışığının tenine düştüğü, yakamozlu her geceye sevdam seni bana getiren her med cezirde bir kalp ağrısı ben ki serseri bir aşık, yokluğunda gecelerin yabancısı 21 aralıkta değil, beni terk ettiğin günün ardında en uzun gecelerin sancısı.

Merhaba Hayat hayat umutlardan sonra başladı umutlarsa senden sonra bir anda olmuştu aslında her şey sadece küçük bir merhaba çok mu farklı söylemiştin sanki bana? yada her söylediğin büyülenmiş miydi sana? adını bile bilmiyordum oysa hayaller kuruyordum adı sen olan düşlerin ardında hep kendimi buluyordum ve iki soru soruyordum hayallerimde mi yaşamalıydın? yoksa hayallerimle mi yaşamalıydım? hayat yok olurken gözlerimde seni hayallerimden atamadım gönül hesapsızca isterse birşeyi bulunurdu elbet bir çaresi bulmalıydı seni hesapsızca söylemeliydi gönül her şeyi; ama her şeyi geçen günlerin ardından seni tekrar gördüğüm o an taşıyamaz olmuştum artık yüreğimi dağlara taşlara haykırırken geceler boyu unutmuşçasına konuşmasını zar zor söylemiştim o iki kelimeyi utanıp bir çocuk gibi bakamadan yüzüne sende bırakıp gitmiştim kalbimi sendeydi artık bütün ümitlerim ansızın esen bir rüzgara kapılmıştım sanki her savruluş alırken birşeyleri günler siliyorken ümitleri sen geldin tekrar hayatıma gözlerinin içi gülüyordu sanki gerisi bir masal gibi hayat yeniden başladı şimdi.

Seni Dilemek tanrıdan dilenmiş bir dilek düşün yalnızlığımın çaresizlikle anıldığı bir şehirde. karartma gecelerine şehrimin ay ışığından tek bir dilek. yalnız masmavi umutlara dilenen. bir dilek düşün ben mayın tarlalarında yürürken cesaretten kaleleri ve sonsuzluk kadar ebedi. bir dilek düşün şimdi dileyeni ben, o dilek sen.

Seninle Kaybettim Herşeyi üşüyorum buralarda güçsüzüm çok yalnız çaresiz... derin bir uykudayım sanki çıkışı arıyorum her yer zindan karası görmeksizin yürüyorum birer birer yol ayrımları çıkıyor önüme, birinden diğerine giriyorum yolu bilmesem de sadece sonunu görüyorum her yol geçmişe çıkıyor iyi biliyorum ama tanıyamıyorum buraları işte oysa seni o ilk defa gördüğüm bu kumsalda utana sıkıla titreyen bir sesle ellerini sıkıca tutup derin bir nefesten sonra haykırmıştım sana aşkımı bir çocuk gibi çığlık çığlığa karıştırıyor muyum acaba? her gün izlemeye doyamadığımız birlikte yakamoz düşerdi bu denize deniz ise yutmamak için ay ışığının bir zerresini bile hareketsiz beklerdi saatlerce deniz aşıktı ay ışığına günün ilk ışıklarıyla birlikte başlardı küfretmeye güneşe artık hiçbiri yok görünürlerde birbirine karışan müzik sesleri, birbirimize benzettiğimiz yıldızlarımız nerede? bu rüzgarın da neyi var böyle? akdeniz i okşardı oysa; temmuz akşamlarında. insanlar da yok niye boş bu kumsal? sokaklarda da kulakları yırtan derin bir sessizlik... yasta gibi insanlar her yerde matem var. üşüyorum buralarda güçsüzüm çok yalnız çaresiz... senden çok uzaklarda bir yerde güneşin batmadığı bu şehirde olmuyor artık sabahlar sebebi sen değilsin ama; seninle kaybolan bir dünyam var.

Seviyorum Seni sen, tanrının görüp de dünyadaki çirkinliği güzelleştirmesi için dünyayı gönderdiği bembeyaz meleği kozasından yeni çıkan küçük bir kır kelebeği gökkuşağını kıskandıran eşsiz renkleriyle bu anlamsız telaşın nedeni bu dizginlenmez fırtınanın sebebi ömrümü yaşayıp tek bir günde bir günlük dünyanda sevebilmek seni. sen, silerken dünyamdaki her şeyi bir şey unuttun tanrının beyaz meleği senin gibi yaşamayı öğrettin bana senin gibi sevmeyi... sen, tanrının beyaz meleği azad edebilmem için seni öyle birini bulmalısın ki giderken senden fazla hakketmeli sevgimi sen, küçük kır kelebeği hayat senle o kadar güzel ki sensizliğin baharlara kıyısı yok gibi azad edebilmem için seni almalısın ömrümün yarısını ve öyle bir an bulmalısın ki giderken ben de kalmamalıyım ardında sessiz sakin bir gidiş olmamalı bu çünkü gidişinle dünya ömrünün sonbaharında.

Sürgün Limanlar yalnızlık koğuşlarına hapsederken yüreğimi sen, ben gidiyorum bu şehirden. ardımda yollar, soğuk kaldırım taşları ve yılgın rüzgarlar... diğer yanımda umutlara katık ettiğim anılar. eylül akşamlarına düşen yağmurlarda, yol alıyorum rıhtımdan sensiz bir sonbahara. sen artık bensizliğin kol gezdiği sokaklarda, en ucuzu sevdam kadar olan aşklar yaşa. yaşa ki değsin ödediğim bedele, sığınamadığım platonik limanlarda.

Umut Doğsun Yüreğine bulutları sil pencerenden ve güneşin doğuşunu izle bu sabah en koyu karanlığında yıktığını göreceksin geceyi her şeyi yeniden nasıl da canlandıracak uykudayken dağlar denizler sen kalk ve hadi güneşin doğuşuna bak o zaman anla beni artık nasıl bir şeymiş yepyeni bir umutla yaşamak.

Yaz Yağmuru biz bir ağacın aynı dalıydık yeni yeşeren iki aynı dal açan iki aynı tomurcuktuk delicesine bağlıydık birbirimize ayrı geçmezdi günlerimiz ayrı duramazdık birbirimizden vazgeçemezdik sevgimizden sonbaharda yeminler etmiştik kıştı önümüz zor dönemeçteydik yıkamayacaktı bizi oysa ne kışın soğuğu ne yağmuru ne de çamuru beraber kalacaktık hep ayakta beraber baş koyacaktık her türlü zorluğa beraber dal salacaktık sonsuzluğa kış çok erken göstermişti yüzünü kar atıyordu dallarımıza ayırmaya niyetliydi sanki bizi alabildiğine soğuk vuruyordu sımsıkı sarıldığımız kollarımıza hissetmiyorduk ne yağmuru ne karı ne soğuğu sevgimiz ayakta tutuyordu bizi umutlarımızdı sevgimizin filizi önce yağmur anladı ayıramayacağını sonra kar, çamur... yaza dönmüştü kışımız son bulmuştu kışla savaşımız kalmamıştı artık engel iki kumru konuyordu üzerimize aşk, bir masal gibi anlattıkları hikayelerdi gecelerce ve bir gün ansızın bir yaz yağmuruna yakalandık şaşkındık... uzatamadık ellerimizi birbirimize sahip çıkamadık umutlarla büyüttüğümüz sevgimize kırdı dallarımızı yaz yağmuru savurdu iki ayrı yana savurdu iki ayrı dünyaya böyle mi olacaktı sonumuz? böyle ansızın mı ayrılacaktı yolumuz? mevsimlerdir bir haber yok senden bir eser bile mi kalmadı o eşsiz sevginden. kumrular bile ağlıyorlar artık gelmiyorlar buralara düşmüyorlar yollara, batmıyorlar ufuklara beni ise hırçın bir rüzgar savurdu sanki kıştan kalma öcünü alıyordu soğuk dondurdu, yağmur çamur yordu çaresiz bir halde ölümü bekliyorum bu tenha yerde bir rüya gördüm dün kumrular geliyordu hep birlikte umutlarıyla bizi yeniden yeşerteceğini sandıkları bulutlarıyla ağızlarına bir dal almışlar getiriyorlardı

sanki kansız kalmış iliklerime kan yetiriyorlardı dayanır mıydı ki bu yorgun yüreğim buna? bir adım önlerinde ecel, sana adanmış bir ömrü bitiriyorlardı. kelimelerin anlamı yok şimdi ne nefret ne de sevgi bu içimdeki yalnızca o tebessümün duruyor gülüşündeki şafak sayıyorum artık mahşere geri dirileceğim binlere eğer dönebilirsem o eski günlere asırlık yalnız bir çınar olup yıllara meydan okuyup nam salacağım dillere...

Yitirmeyi Bilir Misin? Yaz gecelerinde Akdeniz in, insanın tenini okşar gibi estirdiği bir rüzgar gibidir sevmek. Senden çok uzakta da olsa sevdiğinin ellerini hissedersin rüzgarın okşadığı yüzünde. Bir iskeleden şehrin ışıklarını seyredersin. Kumsaldan taş toplarsın ve her birini ayrı bir dilekle atarsın denize. Kışın yerini kuru ayaza, zemheri yellerine bırakır Akdeniz in rüzgarları. Yüzünü kırbaçlar gibi gelir, kör bir bıçak kesmiş gibi yüzünü acı verir. Aynıdır aslında her iki rüzgar da. Tek farkı güneşini kaybetmiştir kış ayında. Hissettirdiği acı soğuk kendi acısındandır kim bilir? Ama şu bir gerçektir, kışla birlikte güneşini yitirmiştir. Biliyor musun tanımazken bile seni, hep seni dileyerek atmışım kumsaldan tek tek topladığım taşlarımı. Ellerini hissetmiştim yüzümde. Ben, seni tanıdığım ilk gün anlamıştım onun sen olduğunu. Sen ise yüreğime yerleştikten sonra anladın onun ben olmadığımı. Doğmadı o günden sonra güneş dünyama. Ve ben seni yitirdiğimi anladım. Güneşimi yitirdiğimi...