BAKIŞ AÇISI, ÎMAN VE DALGALAR. Herkesin bilgisi, birikimi ve anlayışı, bakış açısına göre şekillenir.



Benzer belgeler
TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

İLMİN DERİNLİĞİ, İNANÇ VE ADÂLET

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

( Mesnevi den 8 şirli) r H i k â y ele

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

HOŞ GELDİN RAHMET AYI RAMAZAN!

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

M. Sinan Adalı. İllustrasyonlar: Sevgi İçigen. yayın no: 114 NASIL MÜSLÜMAN OLDULAR? / 2

Abdest Gusül Teyemmüm

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE DUA

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Betül Erdoğan.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Organ bağışında bulunan herkesin organları kullanılabilir mi?

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek


Dünyayı Değiştiren İnsanlar

KEŞKE (ŞAYET/EĞER) KELİMESİNİ KULLANMANIN HÜKMÜ

Muhammed Salih el-muneccid

9. Sigarayı bırakma zamanı

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

Duygu, düşüncelere bedenin içsel olarak karşılık vermesidir. Başka bir deyişle, beyne kalbin eşlik etmesidir.

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

RIZIK VE ZENGİNLİK DUASI (ESMAÜL HÜSNA ŞİFRELERİ-2)

Yenişimdir Sözü Girişimdir Yönü İnsandır Özü:

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül :14

+ Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız.(4.

2018-Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi-Deneme Sınavı 7

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

ARALIK 2013 SAYI 2 12/17/2013 1

Atatürk ün Kişisel Özellikleri. Elif Naz Fidancı

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Azrail in Bir Adama Bakması

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

BEYANAT. Ahmed el Hasan (a.s)

Ramazan: Hicri takvimin dokuzuncu ayıdır. Ramazan-ı Şerif veya Oruç Ayı da denilir.

Mirza Tahir Ahmed Hazretleri Cuma Hutbesinde, duanın aşağıdaki bahsedilen durumda şartsız olarak kabul edileceğini söyledi;

İNSANLARIN NİYETLERİ VE DAVRANIŞLARI SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA DAİMA

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Gerçek Özgürlük İçin Atılan Yüce Adımlar: İslâm a Yürüyüş IV

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE SADAKA-I FITR İbni Abbas (r.a) şöyle buyurmuştur:

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Su Dalgaları Testlerinin Çözümleri. Test 1 in Çözümleri

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ TESTİ

BAĞLAÇ. Eş görevli sözcük ve sözcük gruplarını, anlamca ilgili cümleleri birbirine bağlayan sözcüklere "bağlaç" denir.

[HURT RAPORU ÜZERİNDEN TAVSİYELER]

YILDIZLARIN HAREKETLERİ

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Yazar : Didem Rumeysa Sezginer Söz ola kese savaşı Söz ola kestire başı Söz ola ağulu aşı Yağ ile bal ede bir söz Yunus Emre

Çok Mikroskobik Bir Hikâye


DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

HADDİNİ BİLMEMEK YA DA İSTİDRAC

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

Dînî yükümlülük bakımından orucun kısımları. Muhammed b. Salih el-useymîn

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Elektrik Neden ve Ne Zaman Çarpar...

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

KİTABIN TANITIM YAZISI Cuma, 12 Ekim :57

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, annesinden Bağdat a giderek ilim öğrenmesi için izin ister.

1BİLGE SOYAK ORTAOKULU

Malüliyet Yönetmeliği Değişti

Yaz l Bas n n Gelece i

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

PT/Mo SA/Tu ÇA/We PE/Th CU/Fr CT/Sa PA/Su

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Transkript:

21.01.2013 Bir topluluk kendi durumlarını değiştirmedikçe, Allah (CC) onların durumlarını değiştirmez. Âyet Mü min Allah ın (CC) nûru ile bakar. Onun ferâsetinden sakınınız!.. Üstünlüğün Ölçüsü Herkesin bilgisi, birikimi ve anlayışı, bakış açısına göre şekillenir. Doğrudan doğruya yalnızca Kitap dendiğinde kültür ve bilgi birikimine bağlı olarak bir insan ilk anda romanları, hikâye kitaplarını, edebî kitapları, bir öğrenci ise daha çok ders kitaplarını ve benzerlerini, ardında da o konuda kafasında uyanan kendisine uygun bilgi ve çağrışımları hatırlar. Dinî kavramlarla uğraşan ve din konularına yoğunlaşmış bir din adamı ise, çoğu kere 4 büyük kitaptan bir ya da bir kaçını, o konudaki bilgi ve görüşlerini düşünür. Bir Müslüman ise, genellikle dinî ortamlarda, daha çok kitap dendiği zaman Kur an ı anlamakta ve kafasında ona uygun bilgi ve çağrışımlar doğmaktadır. Dolayısıyla, her hangi bir konudaki üstünlüğün ölçüsü bakış açısına çok bağlıdır. Bu yüzdendir ki, olaylara çok farklı bakış açıları ile bakabilenler, zengin ufka sâhip olanlardır. Bu nedenle olaylara tek bir bakış açısından bakanlarla değişik açılardan bakanların bilgi, anlayış ve kavrayışları elbette bir tutulamaz. Meselâ, hastalarına sırf bilimsel olarak yaklaşan doktorlar ile ilimle yâni hem bilimsel hem de mânevî açıdan yaklaşan doktorlardan siz hangisini tercih edersiniz? Öyleyse, sırf kendi bakış açımızla yorumladığımız madde ve olaylara karşı, başkalarının daha farklı bakış açıları olacağını da bilmemiz gerekiyor. Çünkü bilgi, anlayış ve kavrayış, ilim, bilim, maddî ve mânevî olaylara karşı bakış açıları oranında çoğalmaktadır. Bu yüzdendir ki, her zaman bir bilenden daha fazla bir bilen, bir güçlü olandan daha güçlü olan biri mutlaka çıkar. Desene Bütün Ömrün Boşa Gitti!.. Mûsâ (AS) ın, bakış açısı şerî hükümlere dönük olduğu için, bâtınî ilimde Hızır (AS) ile boy ölçüşemediğini bilmeyen yoktur. Konu Kur an da Kef Sûresi nde geçiyor 1. Necmettin Şâhinler, Fransızlar ın İhtişam baktığında değil, bakışında olmalı!.. şeklinde bir sözünden bahsetmekte ve bir hapishânin demir parmaklıklarından dışarı bakan iki ferâset: Anlayışlılık, çabuk seziş. AS kısaltması, Aleyhisselâm-Selâm üzerine olsun. demektir. 1 Türkçe Kur an-ı Kerim ( Diyânet Meali ), Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://www.kuran.gen.tr/?x=s_main&y=s_middle&kid=1&sid=18, En Son Erişim Târihi: 27.11.2012.

2 mahkumdan birinin gökteki yıldızları, diğerinin ise, yerdeki çöplükleri gördüğünü zikrettikten sonra Mevlânâ dan ana fikri şu olan kıssayı nakletmektedir 2 : Kendini beğenen ve ilmine çok güvenen bir dil bilgini bir boğazda karşıdan karşıya geçmek için bir kayığa biner. Yolculuk sırasında kayıkçıya döner ve onu biraz da küçümseyerek Sen, ey kayıkçı!.. Hiç gramer okudun mu? diye sorar. Kayıkçı Hayır!.. deyince, kendini çok beğenen bilgin, Yazık!.. der ve devam eder Yarı ömrün boşa gitmiş!.. Kendini beğenmiş bilginin bu tavrı kayıkçıyı fenâ halde rahatsız eder ama bunu hiç de belli etmez. Olacak bu ya!.. Biraz sonra ansızın bir rüzgâr çıkar, kayığı tehlikeli bir girdâba sokar. Kayık batma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Soru sorma sırasının kendine geldiğini gören kayıkçı, bu kendini beğenmiş bilgine döner ve Ey bilgin!.. Hiç yüzme bilir misin sen? der. Bilginin telaşla Hayır!.. demesi üzerine, kayıkçı cevâbı hemen yetiştirir: Desene bütün ömrün boşa gitti!.. Bu yüzdendir ki, bakış açısı dendiği zaman, insanın kendisi dışındaki varlıklara ilişkin maddî ve mânevî olaylarla ilgili olarak kalbinde belli bir hedefe yönlendirdiği niyet, düşünce ve birikimler anlaşılıyor. Üstünlük ve beceri bakış açısı doğrultusunda gelişir. Onun için bir kimse sırf kendi kendini düşünerek kimseye yukarıdan bakmamalı!.. Bu sebepledir ki, bugünkü modern bilim ve teknolojideki gelişmelerin ve insanların maddî ve mânevî ilerlemelerinin tümünün, bütün insanların değişik bakış açılarının bir sonucu olduğu da açıktır. Bakış Açısı ve Îman Bakış açısını en etkin şekilde değiştiren olgulardan biri din değiştirmektir. Hz. Ömer (RA) ın Müslüman olmadan ve Müslüman olduktan sonraki bakış açıları çok farklıydı. Bunu onun sık sık anlattığı şu sözlerinden anlıyoruz: Hz. Ömer (RA) ın aklına geldiğinde aşağıdaki şekilde anlattıkları bakış açısı bakımından bana çok çarpıcı geliyor. O sık sık şöyle anlatmaktadır: Hayâtımda aklıma gelen iki olay var ki birinde çok üzülüyorum, birinde de yaptığım işi çok komik buluyor ve bu hâlime gülüyorum. Üzüldüğüm husus şu: Câhiliye Devri nde kız çocuğumu diri diri toprağa gömmek üzere çukur açmak için toprağı kazarken gözüme toprak sıçradı. Kızım dayanamayıp gözümdeki torakları çıkarmak istedi, tam o sırada onu çukura iterek diri diri çukura gömdüm. Bu aklıma geldiğinde çok üzüntü duyuyorum. 2 Şâhinler, N., Musâ ile Yürümek, Furkan Yayınları, Trabzon, 1998.

3 Güldüğüm olay da şu: Yine Câhiliye Devri nde elma şekerinden put yapar tanrı diye ona tapardık, bir müddet sonra da onu afiyetle yerdik... Bu iki olayı bir arada düşündüğünüzde, din değiştirmenin, hele hele bâtıl bir dinden gerçek bir dine geçildiğinde bakış açılarının nasıl etkin bir şekil ve şiddette değiştiğini göreceksiniz. Şüphesiz bu olayda işin sır noktasının Peygamber (SAV) Efendimiz in Mü min Allah ın (CC) nûru ile bakar. Onun ferâsetinden sakınınız!.. Umeyr İbni Vehb, Peygamberimiz (SAV) Efendimiz i öldürmek için Bedir Savaşı nda esir düşen oğlunu kurtarmak bahânesiyle, silahlanarak Medine ye gelir. Hz. Ömer (RA): Bu Allah'ın, (CC), düşmanı Umeyr İbni Vehb'dir. Vallâhi o, sâdece bir kötülük için gelmiştir. Gidin Resûllüllah (SAV)'in yanında durun Dikkatli olun ki, bu pis hilekâr ona bir kötülük etmesin!.. deyip kendisi de Resûllüllah (SAV)'in yanına varır: Ey Allah'ın Resûlü!.. Allah'ın (CC) düşmanı İbni Vehb kılıcını kuşanarak gelmiş. Ben onun sâdece kötülük için geldiğini tahmin ediyorum. der. Resûllullah (SAV) Hz. Ömer e: Onu benim yanıma getir. emrini verir. Hz. Ömer Vehb'in yanına gider, yakasından tutar ve kılıcının bağını boynuna geçirip Resûllullah (SAV)'in yanına götürür. Peygamber (SAV), İbni Vehb e çok iyi davranır. Bâzı sırlarından da haber verince, bundan etkilenen ve Peygamber (SAV) Efendimiz in gerçekten Peygamber olduğuna kanat getiren, İbni Vehb: Şahâdet ederim ki, sen Allah'ın elçisisin!.. der ve Müslüman olur. Umeyr'in Müslüman oluşu, Müslümanları çok sevindirir. Hz. Ömer: Umeyr, Resûllullah'a ilk geldiğinde, domuz bana ondan daha sevimli idi. Bu gün ise, o bana oğullarımdan daha sevimlidir. diyordu. Çünkü, îman bir nurdur ki, bakış açılarını olumlu yönde değiştirir. İşte bu yüzden Ömer in Umeyr'e karşı bakış açısı değişmiştir. Umeyr'in Müslüman olması hâdisesi, Târih te olmuş birçok hâdiselerden yalnız bir tânesidir. Asıl üzerinde durulması gereken nokta şudur: Umeyr'in îmana gelmeden ve îmana gelerek din ve îman kaynağı olan Hz. Muhammed (SAV)'i tasdik ettikten sonraki durumunu göz önüne alacak olursanız, onun da inanç durumuna göre, nasıl tam yüzde yüz değişmeye uğradığını göreceksiniz.

4 Umeyr'in, Hz. Muhammed Mustafa (SAV) Efendimiz i öldürme niyetinde iken sâhip olduğu bakış açısını, Şahâdet ederim ki, sen Allah'ın elçisisin!.. dedirtecek kadar değiştiren şey nedir? Bir düşününüz!.. İşte bu, onun kalbini değiştiren îmanıdır. Bu nedenledir ki îman, kişinin bakış açısını yüzde yüz değiştirebilir, negatif (olumsuz) durumdan pozitif (olumlu) duruma dönüştürür. Dolayısıyla, Umeyr'in, Müslüman lara, îmana gelmeden ve inandıktan sonraki bakış açıları da, son derece farklı olmuştur. Ahmed Hulûsi, Allah ın (CC ) Bakış Açısı nın mutlak olduğunu ve şunları yazıyor: Yaşamda 2 bakış açısı vardır: 1) Allah ın (CC) indindeki Allah ın bakış açısı, 2) Yaratılmışların bakış açıları Allah ın bakış açısı ise mutlaktır; gerçektir; kesindir; hakîkatin tâ kendisidir. Yaratılmışların bakış açıları, yaratılmışların sayısıncadır. Ve izâfidir, göreseldir, her birine göredir!.. diyor Ahmed Hulûsi Bey 3. Durum Değişikliği Günlük yaşamımızda değişim sözünü çok duymuyor muyuz? Evren ve Hayâtımız hep durum değişikliklerinden oluşuyor. Günümüzdeki bilim alanında kümeler, yığınlar çokluklar oluşturan parçacıkların değişim pozisyonuna da Durum deniyor. Bilimde Durum Yoğunluğu kavramı çok önemlidir. Bu husûsta Allah ın (CC) Kur an da bizi: Bir topluluk kendi durumlarını değiştirmedikçe, Allah (CC) onların durumlarını değiştirmez. âyeti ile uyardığını söyleyebiliriz 4. Doktorlarımızın sağlıklarımız hakkında da bâzen yaşam biçimimizi değiştirmemiz hâlinde tedâvi olacağımızı söylemiyorlar mı? Bir parça maddî ve mânevî bilgilere sâhip olanlar şöyle küçük bir araştırmayla, bu âyetin bugünkü modern bilimdeki gelişmelerin ve insanların maddî ve mânevî ilerlemelerinin de sırrını taşıdığını, hemen görebilirler: Bugün, kabaca söylemek gerekirse, modern bilimin temelinin elektronun enerji seviyelerinin değişmesine dayandığı bilinmektedir. Tersi ile ifâde etmek istenirse, bugünkü CC kısaltması, Celle Celâlühû - O nun şânı çok yücedir. demektir. 3 Hulusi, A., Mesajlar, Alındığı elektronik posta adresi, http://www.angelfire.com/ut/fatih3/ahhu/ahmethulusi.htm, En son ulaşım târihi: 06.06.2011. 4 Ra d Sûresi, âyet 11.

5 bilimin açıklamalarına göre, elektronların Durum Yoğunluğu ve onların enerji durumlarını değiştirmek mümkün olmasaydı, bilimde hiç bir ilerleme olmayacaktı. Meselâ, geceleri evlerimizi aydınlatan şu fleoresan lambalardan çıkan ışık olmayacağı gibi, insanların da, meselâ, hiçbir şeyi renkli olarak görmeleri de mümkün olmayacaktı. Âyetin işâret ettiği maddî yöne âit gelişmelere bu basit örnekle işâret ettikten sonra, âyetin asıl insanlar için olan boyutuna geçelim. Âyet, insanlar için de şaşırtıcı bir dinamikliği işâret ediyor. İnsan hayâtının yenilenmesinin esâsı, her şeyden önce insanın kendi içinde saklıdır. Dünyâya azim ve ileri görüşlülükle (ferâsetle) bakan bir kimseyi, ne kadar kötü olursa olsun, şartlar aslâ dize getiremez. Tam tersine böyle kimseler, hayattan öyle ya da böyle, faydalanabilir ve muvaffak olurlar. Bu cümleyi yorumlarken, ana fikri İmam Hasan el Benna ya âit olan şu cümleyi okuyunuz: Toprağın derinliklerine gömülü olan bir tohumun toprağı yara yara bütün engelleri aşarak, kendisi için büyük olan bir geleceğe, Güneş ışığına ulaşmasını düşününüz!.. Evren ve hayat her an hep durum değişikliğinden ibâret değil mi? Özel anlamda insanlar siyâsette bile değişimden yana olmuyorlar mı? Su Terâzisi Allah ın (CC) bakış açısına yaklaşma derecesi, Kur an a ve Peygamberimiz (SAV ) Efendimiz in Sünnet ine (Orta Yol a) uyma derecesinde olur. Kur an a ve sünnetlere ne derece uyabiliyorsanız, Allah ın (CC) bakış açısına (murâdına) o derece uyuyorsunuzdur. Bu yaklaşımı insan, kalbini kontrol ederek sağlar. Kalp ve beyin iş birliği içinde çalışırlar. Bakış açısına göre meydana gelen her türlü fikir, düşünce ya da iş kalbe etki ederek bu etkilerin cinsine uygun olacak şekilde beyin tarafından pozitif ve negatif dalgalar üretilir. Bu dalgalar, vücûdun en ücrâ köşelerine kadar olmak üzere, uzaya yayılırlar 5. Su terâzisine dikkat ediniz!.. Duvarcı ustalarının çok kullandıkları su terâzisi dengede olduğunda, su kabarcığı terâzinin tam orta noktasında bulunur. Bu durum, meselâ Kur an a ve Peygamberimiz (SAV) in yol ve Sünnet ine uyularak kazanılan pozitif dalgalarla kalbin kazandığı mutluluğun (kalb-i selîmin) derecesini temsil edebilir. Kur an dan, Peygamberimiz (SAV) in yol ve Sünnet inden ayrılarak kazanılan aşırılıklarla kalbin dengesi kaybolur. Aşırılıklar hem pozitif ve hem de negatif dalgaları değiştirler. Kalbin dengeden ayrılmasının ölçüsü, aşırılıkların derecesine bağlıdır. SAV kısaltması, Sallâllâhü Aleyhi ve Sellem - Allah O na salât etsin. demektir. 5 Temiz, M., Olumlu Olumsuz Dalgalar Ve Mutluluk, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://gayalo.net/dosyalar/olumlu%20olumsuz%20dalgalar%20ve%20mutluluk.pdf YA DA http://mtemiz.pamukkale.edu.tr/bilim/olumlu%20olumsuz%20dalgalar.pdf, En Son Erişim Târihi: 26.12.2012.

6 Denge bozukluğu, su terâzisinin dengesinin bozulup su kabarcığının terâzinin ya sağ tarafına doğru ya da sol tarafına doğru kaymasına benzer. Terâzinin sağ ucu kalbin dengesinin aşırı pozitif dalgalarla, sol ucu ise aşırı negatif dalgalarla bozulduğu en uç noktaları temsil edebilir. İnsanın bizzat kendi vücûdunun gelişimi, aşırılıkları oranında üretilen dalgalardan etkilenir. İnsan sağlıklı gelişimini denge hâlinde Kur an ve Sünnet e uygun pozitif dalgalarla sağlar. Kalbe etki eden pozitif ve negatif dalgaları doğuran hususları biraz daha açmak mümkündür: Bakış açılarına göre bu hususlar başlangıçta çevreden gelen etkiler, içten gelen etkiler diye ikiye ayrılabilir. İçten gelen etkiler biraz daha detaylıdır. Bir kere kişinin bilgi ve eğitim durumuna göre kalbine çeşitli duygular gelir. Bunlar, ya Allah (CC) ve meleklerden gelen ilhamlar ya şeytanın vesvesesinden ya da insan şeytanlarının etki ve telkinlerinden meydana gelirler. Her nereden gelirse gelsin, Orta Yol anlamına gelen Sünnet in dışındaki bütün bu uyarılar, aşırılıkların tipine göre, kalbi denge durumundan ayırarak ya sağ taraftaki bir aşırılığa ya da sol taraftaki bir aşırılığa sürükleyerek Kur an ve Sünnet dalgalarından ayırırlar. İnsana düşen şey, bir kedinin fâreyi gözlemedeki sessiz ve uyanık hâli gibi, devamlı olarak hareketlerini ve kalbini gözlemesidir. Kalbin gözlenmesi, kolay olmayan bir iş olduğu için Peygamberimiz (SAV) bir savaştan Medîne ye dönerken, Küçük savaştan büyük savaşa geldik. şeklindeki o meşhur hadisini söyleyerek konunun önemi açısından uyarıda bulunmuştur. Bu hadise göre, kalbin dengede tutulması için küçük irâdemizi kullanarak nefisle girişilen mücâdele, büyük bir savaş olarak nitelendirilmiştir. Mü minler, terâzideki su kabarcığının denge durumunda tutulması gibi, kedi dikkati ile dâimâ kalplerini gözleyerek, kalplerinin aşırılıklara sapmadan orta yol-kalbi selîm dengesinde kalmasında muvaffak olarak büyük savaşı kazanmalıdırlar!.. Kalplerimizin Bekçileri Kişinin özellikle her bir Müslüman ın kalbinin bekçisi, her bir kalbin bizzat sâhibi olan kişidir. Bunun içindir ki Peygamberimiz (SAV), 14 asır önce şu meşhur hadîsini söylemiştir: İnsanın vücûdunda küçük bir et parçası vardır. O güzel olursa bütün vücût güzel olur; o kötü olursa bütün vücût kötü olur 6. Kedi delikten çıkacak olan fareyi yakalamak için deliğin başında ne kadar sessiz fakat ne kadar dikkatli olarak beklediğini inceleyiniz. O anda kedinin bir tüyünün (kılının) bile kıpırdamadığını göreceksiniz. İnsanlar da cıva gibi kaygan olan kalplerini böyle bir dikkatle beklemeleri gerekiyor.

7 Şuna inanıyorum ki İslâm ın mubahından tutunuz da farzlarına kadar her müeyyidesi bilimsel olarak pozitif dalga ve mekruhundan haramına kadar her yasağı ise negatif dalga karakterinde olup pozitif dalgalar geliştirici ve negatif dalgalar yok edici özelliktedir. Kalbimiz güzel olursa vücûdumuz da güzel olur. Eğer nefisle her an yapılan savaşı kazanarak kalbimizi dengede tutabilirsek, o zaman beyinden vücûdumuzun en uzak noktalarına kadar yayılan (ve aşırıya kaçmayan) orta yol dalgaları, organlarımızın en güzel bir şekilde gelişmesi için uygun öz su ve hormonların salgılanarak sağlıklı bir şekilde gelişmesi sağlanmış demektir. Aksi halde, aşırı davranış ve düşüncelerle beyinden yayılan aşırı dalgalar, meselâ aşırı büyümeye başlayan kanser hücrelerinde olduğu gibi, hücre ve organlarımızın aşırı davranışlarına ve tahrip olmalarına ve neticede sağlığımızın bozulmasına neden oldukları gibi, negatif nazar ve kin dalgaları gibi olanları başkalarını da tepeler ve yok eder 7. 6 Görmez, M., KALBİN ERBAÎNİ, Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://www.mehmetgormez.com/dosyalar/1_11977518_7953420.doc, En Son Erişim Târihi: 3.12.2012 7 Temiz, M., Güzellik ve Şöhret Âfeti Nazar (Göz Değmesi), Alındığı İnternet Elektronik Adresi, http://gayalo.net/dosyalar/nazar%20_göz%20değmesi_%20ve%20şöhret%20âfeti.pdf YA DA http://mtemiz.pamukkale.edu.tr/bilim/nazar%20(göz%20değmesi)%20ve%20şöhret%20âfeti.doc YA DA, En Son Erişim Târihi: 26.12.2012.