Farklılığımız bizi güçlü kılar AÜ Edebiyat Fakültesi Gerontoloji Bölümü G E ROB Ü LT E N Dergide yer alan tüm yayınlardan ve yazılardan Prof. Dr. İsmail Tufan sorumludur Yıl 2, Sayı 10 15. Haziran 2011 İ Ç İ N D E K İ L E R Karadut Günü 1 Karadutum (Şiir) 1 Mor Fiyonk 2 Arkadaşlarımız Televizyonda Workshop 2 Tarihi Bir Karar 3 Model Ev 3 Birincisi bitti, İkincisi başladı GEROKÖY 5 Şeker hastalarına tavsiyeler 2 3 6 K A RADUT GÜNÜ Artık neredeyse geleneksel oldu, AÜ Gerontoloji Bölümü nün Karadut Günü. Sizlere biraz bunun öyküsünden söz etmek istiyorum. Karadutun insan sağlığı açısından önemli olduğunu hekimlerimiz ve beslenme uzmanlarımız benden çok daha iyi anlatabilirler. Hatta ben karadutun sağlığın korunmasına yardımcı olan bir meyve olduğunu açıklama konusuna dahi girmeyeceğim. Ama Nazilli, uzun ömürlü insanların yaşadığı bir yöre ve oradaki vatandaşlar karadutu çok seviyor. Onların her yıl Karadut Festivali düzenlediğini biliyor muydunuz? Ben Nazilli de çalışmalarıma başlamadan önce bu festivali bilmiyordum. Artık Nazillili sayılırım ve Karadut Festivali ni de orada yaşadım. Çok güzel bir şenlik. Biz de her yıl bölümümüzde bir Karadut Günü düzenliyoruz. Böylece ufak bir festival havasını Antalya ya taşıyoruz. Yaşı 60 a varan Kerim in eşiyle birlikte kendi yaşındaki bir ağaçtan topladığı karadutları Antalya ya getiriyoruz ve öğretim üyelerimizle bir araya gelerek, bunları yiyoruz. Hem stres atıyor, hem sağlığımız için iyi bir şey yapıyoruz, hem de bu ufak çaplı bilimsel bir zirve toplantısı havasında geçiyor. Bu yıl da AÜ Gerontoloji Bölümü öğretim üyeleri, diğer bölümlerin öğretim üyelerini Karadut Günü nde ağırladı. Birlikte güldük, konuştuk ve Kerim i çekiştirdik. Karadut, Nazilli bölgesinde çok tüketilen bir meyve. Ama o kadar çok üretiliyor ki, Nazilli, kurutulmuş karadutlarını yurtdışına da ihraç ediyor. Bizim Karadut Günü müz, Nazilli ye büyük bir destek değilse de, ne zaman Nazilli ye yolum düşse, karadut siparişlerinin çoğaldığının da farkına varıyorum. Eğer Karadut Antalya da daha bol miktarda tüketilen bir meyve olursa, benim de buna katkım olduğunu söyleyebilirim. Prof. Dr. İsmail Tufan K A R A D U T U M - GÖNÜL YAŞLANMAZ Hatalarımızın toplamına tecrübe denir. Thomas A. Edison İnsan yaşlanır, ama gönül yaşlanmaz. O, bunu şöyle ifade etmişti: Gönül yaşlanmıyor be oğul! Nazilli de tanıdığımız 103 yaşındaki Hatice Nine nin aramızdan ayrılışının birinci yılında, O nu saygıyla anar, yaşlı eşlere de daha uzun yıllar sevgilerini eşine ifade edebilmenin değerini hatırlatan Bedri R. Eyüboğlu nun Karadutum adlı ünlü şiirini armağan ederiz. Karadutum, çatal karam, çingenem Nar tanem, nur tanem, bir tanem Ağaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın ağulum Günahımsın, vebalimsin. Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum Gökte ararken yerde bulduğum Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem Gülen ayvam, ağlayan narımsın Karadutum, kısrağım karımsın.
Sayfa 2 Yıl 2, Sayı 10 M OR FİYO N K - BASIN AÇIKLA MASI AÜ Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan ın öncülüğünde Nazilli Belediyesi ve Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, AÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı, Prof. Dr. Haldun Eroğlu, yurtdışından Bochum Üniversitesinden, Prof. Dr. Rolf Heinze ve Dortmund Üniversitesinden Prof. Dr. Gerhard Naegele, İl Emniyet Müdür Yardımcısı 2. Sınıf Emniyet Müdürü Akif Aktuğ, Gerontoloji Bölümü Binasını yaptıran Hayırsever İşadamı İbrahim Şencan, Zeki Akbaş ve Gerontoloji Bölümü öğretim üyeleri, asistanları ve öğrencilerinin ve Antalyalıların katıldıkları basın toplantısının konusu, yaşlılara şiddet, ihmal ve suiistimal idi. Prof. Dr. İsmail Tufan ın I.Türkiye Gerontoloji Atlası (GEROATLAS) araştırmasında tespit ettiği bu sorun basına açıklandı ve 15 Haziran ın Yaşlılara Şiddet İhmal ve Suiistimal Farkındalılık Günü olarak kabul edilmesi çağrısı yapıldı. Bu anlamlı günün sembolü olarak MOR FİYONK basın mensuplarına da dağıtıldı. A R K A DA Ş L A R I M I Z TELEVİZYO N DA Hatıralar, yaşamın yaz döneminin geç vaktindeki sevinçlerdir. Asta Nielsen AÜ Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan ın yaşlılara yönelik şiddet ihmal ve suiistimal ile ilgili bilimsel bulguları ve 15 Haziran ın Yaşlılara Şiddet İhmal ve Suiistimal Farkındalılık Günü olarak kabul edilmesi için yaptığı çağrı, basında büyük bir yankı uyandırdı. Bölümümüzün Japon öğretim üyesi Dr. İkuko Murakami, Asistan Çiğdem Akbaş ve bölümümüzde doktora yapan Amerikalı öğrencimiz Jason Holdsworth, TRT Haber kanalı tarafından İnce Ertuğrul un programına davet edildiler. Programın ana konusu tabii ki yaşlılara şiddet idi ve 15 Haziran ın niçin bunun farkındalılık günü olarak kabul edilmesi tartışıldı. W O R K S H O P AÜ Gerontoloji Bölümünün davetlisi olarak Antalya ya gelen Prof. Dr. Rolf Heinze ve Prof. Dr. Gerhard Naegele, bölümümüzün öğretim üyeleri için bir workshop düzenledi. Konusu Sosyal Gerontoloji olan ve büyük ilgi gören workshop un, prensipte kuru bir teori olarak da anlatılabilecek olan bu konuya Alman bilim adamlarının yaklaşımı, ilginin büyük olmasındaki asıl sebepti. Teorik bilgileri, ilginç ve çarpıcı kılan örneklerle aktaran Prof. Dr.Heinze ve Prof. Dr. Neagele, bu toplantıların sürekli olmasını istedi.
GeroBülten Sayfa 3 T A R İHİ BİR KARAR Gerontoloji bölümünü kurduğumuz ilk günden itibaren yaşlanma ve yaşlılığın ancak disiplinler arası araştırma ve çalışmalarla açıklanabileceğini vurguladık. Bölümü ve Antalya Atatürk Araştırma ve Eğitim Hastahanesi Nöroloji birimden Dr. Aylin Yaman ve ekibi ile Alzheimer hastalığı ile ilgili ortak çalışmalar yapmaya karar verildi. farklı bilimin ortak çalışma ve araştırma alanı olarak kabul edilmiş oldu. Tarihi nitelikli olan bu kararın alınmasının bilim, toplum ve politika açısından önemli sonuçlar doğurmasını beklemekteyiz. AÜ Gerontoloji Bölümü ve AÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Böylece ülkemizde ilk defa yaşlanma ve yaşlılık, iki M O D EL EV Yaşlıların fiziksel niteliklerine uygun evlerde yaşamadıkları bilinmektedir. AÜ Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan, buna dikkat çekmek ve yaşlılara uygun bir evin nasıl olması gerektiğini gösterebilmek için iki yıldan beri sürdürdüğü çalışmalarını tamamladı. Bu çalışmaları kapsamında tasarımını yaptığı MO- DEL EV i Nazilli de yapılan açılışta kamuya tanıttı. Açılışa Nazilli Kaymakamı ve Nazilli Belediye Başkanı, Yrd. Doç. Dr. Özgür Arun, Yrd. Doç. Dr. Mitat Durak, Yrd. Doç. Dr. Emre Şenol Durak da katıldı. Herkesin ziyaret edebileceği bu ev, Prof. Tufan ın Türkiye de de gerçekleştirilmesini talep ettiği BARİYERSİZ ÇEVRE konseptinin bir parçasını teşkil etmektedir. Başarılı insanlar: Dirsekleri morarmış kişilerdir. Rudolf Platte B İ R İ N C İ S İ B İ T T İ, İKİNCİSİ BAŞLADI Daha önceki yayınlarımızda da Alzheimer hastalarının ve ailelerinin durumuna dikkat çekmiştik. Ama sadece dikkat çekmek değil, buna çözüm getirmek de gerekir. AÜ Gerontoloji Bölümü ve Nazilli Belediyesi işbirliği kapsamında yeni açılan Nazili Alzheimer Hastası Bakım Merkezi nin gördüğü büyük ilgi, tabii ki sürpriz olmadı. Bu ihtiyacın farkında olduğumuzu yıllardır tekrar tekrar dile getirdik. Şimdi aynı modele dayanan yeni bir bakımevinin açılması için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Nazilli Belediyesinin konuya duyarlı yaklaşımı da çalışmaların daha hızlı ilerlemesinde büyük rol oynamaktadır. Sayıları her yıl çoğalan Alzheimer hastalarının bakımı, diğer yaşlıların bakımından daha zor olduğu için, açtığımız bakımevlerinde çalışan personele de özel bir eğitim programı sunmaktayız. Hızlandırılmış eğitim programı, hizmet kalitesini belirgin şekilde arttırmaktadır.
Sayfa 4 Yıl 2, Sayı 10 RAN D E VULAR 10.06 Karadut Günü 15.06 15 Haziran ın Yaşlılara Şiddet İhmal ve Suiistimal Farkındalılık Günü olarak kabulü için basın toplantısı 17.06 Prof. Dr. Heinze/ Prof. Dr. Naegele AÜ Gerontoloji Bölümünde workshop düzenli yor 25.06 İnce Ertuğrul (TRT Haber) bölümümü zün öğretim üyeleri ni davet etti. 27.06 Prof. Dr. İsmail Tufan, Nazilli de MODEL EV i kamuya tanıtacak. Haziran 2011 Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 Basın toplantısı Karadut Gü. Workshop 20 21 22 23 24 25 26 TRT Haber 27 28 29 30 Model Ev RAN D E VULAR Temmuz 2011 Pzt Sal Çar Per Cum Cmt Paz 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31
Sayfa 5 G E R O K Ö Y K A Y G I L A N D I R A N S A Y G I N I N D O Ğ U R D U Ğ U Y E N İ B İR F İ K İ R Emile Durkheim yaklaşık yüz yıl önce toplumu fikirler, kanaatler ve duygular bütünlüğü olarak tanımladı. Bu tanım bugün hala geçerlidir. Herhalde gelecekte de geçerliliğini koruyacaktır. Sosyal Gerontoloji açısından bunun yorumunu yapan AÜ Gerontoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Tufan, yaşlılar için özel bir yerleşim yerinin tasarımına başladı. Adını da GEROKÖY (GeroRanch) olarak koydu. Nedir GEROKÖY? Tekerleği her seferinde yeniden icat etmeye gerek yoktur. ABD de 1980 li yıllarda büyük ün kazanan SUNCITY örneğinden hareket ederek, Prof. Dr. Tufan GEROKÖY fikrine ulaştı. Tufan ın fikrindeki yenilik şudur: SUNCITY, ekonomik durumu iyi olan Amerikalı yaşlılar için kurulan bir yerleşim bölgesidir. Burada sadece yaşlılar ev satın alabilir ve ikamet edebilir. Yani ticari amaçlı bir yatırımdır. Prof. Tufan ise yaşlılar için tasarladığı yerleşim bölgesinin kazanç amaçlı olmamasına büyük bir özen göstermektedir. Onun bu hedefi seçmesinde Durkheim in toplum tanımı rol oynamıştır. Emile Durkheim, toplumun tek amacının olduğunu, bunun, ahlaki eylemleri gerçekleştirmek olduğunu söyler. Böylece bireyselliği değil, aksine daha üst düzeydeki ahlak olgusunu vurgular. Tufan ın GEROKÖY projesi, yaşlılara yönelik saygı kavramını arka plana atarak, yaşlılara yönelik ahlak kavramını öne çıkarmaktadır. Ahlaklı bir toplum yaşlılara yönelik bireysel saygı gösterilerinden övgüyle söz etmeyi bırakıp, yaşlısına kolektif bir şekilde sahip çıkar. GEROKOY projesinin ana fikri, budur. Hayret etmek: İnsanın erişebileceği en üst noktadır. Goethe Prof. Dr. İsmail Tufan, dünyada bir örneği bulunmayan bu projesini Nazilli de gerçekleştirecektir. Bu konuyla ilgili çalışmalarını büyük bir titizlikle devam ettirmektedir. Yaklaşık 20.000 metrekare üzerine kurulacak olan GEROKÖY, yoksul, engelli ve bakıma muhtaç yaşlılara bedava tahsis edilecek konutlardan meydana gelecektir. Burada alışveriş yerleri, hekim, eczane, dinlenme yerleri, gezinti yapılabilecek parklar, kültürel aktiviteler için pek çok olanaklar yaratılacaktır. GEROKÖY, özlenen ve talep edilen ahlaklı topluma doğru son yıllarda atılan en önemli adımdır, denilebilir. Genelin yaşlıya saygıdan söz ettiği bir dönemde, Prof. Dr. İsmail Tufan ın bu sözde kalan saygıdan duyduğu kaygı, GEROKÖY projesini yarattı. Bu sayede yaşlıya saygı kavramının da anlamı tamamen değişmiş oldu. Prof. Dr. Tufan bunu şöyle ifade ediyor: Herkes kendi yaşlısına saygı duyuyor; oysa yaşlanan toplumumuzda yaşlılara saygı, artık dört duvarımızın sınırlarını aşmalı! GEROKÖY ün, yaşlılara yönelik saygının yeni bir sembolü olmasını umut ediyorum.
GeroBülten Sayfa 6 U Z M A N HEKİMLERDEN ŞEKER H A S TA L A R I NA TAV S İ Y E L E R. Yaşlılar arasında en sık rastlanılan hastalıklardan biri olan şeker, çok yaygın ve tanınan bir hastalık olduğu halde, bu hastalığın büyük ilgi ve itina gördüğünü söyleyemeyiz. Şeker hastalığı, neredeyse soğuk algınlığı kadar normal bir hastalık gibi görülmektedir ve insülin kullanımıyla bu hastalıkla yeterince mücadele edildiği kabul edilmektedir. Şeker hastalığının kontrol altında tutulması gerekir. Bu başarılamazsa, hasta açısından çok vahim sonuçlar doğurur. Kilolu insanların şeker hastalığına yakalanma riski daha yüksektir. Yani kilomuz arttıkça, Diyabet Tip II olarak da adlandırılan şeker hastalığına yakalanma olasılığı yükselmektedir. Dolayısıyla yaşlılıkta da kilonun aşırı şekilde yükselmesine fırsat vermeyecek bir beslenme biçimini tercih etmeliyiz. Yorgunluk: Bir filozofun, bilgelik ve erdemlilik üzerine düşündükten sonraki halidir. Ambroso Bierce İnsülin kullanan yaşlıların pek çoğunda görülen bir davranış, bu ilacın her derde deva olduğunu zannetmeleri ve diyeti terk edip, kandaki şeker oranı yükselince, insüline sarılmalarıdır. Fakat bu geçici bir önlemdir. Tabii ki insülin kandaki şeker oranını düşürmektedir, ama hastalığın ileride açabileceği hasarlar, önlenmiş olmamaktadır. Şeker hastası yaşlılar diyete uymalıdır. Ancak bu şekilde arteryoskleroz riski azalmaktadır. Şeker hastalarının yaralarının kapanmama tehlikesi genel olarak bilinmektedir. Buna rağmen ufak tefek yaralar meydana geldiğinde yaşlı şeker hastaları, bunlara gereken titizliği göstermemektedir. Özellikle ayaklarda oluşan yaraların hemen dezenfekte edilmeleri ve hekim 24 saat içersinde bu yaralardan haberdar edilmelidir. Bir şeker hastası hiçbir zaman yalınayak dolaşmamalıdır. Belirgin olmayan koma durumunda şeker hastasına insülin yerine glükoz verilmeli ve nasıl bir etki göstereceği beklenmelidir. Ateşli hastalıklarda, vücudun günlük ihtiyacı olan insülin miktarının %10-20 si kadar daha fazlasına ihtiyacı vardır. Alışılan gelen günlük ritimde meydana gelen her değişiklik (örneğin yemek vaktinin değişmesi, hastalanma, bedensel aktivite artışı), hücrelerarası glükoz alışverişini etkilemektedir. Kaynak: Mötzing, G. Schwarz, S. Leitfaden Altenpflege, 4.Baskı, München: Urban & Fischer, 2010, (S. 688). itufan@akdeniz.edu.tr