ARALAGIZMİNİ KORUYUNUZ/SAVUNUNUZ BENÎ. Hasan Tufan (Kazan, 9.12.1900 - Kazan, 10.6.1981)



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Kış iskelesi gibi bomboş yürek, Sevinç de yok, beddua da, acı da. Düğün evi gibi... gönlümün Kapıları tamamen açılmış.

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI. Nİsan AYI BÜLTENİ. Sevgİ Kİlİmlerİmİz

Şiir. Kategori: Şiir Cuma, 23 Nisan :15 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF 1. SEN (1973) Senden, senden, hep senden,

bez gez sez tez biz çiz diz giz boz roz koz poz toz yoz çöz göz köz söz buz muz tuz büz düz güz

Insanı başa taç yaptım. Ne eğildim, ne de saptım. Acılardan ilaç yaptım. Aşık Şahturna Hayatı ve Şiirleri

YAPACAĞIMIZ SANAT ETKİNLİKLERİ

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

İntikam. Ölüm Allah ın Emri

Aşağıdaki resmin içinde yandaki eşyalar gizlenmiş. Onları bulalım ve boyayalım. -16-

5 YAŞ VE HAZIRLIK SINIFI EKİM BÜLTENİ

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

1. Aşağıdakilerin hangisi eşsesli bir sözcüktür? A) felaket B) deprem C) biz D) bit

TEK TEK TEKERLEME. Havada bulut Sen bunu unut

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi ARILAR GRUBU

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı

Yüreğimize Dokunan Şarkılar

POLAT İNAL METİN 1 METİN 2 METİN 3

Buse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

kaç saç çatı çanta çakal çay salça çatal çalı Çetin çiçek çilek

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir.

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU MENEKŞELER SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

İstek Özel Kemal Atatürk Anaokulu. Kanaryalar Sınıfı

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

NOT:Yukarıdaki hece ve sözcükleri öğrencimize bol bol okutunuz.15 tanesini yazımına bakmadan deftere yazdırınız.

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

ÖZEL NİLÜFER ANAOKULU MELİKE DAĞ

3 YAŞ BİRİMİ EKİM BÜLTENİ

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

tellidetay.wordpress.com

Şiir Anadan Örnekler. Köyden ayrılalı nice yıl oldu Yıkıldı evimiz selinen doldu Hani bacı kardeş nerede kaldı özlüyorum ben seni güzel Alvar

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

Uğur Akkaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

Maniler. Yazan: Bedriye Aksakal. Giden oğlan dursana Saatini kursana Madem beni istiyon Babama duyursana.

kural tanımayan cafer Adı-Soyadı:...

Bir gün, kozada küçük bir delik belirdi; bir adam oturup kelebeğin saatler boyunca bedenini bu küçük delikten çıkarmak için harcadığı çabayı izledi.

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Cümlede Anlam TEST 38

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmamıştır?

05/09/2015 ÖZEL ASÇAY ANAOKULU 3 YAŞ GRUBU HAFTALIK BÜLTEN

Enver Davıdov ŞİİRLER. (Şamara, )

3) Bir gün bu delikten bir tarla faresi çıktı. cümlesinde aşağıdaki sorulardan hangisi nin cevabı

KÜLTÜR SANAT-MAVÝ KARANFÝL-127

Benzetme ilgisiyle ismi nitelerse sıfat öbeği, fiili nitelerse zarf öbeği kurar.

Gülmekten Öldüren Fıkralar - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

OYUNCAK AYI. Aysel çok mutluydu. Çünkü bugün doğum. Annesi Elvan a oyuncak bir ayı aldı. Elvan. günüydü. Babası Aysel e hediye aldı.

ÖZEL NİLÜFER ANAOKULU BUKET SARICA

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

OYUNCAK AYI. ayının adını Yumoş koydu. Halasına oturmaya. giderken Yumoş uda götürdü. Halasının kızı. Sorular: 1- Annesi Elvan a hangi hediyeyi aldı?

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

KÜÇÜK UYKULAR BAHÇESİ

Kahraman Kit ve Akıllı Can. Technical Assistance for Promoting Registered Employment. Kayıtlı İstihdamın Teşviki için Teknik Destek Projesi

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

2) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde daha kelimesi yerine henüz kelimesi getirilebilir?

Fiilden İsim Yapma Ekleri

5. SINIF TÜRKÇE NOKTALAMA İŞARETLERİ TESTİ

HİKÂYELERİMİZ FEN VE MATEMATİK ETKİNLİĞİ

Aylin Adıgüzel. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ATATÜRK'Ü ANIŞ. Adım-Soyadım:...

ÇALIŞKAN ARILAR EKİM AYI EĞİTİM PROGRAMI 1.HAFTA NELER ÖĞRENECEĞİZ HAFTANIN KONUSU:OKULUMUZ

AYLA ÇINAROĞLU MİĞFER

Sevinç, imza günü geldiğinde erken kalktı. Kütüphanesinden o yazara ait bulunan tüm kitapları çıkarttı.

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ DÜŞÜNEN ÇOCUKLAR EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

5 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, fiziksel özelliklerim nelerdir? Vücudumuzun bölümleri ve iç organlarımız nelerdir? Ne işe yarar?

Degerli ILK YAR'larimizin Degerli Dostlari, Hepimizin yuregini yakan Soma faciasindan sonra cesitli teklifler ve sorular geldi...

İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Bilim Etkinlikleri

Dinleme, Okuma, Konuşma, Yazma Kuralları

Elektrik-Elektronik ve Bilgisayar Mühendisliği - YL HAK***** YIL***** Elektrik-Elektronik ve Bilgisayar Mühendisliği - YL MEH***** AKI*****

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süreyya Berfe. Şiir ÇOCUKÇA. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

-gi de ra yak- se ve bi lir sin... Öl mek öz gür lü ğü de ya şa mak öz gür lü ğü de önem li dir. Be yoğ lu nda ge zer sin... Şöy le di yor du ken di

Transkript:

Hasan Tufan (Kazan, 9.12.1900 - Kazan, 10.6.1981) Tatar şiirinin klasik şairi Hasan Tufan Fehrioğlu 27 Kasım 1900'da (yeni takvime göre 9 Aralık) eski Kazan ilinin Çistay ilçesinin Aksubay kazasında (şimdiki Tataristan Cumhuriyeti Aksubay ilçesi) eski Karmet köyünde çiftçi bir ailenin çocuğu olarak doğdu. 1914 yılında kardeşlerinin çalıştığı Tobol ilçesine gitti ve orada bakır madenlerinde çalışmaya başladı. Aynı yılın sonbaharında Ufa şehrindeki Galiye medresesinde eğitime başladı. İlk şiirlerini talebelerin el ile çıkardıkları dergide yazdı. 1917 inkılabı patlak verdiğinde Ural bölgesindeki Lısva fabrikasında tornacı olarak çalışıyordu. 1918-1924 yılları arasında Ural ve Sibirya okullarında ders verdi. 1924 yılında Kazan'a geldi ve yerleşti. Burada da öğretmenlik yapmaya devam etti. Bu yıllarda şiirleri gazete-dergilerde basılmaya başladı. Bir kaç yıl içinde usta şair olarak gösterildi ve zamanının ileri gelen şairleri arasında tanmdı. Şair en çok işçilerin hayatını yansıtan "Ural eskizleri (1926), "İki devir arasında (1927), "Başlanmaya başladı (1927), "Bibiyarlar (1927) gibi lirik şiirleri ile şöhreti yakaladı. 1928-1929 yıllarında Kafkasları ve Orta Asya'yı dolaştı. Buradaki hayatı tanımaya çalıştı ve Türki halkların sanat ve edebiyatı ile tanıştı. 1930-1934 yıllarında Tataristan'm Radyo Kometise'nde edebiyat ve müzik programları editörü, daha sonra 1938 yılma kadar Sovyet Edebiyatı dergisinde sekreter olarak çalıştı. Stalin'in uyguladığı baskılar şairi de etkiledi. İlk olarak "Ant şiirinde yapılan hatalar yüzünden matbuatta çok sert eleştirilere maruz kaldı. 1937 yılında Yazarlar Birliği'nden atıldı. 1940 yılında tutuklandı ve Kazan hapishanesine kapatıldı. Şair, ihtilale karşı grup kurmak ve milliyetçilikle suçlandı. 1942 yılında mahkeme tarafından idama mahkum edildi. Fakat şair kendisinin suçsuz olduğunu söyledi ve yüksek makamlara mektuplar yazdı. Neticede idam cezası 10 yıllık hapis cezasına çevrildi. Hapishanede şiir yazmaya devam etti. Gardiyanlara belli etmeden mahkumların halini anlatan şiirler yazdı. Bu şiirlerini, sigara kağıdı üzerine yazdı ve kurutulmuş ekmek arasında sakladı. 10 yıllık hapis sonunda da serbest bırakmadılar ve ömür boyu Sibirya sürgününe gönderildi. Ancak Stalin öldükten sonra ülkedeki siyasî değişikliklerden sonra özgürlüğüne kavuştu. 1956 yılı yazmda-hapishanelerde 16 yıl geçirdikten sonra-kazan'a döndü ve sosyal hakları iade edildi. Hapishanelerde geçirdiği yıllar içinde eşini kaybetti. Hapishanelerde yazdığı şiirlerini ancak 6O'lı yıllarda ve aklandıktan sonra basmaya başladı. Şiir tenkitçileri bu şiirleri Tatar nazmına renk katan, tamamlayan değerli ruhî hazine olarak kabul ettiler. Şairin şiirlerindeki hem eleştirmenleri hem de okuyucuları çeken taraf, onun facialı hayatı, şahısların sıradan olmayan ve ağır şartlar altındaki hayatlarını usta bir dil ile yansıtması, şiirlerdeki derin hümanizm hislerinin varlığı olmuştur. 60-70'li yıllarda şair aktif olarak sanatına devam etti, halkın meselelerini cesaret ile aydınlattı, felsefe ve sevgi şiirinin güzel örneklerini okurlarının beğenisine sundu. 1966 yılında Tataristan Cumhuriyeti'nin Abdullah Tukay Devlet Ödülü'ne layık görüldü. H. Tufan 10 Haziran 1981'de Kazan'da vefat etti. ŞİİRLER ARALAGIZMİNİ Dönyanıft min kürdim suvm, külin, Urmannarın, tavın, çüllerin... Tik kürmedim, İdil, sinin kibik Sagmdırgan yağın kürmedim. Çitlemedi mini, kimsitmedi Cir yözinifi hiçbir imeni; Tik birsi de siznin kibik itip: - Ulım, begırim, bebkem, - dimedi. Karagayın kürdim taygalarnm, Uşakların kürdim Usanın; Tik sinin kük yuksmdırgannı min Kürmedim birkayda, usagım! Ak kayınnar azmi dalalarda, KORUYUNUZ/SAVUNUNUZ BENÎ Dünyanın ben gördüm suyunu, gölünü, Ormanlarını, dağım, çöllerini... Bir tek bile görmedim, İdil, senin gibi Özleten tarafını görmedim. Yâd görmedi beni, aşağılamadı Yer yüzünün hiç bir meşesi; Tek birisi de sizin gibi yapıp: - Oğlum, bağrım, yavrum, demedi. Çamlarını gördüm ormanlarının, Kavaklarını gördüm Usan 'in; Tek senin gök özletenini ben Görmedim bir yerde, kavağım! Ak kayınlar az mı bozkırlarda,

Yapandagı oh yullarda... Birkayda yuk lekin, siznin sıman Sagındırgan kayın, birkayda! Herbir göli cirnifi yakın kürdi, Yat kişi sin bizge dimedi, Tik birsi de siznin kibik itip: - İy abıkayım, begırim, bramatım, Cankisegim, - diye bilmedi... Andı bugay sizni sagınıp yörek, Andı bugay gaziz başkayım. Yeşil selin bilen külegelep Yal ittir bir, sinilim ak kayın. Aralagız mini, ak kaymnar, Aralagız, mileş, balannar; - Ul fanatik vatançı, - dip tirgi İkvatorda mini banannar... Issız yerlerdeki büyükyollarda... Bir yerde yok fakat, sizin gibi Özleten kayın, bir yerde! Her bir çiçeği yerini yakın gördü, Yabancısın sen bize demedi, Tek birisi de sizin gibi yapıp: - Hey nineciğim, canım, gezginim, Can parçam, diyemedi... Yoruldu herhalde sizi özleyip yürek, Yoruldu galiba aziz başım. Yeşil şalın ile gölgeleyip Dinlendir bir, kardeşim ak kayın. Koruyunuz beni, ak kayınlar, Koruyonuz, üvez, kartopları (kartopu bitkileri); - O fanatik vatansever, deyip azarlar Ekvatorda beni muzlar... BAŞLATMAĞIZ! Bulmasın iken söygenift Koyaş bayışlarmda. Halik cin Birsi koyaş çıgışlarda, Birsi bayışlarmda..., Gomir yulın tmıç kına Ütip bargan çağında, Butaldı da kuydı yullar, Tormış ağışlarında. Hatlar kitti, selam kitti, Adrisatnı tapmadı: Küpir vatık, yullar yabık... Hatlar kiri kaytmadı., : Hetir gine kaybirsinin Kaynar süzin sakladı. Kabirlerin, heberlerin, Selamnerin kim bile?! - Sugış çorı yaklarmnan İse barı cil gine. Sibile cilde, heber bulıp, Hattan kalgan köl gine... Yıllar bizni iltsin indi Sugışlarsız könnerge. Al çeçekli, ak çeçekle Göller üse köllerde. Kır gölleri, cır gölleri Arta bara öylerde. Başlatmağız, tugannanm, Sugışlarnı tagm da: Sargaymasın indi tagm Sagmu sagışlarında, Birin koyaş çıgışlarda, Birin bayışlarmda. BAŞLATMAYINIZ Olmaz olur mu sevgilisiz Gün hatunlarında. Halk türküsü Birisi gün doğuşlarında, Birisi batışlarında... Ömür yolun rahat rahat Geçip gittiği çağlarda, (Birbirine) dolanıverdi yollar Hayatın akışlarında. Mektuplar gitti, selam gitti, Adreslerini bulamadı: Köprü yıkık, yollar kapalı... Mektuplar geri dönmedi. Hatır oldukça işte birisinin Sıcak sözünü sakladı. Kabirlerini, haberlerini, Selamlarını kim biliyor- Savaş zamanı bölgelerinden Esiyor yalnızca yel Dağılıyor yelde, haber olup, Mektuptan kalan kül sadece... Yıllar bizi iletsin şimdi Savaşsız günlere. Al çiçekli, ak çiçekli " Güller yetişsin küllerde. Kır gülleri, türkü gülleri Artıyor sürekli evlerde. Başlatmayınız, kardeşlerim, Savaşları bir daha: Sararmasın şimdi yine Özlem düşüncelerinde, Birini gün doğuşlarında, Birin batışlarında.

İLDE NİLER BAR İKEN Tısta niler bar iken: Yullar zenger kar miken? Boz tereze alsulana, Pojar miken, tan miken? Tısta niler bar iken? Bizde de tan rugandır, İndi ul da torgandır, Birge çaklar isine töşip, Künilleri tulgandır... Bizde de tan tugandır. Uylıydır ul: "Sav miken" içi tulı zar miken? Hesretlerin taratırga Temekisi bar miken? İsen miken, sav miken?" Aklı kiyimin kigendir, Belki, kaytır digendir, Zenger karnı ira-ira Vokzallarga kilgendir... Belki, tabılır digendir... İlde niler bar iken: Yullar zenger kar miken? Havadagı alsu şevle Pojar miken, tan miken? İlde niler bar iken? İRTELER ÇİTTİ İSE İrteler çitti ise, Aklısın kiye yarın: Yullarda küzi anın... E yulda - çiller ise, İrteler çitti ise... Aklısın kiye yarın, Karasın kimiy eli: Bilmiy ul, bilmiy eli» Sugışta niler barın, Aklısın kiye yarın... Yullarda küzi anın... E yulda - kuyı tuzan. Sin kilip çıgar sıman Tuzanga batıp tagın, Yullarda küzi anın... E yulda çiller ise: Cil yögirip kilip kirip, Söyiniçler birir kibik... Küzleri yulda gize... E yulda - çiller ise... -.' İrteler çitti ise, Uyan da, tiril de sin, Kayt eli öyine sin: Kür, gomiri niçik kiçe, İrteler çitti ise... YURTTA NELER VAR ACABA Dışarıda neler var acaba: Yollarda mavi kar mı ki? Buzlu pencere pembeleşiyor, Yangın mı var, tan mı atıyor? Dışarıda neler var acaba? Bizde de tan doğmuştur, Şimdi o da kalkmıştır, Birlikte çağlar aklına düşüp, Gönlü dolmuştur... Bizde de tan doğmuştur. Düşünüyordur o: "Sağ mi ki İçi dolu zar mı ki? Hasretlerini dağıtmaya Sigarası var mı ki? Esen mi ki, sağ mı ki? Beyaz elbisesini giymiştir, Belki, döner demiştir, Mavi karı yara-yara İstasyonlara gelmiştir... Belki, bulunur demiştir... Yurtta neler var acaba: Yollarda mavi kar mı ki? Havadaki pembe şule Yangın mı var, tan mı atıyor? Yurtta neler var acaba? SABAHLAR OLDU İSE Sabahlar oldu ise, Beyazlılarını giyer yârin: Yollarda gözü onun... Lâkin yolda - yeller eser, Sabahlar oldu ise... Beyazlılarını giyer yârın, Siyahını giymiyor henüz- Bilmiyor o, bilmiyor hâlâ Savaşta neler olduğunu, Beyazlılarını giyer yârin... Yollarda gözü onun... Lâkin yolda - koyu toz. Sen gelip karşısına çıkarsın sanki Toza batıp yine, Yollarda gözü onun... Lâkin yolda yeller esiyor: Yel yürüyüp gelip girer, Sevinçler verir gibi... Gözleri yolda gezer... Lâkin yolda - yeller esiyor... Sabahlar oldu ise, Uyan da, canlan da sen, Dön şimdi evine sen: Gör, ömrü nasıl geçiyor, Sabahlar oldu ise...

: ÇİLLER İSE İse çiller, ise çiller, İsken çiller faydasız. Halik cin Terezemni açıp kuydım, Küsene, cil, kirsene: Kadirlimnin hellerinnen Birer heber birsene! Çite kiçler, ciles çiller İseler de iseler. Çitinmini: kirseler de, İsen eli, diseler. Kiçki çiller sir söyliyler Mina tügil, göllerge... Sinnen ayırım könnerimde Min süz kuşıym kimnerge?! YELLER ESİYOR Esiyor yeler, esiyor yeller, Esen yeller faydasız. Halk türküsü Penceremi açtım Gelsene, yel, girsene: Sevgilimin hallerinden Birer haber versene! Geliyor geceler, serin yeller Esiyorlar da esiyorlar Çok mu zor, girselre, ve Yaşıyor hâlâ, deseler. Gece yelleri sır söylüyorlar Bana değil, güllere Senden ayrı günlerimde Ben söz söyleyim kimlere?! AĞILA DA BOLIT AĞILA Ağıla da bolıt ağıla Tugan-üsken cirler yağma; Terezege çirtir de yangır Nerse eytir tugannarıma?! Ağıla da bolıt ağıla... Nerse eytsin: Birni bilmiy ul, Heberi yuk minim yörekten. Mini barı çılatıp ütti Kukuruzlar bilen birretten... Nirsi eytsin: Birni bilmiy ul. Roman kibik künilli sin, yul! Azmi sinde gomir uzdırdım, Nice kiyim çabata sinde, Nice kiyim itik tuzdırdım! Roman kibik künilli sin, yul! E sin, yangır, iske tööşirme İtigimnin niçik ikenin... Yalanayak kildim dönyaga, Şulay gma, belki, kitermin. i sin, yangır, iske töşirme! Zirat bit ul sabantuy tügil, Nige anda kiyinip kiterge? Bu dönyamn bir par itigin Nige yukka erem iterge? Zirat bit ul sabantuy tügil. Ağıla da bolıt ağıla Tavlar aşa Kazan yağma; Terezege çirtir de yangır Nerse eytir tugannarıma?!...ağıla da bolıt ağıla... AKIYOR DA B ULUT AKIYOR Akıyor da bulut akıyor Doğduğun-büyüdüğün yerler tarafına; Pencereye vurur da yağmur Neler söyler yakınlarıma?! Akıyor da bulut akıyor... Ne söylesin: hiç bir şey bilmiyor o, Haberi yok benim yüreğimden. Beni yalnızca ıslatıp geçti Mısırlar ile birlikte... Ne söylesen: hiç bir şey bilmiyor o. Roman gibi neşelisin sen, yol! Az mı sende ömür geçirdim, Kaç çeşit pabuç sende, Kaç çeşit çizmeler tozdurdum! Roman gibi neşelisin sen, yol! Ama sen, yağmur, akla düşürme Çizmemin nasıl olduğunu... Yalın ayak geldim dünyaya, Böyle yine, belki, giderim. Lâkin sen, yağmur, akla düşürme! Kabristan ne de olsa sabantoy değil, Niye oraya giyinip gidilir ki? Bu dünyanın bir çift çizmesini Niye yok yere haram eder ki? Kabristan ne de olsa sabantoy değil. Akıyor da bulut akıyor Dağlar aşarak Kazan tarafı na, Pencereye vurur da yağmur Ne söyler yakınlarıma?!... Akıyor da bulut akıyor...

KAYSIGIZNIN KULICILI? Dönya mini Üzgertti: İlamaska öyretti. Külmek cinin irtasımı? - Beylisi bar Yörekni. Sugışlardan zamana Tuktap torgan arada, Yaralarm yamaştırıp Yata idim Dalada: - Kayt!.. - dip hatlar kildiler... Yullar... ozın idiler... Kayttım. - Busı - alkaları, Busı - kabiri... - didiler. Eğer tagm kilseler, Sav! - dip heber birşeler, Vulkannarga kirir idim, Şundadır ul... diseler. ' Birde dönya kirekni, İlamaska öyretti... Kaysıgıznm kulı cılı? Beylisi bar yörekni... ROMAŞKALAR Romaşkalar tirbele cilde Bir kürinip, tagm kümilip, Yögireyögire şayan neniler Kırda kaçış uynagan kibik. Romaşkalar usken dalada İske töşti birge çaklarım; Köte miken, sağma miken, dip, Kanatların yolkam alamın. Yuk, romaşka, Minim yöreknifi Yanularm basa almıysın, ~ Köte eli, sağma haman, dip, Aldıysm iç mini, aldıysıfi! Yuk, ışanmıym romaşkalarga, Aldaşa iç alar, aldaşa: Anın kabiri östinde indi Rizidalar üse lebasa... TINMA, DAVIL Agıym disem, barıym disem, Akkoş büle yulımnı. Halik cırı Tallar kistim, bavlar iştim, Sallar saldım sularga. Kiter yağım - unda da bit Çiller ise sullarga. HANGİNİZİN ELİ SICAK? DİNME, FIRTINA Dünya beni Değiştirdi: Ağlamamayı öğretti. Yırtayım mı gömleğin yenlerini? - Sarmam gerek Yüreği. Savaşlardan zaman Biraz donduğu arada, Yaralarını sarıp Yatıyor idim Bozkırda: - Dön!., deyip mektuplar geldiler... Yollar, uzun idiler... Döndüm. -Bu- küpeleri, Bu - kabiri... dediler. Eğer yine gelseler, Sağ! deyip haber verseler, Volkanlara girer idim, Oradadır o... deseler. Verdi dünya gerekeni, Ağlamamayı öğretti... Hanginizin eli sıcak? - Sarmam gerekyüreği... PAPATYALAR Papatyalar sallanıyoryelde Bir görünüp, yine gömülüp, Koşa-koşa oynayan minikler Kırda yakalamaca oynuyor gibi. Papatyalar büyümüş kırda Aklıma düştü birlikte olduğumuz çağlarım; Bekler mi ki, özler mi ki, deyip, Kanatlarını yolarım onların. Yok, papatya, Benim yüreğimin Yangınlarını söndür emiyor sun, Bekler hâlâ, özler her zaman, deyip, Aldatıyorsun ya beni, kandıyorsun! Yok, inanmıyorum papatyalara, Yalan söylüyor onlar, kandırıyor: Onun kabri üstünde şimdi Muhabbet çiçekleri büyüyor ya... Akıyım desem, varıyım desem, Kuğu kesiyor yolumu Ḣalk türküsü Söğüt kestim, bağlar açtım, Sallar saldım sulara. Gidecek tarafım - sağımda ama Yeller eser sollara. \

-. Öste - dulkın, Astan - upkm Kullar sala salıma. Sukma, dulkın, upma, upkm: Kaytıym yarım yanına. Davıl tındı, dulkın tondı, Akkoş büle yulımnı: Yuksmdır sin, sizedir koş Yulım buşka bulum... Tınma, derya, ayka, çayka: Künmegenmin tmlıkka. Upkınnarm birni tügil, Batırma tik monlıkka... KİİK KAZLAR Yangırlarda-yavımnarda, Davıllarda-cillerde Kiyik kazlar kıygıldaşa Min bilmegen tillerde. Kiyik kazlar kıygıldaşa, Cırlaşalar mikenni? Tugan iller kala bit dip İlaşalar mikenni? Biznifi de bit sular sıman Kitken yıllar bar idi; Kıygak-kıygak, ilim yırak, Digen çorlar bar idi. Kiyik kazlar kıygıldaşa, Sav bul, yaktaş, dilerdir; Elle kaytır, elle kaytma Biznifi başlar, dilerdir. Kazlar kibik oçasılar, Kitesiler yuk indi; Kıygak-kıygak, ilim yırak Diyesiler yuk indi. Kıygıldaşıp bolıtlar, Min bilmegen tillerde, Kiyik kazlar kitip bara Min kürmegen illerge. OZATU Kayradı yiğit kılıçnı, Atlandı yarsu atka. Ozata halik yigitni İlbasar kilgen yakka. Karadı kıznıfi çiberi: Airılıp kalammı? - dip, Yulına digen bülekni Tapşıra alammı? - dip. Tufragın ilnin töynep kız Üstte-dalga Alttan - kasırga Dokunuyor, elleriyle karıştırıyor. Vurma, dalga, çekme, fırtına: Döneyim yârim yanına. Fırtına dindi, dalga dondu, Kuğu kesiyor yolumu: Yoksundur sen, seziyordur kuş Boş yere yola çıktığımı... Dinme, derya, salla, çalkala: Alışmamışım sakinliğe. Kasırgaların hiç bir şey değil, Daldırma yeter ki hüzne... YABAN KAZLARI Yağmurlarda-yağımlarda,. Fırtınalarda - yellerde Yaban kazları gaklaşıyor Benim bilmediğim dillerde. Yaban kazları gaklaşıyor, Türkü söylüyorlar mı acaba? Doğduğum iller gidiyoruz kendi topraklarımızdan deyip Ağlaşıyorlar mı acaba? Bizim de işte bunlar gibi Giden yıllar var idi; Gak-Gak, ilim ırak, Diyen devirler var idi. Yaban kazları gaklaşıyor, Hoşçakal, hemşehrim, diyorlardır; Ya döner, ya da dönmez gen Bizim başlar, diyorlardır. Kazlar gibi uçmak, Gidesim yok şimdi; Gak-gak, ilim ırak Diyesim yok şimdi. Gaklaşıp bulutlar da, Benim bilmediğim dillerde, Yaban kazları gidip varıyor Benim görmediğim illere. UĞURLAMA Biledi yiğit kılıcını, Atlandı hızlı ata. Uğurluyor halk yiğidi İşgalcinin geldiği tarafa. Baktı kızın güzeli: 'Ayrılıp kalam mı? deyip, Yoluna denilen hediyeyi Vermeye yetişir miyim? deyip. Toprağını ilin bohçalayıp kız

Kulâvlık oçlanna, Kildi de çaya yigitni Aldı ul koçağına. Kiyinip pohod kiyimin, Yarsıgan atka minip, Yav kilgen yaklarga kitti Yöregi kaynar yiğit. Mendil uçlarına, Geldi de cesur yiğidi Aldı o kucağına. Giyinip sefer elbiselerini, Hızlı ata binip, Düşmanın geldiği tarafa gitti Yüreği kaynayan yiğit. BEHIT Kızarıp koyaş bayıy, Kız bala yaka kayıy. Kayıy da tagın süte Yeşligi sagımp üte... Çüllerde yöriy yiğit, Arslan kiyik kibik. Kom kazıy, altın ili, Behitler izlep yöriy. İr yiğit kaytıp kile. Kile de başın iye: - Sin iken, behtim, canıy! Kız bala yaka kayıy, Kızarıp koyaş bayıy... BAHT Kızarıp güneş batıyor, Kız bala nakış yapıyor. Dikiyor da yine söküyor. Gençliğini özlüyor o... Çöllerde dolaşıyor yiğit, Arslan vahşi gibi. Kum kazıyor, altın eliyor, Bahtlar arayıp dolaşıyor. Er yiğit dönüp geliyor. Geliyor da başını eğiyor: - Senmişsin, bahtım, canım! -Kız bala yaka dikiyor, Kızarıp güneş batıyor... BU SONGI TANI ANIN Sandugaç sayny tagm... Ni bula sayramasa. Ansız da mofisu lasa, Bu softgı tam anın Sandugaç sayny tagm... Ni bula sayramasa!.. Yaftrata eremeni. Yapsana terezeni: Üzekni öze lasa Ni bula sayramasa... Ansız da monsu ana: Bir anın cuyıla anı, Yaftadan kayta tagı. Sandugaç, tuktasana: Bolay da mofisu ana. Bu songı tanı amfi, Nurlana beyrem kibik. Kürelmas bugay yiğit Enkesin, tugan yağın: Bu - songı tanı anın. Sandugaç sayny tagın... "Kil, eni, ilikki kük, Yokısız küzimni üp, Arala kilip canım: Sandugaç sayny tagın... BU SON SABAHİ ONUN Ne olur ötmese. Onsuz da kederliyim oysa, Bu son sabahı onun Ne olur ötmese!..: Yankılatıyor etrafı. Kapasana pencereni: Gönlümü parçalıyor oysa Ne olur ötmese... Onsuz da kederli ona: Bir onun kayboluyor şuuru, Tekrardan kendine geliyor. Bülbül, dursana: Böyle de kederli ona. Bu son sabahı onun, Nurlanıyor bayram gibi.. Göremez galiba yiğit Anasını, doğduğu yerini: Bu - son sabahı onun. "Gel, anne, eskisi gibi, Uykusuz gözümü öp, Ara gelip canım: '