Bu örneği gerçekten anlamışsanız, fazilet kelimesinin anlamını artık biliyorsunuz demektir.

Benzer belgeler
Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

Abdullah b. Abdurrahman el-cibrîn

Birden fazla umre yapmanın hükmü ve iki umre arasındaki süre ne kadar olmalıdır? Muhammed Salih el-muneccid

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir.

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

PEYGAMBERLİKTEN SONRA EN YÜCE MAKAM ŞEHÂDET Cumartesi, 28 Şubat :06

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Haydin Câmiye Pazartesi, 31 Ekim :26

İNSANLARA İLİM ÖĞRETMENİN VE ONLARI İYİLİĞE DÂVET ETMENİN FAZÎLETİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Muhammed Salih el-muneccid

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

İşin Başı İslam, Direği Namaz, Zirvesi Cihaddır Perşembe, 17 Mayıs :08

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

Teravih Namazı - Gizli ilimler Sitesi

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

HAC BÖLÜMÜ. 233) Hac İle İlgili Hadisler

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KADİR GECESİ

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

Selamın Veriliş Şekli: Selam verildiği zaman daha güzeliyle veya aynısıyla karşılık vermek gerekmektedir. Allah

GECE NAMAZI, SALİHLERİN İŞİDİR

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Arefe günü ile ilgili meseleler ve hükümleri مساي ل وأح م تتعلق بيوم عرفة. Bir Grup Âlim

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Terceme : Muhammed Şahin

Sabah, uyanabildiğinin şükrü olarak Rabbi için namaz kılar ve niyazda bulunur. Gününe, ilk olarak temizlikle (abdestle) başlar. Allah temizdir.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğum yıldönümünü türkü-şarkı söylemeden ve haramlar işlemeden kutlamanın hükmü

بسم هللا الرحمن الرحيم DAR'UL HARP NEDİR VE DAR'UL HARP HALKINA NASIL MUAMELE EDİLİR?/HAMD BİN ATİK (RH.A) ed-durar us seniyye, 9/

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

3 Her çocuk Müslüman do ar.

Sunabihi (Rah Aly.) anlatıyor: Ölüm döşeğinde yatmakta olan Ubade b. Samit'i (R.A.) ziyarete gittim. Onu gürünce ağladım. Ubade, "Dur biraz!

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz. Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.

Tesbih çekmenin faziletleri ve bunun kaynaklarını bana söyleyebilir misin? Hz. Resulullah'ın

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

لا حرج من قضاء رمضان ا صف ا اk من شعبان

Ey iman edenler! Eğer Allah a saygı duyup emrine uygun yaşarsanız, size, iyiyi kötüden ayırt eden bir anlayış/bir nur

Dua ve Sûre Kitapçığı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru

Zilhicce Ayının İlk On Günü Çarşamba, 11 Kasım :28

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

Bilge kişi, olayların düzenini bilen kişidir. İbn-i Arâbî. Bilgelik, erdemin annesidir. İbn-i Sînâ

Onu kendi haline bırakın, Allah'ın diyarında otlasın, sakın ona bir fenalık yapmayın.

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

İlim öğrenmek kadın ve erkek her müslümânâ farzdır", (1)

Okul Başarısı Anne Babalardan Dualar İster (2) Perşembe, 06 Aralık :11. Dualar Beddualar

5 Peygamberimiz in en çok bilinen dört ismi hangileridir? Muhammed, Mustafa, Mahmud, Ahmed.

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Abdest alırken kep ve şapka veya kufiyenin üzerini mesh etmenin hükmü. Muhammed Salih el-muneccid

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...10 ÖNSÖZ...12 GİRİŞ...16 I- İSRÂ VE MİRAÇ KELİMELERİNİN MANALARI...16 II- TARİH BOYUNCA MİRAÇ TASAVVURLARI...18 A.

RABBİNİ TANI Allah her ne sarfederseniz bilendir.

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Toplu halde duâ etmenin hükmü

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

Peygambersiz dönemde yaşamak

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :27

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

ALLAH IN EVLERİNDE MİSAFİRLİK: İTİKAF MESCİDLER ALLAH A YAKLAŞMA YERLERİDİR

Güneş yükselince işrak vaktinde güzelce abdest alıp iki rekat namaz kılanın bütün {küçük} günahları affolur.. {Hadis-i Şerif ibni Ahmed}

Teheccüd namazını lazım tutun!

SAYILI ADIMLARLA ELDE EDİLEN MİLYONLARCA SEVAPLAR

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

2. Haramı ve helali tayin etmek Allah ın hakkıdır. Bir harama helal demek vebal olduğu gibi helale haram demek de vebaldir.

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim :31

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

PEYGAMBERLERE ÎMÂNIN HAKİKATİ. Hâfız el-hakemî

RECEP AYINDA ORUÇ TUTMANIN HÜKMÜ

Bid'at münasebetlerde verilen ödüllerin hükmü

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

MUSA -ALEYHİSSELÂM- İLE FİRAVUN KISSASI. Muhammed Şahin. Tetkik eden: Ümmü Nebil. Rabva Semti İslâmî Dâvet Bürosu. [ Türkçe ]

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

Ayetlerin Mealleri: الله لا ا ل ه ا لا ه و ال ح ي ال ق ي وم لا ت ا خ ذ ه س ن ة و لا

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

RABBİNİ TANI Allah hüküm ve hikmet sahibidir.

Abdestte başı mesh etmenin şekli

ح م تهني ة غ ملسلم ف مناسبات غ دينية. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

Bin aydan hayırlı 'Kadir Gecesi' bugün

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Transkript:

Bazen bir merkebe daha fazla değer verilebilirse de, hiçbir za man merkebin attan daha üstün olduğu söylenmez. Çünkü onun üstünlüğü cüsse itibariyledir. Oysa at, her zaman merkepten daha üstün vasıflara sahiptir. Bu hal her açıdan kemâl sayılmaz. Hayvan yetenekleri ve özellikleri bakımından aranılır ve kendisine bu nedenle tsahip olunmaya çalışılır; yoksa sırf cüssesi için değil! Bu örneği gerçekten anlamışsanız, fazilet kelimesinin anlamını artık biliyorsunuz demektir. Diğer hayvanlara nisbetle at nasıl faziletli ise, ilim vasfı da diğer bütün vasıflara nisbetle hiç kuşkusuz daha faziletlidir. Atta bulunan hızlı koşma yeteneğinin bir fazilet olduğunda şüphe yoksa da, bu mutlak bir fazilet sayılmaz. Ancak ilim böyle değildir. İlim, hiçbir şeyle mukayese edilemeyecek kadar büyük bir fazilet taşımaktadır. İlmi hiçbir şeyle kıyas edemeyiz; zira ilim, Allah Teâlâ nın kemal sıfatıdır. Peygamberlerin ve meleklerin bütün şerefi ilim den gelmektedir. Hatta atların bile zeki olanı, 1 / 18

uyuşuk olanından daha üstündür. Bu nedenle ilim, hiçbir meziyete izafe edilmeksizin tek başına faziletin kendisidir. Demek oluyor ki ilim, zâtından dolayı istenen bir nimettir! Yine bu şekilde ahiret âleminin nimetlerine götüren en önemli vesilenin de ilim olduğunu açıkça görebi lirsiniz; zira Allah Teâlâ nın huzuruna ancak ilim ile gidilir. İnsanoğlu hakkında en büyük makam, ebedî saadet olduğundan dolayıdır ki bu saadete ulaştıran vesilede en büyük fazilettir! Çünkü insan için ilim ve ilime bağlı amel olmadığı takdirde, bu nimetlerin hiçbirine ulaşmak imkânı yoktur! Ayet-i Kerimeler Her kabileden bir cemâatın dini iyice öğrenmeleri gerekmez miydi? (Tevbe/122) 2 / 18

Eğer bilmiyorsanız, ehl-i zikre sorunuz! (Nahl/43) Dönüp kavimlerine geldiklerinde (Allah ın yasak kıldığı şeylerden) kaçınmaları için onları uyarmaları gerekmez miydi? (Tevbe/122) Bu ayette geçen inzar kavramından ilim öğretmenin ve irşadda bulunmanın vâcib olduğu anlaşılmaktadır. Allah, kendilerine kitab verilenlerden, onu mutlaka insan lara beyan edecekleri ve hiçbir şekilde gizlemeyecekleri hususunda söz almıştı.(âli îmran/187) Bu ayette, ilim öğretmenin farz olduğu açıklanmaktadır. Buna rağmen onlardan bir grup bildikleri halde hakikati gizlerler.(bakara/146) Bu ayette de hak ilmi saklayıp öğretmemenin haram olduğu beyan edilmektedir. Nitekim başka bir ayette, ilmin gizlenmemesi gerektiği gibi, şahidlikten de kaçınmamak gerektiği bildirilmiştir: 3 / 18

Şehadeti gizlemeyin. Kim onu gizlerse bilsin ki kalbi günah kârdır.(bakara/283) Peygamber Efendimiz de şöyle buyurmuştur: Allah Teâlâ peygamberlerden aldığı sözü (âlimlerden de) almadan herhangi bir âlime ilim vermez. Alman bu söz de ilmi halka açıklayıp gizlememeleridir. 45 Allah a çağıran, salih amel işleyen ve Ben müslümanlar danım diyenden daha güzel sözlü kim vardır? (Fussilet/33) Ey Râsûlüm! İnsanları Kur anla, güzel söz ve nasihatla rabbinin yoluna (İslâm nizâmına) dâvet et. (Nahl/125) 4 / 18

Allah onlara Kitab ı ve Hikmet i öğretir. (Âli İmran/48) Hadis-i Şerifler İlim tahsil etmek maksadıyla yollara düşen kimseye Allah Teâlâ cennete giden yolu gösterir. 34 Melekler ilim yolcusunun hâlinden râzı oldukları için kanatlarını onun ayakları altına sererler. 35 İlimden bir bölüm öğrenmen, yüz rek at namaz kılmandan daha hayırlıdır. 36 Kişinin ilimden öğrendiği bir bölüm, onun için dünya ve dünyadakilerin tümünden daha hayırlıdır. 5 / 18

37 İlim Çin de de olsa bulup öğrenin! 38 İlim öğrenmek her müslümana farzdır. 39 İlim hazinedir. Bu hazinenin anahtarı soru sormaktır. Sormaktan çekinmeyin; zira ilmin sorulmasından dört kişi birden mükâfat kazanır: Soran, cevap veren, onları dinleyen, onları seven! 40 Câhil, cehaletine razı olup durmasın. Âlim de ilmini susmak suretiyle saklamasın!41 6 / 18

Bir âlimin (ilim okuttuğu) meclisinde, (ilim tahsil etmek veya dinlemek için) hazır bulunmak, bin rek at namaz kılmaktan, bin hastayı ziyaret etmekten ve bin cenaze na mazında hazır bulunmaktan daha faziletlidir!42 İslâm dinini ihyâ etmek maksadıyla ilimle uğraşırken ölen kimseyle peygamberler arasında, cennette sadece bir derecelik fark vardır.44 Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Hazreti Muaz ı Yemene gönderirken kendi sine şöyle demiştir: Allah a yemin ederim ki, Allah ın senin vasıtanla bir kişiyi doğru yola iletmesi, senin için dünya ve dünyanın içinde bu lunanların tümünden daha hayırlıdır.46 İlimden birşey öğrenip, öğrendiği şeyi halka öğreten bir âlime, yetmiş sıddık ın sevabı verilir.47 Öğrenip amel eden ve öğrendiklerini öğreten bir kimse, gökler âleminde hayırla yâd edilir.48 7 / 18

Kıyamet günü geldiğinde Allah Teâlâ âbid ve mücahid kul larına Cennete girin deyince, âlimler Allah a şöyle derler: Ey âlemlerin rabbi! Âbidler ve mücahidler bizim kendile rine öğrettiğimiz ilim sayesinde ibadet edip cihad ettiler. Bunun üzerine Allah Teâlâ âlimlere Sizler benim nezdimde meleklerimden bazıları gibisiniz. İstediğiniz kimselere şefaat ediniz, şefaatiniz kabul olunacaktır der ve bu ilâhî müjde üzerine âlimler, istediklerine şefaat ettikten, sonra cennete girerler.49 Bu fazilet, sadece başkalarına ilim öğreten âlimlere mahsustur. İlmini başkalarına aktarmayan âlimin bu fazilete sahip ol ması sözkonusu değildir. Hiç şüphesiz Allah Teâlâ verdiği ilmi insanların göğsünden söküp almaz. Ancak âlimlerin gitmesiyle (ölmesiyle) ilim gider. Çünkü her giden âlim, kendisiyle birlikte kendinde var olan ilmi de götürür. Bu öyle bir durum meydana getirir ki, halkın içinde sadece cahil kişiler öne geçerler. Bunlardan birine ilmî bir mesele sorulduğu zaman, ilimleri olmadığı halde fetva verirler. Kendileri dalâlette oldukları gibi, verdikleri fetva (cevap)larla halkı da dalâlete sevkederler. 50 Bir ilmi öğrendiği halde, o ilmi ketmeden, (başkalarından esirgeyen) kimseyi, Allah Teâlâ kıyâmet gününde ateşten yapılmış bir gemle gemler.51 8 / 18

Hediyelerin en güzeli, ilmi dinleyip, anlayıp, bu ilmi olduğu gibi müslüman kardeşine öğretmendir. Bu, bir yıllık nafile ibadete denktir.52 Dünya lânetlenmiştir (kıymetsizdir), dünyanın içindekiler de lanetlenmiştir. Ancak Allahın zikri ile birlikte onu öğreten ve öğrenen bundan müstesnadır.53 Allah Teâlâ, melekler, göklerin ve yerin ehli, hatta yuvasında bulunan karıncalar, denizdeki balıklar; halka hayır yollarını gösteren kişi için rahmet dilerler.54 Bir müslümanın bir başka müslümana, dinlediği bir hadîsi olduğu gibi aktarmasından daha büyük bir yardımı olamaz.55 Mü minin, dinlediği hayırlı bir kelimeyi başkasına öğretmesi ve onunla amel etmesi, bir senelik (nafile) ibadet ten daha hayırlıdır.56 Birgün Hazreti Peygamber (Aleyhisselam) evinden çıkıp mescide geldi. Mescide girdiği zaman, 9 / 18

toplanmış iki grup gördü. Bu grup lardan biri dua ve zikir ile meşgul oluyordu. Öbürü ise, ilimden bahsediyor ve birbirlerine ilim öğretmeye çalışıyordu. Bunun üzerine Hazreti Peygamber zikir halinde olanlara işaret ederek şöyle buyurdu: Bunlar Allah tan isterler. Allah Teâlâ dilerse onlara verir, dilemezse vermez. (Sonra ilim üzerine konuşanlara işaret ederek şöyle bu yurdu): Bunlar ise, halkı eğitip, ilim öğretmeye çalışıyorlar. Ben de sizlere bir muallim (öğretici) olarak gönderildim 57. Daha sonra Hazreti Peygamber ilim öğretenlerin meclisine giderek onların aralarına oturdu. Allahu Teâlâ nın benim vasıtamla gönderdiği ilim ve hidayetin misali, bolca yağıp bir araziye isabet eden yağmurun misaline benzer. Yağmur alan arazinin bir kısmı suyu kabul eder, bol bol otlar yetiştirir. Arazinin diğer bir kısmı ise, yağan suyu biriktirir. Biriken o sudan Allah Teâlâ halkı yararlandırır. Halk ondan içer, (hayvanlarını ve) arazilerini sulayarak ekin eker. Aynı arazinin üçüncü bir kısmı da (taşlık ve kaygan bir zemine sahip olduğu için) ne suyu üstünde tutar, ne de (suyu emerek) mahsul verir.58 Hazreti Peygamber, birinci grubu ilimden menfaat sağlayanlara; ikincisini başkalarına menfaat sağlayanlara, üçüncüsünü de bu iki faziletten de mahrum kalanlara benzetmiştir. 10 / 18

Ademoğlu öldüğü zaman bütün amelleri kesilir (defteri dü rülür). Fakat ölüp de defteri dürüldükten sonra bile üç şey devam eder: Yararı olan ilim, sadaka-i câriye, salih evlât. Böyle bir evlât, babası öldükten sonra babası için bol bol hayır işler, dualar eder.59 Hayra delâlet eden (hayır yolunu gösteren), o hayrı bizzat işlemiş gibi sevabına nail olur.60 Hiçbir şeyde hased (imrenme) doğru değildir; ancak iki kişinin hâline imrenmek bu hükmün dışındadır: a) Allah Teâlâ nın ilim ve hikmet öğrettiği kimsenin hali ki, bu kimse (aynı zamanda) öğrendiği ilmi halka öğretip müşkilleri hakkında bu ilimle hüküm verir; b) Allah Teâlâ nın kendisine mal vermiş olduğu kimsenin hâli ki, Allah ona elindeki malı hayra sarfetmeyi nasip etmiştir.61 Allah ın rahmeti benim halifelerimin üzerine olsun! Senin halifelerin kimlerdir yâ Rasûlullah? diye sorulduğunda Hazreti Peygamber şöyle cevap vermiştir: Benim sünnetimi ihya eden ve sünnetimi Allah ın kullarına öğreten kimselerdir.62 11 / 18

Ashab ın ve Âlimlerin Sözleri İbn Abbas (Radıyallahu Anh) şöyle demiştir: İlim talep ederken büyük zorluklara göğüs gerdim, fakat ilmi elde ettikten sonra aziz oldum. Gerçekten de İbn Ebî Müleyke şöyle der: İbn Abbas ı gördüğümde, ondan daha güzel yüzlü ve muntazam endamlı bir kimseyi gördüğümü ve görebileceğimi tasavvur edemedim. Muhterem pederleri Hazreti Abbas (Radıyallahu Anh) gibi güzel bir insandı. Konuştuğu zaman herkesten daha açık ve daha beliğ konuşur, fetva verdiği zaman insanların en âlimi olduğunu gösterirdi. İbn Mübârek şöyle der: İlme talip olmadan bir kimsenin kendisinde azda olsa şeref aramasına ve kendisini şereflilerden saymasına şaşarım! Filozoflardan biri şöyle demiştir: İlim öğrenmek istediği halde öğrenemeyen veya öğrenebileceği halde öğrenmeyen kimselere acıdığım kadar kimseye acımam. 12 / 18

Ebu Derdâ der ki: İlimden küçük bir mesele öğrenmem, benim için bütün bir geceyi ibadetle ihya etmekten daha mühimdir. Yine Ebu Derdâ şöyle buyurur: Hoca ile talebesi hayırda ortaktırlar. Onların dışındakilerin sivrisinek kanadı kadar hayırları yoktur. Yâ âlim, ya talebe, ya da dinleyici ol. Bunların dışında dördüncü bir sınıfa dahil olma; yoksa helâk olup gidersin. Atâ şöyle demiştir: Bir kere ilim meclisinde hazır bulunmak, yetmiş lehviyat meclisinde bulunmanın kefareti olur. İmam Şâfiî de şöyle demiştir: İlim tahsil etmek, bütün nafile ibadetlerden daha faziletlidir. Fakih Ebu Muhammed Abdullah b. Abdilhakem şöyle anlatır: Bir gün İmam Mâlik in önünde ders okurken öğle ezanı okundu. Nafilelerimi kılmak üzere ders kitabımı kapattım. Hocam (İmam Mâlik) yüzüme bakarak şöyle haykırdı: Ey genç! Burada okuduğun ders, kalkıp kılacağın nafile namazlardan fersah fersah daha hayırlıdır. 13 / 18

Ebu Derdâ şöyle demiştir: Sabahları kalkıp ilim tahsiline gitmeyi cihad olarak kabullenmeyen ve böyle olduğuna tüm samimiyetiyle inanmayan kimsenin ne aklı var, ne de bir fikri. Hazreti Ömer şöyle buyurmuştur: Bir hadîs rivayet eden ve rivayet ettiği bu hadîsle insanların ameline yardımcı olan kimseye, o hadîsi yaşamasından dolayı sevap verildiği gibi, başkalarının yaşamasından hasıl olacak sevap kadar daha verilir. İbn Abbas da şöyle demiştir: Halka hayrı öğreten bir kimse için herşey af diler, hatta denizdeki balıklar bile Atâ b. Ebi Rebah şöyle anlatır: Said b. Müseyyeb in evine gittiğimde onu ağlar bir halde buldum. Kendisine niçin ağladığını sorduğumda, bana şöyle cevap verdi: Ağlayışımın sebebi şu: Hiç kimse gelip benden ilmî bir mesele sormuyor. Selef-i sâlihînden bir zât şöyle buyurmuştur: Alimler kendi dönemlerinin ışıklarıdır. Her âlim kendi dönemini aydınlatır ve o devrin insanları ışıklarını ondan alırlar. 14 / 18

Hasan Basrî der ki: Şayet âlimler olmasaydı, insanlar hayvanların seviyesine inerlerdi! (İnsanları hayvanlık seviyesinden âlimler çekip çıkarırlar, onları lâyık oldukları insanlık mevkiine ancak onlar yükseltirler). Yahya b. Muaz Âlimler ümmete, onların analarından ve babalarından daha merhametlidir dediğinde, kendisine bunun nasıl olabileceği sorulur; o da şöyle der: Çünkü babalar ve anneler ço cuklarını ancak dünya ateşinden korurlar. Oysa âlimler ümmeti âhiretin şiddetli ateşinden korurlar. Denildi ki: İlmin evveli sükût, sonrası dinlemek, daha sonrası hıfzetmek ve daha sonrası ise onunla amel etmektir. En sonu da onu insanlara öğretmektir. Yine şöyle denilmiştir: İlmini, bilmeyenlere öğret; bilmediğin ilimleri de bilenlerden öğren. Sen böyle hareket ettiğin takdirde, bilmediklerini öğrenir, bildiklerini de mükemmel bir hâle getirir sin. Kaynak: 15 / 18

34) Ebu Dâvud,-Tirmizî, İbn Mâce ve İbn Hibban, (Ebu Derdâ ve EbuHüreyre den) 35) Ahmed b. Hanbel, İbn Hibban ve Hâkim, (Saffan b. Assal dan) 36) İbn Abdilberr, (Ebu Zer den) 37) İbn Abdilberr, İlim; İbn Hibbaıı, Ravzat ul Ukalâ, (Hasan dan) 38) İbn Adiy ve Beyhakî (Enes den); Taberânî, (İbn Mes ud ve İbnAbbasdan) 39) İbn Adiy, Beyhakî ve İbn Abdilberr, (Enes den) 40) Ebu nuaym, Hilye, (Hz. Ali den) 41) Taberânî, (İbn Merduveyh den) 42) ırâki bu hadîsin Ebu Zer den değil, İbn Ömer den rivayet edildiğini söylemiştir. İbn Cevzî ise bu hadîsi Mevzuat adlı eserinde zikretmiştir. 43) Ebu Nuaym, Herevi, (Hasan dan) 44) Ebu Nuaym, (İbn Mes ud dan) 16 / 18

45) Ebu Nuaym, (İbn Mes ud dan) 46) İmam Ahmed, Müsned 47) Nesâî, Kitab ul-ilim 48) Deylemi, Müsned ul-firdevs, (Ebû Abdullah el-hâkim den) 49) Mu ribî, (İbn Abbas dan) 48) Deylemi, Müsned ul-firdevs, (Ebu Abdullah el-hâkim den) 49) Mu ribî ibn Abbas dan 50) Ebuta Dâvud dışındaki sünen sahipleri, (Abdullah b. Amr dan) 51) Bu hadîs Ebu Hüreyre, Abdullah b. Amr, Ebu Said, Enes b. Mâlik, İbn Mes ud, İbn Abbas, İbn Ömer vc Câbir den rivayet edilmiştir. 52) Vbn Âdıy, ll>n ÂM)as dan) 53) Tirmizî, İbn Mâce, (Atâ b. Murre den) 54) Tirmizî, (Ebu Derdâ dan) 17 / 18

55) İbn Abdilberr, (Muhammed b. el-münkedir den mürsel olarak) 56) Deylemî, Müsned ul Firdevs, (Muhammed b. Muhammed b. Ali b. As dan) 57) Ebu Talib el-mekkî, Kut ul-kulub 58) Buharî ve Müslim, (Büreyde b. Abdullah b. Ebu Bürde den) 59) Müslim, Ebu Dâvud ve Tirmizî; hadîs hasendir. 60) Tirmizî, (Enes den) 61) Buharî, Müslim, Nesâî ve İbn Mâce 62) İbn Abdilberr, İlim; Herevî, Zemm ul-kelam, (Amr b. Ebî Kesir yoluyla) 63) Ebu Nuaym, Hilye; Ebu Talib el-mekkî, Kut ul-kulub 18 / 18