M E R Y E M UZERLİ ÜNLÜ OLMAK BENİM İÇİN ÖNEMLİ DEĞİL



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Einstufungstest / Seviye tespit sınavı

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Evimi misafirlerim gidince temizlemek için saatlerce uğraşıyorsam birçok arkadaşım

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

ADIN YERİNE KULLANILAN SÖZCÜKLER. Bakkaldan. aldın?

ISBN :

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum»

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Kari m ve eşi Kelly alti sonra çocuk sahi bi olmak i sti yor

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

TURKISH DIAGNOSTIC TEST TURKISH DEPARTMENT

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

Herkese Bangkok tan merhabalar,

ΤΠΟΤΡΓΔΙΟ ΠΑΙΓΔΙΑ ΚΑΙ ΠΟΛΙΣΙΜΟΤ ΙΓΡΤΜΑ ΓΙΑΥΔΙΡΙΗ ΑΠΟΓΔΤΜΑΣΙΝΩΝ ΚΑΙ ΒΡΑΓΙΝΩΝ ΔΠΙΜΟΡΦΩΣΙΚΩΝ ΠΡΟΓΡΑΜΜΑΣΩΝ ΚΡΑΣΙΚΑ ΙΝΣΙΣΟΤΣΑ ΔΠΙΜΟΡΦΩΗ

Digital Age. Yeni Nesil Mutluluk Araştırması. Nisan, ZENNA Digital Age Yeni Nesil Mutluluk Araştırması Nisan, 2017

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

1) İngilizce Öğrenmeyi Ders Çalışmak Olarak Görmek

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

PROJE: WEBWISE PARENTS (WEB UZMANI EBEVEYNLER) EBEVEYNLER İÇİN ANKET

Okul günüm. Anne-babalar ve çocuklar için için okula başlama rehberi. Niedersächsisches Kultusministerium

Müşteri: Üç gece için rezervasyon yaptırmak istiyorum. Tek kişilik bir oda.

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ ΔΠΣΑ (7) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

23 Yılllık Yazılım Sektöründen Yat Kaptanlığına

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΙΕΥΘΥΝΣΗ ΑΝΩΤΕΡΗΣ ΚΑΙ ΑΝΩΤΑΤΗΣ ΕΚΠΑΙ ΕΥΣΗΣ ΥΠΗΡΕΣΙΑ ΕΞΕΤΑΣΕΩΝ ΠΑΓΚΥΠΡΙΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ 2006

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Orhan benim için şarkı yazardı

ÜRÜN KATEGORİSİYLE İLGİLİ:

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

1.Aşağıdaki isimlere uygun sıfatkarı getiriniz.(büyük, açık, tuzlu, şekerli, soğuk, uzun,güzel, zengin)

Jamie Foxx J

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

Carousel'de Alışveriş AYBIKE TURAN. 54 Carousel Instyle

Ürünü tüketmesini/satın almasını/kullanmasını ne tetikledi?

MATBAACILIK OYUNCAĞI

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

ALTIN KALPLİ ÖĞRETMENİM

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ 6 (ΕΞΙ) ΣΕΛΙΔΕΣ

Seçelim ve yerleştireli. Kutlu : Merhaba. Sophie : Kutlu :. Kutlu... e?

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

TC KİMLİK NO 1-Adı ve Soyadı. 2-Cinsiyeti. 2-Doğum yeri ve tarihi

Bu kitabın sahibi:...

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

HAZİRAN 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Haziran 2015 Bülten

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım.

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 09 Eylül :41 - Son Güncelleme Çarşamba, 09 Eylül :10

ARA SICAKLAR. MICHAEL KORS Polyester gömlek, Brandroom. STELLA MCCARTNEY Rayon ceket, Beymen. STEFANEL Yün kaban.

Iron Butt Reports - 09 July 2011

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

Okul Çağı Çocuğunda Sevgi Yetersizliği Çalma Davranışına mı Neden Oluyor? Pazartesi, 02 Eylül :14

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ

PROJENİN BAŞINDAKİ VE ŞUANDAKİ SİMULTANE UYGULAMALAR, BAKIM UYGULAMALRI VE SOSYAL İLİŞKİLER YÖNETİMİ

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

TAVŞANCIK A DOĞUM GÜNÜ SÜRPRIZI

KÜLTÜREL YAPILANMA GRUBUNUN (KYG) DEĞERLENDİRME ANKETİ

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :08

YOL AYRIMI SENARYO ALĐ CEYLAN

Transkript:

ELLEKAPAKRÖPORTAJ M E R Y E M UZERLİ ÜNLÜ OLMAK BENİM İÇİN ÖNEMLİ DEĞİL Türkiye, Meryem Üzerli yi Muhteşem Yüzyıl daki rolüyle tanıdı. Ama kocaman gülümsemesiyle ve pozitif enerjisiyle sevdi. Ülkeyi ani bir kararla terk etmesiyle gündeme adeta bomba gibi düşen Uzerli yi gerçekten tanımak için Berline e gittik. Ve bambaşka bir insanla karşılaştık. IŞIN GÖRMÜŞ FOTOĞRAFLAR: EMRE ÜNAL STYLING: MELİS AĞAZAT Utanarak belirteyim, Muhteşem Yüzyıl dizisinin sadık takipçilerinden değilim. Dolayısıyla Meryem Uzerli yle ilgili çok fazla bir bilgim yoktu, sadece uzaktan takip ediyordum. Ani bir kararla, önündeki tüm fırsatları elinin tersiyle itmesinin ardından radarıma sağlam bir giriş yaptığını söylemeliyim. Diziyle birlikte bizlere çizilen profilin ardında, aslında bambaşka bir kadın, bambaşka bir enerji olduğunu da o zaman farkettim. Ve bu çekimi yapmaya karar verdim. Fakat hamileliği dolayısıyla beklemek durumundaydım. Geçen bir sene içinde, Meryem Uzerli, anne oldu ve çok sevimli bir bebek dünyaya getirdi. Fakat anlaşılıyor ki, vaktini sadece anne olmakla geçirmemiş ve aslında kendi içine doğru da çok gerekli bir yolculuğa çıkmış. İşte o yolculuğun getirdiklerini bu röportajda okuyabilirsiniz. ELLE: Türkiye den Berlin e döndüğünde nasıl bir hayata başladın? MERYEM UZERLİ: Bir süre, uzun bir süreç kendimi dinledim. Zaten hamileydim. Evdeydim, bisiklete bindim, arkadaşlarımla buluştum. Normal şeyler. ELLE: Dinledim derken, kendini mi dinledin? Hayatınla ilgili sorular mı sordun? M.U: Kendime çok sorular sormadım aslında. Orada bir sürü olaylar üst üste geldi. Evde oturdum ve düşündüm. Hay Allah, bir sürü olaylar üst üste geldi... Hepsini kabul ettim. Ve bu olayları kabul ettiğim için bunları çok düşüne- 163

165

medim. Sadece her gün uyandım ve kendime Bugün sana ne iyi gelecek? diye sordum. Sonunda herşey iyi olacak diyerek hayata ve allaha güvendim. Eğer allah bana birşey gönderdiyse, bunu yaşamak için güç de verecektir diye düşündüm. Yürüyüş yaptım. Arada arkadaşlarımla buluştum. Ama sonuçta aylarca süren hamilelik dönemi, daha çok kendimle kaldım. Kişisel olarak ilerlemeye çalıştım, her anlamda. ELLE: Zaten Türkiye ye gelmeden önce kendi kendine bir hayatın vardı herhalde değil mi? M.U: Tabii ki vardı. ELLE: Yani o yüzden alışkınsın, kendi başına olan bir insansın aslında. M.U: Evet aynen. Ben hep böyle kalabalık bir ortam içinde değilim. Tabii ki çok arkadaşlarım var ama... ELLE: Berlin de eski hayatına döndün aslında. M.U: Aynen, eski hayatıma döndüm. Yeni bir ev buldum, taşındım. Daha aydınlık bir ev. Hemen hemen aynı semt, aynı yer. Ama bir fark olsun istedim. ELLE: Peki İstanbul a gelmeden önce nasıl bir hayatın vardı? Dizide oynamadan önce ne yapıyordun? M.U: Televizyonda işlerim vardı, tiyatro yaptım. Filmler çektim. Arkadaşlarımla ilgilendim. ELLE: Yani oyuncu olarak zaten bir deneyimin vardı Almanya da? M.U: Tabii, normal bir hayatım vardı. Tiyatroda çalıştım ve de filmler çektim. Çok normal şeyler yaptım. ELLE: Peki Türkiye ye geldiğinde birden bire bir üne kavuştuğunda zorlandın mı? M.U: Yok zorlanmadım. ELLE: Nasıl hissettin mesela? M.U: Diziyi çekmeye başladık. Ben tabii ki alışkın olduğum gibi sokağa çıktım. Her yerde yürüyüşe çıkıyordum,,önce hiç kimse bana bakmadı. Dizi yayınlandıktan sonra her gün daha fazla kişi beni tanır oldu. Sadece bunu fark ettim. Tabii ki özgürlüğüm biraz daha kısıtlandı, bunu hissettim. Ama zaten bu ünlü müyüm ünlü değil miyim meselesi beni çok ilgilendirmiyor. O yüzden fazla zorlanmadım. ELLE: Senin için ünlü olmak ne ifade ediyor? Bazı insanlar için ünlü olmak çok önemlidir. Ünlü olmak için çabalar. M.U: Onlar için neden önemli, onu bilmek lazım. Mesela bir gün Bebek te bir kafede otururken, bir çocuk geldi yanıma ve oyuncu olmak istediğini söyledi. Ve benim kadar ünlü olabilmek için ne yapabilir öğrenmek istedi. Ben de oyuncu mu, ünlü mü olmak istiyorsun? diye sordum. Cevabı yok ben ünlü olmak istiyorum oldu. Bunun için sana bir yol gösteremem dedim. Çünkü ben sadece oyuncu olmak istemiştim. Ünlü olmak değil. ELLE: Oyunculuğun da diğer meslekler gibi bir meslek olduğunu anlamakta zorlanıyor insanlar sanırım. SON ÜÇ SENE NEREDE NE OLDU, NERELERDE YANLIŞLIK OLDU? NEDEN BU YOLDA DEVAM ETTİM, SONUÇ NEDEN BÖYLE OLDU? HER ŞEYİ ANALİZ EDİP DÜŞÜNDÜM. BÜTÜN BUNLAR İÇİN KENDİME BİR CEVABIM VAR M.U: Tabii ki bu bir meslek. Onun için zaten benim için ünlü olmak önemli değil. Neredeyse bir senedir Berlin de yaşıyorum. Kimse benimle ilgilenmiyor. Bazen Türk bir taksiciye denk gelirsem beni tanıyor. Fotoğraf çektirmek istiyor. O kadar. ELLE: Ve bu seni üzüyor mu? M.U: Yok. Böyle bir şey beni hayatta üzmez. Çok mutluyum. Ünlü olmak gerçek bir hayat değil. Ama tabii ki işimi yaptığım için mutluyum. İnsanlar işimi beğeniyor. Beni kişilik olarak seviyorlar. Galiba bendeki enerjiyi hissediyorlar. Benim kalbimi hissediyorlar. Ne bileyim... Güçlü bir karekteri oynadım. Tabii ki güzel bir duygu. Çaba sarf ettim, çalıştım. Birisi işini beğendiğinde tabii ki sen de iyi hissedersin. Beni mutlu eden bu. ELLE: Dün için yaşayan bir insan olmadığını söyleyebiliriz? M.U: Aynen. ELLE: Zaten öyle olsa her şeyi bırakıp buraya gelmezdin. M.U: Tabii ki, bunu yaparken, bu kararı verdiğim için bir sürü şeyi kaybettim. ELLE: Gitmem gerekiyor diye mi hissettin? M.U: Evet, aynen. ELLE: Peki İstanbul la Berlin arasında ne gibi farklılıklar var? M.U: İstanbul tabii ki daha kalabalık. Benim için en büyük fark, İstanbul da deniz var. Burada yok. ELLE: Burada da nehir var. M.U: Evet ama İstanbul da Boğaz var. Yedi tepe üzerine kurulmuş bir şehir. Berlin dümdüz. Bu benim için önemli bir konu çünkü sürekli bisiklete biniyorum. İstanbul da bisiklet yolu yok. Bir de İstanbul da yemek manasında da çok seçenek var. ELLE: İstanbul daha süprizli belki. Berlin daha güvenli ve daha düzenli. M.U: Yok aslında öyle değil. Berlin de biraz kaotik. Berlin i kaotik olduğu için seviyorum. Berlin dinamik. Şehir içinde kaybolabilirsin. ELLE: Peki Türkiye ye geldiğinde hiçbir zorluk yaşadın mı? M.U: Yok yani aslında çok zor diye birşey yoktu. Tabii hala Türkçeyi öğrenmem gerekiyordu. ELLE: Berlin de daha sağlıklı besleniyorsun anladığım kadarıyla. M.U: Evet, ama tabii sürekli sağlıklı beslenmiyorum. (Gülüyor) Tatlıya karşı zaafım var. Diet yapabilen biri de değilim. Yemek yiyorum, tatlı da ama bol bol spor da yapıyorum. O zaman diyet yapmaya gerek kalmıyor. Dengeli olduğunda herşey problem yok demektir benim için. Kimyasal ilaç neredeyse kullanmıyorum. Tabii ki acil birşey varsa ya da çok ağır bir şey varsa mecburen kullanıyorum. Çok ağır birşey yoksa kullanmam. ELLE: Hastanelik değilsen yani? M.U: Evet yani hastanelik değilsem o zaman homeopatik 166 167

168 177 169

ilaçlar kullanıyorum. ELLE: Peki Ana dan biraz bahsedebilir miyiz? Çok eski bir arkadaşın ve kendisi de homeopat. Ve geçen sürede senin hep yanındaydı. M.U: Benim en iyi arkadaşım Ana, biz birbirimizi Hamburg dan tanıyoruz. On dört senedir arkadaşız. ELLE: Ve o destek oluyor herhalde homeopati konusunda? M.U: Tabii ki o homeopatik bir uzman zaten. Ve aynı zamanda bir doktor ve aynı zamanda çok acayip şeyler yapıyor. Zaten Almanya da bu konu çok normal. Bu homeopatik işler... Ama bilmiyorum bu Türkiye de homeopatik işler var mı? Ben on beş senedir homeopatiyle ilgileniyorum. Ana çok yakın arkadaşım olduğu için bu konuda o bana yardımcı oluyor. Birbirimizi yüzde yüz seviyoruz, yüzde yüz güveniyoruz. Ben mesela dedikodu yapmayı sevmiyorum. Biri benimle dedikodu yapmak istiyorsa çok sıkılır. Çünkü ben başka insanlar üzerilerine ne giydiler, kilo mu verdiler kilo mu aldılar hiç konuşmam. Bu çok sıkıcı, öyle değil mi? Ya da bu ilişki neden bitti ya da bu ilişki neden başladı? Bu gibi konularla da hiç ilgilenmiyorum. Anna da öyle bir kadın. Çok özgür, çok sevgi dolu, çok rahat bir arkadaşlığımız var. ELLE: Türkiye de de var mı böyle çok yakın arkadaşım diyebileceğin insanlar? M.U: O üç sene içinde buna çok vaktim yoktu. Muhteşem Yüzyıl seti dışından çok insanla tanışmadım. Tabii ki bir galada tanışıyorsunuz ama... yakın arkadaşlık kuramıyorsunuz. ELLE: Peki bu defa geldiğinde daha farklı olacak mı sence? Ocak ayında Türkiye ye dönmeyi planlıyorsun. M.U: Bu sefer, bir evim olsun diye hayal ediyorum. Artık bir otelde kalmak istemiyorum. ELLE: Bu önemli bir karar. M.U: Tabii ki, üç sene otelde kaldığım zaman orada çalışanlarla çok iyi anlaştık, aile gibiydik, o da çok güzeldi. Otelde yaşamanın da güzel tarafları vardı. ELLE: Ama sonuçta bir ev gibi değil... M.U: Evet. Üstelik şimdi bir çocuğum var, onunla otelde kalmak istemem. Normal bir evimiz olsun. Ben ev işlerimi kendim yaparım, çamaşırlarımı kendim yıkıyorum, yemeğimi ve temizliğimi kendim yapıyorum. Bunlar bana huzur veriyor. ELLE: İstanbul da aynısını mı devam ettirmek istiyorsun. M.U: Evet yani ben kendi evimde temizlik yapmak istiyorum, yemek yapmak istiyorum. Kızımla ilgilenmek istiyorum. Normal bir ev ortamında arkadaşlarımı ağırlamak istiyorum. Almanya dan daha fazla arkadaşım beni ziyaret etsin istiyorum. ELLE: Belki Türkiye de de arkadaş edinebilirsin? M.U: Tabii ki. Son sefer işe odakladım. Zamanım da azdı. Şimdi hayatım daha dengeli. Kendime geldim. Son üç sene nerede ne oldu, nerelerde yanlışlık oldu? Neden bu yolda ARTIK HAYATIMDA LARA VAR, BAZI ŞEYLER ÇOKTAN DEĞİŞTİ. BİR ÇOCUĞUN OLDUĞU ZAMAN ZATEN BÜYÜK BİR DEĞİŞİM YAŞIYORSUN. BEN LARA YI DOĞURDUM AMA ASLINDA YANİ LARA BENİ DOĞURDU devam ettim, sonuç neden böyle oldu? Her şeyi analiz edip düşündüm. Bütün bunlar için kendime bir cevabım var. Artık hayatımda Lara var, bazı şeyler çoktan değişti. Bir çocuğun olduğu zaman zaten büyük bir değişim yaşıyorsun. Ben Lara yı doğurdum ama aslında yani Lara beni doğurdu. ELLE: Lara ile birlikte içinden farklı bir Meryem mi çıktı acaba? M.U: Yok ben aslında hep aynıydım. ELLE: Peki seni nasıl doğurdu? M.U: Hepimizin hayatta bir duruşu var. Bu duruş bende hep aynı. Hayata bakışım hep aynı. Ben her insana saygı duyuyorum. Kimseyi yargılamıyorum. Garip insanlardan uzak duruyorum. Sevdiğim insanlara sevgimi gösteriyorum ve veriyorum ve bir gün gelecek ve ben gideceğim bu dünyadan. O zamana kadar etrafımdaki insanları mutlu etmek istiyorum. Aniden, akışla beraber yaşamak istiyorum. Her anda bunu hissedip, yaşamak istiyorum. Korkusuz. Hayata bu bakışım hiçbir zaman değişmedi. Hala öyle. Lara beni doğurdu derken, tüm yaşadıklarım, bugüne ve buraya nasıl geldim? Üç senedir hayatım nasıldı? Ne iyi oldu? Ne zor oldu? Neden böyleyim şu anda? Oturdum ve kabul ettim. Tüm bunlardan sonra, Lara doğduğu an, ruhsal anlamda Meryem e kavuştum. Bazen kendimizi kaybediyoruz... ELLE: Kendimizi ikinci plana atıyoruz bazen değil mi? Unutuyoruz kendimizi? Lara sana bu fırsatı mı verdi? M.U: Lara benim için en büyük hediye. Hayat bize bazı zor dönemler yaşatıyor. Aslında öyle zamanlarda anlıyorsun neysin, ne kadar cesursun. Ben biliyorum biz burada bir misafiriz. En iyi şekilde hayatımı yaşamaya çalışıyorum, en gerçek ve dürüst bir şekilde. Yalan söylemem. Hep dürüstüm. Lara yı doğurdum ama aynı zamanda o da beni doğurdu. Bunu anlatmak kolay değil. Ben yeni bir Meryem olmadım. Ben aynıyım. Sadece benim bir çocuğum var. Ama Meryem değişmedi. ELLE: Lara yla neler yapıyorsunuz gün içinde? Bakıcım yok dedin... M.U: Bakıcıya gerek yoktu. Doğumdan sonra dört hafta, yirmi dört saat yalnızdık, sadece Lara ve ben. İkimiz başbaşa kalalım istedim. ELLE: Çok zor birşey bu. M.U: Aslında zor değil. Gerçekten değil. ELLE: Panik olmadın mı? Nasıl yıkayacağım, nasıl besleyeceğim, nasıl bakacağım bebeğe diye? M.U: Yok. Hepsi çok doğal geldi. Bu bir bebek. Senin karnından çıkıyor. Ne istiyor? Uyumak istiyor, sevgi istiyor, güvende hissetmek istiyor. Süt istiyor, altını temizlemen gerekiyor, başka bir şey yok ki. Hamileyken hiçbir kitap okumadım. Hiçbir kursa gitmedim. ELLE: Bu da enteresan. M.U: Kurslar kitaplar tabii ki güzel. Ama hepsini adım adım 178 170 171

ELLEKAPAKRÖPORTAJ hallederim diye düşündüm. Sonra Lara doğdu. Dört hafta, 24 saat beraberdik. ELLE: Annen yardımcı olmak için geldi mi? M.U: Annem ve babam çalışıyorlar. Üç yüz kilometre uzaktalar. İlk dört hafta sonra geldiler. ELLE: Peki annen sana bebeğe tek başına baktığın için bravo dedi mi? M.U: Hayır çünkü onun için bu çok normal. O da bizlere tek başına bakmış, babam çalışıyormuş. Hatta annem hemen sonra çalışmaya başlamış. Bunlar bizim için çok normal şeyler. Neredeyse hiç uyumadığım için o ilk dört hafta tabii ki zor geçti. Aslında hiç uyumadım sayılır. Ama sonra yavaş yavaş hepsi düzene girdi. Her ay biraz daha rahat oluyor. Şimdi dişleri çıkmaya başlayacak, biraz daha hareketli oluyor her şey. Yine de rahatım. ELLE: Şu an bir yardımcın var mı? Yoksa tek başına mı bakıyorsun bebeğe? M.U: Çoğunlukla ben bakıyorum. Belli günlerde biri var. Mesela şimdi tatile çıkıyoruz, orada tabii ki biri var yanımda. Çünkü seyehatlerde herşey karışabiliyor, evdeki sistemi sürdüremiyorsun, yanımda yardım edebilecek birisi olursa daha rahat ediyorum. ELLE: Günlerin nasıl geçiyor? M.U: Uyanıyorum. Lara hala uyuyor oluyor, ben de yulaflı kahvaltımı yiyorum. En sevdiğim şey sabah yulaf yemek. Ona süt veriyorum. Sonra yerde bir sürü oyuncaklar var, onlarla oynuyor. Her şeyi ağzına sokuyor, ısırıyor çünkü dişleri çıkıyor. Radyo açıyorum, dans ediyoruz, sonra dışarı çıkıp geziyoruz. Arkadaşlarımla buluşuyorum. Bakıcı olduğu zaman daha uzağa gidebiliyoruhg mz, mesela ormana spor yapmaya. ELLE: Berlin de çok aktifsin anladığım kadarıyla. M.U: Arabam yok. O yüzden her yere bisikletle gidiyorum. Çok uzaksa ya da çok acil bir yere yetişmem gerekiyorsa o zaman taksiye biniyorum. Yoksa bisiklet. Hava çok soğuksa car sharing yapıyorum. Birkaç insanla aynı arabayı paylaşıyorum. ELLE: Yürüyüş, koşu yapıyor musun? M.U: Yürüyüş ve jogging yapıyorum. Bazen arada cardio çalışıyorum, yüzüyorum. ELLE: Özlemiş misin bunları? İstanbul da yapacak vaktin yoktu çünkü? M.U: Tabii, ben çok spor yapan ve hareketli bir insanım aslında. ELLE:Türkiye de de spor yapmayı düşünüyor musun? M.U: Artık bunu yapmam lazım. Bir sürü plan yaptım. ELLE: Bisiklete binmeyi düşünüyor musun Türkiye de? M.U: Düşünüyorum ama karşı tarafta sahilde dümdüz yerde. Ya da Belgrad Ormanı nda çok güzel bisiklete binebiliyorsun. ELLE: Belgrad Ormanı na gidersen, seni rahat bırakırlar mı dersin? M.U: Bırakırlar herhalde. Niye bırakmasınlar? ELLE: Seninle fotoğraf çekmek isteyecekler... M.U: Tabii bunu her yerde yapamam ama olduğu kadarıyla deneyeceğim. ELLE: Herhalde bir yardımcın olacak İstanbul da çünkü çalışıyor olacaksın? M.U: Evet. ELLE: Lara nın geleceği için kafanda birşey var mı? Almanya da mı, Türkiye de mi büyüsün? M.U: Ben hayatta hiçbir şeyi planlamıyorum. Sen hayatı planladığın sürece o hayat olmuyor. Hayat zaten her an değişiyor. Hayat benim için uzun bir gün. Uzun bir hafta. Ben nasıl birden bire Türkiye den böyle bir teklif aldım, orada geldim? Hamile kaldım. Hayatta çok şeyler oluyor. Tabii ki ben kendime bir sistem kurabilrim. Kendimi güven içinde hissetmek için. Kendimizi zaten kontrol etmek istiyoruz. Ama en büyük şeyleri kontrol edemiyoruz. Sen akşamları ertesi sabah için alarm kuruyorsun ama uyanacak mısın, bunu bilmiyorsun. Buna allah karar verir. Yani aslında basit şeyleri kontrol edebilirsin.. En büyük şeyleri için let it go yapman, yani akışına bırakman zaten. Benim için en önemli şey ben Lara nın yanında olmak. Aynı zamanda onu özgür bırakmak istiyorum. O benim vücudumdan çıktı, onun annesiyim. Ama Lara bana ait değil. ELLE: Sonuçta bağımsız bir varlık. M.U: Bağımsız, bir birey, ayrı bir kişilik. Ben onun sadece arkasında duracağım hep, onu hep seveceğim, hep güven vereceğim. Ama tabii o özgür bir ruh. Şu an küçük ve o yüzden ona çok iyi bakıyorum. Onu koruyacağım. Bir gün gelecek, kendini korumak isteyecek ve tabii ki arkada duracağım ve olanları seyredeceğim; ve herhangi birşey olursa ona destek olacağım. Onu koruma isteğim hiç geçmeyecek. Ama yani hayat gösterecek nereye gideceğimizi. ELLE: Yaptığın anlaşma, nedir yeni projen? M.U: Bir sürü teklifler geldi ve... ELLE: Niçin hiçbiriyle ilgilenmedin? M.U: Hepsiyle ilgilendim çünkü her teklife saygı duyuyorum. Biri beni bir iş için istiyorsa eğer tabii ki çok mutlu oluyor ve buna saygı duyuyorum. Ancak MBC gruptan gelen teklifi kabul ettim. MBC international bir şirket. Dubai de. Hem Türkiye de var hem de uluslararası. ELLE: Rol alacağın dizi Türkiye de mi yayınlanacak? M.U: Türkiye de yayınlanacak ama başka ülkelere de satılacak. Benim için bu duygusal bir karar çünkü oyuncu olarak çok güzel bir teklifti. Çok güzel bir senaryo yazacaklar. ELLE: Berlin de profesyonel anlamda boş da durmamışsın değil mi? Bir kozmetik markası yaratmışsın. M.U: Evet. Makyaj yapmaya on dört yaşında başladım. On dört yaşımdan itibaren hep bir hayalim vardı. Kendim bir şey yaratmak istiyordum. ELLE: Bu senin çocukluk hayalin yani? M.U: Bu benim çocukluk hayalim. On dört yaşından itibaren bu dünyada ne varsa her ürünü kullandım, her şeyi test ettim. Benim için makyajın en önemli detayı gözler. Çünkü gözlerin içinde ruhunu görebiliyorsun. BEN HER İNSANA SAYGI DUYUYORUM. KİMSEYİ YARGILAMIYORUM. GARİP İNSANLARDAN UZAK DURUYORUM. SEVDİĞİM İNSANLARA SEVGİMİ GÖSTERİYORUM VE VERİYORUM. BİR GÜN GELECEK VE BEN DE BU DÜNYADAN GİDECEĞİM. VE O ZAMANA KADAR ETRAFIMDAKİ İNSANLARI MUTLU ETMEK İSTİYORUM VE ANİDEN, AKIŞLA BERABER YAŞAMAK İSTİYORUM. HER ANDA BUNU HİSSEDİP, YAŞAMAK İSTİYORUM. KORKUSUZ Gözlere bayılıyorum. Küçük, büyük, karmaşık... Gözlerde o insanın enerjisini görebiliyorsun. Mutsuz mu, mutlu mu? Sıcak mı, biraz daha soğuk mu? Kendini kapatıyor mu, açık biri mi? O yüzden işe rimelle başladım. ELLE: Bu yüzden mi ilk olarak rimelle başlıyorsun? M.U: Rimel çok önemli. Genel olarak kozmetikle ilgileniyorum, makyaj da çok seviyorum. Birkaç sene önce bu hayalimi kimse bilmiyordu. Abimle paylaştım. O zaten çok başarılı bir işadamı. Çok yardımcı oluyor. Aslında hedefim, bütün dünyadaki rimeller içinden kendim için en iyi rimeli yaratmak. Bu arada ben hep iki rimel kullanırım mesela. Bir tane kullanıyorum, sonra diğeri de üstüne. ELLE: Neden? M.U: Çünkü biri kirpikleri ayırıyor. Diğeri de hacim veriyor. ELLE: Şaka yapıyorsun? Gerçekten mi? M.U: Yooo gerçekten. İki tür rimel satın alıyorum. ELLE: Peki ürün hazır mı? M.U: Aslında çalışmaya başlayalı bir buçuk sene oldu. Çok fazla test ettik. Örnekler üzerinden çok fazla düzeltmeler yapıldı. Şimdi ürün neredeyse mükemmele yakın bir durumda. Ve bakalım ne zaman hazır olacak. ELLE: Ne zaman çıkacak bu rimel? M.U: 2015 diye planlıyorum. ELLE: İsmi Meryem mi olacak? M.U: Evet. ELLE: Rimelden sonra far, allık, ruj gibi diğer ürünlerle mi devam edeceksin? M.U: Biz zaten bir paket hazırlayacağız. Yani kadınlar mutlu olsunlar diye, bu rimeli destekleyen ürünler de hazırlayacağız. ELLE: sadece rimel değil bir kozmetik markası yaratacaksın yani. Peki ELLE e kapak olmakla ilgili düşüncelerin neler? M.U: ELLE dergisini çok seviyorum. Zaten birkaç senedir çok istiyordum ELLE e kapak olmak. Acaba olur mu olmaz mı diye düşünüyordum? ELLE: Gerçekten mi? M.U: Türkiye deyken izlerle çalışmak çok istedim. Şimdi oldu, çok mutluyum. Ama şöyle de ilginç bir hikaye var. Seneler önce, genç bir kızken, yüzme havuzunda bir kız arkadaşım vardı. Kaç yaşındayız tam bilmiyorum. On beş, on altı yaşındayız. Yabancı bir ELLE dergisine bakıyorduk. O gün şakayla karışık Bir gün ELLE dergisinin kapağında olacağım dedim. Ve bunu söylediğime arkadaşım aynen senin gibi güldü ve Çok safsın? Sen nasıl ELLE e kapak olabilirsin ki? dedi. Ben zamanında tabii biraz şişkoydum, sivilcelerim vardı, saçlar karmakarışık. Çok çekici değildim, öyle söyleyeyim. Bütün erkekler Meryem senden kanka olur diyordu, beni kadın olarak görmüyorlardı. Ben hep erkeklerin kankasıydım. Sonra Allah tan hepsi bir anda değişti. Şimdi bu kapağı çıkar çıkmaz arkadaşıma yollayacağım. Eminim çok şaşıracak. Çünkü belki ünlü olduğumu bile bilmiyor olabilir. ELLE: Peki Lara nın babası Can la durumunuz nedir? M.U.: Can ve ben birkaç ay önce bir araya geldik ve bunlar nasıl, neden oldu diye her şeyi konuştuk. Can ve ben arkadaşız. Lara yı çok seviyoruz ve bir anne ve baba olarak onu mutlu etmek için elimizden geleni yapıyoruz. O Lara nın babası, ben de Lara nın annesiyim. Lara hayatımızda olduğu için çok mutluyuz. ELLE: Medeni insanlar gibi. Peki mesela hafta sonları alacak mı kızını? Öyle birşey yapacak mısınız? M.U: Bunu bir daha konuşacağız. Lara daha bir bebek. Can da bir baba olarak Lara yı çok seviyor. Tabii ki bizi istediği zaman ziyaret edebilir. Kapım ona her zaman açık. Biz arkadaşız, zaten çok telefonlaşıyoruz, mesajlaşıyoruz. O kadar. ELLE: Çok güzel. Peki Meryem hayatında yeni bir aşk var mı? M.U.: Şu anda yeni bir aşk aramıyorum. Ama günün birinde, birini yine sevebilirim. Hayatımı paylaşacağım bir insanın özlemini duyuyorum. Ancak o kişiyle ne zaman karşılaşacağımı Allah bilir. Ama onu yakın zamanda gönderirse de olur. Sanki buna hazırım... ELLE: Tekrar çalışmaya, setlere dönmeye hazır mısın? M.U: Berlin e gelirken hayat boyu bir daha oynayamayacağım diyordum. O kafadaydım. ELLE: Tamamen vazgeçmiştin yani. M.U: Evet, tamamen vazgeçmiştim. Oynamak, oyunculuk yapmak istemiyorum artık. O kadar yorulmuştum. Ama şimdi yavaş yavaş o his geri döndü. ELLE: Aynı şartlarda çalışmayacaksın herhalde değil mi? M.U: Çalışma şartlarıyla ilgili, her şeyi abim konuşuyor. Çok çalışmaktan yana problem yok. Çalışırım. Tükenmişlik, sadece yoğun çalıştığın için olmuyor. Bir sürü nokta üst iste binince patlıyor insan. Bir gün içinde tükenmiyorsun. Ama bunlar benim için geçmişte kaldı. ELLE: Taze, yeni bir başlangıç yapıyorsun... M.U: Evet, geçmişte yaşayan bir bir insan değilim. ELLE: Kimseye kırgın değilsin? Kimseye sinirli değilsin? M.U: Yok, kimseye kırgın değilim. Kalbim yine oyunculuk için atıyor. Aşk için de yavaş yavaş atıyor. Bir sürü yeni şey için kendimi hazır hissediyorum. Enerji doluyum ve geliyorum.