BEŞİNCİ KISIM VERGİ KARNESİ I-MADDE METNİ: Karne Mecburiyeti Madde 247-((Değişik : 30/12/1980-2365/42 md.)aşağıda yazılı olanlar vergi karnesi almaya mecburdurlar: 1. (4369 sayılı Kanunun 81 inci maddesiyle değişen bent) Gelir Vergisi Kanununa göre diğer ücret kapsamında vergilendirilenler;(*) 2. Gelir Vergisi Kanununa göre indirimden faydalanmak isteyenler; 3. Gelir Vergisi Kanununun 35'inci maddesinin (B) bendi uyarınca karne almak zorunda olanlar. alır. Durumu yukarıdaki şartların birden fazlasına girse bile, bir mükellef tek vergi karnesi (*) (Değişmeden önceki şekli) Vergi matrahları tamamen veya kısmen götürü usulde tespit olunanlar; II-VERGİ KARNESİ HAKKINDA GENEL AÇIKLAMA: Vergi karnesi gelir vergisi mükellefleri tarafından alınması gerekli bir belge olup,kapsamı ve biçimi Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından belirlenmektedir. Gelir vergisine uygulanacak genel ve özel indirimler için bu belgedeki bilgiler esas alınır. Mükellef bu karneyi ilgili vergi dairesine sunmak zorundadır. Vergi karnesi tanımı itibariyle gelir vergisine uygulanacak indirimler için ön görülmüşolmasına rağmen, bu uygulama alanı indirimlerle ilgili olmayıp, Özel hizmetlerde çalışan şoförler; Özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat işçileri; Gayri menkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar; Gerçek ücretlerinin tespitine imkan olmaması sebebiyle, Danıştayın müsbet mütülaasıyla, Maliye Bakanlığınca bu kapsama alınanlar, için ödenen ücretler tevkifata tabi olmayıp, bu şahıslarelde ettikleri ücret gelirleri için vergi karnesi almak zorunda olup, elde ettikleri ücret gelirlerini bu karneleri ile beyan edip vergisini öderler. Vergi karnesini, Gelir Vergisi Kanunu nun 64 ücü maddesinde sayılanlarınyanı sıra, özellikle mükellefiyet türü olarak ancak basit usûlde vergimükellefi olanların yanlarında çalışanlar alabilmektedir. III-VERGİ KARNESİ ALMAK ZORUNDA OLANLAR: Basit usûlde vergi mükellefi olanların yanlarında çalışan kişiler, özel hizmetlerde1 çalışan şoförler, özel inşaat2 sahiplerinin ücretle çalıştırdıkları inşaat işçileri, gayrimenkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar, Gelir Vergisi Kanunu nun 35 ve 64 üncü maddelerine göre Diğer Ücretliler sayılmaktadır. Vergi Usul Kanunu nun (VUK) 247 ve 248 inci maddelerine göre, diğer ücret kapsamında vergilendirilen kişiler, vergi karnesi almak ve kullanmak zorundadırlar. Diğer ücretli sayılan kişiler, vergi karnesini doldurur, işverene imzalatır ve vergi dairesine verirler. Vergi karnesi sahiplerinin vergisini bizzat kendileri öderler. İşverenleri ödemezler. Basit usûlde vergi mükellefi olanlar, yanlarında çalışanların vergi karnesi almalarını ve karnelerinde yazılı vergilerini ödemelerini temin etmeye mecburdurlar. Basit usûldeki vergi mükelleflerinin muhtasar beyanname verme yükümlülükleri olmadığı için, yanlarında çalışan vergi karnesi sahiplerinden de stopaj kesilmemektedir. Vergi karnesi, VUK un 248 inci maddesine göre, işe başlandığı veya iş değişikliğinin meydana geldiği tarihten itibaren bir ay içinde alınmak zorundadır. Vergi Usul Kanunu nun 247.nci maddesine göre, vergi karnesi almak zorunda olanlar: 1- Gelir Vergisi Kanununa göre diğer ücret kapsamında vergilendirilenler; 2- Gelir Vergisi Kanununa göre indirimden faydalanmak isteyenler;
2 3- Gelir Vergisi Kanununun 35'inci maddesinin (B) bendi uyarınca karne almak zorunda olanlar. A- GELİR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE DİĞER ÜCRET KAPSAMINDA VERGİLENDİRİLENLER: Gelir Vergisi Kanunu un 64.ncü Maddesinde vergi karnesi almak zorunda olan Diğer Ücret sahipleri sayılmış olup, bunlar aşağıda belirtilmiştir. a-kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı yanında çalışanlar; b-özel hizmetlerde çalışan şoförler; c-özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat işçileri; d-gayri menkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar; e-gerçek ücretlerinin tespitine imkan olmaması sebebiyle, Danıştayın müsbet mütülaasıyla, Maliye Bakanlığınca bu kapsama alınanlar. B- GELİR VERGİSİ KANUNUNA GÖRE İNDİRİMDEN FAYDALANMAK İSTEYENLER: V.U.K. na bu hüküm getirilmiş olmasına karşın gelir vergisindeki indirimlerin, bu gün uygulamada vergi karnesi esası uygulanmamakta, başka belgeler istenmektedir. vergilendirilen ve özel indirimden yararlanmak isteyen tam mükellefiyete tabi ücretliler (hizmet erbabı) 206 no.lu tebliğin ekinde yer alan dilekçe örneğini doldurarak, işverenlerine vereceklerdir. Gelir Vergisi Kanunundaki indirimler: 1-Sakatlık (Engellilik indirimi): G.V.K. nun 31.nci maddesinde Sakatlık indirimi olarak uygulanan indirim,6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle 03.05.2013 tarihinden itibaren Engellilik indirimi olarak değişmiştir. Bu indirimin uygulanması, çıkarılmış bulunan 28/04/1981 tarihli Sakatlık İndiriminden Yararlanacak Hizmet Erbabının Sakatlık Erecelerinin Tespit Şekli İle Uygulanması Hakkında Yönetmelik ve 30.03.2013 tarihli, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik te yararlanma koşulları belirlenmiştir. 2-Asgarî geçim indirimi : Gelir Vergisi Kanunu nun 32 inci maddesinde düzenlenmiş bulunan asgari geçim indiriminin uygulanması için kendi maddesinde indirimden yararlanma koşulları belirlenmiş, bu koşullar arasında vergi karnesi alınması şart koşulmamıştır. C- GELİR VERGİSİ KANUNUNUN 35'İNCİ MADDESİNİN (B) BENDİ UYARINCA KARNE ALMAK ZORUNDA OLANLAR: Gelir Vergisi Yasası nın 35. maddesinin (B) bendi hükmü gereği olarak Gelir Vergisi yükümlüsü olan her kişinin vergi karnesi alması ve kullanması zorunlu bulunmaktadır. 1 Gelir Vergisi Yasası'nın 35. maddesinin (B) bendinde "Bu kanunun 2'nci maddesinde sayılan kazanç ve iratları elde edenler (İstisna ve muafiyetlerden faydalananlar dahil)vergi karnesi almak ve Gelir Vergisi yönünden durumlarını ve bu durumda meydanagelen değişiklikleri karnelerine yazdırmak zorundadırlar yer almaktadır. 1 archive.ismmmo.org.tr sitesindeki Vesi Seviğ in Vergi karnesi veya vergi numarası Yeni Bir Buluş Değildir İsimli makalesi
3 Yasal düzenleme gereği olarak "...vergi karnesinin ihtiva edeceği hususlar, karne almaya ilişkin şekil ve esaslar ile uygulama zamanı, Maliye Bakanlığı tarafından tespit edilir." Gelir Vergisi Yasası'nın ikinci maddesinde gelir unsurları sayılmıştır. Bunlar; ticari kazançlar, zirai kazançlar, ücretler, serbest meslek kazançları, gayrimenkul sermaye iratları, menkul sermaye iratları vesair irat ve kazançlardır. Bu kazanç ve iratları elde edenler, yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere vergi karnesi almak ve kullanmak zorundadırlar. Gelir Vergisi, beyana dayanan ve dolayısıyla beyan üzerinden tarh ve tahakkuk işlemi yapılan bir vergi türüdür. Gelir Vergisine tabi geliri olanlar bu gelirlerini beyan etmek zorundadırlar. Karne uygulamasında ise beyana tabi geliri bulunanların, her şeyden önce karnelerin almaları ve kullanmaları gerekmektedir. Ancak bu karnelerin kullanım biçimini ve içeriğini ve uygulama zamanını belirleme yetkisi Maliye Bakanlığı na aittir. Yıllardır Maliye Bakanlığı kendisine verilen bu yetkiyi bazı teknik nedenlerden dolayı kullanamamıştır. vergilendirilen ve özel indirimden yararlanmak isteyen tam mükellefiyete tabi ücretliler (hizmet erbabı)206 no.lu tebliğin ekinde yer alan dilekçe örneğini doldurarak, işverenlerine vereceklerdir. IV-VERGİ KARNESİ ALINMASI: Vergi Usul Kanunu nun 248. maddesi hükmü gereği olarak yükümlüler vergi karnelerinin kendileri tarafından yazılması gereken kısımlarını doldurduktan sonra, vergi bakımından durumlarını kayıt ve tescil ve karneye işaret ettirmek üzere, bağlı oldukları vergi dairesine ibraz etmekle yükümlüdürler. Yükümlülüğü etkileyen ve değiştiren hususların da vergi karnesine işletilmesi zorunludur. Ticari ve mesleki kazanç sahiplerinin vergi karnelerini işe başlamadan önce almaları ve işle ilgili her türlü değişikliği bu karne üzerine işletmeleri yasa ile kendilerine verilmişgörevdir. Vergi Usul Yasası nın 248. maddesinin 3. fıkrası hükmüne göre ".. mükelleflerin doldurdukları karneyi vergi dairesine ibraz etmeleri veya değişikliği karneye işaret ettirmeleri süresi, işe başladıkları veya değişikliğin vuku bulduğu tarihten başlayarak bir aydır." Gelir Vergisi Yasası'nda yer alan indirimlerden yararlanabilmek için vergi karnesinin düzenlenmiş olması gerekmektedir. vergilendirilen ve özel indirimden yararlanmak isteyen tam mükellefiyete tabi ücretliler (hizmet erbabı) 206 no.lu tebliğin ekinde yer alan dilekçe örneğini doldurarak, işverenlerine vereceklerdir. Vergi karnesinin G.V.K. nun 35.nci maddesine göre, tüm mükellefler için mecburiyet getirmiş olmasına rağmen, bu gün için vergi karnesinin uygulandığı alan iyica daralmış olup, Sadece G.V.K. nun 64.ncü madde kapsamına giren ücretlerdeki (Diğer Ücretler) vergilemede kullanılması gerekmektedir.
4 Diğer taraftan, V.U.K. nun 352.nci maddesinde II/5.nci bendinde Vergi karnesinin süresinin sonundan başlayarak 15 gün geçtiği halde alınmamış olması; ikinci derece usulsüzlük cezasının kesilmesini gerektirmektedir. V-DİĞER ÜCRETLİLERİN TAHAKKUK EDEN VERGİLERİNİN ÖDEME ZAMANI: Basit usûlde vergi mükellefi olanların yanlarında çalışan kişiler, özelhizmetlerde çalışan şoförler, özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdıkları inşaat işçileri, gayrimenkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar, Gelir Vergisi Kanunu nun 35 ve 64 üncü maddelerine göre Diğer Ücretliler sayılmaktadır. Vergi Usul Kanunu nun (VUK) 247 ve 248 inci maddelerinegöre, diğer ücret kapsamında vergilendirilen kişiler, vergi karnesi almak ve kullanmak zorundadırlar. Diğer ücretli sayılan kişiler, vergi karnesini doldurur, işverene imzalatır ve vergi dairesine verirler. Vergi karnesi sahiplerinin vergisini bizzat kendileri öderler.işverenleri ödemezler. Çünkü, bu ücretler tevkifata tabi ücret olmadığı gibi, bunları yanlarında çalıştıranların da tevkifat yapma mevcburiyetleri yoktur. Basit usûlde vergi mükellefi olanlar, yanlarında çalışanların vergi karnesi almalarını ve karnelerindeyazılı vergilerini ödemelerini temin etmeye mecburdurlar. (VUK.md:251) G.V.K. nun 64.ncü maddesine göre, Basit usûlde vergi mükellefi olanların yanlarında çalışan hizmet erbabının safi ücretleri takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan, asgari ücretin yıllık brüt tutarının % 25'idir.G.V.K. nun 118.nci maddesine göre, diğer ücretler üzerinden tahakkuk eden vergilerde ödeme: 1. Öteden beri işe devam edenlerde, yıllık verginin yarısı takvim yılının ikinci,(şubat) diğer yarısı sekizinci ayında; (Ağustos) 2. Takvim yılının birinci yarısı içinde işe başlıyanlarda, yıllık verginin yarısı verginin karneye yazıldığı ayda; diğer yarısı takvim yılının sekizinci ayında; 3. Takvim yılının ikinci yarısı içinde işe başlıyanlarda, verginin karneye yazıldığı ayda; Ödenir.Basit usûldeki vergi mükelleflerinin muhtasar beyanname verme yükümlülükleriolmadığı için, yanlarında çalışan vergi karnesi sahiplerindende stopaj kesilmemektedir. Vergi karnesi, VUK un 248 inci maddesine göre, işe başlandığı veyaiş değişikliğinin meydana geldiği tarihten itibaren bir ay içinde alınmak zorundadır. Vergi karnesi sahipleri asıl olarak, basit usul vergi mükelleflerinin yanında yardımcı eleman ve çırak olarak çalışmaktadırlar. Bu çalışmaşeklinde, vergi karnesi sahibi basit usul vergi mükellefine belirli bir zamanda işyapmakta, basit usul vergi mükellefi de vergi karnesi sahibinin çalışmalarının karşılığında ona belirli bir ücret ödemektedir. VI- VERGİ KARNESİ SAHİPLERİNİN HANGİ STATÜDE SİGORTAL OLMALARI GEREKİR: 2 Bilindiği gibi; 1-Basit usûlde vergiye tabi vergi mükelleflerinin yanlarında çalışan kişiler, 2-Özel hizmetlerde çalışan şoförler, 3-Özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdıkları inşaat işçileri, 4-Gayrimenkul sermaye iradı sahibi yanında çalışanlar, Gelir Vergisi Kanunu nun 35 ve 64 üncü maddelerine göre Diğer Ücretli sayılmaktadır. Vergi Usul Kanunu nun (VUK) 247 ve 248 inci maddelerine göre, diğer ücret kapsamında vergilendirilen kişiler, vergi karnesi almak ve kullanmak zorundadırlar. Vergi karnesi sahiplerinin sigortalılık statülerini belirlemeden önce, bunların yaptıkları işin nitelik ve mahiyetini tam olarak tespit edip açıklığa kavuşturmak gerekir. Vergi karnesi sahipleri asıl olarak, yukarıda 2 SGK Müfettişi Vakkas DEMİR in Mali Çözüm dergisinin 2011 Eylül-Ekim sayısındaki, Vergi Karnesi Sahiplerinin Sosyal Güvenlik Durumlarının Açıklanması isimli makalesi.
5 sayılan,basit usul vergiye tabi vergi mükelleflerinin, özel hizmetlerde iş verenlerin, özel inşaat sahibi iş verenlerin ve gayrimenkul sermaye iradı sahibinin yanında yardımcı eleman veya çırak olarak çalışmaktadırlar. Bu çalışma şeklinde, vergi karnesi sahibi, yanlarında çalıştıkları kişilere belirli bir zamanda iş yapmakta, bi kişiler de, vergi karnesi sahibinin çalışmalarının karşılığında ona belirli bir ücret ödemektedir. Her ne kadar vergi karnesi sahipleri literatürde işçi olarak adlandırılmasalar da, yaptıkları işin özelliği açısından işçi vasfını taşımakta ve yaptıkları işte hizmet akdinin unsurları yer almaktadır. Çünkü hizmet sözleşmesi, iş görme amacı olan, taraflar (çalışan-çalıştıran) arasında sıkı bağlılık ilişkisi bulunan bir sözleşmedir. Diğer taraftan bu ücretliler yanlarında çalıştıkları kişilerin emir ve talimatı altında, yani işverene tabi işyerine bağlı olarak çalışırlar. Yaptığımız bu açıklamalardan da anlaşılabileceği gibi, vergi karnesi sahiplerinin çalışmalarının asıl olarak işçi-işveren çalışması (hizmet akdi) şeklinde olduğu, bu nedenle vergi karnesi sahiplerinin 5510 sayılı yasa kapsamında 4/a (eski adıyla SSK) sigortalısı olmaları gerektiği sonucu çıkmaktadır. Eskiden vergi karnesi sahipleri sadece ücretli olarak değil, kendi hesaplarına da çalışmakta ve götürü ticari kazanç ve götürü serbest meslek sahibi olarak vergi karnesi almakta ve götürü matrahlar üzerinden vergilendirilmekte idiler. Ancak, 4369 sayılı Kanunla, gelir vergisindeki götürü ticari kazan ve götürü serbest meslek erbabı şeklindeki mükellefiyet kaldırıldığından, sadece götürü ücretin karşılığı olarak Diğer Ücretli ifadesi getirilmiştir. Öyle olunca, vergi karnesi sahiplerinin kendi hesaplarına çalışmaları ve götürü olarak vergilendirilmeleri yasadan çıkarılmış, götürü ticari kazancın yerine basit usulde vergilendirme usulü getirilmiş olup, basit usule tabi olanlar ise beyana tabi olarak vergilendirilmektedirler. Dolayısayla, vergi karnesi sahipleri kendi adlarına çalışmadıkları ve herhal ve takdirde bir işverene tabi ve işyerine bağlı olarak çalıştıkları için, 5510 sayıl yasanın 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında (eski adıyla Bağ-Kur sigortalısı) sigortalı olmaları değil, 4/a kapsamında sigortalı olmaları gerekmektedir.