Davutoğlu'ndan El Turco açılımı Diaspora sözcüğünü yeniden tanımlayan Dışişleri Bakanlığı, tüm elçiliklere bir genelge yollayarak Türkiye'den göçen Ermeni, Yahudi ve El Turco'larla temasa geçti. 8 de AK İl Başkanımız Babuşcu ve Topbaş tan şehit ailesine ziyaret 6 da YIL: 2012 SAYI : 144 10-17 TEMMUZ 2012 BÜLTEN İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI T E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ 3. Yargı Paketi ne getiriyor? AK Parti Hükümeti olarak iktidarımız boyunca adalet mekanizmasını daha hızlı işletmek amacıyla çeşitli düzenlemeler yaparken, aynı zamanda ceza infaz kurumlarının niteliklerini arttırarak insan onuruna uygun imkanlar oluşturmak için büyük çabalar sarf ettik. Kamuoyunda 3. Yargı Paketi olarak bilinen, Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Tasarısı yasalaştı. Peki yeni yasa ne gibi düzenlemeler getiriyor? 4-5 te BAŞBAKANIMIZI HAKLI ÇIKARAN GERÇEKLER Türkiye nin nüfusu 10 yılda 4 milyon artarken yıllık doğum sayısı 100 bin azaldı. Annelik yaşı 27 ye yükselirken kürtaj sayısı 5 yılda iki kart arttı. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin nüfusunun artış hızının eksilere düşmemesi için her platformda dile getirdiği üç çocuk tavsiyesi şimdilik tutulmamış görünüyor. 6 da Beşiktaş Büyük Beşiktaş buluşmaları 2 de Beylikdüzü Eğitimle beraber aşılan engeller 3 te Gaziosmanpaşa Yerel medya ile birlikteyiz 3 te
AK BÜLTEN GÜNCEL 02 Büyük Beşiktaş Buluşmaları AK Parti Beşiktaş İlçe Başkanlığı olarak Ortaköy Princess Otelde düzenlemiş olduğumuz Büyük Beşiktaş Buluşmaları programımızın 7. sini düzenledik. Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç ın katılımlarıyla gerçekleştirilen programımıza iş, sanat, spor, cemiyet hayatının önemli simaları katılım gösterdiler. Program İlçe Başkanımız İbrahim Yıldırım ın açılış konuşmasıyla başladı. İbrahim Yıldırım şunları söyledi; AK Parti Beşiktaş İlçe Başkanlığı olarak Büyük Beşiktaş Buluşmalarının bugün siz değerli katımcılar ile 7.sini gerçekleştirmekteyiz. İlk programımızı Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan ın katılımlarıyla gerçekleştirmiştik. Bugün de Başbakan Yardımcımız Sayın Bülent Arınç bizlerle, Büyük Beşiktaş Buluşmalarını hazırlarken tek bir amacımız vardı. Beşiktaş İlçemizde farklı kesimlerde yaşayan siz değerli dostlarımızla bir araya gelerek bu güzel ilçemiz için neler yapabiliriz, birlikte neler başarabiliriz. Bunu düşünerek yola çıktık ve tabiî ki bunu yanı sıra AK Parti olarak yapmış olduğumuz hizmetlerin nasıl algılandığını sizlerin aklında oluşan sorunları nasıl gidereceğimizi de konuşarak çözümlemek istedik. dedi. Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç yaptığı konuşmada; Beşiktaş İlçe Başkanlığımıza, bu güzel akşamda düzenlemiş oldukları program için çok teşekkür ediyorum, tek tek baktığımda bir çok dostumuzu burada görmekten büyük mutluluk duydum. AK Parti olarak iktidar olduğumuz günden bu güne kadar sizlerin de takdir edeceği gibi birçok başarıya imza attık. Ülkemizde 3 seçim üst üste oylarını arttırarak kazanan tek partiyiz. Bizler siyaset anlayışımızı hizmet üzerine kurgulamış bir partiyiz. Bu Yerel Seçimlerde de inanıyorum ki ilçe başkanlığımız Beşiktaş ilçemizi AK Partili bir belediyeye kavuşturacaktır. dedi Konuşmalarına soru cevap şeklinde devam Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç; Aziz Yıldırım'ın tahliyesinden, Türkiye - Suriye ilişkilerine kadar birçok konuda düşüncelerini aktardı. Özel Yetkili Mahkemelerle ilgili düzenlemeler ve Terör konusu hakkında soruları da cevaplayan Arınç, yapılan programdan dolayı Beşiktaş İlçe Başkanımıza teşekkürlerini sunarak konuşmalarını bitirdi. Çelik: 4 yılda 3 milyon 700 bin kişi iş buldu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ''Türkiye son dört yıldır, krizden bugüne 3 milyon 700 bin kişiyi istihdam edecek noktaya geldi'' dedi. Dünyanın ana sıkıntılarından birinin büyümenin istihdama dönüşmemesi olduğunu dile getiren Çelik, ''Netice itibariyle tüm yatırımların amacı insanları mutlu etmek, insanlara iş verebilmek, aş verebilmek. Türkiye çok şükür son dört yıldır, krizden bugüne 3 milyon 700 bin kişiyi istihdam edecek noktaya geldi. Yüzde 8,5 büyüme dediğin zaman bu büyümenin karşılığını almış bulunuyoruz. Bundan dolayı tek haneli rakamlara doğru işsizlik gerilemiş bulunuyor'' diye konuştu. Son dönemlerde alınan kararların, özellikle teşviklerin Kars'ta, Iğdır'da ve Ardahan'da yoğun bir hareketlilik sağlayacağını vurgulayan Çelik, diğer bölgelerin geçmiş yıllarda yoğun bir şekilde yatırımlardan pay aldığını vurguladı. Bölgenin sosyo ekonomik durumunun iyileşmesiyle istihdama olumlu yansımalarının olacağını ifade eden Çelik, şunları kaydetti: ''O zaman da yüzde 8'lerde işsizliği görmüş olacağız. Bunun yanında, biz Çalışma Bakanlığı olarak 2023 hedefleri doğrultusunda istihdam stratejisini tamamladık. 2023 yılında Cumhuriyetimizin 100. yılında işsizliğin yüzde 5'e çekilmesi konusunda, 'her kurum, her yıl ne yapacak, sorumlulukları nelerdir', bunları da belirlemiş bulunuyoruz. Önümüzdeki günlerde bunları yayımlayacağız ve çalışmalar resmiyet kazanmış olacak. Böylece hedef yüzde 5 işsizlik. Türkiye'ye yakışan da bu.''
AK BÜLTEN AKTÜEL 03 Eğitimle beraber aşılan engeller AK Parti Beylikdüzü İlçe Başkanlığı olarak Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS) Türkiye biricisini evinde ziyaret ettik. AK Parti Beylikdüzü İlçe Başkanımız Av. İbrahim Bülbüllü, İl Sosyal İşler Başkanı ve İl Başkan Yardımcımız Yıldız Konal Süslü, İlçe Sosyal İşler Başkanımız Aysun Topçu, İlçe ÖKM Başkanımız Ülker Öztürk, Yönetim Kurulu Üyemiz Ali Cebeci ve Sosyal İşler Komisyon Üyelerimiz ile birlikte, Özürlü Memur Seçme Sınavı (ÖMSS) Türkiye birincisi işitme engelli Nurgül Devrimci yi evinde ziyaret ederek hediyesini ve çiçeğini sundu. 29 Mayıs 2012 tarihinde yapılan Özürlü Memur Seçme Sınavında Türkiye birinciliğini kazanan, 2002 Sakarya Üniversitesi İnşaat mühendisliği bölümü mezunu Nurgül Devrimci, Türkiye birincisi olduğunu internetten öğrendiğini ve buna çok şaşırdığını belirterek emin olmak için annemi ve babamı yanıma çağırdım. Bu benim için çok büyük bir mutluluktu, ben hep devlet memuru olmak istemiştim dedi. Eşinin çalıştığı dönemde kızının bakımıyla yakından birebir ilgilendiğini vurgulayan Haseki Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Abdurrahman Kamil Devrimci, kızımla gurur duyuyorum o benim kıymetlim dedi. Kızına özgüven sağlamak için ikinci Fakülteyi okudu Kızının başaralı olması adına ve motive etmek amaçlı 50 yaşında ikinci kez üniversite sınavına giren Dr. Ayşe Devrimci, kızıma 3 yaşından itibaren birebir anne-kız ve arkadaş ilişkisi içerisinde eğitim verdim. Onunla birlikte üniversite sınavına girdim, ben ikinci Fakülte olarak İşletmeyi, kızımda İnşaat Mühendisliğini bitirdi. Bu, çocuğun özgüveni açısından çok önemli dedi. Canda özür yoktur Engelli annelerin double anneler olduğunu, bunun bir zulüm olmadığına inanmamız gerektiğini ve canda özür yoktur sözlerinin altını çizen İl Sosyal İşler Başkanımız Yıldız Konal Süslü, engelli kardeşimizi tebrik ederek başarılarının devamını diledi. Beylikdüzü olarak yanındayız Beylikdüzü İlçe Başkanımız Av. İbrahim Bülbüllü ÖMSS de Trükiye birincisi olan Nurgül Devrimci yi tekrar tebrik etti ve İstediği bölümde Devlet Memuru olarak işe başlamasını temenni ederek Beylikdüzü olarak yanındayız ve seninle gurur duyuyoruz dedi. GAZİOSMANPAŞA DA YEREL MEDYA İLE BİRLİKTEYİZ AK Parti Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı olarak düzenlediğimiz bir davette Gaziosmanpaşa daki yerel medya yöneticileriyle bir araya geldik. Karayolları Mahallesindeki Paşa Köşkü Restoranda gerçekleşen davete yerel gazete yöneticilerinin yanı sıra AK Parti Gaziosmanpaşa İlçe Başkanımız Av. İsmail Ergüneş ve İlçe Yürütme Kurulu Üyelerimiz de ev sahibi olarak iştirak ettiler. Yenilen yemeğin ardından Yerel medya yöneticilerine hitaben kısa bir konuşma yapan AK Parti Gaziosmanpaşa İlçe Başkanımız Av. İsmail Ergüneş Gaziosmanpaşa ile ilgili medya yöneticilerinin düşüncelerini alarak gazetecilerle görüş alışverişinde bulundu. Konuşmaların ardından Soru cevap şeklide devam eden toplantımız yapılan istişarelerle birlikte sona erdi. en hızlı sizin haberiniz olsun Partimize üye olan ve Partimizle iletişim kurmak isteyen herkesle daha hızlı iletişime geçiyoruz T.C KİMLİK NUMARANIZI 3412 YE GÖNDERDİNİZ Mİ?
AK BÜLTEN DOSYA 04 3. Yargı Paketi ne getiriyor? Kamuoyunda 3. Yargı Paketi olarak bilinen, Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Tasarısı yasalaştı. Peki yeni yasa ne gibi düzenlemeler getiriyor? Öncelikle 2002 yılından günümüze kadar gelinen süreçte, adli kurumlardaki düzenlemelere, ceza infaz mevzuatındaki değişikliklere ve cezaevlerinde gerçekleştirilen iyileştirmelere istatistiki olarak göz atalım; 2002 yılında AK Parti Hükümeti kurulduğunda ülkemizde toplam 528 ceza infaz kurumu bulunmaktaydı. Ceza İnfaz Kurumları, kalabalık koğuş sistemine göre inşa edilmişti. Bu yapı ise; İsyan ve firar girişimleri, Haraç alma, Kurum içinde sorgulama ve cezalandırma, Diğer hükümlü ve tutukluları ölüm orucu veya açlık grevine zorlama, Personele saldırı, Pankart ve afiş asma, Terör eğitimi yapma, Duruşmaya göndermeme, gibi olaylara zemin hazırlamaktaydı. 18 Haziran 2012 günü itibariyle ise ülkemizde toplam 377 ceza infaz kurumu bulunmaktadır. Ceza İnfaz Kurumlarında yaşanan sorunları çözmek için; Mevzuat, Fiziki yapı, İnsan kaynakları konularında ihtiyaç duyulan çalışmalar yapılmıştır. İNFAZ MEVZUATINDAKİ DEĞİŞİKLİKLER Hapis cezasına seçenek yaptırımlar ile erteleme, ceza infaz kurumlarının bağımsız kurullar aracılığıyla denetimi, ceza infaz kurumlarında gerçekleştirilen her türlü işleme karşı yargı denetimi, ceza infaz kurumlarında görev yapan personelin eğitimi konularında düzenleme yapılmıştır. Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezaların infazı ile hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla hükümlünün cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesi imkanı getirilmiştir. Denetimli Serbestlik kapsamında; 8.236 hükümlü kamuya yararlı bir işte çalıştırılmakta, 14.878 hükümlü belirli bir bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulmakta, 890 hükümlünün cezası konutta infaz edilmekte, 472 hükümlünün belirlenen yer veya bölgelere gitmemesi sağlanmakta, 2.803 hükümlünün belirlenen eğitim programlarına katılması sağlanmaktadır. CEZA İNFAZ KURUMLARINDA FİZİKİ YAPIDAKİ YENİLİKLER 2002 tarihinden bugüne kadar; BM ve Avrupa Konseyi standartlarını karşılamayan, 208 ceza infaz kurumu kapatılmıştır. Bu kapsamda 2017 yılı sonuna kadar 197 ceza infaz kurumu daha kapatılacaktır. Ayrıca; 2002 2012 yılları arasında 50.737 kişi kapasiteli 68 cezaevi açılmıştır. 2002 den bu yana toplam 73 adet ceza infaz kurumu tamamen oda sistemine dönüştürüldü. Bu ceza infaz kurumlarında büyük onarımlar yapılarak fiziki zafiyetleri giderilirken, banyo, tuvalet, mutfak ve yemekhaneleri de yenilenmiştir. 20 adet ceza infaz kurumuna; iş atölyesi, kapalı ve açık spor alanları ve kültürel faaliyet sahaları olan ek üniteler inşa edilerek faaliyete geçirilmiştir. CEZA İNFAZ KURUMLARINDA SAĞLIK HİZMETLERİ ALANINDA YAPILAN İYİLEŞTİRMELER Ceza infaz kurumlarında sağlık hizmetleri 2009 yılında yapılan protokol çerçevesinde Sağlık Bakanlığı tarafından yerine getirilmektedir. Akıl hastalığı dışında ruhsal rahatsızlıkları bulunan hükümlüler için Adana, Elazığ, Manisa ve Samsun E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında üniteler yapılmış, inşaatlar bitirilmiş ve faaliyete geçirilmiştir. Kişisel bakımlarını karşılayamayan hükümlüler için İstanbul Metris T-Tipi bünyesinde 148 kişi kapasiteli rehabilitasyon
AK BÜLTEN 05 DOSYA merkezi hizmete açılmıştır. Benzer tip sağlık üniteleri Elazığ ve İzmir Menemen'de inşaa edilmektedir. Ayrıca, Kampüs şeklinde oluşturulan ceza infaz kurumlarımıza Sağlık Bakanlığından temin edilen 50-100 yatak kapasiteli Devlet Hastanesi projelerinin uygulanmasına başlanmıştır. ÇOCUK CEZAEVLERİNDE YAPILAN YENİLİKLER Çocuk cezaevlerinin tek kişilik odalar halinde düzenleme sürecinin ilk adımları olarak; Sincan Çocuk İnfaz Kurumu ve 26 Mayıs 2006 tarihinde açıldı. İstanbul/Maltepe Çocuk İnfaz Kurumu 22 Ekim 2007 tarihinde tamamlandı. İzmir Çocuk İnfaz Kurumu Mart 2012 de açıldı. Sincan Çocuk Eğitim evi ise Temmuz 2012 de açılacaktır. Diyarbakır, Kayseri, Tarsus ve Çorlu Çocuk Ceza İnfaz kurumlarının ve Ankara, İstanbul, Elazığ, Erzurum ve İzmir Çocuk Eğitim evlerinin proje ve inşaat çalışmaları devam etmektedir. Bu kurumlarda çocuklar; geceleri içinde banyo ve tuvaleti bulunan tek kişilik odalarda kalmaktadırlar. Ünitelerde 24 saat esasına göre iyileştirme memuru görev yapmaktadır. Çocuk cezaevlerindeki temel yeniliklerden birisi de, çocukların, zaman zaman aileleriyle kalabilecekleri misafirhanelerin de oluşturulmasıdır. TUTUKLU-HÜKÜMLÜ VERİLERİ ve UZUN TUTUKLULUK TARTIŞMALARI Yıllara göre tutukluluk oranları 2006 yılında en üst düzeye çıkarak I.2 ulaşmıştır. Tutukluluk oranı 2007 yılından itibaren düşüşe geçerek 2011 yılı sonunda (.1 düzeyinde gerçekleşmiştir. 18 Haziran 2012 tarihi itibariyle tutuklu oranı ',5 düzeyine inmiştir. 18 Haziran 2012 itibariyle tutuklu sayısı 34.720 kişidir. Bu sayı, cezaevinden bulunanların ',5 ine tekabül etmektedir. Tüm ceza yargılamalarına bakıldığında ise oranlar daha çarpıcı hale gelmektedir. Türkiye de yıllık ortalama 3 milyon ceza davası işlem görmektedir. Bu verilere göre tüm ceza davalarında tutukluluk oranı %1.15 düzeyindedir. CEZAEVİNDE TUTUKLU KALINAN SÜRELER 18 Haziran 2012 tarihi itibariyle (34.720 tutuklu içinde), 0-1 yıl: Yüzde 76,77 1-3 yıl: Yüzde 19,83 3 yıl ve üzeri: Yüzde 3,35 (1.176 kişi) Dolayısıyla; 1-3 yıl arasında tutuklu kalanların oranı, tüm tutukluların yüzde 96,61 ini oluşturmaktadır. Sorun teşkil edebilecek, 3 yılın üzerindeki tutukluların sayısı 34.720 kişide 1.176 kişidir. Yani yüzde 3,35... %3.35 olarak belirlenen ve uzun tutukluluk olarak değerlendirilen kişilere isnat edilen suçların bazıları; Anayasal düzeni değiştirme, Kasten öldürme, Çıkar amaçlı örgüt üyeliği, Uyuşturucu ticaretidir. Bu gruba girenlerin büyük bir kısmının diğer bir özelliği ise Yargıtay da geçen sürenin uzunluğu ve aynı anda farklı bir suçtan da yargılanıyor olmalarıdır. 3. YARGI PAKETİ NELER GETİRİYOR? Adli kontrolün kapsamı genişletilerek, adli kontrol tedbirinin uygulanabilmesi için öngörülen üç yıllık üst sınır kaldırılmış, tüm suçlar yönünden adli kontrol uygulama imkanı getirilmiştir. Bazı tedbirler yönünden hükümlü ve şüphelilerin elektronik izleme sistemi ile tutuksuz olarak takibine imkan getirilmiştir. Ayrıca 3 üncü Yargı Paketiyle tutuklamaya ilişkin kararlarda; Kuvvetli suç şüphesi, tutuklama nedenlerinin varlığı, tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunun, somut olgularla gerekçelendirilmesi zorunluluğu getirilmektedir. Böylece tutuklama, sıkı şartlara bağlanmaktadır. 3. Yargı Paketi ile gerçekleştirilen en önemli düzenlemelerden bir tanesi de Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması oldu. Düzenlemeyle, ÖYM'leri özel yapan yetkilerin neredeyse tamamına yakını kaldırılarak diğer mahkemelere göre ayrıcalıkları da silinmiş oldu. Özel yetkili mahkemelerin dayanağını oluşturan CMK'nın 250, 251 ve 252. maddelerinin yürürlükten kaldırılırken; 250. maddesinin birinci fıkrasına göre görevlendirilen mahkemelerde açılan davalara kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar, bu mahkemelerce bakılmaya devam edilecek. Bu davalarda yetkisizlik veya görevsizlik kararı verilemeyecek. Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. maddesinin, kavuşturmaya ilişkin hükümleri, bu davalarda da uygulanacak. CMK'nın 251. maddesinin birinci fıkrasına göre görevlendirilen Cumhuriyet Savcıları, yürütmekte oldukları soruşturmalara HSYK'ca TMK'nın 10. maddesi uyarınca görevlendirilen Cumhuriyet savcıları göreve başlayıncaya kadar devam edecekler. TMK'nın 10. maddesi kapsamına giren suçlarla ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle açılan davalarda, sanığın taşıdığı kamu görevlisi sıfatı dolayısıyla hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin veya karar alınması gerektiğinden durma veya düşme kararı verilemeyecek. Mevzuatta CMK'un 250. maddesine göre kurulan ağır ceza mahkemelerine yapılan atıflar, TMK'nın 10. maddesinde belirtilen ağır ceza mahkemelerine yapılmış sayılacak. Askeri disiplinin sağlanması ve birtakım askeri gerekliliklerden dolayı, Askeri Ceza Kanunu kapsamındaki suçlarda hükmün açıklanmasının geriye bırakılması uygulamasından vazgeçildi. TMK kapsamına giren suçlarla ilgili davalara, özel yetkili mahkemelerin kaldırılması nedeniyle, bu mahkemelerde bakılmasına ilişkin hüküm yürürlükten kaldırıldı. Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarla ilgili olarak, CMK'ya göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilecek, verilen hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilecek ve ertelenebilecek. ÖYM'lerin kaldırılmasının dışında, 3. Yargı Paketi ile gelen düzenlemeler başlıklar halinde şöyle; Savcılar izne bağlı olmadan soruşturma yapabilecek, Gözaltı süresi yakalamanın ardından itibaren 48 saati geçemeyecek, Açılan davalara adli tatilde de bakılacak, Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlal eden kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacak, Güvenli elektronik imza, elle atılan imza yerine kullanılabilecek, İcra ve iflas dairelerinde nakit ödeme kalkacak, bunun yerine banka hesaplarına ödeme yapılacak, Aile bireyleri için lüzumlu görülen eşyalar haczedilemeyecek, Hacizli mallar elektronik ortamda satılacak, Dava dilekçelerine kimlik numarası da eklenecek. SONUÇ OLARAK; AK Parti Hükümeti olarak iktidarımız boyunca adalet mekanizmasını daha hızlı işletmek amacıyla çeşitli düzenlemeler yaparken, aynı zamanda ceza infaz kurumlarının niteliklerini arttırarak insan onuruna uygun imkanlar oluşturmak için büyük çabalar sarf ettik. Ancak asılolanın suçu oluşmadan önleyecek tedbirler olduğunun, insanımızı suç işlemekten alıkoyacak yaşam ikliminin oluşturulması gerektiğinin bilincindeyiz. İsteğimiz önümüzdeki süreçte suç oranlarının daha çok düştüğü bir Türkiye dir. Toplumun tüm kesimlerinin huzur ve refahı için çalışmalarımıza bütün gücümüzle devam edeceğiz.
AK BAŞBAKANIMIZI HAKLI ÇIKARAN GERÇEKLER GÜNDEM BÜLTEN 06 Türkiye nin nüfusu 10 yılda 4 milyon artarken yıllık doğum sayısı 100 bin azaldı. Annelik yaşı 27 ye yükselirken kürtaj sayısı 5 yılda iki kart arttı. Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin nüfusunun artış hızının eksilere düşmemesi için her platformda dile getirdiği üç çocuk tavsiyesi şimdilik tutulmamış görünüyor. Meclis'in yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye'deki doğum sayısı ve doğurganlık hızı düştü. Anne olmaya yaşı da 1 yıl arttı. 2001-2010 yıllarını kapsayan araştırmaya göre, 2001'de 1 milyon 323 bin 2 olarak gerçekleşen doğum sayısı, 2010'da 1 milyon 238 bin 970'e geriledi. Toplam doğurganlık hızı 2001'de 2.37 iken, 2010'da 2.03'e geriledi. Anne olma ortalama yaşı ise 1 yıl arttı. 2001'de anne olma yaşı ortalama 26.2 iken, 2010'da 27.2 olarak gerçekleşti. KÜRTAJ KARARI EŞLE ALINIYOR Araştırmada kürtaj konusu da ele alındı. Rakamlara göre, kürtaja eş ile birlikte karar verme oranı yüzde 48 oldu. Kadınların sadece kendi kararıyla kürtaj olma oranı ise yüzde 23.9 olarak gerçekleşti. Doktor kararıyla yüzde 21.8, kadının eşinin talebiyle gerçekleşme oranı yüzde 4.2 oldu. Son 5 yıl rakamlarına bakıldığında, kürtajda artış dikkat çekti. 2007'de 35 bin 115, 2008'de 56 bin 529, 2009'da 60 bin 615, 2010'da 57 bin 883 ve 2011'de 69 bin 440 adet kürtaj gerçekleşti. EĞİTİM SEVİYESİ ETKİLEMİYOR "Kürtaja kendisi karar vermede" eğitim ve gelir seviyesi yüksek kadınların oranının daha fazla olduğu tezi önü sürülüyordu. Ancak veriler, eğitim ve gelir düzeyi "en düşük" kadınlarla, eğitim ve geliri "en yüksek" kadınlar arasında oransal farklılık bulunmadığını ortaya koydu. Kürtaja kendisi karar veren, eğitim düzeyi "en düşük" kadın oranı yüzde 24.9, eğitimi en yüksek (lise ve üzeri) kadın oranı ise yüzde 23.7 olarak gerçekleşti. Geliri "en düşük" kadınlarda bu oran yüzde 24.3 olurken, geliri en yüksek kadınlarda ise 23.7 olarak gerçekleşti. 30-34 yaş kendi karar veriyor Kendi kararıyla kürtaj olan kadınların yaş aralıklarına bakıldığında, en fazla oran 30-34 yaş arasında görüldü. Bu yaş aralığındaki kadınların yüzde 27.4'ünün kürtajı kendi kararıyla yaptırdığı anlaşıldı. 35-39 yaş arası kadınların yüzde 25.4'ü, 40 yaş üzeri kadınların ise yüzde 26.4'ü kürtaja kendisinin karar verdiği belirlendi. Kürtaja kendisi karar veren kadınların yaşadığı bölgeye göre bakıldığında batı, önde çıktı. Batıda oran yüzde 27 olarak gerçekleşti. Son 5 yılda kürtajda artış 2007 35.115 2008 56.529 2009 60.615 2010 57.883 2011 69. 440 55'ten sonra hakimiyet kadınlarda Meclis'in yaptığı araştırma, 55 yaşından sonra Türkiye'deki nüfus oranının kadınlar lehine değiştiğini gösterdi. 55 öncesinde kadın erkek oranları birbirini dengelerken, 55 yaşından sonra kadın nüfusunun erkek nüfusundan daha fazla olduğu anlaşıldı. Halen 74 milyonluk Türkiye'de 37 milyon 572 bin 954 erkek, 37 milyon 191 bin 315 kadın yaşıyor. 2001'de 69.6 milyon olan nüfus 2010 yılında 73 milyon 720 bine ulaştı. Nüfusun 2012 yılında 89 milyon 800 bin kişiye ulaşması bekleniyordu. Ancak tahminler tutmadı. 2001 yılında binde 2,37 olan toplam doğurganlık hızı 2010'da binde 2.03'e gerileyince nüfus 74 milyon 724 bin 269 kişide kaldı. Denizin dibinden milletin kalbine İki hafta süren aramaların ardından denizin 1.260 metre dibinden çıkarılan şehit pilotlar için Malat-ya'da tören düzenlendi. Daha sonra Yüzbaşı Gökhan Ertan Malatya'da, Teğmen Hüseyin Aksoy ise İstanbul'da toprağa verildi. Türkiye, pilotları dualarla uğurladı. TBMM Başkanı Çiçek ve Başbakanımız Erdoğan, şehit cenazesi top aracından indirilip, omuza alındıktan sonra şehit Yüzbaşının annesi Zennure Ertan ve 6 aylık hamile eşi Nihal Ertan'a başsağlığı diledi. Başbakanımız Erdoğan, şehidin eşine, "Allah sabır ihsan etsin. Biz her zaman sizin yanınızdayız. Bize ne düşerse, emrinizdeyiz." dedi. Tören sırasında, şehit pilot Gökhan Ertan'ın babası öğretmen Ali Ertan güçlükle ayakta durabildi. Şehidin naaşı Malatya Şehitliği'nde toprağa verildi. Başbakanımız Erdoğan tören alanından ayrılırken, bazı vatandaşlar, "Sayın Başbakanım size güveniyoruz. Sizin de gerekeni yapacağınıza inanıyoruz. O Esad'a biz daha yüksekten atacağız. Sırtımız yere gelmeyecek." dedi. İl Başkanımız Babuşcu ve Topbaş tan şehit ailesine ziyaret AK Parti İstanbul İl Başkanımız Aziz Babuşcu ve Kadir Topbaş şehit pilotun ailesini ziyaret etti. AK Parti İstanbul İl Başkanımız Aziz Babuşcu, ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş Suriye tarafından düşürülen Türk jetinde şehit olan Pilot Hasan Hüseyin Aksoy un baba evine ziyarette bulundu. Suriye tarafından uluslararası sularda düşürülen Türk eğitim ve keşif jetindeki pilotların naaşlarına ulaşılmasının ve şehit olduklarının kesinleşmesinin ardından şehit pilotun baba evine ziyaretler devam ediyor. AK Parti İl Başkanımız Aziz Babuşcu ve Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı İsmet Öztürk, Şehit Pilot Hasan Hüseyin Aksoy un Bağcılar daki evine gelerek, baba Osman Aksoy a başsağlığı dileklerini iletti.
AK BÜLTEN GÜNCEL 07 Şu anda büyük ve güçlü bir Türkiye var Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Dünya ekonomik krizlerle boğuşurken, Türkiye kriz lafını literatüründen çıkarabildiyse, önünü görebiliyorsa, dünyanın 10. büyük ekonomisi olmayı hedeflemişse, bu şüphesiz ki büyük bir Türkiye'nin varlığının işaretleridir Bozdağ, Yozgat Valiliği ve Yozgat Belediyesi'nce düzenlenen ''3. Uluslararası Sürmeli Şenlikleri''nin açılışına katıldı. Nida Tüfekçi Anıtı'ndan Cumhuriyet Alanı'na kadar kortej eşliğinde yürüyen Bozdağ, daha sonra Cumhuriyet Meydanı'ndaki etkinlikleri izledi. Bozdağ, burada yaptığı konuşmada, Sürmeli Şenlikleri'nin kurumsallaştığını ifade ederek, valilik, belediye ve sivil toplum örgütlerinin gayretleriyle şenlik kutlamalarının her geçen yıl daha iyi noktaya geldiğini belirtti. Türkiye'nin bütün dünya ülkeleri arasında saygıyla anılan bir ülke haline geldiğini vurgulayan Bozdağ, şöyle devam etti: ''Dünya ekonomik krizlerle boğuşurken, Türkiye kriz lafını literatüründen çıkarabildiyse, önünü görebiliyorsa, dünyanın 10. büyük ekonomisi olmayı hedeflemişse, bu şüphesiz ki büyük bir Türkiye'nin varlığının işaretleridir. Şuanda büyük bir Türkiye var, güçlü bir Türkiye var. Dışarda, içerde, her yerde saygınlığı olan güçlü bir Türkiye var. Bunu doğmasının oluşmasının nedeni geceyi gündüze katarak çalışmak, bir olmak, beraber olmak, hizmetten başka bir düşünceyi taşımayan kadroların bu ülkeye ibadet aşkıyla çalışmasından kaynaklanıyor.'' Türkiye'nin yeni demir ve karayollarıyla yeniden şekillendiğini anlatan Bozdağ, Yozgat'a yapılacak havaalanının yerinin Yozgat ile Sorgun ilçesi arasında olacağını bildirdi. Güçlü bir Türkiye için değişimin şart olduğunu kaydeden Bozdağ ''Eğitimden sağlığa bir çok alanda yeniliklere imza attık. İstiyoruz ki, Yozgatlı bu hizmetlerden daha fazla yararlansın ama yılların eksiklerini bir anda kapatmak mümkün değil. Diyanet İşleri Başkanlığı Yozgat'ta Diyanet Eğitim Merkezi kurulması yönünde çalışmalarını başlattı'' diye konuştu. Dünyada ekonomik kriz İstanbul da toplu sözleşme İstanbul Büyükşehir Belediyesi nin bağlı kuruluşu İETT ile şirketlerinden KİPTAŞ, HAMİDİYE ve Halk Ekmek te toplu sözleşme sevinci yaşandı. 7 bine yakın işçiyi ilgilendiren sözleşmede yüzde 11 zam oranı verildiğin belirten Başkan Topbaş, yılbaşından itibaren biriken maaş farklarının da Ramazan ayı içinde iki taksitle ödeneceğini müjdeledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi nin bağlı kuruluşu İETT ile şirketlerinden KİPTAŞ, HAMİDİYE AŞ ve Halk Ekmek AŞ yi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi Saraçhane Belediye Sarayı nda imzalandı. İmza törenine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Hak İş Konfederasyonu Başkanı Mahmut Aslan ın yanı sıra İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Adem Baştürk, Genel Sekreter Yardımcısı Hüseyin Eren, İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı, Halk Ekmek AŞ Genel Müdürü Salih Bekaroğlu, HAMİDİYE AŞ Genel Müdürü Kenan Kılıç, KÜLTÜR AŞ Genel Müdürü Sabri Dereli ile belediye çalışanları katıldı. Törende konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, dünyada ciddi bir ekonomik sıkıntı yaşandığını ve işsizliğin arttığını belirterek, Dünyada gittiğimiz her yerde ve bizi ziyaret edilen yabancılar tarafından ülkemizin ve İstanbul un başarı öyküsü soruluyor. Financial Times ta yazılan bir yazıda, Türkiye farklı bir gezegende mi? diye yazıyor. Bu nasıl bir mutluluk. Hangi gözle bakılıyor artık bize. Merkezi ve yerel yönetimlerimizde böyle bir istikrar ve istikrarlı bir yönetim anlayışımız var. Her konuda Biz bunu başarırız hissi var diye konuştu. İspanya da işsizlik oranının yüzde 23 ü bulduğunu, Avrupa ülkelerinin ekonomik krizden kurtulmak için çaba ve sıkıntı içerisinde olduğunu hatırlatan Başkan Kadir Topbaş, şöyle konuştu; Bunların sebepleri arasında istikrarlı olmayan yönetim ve yönetimde bulunan insanlar var. Kendi önlerine koydukları sonuca katlanmak durumundalar. Bunun çözümü basit değil. Trilyon dolardan bahsediliyor. Hz. Mevlana nın dediği gibi bir neslin geleceğini, bir önceki nesil hazırlar diyor. Bizler de yarının gelecek kuşakların Türkiye sini birlikte hazırlıyoruz. Geçmişte toplu sözleşme ilke ilgili gerginliklerin yaşandığına ve bundan zarar gören yönetimlerin olduğuna dikkati çeken Kadir Topbaş, Geçmişte sendikalar adeta yönetimleri yok etme merkezleri haline gelmişti. Politize olmuş, siyalisileşmiş bir sendikal hareket haline gelmişti. Ancak aklıselimin galip geldiği yerde oturulup anlaşılıp en iyi noktalara gelinebilir. Geçmişte maaşları ödeyemediğimiz günler oldu. Bugünkü ekonomik krizde muntazam ödenebilmesi bile başlı başına bir olay. Bu ülke hepimizin, birlikteliğimiz ve varlığımız, bu ülkenin temel taşlarıdır. Davranış biçimi ve yönetim anlayışımız, karşılıklı ilişkilerimiz ülkenin ya geleceğini hazırlar, ya da geleceğini yok eder. Ya toplumsal bir barış olur, ya da toplumsal kaos ve gerginlikler ortaya çıkar. Türkiye de düşünün geçmişteki gibi yüzde 60-70 lerde bir enflasyon olsaydı, böyle bir dönemde hangi toplu sözleşmeyi imzalarsanız imzalayın, yarınınız belli değil. Ekmeği kaçtan yiyeceğinizi hesap edemezdiniz diyen Başkan Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; Bugün gayet güzel bir istikrarı birlikte yakaladık. Bugün burada 5. dönem toplu iş sözleşmenin arifesindeyiz. Her bir dönem çok başarılı geçti. Bugün geriye doğru baktığımızda şunu rahatlıkla gözlemleriz; Biz her şeyden önce enflasyonun yüzde 30 üzerinde bir iyileştirme yaptık. Enflasyonun üzerine çıkmaya çalıştık. Yerinde saymıyoruz. Burada sendika yetkilileri uzun uzun görüşmeler yaptılar ama dışarıya kavga yansıtmadık. Gerginlik ortamı dışarıya vermedik ve bunun etkisi zararı toplumsal açıdan ülkemizi de ciddi biçimde etkiler diye düşündük.
BÜLTEN AKT İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI E Ş K İ L A T İ Ç İ H A F T A L I K B Ü L T E N İ Davutoğlu'ndan El Turco açılımı Diaspora sözcüğünü yeniden tanımlayan Dışişleri Bakanlığı, tüm elçiliklere bir genelge yollayarak Türkiye'den göçen Ermeni, Yahudi ve El Turco'larla temasa geçti. O gazete çark etti ABD istihbaratına göre Türk uçağı Suriye karasularında uçaksavarla vuruldu haberiyle Türkiye de büyük yankı uyandıran ve tepki çeken Wall Street Journal, RF-4E enkazının 8.6 milde bulunmasıyla ağız değiştirdi. Başbakanımız Erdoğan da Wall Street Journal gazetesinin "Türkiye nin uçağının Suriye sınırları içerisinde vurulduğu" iddialarına Kayseri'de yaptığı konuşmada yanıt vermişti. Erdoğan, "Dürüstsen, samimiysen kaynak kim açıkla. Mertlik bunu gerektirir, namertlik kapı arkasından dolaşmayı gerektirir demişti. Gazete haberinde, Açıklama doğruysa uçağın uluslararası sularda vurulduğuna dair Türk tezi kuvvetlenir diye yazdı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'ndan El Turco açılımı. "Sadece Türkler değil, bu topraklardan göç eden herkes bizim için diasporadır" diyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ermeni, Yahudi, Rum, Latin Amerika'daki El Turco'lar ve Arjantin'deki Araplar dahil Anadolu'dan giden herkesle temasa geçileceğini söyledi. 'BEN YAŞANANLARA SOYKIRIM DEMEM...' Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Ermeni meselesi için de "adil hafıza" kavramını geliştirdi. "Ermenilerin acısını hissetmek, anlattıklarını ağızlarına tıkmamak üzere bir anlayış" diyen Davutoğlu sözlerine şöyle devam etti: " Ermenilerin karşısında "1915'te hiçbir şey olmamıştır" diyen bir Dışişleri Bakanı yok. Ben yaşananlara soykırım demem ama diyenin kendi tercihi." 'TARİHİMİZDE ETNİK KIYIM, GETTO FİKRİ YOK' Dışişleri Bakanı Davutoğlu Ermeni meselesiyle ilgili şunları da dile getirdi: "Biz Almanlar gibi değiliz. Tarihimizde etnik kıyım, getto fikri yok. Balkanlar'da, Kafkaslar'da Müslümanların, endişeleri, korkuları, kayıpları da var. Beni Anadolu'dan da sürecekler diye bir paranoya ile yaşanmış bazı şeyler oldu. Ama bu bütün bir ırkı tasfiyeye yönelik ideolojik bir refleks değil. Bu psikolojiyi Nazilere benzetir, katil ırk olarak takdim ederseniz olmaz. Tek taraflı bir suç deklarasyonu olmaz." SURİYE KONUSU Öte yandan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, uluslararası camianın Suriye'de Beşşar Esed'siz bir geçiş dönemi için daha kararlı bir şekilde harekete geçmesi çağrısında bulundu. Türkiye'nin Esed'in baskı yönetimine son vermesi için elinden gelen bütün çabayı gösterdiğini ifade eden Davutoğlu, 'Bu konuda maalesef başarısız olduk' ifadesini kullandı. Davutoğlu, Türkiye'ye gelenlerin sayısının 30 bini bulması nedeniyle Suriye'deki durumun, Türkiye'nin ulusal güvenliği açısından endişe kaynağı yarattığını söyledi. Davutoğlu, Suriye'den Türk sınırına yönelik olası ihlal ve bir tehdit gelmesi halinde kararlılıkla buna gereken yanıtın verileceği uyarısında bulundu. Başbakanımıza Srebrenitsa Çiçeği Türkiye'deki Genç Boşnaklar Derneği üyeleri, Bosna-Hersek'ten getirdikleri katliamın sembolü çiçeklerden Başbakanımız Erdoğan'ın yakasına taktı. Türkiye'deki Genç Boşnaklar Derneği üyeleri, 11 Temmuz 1995 yılında Srebrenitsa'da katledilen 8 bin 372 Boşnak sayısı kadar Bosna'dan getirtilen soykırımın sembolü çiçekleri Türkiye'de önemli isimlere vermeye devam ediyor. TBMM'de geçen hafta milletvekillerine ve Başbakanımız Erdoğan'ın kızı Sümeyye Erdoğan'a Srebrenitsa çiçeği takdim eden Genç Boşnaklar Derneği üyeleri, bu defa Başbakanımız Erdoğan'a bir mektup ve Srebrenitsa çiçeği verdi. Erdoğan, kendisine getirilen Srebrenitsa çiçeğini yakasına taktı.