Gezdikçe Gördükçe İzlen Şen Toker C Kayalıklara Tutunan Beş Köy inque Terre 122
İtalya nın Cenova ve La Spezia kentleri arasındaki kıyı şeridindeki sarp, kayalık dağlar sanki beş parmağını açmış dev bir el gibi Akdeniz in içinden gökyüzüne dimdik yükseliyor. Dağların kayalıklarına, dik yamaçlara tutunan beş küçük köy de bu dev elin parmaklarıymış gibi yanyana sıralanmış. Parmak izleri gibi farklı görünümlere sahip olan köyler, insanın zor doğa koşullarına bile uyum sağlayan ve doğayı bozmayan yaşam alanları yaratabildiğine güzel bir örnek oluyor. İtalyanca da Beş Toprak anlamına gelen Cinque Terre denilen bu bölgede yer alan Monterosso, Vernazza, Corniglia, Manarola ve Riomaggiore köyleri, avuç içindeki ince çizgileri andıran patikalarla birbirine bağlanıyor. Yüzyıllar önce köyler arasında ulaşım yalnızca bu dar patikalarla sağlanırken, köylüler iş birliğiyle yamaçlara teraslar yaparak tarım alanları yaratmışlar. Üzüm bağları, zeytin ve meyve ağaçları ile kaplı terasların arasındaki patikalar, günümüzde bir milli park olarak koruma altına alınan bölgenin yürüyüş rotaları olarak kullanılıyor. Köyleri birbirine bağlayan bir tren yolunun yapılması ve denizden ulaşımın başlaması ile rengarenk evleriyle dikkat çeken küçücük köyler özellikle yaz aylarında kapasitesinin çok daha üzerinde bir turist akınına uğruyor. Ben de 1997 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alınan Cinque Terre yi gezmek için yola çıktığım Cenova dan bindiğim trenden bölgenin en eski ve en büyük köyü olan Monterosso da iniyorum. Monterosso / Plaj 123
İtalyanca Kırmızı Dağ anlamına gelen, adını arkasındaki dağların kızıl, pembe renginden alan köyün uzun kumsalı onu böyle bir kumsalı olmayan diğer köylerden ayrıştırıyor. Kale kalıntıları ve dar Ortaçağ sokaklarının olduğu tarihi bölümünü gezdikten sonra kıyıdaki Fegina plajındaki İl Gigante (Dev) adlı Deniz Tanrısı Neptün ün heykeline yürüyorum. Ünlü heykeltraş Arrigo Minerbi ile mühendis Levacher in 1910 yılında yaptığı 1700 ton ağırlığında ve 14 metre yüksekliğindeki heykel, II. Dünya Savaşı nda ve 1966 yılındaki fırtınada çok zarar görmüşse de köyün sembolü olmaya devam ediyor. M Fegina plajı / Deniz Tanrısı Neptün ün heykeli Vernazza 124 onterosso dan bindiğim tren dört dakikalık bir yolculukla beni bir sonraki köy olan Vernazza ya ulaştırıyor. Küçük limanı, kalesi ve yanyana dizilmiş pastel renkli yapıları ile İtalya nın en güzel köylerinden biri olan bu köyün lokanta ve dükkanların sıralandığı ana caddesi deniz kıyısındaki meydanda son buluyor. Meydanın hemen önünde minik bir kumsal ve küçük bir liman var. Balıkçı teknelerinin olduğu limandaki dalgakıranın
üzerinde yürüyerek bir süre şövaledeki bir tuvale köyün resmini yapan birini izliyorum. Denize tepeden bakan kayalardaki Santa Margherita di Antiochia Kilisesi ile limanın diğer ucundaki Doria Kalesi nin kulesi de eşsiz manzaralar sunuyor. Vernazza dan kalkan trenin bir sonraki durağı, bölgenin denizden ulaşımı olmayan tek köyü olan Corniglia oluyor. Deniz seviyesinden 100 metre yükseklikteki küçük köye tren istasyonundan kalkan minibüsle ya da 377 basamaklık bir patikadan yürüyerek ulaşılıyor. Diğerlerine göre ulaşımı daha zor, daha küçük ve daha sakin bir köy olan Corniglia dan bir sonraki köy olan Manarola ya gidilebiliyor. Manarola tren istasyonundan köy merkezine giden tünelde yürürken duvarlardaki fotoğraflara bakıyorum. Cinque Terre köylerinin gece, gündüz, farklı açılardan çekilmiş fotoğraflarında kayalıklara tutunmuş evler, üzüm toplayanlar, zeytin taşıyanlar ve balıkçı sandalları Riomaggiore Corniglia görüntüler var. Köyün içindeki inişli, çıkışlı, labirent gibi dar yollar birbirine bağlanarak köyü sarmalıyor. Dağa doğru kilisenin olduğu meydana, oradan üzüm bağları ve terasların olduğu karşı tepeye yürüyorum. Şeftali, badem ve limon ağaçları, katır tırnakları ve çiçeklerin olduğu yollardan geçip tepeden köyün ve limanın fotoğraflarını çekip kilisenin önünden kıvrılan yoldan deniz kenarına iniyorum. Köyün kurulduğu kayalıkların üzerine çekilmiş sandalları denize 125
bölümü gezerek dik kayalıkların altındaki minik limana gidiyorum. Limandaki rengarenk sandallara, balık ağlarına ve köyün etkileyici görüntüsüne bakarken Cinque Terre nin güzelliğine bir kez daha hayranlık duyuyorum. Bu köyler bize insanın doğaya hükmetmek yerine saygıyla uyum sağlamasının nasıl olanaklı olabileceğini gösteriyor. Deniz ürünleri, beyaz şarapları, zeytinyağı, ançuez ve Sciacchetra denilen tatlı şaraplarıyla ünlü bölgenin yürüyüş rotaları Riomaggiore doğanın içinde olmamıza imkan veriyor. Rüzgârın indirmeye başlamışlar. Gençler getirdiği deniz kokusunu içinize kayalardan denize atlarken turistler çekerek, kuşların ve dalgaların fotoğraf çekiyor. Bu köyü bölgenin sesini dinleyip, çiçekler ve ağaçların arasından yürüyor; Akdeniz e beşinci köyü olan Riomaggiore ye bağlayan yürüyüş rotasına Aşıklar ve köylere tepeden bakıp kayalara Yolu deniyor. Anlatılanlara göre çarpan dalgaların bembeyaz köpüklerini izliyorsunuz. Ancak ne yazık tren yolu yapılmadan önce bu yürüyüş yolu yapıldığında köylüler ki bu rotalar her zaman açık değil arasında dostluklar oluşmaya çünkü yağmurun neden olduğu başlamış. Zamanla her iki köyden seller ve toprak kaymaları burada birbirine sevenler bu yolda buluşmaya başlayınca patikanın adı da zorlaştırıyor. Köylere zarar vererek yaşayanların hayatını zaman zaman Aşıklar Yolu olmuş. Bu yolun bir yürüyüş rotalarının kapanmasına bölümü düşen kayalardan kapanmış neden oluyor. Yine de bu vahşi kıyı olduğu için Riomaggiore ye trenle şeridindeki köyler, rengarenk evleri, geliyorum. kaleleri, kiliseleri ve limanları ile İstasyonu köyün merkezine her yıl yeni ziyaretçilerle dolup bağlayan tünelden geçip dükkanların ve kiliselerin olduğu tarihi taşıyor. izlensentokerbd@gmail.com 126