DEMET İN PAMUK DEDESİ İLE AŞÇI NİNESİ Bir yaz mevsimiydi. Demet okulların kapanmasına sevinmiş, evlerinin bahçesinde koşturuyor ve bisiklet sürüyordu. Bisikleti babası ona derslerindeki başarısından dolayı hediye etmişti. Demet in en sevdiği ders müzikti ve çok güzel de bir sesi vardı. Boş zamanlarında müzik dinler ve eğlenirdi. Annesi Demet e bu yaz tatile gideceklerini söyledi. Demet sevinmişti. Hemen ablasının yanına koştu ve müjdeli haberi verdi. Fakat aklına takılan bir soru vardı. acaba nereye gideceğiz? İşte bu soru Demet i çok düşündürdü. Annesine bu soruyu sordu. Fakat annesi ona sürpriz olacağını söyledi. Bunu düşünürken annesinin ablasına seslendiğini duydu: -İpek, buraya gelip bana yardım eder misin? -Tamam anneciğim. Demet annesinin yanına gitti ve annesinin hazırlık yaptığını gördü. Annesine anne ne hazırlığı yapıyorsun böyle? diye sordu. Annesi bir yere tatile gideceğiz demiştim ya, işte o tatil için hazırlık yapıyorum dedi. Demet bunu duyunca çok sevindi ve o da hazırlık yapmaya başladı. Demet hala nereye gideceklerini düşünüyordu. Biraz nereye gidebileceklerini düşündü. babaannesi, dayısı, teyzesi, yengesi acaba kime gideceklerdi. Babası bilet aldığını ve gelecek hafta gideceklerini söyledi. Demet buna çok sevindi. Nihayet o gün gelmişti. Yola çıktılar. Terminale gidip otobüse bindiler. Otobüsün üzerinde Ankara yazıyordu. Demet düşündü. Ankara da kimimiz var neden Ankara ya gidiyoruz diye. İstanbul dan Ankara ya yol boyu düşündü. Fakat aklına hiçbir şey gelmedi. Sonunda Ankara ya vardılar. Demet abla bizim burada kimimiz var, neden geldik buraya diye sordu ablasına. O da birazdan görürüz Demetçiğim. Bende bilmiyorum dedi. Aslında biliyordu. Ama Demet e söylemedi. Çünkü Demet abla lütfen söyle diyerek yalvaracaktı. Babası bir taksiye bavulları yerleştirdi. Demet neredeyse meraktan çatlayacaktı. Sonunda geldiler. Bir apartmana girdiler. Demet hala hiçbir şey anlamamıştı. Nereye geldiklerini bilmiyordu. Sonra karşısına beyaz saçlı ve beyaz sakallı yaşlı bir adam çıktı. Bu adam onun dedesiydi. Dedesine gidecekleri hiç aklına gelmemişti. Dedesine sarıldı. Sonrada içeriye girdiler. Dedesi onlara
hediyeler almıştı. Özellikle Demet in okula başladığını duyunca ona kalem, silgi, defter, kalemtıraş takımı alıp saklamıştı. Şimdi onları Demet e vardı. Demet in sesinin güzel olduğunu öğrenince ondan şarkı söylemesini istiyordu. Dedesinin adı Tekin idi. Fakat demet ona pamuk dede diyordu. Demet dedesi ile anneannesini çok seviyordu. Yaz tatilinde oraya gittikleri için çok mutluydu. Anneannesi sofrayı hazırlamıştı ve onları sofraya çağırdı. Demet çok acıkmıştı. Anneannesi Demet mercimek çorbasını sevdiği için ona mercimek çorbası yapmıştı. Yemeklerini yediler. Yemekten sonra Demet ile İpek i Tekin dede gezdirmeye götürdü. Onlara Ankara ı gezdirdi. Dondurma yediler. Demet Ankara yı çok sevmişti. Gün o kadar çabuk geçmişti ki hemen akşam olmuştu. Demet ablası ile birlikte bir odada uyuyordu. Tekin dede uyumadan önce Demet e küçüklüğünden anılar anlatırdı ve Demet öyle uyurdu. Ertesi gün Demet uyandığında anneannesi kahvaltıyı hazırlamış, çayı da koymuştu. Sofrada Demet in çok sevdiği çilek reçeli vardı. Biraz beklediler. Anne ve babası da uyandıktan sonra kahvaltı yaptılar. Dedesinin ve anneannesinin Demet e bir sürprizleri vardı. Bugün hep birlikte piknik yapmaya gideceklerdi. Hazırlıklara erkenden başladılar. Demet çok mutluydu. Artık yola koyuldular. Gittikleri yer yeşillikti. Park gibi bir yerdi. Önce yere bir bez sardı ve üzerinde oturdular. Baya sohbet ettiler o sırada Demet ile ablası İpek yeşilliklere uzanmış, dinleniyorlardı. Çünkü gittikleri yer evlerinden biraz uzaktı. Bu nedenle yorulmuşlardı. Biraz dinlendikten sonra sofraya oturdular. Bir şeyler yediler. Gerçektende çok acıkmışlardı. Sonra Demet ile ablası biraz top oynadılar. Artık eve gideceklerdi. Etrafı topladı ve yola koyuldular. Eve gittiklerinde Demet hemen uyudu. Çok yorulmuştu. O gün sabah erken kalkmıştı. Bu yüzden çok uykusu vardı. Böylece birkaç hafta geçti. Ramazan ayı gelmişti. Annesi, babası, pamuk dedesi, anneannesi, ablası hepsi oruç tutuyordu. Ama Demet tutamıyordu. Daha küçüktü. Bu da onu çok üzüyordu. O da herkes gibi oruç tutmak istiyordu. Demet pamuk dedesine giderek dede ben oruç tutmak istiyorum. Ama annem izin vermiyor. Tutamazsın daha küçüksün diyor. Bende oruç tutmak istiyorum dedi. Bunun üzerine dedesi Demet e şöyle cevap verdi : -Demet sen gerçekten küçüksün. Büyüyünce elbet sen de oruç tutacaksın. Ama şimdi daha çok erken, annen doğru söylüyor. Dayanamazsın, dedi.
-Ama ben oruç tutmak istiyorum, dedi Demet. Dedesi Demet e şöyle bir tavsiye de bulundu. -Sen o zaman sadece dene, dayanamazsan kendini zorlamayacaksın, olur mu? Dedi. Bu tavsiye Demet in çok hoşuna gitti. O gece dedesi onu sahura kaldırdı. Demet oruç tutmak için can atıyordu. Sabah beni uyandırmayın, geç uyanacağım. Erken kalkınca acıkıyorum dedi. Ve böyle uyudu. Ertesi gün biraz uyandı. Oruçluydu, ama bir saat geçtikten sonra çok acıkmıştı. Demet annesine çok acıktığını, dayanamadığını ve orucunu bozacağını, söyledi. Annesi buna hiç şaşırmamıştı ve karşı çıkmadı. İşte böylece Demet oruç tutamayacağını anlamıştı. Ramazan bitmişti. Bir gün dedesi Demet i alıp gezdirmeye götürdü. Aslında onu evden uzaklaştırıyordu. Çünkü o gün Demet in doğum günüydü. Demet in haberi yoktu. Annesi, anneannesi ve ablası hazırlık yapıyordu. Babası da pasta almaya gitmişti. Dedesi Demet i gezdirirken ona hediye aldı ama Demet hiç fark etmemişti. Hazırlıklar bitince Tekin dedeye haber verdiler. Tekin dede Demet i alıp eve getirdi. Demet bu sürpriz doğum gününe çok şaşırmıştı ama çok da mutluydu. Önce pasta yediler ve sonra da hediyeleri açtılar. Annesi atkı, şapka ve eldiven takımı almıştı, babası elbise almıştı, ablası da günlük almıştı. Anneannesi de Demet e kazak örmüştü. Son olarak pamuk dedesinin hediyesine sıra gelmişti. Pamuk dedesi ona bir müzik çalar almıştı. Demet müzik dinlemeyi çok seviyordu. Bu hediye onun çok hoşuna gitmişti. İşine yarayacaktı. Herkese teşekkür etti ve sarıldı. Artık okullar açılıyordu. Bu nedenle evlerine dönmeleri gerekiyordu. Bu duruma Demet çok üzülmüştü. Ama gitmeleri gerekiyordu. Eşyalarını hazırlayıp yola koyuldular. İstanbul a geri döndüler. Demet boş zamanlarında müzik dinliyor ve dedesi ile anneannesini hatırlıyordu. Artık okullar açılmıştı. Okulun ilk günüydü. Demet sınıfa girdi ve çok sevdiği arkadaşı Aylin in yanına oturdu. Aylin ile çok iyi anlaşıyordu. Yaz tatili ile ilgili sohbet ettiler. O gün öğretmenleri ile de yaz tatiline dair sohbet ettiler. Demet o gün eve gitti ve annesine öğretmenine anneannesi ile dedesini anlattığını söyledi. Annesi sofrayı kurmuştu. Demet ellerini yıkayıp sofraya
oturdu. Yemek yediler. Demet hemen ödevlerini bitirip müzik dinledi. Ablasının ona aldığı günlüğe de o gün yaşadıklarını yazdı. O günlüğe dedesi ve anneannesi ile ilgili düşüncelerini de yazmıştı. Kış gelmişti. Kışın anneannesinin ona ördüğü kazağı giyiyordu. Kar yağmıştı. O kazakla karda üşümüyordu. Annesinin ona aldığı atkı, şapka ve eldiveni takıp karla oynuyordu. O gün bir teneffüste karla oynarken sınıfın gıcık öğrencilerinden İsmet, Demet in yüzüne kartopu atmıştı. Demet in yüzü çok acımıştı. Hemen öğretmenin yanına gitti ve olanları anlattı. Öğretmeni İsmet i yanına çağırdı. Ona neden böyle bir şey yaptığını sordu. İsmet ben başka bir yere atacaktım. Yanlışlıkla oldu dedi. Demet ten özür diledi. Aslında yalan söylüyordu. Bilerek atmıştı. Ama öğretmeni kızmasın diye öyle demişti. Öğretmeni bunun farkındaydı ama bu konuyu fazla uzatmak istemediği için onları sınıflarına gönderdi. Demet artık karla oynamak istemiyordu. Top yine yüzüne gelecek diye çok korkuyordu. O gün Demet i okuldan annesi almıştı. Beraber pazara gideceklerdi. Annesi Demet in çantasını eve bıraktı ve pazara gittiler. Pazardan meyve, sebze aldılar ve eve gittiler. Demet hemen içeri girdi. Annesi ne olduğunu anlamadı ve Demet e neden böyle acele ile içeri girdiğini sordu. Demet öğretmeninin ödev verdiğini, ailesinden birini tanıtacağını, söyledi. Bende pamuk dedemi tanıtacağım dedi. Ve hemen ödevine başladı. Pamuk dedesinin bilgilerini yazdı. Sonra da onunla ilgili düşüncelerini yazdı. Pamuk dedesi ile doğum gününde çekilmiş bir fotoğrafını da üstüne yapıştırdı. Ödevi bitmişti. Çok güzel olmuştu. Öğretmeni Demet in ödevini sınıfın panosuna asmıştı. Günler böyle geçti. Aralık ayının son günlerine yaklaşmışlardı. Demet yılbaşını evde kuzenleri ile geçirecekti. Ailesi ile hazırlık yapıyordu. Demet, annesi ve ablası ile alışverişe çıktı. Çok mutluydu. Alışverişte ağaç, süs, yiyecek ve içecek aldılar. Ve evin yolunu tuttular. Önce çam ağacını kurup süslediler. Akşam olmuştu. Kapı çaldı. Demet in yengesi ve dayısı gelmişti. Onları içeriye aldı. Kuzenleri Esra, Zeynep, Kıvanç ve Ufuk ta gelmişti. Demet onların gelmesine çok sevindi. Annesi kek yapmıştı. Onlara ikram etti. Demet ve kuzenleri tombala oynadılar. Gece on ikiye kadar oturdular. Artık yeni yıla girmişlerdi. Kuzenleri eve gittiler. Ertesi gün Demet arkadaşlarını eve çağırdı ve yeni yılın ilk gününü onlarla geçirdi. Demet çok mutlu olmuştu.
Okullar sömestr tatiline girince Demet çok sevindi. Çünkü pamuk dedesi ile anneannesi gelecekti. Onlarla beraber kayak yapmaya gideceklerdi. Okulların kapanmasından bir gün sonra pamuk dedesi ile aşçı ninesi geldi. Anneannesi çok güzel yemekler yapıyordu. Bu nedenle ona aşçı nine diyordu. Demet anneannesi ile dedesini çok özlemişti. Hazırlıklara başladılar. Sıkı sıkı giyinip yola koyuldular. Demet kayak yapmayı bilmiyordu. Dedesi ile ablası ona yardım edecekti. Kayak merkezine gidip bir otele yerleştiler. Demet kayak yapmayı öğrendi. Artık o da kayabiliyordu. Ablası ile kaydılar. Ailece eğlendiler. Ve eve döndüler. Demet her sömestr gidelim çok eğlenceli dedi. Dedesi ile anneannesi birkaç ay daha orada kalacaklardı. Demet buna çok sevinmişti. Anneannesi yine ona mercimek çorbası yapıyordu. Ona pastalar yapıyordu. Okullar açıldı. Demet okula gidiyordu. Ödevlerini dedesinden yardım alarak yapıyordu. Bazen okul çıkışında dedesi onu alıyor ve gezdiriyordu. Bu durum da Demet in çok hoşuna gidiyordu. Demet in okuldaki başarısı yüksekti. Dedesi onu okuldan almaya geldiğinde panoda asılı olan Demet in ödevini gördü ve Demet in onu ne kadar çok sevdiğini bir kez daha anladı. Ona hediyeler alıyor sürprizler yapıyordu. Böyle iki ay geçti. Demet in pamuk dedesi ile aşçı ninesi artık gidiyordu. Demet bu durumdan hiç memnun değildi. Anneannesi ile dedesinin gitmesini hiç istemiyordu. Ama gitmek zorundaydılar. Evleri Ankara da idi. Demet onları yolcu ederken çok ağladı. Dedesi ona yine geleceğine dair söz verdi. Demet ertesi gün okulda çok mutsuzdu. Öğretmeni bu durumu fark etti. Öğretmeni Demet ile konuştu. Demet öğretmenine dedesi ile anneannesinin sömestr tatilinde geldiğini ama şimdi gittiklerini, söyledi. Onların evlerine gitmesini istemediğini söyledi. Öğretmeni bu durumu annesine bildirdi. Demet he akşam dedesi ve anneannesi ile konuşuyor az da olsa hasret gideriyordu. Demet ile annesi ablasının doğum günü için hazırlık yapıyordu. İpek eve geç geleceğini söylemişti. Bu tesadüfte onlar için iyi olmuştu. Hazırlıkları tamamlayabilirlerdi. Ablası geldiğinde çok şaşırdı. Hiç böyle bir şey yapacaklarını tahmin etmemişti. Çünkü artık büyümüştü. Ama bu doğum gününü Demet yapmak istemişti. Hediyeleri açtılar. Annesi ona çanta almıştı, babası da bir ceket almıştı. Demet ise ablasına bir resim yapmıştı. Ablasına duyduğu sevgiyi anlatıyordu. Ablası bu resmi odasına asmıştı. O gün İpek in doğum günü
olduğunu anneannesi ile dedesi de biliyordu. Çünkü dedesi defterinin köşesine not almıştı. 26 Nisan İpek, 17 Ağustos Demet diye. Aradılar ve İpek in doğum gününü kutladılar. Dedesi ile anneannesinin Demet ile İpek e bir sürprizleri vardı. Artık onların evlerine taşınacaklardı. Ama bundan sadece Demet in anne ve babasının haberi vardı. Dedesi eşyaları topladı. Evlerini sattılar. Demet lerin evi büyüktü. Bazı eşyalarını onlara götürdüler. Boş bir oda vardı. Oraya yerleştirdiler. Fazla eşya yoktu zaten. Demet annesi temizlik yapıyor sanıyordu. Ama annesi dedesinin getireceği çekyat, masa ve televizyon için yer açıyordu. Bunlar kamyon ile geldi. Dedesi ile anneannesi sonradan geldiler. Eşyaları yerleştirdiler. Demet ile İpek okulda oldukları için onlardan haberleri yoktu. Tekin dede ile anneanne biraz dinlendikten sonra yemek yediler. Sonra da oturdular ve Demet ile İpek i beklediler. Kapı çaldı. Kapıyı annesi açtı. Onlar önce ellerini yıkadılar, kıyafetlerini değiştirdiler ve öyle odaya gittiler. Anneannesi ve dedesini görünce çok sevindiler. Gözlerine inanamadılar. Onlarla biraz hasret giderdiler. Annesi dedeniz ve anneanneniz artık burada kalacaklar dedi. Demet ile İpek bunu duyunca çok sevindiler. O gün İpek ve Demet in bayramıydı. ADI: KEVSER SOYADI: EMİNOĞLU SINIFI: 8/E NO: 254