İçindekiler BOYUT. nisan. Kapak Tasarımı. Asya Ülger. Editör Eda Naz Gökdemir. Boyut Yazar Kadrosu. Layout Editörü Berk Tan Demirel

Benzer belgeler
3001 BAŞLANGIÇ AR-GE PROJELERİ DESTEKLEME PROGRAMI

Kurumsal Kimlik Rehberi

Demir Hayat Sigorta A.Ş. Kurumsal Logo Kullanım Klavuzu

T.C. OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ..ANA BİLİM / ANA SANAT DALI

Hayata yüksekten bakın

AKILLI ULAŞIM SİSTEMLERİ DERNEĞİ LOGO VE KURUMSAL KİMLİK KILAVUZU

LOGO, PANTONE, CMYK, FONT

YAKIN DOĞU ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ... ANABĠLĠM DALI / ANASANAT DALI TEZİN BAŞLIĞI AD SOYAD YÜKSEK LĠSANS TEZĠ / DOKTORA TEZĠ

Kurumsal Kimlik Standartları. Brand Guidelines Manual V

KANUNİ MARKA KİMLİĞİ KILAVUZU

KURUMSAL KİMLİK KLAVUZU

Renkli Olmayan Baskılarda Logonun Kullanımı

KURUMSAL KİMLİK KLAVUZU


KURUMSAL KİMLİK KILAVUZU

SEO Arama Motoru Optimizasyonu

SiViL TOPLUM DESTEKLERi

KURUMSAL KİMLİK KLAVUZU

DOĞU KARADENİZ KALKINMA AJANSI DESTEK PROGRAMLARI GÖRÜNÜRLÜK REHBERİ

1 GİRİŞ 1.1 Önsöz 4 SONUÇ. 14x. 3 1/2 x x 5x x 3 1/2 x. 18x. x 3x x

KURUMSAL KİMLİK REHBERİ

PROJELER İÇİN GÖRÜNÜRLÜK REHBERİ

KURUMSAL KİMLİK KILAVUZU

K U R U M S A L K İ M L İ K K I L A V U Z U

Ayrıştırıcı Özellikler Değerler Marka Özü B C D E F. Basılı Malzemeler. MS Word için Antetli. E-posta imzası. Özel Günler Dijital Tebrik Kartı

Turgut Özal Üniversitesi markası, üniversitenin kuruluş değerlerinin bir yansımasıdır. Marka, Turgut Özal Üniversitesi vizyon ve misyonuna hizmet

Kurum Kimliği Kılavuzu V.01

KURUMSAL KİMLİK KILAVUZU

PİŞİRME GRUBU (MTF) Tel Bantlı Tünel Fırınlar, (STF) Taş Tabanlı Tünel Fırınlar

KURUMSAL KİMLİK KILAVUZU


Tercihiniz sizi yansıtır

arvento hakkında

KURUMSAL KİMLİK KILAVUZU

Marka ve Görsel Kimlik Rehberi Haziran 2017 Tarihi Not Alın!

3 Profesyonel Rehberlik Hizmetleri

Tarihi Not alın 8 Haziran 2019

araç takip ve filo yönetim sistemleri

İnova Otomotiv Logosu Kullanım Talimatları

İSAR KURUMSAL KİMLİK REHBERİ. istanbul araştırma ve eğitim vakfı istanbul foundation for research and education. logo/tipografi/renkler/evraklar/desen

İçindekiler. Basılı İşler 49. Slogan 17 Font 20 Yardımcı Unsurlar. Yazışmalar 31. Bağlı, İlgili ve İlişkili Kurumlar 83

KURUMSAL KiMLiK REHBERi

KOSSH. Kurumsal Kimlik Çalışması

arvento hakkında

arvento hakkında

arvento hakkında

Kurumsal Kimlik Rehberi

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

KÜLTÜRÜYLE,TARİHİYLE, YAŞANTISIYLA İSTANBUL ARTIK SİVAS TA.

arvento hakkında

Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi nde Geçen Ay

arvento hakkında

Kurumsal Kimlik Kılavuzu

Platonik Cisimler. Hazırlayan: Emrah Akyar

BALIKESİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ

arvento hakkında

PROSPORT. Kurumsal Kimlik Kılavuzu

KURUMSAL KİMLİK REHBERİ

Quisque vestibulum odio ante. Nunc tellus ipsum, volutpat et velit vel, accumsan vehicula libero.

INDEKS MERCURY OTOMOTİV GRUBU NEO GIDA GRUBU QUALITY TEKSTİL GRUBU SIRENA OTEL GRUBU PRIVATE KİŞİSEL HİJYEN GRUBU ROYAL MOBİLYA GRUBU

Mükemmelliğin peşindeyiz.

COMPASS AİLESİNE HOŞ GELDİNİZ

VII. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi TAM METİN ŞABLONU BAŞLIK. Birinci Yazarın Adı Soyadı 1, İkinci Yazarın Adı Soyadı 2

Eczacılardan Eczacılara İlk Ağızdan Yaşanmış Hayat Dersleri

izleme kılavuzu 1. Bölüm


I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

KARANLIKTA FİLİZLENEN TOHUM

Kurumsal Kimlik Rehberi

Kocan varsa varsın, yoksa geçmiş olsun

VI. Uluslararası Sağlıkta Performans ve Kalite Kongresi TAM METİN ŞABLONU

TEKNOLOJİK TESİSAT SİSTEMLERİ TİCARET A.Ş.

Firma Profili Company Profile

Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası

YAZIM KURALLARI. Sayfa Yapısı ve Yazı Biçimi. YAZI TĠPĠ VE BOYUTU Yazı Tipi: Times New Roman Yazı Boyutu: 12 punto

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

The Effect Of Mathematics Education on Academic Success and Attitude - Brain Based Learning Theory

görsel iletişim standartları

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK

Sevda Üzerine Mektup

Sonsuza Kadar Beraber Sonsuza Kadar Ayrı

ORYANTASYON PROGRAMI COMPASS ORYANTASYON PROGRAMI

İÇİNDEKİLER. Amblem ve Logotype 5 Renkler 24 Fontlar-Yazı Karakterleri 27 Basılı Öğeler 30 Bayrak ve Eşantiyon 76 Tabela ve Yönlendirmeler 85

STANBUL KEMERBURGAZ ÜN VERS TES GLOBAL MODERN REAL ST D NAM K. Kurumsal Kimlik Kılavuzu

Kimya Sektörü Gümrük İşlerinde Ak la Kara nın Karıştırılmamasını İstiyor

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

HİKAYE TAHTASI ETKİNLİĞİ. Yetişkinler İçin Güvenli İnternet Hilal Seda Yıldız

Basılı Malzemeler. logo. Kurumsal Kimlik Kitapçığı. Versiyon 1.2. Zarf (A4, Diplomat, A3) Kimlik Kartı. Antetli Kağıt ve Devam Kağıdı Kartvizit.

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu?

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat


HESAPLAMALI AKIŞKANLAR DİNAMİĞİ (HAD) Computational Fluid Dynamics (CFD)

Muzaffer Asiltürk. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Cemil Kara. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken

ISBN :

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

Mehmet Aydın 5. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Transkript:

İçindekiler nisan 2019 Kapak asarımı Asya Ülger Editör`den - Eda Naz Gökdemir zaklardan ir Mektup - Sena Nur uç ik ak - arış Çelik alnız adırganamaz - Enes Ayberk Korkut Kaçış - Derin Ak aşamayı nutmamak - Ayşe Zeynep Özbay oksulluk Kader lamaz - ğuz una Solaroğlu as - atuhan Sarıdede ohum - Zeynep Sakarya Direniş - Asya Ülger Soğuk atak - Melis Selek Sinekkuşu Şarkısı - Pelin Çetin Doppler`ın Geyikli aşkaldırısı - Eda Naz Gökdemir Kasırga Öncesi Sessizlik - Zeynep Karahasan Kaçmak ya da Direnmek - Ecem ılmazhaliloğlu Ev - Nilsu Şahin ir Dilsizin Gözünden Adalet - aşak Ataman ir Annenin Ağıdı - Sena Nur uç Herkesin Direnişi - Derin eytekin 3 4 5 6 7 8 9 12 13 14 16 17 18 20 21 22 23 25 26 Editör Eda Naz Gökdemir Layout Editörü erk an Demirel Danışman Öğretmenler Arzu Güleçyüz Mahmut ılmaz Fotoğraf ve Resim Ekin Ünlü ğuz una Solaroğlu eşim Akçakaya Asya Ülger Esin Göğüş Enes Ayberk Korkut Sena Nur uç Pelin Çetin arış Çelik Esin Göğüş Defne Deda Asya Ülger ğuz una Solaroğlu oyut azar Kadrosu Derin Ak aşak Ataman Almira Dila Akbay Alara erru Kapdan Ayşe Derin eytekin Ayşe Zeynep Özbay Ecem ılmazhaliloğlu Nilsu Şahin Pelinsu uket alçınkaya Melis Selek Sadberk Zeynep Sakarya uba eliz Aslan aren Mıstaçoğlu Zeynep Karahasan Karya Munis aratıcı Ekip Enes Ayberk Korkut Konuk azar lmak İçin boyuttedebiyat@gmail.com

Editör den aşamın anlamı ancak dünyanın saçmalığını ve yenilginin daima tekrarlanacağını bile bile kötülüğe direnmek olabilir, insanlığa gerçek boyutlarını ancak bu başkaldırı kazandırabilir. Sisifos Söyleni, Albert Camus Dakikaların, günlerin ve ayların durmadan birbirini izlediği, dokunabildiğimiz, hissedebildiğimiz tüm gerçeklerin parmaklarımızın ucundan kayıp gittiği, neyi neden yaptığımıza ancak yarım bir farkındalıkla karar verebildiğimiz upuzun bir an ın içinde yaşıyoruz. Durdurup neye değer verdiğimize, neden ve nasıl sevdiğimize, inandığımıza bir türlü karar veremediğimiz, en son kertede daha önce inandığımız her şeyi arkamızda bıraktığımız, anlamı aramaktan vazgeçtiğimiz, içinde kaybolduğumuz koca bir keşmekeş. yuvarlanıyor. puzun an ın içine yuvarlanıyoruz. ir gün daha kör, daha sağır, daha dilsiz.. Sonra bir daha uyanıyor, ayağa kalkıyor ve bir gün daha direniyoruz. ekrar ve tekrar. itmeyecek mi diye sorarken bir başka yamaçta, aynı kayayı yuvarlayan bir insanı görüyoruz. ir başkası, bir öteki oluşumuz anlamını yitiriyor. Dünyanın dönüşünü durduramasak da aynı kayayı, farklı yamaçlarda, birlikte tepeye doğru itiyoruz. Kendimize karşın kendimize, dünyaya, yanlış olana, haksızlığa, umursamazlığa, anlamsızlığa karşı başkaldırıyoruz. Sayfayı çeviriyoruz, okumaya devam ediyoruz ve kelimelerle direnişi örüyoruz. aşkaldırıyoru(z), öyleyse varız. Sonra bir çizik fark ediyoruz plakta, dönme dolabın ışıklarından biri yanıp sönüyor, müziğin ritmi tekliyor ve biz hayretler içerisinde dünyanın tersi yönde döndüğünü, belki de epey bir zamandır da ters yönde dönmekte olduğunu fark ediyoruz. am döne döne devrilecekken dünya, adımlar birbirine dolanırken elimizden kayıp gidenler ayaklarımızın dibinde devasa bir yığın hâlini alırken dur diyoruz. ir adımın çok fazla, bir haksız sesin fazla yüksek, bir umursamazlığın gereğinden fazla uzun sürmüş olduğunu görüyoruz. ir gün daha kör, daha sağır, daha dilsiz değilmişiz. Dur, diyoruz. Dünya durmuyor. en hep böyle döndüm. adırgaman, kızman, yoluna dikilmen faydasız. Direnmen anlamsız. Sonra devriliyoruz, düşüyoruz ve belki günlerce dağın tepesine itmeye çalıştığımız kaya yamaçtan aşağı, eski yerine Eda Naz Gökdemir 3

zaklardan ir Mektup Sena Nur uç antik bir kentin alfabesini çalıyorum gözlerinizden çocuklarım nereye gitsem tekrar ellerinizi tutarken buluyorum kendimi gözleri sürmeli, çorapları yırtık çocuklarım size resimlerini çiziyorum bilmediğiniz meyvelerin benim tütün kokan çocuklarım, insanoğlunun güneş ışığında kuruttuğu vicdanını kısık ateşte pişirip getiriyorum sizlere G Ö ĞÜ Ş E S İ N F Ğ RA F 4 dillerini bilmediğim saçlarını okşayamadığım çocuklarım, bir gün -hani o masallarda anlattığımbulutların ardındaki sıcacık evlerde büyüteceğim sizleri mezar taşı olmayan kentlerin bekçisi çocuklarım, bir ölü nasıl yıkanır benden iyi bilirsiniz hangi dua okunur toprağa konulunca insanlar benim bildiğim 2 + 2 = 4 sizin bildiğiniz nasıl ya şa bu kentte nır

adsada ik ak arış Çelik Kapının yanında dikilip aşağı, sokağın başına doğru bakıldığında apartmanların arasından gözüken bir karalık, kopkoyu bir mavilik, uçsuz bucaksız bir deniz oy boy dalgaların sivri kayalarla çarpışarak köpürdüğü bir yer bu siyah manzara. Akrep ve yelkovanın karanlık suların altında boğulduğu, martı seslerinin tik takları bastırdığı bir boşluk burası. Dünyanın dönüşünü durağan bir noktadan izlediğin, bazen zamanın varlığına bela okuduğun bazen ise zamanın varlığından dahi bir haber olduğun o şehir. Denizi izlemeyi bırakıp bakkalın içine giriyor. akkalın içi de dışarısı gibi karanlık, boğucu. Duvarların sarı boyası solmuş; tahta raflar eskimiş, lekelenmiş. İçecek dolapları kuytu bir köşede, karanlıkta kalmış; hafif bir vızıltıyla çalışıyor. Sürekli kollarını üstüne dayayıp gazetesini okuduğu masa iş görür vaziyette; yalnız üstündeki cam kaplama çizilmiş, pütür pütür olmuş. Adam metal sandalyesine oturmuş, gri sayfaları büyük bir sessizlikle inceliyor. ir yandan da gözlüğünün sapını ağzına almış, fark etmeden çiğniyor. Nasıl da hatırladınız bizi, aradan on dört sene geçti. Zonguldak tan taşınalı ilk defa geldik, çocuklarla şöyle bir dolaşalım dedik. diyerek şaşkınlığını dile getirir kadın. Ardından heyecanlı heyecanlı etrafını incelemeye başlar; her şeyin yerli yerinde, aynı kaldığını düşünür. Adam yalnızca hafif bir tebessüm eder, karşılık vermez. Şimdi bu genç ve gürbüz çocukların mini minnacık hâlleriyle annelerinin ellerinden tutuşunu, bakkala girer girmez çikolatalara büyük bir hevesle abanışlarını net bir şekilde anımsar. genç annenin korumacı bir tavır ve haklı bir gururla çocuklarını izleyen gözlerini, sağlıklı ve hayat dolu yüz hatlarını zorlanmadan hatırlar. Kaldı ki bunlar adama hiç de uzak gelmez. üm bu görüntüler hâlâ capcanlıdır. abanız da dururdu eskiden. ugün kendileri yok herhalde. der kadın yüzünü adama dönerek. Samimi gülümsemesi hâlâ yerindedir. Adam önce düşünmesi gerekiyormuş gibi duraksar, sonra: ulutlu bir sabaha gözlerini açan mahalle de aynı bu loş bakkal gibi sessizdir. alnız duvardaki saatin tik takları var ki aniden adamın dikkatini bozar. Akrep ve yelkovanın koşuşturması bu derin sessizliğin içinde duyulabilir bir hâl alır. Hele biraz daha okuyayım da duymaz olurum, temelli unuturum diye içinden geçirir adam. Her zaman yaptığını yapmaya, ellerini siyaha boyayan sayfaları çevirmeye devam eder. am bu sırada hem pek tanıdık hem de pek uzak olan bir sima, bakkalın camlı demir kapısında belirir. Adam sabit ve doğal bir yüz ifadesiyle: Günaydınlar Elmas Hanım, hoş geldiniz. der ve yerinden yavaşça doğrulur. Kapıdaki kadının yüzüne şaşkın bir gülümseme yayılır. anındaki, biri oğlan biri kız olan, çocuklar da önce adama genişçe gülümser sonra da meraklı gözlerini karanlık odada gezdirirler. Kendisi beş sene evvel vefat etti efendim. der. üzünde tebessüme benzer bir ifade dolaşır. Kadının gülümsemesi, dilediği başsağlığıyla kesintiye uğrar. Çocuklar on dört sene önce yedikleri çikolatanın aynısını bulup adamın eline teslim ederler. Adam paranın üstünü verir; güler bir yüzle misafirlerini uğurlar, çocuklara bol başarı diler. Ardından metal sandalyesine tiz bir gıcırtı eşliğinde çöker, gazeteyi eline alır. irden kafasının karıştığını hisseder. Daha demin uğurladıkları, genç annelerinin ellerinden tutan kıpır kıpır bebeler miydi yoksa koskoca boylarıyla o olgun kadının yanında dimdik duran çocuklar mıydı? u duruma uzun süre kafa yorar fakat bir türlü anımsayamaz doğrusunu. akkalın içinde bulunurken bunu anlamanın mümkün olmadığını düşünür. Saatin tik taklarını duymak için kulak kabartır, hiçbir ses işitemez. 5

alnız adırganamaz F Ğ RA F A L A R A ER KA R P D AN 6 Enes Ayberk Korkut Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Morbi feugiat rhoncus ultricies. Integer Gökyüzü nec turpis tanrıya quis ipsum dek vulputate gökyüzü sollicitud (Fazıl Hüsnü Dağlarca) in nec eget lacus. Quisque ultrices a orci nec cursus. Fusce auctor tincidunt erat eleifend finibus. Curabitur viverra ultricies tellus, placerat elementum lacus euismod vitae. Phasellus congue, meşinden dui sit bir amet gürültüyle fringilla uyanırım commodo, öğleden yalnız ante arcu ornare justo, vel rutrum felis sapien vitae enim. sonraları Sed lobortis ut nisl quis mattis. Aenean augue diam, pharetra ut egestas yadırganamaz nec, eleifend id eros. mürekkepten Nullam eleifend, sarılmalar, felis id viverra ultricies, lectus yokluğunu mauris ultricies duyarım diam, rüzgârın ut efficitur mi tellus yitik sit amet sayıklamalar lacus. Proin eşliğinde ullamcorper aliquam urna, çünkü nec tincidunt o yalnız sem efficitur sed. Vivamus vitae kırılır felis en eget umulmadık lacus tristique telinden feugiat gönlüm eu ultricies ipsum. gülüşler In ve ipsum öksürükler libero, commodo taşır vitae sagittis nec, finibus et nulla. Quisque nec augue lobortis, commodo nisl iaculis, gravida neque. faili meçhul düğümleriyle denizciler her biri bin parça Etiam sagittis auctor lorem vitae vestibulum. Integer a sem quis est fermentum semper. mavnalarına bağlarlar yere saçılan hayaller taşır Aenean kayboluşlarımı eu elit scelerisque, lacinia ipsum ut, venenatis ligula. Nam congue tempor augue, ut efficitur diam laoreet at. Nulla metus ligula, molestie çünkü ac magna yalnız oid, interdum molestie sapien. Praesent duyarım ultrices parmak fermentum uçlarımı dağlayan dolor eget malesuada. palamarlarından Quisque at leo hendrerit tutup sürükler lorem semper luctus kor sıcaklığını auctor laoreet gündüzün nisl. Maecenas orci nunc, sagittis çocukların id nibh bakışlarında in, condimentum fermentum metus. Etiam porta leo turpis, quis convallis metus laoreet a. Aliquam velit neque, tristique et ciğerlerimden nehirler taşıran ecza gündüz düşleri yeşerten bulutları tincidunt et, fermentum vitae neque. Aliquam id libero et enim fringilla elementum. Sed urna tortor, takıldıkça hendrerit ruhuma quis turpis quis, luctus aliquam tellus. Aenean molestie dui id urna auctor consectetur. ve ben kaldırıp Proin cursus atamadıkça hendrerit augue non faucibus. çünkü Maecenas eget erat ex. Vestibulum nulla sarıldığım enim, ultrices örtüleri, eu sodales eu, laoreet eu diam. yalnız, düğümlenememiş kelimeler devinir yadırganamaz. kuşların kursağında gözlerimden kopan kırlangıçlar, intihar mektupları süzülürken tütünü kavuran gökyüzünde elifler, lamlar yağmur taşıyan bulutların ardı sıra kök salar avurtlarımda taşıyamam ziyanı olmaz erteleyişlerimi susarım kavuşurum yıldızlara

adsa Kaçış Derin Ak gece, diğer gecelerin aynısıydı. Aynı şekilde üstümü değiştirmiş, dişlerimi fırçalamış ve yatağıma girip dışarıdaki sesleri duymamak için yorganı kafama kadar çekmiştim. ir süre uyuyamadım, döndüm durmadan. Sonunda sırtüstü yattım ve hareketsiz kaldım. Gözlerimi açtım ve anlamsızca tavanı inceledim. avaş yavaş gözlerim karanlığa alıştı, perdenin kenarından sızan ışık odanın içini görmemi sağlıyordu. am üstümde zamanla bir karanlık oluşmaya başladı. İşte, üstümde kendi gölgem duruyordu. nunla gelmemi istediğini hissettim. ndan kaçmak için gözlerimi kapattım. u sefer gölgem bana dönüşmüştü. Kendimle karşı karşıya duruyordum. Elimden çekip kaldırdı beni yatağımdan. damdan çıktım, apartmanın merdivenlerinden aşağı indim. Dışarı çıktığımda yıldızlar bana göz kırpıyordu, havada bulut yoktu. Hafif bir esinti suratımı yaladı. İçerideki basık havadan bunaldığım için dışarıdaki serinlik beni rahatlatmıştı. Sokaklarda koşmaya başladım. Caddeye çıktığımda bir banka oturup etrafı inceledim. İnsanlar olmadan ne kadar da huzurluydu. Deniz kıyısına doğru yürüdüm. Falezlerin kıyısında durdum. Nereye gideceğimi, ne yapacağımı bilmiyordum. Sadece kaçmak istiyordum hayatımdan. ukarıdan geçen bir uçağı duydum. Keşke ona binip gitseydim buralardan. Kaçma isteği beni yiyip bitiriyordu ama gidecek yerim yoktu. Kendimi hareketsiz öylece duran falezler gibi hissettim. Dalgalar çarpıp canımı yakıyordu ama hareket edemiyordum. ıllar içinde bu dalgalar ruhumu şekillendiriyordu. Artık onlara dayanacak gücüm kalmamıştı, artık o acıyı hissetmek istemiyordum. Ancak kendimi bırakırsam denizin dibine gömülecektim, yok olacaktım. turup ağladım oracıkta. Falezler için ağladım, biraz da kendim için ağladım. Aniden yağmur bardaktan boşalırcasına yağmaya başladı. ir süre ikimiz de durduk yağmurun altında. Kıyafetlerim sırılsıklam olmuştu ama üşümüyordum. am tersine rahatlamıştım sanki. Hafiflemiştim. avaş yavaş havada yükselmeye başladım. nu ise orda bırakmıştım. elki bir süreliğine kurtulmayı başarmıştım ondan. Evime geri döndüm. Açık pencereden içeri girip yatağıma yattım. ir kez daha kendime direnmeyi başarmıştım. una ne kadar dayanabileceğimi bilmesem de Çizer:eşim Akçakaya 7

aşamayı nutmamak Ayşe Zeynep Özbay 8 Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Morbi feugiat rhoncus ultricies. Integer nec Günler, turpis aylar, quis yıllar ipsum birbirini vulputate kovalarken bin atlı gücünde bir nefsim var. Hayatımı sollicitudin nec eget lacus. Quisque ultrices a orci nec cursus. hepimiz Fusce kendi auctor boşluğumuzda tincidunt erat eleifend mücadele kendim için yaşamak benim direnişim. iliyorum finibus. Curabitur viverra ultricies tellus, placerat elementum umuduyla lacus hayata euismod tutunuyoruz. vitae. Kimimiz Phasellus erken herkesin bir direnişi var bu hayatta. İnsanı congue, dui sit amet fringilla commodo, ante arcu ornare yaşta justo, anlıyor vel içinde rutrum bulunduğu felis sapien dört vitae duvarın hayata tutunduran da kendi içinde usul usul, enim. Sed lobortis ut nisl quis mattis. Aenean augue diam, boşluktan pharetra ibaret ut egestas olduğunu, nec, eleifend kimimizse id ömrü rüzgârı uyandırmadan, kimseyi haberdar eros. Nullam eleifend, felis id viverra ultricies, lectus mauris boyunca ultricies parçası diam, oluyor ut bu efficitur kaçınılmaz mi tellus düzenin; etmeden, sormadan, danışmadan verdiği sit amet lacus. Proin ullamcorper aliquam urna, nec inanıyor tincidunt içinde sem bulunduğu efficitur sed. gerçeğe Vivamus her vitae ne direniş değil mi zaten? undan sonra tek bir felis eget lacus tristique feugiat eu ultricies ipsum. kadar In sahte ipsum de libero, olsa. danın commodo duvarlarına vitae sagittis yağlı isteğim var, o da var olan düzende varlığımı nec, finibus et nulla. Quisque nec augue lobortis, boya commodo tabloları nisl asıyor, iaculis, boyuyor gravida duvarları neque. ismini sürdürebilmek ama amacım sadece yaşamımı Etiam sagittis auctor lorem vitae vestibulum. Integer a sem bile quis bilmediği est fermentum renklerle. omboş semper. bir odanın sürdürmek değil, yanlış olmasın. am tersine duvarlarını boyayınca yaşıyor zannediyor. hiç hoşlanmam yaşamak için yaşamaktan. Aenean ense eu çok elit farklıyım scelerisque, herkesten lacinia ipsum Ne bildiği aşamak nedir bilir misin? ir kuru mutluluk ya ut, venenatis ligula. Nam congue tempor augue, ut efficitur her şeyi diam reddedebilecek laoreet at. Nulla kadar metus cesur ligula, ne de da tek bir tebessüm yetmez yaşamak için. molestie ac magna id, interdum molestie sapien. Praesent hayatının ultrices iplerini fermentum kaderine bırakacak dolor eget kadar Her bir tebessümün altını doldurabilecek malesuada. Quisque at leo hendrerit lorem semper luctus savunmasızım. auctor laoreet Aykırıyım nisl. Maecenas ben. Hayatını orci nunc, bir sebeplerdir yaşamak. Sadece sevmek ya da sagittis id nibh in, condimentum fermentum metus. isyan Etiam üzerine porta kurmak? leo turpis, İsmini bilmediği quis convallis renkleri sevilmek olmamalı hayat. Keşfetmek gerek, metus laoreet a. Aliquam velit neque, tristique et tincidunt hayatının et, fermentum merkezine yerleştirmek? vitae neque. Aliquam unların farklı olmak. Hintli bir ailenin yanında yaşayıp id libero et enim fringilla elementum. Sed urna tortor, ikisi de hendrerit hiç bana quis göre turpis değil. quis, en luctus yarışa aliquam en Londra yağmurunda ıslandıysan, Paris te tellus. Aenean molestie dui id urna auctor consectetur. arkada başlayıp Proin cursus mücadelesini hendrerit kendi augue içinde kruvasan kokusuyla uyanıp İspanya da gün non faucibus. Maecenas eget erat ex. Vestibulum nulla yürütenlerden enim, ultrices oldum eu hep. sodales Ne eu, ortalara laoreet çıkıp batımını izlediysen, Sultanahmet te simitle çayla eu diam. kendimi başkalarına tanıtma meraklısıyım ne de arkalara saklanıp karalar bağlama. en direniş insanıyım. Her şeye karşı gelebilecek Fotoğraf: ğuz una Solaroğlu akşam ettiysen, Nazım şiirleriyle büyüdüysen yaşamışsın demektir. aşamak her şeye rağmen güzel şey ama nasıl yaşadığını bilmek lazım. ir gün yaşlı bir adama gitmişler, yaşamaya dair bir iki laf etmesini istemişler. da en ne yaptıysam onu yapmayın. demiş. Demem o ki hayat pişman olmak için çok kısa ama mutlu olmak için yeterli. abii ki davanızın peşinden gidin, farklı renkler öğrenin ama hiçbirine çok bağlanmayın. ağlarınızın direnişinizin önüne geçmesine izin vermeyin. Her şeyden önce ne istediğinizi bilin ve kararlı olun. Kimseye, hiç kimseye kulak asmayın ve herkese direnin. Önünüzde belki bir asır var, belki bir saat. Evet, bu gerçeği benimsemek zor ama zaten hayatı paha biçilmez kılan da bu. Her şeye rağmen yaşayın. ve her türlü zorluğa karşı Direnin. çünkü direnilmeden yaşanan bir hayat ismini bilmediğin renklerle boyanmış bir oda gibidir. Deneyimleyin, görün, gezin ve ne olursa olsun yaşamayı unutmayın.

adsa oksulluk Kader lamaz ğuz una Solaroğlu oksulluk kader olamaz kader değildir Firavunlar bile böyle gaddar değildir -alnızlık Kader lamaz, Cem Karaca 13 Mayıs 2014 te ürkiye nin Manisa ilinin Soma ilçesinde kömür madeninde çıkan yangın 301 madencinin ölümüne sebep oldu. u bir kazaydı. Geride yüzlerce gözü yaşlı ana, baba, dost, evlat ve yüzlerce yaşanmamış hatıra kaldı. Ölen madencilerin aylık geliri yaklaşık 1400 ürk lirasıydı. Facia ise ürkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazasıydı. Fakat bunlarla sınırlı değildi; halkın, emekçinin, madencinin, işçinin çektiği. u zulüm yıllar öncesinde de vardı, hâlâ da var. Gitgide ideolojik olarak bir kutuplaşmanın içinde olan 70 ler ürkiyesi nde bu acı durumun farkında olan ve bastırılmışların, ezilmişlerin, susturulmuşların, satılmışların aksine sesini yükselten biri vardı: Muhtar Cem Karaca. Şarkılarıyla başkaldırıyordu Cem Karaca. Korkmadan, çekinmeden, geri adım atmadan. Döneminde işçinin suskun kalbinin hırçın sesi olarak isimlendirilmiş, gelir adaletsizliğini ve beraberinde getirdiği zulmü gördükçe birçok şarkı yapmıştı Karaca ve müzik topluluğu Dervişan. oksulluk Kader lamaz albümü ise korkunç olayların yaşandığı 1977 de piyasaya sürülmüş bir manifestoydu âdeta. Siyasi kişiliğini ve görüşlerini hiçbir zaman ortaya koymaktan çekinmeyen Karaca, bu albümü ve içindeki 8 başyapıt ile yine ezilenlerin sesi olmayı hedefliyordu. oksulluk Kader lamaz ise halkın farklı kesimlerinin çeşitli sorunlarının anlatıldığı bir albümdü. İçinde Nazım Hikmet ve Ahmet Arif gibi şairlerin şiirleri de yer almaktaydı. Albümün her şarkısından önce yaklaşık 30 saniyelik piyano partisyonları olup Cem Karaca nın şarkı isimlerini söylemesi ile şarkılar başlıyordu. Piyano melodisinin alındığı şarkı olan oksulluk Kader lamaz da albümü noktalıyordu. 1970 lerde toplumsal tepkinin bir göstergesi olan o ünlü duvar yazıları albümün kapağında da yer almaktaydı. u bir serzenişti! Mesela, iliyorum bütün kabahat bende/ Öğretmen oluşumda ve/ Saklamamamda aydınlık düşüncelerimi şeklinde şikâyet ediyor ir Öğretmene Ağıt parçasında. Öğretmen cinayetlerini, kör cahilleri, cumhuriyetin değerlerine karşı çıkan gaddar katilleri hedef alıyordu. elki de bir öğretmenin huzur dolu sesinin tonuyla söylendiğinden albümün en duygusal, çarpıcı ve melankolik şarkısı. Dinlerken her hecesinde tüyleri diken diken eden, gözyaşlarına boğan bir ağıt. Dinleyici; aydın, düşünceli, idealist bir öğretmenin öldürülüşüne, o öğretmenin acı dolu yakarışı üzerinden şahitlik ediyor. Ve ölü bir öğretmenin o can yakan umudunu yansıtıyor şarkı, ironik biçimde gözyaşlarına boğuyor: Ağlamayın, ağlamayın, ağlamayın çocuklar! / eller de bir gün kırılır. 9

10 Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Morbi feugiat rhoncus ultricies. Integer nec turpis quis ipsum vulputate sollicitudin eni nec parçası. eget lacus. Sözleri Quisque Ahmet ultrices Arif e ait a orci olan nec cursus. Fusce Sözleri auctor usta tincidunt şair Can erat ücel e eleifend ait finibus. şarkı Curabitur büyük bir viverra sevdayı ultricies anlatmakla tellus, kalmıyor placerat elementum olan İşçi lacus Marşı na euismod dair vitae. söylenebilecek Phasellus congue, aynı dui zamanda sit amet fringilla ürk rockının commodo, en ante önemli arcu ornare çok justo, da bir vel söz rutrum yok felis aslında. sapien Marş, vitae kendi enim. Sed eserlerinden lobortis ut biri nisl olarak quis mattis. karşımıza Aenean çıkıyor. augue diam, pharetra ut egestas nec, eleifend id eros. Nullam eleifend, felis id viverra ultricies, lectus kendini çok açık bir biçimde anlatıyor, tüm Progresif rock olarak adlandırılan müzik mauris ultricies diam, ut efficitur mi tellus sit amet lacus. Proin ullamcorper aliquam urna, nec işçilere tincidunt umut sem aşılarken efficitur aynı sed. zamanda Vivamus onları akımının en güzel örneklerinden, bu 11 vitae felis eget lacus tristique feugiat eu ultricies ipsum. uyandırma In ipsum kaygısı libero, güdüyor. commodo Aynı vitae bir sagittis sonraki nec, dakikalık finibus et parça. nulla. Öyle Quisque ki kimilerince nec augue gelmiş lobortis, şarkı commodo Maden nisl cağının iaculis, Dibinde de gravida neque. olduğu Etiam sagittis geçmiş auctor en iyi lorem ürkçe vitae şarkılardan vestibulum. biri olarak Integer a sem gibi. quis u est şarkıda, fermentum dinleyici semper. aniden giren kabul edilmiş. u şarkıda grubun tüm üyeleri yoğun baslı karanlık ritimle âdeta kendini âdeta ilahlaşıyor. Cem Karaca bir yana, Aenean bir maden eu elit scelerisque, ocağında lacinia hissediyor. ipsum Şarkı ut, venenatis özellikle ligula. klavyede Nam congue ğur tempor Dikmen augue, olmak ut efficitur henüz diam başlangıcında laoreet at. Nulla geriyor metus dinleyiciyi. ligula, molestie üzere ac magna diğer tüm id, interdum üyeler enstrümanlarıyla molestie sapien. Praesent ultrices fermentum dolor eget malesuada. Quisque at leo hendrerit lorem semper Sonra hayatın acımasızlığını gözler önüne çok başarılı bir performans sergiliyorlar. am luctus auctor laoreet nisl. Maecenas orci nunc, sagittis id nibh in, condimentum fermentum metus. seriyor. Etiam Ve -maalesefporta leo turpis, yazımın quis başında convallis da anlamıyla progresif rocku yansıtan şarkı metus laoreet a. Aliquam velit neque, tristique et tincidunt belirttiğim et, fermentum gibi hiçbir vitae şeyin neque. değişmediğini Aliquam id vurucu libero et bir enim girişle fringilla başlayıp elementum. Cem Karaca nın Sed urna tortor, fark ediyorsunuz: hendrerit quis turpis quis, luctus aliquam tellus. gür sesiyle Aenean taçlanıyor. molestie Ardından dui id urna hızlı auctor kısım consectetur. Proin cursus hendrerit augue non faucibus. başlıyor Maecenas ve üstte de eget belirttiğim erat ex. Vestibulum gibi gitar, nulla Maden enim, ocağının ultrices eu dibinde sodales eu, laoreet eu diam. bateri, klavye uyumuyla Cem Karaca nın Işık yok, hava yok İlle can garip, ille can suskun. Can Maden ocağının dibinde paramparça! sözleri yankılanıyor. Ardından esin yok, karın yok gelen gitar solosu ve hemen arkasından Maden ocağının dibinde gelen klavye solosuyla baş döndürüyor. ğlun bile yok, oğlun bile yok, oğlun bile Kısacası, bu şarkı Cem Karaca ve müzik yok grubu Dervişan ın kariyerleri boyunca Maden ocağının dibinde sanatsal anlamda zirve yaptıkları bir parça ir sen varsın, bir sen varsın olarak nitelendirilebilir. u parça sadece ir sen varsın direnen Cem Karaca nın yorumuyla değil, grubun diğer üyelerinin uyumu dolayısıyla bu denli efsaneleşiyor. Şarkının ortasında bir anda kesilen müzik ve buna müteakiben gelen maden aletlerinin sesi, ardından bir kez daha yükselen gerici insan uğultuları şarkıyı daha da çarpıcı kılıyor. u uğultuların arasında ise Cem Karaca dan kısa bir söyleve şahit oluyoruz: Ayırdılar seni dünyadan Aldılar elinden ışığını, havanı, besinini Sevdiğin kadını, taptığın oğlunu aldılar elinden Ayırdılar seni dünyadan erk etmedi sevdan beni, Aç kaldım, susuz kaldım. diye başlıyor Sevdan Albümün finalini ise albüme adını veren oksulluk Kader lamaz şarkısı yapmakta. Şarkı, dönemin ürkiyesi nde yaşayan bir memurun hayatının dahi ne denli zorlu olduğunu yansıtıyor: Sıram gibi sıradağlar Anam anam derdin mi var? aram yürekte değil ki gelip sarsın yar Radyolarda şarkılar boş ver diyorlar Açlıktan verem olana bal ye diyorlar oksulluk kader olamaz kader değildir Firavunlar bile böyle zalim değildir

adsa en vatandaş Ahmet im evkafta memur Ay sonuna yetmiyor evdeki kömür ir kilo et seksen lira tadını unuttum İnsan gibi yaşamanın adını unuttum oksulluk kader olamaz kader değildir Firavunlar bile böyle zalim değildir Devlet baba borç içinde sabret diyorlar Sen de bakkala kasaba borç et diyorlar en onurlu insanım boyun eğemem Alacaklı ver deyince ödün veremem diye yutturulmaya çalışılan şey kader değil; sömürüdür, cinayettir. İnsanın doğaya ve dünyaya hâkim olmak için çaba sarf ettiği, kişisel çıkarlarını her şeyden üstün tuttuğu ve bu yolda türlü türlü araçlar ürettiği, türlü türlü eylemlerde bulunduğu günümüz dünyasında, bu ezenezilen ilişkisinin ortaya çıkması tesadüf müdür? Veyahut kader midir? Neden kader olsun? oksulluk kader olamaz kader değildir Firavunlar bile böyle zalim değildir u dizelerde memur maaşının kömüre, ete yetmediği bir ürkiye de yaşamanın insanı, kendi hayatından nasıl uzaklaştırdığına şahit oluyoruz. Sıradağlar gibi uzanan dertleri görüyoruz. Radyolarda şarkıların boş vermeyi öğütlediğini görüyoruz. Açlıktan verem olana bal yemenin öğütlendiğini görüyoruz. Zulmün her türlüsünü görüyoruz. Öte yandan ise emekçinin onurunu görüyoruz. u şarkı, albümün ana fikrini özetler nitelikte. Müzikal anlamda da aynı Sevdan eni parçası gibi çok başarılı. İtinayla yazılmış sözler, çarpıcı melodiyle birleşerek bireyi döneme götürmekle kalmıyor, günümüz ürkiyesi nde de çok farklı olmayan bu durumu kavramasını sağlıyor. Son olarak, büyük sanatçı Cem Karaca nın bu albümle ne anlatmak istediğini kendi sözlerimle aktarmak ve gerisini birtakım sorularla okura bırakmak istiyorum. Günümüzde de emekçiler, oldukça kötü şartlarda çalışmalarına ve emeklerinin kimi zümrelerce sömürülmesine rağmen başkaldıramıyorlar; bastırılıyorlar, susturuluyorlar. azımın başında da ehemmiyetle belirttiğim gibi bize kader Patronların, başkalarınının emeğiyle zenginleşen bireylerin sonsuza dek var olması mı gerekir? u zenginleşen bireylerin aksine gitgide sömürülen halkın kaderine mahkûm bırakılması haksızlık değil midir? Halkın maddi ve manevi ihtiyaçlarına cevap vermek, bireyin benliğinin ve yeteneklerinin açığa çıkmasına fırsat tanıyan uygar toplum yapısına ulaşmak imkânsız mıdır? Ekonominin ve bilimin gittikçe gelişme kat ettiği dünyamızda yaşamın ve çalışmanın değerinin düşmesi nasıl kaderdir? u tür gelişmeler neden büyük çoğunluk için daha başka, daha iyi yaşamaya yaramasın? Neden bu kaderi yıkmayalım? Peki ya, yoksulluk nedir? oksulluk kader değildir. 11

as/andı atuhan Sarıdere Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Morbi feugiat rhoncus ultricies. Integer nec turpis quis ipsum vulputate sollicitudin Çık nec artık eget oradan lacus. çık! Quisque ultrices a orci nec cursus. Fusce auctor tincidunt erat eleifend finibus. etmedi Curabitur mi görmek viverra solgun ultricies yüzü tellus, ansızınplacerat elementum lacus euismod vitae. Phasellus congue, embeyaz dui sit amet naaş fringilla üstünde commodo, naçizane gözyaşların ante arcu ornare justo, vel rutrum felis sapien vitae enim. Sed iri lobortis gider diğeri- ut nisl quis mattis. Aenean augue diam, pharetra ut egestas nec, eleifend id eros. Nullam Üstüme eleifend, binecek felis bıçak id viverra gibi ultricies, lectus mauris ultricies diam, ut efficitur mi tellus sit amet lacus. Avuç Proin avuç ullamcorper toprak gibi aliquam urna, nec tincidunt sem efficitur sed. Vivamus vitae felis eget lacus Ölünün tristique tek sadık feugiat dostudur eu ultricies âdeta ipsum. In ipsum libero, commodo vitae sagittis nec, Kendisi finibus kalmıştır et nulla. bir Quisque başına nec augue lobortis, commodo nisl iaculis, gravida neque. Etiam sagittis auctor lorem vitae vestibulum. Integer a sem quis est fermentum semper. iri daha eksildi yanımdan Aenean eu elit scelerisque, lacinia ipsum ut, venenatis asa ligula. güzelleme, Nam yasa congue armağan tempor augue, ut efficitur diam laoreet at. Nulla metus ligula, molestie aşa! ac dedikçe magna id, aklım Fotoğraf: Ekin Ünlü interdum molestie sapien. Praesent ultrices fermentum dolor eget malesuada. etmedi Quisque mi! at der leo bileklerim hendrerit lorem semper luctus auctor laoreet nisl. Maecenas orci nunc, sagittis Aklımın id her nibh defasında in, condimentum yenmesi fermentum metus. Etiam porta leo turpis, quis convallis metus laoreet as a. Aliquam velit neque, tristique et tincidunt et, fermentum vitae neque. Aliquam id libero et aşandı enim fringilla elementum. Sed urna tortor, hendrerit quis turpis quis, luctus aliquam tellus. Aenean as Andı molestie dui id urna auctor consectetur. Proin cursus hendrerit augue non faucibus. Maecenas eget erat ex. Vestibulum nulla enim, ultrices eu sodales eu, laoreet eu diam. Artık daha çok sebebim var Hayata tutunmak adına utunamayanların adına diyebilsem çok mu yazar söyle bana 12

adsa ohum Sadberk Zeynep Sakarya uçurumun kenarında ayağım kayıyor, direniyorum o tuttuğum taşa, hayatım ona bağlıymışçasına. kollarımdaki tüm kasları kullanıyorum, direnmek ve tutunmak için ulaşmak istediğim şeye. alnımdan süzülen terler, çatık kaşlarımın arasından geçiyor, bazıları gözlerime geliyor. gözlerim acıyor ve yanıyor ama direniyorum hayatta kalmak için o son umuduma, görebildiğim son şansa. ufacık bir rüzgâr esse belki bu denli acımayacak canım ama yanıyor. ayaklarımı basmaya çalışıyorum yakında bulduğum bir iki taşa. direnmeye çalışıyorum bu yolculukta, sona ulaşacağıma. ellerimdeki kemikler ve damarlar belli oluyor taşı tutmaya çalışırken ve ben, aşağı değil de yukarı bakmaya, umutsuzluğa düşmemeye çalışıyorum. başımı dik tutarsam olacak mı peki? karşı koyuyorum aşağıdaki uçuruma. düşmeyeceğim, karşı koymaya devam edeceğim beni aşağı çeken her ne ise. çünkü çabaladıktan sonraki tek adımdır direnmek. çünkü bize bırakma veya devam etme şansı verildiğinde, direnmenin yolu engebeli olsa da olmasa da ulaşacağı yer bizim seçimimizdir. 13

Direniş Asya Ülger 14 Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Morbi feugiat rhoncus ultricies. Integer nec Direniş, turpis karşı quis ipsum koymaktır. vulputate Direniş, sollicitudin insan nec eget Direnişin lacus. Quisque önündeki ultrices en a orci büyük nec cursus. olmaktır. Fusce Direniş, auctor bizi diğer tincidunt hayvanlardan erat eleifend ayıran finibus. engel, Curabitur direnişten viverra daha ultricies uzun tellus, süredir placerat hüküm elementum en önemli lacus özelliğimizdir. euismod vitae. Phasellus congue, süren dui sit ve amet bütün fringilla canlıların commodo, içinde ante bulunan arcu ornare justo, vel rutrum felis sapien vitae enim. Sed inatçı lobortis ve ut kadim nisl quis bir mattis. duygudur: Aenean korku. augue diam, pharetra Direniş, ut egestas insanlığın nec, eleifend başlangıcından id eros. Nullam İnsanlar eleifend, korktukları felis id için viverra direnmez. ultricies, İnsanlar lectus mauris ultricies diam, ut efficitur mi tellus sit amet lacus. Proin ullamcorper aliquam urna, beri var olan ve olmaya devam edecek bir korkutuldukları için öğrenmez ve düşünmez. nec tincidunt sem efficitur sed. Vivamus vitae felis eget lacus tristique feugiat eu ultricies ipsum. kavramdır. In ipsum Çünkü libero, insan, commodo diğer canlı vitae türlerinden sagittis nec, İnsanlar finibus et düşünmedikleri nulla. Quisque için nec augue kabul lobortis, farklı commodo olarak sadece nisl iaculis, bulunduğu gravida ortama neque. Etiam uyum sagittis kabul auctor ettikleri lorem için ise vitae kolayca vestibulum. yönetilirler. Integer eder, a sem sağlamaz, quis est hayatta fermentum kalmak semper. için bulunduğu u korkuyu aşmak ise çok zordur. Çünkü ortamı şekillendirmeye de ihtiyaç duyar. u direniş, bir yıkımdır. Kendinden önceki düzeni Aenean şekillendirmeyi eu elit scelerisque, ise kabul lacinia edilebilir ipsum ve kabul ut, venenatis reddeder, ligula. buna Nam congue karşı çıkar tempor ve yıkar. augue, Fakat ut efficitur edilemez diam diye laoreet sınıflandırdığı at. Nulla durum metus ve ligula, olaylar molestie bu ac yıkım magna sadece id, interdum hedef molestie alınan sapien. tarafta Praesent çerçevesinde ultrices gerçekleştirir. fermentum dolor Kabul eget edilemez malesuada. gerçekleşmez; Quisque at leo direnenler hendrerit lorem de semper yıkmaya luctus auctor laoreet nisl. Maecenas orci nunc, sagittis id nibh in, condimentum fermentum kategorisine giren olaylar direnişi doğurur. çalıştıkları eski, çürük ve temelsiz binaların metus. Etiam porta leo turpis, quis convallis metus laoreet a. Aliquam velit neque, tristique et tincidunt Fakat bu et, sınıflandırma; fermentum insandan vitae neque. insana Aliquam direnişi id libero altında et kalırlar. enim fringilla alep ettikleri elementum. haklara Sed sahip urna tortor, başlatandan hendrerit katılanlara quis turpis ve quis, direnişin luctus başından aliquam tellus. olana Aenean kadar, neredeyse molestie dui bütün id urna hakları auctor ihlal consectetur. sonuna değişiklik Proin cursus gösterir, hendrerit hiçbir zaman augue non aynı faucibus. edilir. u Maecenas yüzden direnenler, eget erat ex. savaşlarda Vestibulum ön nulla değildir. enim, Çünkü ultrices direniş eu sodales bilinçle, eu, laoreet düşünmeyle eu diam. sırada çarpışan erlere benzer. Ölecekleri başlar ve insan kendi değerlerine sahip neredeyse kesindir fakat yine de bir an olduğu ölçüde diğer değerlerle çatışır, farklılığı bile tereddüt etmeden savaşırlar. Çünkü anlar ve neyin kabul edilebilir, neyin kabul artık benliklerinden çıkmışlardır, diğer edilemez olduğunu belirler. Fakat insanların askerlerle ortak bir bilince, onlardan daha -özellikle büyük grupların- düşünceleri ve üstün bir amaca sahiplerdir. u yüzden, bilinç seviyeleri nadiren benzerdir. u yüzden bedenen ölseler de temsil ettikleri soylu direnişi başlatan insan, bilinçli ve bu bilincini amacın -onların fedakârlıkları sayesindeyaymak isteyen insandır. Çünkü ortak bir yaşamaya devam edeceğini bilirler. Fakat bilince sahip olunmadıkça direnişin başarıyla bu ortak inanç ve bilincin gelişmesi o sonuçlanmayacağını ve kalıcı olmayacağını kadar da kolay değildir. ilinmeyenden bilir. Aynı zamanda, başarıyla sonuçlanan bir kaçarak, ondan korkarak ve söylenene direnişin iyi yönde bir değişim getireceğinin, itaat ederek yaşayan bir insan grubuna insanları ve toplumları geliştireceğinin ve yeni bilinç kazandırmak, onları ikna etmek ve direnişlerin önünü açacağının da farkındadır. onlara öğretmek kolay değildir; gerekli bilince sahip olsa da sözde sahip olduğu unlara rağmen, bir direniş başlatmak malları kaybetme korkusuyla hareket eden neden bu kadar zordur? insana gerekli cesareti kazandırmak kolay değildir. Kısaca, bütün insanların içine, en

adsa derinlerine yerleşmiş korkuyu yenmek; onlara topluluk bilinci kazandırmak ve kazandıklarını kendi gözleriyle görmeme ihtimali olmasına rağmen kazanacaklarına inandırmak kolay değildir. Fakat imkânsız da değildir. Geleceğe inanmayan için acı hiç de geçici değildir. Ama yüz birinci yılda cennetin gerçekleşeceğine inanan kişi için yüzyıllık acı gelip geçicidir. (Albert Camus) E S G İ ÖN ĞÜ F Ğ RA Ş F 15

Soğuk atak Melis Selek Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Morbi feugiat rhoncus ultricies. Integer Gözlerini nec turpis aralamak quis ipsum vulputate sollicitudin nec eget lacus. Quisque ultrices a orci nec cursus. sulca Fusce şafak auctor sökerken tincidunt erat eleifend finibus. Curabitur viverra ultricies tellus, placerat elementum Karanlığın lacus günahları euismod gizleyen vitae. örtüsünden Phasellus congue, dui sit amet fringilla commodo, ante arcu ornare Sıyrılmak justo, istemsiz, vel rutrum felis sapien vitae enim. Sed lobortis ut nisl quis mattis. Aenean augue diam, elki pharetra de kendinle ut egestas yüzleşmek nec, eleifend id eros. Nullam eleifend, felis id viverra ultricies, lectus mauris Duvardaki ultricies tozlu diam, aynada, ut efficitur mi tellus sit amet lacus. Proin ullamcorper aliquam urna, nec Kendi tincidunt içinde sem bir efficitur başkaldırı. sed. Vivamus vitae felis eget lacus tristique feugiat eu ultricies ipsum. In ipsum libero, commodo vitae sagittis nec, finibus et nulla. Quisque nec augue lobortis, commodo nisl iaculis, gravida neque. Etiam sagittis auctor lorem vitae vestibulum. Integer Sokakta bir festival havası a sem quis est fermentum semper. Herkes ucuz, samimiyetsiz Aenean maskelerin eu elit arkasında. scelerisque, lacinia ipsum ut, venenatis ligula. Nam congue tempor augue, ut efficitur u sinsi diam gülümsemeleriyle laoreet at. Nulla metus ligula, molestie ac magna id, interdum molestie sapien. Praesent Kuyunu ultrices kazanlara fermentum dolor eget malesuada. Quisque at leo hendrerit lorem semper luctus ile auctor bile laoreet nisl. Maecenas orci nunc, sagittis id nibh in, condimentum fermentum metus. İçten Etiam bir tebessümdür porta leo turpis, quis convallis metus laoreet a. Aliquam velit neque, tristique et tincidunt Hayata et, karşı fermentum direniş. vitae neque. Aliquam id libero et enim fringilla elementum. Sed urna tortor, hendrerit quis turpis quis, luctus aliquam tellus. Aenean molestie dui id urna auctor consectetur. Kömür karası Proin ellerin cursus hendrerit augue non faucibus. Maecenas eget erat ex. Vestibulum nulla Kirletmesine enim, ultrices izin vermemek eu sodales eu, laoreet eu diam. Ak tenini, abanları altında ezilmeye Mahkûm etmemektir Acımasız, paslı ayakların, erle göğü birleştiren, İyiyi, güzeli arayan aklını. Erdemidir, Fakat bundan çok İhtiyacıdır dayanmak, üreğinin her tıkırtısına Minnettar olan aşama soğuk bir akşamda Kalın yorgana büründüğü gibi Sıkıca sarılan İnsanın 16

adsa Sinekkuşu Şarkısı Pelin Çetin üyürken, büyütülürken, ize biz olma şartları getirilirken, ir de bakmışım ki taşmışım, ana çizilmiş beyaz çizgilerden, ir başına kalmışım, enliğimin peşi sıra, bilinmez diyarlara, aşıboş, kalbi hoş, kaçmışım. Sürüklenirken, süründürülürken, Sessiz çığlıklarla sağır edilirken, Saklambaç oynamaya dalmışım, Sizlere yumup gözlerimi, Sadece benle barışmışım, Sarılırcasına, şartlarınızdan uzakta, Sınırlarınıza inat, kanatlanmışım. aşınızı göğe kaldırın, Rüzgârın sesine kulak kabartın, Güneşin altında çözünsün buzlarınız, Açılsın tıkalı damarlarınız, Kopuşsun, dağılsın birer birer, Zihninizi esir almış, örümcek ağlarınız. Çizer: eşim Akçakaya Sinekkuşu benim adım, Ne eksik ne fazlayım, Kafeslerde yastayım. Göklerde ararım, Düşlerimin artıklarını, olunmuş kanatlarımı. Kim bağışlayacak sizi, izde biz bırakmayan nefsinizi, Korkak sevgilerinizi, oğulduğumuz sığ denizlerinizi, Kim bağışlayacak sizi? Aciz nefretinizi, Acınası hırslarınızı, Şefkatten yoksun, asılsız kinlerinizi. Sinekkuşu benim adım, u da benim şarkım, Sınırlara inat şakırım. ilin ki kalmadı sabrım, Ne afranıza ne tafranıza, Ne de sonsuz yargılarınıza. 17

Doppler ın Geyikli aşkaldırısı Eda Naz Gökdemir 18 Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Morbi feugiat rhoncus ultricies. Integer u nec devran turpis quis dönecekse, ipsum vulputate deliler sollicitudin gibi nec Modern eget lacus. hayatın Quisque tüm ultrices konforlarına a orci nec cursus. bisiklete Fusce binip auctor takas tincidunt yapmalıyız. erat eleifend finibus. kendini Curabitur alıştırmış viverra bir insan, ultricies nasıl tellus, olur placerat da bir elementum lacus euismod vitae. Phasellus congue, gün dui aniden sit amet medeniyet fringilla commodo, içindeki yaşamını ante arcu ornare justo, vel rutrum felis sapien vitae enim. Sed lobortis ut nisl quis mattis. Aenean augue Devran dönüyor. iz deliler gibi terk edip ilkel bir hayat düzlemine diam, pharetra ut egestas nec, eleifend id eros. Nullam eleifend, felis id viverra ultricies, lectus mauris bisiklete ultricies binmeden, diam, ut efficitur takas mi yapmadan, geçebilir ki? aşarılı sosyal çevresinden tellus sit amet lacus. Proin ullamcorper aliquam urna, nec böylesi tincidunt absürt sem efficitur cümleler sed. üzerinde Vivamus vitae kafa felis kopup eget lacus ormanda tristique bir feugiat başına eu ultricies bir geyikle ipsum. yormadan In ipsum libero, da dönüyor. commodo Dönüş vitae sagittis de ne nec, yaşamak finibus et mümkün nulla. Quisque müdür nec ki? Akıl augue alır lobortis, dönüş commodo ama! nisl Dünyayı iaculis, gravida döndüren neque. düzen Etiam sagittis mi? ize auctor empoze lorem edilen vitae vestibulum. orta sınıf hayatın Integer şey a sem televizyon quis est fermentum programları, semper. yerleşik trafik gerekliliklerine tamamen terstir bu. aşamak sistemleri, faturaları, süpermarket zincirleri, için sisteme ihtiyaç duyduğumuz fikri ilmek Aenean eu elit scelerisque, lacinia ipsum ut, venenatis ligula. Nam congue tempor augue, ut tüketildikçe tükenmeyen doyumsuzluğu ilmek içimize işlenmiştir; satın aldığımız efficitur diam laoreet at. Nulla metus ligula, molestie ac magna id, interdum molestie sapien. Praesent ile tıkır ultrices tıkır işliyor. fermentum Hiç durmayacakmış dolor eget malesuada. gibi, ürünler Quisque ile var at leo olduğumuz hendrerit lorem algısı semper bize en luctus kimse auctor dönüşünü laoreet durduramazmış nisl. Maecenas orci gibi, nunc, bizim sagittis şaşaalı id nibh medya in, condimentum araçları ile pazarlanmış, fermentum metus. yaşamımızı Etiam porta da içine leo turpis, katarak quis gittikçe convallis artan metus düzen laoreet içindeki a. Aliquam başarının velit neque, mutluluğa tristique et tincidunt bir ivme et, ile fermentum dönüyor. aşımızı vitae neque. döndürüyor. Aliquam id eş libero değer et enim olduğu fringilla yanılgısı elementum. hayatımızı Sed urna tortor, hendrerit quis turpis quis, luctus aliquam bir tellus. arada Aenean tutan molestie yegâne dui id urna olgu auctor hâline consectetur. Proin cursus hendrerit augue non faucibus. Maecenas eget erat ex. Vestibulum Peki, biz bu dönüşün içinde ne getirilmiştir. Eğer olur da içimiz bayılacak nulla enim, ultrices eu sodales eu, laoreet eu diam. kadar var olabiliyoruz? olursa popüler kültürün eğlence araçları zihnimizi bulandırmak için bizi oyalamaya u soruya ne kadar kafa yorabiliyoruz ki? hazırdır. Düzenin tüm tutsak etme araçları bizi özgürleştirmek için emrimize amadedir. Norveçli yazar Erlend Loe nun geyiksever, medeniyet bıkkını, bisikletçi İnsan daha ne ister ki? antikahramanı Doppler belli ki kafa yormuş. Kafa yormuş ki ormanda bisiklete binerken elli ki tükete tükete doymuyoruz. düştüğü bir gün doğanın sessizliğini elli ki Doppler in içindeki gibi bir özgürlük dünyanın tıkır tıkır dönüşüne yeğleyeceğini dürtüsü bizi de sürekli huzursuz edip anlamış. aşarılı işini, başarılı evliliğini, duruyor. ir yanımız düzen içinde ne başarılı döşenmiş evini bırakıp ormana kadar başarılı olursak olalım sistemin bir yerleşmiş. Modern zamanların tüketim dişlisinden başka bir şey olmadığımızın kültürü karşısında kararlı bir avcı toplayıcı, bilincinde. Popüler kültürün sunduğu dikkat kapitalist üretim ilişkilerinin karşısında takas dağıtıcı unsurlar var olamadığımız hissini ekonomisini savunan bir düzen karşıtı bastırmaya yetmiyor. Kusursuz bir uyumla hâline gelmiş. döşenmiş evlerimiz, son moda koltuk Nasıl mı? takımlarımız, sistemin belirlediği başarı

adsa tanımı içindeki küçücük varlığımızla biz yokuz, yokuz ve yokuz. Doppler i ormanda yaşamaya iten de bu his belki de. Gerçek anlamda hiç tanıyamadığı babasının ölümü ile kendi acizliği birbirine geçmiş iki ilmek gibi, düğümü atan ise düzenin kendisi. Herhangi bir tanımlayıcı özellikten yoksun babası gibi ait olmadığı bir sistem içinde öleceği, bu yok oluş zincirini çocuklarının devam ettireceği gerçeği Doppler i huzursuz edip duruyor. üm bu döngüyü devam ettiren insanlar ise apayrı bir mesele. Ne de olsa düzenden daha rahatsız edici bir şey varsa o da düzenin kurallarını hoşnutlukla kabullenen, her şeyin efendisi olduğu yanılgısı ile sarhoş olan, yüzünde kendinden hoşnut gülümsemesi ile insanın ta kendisi. üm bu düzeni sürekli kılan insanların kolektif yanılgısı. İnsanları ve düzeni değiştiremeyeceğinin, er ya da geç ölerek toprağa karışacağının bilincinde olan Doppler in huzura kavuşmak için yapabileceği tek bir şey vardır: düzene karşı bireysel itaatsizliğini inatla sürdürmek. Direnmek. rajikomiktir Doppler in durumu. akın civardaki komşuların evlerine girip yemek çalmadan yaşamaya devam etmesi, bir süre sonra ormana doluşan diğer kayıp bireylerden kurtularak yalnızlığının tadını çıkarması mümkün değildir. ine de tüm bunlar bütünüyle avcıtoplayıcı bir yaşam süremeyeceği, düzenden kaçamayacağı sonucuna varmasına sebep olmaz. Kendisini tiye almayan düzeni o da tiye almayacaktır. Devran hâli hazırda dönse bile kendi dünyasını deliler gibi bisiklete binip takas yaparak döndürecektir. rmana taşındım. İşten ayrılıp ormana taşındım çünkü yapılabilecek tek akıllıca şey buydu. akastan, hırsızlıktan ve ormandan geçineceğim. en ölünce de orman benden geçinecek. Anlaşma böyle. İnsan bunun karşısında ne yapabilir ki? 19

KASIRGA ÖNCESİ sessizlik Zeynep Karahasan F Ğ RA F Z E N E P Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Morbi feugiat rhoncus ultricies. Integer Saat nec gece turpis üç quis ve ipsum ben hâlâ vulputate uyanığım. sollicitudin Her nec eget gece lacus. düşünsem, Quisque ultrices düşünürken a orci nec cursus. ozlu Fusce bir auctor kibrit tincidunt kutusunu erat eleifend andıran finibus. üzülsem, Curabitur üzülürken viverra ultricies ağlasam tellus, da placerat hâlâ elementum odamın lacus tek euismod penceresinden vitae. Phasellus dışarıya congue, anlayamıyorum. dui sit amet fringilla Sabahki commodo, neşeli dalgalar, ante arcu ornare justo, vel rutrum felis sapien vitae enim. Sed lobortis ut nisl quis mattis. Aenean augue uykusuzluktan şişmiş gözlerle bakıyorum. rüzgârla yarışan martılar ve önemlisi diam, pharetra ut egestas nec, eleifend id eros. Nullam eleifend, felis id viverra ultricies, lectus mauris Saatlerdir ultricies ellerim diam, buz ut efficitur kesmiş yanaklarıma tekneler, vapurlar Gece olunca mi tellus sit amet lacus. Proin ullamcorper aliquam urna, nec dayalı, tincidunt gecenin sem efficitur sessizliğini sed. Vivamus dinliyor vitae ve felis nereye eget lacus kayboluyorlar? tristique feugiat Sabahları eu ultricies yüzüme ipsum. karanlığın In ipsum çökmesiyle libero, commodo mavisini vitae kaybetmiş sagittis nec, gülen finibus bütün et nulla. simalar Quisque her gün nec augue batımı lobortis, denizin commodo ufkunu nisl iaculis, ararken gravida her neque. seferinde Etiam sagittis neden auctor muhtaç lorem ve vitae yalnız vestibulum. bırakırlar? Integer Ve beni a sem kayboluyorum. quis est fermentum Her ne semper. kadar uğraşsam yalnızlığın puslu gecelerinde neden da dışarıda bir canlılık belirtisi, tek bir sabahları biriktirdiğim illüzyonların Aenean eu elit scelerisque, lacinia ipsum ut, venenatis ligula. Nam congue tempor augue, ut efficitur çıtırtı diam bile laoreet bulamıyorum. at. Nulla ek metus ses, ligula, yuva kabuslarını görmekteyim? Daha da molestie ac magna id, interdum molestie sapien. Praesent dediğim ultrices kapanın fermentum küflü dolor duvarlarında eget malesuada. önemlisi Quisque ben at leo neden hendrerit şu ana lorem kadar semper hiç luctus yankılanan auctor laoreet kalp nisl. atışım. Maecenas da orci gittikçe nunc, sagittis vazgeçmedim? id nibh in, condimentum fermentum metus. yavaşlamakta Etiam porta leo turpis, quis convallis metus laoreet a. Aliquam velit neque, tristique et tincidunt et, fermentum vitae neque. Aliquam id libero et enim fringilla elementum. Sed urna tortor, hendrerit quis turpis quis, luctus aliquam tellus. Aenean molestie dui id urna auctor consectetur. Proin cursus hendrerit augue non faucibus. Maecenas eget erat ex. Vestibulum nulla enim, ultrices eu sodales eu, laoreet eu diam. K A R A H AS A N 20

adsa Kaçmak ya da Direnmek Ecem ılmazhaliloğlu Her insanın hayatta kaçmakla direnmek arasında bir seçim yapmaya zorlandığı anlar vardır. demiş Charles ukowski. Doğru da demiş ama bir şeyi atlamış: Sadece hayatta karşılaştığımız anlar değil, hayatın kendisi bize bu seçimi sunar. Hayattan kaçabilirsiniz, içinizde bulunduğunuz durum için başkalarını, toplumu, içinde yaşadığınız koşulları, içine doğduğunuz dünyayı suçlayabilirsiniz. Aslında her insanın bir şekilde yüklendiği hayat yükü altında ezileceğinizden korkarak tüm sorumluluklardan kaçabilirsiniz. Üstünüzden her uçak geçtiğinde o uçakta olmayı, Jason Reitman ın filmi Aklı Havada daki başkarakter Ryan ingham gibi indiğiniz yerlerde bir haftadan fazla kalmadan her türlü bağlılıktan kaçarak bir hayat sürdürmeyi düşleyebilirsiniz. u kolay yoldur, kimse sizi yargılamaz. Zor ama ödüllendirici yolu seçerek direnebilirsiniz de. Hayatı bir savaş alanı olarak görüp cephenizi terk etmek yerine, savaşmayı, zorluklara göğüs gererek direnmeyi, olayları ve durumu lehinize çevirmeyi deneyebilirsiniz. Hayattaki olaylar silsilesi içinde boğulup sürüklenmektense ayak direyebilir, kendi kendinize u böyle olmak zorunda değil. diyebilir ve her ne kadar zor olsa da kendinle yüzleşerek bu savaşı nasıl kazanabileceğinizi anlayabilirsiniz. ir gün aynanın karşısına geçip u benim hayatım, benim kararlarım. Kim olduğumu ancak ben belirlerim. gibi oldukça klişe ancak benimsenerek söylenirse direnişinizin mottosu olacak cümleler sarf edebilirsiniz. Göreceksiniz ki hayatın hızlı akıntısında sürüklenmek yerine dimdik ayakta duruyorsunuz. Her insan farklı bir hikâyeye sahip, her biri farklı yükler taşıyor sırtlarında. Evet, bazılarınınki daha ağır, bazılarınınki daha hafif; bir şekilde herkesin sadece olaylardan değil, hayatın kendisinden kaçmak için sebepleri var ancak çaba sarf etmeden bu bahanelere sığınmamak en iyisi. Çünkü bu insanlardan mutlu olanları sorunlardan, yükten, hayattan kaçmak yerine bunlara direnip dik durmayı başaranlar. ir gerçek var ki hayattan, sıkıntılardan istediğiniz kadar kaçabilirsiniz ancak bu onları yok etmez. İşleri ertelemeniz onları bir sonraki sabah sihirli bir şekilde bitirilmiş hâlde bulmanızı sağlamaz. nları yok edebilecek güçteki tek silah kaçmak yerine yüzleşmenizi, hayatı kendi istediğiniz şekle getirmenizi sağlayan direnciniz. u yüzden Charles ukowski de hayattaki seçimlerle ilgili bu sözünü şu şekilde devam ettirmiştir: en direniyorum. F Ğ RA F E S İ N G Ö Ğ ÜŞ 21

Ev Nilsu Şahin Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Morbi feugiat rhoncus ultricies. Integer nec turpis quis ipsum vulputate sollicitudin nec Gidiyorum eget lacus. ben Quisque ultrices a orci nec cursus. Fusce auctor tincidunt erat eleifend finibus. Curabitur Sanma ki bir viverra başka ultricies ülkeye tellus, placerat elementum lacus euismod vitae. Phasellus congue, dui en sit amet fringilla commodo, ante arcu ornare justo, vel rutrum felis sapien vitae enim. Sed lobortis ut Hep nisl quis buralarda mattis. senin Aenean yamacında augue diam, pharetra ut egestas nec, eleifend id eros. Nullam eleifend, felis ir id bakış viverra kadar ultricies, yakınında lectus mauris ultricies diam, ut efficitur mi tellus sit amet lacus. alnızca Proin evimden ullamcorper uzağa aliquam urna, nec tincidunt sem efficitur sed. Vivamus vitae felis eget lacus tristique feugiat eu ultricies ipsum. In ipsum libero, commodo vitae sagittis nec, finibus Son kez et ılık nulla. avuçlarını Quisque nec augue lobortis, commodo nisl iaculis, gravida neque. Etiam sagittis Rüzgârdan auctor lorem kesilmiş vitae ellerimin vestibulum. içine alsaminteger a sem quis est fermentum semper. Dolsa dünyam huzurla Evim son kez ısınsa Aenean eu elit scelerisque, lacinia ipsum ut, venenatis ligula. Nam congue tempor augue, ut efficitur diam laoreet at. Nulla metus ligula, molestie Son ac magna kez sarılsak id, interdum sıkı sıkıya molestie sapien. Praesent ultrices fermentum dolor eget malesuada. Quisque enhada, at köşede leo hendrerit lorem semper luctus auctor laoreet nisl. Maecenas orci nunc, sagittis Mahalleli id nibh görmeden in, condimentum fermentum metus. Etiam porta leo turpis, quis convallis metus laoreet Evim son a. kez Aliquam ısınsa velit neque, tristique et tincidunt et, fermentum vitae neque. Aliquam id libero et enim fringilla elementum. Sed urna tortor, hendrerit quis turpis quis, luctus aliquam tellus. Gidiyorum Aenean ben molestie dui id urna auctor consectetur. Proin cursus hendrerit augue non faucibus. Sanma Maecenas ki artık evimde eget erat sana ex. yer Vestibulum olmadığından nulla enim, ultrices eu sodales eu, laoreet eu diam. Sen aşımın üstünde Canımın içinde filizlenmiş bir can alnızca benim evim çok bitkin 22 Fotoğraf: Nilsu Şahin izim buralarda havalar düzelmez Rüzgâr, her daim davetsiz misafirdir Pervazları yalar ve sızar içeri ğultusu hayaletin fısıltılarını andırır geceleri -ürperiveririm uykumda- oz toprak ne varsa dolar içeri Astımım azar ev dar gelir Gidiyorum ben Sanma ki aşkımız savaşmaya değmeyeceğinden iz Rosenbergler gibi aşık nlar kadar sevdalı alnızca evim direnemeyecek kadar yorgun

adsa ir Dilsizin Gözünden Adalet aşak Ataman İnce sütunların ardında hapsolmuş bedeni, yanlışa başkaldırmak için can atıyordu. Paslanmış çelik bir bank dışında hiçbir şey bulunmayan vahşi odada tıkılı kalmıştı. ir iki saat öncesine kadar başına o kadar kötü bir olay gelmişti ki çaresizlikten ne yapacağını şaşırmıştı. iliyordu ki hayat onun için eskisinden farklı olacaktı. Her gün aşina olduğu o sokaklardan geçemeyecek, yüzü samimiyetle gülümsemeyecekti. alnız başına oturuyor ve sadece düşünüyordu. aşka yaptığı ve yapmak isteyebileceği hiçbir şey yoktu. Adaletin yerini bulduğunu düşündüğü dünyada fazla masum kalmıştı belki de. İçeriden gelen sesleri duyabiliyordu fakat cevap veremiyordu. azen sesini çıkarmak için ağzını açıyor ve bildiği kelimelerden birkaçını söylemeye çalışıyordu. Fakat çıkan ses tiz bir nefes verişten başka bir şey değildi. Henüz küçük bir çocukken ondan alınan bu özellik, tüm hayatı boyunca eksiklik hissetmesine yol açmıştı. En büyük dezavantajını da şimdi yaşıyordu. Kendini açıklamaya en gerek duyduğu anda bunu yapamıyordu ve hakkını araması gereken yerde sessizce duruyordu. aşına gelen olaydan anlaşılacağı üzere pek de şanslı bir insan sayılmazdı. Her gün önünden geçtiği mağazanın önünde, elinde bulunan simidi yerken kapıdan çıkan bir adamla göz göze gelmişti. Adamın bakışları sert ve suçlayıcıydı. Elindeki simit yere düşmüş, ne olacağını merak ediyordu. Kısa süre içinde adam ona bağırmaya başlamıştı. Mağazanın önüne park ettiği bisikletinin hesabını soruyor, onun suçlu olduğunu düşünüyordu. Etrafta bisiklet izi yoktu. Kendisinin suçlu olmadığına emindi. Fakat onun için kendini savunmak o kadar zordu ki... u yüzden sokağın köşesindeki cezaevinde bulmuştu kendini. Saatler birbirini hırsla kovalarken eşinin ve birkaç yakın arkadaşının giriş yaptığını gördü. İçinde yeniden doğan umut, ona çocuksu bir mutluluk verdi. elki de yakınları onu savunacaklar ve sonunda hak yerini bulacaktı. İki metre öteden eşiyle göz göze geldi. Ayağa kalkmış, ince parmaklıkları kıracak heveste bekliyordu. Eşiyle yüz yüze geldiğinde, suratında bulunan iğreti ifadesiyle şok oldu. Her an ani bir kederle gözyaşlarına dökülebilecek olan bu iğreti, içinde yanan son umut ışığının da sönmesine sebep olmuştu. edeni ayakta duruyordu, fakat ruhu felaket rüyalarla dolu bir uykuya dalmıştı. Eşinin suçlayıcı sesi ile bağırmasıyla tekrar kendine gelmişti. unu nasıl bize yapabilirsin?, Hiç mi düşünmedin sonunda ne olacağını?, Senden bunu hiç beklemezdim, Hâlâ aklım almıyor Eşinin ağzından çıkan bu sözler, kendinden bile şüphe etmesine neden olmuştu. En yakınının bile güvenmemesi, onu hiç olmadığı kadar yalnız hissettirmişti. Zaten kendi içinde kurduğu dünyada yalnız bir dilsizdi. Duygularını, düşüncelerini kimseye yansıtamadığı için böyle bir dünya kurmaya karar vermişti. u dünyada herkes ve her şey onunla barışıktı ve kendini ifade edebiliyordu. Ne zaman üzülse ve kendini bir boşlukta hissetse kendi küçük dünyasına dalar ve orada vakit geçirirdi. Şimdi yine o dünyadaydı. Arkadaşlarından birinin sözünü duymuştu en son: İlgililerden yaşanan tüm olayı öğrendik. Çok şaşırdım doğrusu, senden bunu beklemezdim. marım dersini almışsındır. u cümleler kulağından süzülerek içindeki fırtınaya karışmış ve diğer her şey gibi büyük bir karmaşanın içinde yok olmuştu., şimdi kendi içinde direnememenin vermiş olduğu utançtan yoksun, huzurlu bir biçimde duruyordu. Çevreden kendini soyutlamak müthiş bir mutluluk vermişti. Fakat bu sakinlik çok uzun sürmemişti. İki görevli soğuk odanın kilidini açmış, kollarından tutarak onu sürüklemeye başlamışlardı. Gözleri eşini ve arkadaşlarını aramış, büyük bir çabanın sonunda da bulmuştu. Acı ve çaresizlikle bakan gözleri, tam o anda utanca kapılmış ve yön değiştirmişlerdi. Kendini zorlayıp en suçlu değilim! demeye çalıştı, sanki utancı o noktada son bulacaktı. 23

adsa Çizer: Defne Deda 24

ir Annenin Ağıdı Sena Nur uç Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Morbi feugiat rhoncus ultricies. Integer nec turpis quis ipsum vulputate sollicitudin nec eget lacus. Quisque ultrices a orci nec cursus. Fusce auctor tincidunt erat eleifend finibus. Curabitur viverra ultricies tellus, placerat elementum lacus euismod vitae. Phasellus congue, dui sit amet fringilla commodo, ante arcu ornare justo, vel rutrum felis sapien vitae enim. Sed lobortis ut nisl quis mattis. Aenean augue diam, pharetra ut egestas nec, eleifend id eros. Nullam eleifend, felis id viverra ultricies, lectus mauris hangi ultricies tabur kabul diam, edecek ut efficitur mi tellus sit amet lacus. Proin ullamcorper aliquam urna, nec tincidunt sem efficitur sed. Vivamus vitae felis eget lacus tristique feugiat eu ultricies ipsum. In ipsum dili tutulmuş, libero, dizleri commodo yarılmış vitae çocukları sagittis nec, finibus et nulla. Quisque nec augue lobortis, commodo nisl iaculis, gravida neque. Etiam sagittis auctor lorem vitae vestibulum. Integer a sem quis est fermentum semper. Aenean hangi komutan eu elit scelerisque, toplayacak lacinia ipsum ut, venenatis ligula. Nam congue tempor augue, ut efficitur diam laoreet at. Nulla metus ligula, molestie ac magna id, interdum molestie sapien. küçücük bedenleri y e r l e r d e n Praesent ultrices fermentum dolor eget malesuada. Quisque at leo hendrerit lorem semper luctus auctor laoreet nisl. Maecenas orci nunc, sagittis id nibh in, condimentum fermentum metus. Etiam porta leo turpis, quis convallis metus laoreet a. Aliquam velit neque, tristique et tincidunt (bir insan et, çöplüğü fermentum sanki vitae bastığım neque. şu toprak) Aliquam id libero et enim fringilla elementum. Sed urna tortor, hendrerit quis turpis quis, luctus aliquam tellus. Aenean molestie dui id urna auctor consectetur. Proin cursus hendrerit augue non faucibus. Maecenas eget erat ex. Vestibulum nulla enim, ultrices eu sodales eu, laoreet eu diam. kim bayrağı asacak 25 -en tepeyeçiğnerken oğlanların yazdığı (son) mektupları asıl şunu söyle, kim verecek Kınalımın ke/si/len saçlarının hesabını

adsa Herkesin Direnişi Derin eytekin Fotoğraf: Esin Göğüş Ağlayacaksın, yağmur bile inanamayacak hâline oruldum, diyeceksin deniz ötesine uçmuş bir kuş misali mudun, uçurtmandan bile daha uzağa sürüklenecek Canın yanacak, sanki çocukmuşsun da bisikletten düşmüşsün İşte, o zaman bir fiske daha vuracak hayat sana ıkılman için değil ama anlaman için alih bir kere bile senden yana olmayınca Güneş sabahlarını aydınlatmayı bırakınca Direnmek zorundasın! Kendileri için değil, çocukları için dayanan anneler gibi Kötülüğü ciğerlerini kadar solumuş bu dünyayı değiştirmeye çalışan çocuklar gibi ir günlüğüne de olsa yaşamak için savaşan kelebekler gibi Sen de direneceksin, her şeye rağmen kendine bile 26