Unutan bizden deðildir Cem Göçer

YIL:2 SAYI:436 35 YKR 20 TEMMUZ 2007 CUMA Unutan bizden deðildir Cem Göçer Bahçelievler Katliamýnda MHP li Çatlý ve Kýrcý tarafýndan öldürülen, Türkiye Ýþçi Partisi Üyesi ve Hacýbektaþlý devrimci gençlerden Hürcan Gürses Þakir Þenol Konya da faþistler tarafýndan 1978 de ödürülen Hacýbektaþlý devrimci gençlerden Mehmet Taþdemir >8 DE AKP nin takiyye siyaseti Hacýbektaþlýlar projesi Radyo internet üzerinden tüm dünyaya sesleniyor Fikret Mualla - (1967) Delice kuþu 2DE Vali Hacýmustafaoðlu dað bisikleti þampiyonasýný deðerlendirdi 3 DE Kanserli kasaba taþýnýyor 6 DA Atýk su tesisi için teknik heyet Nevþehir de >5 DE Bir tetikçinin kirli geçmiþinden sayfalar Ahmet Tulgar Uzan'ýn adaylarý esnafý dolandýrdý 3 DE >3 DE Haluk Kýrcý Hürcan Gürses Bahçelievler Katliamýnda MHP li Çatlý ve Kýrcý tarafýndan öldürülen, Türkiye Ýþçi Partisi Üyesi ve Hacýbektaþlý devrimci gençlerden Hürcan Gürses >4 ve 7 DE HACIBEKTAÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 35 62 Ev Tel: 441 31 75 6 DA

2 Þakir Þenol Delice kuþu Çocukluðumda kentin içinde mahya aralarýna, çörtleðen kenarlarýna ya da en akýl almaz yerlere yuva yapan papaðana benzeyen kumru papaðan karýþýmý bir kuþtu delice kuþu. Ha bir de uçuþu da farklýydý. Ara sýra ters taklalar atardý. Düzensiz uçuþlarý vardý. Eti de yenmezdi. Ama insana yaþadýðýný hissettiren bir kuþtu. Gençliðimden beri de betonlaþmayla ve tarým ilaçlamalarýyla birlikte birden bire yok olmuþtu. Ýþte o gün bu gündür sorduðum aradýðým delice kuþunun izini seçim çalýþmalarý için gittiðim Pöhrek köyünde buldum. Hani çok sevdiðiniz bir þeyi kaybedersiniz de en umutsuz zamanda bulursunuz. Ýþte öyle bir duygu yaþadým. Seçim çalýþmasýný bir kenara býrakýp kuþlarý izledim. Bir köy evinin çatýsýnda. En muzurnas haretleri yapýyorlardý yine. Tüm yorgunluðumu unuttum o an için. Tekrar yolumu düþürmeye çalýþacaðým ileriki bir tarihte Pöhrek Köyüne. Belki fotoðraflarýný da çekerim en renklisinden. Bu eþitsiz seçim yarýþmasýnýn yorgunluðu ancak böyle bir tesadüfle çýkardý. Bektaþinin dediði tavþanýn kaçýþýna batkýmda etinden iðrendim sözü sanki tamda bizim genel seçimlere benziyor. Yüzde on seçim barajýný inatla sürdürüp anlaþýp oy hýrsýzlýðý yapanlara ne demeli? Tirilyonlarca seçim yardýmýný kasalarýna indirip yine de vekil adaylarýndan baþvuru parasý alýp seçim harcamalarýný da adaylara yýkan partilere ne demeli? Ýnsanlarý korkutarak oy hýrsýzlýðý yapanlara ne demeli? Ýþte bu eþitsiz seçim yarýþýnda öfkeniz Özgürlük ve Dayanýþma Partisi nde umut olsun dediðimiz seçmenlerden öylesine talepler alýyoruz ki insan hayretler içinde kalýyor. Kapýsýnýn önüne lamba isteyeninden, çocuðunun tayinine kadar. Ýþ ve aþ isteyenler ise cabasý. Siz ne vereceksiniz diye soruyorlar. Seçim dönemlerinde insanlar almaya, istemeye öylesine þartlanmýþki. Sanki bu fýrsat bir daha gelmez düþüncesi hasýl olmuþ. Hiç kimsenin aklýna örgütlenmek. Sivil ve de demokratik kuruluþlarda örgütlenerek hak aramak gelmiyor. Varsa yoksa seçimlerdeki talepler zinciri. Partilerimizde cennet vaadinden iþ aþ vadine her þeyi desteksiz sürdürünce insanlar senin doðru söylediðini ancak iktidara gelemeyeceðini söylüyor. Ýþte bu ruh haliyle seçim çalýþmalarýný yaparken 16 Temmuz 2007 tarihli Birgün gazetesinde Selçuk Candansayar ýn Yeni Toplumun Lideri: Pop Ýmparator baþlýklý makalesi dikkatimi çekti. Bazý bölümlerini sizlerle paylaþmak istiyorum. Seçim mitinglerindeki propaganda konuþmalarýnýn içerik yoksulluðu ve düzey düþüklüðünden yakýnýlmasý politika kavramýndaki deðiþimin göz ardý edilmesinden kaynaklanýyor. Týpký toplumun apolitik olduðu önermesinin yanlýþlýðý gibi, yeni zamanlarda politik olanýn ne olduðuna deðil ne olmasý gerektiðine bakýlmasýyla ilgili bu hal. Türkiye'de 12 Eylül Darbesi'yle baþlayan, ve tüm dünyada da seksenler boyunca kanlý bir þekilde sürdürülen, askeri darbelerle yerleþtirilen yeni politik anlayýþ sadece geçmiþ politika kavramýna göre apolitiktir. Yoksa kendi içinde, yeni zamanlarýn bireyi de politiktir. Yalnýzca politik olmaktan anlaþýlan, politik tutumdan beklenilenler deðiþmiþtir. Bu deðiþim sonunda toplumun genelini ilgilendiren ve toplumsal bir deðiþken olarak kabul edilen eðitim, saðlýk, iþ güvencesi ya da sosyal haklar gibi konular politika kavramýnýn dýþýna çýkarýlmýþtýr. Bireyin politik olmaktan anladýðý ve yöneticiden beklediði uygulamalar deðiþmiþtir. Artýk yeni zamanlarýn bireyi, iktidarý "vereceði" liderin toplumun eðitim, saðlýk gibi konularda neler yapacaðýný merak etmemekte, çünkü bu konularýn iktidar/devletin deðil kendisinin sorumluluðunda olduðunu düþünmektedir. Yeni zamanlarýn "büyülü" seçim sloganý "iþ"tir. Bireyin politik liderden beklediði "çalýþabileceði" iþ alanlarýnýn, emeðini/kendisini pazarlayabileceði iþ pazarlarýnýn geniþlemesini saðlamasýdýr. Emeðini/kendisini pazarlayabileceði iþ olanaklarýnýn artmasýndan baþka bir politik beklentisi kalmamýþtýr. Bu haliyle yeni zamanlarýn bireyi yeni bir politik bireydir. Yeni politik bireyin sloganý, kendisini pazarda bir deðer olarak pazarlayarak, elde ettiði gelirle bu dünyada önce 'varkalmak' ardýndan 'doyum odaklý' bir hayat sürmektir. Politikadan anladýðý budur. Yeni birey için dünya, bizatihi "vahþi"dir. Vahþi hayat koþullarýnda kendisinden baþka bir güce inanmadan, ayakta kalýp, doymak, zevk almak istemektedir. Bu ortamý, kendini pazarlama olanaklarýný, en çok vaad eder görünen onun için en makbul lider haline gelmektedir. Yeni birey lidere, "kendimi satabileceðim pazarý kur gerisini bana býrak" demektedir. Üstelik bu 'satma' eylemine de en küçük bir olumsuz anlam yüklememektedir. Ýþ olanaklarýnýn artmasýnýn yolu, yayýlmacýlýk olduðundan, ister Avrupa Birliði, ister Amerikan çýkarlarýnýn jandarmalýðý, ister Yeni Turan ya da Avrasya düþleri olsun tüm projelerin ortak yaný "emperyal siyaset" gütmek olmaktadýr. Yeni birey, yayýlmacýlýk düþlerinden hangisini olanaklý görürse ona yönelecektir. Ýktidarý verdiði lider ne kadar geniþ bir alanda kendisini pazarlayabilecekse o lideri destekleyecektir. Liderlerin platform/sahneleriyle kitle konserlerinde kurulan sahneler aynýdýr. Çünkü mitingden beklenilen, izleyende bir hayal oluþturma çabasýdýr. Geçici bir hayalin içinde izleyene bir imgeyi pazarlayabilme amaçlanmaktadýr. "Seni en iyi ben satarým" imgesi. Lider en önde durmakta ve ardýnda tek sýra olarak adaylar yer almaktadýr. Bu diziliþ pop imparator ve yöneticileri, þarkýcý ve grubu, dini lider ve öðrencileri gibi birbiri içinde çözünen ve birleþen bir "yönetici elit" imgesi kurmaktadýr. Lider konuþmasýnda/baðýr-masýnda/ haykýrmasýnda sürekli ve yalnýzca diðer liderlere saldýrarak, gerçekte ne denli saldýrgan olduðunu göstermeye çalýþmakta ve vahþi bir dünyanýn vahþetini en güçlü kendisinin sürdüreceðine inandýrmaya çalýþmaktadýr. Üstelik bu eylem bir pop konserinin "eðlence" düzeneðinde gerçekleþtirilmekte ve doðrudan izleyicinin saldýrgan eðlenme arzusuna odaklanmaktadýr. Artýk çekirdek haliyle görünmeye baþlayan bu yeni "politik bireyi" tartýþmaya baþlamak gerekiyor. Özelikle sol ve sosyalistler S.Candansayarýn bu yazýsýna kulak týkamamalarý gerekmektedir. Yine iþ, aþ yalan ve vaadlerine kanarak insanca yaþamak ve özgürlüklerinizden vazgeçerek kendi cellatlarýnýzdan birisine kanmamanýz dileklerimle... ÝNANMAMIÞTINIZ Bu yoðun seçim çalýþmalarýnýn arasýnda en dikkatimi çeken sual sizce sonuç ne olur? Çokça direnmeme raðmen uzayan hasbi halde ister istemez bazýlarýnýn durumlarý dilinizden dökülüveriyor. Her seçmen kendi çevresiyle daha fazla iletiþimde bulunduðu için kazananýn kendisinden olmasýný arzuluyor. Yanlýþ ata hiç oynamak istemiyor. Sanki kazanan partiyi tahmin edip onun yanýnda yer alýnca hayatý deðiþecek. Hiçte bir þey olmayacak aslýnda. Yalnýzca kendisini kandýracak. Ýktidara geleceði tahmin edip yanýnda yer alsan da ana muhalefete oynasan da oyun yine boþa gidecek Kim partilerin programlarýna bakýp ta oy kullanýyor ki zaten? Futbol takýmý gibi siyasi parti tutmanýn ve oy kullanmanýn cezasýný cumhuriyet tarihi boyunca hep ödemiþtir bu halk. Seçilen iktidar tohum yasasýný mý deðiþtirecek? Dünya da elli saniyede bir çiftçi iflas ediyormuþ. Yoksa çiftçiyi iflastan mý kurtaracak? Asgari ücreti, kapitalist iþ insanlarýna rest çekip insan onuruna yaraþýr bir hale mi getirecek? Kira artýþlarýna dur mu diyecek? Heyhat, bunlarýn hepsi hayal deðil mi? Ama siz yine de kazananýn yanýnda yer alýp kendi celladýnýzý kendiniz mi belirlemek istiyorsunuz? Size söyleyecek bir söz bulamýyorum Solcular tarih boyunca Amerika Katil demiþti de, soyanlara hýrsýzlara yuh, yuh demiþti de, ÝNANMAMIÞTINIZ. Þimdilerde bakýyorum da artýk Deniz Gezmiþlerin, Mahir Çayanlarýn aslýnda doðru düþünüp, doðru davrandýklarýndan söz edilir oldu. Ulusalcý olmak, anti emperyalist olmak moda oldu saðýndan soluna þimdilerde. Ama anti kapitalist olmadan anti emperyalist olmanýn bir iþe yaramayacaðýný hala anlayabilmiþ deðiller bir çok parti ve düþünce. Solcular ve sosyalistler söyledi de inanmamýþtýk demeyin. Bu seçimlerde tüm sorunlarýmýzýn çözümü için tek sol seçenek Özgürlük ve Dayanýþma Partisidir. Tavþan yamacý aþmadan iyi düþünmenin zamanýdýr. Halen yüzde on gibi bir kararsýz seçmenden söz ediliyorsa. Demek ki en azýndan ilimizde barajý aþmamamýz için hiçbir engel yok. Yeter ki inanalým. Bu kadar uzun bir giriþ paragrafýndan sonra 16 Temmuz tarihli BirGün de ki yazýsýnda Uður Cilasun Hep Kazanana mý Oynamalý baþlýklý yazýsýnda neler söylemiþ isterseniz ona bir göz atalým. Türklerin en önemli özelliklerinden birinin, kaybetmeyi hiç sevmemeleri olduðunu düþünüyorum. Halkýmýzýn en önemli güdüsü, ne olursa olsun "kazanandan 20 Temmuz 2007 Cuma yana" olmak. Oyunun "boþa gitmemesi için" mutlaka kazanan tarafa vereceksin. Senin tercihlerinin, düþüncelerinin, duygularýnýn, beðenilerinin hiç önemi yok. Kazananý tahmin edeceksin ve onu tercih edeceksin. Ezilmiþ halklarýn bariz özelliði budur. Önümüzdeki pazar günkü sandýða, bir "ölüm-kalým" meselesi gibi bakanlara acýyorum. Böyle düþünmenin insan zihninde yaratýlmýþ bir "sanal çaresizlik" olduðunu görüyorum. Bir milletin kaderinin böyle bir tek seçimle belirlenmesi nasýl düþünülebilir? Almanya'da Hitler'in bir tek seçim sonucu mu iktidara geldiðini düþünüyorsunuz? Alman halkýnýn ve yöneticilerinin yýllarca süren, onlarca yanlýþ seçiminin sonucudur Faþistlerin 1933 seçim zaferi. Deniz Bey, Tayyip Bey'in de onaylamasý ile bu seçimleri bir "korku tuzaðýna" dönüþtürdü. Bu ikisine de yarýyor. Ýnsanlar ya "þerri" ya da "ehven-i þerri" seçeceksin ikilemine itiliyor. Atatürk'e atfedilir: "Ehven-i þer, serlerin en kötüsüdür" denilmiþtir. Bu müthiþ bilgece sözün gereði ne kötüyü, ne de kötünün iyisini seçmeyi reddetmektir. Her zaman "kazanana" oynamayacaksýnýz. Bazen "kaybeden" olmak, "kazanan" olmaktan evladýr. Eþitlikçi,özgürlükçü tek sol seçeneði aklýnýzdan çýkarmamanýz dileklerimle, seçimlerin yurdumuza hayýrlara vesile olmasýný umar ve dilerim GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 30 18 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 30 52 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25

19 Temmuz 2007 Perþembe Vali Hacýmustafaoðlu dað bisikleti þampiyonasýný deðerlendirdi NEVÞEHÝR Sulucakarahöyük Vali Hacýmustafaoðlu TRT 3 ve Kanal D Televizyonuna Avrupa Dað Bisikleti Þampiyonasýný deðerlendirdi Avrupa Dað Bisikleti Þampiyonasý bu yýl Türkiye de ilk kez, Nevþehir in merkez Göreme beldesinde gerçekleþtirildi. Nevþehir Valisi M. Asým Hacýmustafaoðlu, þampiyonayý üçüncü gününde TRT Televizyonuna, son gününde ise Kanal D Televizyonuna deðerlendirdi. TRT 3 Televizyonundan naklen yayýnlanan söyleþide Vali Hacýmustafaoðlu, Avrupa Dað Bisikleti NEVÞEHÝR NEVÞEHÝR de, Ezilenler Ýktidar olacak sloganý ile seçim kampanyasý yürüten GP Ýl Baþkaný ile birinci ve ikinci sýra milletvekili adaylarý, kentte çeþitli kiþi ve esnafa yaklaþýk 25 bin YTL borç takarak ortadan kayboldu. GP Nevþehir Ýl Baþkaný Murat Biçer in parti merkezindeki tüm kullaným gereçlerini de satarak kayýplara karýþtýðý ileri sürüldü. Seçim çalýþmalarýný bir ay önce baþlatan GP Nevþehir Ýl Örgütü, Eski PTT arkasýndaki bir evi parti merkezi haline getirdi. Bu arada bir kahvehaneyi de seçim bürosu olarak kullanan parti yetkilileri, sürekli borçlanarak aldýklarý mal ve hizmetlerin bedelini ödemedi. Parti TEKÝN TÝCARET & KURUYEMÝÞ Düðün,Niþan,Sünnet,Mevlüt,Cenaze Toplantýlarýnýzda Masa Sandalye Çadýr ve Tüm Düðün Malzemeleri Kiraya Verilir. Ayrýca Alkol kuruyemiþ Çeþitlerimizle Hizmetinizdeyiz. Ramazan TEKÝN ve Oðullarý Merkez:2.Pazar Yeri MUCUR/KIRÞEHÝR Tel:812 56 62 Gsm:0532 394 88 85-0544 425 40 95 Þube:Karaburna Yolu Üzeri Cafer Baðýþ Apt. Altý Hacýbektaþ/NEVÞEHÝR Komitesi tarafýndan Nevþehir ve Kapadokya daki bisiklet parkurlarýnýn, dünyanýn en iyi parkurlarý olduðunun tespit edildiðini anýmsattý. Söyleþide Nevþehir ve Kapadokya bölgesinin doða harikasý olmasýnýn yaný sýra bir tarih ve kültür merkezi olduðunu kaydeden Vali Hacýmustafaoðlu, þampiyonanýn oldukça renkli geçtiðini, bölgenin tanýtýmý açýsýndan da önemli bir etkinlik olduðunu ifade etti. Kanal D Televizyonuna verdiði röportajda da Nevþehir ve Kapadokya bölgesinin tarihi ve doðal güzelliklerini anlatan Vali Hacýmustafaoðlu, Avrupa Dað Bisikleti Þampiyonasýna 23 ülkeden 500 sporcunun katýldýðýný, þampiyonanýn Kapadokya turizmini olumlu yönde etkilediðini dile getirdi. Vali Hacýmustafaoðlu, Avrupa ülkelerinden basýn mensuplarý ile Avrupa dan spor otoritelerinin de þampiyonaya izleyici olarak katýldýðýný belirtti. Uzan'ýn adaylarý esnafý dolandýrdý bürosunun döþenmesinin yaný sýra, çeþitli harcamalar için de 25 bin YTL ye yakýn borçlanan GP Ýl Baþkaný Murat Biçer Nevþehir i terkederken, cep telefonuna da ulaþýlamýyor. Partinin eski PTT binasý arkasýndaki evden dönüþtürülen bürosu ise alacaklýlarýn akýnýna uðruyor. Kayda deðer eþyalarýn satýldýðý öne sürülen parti binasýnda, muhatap olarak sadece 3'üncü sýra Milletvekili adayý Alattin Sarýtaþ bulunuyor. Sarýtaþ, Genel Baþkaný Cem Uzan a söz verdiðini belirterek, tek baþýna da kalsa mücadelesini sürdüreceðini söyledi. GP nin birinci sýra adayý Sedat Hayran ile 2'nci sýra adayý Nurhan Altuð'un da Nevþehir'den ayrýldýklarý bildirildi. Kanserli kasaba taþýnýyor NEVÞEHÝR/Gülþehir Dünyada karýnzarý ve akciðer kanserinin en sýk rastlandýðý ve son 30 yýlda çok sayýda kiþinin kanser nedeniyle hayatýný kaybettiði Nevþehir'in Tuzköy beldesinde kansere neden olan konutlarýn boþaltýlmasý için çalýþmalar sürüyor. Beldede Bayýndýrlýk ve Ýskan Bakanlýðý tarafýndan yaptýrýlan afet konutlarý tamamlandý. Nevþehir'in Gülþehir ilçesine baðlý Tuzköy beldesinin Yeni, Cumhuriyet ve Hürriyet mahallelerinde toplam 276 konutta yapýlan bilimsel çalýþmalarda, yapý taþlarýndaki kanserojen madde içeren "ereonit" isimli maddenin tozlaþma ve solunmayla vücuda alýnmasý halinde insanlarda karýnzarý ve akciðer kanserinin meydana geldiðinin tespit edilmesinin ardýndan kansere neden olan konutlarýn boþaltýlmasý için yürütülen çalýþmalarda son aþamaya gelindi. 1970'li yýllarýn baþýnda Dünya Saðlýk Örgütü (WHO) ve Hacattepe Üniversitesi Týp Fakültesi Göðüs Hastalýklarý Anabilim Dalý Baþkaný Prof. Dr. Ýzzettin Barýþ'ýn çalýþmalarý sonucu dünyada karýnzarý ve akciðer kanserinin en sýk rastlandýðý merkezlerden biri olduðu ortaya çýkan ve kamuoyunda 'Kanserli Kasaba' olarak adlandýrýlan Tuzköy beldesinde, yapý taþlarýndaki kansorejen madde nedeniyle çok sayýda kiþinin hayatýný kaybetmesine neden olan konutlar yýl sonunda yýkýlarak, burada oturan vatandaþlar kendileri için yapýlan afet konutlarýna taþýnacaklar. Tuzköy Belediye Baþkaný Ümit Balak yaptýðý açýklamada, beldelerindeki konutlarda kullanýlan yapý taþlarýnýn kansere neden olduðunun yýllar önce bilimsel olarak ortaya konmasýna karþýn, bu konutlarda yaþamlarýný sürdüren insanlar için bir türlü somut adýmýn atýlamamasýndan þikayetçi oldu. Kasabalarýnda meydana gelen ölümlerin yüzde 80'inin kanserden kaynaklandýðýný, fakat buna karþý tedbirlerin ancak 4 yýl önce alýnabildiðine iþaret eden Belediye Baþkaný Budak, "1974 yýlýndan bu güne kadar bu konuda bir türlü somut adým atýlamadý. ÝLAN 672m2 üzerinde 110 m2 kerpiç bina, kuyulu, Savat mahallesi Fevzi Çakmak Caddesi No: 21 de satýlýk ev. Bekir Karabacak Tel: 0384 441 20 84 Vatandaþlarýmýz bu konuda oldukça zor durumda kaldý. 33 senedir bu kasabada hiç bir þey yapýlamamýþ. Göreve geldikten sonra ilk etapta bizim iþimiz bu oldu. Kasabayý afet bölgesi kapsamýna aldýrdýk" dedi. Kanserli konutlarýn yýl sonunda boþaltýlacaðýný ve burada oturan vatandaþlarýn kendileri için yaptýrýlan yeni afet evlerine taþýnacaðýný belirten Baþkan Balak, "Evrenin Etekleri mevkiinde 213 konut ve 13 iþyerinin yapýmý tamamlanmýþ durumda. Altyapý olarak kanalizasyon ve su çalýþmalarýnýn da yüzde 95'i bitirildi. Ayný zamanda bu bölgede birde saðlýk ocaðý yapýmý sürüyor. Mayýs ayýnda ise yollarýn ihalesi yapýlacak sonra da 32 ek konutun yapýmýna baþlanýlacak. Bu bölgedeki tüm çalýþmalar Eylül ayýn da tamamlanmýþ olacak. Yýl sonunda ise konutlar hak sahiplerine teslim edilecek. Daha sonrada kansere neden olan ve boþaltýlan konutlar yýkýlarak yeniden tehlike oluþturmamasý için üzeri 2 metre toprakla kapatýlacak" þeklinde konuþtu. Yaþamlarýna tüm bu kanser riskine karþýn Tuzköy beldesinde sürdüren ve bu hastalýk nedeniyle bu güne kadar birçok yakýnýný kaybeden vatandaþlar ise kendileri için yaptýrýlan konutlara taþýnmayý sabýrsýzlýkla bekliyor. Beldede esnaflýk yapan ve yakýnlarýndan 6 kiþiyi kanser nedeniyle kaybeden Ahmet Balta, "Bu lanet hastalýktan bir an önce kurtulmak istiyoruz. Burada diri diri insanlar toprak altýna giriyor. 30 yaþýnda insanlar ölmeye baþladý. Þu anda kasabamýzdaki ortalama ölüm yaþý 40-45 oldu" diye konuþtu. Annesini, dedesini ve amcasýný kanser hastalýðý nedeniyle yitiren 18 yaþýndaki Yýlmaz Ertaþ da, "Bu hastalýk nedeniyle annem de dahil olmak üzere birçok akrabamý kaybettim. Artýk bunun bir son bulmasýný bekliyoruz. Yeni konutlarýn bitmesiyle inþallah bundan kurtulacaðýz" dedi.

20 Temmuz 2007 Cuma Alevibektaþilikte kan yoktur.kin husumet yoktur. Can a sýrt dönmekte yoktur. Eðer ki ; bir Alevebektaþi insan a sýrt dönüyorsa bu çok ciddi düþünülmesi gereken bir durumdur. Alevibektaþilik insan sevgisini yüce bilir. Ýnsaný evrenin tamda ortasýna kor. Ýnsani ait olana yabancý deðildir. Bugün kiþisel çýkarlarýný ön plana alarak celladýna aþýk olanlarýn Bir tetikçinin kirli geçmiþinden sayfalar ýnda gezinerek bir dönemin tarihiyle yüzleþmeleri önemli. Yol düþkünü olup ta özünü dara çekmek isteyenlerin ibretle okuyacaklarý yakýn tarihimizin kirli sayfalarýný Ahmet Tulgar okuyucularla buluþturuyor. "Kafalarýna üçer tane sýktým" "Çatlý arabayý hareket ettirdi ve Eskiþehir yoluna çýktýk, araba süratle gidiyordu. O iki kiþiyi indirdim. Tümseðe yüzükoyun yatýrttým. Her birinin kafasýna üçer tane mermi sýktým. Tekrar eve geldik. Kalan beþ kiþinin baygýn vaziyette yattýðýný gördük. Mahmut, Kürþat ve Ercüment'e boðarak öldürmenin daha doðru olacaðýný söyledim... Telden yapýlmýþ bir askýyý aldým ve birini onunla boðmaya çalýþtým, ancak boðamadým. Bunun üzerine bir havluyu aðzýna ve burnuna bastýrarak boðdum... Diðerlerini bu þekilde öldürmenin çok zor olacaðýný, onlara gitmelerini, baygýn olanlarý ayýltýp hepsinin kafasýna kurþun sýkarak öldürebileceðimi söyledim... Tabancadaki mermilerin hepsini boþalttýktan sonra dýþarý çýkýp kaçmaya baþladým. Dörtyolda Abdullah'ýn bulunduðu eve gittim. Silahý ona verdim." Ülkücü eylemciler 9 Ekim 1978'de Ankara'da bir evi bastýlar ve Türkiye Ýþçi Partisi üyesi 7 genci yataklarýndan kaldýrýp hunharca katlettiler. Yakýn tarihin kayýtlarýna, "Bahçelievler Katliamý" olarak geçen olayýn tetikçilerinden Haluk Kýrcý iki yýl sonra yakalandýðýnda verdiði ifadesinde cinayetleri soðukkanlýlýkla anlattý ve piþman olmadýðýný söyledi. Latif Can, Efraim Ezgin, Osman Nuri Uzunlar, Hürcan Gürses, Faruk Ersan, Salih Gevenci ve Serdar Alper'in öldürüldükleri olay þöyle geliþti: Bir dönemin MHP lisi Çatlý. Susurluk Kazasýnda öldü. Bir tetikçinin kirli geçmiþinden sayfalar Hürcan Gürses Bahçelievler Katliamýnda MHP li Çatlý ve Kýrcý tarafýndan öldürülen, Türkiye Ýþçi Partisi Üyesi ve Hacýbektaþlý devrimci gençlerden Hürcan Gürses Bahçelievle,r 15. sokak 56/2 numaralý bodrum katýna gece yarýsýndan sonra silahlý baskýn düzenleyen ülkücü eylemciler, evdekileri uyandýrdýktan sonra Latif Can, Efraim Ezgin ve Hürcan Gürses'i ellerini arkadana baðlayýp aðýzlarýna kurþun sýkarak öldürdüler. O. Nuri Uzunlar'ý ise boðdular. Faruk Ersan, Salih Gevenci ve Serdar Alper'i yanlarýna alarak evden ayrýlan katiller, otomobile binmeden Serdar Alper'i geri getirdiler ve göðüsüne dört kurþun sýktýlar. Gencin öldüðünü sanan saldýrganlar diðer iki öðrenciyi katledip Eskiþehir yoluna býraktýlar. Silah seslerini duyan komþularýn ihbarý üzerine olay yerine gelen polisler yaralý genci hastaneye kaldýrdýlar. Saldýrýyý ülkücü eylemcilerin düzenlediðini söyleyen Alper de hastanede yaþamýný yitirdi. Olay gecesi sokaklarýnda bir kiþinin "5/6/2 tamam, Reis" diye baðýrdýðýný ve bu þahsý görse tanýyacaðýný söyleyen bir kadýnýn ifadesiyle hýz kazanan soruþturma sonucu olayýn failleri tesbit edildi. Bahçelievler Katliamý'ný planladýðý ve gençleri öldürülmeden önce sorguladýðý iddiasý sanýk ifadelerinde yer alan Abdullah Çatlý 3 Kasým 1996'ta Susurluk'ta meydana gelen kazada öldü. Katliamýn faillerinden Kadri Kürþat Poyraz, Mahmut Korkmaz, Ünal Osman Ahmet Tulgar Aðaoðlu halen firarda. Fransa'da bulunan Kadri Kürþat Poyraz'a iliþkin Türkiye'nin iade talebi Poyraz'ýn idamdan yargýlanmasý nedeniyle Fransa Ýstinaf Mahkemesi tarafýndan reddedildi. Mahmut Korkmaz'ýn ise Ankara'nýn kenar semtlerinde ayakkabýcýlýk yaptýðý ve Ýslamcý olduðu yolunda ihbarlar geldiði söyleniyor. Ýdam istemiyle yargýlanan Bünyamin Adanalý delil yetersizliðinden beraat etti. Duran Demirkýran ve Ömer Özcan 15 yýla çarptýrýldýlar ve infaz yasasýndan yararlanarak serbest kaldýlar. Kod adý Çarli Haluk Kýrcý, Ülkücü fikirlerle Erzurum'daki lise yýllarýnda tanýþtý. Kýrcý, 1998'te yayýnlanan aný kitabýnda, liseden mezun olduktan bir süre sonra evinin kapýsýnda öldürülen TÖB-DER üyesi edebiyat öðretmenini "olanak", "olasýlýk" gibi sözcükler kullanmamasý için uyardýðýný anlatýyor. Haluk Kýrcý sonradan elinden düþürmeyeceði silahlarla da o yýllarda tanýþtý. Ýlk kez ateþ ediþini þöyle anlatýyor: "Þehirden yeteri kadar uzaklaþtýðýmdan emin olduktan sonra kuru bir dere yataðýna indim. Büyük bir ihtiþamla belimde duran ve bana güç veren silahý çýkarýp elime aldým. Hedef yapabileceðim bir þey bulabilmek için saðýma soluma bakýndým." Kýrcý'nýn ölümle ilk tanýþmasý ise daha eskilere uzanýyor. Annesini 1971'de kaybettiðinde kendi kendisine "o kadar fahiþe dururken neden annesinin öldüðünü" sormuþtu. Haluk Kýrcý, ön kayýt yaptýrdýðý Ankara Gazi Eðitim Enstitüsü'nün sýnavlarýný "Kemal Abi" dediði bir ülkücünün torpiliyle geçti. Ayný dönemde hayranlýk beslediði Abdullah Çatlý'yla tanýþtý. Çatlý'nýn "militaný gözünden tanýdýðýný" söyledi. Ankara'daki kod adý "Çarli"ydi. "Çarli'nin Melekleri" dizisinden esinlenerek aldýðý bu isimden ve yurttaki melekleri olan üç kýzla iliþkisinden Abdullah Çatlý'nýn uyarýsý nedeniyle feragat etti. Sonradan iki kod ismi oldu: Ýdi Amin ve Esmeray. Gençlik yýllarýnýn en güzel anýsý olarak eski MHP Genel Baþkaný Alparslan Türkeþ'in evinin önünde korumalýk yaptýðý geceyi anlatýyor. Sabah olduðunda koþup evinden çýkan Türkeþ'in otomobilinin camýndaki buzlarý elleriyle kazýmasýný arkadaþlarýna günlerce anlattý. Bahçelievler Katliamý'nýn faili olarak firarda bulunduðu Ýstanbul'da 12 Eylül'ün hemen ardýndan yakalandý. Mamak, Ankara Merkez, Eskiþehir ve Bursa cezaevlerinde 11 yýl yattýktan sonra, "yanlýþlýkla" salýverildi. Dönemin SHP'li Adalet Bakaný Seyfi Oktay'ýn itirazýyla hakkýnda yakalama emri çýktý. Baþka cinayetler ve adam kaçýrma eylemlerinin yanýsýra ünlü tiyatro oyuncusu Yýlmaz Erdoðan'ýn "Kayýp Kentin Yakýþýklýsý" adlý þiir kitabýný ithaf ettiði Saðlýk Bakanlýðý Müfettiþi amcasý Namýk Erdoðan'ýn kaçýrýlýp öldürülmesiyle suçlanan Kýrcý, son yýllarda Saðlýk Bakanlýðý'ndan çok sayýda ihale alan bir týbbi araç gereç ithalatçýsý olmuþtu. Anýlarýný yazdýðý "Zamaný Süzerken" adlý kitabý Mayýs 1998'te piyasaya çýktý. Kýrcý, aný kitabýnýn 139. sayfasýnda Ýstanbul'daki yýllarýný þöyle anlatýyor: "Boðaz sakinlerinin bu asude hayatlarýný gördükçe bir yandan onlara kýzýyordum, bir yandan da gýpta ediyordum. Bazen gördüklerim karþýsýnda isyan ediyor ve kendi kendime söyleniyordum: 'Eðlenin hanýmlar beyler, eðlenin! Bakalým, iktidara geldiðimizde ve haklýnýn hakkýný aldýðý düzeni kurduðumuzda, gene böyle eðlenebilecek misiniz.' Bazen de kendim için bir yalý beðeniyor ve iktidara geldiðimizde bu yalýnýn sahibi olmayý hayal ediyordum." (devamý syf 7 de) Haluk Kýrcý

20 Temmuz 2007 Cuma Fikret Mualla - (1967) 1891. Bulgaristan Sosyal Demokrat Ýþçi Partisi kuruldu. Fikret Muallâ Saygý Ýstanbul'da doðdu. Küçükken geçirdiði bir kaza sonucu topal kalmasý ve annesinin ölümünden sonra babasýnýn yeniden evlenmesi gibi olaylar onun sinirli ve uyumsuz bir çocuk olmasýnda rol oynadý. Saint Joseph Fransýz Okulu'ndan sonra bir süre Galatasaray Lisesi'nde okudu, ama okulu bitiremeden mühendislik eðitimi yapmasý için Almanya'ya gönderildi. Almanya'nýn çeþitli kentlerinde dolaþtý, Ýsviçre ve Ýtalya'ya gitti, müzeleri gezdi. Resim yeteneðinin farkýna vararak kýsa zamanda saðlam bir desen bilgisi edindi. Baþarýlý resimlemeler, moda çizimleri ve gravürler yaptý, desenlerini en gözde Alman dergilerine kabul ettirdi. Babasýnýn mali durumu bozulup para gönderemez hale gelince bir Mýsýrlý prens, onun yirmi beþ yaþýna kadar Almanya'da kalmasýný saðladý. Fikret Muallâ 1928'de aþýrý alkol tutkusu nedeniyle bir süre hastanede tedavi gördü. Daha sonra Almanya'dan Fransa'ya geçti, Paris'te Montparnasse ve Saint Germain gibi sanat çevrelerinde yaþadý. Orada, André Lhote'un atölyesinde çalýþan Hale Asaf'la tanýþtý. Paris'te sürekli resim yapan Fikret Muallâ bir süre sonra parasýzlýk nedeniyle Türkiye'ye döndü. Geçimini saðlamak amacýyla Milli Eðitim Bakanlýðý'na yaptýðý baþvuru üzerine 1934'te Ayvalýk Ortaokulu resim öðretmenliðine atandý, ancak kýsa bir süre sonra bu görevinden istifa etti. Ýstanbul'da Lüküs Hayat, Deli Dolu, Saz Caz gibi operetler için kostümler çizdi Nâzým Hikmet'in Varan 3 adlý þiir kitabýný resimledi. Ýsmayýl Hakký Baltacýoðlu'nun çýkardýðý Yeni Adam dergisi için desenler hazýrladý. Bir ara, yanlýþ yorumlanan bazý sözleri yüzünden savcýlýk emriyle 1936'da Bakýrköy Akýl Hastanesi'nde bir yýla yakýn gözetim altýna alýndý. 1937'nin sonlarýna doðru taburcu edildi. Bu olaydan sonra Fikret Muallâ'da gittikçe artan ve ölümüne deðin süren bir polis kbabasýnýn ölümü üzerine eline geçen miras payý ile Paris'te yaþamýný sürdürebileceðini düþünerek 1939'da Türkiye'den ayrýldý. Hastaneden çýkýþý ile Türkiye'den ayrýlýþý arasýndaki iki yýllýk sürede 1939 Uluslararasý New York Fuarý Türk Pavyonu için Abidin Dino'nun isteði üzerine Ýstanbul konulu otuz kadar tablo yaptý. 1938'de yayýmlanan Ses dergisi için çizdiði desenlerden birinin müstehcen olduðu gerekçesiyle, Türkiye'den ayrýldýktan sonra aleyhinde dava açýldý, 1939'da beraat etti. Bu dönemde yazýlmýþ ve Ses'te yayýmlanmýþ "Masal" ve "Üsera Karargâhý" adlý iki de öyküsü vardýr. Fikret Muallâ Fransa'da yirmi altý yýldan fazla yaþadý. Geçimsizlik, içkiye düþkünlük ve sürekli polis korkusu ile geçen yýllar sonunda hayatýndaki dengesizlik ve uyumsuzluk yoðunlaþtý. Bir ara tedavi için hastaneye yatýrýldý.burada kaldýðý iki ay içinde kendisine resim yaptýran Dina Vierny'nin korumasý altýna girdi. Bu resimleriyle Kasým 1954'te ilk sergisini açtý. Ýkinci sergisinden sonra yeniden akýl hastanesine girdi. Bir ay sonra taburcu edilince sanayici Lharmin'le bir anlaþma yaptý ve Seine Nehri'nin daha çok varlýklýlarýn oturduðu "sað" yakasýna taþýndý. Resimlerinin sürekli müþterisi olan Madame Anglés'yle bu dönemde tanýþtý. Fikret Muallâ'yý bundan sonra korumasý altýna alan Madame Anglés, 1962'de felç geçirdiðinde onu hastaneye kaldýrttý, bakýmýný saðladý. Daha sonra Nice yöresinde Reillane kasabasýndaki evine yerleþtirdi ve bütün giderlerini karþýladý. Fikret Muallâ ömrünün sonuna kadar felçten kurtulamadý. Mayýs 1967'de eski sinir bunalýmlarý yeniden baþladý. Ölümünden yedi yýl sonra 1974'te Cumhurbaþkaný Fahri Korutürk'ün ilgilenmesiyle kemikleri Türkiye'ye getirildi ve Karacaahmet Mezarlýðý'na gömüldü. 1976'da dostlarýndan, yakýnlarýndan ve çeþitli koleksiyonlardan derlenen yüz on sekiz resmi ile Ankara'da adýna bir sergi düzenlendi. Eserlerinin çoðu bugün özel koleksiyonlarda bulunmaktadýr. Hayatýnýn büyük bölümünü Fransa'da geçiren Fikret Muallâ konularýný kahveler, sirkler ve sokaklar gibi Paris yaþamýnýn ayrýntýlarýndan seçmiþtir. Resim onun için bir yaþama biçimi olmuþtur. Yaþamýn gerçeklerini büyük bir içtenlikle renge ve biçime aktarmýþ, içinde yaþadýðý bohem çevrenin insanýný resmine konu olarak almýþtýr. Daha çok guvaþ tekniðine yakýnlýk duymuþ ve bu teknikle çok hýzlý çalýþabilmiþtir. Ancak yaðlýboyayý da suluboya ve guvaþý ustalýkla kullanmýþtýr. Resmin kuramsal sorunlarý onu pek ilgilendirmemiþ, dýþ etkilere yabancý kalmýþ ve çaðdaþ akýmlara katýlmamýþtýr. Ýçinden geldiði gibi, öznel, coþkun bir lirizm ile dolu resimler yapmýþtýr. ESERLERÝ (baþlýca): Resim: Oturan Adamlar, 1937, Ýstanbul Resim ve Heykel Müzesi; Seviþenler, 1952; Masada, 1953; Nature-Morte, 1954; Sokak, 1955; Sermayeler, 1955; Kafe, 1955, Bistro; Kanalda Bekleyen Taþýt Botlarý; Marsilya'da Fransýz Ýþçileri Bir Kahvede; Haliç ve Süleymaniye; Paris'te Bir Sokak; Amerikan Bar; Baloncu; Peysaj; Balýkçý; Mor Zemin Üstünde Figürler. Kitap Resmi: Nâzým Hikmet, Varan 3, 1930. Tiyatro Kostümü: Lüküs Hayat; Deli Dolu; Saz Caz. 1923. Meksika'lý devrimci Panço Villa öldürüldü. 1931. Mustafa Kemal Paþa "Köylü hepimizin velinimetidir" dedi. 1936. Boðazlarýn Türkiye egemenliðine geçiþini saðlayan Montreux Sözleþmesi imzalandý. 1944. Hitler'e baþarýsýz bir suikast giriþimi yapýldý. 1951. Ürdün Kralý Abdullah Kudüs'te öldürüldü. Ayný gün Ýstanbul'da þiddetli yaðýþ 7 kiþinin ölümüne, 1000 evin sular altýnda kalmasýna, 2,5 milyon lira maddi zarara yol açtý. 1955.Polis Cumhuriyet Halk Partisi Ýsparta Ýl Kongresini daðýttý. Genel Sekreter Kasým Gülek kürsüden indirildi. 1961. Korgeneral Cemal Madanoðlu, "Senatör olmak için ihtilal yapmadýk" dedi. Milli Birlik Komitesi, Madanoðlu'nun istifasýný kabul etti. 1962. Cumhurbaþkaný Cemal Gürsel, "Ordu, kendi sahasýna çekilme gayesi içinde" dedi. 1971. Anayasa Mahkemesi Türkiye Ýþçi Partisi'ni (TÝP) kapattý. 1972. 500 bininci iþçi törenle Almanya'ya gönderildi. 1974. Türk Silahlý Kuvvetleri Kýbrýs'a hava indirme ve çýkarma harekatýna baþladý. Baþbakan Bülent Ecevit, "Biz aslýnda savaþ için deðil, barýþ için ve yalnýz Türklere deðil, Rumlara da barýþ götürmek için adaya gidiyoruz" dedi. 1976. Ýstanbul'da 22 Yayýnevi sahibi ve kitap satýcýsý gözaltýna alýndý, 2100 kitaba el konuldu. 1977. Adalet Partisi, Milli Selamet Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi ikinci Milliyetçi Cephe (MC) hükümeti konusunda anlaþtý. 1978. Türkiye Ýþçi Sendikalarý Konfederasyonu (Türk- Ýþ) ile Bülent Ecevit hükümeti arasýnda "toplumsal anlaþma" imzalandý. Devrimci Ýþçi Sendikalarý Konfederasyonu DÝSK bu anlaþmaya katýlmadý, bu tür biçimsel anlaþmalarýn kaðýt üzerinde kalmaya mahkum olduðunu açýkladý. 1979. Nikaragua'da Sandinistalar Somoza rejimine son verdiler. 1994. Ýþçiler ve kamu çalýþanlarý maaþ zammýný protesto amacýyla bir günlük iþ býrakma eylemi yaptý. 1997. Antalya'da 16 saat süren orman yangýnýnda 222 bin aðaç yandý. Bugün Doðanlar: 1785. Osmanlý Sultaný II. Mahmud. 1803-39 arasýndaki hükümdarlýðý döneminde giriþtiði Tanzimat reformlarýyla çýðýr açan Mahmut, peþ peþe uðradýðý yenilgilere karþýn Ýmparatorluðun ayakta kalmasýný saðlamaya çalýþtý. 1919. Everest tepesine týrmanmayý baþaran ilk daðcý ve kaþif Ýngiliz Sir Edmund Hillary. 1938. ABD'li sinema oyuncusu Natalie Wood. Bugün Ölenler: 1937.Telsiz telgrafýn mucidi Ýtalyan fizikçi Guglielmo Marconi. 1947. Tiyatro sanatçýsý ve yazar Burhanettin Tepsi. 1959. Oyun yazarý Musahipzade Celal. 1967. Ressam Fikret Mualla. bianet

20 Temmuz 2007 Cuma ATIK SU TESÝSÝ ÝÇÝN TEKNÝK HEYET 15 AÐUSTOS DA NEVÞEHÝR Nevþehir Belediyesi tarafýndan hazýrlanan ve AB nin ilgili birimlerinden geçerek onaylanarak 8.5 Milyon Euro luk hibe kredinin saðlandýðý Nevþehir Atýk Su Arýtma Tesisi nin 14 Eylül de gerçekleþtirilecek proje ve inþaat ihalesi öncesinde,teknik bir heyet 15 Aðustos 2007 günü Nevþehir e gelerek incelemelerde bulunacak. AB ye uyum sürecindeki ülkelere yönelik olarak AB nin ilgili fonlarý kanalýyla saðladýðý kredi imkanlarýnýn deðerlendirilmesiyle Nevþehir Belediyesi 2005 yýlýnda Nevþehir Merkez baþta olmak üzere Nevþehir in merkez ilçeye baðlý Göre ve Nar beldeleri ile Uçhisar beldesinin yüzde 70 lik bölümü ve Nevþehir merkez ilçeye baðlý Çardak ve Güvercinlik köylerinin atýk sularýnýn modern ve çaðdaþ teknikler kullanýlarak bir dizi ayrýþtýrmalardan geçirilerek arýtmaya alýnacaðý Atýk Su arýtma tesisi nin kurulmasýna yönelik proje hazýrlanmýþtý. Hazýrlanan projenin AB nin ilgili fonlarý tarafýndan onaylanmasýnýn ardýndan hýzlý bir geliþim süreci ortaya konulmuþ projenin yüzde 75 lik bir bölümünü oluþturan 8.5milyon Euro luk katkýnýn saðlanmasý kararlaþtýrýlmýþtý. AB nin Türkiye de uygulanan projelerinin genel anlamda kontrollüðü görevini de üstlenen Baþbakanlýk Hazine Müsteþarlýðý Merkezi Finans ve Ýhale birimi tarafýndan 14 Eylül 2007 günü gerçekleþtireceði Nevþehir Atýk Su Tesisinin inþaat ihalesinin öncesinde Ankara dan teknik bir heyet,tesisin kurulacaðý alanda teknik yönde incelemelerde bulunacak. Bu ziyarete Baþbakanlýk Hazine Müsteþarlýðý Merkezi Finans ve Ýhale Birimi yetkililerinin yaný sýra Çevre ve Orman Bakanlýðý ve Ýller Bankasý Genel Müdürlüðü nden 20 ye yakýn uzmanýn katýlmasý bekleniyor. Okuyucularýmýzýn dikkatine Gazetemize ulaþmak için: insan.eu/alevihaber.de/aleviyol.eu /dogruhaber.eu/hacibektas.eu haberciler.de/hacibektasgazetesi.com/hacibektaslilar.com/hac ibektasgazetesi.de sitelerini kullanabilirsiniz. AKP nin takiyye siyaseti HACIBEKTAÞ Halkýn Yükseliþ Partisi Nevþehir Milletvekili adaylarý gazetemizi ziyaret ettiler. Nevþehir 1.sýra Milletvekili adayý Ahmet Feritilktürk ve 2. sýra adayý Muammer Altun secim çalýþmalarý kapsamýnda Hacýbektaþ Proðramýný anlattýlar. Milletvekili adaylarý boynu bükük insanlarýn umutsuzluk içinde kaybolduklarýný belirterek þu açýklamalarda bulundular: " Bir ülkede kalkýnmýþlýðýn gerçek deðerini, o ülkenin insaný tek tek kendisini sorgulayarak ortaya çýkartýr. Ortaya çýkan bu veriler toplamýnda gerçekten ilkeli, dürüst ve hakça bir artý deðer varsa o ülkenin insaný mutludur, o ülke dünyada mutlu ülkeler sýralamasýndaki yerini alýr. Ancak, boynu bükük insanlar umutsuzluðun içinde kaybolup gitmekten baþka bir çare göremiyorlarsa, bir yerlerde oyunlar, yalanlar, talanlar vardýr. Birileri yapay zenginliklerle aç karna tok teselli vermeye çalýþýrken, birileri açlýk, sefalet, yokluk ve yoksulluk içerisine sevkedilmiþlerdir. Bu yalancý balonlarýn uçurulmasýdýr. Bu balonlarýn en büyük düþmaný ; doðruluktan, haktan ve halktan ayrýlmayanlarýn elindeki dürüstlük iðnesidir. AKP nin Takiyye Siyaseti HYP 1. sýra Milletvekili adayý Ahmet Ferit Ýlktürk AKP nin Büyük Ortadoðu Projesinin anahtarý olduðunu ifade ederek Abromoviç Tayyip i Erbakan ýn yerine hazýrlýyor dedi. AKP yi eleþtiren Ýlktürk : kurmaylarý son günlerde; Atatürk ü, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti söylemlerini aðýzlarýndan düþürmez oldu, çünkü Türk halkýnýn gericiliðe ve emperyalizme karþý ortaya koymuþ olduðu emsalsiz karþý çýkýþ sonucunda AKP Allah ile aldatmaya, her zeminde din BEKTAÞ SOFRASI RESTAURANT HALKIMIZIN HÝZMETÝNE AÇILMIÞTIR Uygun Fiyalarýmýzla, tüm halkýmýzýn damak zevkine hitap etmek prensibimizdir. Geniþ kahvaltý, çorba, ýzgara, sote, soðuk meze çeþitlerimizle Halkýmýzýn hizmetindedir. Ýþyerlerine Paket servisimiz vardýr. Adres: Karayalçýn Parký Hacýbektaþ Tel:441 25 26 sömürüsüne dayanan emperyalist iþbirlikçisi ümmetci siyasetlerinin emellerini gerçekleþtirmek için bir iþe yaramayacaðýný gördüler. Halk kitlelerinin uyanýþý Atatürk devrimleri ve mirasýna sahip çýkýþý, AKP nin uykularýný kaçýrmýþtýr. Halk artýk takiyyeyi yutmuyor. Beyinlerinde saklý tuttuklarý saltanat dinciliðinin devleti bir bütün ele geçirme hýrsýný cumhurbaþkanlýðý seçiminde izlemiþ olduklarý laf anlamaz, söz dinlemez tavýrlarýyla açýkça ortaya koymuþlardýr. Daha dün Cumhuriyet Mitinglerine katýlan kitleleri, bindirmiþ kýt a lar olarak tanýmlayan Sayýn R.T.Erdoðan bugün yaygýn basýna sür manþet olan ifadelerle mitinglerde bayrak sallayanlarýn da hizmetkârýyým diyebilmektedir. Bu ne dönüþtür? Bu ne takiyye dir. Sayýn Baþbakan diz dibinde oturma ve el öpme kültüründen gelen anlayýþýn en belirgin yansýmasý olarak bugün Cumhuriyet Mitingleri sonucunda bükemeyeceðini anladýðý bileði öpme gayreti içindedir. Oysa hepimiz bilmekteyiz ki, Sayýn Baþbakan; demokrasiye, laikliðe ve Atatürk mirasýna yapmýþ olduðu saldýrýlarla kariyer yapmýþtýr. Þimdi ise tüm karþý olduðu deðerlerin savunuculuðunu ve havariliðini yapmaktadýr. Ama artýk halk takiyye yemiyor, iþleri zor. Sulandýrmak istediði laiklik kavramý hakkýnda da yalan-yanlýþ bilgilere sahiptir. Hala laiklik kavramý üzerinden Türk Halkýnýn kafasýný bulandýrýp siyaset yapmaktadýr. dedi.

20 Temmuz 2007 Cuma (yazýnýn baþ kýsmý syf. 4 de) Asayiþ þubesinden "kaçýrýldý" Dönemin SHP'li Adalet Bakaný Seyfi Oktay'ýn Kýrcý'nýn salýverilmesine itirazýnýn ardýndan çýkarýlan tutuklama kararýyla 1992'de aranmasýna baþlanan Haluk Kýrcý, 25 Ocak 1996'da Ýstanbul'da yakalandý. Kadýköy'de kimlik kontrolü yapan polislerce ele geçen Kýrcý Asayiþ Þubesi'ne getirildi. Yapýlan aramada Haluk Kýrcý'nýn üzerinden dönemin Adalet Bakaný Mehmet Aðar'ýn Emniyet Genel Müdürlüðü görevindeyken el yazýsýyla yazdýðý, "Bu arkadaþa yardýmcý olun, nezarete atmayýn" biçiminde bir tavassut yazýsý çýktýðý ileri sürüldü. Ýddiaya göre yazýyý bulan polis yetkilileri Adalet Bakaný Aðar'ý arayýp durumu ilettiler ve "Nezarete atmayýn, polislerin yanýnda otursun" yanýtýný aldýlar. Polisleri oturduðu bölümde ve korudorlarda bir hafta kadar adliyeye gönderilmeyi beklerken ortaya çýkan kimliði belirsiz iki ikiþinin çabalarýyla Asayiþ Þubesi'nden kaçtý. Olayla ilgili olarak Asayiþ Þubesi Müdürü Sedat Demir tarafýndan baþlatýlan soruþturma sonunda komiser Servet Tan, polis memurlarý Halit Tetik ve Celal Yanar adliyeye gönderildiler. Firarla ilgili davada yargýlanan polis memuru Celal Yanar ifadesinde, Mehmet Aðar'ýn telefonla Kýrcý'nýn nezarete atýlmamasýný istediðini anlattý. Mehmet Aðar, Kýrcý'da bulunduðu iddia edilen notun baþkasý tarafýndan yazýldýðýný, kendisinin de telefonla talimat vermediðini söyledi. Mehmet Aðar'ýn Erzurum Valisi olduðu dönemde firari Ülkücü'nün 1 Aðustos 1992'de kýyýlan nikahýnda þahitlik yaptýðý bir fotoðrafla ortaya çýktý. Yýllar sonra çete davalarýnda sanýk durumuna düþen dönemin Asayiþ Þubesi müdürü Sedat Demir ise ifadesinde, "Kýrcý namaz kýlmak için abdest aldýðý sýrada kalabalýktan kaçtý" dedi. Abdullah Çatlý'nýn sað kolu Abdullah Çatlý'nýn dostluklarýnýn ilk yýllarýnda "Bizim Oðlan" diye isimlendirdiði Haluk Kýrcý'nýn "Zamaný Süzerken" adlý aný kitabý ayný zamanda Çatlý'nýn arkasýndan yakýlan bir aðýt gibi. Çatlý'yla Kýrcý'nýn yetmiþli yýllarýn ikinci yarýsýnda baþlayan iliþkisi Susurluk oluþumunun tam orta yerinde süreklilik arz eden bir hat oluþturuyor. 3 Kasým 1996'da meydana gelen Susurluk kazasýnda kamyona çarpan Mercedes'in arkasýnda DYP Urfa Milletvekili Sedat Bucak'ýn korumalarýyla birlikte yolculuk yapan kiþinin Haluk Kýrcý olduðu iddia edildi. Çatlý'nýn sað kolu olduðu söylenen Kýrcý'nýn, Susurluk Çetesi'nin en önemli eylemlerinde Ömer Lütfi Topal ve Tarýk Ümit cinayetlerine de katýldýðý iddia ediliyor. Haluk Kýrcý Bir tetikçinin kirli geçmiþinden sayfalar Yine Çatlý ve ekibi tarafýndan planlanan Yaprak TV'nin sahibi Mehmet Ali Yaprak'ýn kaçýrýlmasý olayýyla ilgili olarak da Haluk Kýrcý'nýn ismi geçiyor. Bir dönem eski Özel Harekat Daire Baþkan Vekili Ýbrahim Þahin'le arasýnýn açýldýðý yolunda söylentiler dolaþan Haluk Kýrcý, firari olmasýna raðmen ülküdaþý Çatlý'nýn cenazesine katýlmýþtý. Bir tek "Yeþil" kaldý Susurluk olayýna adý karýþanlarýn kýsa bir listesi dahi hayli uzun bir yer kaplýyor... Ýþte "Susurlukçular" ve akýbetleri: Abdullah Çatlý: Susurluk kazasýnda öldü. Gonca Us: Çatlý'nýn sevgilisi. Susurluk kazasýnda öldü. Hüseyin Kocadað: Susurluk kazasýnda ölen polis þefi. Ýbrahim Þahin: Özel Harekat Dairesi eski Baþkan Vekili. Ýstanbul DGM'deki Susurluk davasýnda tutuksuz yargýlanýyor. Oðuz Yorulmaz, Ziya Bandýrmalýoðlu, Ayhan Akça, Ayhan Çarkýn: Ýbrahim Þahin'e baðlý Özel Timciler. Ýstanbul DGM'deki ana Susurluk davasýnda ve Beyoðlu 2. Aðýr Ceza Mahkemesi'ndeki Topal'ýn öldürülmesi davasýnda tutuksuz olarak yargýlanýyor. Mehmet Aðar: DYP Elazýð Milletvekili. Susurluk davasýnda Memurin Muhakematý Kanunu'na göre yargýlanmasý talep edildi. Hakkýndaki dosya Ýçiþleri Bakanlýðý'nda bekliyor. Ahmet Tulgar Hürcan Gürses Bahçelievler Katliamýnda MHP li Çatlý ve Kýrcý tarafýndan öldürülen, Türkiye Ýþçi Partisi Üyesi ve Hacýbektaþlý devrimci gençlerden Hürcan Gürses Korkut Eken: Emekli yarbay. Susurluk davasý sanýðý. Tarýk Ümit: MÝT için çalýþtý. Aðar'ýn adamlarýnca öldürüldüðü iddia ediliyor. Veysel Özerdem: Abdullah Çatlý ve Baþbakan Mesut Yýmaz'a yumruklu saldýrý düzenledi. Yurtýþýnda yakalanarak Türkiye'ye getirildi. Yaþar Öz: Cezaevinde. Mehmet Özbay: Kimliðini Çatlý'ya verdi. Halen Londra'da oturuyor. Cengiz Ersever: Akýn Birdal'ýn vurulmasý olayýna adý karýþtý. Halen tutuklu. Hüseyin Oðuz: Yüksekova Çetesi'ni ortaya çýkardý. Ortadan kayboldu. Dilek Örnek: Uyuþturucu kuryesi. Ýstanbul DGM'de tutuksuz yargýlanýyor. Ali Fevzi Bir: Topal'ýn iþ ortaðý. Tutuksuz yargýlanýyor. Sami Hoþtan: Topal'ýn ortaðý. Tutuksuz yargýlanýyor. Haluk Kýrcý: Ýstanbul'da dün sabaha ÝLAN 103 Evler Mahallasinde 400m2 arsa satýlýktýr. Müracat: Muhsin Berkil 0543 342 11 90 karþý yakalandý. Yeþil (Mahmut Yýldýrým): Öldüðü iddia edildi. Susurluk olayýna adý karýþanlardan akýbeti belirlenmeyen bir tek Yeþil kaldý. Kemal Türkler'i Kýrcý mý öldürdü? 22 Temmuz 1980'de, Ýstanbul Merter'de Maden - Ýþ Baþkaný Kemal Türkler'in öldürülmesi olayýna iliþkin soruþturma bulgularý ve ifadelerin cinayetin Haluk Kýrcý'nýn da içinde bulunduðu ve Bahçelievler Katliamý'ný gerçekleþtiren ölüm timince iþlenmiþ olma ihtimalini arttýrdýðý belirtiliyor. Eylemin asli faillerinden Ünal Osmanoðlu halen Bahçelievler Katliamý nedeniyle de aranýyor. Osmanoðlu'nun yurtdýþýnda olduðu sanýlýyor. Türkler cinayetinin ardýndan azmettirmekten üç, ateþ ederek adam öldürmek suçlarýndan da dört kiþi hakkýnda dava açýldý. Ülkücü liderlerden Yýlma Durak'ýn poliste verdiði ama mahkemede reddettiði ifadesine göre, Durak þu anda DYP Ýstanbul Ýl Baþkaný olan Celal Adan'la birlikte Türkeþ'in Yakacýk'taki evine gitti. Durak, eski MHP Genel Baþkaný Alparslan Türkeþ'in evinde olanlarý þöyle anlattý: "Genel Baþkan, DÝSK'le ilgili olarak komünist hareketin kaynaðý olduðu þeklinde konuþuyordu. DÝSK'i kastederek eliyle ot biçer gibi bir hareket yaptý. Bu hareketten DÝSK yöneticilerinin yok edilmesini istediði kanaatine vardým. Celal Adan öldürülmek üzere Türkler'i hedef seçmiþ." Celal Adan da ifadesinde Yýlma Durak'ýn kendisine Türkler'in adresini verdiðini, kendisinin de Ünal Osmanoðlu adlý ülkücüye bu adresi verdiðini belirtti. Kemal Türkler cinayetinin asli faillerinden Ünal Osmanoðlu halen yakalanamadý, eylem sanýklarýnýn ifadelerinde tetikçi olarak adý geçen Ýsmet Koçak ise delil yetersizliðinden serbest býrakýldý. Türkler suikasti ve hemen ardýndan da 12 Mart döneminin Baþbakaný Nihat Erim'in öldürülmesi eylemleri Türkiye'nin 12 Eylül'e savruluþunun ivmesini arttýrmýþtý. milliyet.com.tr (Bitti) Bir dönemin MHP lisi Çatlý. Susurluk Kazasýnda öldü. ÝLAN Hacýbektaþ Nufus Müdürlüðü nden aldýðým Nüfus Cüzdanýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Penbe Aktaþ

Parçalý Bulutlu En Yüksek 0 C 32 En Düþük 0 C 12 Yazarýmýz Cem Göçer Unutan Bizden Deðildir diyor, cezaevinden. At izinin it izine karýþtýðý secim atmosferinde anlamlý ve tarihsel haklýlýðý olan bir çýðlýk olup sesleniyor, Cem göçer. Evet. Unutan Bizden Deðildir haykýrýþlarý adete Serçeþmeyi buradan bukadar uzaktan ve oradan okadar uzaktan gönül gözüyle görerek ; alevi felsefesinde aþk ateþiyle piþmemiþ yol düþkünlerine sesleniyor. Veciz söyleriyle ünlü Süleyman Demirel bir röportajýnda, ülkemizdeki saðsol ayrýmýný coca cola, pepsi-cola farkýna benzetmiþti. Doðrudur: Hem aralarýnda dikkate deðer bir fark yoktur, hem de ikisi de Amerikan markasýdýr. Dolayýsýyla kime oy verirseniz verin sandýktan hep aynýsý çýkar. Devrimciler bu gerçeðe iþaret etmek için yýllardýr, seçim çare deðil, baðýmsýzlýk, demokrasi mücadelesine katýl çaðrýlarý yapýyor. Bugün düzenin solu da, saðý da aynýlaþmýþtýr. Programlarý aynýlaþmýþtýr. Vaatleri aynýlaþmýþtýr. Kadrolarý bile aynýlaþmýþtýr; yýllardýr solcu geçinenler saðdan,saðcý geçinenler soldan aday olmuþtur. Tek dertleri bir þekilde meclise girip halkýn sýrtýndan geçinmektir. Düzen partilerinin bu derece aynýlaþmasý burjuva siyasetindeki ilkesizliðin, kokuþmuþluðun, çürümüþlüðün boyutlarýný gösteriyor. Düzen, kendine dahil olanlarýn tüm insani deðerlerini, kimliðini, kiþiliðini de çürütüyor. Üstelik öyle aðýr aðýr, pis bir kokusu var ki, Ufuk Uras larýn dediði gibi üç-beþ baðýmsýz milletvekilinin istese de o havayý deðiþtirmesi imkansýzdýr. Dönen siyaset öyle bir bataklýk haline gelmiþtir ki ilkesizlik, fýrsatçýlýk,döneklik açýktan savunuluyor artýk!on yýl önce alevi kimliðiyle kendini tanýmlayan birinin Faþist ve Ýslamcý bir partiden aday olmasý ve bunu pervasýzca savunmasý ne tepki alýrdý acaba? Bugün ne tepki verdik,veriyoruz? Sorun sadece meclise girmek için neyi varsa tezgaha döken,satýþa çýkartan birilerinin þu veya bu partiden aday olmasý deðildir. Çünkü bu kiþiler kendini pazarlarken vitrine Aleviliklerini koyuyor! Düþkünlük,fýrsatçýlýk,öyle dibe vurmuþ ki,dönekliklerini bile Alevilik üzerinden meþrulaþtýrmaya çalýþýyorlar.aleviler bayraðýna, milletine baðlýymýþ Aleviler dinine baðlýymýþ Aleviler çaðdaþmýþ, deðiþime, dönüþüme açýkmýþ Aleviler kolay uyum saðlarmýþ Bunlarýn tarifine göre Alevilik öyle bir þeymiþ ki, her kalýba, her kýlýða girer! Halbuki omurgasýz Cezaevinde bulunan arkadaþýmýz ve gazetemiz yazarlarýndan Cem Göçer in karikatür çalýþmasýdýr. UNUTAN BÝZDEN DEÐÝLDÝR CEM GÖÇER olan,rüzgargülü gibi ne taraftan esinti güçlüyse o tarafa dönen kendileridir. Aleviliðin tarihi de, felsefesi de politikasý da bellidir. Karl Marx; Geçmiþ kuþaklarýn tortusu olanca aðýrlýðýyla yeni kuþaklarýn üstüne çöker. diyor.bugün alevi halkýn sazýna, sözüne, ekmeðine, duasýna, saçýna sakalýna kadar kökleri Anadolu nun bin yýllýk tarihinde olan bir kültür ve geleneðin izleri sinmiþtir. Bu gelenekte kardeþlik, eþitlik ve dayanýþma üzerine kurulmuþ ortaklaþa bir yaþam biçimi ve zulme ve sömürüye karþý bir isyan vardýr. Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan diyen Pir Sultan lar vardýr.ama onlarý astýran Hýzýr Paþalar da vardýr ki; kimileri de onlarýn mirasýný sýrtlamýþ,onlarýn izinden gidiyor. Aleviliði çömlek çamuru gibi þekilden þekle sokup pazarlamaya çalýþanlar,kökleri derinlerde olan bu geleneði önlerindeki en büyük engel olarak görüyorlar.yakýn tarihimizdeki kýyýmlarý-katliamlarý; Maraþlarý, Çorumlarý, Sivaslarý, Gazileri unutturmak için medya eliyle kampanyalar düzenliyorlar. Diyorlar ki ; 2 Temmuz da böyle anma yapmak doðru deðilmiþ,kin ve düþmanlýðý tazelermiþ, yakýlan canlarýmýzý unutmak gerekirmiþ!... AKP den milletvekili adayý olan Reha Çamuroðlu, bir gazetedeki röportajýnda ; Ben uluslaþma sürecinin hatýrlamalar kadar bazen de unutmalarla gerçekleþebileceðine inanýyorum diyerek Sivas katliamýna sünger çekelim diyenlere destek vermiþtir. Alevilerin geçmiþine sünger çekelim diyenlerin,utanacak,yuzlerini kýzartacak hiçbir þey yok. Aksine geçmiþimiz, tarihimiz, isyan geleneðimiz, yitirdiðimiz canlarýmýz onurumuzdur. Hatýrlanacak olursa, bu unutalým modasý DSP-MHP- ANAP koalisyonu kurulurken baþ göstermiþti. MHP nin ellerindeki Alevi kanýný yýkamak için hep bir aðýzdan; Deðiþtim, dönüþtüm, unuttum tekerlemeleri söylemiþlerdi günlerce! Sonuçta MHP nin deðil ama, Ecevitlerin 12 Eylül darbesini yeyince nasýl deðiþtikleri, unuttuklarý açýða çýkmýþtý Sivas katliamýnýn onuncu yýldönümünde de Hürriyet yazarý Ertuðrul Özkök Artýk 2 Temmuz u unutalým diyordu. 2 Temmuz u anmak Sivas a ekonomik olarak zarar veriyormuþ, yaralarý tazeliyormuþ! Ertuðrul Özkök gibileri Madýmak taki kebapçýnýn ekonomik getirisinden baþka hiçbir ahlaki deðer bilmez, tanýmazlar. Kapitalizmin dini imaný paradýr. Reha Çamuroðlu da ayný dinden, imanda olacak ki unutalým korosunda yerini almýþ.ertuðrul Özkök ün peþinden gitmesi doðaldýr. Keza bu ülkede dönekliðin ideolojik öncüsü Ertuðrul Özkök tür. Her kim dönmüþse dönüp geçmiþine,tarihine,inancýna,kimliðine küfretmeye baþlamýþsa en baþta Ertuðrul Özkök alkýþ tutmuþtur. Dönekliði meþrulaþtýrmak, meziyet haline getirmek için onlarca köþe yazýsý yazmýþtýr. Son yazýlarýndan birinde Güney Kutbunda yaþayan Buz Balýðý nýn evrimini örnek vererek bilimi de dönekliðe alet etmeye kalkmýþtýr. Hayatta kalmak için kanýný bile deðiþtirmek zorunda kalan bu canlý gerçek bir tabiat kahramanýdýr (18 Þubat 2007/Hürriyet) AKP milletvekili adayý Reha Çamuroðlu da CNN TÜRK de yayýnlanan bir programda döneklik suçlamalarýný soran sunucuya cevap verirken Ertuðrul Özkök den aþaðý kalmadý: 50 yýldýr ayný yerde durup dönmeyenleri de ben anlayamýyorum, acaba rüzgar mý almýyorlar, fanusta mý yaþýyorlar? Alevilik tarihi,felsefesi üzerine çalýþmalarýyla,kitaplarýyla tanýnan birinin aðzýndan bunlarý duyunca insanýn aklýna,kutsal kitaplarýn yazdýðý gibi insanýn. çamurdan yaratýldýðý geliyor. Ama çamurun etten-kemikten, yüreðiyle, aklýyla yaþayan bir insana dönüþebilmesi için Alevi felsefesine göre aþk ateþinde iyice piþmesi gerekir. O ateþte piþip olgunlaþmadan hala ham çamur halinde kalanlar da insan sýfatýyla dolaþýyor ne yazýk ki!!! Reha Çamuroðlu ayný programda, Dönüyordu Zaman adlý kitabýndan bahsederek, Alevi felsefesinde dönmenin önemli bir metafor olduðundan dem vuruyordu. Ama bir tarihçi olarak þunu da çok iyi bilir ki ;Aleviler semahta döner ama kavgada ve inançta asla dönmezler! Tarih boyunca alevi isyanlarýnýn tümü ya daraðacýnda ya da savaþ meydanýnda kundaktaki çocuklarýna kadar kýrýlýp tükendiklerinde bitmiþtir.devlet bugün hala Alevilerden çekiniyorsa Babaileri unutamadýðýndandýr. Biz de unutmadýk, unutmayacaðýz! Konya da faþistler tarafýndan 1978 de ödürülen Hacýbektaþlý devrimci gençlerden Mehmet Taþdemir Bahçelievler Katliamýnda MHP li Çatlý ve Kýrcý tarafýndan öldürülen, Türkiye Ýþçi Partisi Üyesi ve Hacýbektaþlý devrimci gençlerden Hürcan Gürses Hürcan Gürses Maraþ, Çorum katliamlarý