GÖRECE DE NAZAR BONCUĞU* Özet



Benzer belgeler
CAM SANATI. Selim SÜRER 11B 1315

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

1.MADDEYİ NİTELEYEN ÖZELLİKLER

İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden

Mitoloji ve Animizm, Fetişizm. Dr. Süheyla SARITAŞ 1

Alaşımların Ergitilmesinde Kullanılan Gereçler Eritme ocakları Potalar ve maşalar Tel ve plaka şideleri

KAPLAMALI CAMLAR. Tasarruf, fonksiyonellik ve estetik bir arada

Doç.Dr.Reyhan ERDOĞAN

DOĞRAMA ÜRÜNLERİ. DOĞRAMA YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER ve ÖZELLİKLERİ MALZEME TÜRÜ OLUMLU ÖZELLİKLER OLUMSUZ ÖZELLİKLER

EL SANATLARI TEKNOLOJİSİ

ENDÜSTRİYEL GÜÇ DAĞITIM AŞ

MÜREKKEP İs Mürekkebi

ENERJİ VERİMLİLİĞİNDE CAM

MADDENİN ÖZELLİKLERİ

Çevremizde Sayısız Madde Vardır

Bırakın doğa evinize gelsin!

ALAŞIM HESAPLARI ALAŞIM:

2. Kozmetik Kongresi, Subat 2012, Antalya. Prof.Dr. Mustafa BĐRĐNCĐOĞLU

SANAT ATÖLYEMİZ ATÖLYEDE NELER OLUYOR? Renk çalışmaları, Üç Boyutlu Çalışmalar ve Otoportre Çalışmaları

İktisat Tarihi II. I. Hafta

KAPLAMALI CAMLAR. Tasarruf, fonksiyonellik ve estetik bir arada

ARALIK AYI +3 YAŞ ÖZEL YAKACIK BALKANLAR KOLEJİ Eğitim Öğretim Yılı AYIN TEMASI

Dr. Fatih AY. Tel:

İmalat işlemi; -İnsan veya hayvan gücü kullanarak ilkel yöntemlerle yada -Mekanik enerji kullanılarak makinelerle yapılır.

BU ÜNİTENİN ÇALIŞILMASINA İLİŞKİN ÖZEL UYARILAR

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.


MESLEKLER 2017 HAZİRAN / 1. HAFTA CUMA KONU PERŞEMBE

Alüminyum San. İnş. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. ALUMINIUM CATALOGUE.

KATI YALITIM MALZEMELERİ KALSİYUM SİLİKAT

E. Sönmez ve S. Yorulmaz

Muhammed ERKUŞ. Sefer Ekrem ÇELİKBİLEK

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

MADDENİN ISI ETKİSİYLE HAL DEĞİŞİMİ SEZEN DEMİR

MAK-205 Üretim Yöntemleri I. Yöntemleri. (4.Hafta) Kubilay Aslantaş

Gökmen ÖZER-Elazığ Kovancılar Çok Programlı Anadolu Lisesi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

ORMAN KORUMA ORMAN KORUMA YA GİRİŞ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI. İLKOKULU 4. SINIF GÖRSEL SANATLAR DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK PLANI

PLANLAMA VE TASARIM SAFHASI. Hazırlayan: Raci SELÇUK (Peyzaj Y. Mimarı)

Porsuk. Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L.

Cam: Malzemeye Genel Bakış CAM İŞLEME. Cam Ürünler. Cam Şekillendirme Yöntemleri

randevu alabilirsiniz.

Zamana Bağlı Isı Geçişi Çözümlü Örnekler Soru 1: Çözüm 1: Kabuller: Soru 2: Çözüm 2: Kabuller: Verilenler:

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI. Gökhan BAŞOĞLU

Sekreterlik ve Büro Hizmetleri. Ders-3 Büro Tasarımı ve Ergonomi

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANLIĞI DERS/MODÜL/BLOK TANITIM FORMU. Dersin Kodu: MMM 4041

BÜYÜKBAŞ VE KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK TA ATERMİT

MADDEYİ TANIYALIM ÇEVREMİZDE SAYISIZ MADDE VARDIR MADDENİN ISI ETKİSİYLE DEĞİŞİMİ MADDENİN HALLERİ MADDELER DOĞADA KARIŞIK HALDE BULUNUR

Proses Tekniği TELAFİ DERSİ

Harici Yanma Tesisi. Enerji Üretim ve Dağıtım Müdürlüğü. Özgür AKGÜN

4.SINIF KİMYA KONULARI

Bİ-METAL ŞERİT TESTERELER

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

Algılama üzerinde etkilidir. Hareketi ve yönü belirleyici etki yaratırlar. Ayırma amaçlı. Kalın çizgiler daha etkilidir.

21 yıllık tecrübesiyle SiNCAN da

RENK İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

TEMEL GRAFİK TASARIM AÇIK-KOYU, IŞIK-GÖLGE

Dr. Fatih AY. Tel: ayfatih@nigde.edu.tr

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

Konu : Atatürk Heykelleri, anıtlar ve bunları yapan heykeltıraşlar.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Dünya üzümden sadece şarap yaparken, biz ise üzümden sadece şarap değil, başka neler yapacağımızı göstermeye devam edeceğiz.

MERAKLI KİTAPLAR Kavramlar

Maddenin Fiziksel Özellikleri

HIGHGATE DE VINTAGE VE ÇAĞDAŞ ÇIZGILERIN ARMONISI

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

TASARIM ODAKLI DÜŞÜN KAHVALTILIKLAR

Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür.

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

Sera Etkisi. Gelen güneş ışınlarının bir kısmı bulutlar tarafında bloke edilmekte. Cam tarafından tutulan ısı

DERECE ÜNİVERSİTE BÖLÜM YIL. Dalı

TOPRAK KAYNAKLI ISI POMPALARI. Prof. Dr. İlhami Horuz Gazi Üniversitesi TEMİZ ENERJİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ (TEMENAR)

Sentes-BIR Hakkında. Sentes-BIR metallerin birleştirmeleri ve kaplamaları konusunda çözümler üreten malzeme teknolojileri firmasıdır.

ÇORLU MESLEK YÜKSEKOKULU GELENEKSEL EL SANATLARI PROGRAMI FAALİYET RAPORU

DERİ TABAKLAMANIN SIRLARINI SÜMERLER DEN ÖĞRENDİK

I. Evsel atıklar Günlük hayatta ve sanayide kullanılan milyonlarca çeşit madde vardır. Bu maddelerin büyük çoğunluğu bir süre kullanıldıktan sonra

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KASIMLI ORTAOKULU FEN BİLİMLERİ DERSİ 6.SINIF BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ EĞİTİM PLANI (B.E.P)

Çevremizde Sayısız Madde Vardır

Madde-Cisim-Malzeme-Eşya

BİTKİ TANIMA I. P E P _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr.

RAL RENKLERİ. RAL 1000 Yeşil Bej. RAL 1007 Nergis Sarısı. RAL 1001 Bej. RAL 1011 Kahve Bej. RAL 1002 Kum Sarısı

1.ÜNİTE YER KABUĞU VE DÜNYA MIZIN HAREKETLERİ

DEKORATĐF BOYALARI ÜRETĐM DEPARTMANI. Dekoratif boya üretiminde kullanılan ekipmanlar üretim aşaması göre su ve solvent bazlı

Madde-Cisim-Malzeme-Eşya Evimizde, okulumuzda ve çevremizde bir çok madde ve bu maddelerden yapılmış çeşitli eşyalar görürüz. Bu maddelerden bazıları

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

Türk Halı Sanatında Bir Teknik Özellik

Yaratıcı ruhun eşsiz ürünü FORD B-MAX...

Petrifilm Maya ve Küf Sayım Plakalarında maya ve küf kolonilerini birbirinden ayırmak için aşağıda belirtilen genel özelliklere dikkat edin: MAYA


MMM291 MALZEME BİLİMİ

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

GÖZLÜK BİR İTALYAN BULUŞUDUR

MALZEME BİLİMİ. Malzeme Bilimine Giriş

ÜRETİYORUM ETKİNLİĞİ YAPIM KUŞAĞI

CEPHE KAPLAMA MALZEMESİ OLARAK AHŞAPTA ORTAM NEMİNİN ETKİSİ

Yoğunlaştırılmış Güneş enerjisi santralinin yansıtıcıları aynaların kullanım alanlarından yalnızca biridir.

ÜRÜN BİLGİSİ ÖLFLEX HEAT 260 SC. Bilgi Mükemmel kimyasal, termal ve elektriksel performans Az yer kaplayan ve ağırlık tasarrufu sağlayan

Transkript:

AKDENİZ SANAT DERGİSİ, 2013, Cilt 6, Sayı 11 GÖRECE DE NAZAR BONCUĞU* Özet Elçin AKÇORA 1 Geleneksel nazar boncuğunun hammaddesi camdır. Camın tarihi çok eski devirlere uzanır. Sümer yerleşimlerinde ele geçen M.Ö. 3000-2500 yıllara tarihlenen nazar boncukları tarih içindeki camın en eski örneklerini oluşturmaktadır. Tarih boyunca günlük kullanım eşyaları ve süslenme amaçlı olarak üretilen bu sanat/zanaat objeleri, binlerce yıllık süreç içerisinde kullanılan yöntemlerden, yapılan üretimlere kadar çeşitli değişimlere uğramıştır. Bununla birlikte insanların kötü düşünce veya etkilerden sakınmak, korunmak amacıyla bir takı veya tılsım olarak kullandıkları nazarlıklar çeşitli organik maddelerden ve camdan üretilmiştir. Günümüzde nazarlık olarak adlandırılan cam boncuklar ülkemizde ve orta doğu ülkelerinde halen daha eski kültürel inanışların bir devamı olarak çeşitli şekillerde kullanılmaktadır. Günümüzde bu geleneği yaşatan boncuk ustalarının kökeni, 19. Yüzyılın sonlarında Osmanlı İmparatorluğu nun dağılmaya başlamasıyla, İzmir ve çevresine yerleşen Arap asıllı Cam ustalarına dayanmaktadır. İzmir de geleneksel yöntemlerle nazar boncuğu yapımı Boncuk köy olarak da bilinen Görece de sürdürülmektedir. Üretimde çam odunu ile ısıtılan fırınlarda, fırın içi sıcaklığın 800-900 dereceyi bulduğu ocaklarda fabrikaların hurda camlarından, çöpe atılan çeşitli cam eşyalarının kırıklarından nazar boncuğu yapımı devam etmektedir. Boncuk ustaları boncukları yaparken sıklıkla camların orijinal renklerini kullanmaktadırlar. Yeşil şarap şişeleri yeşil boncukların, koyu kahverengi bira şişeleri koyu kahverengi boncukların içine eritilmektedir. Kullanılan aletler boncuk ustalarının kendisi tarafından yapılmaktadır. Bu bildiride İzmir Görece de yapılan nazar boncuğu üretimi ve bu üretimde kullanılan malzemeler ile Göreceli boncuk ustası Rasim Altmışkara nın boncuk yapım atölyesi hakkında bilgi verilecektir. Anahtar Kelimeler: Görece, cam sanatı, nazar inancı, nazar boncuğu. * Bu makale 15-18 Kasım 2012 tarihleri arasında Antalya da düzenlenen I. Uluslararası Yöresel Ürünler Sempozyumu nda sözlü bildiri olarak sunulmuştur. 1 Elçin Akçora, Ordu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinem Televizyon Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi elcin_akcora@windowslive.com Sayfa 11

AKÇORA Elçin, Görece de Nazar Boncuğu Cam, geçmişi M.Ö. 3000-2500 lere kadar uzanan Akdeniz çevresinde ortaya çıkıp gelişerek yaygınlaşan bir malzemedir. Tarih boyunca pek çok farklı yöntem geliştirilerek şekillendirilmiş, insanın günlük hayatının vazgeçilmez parçası olarak yerini korumuştur. İlk cam örnekleri mücevhersi görünen yanlarıyla dikkat çekmektedir. Küçük boyutlu cam ürünleri olan bu örnekler taş ve toprak boncukların camsı boncuklara döndürülmüş olanlarıdır. Sonra bu camsı görünümündeki boncuklar, zamanla oluşan çeşitli cam teknikleriyle renklendirmelere uğramış ve biçimlendirmede kullanılan tekniğin verdiği olanaklarla çok ilginç süslemeler yapılmıştır. Anadolu nun bugün belki de son örnekleriyle karşı karşıya kaldığı nazar boncukçuluğu, pek çok değişik, ilgi çekici yönleriyle yeniden hayat bulmaktadır. Önceleri İzmir, Araphanı ve Kemeraltı nda ocak kurup nazar boncuğu yapan ustalar, fırınların çıkardığı dumanın, çevre sakinlerini rahatsız etmesi ve yangın tehlikesi yaratması üzerine bu bölgeden 1930 larda büyük miktarlarda tükettikleri çam odununun bol olduğu Görece ye yerleşmişlerdir. NAZARIN TANIMI VE TARİHÇESİ Türkçe sözlükte nazar; Bir konu hakkında düşünme, görüş anlamında kullanılmaktadır. Arapça da bu sözcük ilk olarak; Bakış, bakma, göz atma anlamında kullanılmış ayrıca Belli kimselerde bulunduğuna inanılan insanlara, özellikle çocuklara, evcil hayvanlara, eve, mala, mülke, hatta cansız nesnelere de zarar veren bakıştaki çarpıcı ve öldürücü güç olarak ele alınmıştır (Türkçe Sözlük, 1983: 873). Günümüzde İslam ülkelerinin hemen hepsinde çeşitli isimler adı altında nazar inancı çok yaygındır. İnsanoğlu çok eski dönemlerden itibaren yaşantılarında karşılaştıkları sorunların sebeplerini açıklamaya çalışmaktadır. Bu sorunların sebeplerini açıklamada yetersiz kaldıklarını düşündüklerinde ise doğaüstü güçlerin varlığına inanmışlardır. Bu açıklamanın çeşitli toplumlar arasında en yaygın olarak görülen türü ise nazardır. Nazar inancının kökeni, Neolitik çağlara kadar uzanmaktadır. Girit te, Aşağı Mısır da, Malta da, Kuzey Fransa da ve Britanya da Bronz çağına ait, balta şeklinde yapılmış nazarlıklar bulunmuştur. Araştırmalar sonucunda, eski dönemlerden Sayfa 12

AKDENİZ SANAT DERGİSİ, 2013, Cilt 6, Sayı 11 itibaren batıda ve doğuda büyünün ve nazarın kötü etkilerine inanma ve bunlara karşı tedbirler alma bilgisinin köklü olduğu görülmektedir (Koşay, 1956:86 Aktaran: Baykal, 2009:14). Günümüzde nazara inanan toplumlar kadar nazarı açıklamaya çalışan bilim adamları da çeşitli görüşlerde bulunmaktadır. Bilim adamları nazarı biyoenerji ile açıklamaya çalışmaktadır. Bu açıklamaya göre insanların gözlerinde morötesi ve kızılötesi ışınlar vardır ve bu ışınlar kızgınlık, hırs ve kıskançlık duygusuyla karşıdaki kişiye aktarılırsa o kişide ya da varlıkta tahribata neden olmaktadır. Çünkü bu enerji nedeniyle karşıdaki varlığın biyolojik dengesi bozulmaktadır. Bu nedenle bol ürün veren tarla yanmakta ya da ürün bozulmakta, doğal afet gelmekte, çok güzel bir eşya kırılmakta ve güzel insanların başına çeşitli hastalıklar gelmektedir (www.hurafeler.com, 2012). TÜRK KÜLTÜRÜNDE NAZARDAN KORUNMA YÖNTEMLERİ Anadolu da kötü niyetli kişilerin kıskandıkları canlı ya da cansız her şeye nazar değineceğine inanıldığından, bu kötü güçten korunmak için yapılan çeşitli inanç pratikleri bulunmaktadır. Eve kaplumbağa kabuğu, ürünü bol olacak tarlanın nazara gelmesini önlemek için etrafında davar gezdirip sonra bunu keserek orada eti dağıtmak, tarla, bahçe etrafında tezek yakmak da sık rastlanılan pratiklerdendir. Nazar değmesinden endişe edilen canlı ya da cansız varlıklara nazar boncuğu asmak ise bütün Anadolu da rastlanılan en yaygın uygulamadır( Baykal, 2009:25). Nazardan korunmak için alınan önlemlerin başında nazarlıklar gelir. Zararlı dış etkileri uzaklaştırmak ve taşıyana iyilik getirmek için kullanılan nazarlıklar sadece biçimleri ile değil, yapıldıkları maddeler ve renkleri ile de nazardan korunma yöntemlerinde önemlidir. Nazarlık yapımındaki maddeler özünde gizli kuvvet taşıyan nitelik barındırması gerekmektedir. Tabiattaki objelerin parlaklık, zenginlik, kuvvet gibi nitelikleri karşısında şaşıran ve korkan insan, felaketlerin ve mutluluğun bu objelerin içinde olduğunu sanarak bu objelerle barışık olmak istemiş ve onları kendi hizmetinde kullanmayı düşünmüştür (Üçer, 1997:165). Sayfa 13

AKÇORA Elçin, Görece de Nazar Boncuğu Nazardan korunmak için kullanılan yöntemler ana hatlarıyla; dini uygulamalar, yöresel uygulamalar, hayvan kalıntıları, bitkiler, madenler, su taş ve toprakla yapılan korunma yöntemleri olarak sayılır (Öztürk, 2005: 117). Anadolu da nazarlık olarak çok değişik nesneler kullanılır. Bunların en yaygını ise mavi boncuktur. Resim 1. Görece Köyü (Akçora,2012) Resim 2. Görece Köyü ( Akçora, 2012) NAZAR BONCUĞU VE YAPIM YÖNTEMLERİ Nazar boncuğu genellikle nazara karşı korunma amacıyla kullanılan, ortasında göz şeklini stilize eden bir figür bulunan odun ateşinden elde edilen ısıyla ocaklarda eritilen ve camdan basit el aletleri yardımıyla imal edilmiş olan kültürel bir obje ve el sanatı ürünüdür. Herhangi bir cam boncuğu tam olarak değerlendirebilmek için, onun genel biçimini, ortasındaki deliğinin yapılmasındaki teknik özelliğini, rengini, malzemesini ve biçimlendirilmesinde kullanılmış olan yöntemi tanımlayabilmek gereklidir. Bunlar arasında belirlenmesi en zor olanı ise boncuğun hangi yolla, ne şekilde biçimlendirilmiş olduğudur. Nazar boncuğu yapımında gerek biçimin zenginleştirilebilmesi ve gerekse ortaya çıkan çarpıcı güzellikteki ürün, genellikle o boncuğun yapılabilmesi için zorunlu olan bir uygulamanın doğal bir sonucudur (Küçükerman, 1987:25). Boncuk yapımında ki ilk uygulamalara bakıldığında pişmiş topraktan yapılmış olan temel biçimin, bir camsı sır ortamı içinde yuvarlanıp, sonra küçük destekler üzerinde pişirilip camlaştırıldığı görüşü oldukça yaygın durumdadır. Sayfa 14

AKDENİZ SANAT DERGİSİ, 2013, Cilt 6, Sayı 11 1.Ezme Yöntemi Camı sıcakken ezerek biçimlendirmek, çok yaygın ve genel bir camcılık tekniğidir. Gerek kolay uygulanması, gerekse ezme yoluyla yapılan biçimlendirmenin kolaylıklarını taşıması nedeniyle, bu yöntemde, boncuğun kullanılabilmesi için gerekli olan delik pek çok değişik yollarla sağlanmıştır. Ezme yönteminde temel olarak iki ana yol kullanılır. Birincisi, bir sıcak cam parçasını kendi üzerinde katlayıp ezmek diğeri ise iki ayrı sıcak cam parçasını üst üste koyup ezerek birleştirme yoludur. Ezme yönteminde ki yolların en önemli özelliği cam tekniği açısından herhangi bir zorluğunun bulunmamasıdır. Oldukça kolay bir uygulama olmasına rağmen çok yaygın olarak kullanılmayan bir yöntemdir. Bu yöntemin en önemli özelliklerinden biri de camı ezmek için kullanılan araç yardımıyla ortaya çıkan ilginç şekiller ve simgelerdir. 2.Sıcak Camı Ezerek Delme Yöntemi Camcılık tarihinin hemen her döneminde boncukçuluk yapmak için sıcak camı ezerek delme yöntemi sınırlı bir şekilde kullanılmaktadır. Günümüzde de kullanılan bu yöntemle sıcak ve akıcı durumdaki cam, uygun bir konuma yerleştirilir ve sonra sivri bir araç yardımıyla henüz yumuşakken ezerek delik açılır. Camcılık tekniği açısından çok fazla zorluğu olmamasına karşın bu yöntem de ezme yöntemi gibi çok yaygınlaşmamış bir yöntemdir. 3.Cam Malzemesini Kalıp İçinde Eritip Biçimlendirme Yöntemi Öğütülüp ya da küçük parçalara ayrılıp hazırlanmış olan camın ham malzemesini, istenilen renk ve biçimde, uygun bir malzemeden yapılmış olan kalıp içine doldurulup, yüksek ısıda eritip camlaştırmak da bir cam boncuk yapım yolu olarak kullanılmıştır. Böyle bir işlem sırasında, gerekli olan deliği elde etmek için değişik özellikteki malzemeden yapılmış ince çubuklar bu kalıbın içindeki belirli yerlere önceden yerleştirilmiştir. Yüksek ısılardaki camlaşma sırasında bu parçalar ya yanıp yok olur, ya da soğuduktan sonra değişik yollarla çıkartılırlar (Küçükerman, 1987:30). 4.Döküm Yöntemi Döküm yöntemi, zaman içerisinde çok fazla gelişmiş ve yalnızca boncuk yapımı için önemli bir yöntem olmakla kalmamıştır. Cam yapımı için de kullanılan bu yöntem Sayfa 15

AKÇORA Elçin, Görece de Nazar Boncuğu eritilmiş camın, uygun bir kalıp içine dökülerek biçimlendirilmesi ile yapılmaktadır. Belirli bir el ustalığı gerektirmesi ve daha da önemlisi camın kendi yumuşak biçimini almasına yardım ettiği için özel bir önem taşır. Camın kendi yumuşak biçimini almasına yardım etmesi ve boncuk ustasının el yeteneği ile yoğrulması bakımından önemli bir yöntemdir 5. Sıcak Camı Şişirip Çekerek Boru Yapma Yöntemi Sıcak ve akıcı durumdaki camı üfleyip içi boş bir küre yaptıktan sonra, bir ucundan tutup çekilince küre uzamaya başlar. Çekmenin hızına bağlı olarak ince ya da kalın bir boru biçimi alarak soğur ve katılaşır. Soğutulduktan sonra istenilen boyda kesilir. Elde edilen şey, ortası delik bir boncuktur. Bu yöntemde, kullanılan cam küre tek renkteki camdan hazırlanmışsa, sonuçtaki boncuk da o renk olur. Ama eğer çok değişik yollarla ve çok değişik renklerden oluşan bir küre hazırlanıp bundan boru çekilirse, elde edilen boncuklar da renk ve biçim açısından çok etkili sonuçlar verir. Ancak çekme yöntemi çok eski bir yol değildir. Günümüzde de boncuk yapımında aynen kullanılmaktadır (Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 2010:48). 6. Sıcak ve Akıcı Camı Bir İç Kalıp Üzerine Sarma Yöntemi Cam tarihinin her döneminde en çok kullanılan ve günümüzde Görece de Rasim Usta atölyesinde de uygulanan yöntem olma özelliğini taşıyan sarma yöntemi, bir özel çubuk yardımı ile sıcak ve akıcı durumdaki camı potadan alır ve çubuğun çevresine sarma işlemini gerçekleştirir. Diğer yöntemlere göre teknik açıdan zorlukları olmasına rağmen en yaygın olarak kullanılan yöntemdir. Zorluklarına karşın yaygın olan bu yöntemin ilgi çekici özellikleri bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, bütün teknik veriler düzgün olarak sağlandığında, en hızlı üretime uygun olmasıdır. İkincisi ise, tek işlemde kesin sonuç elde edilmesidir. Boncuğun bitmiş bir ürün durumuna gelmesi için camcılık dışında herhangi bir işlem ya da teknik gerekmez. Bütün iş camcının bilgisine ve ustalığına bağlı olarak bir anda bitirilir ve ortaya kesin sonuç çıkar. Bu yöntemde iki genel uygulama yolu vardır. Birinci yol, sıcak camı çubuğun çevresine sarıp yeniden ısıtarak istenilen biçim verilir. Bu biçimlendirme işlemini birçok kez yenileyerek, renkler, dokular ve biçimler Sayfa 16

AKDENİZ SANAT DERGİSİ, 2013, Cilt 6, Sayı 11 zenginleştirilebilir. İkinci yol ise sıcak camı, herhangi bir çubuğun ya da kalıbın çevresine sarıp öylece solutarak biçimlendirmektir. Bu uygulama ise boncuk dışına doğru bir eğilimdir (Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 2010:50 ). Anadolu daki geleneksel nazar boncuk yapımı, teknik açıdan Bir iç kalıp üzerine sarma dır. Ama yalnızca bu uygulama kullanılmamakta diğer yöntemlerde nazar boncuğu yapımında yan yollar olarak kalmaktadır. GÖRECE KÖYÜ NDE RASİM USTA VE BONCUK ATÖLYESİ İzmir in Menderes ilçesine bağlı Görece köyünde iki boncuk atölyesi bulunmaktadır.eskiden boncuk ocakları sayısının çok fazla olduğu Görece de günümüzde Rasim Usta ve atölyesinde çalışanlar bu sanatı yaşatmaya çabalamaktadır. Babasından öğrendiği mesleği çocuklarına da aktaran 1956 doğumlu ilkokul mezunu Rasim Usta 35 yıldır bu mesleği yapmaktadır.kendisini tam anlamıyla boncuk sanatına adayan Rasim Usta nın en önemli özelliği boncuk sanatına gönül vererek yeni arayışlar ve tasarımlar ile bu el sanatını gelecek nesillere aktarmayı kendisine görev edinmiş olmasıdır. Rasim Usta nın atölyesi geleneksel boncuk yapımının gerçekleştiği ve ocağın senede iki defa yenilendiği bir atölyedir. İki oğlu kendisine boncuk yapımında hafta sonu yardım etmektedir. Rasim Ustanın çocukları boncuk sanatının maddi açıdan yetersizliğinden dolayı kendilerine bu sanatı meslek edinmemişlerdir. Fakat baba mesleği olan boncuk sanatını hafta sonları severek yapmakta ve boncuk ocağının hiçbir zaman sönmeyeceği mesajını da vermektedirler. Sabah ilk işi fırını yakmak olan Rasim Usta atölyesinde boncuk ustası Mehmet Berdal ile uyumlu bir şekilde çalışarak yeni tasarımlar üretmektedir. Cam bitimine kadar çalışan ustalar çok küçük boncuk üretiminde fırına yeni malzemeler atmazlarken büyük boyutlu boncuk yapımında malzemeyi tekrar tekrar yenilemek zorunda kalmaktadırlar. 1956 yılında Görece de dünyaya gelen Rasim ustanın atölyesi evinin bahçesinde bulunmaktadır. Atölyenin ilkel dış görünümüne karşı, geleneksel cam fırınının yapısındaki ve kullanımındaki olağanüstü yaratıcı düşünce onu en verimli ısı üretim ve nakil aracı haline getirmiştir. Fırının yapısında kullanılan çiğ ateş toprağı, bu yaratıcı düşüncenin birinci avantajını oluşturmaktadır. Kaba halde şekillendirildiğinde, bu Sayfa 17

AKÇORA Elçin, Görece de Nazar Boncuğu malzemenin yalıtım özellikleri birçok modern yüksek sıcaklık yalıtım malzemelerininkiyle kıyaslanabilir düzeydedir. Bu malzemenin yüksek yalıtım özelliği nedeniyle, çok az bir enerji ile kısa sürede, fırının iç yüzeyinde Kızıl sıcaklıkta ince bir tabaka elde edilmektedir (Küçükerman, 1987:53). Resim 3.Görece de Boncuk Fırını Resim 4. Görece de Boncuk Fırını ( Akçora, 2012) ( Akçora, 2012) Boncuk yapımının gerçekleştiği fırınlar çam odunu ile yanmaktadır. Sınırlı araçgereçlerle ve çam odunu yardımıyla bir, bir buçuk saat içinde fırına atılan malzemeler 700 ile 900 derece arasındaki sıcaklıkla camlaştırılacak ısılara dönüşmektedir. 1930 lu yıllarda Görece ye gelen nazar boncuğu Görece nin etrafında çam ormanlarının olması ile daha fazla yaygınlaşmıştır. Rasim Ustaya göre her gün yeniden yakılıp çok yüksek ısılara çıkarılan bu fırının akşam söndürülmesi ve soğutulması ayrı bir özen istemektedir. Bu yüzden talep geldikçe ocak yakılmaktadır. Ertesi sabah ise Rasim usta bir gün önce yapılan camları, fırının soğutma bölümünden alır ve boncuklar eşi tarafından dizilerek bahçeye asılır. RASİM USTASININ ÇALIŞMA DÜZENİ VE ALETLERİ Rasim Usta nın atölyesinde ve diğer atölyelerde çalışan ustaların çalışma düzenleri hiç değişmez. Sabah erkenden kalkıp fırını yakan ve çalışmaya başlayan ustalar öncelikle çelikten yapılmış olan özel çubuğunun ucunu yanan fırına daldırıp biçimlendireceği kadar camı, onun ucuna sarmaktadır. Çubuğa sarılan sıcak cam iki Sayfa 18

AKDENİZ SANAT DERGİSİ, 2013, Cilt 6, Sayı 11 paralel destek üzerinde ileri geri döndürülmekte ve üstüne de uygun bir madeni dış kalıp sıvaması yapılarak biçimlendirme işlemi gerçekleştirilmektedir. Rasim Usta boncukçulukta tümüyle tersine bir yolla, sıcak camı bir anlamda iç kalıp diyebileceğimiz çelik şiş üzerine dıştan sararak biçimlendirmektedir. Bu teknikte yapılan cam biçiminin simetri ekseni olarak, ortasında bir delik bulunması zorunludur. Bu tekniğin bütün özelliği de bu deliği yapan çelik şiş üzerinde yoğunlaşmaktadır. Rasim Usta atölyesinde Dış kalıp diye isimlendirebileceğimiz araçları kullanarak çok değişik biçimler yapabilmektedir. Atölyesinde bulundurduğu yalın araçlar ile nazar boncuğu üretimin gerektirdiği bütün işleri yapabilmektedir. Çok sıcak ve akıcı durumdaki camı elle tutup biçimlendirmek mümkün değildir. O yüzden hep uzaktan tutma diyebileceğimiz aletler kullanılmaktadır. Sadece ucu sivri bir çelik iş boncuk yapımında birçok işi görebilmektedir. Sıcak camın üzerine sarıldığı çubuğa yapışmasını önlemek için, diğer eldeki çubukla sık sık vurularak, şişin konikliği nedeniyle boncuğun uç tarafa doğru hareketi sağlanmaktadır (Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 2010:63-64 ) Resim 5. Görece de Boncuk Yapımı Resim 6. Görece de Rasim Usta ( Akçora, 2012) ( Akçora, 2012) Sayfa 19

AKÇORA Elçin, Görece de Nazar Boncuğu Resim 7. Kullanılan Aletler ( Akçora, 2012) BONCUK YAPIMINDA KULLANILAN RENKLER Günümüzde cam elde etmede genellikle silis, soda ve kalkerin karışımı kullanılırken Kristal camda ise silis, potas-soda ve Kurşun Oksit karışımı kullanılmaktadır. Bu karışımlar sonucu elde edilen cam ise genellikle renksiz ve saydamdır. Bu renksiz cam değişi katkılarla çok değişik renklere dönüştürülebilmektedir. Bakır ile mavi yeşil, Demir ile sarı, Kobalt ile açık mavi, Kalay ve Gümüş ile de pembe, mor gibi renkler elde edilmektedir. Genellikle en çok kullanılan renk mavidir. Beyaz ve sarı renkleri az kullanılmaktadır. Yeşil renk ise yok denecek kadar azdır. Renklerin kullanımındaki ölçüt ise cam teknolojisinin ısıya dayanan teknik verileri, malzemenin kolay ve ucuz olarak bulunup bulunmaması ile ilgilidir. Mavi, camın elde edilmesinde, kendi kendine oluşan açık bir yeşilden sonra, karlı olarak ulaşılabilen renklerin en kolayıdır. Bu kolaylık şu nedene dayanır. Kobalt oksit, cama mavi rengi vermektedir. Kobalt doğal olarak çok değişik yapılarda bulunmaktadır. Mavi rengi veren ikinci madde de bakır oksittir. Kobalt, fiyat olarak bakırdan çok pahalıdır. Ama kobaltın yaklaşık olarak 10 katı bakır, benzer maviyi ve gereken koyuluğu vermektedir. Nazar boncuğu ustaları, bakırı ısıtıp suya atmaktadırlar böylece bakır oksitlenir bakır oksit küçük pullar biçiminde suyun içine birikir. Bakır Sayfa 20

AKDENİZ SANAT DERGİSİ, 2013, Cilt 6, Sayı 11 oksit hazır olarak bulunamadığı zaman bu kullanılabilecek en kolay yoldur. Bu yolla elde edilen bakır oksit görünüş bakımından ise siyah renklidir (Küçükerman, 1987:81). Çok fazla kullanılmayan sarı rengi elde etmek için iki temel koşul bulunmaktadır. Bunlardan ilki Katkı, ikincisi ise Isıl İşlemler dir. Sülfür ve Selenyum sarı rengi elde etmede kullanılmaktadır. Isıl İşlemlerin varlığı nazar boncukçuluğu üretiminde sarı rengi kullanmada ki en büyük engellerden birini teşkil etmektedir. Fırının ısısı ve kalacağı süreye ilişkin olarak ortaya çıkan renk de değişiklikler olmaktadır. Biçimlendirme sırasında soğuyan camın değişik işlemler için pek çok kez ısıtılması çok parlak ve sarı renklerin ortaya çıkmasını sağlamaktadır. SONUÇ Nazar boncuğu sanatı binlerce yıldan bu yana, temelde çok az değişiklik geçirmiş bulunan ilginç bir teknolojiye dayalıdır. Yeteneğin ve yaratıcılığın yoğrulduğu bu sanat İzmir de Boncuk Köy olarak bilinen Görece de çok az sayıdaki usta ve iki atölye ile yaşatılmaya çalışılmaktadır. 1930 lu yıllarda Araphanı ve Kemeraltı ndan fırınlarının çıkardığı dumanın çevre sakinlerini rahatsız etmesi ve yangın tehlikesi oluşturması sebebiyle ayrılıp Görece ye gelen boncuk ustaları babadan-oğula aktarım anlayışı ile çıraktan yetişmiş ve boncuk sanatına gönül vermişlerdir. Teknolojinin gelişimi ile birlikte nazar boncuğu üretiminde fabrikasyon üretime geçilmiştir. Ancak Görece de geleneksel yöntemlere dayalı olarak yapılan nazar boncuğu üretimi boncuk ustası Rasim Altmışkara tarafından yeni ürünler ortaya çıkartılarak ve korunarak yaşatılmaya çalışılmaktadır. Sayfa 21

AKÇORA Elçin, Görece de Nazar Boncuğu KAYNAKÇA ASLAN, G. (2007). Cam Sanatının Eğitim Kurumlarındaki Yeri, Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara. BAYKAL F. (2009). Dokumalarda ve Takılarda Görülen Nazar Motifleri, Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara. KÜÇÜKERMAN, Ö. (1987). 3000 yıllık Akdeniz Camcılığının Anadolu daki Son İzleri Göz Boncuğu, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu, İstanbul. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI (2010). Nazar Boncuğu Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü Yayınları. KOŞAY HAMİT Z.(1956). Etnografya Müzesindeki Nazarlık, Muska ve Hamayıllar, Sayı 1, Maarif Basım evi, Ankara. ÖZTÜRK, E.(2005). Türk Kültüründe Nazar ve Antalya İlinin Akseki, Alanya, Manavgat İlçelerinde Bulunan Nazarlıklar, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Konya. TÜRKÇE SÖZLÜK (1983). Türk Dil Kurumu, Ankara. ÜÇER, M.( 1981). Anadolu Folklorunda Fadime Ana, Kültür Bakanlığı, IV. Türk Folkloru Araştırmaları, Ankara. YALERİ, H. & ÇİZER, S. &YAROL, Y. & KAHRAMAN, D. (2006). Nazar İnancı ve Geleneksel Katır Boncukları, Sanat Dergisi, Mart Nisan. http://turkoloji.cu.edu.tr/.../zekiye_cagimlar_adana_nazar 05.11.2 http://www.batilitikatlar.com./ 06.11.2012 http:// www.hurafeler.com./ 06.11.2012 Sayfa 22