Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği Adres: Mustafa Kemal Mah. 41. Sok. No.42 Eskişehir Yolu 7.km 06520 Çankaya, Ankara Web: www.kssd.



Benzer belgeler
SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

2001 yılında Marakeş te gerçekleştirilen 7.Taraflar Konferansında (COP.7),

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

AFD Sürdürülebilir bir gelecek için

ÇEVRE DENETİMİNDE KÜRESEL GÜNDEM VE EUROSAI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN DENETİMİ SEMİNERİ

Kyoto Protokolü nün Onanması (Taraf Olunması) ve Uluslararası İklim Rejiminin Geleceği ile İlgili Bazı Politik ve Diplomatik Noktalar

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKALARI ve ENERJİ

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

ĞİŞİKLİĞİ. Prof.Dr.Hasan Z. SARIKAYA Müsteşar. 08 Mart 2010, İSTANBUL LİTİ

Enerji ve İklim Haritası

TTGV Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Destekleri

SERA GAZI SALIMLARININ DEĞERLEND

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Sürdürülebilir kent yönetimi, Yeşil İstihdam, Teknoloji yenileme, Emisyon kontrolü, İklim dostu teknoloji üretimi, Temiz ürün tasarımı ve Düşük

BMİDÇS -COP16 SONRASI DEĞERLENDİRMELER

Türk İş Dünyası Liderlerinin İklim Değişikliğine Yanıtı Rifat Ünal Sayman, Direktör - REC Türkiye 5 Aralık 2016, Sabancı Center, İstanbul

ULUSLAR ARASI KARBON PİYASASI

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI SERA GAZI EMİSYON AZALTIM PROJELERİ SİCİL İŞLEMLERİ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNE KARŞI MÜCADELE ADIMLARI

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ?

TTGV Çevre Projeleri Grubu 13 Aralık k 2006, Ankara

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ

KÜRESEL ISINMA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz Yeşiller Enerji Çalışma Grubu 8 Ekim İstanbul

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU

Küresel İklim Değişikliği ve Emisyon Ticareti: Yeşil Ekonomi Tasarımına Önermeler

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ, BĠRLEġMĠġ MĠLLETLER ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ÇERÇEVE SÖZLEġMESĠ, KYOTO PROTOKOLÜ VE TÜRKĠYE

Karar -/CP.15. Taraflar Konferansı, 18 Aralık 2009 tarihli Kopenhag Mutabakatını not alır.

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI. Türkiye de Karbon Piyasası

İşletmelerde Karbon Yönetimi ve Gönüllü Karbon Piyasaları. Yunus ARIKAN REC Türkiye İklim Değişikliği Proje Yöneticisi

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum

TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİYET EDİLEN ULUSAL OLARAK BELİRLENMİŞ KATKI

HAVA YÖNETİMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. Emisyon Kontrolünün Geliştirilmesi Projesi

ENERJİDE SÜRDÜRÜLEBİLİR YATIRIMLAR VE TSKB HALİL EROĞLU GENEL MÜDÜR TSKB

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

AB, 2030 İKLİM VE ENERJİ PAKETİ ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARDI

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

ENERJİ GÜNDEMİ SAYI 57 MART Enervis, 10. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı'nın iki farklı etkinliğinde konuşmacı olarak yer alıyor

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

RIO+20 ışığında KOBİ ler için yenilikçi alternatifler. Tolga YAKAR UNDP Turkey

TTGV ÇEVRE PROJE FAALİYETLERİ VE İŞBİRLİĞİ AĞLARI OLUŞTURULMASI PROJESİ

TELKO ENERJİ ÜRETİM TURİZM SAN. ve TİC. A.Ş. EDİNCİK BİYOGAZ PROJESİ PROJE BİLGİ NOTU

ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI

SANAYİ SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRMELER , Ankara Canan DERİNÖZ GENCEL ENVE 95-ENVE 98. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Çevre Koordinatörü

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE ÇİMENTO SEKTÖRÜ

Kopenhag Birleşmiş Milletler Đklim Değişikliği Konferansı (COP15) Genel Değerlendirmesi ve Türkiye ye Yansımaları

SERA GAZI EMİSYON AZALTIMI SAĞLAYAN PROJELERE İLİŞKİN SİCİL İŞLEMLERİ TEBLİĞİ

SERA GAZI EMİSYONU HAKAN KARAGÖZ

KIRSAL KALKINMA. Ülkemizin Ulusal Kırsal Kalkınma Politikalarının belirlendiği strateji belgeleri;

UNIDO Eko-Verimlilik (Temiz Üretim) Programı

İklim Hareketine Geçmenin Yan Faydaları: Türkiye İklim Taahhüdünün Değerlendirmesi 20 Ekim 2016, Ankara

Düşük Karbonlu ve Sürdürülebilir Bir Gelecek için Akıllı Bilişim Semineri

FİNANS VE TEKNOLOJİ BÖLÜMÜ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ: FAO NUN BAKIŞ AÇISI. Dr. Ayşegül Akın Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü Türkiye Temsilci Yardımcısı 15 Ekim 2016

Liberalleşmenin Türkiye Enerji. 22 Şubat 2012

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

OECD Ticaretin Kolaylaştırılması Göstergeleri - Türkiye

KÜRESEL ISINMA HAKKINDA ULUSLARARASI DÜZENLEMELER

KYOTO PROTOKOLÜ ve TÜRKİYE

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI SON GELİŞMELER VE ÜLKEMİZİN DURUMU

World Energy Outlook Dr. Fatih BİROL UEA Baş Ekonomisti İstanbul, 1 Aralık 2011

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÜNYA BANKASI PROJELERİ DAİRESİ

İSTANBUL & BELEDİYE BAŞKANLARI İKLİM SÖZLEŞMESİ (COMPACT of MAYORS)

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANINDA SU

BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Kyoto Protokolü. ENOFİS 05 Şubat 2009

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

Birey ve toplum olarak küresel ısınmaya ve onun istenmeyen sonuçlarını önleyebilmek için ilk adımları bizlerin atması gerekmektedir.

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

Kadıköy Belediyesi Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu Çalışma Grupları

UNIDO EKO-VERİMLİLİK PROGRAMI ve TTGV Planlanan Faaliyetler ve Firmaların Katılımı

Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Sistemi (AB ETS) ve 2012 sonrası için AB yaklaşımları

İklim Değişikliği CEO Algı Araştırması. Türk İş Dünyası Liderlerinin İklim Değişikliğine Yanıtı

Dünyada ve Türkiye de Enerji Görünümü Selahattin İncecik. İstanbul Teknik Üniversitesi

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

2023 e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal Çevre Politikaları ve Sektörden Beklentiler. 23 Ocak 2015, İstanbul. Sayın Bakanım,

Düşük Karbonlu Kalkınma İçin Çözümsel Tabanlı Strateji ve Eylem Geliştirilmesi Teknik Yardım Projesi

İSTİHDAMA KATKISI. Tülin Keskin TMMOBMakine Mühendisleri Odası

vizyon escarus hakkında misyon hakkında Escarus un misyonu, müşterilerine sürdürülebilirlik çözümleri sunan öncü bir şirket olmaktır.

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE 2040 A BAKIŞ

İklim Değişikliği ve Enerji İlişkisi

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

Düşük karbonlu Türkiye ye doğru giden yoldaki politikaların bir parçası olarak emisyon ticareti

ULUSLARARASI KARBON PİYASALARI ARENASI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN AYAKİZİ DÜŞÜK KARBON EKONOMİSİNE GEÇİŞTE TÜRKİYE NİN ROTASI

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz

Dünyada Enerji Görünümü

Transkript:

1

Mart Haber Bülteni ne Başlarken olarak sizlere Haber Bültenimiz in Mart sayısını sunuyoruz. Bültenimizde yer alan haberlerimizi eşzamanlı olarak yenilenen web sayfamızda da bulabilirsiniz: www.kssd.org Bu çerçevede paylaşmak istediğiniz KSS Haberleri, konuları, gündemleri için bize kssd@kssd.org adresinden ulaşabilirsiniz. KSSD Haber Bülteninin bu sayısında aşağıdaki makale ve haberlere ulaşabilir, ayrıca istediğiniz bölümleri yine aşağıdaki kısa yollarla görebilirsiniz: Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevre Yönetim Genel Müdür Yardımcısı Recep Şahin ile Kyoto Protokolünün Kabulü üzerine röportaj Hazine Müsteşarlığının İklim Yatırım Fonları Hakkındaki Basın Duyurusu Dünya Karbon Yönetimi ve Uygulanan Politikalar Kyoto Mekanizmaları Dünya Karbon Piyasası Durumu (2007) Uluslararası KSS Haberleri KÜNYE Sahibi: Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği www.kssd.org - kssd@kssd.org Yayın Sorumlusu: Ali Ercan Özgür aliercan@kssd.org Editör: Feride Doğan feride.dogan@kssd.org 2

Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevre Yönetim Genel Müdür Yardımcısı Recep Şahin ile Kyoto Protokolü Kabulü üzerine Röportaj 1) Kyoto Protokolünün imzalanması Türkiye ye ne gibi yükümlülükler getiriyor? Türkiye ne zaman aktif olarak protokolün içinde yer almaya başlayacak? almamıştır. Kyoto Protokolü imzaya açıldığında ülkemiz, sözleşmeye taraf olmadığı için protokolün Ek-B listesinde yer almamış ve dolayısıyla sayısal emisyon azaltım veya sınırlama yükümlülüğü Protokolün ilk yükümlülük döneminde (2008 2012) sayısallaştırılmış sera gazı emisyon azaltım yükümlülüğü alması prosedür olarak mümkün görülmemektedir. 2012 sonrası oluşturulacak yeni iklim rejiminde ülkelerin alacağı yükümlülükler belli değildir, ülkemizin alacağı yükümlülüğün sayısal miktarı özel durumumuz dikkate alınarak yapılacak müzakerelere bağlıdır. ilişkin herhangi bir yaptırım uygulanması söz konusu değildir. Yeni anlaşma metninin 2009 Aralık ayında 15. Taraflar Konferansında imzaya açılması hedeflenmektedir. Halen müzakereleri devam eden yeni anlaşma metni ülkemizin çıkarlarına ve önceliklerine uygun olamadığı takdirde, Türkiye bu yeni anlaşmaya taraf olmama hakkına sahiptir. 2) Türkiye nin önünde 2012 yılına kadar bir süre var. Bu zaman diliminde hükümetin küresel ısınma için planladığı projelerden bahseder misiniz? Kyotoyla birlikte çevre politikasında neler değişecek? Kyoto protokolüne taraf olmamızla birlikte Türkiye, uluslararası alanda saygın bir duruş, çevreye duyarlı bir ülke imajı kazandı. Ayrıca iklim değişikliği ile ilgili yapılan uluslar arası toplantılarda Kyoto protokolü altında gerçekleştirilen çalışmalara katılma ve söz sahibi olarak kendi menfaatlerimizi savunma imkânına sahip oldu. İklim değişikliğine yönelik gerçekleştirdiğimiz her türlü faaliyeti yurt içinde ve yurt dışında sergileyebilme ve böylelikle ülkemizin tanıtımına çevreci bir ülke katkısı sağlamış olmaktadır. Ayrıca; 2012 sonrası anlaşmada Türkiye nin rızası olmadan sera gazı azaltım veya sınırlama yükümlülüklerine 3

Ayrıca; 2012 sonrası döneme daha iyi hazırlanmak için teknik kapasitenin geliştirilmesi sağlanacak, düşük karbonlu ve yüksek verimli teknolojilerin kullanımına yönelik çalışmalar hızlanacak ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine açık bir ülke olan ülkemizin uyum fonu gibi mali kaynaklardan yararlanma imkânı doğacaktır. Türkiye, BMİDÇS ne taraf bir ülke olarak sera gazı emisyonlarının azaltılması ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini uyum için geliştirilen politikalara gereken önemi vermektedir. Artan nüfusu, hızlı büyüyen ekonomisi, artan enerji talebi ve herhangi bir sayısal sera gazı azaltım yükümlülüğü almamasına rağmen tüm sektörlerde sera gazı emisyonlarının kontrolüne yönelik mevzuat ve uygulama bazında kapsamlı bir çalışma başlatmıştır. Enerji sektöründe, 2005 yılında Yenilenebilir Enerji Kanunu çıkarılmış ve bu çerçevede temiz enerji kaynağı olan hidroelektrik ve rüzgâr enerjisi potansiyelinin kullanımında büyük adımlar atılmıştır. 2007 yılında, takriben 200 Milyar kwh lik Türkiye tüketiminin 35,8 Milyar kwh lik bölümü hidrolik santrallerden karşılanmıştır. Ayrıca, 2007 yılında Enerji Verimliliği Kanunu çıkarılmış ve enerji tasarrufuna önem verilmiştir. Enerji Verimliliğinin artırılması yönelik uygulamalarla, 2020 yılında 222 MTEP olması beklenen tüketimin en az 30 MTEP lik bölümü, sanayide, binalarda, ulaşımda ve enerji sektöründe tasarruf edilebilecek ve böylece yaklaşık 75 milyon ton karbondioksit emisyonu önlenebilecektir. 2006 yılı verilerine göre toplam sera gazı emisyonlarının % 8,1 ini oluşturan sanayi sektöründe ise yapılan çalışmalar özetle; başta çimento ve demir çelik tesisleri olmak üzere enerji verimliliğinin artırılması, daha kaliteli yakıtların ve alternatif yakıtların (LPG ve etanol) kullanımı yönünde çalışmalar başlatılmıştır. Ulaştırma sektöründe, araçlarda kullanılan yakıt kalitesinin iyileştirilmesi ve biyoyakıtların kullanılması, yeni teknoloji ürünü motorlara sahip taşıtların kullanılması, eski araçların trafikten çekilmesi, büyük şehirlerde toplu taşımacılığın teşviki için metro ve hafif raylı sistemlerin kullanımının hızla yaygınlaştırılması, hızlı tren hatlarını da ihtiva eden demiryolu ağının arttırılması ve iyileştirilmesi yönünde önemli uygulamalar başlatılmıştır. Çok büyük bir ulaştırma projesi olan ve yılda 130 bin ton sera gazı emisyonu azaltımı yapması beklenen İstanbul Boğazı Marmaray Tüp Geçit Projesinin 2010 yılında tamamlanması hedeflenmektedir. 4

Atık sektörüne yönelik olarak, öncelikle atıkların kaynağında azaltılması, geri kazanılması, düzenli depolanması ve oluşan deponi gazının enerjiye dönüştürülmesi çalışmaları yaygınlaştırılmaktadır. Bu bağlamda, 3225 Belediyenin 611 tanesinde düzenli depolama tesisi kurulmuştur. Sera gazı emisyonların azaltılması için yutak alanların arttırılması büyük önem taşımaktadır. Bu amaçla, Milli Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Seferberliği başlatılmıştır. 2008 2012 yılları arasında toplam 2,3 milyon hektar alanın ağaçlandırılması hedeflenmektedir. 4) Hükümet özel sektöre bir yaptırım uygulayacak mı? Hükümetin sivil toplum ve özel sektör ile işbirliği daha çok gündemde olacak mı? Neler yapılacak? Hükümetin özel sektöre bir yaptırım uygulaması gündemde değildir. Özel sektörün yatırımlarının en az düzeyde etkilenmesi ve sanayileşmeye devam etmeyi temin etmek üzere 2012 sonrası oluşacak düzende en az düzeyde sorumluluk alınması için müzakereler devam etmektedir. Müzakerelerde özel sektörle işbirliği yapılması ve sektördeki birikimin sürece kazandırılması için işbirliği içinde çalışmalar sürdürülmektedir. Bu bağlamda halihazırda Bakanlığımızın yürütmekte olduğu İklim değişikliği Eylem Planı ve İklim değişikliği Müzakerelerinde Kapasitenin Geliştirilmesi başlıklı projeler TÜSİAD ile ortak yapılmaktadır. İklim değişikliği konulu Taraflar Konferansına TUSİAD iş dünyasını temsilen TEMA ise çevre örgütü olarak katılım sağlamışlardır. Ayrıca 28 Şubat -1 Mart 2009 tarihlerinde Bolu-Abant ta İklim değişikliği Stratejisinin Hazırlığı amacıyla yapılan Çalıştaya ilgili tüm özel sektör temsilcileri davet edilmiştir. Bundan sonraki süreçte özel sektörle işbirliğine devam edilecektir. 5) Salım değiş tokuşu (karbon ticareti) hakkında düşünceleriniz neler, ne yapılması lazım? Türkiye de uygulanabilir mi? Ülkemiz; Protokolün ilk yükümlülük döneminde (2008-2012) Ek-B de sayısal bir yükümlülük almadığından 2012 yılına kadar Kyoto Protokolü altında yer alan esneklik mekanizmalarından yararlanamayacaktır. Türkiye 2012 yılına kadar sadece gönüllü emisyon ticareti pazarında faaliyet gösterebilir. Türkiye de şu an bu piyasalar kullanılarak projeler geliştirilmiş durumdadır ve giderek bu projeler artmaktadır. 5

Bu projelerle; Türkiye de yenilenebilir enerji projelerinin gerçekleştirilmesinin daha cazip hale getirebileceği düşünülmektedir. Bu piyasa içinde yer alacak uzmanların, proje geliştiren taraflar olsun, devlet kanadında denetimi yapan ya da projeleri değerlendiren taraflar olsun, Türkiye nin 2012 sonrası iklim rejimi için teknik alt yapının güçlenmesine katkı sağlayacağı mütalaa edilmektedir. Bu mekanizmanın yatırımcılara, daha verimli enerji kullanan temiz teknolojilere yatırım yapmayı daha cazip hale getirebilir. İşletmelerde enerji ve hammadde tasarrufunu sağlayarak rekabet ve verimliliği güçlendirebilir, özellikle yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, atık yönetimi gibi konularda kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin daha da genişlemesini sağlayabilir ve bu sayede sera gazı emisyon azaltımı sağlanır. Ayrıca, bu piyasa ile konuya ilgi gösteren yabancı yatırımcı sayısı artacaktır. 6) Kyoto anlaşması küresel iklim değişikliğine yeterli bir çözüm getiriyor mu? Kyoto Protokolunun yeterli çözüm getirmediği uygulamada görüldüğünden uluslararası platformda yeni dünya düzenine uygun ve tüm ülkelerin katılım sağlayabileceği bir anlaşma metni için müzakereler devam etmektedir. 7) Kyoto protokolünün Türkiye ye getireceği maliyet ne olacaktır? Protokolün ilk yükümlülük döneminin ülkemize herhangi bir maliyet getirmesi de söz konusu değildir. 2012 sonrası oluşturulacak yeni iklim rejiminde ülkelerin alacağı yükümlülükler belli değildir, ülkemizin alacağı yükümlülüğün sayısal miktarı özel durumumuz dikkate alınarak yapılacak müzakerelere bağlıdır. Bu itibarla 2012 sonrasının ülkemize getireceği maliyetler konusunda kesin bir miktar söylemek mümkün değildir. Söz konusu maliyetlerin belirlenmesine ilişkin bir proje Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığınca başlatılmıştır. Bu bağlamda, ülkemiz açısından 2012 sonrası için ortaya çıkacak maliyetler hakkında kesin bir rakam vermek için DPT projesinin çıktılarını beklemenin uygun olacağı ve şu anda verilen rakamların gerçeği yansıtmayacağı mütalaa edilmektedir. 6

8) 2012 sonrasında uluslararası iklim rejimi politikalarının ne yönde seyredeceğini düşünüyorsunuz? Yeni iklim rejimimizde ülkemizin alacağı yükümlülükler hakkındaki öngörülerinizi alabilir miyiz? Türkiye, AB ye aday, Sözleşmenin Ek-I listesinde yer alan ve gelişmekte olan bir ülke olarak iklim değişikliği ile mücadelede küresel çabalara kendi imkânları ve özel koşulları çerçevesinde katkı yapmaya hazırdır. Türkiye; yeni iklim rejimi için BMİDÇS nin temel amacının başarıya ulaşması bakımından uluslararası işbirliği faaliyetlerini tümüyle desteklemektedir. Türkiye yeni anlaşmanın her ülke için onaylanabilir bir hukuki belge olması gerektiğine inanmaktadır. 9) Enerji politikalarına bağlı olarak Türkiye nin belirlediği çevre politikası nedir? Bakanlığımız, sürdürülebilir kalkınma anlayışı çerçevesinde konuyu ele alıp, enerji ve çevreyi çatışır iki alan değil, insanın refahı için enerjinin üretilmesi ve bu aşamada çevrenin korunması temelinde konuya yaklaşım getirmenin önemine inanmaktadır. 7

Hazine Müsteşarlığının İklim Yatırım Fonları Hakkındaki Basın Duyurusu (6 Şubat 2009) İklim değişikliğinin etkileri ile mücadele sürecinde, düşük-karbon salınımı odaklı kalkınma stratejilerinin benimsenmesi ve gerekli yatırımların finanse edilebilmesini sağlamak amacıyla, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) prensipleri doğrultusunda, donör ülkeler ve çok taraflı kalkınma bankalarının girişimleriyle, Temiz Teknoloji Fonu (TTF) ve Stratejik İklim Fonu (SİF) olmak üzere iki ayrı fondan oluşan İklim Yatırım Fonları (İYF) kurulmuştur. İYF na donör ülkeler tarafından taahhüt edilen katkıların toplam büyüklüğü yaklaşık 6 milyar ABD Doları olup, bu tutarın yaklaşık 4 milyar ABD Dolarlık kısmı TTF için ayrılacaktır. Ülkemiz, TTF kaynaklarından yararlanabilmek için gerekli önkoşulları sağlamaktadır. Aynı zamanda, gerçekleştirilen bir dizi uluslararası toplantı ve görüşme neticesinde, ülkemiz, TTF nun yönetim birimi olan Fon Komitesi nde (Trust Fund Committee) yer almış olup, TTF na ilişkin usul ve esasların belirlenmesi sürecinde de aktif bir rol üstlenilmiştir. Ülkemizin, resmi kalkınma yardımlarına (ODA) benzer nitelikte uygun koşullu bir finansman imkanı olan TTF ndan yararlanan ilk ülkelerden biri olmasına yönelik yürütülen çalışmalar Ocak ayı içerisinde tamamlanmıştır. TTF finansman imkanlarından: (i) Türkiye de sera gazı salınımlarının en önemli kaynağı niteliğindeki enerji sektöründe yapılacak yatırımlar için yararlanılmasına ve (ii) temel olarak enerji verimliliği ile yenilenebilir enerji projelerine odaklanılmasına karar verilmiştir. Bu bağlamda hazırlanan Temiz Teknoloji Fonu Yatırım Planımız, 29-30 Ocak 2009 tarihlerinde Vaşington D.C. de gerçekleştirilen Fon Komitesi toplantılarında kabul edilmiştir. TTF kaynaklarından ilk aşamada 250 milyon ABD Doları olmak üzere, toplam 400 milyon ABD Doları tutarında finansman sağlanması öngörülmektedir. Bu finansmanın, ülke kaynaklarına ek olarak, Dünya Bankası, Uluslararası Finans Kurumu (International Finance Corporation-IFC) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (European Bank for Reconstruction and Development- EBRD) tarafından sağlanacak krediler ile birlikte kullandırılması suretiyle enerji sektörüne yaklaşık 3,9 milyar ABD Doları tutarında bir destek sağlanması öngörülmektedir. 29-30 Ocak tarihlerinde gerçekleştirilen Fon Komitesi toplantılarında Komiteye sunulan ilk somut proje, Türkiye nin İkinci Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Projesi olmuştur. Mali aracılık kredileri vasıtası ile özel sektöre kullandırılacak olan söz konusu projeye Dünya Bankası tarafından 500 milyon ABD Doları finansman sağlanacak olup, TTF kaynaklarından ise, çok uygun koşullarda 100 milyon ABD Dolarlık ek bir kaynak aktarılacaktır. 8

Dünya Karbon Yönetimi ve Uygulanan Politikalar SERA GAZLARI VE SERA ETKİSİ Atmosferin ısıtma ve yalıtma etkisine Sera etkisi denilmektedir. Atmosferde bulunan ve ısı tutma özelliğine sahip olarak bilinen sera gazlarının başlıcaları; su buharı, karbon dioksit, metan ve ozondur. Bu gazların bir kısmı doğal yollarla oluşurken, bir kısmı da insanlar tarafından üretilmektedir. Endüstriyel çağın başından beri insan faaliyetleri sera etkisi yaratan gazların salınımına sebep olmakta ve bu gazların atmosferdeki yoğunluğu belirgin ve düzenli bir şekilde artmaktadır. İnsan aktiviteleri sonucunda bu gaz seviyelerine ekleme olması sonucu daha fazla sera etkisi görülmekte; ek sera etkisi ise küresel ısınmayı tetiklemektedir. göstermektedir. İklime olan olumsuz etkisi inanılmaz boyutlarda olan karbon belki de yüzyıllarca atmosferde istenilen seviyeye gelemeyecekken diğer sera gazlarının oranı kontrol altına alındığında kısa bir zaman dilimi içerisinde istenilen seviyeye ulaşabilicektir. KARBON YÖNETİMİ Dünya bir nesil öncesine kadar hatta bazılarımızın daha birkaç yıl önce farkında bile olmadığı büyük bir sorunla karşıkarşıya: Karbon Yönetimi. Ekosistemler ve insan üzerindeki mahvedici etkilerden uzak durabilmek için dünya, atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonunun güvenli seviyelerde kalmasını temin etmek zorunda; bu da ancak uluslararası güçlü bir yönetim ve küresel karbon bütçe planlamasıyla mümkün. Çoğu bilim adamının görüşüne göre dünyanın ortalama sıcaklığı endüstriyel öncesi çağın 2 derece üstüne çıkarsa dünya tehlikenin eşiğine gelebilir. Bu yüzden iklim modelleri atmosferdeki karbondioksit miktarını 2*CO 2 in altındaki bir değerde sabitlemek istiyor. Endüstrileşme öncesi çağda atmosferdeki karbon miktarının 280 ppm olduğunu düşünülürse, 560 ppm miktarını aşmamak gerekiyor. Tüm sera gazları içinde özellikle karbondioksit seviyesininin kontrolü ön plana çıkmaktadır. Çünkü insanların faaliyetlerin doğan karbon emisyonları öteki gazlara nazaran inanılmaz bir boyuta ulaşmış ve halen artış 9

10

Fiyat- Bazlı Diğer Politikalar Karbon Emisyonlarını Azaltmak için Uygulunan Politikalar Araçlar Artılar Eksiler Üst sınır ve ticaret (Capand-trade) Karbon Vergisi (İsveç, Norveç, Hollanda, Danimarka, Finlandiya, İtalya) Kanunlar ve Standartlar Temiz teknoloji için Sübvansiyonlar AR-GE Karbonu piyasa fiyatlandırır. En düşük maliyet hedef alınır. Özel sektör odaklıdır. Çevre Kirliliğine neden olan iktisadi birimin ortaya çıkardığı emisyon miktarı üzerinden vergilendirilmesidir. Kesin fiyat sağlar. Kamu kaynaklarını harekete geçirir. Vergi indirimiyle dengelenebilir. Özel yükümlülükler hedeflenebilir. Doğrudan uygulama ve monitörleme yapılabilir. Hedeflenen sektörlere yatırımı teşvik eder. Emerging teknolojiler son kullanıcıya daha ekonomik bir şekilde gelir,teknolojinin kolay benimsenmesini sağlayabilir. Uygulaması ve monitörlemesi kolaydır. Yeni teknolojilerin gelişimini hızlandırır. Fiyatlar geçici-kısa dönemdir. İşlem maliyeti yüksek olabilir. Uluslararası değer kaybı problem yaratabilir. Monitörleme sistemi oturtulmalıdır. Evrensel Bağlayıcılığı olmaz. Azaltılacak emisyon miktarı belirlenemeyebilir. Her iktisadi kurumunun emisyon miktarı objektif olarak tespit edilemeyebilir. Evrensel bağlayıcılığı olmaz. Devlet, mevcut sübvansiyonları azaltma yoluna gidebilir. İleride diğer sektörlere sübvansiyon yapma ihtiyacı doğabilir. Maliyeti yüksektir. 11

KYOTO PROTOKOLÜ Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi içinde imzalanan Kyoto Protokolü küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadeleyi sağlamaya yönelik uluslararası tek çerçevedir. Protokol 38 sanayileşmiş ülkenin atmosfere saldıkları karbon miktarını 2008-2012 dönemi içerisinde 1990 yılındaki düzeyin %5,2 altına düşürmelerini gerekli kılmaktadır. 1997'de imzalanan protokol, 2005'te yürürlüğe girmiştir. Kyoto Mekanizmaları KARBON YÖNETİMİNDE KYOTO MEKANİZMALARI Kyoto Protokolü, sera gazı emisyonunu azaltma hedefine ulaşma amacıyla tarafların kullanabileceği üç yeni mekanizmayı devreye sokmuştur. Protokolün esneklik mekanizmalarının ana amacı, iklim değişikliğine yol açan sera gazı emisyonlarını azaltıcı uygulamaların daha düşük maliyet ile etkin hale getirilmesidir. Bu mekanizmalar sayesinde, tarafların kendi ülkelerinin dışında sera gazı emisyonunu azaltıcı etkinlikler yürütmesinin yolu açılmıştır. Kyoto Protokolü nün tarafların kullanımına sunduğu bu mekanizmalardan Temiz Kalkınma Mekanizması (TKM) ve Ortak Yürütme Mekanizması (OY) proje temelli mekanizmalardır. Karbon Ticareti ise piyasa temelli bir mekanizmadır. PİYASA TEMELLİ MEKANİZMA - KARBON TİCARETİ - Uyum Piyasası Karbon ticareti şirketler ve ülkeleler arasında karbon alım satımı yapılabilmesi için emtia piyasalarındaki gibi bir mantıkla kurulmuş, karbona ekonomik değer veren bir piyasadır. Çoğu endüstrileşmiş ülke kendisi için zorlu ve zorunlu bir görev olan sera gaz emisyonlarını azaltmak amacıyla, diğer ülkelerden emisyon haklarını satın alabilir. Bir ülke karbon satın aldığında onu yakma hakkı kazanırken, sattığında ise yakma hakkından vazgeçmektedir. Karbonun değeri bir ülkenin karbonu stoklama veya atmosfere salınımını önlemesiyle belirlenir. Karbon biriktirildikçe değeri artar. 12

Bir ton karbondioksit dünyada nerede salınırsa salınsın iklim değişikliği üzerinde aynı etkiyi yapmaktadır. Bu yüzden birçok ülke karbon ticaretini tercih etme yoluna gitmektedir. Karbon ticaretindeki amaç sürdürülebilir gelişmeyi desteklemek, işlem maliyetlerini azaltmak, ve gelişmekte olan ülkelere ulaşarak onları da bu sistemden faydalandırmaktır. - Gönüllü Karbon Piyasası 2005 yılından beri hareket kazanan bu piyasa herhangi bir yükümlülüğü olmayan, gönüllü olarak karbon emisyonlarını azaltmak isteyen ülkeler içindir. Kyoto uyum piyasasına oranla hacim ve değer olarak küçük kalmasına rağmen bu piyasaya özellikle ABD ve Avustralya nın ön uyum ve erken hareket etme avantajını elde etmek istemesinden dolayı talep giderek artmaktadır. PROJE MEKANİZMALAR TEMELLİ Proje temelli esneklik mekanizmalarına konu olan projelerin uygulandığı ve emisyon azaltımının sağlandığı ülkeye evsahibi ülke, bu projelerin gerçekleşmesine teknik ve finansal açıdan yardımcı olan ve emisyonları satın alan ülkeye ise yatırımcı ülke denilmektedir. Yatırımcı statüsündeki alıcılar kamu veya özel kesimden olabileceği gibi evsahibi konumundaki satıcılar da kamu ve özel kesimden olabilir. Özel kesimden olan kuruluş bir sivil toplum kuruluşu olabileceği gibi enerji sektöründe faaliyet gösteren bir işletme ya da karbon ticareti ile uğraşan uluslararası finans kuruluşu da olabilir. - Temiz Kalkınma Mekanizması (TKM) Bu mekanizmaya göre EK I 1 ülkeleri, eklerde yer almayan ülkeler de uygulanan projeler çerçevesinde gelişmiş teknolojiyi transfer edecek, ülkede bu teknoloji kullanılmadığında salınacak emisyonu salmadığında, sera gazı emisyonlarında azaltım sağlanmış olacak ve bu sayede Sertifikalandırılmış Emisyon Azaltım Kredisi (Certification Emissions Reduction-CER) kazanarak, kazandıkları bu miktarı toplam emisyon azaltım hedefinden düşebilecektir. TKM projeleri sayesinde emisyon azaltma yükümlülüğü olmayan EK-I dışı 2 ülkeler, sera gazı emisyonu azaltılmasına yönelik önleyici politikalar geliştirerek emisyonları azaltmaktadırlar. - Ortak Yürütme Mekanizması (OY) Bu mekanizmayla, herhangi bir EK-I ülkesi başka bir Ek-I ülkesinde emisyon azaltımına yönelik ortak proje yürütebilir. 1 Gelişmiş Ülkeler 2 Gelişmekte olan Ülkeler 13

Hazırlanan bu projeler yoluyla emisyon azaltımlarını başaran evsahibi Ek I tarafı ülke Emisyon Azaltım Kredisi (Emissions Reduction Units-ERU) kazanmakta ve bu miktarı yatırımcı diğer EK I ülkesine satabilmektedir. Yatırımcı EK I ülkesi satın aldığı kredileri kendi toplam azaltım hedefinden düşebilmektedir. Karbon Ticareti ve OY den ancak emisyon azaltım hedefi belirlenmiş ve Kyoto Protokolü EK-B listesinde (UNFCCC listesindeki Türkiye hariç EK-I) yer alan ülkeler yararlanabilmektedir. TKM den evsahibi olarak yararlanabilmek için ise emisyon azaltım hedefi olmayan EK-I dışı ülke olma zorunluluğu vardır. Ayrıca, Kyoto Protokolü ne taraf olmak bu üç mekanizma için de ön koşul niteliğindedir. 14

Dünya Karbon Piyasası Durumu (2007) DÜNYA KARBON PİYASASI DURUMU (2007) Kyoto Mekanizmaları için toplam talep 2.4 milyar tco2 olmuştur, talebin %73 ü özel sektörden, geri kalanı ise hükümetlerden gelmiştir. Düşük karbon ekonomisine geçiş için ana araçlardan biri olarak karbon ticareti görülmektedir. Ülkeler Kyoto protokolündeki yükümlülüklerini yerine getirmek için çaba sarfettikçe birkaç yıl içinde küresel karbon pazarı hızlı bir büyümeye girmiştir. Güçlü pazar büyümesi 2006 yılı ile kıyaslandığında (31 milyar dolar) iki kattan daha fazla artarak 64 milyar dolara ulaşmıştır. (Bu rakam 2005 yılında 11 milyar dolardı) 2007 yılının sonu itibariyle karbon piyasalarındaki kümülatif işlem hacmi 100 milyar doları geçmiş bulunmaktadır. AB Emisyon Ticareti Programı (ETS) piyasayı yaklaşık 25 milyar dolarlık işlem hareketiyle domine etmeye devam etmiştir. Özellikle TKM den kaynaklanan proje bazlı işlemler 2005 yılından bu yana iki kat artarak yaklaşık 5 milyar dolara ulaşmıştır. 2006 yılında gelişmekte olan ülkelerden yaklaşık 450 milyon ton karbon dioksit eşdeğeri TKM kredisi sağlanırken bu hacmin %61 ini Çin oluşturmuştur. TKM piyasasının % 85 ini oluşturan Çin, Hindistan ve Brezilya eşit olmayan bir bölgesel odaklanmaya dikkati çekmektedir. Afrika TKM de gelişme gösterse de bu hala çok düşük bir yüzdeyi oluşturmaktadır. OY projelerinde Rusya, Ukrayna ve Bulgaristan toplam hacmin %70 dan fazlasını oluşturmuştur. Kuzey Amerika ve Avustralya özellikle son yıllarda bölgesel seviyelerde karbon yönetimi sağlamış, bu da gönüllü karbon piyasasındaki hareketliliğin artmasına yol açmıştır. Küçük projelere gereken önemin verilmediği, özellikle ağaçlandırma ya da ağaçsızlandırılmanın önlenmesine karşın proje geliştirilmediği görülmüştür. Yüksek emisyonlara sahip ülkelerin çoğu karbon piyasalarında halen az mevcudiyet göstermektedir. 15

Enerji verimliliği ve yakıt değişimi TKM projelerinde %40 oranla en çok tercih edilen konular arasında yer alırken, su projeleri %12, N 2 O %9, HFC (sera gazı) %8, rüzgar enerjisi projeleri ise %7 olarak tercih edilmiştir. OY projelerinde en çok tercih edilenler arasında %27 ile CMM (Kömür-Maden-Metan), %23 ile enerji verimliliği ve yakıt değişimi, %16 ileyse N 2 O olmuştur. 16

17

Mütevazi olarak nitelendirebilen Kyoto Protokolü sonrası için kapsamlı ve küresel bir anlaşma çağrısı yapan AB, tüm gelişmiş ülkelere 1990 yılındaki emisyon oranlarıyla kıyaslandığında 2020 yılında %30, 2050 yılında ise %60-80 lere varan azaltma hedefleri koymak istiyor. Tüm bu gelişmeler yaşanırken karbon pazarının giderek hareketleneceği yadsınamaz bir gerçek. 2012 yılı sonrası karbon piyasasının sürekliliği için yöneticilere çok büyük bir görev düşmekte. Proje ve özellikle piyasa bazlı mekanizmaların sürekliliği, yöneticilerin iklim değişikliğiyle ilgili yeni önlemleri ne kadar erken alacağına bağlı. Artık yöneticilerden emisyon azaltma yöntemleri için erken harekete geçme duyarlılığı göstermeleri isteniyor. Emisyonları azaltmak için olumlu sinyaller veren bu mekanizmalar bazılarının kafasında soru işaretleri bırakmaya da devam ediyor. Karbon salınımları azaltılırken ülkelerin bundan kar etmesi bazıları tarafından kazankazan durumu olarak kabul edilirken, karbon pazarını eleştirenler ise bazı ülkelerin bu sistemi kötüye kullanabileceğinden endişeli ve sonuçların olumsuz olabileceğini düşünmekte. Karlılık, eşitlik ve ekolojik kaygıların hepsini ortak paydada birleştirmeye çalışan bu sistemin daha dengeli bir hale gelmesi için tartışmalar devam edecek gibi gözüküyor. 18

Uluslararası KSS Haberleri KSS AVRUPA DA YER ALAN KSS HABERLERİ İş Dünyasındaki Üyelerden Haberler Microsoft Şirketi, Microsoft Dynamics AX için Çevresel Sürdürülebilirlik Gösterge Tablosunu ortak kullanıma açtı. Microsoft Dynamics AX 2009 müşterilerine hiçbir ek maliyet getirmeyen bu tablo, orta büyüklükteki firmalara enerji tüketimi ve sera gazı emisyonlarını ölçmek için veri sağlıyor. Böylece şirketler, enerji tüketimi ve sera gazı emisyonları için GRI tarafından belirlenen 4 ana çevre performans göstergesini izleme imkanına sahip oluyor. Volkswagen Vakfı Güney Afrika daki fabrikasında 20.yaş gününü kuladı. Vakıf 2008 yılında yerel yönetimlerin iyileştirilmesi, Port Elisabeth civarındaki avukatlık kurumlarının desteklenmesi ve başkasına muhtaç olmadan kendi başına bir hayat sürmenin desteklenmesine yaklaşık 600.000 bağış yaptı. Vakıf, geçtiğimiz 20 yıl zarfında sosyal gelişim projelerine 4 milyon civarında yardım yapmıştı. Birleşmiş Milletler Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (BMBÇŞ) başkanlığı yapan ve BÇŞ yi gündeme getirmek için çabalayan Alman Hükümeti, Almanya, Japonya ve Brezilya şirketleri tarafından destekleniyor. Bu amaçla, özel sektörün gönüllü entegrasyonunu sağlamak ve biyoçeşitlilliği korumayı arttırmak için 2008 yılında oluşturulan Özel sektör ve Biyoçeşitlilik Girişimi, öğrenme ve diyalog platformlarıyla genişletilecek. KSS Raporu Yayınlanan Şirketler: Montepashi Grubu 3 2007 KSS Raporunu finansal uzmanlar ve yatırımcıları arasındaki iletişimi sağlamak için yeni bir kod olan XBRL (Genişleyebilir İşletme Raporlama Dili) formatına çevirdi. Genişleyebilir İşletme Raporlama Dili, işletmelerde finansal bilginin; hazırlanması, yayımlanması, denetlenmesi, paylaşımının kolaylaştırılması ve raporlanması sürecinde standartlaşma sağlamak amacıyla geliştirilen elektronik bir dil. GRI, etik analiz ve yatırım alanlarında lider olan şirketlerle beraber XBRL kullanarak G3 raporlama rehberinin ilk versiyonunu geliştirdi. 3 İtalyan Bankası. GRI projesine katılan ilk kurum. 19

Novo Nordisk yıllık raporunu finansal ve finansal olmayan performansını birleştirerek tek bir dokümanda sundu. 15 yıldan beri çevresel performans ve 10 yıldan beri sosyal performans raporlayan Novo Nordis, 2008 raporunda kurumun sürdürülebilir uzun vadeli değer yaratma hedeflerini karşılamak için geliştirdiği statejik girişimleri ve önüne çıkabilecek tehlikeleri ele alıyor. Detaylı Bilgi için: http://annualreport2008.novonordisk.co m Derecelendirmeler ve Ödüller Skoda Auto (Volkwagen Grubu) Çek Cumhuriyeti nin göze çarpan proje kategorisindeki en prestijli ödülü olan İşletme Filantropi ödülünün sahibi oldu. Skoda Auto bu ödülü Çek Cumhuriyeti nde her satılan skoda araba için bir ağaç dik projesiyle alırken jüri, özellikle projenin güçlüğünü, çalışanların alakalarını ve projenin özellikle Skoda nın faaliyet gösterdiği ve çalışanlarının yaşadıkları bölgelere odaklanmasını takdir etti. Bu projeyle birlikte Skoda 2008 yılında 13 bölgeye toplam 66.808 ağaç dikmiş oldu. Avrupa Birliğinden KSS Haberleri EuropeAid (Avrupa Komisonu Dış Yardım programı) 13 Mart 2009 da Brüksel de ilk çevre konferansını organize etti. Konferansın amacı; sivil toplum örgütlerini, araştırma merkezlerini, potansiyel donörleri, yerel hükümetleri ve AB ülkelerini biraraya getirerek gelişmekte olan ülkelerde yer alacak çevre projeleri için etkili ortaklıklar kurulmasına yardımcı olmaktı. Danimarka da aktif varlığı 30 milyar ya varan en büyük emeklilik fonlarından biri, Birleşmiş Milletler Sosyal Sorumlu Yatırım İlkelerine katıldı. Küresel İlkeler Sözleşmesi (KİS) ve Sosyal Sorumlu Yatırımı (SSY) şirketlerin yeni yasal yükümlülüklerine ekleyen Danimarka Hükümeti ise geçtiğimiz günlerde yeni bir kanun çıkartarak ülkedeki en büyük 1110 şirketin KSS ve SSY faaliyetlerini 2010 yılında raporlamasını istiyor. Financial Times ın haberine göre İngiltere de ofis binalarını yüksek çevre standartlarıyla yeniden elden geçirmek şirketlere yılda 1 milyar$ tasaruf etme imkanı sağlarken, 30.000 yeni iş imkanı da yaratacak. Emisyonu yüksek olan bu binalar her yıl yaklaşık 27 milyar dolarlık masraf çıkartıyor. 20

Bu Yıl Gerçekleşecek KSS Avrupa Etkinlikleri 30-31 Mart 2009 KSS 2009:Yeni bir Şirket Ajandası Oluşturmak, Londra 21-22 Nisan 2009 Yeşil Tedarik Zinciri Zirvesi, Etik İşletme, Londra 22-23 Nisan 2009 B4E: Çevre için İş Dünya Zirvesi, Paris 8-10 Haziran 2009- Avrupa Tedarik Zinciri&Lojistik Zirvesi, Düsseldorf 24-25 Haziran 2009 İstihdam Haftası, Brüksel Dünyadan KSS Haberleri yer alan toplam 99 şirketi inceledi. İncelemelerin sonucunda rapor, Mayıs-Kasım 2008 döneminde sürdürülebilir şirketlerin endüstri ortalamasının 650 milyon dolar üzerine çıktığını buldu. Detaylı Bilgi için: http://www.atkearney.com/share d_res/pdf/green_winners.pdf ( KSS Avrupa üyeleri için yayınlanan The Newsbundle, 13 Şubat 2009 sayı 177 ve 27 Şubat 2009 sayı 178 den faydalanılarak hazırlanmıştır.) Tüketiciler internette daha fazla zaman geçirdikçe şirketler onlara ulaşmanın yeni yollarını arıyor. Şimdiyse bazı şirketler kendi online etik kodlarını geliştiriyor, amaçlarıysa çalışanlarının nette nasıl davrandığını kontrol edebilmek. Bu şirketler çalışanlarının kitle haberleşme araçlarını kullanırken etik davrandıklarından emin olmak istiyorlar. Yeşil kazananlar: Finansal Krizde Sürdürülebilirliğe Odaklanmış Şirketlerin Performansı adlı rapor sürdürülebilirlikle ilgilenen şirketlerin diğer şirketlere göre %15 daha iyi performans gösterdiğini ortaya koyuyor. Rapor, Sürdürülebilirlik Endeksi listesindeki 19 farklı endüstride 21