DEREALİZASYON DEREALISATION TAN TAŞPOLATOĞLU 16 ARALIK 2015-16 OCAK 2016 DECEMBER 16, 2015 - JANUARY 16, 2016
YARATMA CESARETI ARMAGGAN Art & Design Gallery olarak, 2015 yılının son ve 2016 yılını karşılayan ilk sergimizde Nilgün Sabar ve Tan Taşpolatoğlu nu ağırlıyoruz. Pek çok son ve ilklerin yer aldığı bu iki sergi, geleceğe dair umutları da içinde barındırıyor. Her iki sanatçımız ile de uzun yıllardır süre gelen ortak çalışmalar ve imza attığımız pek çok farklı serginin ardından bugün sözü onlara bırakıyoruz. Sanatı hayatı anlama, sürdürme ve her daim ulaşmak istedikleri hedefleri haline getirmiş iki isim de tutkuları ve enerjileri ile sergidaş oluyorlar. Nilgün Sabar ve Tan Taşpolatoğlu nu bir araya getirme sebeplerini soracak olursanız, verilecek pek çok cevabin arasında en dikkat çekeni (her iki sanatçının da kuvvetli akademik geçmişleri, net görüşleri, rengi ana fikirde kullanmaları) eğlence kelimesinin hakkını veriyor olmaları diyebilirim. Nilgün ve Tan ı düşündüğüm zaman onları benzersiz kılan koşullar ne olursa olsun asla motivasyonu, gülümsemeyi ve eğlenmeyi unutmama özellikleri aklıma geliyor. Sanatları, onları mutlu, özgür ve hümanist kılıyor. Bu yönleri ile de bulundukları çevreye, etraflarındaki kişilere ve dünyaya umut vadediyorlar, bizi gülümsetebiliyorlar. Özellikle son birkaç yıldır gün geçtikçe asık suratlı olmaya başladığımızı düşünürseniz, artık gülümseyebilmek büyük bir erdem iken, gülümsetebilmek kesinlikle bir mucize. GİZLİ PENCERE Nilgün, dolu-boş, erkek-kadın, doğal-yapay pek çok zıt görünen ama aslında bir olan pek çok duygu, düşünce ve görünüşü Gizli Pencere isimli ilk solo sergisinde yer alan eserleri ile bize anlatıyor. Bu öyle bir anlatım ki her bir tual sanki gizli bir tarifi içinde barındırıyor. Bir iksiri anımsatan renkler ve kompozisyon ile bu tariflerin her biri renklerin büyücüsü Nilgün e ait. Kompozisyonlara dikkatli ve özenli baktığınız zaman, her biri bilinçaltı yolculuklar, yer yer kaybolan zaman-mekan algısı, iç görü gibi pek çok içeriği içinde barındıran bu iksire bir psikanaliz sureci seklinde de yaklaşabiliriz. En basit haliyle psikanaliz nedir? Bir psikoterapi tekniği olarak psikanaliz, hastaların zihinsel süreçlerinin bilinçdışı unsurları arasındaki bağlantıları ortaya çıkarmaya çalışır. Analistin amacı hastanın transferansın sorgulanmamış ya da bilinçdışı engellerinden, yani artık işe yaramayan ve özgürlüğü kısıtlayan eski ilişki kalıplarından, serbest kalmasına yardım etmektir 1.
Bu çerçevede Nilgün ün eserlerinde giderek soluklaşan geçmiş ve ise yaramaz kalıpların izlerini görebilirken, serbest kalan özgüven ve özsaygı yüzeye çıkışını da görürüz. Bir psikoterapi seansındaymışçasına düşler, umutlar, dilekler ve fanteziler anlatıldıkça, kişi özgürleşmeye ve özgüveni yükselmeye başlar. Tüm üretim sürecinde Kaz Dağları ndan Tarihi Yarımada ya uzanan bir koşturma ve zorluklar içinde enerjisini bir dakika bile yitirmeyen Nilgün şüphesiz bu çağın Kızılderili ruhunu taşıyan, şifa veren, özgür, melankolik ve bir o kadar cesur kadınlarından biridir. DEREALİZASYON Birlikte geçirdiğimiz her anı başka bir telaş, koşturma, sevinç, endişe, gerilim, paylaşım, takdir, tebessüm dolu dört yıl sonunda Tan, farklı kişilikleri, an be an değişen tarzı ile her zaman farklı bir yere oturmuştur. Taksim de bulunan atölyesinde gördüğüm ilk portreyi unutmam mümkün değildir. Var olduğu çevreyi anlamaya çalışan, kendisine yabancı bulan, bu yabancılıkla boşluktaymış gibi hisseden bir karakter olarak karşıma çıkan portre yaşadıklarını anlatabilmek için malzeme ye sığınmıştır. Bu portre, ruhunun zenginliğini, iç görüşündeki tezatlıkları, anlam karmaşalarını ve boşluğunu, farklı malzemelerin yardımıyla izleyiciye sunmaktadır. Bu malzeme kimi zaman bir PVC parçası, bir asetat, epoksi, reçine, şeffaf boya, floresan boya, akrilik, yağlıboya olabilir. O yaratım anında hangi kimliğe bürünüyorsa Tan, onun diline dönüşür malzemeleri. Çok sevebilir, çok üzülebilir, acı çekebilir, mutluluktan dans edebilir, ne olursa olsun renk ve eğlence sini yitirmez. Onun imzası tebessümüdür. Bu yönüyle, karamsar dünyamızın örgülü sihirbazıdır Tan. Derealizasyon adını verdiği sergisinde, geçmişten bugüne kullandığı tüm renkleri, malzeme geçişlerini, malzemenin bir parçası haline gelmek istercesine onu sorgulayışını ve zorlayışını göreceksiniz. Değişen küresel dengeler, sınır savaşları, mimari yıkımlar gibi konuları galeride ilk kez konu edinecek Tan. Kompozisyonlarda gizlenmiş öfke ve hüznü silmek istercesine canlı fosforlu neon renkler, kötülüğü yok etmek, gömmek istercesine kat kat kompozisyonlar ve yeni sergileniş biçimleri ile 1 https://tr.wikipedia.org/wiki/psikanaliz
TAN TAŞPOLATOĞLU 1977, İstanbul Eğitim 2000 Mimar Sinan Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü Education 2000 Mimar Sinan University, Faculty of Fine Arts, Department of Painting SERGİLER 1997 Bahçeşehir Kültür Merkezi, Karma Sergi 1997 Işık Üniversitesi, Karma Sergi 1998 Taksim Galeri, Kalp Vakfı Yarışması 1998 Beşiktaş Deniz Komutanlığı, Deniz Sergisi 1998 Tüyap Genç Etkinlik 1999 Osman Hamdi Salonu, 5.Atölye Sergisi 2000 Taksim Apartman Projesi 2012 Karşı Sanat Galerisi, Zaman Aşımı Sergisi 2012 Portakal Çiçeği Rezidans, Üzgünüm Sizi Fark Edemedim Sergisi 2012 ARMAGGAN Sanat ve Tasarım Galerisi, Maddenin Halleri Sergisi 2012 ARMAGGAN Sanat ve Tasarım Galerisi, Sanat 7/24 Sergisi 2012 Harmony Sanat Galerisi, Karma Sergi 2013 ARMAGGAN Sanat ve Tasarım Galerisi, Yeniyi Aramak Sergisi 2013 ARMAGGAN Sanat ve Tasarım Galerisi, Doğaya Saygı Sergisi 2013 ARMAGGAN Sanat ve Tasarım Galerisi, Sanat 7/24 Vol.2 Sergisi 2014 ARMAGGAN Sanat ve Tasarım Galerisi, Maddenin Halleri Vol.2 Sergisi 2015 Arte Sanat Galerisi, Fabl Sergisi 2015 Art Next İstanbul, Soğuk, Ilık, Sıcak Sergisi
2015 ARMAGGAN Sanat ve Tasarım Galerisi, Maddenin Halleri Vol.3 Sergisi 2015 Zorlu Center, Doğa Seni Çağırıyor Sergisi 2015 M1886 Sanat Projeleri & ARMAGGAN Sanat ve Tasarım Galerisi, Maddenin Halleri Sergisi Ankara da FUARLAR 2012 22. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı 2013 23. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı 2014 24. Uluslararası İstanbul Sanat Fuarı 2014 Contemporary İstanbul Uluslararası Sanat Fuarı 2014 Chicago SOFA Sanat ve Tasarım Fuarı 2015 Contemporary İstanbul Uluslararası Sanat Fuarı
EXHIBITIONS 1997 Bahçeşehir Culture Center, Group Exhibition 1997 Işık University, Group Exhibition 1998 Taksim Gallery, Heart Foundation Competition 1998 Beşiktaş Naval Commander, Sea Exhibition 1998 Tüyap Young Activity 1999 Osman Hamdi Hall, 5.Studio Exhibition 2000 Taksim Apartment Project 2012 Karşı Art Gallery, Prescription Exhibition 2012 Portakal Çiçeği Residence, Sorry I Could Not Recognize You Exhibition 2012 ARMAGGAN Art and Design Gallery, States of Material Exhibition 2012 ARMAGGAN Art and Design Gallery, Art 7/24 Exhibition 2012 Harmony Art Gallery, Group Exhibition 2013 ARMAGGAN Art and Design Gallery, In Search For the New Exhibition 2013 ARMAGGAN Art and Design Gallery, Tribute to Nature Exhibition 2013 ARMAGGAN Art and Design Gallery, Art 7/24 Vol.2 Exhibition 2014 ARMAGGAN Art and Design Gallery, States of Material Vol.2 Exhibition 2015 Arte Art Gallery, Fable Exhibition 2015 Art Next İstanbul, Cold, Warm, Hot Exhibition 2015 ARMAGGAN Art and Design Gallery, States of Material Vol.3 Exhibition 2015 Zorlu Center, Nature is Calling You Exhibition 2015 M1886 Art Projects & ARMAGGAN Art and Design Gallery, States of Material Exhibition in Ankara FAIRS 2012 22. International İstanbul Art Fair 2013 23. International İstanbul Art Fair 2014 24. International İstanbul Art Fair 2014 Contemporary İstanbul International Art Fair 2014 Chicago SOFA Art and Design Fair 2015 Contemporary İstanbul International Art Fair
SANATÇI GÖRÜŞÜ DEREALİZASYON Tan Taşpolatoğlu solo sergisi "Derealizasyon" ismini taşıyor. Bireyin içinde bulunduğu gerçeklikle ilgili yaşadığı algı kaymaları ve şüphelerle ilgili bu kavram günümüzde toplumsal düzeyde yaşanmakta olan bir endişe durumuyla da ilgili. Farklı sorunların katmanlar halinde büyüyerek bütün varoluşumuzu ve çevresel gerçekliğimizi kaplamasından kaynaklanan endişe karşısında ne yapılabilir? Tan Taşpolatoğlu bu sergideki yapıtları kendi önerdiği çözüm ve mücadele biçimi olarak görülebilir. İşte burada bütün gerçekliğimizle yaşıyoruz, farklı yüzeyler içinde bir yüzey, bir çıkıntı, çok karanlık ya da çok parlak bir renk olarak yaşıyoruz. Psikotik bir durum olarak derealizasyona eşlik eden bir depersonalizayon durumu vardır; gerçeklikle ilgili şüphe kişilikle ilgili bir şüphe de doğurur. Tan Taşpolatoğlu'nun bu sergideki çalışmaları bize bu oluşumun tersinin de mümkün olduğunu kanıtlıyor, flulaşmış gerçekliğe verilen tepkiden o ana kadar olmadığı haliyle net bir 'kişilik' görüyoruz. Bu kişilik kendi hayatından da gerçek bir hayatın peşinde. Bu aşamada resim yapmak kelimenin bütün klişe anlamlarından arınmış bir yüzleşme olarak görülebilir. Portreler görüyoruz, bunlar belirli kişilerin yüzleri değil, ortaya çıkan yüzler bu 'yüzleşme' sürecinin taşıyıcıları durumundalar. Bu sergide görülen işlerde basit numaralara yer yok. Estetik ve anti estetik arasındaki sınırları cüretli bir şekilde yok sayan bir tavırla karşı karşıyayız. Üst üste binen geçişli katmanlar, kesilmiş, delinmiş, yarılmış yüzeyler, zengin plastik değerlerin kombinasyonundan fırlayarak kendini öne çeken bir kişisel nesne oluşumuna tanıklık ediyoruz. Bu resimler iki boyutlu yüzeyde üç boyut yanılsaması yaratmaktan çok uzaklar.
Hormonal düzeyde yaşanan kimyasal bir oluşumun izi bir savaş sahnesine, deliliğin sınırlarında dolaşan bir 'yüz' e nasıl yansır, yüzeyler üst üste binerek bir bütünde nasıl yüzeyleşir sorularına cevap verme cüreti var bu resimlerde. Zaman bize bildiğimiz gerçekliğin hiç de bildiğimiz gibi olmadığını öğretti. Bir kapalı mekanda duvarlara asılmış resimlere bakarken yaşadığımız şeyin 'ne' olduğundan da o kadar emin değiliz ama burada Tan Taşpolatoğlu bize bir nirengi noktası sunuyor. Sonsuz enerji boyları ve dokulardan oluşmuş bir ağ içinde sadece kendine benzeyen bir başlangıç yerindeyiz. Bedenimizin en küçük birimi ve evrenin ölçülemeyen büyüklüğü arasındaki çelişkiden doğan gerilim ve uyum yan yana. Derealizasyon bu hayati çelişkiyle iç içe olabilmek için kaçınılmaz bir mecburiyet haline gelebilir. Bizi varoluşumuzun temel ihtiyaçlarından bunca uzağa düşüren bir 'kurulu' gerçekliğe derealize oluyoruz sonuçta. Kendi kurgumuzu ortaya koymak için bekleyemeyiz. Kaybolduğumuzu düşünmek için sebep çok ancak Tan Taşpolatoğlu bu sergideki resimleriyle yolu bulmak için ormana farklı malzemelerden değişik kırıntılar bırakıyor. Bazıları güvercinlere yem olacak ama biz yenilerini yapacağız. Şevket Sönmez
ARTIST STATEMENT DEREALISATION Solo exhibition of Tan Taşpolatoğlu is called Derealisation. This concept is related to shifts in perceptions and doubts about reality experienced by the individual in concern relates to the situation being experienced today at the social level too. What can be done for the concerns has been growing through different problems in layers and coating all of our existence and our enviromental reality? Works of Tan Taşpolatoğlu in this very exhibition can be seen as a solution and form of struggle suggested by the artist himself. Here we are, living with all our reality, a surface within different surfaces, a ledge; we live in very dark or very bright colors. As a psychotic state, derealisation is accompanied with depersonalization state, doubt about reality also bears doubt about individuality. Works of Tan Taşpolatoğlu in this exhibition prove us the opposite of this formation is also possible, we see the most ever explicit personality from the response to the blurred reality. This personality is in pursuit of a more real life than its own real life. At this stage, painting can be seen as a confrontation stripped from all stereotypical meanings. We see portraits, these are not faces of particular people, appearing faces are in form of carriers of this confrontation process. There is no place for cheap tricks in the works of this exhibition. We are faced with an attitude of boldly ignoring the boundaries between aesthetic and non-aesthetic. We are witnessing to individual formation of objects pulling itself forward with jumping from a combination of rich aesthetic values, overlapping transitive layers, cut, drilled, severed surfaces. These paintings are far from creating three-dimensional illusion of twodimensional surface.
In these paintings, there is audacity of answering to the questions of how impression of a chemical formation lived in hormonal levels reflect to a war scene or to a face wandering at the limits of madness and how surfaces overlap and unify as a whole coherent surface. Time has taught us the known reality is not actually as how we know it. We are not also that sure of what we experience while looking at paintings hung indoors, at this point Tan Taşpolatoğlu is offering us a reference point. We are at a starting place only looks like itself within a web consisted of infinite energy and tissues.tension and harmony between the tiniest part of our body and immeasurable vastness of universe is next to each other. Derealisation can turn out to be an inevitable must in order to be intimate with this crucial contradiction. At the end, we de-realize into installed reality that furthers us from basic needs of our existence. We cannot wait for our own fiction. There are alot of reasons to think that we are lost but with the paintings in this exhibition Tan Taşpolatoğlu drops different materials of crumbs to lead the way in the forest. Some will be feed in for pigeons but we will make the new ones. Şevket Sönmez
Melatonin Tuval üzeri akrilik, reçine Acrylic and resin on canvas Çap: 160 cm Diameter: 160 cm 2015
Sınır Border PVC üzeri akrilik boya Acrylic on PVC 130 x 200 cm 2015
City of Sounds Alüminyum kompozit üzeri akrilik, reçine Acrylic and resin on aluminium composit 170 100 cm 2014
Redsea Kağıt üzeri karışık teknik Mixed media on paper 50 x 150 cm 2015
Hain Betrayer PVC üzeri akrilik boya Acrylic on PVC 170 x 210 cm 2015
Pozitif Takıntı Positive Obsession PVC üzeri akrilik boya Acrylic on PVC 130 x 100 cm 2012
Yankı Echo PVC üzeri akrilik boya Acrylic on PVC 130 x 100 cm 2012
Çılgın Lunatic PVC üzeri akrilik boya Acrylic on PVC 150 x 150 cm 2015
Köpek Korkusu Fear of Dog PVC üzeri akrilik boya Acrylic on PVC 170 x 270 cm 2015
Deli Gömleği Straightjacket PVC üzeri akrilik boya Acrylic on PVC 150 x 100 cm 2015
Karanlık Yüzler Dark Faces PVC üzeri akrilik boya Acrylic on PVC 170 x 120 cm 2015
Geçmişi Silmek Erase the Past PVC üzeri akrilik boya Acrylic on PVC 170 x 210 cm 2015