KÜLTÜRÜMÜZDE KARDEŞ VELİLER İNANCI. -Sivas- Örneği- Dr. Doğan KAYA



Benzer belgeler
SİVAS TA YATMAKTA OLAN HORASAN MERKEZLİ ANADOLU ERENLERİ *

Tarihi Kongresi nde bildiri olarak sunulmuştur. * Ekim 2017 tarihlerinde Sivas ta yapılan Sivas Darüşşifası nın 800. Yılı Anısına XIII.

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ Rektörlüğü SENATO KARARI Toplantı Sayısı Karar Tarihi Karar Sayısı 12 19/08/ /1-13

BULDAN ÖRNEĞİNDE DENİZLİ YÖRESİ ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜRÜ

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

İL/İlçe Okul Adı Kont Taban Puanı. SİVAS MERKEZ Sivas Fen lisesi ,745. SİVAS MERKEZ Selçuk Anadolu Lisesi ,408

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Türk Mitolojisi ve Türklerde Totemizm DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

İLTİŞİM FAKÜLTESİ DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ

Pir Sultan ABDAL. Sana kıyanlar tarihin kara sayfalarında, sen ise milyonların kalbindesin Ey Ali Aşığı Pir Sultan

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI. Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI AKADEMİK TAKVİMLERİ DİŞHEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ

ÖZGEÇMİŞ. Kenan Erdoğan Unvanı. Adı Soyadı. Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ Rektörlüğü SENATO KARARI Toplantı Sayısı Karar Tarihi Karar Sayısı 17 09/12/ /1-8

2015 YILI I. YERLEŞTİRME SONUÇLARINA GÖRE SİVAS'DAKİ TÜM LİSELERİN YÜZDELİK DİLİMLER

Balım Sultan. Kendisinden önceki ve sonraki Postnişin'ler sırası ile ; YUSUF BALA BABA EFENDİ MAHMUT BABA EFENDİ İSKENDER BABA EFENDİ

Beylikler ve Anadolu Selçuklu Dönemi Mimari Eserleri. Konya Sahip Ata Cami Erzurum Ulu cami Saltuklar

KALEKIŞLA KÖYÜ TAKVİMİ 2019

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Hacı YILMAZ

13 MAYIS 2016 CUMA OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU Çorum-Osmancık İlçesine Hareket AÇILIŞ KONUŞMALARI

13 MAYIS 2016 CUMA OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU Çorum-Osmancık İlçesine Hareket AÇILIŞ KONUŞMALARI

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli. Araştırma Merkezi TÜRK KÜLTÜRÜ. ve HACI BEKTAŞ VELi. Araştuma Dergisi. Research Quarterly

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

NO ADI SOYADI AİDATLAR GÖZGÖZ SEFER GÖZGÖZ 60,00 60,00 60,00 60,00 2 ERCAN GÖZGÖZ 60,00 60,00 60,00 60,00

Yusuf Bulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

SEMPOZYUM DAVETİYESİ ve PROGRAMI

Divriği Çiğdemli Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği (Köy Sülale Listesi)

MİHALIÇÇIK İLÇE GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ 2015 NİSAN-MAYIS-HAZİRAN DÖNEMİ SÜT DESTEK İCMALİ

Türkcell 14 Yaşaltı Türkiye Salon Şampiyonası

AnkaraVilayetiYabanabadKazası ŞeyhlerKaryesi(1.Ş EYLÜL 1840)NüfusSayımı

2014 YILI FAALİYETLERİ

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

2011 YILI SİVAS BÖLGESİ KUTLU DOĞUM HAFTASI KONFERANS VE PANEL PROGRAMI

ELMALILI M. HAMDİ YAZIR SEMPOZYUMU

50.ULUSAL 24.ULUSLARARASI HACI BEKTAŞ VELİ ANMA TÖRENLERİ VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ PROGRAMI

EK:2 Toplum Yararına Program Katılımcı Duyurusu

2015 YILI İKİNCİ DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- İRŞAT PROGRAMI

17 02/07/ /1-8. Üniversitemiz Senatosu Rektör Prof. Dr. Faruk KOCACIK Başkanlığında toplandı.

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

2014 VERGİLENDİRME DÖNEMİ YILLIK GELİR VERGİSİ REKORTMENLERİ

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası

Ana Stratejimiz Milletimizle Gönül Bağımızdır BÜLTEN İSTANBUL B İ L G. İ NOTU FİLİSTİN MESELESİ 12 de İÇİN 3 HEDEFİMİZ, 3 DE ÖDEVİMİZ VAR 3 te

Ders Adı MALİYE POLİTİKASI

SEYYİD NESÎMÎ NİN YAYIMLANMAMIŞ ŞİİRLERİ Unpublished Poets of Nesîmî

KARACAÖREN SOY AĞACI. Cemalettin Olgun

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİMİZİN AZİZ HATIRASINA

Bacıyân-ı Rum. (Dünyanın İlk Kadın Teşkilatı: Anadolu Bacıları)

T.C. ZİRAAT BANKASI BALIKESİR FEN LİSESİ 2014 LYS YERLEŞTİRME SONUÇLARI

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Yatır ve evliyalar hakkında halkın inanç ve itikatları. Refik Engin

Kelime anlamı itibarıyla kudsi,mukaddes,bütün kusur ve noksanlıklardan uzak,pâk ve temiz olan anlamınadır.

Kitap Değerlendirmeleri. Book Reviews

BLOK / DAİRE NO ŞEHİT ŞERİFE SARI DG :00-09: KATEGORİSİ

KİMLİK BİLGİLERİ İSTANBUL LİMAN BAŞKANLIĞI TAYFA SINAVLARI YETERLİK:İSTANBUL BALIKÇI GEMİSİ TAYFASI TARİH: EYLÜL 2015 SONUÇ T.C.

Mehmet Yaşar Kandemir, Ziyaret maddesi, XIII/620; İskender Oymak, Gelibolu Yöresinde Ziyaret Fenomeni, s

İLÂHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

EMLAK KONUT GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş. EMLAK KONUT ISPARTAKULE EVLERİ YEDEK LİSTESİ

Akhisarlı Hakkı Baba, 1934 yılında Akhisar da doğdu. Ailesi Aslen Makedonya nın PİRLEPE şehrinden gelmiş Arnavut kökenli bir ailedir.

Anlamı. Temel Bilgiler 1

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI

CENAZE İLANLARI VEFAT EDEN YAKINI ADRES TELEFON VEFAT TARİHİ

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

: Normal. Son Gönderme Tarihi : Kura Tarih ve Saati : - MUSTAFA RİZE Lisans 8 ABDUSSELAM ALBAYRAK 1 / 9

PROF. DR. MESERRET DĐRĐÖZ

MÜS. YERİ MÜS. TARİHİ İzmir Ankara Eskişehir 2 Nisan 2015/44

İletişim çağı adını verdiğimiz bir çağda televizyon ve radyonun yoğun olarak ürettiği popü-

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

İÇİNDEKİLER. Takdim... 9 İTİKAD ÜNİTESİ. I. BÖLÜM Din Din Ne Demektir? Dinin Çeşitleri İslâm Dini nin Bazı Özellikleri...

KİMLER KURBAN KESMEKLE YÜKÜMLÜDÜR?

2015 PROGRAM ADI ÜNİVERSİTE FAKÜLTE İL Türü Öğrenim Şekli Dili Burs KONT/YERLEŞEN

T.C. ÇERKEZKÖY KAYMAKAMLIĞI İlçe Müftülüğü İSTİŞARE KURULU PROJESİ

HORASAN ERENLERİ NİN MENKIBEVİ ŞAHSİYETLERİNDEKİ ORTAK ÖZELLİKLER

Şeyh den meded istemek caizmidir?

2015 YILI 3. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI Pazartesi Öğleden Önce Şevket ŞİMŞEK Uzman Vaiz Kapucu Camii

2017 YILI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ UNVAN DEĞİŞİKLİĞİ SINAVI BAŞVURU DEĞERLENDİRME LİSTESİ Başvurduğu Sınava tabi

46.ULUSAL 20.ULUSLARARASI HACI BEKTAŞ VELİ ANMA TÖRENLERİ VE KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ PROGRAMI

100. Yılında Çanakkale ye Develi den güzel bir ziyaret gerçekleştirildi. Fethinin 562. Yılı olması münasebetiyle gezinin ilk yarısı İstanbul a

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği AÇIKLAMA

KİŞİSEL BİLGİLER. Ali Osman KURT. Doç. Dr. Felsefe ve Din Bilileri.

ID AboneNo AdiSoyadi Il Ilce Sube SubeNo Adres Tel . fatih. fatih k.paşa. fatih k.paşa. fatih. fatih. fatih. k.paşa. fatih. fatih. k.paşa.

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ 2014 YILI ÖĞRENCİ TEMSİLCİLERİ ADAY LİSTELERİ MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar

ĐLÂHĐYAT FAKÜLTESĐ DERGĐSĐ

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

Doç.Dr. CANER IŞIK. Eğitim Bilgileri

ÖZ GEÇMİŞİM. Yüzüncı Yıl Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği / VAN ( )

13 14/05/ /1-7. Üniversitemiz Senatosu Rektör Prof. Dr. Faruk KOCACIK Başkanlığında toplandı.

ATAMA / YERDEĞİŞTİRME ONAY LİSTESİ

VIII. Klâsik Türk Edebiyatı Sempozyumu (Alî Emîrî Hatırasına)

Transkript:

KÜLTÜRÜMÜZDE KARDEŞ VELİLER İNANCI -Sivas- Örneği- Dr. Doğan KAYA Horasan ve Semerkant, XI. ve XII. yüzyılda, Türk dünyasının iki önemli kenti hüviyetindeydi. Horasan, ilim ve sanatın, Semerkant da kültürün ve ticaretin merkezi idi. Bu iki merkez söz konusu edildiğinde akla ilk gelen isim Ahmet Yesevi (? - 1166) dir. Yesevi Ocağından yetişmiş Horasan erenleri / dervişler ayaklarında çarık, sırtlarında aba, bellerinde keşkül akın akın Asya ya, Mezopotamya ya, Anadolu ya ve Rumeli ne yayılmışlar, bulundukları yerde halkın gönüllerini fethederek oranın Türkleşmesini ve İslâmlaşmasını sağlamışlardır. Anadolu Abdalları, Anadolu Gazileri, Anadolu Ahileri ve Bacıları olarak bilinen dört zümre, gerçekten de Anadolu nun inşasında önemli işler başarmış, inanç yönünden sağlam temeller atmışlardır. Sayılamayacak derecede mevcudu olan bu zatlara ait gerek Anadolu da ve gerekse Rumeli de bugün yüzlerce yatır vardır. Manevî üstünlüklere sahip ulu zatlar, vefat ettikten sonra da halkın üzerinde etkili olmuş; etkilerini yüzyıllar boyunca toplum üzerinde göstermişlerdir. Yattıkarı türbeler / yatırlar halk tarafından abdal, eren, evliya, gazi, baba, dede, pir, seyyid, veli, şeyh, âlim, zâhit, ziyaret, şehit ve gibi kelimelerle adlandırmıştır. Bu zatların halkın gönlüne taht kurmalarında, onların hayattayken gösterdikleri birtakım olağanüstülüklerin yani kerametlerin rolü büyüktür. Ne var ki hepsinin keramet sahibi olduğunu söylememiz mümkün değildir. Nitekim Sivas ta yatmakta olan zatlar sadece bir din adamı, bir mutasavvıf değil bunların dışında bey, paşa, kadı, âlim, şair yahut sıradan insanlar da olabilmektedir. VII. yüzyıldan XX. yüzyıla kadar muhtelif yüzyıllarda yaşamış olan bu kişilerin şöhreti, insani yaşayışı veya talihsiz hayatı onların sevilmelerinde önemli rol oynamıştır. Bir kısmı hakkında bilgi bulunmamakla beraber halk onun yattığı yeri kutsal, içinde yatanı aziz ve mübarek bilmiş, hakkında menkıbeler vücuda getirmiştir. Türk-İslâm âleminde veli kabirleri veya makamları, halkın daima saygı duyduğu, ziyaret ettiği, orada bulunan zatın ruhaniyetinden istifade ettiği yerler olmuştur. İnsanlar, yatırları yalnız hacet ve dileklerinin Allah tarafından kabul edilmesi için değil, aynı zamanda çeşitli hastalıklardan kurtulmak maksadıyla da ziyaret ederler. Ancak şurası da var ki önceki yüzyıllara oranla günümüzde, tekkelerde yapılan bu ameliyeler pek azalmıştır. Buna rağmen yatırların toplum üzerindeki etkileri hâlâ sürmektedir. Halkın, gerek şehir merkezinde gerekse -pek çok beldede olduğu gibi- yüksekçe bir tepede mekân tutmuş olan mübarek şahıslar bir bakıma bulunduğu yörenin manevi bekçileridir; insanları tabii afetlerden, salgın hastalıklardan korurlar. Bir kısım ziyaret yerleri de halk hekimliğinin vazgeçilmez unsurlarıdır. Özellikle ruh ve sinir hastaları buralarda tedavi edilmeye çalışılır. Strese dayalı kısırlıkla çocuksuz kadınların yine yatırlar sayesinde çocuk sahibi oldukları görülmüştür. Ziyaret yerlerine yapılan toplu törenlerle köylülerin birbiriyle kaynaşmasını sağlar. Ziyaret yerleri bir milletin sözlü edebiyatına da tesir eder. Buralarla ilgili yüzlerce menkıbe ve efsane ortaya çıkmıştır. Ziyaretler bu yönüyle bir milletin kültürel kimliğinin önemli bir parçasını oluşturur. Anadolu nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında hiç şüphesiz 12. ve 13. asırlarda Horasan dan Anadolu ya gelen Horasan erenlerinin büyük payı olmuştur. Çünkü Anadolu sadece fethedilmemiş aynı zamanda vatanlaştırılmıştır. Anadolu halkı burayı kendilerine vatan olarak bırakan insanları ebedileştirmek yaşadıkları hayatı onlarla paylaşmak istemiş, bir yandan bölgedeki ağaç, kaya, vb. unsurlar kutsallaştırılarak taşı ve toprağı ile vatanı değerli kılma yoluna giderken, diğer yandan bu vatanın asıl sahipleri olarak düşünülen ve bir çağı yüce dağ başında mekân tutmuş kişiler olarak

tahayyül ettiğiniz bu alperenlere birer mekân tahsis etmiş, bu yerleri de ziyaret ederek onlara karşı vefa borcunu yerine getirmeye çalışmıştır. Peygamberimizin Kim benim velimi, eliyle, diliyle zarara uğratırsa, bana savaş açmış gibi olur. şeklinde bir hadisi olduğu rivayet edilir. Veli kişiler, Allah dostudur ve Allah tarafından korunurlar. Türbeleri ziyaret etme, pek çok sebebe dayanır. Başta hastalar götürülmekle beraber, bahtının açılmasından başarılı olmayı murat edenlere kadar nice insanın gittiği yerlerdir. Ziyaretten olumlu sonuç alanlar, aynı istek veya rahatsızlıkta olanlara burayı şiddetle tavsiye ederler. Türbe ziyaretleri birtakım uygulamaları da beraberinde getirir. Samimiyetle okunan dua veya sureler yeterli değildir. Temeli Şamanizm inancına kadar giden ve doğrudan taş, su ve ağaç kültüyle ilgili bazı pratiklerin yapıldığı da bir gerçektir. İnsanlarımız ziyarete bağlı olarak birtakım kültlere bağlılığını da tezahür ettirirler. (Kült, kutsal nitelikli bir olgu etrafında teşekkül eden inanç, adet, saygı veya tapınmaya verilen addır. Türk halk kültüründe atalar, gök tanrı, yer-su (dağ, ağaç, su), ateş / ocak, hayvan, ölüm ve ölüler kültünden söz edilebilir. 1 Malum olduğu gibi peygamberlerin gösterdikleri olağanüstülüklere mucize, Allah ın salih kullarının gösterdikleri olağanüstülüklere de keramet denir. Keramet gösterme özelliği, veli zatlara Allah tarafından verilmiş bir lütuftur. Tasavvufta, kerametin gizlenmesi esastır. Keramet, gerektiği yerde ve gerektiği zamanda izhar edilir. Bu yüzden keramet sahibi şahsiyetler, bu özelliklerini büyüklük göstermek maksadıyla kullanmazlar. Horasan dan gelen Anadolu erenleri, keramet sahibi insanlardır. Aradan geçen 900 seneye rağmen halkın nesilden nesle anlattığı kerametler, hep onlara olan inancı sıcak tutmuş, böylelikle halkın üzerinde biraz daha etkili olmalarını sağlamışlardır. (Yattığı yeri bildirme, hırsızı ortaya çıkarma, depremden koruma, kolların uzaması, hazinenin yerini bilme, yatırı ortadan kaldırmak isteyenlere belâ getirme, ölüyü diriltmek, diriyi öldürme, ateşte yanmama, duanın gerçekleşmesi, vahşi hayvanları emrine almak, tayy-i mekân, gaybdan ve gelecekten haber verme, yağmur, kar veya dolu yağdırma, zehirden etkilenmeme, öleceği zamanı bilme, mevsimin dışında çiçek veya meyve oldurma, yerden, taş veya kayadan su fışkırtma, dağları, tepeleri, taş ve kayaları yürütme, hayvanları konuşturma, akarsuları durdurma, tersine akıtma, şarabı bal etme, taşı toprağı altın, yahut tohum haline getirmek, az yiyecekle çok kişiyi doyurma,, ejderha ile savaşarak halkı kurtarma,, hızır ile görüşme, tahta kılıçla düşmanlarını yenme, hasımlarını taşa çevirme, darda kalanların imdadına yetişme, kudret top ile selamlaşma, taşta at ayağı veya baston izi bırakma, öldükleri halde hayatta görünme, kellesini koltuğuna alıp savaşma, geyiklerden faydalanma, bir yerden diğer bir yere uçma, suyu kutsayıp şifalı hale getirmek, türbesinden çıkarak abdest alma, adak yerine nur doğması.) Velilerin gerek belli bir inanca sahip oluşları, gerekse gösterdikleri kerametler, onların gönüllerde yer tutmasına kâfi gelmiştir. Halkın nezdinde onlar, çoğunlukla bulundukları yörenin manevi koruyucusudur ve o civarı yangın, deprem, sel gibi felâketlerden koruyan zatlardır. Hatta onlara verilen yücelik bazen olağanüstü boyutlara ulaşır. Söz gelişi; kabirleri 5-6 m. hatta daha fazla uzunluğa varacak cesamettedir (Gazi Baba) yatırı gibi.. Genel olarak bakıldığında bu zatların bir tekkede şeyhlik yaptıkları, müritleriyle bir araya gelip zikir çektikleri kanaati vardır. Hâlbuki sağken farklı işlerle uğraşmışlar, halkla iç içe olmuşlardır. Bu bağlamda gazi, şehit, alperen, şeyh, müderris, kadı, bey, emir, derviş, meczup, âlim ve şairlerin karşımıza çıktığını görürüz. İnsanların gönlüne taht kurmuş olan veli kişilerden nicesinin yerleri kaybolmuş, bir kısmı kutsal bölge olarak zihinlerde kalmıştır. İşte bu tip olanlardan bazıları, kişilerin rüyalarına girerek yerlerini belli etmişlerdir. Daha ziyade menkıbelerde rastladığımız don / şekil değiştirme hadisesi ermiş bir kişinin turna, güvercin, doğan, geyik, yılan, balık veya ejderha gibi hayvanların şekline girmesi şeklinde tezahür eder. 1 Pertev Naili Boratav, 100 Soruda Türk Folkloru, İstanbul, 1973, s. 49-78.

Ahmet Yesevi'nin turna Hacı Bektaş Veli nin, güvercin, Doğrul Baba ve Abdülkadir Geylanî'nin doğan, Abdal Musa nın da geyik donuna girdiğini bilmekteyiz. Türk kültüründe ad verme (onomastik) geleneği çok köklü bir gelenektir. Kişi, yer ve alet adlarının her birinin alınış sebepleri vardır. Zaman, zemin, olay, durum, düşünce her biri isim koymak için bir faktördür ve isim koyma hususunda kendi içlerinde pek çok alt başlığı ihtiva ederler. Çocuk sahibi olunduğunda yatırın ismine binaen aynı isim yahut onun büyüklüğüne uygun isim konulur. Yüzölçümü itibariyle Türkiye nin ikinci büyük ili, mezralar hariç 1285 köyüyle Türkiye nin en fazla köyüne sahip olan Sivas, yüzyıllar boyu pek çok kültüre beşiklik yapmış bir yöremizdir. 1071 Malazgirt zaferinden sonra akın akın, bugün Anadolu dediğimiz Diyar-ı Rum a gelen Horasan erenleri, Sivas yöresinde de faaliyet göstermişler; halkın üzerinde Ahmet Yesevî düşüncesini hâkim kılmaya çalışmışlardır. Onların gayretleri sayesinde sadece Anadolu değil, Rumeli nin de fethi kolaylaşmış, böylece gelecek için sağlam zemin hazırlanmıştır. Bu zatların yoğun faaliyet gösterdikleri yörelerden birisi de Sivas tır. Tespit edebildiğimiz yatır sayısı 468 dir. Bunda, Sivas ın coğrafî konumunun önemli payı vardır. Veli dediğimiz işte bu şahsiyetlerin kimisi kardeştir. İnanışa göre bunlar Horasan dan Anadolu ya kardeşleriyle veya aynı inanca sahip arkadaşlarıyla birlikte gelmişlerdir. Genellikle, bir yere geldikten sonra şeyhlerinin yahut kendilerinin farklı yönlere iri taşlar atıp taşların düştüğü yerleri kendilerine mekân tutmuşlardır. Sivas yöresindeki kardeş erenlerden bazıları 2, 3, 4, 5, 6 ve 7 kardeş şeklinde, karşımıza çıkmaktadır. 3 ve 7 kardeş olanların sayısı daha fazladır. Bunları, sayılarına göre şöyle gruplandırabiliriz: 2 Kardeş Adamfakı / Âdem Fakih/ Faki Baba: Şeyh Merzuban Veli nin kardeşidir. Ali Baba: Ağ Baba ile kardeştir. Ali Baba: İbrahim Dede ile kardeş olduğu söylenir. Ali Baba: Tecer Dağı nın güneyinde yatmakta olan Ömer Osman la kardeş olduğu söylenir. Arap Baba: Sivas Soğuk Çermik te yatan Ahmet Turan Gazi nin kardeşi olduğu söylenmektedir. Ayvet Dede: Dediği Dede ile kardeş olduğu söylenir. Bel Dede: Kekliktepe de yatan iki kardeşten birisidir. Can Abdal: Sarıtekke köyünde yatmakta olan Muhtar Abdal ın kardeşi olduğu söylenir. Davullu Dede: Arap Dede nin kardeşi olduğu söylenir. Gani Dede: Kara Baba nın kardeşi olduğu söylenir. Garip Baba /Garip Dede: Bir söylentiye göre Garip Musa ile kardeşlermiş. Hafız Mustafa / Deli Hafız: Şeyh Kasım ın kardeşidir. Haydar Baba: Avşar köyünde yatmakta olan Cogi Baba nın kardeşi olduğuna inanılır. İskender Şeyh: Kanber Baba ile kardeş olduğu söylenir. Kara Baba: Gani Baba nın kardeşidir. Karayakup: Gölova da yatan bir kardeşi vardır. Müslüme Ana: Ahmet Dede nin kardeşidir. Sarılık Tekkesi / Emir Arif: Söylentiye göre Emir Ahmed in kardeşiymiş. Süleyman: Kardeşi Veyis ile birlikte Kangal Mescit köyünde yatmaktadır.

Şeyh Hasan: Şeyh Ömer le kardeştir. Tekke: Kara Baba nın kardeşidir. Tiflis Baba: Fıdıl Baba ile kardeştir 3 Kardeş Ağ Baba: Kara Baba ve Küre Baba ile kardeştir. Ak Baba: Kevgir Baba ve Küre Baba ile kardeştir. Akkoca Sultan: Anadolu ya, Horasan dan iki kardeşi ve bir arkadaşıyla gelmiştir. Kendisi şu anda yattığı Akkoca köyüne, kardeşinin biri Zile de, diğeri Sapoğul da, arkadaşı da Karalar köyünde makam tutmuştur. Akşaktaşı: Aslen Tokatlı olup, iki kardeşiyle birlikte gayr-ı Müslimlere karşı savaşırken şehit olmuştur. Ali Baba: Çiçekli Baba ve Bakır Baba ile kardeştir. Arap Askerler: Mehmet Paşa Mahallesinde bir evin bahçesinde yatan üç kardeştir. Ardıç Baba / Top Ardıç: Ahmet Baba ve Tebit Hızır ile kardeştir. Cogi Baba: Rivayete göre bunlar üç kardeştirler. Bu kardeşlerden Pir Gökçek, Bağlama köyüne, diğer kardeş Sorhun Köyü ne, Cogi Baba ise İmranlı nın Cogi Köyü ne gider. Çaşkur Baba: İnanca göre, Çaşkur Baba nın iki kardeşi daha vardır. Çeltek Baba: Selçuklular döneminde üç kardeş olarak Horasan dan Anadolu ya gelmişlerdir. Kardeşlerden biri Sivas ta, diğeri Zile dedir. Dindar Şeyh / Dündar Şeyh: Üzümlü köyündeki Müstecap Şeyh ve Bereket Şeyh le kardeş olduğu söylenir. Elmalı Baba: Küpeli Baba ve Kızıl Baba nın kardeşidir. Horasan dan gelen evliyalardandır. Fatma Ana: Halkın inancına göre Köse Süleyman, Fatma Ana ve Şemsi Ana kardeştirler. Felfan Baba: Tatarmış Dede ve Tekke köyündeki Mehmet Dede ile kardeş olduğuna inanılır. Garip Ardıç: Horasan dan yola çıkan üç kardeştir (Kaçak, Küsme, Garip Ardıç). Gülmez Baba / Şeyh Ziya: Kara Baba ve Gemerek te yatan Ali Baba kardeşleridir. Hacı Ahmet: Çataloluk beldesinin Yellice tepesindedir. Halk Köse Süleyman ve Fatma Ana ile kardeş olduğuna inanır. Huğ Baba: Üç kardeştirler. Diğer kardeşleri de Karacahisar köyünde yatmaktadır. Bunlardan birisi Pir Gazi dir. Kepez Baba: Keşmen Baba ve Koşa Baba nın kardeşidir. Kızıldağ Baba / Gileyik: Kızıldağ Baba ve Şemmas Pir ile kardeştir. Koca Saçlı: Söylentiye göre Seyyit Baba ve Ağar Baba kardeşlermiş. Küre Baba: Kara Baba ve Koyun Baba nın kardeşidir. Mehmet Ali Baba: Mustafa Niyazi ve Ayşe isimli iki kardeşi vardır. Melek Baba: Üç kardeş olduğuna inanılan bu zatlardan birisi Beydağı nda, birisi onun karşısına düşen tepede, üçüncüsü de Pir Göcek deresinde yatmaktadır. Molla Yakup: Molla Sait ve Molla Mustafa ile kardeştir. Salâvat Baba: Bir söylentiye göre Salâvat Baba ile Çeltek Baba ve Şaban Baba kardeştir. Sarı Baba: Horasan dan gelen üç kardeştir.

Seki Dede: Melikgazi ve Hasan isminde iki kardeşi veya silah arkadaşının olduğu söylenir. Sırıklı Baba: Tokat ın Kad beldesindeki Kad Baba ve Yıldızeli nin güneyindeki Çal Dağı nda yatmakta olan Çal Baba ile kardeştir. Sırıklı Baba: Üç kardeşten birisidir. Diğer kardeşler, Tekir mevkiinde yatan zat ile Karaşar köyünde yatmakta olan Derdiyar Baba dır. Şahin Baba: Melül Baba ve Almus ta yatmakta olan Hubyar Sultan ın kardeşi olduğu söylenir. 4 Kardeş Abdal Baba: Şarkışla nın Sultan köyündeki Ziraat Baba, Yunusören köyündeki Kara Baba, Akdağmadeni civarında yatan Ali Baba ile kardeştir. Dört Kardeş: Keregeban daki çalılık yerdedir. Köse Baba: Geyikli Baba, Katerli Baba, Eğerli Baba ve Köse Baba nın kardeş olduklarına inanılır. Osman Gazi: Köse Süleyman ın, Fatma Ana ve Şemsi Ana ile kardeş olduğu söylenir. 5 Kardeş Davullu Dede: Bir söylentiye göre bu yöreye, beş kardeş olarak (Davullu Dede, Karacalar Tekkesi, Kevgir Baba, Turna Dağı Ziyareti, Damıl Baba) Horasan dan gelmişlerdir. 6 Kardeş Boz Dede: Bir söylentiye Haşhaşi Hazretleri, Arap Dede, Küpeli Baba, Davullu Dede, Mehmet Dede ile kardeştir. 7 Kardeş Abdal Baba: Bir söylentiye göre; Abdal Baba, Koyun Baba, Ziraat Baba, Kara Baba, Muhtar Abdal, Can Abdal, Colü Dede yedi kardeştir. Ada Dede / Ada Şeyh: Haydar Şeyh, Köse Süleyman, Müstecap Şeyh, Duman Dede (Koyulhisar), Bahattin Şeyh (Akıncılar), Dündar Şeyh ile kardeştir. Ali Dede / Ali Dağı: Ermiş yedi kardeşten birisi olduğu söylenir. Arap Dede: Söylendiğine göre Arabistan dan gelen yedi ulu kardeşten birisidir. Bu kardeşlerden ikisi Altınyayla nın Serinyayla köyünde yatmakta olan Davullu Dede ile Boz Dede dir. Colü Dede / Coğ Dede / Cöğü Dede: Yedi kardeşten birisidir. Haydar Şeyh: Haydar Şeyh, Ada (Dede) Şeyh, Köse Süleyman, Müstecap Şeyh, Duman Dede (Koyulhisar), Bahattin Şeyh (Akıncılar), Dündar Şeyh olmak üzere yedi kardeştirler. Hoca Mercan: Mengücekler döneminde yaşamış yedi kardeşten birisidir. Kara Baba: Yedi kardeşten (Karababa, Abdal Baba, Kevgir Baba, Küre Baba, Ağ Baba, Ali Baba ve Çeltek Baba) birisidir. Kara Baba: Yedi kardeştirler. Bunlar; Abdal Baba, Koyun Baba, Ziraat Baba, Kara Baba, Muhtar Abdal, Can Abdal, Colü Dede dir. Karacalar Tekkesi / Şeyh Mehmet Dede: Bu civara Horasan dan yedi kardeş olarak gelmişler her biri bir tarafta kalmıştır. Bunlar; Küpeli Baba, Çam Dede ile Altınyayla da, Gümüşpınar, Savcun, Dedeli ve Kovalı köylerinde yatmakta olan zatlardır. Mıhlı Ardıç / Muhammed Bekira: Yedi kardeşten birisidir. Şeyh Bahattin: Horasan dan gelen yedi kardeşten birisidir. Şeyh Osman Baba: Horasan dan gelen yedi kardeşten birisidir. Yusuf Şeyh: Şeyh Nusrettin in talebelerinden olan yedi kardeşten birisidir.

Yukarıdaki gruplandırmaya baktığımızda farklı bilgilerin karşımıza çıktığını görmekteyiz. Sözgelişi aynı şahsiyet başka bir velinin kardeşi olarak da görülebilmektedir yahut verilen sayılar farklı olabilmektedir. Sivas taki kardeş velilerle ilgili olarak ulaştığımız sonuçları şöyle sıralayabiliriz: 1. Pek çoğunun Horasan dan 2, 3, 4, 5, 7 kardeş olarak veya aynı inanca sahip arkadaşlarıyla (40 kişi) birlikte Anadolu ya geldiklerine inanılmaktadır. 2. Erenler, bulundukları bölgenin manevi koruyucusudur ve o civarı yangın, deprem, sel gibi felâketlerden korurlar. 3. Veliler, kişilik ve manevi yapı itibariyle çeşitli özelliklere sahiptirler Pek çoğu eren olmakla beraber içlerinde alp-eren ve Anadolu Bacısı (Müslüme Ana, Fatma Ana, Şemsi na) olan kimseler de vardır. 4. Keramet sahibi kişilerdir. Erenler, kerametleri sayesinde manevi güçlerini sergileyerek halk nezdinde itibar ve güç kazanmışlar, bunun yanında halkın inancının sağlam kalmasını sağlamışlardır.. 5. Yatırlar, bulundukları bölgede kişilerin ad almalarında ve birtakım söz kalıplarının ortaya çıkmasında da rol üstlenirler 6. İnsanlar, yattıkları yerleri dilek, şifa, vaat için ziyaret ederler ve ziyaret sırasında taş, su ve ağaç kültüne dayalı birtakım pratikler yaparlar. Bunların bir kısmı dua, oruç, namaz şeklinde İslamî inançla bütünleşmiş olarak karşımıza çıkar. 7. Ziyaret sırasında buraya gelenlerin birbirini tanıması ve kaynaşması gibi bir fonksiyon icra ederler. 8. Türbede yatan zat hakkında anlatılanlar, edebiyatımızda sözlü anlatım türlerinin yaşamasında ve zenginleşmesinde önemli rol oynamaları olumlu bir gelişme olarak söylenebilir. 9. Türbe ziyaretlerinin sosyal psikoloji, sağlık ve inanç açısından faydaları ve zararları vardır. (Ruh, felç, sinir hastalarının, çocuk sahibi olmak isteyenlerin buralardan medet umarak zaman kaybına sebebiyet verilip arzu edilmeyen durumlarla karşı karşıya kalınmaktadır. Bunun yanında toprak yemek, vücuda taş sürmek yahut vücutta türbe toprağı taşımak vs. gibi pratiklerin ne derece isabetli sonuçlar doğuracağı şüphelidir. Bunları, halkın olumsuz yaklaşımları olarak zikredilebilir. Çalışmamızı tamamlamadan önce şu soruya da açıklık getirmemiz gerekir: Acaba bunların kardeş olarak Anadolu ya gelişleri gerçek midir, yoksa halkın yakıştırması mıdır? Bunun cevabını vermek şu an için mümkün görünmemektedir. Şu kadarını söyleyebiliriz ki, halkın kendi yöresinde baba yahut pir olarak nitelediği şahıslar arasında bir yakınlık kurma yoluna gittiği şüphesizdir. Buna sebep olarak da; toplum üzerinde onların daha tesirli ve güçlü olması kanaatinin uyanmasını düşünebiliriz. Nitekim Davullu Dede, Ali Baba, başkalarıyla birlikte kardeş gösterilebilmiştir. KAYNAKÇA Acar, İsmail Hakkı, Dertlere Deva olan Ziyaretler, Sivas Folkloru, S. 14, Mart 1974. Aslan, Özlem, Yıldızeli ve Çevresindeki Alevilerin Kültürel ve Dini Yapısı Üzerine Bir İnceleme, Sivas, 2001. (C. Ü. Sos. Bil Ens. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi). Aslanoğlu, İbrahim, Divriği de Yatırlar Evliyalar, Sivas Folkloru, S. 9, Sivas, 1973. Barkan, Ömer Lütfi, Kolonizatör Türk Dervişleri, Ocak Yay., Tarihsiz. Coşkun, Ayla, Sivas ın Altınyayla İlçesinde Halk İnançları ve Ziyaret Yerleri, Sivas, 2000 (C. Ü. Sos. Bil Ens. Yayımlanmamış Lisans Tezi).

Coşkun, Hasan, Altınyayla da Ziyaret Yerleri, Sivas, Revak 2000-2001. Çağlar, Önder, Zara ve Hafik te Ziyaret Yerleri, Sivas, 2005. (Basılmamış Lisans Tezi). Çelik, Hüseyin, Sivas ın Manevi Bekçileri, İslâm Güneşi, S. 12, Sivas, 1987, Çınargil, Saliha, Sivas ta Yatırlar, Sivas, 1992 (Basılmamış Lisans Tezi). Çiçek, Ercan, Suşehri ve Çevresinde Bulunan Ziyaret Yerleri, Sivas, 2004, (C. Ü. Sos. Bil Ens. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi). Demir, Recep, İmranlı'nın Sosyo-Kültürel ve Dini yapısı Üzerine Bir İnceleme, Sivas, 2002. (C. Ü. Sos. Bil Ens. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi). Demirel, Ömer, Osmanlı Dönemi Sivas Şehri, Sivas, 2006. Doymuş, Ergin, Her Yönüyle Kangal, Sivas, 1999. Gökbel, Ahmet, Şarkışla Yöresinde Yatırlar, Halk Kültürümüzde Sivas ın Yeri Sempozyum Bildirileri, Ankara, Tarihsiz. Gökbel, Ahmet, Kangal Yöresinde Ziyaret Yerleri ile İlgili İnanç ve Uygulamalar, C. Ü. İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. 3, Sivas, 1999. Gökbel, Ahmet, Sivas ta İnanç Kültürü, Sivas, 2010. Göker, Yakup, Şarkışla nın Sosyo-Kültürel ve Dini Yapısı Üzerine Bir İnceleme, Sivas, 1998. (C. Ü. Sos. Bil. Ens. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi). Görücü, İshak, Gürün ün Sosyo-Kültürel ve Dinî Yapısı Üzerine Bir İnceleme, Sivas, 1999. (C. Ü. Sos Bil. Ens. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi) Güntülü, Şahin, Gürün ve Çevresinde Ziyaret Yerleri ile İlgili İnanç ve Adetler, Sivas, 2000. (C. Ü. Sos. Bil Ens. Basılmamış Lisans Tezi) Güzel, Abdurrahman -Ş*ükrü+ K*aya+ Seferoğlu, Türk Millî Kültüründe Babalar, TKA, Erol Güngör'e Armağan, Ankara, 1988. İnan, Abdülkadir, Eski Türk Dini Tarihi, İstanbul, 1976. Kaya, Doğan, Âşık Karaoğlan ın Şiirlerinde Babalar, Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi, Yaz 2005/34, s. 281-306. Kaya, Fikri, Şarkışla Emlek Yöresinde Yaşayan Alevilerin Kültürel ve Dini Yaşantıları Üzerine Bir İnceleme, Sivas, 2003 (C. Ü. Sos. Bil Ens. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi). Kaya, İsmail, Hafik in Sosyo-Kültürel ve Dini Yapısı Üzerine Bir İnceleme, Sivas, 2008. (C. Ü. Sos. Bil Ens. Basılmamış Yüksek Lisans Tezi). Kurt, Rahmi, Sivas Merkez ve Merkeze Bağlı Köylerdeki Ziyaret ve Adak Yerleri, Sivas, 2001, (C. Ü. Sos. Bil Ens. Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi). Mahiroğulları, Adnan, Dünden Bugüne Zara, Sivas, 1999. Ocak, Ahmet Yaşar, Türk Halk İnançlarında ve Edebiyatında Evliya Menkıbeleri, Ankara, 1983. Özen, Kutlu, Sivas Yöresindeki Adak Yerleri, Revak 95, Sivas, Aralık 1995. Özen, Kutlu, Sivas ve Divriği Yöresinde Eski Türk İnançlarına Bağlı Adak Yerleri, Sivas, 1996. Özen, Kutlu, Divriği Evliyaları, Sivas, 1997. Özen, Kutlu, Sivas Yöresindeki Bektaşi Tekke ve Zaviyeleri, I. Uluslararası Hacı Bektaş Veli Sempozyumu Bildirileri, Ankara, 2000. Özen, Kutlu, Sivas Efsaneleri, Sivas, 2001. Pürlü, Kadir, Sivas ın İlbeyi Yöresinden Derlenen Efsaneler, Revak 98, Sivas, Aralık, 1998.

Yasak, İbrahim, Sivas Yatırları ve Abdülvehhab Gazi, Sivas, 2004. Yıldırım, Ali, Emlek Yöresi Köylerinde İnanç Özellikleri, Uluslararası Anadolu İnançları Kongresi Bildirileri, Ankara, 2001