WAO/EAACI Allerji Tanımlamaları



Benzer belgeler
Akut Romatizmal Ateş. I. Etyoloji ve Patogenez. Nurşen DÜZGÜN

Çocukluk Çağı Astımında İnhalan Allerjenlerin Cinsi ile Astım Şiddeti ve Prognozu Arasındaki İlişki

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI OKMEYDANI EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ KLİNİK ŞEFİ: Prof. Dr. Asiye NUHOĞLU UZMANLIK TEZİ

ALT L S OL O U L N U U N M U M YOL O L L A L RI R I İN İ F N E F K E S K İYON O L N A L RI R Uzm z. m. D r D.. PA P M A İR İ R GÜ G LE L Z

EGE ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJE KESİN RAPORU EGE UNIVERSITY SCIENTIFIC RESEARCH PROJECT REPORT

Akut intermitan porfiri, variegate porfiri, ya da kalitsal koproporfiri bulunan hastalar ve ailelerine yönelik bilgiler.

AKUT ROMATİZMAL ATEŞ TANISI ALAN HASTALARIN KLİNİK, EPİDEMİYOLOJİK VE LABORATUVAR YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Alevlenmelerin en yaygın nedeni, trakeobronşiyal enfeksiyonlar ve hava kirliliğidir. Şiddetli alevlenmelerin üçte birinde neden saptanamamaktadır

Akut Ve Kronik HBV İnfeksiyonunda Doğal Seyir

BEÜ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ HEMŞİRELİK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET İÇİ EĞİTİM

Her Yerde Karşımda; Nedir Bu HLA Tiplendirimi?

Özel Makale. Emzirme ile ilgili ESPGHAN Klavuzu

PERİKARDİT KILAVUZU. Perikardit nedir? Perikardit semptomları nelerdir?

İSTANBUL İLİNİN MALTEPE İLÇESİNDEKİ OKUL ÇOCUKLARINDA MİGREN VE GERİLİM TİPİ BAŞ AĞRISI PREVALANSI İLE KLİNİK ÖZELLİKLERİ

ÇOCUKLUK ÇAĞI ÜRİNER SİSTEM İNFEKSİYONLARINA YOL AÇAN ETKENLERİN DAĞILIMI VE ANTİBİYOTİK DUYARLILIKLARININ ARAŞTIRILMASI

SAĞLIK PERSONELİNE YÖNELİK EL YIKAMA VE EL DEZENFEKSİYONU REHBERİ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI VEREM SAVAŞI DAİRE BAŞKANLIĞI TÜRKİYE DE TÜBERKÜLOZUN KONTROLÜ İÇİN BAŞVURU KİTABI

Cerrahi İşlem Öncesi Koagülasyon Testleri Bozuk Olan Hastada Ne Yapmalıyım?

ve 8 saatlik ortalama değer (eğri altında kalan alan) TWA yı geçmediği için normal sınırlarda kabul edilir.

Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitiminde Halk Sağlığı Eğitimi

TÜRKİYE BÖBREK HASTALIKLARI ÖNLEME VE KONTROL PROGRAMI ( )

ÜVEİT HASTASININ MERAK ETTİKLERİ

Migren Baş Ağrısında Tanı Ve Tedavi Yaklaşımları

VEREM HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ Hazırlayan: Prof. Dr. Tevfik ÖZLÜ

AKUT FAZ REAKTANLARININ İSKEMİK İNMEDEKİ YERİ (CRP, Fibrinojen ve Seruloplazmin Düzeyleri)

İskemik İnme ve Akut Faz Reaktanları

SENDROMLU HASTALARDA ÜRODİNAMİ BULGULARI

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI FORPACK 12/200 mcg capsair inhalasyon için toz içeren kapsül

Allerjik uzak akrabalar ve ev ortamı tekrarlayan hışıltı ataklarına sebep olur mu?

Transkript:

WAO/EAACI Allerji Tanımlamaları Allerji ile ilgili kavramların isimlendirilmesi çeşitlilik göstermektedir. Bu önemli konuya açıklık getirmek ve sağlıkla ilgilenenler arasında en iyi iletişimi sağlamak amacıyla WAO allerji ile ilgili kavramlara küresel bir yaklaşım getirilmesini önermektedir. Avrupa Allerji ve Klinik İmmünoloji Akademisi (EAACI) tarafından önerilen Allerji için Yenilenmiş bir Adlandırma (A Revised Nomenclature for Allergy Ref Johansson et al., Allergy 2001 ) Dünya Allerji Organizasyonu tarafından güncellenmiş ve Küresel Kullanım için Allerjide Yeni Bir Adlandırma (A revised Nomenclature for Allergy for Global Use) Ref Johansson et al., JACI, 2004 olarak yayınlanmıştır. Allerji: Allerji, immünolojik mekanizmaların başlattığı bir aşırı duyarlılık (hipersensitivite) reaksiyonudur. Allerji antikor veya hücre aracılıklı olabilir. Vakaların çoğunluğunda allerjik reaksiyondan sorumlu olan antikor IgE izotipindedir ve bunlar IgE aracılıklı allerjiden yakınan bireyler olarak tanınırlar. Atopik bireylerde IgE aracılıklı allerjik reaksiyonların tümü ortaya çıkmayabilir. IgE aracılıklı olmayan allerjide antikor IgG izotipinde olabilir, örneğin dekstran içeren immün komplekslere bağlı anafilaksi; ve klasik örneği, günümüzde nadiren görülen, eskiden bir tip III reaksiyonu olarak anılan serum hastalığı. Allerjik bronşiyal pulmoner aspergillosis (ABPA) de IgE ve IgG antikorları bulunur. Allerjik kontakt dermatit lenfosit aracılıklı allerjik hastalıkların tipik bir örneğidir. Allerjenler: Allerjenler allerjiye neden olan antijenlerdir. IgE ve IgG antikorları ile reaksiyona giren allerjenlerin çoğu sıklıkla karbonhidrat yan zincirli proteinlerdir, ancak bazı durumlarda saf karbonhidratların da allerjen olabileceği varsayılmıştır. Nadir durumlarda düşük moleküler ağırlıklı kimyasal maddeler, örneğin hapten gibi davranan isosiyanat ve anhidridler, halen IgE antikorları için allerjen olarak kabul edilirler. Allerjik kontakt dermatitde klasik allerjenler T hücreleri ile reaksiyona giren, krom, nikel ve formaldehid gibi düşük moleküllü kimyasal maddelerdir. Atopi: Atopi, genellikle çocukluk ve ergenlik döneminde, sıklıkla protein yapıdaki allerjenlerle doğal karşılaşma sonucu duyarlı hale gelmeye (sensitizasyon) ve IgE antikorları yapmaya kişisel ve/veya ailevi eğilimi tanımlar. Atopinin sonucu olarak bu bireyler astım, rinokonjonktivit veya ekzemaya ait tipik semptomlar geliştirebilirler. Atopi ve atopik terimleri yalnızca, çevrede sıklıkla rastlanan ve tüm toplumun karşılaştığı fakat büyük çoğunluğun uzamış bir IgE yanıtı oluşturmadığı allerjenlere karşı IgE duyarlılaşmasına olan genetik yatkınlığı belirtmek için kullanılmalıdır. Yani atopi, yüksek IgE yanıtının klinik tanımıdır. Atopi terimi, serumda IgE antikorları veya pozitif deri testleri ile IgE duyarlılığı gösterilmeden kullanılmamalıdır. Atopik bir bireydeki allerjik semptomlar atopik astım örneğinde olduğu gibi atopik olarak nitelendirilebilir. Bununla beraber IgE aracılıklı astım genel olarak atopik astım olarak adlandırılmamalıdır. Arı zehiri veya bir ilaç gibi daha nadir görülen ve yüksek dozda karşılaşmayı belirten bir allerjene karşı pozitif deri testi veya serumda IgE antikorunun varlığı atopi için tanı kriteri değildir.

Aşırı duyarlılık: Aşırı duyarlılık, normal bireyler tarafından tolere edilen, belirlenmiş bir uyaranın başlattığı, objektif olarak tekrarlanabilen semptomlara veya bulgulara neden olur. Allerjik olmayan aşırı duyarlılık: Allerjik olmayan aşırı duyarlılık temelinde immünolojik mekanizmaların gösterilemediği aşırı duyarlılıklar için tercih edilen bir terimdir. Hastalık Terminolojisi Astım (GINA nın tanımı): Solunum yollarının kronik enflamatuar bir hastalığı olan astımda birçok hücre, özellikle mast hücreleri, eozinofiller ve T lenfositleri rol oynar. Astıma yatkın bireylerde, bu enflamasyon özellikle gece ve/veya sabaha karşı beliren tekrarlayan vizing, nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi ve öksürük ataklarına yol açar. Bu semptomlar genellikle yaygın ve değişken havayolu obstrüksiyonu ile bağlantılı olup en azından kısmen, kendiliğinden veya tedavi ile geri dönüşümlüdür. Aynı zamanda bu enflamasyon çeşitli uyaranlara karşı solunum yollarının cevap verirliliğinde bir artışa (hiperreaktivite) neden olur. Allerjik astım: İmmünolojik mekanizmalarla olan astımı tanımlamak için kullanılan temel terimdir. Astımda IgE aracılıklı mekanizmalar gösterildiğinde IgE aracılıklı astım deyiminin kullanılması önerilir. IgE antikorları hem ani hem de geç astım reaksiyonunu başlatabilir. Bununla beraber, diğer allerjik hastalıklarda olduğu gibi, T hücre bağlantılı tepkimelerin geç ve gecikmiş reaksiyonlarda önemli rolü olduğu görünmektedir. Semptomların süresine göre astım intermitant (aralıklı) veya persistan (sürekli) olarak isimlendirilebilir. Allerjik olmayan astım: Bu terim immünolojik olmayan astım tipleri için kullanılır. Allerjik ve allerjik olmayan astım alt gruplarını ayırdetmek için ekstrensek, intrensek, eksojen ve endojen gibi eski terimlerin artık kullanılmaması önerilir. Rinokonjonktivit: Burun ve konjonktivada immünolojik bir mekanizmaya bağlı aşırı duyarlılık reaksiyonlarının yol açtığı semptomlar allerjik rinokonjunktivit olarak isimlendirilir. Vakaların çoğu IgE aracılıklıdır. Semptomların süresine göre intermitant (aralıklı) ve persistan (sürekli) allerjik rinokojunktivit şeklinde ayrım yapılması yararlı olabilir. Dermatit: Derinin lokal inflamasyonunu tanımlayan kapsayıcı terim dermatit olmalıdır. Genel olarak atopik ekzema/dermatit diye bilinen klinik durum tek bir hastalık olmayıp, ortak özellikleri olan birkaç hastalığın bileşimidir. Bunu belirten daha uygun bir deyim ekzemadır. Bunun allerjik astım ve rinokonjonktivit ile ilgili olan alt grubu, yani atopik yapıdaki bir bireyde görülen ekzema, atopik ekzema olarak adlandırılmalıdır. Düşük molekül ağırlıklı kimyasallarla yakın temas temel olarak Th1 lenfosit aracılıklı bir allerjik kontakt dermatite yol açabilir. Allerjik olmayan tipi iritan veya toksik dermatit gibi terimler kullanılarak tanımlanabilir. Kaynaklar Johansson SGO, O B Hourihane J, Bousquet J, Bruijnzeel-Koomen C, Dreborg S, Haahtela T, Kowalski ML, Mygind N, Ring J, van Cauwenberge P, van Hage- Hamsten M, Wütrich B. A revised nomenclature for allergy. An EAACI position statement from the EAACI nomenclature task force. Allergy 2001; 56:813-824.

Johansson SGO, Bieber T, Dahl R, Friedmann PS, Lanier BQ, Lockey RF, Motala C, Ortega Martell JA, Platts-Mills TAE, Ring J, Thien F, Van Cauwenberge P, Williams HC. Revised nomenclature for allergy for global use: Report of the Nomenclature Review Committee of the World Allergy Organization, October 2003. J Allergy Clin Immunol 2004; 113: 832-836. Bu yazı EAACI ve WAO y ait original metinlerden Karen Hanley Davis (WAO) ve S.G.O. Johansson (karolinska Hastanesi, Stokholm) tarafından hazırlanan bir özettir. Translation kindly performed by Turkish National Society of Allergy and Clinical Immunology