İSLÂM DA KADIN ERENKÖYLÜ MUHAMMED HİKMET EFENDİ İÇİNDEKİLER



Benzer belgeler
Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Bu dersimizde İslam da aile ve aile hukukunu ele alacağız.

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

BYK & ŞYK DERSLERİ. Yaptıklarına karşılık olmak üzere kendilerine nice sevindirici ve göz aydınlatıcı nimetler saklandığını hiç kimse bilemez.

Avusturya Mutlu Aile Destek ve Danışmanlık Projesi

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım.

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

KADINA ARKADAN YANAŞMANIN HÜKMÜ

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

Bir selam ile selamlandığınızda ondan daha iyisiyle veya aynısıyla selamı alın (Nisa 86)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

SEÇİM VE GEÇİM Perşembe, 31 Ekim :31

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

GÜNAH ve İSTİĞFAR. Israr etmek kişiyi nasıl etkiler

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

AİLE: HAYATA AÇILAN PENCERE

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Eski Mısır Hukuku: Koca bazı şartlar altında birden fazla kadınla evlenebilirdi

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

Muhammed Salih el-muneccid

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Ümmü Rumân (r.a) Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :32

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Edeb Ya Hu! Cumartesi, 03 Ocak :31

ŞİRK VE ÇEŞİTLERİ EBU SEYF

Evlenirken Nelere Dikkat Edilmeli?

Muhammed Aleyhisselam ın Dilinden Dualar

Üç kişi vardır ki, Allah kıyamet gününde onlarla ne konuşur, ne onlara nazar eder, ne de onları günahlarından arındırır, onlara elim bir azap vardır:

Genç Kız ve Erkeklerin Evlilik Algısı

Senin için gelmesi mukadder olan şeylere hırs göstermen yersizdir. Senin için olmayan, başkasının hakkı olan şeylere, hasret çekmen yakışıksızdır.

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

D İ N H İ Z M E T L E R İ G E N E L M Ü D Ü R L Ü Ğ Ü AİLE VE

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

HZ. PEYGAMBER (S.A.V) İN HOŞGÖRÜSÜ VE AFFEDİCİLİĞİ

EY İMAN EDENLER! Allah ın emrine uygun yaşayın

İSLÂM DA CEZA SİSTEMİ HATA İLE ÖLDÜRME

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Wessalatu wesselamu ala Rasuluna Muhammedin we ala alihi we sahbihi ecmain. Allahumme Rabbena ya Rabbena takabbel minna inneke entessemiul alim.

Ne kadar kötü ب ئ س Temel-esas. Alçattı-küçük

RAMAZAN ORUCUNU DEVAMLI OLARAK 30 GÜN TUTAN KİMSENİN HÜKMÜ

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

Kadınların Dövülmesi. Konusuna Farklı Bir Bakış. (Nisa [4] 34)

Onu kendi haline bırakın, Allah'ın diyarında otlasın, sakın ona bir fenalık yapmayın.

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

ISLAM Kim, Îslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır.

Veda Hutbesi. "Ey insanlar! " Sözümü iyi dinleyiniz! Biliyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

NAMAZI, MESCİT VEYA CÂMİDE CEMAATLE KILMANIN HÜKMÜ. Vaizler Muhammed b. Salih el-muneccid. Terceme edenler. Muhammed Şahin. Tetkik edenler Ümmü Nebil

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

Gıybet (Hadis, Tirmizi, Birr 23)

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

Allah'tan korkmak, büyük makamlardandır. Çünkü Allahü teâlâ buyuruyor ki:

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu an hayatta ve yeryüzünde hazır mıdır? Abdulkerim el-hudayr

Muharrem ayı nasıl değerlendirilmelidir?

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

MÜRTED HADDİ (İSLÂM'DAN DÖNME)

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

Kur an ın Bazı Hikmetleri

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

Ayetlerin Mealleri: الله لا ا ل ه ا لا ه و ال ح ي ال ق ي وم لا ت ا خ ذ ه س ن ة و لا

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

OKUNMAMIŞ ÜÇ MESAJINIZ VAR

Samimiyet ve Sıdk İlişkisi

Kur'ân'da, Rabbimiz Peygamberin size şahid olması, sizin de insanlara şahid olmanız için, size müslüman adını verdi (Hac 78), buyurmaktadır.

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?


TALAK (ERKEĞİN BOŞAMA HAKKI)

UMRE YAPMANIN FAZİLETİ

Güzel Ahlâkı Kazanmak

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Yazar= Soner DUMAN. Soru:

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Asr-ı Saadette İçtihat

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

Evlilikte gizlenen hikmetler?

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

dinkulturuahlakbilgisi.com

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

Transkript:

İSLÂM DA KADIN ERENKÖYLÜ MUHAMMED HİKMET EFENDİ İÇİNDEKİLER HAZRETİ ÂDEM VE HAZRETİ HAVVA...9 LÜGATTE ERKEK VE KADIN...19 CAHİLİYEDE KADININ YERİ...19 İSLÂM DA KADININ YERİ VE DEĞERİ...21 YÂ RASÛLALLAH...28 ÂYETLERDE ERKEK VE KADININ VASIFLARI...28 KADIN VE ERKEK ARASINDAKİ YARATILIŞ FARKLILIKLARI...31 KADININ FAZİLETİ VE ERKEK ÜZERİNDEKİ HAKLARI...33 ZEVCİN ZEVCESİNE DİNİNİ ÖĞRETMESİ...35 KADIN VE ERKEĞİN BAZI VAZİFELERİ...37 KADINLARLA İSTİŞARE...39 ERKEĞİN FAZİLETİ VE KADIN ÜZERİNDEKİ HAKLARI...44 PEYGAMBERİMİZ ALEYHİSSELÂMIN KADINLARLA BEYATI...47 İSLÂM DA KARABET...54 AKRABA VE KOMŞU HAKKI...56 EVLENMENİN ÖNEMİ VE FAYDALARI...59 NİKÂHIN ÖNEMİ...71

6 İ Ç İ NDEKİ LER NİKÂH AKDİ VE MEHİR...74 MUTʹA NİKÂHI...77 ZİNA VE FUHŞİYYATIN ZARARLARI...77 VELİME DÜĞÜN YEMEĞİ...79 KISKANÇLIĞIN YERİ...80 KOCANIN EŞİ ÜZERİNDEKİ HAKLARI...83 İTAAT...86 İSLÂM DA TESETTÜR VE FAYDALARI...97 ZİYNETİN NEVİLERİ...102 TESETTÜRÜN BİRİNCİ NEVİ...102 TESETTÜRÜN İKİNCİ NEVİ...106 HAZRETİ MUHAMMED ALEYHİSSELÂMIN DÜNYAYA TEŞRİFLERİ...110 HAZRETİ ÂMİNE...115 VİLÂDET İ SENİYYE İ MUHAMMED...120 HAZRETİ HALÎME HATUN...121 HAZRETİ ÜMMÜ EYMEN...126 PEYGAMBERİMİZİN HALALARI...132 HAZRETİ SAFİYYE...132 HAZRETİ ERVÂ HÂTUN...137 HAZRETİ HÂLİDE BİNTİ ESVED...138 HAZRETİ ÜMMÜ HARAM...140 PEYGAMBERİMİZİN HANIMLARI...143 HAZRETİ HADİCE BİNTİ HÜVEYLİD...143 HAZRETİ ÂİŞE...152 HAZRETİ CUVEYRİYE BİNTİ HARİS...156 HAZRETİ HAFSA...159 HAZRETİ MEYMUNE BİNTİ HARİS...161 HAZRETİ SAFİYYE BİNTİ HAYY...163 HAZRETİ SÛDE BİNTİ ZEMʹA...165 HAZRETİ ÜMMÜ HABİBE...167 HAZRETİ ÜMMÜ SELEME...168 HAZRETİ ZEYNEB BİNTİ HUZEYME...170 HAZRETİ ZEYNEB BİNTİ CAHŞ...171 PEYGAMBER EFENDİMİZİN KIZLARI...177

İ Ç İ NDEKİ LER 5 HAZRETİ ZEYNEB...177 HAZRETİ RUKİYYE...178 HAZRETİ ÜMMÜ GÜLSÜM...178 HAZRETİ FATIMATÜ Z ZEHRA...181 GİTTİ FATIMATÜ Z ZEHRA DÜNYADAN...195 HAZRETİ MERYEM VE GÜZEL AHLÂKI...196 HAZRETİ SÜMEYYE BİNTİ HABBAT...208 HAZRETİ AFRÂ HÂTUN...211 HAZRETİ ASİYE VE GÜZEL AHLÂKI...214 HAZRETİ MUSAʹNIN ANNESİ...215 HAZRETİ MUSA NIN YARDIM ETTİĞİ GENÇ KIZLAR...218 HAZRETİ YUSUF VE ZÜLEYHA HATUN...221 HAZRETİ LUT VE HAZRETİ NUHʹUN EŞLERİ...227 HAZRETİ ESMA (ZATÜNNİ TÂKEYN)...228 HAZRETİ RÂBİA ADEVİYE...230 HİKMETLİ NASİHATLER...235 ÖMER BİN ABDÜLAZİZ HAZRETLERİ VE EVLİLİĞİ...246 KOCAYA İTAAT...250 KOCANIN RIZASI...251 KADININ İFFETİNİ KORUMASI...253 MÜ MİNE HANIMIN ALLAH A KARŞI VAZİFELERİ...254 KADININ NEFSİNE KARŞI SORUMLULUĞU...269 MÜ MİNE HANIMIN ÖRNEK VASIFLARI...273 MÜ MİNE HANIMIN AKRABALARINA KARŞI GÖREVLERİ...294 MÜ MİNE HANIMIN KOMŞULARINA KARŞI GÖREVLERİ...295 MÜ MİNE HANIMIN ARKADAŞLARINA KARŞI GÖREVLERİ...298 MÜ MİNE HANIMIN ÂDAB VE MUÂŞERETİ...309 DİN VE ÖNEMİ...354 ALLAH SEVGİSİ...355 ALLAH KORKUSU...357 TEVEKKÜL VE ÇALIŞMA...358 BÜYÜK GÜNAHLAR...362 TEVBE...371 KIYMETİNİ BİL...377

6 İ Ç İ NDEKİ LER VASAT DİN VE VASAT İNSAN...378 MÜ MİN AİLE...383 DİPNOTLAR...

ب س م الل ه ال رح م ن ال رح يم TAKRİZ Hamdolsun Allah a ki yerleri ve gökleri yarattı. Bize nutk u beyan öğreterek cism u can bahşetti. Yol gösterici Peygamber gönderdi, ona Kur an vahyetti. Ve O Peygamberi kadın erkek herkese rehber kıldı. O nun Habibine Âlina ve Eshâbına salat u selam olsun. Ey Aziz! Malumunuz ola ki şu anda elinizdeki bu muazzam kitap Füyûzât ı Rabbanî ve Letâif ı Sübhanî deryasından terennüm eden hoş nağmeli bir eser i şahanedir. İçerisinde hukuk ı İslâmiye ışığında muaşeret ve adaba ait mühim meseleleri ihata eden bu eser, Kur an ve ehadis i şerifede beyan buyrulan ve hayatımızı tenvir edecek misalleri de muhtevidir. Ayrıca, mezkûr eser i latif, sadece kadınların hukukuna ihtimam gösterilip erkeklerin hukukunu bir yana bırakan bir kitap olmayıp her iki tarafın da hukukuna dair din i İslâmdaki terazi yi adalete de ram olmuş bir teliftir. Zamanımızda bazı insanlar kadın haklarını savunurken haddi aşmışlar ve ifrata düşmüşler, bir kısmı ise kadını hiçbir hakka sahip olmayan, erkeğin zevk oyuncağı olarak görmüş ve tefrite düşmüşlerdir. Hâlbuki erkeği de kadını da yaratan Allah tır, Allah tan gayrı yaratıcı yoktur. Ve O Allah Subhanehü ve Teâlâ Kur an ı Mübîn de şöyle buyurur: و ل ا ت ع ت د وا ا ن الل ه ل ا ي ح ب ال م ع ت د ين

18 İ SLÂM DA KADIN Hudutları aşmayınız çünkü Allah hudutları aşanları sevmez Ondandır ki her iki tarafın da indi ilâhîde belirlenmiş hudutları çiğnemeyip huzur ve saadetli bir hayatı idame etmek için Kur an ı Kerîm ve Ehadis i Nebeviyede beyan olunan hakları bilmeleri zaruridir. Her kim bu kitabı tefekkür edip, sıdk ı yakîn ile mutaala ederek okursa Hak Teâlâ nın izniyle aklındaki efkârını tedirgin eden çözülmemiş müşkilatlı mes eleleri biiznillah izale edecektir. Bu dürr i yekta olan kitabı muhlisane okuyup tatbikine say u gayret gösteren mü min ve mü mineler, eşleri ve çocukları hakkında daha dikkatli olacaklar, birbirine karşı görevlerini yerine getirerek Kur an ve Sünnet dairesinde münevver bir yola vusul bulacaklardır. Tevfik Allah tandır. Abdulhekim El Mevlevî

HAZRETİ ÂDEM VE HAZRETİ HAVVA و م ن ا ح س ن ق و ل ا م من د ع ا ا ل ى الل ه و ع م ل ص ال ح ا و ق ال ا نن ى م ن ال م س ل م ين (İnsanları) Allahʹa davet eden, salih amel işleyen ve ʺBen müslümanlardanımʺ diyenden kimin sözü daha güzeldir? 1 İbni Abbas tan rivâyet olunur ki: Cenâb ı Hak, Havva validemizi Hazreti Adem in sol kaburga kemiğinden yarattı. Adem aleyhisselâm o esnada uyumakta idi. Uyanıp yanında gonca gül gibi Havva yı görünce kalbi ona aktı ve elini uzattı. Melekler: Ya Adem! Ona dokunma, henüz nikâhın kıyılmadı! dedi. Bundan sonra nikâhları kıyıldı. Mehrin şartı da üç kere Hazreti Muhammed Mustafa ya salâvat ı şerife getirilmesi olarak gerçekleşti. Bu, Allah celle celâlühu huzurunda ve Muhammedî hakikat önünde ilk nikâhın başlangıcı oldu. Nikâh böylece, Hazreti Muhammed Mustafa ya salâvat ile ulvî bir mana kazandı. İnsanlık tarihi rahmet, bereket ve feyiz tecellileri ile böylece başladı. Bütün muhabbetlerin özü, ilâhî muhabbettir. Cenâb ı Hak kullarına lutfettiği bütün sevgi ve muhabbetlerin hepsini hakikatte kendi muhabbetine vesile olarak bahşetmiştir. Muhabbetin zirvesine çıkabilmenin şartı Allahı ve Rasûlünü sevmektir. Eşler arasındaki muhabbet ve bağlılık ise Rasûlullah a tâbi olmakla elde edilir. İslâm dairesi gözetilerek kurulacak aile yuvaları üstün meziyetli ve bereketli haneler olur. Bu bakımdan aile hem Allah celle celalühunun muhabbetine vesiledir, hem de nesillerin ida 1 Fussilet Sûresi, Âyet 33

18 İ SLÂM DA KADIN mesi için zarûrîdir. Yani aile nizamı, hem bedenî bir ihtiyaçtır. Hem de manen gelişmenin ilk ve esaslı zeminini teşkil eder. İslâm nazarında evlilik her zaman asıl olmuş ve musırran teşvik edilmiştir. Zaten bunun aksi insan yaradılışına da aykırıdır. Çünkü evlilik geçerli mazeretler hariç insanoğlunun uzak durmaması gereken bir ihtiyaç ve sünnet i seniyyedir. Aile yuvası kurmanın bu kadar mühim olması itibariyle evlilikle arzu edilen maksatlara vasıl olmak ve ev mekânını bir huzur cenneti haline getirmek için riâyet edilmesi gereken pek çok ince ve nazik meseleler vardır. İlâhî muhabbete vesile olacak bir aile hayatı nasıl kurulur? Nelere dikkat etmeli ki, evlerimiz bir huzur ve saadet yurdu olsun? Nasıl yaşamalı ki hayat yolculuğumuz aksal gayemizde hitam bulsun? Bunun için Kur an ve Sünnet aileye tarif edilen maksat ve gayelere götürecek yolları, usulleri, kaideleri ve kıstasları en güzel biçimde vaaz etmiştir. Ayrıca bu nizama riâyet edilmediği takdirde, hangi vahim neticelerin ortaya çıkacağını da belirtmiştir. Bu hususta arzu edilen neticeye erişebilmek için Cenâb ı Hak bize numûnelerin en güzelini ve mükemmelini nasib etmiştir ki, O gönüller sultanı Hazreti Muhammed Mustafa aleyhisselâm dır. Hayatının hiç bir safhasında en küçük bir tezat bulunmayan O peygamberler serveri, kurduğu aile yuvasında da bu güzel nizamı yaşamış ve yaşatmıştır. Bu bakımdan iyi bir aile teʹsisi için Oʹnun şerefli ve müstesna güzelliklerle dolu aile hayatını bilmeli ve kendimize şiar edinmeliyiz. Nice gafiller evliliğe yanaşmayarak, bu husustaki günah ve haram girdaplarında perişan ve helak olmaktadırlar. Cenâb ı Hak şöyle buyuruyor: و ي اا د م اس ك ن ا ن ت و ز و ج ك ال ج نة ف ك ل ا م ن ح ي ث ش ي ت م ا و ل ا ت ق ر ب ا ه ذ ه ال شج ر ة ف ت ك ون ا م ن ال ظال م ين

İ SLÂM DA KADIN 19 (Allah buyurdu ki) Ey Adem! Sen ve eşin cennette yerleşip dilediğiniz yerden yeyin. Ancak şu ağaca yaklaşmayın! Sonra zalimlerden olursunuz. 2 Allah Teâlâ, Hazreti Âdem aleyhisselâmı yarattı ve ona zevce olarak da Hazreti Havva yı yarattı. Onların her ikisine cennette diledikleri her şeyden yemeleri, orada hayat sürmelerini ancak yasaklanmış bir ağaca yaklaşmamalarını emretti. Hazreti Âdem e meleklerin bilmediği ilimler öğretilmiş ve bütün meleklere Hazreti Âdem e secde emri verilmiş. Bütün melekler ona secde etmişler, ancak iblis secde emrine isyan etmiş, insanın üstünlüğünü kabul etmemiş. Bu kadar bol nimetlere, şerefe sahip olan Âdem babamız ve Havva validemiz cennette yaşamaya başladığı andan itibaren imtihan ı ilâhiyeye tâbi tutuldular. Cenâb ı Hak iblisin hilesini şöyle beyan buyurur: ف و س و س ل ه م ا ال شي ط ان ل ي ب د ى ل ه م ا م او ر ى ع ن ه م ا م ن س و ا ت ه م ا و ق ال م ان ه يك م ا ر بك م ا ع ن ه ذ ه ال شج ر ة ا لا ا ن ت ك ون ا م ل ك ي ن ا و ت ك ون ا م ن ال خ ال د ين Derken şeytan, birbirine ayıp yerlerini göstermek için onlara vesvese verdi ve Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî kalanlardan olursunuz diye yasakladı dedi. 3 İnsan, ebedî yaşama arzusunu hiçbir zaman içinden atamadı. Herkes ebedî veya uzun yaşamak ister. Cenâb ı Hak bu meyanda şöyle buyuruyor: 2 Araf Sûresi, Âyet 19 3 Araf Sûresi, Âyet 20

18 İ SLÂM DA KADIN و ا لذ ين آ ذب وا ب ا ي ات ن ا و اس ت ك ب ر وا ع ن ه ا ا ول ي ك ا ص ح اب ال نار ه م ف يه ا خ ال د ون Âyetlerimizi yalanlayanlar ve büyüklenip onlardan yüz çevirenler var ya, işte onlar ateş ehlidir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. 4 Mü minlerin cennetteki ebedî hayatı için şöyle buyurur: و ا لذ ين ا م ن وا و ع م ل وا ال صال ح ات ل ا ن ك ل ف ن ف س ا ا لا و س ع ه ا ا ول ي ك ا ص ح اب ال ج نة ه م ف يه ا خ ال د ون İnanıp da iyi işler yapanlara gelince ki hiç kimseye gücünün üstünde bir vazife yüklemeyiz işte onlar, cennet ehlidir. Orada onlar ebedî kalacaklar. 5 Şeytan, insanların içinde var olan bu ebedî yaşama duygusuyla Hazreti Âdem ve Havva validemizi aldatmaya çalışıyordu. Hazreti Âdem ile Havva validemiz o güne kadar asla bir canlının yemin ile yalan söyleyeceğini bilmiyorlardı. Şeytan onlara yaklaştı ve onlara vesvese verdi. Hazreti Âdem ve Hazreti Havva, yalan söylemeyeceklerine inandıkları şeytanın Allah ın ismine yemin ederek söylediği sözlerine aldandılar. Onlara: Ben size hayırlı bir öğüt veriyorum siz cennette ebedî kalmak veya melekleşmek istemez misiniz, aynı melekler gibi, günahsız bir varlık olmak istemez misiniz? dedi. Elbette ki insanlar ebedî yaşamak isterler. İşte şeytan Âdem aleyhisselâm ve Havva validemize böyle yaklaştı, böylece onları hile ile aldattı. Ağacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine göründü ve cennet yapraklarından üzerilerini örtmeye başladılar. 4 Araf Sûresi, Âyet 36 5 Araf Sûresi, Âyet 42

İ SLÂM DA KADIN 19 و ن اد يه م ا ر به م ا ا ل م ا ن ه ك م ا ع ن ت ل ك م ا ال شج ر ة و ا ق ل ل ك م ا ا ن ال شي ط ان ل ك م ا ع د و م ب ين Rableri onlara: Ben size o ağacı yasaklamadım mı ve şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi? diye nidâ etti. 6 Haramlarla helalleri kıyasladığımız zaman göreceğiz ki, Allah ın insanlar için helal kıldığı nimetler sayılamayacak kadar çok, yasak ettikleri ise pek azdır. Fakat geliniz görünüz ki insanlar, Allah ın yasak kıldığı haramlara dalıp gidiyorlar ve neticede hüsrana uğruyorlar. Nefsimizin fısıldamaları şeytanın fısıldamalarından daha tehlikelidir. Eğer nefsimize, şeytana ve toplumdaki kötü ahlâklı kimselerin telkinine uyarsak biz de hüsrana uğrayanlardan oluruz. Âdem aleyhisselâm ile Havva validemiz, cennette kendilerine mahsus bir örtü ile örtünmüşlerdi, hatta Hazreti Âdem ile Hazreti Havva avret mahallerini kendileri dahi göremiyorlardı. Fakat haram olan o ağacın meyvesinden yedikleri zaman, Allah edeb yerlerini örten örtüyü kaldırıverdi ve birbirlerinin edeb yerlerini gördüler ve utançla koşuşup ağaç yaprakları ile örtünmeye çalıştılar. O hali görür görmez pişman oldular. Öyle bir pişmanlık ki birbirlerinin yüzlerine bile bakamadılar. Ne yaptık, ne ettik de biz bunca nimetin içine gark olmuş iken Rabbimizin yasak ettiği o meyveden yedik dediler. Onlar o hallerinden çok utandılar. İşte insanın imanı olursa hayâsı da olur. Rasûlullah aleyhisselâm: Hayâ imandandır 7 buyuruyor. 6 Araf Sûresi, Âyet 22 7 Hadis, Buhârî

18 İ SLÂM DA KADIN Bir insanın hayâ duygusu o kimsenin imanıyla orantılıdır. Bir insan, Allah a karşı, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selleme karşı insanlara karşı hayâlı ise, işte o kimsenin imanı kemale ermiştir. O kimsenin hayâsının derecesi imanının derecesini gösterir. Çünkü hayâ imandandır, şeytanda hayâ yoktur. Hazreti Âdem in kalbinde ise iman ve tam bir teslimiyet vardı ama bir an için yanıldı. İlgili âyet i Kerîmeler de bize gösteriyor ki, insan yaptığı ibadet ve taata güvenmemeli, akıbetinden ne emin olmalı ne de ümidini kesmelidir. Ben namaz kılıyorum, oruç tutuyorum, Allah yolunda hizmet ediyorum, ben cennete girmeyeceğim de kim girecek? gibi sözler, düşünceler çok tehlikeli söz ve düşüncelerdir. Tarihte bunun çok örnekleri var. Meselâ: Belam bin Baura, âlimdi ve evliyaullahın büyüklerindendi, ism i azam duasını biliyordu; fakat Hazreti Musa aleyhisselâma haset ettiği için, bu hasedi onu imanından etti. Şeytan, Âdem aleyhisselâma haset etti, onu, çamurdan yarattın beni ateşten yarattın, o benden hakirdir dediği için helak oldu. Her ikiside haset sebebiyle helak oldu. Allahu Tebareke ve Teâlâ hazretleri şöyle ferman buyurur: و ات ل ع ل ي ه م ن ب ا ا لذ ى ا ت ي ن اه ا ي ات ن ا ف ان س ل خ م ن ه ا ف ا ت ب ع ه ال شي ط ان ف ك ان م ن ال غ او ين و ل و ش ي ن ا ل ر ف ع ن اه ب ه ا و ل ك نه ا خ ل د ا ل ىال ا ر ض و ا تب ع ه و يه ف م ث ل ه آ م ث ل ال ك ل ب ا ن ت ح م ل ع ل ي ه ي ل ه ث ا و ت ت ر آ ه ي ل ه ث ذ ل ك م ث ل ال ق و م ا لذ ين آ ذب وا ب ا ي ات ن ا ف اق ص ص ال ق ص ص ل ع له م ي ت ف كر ون Onlara (yahudilere), kendisine âyetlerimizden verdiğimiz ve fakat onlardan sıyrılıp çıkan, o yüzden de şeytanın takibine uğrayan ve sonunda azgınlardan olan kimsenin haberini oku. Dileseydik elbette onu bu âyetler sayesinde yükseltirdik. Fakat o, dünyaya saplandı ve hevesinin peşine düştü. Onun durumu tıpkı köpeğin durumuna benzer: Üstüne varsan da dilini çıkarıp solur, bıraksan da dilini sarkıtıp

İ SLÂM DA KADIN 19 solur. İşte âyetlerimizi yalanlayan kavmin durumu böyledir. Kıssayı anlat ki belki düşünürler. 8 Öyleyse insan yaptığı ibadete güvenmemelidir ama bunun yanında Allah tan da asla ve asla ümidini kesmemelidir. Hulefâ i Râşidîn in ikincisi Hazreti Ömeru l Faruk radıyallahu anh ki cennetle müjdelenen on sahabeden birisidir bunu ne güzel ifade ediyor: Biri müstesna bütün insanlar cennete girecek denilse, o bir kişi ben miyim diye korkarım. Birçok insan cehenneme girecek fakat insanların bazısı cennete girecek denilse, cennete girecek o kişiler içinde ben de olabilir miyim diye ümit ederim. Bir zaman İsrailoğulları içinde Barsisa denilen bir ibâdet ehli vardı. Zahitliği, doğuya batıya erişmişti. Nerede bir hasta varsa, ona okur veya okunmuş su yollardı, hasta içince Allah ın izniyle sağlık ve şifa bulurdu. Barsisa öyle bir şöhret kazandı ki o zamanın hekimlerine kimse gitmez oldu. Fakat iblis, kadın fitnesiyle Barsisa yı dalalete sürükledi o da helak oldu. Mü min, beynel havf verrecâ, korkuyla ümit arasında yaşayacak, Allah a ibadet ve taat edecek; Allah ın bütün emirlerini yerine getirmeye gayret edecek, bütün nehiylerinden sakınacak fakat asla sonundan emin olmayacak. Çünkü önümüzde çok hile ve tuzaklar vardır. Bu yol ancak tam bir iman ve mutmain olmuş kalp ile kat edilebilir. İmanda şüphesi olan, imanda zaafı olan ve kötü çevrelerle düşüp kalkanlar, kendilerine şeytanı ve şeytanın avanesini rehber edinenler bu yolda helak olurlar. Allah cümlemizi korusun. 8 Araf Sûresi, Âyet 175 176

18 İ SLÂM DA KADIN Âdem aleyhisselâm ile Havva validemiz, kendi çıplak hallerini, edep yerlerini görünce bildiler ki büyük bir suç işlediler. Hemen mayalarında olan o hâlisâne duygular harekete geçti ve: ق ال ا ر بن ا ظ ل م ن ا ا ن ف س ن ا و ا ن ل م ت غ ف ر ل ن ا و ت ر ح م ن ا ل ن ك ون ن م ن ال خ اس ر ين Dediler ki: Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz. 9 Ama şeytan Allah ın huzurundan kovulunca: ق ال ا ن ظ ر ن ى ا ل ى ي و م ي ب ع ث ون Dedi ki: Bana, (insanların) tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver. 10 Allah mühlet verince: ق ال ف ب م ا ا غ و ي ت ن ى ل ا ق ع د ن ل ه م ص ر اط ك ال م س ت ق يم (İblis) dedi ki: Beni azdırmana karşılık, ben de onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım. 11 Bakınız ben azdım demiyor, kendi nefsine suç bulmuyor da Allah a nisbet ediyor azmasını. Bununla da kalmıyor, İslâm yolunun, sırât ı müstakimin önüne oturacağını, insanları hak yoldan çevirmek için her türlü hile ve desiseye başvuracağını yeminle ifade ediyor. Evet, iki tıynet, iki yaratılış. Biri günahını idrak ettiği, hatasını anladığı an hemen itiraf ediyor, günahından rücu ediyor ve Rabbine yönelip af diliyor. Diğeri ise şeytan tıynetidir haşa Allah ı suçluyor. 9 Araf Sûresi, Âyet 23 10 Araf Sûresi, Âyet 14 11 Araf Sûresi, Âyet 16

İ SLÂM DA KADIN 19 Burada şeytanın ve Hazreti Âdem in beş vasfına işaret vardır. Âdem aleyhisselâmı, bu hatayı işledikten sonra, yeniden Allah indinde makbul eden; onun bahtiyarlığına vesile olan beş özellik şunlardır: 1 Adem aleyhisselâm Allah ın emrine muhalefet ettiğini, anladı. Ya Rabbi! Ben günah işledim, sen yasak kılmıştın ama ben bu yasağa riâyet etmedim diye de itirafta bulundu. 2 Günahına pişman oldu. Ya Rab! Biz nefsimize zulmettik dedi. 3 Nefsini levmetti, kınadı ve: Bu günah benim nefsimdendir dedi. 4 Tevbe etti, af diledi. 5 Allah ın rahmetinden ümidini kesmedi. Ben bu günahı işledim. Artık Allah ın rahmeti bana gelmez, ben cehennemi hak ettim gibi bir ümitsizliğe kapılmadı. İşte Hazreti Âdem ve Hazreti Havva validemizin bu beş güzel vasfı onların kurtulmasına vesile oldu. Bu bizim hatamızdır, kendi nefsimize zulmettik dediler. Zulmü, kendi nefislerinden bildiler, sonra bununla da kalmadılar. Hemen ellerini açtılar, o yüce Rabbimize yöneldiler, O na gözyaşlarıyla tevbe ve istiğfar ettiler. Rivâyetlere göre Hazreti Âdem ile Hazreti Havva, cennetten çıkarılıp yeryüzüne indirildiklerinde, ikisi de ayrı ayrı yere indirilmişlerdir. Hazreti Âdem Serendip Adası na, Hazreti Havva validemiz de Cidde ye indirildi. Cidde, arapçada cedd yani ebe, büyük ana manasınadır, dolayısıyla bugün Arabistan daki, Kızıldeniz sahilindeki Cidde şehrinin ismi Hazreti Havva validemizden kalmıştır, bugün de o isimle anılmaktadır. Yine rivâyetlere göre Hazreti Havva validemizin kabr i şerifi de Cidde dedir.

18 İ SLÂM DA KADIN Bir rivâyete göre Hz Âdem ve Hazreti Havva validemiz, üçyüz yıl ayrı kalmışlar, ağlamışlar, sızlamışlar nefislerini levm etmişler, nedamet duymuşlar, hiçbir zaman bu yaptıkları günahı Allah a nisbet etmemişler, yani Ya Rabbi! Sen bu günahı bize işlettin dememişler ve hiçbir zaman da Allah ın rahmetinden ümitlerini kesmemişler. Nihâyet Allah onlara rahmet etmiş ve Arafat dağında onları birleştirmiştir. İblisin helakına vesile olan beş özelliği ise şunlardır: 1 Şeytan, Hazreti Âdem e secde emrini yerine getirmedi, Allah a, Onu çamurdan beni ateşten yarattın, ben ondan üstünüm, niye ona secde edeceğim ki! diye kibirlenerek isyan etti. 2 Bu isyan, kibir ve günahını anlayamadı, bilemedi, Ben günah işledim demedi. 3 Bu cehaleti sebebiyle günahından dolayı pişman olmadı. 4 Nefsini levmetmedi. Ben azdım demedi. Nefsini kötülemediği gibi bu azgınlığını, bu isyanını, tuğyanını Rabbine nisbet etti. Sen azdırdın diyerek Allaha iftira attı. 5 Şeytan Allah ın rahmetinden de ümidini kesti ve böylece bedbahtlardan, helak olanlardan oldu ve kıyamete kadar hep inananların lisanında lanetle anılacak biri oldu. Kıyamette ise ateşin en kızgın yerlerinde, sonsuza kadar yanacak, şeytanın peşinde giden ve onu örnek alanlar da aynı durumda olacaktır. Mü min, bir günah irtikâp etti mi, bir kötü iş yaptı mı, Ya Rabbi! Bu benim nefsimdendir, ben nefsime uydum ve bu kötülüğü irtikâp ettim demelidir. Allah ın razı olduğu salih bir amel işledi mi, Ya Rabbi! Bu Sendendir, benden değildir. Ben nefsim ile baş başa kalsaydım, bunu başaramazdım. Senin yardımın olmasaydı ben buna muvaffak olamazdım demelidir. İşte bu, İslâm ve insan ahlâkıdır.

İ SLÂM DA KADIN 19 Fakat insanların haline bakınız ki ne hale gelmişlerdir. Müslümanlar olarak bir hayırlı ve güzel amel yaptığımız zaman hep nefsimize mal ediyor ama Allah korusun bir kötülük, bir kusur işlediğimiz zaman bunu hep başkalarına yüklüyoruz. İşte bu, doğru değildir ve şeytan ahlâkıdır. Hülâsâ Allah celle celâlühü aldatılanı nimetten uzaklaştırsa da tekrar tevbe ederse bağışlıyor nimete kavuşturuyor. Fakat aldatanı hem nimetten hem de rahmetten uzaklaştırıyor, aldatan ebedî hüsrana uğruyor. LÜGATTE ERKEK VE KADIN ا م ر أ ةT Türkçede kullanılan kadın kelimesi arabça lügatlarda imrae, ن س اي يT nisâî yada ح ر مT hurem gibi kelimelerle ifade edilir. Kadın, hatun, zevce manalarına gelir. Yine arapça lügatta büluğ çağına ermiş ب ش ر mer e ال م ر ءT insan ا ن س انT adem, ا د م يT الرجل erkek manasına ise T beşer veya T racül kelimeleri kullanılır. Bu kelimeler ise; adem, insan, kişi, beşer, erkek gibi manalara gelir. CAHİLİYEDE KADININ YERİ Cenâb ı Hak, Kur an da: و ا ذ ا ب شر ا ح د ه م ب ال ا ن ث ى ظ ل و ج ه ه م س و د ا و ه و آ ظ يم ي ت و ار ى م ن ال ق و م م ن س وء م ا ب شر ب ه ا ي م س ك ه ع ل ى ه ون ا م ي د س ه ف ى الت ر اب ا ل اس اء م اي ح ك م ون

18 İ SLÂM DA KADIN Onlardan birine kız müjdelendiği zaman öfkelenmiş olarak yüzü kapkara kesilir. Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu, aşağılık duygusu içinde yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün! Bakın ki, verdikleri hüküm ne kadar kötüdür! 12 Kadın hakkında Yunan tarihinin sahifelerinde: Kadın erkeğe mahsus bir oyuncaktır. Satılabilir, başkasına devredilebilir. Başkasına hediye edilebilir. Maldan farkı yoktur. Bir mal gibi kocası öldüğünde miras kalır, başkasına intikal eder. diye bahsedilir. Romalılarda da kadının konumu aynıydı. Devirler ve asırlar kadını bir hamam bohçası gibi, yekdiğerine yuvarladı durdu. Romalılarda baba doğan çocuğu ister erkek, ister kız olsun, onu aileye kabul etmek mecburiyetinde değildi. Çocuk doğunca önce babanın ayaklarının yanına bırakılırdı. Baba onu kucağına alırsa, onu ailesine kabul etti sayılırdı. Eğer böyle yapmazsa, çocuk terkedilmiş kabul edilirdi. O zaman çocuk umumî bir meydana atılır yahut putların yanına bırakılırdı. Çocuk erkek ise, dileyen onu alır kendisine evlat edinirdi. Kız ise, çoğu zaman kimse tarafından alınmaz, açlıktan, susuzluktan, sıcaktan veya soğuktan ölüme terk edilirdi. Çinlilerde kadın insan dahi sayılmaz, ona ad bile konulmazdı. Kadın sayı ile çağırılırdı. Erkek çocuklar makbul sayılır; fakat kız çocukları hayvan isimleriyle anılırdı. Hıristiyan âlemi, beşinci asırda büyük bir toplantı yapar ve: Kadının ruhu var mıdır yok mudur? diye tartışırlar ve şu karara varırlar: Kadınlar İsa nın annesi Meryem hariç cehennem azabından kurtulamazlar. 12 Nahl Sûresi, Âyet 58 59

İ SLÂM DA KADIN 19 Cahiliye Araplarının medeniyeti ise kadını diri diri toprağa gömdü. Kızı dünyaya gelen bir Arap hicap içerisinde kalır, sokağa çıkamaz, doğan kızını geceleyin diri diri bir çukura gömerdi. Kadın bir ayıb ı küll idi. O, kız evladını atmakla şerefini kazanmış sayılırdı. Cenâb ı Hak yine Kur an ı Kerîm de şöyle buyuruyor ا ذ االش م س آ ور ت و ا ذ ا ال نج وم ان ك د ر ت و ا ذ اال ج ب ال س ير ت و ا ذ ا ال ع ش ار ع طل ت و ا ذ اال و ح و ش ح ش ر ت و ا ذ اال ب ح ار س جر ت و ا ذ ا ال نف وس ز وج ت و ا ذ ا ال م و ء د ة س ي ل ت ب ا ى ذ ن ب ق ت ل ت Güneş katlanıp dürüldüğünde, yıldızlar (kararıp) döküldüğünde, dağlar (sallanıp) yürütüldüğünde, Gebe develer salıverildiğinde, vahşî hayvanlar toplanıp bir araya getirildiğinde, denizler kaynatıldığında, ruhlar (bedenlerle) birleştirildiğinde, diri diri toprağa gömülen kıza, sorulduğunda, ʺHangi günah sebebiyle öldürüldü? diye. 13 Bu satırları okurken insanın tüyleri ürperiyor. İşte cahiliye işte Yunan ve Roma medeniyeti diye dillerden düşürülmeyen bu mahut medeniyetlerin kadına verdiği kıymet ve baha!.. İslâm dan önce kadının yeri işte böyleydi. İSLÂM DA KADININ YERİ VE DEĞERİ Cenâb ı Hak Kâdir i Mutlak Kur an ı Kerîm de şöyle ferman buyurmaktadır: 13 Tekvir Sûresi, Âyet 1 9

18 İ SLÂM DA KADIN ي ا ا يه ا ال ناس ا تق وا ر ب ك م ا لذ ى خ ل ق ك م م ن ن ف س و اح د ة و خ ل ق م ن ه ا ز و ج ه ا و ب ث م ن ه م ا ر ج ال ا آ ث ير ا و ن س اء و ات ق وا ال له ا لذ ى ت س اء ل ون ب ه و ال ا ر ح ام ا ن ال له آ ان ع ل ي ك م ر ق يب ا Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan ve ikisinden pek çok erkek ve kadın meydana getiren Rabbinizden sakının. Adını kullanarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allahʹtan ve akrabalık haklarına riâyetsizlikten de sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde görüp gözeticidir. 14 Allahu Teâlâ ve Tekaddes hazretleri Kur an ı Kerîm de insanlara ulaşan her türlü nimeti verenin kendisi olduğunu hatırlatmaktadır. Erkek çocuğu gibi, kız çocuğu da Allahʹın insanlara lütuf olarak verdiği bir nimetidir. İnsanın sorumluluğu ise, Allahʹın nimetine karşı nankörlük etmeden en güzel şekilde şükredebilmektir. Cenâb ı Hak bu meyanda: ل له م ل ك ال سم و ات و ال ا ر ض ي خ ل ق م اي ش اء ي ه ب ل م ن ي ش اء ا ن اث ا و ي ه ب ل م ن ي ش اء ال ذآ ور ا و ي ز و ج ه م ذ آ ر ان ا و ا ن اث ا و ي ج ع ل م ن ي ش اء ع ق يم ا ا ن ه ع ل يم ق د ير Göklerin ve yerin mülkü Allahʹındır. Dilediğini yaratır; dilediğine kız çocukları, dilediğine de erkek çocukları bahşeder. Yahut onları, hem erkek hem de kız çocukları olmak üzere çift verir. Dilediğini de kısır kılar. O, her şeyi bilendir, her şeye gücü yetendir. 15 İslâm da kadın Latîf, Bedî, Rahîm gibi üç ism i ilâhînin mazharıdır. Feyz i Bediîleri tamamen bu üç Esmâ i Sübhânî dendir. Zahirî inkişafları Bedî ism i celininin, rûhî inkişafları ise Latîf ve Rahîm ism i celilelerinin mazhar ı tecelliyâtıdır. 14 Nisa Sûresi, Âyet 1 15 Şura Sûresi, Âyet 49 50

İ SLÂM DA KADIN 19 Kur an ı Kerîm de: و م ن آ ل ش ى ء خ ل ق ن ا ز و ج ي ن ل ع لك م ت ذ آر ون Her şeyden de çift çift yarattık ki, düşünüp öğüt alasınız. 16 buyurulmuştur. Cenâb ı Hak, kendi vahdaniyetini bütün haşmetiyle meydana çıkarmak için, her yaratılmışı bir diğeriyle tamamlamıştır. Hadis i şerifte de: Kadının, kaburga kemiğinden yaratıldığı zikredilmektedir. 17 Uçsuz bucaksız varlık alemini yoktan var eden Yüce Kudret, mevcudatı hep çift yaratmıştır. Gece gündüzün, dişi erkeğin, soğuk sıcağın, eşi değil midir? Bir millet erkekle terakki; fakat kadınla tekâmül eder. Yuvayı, aileyi kadın kurar. Erkeği yuvaya, aileye kadın bağlar. Kadınsız aile teşekkül etmez. Kadınsız erkek baştankaradır, noksandır, hüsrandadır. Fakat erkeksiz kadın da buhran içindedir. Cenâb ı Hak Vahid i Kahhar şöyle buyuruyor: ا ل رج ال ق وام ون ع ل ى ال نس اء ب م ا ف ضل ال له ب ع ض ه م ع ل ى ب ع ض و ب م ا ا ن ف ق وا م ن ا م و ال ه م ف ال صال ح ا تق ان ت ا تح اف ظ ات ل ل غ ي ب ب م ا ح ف ظ ال ل ه و ا لت ى ت خ اف ون ن ش وز ه نف ع ظ وه ن و اه ج ر وه نف ىال م ض اج ع و اض ر ب وه ن ف ا ن ا ط ع ن ك م ف ل ا ت ب غ وا ع ل ي ه ن س ب يل ا ا ن ال له آ ان ع ل ي ا آ ب ير ا Allahʹın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yö 16 Zariyat Sûresi, Âyet 49 17 Riyâzü s Salihîyn,

18 İ SLÂM DA KADIN neticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. Allahʹın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) darbedin. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür. 18 Yuva ve aile, kadın demektir. Çünkü yuvayı o kurar, aileyi o vücuda getirir. Ailesiz cemiyet olmaz, olsa da kuvvet bulmaz, bulsa da hayatiyeti uzun sürmez, çabucak yıkılır ve ölür biter. Ordu milletten, millet aileden, aile kadın ve onun elinden çıkar. Eve nizamı, intizamı, ahengi kadın getirir. Dünyaya ziyneti, âdeme meziyeti, beşere nesli, cihana muhabbeti kadın verir. Bu böyle olmakla beraber kadının sukutu da cihanın sukutu demektir. İbtizal, kadını düşürür; ihtilat, kadının kıymetini indirir. Kadını puse i ammeye bırakmak, evindeki bütün ahlâk ve meziyetleri siler ve götürür. Yalnız bununla da kalmaz. Erkeği sefalete, nesli akamete, evladı şenaate, cemiyeti sefalete sürükler. Kadın hem i tila, hem sukut; hem başlangıç, hem müntehâdır. Düşmüş ve tarihe karışmış, mâzi olmuş, istikbali yıkılmış cemiyetleri nazar ı dikkate alırsak, bu olayların kadınla başladığını ve kadınla bittiğini görürüz. Kadın öyle bir kuvvettir ki hem muhteşem bir devir vücuda getirir, hem muntazam bir devri yıkar. Kadın İslâm öncesi cahiliyyelerde yukarıda bahsettiğimiz sıkıntı ve kederlerle muztarip iken ona Allah ın lutfüyle rahim bir el uzandı, şefik bir ses yükseldi. İslâm öncesi devirlerde kadın; malına, şerefine, benliğine, vücuduna, hatta çocuklarına sahip değil iken hatta kendine bile mâlik kabul edilmezken kadına Allah ın merhametiyle uzanan bu el, hitap eden bu ses kimin eli ve kimin sesi idi? 18 Nisa Sûresi, Âyet 34

İ SLÂM DA KADIN 19 Hakir görülen kadına: Ey kadın Sen himayemdesin, sana hakaret edilmez. Sana ancak alçaklar tahakküm eder. hitabı zuhur etti. Ey Kadın!.. Sana kıymet veren bu ses ve bu el kimindir bilir misin? Seni cahiliyye çamurundan çıkaran bu sesi iyi tanı ve bu eli sıkı tut! Bu ses ve bu el âlemlerin efendisi Hazreti Muhammed aleyhisselâmın sesi ve elidir. Kadın, yaratış evidir; beşerin mayası orada tutulur, insanın hamuru yine orada yoğrulur. Bu insan mahfazasına merhamet etmemiz gerektiği aşikârdır. Fahr ı kâinat aleyhisselâtü vesselâm ashabına veda ettiği gün şöyle buyurmuştur: İki zayıftan sakının. İki zayıfın hakkına riâyet edin bunlar, yetim ve kadın 19 O Nebiyy i Zîşân, kendisi Alem i Cemal e intikal etmezden evvel kadınların hukukunu korumuş, dinen himayesini emretmiş ve hakkında hükümler va z etmiştir. Allah, İslâm ahlâkından habersiz olan bu toplumlara gönderdiği peygamberleri ve indirdiği hak kitapları ile kız çocuklarına karşı olan bu bakışın yanlışlığını bildirmiştir. Peygamberlerin tebliği ve İslâm ahlâkının insanlar tarafından öğrenilmesiyle birlikte, kız çocuklarını bir utanç vesilesi olarak görme düşüncesi ve cahiliye toplumlarında var olan bu uygulama ortadan kalkmıştır. Ey bütün bu rahmet ve iltifata mazhar olan kadın! Senin biricik hâmin yalnız Allahu azîmüşşandır. Hazreti Muhammed 19 Hadis İbn i Mâce