moda İkonlarIYla stil üzerine mustafa alabora VE seyahat tutkusu karides İle kalamarı nerede yemeli? bahçeniz sonbahara hazır mı?



Benzer belgeler
"Nereden başlasam, nasıl anlatsam..."

Motelimiz, 7 iki kişilik oda, 2 üç kişilik oda ve 3 bungalowdan oluşuyor. Bungalowlarda 2 yatak odası ve 4 yatak var.çocuklu Aileler için çok ideal

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Yunanistan - Mikonos

Pheri Yatçılık Turizm Ltd. Şti.

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

Datça da bir Yaz. Gün batımında Datça Limanı

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

yaşam boyu bağlanırsanız.

Gençlerin Doğu Ekspresi keyfinde usulsüzlük iddiası

Eber Gölü (Bolvadin-Afyonkarahisar) (10-11 Mayıs 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı,

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor

Misafirperverliği çok seviyoruz!!!

WINDSURF KAMPI DATca. Hey Sen..! Türkiye nin en iyi windsurf noktalarından biri olan Datça da muhteşem bir tatil seni bekliyor.

parkresidencescadde.com

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

Türkiye nin En Çok Satan Yat ve Denizcilik Dergisi

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

Helena Center Helena Wood Art. Elegance of The Wood

ELEGAN KIŞ STİLİ. Me ta l i k ışıltılar, m i l i t e r d e ta yl a r, re n k l e r ve t ü m b u n l a rl a b ü t ü n l eşen

TRU da Dil ve Kültür. Üniversite Yaşamına Hazırlanın!

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

Yunanistan - Santorini

Önsöz Chios 360 İç Mekan Lokasyon Kat Planları

Lobi ve Resepsiyon / Lobby & Reception

KIRILL ISTOMIN in. renkli dünyası ve DEKO TASARIM

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi :

SIRADIŞI FRANSIZ ŞATOLARI

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

Stillistanbul. Sabiha gökçen Hava Limanı. Neomarin AVM. Pendik Marina. Divan Otel. Modern istanbul un Kalbindeyiz

V İ L L A L A R V E S U İ T L E R

KURBAN BAYRAMINDA FRANSIZ ŞATOLARI Ağustos 2018 / 3 Gece 4 Gün

Fransa - Korsika

Beyrut. Beyrut (20-24 Nisan 2011)

DENİZ EĞİTİM ATÖLYELERİ. OKUL ÖNCESİ, ATÖLYE ve OYUNLAR

PHUKET 29 OCAK 05 ŞUBAT

YAŞAM. yeniden. `de TANIMLANIYOR

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

18 19 Kasım 2017 (Zeytin Hasadı Zamanı)

Milano da tasarlandı; Ankara İncek te hayat buluyor.

Dünya üzümden sadece şarap yaparken, biz ise üzümden sadece şarap değil, başka neler yapacağımızı göstermeye devam edeceğiz.

Yaşamın Rengi. Topraktan Yaşama

Göl, gökyüzü ve deniz... Eşsiz bir huzur içindesiniz...

FRANCHISE TANITIM KATALOĞU

İtalya nın Üç Büyüğü: Roma, Floransa, Venedik.

POLONYA DA ERASMUS GDYNIA MARITIME UNIVERSITY 2018 BAHAR

ÇANKIRI-ILGAZ (19-20 Şubat 2011)

SAFFET EMRE TONGUÇ İLE FRANSIZ ŞATOLARI 05 Nisan 2018 / 3 Gece 4 Gün

Minti Monti. Tilki Tilki Baksana. Bana bak! Hayır, bana bak! Yavru Tilki Neyin Peşindesin? Okula Hazırlık İçin 5 Öneri TİLKİ OKULU

Alkan Yapı, 1981 yılından beri 2500 den fazla konut teslim etti. Farklı ihtiyaç ve beklentilere göre nitelikli projeler geliştiren Alkan Yapı,

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

Dekorasyona dair Küçük Sırlar

Eğirdir-Kovada-Yazılıkanyon (21-22 Haziran 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı

Fethiye, Likya sahilinde bulunan en büyük tatil yöresidir. Ölüdeniz, Hisarönü, unutulmaz anlar yaşayabilirsiniz.

Jamie Foxx J

Lübnan - Beyrut BEYRUT

Ilgaz a Unutulmaz Bir Yolculuk

22-27 EYLÜL 2014 FİNLANDİYA GEZİMİZ 22,09,2014 PAZARTESİ - BULUŞMA VE PISA SALI - ALVAR AALTO SAĞLIK VE SPOR FAKÜLTESİ

Hayal gücünüzden ilham alınarak inşa edilmiş bir yaşam.

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

BuranoVenedik denince akla ilk

Parlar saçların güneşin rengini bana taşıyarak diye yazıvermişim birden.

Condé Nast Traveller Türkiye

ERKEN REZERVASYON Bulgaristan Bansko Kayak Merkezi nde 10 Numara Bir Kış Tatili

Sonsuz Mutluluğa Gerçek Bir Dokunuş...

Turizm Seyahat Acentası Kemer-Kaş-Kemer Dalışlı Mavi Yolculuk Temmuz 15

RIXOS SUNGATE 2017 YAZ SEZONUNDA DA MİSAFİRLERİNİ MUHTEŞEM YENİLİKLERLE KARŞILIYOR.

maksimum konfor, maksimum deneyim...

VAN & DOĞUBEYAZIT GEZİSİ / Mayıs 2019 / 2 gece 3 gün

Antakya & Halep & Antep Mutfağı Break

HOLIDAY INN Gebze Istanbul Asia

Bir evden öte; cennetten ilham almış bir köşeye hoş geldiniz.

Size Meydan Ardıçlı Projesi ve Özyurtlar AŞ & Bahaş Holding Gelişim Ortaklığı hakkında detaylı bilgi sahibi olmanız için bu sunumu gönderiyorum.

HASAN KOLCUOĞLU ADANA


ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

ELEGANT URLA

Erçal Fındık Otomotiv San. Tic. A.Ş.

Siyahın Tasarımlardaki Önemi Nedir?

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

SAGALASSOS TA BİR GÜN

Çukurören Köyü-Çamlıdere (10 Mayıs 2009) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

DON GİOVANNİ. uygun ve çok uzun uçuş saatleri gerektirmeyen bazı Avrupa şehirlerine göz gezdirirken

VODAFONE RED VE HTC SPONSORLUĞUNDA FAMOUS CUP TA ŞAMPİYON BELLİ OLDU

ALPEK İNŞAAT AŞ.; Haziran 1987 tarihinde PEÇEN, ERKILAVUZ ve KURT ailelerinin işbirliği ile kurulmuş bir aile şirketidir.

Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

Acilen markete gitmeniz gerek. Gardırobunuzdan çarçabuk ne seçersiniz?

Tur Programı. Avrupa suyunda yıkanmış ülke Kanada...

Varyap Yalıkavak Residences. daha güzel. E R H O L U L C H

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

FRANCHISE TANITIMI. Mangal keyfini masada yaşatan Kolay, karlı ve eğlenceli Benzersiz restoran konsepti

Beşiktaş Gazetesi. Günlük web Gazetesi Salkım Söğüt Saç

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI 2. DÖNEM YAZ OKULU EĞİTİM PROGRAMI

URLA DA SEVGİ DOLU YENİ BİR YAŞAM BAŞLIYOR...

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN

KUZEY İTALYA GEZİSİ VENEDİK / COMO / MİLANO / FLORANSA / PISA MAYIS GECE 4 GÜN

Transkript:

SAYI 6 / EYLÜL 2014 / ÜCRETSİZ DENİZLERE AÇILMA ZAMANI mustafa alabora VE seyahat tutkusu karides İle kalamarı nerede yemeli? moda İkonlarIYla stil üzerine bahçeniz sonbahara hazır mı?

2

EDİTÖRDEN Dersin adı: Sonbahara giriş Yaz mevsimini uğurladık ama giderken tatlı sıcağını ardında bıraktı. Diğer yandan sokakları, plajları dolduran misafirlerin bir kısmı da işlerinin başına dönünce, Alaçatı nispeten daha sakinleşti ve onunla baş başa kalma fırsatı doğdu. Biz de bu ay yine Alaçatı günlerinizi dolu dolu geçirmenizi sağlayacak öneriler, haberler ve söyleşilerle karşınızdayız. Dosya konumuzu, yüzmenin yanı sıra denizin keyfini çıkarmanın en huzurlu yolu olan yat gezilerine ayırdık. İster günübirlik ister birkaç günlük olsun, tekne kiralayıp sevdiklerinizle size özel bir geziye çıkmadan önce bu habere göz atmalısınız. Gezi rotalarından kiralama yapabileceğiniz firmalara, fiyatlardan tekne özelliklerine kadar birçok bilgi içeren haberimiz, 2015 yılı için bile bir rehber niteliğinde. Gezmek iyi, güzel ama midemizi de mutlu etmek gerek değil mi? Bu sayıda kalamar ve karides yapan mekanları dolaşacağız hep birlikte. İlginç tarifleri okurken eminiz hepsini tek tek denemek isteyeceksiniz. Rengi ve kokusuyla aklımızı başımızdan alan ve Alaçatı da yetiştirilen lavanta haberimiz ise ağzımızı tatlandıracak sürprizler içeriyor. Bu ay dergimizde yepyeni iki sayfa daha var. Bunlardan ilki bahçesi olanlara özel. Artık her sayımızda peyzaj konusunda faydalı bilgiler verecek olan Nida Kireççi, Nini nin Bahçesi adlı köşesiyle selamlayacak sizi. Diğer yeniliğimiz ise Alaçatı Günlükleri köşemiz. Bu sayımızda Melek Toraman ın tasarımcılıktan sörf tutkusuna uzanan keyifli hikayesine ortak olacaksınız. Sörf konusuna değinmişken bu yıl ilk kez İstanbul da yapılan Dünya Kiteboard Şampiyonası nda çok özel biri isimle bir araya geldik. Salih Alexander Çakır ile gerçekleştirdiğimiz sohbette Alaçatı nın onda nasıl özel bir yere sahip olduğunu keyifle okuyacaksınız. Güzellik ve dekorasyon sayfalarımız yepyeni ürünleri ağırlarken, Stilatör bu kez moda ikonu ünlü kadınların stillerini inceliyor. Tarzları neler, hangi markaları tercih ediyorlar, vazgeçemedikleri kıyafet ya da aksesuarlar hangileri? Keyifli okumalar dileğiyle İÇİNDEKİLER 10 EGE 45 Alaçatı nın rüzgarı bile lavanta kokuyor EGE 45 Mustafa Alabora tam bir seyahat tutkunu EGE 45 Yaz sonrasına özel bakım ürünleri 6 17 AYLIK SEYAHAT DERGİSİ SAYI 6 / EYLÜL 2014 20 Kitesurf bir spor mu yoksa tutku mu? EGE 45 İMTİYAZ SAHİBİ Casa Blanca Yayıncılık adına Tuba Parlak SORUMLU Yazı İşlerİ Müdürü Tuba Parlak tuba@alacatiplus.com YAYIN KOORDİNATÖRÜ Z. Deniz Metin deniz@alacatiplus.com EDİTÖR Hanife Yaşar hanife@alacatiplus.com TASARIM/UYGULAMA Sinem Fırtına sinem@alacatiplus.com Katkıda Bulunanlar Sibel Arna, Ali İnceoğlu, İlker Metin, Esra Parlak, Barış Selamioğlu, Melek Toraman, Nida Kireççi REKLAM REZERVASYON Tuba Parlak tuba@alacatiplus.com BASIM Dünya Yayıncılık A.Ş. 100. Yıl Mah. Hüseyin Karaarslan Cad. Bağcılar/İstanbul Tel: (212) 440 24 24 DAĞITIM Etkin Dağıtım Adres: Eski Büyükdere Cd. Yamaç Sk. No: 1/1 4. Levent-İstanbul Tel: (212) 282 40 04 İLETİŞİM Altıntepe İstasyon Yolu No:3 Maltepe/İstanbul Tel: (549) 653 25 26 / (549) 651 25 26 * Alaçatı+, bir Casa Blanca Yayıncılık yayınıdır. * Bu yayında yer alan yazı ve fotoğrafların tüm hakları kredi sahiplerine veya Alaçatı+ a aittir. İzinsiz alıntı yapılamaz. * Tüm yazı ve görsellerden imza sahibi sorumludur. İlanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. 24 EGE 45 Evinizin dekorasyonunda deniz esintisi Melek Toraman: Alaçatı ya nasıl geldim? EGE 45 23 3

EYLÜLDE NELER OLUYOR EV KİRALAMAYI MI DÜŞÜNÜYORSUNUZ? Alaçatı da geçireceğiniz zaman boyunca evde kalmak isterseniz, eşyalı olmasına ya da büyüklüğüne göre günlük kiralamalar 200-1.500 TL arasında değişiyor. GÜNCEL Mehmet Aktugan MEDENİYETLER KOROSU AÇIKHAVA DA Üç semavi dine mensup kişilerden oluşan Antakya Medeniyetler Korosu, 6 Eylül saat 20:30 da Alaçatı Açıkhava Tiyatrosu nda sahne alıyor. Biletler 20-40 TL. SICAKLARA DEVAM Eylülün ilk haftası hava sıcaklıkları 37 dereceyle başlayıp üçüncü haftadan itibaren 26 derece ortalamayla ilerliyor. WINDSUF VE KITESURF BİRLİKTE YARIŞIYOR 1-2 Eylül tarihleri arasında yapılan Red Bull Aegean Cross yarışı, windsurf ve kitesurf sporcularını bir araya getiriyor. Yarışların parkuru ise Alaçatı Beach Resort Çark Plajı ndan başlayıp Sakız Adası na kadar uzanıyor. 4

GÜNCEL Gerçek konfor, gerçek rahatlık! Comfort Lounge İzmir Comfort Lounge şimdi, uçuş öncesinde geçirdiğiniz zamana konfor katacak ayrıcalıklarıyla İzmir Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Terminali nde sizi bekliyor. 5

RÖPORTAJ Tercİhİm huzurlu ve bozulmamış yerler Oyuncu Mustafa Alabora, fırsatını buldukça İstanbul dan kaçmayı seven bir gezgin. Hem iş hem de zevk için Türkiye de pek çok şehri görmesinin yanı sıra, Avrupa da da Finlandiya dışında tüm ülkelere uğramış. Alabora yla neden 50 yaşından sonra yurtdışına çıkabildiğini, gezip beğendiği yerleri konuştuk. DENİZ METİN / deniz@alacatiplus.com Gençlik yıllarınızdan başlayalım. Nasıldır o dönemden aklınızda kalan seyahatler? Ailemle birlikte İstanbul Bomonti de yaşıyordum. Tatillerimizse Caddebostan daki Reşitbey Plajı nda kiraladığımız küçük bir odada geçerdi. 15 yaşıma kadar yaz boyunca orada olurdum. Kendi başıma çıktığım ve bende büyük izler bırakan seyahat ise 1964 teydi. 18 yaşımdaydım, konservatuvarda okuyordum. Munir Özkul la Anadolu turnesine çıkmıştık. İlk durağımız İzmir oldu. Burada bir ay kaldık. Ve tabii ki hiçbir anı boş geçirmedik. Oyunlar akşam olduğundan, gündüzlerimizi minibüslere doluşup İzmir çevresindeki plajlarda geçiriyorduk. Peki, o dönemde Çeşme ya da Alaçatı ya düşmüş müydü yolunuz? Maalesef hayır. Yakın olduğu için Urla ya gidiyorduk. 1975 ten sonra da hep Bodrum a gittim. Alaçatı nın hikayesiyse çok enteresan. Çeşme yi tabii ki biliyordum ama Alaçatı yı hiç duymamıştım. 1998-1999 yılında Maviydi Bisikletim adlı bir oyun koydum sahneye. İzmirli olan Dinçer Sümer yazmıştı ve tekstte Alaçatı adı 6

RÖPORTAJ geçiyordu. Alaçatı yla tanışmam ve orayı merak etmem de böyle başladı. Bu oyundan üç dört yıl sonra Kasırga İnsanları adlı dizide rol aldım. Ve şansa bakın ki, dizi Alaçatı da çekiliyordu. Nasıldı ilk izleniminiz? Yaklaşık 10 yıl önceydi. Yani, Alaçatı henüz meşhur olmamıştı. Bodrum un ilk gittiğim yıllardaki haline benzetmiştim. Ama Alaçatı daha karakteristikti. Eski Rum evleri daha bozulmamıştı. Issız bir yerdi ama insanları çok sıcakkanlıydı. Daha ikinci gün, eğer dizi uzun sürerse burada rahatlıkla iki üç yıl kalabilirim, diye düşünmüştüm. İstanbul a gittiğim günlerde özlemeye bile başlamıştım. Şimdi çok değişti tabii... Evet. Artık Alaçatı da yaşanılamaz. Tıpkı Bodrum gibi. Gittiğimiz ilk yıllarda orada da sadece Bodrumlular yaşardı. İnsanlar evlerinde kapılarını kilitlemeden otururdu. Alaçatı ya ilk gidişimde de bu güzelliği görmüş, aynı heyecanı yaşamıştım. Ama o zaman da düşünmüştüm, burayı da birkaç seneye bozarlar diye, demez olaydım. Daha düzenli gelişebilirdi belki de. Tabii ki gelişecek, tabii ki oradaki insanlar para kazanacak, hayatları daha güzel olacak ama yerelliği bitirmemek gerekiyor. Bir de mesela, biz İstanbul dan oraya tatile gidiyoruz diye, İstanbul daki yaşam tarzını oraya götürmemiz gerekmiyor. Alaçatı yı Alaçatı, Bodrum u da Bodrum gibi yaşamak güzel olan. Tatillerinizde huzurlu ve bozulmamış yerleri tercih ediyorsunuz o zaman. Evet. Sırf bu yüzden, Bodrum daki evi satıp Şile ye kaçtık. Ama bu ev Şile nin içinde değil tabii ki. Haftanın üç günü oradayım artık. Ne vazgeçirdi sizi Ege den? Birincisi çok sıcak. Artık sıcak dokunuyor herhalde yaşımdan dolayı. İkincisiyse inanılmaz kalabalık oldu oralar. Rahat edemiyor insan. Ama Karadeniz in dağlarındaki o sular, o yeşillik, oradaki bitki dokusu... Bunu Ege de bulmak pek mümkün olmuyor artık. Bir de gittiğim yerlerde o yörenin insanıyla ahbap olmayı seviyorum. Sokağa çıktığımda gerçek esnafıyla sohbet edemiyorsam hoşuma gitmiyor. Biz İstanbul dan tatile gidiyoruz diye, İstanbul daki yaşam tarzımızı götürmemiz gerekmiyor. Alaçatı yı Alaçatı, Bodrum u da Bodrum gibi yaşamak güzel olan. Alternatif, hâlâ bozulmadığını düşündüğünüz yerler var mı önerebileceğiniz? Kavala, Alexandrapolis olabilir. Alexandrapolis ten yaklaşık sekiz saat uzaklıktaki Ohri ye gittim. Aslında burası bir şehir ama gidenlerde bıraktığı izlenim, kendi halindeki bir kasaba edasında. Gölün kenarında olmasıysa çok daha güzel. Aynı şekilde yine gölün kenarında yer alan, Alpler in eteğindeki Annecy de beni çok etkiledi. Yazar ya da çizer misiniz seyahatlerde? Eğer çok çizmek isteyeceğim bir yer olursa arkadaşlarım fotoğrafını çekiyor. Ben de onun üzerinden çalışıyorum. Mesela Saint Michel i bu şekilde resmettim. Venedik gibi sular akıyordu. Mutlu insanlar sokakta nasıl geziyor, orada gördüm. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim; bu kadar çok yurtdışı anlatıyorum ama yurtdışına gitmeye 50 yaşımda başlayabildim. Neden? Zamanında siyasi mahkûm olarak hapis yattığımdan dolayı pasaportumu ancak 50 yaşımda alabildim. Bir sene sonra da devlet memuru olduğum için yeşil pasaport verdiler. Bu yüzden de çok fazla yurtdışı seyahatine çıkıyorum. Yurtdışı tatilleriniz nasıldır? Aslında büyükşehirlere gitmek istemiyorum. Ama ne yazık ki yüzde 60 yine büyükşehirlere gidiyoruz. Mesela bundan bir ay önce Sicilya ya gittik. Büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Gidilmemesi gereken yerlerden! O lazok (laz&barok) mimari orayı bitirmiş. Dağlara öyle korkunç binalar inşa etmişler ki... İtalyan olamaz onu yapanlar. Ama Bruge a da tam tersi bir şekilde bayılmıştım. Öncelikle mimari dokusu muhteşem. Her sokak bir tiyatro dekoru gibi. Belçika, dünyanın en iyi bira yapan ülkesi. 200 çeşit biraları var. Dünyanın en iyi çikolatasını da onlar yapıyor. Ayrıca yemekleri de çok güzel. Peki, 50 yaşından sonra kaç ülkeye gittiniz? İlk maceranız hangisi oldu? Önce İngiltere. Arkadaşım Erdal Özyağcılar ın Catsbury de evi vardı ve bizi oraya davet etti. Oğlum Mehmet Ali yle birlikte gittik. Sonra Londra ya da geçtik. Hiç unutmam, dünyaca ünlü Cats müzikaline bilet almıştık. Ama ben Londra ya o kadar hayran kalmıştım ki, müzikale bile gitmemiştim. Daha sonra aynı heyecanlar, seyahatler devam etti mi? O sırada Kara Melek dizisi çekiliyordu. Biliyorsun, dizilerin yoğun çalışma temposundan bir yere gitmek mümkün değil. Ama ondan sonra ilk defa Halil Ergün, Tarık Akan, ben, Zeki Öktem ve bir sürü sinemacı grubu olarak bir otobüs kiralayıp Yunanistan a gittik tatil için. Yılbaşıydı. Önce Alexandrapolis te yemek yedik. Oradan da Kavala, Selanik ve Atina ya geçtik. Bundan sonra da Finlandiya hariç, Avrupa da ne kadar ülke varsa hepsine gittim. İlk gördüğünüzde sizi çok heyecanlandıran bir yer oldu mu? Paris. Yazarların, ressamların olduğu bir yer Paris. Ve hayallerimdeki gibi bir yer çıktı. Köprüler mesela... Otobüsle gezerken gördüğüm bir köprü vardı. Sağda Versay Sarayı, solda o eski tip evler, kestane ağaçları... 15 dakika falan yumruk yemiş gibi olmuştum. Çok acayipti benim için. Sonradan her gittiğimde yine buldum o köprüyü. Peki, özellikle gidip bulduğunuz yerler oldu mu, romanlardan aklınızda kalan? Tabii. Mesela Saint Germain deydi sanıyorum Sartre ın kahvesine gittim. Küçük dar sokakları keşfe çıktım. Birkaç sefer kayboldum ama yolumu hep buldum. Çünkü Eyfel kulesini gördünüz mü, yolunuzu bulursunuz. Montmartre deki Sacre Coeur Basilikası mesela... Onun çevresinde yemek yediğimde çok heyecanlanmıştım. Başka bir gidişimde çello çalan biri vardı sokakta. O kadar iyiydi ki... Kulak kabarttım, harika çalıyordu. Sattığı CD lerden alınca, adamın Paris Filarmoni orkestrasından sıkılıp sokak müziği yaptığını öğrendim. İşte böyle bir yer Paris. Atina da öğle yemeği sırasında İngiltere Catsbury de çok eski bir mahalle barında oğlu Mehmet Ali Alabora yla birlikte. Banu Zeytinoğlu yla birlikte geçen yıl St. Paul de Vence 2008 yılı Moskova da. 7

LEZZET ALİ İNCEOĞLU MÖNÜLERİN EN HAVALI İKİLİSİ KALAMAR VE KARİDES Deniz ürünlerini sevenler için yemek saatlerinin en sevilen ara sıcaklarındandır kalamar ve karides. Ağzınızda bıraktığı tat ne kadar iyiyse ana yemeğin şansı da o kadar artar. Pek çok çeşidi yapılan bu ikiliyi nerelerde yiyebileceğinize gelince E ylül ayı sonbahardan ziyade yazın devamı sayıldığından, birbirinden hoş mekanların açık alanlarında yemek keyfi de devam ediyor. Eee mevsim değişir de sofraların misafirleri aynı kalır mı? Onlar da değişiyor. Hangi balığın hangi mevsimde tutulduğunu az çok öğrendik ama bu durum karides gibi deniz ürünlerinin çeşitleri için de geçerliymiş. Mesela çoğu restoranda gördüğümüz jumbo karides takriben nisan ayında, teke karides ise ağustos gibi görülmeye başlıyormuş. Tabii bu çeşitlilik türleriyle sınırlı değil, mönüleri asıl zenginleştiren pişirilme şekilleri. O nedenle Alaçatı da karides ve kalamar yiyebileceğiniz bazı mekanları araştırdık, çeşitleri hakkında bilgi aldık. Selanik usulü kalamarı denediniz mi? Tokoğlu Mahallesi 1044 Sokak ta bulunan Pla Ce, kalamarın da karidesin de tavasını ve ızgarasını yapan 90 kişi kapasiteli bir mekan. İlk durağımız burası olduğu için karides ve kalamarların pişirilmesine dair biraz detay istiyoruz. İşletme Müdürü Makbule Kıtrancı, kalamarı pişirdikleri tavaların ayrı olduğunu belirterek başlıyor söze. İster ızgara ister tava için hazırlanmış olsun, kalamarlar önceden 8

LEZZET özel bir sosa yatırılıp yedi saat bekletiliyor. Ardından mısır unu ve cevize bulayıp kızartma faslı geliyor. Buraya kadar kalamar tava işlemi tamam ancak ızgarası yapılacaksa bu kızartma işi kısa tutulup kalamarlar ızgarada pişmeye devam ediyor. Ayrı bir tavada tereyağı, sarımsak, pul biber ve kimyon hazırlanıp ızgaraya ekleniyor. İşte bu yönteme Selanik usulü deniyor. Karideslere gelince çimçim ve jumbo karides tercih ediyor Pla Ce. Tavası için kaynar sudan geçirildikten sonra ayıklanan karidesler, baharatlarla hazır hale gelirken ızgarası kabuklu karidesle yapılıyor. Bir diğer çeşidi ise güveç. Hızlıca tavadan geçirilen karides, domatesli biberli sosun bulunduğu güvece konup fırınlanıyor. Fırından çıkmadan birkaç dakika önce üzerine kaşar ekleniyor. Bu leziz tariflerin porsiyon fiyatı 14-30 TL arasında değişiyor. Peki yanında en çok hangi içki tercih ediliyor derseniz, burada yemek yiyen yerli müşteriler rakı, yabancı müşteriler ise şarap sipariş ediyor. İncir ağacı ve begonvillerle donatılmş bir avlusu var Pla Ce nin. Gitmek isterseniz tüm yıl açık ancak gitmeden önce rezervasyon yaptırmalısınız. Karidesin mantı hali Tokoğlu Mahallesi nden devam edelim. 1001 Sokak ta yer alan yaklaşık 200 kişi kapasiteli ve tüm yıl açık olan Şerefe Meyhane deyiz. Mekanda nostaljik bir hava var. Kaşık bıçak takımından tutun da bardaklara kadar birçok servis malzemesi 30-40 yıllık. Mutfağına gelince baby kalamar ve jumbo karides tercih ediyorlar. Kalamar dolma, tava ve ızgaralarının yanında karides güveç, şiş ve mantı çeşitleri var. Mantı deyince aklınıza bildiğiniz mantı hamuru gelmesin. Yufkalara sarılan karidesler kızartılıp soslanıyor. Bu ara sıcakların yanında en çok tüketilen içki ise şarap. Bu akşam da Şerefe Meyhane de yiyelim derseniz, akşam servisleri 20:00 de başlıyor ve müşteriler ne zaman giderse o zaman kapanıyor. Tokoğlu Mahallesi ni Kaptan ın Yeri ile bitirelim. Burada yerli kalamarların sadece tavası, çimçim karidesin de tereyağlısı ve güveci yapılıyor. İkisinin de porsiyonu 20 TL. Bunları sipariş eden müşteriler daha ziyade bira içiyor. Birçok mekan kalamar ve karidesleri mezatlardan temin ederken, Kaptan ın Yeri kendi balıkçısından seçerek alma yolunu seçmiş. Ortalama 120 kişilik alana sahip mekanın ekim ayına kadar hizmet vereceğini belirtelim. Akordeon çizikli kalamar mı? Jumbo karidesi ızgarada, teke karidesi tereyağlı ve güveçte pişiren mekanımızın adı Fahri nin Yeri. Baby kalamarın ise şiş, ızgara ve tava türlerini yapıyorlar. Ahtapot suyuyla hazırlanan ve ismi kulağa oldukça farklı gelen akordeon çizikli kalamar en özel olanı içlerinde. Şiş ve ızgarada ise limonlu özel bir sos kullanıyorlar. Mekanın favori içkilerinde rakı ve şarap başı çekiyor. 1993 yılından beri yılın her ayı hizmet veren, 150 kişilik bu mekanda eski radyolardan 45 likler çalınıyor. Akşam servisleri ise 19:00 da başlıyor. Şimdi de Kemalpaşa Mahallesi ne doğru uzanalım. 70 kişi kapasiteli Fava Meze Balık, hem kalamarı hem de karidesi klasik türde yapan bir mekan. Kalamarın porsiyonu 24, karidesinki 28 TL. Yanında en çok rakı ve beyaz şarap tüketiliyor. Restorasyonu yeni bitmiş tarihi bir binada, çok ferah bir bahçesi olan mekan tüm yıl açık. Akşam servisleri 18:00 de başlıyor ve gece 02:00 gibi kapanıyor. Alaçatı Balıklı Rum da ise tereyağlı ve güveç karides ile şiş, dolma ve tava kalamar bulabilirsiniz. Karides 25, kalamar 26 TL. Mekanın bahçesi 70 kişilik ve sokak kısmında beş masası bulunuyor. Burada da en çok tüketilen içki rakı. Tüm yıl hizmet veren Alaçatı Balıklı Rum, genellikle gece 03:00 e kadar açık ama müşterilerin durumuna göre kapanış saati değişiyor. Eskiden Maria nın Bahçesi olarak bilinen ancak iki ay önce el değiştirip Karaferya Gurme Restaurant adını alan mekan, kalamar dolma konusunda oldukça iddialı. Mekanın sahibi ve şefi Mert Yoncacılar ın mutfağında aynı zamanda tereyağlı jumbo karides, kalamar tava ve ızgara var. Karaferya ortalama 70 kişiyi ağırlayabiliyor ve gece 02:00 ye kadar açık. Eski taş binada limon ve nar ağaçları ile asma yapraklarının donattığı bir bahçesi mevcut. En çok tüketilen içkileri ise kendi tarifleri olan tekilata. Son durağımız Germiyan Yalısı Ada Mevkii ndeki Ada Balık, nam-ı diğer Fethi nin Yeri. Kalamarın şiş, tava ve ızgara çeşitlerini bulabileceğiniz gibi tereyağlı ve güveç karides de diğer bir alternatif. Kalamar tava 23, şiş 10, karides güveç 27 TL. Klasik balık restoranlarında olduğu gibi burada da en çok rakı tercih ediliyor. 400 kişiyi ağırlayabilen Ada Balık, tüm yıl hizmet veriyor. Kapanış saati ise; müşteriler ne zaman kalkarsa Pla Ce: (232) 716 86 26 Şerefe Meyhane: (232) 716 05 08 Kaptan ın Yeri: (232) 716 80 30 Fahri nin Yeri: (532) 747 03 69 Fava Meze Balık: (232)716 86 88 Alaçatı Balıklı Rum: (232) 716 00 91 Karaferya Gurme Restaurant: (232) 716 05 75 Ada Balık: (532) 668 16 44 9

HABER ALAÇATI NIN RÜZGARI BİLE LAVANTA KOKUYOR L avantanın Alaçatı daki keşfi, Alaçatı yı Koruma Derneği nin ortalama 10 yıl önceki bir projesiyle başladı desek yanlış olmaz herhalde. Derneğin 2004-2006 yıllarındaki başkanı İbrahim Topal, lavanta yetiştirmeye elverişli olan Alaçatı da çiftçilere örnek olması amacıyla lavanta üretme projesini başlattıklarını ancak beklenilen dönüşü alamadıklarını belirtiyor. Bu sonucu ise yerli halkın genel olarak tarımdan uzaklaşmasına bağlıyor. Ancak her şeye rağmen yaklaşık yedi dönümlük bir alanda lavanta üretmeye devam eden İbrahim Topal, bu alanı 11 dönüme kadar büyütmeyi planlıyor. Bu faaliyetleri üretici Selahattin Kanga nın yaptığına değinen Topal, girişimcilerin ve yerel yönetimlerin ilgisiyle lavanta üreticiliğinin Alaçatı da yükselebileceğine dikkat çekiyor. Lavanta yetiştiriciliği istenilen düzeyde yaygınlaşmış olmasa bile Alaçatı için bir lavanta merkezi diyebiliriz. Çünkü balından reçeline, kolonyasından sabununa hatta tatlısına kadar birçok üründe karşınıza çıkabilir bu özel bitki. İbrahim Topal ın belirttiğine göre yurtdışında yağ oranı binde 26 civarında olan lavantanın Alaçatı daki yağ oranı binde 40 lara kadar çıkıyor. Aslında ciddiye alınırsa herkes açısından kazançlı olacağı kesin bir iş gibi. Çünkü lavantanın çiçeği de yağı da birçok alanda değerli. Hatta tarlaları süsleyen bu çiçekler, aynı zamanda arılar için bir yaşam alanı ve haliyle bal üretimine de katkı sağlıyor. Topal ın bundan iki yıl önce lavanta balı projesi ile ürettiği besin kalitesi yüksek ballar bunun bir örneği. Dergimizin ilk sayısından hatırlayacağınız Niko Kortigan da işte bu ballardan satıyor tezgahında. Niko Bey in lavantalı tek ürünü bal değil elbette; reçel, lavanta kesesi, lavanta yağı ve kolonyası da var tezgahındakiler arasında. Lavantanın faydası say say bitmiyor Niko Bey in tezgahındaki ballar kara kovandan alınma, yüzde 100 organik yani şeker karışımı yok. Reçeli de yine Alaçatı nın lavanta çiçeğinden yapıyor. Alaçatı dağlarından tek tek toplanan lavantaların yağını ve kolonyasını ise damıtarak üretiyor. Fiyatlara gelince; lavanta çiçeğinin kilosu 40 TL, bal 80 TL, reçel 20 TL, lavanta yağı 25 TL, kolonya 15 TL ve lavanta keseleri 10

HABER Niko nun Tezgahı Furun Lavantacı Lavantalar toplandıktan sonra dökülmemesi ve kokusunu kaybetmemesi için güneşte değil, kapalı alanda kurutuluyor. 10-30 TL arasında değişiyor. Lavanta kokusunun ruhumuzda yarattığı olumlu etki tamam ama insan sağlığına faydası nedir, diye soruyoruz Niko Bey e. Lavantayla bu kadar haşir neşir olup da cevabını bilmez mi! En önemli özelliği sakinleştirici bir etkiye sahip olmasıymış lavantanın. Dolayısıyla stresi azaltmada ve uykusuzluğu gidermedeki rolü büyük. Bunun dışında bilinen diğer bazı etkileri ise şöyle: Şişkinliği giderir. Migren ağrısına iyi gelir. Soğuk algınlığından çabuk kurtulmayı sağlar. Öksürüğü ve astım belirtilerini hafifletir. Terlemeyi arttırır, ateş düşürücüdür. Ağız kokusunu giderir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Saç dökülmesini ve kepeklenmesini engeller. Yağı dudak uçuğuna iyi gelir. Niko Kortigan: (530) 206 06 32 Bu dükkanda her şey lavantadan Hacımemiş Mahallesi ne girip lavanta kokusunu takip ederek ulaşacağınız bu dükkanın adı Lavantacı. Serpil Akbulut un iki yıldır işlettiği dükkanda, adından da anlaşılacağı üzere sadece lavanta içeren ürünler satılıyor. Neler yok ki burada! Lavanta keseleri, kolonyalar, doğal sabunlar, el işlemeli yastıklar, göz bantları, çantalar, lavanta fideleri ve kuru lavantalar Her hasat zamanı üreticisinden taze taze alınan bu lavantaların üç yıla yakın bir süre kokularını kaybetmediğini öğreniyoruz. Serpil Hanım, sabun ve kolonya hariç hepsini kendi dikip işliyor, bazen toplu satışlar da yapıyor. Daha okul çağına gelmeden annesinden terzilik öğrenmiş ve üniversitede moda okumuş biri için oldukça isabetli bir iş. Ancak bu buz dağının görünen yüzü. Serpil Hanım aslında ne lavantayla ne de dikişle uğraşmış bundan yıllar önce. Okul hayatı boyunca aldığı bale ve buz pateni eğitimi sayesinde 2003 yılında Anadolu Ateşi ne katılarak dans etmiş yıllarca. Geçirdiği bir kaza sonucu dansı bırakmak zorunda kalınca, hayat onu Alaçatı ya kadar getirmiş. İki yıl önce buraya yerleşmesindeki en önemli nedense, büyük şehir hayatından uzak ve ona evde olma hissini veren bir yer özlemi. Alaçatı lavantasının ününü duyması ve civarda hiç böyle bir dükkan olmaması da iş kurma hayallerinin fitilini ateşlemiş. Şimdilerde ise İstanbul da da bir şube açma fikri var. Serpil Hanım Alaçatı da yaşadığı için Lavantacı tüm yıl hizmet veriyor. Yazları 10:00-01:00, kışları 10:00-18:00 saatleri arasında kapısı müşterilerine açık. Son olarak, iyi bir lavanta tarlasının ortalama üç senede oluştuğunu ve haziran ortası gibi açıp temmuzda hasat edilerek kurutulduğunu söyleyen Serpil Hanım, lavanta üreticiliği ile ilgili şunları kaydediyor: Alaçatı lavanta yetiştirmek için hem iklim hem de toprak açısından oldukça uygun bir yer. Her geçen gün artan ilgiyi karşılamak için daha fazla üreticinin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. www.lavantacim.com Lavantalı cheesecake Biberli çikolata olur da lavantalı cheesecake olmaz mı! Tokoğlu Mahallesi ndeki pastane Furun da her görenin denemek istediği bu cheesecake ler özel lavanta şurubuyla yapılıyor. Ben de bu lezzeti tatmak istiyorum diyenler için mekan 07:00-03:00 saatleri arasında açık. 11

sanat 10 YILI DEVİRDİK AMA NASIL GEÇTİ ANLAMADIK İLKER METİN Alaçatı nın sanat merkezi haline gelen Kırmızı Ardıç Kuşu Sanat Galerisi, 10. yılını geride bıraktı. Galerinin sahibi Ressam Sayra İnce Muran (49), eşi Levent Muran ile birlikte açtıkları bu mekanın 10 yılda neler yaşadığını, sanat adına hangi yolları kat ettiğini Alaçatı+ dergisine anlattı. Neden Alaçatı? sorusuyla başlayalım Alaçatı, gerek mimarisi gerekse yaşam biçimi olarak kendine özgü bir belde. Hem büyük bir şehirde yaşıyormuşçasına her türlü ihtiyacınızı karşılayabiliyorsunuz hem de sakin bir sahil kasabasındaymış gibi yaşayabiliyorsunuz. Yılın 12 ayı burada yaşadığım için bunları söylüyorum. Sokakları, evleri, havası her şeyi güzel geliyor bana, kendi başına bir sanat eseri gibi sanki. Kırmızı Ardıç Kuşu nun kuruluş hikayesini anlatabilir misiniz? Eşim ve ben sanatın yaşamımızı olumlu etkilediğini bildiğimiz için Alaçatı ya yerleşmeye karar verdik. Alaçatı nın kendine has mimarisi ve doğal dokusunun içimizde uyandırdığı etkiyle ev, atölye ve sanat galerisi üçgenini birlikte kurmaya karar verdik. O günden bu yana 10 yıl geçti ve nasıl geçtiğini anlayamadık diyebilirim. Yaşanan süreçte Alaçatı büyümeye başladı ve çehresi değişti. Kısacası o da bizim gibi yaş aldı, belki de olgunlaştı. Galerinin dekorasyon ve tasarımında kimlerin imzası var? Galerinin tasarımını eşimle birlikte gerçekleştirdik. Eskiye olan hayranlığımız ve korunması gerekenlere olan hassasiyetimizle mümkün olduğu kadar dokusunu bozmadan tasarladık her şeyi. Onu bir canlı gibi düşünüp üzerine olan giysileri prova ederek diktik adeta. Bu nedenle doğal ve özgün bir havası var. Hemen hemen her yerine elim değmiştir, taban 12

RÖPORTAJ boyasından tavana kadar. Ailece sanatçı olma haliniz oğlunuza nasıl yansıyor? Oğlum Ardıç 18 yaşında ve sanatla yakıdan ilgili, yetenekli bir çocuk. Yaşadığı ortamla ilintili olarak bu yolu seçmesi gayet doğal. Galerinin içerisinde büyüdü diyebiliriz. Kırmızı Ardıç Kuşu nun ilk sergisinde kimin eserleri vardı? Galeriyi kurmaya karar verdiğimizde, Özdemir Altan ın desteği ile ilk sergimizi açtık. Alaçatı için tek ve uzun soluklu bir sergi oldu. İnanılmaz sayıda izleyici ile buluştu ve gelecek planlarımızı yaparken yolumuzu sağlam temellerle çizmemizi sağladı. 10. yılınızda geri dönüp baktığınızda neler görüyorsunuz? Bu 10 yıl hızlı geçse de zorlu ve sanat adına sorumluluk yüklü bir süreçti. Elimizden geleni yapmaya çalıştık. Amacımız, sanatı Galerinin tamamı, Kırmızı Ardıç Kuşu ve Metazori aldı iki galeri ve bir de tasarım dükkanından oluşuyor. günlük hayatın içerisine taşımak ve izleyici ile buluşturmaktı. Bir tatil beldesinde bunu başarabilmek gerçekten sanatın gücünü bir kez daha kanıtladı bizlere. Bugüne kadar kaç sanatçı ve eserlerini ağırladı galeri? 64 kadar sanatçı ağırladık. Her biri birbirinden güzel ve enteresan anıları beraberinde getirdi kuşkusuz. Ömer Uluç aramızdan ayrılmadan önce onu galerimizde ağırlamış olmak ve onu tanıma şansına sahip olmak benim için önemli bir anıdır. Bugüne kadar kaç ziyaretçi ağırladınız? Ziyaretçi sayısını tahmin etmem çok güç inanın. Galeri tüm yıl açık mı? En yoğun olduğu aylar hangileri? Galerilerimiz sadece yaz döneminde kişisel ve karma sergileri ağırlıyor. Bazen özel durumlar ve farklı zamanlarda da açık olabiliyor. Galerinizin en belirgin özelliği nedir? Genç kuşaktan temsilcilere yer vermeye özen gösteriyoruz. Her zaman olduğu gibi sanatta da hedefimiz ileriye bakmak. Sergi alanları dışında bir de tasarım dükkanı var galeri kapsamında. Bu dükkanın içeriği ve çalışmalarından bahseder misiniz? Evet, galerilerin dışında geri dönüşüm, yeniden kazanım ve doğa çıkışlı işlerimin yer aldığı bir tasarım dükkanım var. Genelde benim tasarımlarım olsa da, konseptimize uygun farklı tasarımcıların işleri de yer alıyor. Günlük kullanım için üretilmiş, her biri tek sanat eserleri yer alıyor diyebiliriz tasarım dükkanında. Sansürlü Dünyanın Sansürsüz Duyguları Türk çağdaş sanatının genç ressamlarından biri olan İlke Kutlay ın sergisi 15 Eylül 2014 e kadar Kırmızı Ardış Kuşu nda sanatseverleri bekliyor. Figüratif işleriyle sanat piyasasına farklı bir soluk getiren sanatçının sergisinde; genç bir kadının masum güzelliği ve yırtıcı bir hayvanın hırçın duruşundan oluşan tezat hissiyatlar aynı tuvalde buluşuyor. Sanatçı fırça darbeleriyle ışık oyunları yarattığı resimlerinde gerçekçi bir form oluştururken, kullandığı pastel tonlar ve resmettiği yarı çıplak genç kadın karakterlerine eşlik eden vahşi hayvanlarla tuval üzerinde duygusal bir kompozisyon oluşturuyor. Detaylı bilgi için: www.alacatikirmiziardic.com Alaçatı sizce bir sanat merkezine dönüşüyor mu? Geleceğini nasıl görüyorsunuz? Alaçatı bence bir sanat markasına dönüştü bile. Birçok galeri var ardı ardına gelen, etkinlik düzenleyen. Geleceğe umutla bakıyor ve daha iyiye gideceğine inanıyorum. Biz de Alaçatı da yaşayan sanatçılar olarak, Alaçatı Sanat Dostları çatısı altında 19 Mayıs Genç Sanat Günleri etkinliğini düzenleyerek hem geçlere hem Alaçatı ya hem ülkemize katkıda bulunmak istedik. Bu yıl üçüncüsünü gerçekleştirdik. 13

DOSYA EYLÜLde TEKNE KEYFİ Açık denizin tadını çıkarmak ve karaya ayak basmadan tek tek koyları keşfetmek için tek yoldur tekne gezisi. Bu geziyi kendisine ve sevdiklerine özel kılmak isteyenler için tekne nereden kiralanır, ücretler hangi aralıktadır, en popüler rota nedir, diye bir araştırma yaptık. HANİFE YAŞAR / hanife@alacatiplus.com Tekne kiralamaya karar verdiniz ancak hangi türünü tercih edeceksiniz? Kişi kapasitesi, kamara sayısı, hızı ve konforuna göre değişiyor tekneler. Kiralama yapan firmaların ise kimi kendi filosuna sahip, kimi de yat sahipleriyle anlaşmalı acenteler. Dilerseniz önce kısaca türlerine göz atalım, hangisinin size hitap ettiğine siz karar verin. Gulet mi, motoryat mı, yelkenli mi? Gulet dediğimiz tekne türü ahşaptan oluşan el yapımı bir gemi aslında. Hem kıyıya yakın gezilerde hem de konaklamalı uzun yolculuklarda sıkça tercih edilen guletlerin uzunlukları genellikle 15-55 metre arasında değişiyor. Bu uzunluk yolcu kapasitesine göre belirleniyor. Yeme içme, gece konaklama ve güneşlenme için ideal bir alana ve ekipmana sahip anlayacağınız. Olmuşken daha lüksü olsun derseniz, işte onun adı motoryat. Hareketi yelken ve rüzgar tarafından sağlanmayan tipik bir motoryat, geniş oturma alanı ve staterooms denilen lüks kamaralara sahip. Oteldeki suit odalar gibi yani. Hem konaklamalı hem de çok daha konforlu bir gezi için tercih edilebilir. Uzunluğu sekiz metreden başlayan motoryatların 12 metreye kadar olanları mürettebatsız kiralanabilirken, daha büyükleri kaptan, rehber, mühendis, aşçı, kamarot ve güverte tayfası olmadan kiralanamıyor. Özellikle birkaç günlük ya da haftalık kiralamalarda daha çok yolu, daha kısa sürede kat etmek için tercih ediliyor. 14

DOSYA koyu olan bir yer değil. Ama geziniz bir günden fazla ya da haftalıksa Çeşme den çıkıp Bodrum hatta Yunanistan sularına kadar gidebilirsiniz. Gerçi Alaçatı ve Çeşme deki müşterilerin genel tercihi günübirlik gezilerden yanaymış ama aklınızda bulunsun yine de. Peki Çeşme de nereleri gezebilirsiniz? Eşek Adası, Mavi Koy, Cennet Koyu, Aya Yorgi, Kum Beach, Sakız Adası, Hacettepe Koyu ve Sığacık Körfezi hemen hemen her teknenin alternatifleri arasında. İster durmadan ilerleyin, ister demir atıp denize girin, isterseniz de koy ve adalarda karaya çıkın. Gulet ve motoryatlar, kullanmayı bilseniz dahi kaptansız kiralanamıyorlar. Ve ikisinde de elektrik ihtiyacınızı karşılayacak jeneratörler bulunuyor. Tabii tekne kültüründe suyu ve elektriği iktisatlı harcama ayrıntısı baki. Son olarak şunu da eklemek gerekir; yiyecek alışverişinizi kendiniz karşılamalısınız. Dilerseniz bazı teknelerde listeyi verip bu işi mürettebata da bırakabilirsiniz. Seyir esnasında ise soğutma, pişirme gibi aşçılık hizmetini teknedeki ekip üstleniyor. Gezi ve spor bir arada olsun isteyenler içinse meydan tabii ki yelkenlinin. Seyir konforu diğerlerine göre daha az olan Çeşme de genellikle günübirlik kiralamalar tercih ediliyor. Birkaç günlük kiralamalarda ise Yunanistan sularına kadar uzuyor rota. yelkenlide öncelikli amaç kuşkusuz ki spor. Rüzgarın gücüyle ilerleyip ağırlık merkezi suyun içinde olduğundan suda denge sağlayan bu teknenin, yakıt açısından ne kadar avantajlı olduğunu söylemeye gerek yok. Yelkenliler de tıpkı diğerleri gibi çeşitli boyutlarda ve kişi kapasitesinde üretiliyor. Üstelik isterseniz mürettebatlı olarak da kiralayabilirsiniz. Çeşme de rota belli Kiraladığınız tekne size özel olacağı için elbette rotayı siz belirleyeceksiniz. Günübirlik düşünüyorsanız rota az çok belli; çünkü Çeşme, Ege nin güneyi gibi bol Her bütçeye göre tekne var Teknelerin günlük kiralama bedeli değişken; çünkü çok çeşit var ve haliyle yakıt tüketimi, teknenin konforu fiyatını da etkiliyor. Hangi firmadan hangi tip tekneyi, kaça kiralayacağınıza gelince Saint Mary, sadece bir gulet teknesi olan bir firma. 45 kişi kapasiteli ve altı kamaralı bu tekneyi ister günübirlik ister haftalık kiralayabilirsiniz. Günlük bedeli 1.000-1.500 TL arasında değişiyor. Yoğunlukları eylül ayının sonuna kadar devam ettiği için birkaç gün önceden arayıp yer ayırtmak gerekli. Her teknede olduğu gibi özellikle çocuklar için güvenlik sağlayan ağlarla donatılmış durumda. Kiralamalar ekim ayının ortasına kadar devam ediyor. Tabii isterseniz çoklu turlarına da katılabilirsiniz. Saint Mary ye Çeşme Marina da bulabilirsiniz. 15

DOSYA Sude Yat, gulet ve motoryat kiralama hizmeti veriyor. Tekneler ortalama 12 kişilik ve günübirlik ya da konaklamalı tercihe uygun. Fiyatlar 300-2.000 euro arasında değişiyor. Mürettebat olarak kaptan ve iki yardımcı görevli oluyor genelde. Tekne çıkışları Çeşme Dalyanköy ya da Alaçatı dan yapılıyor. Kaptanın rotası ise tüm koylar! Eylül ayında ortalığın sakinlemesine aldanmayıp bir hafta öncesinden randevu almanız en iyisi. Gerçi yatçılar arasında işbirliği olduğundan hiçbir müşteri geri çevrilmiyor, mutlaka bir tekne bulunuyor ama siz yine de işinizi garantiye alın. Yaz sezonu olarak ekim ayına kadar kiralama yapılsa da Sude Yat, kış aylarında balık tutmak ya da hafta sonu deniz havası almak isteyenler için de çıkarıyor teknelerini. Madamarine de ise gulet, motoryat ve yelkenli tipi tekneler kiralanabiliyor ancak hepsi kaptanlı olmak koşuluyla. Burası yat sahipleriyle anlaşmalı bir acente olduğu için alternatifler biraz daha fazla. Guletler 3-5, motoryatlar ise 2-4 kamaralı. Günlük kiralama bedelinin 1.000-5.000 euro arasında değiştiği Madamarine de eylül ayı sonuna kadar kiralama yapılabiliyor. Gidip görüşmek isterseniz yeri Çeşme Marina da. Asıl işi tekne satışı olan ancak kiralama da yapan Sesna da gulet, motoryat ve yelkenli türleri mevcut. Sesna da tekneleri sahiplerinden tedarik eden bir acente. Fiyatlar 2.500-15.000 euro arasında seyrediyor. Yunanistan sularına kadar geniş bir rotaya sahip, müşterinin tercihine göre. Yelkenlileri kaptansız kiralamak da mümkün isterseniz kaptanın yanında mürettebat da katılabiliyor. Guletlerde ise kaptan, servis elemanı ve bir de aşçı görev alıyor. Çeşme de eylül ayı ortalarına kadar kiralama devam ederken, güneyde ekim sonuna kadar sürüyor. Tekne Türk, daha ziyade Güney Ege de aktif olan bir firma ancak Çeşme çıkışlı gulet, motoryat ve yelkenlileri mevcut. Burada da isterseniz yelkenlileri kaptansız kiralayabiliyorsunuz. Ekim sonuna kadar kiralamaların devam ettiği Tekne Türk te, fiyat aralığı vermek gerçekten zor; çünkü her tür kendi içinde de ekonomik, standart, luxury, VIP, deluxe gibi sınıflara ayrılmış. Ancak yine de bir rakam vermek gerekirse; guletlerde ortalama 600-7.000 euro motoryatlar 900-15.000 euro ve yelkenliler 2.000-5.000 euro arasında değişiyor. Kutluay Yachting in kendi filosu yelkenlilerden oluşurken, gulet ve motoryatlar tekne sahiplerinden tedarik ediliyor. Dört kişilikten 40 kişiliğe kadar tekne bulmak mümkün. Günlük ücretler 800-3.500 TL arasında değişiyor. Bu fiyatlara kaptan ve mürettebat ücreti dahil değil. Haftalık kiralamalarda fiyatların biraz daha düşeceğini ekleyelim. Konaklamalı kiralamalarda rota güneye kadar çizilebiliyor. Kasım-nisan arası tekneler bakıma girdiği için kasım ayına kadar kiralama şansınız var. Yoğunluktan etkilenmemek için en az üç hafta öncesinden yer ayırtmanızda fayda var. Nashira Yachting, tüm tekneleri acentelerden ve kaptanlı kiralıyor. Gulet, yelkenli ve motoryat seçeneklerinden birini seçmeniz yeterli. Nashira müşterilerinin çoğu Çeşme ve koylarını gezmeyi tercih ediyor. Eylül ayında günlük kiralama ücreti 1.750-5.000 euro arasında ve kiralamalar ekim ortalarına kadar sürüyor. Son olarak Lemon Sailing School var sırada. Burası yelken eğitimi veren bir firma olduğu için genelde eğitim ve kiralama bir arada ancak özel kiralama da yapılıyor. İki adet Azuree yat ve üç tekneden oluşan da bir yelkenli filosu var. Ücretler günlük 550 euro+kdv, haftalık ise 3.000 euro+kdv. Konaklamalı tekne eğitimlerinde yemek hazırlama hep birlikte yapılırken, günlük kiralamalarda mürettebata ait bu iş. Tekneler üç kabinli ve maksimum altı kişilik. Eğitimli turların yaz rezervasyonu şubat gibi başlıyor. Saint Mary: (532) 474 35 26 Sude Yat: (532) 412 77 29 Madamarine: (232) 464 01 04 Sesna: (232) 712 08 66 Tekne Türk: (252) 417 85 05 Kutluay Yachting: (232)712 28 00 Nashira Yachting: (232) 712 12 60 Lemon Sailing School: (232) 712 98 87 16

ALIŞVERİŞ Güzellİk sırları Geçmİşten gelen koku Beş asır önce Osmanlı Sarayı na giren ilk parfüm Buhur Suyu geri döndü. İçeriğinde misk, sarı sandal, buhurumeryem, hasılbend ve öd ağacı bulunduğu bilinen parfüm, BKG Müze Mağazaları nda satışa sunuluyor. Yazı yavaş yavaş geride bırakıp sonbahara hazırlandığımız bu günlerde, bakım ve güzellik ürünlerimiz de yerini yenilerine bırakıyor. Peki bu ayki listemizde neler var? UZUN SÜRE KALICILIK Dudaklara daha dolgun bir görünüm veren muhteşem parlaklığa sahip dudak parlatıcısı Laura Mercier Lip Glacé ile uzun süre kalıcı renk keyfi. Fiyatı 97 TL. Kİrpİkler fora! Givenchy Noir Couture Volume ile anında yoğun hacim. Fırçadaki beyaz lifler en küçük kirpiklerinizi bile yakalayıp tek tek ayırırken, siyah lifler doğru miktarda ürünün bütün kirpiklere yayılmasını sağlıyor. Fiyatı 96 TL. Güneş lekelerine çifte koruma Unitone 4 krem ile hâlâ etkisi devam eden güneşten korunurken lekelere karşı savaş açabilirsiniz. İçeriğinde leke açıcı Lumiskin in yanı sıra melanin baskılayıcısı olan ß-White ve antioksidan ve anti aging etkili Vitamin C bulunuyor. Fiyatı 107.50 TL. Göz altları canlansın! Mama Mio dan Eye Know 60 saniyelik bir bakımla; 24 saat nemlendirme, göz altı torbalarını önleme, siyah halkaları yok etme ve kırışıklıklarla savaşma etkisi bir arada. Fiyatı 169 TL. Çabucak kuruyan far Canlı ve yoğun bir sonuç veren, kremsi, çabuk kuruyan MAC Paint Pot farlar 22 renk seçeneğiyle karşınızda. Ağırlık yaratmadan göz kapağında hemen kuruyan ve renk canlılığı uzun süre kalan bu ürünün fiyatı 65 TL. ÇİÇEKLERİN EFSANEVİ AŞKI Miss Dior Blooming Bouquet, çiçek filizlerinin güzelliği ve taç yapraklarının kadifemsi yumuşaklığını gözler önüne seren hoş bir çiçek kompozisyonu Fiyatı: 100 ml 352 TL. Yıpranmış saçlara acil bakım PHYTOKÉRATINE maske, yıpranmış ve zayıf saçlara yoğun ve anında etkili bir bakım için bitkisel keratinin gücünü sunuyor. İçerdiği hyaluronik asitle saç tellerini besleyip dolgunlaştırıyor. Fiyatı 95 TL. 17

5 KADININ İLHAM KAYNAĞI İster kabul edelim ister etmeyelim, ünlüler modaya bakış açımızı şekillendiriyor. Giydiklerine, taktıklarına bakarak kendi stilimizi biçimlendiriyoruz. İşte Türkiye nin en güzel kadınlarından size özel stil tüyoları MODA SIRLARI Sibel Arna yla sibel_arna@hotmail.com Giuseppe Zanotti Christian Louboutin Çağla Şİkel Yüksek topuk hayranıyım Stilim ortaya karışık diyebilirim. Elbiselerimi bir stiletto ile tamamladığımda da benim, zımbalı deri ceketimi yırtık jean ve postallarla tamamladığımda da Bu ara göbeği açıkta bırakan body lere ve hafif İspanyol dar pantolonlara taktım. Takılar benim olmazsa olmazım. Kafkas, Sait Koç, MonReve, Cla ve Evren Kayar favori markalarım. Spor ayakkabıda Nike ve New Balance severim. Ayrıca stiletto, platformsuz yüksek topuk hayranıyım. Guiseppe Zanotti ve Christian Louboutin dolabımda en çok olan markalar. Özge Ulusoy Oranın bir plaj olduğunu unutmayın En sevdiğim mayo, bikini rengi siyah. Hem asil hem garantili. Favori plaj kıyafetim koleksiyonumdaki file tunikler. Plajda şık olmak için abartıdan uzak olmak şart. Oranın club değil plaj olduğunu asla unutmayın. Mayonuzu mutlaka deneyerek vücut şeklinize ve ten renginize uygun alın. Bazı kadın vardır, giyinirken kendini gizler. Plajda mayolu görünce hemen anlarız ne kadar güzel bacakları ve ne kadar güzel popoları olduğunu. Ben de plaj güzelliği, plaj cazibesi diye ayrı bir şey olduğuna inanıyorum. Bu kadınların biraz cesaretlendirilmeye ihtiyacı var o kadar. 18

MODA Avedis Ahu Yağtu Tercİhİm vintage takılar Vintage parçalar biriktiriyor ve günlük kıyafetlerle kombinleyerek kendi stilimi yansıtıyorum. Trendleri kovalayıp herkesle aynı olmayı kimse istemiyor artık. Vintage parçalar bu anlamda hayat kurtarıcı. En çok jean ve sneaker giyerim. Bu sıralar daha çok basic ürünlere yöneldim. Günlük yaşamımda rahat giyinmeyi tercih ediyorum. Favori markam diye bir şey yok. Stilime uygun markaları tercih ediyorum genellikle. Ancak koleksiyon olarak Balmain i, tasarımcı olarak Alexander McQueen ve Sarah Burton ı, RicardoTisci yi ve Jean Paul Gaultier i beğeniyorum. Aksesuar bazen bir kombindeki en önemli unsur olabiliyor. Takı kullanmayı seviyorum. Özellikle vintage takılar tercih ediyorum. Takı tasarımında Avedis i çok beğeniyorum. Gerçek olup olmadıkları çok da önemli değil ama eski dönem mücevherler çok değerli benim için. Özellikle babaanneminkiler ve anneminkiler. M.A.C Ruby Woo Serenay Sarıkaya Boyfirend jean ve topuklu Modayı takip etme konusunda iddialı değilim. Ama işim gereği yakınım. Baştan aşağı kadınsı giyinmekten hoşlanmıyorum ama boyfriend jean i topuklularla tamamlamayı çok seviyorum.ya da hiç makyaj yapmayıp sadece bir kırmızı rujla sokağa çıkıyorum. Ruj hep aynı ruj. Çok uzun süredir M.A.C in Ruby Woo sunu kullanıyorum. Eda Taşpınar Sandalet İçİn üç kural Stil önerileri vereceksem asla yapılmaması gereken şeylerden başlayayım. Şu üçünü sakın yapmayın: 1. Sandaletlerinizin bile önüne geçip onlardan rol çalacak derecede renkli ojeler sürmeyin. 2. Ayak parmaklarınızın sandaletlerinizden dışarı taşmamasına dikkat edin. Sandaletlerinizi modaya göre değil ayak yapınıza göre seçin. 3. Plajda bikini altına topuklu ya da rugan sandalet asla giymeyin. Gladyatör sandaletler kendi kendilerine iddialı ve avangart parçalar olduğu için sade elbiselerle kombinlenmeleri daha doğru olur. Sandaletlerinizin bağcıkları varsa mutlaka bağlama şeklinin bacak yapınızı okşayıcı şekilde olduğundan emin olun. Mesela alt bacağınız kısa ise daha bilekte modeller tercih etmeli, uzun ise yukarı kadar bağlananları tercih etmelisiniz. Hiç topuksuz, bohem düz sandaletleri mini elbiselerle giymenizi öneriyorum. Bu stil sizi tarz sahibi ve sofistike gösterecektir. 19

HABER ONUR ÇAM, MESUT ŞEN BİR AYDA BEŞ YARIŞA KATILDI 17-23 Ağustos 2014 tarihleri arasında BURC Beach te gerçekleşen Burn Kiteboard Dünya Şampiyonası, heyecanlı yarışlara sahne oldu. 32 ülkeden 120 sporcunun yarıştığı şampiyonada elbette başarılı sporcumuz Salih Alexander Çakır da yer aldı. Şampiyona devam ederken bir araya geldiğimiz Çakır ile kiteboard kariyerini ve bu sporun gelişimini konuştuk. HANİFE YAŞAR / hanife@alacatiplus.com İstanbul da ilk kez yapılan dünya şampiyonasında atmosfer nasıl? Tek kelimeyle müthiş! 52 erkek, 14 kadın sporcu katıldı. Dört yıldır milli sporcu olarak yurtdışında yarışlara katıldığım için buraya gelen tüm sporcuları tanıyorum, samimi bir arkadaşlığımız var. Zamanında ben onların ülkelerine gidip yarışmıştım. Şimdi biz onları ağırlıyoruz. Çok güzel bir duygu, bu beni çok mutlu etti. Bu arada İstanbul da 2000 li yılların başından beri çeşitli yarışlar yapılıyor, hatta dünya kupasının bazı ayakları da İstanbul da yapılmıştı. Ancak ilk kez dünya şampiyonası yapıldı ve dünyanın en büyük organizasyonlarından biri olduğunu söyleyebilirim. Yurtdışından gelen sporcular Türkiye yi nasıl buluyor? Henüz İstanbul un merkezi yerlerini görmeseler de büyük ve kalabalık bir şehrin nasıl böyle güzel bir plajı olur, diye şaşırıyorlar tabii. Yarış sonrası İstanbul u keşfedecek olanlar var içlerinde. Ancak daha önce Gökova ya, Alaçatı ya gelmiş arkadaşlar olduğu için genel olarak Türkiye yi çok beğeniyorlar. Zaten malum Alaçatı, dünyaca ünlü bir windsurf merkezi. Türkiye nin keşfedilip yabancı sporculara tanıtılacak birçok yeri var aslında. Yalnız bu tanıtımda biz sporcuların bireysel çabaları çok yetersiz kalıyor. Devlet teşviki bu ilgiyi daha da fazla artırabilir. Peki bir kiteboard sporcusu olarak Alaçatı yı nasıl değerlendirirsiniz? 20