Küçük Baykuş. Lene Mayer - Skumanz / Salvatore Sciascia. İbrahim Selmo (Çeviren)



Benzer belgeler
KÜÇÜK BAYKUŞ. Lene Mayer- Skumanz / Salvatore Sciascia. İbrahim Selmo (Çeviren)

Küçük Baykuş. Yazarı: Lene Mayer- Skumanz Resimleyen: Salvatore Sciascia Çeviren: İbrahim Selmo

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

T.C. M.E.B ÖZEL MANİSA İNCİ TANEM ANAOKULU DENİZ İNCİLERİ SINIFI


Bu kitabın sahibi:...

ISBN :

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

KASIM AYI 4 YAŞ GRUBU AYLIK BÜLTENİ

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

Küçük Baykus Lene Mayer - Skumanz Çeviren: I brahim Selmo

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi YILDIZLAR GRUBU ARALIK

-Mutlu/üzgün-kızgın/korkmuş/şaşkın-canlı/cansız-düz/eğri-hızlı/yavaş-sabah/öğlen/akşam-gün-haftaay-yıl

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

Cornelia, şarkı söylemek isteyen kaz

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

3 YAŞ BİRİMİ EKİM BÜLTENİ

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Derleyen: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

Adım-Soyadım:... Oku ve renklendir.

Kerem Efe Ö.: Aydınlık olduğunda çiçekler büyür, karanlık olduğunda da çiçekler büyüyemez. Hep karanlık olursa da hiç çiçek açmaz.

Hazırlayan: Nezir Temur Resimleyen: Mert Tugen

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. MUTLULUK HİKAYESİ

Dört öğrenci sabahleyin uyanamamışlar ve matematik finalini kaçırmışlar, ertesi gün hocalarına gitmişler, zar zor ikna etmişler. Arabaya bindik yolda

Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım.

Eskiden Amcam Başkötü ye ait olan Bizim Eski Yer,

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU PAPATYALAR SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

MUTLU HAFTALAR. Emrah&Elvan PEKŞEN

Mehmet Yaşar. Resimleyen: Gülşen Arslan. Yayın no: 167 BİR SORUM VAR NEDEN?

kanaryamın öyküsü Ayla Çınaroğlu Resimler: Yaprak Berkkan

EKİM AYI BÜLTENİ YARATICI DÜŞÜNME ATÖLYESİ (3 YAŞ) 2-6 EKİM

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Adım-Soyadım:... Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım.

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

MEVSİM İLKBAHAR SAĞLIKLI YAŞAM. İlkbahar mevsiminin özelliklerini öğreniyoruz.

Selin A.: Yağmur yağdığında neden gökkuşağı çıkar? Gülsu Naz Ş.: Neden sonbaharda yapraklar çok dökülür? Emre T.: Yapraklar neden sararır?

05/09/2015 ÖZEL ASÇAY ANAOKULU 3 YAŞ GRUBU HAFTALIK BÜLTEN

Küçüklerin Büyük Soruları-2

TÜRKÇE. NOT: soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır?

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

ŞEKİL KAVRAMI TEMA ÇALIŞMALARIMIZ KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI SES KAVRAMI ÖZEL BİLGİ İLKÖĞRETİM OKULU ANASINIFI

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi UĞUR BÖCEKLERİ OCAK

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU ÇİÇEKLER SINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

3. Yazma Becerileri Sempozyumu. Çağrışım: Senden Kim Çıkacak?

İLK OK UMA KİT APLARI

Eylemlerin, eylemsilerin, sıfatların ve zarfların anlamlarını çeşitli yönden etkileyen sözcüklere zarf denir. Ör. Büyük lokma ye: büyük konuşma. Ör.

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

Ö. Ç. BİLFEN ANAOKULU 6 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... 7 TUVALET EĞİTİMİNİN HANDİKAPLARI TUVALET İLETİŞİMİ N 1K (UYGULAMALI TUVALET İLETİŞİMİ)... 29

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

HAZİRAN 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Haziran 2015 Bülten

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

4 YAŞ EKİM AYI TEMASI

Cümle, bir düşünceyi, bir dileği, bir haberi ya da duyguyu tam olarak anlatan, bir veya birden çok sözcükten oluşmuş anlatım birimidir.

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

7AB 2 nd SEMESTER TURKISH FINAL REVIEW PACKET. 1. A: Adın ne? B:... a) Adım Alex b) Adın Alex c) Adımız Alex d) Adları Alex

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

Yahya Kemal Beyatlı 100. Yıl İlkokulu Gazetesi. Okulumuzdan Haberler

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Nuh ve Büyük Tufan

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU BULUTLAR SINIFI EYLÜL AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Nuh ve Büyük Tufan

Şimdi olayı şöyle düşünün. Temel ile Dursun iddiaya giriyor. Temel diyor ki

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

1.Aşağıdaki isimlere uygun sıfatkarı getiriniz.(büyük, açık, tuzlu, şekerli, soğuk, uzun,güzel, zengin)

Öğ. Rasim KAYGUSUZ. 19 Mart 1973 Tarihli ve 1738 sayılı Tebliğler Dergisi ile ilk okullara tavsiye edilmiştir

TİLKİ İLE AYI Bir varmış bir yokmuş, Allah ın günü çokmuş. Zamanın birinde bir tilki ile bir ayı yaşarmış. Bir gün bunlar ormanda karşılaşmışlar ve ar

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

İhmal Amca DESTANLAR VE MASALLAR BOYALI KIRLANGIÇ. Masal. Resimleyen: Turgut Keskin

Özel Gebze Eğitim Kurumları Öz-Ge Gündüz Bakımevi

ÖZEL ATACAN ANAOKULU KASIM 2017 KÜÇÜK GRUP SINIF BÜLTENİ

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

İSTEK ÖZEL ULUĞBEY ANAOKULU OKUANAOKULU

BÖLÜM 1. İLETİŞİM, ANLAMA VE DEĞERLENDİRME (30 puan) Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. FARE NİN DERS VEREN ÖYKÜSÜ

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar)

Denizyıldızı Sınıfı ndan Merhaba;

Öykü ile ilgili bitişik eğik yazı ile 5N1K soruları üretip çözünüz. nasıl : ne zaman:

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

Transkript:

Küçük Baykuş Lene Mayer - Skumanz / Salvatore Sciascia İbrahim Selmo (Çeviren) Bir varmış bir yokmuş, çok eski zamanlarda, insanlarla hayvanların aynı dili konuştuğu zamanlarda, rüya dağlarının arkasındaki ormanda küçük bir baykuş yaşarmış. Küçük baykuş altı kardeşin en küçüğüymüş ve yaşlı ağaçtaki oyuğu en son terkeden o imiş. Anne ve baba baykuş ona nasıl uçulduğunu, fareleri nasıl yakalaması gerktiğini ve güneşe nasıl çıkılması gerektiğini öğretmişler. Daha sonra Ha cesaret küçük Baykuş! Şimdi dünya yı tek başına tanımanın zamanı geldi. demişler. Ben daha çok küçük değilmiyim? diye sormuş küçük baykuş. Anne ve baba baykuş biraz düşünmüşler ve bir of çektikten sonra Herşeyi yaratan büyük baykuş seni yolculuğunda korur! Ayrıca bilmen gereken önemli birşeyde, yemen gereken hayvanları fazla acı çekmesinler diye çabuk öldürki, ozaman rahatlıkla yiyebilesin. Aydınlıkta sevin! Hatta aydınlık az bile olsa. Uzun mesafeleri uçabilmen içinse, çok deneyerek kanatlarını güçlendirmelisin. Daha fazla birşey söylememize gerek yok. demişler. Küçük baykuş, annesini, babasını ve kendilerine ev olan ağacı son bir kere görmek için tekrar etrafına bakmış. Daha sonra küçük baykuş ayrılma zamanı tıslamış, pıslamış ve cıyaklamış ve kanatlarını açıp oradan uzaklaşmış. Rüya dağlarının arkasındaki orman çok büyükmüş ve orada çok değişik türde hayvanlar yaşıyormuş. Uzun bir süre uçtuktan sonra, ağaçsız bir yerde kayalık bır tepe görmüş ve tepenin yosunla kaplı olan en yüksek yerine konmuş. Orada güneşe gözlerini kamaştırarak bakmış ve içi çok sevinçle dolmuş. Küçük baykuşun biraz aşağısında güneşten ısınmış büyük bir taşın üzerine bir yaban kedisi uzanmış. Burnunun üzerinde alnına doğru dört tane çizgi varmış. O, gözlerini küçük baykuşa doğru çevirdiğinde siyah halkalı kuyruğunuda ani bir hareketle oynatmış. Bak hele buraya bir baykuş gelmiş! Sen tam zamanında geldin. Bana herşeyi yaratan büyük kedinin, kedilerin evcilleşmesine nasıl izin verdiğini açıklarmısın diye sormuş yabankedisi. Şaşıran küçük baykuş birdenbire Nasıl nasıl diye ötmüş. Yabankediside Dün akşam çok gezdim, hatta rüya dağlarından aşağıya akan dereye kadar geldim. Orada insanlar tarafından taştan ve ağaçtan yapılmış bir ev gördüm, evin etrafında tavuklar yavrularıyla geziyordu. Fakat ben aç değildim yalnız uzaktan biraz baktımki birde ne göreyim. Evin önünde bir adam oturmuştu, kucağında bir kedi vardı. Adam kediyi okşuyordu. Kedide tırmalamak ne, hatta mırlıyordu. Benim tüylerim diken diken oldu! Nasıl olurda kedi buna izin verir? demiş. Küçük baykuş başını bir aşağı eğmiş, bir yukarı kaldırmış ve ben nerden bileyim? diye ötmüş. Yaban kediside şaşkılığında ayağa kalkmış, kuyruğunu havaya dikmiş ve gözlerindede yeşil ve sarı renkler meydana gelmiş ve senmi soruyorsun? 1

Halbuki baykuşlar akıllıdır. dünyadaki herşeyi bilirler. Sen bilmeyeceksinde kim bilecek diye miyavlamış. Şaşıran küçük baykuş Ben bunları bilmiyorum demiş. Yabankediside O halde sen neye yarıyorsun, baykuşluğundan utan ve git işine bak diye bağırmış. Şaşıran küçük baykuş hemencecik kanatlarını açmış ve oradan uzaklaşmış. İleride bir yerde batmakta olan güneşin ışıklarında parıldıyan büyük bir ağaç görmüş. Ağacın en alt dallarından birine konmuş ve biraz düşünmeye başlamış. Tam bu sırada ormandaki ağaçların altından büyük bir gürültüyle tavuzkuşu gelmiş ve küçük baykuşun yanına konmuş. Tavuzkuşunun ağırlığından konduğu dal bir aşağı bir yukarı sallanmış ve tavuzkuşu İşte yine başardım, her akşam aynı zahmet! Peki ben niçin iyi koşabildiğim kadar iyi uçamıyorum diye kendikendine söylendiği esnada yanındaki küçük baykuşu görmüş ve bak hele buradada kim oturuyor? Hey ufaklık bu benim uyuma ağacım. demiş. Küçük baykuşta Afedersiz diye cevap vermiş. Tavuzkuşu güzel tüylerini bir silkelemiş ve sesinden anladığıma göre buraya bir baykuş gelmiş bu tam isabet demiş. Tavuzkuşu ağır kuyruğunu düzeltmiş ve sonrada yere doğru sarkıtmış. Daha sonrada sorusuna başlamış. Bana uykusuz anlar geçirten bir soruyu sana soracağım: Neden herşeyi yaratan büyük tavuzkuşu bizim için bukadar az uyku ağacı yaratmış? Ha ne? diye yanıtlamış bizim küçük baykuş. İşte görüyorsunki benim çok büyük bir kuyruğum var. Hatta ben onu daire gibi yuvarlakta yapabilirim. Fakat ben uyumak istediğimde bu kuyruğum bana sorun oluyor. Sadece üst taraflarında düzgün dalları bulunan büyük ağaçlar benim uyumama uygun. İşte o ağaçlardan bu ormanda çok az var! demiş. Küçük baykuşta İşte senin bu ağacın var ya diye fısıldamış. Ben bu şekilde üç dört ağacın daha olmasını isterdim. İşte şimdi beni cevapla! Niçin benim daha rahat uyumama uygun daha fazla ağaç yaratılmamış? diye sormuş Tavuzkuşu. Küçük baykuş Ben bunun cevabını bilmiyorum. demiş. Tavuzkuşu kafasını neredeyse başındaki mavi tacının kücük baykuşun göğüstüylerine değecek şekilde eğmiş ve Sendemi bilmiyorsun? Peki neden bilmiyosun? Halbuki baykuşlar dünyadaki bilinmeyen şeyleride bilirler. demiş. Küçük baykuşta ben bu sorunun dünyasorunu olduğunu bilmiyordum demiş. Daha sonra tavuzkuşu seni akılsız seni. O halde sen gerçek baykuş değilsin. Kendinden utanda nereye gidersen git diye bağırmış. Küçük baykuşta çok korkmuş ve uçarak oradan ayrılmış. Küçük baykuş yorulunca kayalıkların yanında dinlenebileceği küçük bir mağara bulmuş ve oranın tenha yerine oturup biraz düşünmeye başlamış. Ben niye utanmalıymışım? diye kendi kendine söylenmiş. Neden ben bu dünyanın bilinmeyenlerini bilmeliymişim? Eğer her şeyi yaratan büyük baykuşsa, nasıl olurda yabankedisi herşeyi yaratanın büyük yabankedisi olduğunu, tavuzkuşuda herşeyi yaratanın büyük tavuzkuşu olduğunu söyleyebilir? Artık güneş rüyadağlarının arkasında batmıştı.gökyüzünün batısında akşamyıldızı parlamaya başlamıştı, ağaçları üzerinde görünmeye başlayan ayın ışıkları mağaranın içine kadar aydınlık veriyordu. Ayın ışığı küçük baykuşu çok sevindirmişti. Küçük baykuş arkasında şimdi uçmanın zamanı geldi! Ne güzel pek soğuk olnayan bir gece! Her şeyi yaratan büyük yarasaya şükürler olsun! diyen bir ses duydu. Küçük baykuş başını biraz çevirince mağaranın duvarında başaşağı asılı bir şekilde sarkan yarasayı farketmiş. Yarasa ayaklarındaki parmakları 2

ve tırnaklarıyla mağaranın tavanına düşmeyecek şekilde kendini asmış. Yarasa artık kanatlarını diliyle yağlamak için açmış. Burun deliğinden gelen yağın kokusunu küçük baykuş hiçmi hiç beğenmemişti. Küçük baykuşta Ay buda çok pis kokuyor. diye söylenmiş. Evet çok kokuyorum, bu yüzden sen beni yiyemezsin. Hem sen baykuş degilmisin? diye sormuş yarasa. Küçük baykuşta Evet fakat küçük bir bakuşum, belkide gerçek baykuş değilim. diye cevap vermiş. Yarasada Haydi be baykuş, baykuştur, baykuşlar dünyadaki her şeyi bilirler.bak dostum benimde sana bir sorum var. demiş. Yarasa mağaranın girişine doğru gelmiş ve küçük baykuşa doğru dönerek bak görüyormusun dünyadaki herşey bana verilmiş. Ben bağırınca, sesin yankısının gelen tarafındaki yiyeceğimi avlıyorum.hatta bu şekilde en karanlık gecelerde bile aç kalmıyorum.yalnız bir şeye üzülüyorum. Çünkü koskocaman bir yılda sadece bir yavrum oluyor. Mesala kelebekler ve güvelerin çok çocukları oluyor. Anne kirpiyi arkasında bir sürü yavruları takip ediyor. Tilkilerinse yılda en azından üç yavrusu oluyor. Peki her şeyi yaratan büyük yarasa neden bana yılda sadece bir yavru veriyor? Küçük baykuşta bunu bende bilmiyorum demiş. Şaşkınlığından öne ve arkaya doğru sallanan yarasa Sende bilmiyormuşsun. Şimdi sana nasıl inanayım demiş. Küçük baykuşta ben gerçekten bilmiyorum diye tekrarlamış ve birazda endişelenmiş. Yarasa üzgün bir şekilde sen bilmezsen kim bilecek? Belkide çok az düşünüyorsun öyle değilmi? Acaba cevabı bulduğun zaman tekrar gelirmisin? diye sormuş. Küçük baykuş sevinçli bir şekilde başıyla evet cevabını vermiş. Yarasada O halde bu çok iyi demiş ve kanatlarını açarak gecenin karanlıklarına dalmış. Onun hızlı ve tiz sesi havada yankılanmış. Onuda mağaradaki diğer yarasalar takip etmiş. Küçük baykuşta onların ay ışığı altında nasıl zikzaklı bir şekilde uçtuklarını biraz seyretmiş. Bütün bu sorunlarla uğraşan küçük baykuş acıktığının farkına varmış. Geceyi fare avlamakla geçirmiş. Avladığı farelere fazla acı vermemek için çok çabuk öldürmüş. Karnını tıka basa doyurduktan sonrada toprağın altında sesini duyduğu fareye Bak fare bey, bana hangi, herşeye gücü yeten yaratığın bizi yarattığını söyleyebilirmisin? demiş. Biraz bekledikten sonra fareden Tabiki herşeyi yaratan büyük fare, yoksa kim olduğunu sanıyorsun.hem sende bunu biliyorsun. Çünkü sen her şeyi bilensin. Yoksa beni yakalamak için topraktan dışarı çıkmam içinmi bu soruları soruyorsun? Eğer biz farelerden bir azalma varsa bu hep senin gibilerin yüzünden. Ah siz baykuşların neden ot ile karınlarını doyurmadıklarını bir bilebilseydim. Küçük baykuşta yada neden buğday ve arpa taneleriylede beslenmediğimizi. diye devam etmiş. Farede Hayır, buğday ve arpa taneleri bize ait demiş ve bir dahada sesini çıkarmamış. Küçük baykuşta uçarak oradan ayrılmış ve dinlenmek için kendine yüksek bir tepe aramış. Oradada Ha ha ha, ben hiçbirşey bilmiyorum, ben gerçekten hiçbirşey bilmiyorum, ben hiçbirşey bilmediğimi tam anlamıyla biliyorum. diye söylenmiş. Daha sonra aşağı taraflarda kuyruklu bir hayvanın gölgesini görmüş. Gölgede sende çok azda olsa bilgi var demiş. Küçük baykuş çevresine bakmış ben öğreneceğim. demiş ve uykuya dalmış. 3

Şafağın kızıl ışıkları yaprakların arasından aşağı doğru süzüldüğü zaman küçük baykuşta uyanmıştı ve ferahlatan güneş ışığı onu sevindirmişti. Bugün nelerle karşılaşacağım neler öğreneceğim diye düşünüyormuş.kanatlarını açmış ve sabahın erken vaktinde sessiz ve hızlı şekilde ormanın üzerinden Rüya dağlarına doğru yola koyulmuş. Aşağılarda köpüklü suyu olan ve güneşin ışığında parlayan bir dere görmüş. Aşağıya doğru uçtuğu zaman yabankedisinin anlattığı insanlar tarafından yapılmış evi görmüş. Orada küçük kurtçukları yiyen tavuklar dışında, her tarafta sakinlik varmış. Daha aşağıda derenin yanında ise türkü söyleyen bir insan sesi geliyormuş. Sese doğru uçarak yaklaşınca, orada kovayla su taşıyan bir kadın görmüş. Orada üzüm dalına konan küçük baykuş senin çok güzel hatta benden güzel sesin var demiş. Kadında baykuşa bakmış ve düşün bir kere eğer bütün yaratıklar aynı özelliğe sahip olsaydı can sıkıcı olmazmıydı? Mesela senin uçman bir tarafa, sen benden daha iyi görüyorsun ve duyuyorsun. demiş. Küçük baykuşta, Peki sen neden türkü söylüyorsun? Yoksa karatavuk gibi kendi yem bölgenimi koruyorsun demiş. Kadında ben şimdi işimin bana can sıkıcı olmaması için türkü söylüyorum.bazende her şeyi yaratan büyük anneyi anmak için türkü söylüyorum. Demiş. Peki o nerededir diye sormuş, küçük baykuş. Kadında O herzaman heryerdedir. Güneş, ay ve yıldızlar onun elbisesi üzerinde birer takı gibidirler... demiş. Küçük baykuş ise Peki, eğer ben bu ırmaktaki balıkların, her şeyi yaratanın büyük balık olduğunu, söylüyorlar, dersem, ne dersin? diye sormuş. Kadında bu durum büyükanneyi hiç rahatsız etmez. O kainattaki bütün herşeye merhametle bakar. demiş. Küçük baykuş Peki senin onu anman, onu mutlu ediyormu? diye sormuş. Sanırım diyen kadın ben ondan çok şeyler istiyorum. Mesala evimizin tamire ihtiyacı olmamasını, tavuklarımın civciv yapmasını, çocuğumun ve benim sağlıklı olmamı... diye devam ederken, küçük baykuşta Sende yarının işini bugünden kendine dert ediniyorsun. demiş. Herkes aynı şeyi yapıyor. Sen bugün yağmurun yağıp yağmayacağını biliyormusun. Benim bugün çamaşırları kurutmam lazım diyen kadına, küçük baykuş Havada yağmur bulutları yok sözüyle vedalaşarak derenin üst taraflarına doğru uçmuş. Günboyu hertarafı aydınlatan güneşin ışığında,fazlasıyla güneşlendiği esnada birazda düşünmeye vakit bulan küçük baykuş, o günün akşamı rüyadağlarının yamacına ulaşana kadar uçmuş. Geceleyin ağacların yapraklarının arasından altın renginde parlayan yıldız ışığına benzeyen bir ışık görmüş. Işığa doğru uçunca ağaçtan yapılmış küçük bir ev görmüş. Pencerenin camından ve aralığından ormana ulaşan ışık gecekelebeklerini oraya toplamıştı. Bu sihirli ışık küçük baykuşunda pencereye yaklaşmasına sebep olmuştu. Dahada yaklaşan küçük baykuş dayanamayıp pencerearalığının önündeki eşiğe konmuş. Işığın güzelliğinden dolayı oracıkta bağırarak ve hatta cıyaklıyarak baykuşların aşkşarkısını söylemeye başlamış. Kaba bir ses Benim pencereme bir baykuş gelmiş. O halde hoşgeldin baykuş diye söylenmiş. Küçük baykuş ışığın etkisinden kurtularak sesin kimden geldiğini öğrenmek için gözlerini kırpıştırmış ve orada yaşlı bir adamı görmüş. Küçük baykuş yaşlı adama Sen burada böyle ne yapıyorsun demiş. O da önündeki kitabın beyaz sayfasının üzerinden gecekelebeklerini usulca eliyle kovaladığı esnada Ben okuyorum. Günler bana çok kısa geliyor bu yüzden lambanın ışığında okumaya devam ediyorum. Bu çok önemli bir kitap her şeyi yaratan büyükbabayı anlatıyor 4

demiş. O nerededir diye sormuş küçük baykuş. Yaşlı adamda O her yerdedir gökyüzünün benim göremiyeceğim derinliklerinde olduğu kadar aynı zamanda insanlarında kalbindedir. demiş. Senin yarın için ondan isteklerin oluyormu diye sormuş küçük baykuş. Yaşlı adamda Tabiki. Fakat en çok ömrümün geçen zamanlarında yaptığım yanlışlıklar nedeniyle onun beni affetmesini dilerim diye cevaplamış. Küçük baykuş Ben şimdi sana gece kelebeği, her şeyi yaratanın büyük gecekelebeği olduğunu söylüyor dersem, neyaparsın? diye sormuş. Yaşlı adam merhametli bir şekilde gülümsüyerek tabiki gece kelebekleri büyük babayı o şekilde sanırlar. Daha nasıl düşünebilirlerki demiş. Küçük baykuşta Peki dere kenarındaki kadının herşeyi yaratanın büyükanne olduğunu söylüyor dersem. Ne dersin? diye sormuş. Yaşlı adam kaşlarını çatmış ve Ben ona herşeyi yaratan büyükbabayı anlattım. Senin bu sorundan anlıyorumki o kadın daha anlamamış. Fakat günün birinde onunda doğruyu bulacağını ümüt ederim. demiş. Küçük baykuş Peki o kadın herseyi yaratanın büyük anne olduğunu söylerse bu durum herşeyi yaratan büyük babayı üzermi demiş. Yaşlı adam uzun uzun düşündükten sonra. Ne acayip bir soru. Herşeyi yaratan büyükbaba çok iyidir. Onu üzmez. Fakat onun benim gibi sadık kulunu üzer. demiş. Fısıltıyla Böyle şeylere fazla üzülme diyen baykuş uçarak oradan ayrılmış. Ertesi gün küçük baykuş tekrar dere kenarında uçtuğu zaman oradaki kadının bulunduğu yerde bir çocuk görmüş. O kucağında bir kediyle dere kenarında oturmuş, ayaklarını suda çırpıyormuş ve aynı zamanda deredeki balıklara bakıyormuş. Güneş çocuğu, kediyi,çakıl taşlarını ve oradaki çimenleri aydınlatıyormuş. Küçük baykuş sessizce oradaki bir ağaçkütüğüne konmuş. Biraz uzakta olmasına rağmen keskin gözleriyle çocuğun kediyi nasıl okşadığını, kedinin buna nasıl sevindiğini, kedinin balıkları nasıl unuttuğunu,ve dalgaların parıltısını seyretmekten büyük mutluluk duymuş. Acaba çocuk, bu harukulade olan, herşeyi yaratan ve güneşin heryeri aydınlatmasına sebep olana başka bir isimmi söyleyecek? Belkide çocuk, herseyi yaratana, bir isim bilmiyordur. Çünkü çocuk için bu an önemlidir.bunu küçük baykuş tam olarak hissetmiş. Mesala yarın ve sonraki günler daha gelmediğinden dolayı çocuk için önemli değildir. Dün ve daha önceki günlerde geçmişte kaldığı için onu ilgilendirmemesi lazım. Küçükbaykuş başını hertarafa çevirdikten sonra, herseyi yaratan hakkında duyduğu isimleri hatırlamaya çalışmış. Küçük baykuş. Herşeyi yaratan büyük baykuşa, büyük yabankedisine, büyük tavuzkuşuna, büyük yarasaya, büyük fareye, büyükanneye ve büyükbabaya, aynı zamanda, buna herzamanki ve şimdiki büyük sır da denilebilir diye fısıldamış. Kedide göz kırparak Neden olmasın diye yorgun bir sesle miyavlamış. Güneş battıktan sonra küçük baykuş ormana geri dönmüş,oradaki faredeliğini arayarak bulmuş ve faredeliğine doğru gidip Hu hu hu bütün yaşayan varlıklar yaşamını yaratandan alıyor. Sizin yediğiniz tahılda bile yaşamgücü var. Uçmaya devam ederken yarasayla karşılaşmış ve Bak ne iyi uçuyorsun. Eğer vucudunda birden fazla yavru taşısaydın kanatların çok zorlanırdı demiş. Yarasada doğru diyorsun diyerek baykuşa hak vermiş. Küçük Baykuş, tavuzkuşunun uykuağacının üzerinden geçerken bak hele şu kibirli beyefendiye. O aslında gıdaklıyan tavuklar gibi kümeste yaşamalıydı. Fakat bakıyorumki kendine tek bir uykuağacından daha fazlasını istiyor. demiş. 5

Uçmaya devam ederken büyük bir ağaçdalının üzerinde pusudaki Yabankedisini görmüş. Yabankediside, küçükbaykuşu görünce, gözleri parlamış ve Artık herşeyi bilen birisi oldunmu dize miyavlamış. Küçükbaykuşta Daha tam değil, ben henüz küçüğüm ve daha öğrenecek çok şeyim var diye neşeli bir şekilde fısıldamış ve ben ayrıca kendisinin okşanmasına izin veren bir kediyide gördüm. Hatta deredeki balıklar bile onu okşanmaktan alıkoymuyordu. diye eklemiş. Yaban kediside Olamaz! diye çok kızmış. Küçük baykuşta Eğer bütün Yaratıklar aynı olsalardı ve bir olay karşısında aynı şekilde davransalardı, hayat can sıkıcı olmazmıydı? Senin büyük yabankedisi diye ad verdiğin bu büyük sırrın her yaratığın değişik şekilde davranmasına izin vermesi ne güzel değilmi? demiş. Yaban kedisi sus pus olmuş ve küçük baykuşta uçarak yoluna devam etmiş. Sonunda küçükbaykuş içinde anne ve babasının yaşadığı ağacın bulunduğu vatanına geri dönmüş. Anne ve baba baykuş hoşgeldin dedikten sonra Her şeyi yaratan büyük baykuş seni kemale erdirdimi diye sormuşlar. Küçük baykuşta neşeli bir şekilde Evet kemale erdirdi. Artık bundan sonra öğrendiğim bu güzel şeyleri size ve diğer yaratıklara anlatacağım. demiş. Anne baykuş haydi iş başına demiş. Baba baykuşta İnsanların seni pek anlayacağını sanmıyorum. İnsanların coğu doğru sözü söleyene inanmazlar demiş. Küçük baykuşta başını havaya kaldırarak. Bende bana inanan birini bulana kadar uçarak gezerim. demiş. 6