Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

de hazır değilken yatağıma gelirdi. O sabah çarşafların öyle uyandırmıştı; onları suratıma atarak. Kız kardeşim makas kullanmayı yeni öğrendi ve bunu

Dersler, ödevler, sýnavlar, kurslar... Dinlence günlerinde bile boþ durmak yoktu. Hafta sonu gelmiþti; ama ona sormalýydý.

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Bu kitabın sahibi:...

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir.

þimdi sana iþim düþtü. Uzat bana elini de birlikte çocuklara güzel öyküler yazalým.

Ö.Ç BİLFEN OKULLARI GÜNLÜK EĞİTİM PROĞRAMI 6YAŞ 20.EKİM.PAZARTESİ-25.EKİM.CUMA

Cadı böyle diyerek süpürgesine bindi. Daha yüz metre uçmadan. paldır küldür yere düştü. Ağaçtaki kargalar Gak gak diye güldüler.

SÖZCÜKTE ANLAM. Gerçek Anlam Yan Anlam Mecaz Anlam Terim Anlam Sözcükler Arasý Anlam Ýliþkileri Anlam Olaylarý Söz Öbeklerinde Anlam

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ŞİİR, HİKÂYE, MAKALE. Ekim 2013 Sayı 1. Yazar; HARUN ŞEN

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

YARATICI OKUMA DOSYASI. En sevdiğiniz tatil kitabını anlatan bir resim çiziniz.

yemyeşil bir parkın içinden geçerek siteye giriyorsunuz. Yolunuzun üstünde mutlaka birkaç sincaba rastlıyorsunuz. Ağaçlara tırmanan, dallardan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Serbest Yazma Konuları. Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

AĞIR ÇANTA. Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız. 1- Fatma evden nasıl çıktı? 2- Fatma neyi taşımakta zorlanıyordu?

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Ceviz ile ilgili siz değerli ziyaretçilerimizle,anısının küçük fakat izlerinin çok büyük olduğu ceviz başlangıç öykümü paylaşmak istiyorum!

Gülmüştü çocuk: Beni de yaz öyleyse. Yaz ki, kaybolmayayım! Ben babamı yazmamıştım, kayboldu!

OKULUMUZDAN HABERLER. -Çakma Külkedisi. Okulumuzda yoğun bir sınav haftası geçti. Bu sayımızda sizden gelenler daha çok yer vereceğiz.

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

Bu testi yapın, kendinizi tanıyın!

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

Söyleyiniz. 1- Çağdaş caddeye neden koştu? 2- Kazadan sonra Çağdaş a kim yardım etti? Sözcük Sayısı : 56

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 8 (ΟΚΣΩ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

ISBN :

Günler süren yağmurdan sonra bulutlar kayboldu. Güneş, ışıl ışıl yüzünü gösterdi. Yıkanan doğanın renklerine canlılık gelmişti. Ağaçlardan birinin

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

Eşeğe Dönüşen Kabadayı Makedonya Masalı (Herşeyin bir bedeli var)

ŞAHISLAR: Anne:Zişan, Baba:Orhan, Abla:Fehiman, Abla:Güzin, Abi:Osman, Küçük Kardeş:Fikret

Rafet El Roman. Amerika. Rafet El Roman. A memo. Burasý New York Amerika. Evler karýþtý bulutlara. Nasýl bir zaman. Nasýl bir yaþam.

Uzun Bir Köpek Hakkında Kısa Bir Öykü. Henry Winker. İllüstrasyonlar: Scott Garrett. Çeviri: Bengü Ayfer

ÇiKOLATAYI KiM YiYECEK


ÖZEL GÜNLER. Doğum günü/kadınlar günü/anneler günü/babalar günü/sevgililer günü/ Öğretmenler günü

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Çok Mikroskobik Bir Hikâye

Okul günüm. Anne-babalar ve çocuklar için için okula başlama rehberi. Niedersächsisches Kultusministerium

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

ÖYKÜ NÜN GÜNLÜĞÜ GÜNLÜĞÜM

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

MATEMATİK ÖYKÜLERİ BİLGİÇ İLE SAYGIÇ NEŞELİ

Doğru bildiğini her yerde haykıran, kimseye eğilip bükülmeyen birisiydi Neyzen Tevfik..

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

DENEYLERLE BÜYÜYORUZ

.com. Faydalı Olması Dileğiyle... Emrah& Elvan PEKŞEN

En Güzel Hediyesi Noel

HAZİRAN 2014/2015 ANASINIFI BÜLTENİ. Haziran 2015 Bülten

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

OKUMA ANLAMA ANLATMA. 1 Her yerden daha güzel olan yer neresiymiş? 2 Okulda neler varmış? 3 Siz okulda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

5.SINIF TÜRKÇE (GENEL DEĞERLENDİRME TESTİ) almıştır?

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Bahar Ateşi Evet! Hayır! Belki? Ne? Merhaba.

ŞEKİL KAVRAMI TEMA ÇALIŞMALARIMIZ KAVRAMLAR RENK KAVRAMI SAYI KAVRAMI SES KAVRAMI ÖZEL BİLGİ İLKÖĞRETİM OKULU ANASINIFI

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

Beyni geliştirmek ve zekâmızı parlatmak mümkün. Beyin, yeni bilgiler ve beyin faaliyetleri ile gelişir ve büyür.

ÝÇÝNDEKÝLER. Diyalog Tamamlama Haftanýn Testi...25

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

YALNIZ BİR İNSAN. Her insanın hayatında mutlaka bir kitap vardır; ki zaten olması da gerekir. Kitap dediysem

Rukia Nantale Benjamin Mitchley Nahide Büşra Ertekin Turkish Level 5

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

yuvarlak masa yeşil erik üç kalem ihtiyar adam

Öğrenciler gruplara ayrılır ve atasözü kartları bu gruplara eşit sayıda dağıtılır. Grup içinden bir öğrenci kartlardan birini çeker.

DENİZ EĞİTİM ATÖLYELERİ. OKUL ÖNCESİ, ATÖLYE ve OYUNLAR

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ

Aşşk Kahve ve Laduree

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

edersin sen! diye ciyaklamış cadı. Bunun hesabını vereceksin! Kadının kocası kendisini affetmesi için yarvarmış cadıya. Karısının bahçedeki marulları

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

Her hakkı saklıdır. Ticarî amaç ile basılamaz ve çoğaltılamaz. Copyright

ΤΕΛΙΚΕΣ ΕΝΙΑΙΕΣ ΓΡΑΠΤΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΠΤΑ (7) ΣΕΛΙΔΕΣ

DEMET İN PAMUK DEDESİ İLE AŞÇI NİNESİ

Seçelim ve yerleştireli. Kutlu : Merhaba. Sophie : Kutlu :. Kutlu... e?

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci

Sevda Üzerine Mektup

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

Anne Ben Yapabilirim Resimleyen: Reha Barış

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

KAHRAMANMARAŞ PİAZZA DA AYDİLGE RÜZGARI ESTİ

DEMANS NEDİR? ?????????????? ????????????

HEM DÜŞÜNECEĞİZ, HEM ÖĞRENECEĞİZ HEM DE SÜRPRİZ HEDİYELER KAZANMA ŞANSINA SAHİP OLACAĞIZ.

Transkript:

Çeviri Deniz Hüsrev

4

Jiggy kahramanımızın asıl adı değil, lakabıdır. Ve kıpır kıpır, yerinde duramayan anlamına gelmektedir. 5

6

Jiggy kitaplarını seven bütün öğrencilere, öğretmenlere, kütüphanecilere ve anne babalara... 7

8

BÖLÜM BİR Rüyanda kalabalığın ortasındayken birdenbire çırılçıplak kaldığını gördün mü hiç? Etrafında onca insan var ve sen çıplaksın, bir düşünsene. Hem de üzerinde hiçbir şey yok. Çırılçıplaksın. Yalnızca sen çıplaksın, etrafındakilerin böyle bir derdi yok. Bu yalnızca bir rüya olduğu için kendini şanslı say. Böyle bir şeyin gerçek hayatta başına geldiğini düşünsene. Tıpkı benim başıma geldiği gibi. Her şey Tony Baloney nin okula geldiği gün başladı. Tony Baloney onun gerçek adı değil. Gerçek adını sana söyleyemem, çünkü o, oldukça ünlü biri. Bir televizyon dizisinde oynuyor, hani şu Yok, en iyisi bunu da söylemeyeyim ben, yoksa kim olduğunu tahmin edebilirsin. Tony Baloney, gerçek adıyla, bir zamanlar Ranting Lane Okulu na gidiyormuş. Ranting Lane den mezun olan tek ünlü o, gerçi başkalarının yazdıklarını okuyarak ve ona söyledikleri şekilde davranarak ünlü olmuş. Düşünebiliyor musun? Sen, konuşabilen, 9

yürüyebilen, kaşınıp kendi tırnaklarını yine kendisi kesebilen insanlardan biriyken sana söylenenleri yaparak ünlü oluyorsun. Kanlı canlı bir kukladan ibaretsin ve bu işin karşılığında sana bir servet ödüyorlar, gazetelerde resimlerin çıkıyor ve sen kalkmış eski okulunu ziyaret edip çocuklara para ve şöhretin özenilecek şeyler olmadığını anlatıyorsun. Bu aynı zamanda kötü bir yalancı olduğun anlamına da geliyor. Peki, kimin annesi bu adamın büyük bir hayranı, bir düşün bakalım. Hem de o kadar büyük bir hayranı ki tek oğluna, yani bana, babamın Yaşlılara Yardım Edin isimli kitabı için ondan bir imza almazsam, yemek yemeyi aklımdan çıkarmam gerektiğini ve hayatımda bir daha asla ütülü gömlek giyemeyeceğimi söylüyor. İşte ben de, öğle tatilinde, ana bina merdivenlerinin dibinden ayrılmayan diğer kızlarla beraber bekliyorum. Tony Baloney ise merdivenlerin en üst basamağında durmuş, hayranlarının kendisine uzattığı küçük kitapları ve kâğıt yığınlarını imzalıyor. Yıldızımızın saçları, oyuncak kutulardan fırlayan kırmızı saçlı palyaçoları andırıyor, teni ise tıpkı yeni cilalanmış ayakkabı gibi pırıl pırıl. Dişleri de karanlıkta parlayıp güveleri şaşırtacak kadar beyaz. 10

Seni görmek çok güzel, diyor kendisini görmeye gelen her hayranına. Sonra, Programı izlemeye devam edin, diyerek onları uğurluyor. Merdivenlerin başında Baloney in gömleğini parçalayıp ardından göğüs kıllarını (büyük ihtimalle sahte) yok edebilecek kadar yakınında duran bir isim, müdür yardımcısı, Bayan Weeks bulunuyor. Çekingen bir genç kız gibi parmaklarını büküyor, ona dokunamazsa sanki parmakları düşecek. Orada bulunan tek erkek benim. Tek erkek. Orada bulunma sebebimi bilmeyen biri benim de tıpkı diğerleri gibi bu aptalın hayranı olduğumu düşünür. Keşke Pete ile Angie de burada olsaydı, o zaman bu kadar kötü olmazdı. Tüm bu olanlarla dalga geçer, eğlenirdik. Fakat onlara para teklif etmeme rağmen, gelmek istemediler. Dayanışma da bir yere kadarmış. Bayan Weeks beni görüp, Demek sen de bu adamın hayranısın! der gibi gülümsedi. İşte o anda içimden keşke yer yarılsa da içine girsem diye geçirdim. O an birisi çıkageldi ve Bayan Weeks i telefona çağırdı, o da özür dileyip içeri gitti. Müthiş hayranlarla baş başa kaldım. Oyalanacak bir şeyler bulurum umuduyla etrafa bakındım ve yanımda daha bir dakika öncesine kadar orada olmayan birini gördüm. Bu kız, Ranting Lane öğrencisi değildi. Yetiş- 11

kindi, kısa diken diken saçları ve sivri bir burnu vardı. Üzerine dizleri yırtık bir kot pantolon ile önünde HAYIR DE yazan ama neye hayır diyeceğini söylemeyen bir tişört giymişti. Kafasını kaldırıp yüzünde garip bir ifadeyle merdivenlerin başında duran o Büyük Televizyon Yıldızı na baktı. Sanki ekmek bıçağını kalbine saplamak ister gibiydi. Gözlerimin onun üzerinde olduğunu fark etmiş olmalıydı ki bakışlarını bana çevirdi. Bakışları beni yerimden sıçrattı. Gözleri hem çok karanlık hem de ışıl ışıldı. Eğer cadılar gerçek olsaydı, bu baş kazan karıştırıcı olurdu diye düşündüm. Boğazımı temizleyip Hayranı mısın? dedim. Bu cana yakın soruma cevap vermek yerine bir bakış atıp ardından kızları itip kakarak merdivenin en üst basamağına çıktı. Tony Baloney karşısında bir yetişkini gördüğüne şaşırmıştı fakat herkese dediği gibi ona da, Merhaba, dedi. Ben Tony Baloney, ya siz? İki numaralı hayranınım, diye yanıtladı kız. Ophelia. Bir anlığına TB nin gözlerinde bir telaş belirdi. Çok geçmeden kendini toplayıp, Seni gördüğüme sevindim Ophelia, dedi. Hım demek iki numaralı hayranım ha? Seninle şahsen tanışmak güzel, diye cevap ver- 12

di kız. Bir numaralı hayranının yine sen olduğunu biliyorum. Tony Baloney gülümsedi, ama bu kararsız bir gülümseme. Benden imzalamamı istediğin bir şey var mı? Hayır, dedi kız. Sana bir hediyem var. Hediye mi? Kız ona mavi, uzunca bir kutu uzattı. Gönderdiğim diğer şeyleri kabul etmedin, dedi. O yüzden Ranting Lane e geleceğini duyduğumda kendi ellerimle bunu sana vermek istedim. Ancak bu şekilde eline geçtiğinden emin olacaktım. Emin olacaktım cümlesini söyleme şeklinde bir gariplik vardı, garipliği fark eden diğer hayranlar aniden sustu. Tony Baloney kaşlarını çattı. Başka şeyler de mi gönderdin? Siyah ipek bir gömlek, süslü terlikler ve bir pervane, dedi Ophelia. Pervane mi? Yalnızca şaka yapmak istedim. Etrafında pervane olan birinden pervane, nasıl ama? Ah, evet. Ha-ha. Güzel espri. Bunları aldığını bile hatırlamıyorsun, değil mi? dedi Ophelia. Tabii diğerlerini de. Elbette hatırlıyorum, dedi Tony Baloney. Ama hayranlarımdan o kadar çok hediye alıyorum ki 13

Evet, şimdi bir hediye daha aldın, dedi kız buz gibi bir sesle; koca bir buzdağını yutmuş gibi soğuktu sesi. T-Bal gözlerini kırpıştırarak mavi, uzun kutuyu açtı. Sanki gördüklerine inanamıyormuş gibi elindekine öylece bakakaldı. Kalem, diye açıklamada bulundu Ophelia. Harika, dedi Tony. Teşekkür ederim. Ona çok iyi bakacağım. Çok iyi bakmana gerek yok, diye cevabı yapıştırdı diken kafa. Onunla yazman gerek. Sesi çok kızgın geliyordu. Öyle yapacağım, dedi Tony, kendine özgü Baloney gülüşüyle. Kullanmakta olduğum kalemin mürekkebi biter bitmez. Ah, tabii yazarsın, dedi Ophelia arkasını dönüp etrafındakileri iterek merdivenlerden aşağı indi. Hızlıca bahçeden geçerek kapıya ilerledi. Tony B mavi uzun kutuyu kapatıp ceketinin cebine koyarken, onun Ucuz şey, diye mırıldandığını duydum sanki ama yanılmış olabilirim. Işıl ışıl Baloney dişleriyle elinde zarf tutmakta olan sıradaki küçük hayranını karşıladı. Zarfı karalamak üzereyken aniden durdu. Lanet olsun. Kalemin mürekkebi bitti. Çattığı kaşlarının arasından çevresine bakındı. Kalemi olan var Sonra yüzü 14

eskisi gibi parıldadı. Ah, zaten fazladan var, öyle değil mi? Kendisine hediye edilen mavi, uzun kutuyu almak üzere elini cebine götürdüğü anda, akıl dediğim bu teneke kutuya saçma sapan bir fikir geldi. Ona kalemini ver. Annen, bu aptal adamın imzasını atarken bu kalemi kullandığını duyunca çok sevinecek! Hemen harekete geçtim. Benimkini kullan, benimkini! Tony Baloney ellerini cebine götürdü ve dondu kaldı. Tekrar cebinden çıkardığında ise elleri boştu. Tamam, teşekkürler. Hayranlarının üzerinden eğilip elimdeki kalemi aldı. Tam o esnada öğle tatilinin bittiğini duyuran zil çaldı. Merdiven basamaklarında bekleyen hayranlar telaşlandı. Okul zilinin çalması DERHAL SINIFA GİDİN anlamına geliyordu. BÜYÜK YILDIZ- DAN İMZA ALIR ALMAZ SINIFA GİDİN değil. Zilin çalması Tony Baloney i rahatsız etmemişti. Aynı hızla benim kalemimi kullanarak imza üstüne imza atmaya devam ediyordu. İmzayı alan her öğrenci koşarak sınıfına gidiyordu. Ben de aynı şeyi yapabilirdim koşmayacaktım tabii, koşmak pek de havalı bir şey değil fakat kalemim ondaydı. Ona ödünç vermiştim. Artık geri alamazdım. Dakikalar geçiyordu. Okul bahçesi sessizliğe bürünmüştü. Geriye yalnızca iki kız hayran kalmıştı 15

ama bunlar epey büyüklerdi, öğretmenlere kafa tutabilirlerdi. Tony ile sanki onu kaçırıp, fidye gelene kadar da lokumlarla beslemeyi düşünüyorlarmış gibi sohbet etmeyi sürdürdüler. Fakat en sonunda onlar da gitti. Artık sıra bana gelmişti. Tam ona Yaşlılara Yardım edin kitabını uzatıyordum ki Muhteşem Baloney hızlı davrandı ve elini cebine götürüp, mavi uzun kutuyu cebinden çıkardı. Al bakalım, dedi. Sana hediyem olsun. Anlaşılan o ki Diken Kafa kendisine bu kalemi verirken benim de orada olduğumu unutmuştu. Hayır, gerek yok, dedim. Gerçekten. Israr ediyorum, dedi. Ardından sanki tuvaletten bulup çıkardığı bir şeymiş gibi kimsenin görmeyeceği şekilde kutuyu elime tutuşturdu. Şimdi gitmem gerek. Ardından göz kırptı. Bu çöplüğe kendi isteğimle geldiğime inanamıyorum. Böyle söylediğimi kimseye söyleme! Koşmadı, ama oyalanmadı da. Hızla merdivenlerden inip okul bahçesini geçti. Öğretmenler otoparkında bulunan kırmızı spor arabasına bindi. Ben de merdivenlerin tepesinde durup gidişini izledim. Bunca olan bitenden sonra, düşündüğüm tek şey vardı. Annemin benden yapmamı istediği şeyi yerine getirememiştim. O baş belasının imzasını almayı 16

Yorgun düşmüş halde tam binaya girecektim ki kapılar üzerime açıldı. Bayan Weeks o hızla kollarıma atıldı. O da bu durum karşısında epey şaşırmıştı. Bu hoşça kal kucaklaşması belli ki benim için değildi. Yıldızın araba egzozunun ardında bıraktığı dumanı uzaktan izlerken yaşadığı hayal kırıklığı yüzünden okunuyordu. Yüzü ekşi elma yemiş gibi buruş buruştu. Yine de Bayan Weeks şanslıydı. Belki bu yakışıklıyı öpme fırsatını kaçırmıştı, ama imza alamadığı için annesinden azar işitmeyecekti. Kısa bir süre sonra kendine gelecek ve hayatına kaldığı yerden devam edecekti. Bayan Weeks, benim aksime, birkaç gün içinde hayatının en utanç verici anını yaşamayacaktı. Bense birçok şeyle uğraşmak zorundaydım. Dahası kalemimi bile geri alamamıştım! 17

18