Yaşlanınca devlet baba bizi korur mu? / Işıl Ergin



Benzer belgeler
KÜTAHYA KAMU HASTANELERĠ BĠRLĠĞĠ GENEL SEKRETERLĠĞĠ EVDE SAĞLIK HĠZMETLERĠ

Yerel Yönetimlerin Yafll larla lgili Politikalar

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

YEŞİL KART: TÜRKİYE NİN EN MALİYETLİ SOSYAL POLİTİKASININ GÜÇLÜ ve ZAYIF YANLARI. Yönetici Özeti

ÖZÜRLÜ ÇOCUKLARIN AİLELERİNE YÖNELİK HİZMETLER ÜLKEMİZDEKİ AİLE VE YASAL DÜZENLEMELER

Türkiye, OECD üyesi ülkeler arasında çalışanların en az boş zamana sahip olduğu ülke!

A1 : Alanya da yaşayan her bireyin daha sağlıklı ve daha huzurlu yaşaması.

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

8.0 PLANLAMA UYGULAMA ARAÇLARI

Sağlık Politikası Performans Göstergeleri

ARAŞTIRMA NEDEN YAPILDI?

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

İşyeri Temsilcileri Rehberi

Araştırma Notu 13/159

Almanya da ve Türkiye de Yafll Hizmet Zinciri

Üniversite Hastanelerinde Meslek Hastalığı Tanısı Çalıştayı. Kurum ve Kuruluşlar Arası İşbirliği Çalışma Grubu Raporu

RG Sayı: Aralık 1991

ALMANYA DA SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ SEÇKİN KESGİN

SAĞLIK HİZMETLERİNİN FİNANSMANI

Hizmet Sektörü Olarak Sağlık Turizminin Ülke Ekonomisindeki Rolü. Dr. Seyit KARACA TOBB Türkiye Sağlık Kurumları Meclis Başkanı

ĐSTĐHDAM AÇISINDAN ĐLK 250 Prof. Dr. Şükrü Kızılot Gazi Üniversitesi Arş.Gör.Özgür Şahan Gazi Üniversitesi

Türkiye de Yeşil Büyüme : Zorluklar ve Fırsatlar. Prof. Dr. Erinç Yeldan Bilkent Üniversitesi

Türkiye: Verimlilik ve Büyüme Atılımının Gerçekleştirilmesi

I. YARIYIL (ZORUNLU) İLERİ BESLENME I (TEORİK 2+ UYGULAMA 2, 3 KREDİ)

KONYA-KARAMAN YAŞAM MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRMESİ

SAÐLIKTA ÖZELLEÞTÝRME

Türkiye de Sağlık Örgütlenmesi

Bursa daki 250 Büyük Firma 2008 Araştırması Değerlendirmesi. Eylül 2009 Prof.Dr. Güven SAK Đcra Direktörü-TEPAV

Farklı Sistemlerde Kentleşme

Bin Yıl Kalkınma Hedefleri Açısından Türkiye de Çalışma Yaşamında Kadınların Durumu

EVDE BAKIM HİZMETLERİ. Ayşe Güler Aralık 2004

AFYONKARAHİSAR VALİLİĞİ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI. Ocak 2016 Sayı: 4

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

Bölüm 5 ARZ VE TALEP UYGULAMALARI

AK PARTİ ile SİLİVRİ de günü kurtaran değil geleceği kuran belediyecilik

ÇOCUK VE PARA üretim değerleri tüketim değerleri

PALYATİF BAKIM HASTASININ SEVK YÖNETİMİ ve EVDE BAKIMI

EKONOMİK KRİZİN EMEK PİYASALARINA ETKİLERİ

SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM PROGRAMI VE AİLE HEKİMLİĞİ

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ NİSAN 2013 (SAYI: 23) I. SON BİR YILDA İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELER (OCAK 2013 İTİBARİYLE) a. İŞGÜCÜ KOMPOZİSYONU:

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ

Sentez Araştırma Verileri

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

EĞİTİM SEVGİYLE BAŞLAR...

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

Seks. Psikolojiye Giriş. 2 zekice soru. Arasınav. Bizi Güdüleyen Nedir? Seks Ders 14

YARDIMLARIMIZ AİLE YARDIMLARI AİLE YARDIMLARI 1. MADDİ YARDIMLAR 2. YAKACAK YARDIMLARI

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mart 2012, No: 26

Türkiye de Özel Sağlık Sigortası

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

Mirbad Kent Toplum Bilim Ve Tarih Araştırmaları Enstitüsü. Kadına Şiddet Raporu

Aile Hekimi kimdir? Aile hekiminin görevleri:

Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinde Kapı Tutuculuk. Zeliha Öcek


Tokat Kırılgan Gruplar (Kırsalda Yaşayanlar, Engelliler, Kadınlar, Yaşlılar, Göçle Gelenler, Mülteciler, Mevsimlik İşçiler)

Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması

Açıklama Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

NİSAN 2017 FAALİYETLER

İS SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

PricewaterhouseCoopers CEO Araştõrmasõ

HAYTAP İmdat Turu Ekibi ANKARA Yenimahalle 'Toplama Merkezi'nde... Son Güncelleme Çarşamba, 25 Eylül :37

Aile Hekimlerinin ve Aile Sağlığı Elemanlarının Kanser Taramalarındaki Rolü ve Önemi

Ancak, 53. Maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler halinde kullanılabilir.

ÝÞYERÝ SAÐLIK BÝRÝMLERÝ VE ÝÞYERÝ HEKÝMLERÝ ÝLE ÝLGÝLÝ YENÝ YÖNETMELÝÐÝN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

GENEL SAĞLIK SİGORTASI UYGULAMASI VE GELİR TESTİ

Beşiktaş Residence Tower / Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

ŞANLIURFA BELEDİYESİ. Mehmet Fevzi Yücetepe Şanlıurfa Belediye Başkan Yardımcısı

Herediter Meme Over Kanseri Sendromunda. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tı p Fakültesi T ı bbi Genetik Anabilim Dalı

Türkiye nin Gizli Yoksulları 1

Dr. Bekir KESKİNKILIÇ

Nüfus artıyor Nüfus yaşlanıyor Kronik hastalıkların maliyeti artıyor Pahalı teknolojiler ve ilaçlar piyasaya sürülüyor Nüfusun sağlık hizmetinde

SOSYAL HĠZMETLER DAĠRESĠ BAġKANLIĞI SOSYAL YARDIM ĠġLERĠ ġube MÜDÜRLÜĞÜ TEġKĠLAT YAPISI VE ÇALIġMA ESASLARINA DAĠR YÖNERGE

Cumhuriyet Halk Partisi

Danışman Olarak Hemşire

Kamudan Özel Sektöre Sunulan Bilgi Kaynakları Uygulamaları. ILF 480 Ders 8 2 Mayıs 2007

Doğayla Uyumlu Yaşamın Adresi:

ALMANYA DA 2012 ARALIK AYI İTİBARİYLE ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK ALANINDA MEYDANA GELEN ÖNEMLİ GELİŞMELER

İktisada Giriş I. 17 Ekim 2016 II. Hafta

SİLİVRİ 2014 PAYDAŞ ANALİZİ

TRB2 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ SAĞLIK SEKTÖRÜ

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler

GİRESUN HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ UYUM REHBERİ

MAYIS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

GÖNÜL ELÇİLERİ İÇİN KORUYUCU AİLE

Kentsel Dönüşüm ve Sulukule Çocuk Atölyesi

Türkiye de Kadın Alanındaki Koordinasyon Mekanizmalarının Analizi. Ülker Şener Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Intörn hekim adı/soyadı. ASM nin bağlı bulunduğu İlçe Sağlık Müdürlüğü ASM sorumlu hekiminin adı-soyadı

Seyahatte Tasarruf Rehberi Yapmanız ve Yapmamanız Gerekenler

TÜRKÇE. NOT: soruları yukarıdaki metne göre cevaplayınız. cümlesinin sonuna hangi noktalama işareti konmalıdır?

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

MUTLU ÇOCUKLAR DERNEĞİ

YEREL YÖNETİMLERDE REKREASYON YEREL PROGRAM YÖNETİMLERDE VE REKREASYON

KRİZ ÖNCESİNİN TEK İYİ HABERİ

. HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ

İÇİNDEKİLER. Önsöz... ÜNİTE 1. ÖZ-DEĞERLENDİRME Tanım, Kapsam Öz-değerlendirme Yapmada Dikkate Alınacak Alanlar...

BACIM - Ağırlıklı olarak Türkiye kökenli göçmen kadınlar için buluşma ve danışmanlık merkezi

Araştırma Notu 14/163

SGK Başkanı Fatih Acar CNBC-E nin Canlı Yayın Konuğu Oldu

Transkript:

Yaşlanınca devlet baba bizi korur mu? / Işıl Ergin Sağlık Bakanlığı geçtiğimiz günlerde Evde Sağlık Hizmetleri Yönetmeliğini yayınladı. Daha önce Evde Sağlık Yönergesi vardı, bir de 2005 te yayınlanmış olan Evde Bakım Yönetmeliği. Adı ister Evde Bakım olsun, ister Evde Sağlık, ister yönerge olsun, ister yönetmelik, yaşlı sağlığı alanının açmazlarına, gediklerine kör metinler hepsi de. Bu yasal düzenlemelerde özel sektörün ihtiyaçlarının karşılanışını görürsünüz, kamunun bu işi bürokratik karmaşa içinde eritmesini görürsünüz, belki partizanlığa hizmet edecek kolaylaştırmaları da görürsünüz ama yaşlılarla sosyal, ekonomik kısacası bütünlüklü dayanışmayı göremezsiniz bir türlü. Yaşlı; vücudu eskiyen ve tamir ihtiyacı olan bir makine midir sadece? Eve uğrayacak sağlık ekip lerinin pansumanı, onu yoksullaştıran ve yalnızlaştıran bu ekonomik sistemin, ona ödemeye razı olduğu biricik diyet midir? Merkez kapitalist ekonomiler, üretken bireyleri yaşlanınca onları sahiplenecek bir aile yapısının kalmadığını bu yüzyılın ortalarında erkenden farkettiler. Çekirdek aile, bu üretim biçiminin ikonuydu ve geleneksel, kalabalık, dedeli, neneli yaşam biçiminin bu hızlı üretim döngüsünde yeri yoktu. Evin erkeği, kadını çalışır, çocuklar okula gider. Herkes ya üretimdedir, ya da emeğin yeniden üretilmesinde. Üretim dışı olanların bu döngü içinde aksaklığa yol açacağı kaçınılmazdır ve onlar için başka birşeyler düşünmek gerekir. Üretenlerin gelecekleri/yaşlılık zamanları için kaygı duymaları onların varolan çalışma heveslerini baltalayacaktır. O yüzden yaşlılık daha güvenceli, daha huzurlu olmalıdır. Yaşlılar için değilse bile, yaşlısını istemeyen diğerleri için. Yaşlının kendine yetecek bir aylığı, sağlık sorunlarında başvuracağı ücretsiz hizmetleri, sağlığı kendine bakamayacak kadar elden giderse de yatacağı kurumları olsun diye sosyal politikalar devreye sokulur. Bugün Avrupa da çok sayıda yaşlının yaşamı kimi kimsesi olmadan, torunu torbası görmeden bu kurumlarda sonlanmaktadır. Haneke nin son filmi Aşk, bütün sarsıcılığı ile anlatır kapitalizmin dayattığı bu yalnızlığı. Duvarlarından, yaşamlarının bütün sosyal, ekonomik ve kültürel birkimi adeta fışkıran evlerinde yapayalnız ve çaresiz iki yaşlının hayatı, Avrupa yı kendiyle yüzleştirir. Belli ki paraları

vardır, sağlık güvenceleri de vardır. Ama yaşamlarındaki dışarıya açılmanın tek kapısı arkadaş cenazeleri olacak kadar, yalnızdırlar. Üretken yaşamlarının sona ermesi ile kapitalizmin saati durmuş, ölümün zamanı başlamıştır. Oradan oraya, kentten kente koşuşturan ve yoğun hayatlar yaşayan, üreten çocuklarının boş zaman ayırmakta zorlandıkları bellidir. Ebeveyn ziyareti bu boşluğa denktir. Üretim zincirindeki işlevlerini tamamlamış yaşlı anne babanın da bu durumu makul karşıladığı ve bu dinamizm içinde yerleri olmadığına, ikna olduklarını görürüz. Sosyal politikaların materyalizmini görürüz. Adı sosyal, kendi asosyal olan bu planlamada insanın insanseverliğinin ıskalanışını görürüz. Sosyalin içine iyi bir ev, güzel yiyecekler, iyi sağlık hizmeti koyup insan olmanın en güzel yanını, sevdikleri ile birarada olma, birarada ölme hakkını koyamayacak bir akıl. Haneke kapitalizm eleştirisini iki yaşlının gözlerinin içine bakarak yapar. Ama tabii Avrupa daki yaşlı için. Merkez kapitalistlerin sürdüğü katara eklemlenen perifer kapitalist ülkelerde ise durum çok daha vahimdir. Endüstrileşme ile Avrupa toplumunda zamana yayılan ve rasyonel, basit, kolay ve küçük olana evrilme şeklindeki progresif değişim, perifer kapitalist ülkelerde çok daha hızlı ve yıkıcı biçimde gerçekleşir. Kırdan kente göç, iş gücünün hareketi ile bölünen aileler, yalnız yaşlılar ordusu yaratır. Fiziksel yaşama gelen hareketlilik, akrabalarla görüşme sıklığını azaltır. Sınıfsal hareketlilik başlar. Sınıfsal konumu yukarılara doğru hareketlenen hanenin yaşam biçimi, geliri ve alışkanlıkları değişir, akrabalarından farklılaşır. Değerler sistemi başarma ve elde etme üzerine kuruludur ve birinden doğmuş olmanın artık bir değeri ve anlamı yoktur. Herkes kendi yolunu çizer. Aile ve toplum tarafından yaşlıya verilen bakım ve destek zayıflarken, bu geleneksel rolün kamusal alan tarafından sahiplenilmesi beklenir. Gelişmiş ekonomilerde ailenin azalan desteğini karşılamak üzere kamu devreye girerken, gelişmemiş ekonomiler böylesi kaynaklardan yoksundur ya da kaynaklarını ayırmakla ilgili akıl, başka şeyleri öncelemekle meşguldür. Kamunun bu bağlamda gelişmiş ekonomilerde üç tip yol izlediği görülür: 1. gelir artırıcı mekanizmalar (emeklilik, sosyal destek aylığı, evde bakım aylığı), 2. evde destek hizmetleri(sağlık hizmeti, sosyal destek) ve 3. kurumlarda yaşama imkanı. Peki bu unsurlara Türkiye örneğinde bakalım: 1. Gelir artırıcı mekanizmalar: OECD nin Emeklilik Maaşlarına Bakış 2011 raporunda, OECD ülkeleri arasında 65 yaş üstü bireylerin 2000 lerdeki ortalama maaşlarına bakıldığında yıllık 5829 dolar ile Türkiye son sırada yer alırken, OECD ortalaması olan 18271 doların çok gerisinde kalmaktadır. Üstelik aynı raporda, 1980 lerin

ortalarından 2000 lere doğru, yaşlıların göreli gelirlerinde, OECD ülkeleri arasında en yüksek oranda düşüşün Türkiye de görüldüğü belirtilmektedir. Türkiye de kamusal kaynakların sadece %6.1 i emekliliğe ayrılırken, OECD ortalamasında bu oran %7,0 dır. 2015 bütçe sunuşunda kayıtdışı istihdam oranının %36.4 olarak ilan edildiğini gözönüne alacak olursak, epeyce bir sayıda yaşlının zaten böylesi bir emeklilik maaşını bile göremeyeceği de aşikardır. Dünya Bankasının Kapsayıcılıktaki Açığın Giderilmesi raporunda da Zorunlu Emeklilik kapsamı içindeki işgücü oranının ülkemizde %45 gibi son derece düşük düzeylerde olduğu belirtilmektedir. Kapsayıcılıktaki bu açık, sosyal destek aylığı diye tanımlanan ve emeklilik hakkı kazanamamış yaşlı bireylere sağlanan minimum gelirle çözülmeye çalışılmıştır kapitalist ekonomilerde. Elbette kayıtlı istihdamın işgücü içindeki oranı yüksek olan ekonomilerde, bu desteğin miktarı yüksek tutulabilmektedir, ancak Türkiye gibi kayıtdışı istihdamın yüksek, emekliliğe hak kazanamamış yaşlısı bol ülkelerde devletin soyal destek kapsamı dar, miktarı da komik düzeylerde tutulmaktadır. 2022 sayılı yasa 65 yaşını doldurmuş muhtaç, güçsüz ve kimsesiz Türk vatandaşlarına aylık bağlanması hakkında kanun bu sosyal desteğin Türkiye deki adıdır. 2004 itibariyle 1092457 yaşlı yararlanmıştır bu haktan ve bu sayı 65 yaş üzeri nüfusun sadece %17 sidir. 2015 Ocak itibariyle verilen aylık 145,81 TL, muhtaçlık sınırı ise 286,32 TL dir. Burada sosyal destek olarak anmamız gereken bir başka unsur da evde bakım aylığı dır. Kendilerine ait veya bakmakla yükümlü olduğu birey sayısına göre kendilerine düşen ortalama aylık gelir tutarı bir aylık net asgari ücret tutarının 2/3 ünden daha az olan bakıma muhtaç özürlüler bu kapsamdadır. Ocak 2015 itibariyle evde bakım aylığı 793,08 TL olup görece daha yüksek bir gelir sağlayan bu durum, yaşlılar açısından yoksul ve yatalak olma durumuna karşılık gelmekte. Bu daracık kapsamdaki yatalak yaşlılar, kendilerini şanslı addedebilirler! Yaşlılara sosyal desteğin ikinci unsuru evde bakım hizmetleridir. Bu bağlamda, 2005 te yayınlanan evde bakım hizmetleri yönetmeliği sürecin önemli aşamalarındandır. Sağlık hizmetlerine ulaşamayacak olanlara sunulan sağlık bakımı, evde bakım hizmetleri kapsamında yer almaktadır. Daha önce uzman hekimlerce görülmüş, reçetesi raporu olan hastaların idame tedavisinin sağlanması, mobilizasyonu zor hastaların (yani yatalak hastaların) raporlarının devam ettirilmesi, uzman hekim konsültasyonu (yerinde) ve yara bakımı hizmeti sunmayı taahhüt etmektedir. Acil hizmetleri kapsam dışıdır. Sosyal destek diyebileceğimiz, yaşlının yıkanması, evinin temizlenmesi, alışverişinin

yapılması ve benzeri gereksinimleri içeren bir kapsamı da hedeflememektedir. Belediyelerin kimi illerde üstlendiği sosyal bakım, bu unsurları da kapsayacak biçimde genişletilmiş ancak belediye hekimlerinin reçete yazamaması nedeni ile bu kez de belediyelerin sunduğu hizmette sağlık hizmetinin kapsamı daralmıştır. Oysa ihtiyaç ne sadece sosyal ne sadece sağlık desteğidir. İkisinin bileşimi olan bütünlüklü hizmet ihtiyacı yakıcı bir biçimde bu kapsamı zorlamaktadır. Bu bağlamda 6.sınıf Tıp fakültesi öğrencilerimiz belediyenin sunduğu evde bakım ziyaretlerine eklemlendiklerinde yaşlı sağlığı bağlamında yalnız, kimsesiz, ne kadar çok yaşlı olduğunu, pek çoğunun, evinin hijyeni, kendi hijyeni, günlük hayatın rutin ihiyaçlarının karşılanması açısından ne kadar zor durumda olduklarını şaşırarak saptamakta, bu deneyimleri sonrasında sosyal desteğin, sağlık hizmetine entegre hale geldiği bir yaşlı bakımını hararetle savunur hale gelmektedir. Öğrencilerimizin birkaç evde bakım ziyareti ile farkına vardıkları bu durum elbette sürecte evde bakım hizmetini sunan, planlayan, koordine eden tüm çalışanların da farkında olduğu bir durumdur. Ancak en tepedeki kamusal akıl ne yazık ki yaşlıya bütünlüklü hizmet sunmayı mümkün kılacak yasal düzenlemeleri gerçekleştirme niyeti taşımamaktadır. Çıkarılan düzenlemeler her seferinde topu taca atmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Bu aklın aşikar hale geldiği üçüncü unsur ise kurumlarda yaşama imkanıdır. Kamusal yaşlı bakım evlerinin 2011 deki sayısı 97 dir. Kapasitesi ise 9260 yaşlıdır. Kuruma kabul koşulları; 60 yaş üstü olmak, bulaşıcı veya kanser hastalığı olmamak (sürekli tedavi gerektiren) ve mental ve psikolojik olarak iyi durumda olmaktır. Bir anda onlarca yaşlının kapsam dışı kaldığı bir kabuldür bu. Üstelik kurumda kalanların yalnızca yarısı ücret ödememektedir. Yani kabul koşullarına uyan ve geliri (maaşı) olan yaşlılar oluşturmaktadır diğer yarıyı. Yoksul, kimsesiz, maaşsız, evsiz, kendine bakamayacak durumdaki yaşlının (tabii ki sağlıklı olmak koşulu ile) 4630 kişilik şanslılar listesinde yerini alabilmesi Milli Piyango da kazanmak kadar şansa bağlı bir durum gibi görünmektedir. Oysa gerçek sistemler toplumlarına şansa bağlı olarak ya da çıkar umuduyla (oy, rantvs.) hizmet götürmez. Kamusal hizmet herkesin hakkıdır. Kamusal hizmetin eşitsizlikler barındırması, toplumuzda zaten varolan sosyal, ekonomik ve kültürel ayrımları daha da derinleştiren bir işlev görmektedir. Yeni değerler sisteminin yalnızlaştırdığı yaşlı bireyler, azalan fiziksel kapasiteleri, sosyal ve ekonomik kaynaklarındaki yoksunluklarına rağmen kamunun destek ve korumasından mahrum kalarak, toplumun en kırılgan nüfusları arasında

yerlerini almaktadır.