1 Cumhuriyet Halk Partisi CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin CNNTÜRK ün canlı yayınında, Evren den hesap soracağız ama Evren in getirdiği antidemokratik uygulamalarında tepesinde oturacağız. Bu iki yüzlülüktür. Darbe döneminden gelmiş bütün yasaları değiştirelim dedi. Tarih : 14.04.2012-12 Eylül döneminde 103 şehidi olan bir siyasi partinin yöneticisiyim. Partimin yöneticileri Genel Başkanları cezaevlerinde çürümüş. İktidar partisinden herhangi birinin mağduriyeti var mı bana söyleyin. İktidar partisinin yöneticilerinin önemli bir kısmı o dönem 12 Eylül döneminde vali, emniyet müdürüydü - Hırsızlardan hesap sorulmaz. Türkiye de bu moda haline gelmiş. Yolsuzluk hırsızlık mı? Her türlü yapabilirsiniz. Bu suç olmaktan çıktı. Gelin bunlarında hesabını soralım. Yani emeklinin, işçinin, köylünün, 29 öğretmen adayı intihar etti 29. Yapmayın Allah aşkına ya. Ey bakanlar, ey kabinenin yöneticileri akşam uyurken vicdanınız sızlamaz mı? 29öğretmen adayı insan intihar ediyor bu ülkede - Avukatın düşkünü derdini mübaşire anlatırmış. Sayın Bakan gidiyor 11 insan can vermiş orada, Diyor ki, valla pardon iş yasası çıkmadı. Yapmayın ne olursunuz milletle alay etmeyin yazık günahtır ya. Siz iktidarsınız CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin CNNTÜRK ün canlı yayınında Şirin Payzın ın sorularını şöyle yanıtladı; Şirin PAYZIN- Bugün özellikle sosyal medyaya, internete baktığımızda sizin yeşil kamu ve cami alanları ranta dönüştürüldü açıklamanız ve AKP ye yönelik eleştiri ve açıklamalarınız var. Buna geleceğim. Bu konuyla ilgili daha ayrıntılı açıklamalar yapmanızı rica edeceğim ve sorular soracağım ama öncelikle tabi ki 28 Şubat soruşturması ve şuanda gözaltında ifade veren askerler konusuna geleceğim. Çünkü gündemi bu belirliyor. Öncelikle, dün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu nun yaptığı açıklamalar bugün baktığımızda kafa karışıklığı yaratmış durumda. Herkesten şöyle bir yorum geliyor. CHP Cumhuriyet Halk Partisi - 1 / 9-09.07.2013
2 bu konuda nerede duruyor? Ya da nerede durduğu belli değil. CHP neresinde duruyor bu işin, nasıl duruyor? Gürsel TEKİN- CHP o kadar açık, o kadar net ki bu konuda. Seçim öncesi Sayın Genel Başkanımızın daha sonra seçim sonrasıyla ilgili söylemiş olduğu 12 Eylül dönemi dahil olmak üzere, 27 Nisan, 28 Şubat, yani yasal olmayan, gayri yasal ne varsa hepsiyle hesaplaşılsın ve yargı yoluna gidilsin. Sayın Genel Başkanımız dün Parti Meclisinde de çok açık ve net söyledi. Hiç kimse yargılanmasın, hesap vermesin demedi. Ama haklı olarak bir tereddüdü var. Bu tereddüdü hepimiz taşıyoruz. Sadece Sayın Kılıçdaroğlu değil, sadece bizler değil, bugün bir gazetenin manşetinde biliyorsunuz haberinde yargıya ne kadar güveniyorsunuz. Eğer bir ülkede yargıya güvenmiyorum %68 lere varmışsa burada hepimizin oturup düşünmesi gerekiyor. Bizim tereddüdümüz bu. Adil yargılama olsun. Örneğin Deniz Feneri. Vicdanları kanatan bir olay. Yani Deniz Feneri yargılama sistemiyle ne hale getirildi? Avrupa da, Almanya da 100 yılın davası gibi algılanan bir davanın organize işlerle nasıl orada çıkarıldığı hepimizin gözü önünde açık ve net. 3 tane savcı orada yaşıyor. 3 tane savcı niye alındı? Telefon dinlemelerinde organize işlerin içinde bakanın ne işi var? Bunların hiçbirinin hesabı sorulmadı. Şimdi böylesi bir ortamda yargı nasıl işleyecek doğrusu bugüne kadar işlediği gibi işleyecekse, bakın yargının tepesindeki insan rahatsız. Şirin PAYZIN- Ama şöyle bir şey var. Şimdi bu özel yetkili mahkemeler ve savunma hakkının özellikle balyoz davasında kısa tutulması, işte bir takım sorunlar mahkemelere, HSYK ya ve adalet sistemine dair zaten çok gündeme taşınıyor. Ama 28 Şubat la ilgili böylesine bir adım atılmışken bunun, yani bu meselenin ön plana çıkarılması sizce partiniz adına doğru oldu mu? Yani öncelikle şu ifade kullanılmamalı mıydı? Evet çok iyi oldu. Bu meseleye de el atılması iyi oldu, CHP adına daha doğru bir yaklaşım olarak algılanmaz mıydı? Yani sanki Gürsel TEKİN- Şirin hanım, bakın açık söylüyorum. Sayın Genel Başkan dün Parti Meclisinde o kadar net, o kadar açık söyledi ki. Tamam bugüne kadar gayri yasal, yani yasa dışı, darbe dönemleri neler varsa hepsinin hesabı sorulsun demişiz. Niçin? Çünkü 28 Şubat ın mağduru da biziz. 12 Eylül döneminin mağduru da biziz. Eğer 28 Şubat olmamış olsaydı bugün AKP diye bir parti olmazdı ve bugünkü iktidar yetkilileri olmazdı. Siyaset okuyanların hepsi çok net biliyor. 28 Şubat merkez sağ ve merkez solu ortadan kaldırmıştır. Biz bunları bilen insanlarız. Bizim tereddüdümüz şu; biz diyoruz ki, Türkiye de darbelere bulaşmış, faili meçhul cinayetlere bulaşmış, yasa dışı işlere bulaşmış, yolsuzluklara bulaşmış kimler varsa yargılansın. Ama yargılarken bir taraftan 12 Eylül dönemini yargılayacaksınız. Öbür taraftan da 12 Eylül ün getirmiş olduğu bütün yasaların üstünde siyaset yapacaksınız. Bugünkü özel yetkili mahkemeler 12 Eylül döneminin eseridir. Eğer iktidar gerçekten bu darbe dönemlerindeki yasalardan rahatsızsa neden değiştirmeyiz. Mesela parlamentoda iktidarın çoğunluğu var. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizde hazırız. Bir taraftan hukuki sistem devam etsin, 12 Eylül ün de hesabı sorulsun. 28 Şubat ında hesabı sorulsun. Ama dönelim siyaset makamı da görevini yapsın. Parlamentoda 12 Eylül döneminde hangi yasalar anti demokratik yasalar hazırlanmışsa onları da değiştirelim. Hayır şimdi onun üstüne oturacaksınız. Siyasi Partiler Yasası, YÖK, benzer onlarca yasa, özel yetkili mahkemeler. Şimdi böyle bir iki yüzlülük olabilir mi? Cumhuriyet Halk Partisi çok açık ve çok net Cumhuriyet Halk Partisi - 2 / 9-09.07.2013
3 hesaplaşmalar konusunda en ufak tereddüt yok. Ama biz sadece 28 Şubatçılarla ilgili değil, bütün yargılamaların adil olması gerektiğine inanıyoruz ve anayasa mahkemesi başkanı bile isyan ediyorsa, yargı baypas ediliyor, siyasetin emrindedir, siyasetin baskısının altındadır diyorsa bunu da herkesin değerlendirmesi gerekiyor. Şirin PAYZIN- Şimdi adil yargılamaya vurgu yapıyorsunuz. Bugün yine partinizden gelen bir açıklamada da AKP nin bu yargılayan, 28 Şubat ve 12 Eylül yargılamalarında samimi olmadığını söylemiş. Peki ne yapılsa samimi olacak? Çünkü Çevik Bir sonuçta sembol ismi. Ne yapılsa Daha ilerisi ne yapılabilir? Gürsel TEKİN- Ne yapılacak? Çok açık, çok net. Özel yetkili mahkemeleri kaldıralım. Özel yetkili mahkemeler darbelerin, darbecilerin getirdiği yasalarla yapılmıştır. Yine darbe döneminde gelen bütün yasaları değiştirelim. Ne engel var? Bağımsız yargıyı yaratmaya ne engel var? Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizim dışımızdaki siyasi partilerde size destek veriyor. Yargı tartışılır hale gelmesin. Yargı iktidarın, siyasetin denetiminde olmasın diyoruz. Bu kadar açık, bu kadar net. Şirin PAYZIN- Dolayısıyla siz sistemle ilgili sorununuz var. Çevik Bir in ya da askerlerin alınmasıyla ilgili sorununuz yok diyorsunuz. Doğru mu anladım? Gürsel TEKİN- Elbette yoktur. Yargı eskiden dolaylı olarak etkilenirdi. Şimdi direk etkileniyor. İktidarın direk baskısı altında. Bakın MİT yasasıyla ilgili, şimdi hani siz Başbakan, iktidar yetkilileri. Efendim yargıya müdahale etmeyin deniliyordu. Yargıya her an müdahale ediliyor. İşte orada olduğu gibi en son Anayasa Mahkemesinin Başkanı. Bakın Anayasa Mahkemesinin Başkanı isyan eder bir duruma gelmişse, yurttaşlarımızın %68 i bağımsız yargı yok diyorsa siyaset kurumunun yapması gereken parlamentoda bağımsız yargıyı yaratmaktır. Bağımsız yargıyı yaratalım herkes yargılansın. Şirin PAYZIN- Peki ama HSYK daki değişiklikler sırasında CHP en fazla muhalefeti yapan partiydi. Dolayısıyla siyasi partiler yasası değişecekse, mahkemelerin türü değişecekse ya da işleyişi değişecekse dediğiniz diğer kurumlar YÖK gibi o zaman bu değişikliklerde hükümete destek verecek misiniz? Çünkü bu gibi değişikliklerde bu sefer CHP den devletin içi boşaltılıyor ya da işte laiklikten uzaklaşılıyor eleştirisi geliyor. Gürsel TEKİN- Bakın bu kanun tekliflerini biz ta aylarca, yıllar önce vermişiz. Şuanda parlamentoda. Eğer iktidar partisi siyasi partiler yasası %10 YÖK le ilgili yine yasayla ilgili, kanunla ilgili, bunlarla ilgili eğer samimiyeti varsa Cumhuriyet Halk Partisi olarak her türlü desteği vermeye hazırız. Örneğin siyasi partiler yasası. Bu kadar antidemokratik bir uygulama olabilir mi? Üstüne oturmuşuz. Evren den hesap soracağız ama Evren in getirdiği antidemokratik uygulamalarında tepesinde oturacağız. Bu iki yüzlülüktür. Yargılama süreci de başlasın. Ama dediğim gibi darbe dönemindeki gelmiş bütün yasaları da değiştirelim. Şirin PAYZIN- Şimdi özellikle basın mensupları ve diğer yani kurumlar arasından gelen, sivil toplum örgütlerinden de gelen bir tartışma konusu var o da bu 28 Şubat soruşturmasının sınırlarının ne olacağıyla ilgili acaba yeni bir tutuklama furyası mı başlayacak? Yoksa sembol isimler üzerinden bu işin hesabımı sorulacak. Siz ne kadar genişleyeceğini düşünüyorsunuz ya da genişlemesi gerektiğini düşünüyorsunuz? Örneğin o dönemin siyasetçileri ve Cumhurbaşkanı Demirel e uzamalı mı? Cumhuriyet Halk Partisi - 3 / 9-09.07.2013
4 Gürsel TEKİN- Kime uzanacak bilmiyorum. Ama eğer bir hesaplaşma olacaksa siyaset kurumunun da bu özellikle her iki dönemde de ciddi sorumluluğu var. Örneğin şuanda iktidar partisi AKP de. Baktığımızda 28 Şubat döneminde birçok insan o dönem milletvekili. Önemli görevlerde. Onlarda hesap sorulacak mı bilmiyorum. İktidar olan onlar. Siyaset kurumunun bu konuda hesap vermesi gerekiyor. Soruşturma nereye kadar gidecek bilmiyorum. Ama şunu da söylemek istiyorum. Bakın, son 1 yıl özellikle 8 aydır 1 yıldır Sayın Arınç la başlayan bir süreç oldu. İşte Sayın Arınç suikaste uğrayacaktı, kozmik odalara girildi, şu oldu, bu oldu. Bir yıldır ne yazık ki Türkiye nin gündemini konuşmuş değiliz. Yani şurada elimde 353 tane adam öldürülmüş. 353 tane insan hayatını kaybetmiş. Ve bu 353 tane insanın tamamında da devletin, iktidarın zaaflarından kaynaklanmış. Hiç gündemimizde yok. Önemsiz mi? Yani Erzurum un ortasında 5 tane insan televizyonlar canlı yayın vererek gözlerimizin önünde donarken vicdanımız nasıl sustu, nasıl kurudu? Kimsenin sesi yok. Adeta televizyonlar siyasetçiler sustu. Kenti yöneten bir insan şunu diyebilir mi? Elbette elhamdülillah hepimiz Müslümanız. Kader. Ne kaderi kardeşim ya? Erzurum da iki tane helikopter var. Seçim öncesi tantanayla tanıtıldı. Ey Dadaşlar, Erzurumlular 24 saat emrinizde helikopter getirdim. O helikopterler niye gitmedi? Erzurum un yanı başında hava üssü var. Hava üssünde her türlü donanım var. Sat komandoları dahil olmak üzere. Ama hepimiz seyrettik Şirin hanım. Bu nasıl bir vicdandır? Şuraya bakın, gazetelerin sayfalarında köprüyü görüyoruz. Oradaki 15 insanın kaybı var. Sorumluları kim? Hiç kimse. Niye buradan geçti? Neredeyse utanmasak diyeceğiz ki ya bu 15 vatandaş niye buradan Birazda Türkiye nin gündemine dönmemiz gerekiyor. 363 tane insandan bahsediyorum. Ankara nın göbeğinde devletin kendisinin vermiş olduğu zehirli kömürle 5 tane yurttaş hayatını kaybetti. Hukuki süreç devam etsin. Kimlerden hesap sorulacaksa sorulsun. Cumhuriyet Halk Partisi olarak darbelerde en çok bedel ödeyen biziz. Bu darbeler olmasaydı AKP diye bir şey olmazdı. Bunu herkesin bilmesi gerekiyor. 12 Eylül döneminde 103 tane şehidi olan bir siyasi partinin yöneticisiyim. Bütün partinin yöneticileri Genel Başkanları cezaevlerinde çürümüş. İktidar partisinden herhangi birinin mağduriyeti var mı bana söyleyin. İktidar partisinin yöneticilerinin önemli bir kısmı o dönem 12 Eylül döneminde vali, emniyet müdürü, yapmayın bunu. Şirin PAYZIN- Dolayısıyla size yöneltilen bugün Bekir Bozdağ ın yaptığı açıklamada şöyle bir cümle var. CHP zannediyorum o dönemde partisinin içinden 28 Şubat ı alkışlayanlara bir şey olacak diye korkuyor. O yüzden bu meseleye mesafeli duruyor. Gürsel TEKİN- Hiçbir korkumuz yok. Sayın Bozdağ hiç merak etmeyin. Şirin PAYZIN- Partinizin içinden böyle bir direnç ya da bir Kemal Kılıçdaroğlu nun en azından daha mesafeli durmasını gerektirecek bir yaklaşım var mı? Gürsel TEKİN- Kesinlikle yok. Yani 28 Şubat döneminde Cumhuriyet Halk Partisi iktidar değil, parlamentoda en az milletvekili olan bir siyasi parti. Hesap verecekseniz siz vereceksiniz. Siz bu bütün darbelerin suç ortaklarısınız. Bütün darbelerle eğer hesaplaşılacaksa, hesap sorulacaksa sadece bu olayın siyasi boyutlarının hesabının sorulması da doğru değildir. Mesela çok merak ediyorum Türkiye de özellikle 28 Şubat, 28 Şubat öncesi bankaların içi boşaltıldı ve bunun bedelini Cumhuriyet Halk Partisi ödedi hatırlayın. Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı Sayın Baykal çıktı eğer bu bankacılık sistemiyle giderseniz Türkiye yi batırırsınız dedi ve bütün basın, medya kampanya açtı Cumhuriyet Halk Partisi barajın altında kaldı. Bundan kaynaklı 130 Cumhuriyet Halk Partisi - 4 / 9-09.07.2013
5 milyar dolar şuanda çöpe atıldı. Şimdi bu 130 milyar doların suç ortakları o dönemin iktidar yetkilileri, bakanları, genel müdürleri kimse hesap verebildi mi? Niçin hesap sorulmaz? Hayır hırsızlardan hesap sorulmaz. Türkiye de bu moda haline gelmiş. Yolsuzluk hırsızlık mı? Her türlü yapabilirsiniz. Bu suç olmaktan çıktı. Gelin bunlarında hesabını soralım. Yani emeklinin, işçinin, köylünün, 29 tane öğretmen adayı intihar etti 29 tane. Yapmayın Allah aşkına ya. Yani akşam ey bakanlar, ey kabinenin yöneticileri akşam uyurken vicdanınız sızlamaz mı? 29 tane insan intihar ediyor bu ülkede. Şirin PAYZIN- Şimdi bu konuyla ilgili son bir sorum daha var ondan sonra diğer meseleye geçeceğim. Birbiriyle bağlantılı iki soru. Bir tanesi bu tutuklamalarla ilgili olarak, daha doğrusu pardon çok özür dilerim gözaltılarla ilgili olarak, daha tutuklama yok. Bir kere öncelikle tutuklu yargılansınlar, tutuksuz yargılansınlar meselesi var. Burada sizin bir talebiniz, beklentiniz var mı? Çünkü zaten ortadan kaçırabilecekleri bir şey yok, belge yok deniliyor. Öyle iddia ediliyor. Gürsel TEKİN- Şuanda cezaevinde binlerce insan var ve 8 tanede milletvekili var. Milletvekili aynı zamanda millet iradesiyle seçilmiş vekiller. 3 yıl, Sayın Haberal ın galiba 3 yıl doldu. Niçin yargılandığını, neyle suçlandığını bilmiyor. Bunu hangi vicdan kabul edebilir? Yani milletvekili seçilmiş. Biz defalarca söyledik. Bu arkadaşlarımız yargılanmasın demiyoruz. Hesap vermesin demiyoruz. Ama müsaade edin gelsin parlamentoda görevlerini yapsın, daha sonrada ne sorun olacaksa olsun. 3 yıl içerisinde siz sorgulayamıyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi hukuk sisteminde? Şirin PAYZIN- Yani Çevik Bir de tutuksuz yargılansın mı dersiniz? Gürsel TEKİN- Elbette. Bir Genel Kurmay Başkanı düşünün bu ülkede Genel Kurmay Başkanı tutuksuz yargılanmıyor. Genel Kurmay Başkanı Sayın Başbakanın, kabinenin mesai arkadaşı. Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir hukuk sistemi olabilir mi? Bizim isyanımız bu. Yoksa suç işleyen insanları siz koruyun, ondan hesap sormayın demiyoruz. Tam tersine hesap sorulsun. Şirin PAYZIN- Peki çok kısa olarak şunu da sorman gerekiyor size. Şimdi 4 partinin önergesiyle mecliste de bir komisyon kuruldu. Darbelere karşı meclisin yetkilerinin ortadan kaldırılması araştırılsın, soruşturulsun. Bundan sonra olabilecekler engellensin diye burada sizin de zaten genişletilmiş bir teklifiniz vardı. Bütün partiler uyum içinde görülüyor. Bu göstermelik bir komisyon mu olacak? Ne bekliyorsunuz, yani ne almayı bekliyor CHP bundan? Gürsel TEKİN- Umut ediyorum ki göstermelik olmayacak. Birçok şey bekliyor. Bizim CHP olarak hiçbir şey karanlıkta kalmasın. Türkiye de bu tartışmaları geride bırakalım. Faili meçhul cinayetler, siyasi cinayetler. Bunların hepsine son vermenin yolu bu parlamentoda bu komisyonun sağlıklı çalışması gerekiyor. 17 bin, devletin resmi rakamlarına göre. Kimine göre 10 bin. 1000 kişi olsa, 500 kişi bile olsa 17 bin tane insanın faili meçhulden gitmişse eğer bunun hesabı da sorulmuyorsa bu devletin ayıbıdır. Bu ayıplardan kurtulmamız gerektiğine inanıyorum. Şirin PAYZIN- Şunun için soruyorum da. Bugüne kadar Uludere komisyonundan bir şey çıkmadı, Susurluk komisyonundan bir şey çıkmadı. Yani bu komisyondan ne çıkacak? Gürsel TEKİN- Çıkmaz. Niçin Uludere de çıkmaz? Uludere de Uludere nin faili belli Cumhuriyet Halk Partisi - 5 / 9-09.07.2013
6 iktidar. Şirin PAYZIN- Ama askerler vermediler belgeleri meclise. Bizzat Hüseyin Aygün sizin milletvekilinizin ifadesiyle. Gürsel TEKİN- İktidarın sorumluluğu şu; sınır dışı şeyleri iktidar yetkisindedir. Yani parlamentodan o yetkiyi alır, yetkisini kullanır. Şimdi defalarca Sayın Genel Başkanımız sordu. Birincisi; Genel Kurmay çıktı dedi ki, benim aldığım istihbarat üzerine bunu yaptı. İstihbarat örgütümüz çıktı ne dedi? Hayır ben böyle bir istihbarat vermedim dedi. Şimdi daha sonra işte sözde soruşturma, araştırma falan milli kurum, bu ne demek. Yani MİT in dışında başka bir istihbarat örgütümü kurdunuz? Bu kadar gayriciddi şey olabilir mi? Bunların hepsinin hesabı sorulacak. Ama bugün sorulacak, ama yarın sorulacak. Hiçbir şey karanlıkta kalsın istemiyoruz. Şirin PAYZIN- Çok kısa olarak, bugün açıklamalar var. Özellikle o dönem, yani 28 Şubat süresi boyunca ve o süreçte daha doğrusu üst düzey görev yapmış askerlerden, komutanlardan bizzat o dönemin milli güvenlik kurulu genel sekreterinden sonuçta MGK anayasal bir kuruluş. Anayasaya uygun alınmış kararlardı bunlar. Herkesin imzası var, siyasetçilerin. Dolayısıyla burada sorgulanacak bir şey yoktur 28 Şubatla ilgili diyor. CHP de buna katılıyor mu? Gürsel TEKİN- Aynen katılıyorum. Şundan dolayı Şirin PAYZIN- O zaman hem yargılansınlar deyip hem buna katılıyorum nasıl olacak? Gürsel TEKİN- Ama sadece askerler yargılanmasın. Eğer gerçekten bu bir karar altına alınmışsa, milli güvenlik kurulu kararıysa herkesin de imzası varsa burada bir suç varsa suç ortak işlenmiştir. Bunu sadece askere havale etmek işin oportünistçe tarafıdır. İki; mesela şimdi herkes CHP den hesap soruyor. Bu beyefendiler, konuşan AKP liler o dönem ne başçavuşmulardı, neydi yani? Karakol amiri miydi? Bunlarda siyasetin içindeydi. Hangisi direnebildi? O tankın önüne çıkıyorum siyasetin bedelini ödeyeceğim diyebildi? Şimdi konuşuyorsunuz. O dönem konuşacaktınız. Hepsi teslim olacak, onlara suç ortağı olacak, sonrada dönecek efendim CHP niye burada tavır almış? CHP her an darbelerin döneminde her zaman tavır alan bir siyasi partidir. Siz teslim oldunuz siz. Şirin PAYZIN- Şimdi bugün sizin Gürsel TEKİN- Evet Türkiye nin gündemine gelelim. Şirin PAYZIN- Bundan sonra işte onu soracağım. İnternete yansıyan açıklamalarınız var. Diyorsunuz ki Gürsel TEKİN- Ama buna cevap vermezler ki. Ben demiyorum. Şirin PAYZIN- Daha doğrusu şöyle; şimdi Erdoğan Bayraktar dedi ki, 15 gün sonra kentsel dönüşüm yasası çıkacak, geçecek. Sizde tam o zamanlamayla dediniz ki, yeşil ve kamu alanları, cami alanları ranta dönüştürüldü. Hatta birazda yorum yapılmış. Galiba CHP gündem değiştirmeye çalışıyor 28 Şubatla ilgili diye. Şimdi tam olarak ne söylüyorsunuz? Cumhuriyet Halk Partisi - 6 / 9-09.07.2013
7 Gürsel TEKİN- Yani şimdi bu 50 milyar dolar rant yaratıldı. Bu 50 milyar dolar rant şeyden daha önemsiz değil mi 28 Şubat ın işte yargılaması. 28 Şubat yargılamaları devam etsin. Biz hakimlerin, savcıların elini tutmuş değiliz. Yargı neyde yapacaksa yapsın. Şimdi burada şu tamamen önümdeki plan 100 binlik plan. Yani resmi bir plan. Resmi plan üzerinde İstanbul da ne olmuş, neler olmuş bunların hepsini koydum ve Sayın Başbakana gönderdim. Nereden çıktı bu? Sayın Başbakan biliyorsunuz İstanbul da bir araç trafiğe çıktığında eyvah İstanbul işgal altında demişti. Neden işgal altında olduğunu Sayın Başbakana belgeleriyle ispatlama açısından gönderdim. İkincisi; şimdi Sayın bakan diyor ki, kentsel dönüşüm. Kentsel dönüşümler yapıldı. Önemli yerlerde kentsel dönüşümler yapıldı. Mesela Sultan mahallesinde kentsel dönüşüm yapıldı. Yani Sulukule dediğimiz eskiden Sultan mahallesiydi daha sonra Sulukule oldu. Şimdi Sulukule de oturan insanlar 200 yıldır orada oturuyordu Sayın Bakan. Bunları sürgün ettiniz. Adeta 70 kilometre, 80 kilometre bütün sosyal yaşamlarını değiştirdiniz. Ben şimdi soruyorum bu tapular kimlere geçti? Örneğin Ayamama deresiyle ilgili Sayın Başbakanın çok güzel lafları var. Bir tanesini hemen buradan sizinle paylaşmak istiyorum. Ayamama deresinde 32 yurttaş hayatını kaybedince Sayın Başbakan aynen şu tavrı kullandı. Derelerle oynamayın derelerin intikamı ağır olur. Çok haklı doğayla oynamayın. İşte Erzurum daki doğayla oynadığınız için 5 kişi hayatını kaybetti. Zonguldak ta öyle, birçok yerde. Doğayla oynamayın. Ve Sayın Başbakan yine aynı bu son dönemlerde söylediği gibi yıkacağız dedi. Ayamama deresinin etrafında bir tek yer yıkmadıkları gibi birçok plan tadilleri yaptı. İkincisi şimdi din, iman dersi veriyorlar bize. Bende soruyorum. Diyorum ki, Sayın Başbakanın kendi mahallesi, semti Kasımpaşa da 50 yıllık kuran kursu vardı niçin yıktınız? Sormayalım, yani bunun haber değeri yok mu? İşte buradan soruyorum. Diyorum ki, kardeşim mezarlık alanı. Sonuç itibariyle insanlar yaşar, belli bir yaşa geldikten sonra ölür. Öldükten sonra bunun gömülecek bir yeri olması lazım. Bu mezarlığı niye ranta çevirdiniz diye soruyorum. Şimdi birilerinin bana cevap vermesi lazım. Şimdi bakın, burada cami alanları. Ve şunu da söylemek istiyorum. 2007 yılında Sayın Başbakanın kendisinin yapmış olduğu planı gönderiyorum. Yani o dönem belediye başkanı. Onun için Sayın Başbakana gönderiyorum ki en iyi Sayın Başbakan beni anlar. 2007 de ne bıraktın, 2012 de ne oldu Sayın Başbakan? Şimdi bu planları, yani buradaki cami planlarını Sayın Başbakanın kendisi koydurdu. Hangi gerekçelerle kaldırıldı? Diyanet İşleri Başkanına da çağrı yapıyorum Sayın Başkan, ey Diyanet İşleri Başkanımız. Siz buralardaki plan tadillerinin plandan çıkarılması için hangi gerekçelerle yazı verdiniz? Bunu da bir açıklayın. Böyle bir şey olabilir mi? Ve şurada 3. köprüyle ilgili bakın şurada çok enteresan. Ekrandan görebilirlerse. Çünkü 3. köprünün ayın 20 sinde ihalesi olacak. Şu gördüğünüz İstanbul un akciğeri. Yani işte şu havzaları, yeşil alanlar, ormanlar. Ey Çevre Bakanı sizin sorumluluğunuz, adınız belli. Çevre Bakanısınız. Daha iyi çevre, daha iyi yeşilde yaşaması için insanların savunmasını size emanet etmiş. Şimdi burada geliyor, bakın şu 3. köprü geliyor şuradan şöyle bütün İstanbul un akciğerine şuraya kadar. Şimdi burası 2009 yılında çok gizli illegal 3. köprü şey yapılıyor. Ben yine soruyorum. Burası yapılırken burada yandaşlarınız 2007-2008 yılında niye araziler Cumhuriyet Halk Partisi - 7 / 9-09.07.2013
8 kapattılar? Yazık günahtır. Bakın insanlar, yoksul insanlar kafanıza yıkacağım. Niye kafasına yıkıyorsun? Kentsel dönüşüm mü sonuna kadar. Ama kentsel dönüşüm yerinde yapmak koşuluyla. Sürgüne tabi olarak değil. İşte örneğin Fikirtepe eğitim mahallesi Dumlupınar da yapıldığı gibi aynı şekilde deprem sorununu da çözmemiz mümkün. Yine üçüncüsü birçok şey var. Tabi bu çok kısa sürede anlatılacak gibi değil. Ben özelliklede şunu rica ediyorum. Bu konu böyle havada kalmaması için yetkililerin de gelmesi gerekiyor. Karşılıklı konuşmamız lazım. Bana diyecek ki, kardeşim senin söylediğin şurası yanlış. Kamu alanları. Kamu alanları toplumun ortak mallarıdır. Yani yeşil alan dediğimiz milli Emlaklara ait olan yer dediğimiz. Yine Sayın Başbakanın bir sözüyle bitirmek istiyorum. 2007 yılında öyle şeyler oluyor ki, yerel yönetim bir yere karar verecek, bu yerle alakalı birilerinin parası var, parayı, pulunu basıyor alıyor yeşil alanı. Yeşil alanı aldıktan sonra her türlüde işi bitiyor. Böyle şey olur mu kardeşim? Bu yeşil alanlar kamu alanlarıdır. Eğer bunlar açılacaksa referanduma gidilmelidir. Şirin PAYZIN- Toplayıp manşetini verirsek siz bu kentsel dönüşüm yasası çıkmadan önce Başbakana ne diyorsunuz? Ya da hükümete ne diyorsunuz yani? Gürsel TEKİN- Sayın Başbakana diyoruz ki, aynen şunu çok kısa ve net. Sayın Başbakan, bugüne kadar yapılan kentsel dönüşümler vardı. Bu kentsel dönüşümler rantsal dönüşüme dönüştü. Önümüzdeki süreçte ranta dönüşmeyecek yerinde dönüşümlerin hayata geçmesi için CHP olarak bizde destek vermek istiyoruz. Eğer geçmişteki yaptığınız gibi örneğin Sulukule deki insanları Gaziosmanpaşa daki, Maltepe deki insanları sürgüne tabi tutacaksanız biz buna karşıyız. Şirin PAYZIN- Ne yapacaksınız o zaman? Gürsel TEKİN- İki, deprem alanları yaratıldı 99 yılında deprem olduğu için Marmara depreminden sonra. Yaratılan o bütün olası deprem olursa Allah göstermesin insanların toplanabileceği yerlerin bir tanesi kalmadı. Hepsini sattılar ranta çevirdiler. Umut ediyorum ki Sayın Başbakan bunu incelediğinde vicdanı sızlayacaktır. Şirin PAYZIN- Peki cevap vermezse bu sorularınıza ya da hükümetten bir açıklama gelmezse? Gürsel TEKİN- Sonuna kadar devam edeceğiz. Yani bunun şeyi yok. Bizde Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ana muhalefet olarak toplumla, İstanbullularla paylaşacağız. Şirin PAYZIN- Ancak İstanbul da Cumhuriyet Halk Partisinin de belediyeleri var. Mesela Kadıköy belediyesi gibi. Gürsel TEKİN- Evet. Ne olacak Kadıköy belediyesi? Şirin PAYZIN- Yani Fikirtepe mesela onların görev alanı içinde. Gürsel TEKİN- Ben İstanbul un bir bütününü koymuşum. İstanbul da zaten ilçe Cumhuriyet Halk Partisi - 8 / 9-09.07.2013
9 belediyelerinin yetkileri yok, plan yapma yetkisi yok. Sadece büyükşehir belediyelerinin var. Öbür tarafta siz İzmir de belediye başkanımız süt verdiği için yargılanıyor süt. Yoksul ailenin çocuklarına süt verdiği için yargılanıyor. Ben burada en mütevazi rakamı söyledim. Yani emlak değerleri, emlak işlerini bilen müteahhitleri çağırırsanız bunun değerinin çok yüksek olduğunu söyleyecekler. Öbür tarafta 50 milyar dolar gibi bir rakamdan bahsediyorum. 50 milyar dolar ne demektir biliyor musunuz? İstanbul un metrosunun çözülmesi demektir. İstanbul un altyapısının çözülmesi demektir. İstanbul un planlanmış bir kenti demektir. Şirin PAYZIN- Gürsel bey süremiz bitti. Gürsel TEKİN- Bu şeyleri de konuşmak isterdik ama yani çok zamanımız yok. Özellikle son ölümlerle ilgili gerçekten vicdanımızı sızlatıyor. Şirin PAYZIN- İş yasasının biran önce çıkması gerekiyor. Gürsel TEKİN- İş yasası, şimdi avukatın düşkünü derdini mübaşire anlatır. Sayın Bakan gidiyor 11 tane insan can vermiş orada, devletin ihmali var. Diyor ki, valla pardon iş yasası çıkmadı. Yapmayın ne olursunuz milletle alay etmeyin yazık günahtır ya. Şirin PAYZIN- Gürsel Tekin Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı 360 derecenin konuğuydu çok teşekkür ediyoruz katıldığınız, geldiğiniz için. Cumhuriyet Halk Partisi - 9 / 9-09.07.2013