Genelde Dergâhların Özelde Hacı Bektaş Dergâhının Konumu ve Çözüm Önerileri Kitabiyat Catalogues / Buchvorstellung Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi / 2015 / 12 211
Hüseyin DEDEKARGINOĞLU 212 Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 12
Bilim Camiasında Üstad ve Gönül Dostu: Doç. Dr. Ali Yaman 2015 YILINDA ALEVİLİK ve BEKTAŞİLİK HAKKINDA YAYIMLANAN KİTAPLARDAN SEÇMELER Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi 2015 yılında Alevilik ve Bektaşilik ekseninde birçok eser yayımlandı. Bu eserlerin önemli bir kısmı okuyucularına ulaştı, bir kısmı da yeterince ilgi görmedi. Alevilik- Bektaşilik Araştırmaları Dergisi bu eserlerden bazılarını okuyucularımızla paylaşalım istedik. Bütün eserleri tanıtmaya ayırdığımız bölümün hacminin yetmeyeceğinin takdir edilmesini, ilerleyen zamanlarda diğer yayınlardan da bize ulaştıkça okuyucularımızı haberdar edeceğimizi ifade etmek isteriz. HAKERENLER BUYRUK, Prof. Dr. Fuat Bozkurt İlk eserimiz Fuat Bozkurt tarafından kaleme alınan Hakerenler Buyruk adlı çalışmadır. Eserin hazırlayıcısı Prof. Dr. Fuat Bozkurt, 1969 da Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nü bitirdi. Almanya da doktora yaptı. Altı yıl Ege Üniversitesi nde çalıştıktan sonra 1982 de YÖK uygulamasıyla görevinden alındı. On yıl İtalya, Almanya ve Hollanda da çeşitli üniversitelerde görev yaptı. Avrupa nın pek çok yerinde Alevîlik ve Türk dili üzerine konferanslar verdi. Akdeniz Üniversitesi nden emekli oldu. Çalışmalarına devam etmektedir. Bozkurt un hazırladığı eserin tanıtımında şu bilgilere yer verilmektedir: İmam Cafer Buyruğu ya da kısaca Buyruk diye bilinen yapıt, Aleviler arasında en çok okunan itapların başında gelir; yaşam ve inanç yolunu aydınlatan kutsal kitap olarak benimsenir. Yapıtın Aleviler arasında böylesine üstün tutulması, onun Alevi inanç, töre, tören ve söylencelerini içermesinden kaynaklanır. Fuat Bozkurt, bu çalışmasında İmam Cafer Buyruğu nu güncel değer yargıları ışığında yeniden işliyor. Fuat Bozkurt eserle ilgili şu değerlendirmeyi yapmaktadır: Bu çalışma, Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi / 2015 / 12 213
Seyhan KAYHAN KILIÇ pek çok çağdaş kaynak taranarak, uzun zaman alan sabırlı bir uğraşla ortaya kondu. Sonuçta çalışma özgün Buyruk un konu başlıkları ile öz iletisine sadık kalınarak yeniden yazılmış bir yol kılavuzuna dönüştü. BEKTAŞÎLİK TEDKİKLERİ, Frederick William Hasluck, Çev. Ragıp Hulusi. Frederick William Hasluck, 1878 yılında dünyaya gelmiş ve 22 Şubat 1920 İsviçre de hayata gözlerini yummuştur. İngiliz antikacı, tarihçi ve arkeolog olarak anılan araştırmacı, çalışmalarında ön adlarının baş harflerinden oluşan F.W. Hasluck imzasını kullanır. I. Dünya Savaşı öncesi dönemde Türkiye ve Yunanistan başta olmak üzere, Ortadoğu ve Balkanlarda arkeolojisi alanında kayda değer araştırmalar yapmıştır. Arkeolojideki ilk yıllarında Erdek yakınlarındaki Kizikos antik kenti üzerine ilk derinlemesine çalışmaları gerçekleştirdi. 1906 yılında bir gezide bütün olarak taradığı Güney Marmara bölgesinde ve Trakya, Ege ve Marmara adaları, Antalya gibi diğer yerlerde de önemli arkeolojik keşifler yaptı. 1910 yılında Aynaroz Yarımadasındaki manastırlar bölgesine giren ilk İngiliz oldu. 1913 yılında gittiği Konya da Türkler in idaresi altında İslamiyet ve Hıristiyanlık ilişkileri üzerine iki yıl süren bir araştırma yaptı ve araştırmalarının çoğu kitap olarak ölümünden sonra eşi Margaret M. Hasluck tarafından yayınlandı. Bektaşi geleneği ile özel olarak ilgilendi. Daha sonra Ortadoğu dilleri uzmanı olarak Atina daki İngiliz büyükelçiliği istihbarat bölümünde görev aldı. Ertesi yıl tedavi görmek üzere İsviçre ye gitti ve 42 yaşında iken burada öldü. Araştırmacı tarafından titiz bir araştırma sonucu kaleme alınan eser, birçok kez yayımlandı ve önemini her zaman korudu. Eserin 2015 yılında Kurgan edebiyat yayınları tarafından yeniden yayımlanması ile konu tekrar okuyucuların dikkatine sunulmuş oldu. Eserin tanıtımı şöyle yapılmaktadır: Bektaşîlik Tedkikleri, sabırlı, meraklı ve dikkatli bir araştırma mahsulüdür. Anadolu daki Bektaşî tekkelerinin taranıp tanıtılmasıyla başlayan inceleme, Rumeli ve Mısır a kadar uzanmakta; araştırma, birkaç harita ve resim- 214 Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 12
Bilim Camiasında Üstad ve Gönül Dostu: Doç. Dr. Ali Yaman le desteklenmektedir. Kitapta yer alan makaleler, kuvvetli dipnotlarla beslenmiştir. Dolayısıyla her ne kadar bir Hıristiyan olsa da yazar, konuyla ilgili Müslüman- gayrimüslim görüşlerini, dipnotlar düşerek göstermiştir. Bu yüzden kitap, ilmî güvenilirlik bakımından takdire ve itimada şayandır. Eserde tanıtılan tekkelerin sözlü krokilerinin çizilmesi ve tasvirleri, herhalde çağdaş araştırmacılar için de faydalı olacaktır. Zîrâ bu tekkelerin bir kısmı, günümüzde harâbe halindedir. Bu harâbeleri, herhalde ancak F. R. HASLOK un tasvîrleri, hayâlen de olsa imâra imkân verecek gibidir. VESÂİK-İ BEKTAŞİYAN, Yusuf Küçükdağ, Ayşe Değerli, Bekir Şahin Yusuf Küçükdağ, Ayşe Değerli, Bekir Şahin tarafından hazırlanan Vesâik-i Bektaşiyan a Göre Osmanlı Devleti nde Bektaşi Tekkeleri adlı çalışma 2015 yılının en dikkat çeken çalışmaları arasında yer almaktadır. Eserle ilgili şu bilgiler aktarılmaktadır: Bektaşilik, II. Beyazid tarafından XVI. yüzyıl başlarında Safeviliğin bir diğer deyişle Kızılbaşlığın etkilerini bertaraf etmek düşüncesiyle Balım Sultan a kurdurtulmuş bir tarikattır. Bunun için Osmanlı Devleti nin hâkim olduğu toprakların hemen her tarafında Bektaşi tekke ve zaviyelerinin kurulması teşvik edilmiştir. Balım Sultan Safeviliğin yayılmasını önlemek için Bektaşiliği Osmanlı siyaset anlayışı çerçevesinde kurduktan sonra tarikat silsileleri Hz. Ali ye dayanan ancak aslında ayrı birer tarikat durumunda olan ve değişik şeyhler tarafından Bektaşilikten çok önce temelleri atılan tasavvuf yollarına ait tekkelerdeki dervişleri Safeviliğin etkisinden uzak tutmak için Bektaşilere bağlamıştır. Bu konudaki uygulamalara XVII. yüzyılda da devam edilmiş; buna paralel olarak XVI. yüzyıldan sonra devletin desteğiyle çok sayıda tekke inşa edilmiştir. Bektaşi tekkelerinin sayılarının hızla arttığı, bunun için XVIII. yüzyılda Bektaşiliğin en fazla yayılan tarikat olduğu Vesâik-i Bektaşiyan daki belgelerden anlaşılmaktadır. Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi / 2015 / 12 215
Seyhan KAYHAN KILIÇ Bu arada başka tarikatlara ait tekkelerden bazılarının Bektaşilerin eline geçtiği de görülmektedir. Osmanlı ülkesinde Bektaşiliğin XVI. yüzyıl başlarında Balım Sultan tarafından kurulmasından sonra bu tarikat adına kurulan tekkelerin sayıları her geçen gün artmış; XVIII. yüzyılda 200 ü geçmiştir. XIX. yüzyılda ise iki hatta üç kat arttığı belirlenmiştir. HACI BEKTAŞ-I VELİ DEN BİLGELİK, İbrahim Murat, İbrahim Murat tarafından Hacı Bektaş Veli etrafında anlatılan ve ona ithaf edilen bilgelik mahsülü anlatımları bir araya getirerek hazırladığı Hacı Bektaş-ı Veli den Bilgelik Hikayeleri adlı eser dikkat çeken yayınlar arasında yer aldı. Esedir tanıtımı ile ilgili şu bilgiler aktarılmaktadır: Özünü Bilirsen Özürden Kurtulursun. İnsanın Gerçek Güzelliği, Sözünün Güzelliğidir. Mârifet, Nefsi Silmek Değil, Bilmektir. Her Ne Ararsan Kendinde Ara. Arifler Hem Arıdır, Hem Arıtıcı. Bir Olalım, Iri Olalım, Diri Olalım. İri = Büyük Diri = Güçlü, Canlı Düşmanınızın Dahi Insan Olduğunu Unutmayınız. Eline, Beline, Diline Sahip Ol. Mârifet Ehlinin Ilk Makamı Edeptir. Okunacak En Büyük Kitap Insandır. Kendine Ağır Geleni Başkasına Yapma! En Yüce Servet Ilimdir. Düşünce Karanlığına Işık Tutanlara Ne Mutlu. İlimden Gidilmeyen Yolun Sonu Karanlıktır. Çalışmadan Geçinenler Bizden Değildir. ARİFLERİN SULTANI, Muharrem Uçan, Kalander Yayınevi, İstanbul 2015. Muharrem Uçan tarafından kaleme alınan Ariflerin Sultanı adlı eser, Kalander Yayınevinden çıktı. Eser hakkında şu bilgiler aktarılmaktadır: Hz. Muhammed Mustafa nın İmam Ali ye vasiyetleriyle başlayan kitap İrfanî derinliklere yol aldıktan sonra Hz. Fatıma Zehra nın dilinden Hz. Muhammed Mustafa konusuyla kitabın zirvesine ulaştı, Alevi Ozanların Dilinden Hz. Muhammed Mustafa adlı özet bölümle kitabı bitirdim. Âşıkların her satırından bir ders çıkarıp her satırından bir şeyler kazana- 216 Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 12
Bilim Camiasında Üstad ve Gönül Dostu: Doç. Dr. Ali Yaman cakları böyle bir kitabı bitirmek için bizi kendine meftun edenden başka araz aranmamalıdır. Bu kitapla birlikte ilk defa Alevi ozanların şiirlerinde Hz. Muhammed Mustafa aktarılmaktadır. Kitapta İrfan ın ne olduğu, Hz. Muhammed Mustafa nın nasıl ariflere yol gösterdiği, güzel ahlaka ve irfana dair en küçük bir bilgisi olanların bilgilerinin ve arif olanların irfanlarının kaynağının Hz. Muhammed Mustafa olduğu açıklanmıştır. İnsanların insanlıktan sadece cesetlere sahip olmasının kaldığı bir zamanda âlemi aydınlatan Allah ın en büyük Güneşinin eşsiz ve olağanüstü varlığına sunuyorum. Ariflerin ve hak yolda olanların kalplerine hediyedir. Biz Zülfikârı kalem yaptık, Ali nin gözyaşlarıyla yazıyoruz. -Muharrem Uçan- Çöle bakarım çölü sen olarak görürüm, Denize bakarım denizi sen olarak görürüm, Dağa, ovaya her nereye baksam da Senin endamının güzelliğinden bir alamet görürüm. Senin aşk gamın her kafaya nasıl girer, Her ülkeye gelen bir hüma kuşusun. Aşkından dolayı onurlu olanların başı diktir. Çünkü güneş evvelâ dağlara vurur. Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi / 2015 / 12 217
Seyhan KAYHAN KILIÇ BAKTÂŞÎ SIRRI, Ahmed Rıfkı, Haz. Hür Mahmut Yüce, Hür Mahmut Yüce tarafından yayına hazırlanan Baktâşî Sırrı yeniden yayımlanarak okuyucuların ilgisine sunuldu. Eserin sunuş kısmında, XIX. asrın ikinci yarısından itibaren önce Hurûfiliğe ait eserler yayınlanmaya başlamış, buna bir tepki olarak Sünnî kesimden Hurûfilik ve Bektâşîlik ayrımı yapılmadan genel fakat sert tenkitler yükselmiştir. Bunun üzerine Bektâşîliğin Osmanlının en eski ve yerli bir tarîkatı olarak tarîkat silsilesinin, usül ve esasının bulunduğu, nâzenîn yapısı ile dinin özünü taşıdığı, Hurufîlikle bir ilgisinin olmadığına dair eserler kaleme alınmıştır. Bu tartışmalardan hareketle Ahmet Rıfkı (1884-ı935), Bektâşî Sırrı adıyla iki ciltlik eserini yayımlamıştır. Eserin birinci cildinde, tarîkatın tarihi, dedebabaların ve önemli şahsiyetlerin biyografilerine yer verilmiş, konuyla ilgili Sünnî kesimden gelen tenkitlere cevap verilmiştir. İkinci ciltte ise Bektâşî gelenekleri tanıtılmış, özellikle Çelebiler kolu muhatap alınarak tarîkat içerisindeki ihtilaflı ve tartışmalı konulara açıklık getirilmiştir. Ahmed Rıfkı nın görüşlerine cevap vermek ve kendi fikirlerini neşretmek için Çelebi Ahmed Cemaleddin Efendi Müdafaa yı kaleme almıştır. Çelebilerin Hacı Bektâş Velî neslinden geldiği ve dergâhın resmi mütevellisi olduklarını kanıtlayan çok sayıda fermân, berât, mahkeme kararı suretini ihtiva eden bu eser III. cilt olarak kabul edilmiştir. Aynı yıl bu defa A. Rıfkı Müdafaa ya Mukabele yi yazarak IV. cildi oluşturmuştur. Bu esnada Bektâşîlik hakkında başka yazarlar da kalem oynatmaya başlamışlardır. Biz bu cildin sonuna Ahmed Safî Bey in Bektâşîler hakkındaki Sefîne-i Sâfî içinde zaman zaman serdettiği kanaatlerini de toplayıp aldık. Bu eser kendisinden önceki ve sonrakilerle bir asra yaklaşan Bektâşîlik tartışmalarının zaman ve düşünce olarak tam merkezinde yer almaktadır. Bu nedenle hiçbir araştırmacının görmezlik edemediği, kaynak bir eserdir. denmektedir. 218 Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 12
Bilim Camiasında Üstad ve Gönül Dostu: Doç. Dr. Ali Yaman TÜRKİYE DE TETİKLENEN FAY HATTI ALEVİ - SÜNNİ FARKLILAŞMASI, Fazlı Arabacı, Prof. Dr. Fazlı Arabacı tarafından kaleme alınan Türkiye de Tetiklenen Fay Hattı Alevi - Sünni Farklılaşması adlı eser, sosyolojik bir tahlil ortaya koyması bakımından dikkat çekici bir eser olarak karşımıza çıkmaktadır. Yazar bu çalışmasını daha önce kaleme aldığı çalışmaların sistematiğini esas olarak oluşturduğunu dile getirmektedir. Eserin tanıtımında şu bilgiler aktarılmaktadır: Günümüzde, çok farklı iç ve dış etkenlerin tesiriyle yok edilmeye maruz bırakılan, toplumumuzdaki kenetleyici ve bütünleyici unsurların zayıflaması; uluslararası etkenlerin devreye girmesi, postmodern söyleme bağlı dinî kimlik arayışları gibi sebeplerle, toplumumuzda dine dayalı ayrışmanın fay hatlarını tetikler oldu. Bu yanlış anlayışların önlenmesine katkı olması bakımından faydalı olacağını umduğumuz bu çalışma, daha önce yapmış olduğumuz Alevîlik ve Sünnîliğin Sosyolojik Boyutları konulu çalışmanın teorik kısmından üretilmiştir. Adı geçen çalışmanın teorik kısmı sosyal ve dini farklılaşma açısından değerlendirilmiş, mevcut farklılaşmanın parçalanmaya dönüşmemesi açısından farklılaşma içinde bir arada yaşamanın dinî ve sosyolojik temelleri, akademik düzeyde okuyucuların istifadesine sunulmuştur. HÜSNİYE RİSALESİ, Cemaleddin Hüseyin Nişaburi, Çev. Kemal Küntaş Cemaleddin Hüseyin Nişaburi nin yazdığı Kemal Küntaş ın Türkçe ye aktardığı, Hüsniye Risalesi, Alevilerin sayılı yazılı kaynağından birisi olarak kabul edilmiştir. Kitabın asıl konusu Hüsniye adlı İmam Cafer Sadık ın hizmetçisinin, İmam Sadık a öğrencilik yapıp Ehl-i Beyt in ilim denizinden faydalanıp Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi / 2015 / 12 219
Seyhan KAYHAN KILIÇ beslenmesinin sonucunda gerçekleşen olaylardır. Abbasî halifesi Harun Reşid döneminde Hüsniye, Ehl-i Beyt muhalifi olan bilginlerle tartışarak İmam Cafer Sadık ın öğrencilerini nasıl eğittiğini ve Ehl-i Beyt in üstünlüğünü ispat etmek istemiştir. Hüsniye Risalesi ni Osmanlı Türkçesinden Kemal Küntaş Tercüme etti. Aynı zamanda kitap, daha önce ismi anılmayan kitabın yazarı ve Hüsniye ile ilgili küçük bir araştırma da yayınlanmıştır. Kitabın yazarının kim olduğu ve nasıl bir bilgi birikimine sahip olduğu ilk defa elinizdeki çeviri de dile getirilmiştir. Hüsniye, Ehl-i Beyt sevgisini ve bilgiye nasıl ulaştığını Abbasî sarayında şöyle haykırmıştır: Allah a andolsun ki Allah ın sözüne inancım ve ikrarım vardır. Onun açıklamasını, yorumunu ve kapalı manalarını öyle kimselerden öğrendim ki Kur an, onların değerli dedelerine, onların evinde indirilmiştir. Ben gereği gibi onlardan anladım ve hakikatine eriştim. ALEVİLİKTE HAKKA YÜRÜME ERKÂNI, Cemal Şahin Cemal Şahin tarafından kaleme alınan Alevilikte Hakka Yürüme Erkanı adlı eser İtalik Yayınları tarafından okuyuculara sunuldu. İnsanların var olma sebebi ve bu sebebe bağlı olarak inanca ait ihtiyaçlarını karşılayan uygulamaları, tarih sahnesinde her zaman var olmaya devam ederlerken, kimileri de zamanla yok olup gitmişlerdir. Alevi toplumunu bugüne kadar ayakta tutan en önemli güç, yoldur. Alevilik, yüzyıllardan bu yana bu yola sadakatle bağlı kalınarak ve nesilden nesile taşınarak bu günlere gelmiştir. Günümüzde Alevilik inancına ait uygulamaların kentleşme ve göçlerin getirdiği dağınıklıkla birlikte geleneğini kaybederek özünden uzaklaşmıştır. Dede ve taliplerimizin karşılıklı rızalıkları ile yürüyen bu süreç, özellikle kent koşullarında tıkanmış ve gittikçe yabancı uygulama ve inanç ritüelleri ile dolmaya başlamıştır. 220 Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 12
Bilim Camiasında Üstad ve Gönül Dostu: Doç. Dr. Ali Yaman Şahimerdan Ali nin, zaman sana uymazsa sen zamana uyacaksın sözünden de yola çıkarak, en bozulmaya yüz tutan erkânlardan olan Hakk a Yürüme Erkânı bu eserle yeniden ele alınmıştır. Uygulamaların bazıları yüzyıllardır sürdürülmekte, bazıları ise yakın dönemde farklı inançlardan etkilenerek önemli oranda değişikliklere uğramıştır. Alevilik, esaslarına uymayan şekilciliklere dönüşmüş bulunmaktadır. Bu bir anlamda inancın özünden uzaklaşması anlamına gelmektedir. İnancın güzellikleri, ilkeleri ortada iken, bu tür yabancılaşmalardan arındırılması, eserin hazırlanmasında bir gereklilik olarak görülmüştür. KOYUN BABA VELAYETNÂMESİ, Muzaffer Doğanbaş Muzaffer Doğanbaş, Alevilik ve Bektaşilik hakkında çok önemli çalışmalar yapan, yaptığı çalışmalar ile birçok bilinmeyeni ortaya çıkaran değerli bir araştırmacıdır. Alivelik ve Bektaşilik açısından önemli eserler arasında kabul edilen Koyun Baba Velayetnâmesi bu değerli araştırmacımız tarafından gözden geçirilerek yeniden yayına hazırlandı. Eser hakkında Doğanbaş şunları ifade etmektedir: Gerek Anadolu da gerekse de Anadolu dışındaki İslâm coğrafyasında tarihsel süreç içerisinde yaşamış ve öldükten sonra türbesi veya mezarı bir ziyaretgâh halini alarak adeta bir inanç merkezi olmuş veliler bulunmaktadır. Genellikle Kur an-ı Kerim ve Ehl-i Beyt eksenli bir İslâm algılamasına sahip olan bu veliler deyim yerindeyse gayri Sünnî bir İslâm anlayışı sergilemişlerdir. Öyle ki, yaşadıkları çağda egemen olan Sünnî-İslâm anlayışı bu velileri çoğu zaman gayri İslâmî buldukları için eleştirmiş ve hatta katletmişlerdir. Sözü edilen veli tipinin tipik bir örneği de kuşkusuz Koyun Baba Sultan dır. Bu çalışmada da Koyun Baba ve onun ölümünden sonra kaleme alınmış olan velâyetnamesi üzerinde durulmaktadır. Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi / 2015 / 12 221
Seyhan KAYHAN KILIÇ ALEVİLİĞİN TASAVVUFÎ BOYUTU, Hüseyin Bal Hüseyin Bal tarafından kaleme alınan ve Sentez Yayınları tarafından piyasaya çıkarılan Aleviliğin Tasavvufî Boyutu, bu alanda yayınlanmış en dikkat çekici çalışmalar arasında yer almaktadır. Eserle ilgili şu bilgiler aktarılmaktadır: Aşk ve hikmet yolu olarak tasavvuf Aleviliğin merkezindedir. Aleviliğin tarihsel, sosyolojik boyutlarının yanında derin bir tasavvufi boyutu vardır. Aleviliğin tasavvuufi boyutu, tasavvufun temel kavram ve temalarının içinde ilerleyerek, Kur ân ın bâtınî yorumunu benmiseyerek, insan ve Tanrı sevgisini yücelterek oluşmuştur. Bu tasavvuf, ilmin kapısı Hz. Ali, İmam Cafer-i Sadık, Ahmed Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Yedi Ulu Ozan ın ve cümle erenlerin eserlerinde, nefeslerinde, deyişlerinde temellendirilmiştir. Bu mütevazı çalışma söz konusu kaynaklara ulaşmayı, onları anlamayı ve buralarda bulunan cevheri paylaşmayı amaçlamaktadır. Alevi-Bektaşiliğin geleceğini, yine yolumuz üzerinden sürdürmek, çocuklarımıza aydınlık gelecek sağlayabilmek, Alevi-Bektaşi gibi yaşamalarını sağlamak elimizdedir. Bu aynı zamanda Alevi-Bektaşi doğup, Hakk la Hakk olmak isteyen canlarımız için de görevimizdir.lk eserimiz Ayfer Karakaya - Stump tarafından kaleme alınan Vefailik, Bektaşilik, Kızılbaşlık adlı çalışmasıdır. Eser İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları tarafından yayımlandı. Eserle ilgili Prof. Dr. Cemal Kafadar ın kaleme aldığı tanıtım yazısını aynen alıyoruz: Fuad Köprülü nün 20. yüzyılın başlarında formüle ettiği şekliyle paradigmalaşmış, ancak yeterince sınanıp sorunsallaştırılmamış Anadolu dinsel ve kültürel tarihine dair bazı varsayımlar -bazen kimlik siyaseti arenasında farklı pozisyonları desteklemek için ters yüz edilerek de olsa- Alevi-Bektaşi tarihine bakışı büyük oranda şekillendirmeyi sürdürmektedir. Nitekim sözlü kültür-yazılı kültür, yüksek İslâm-halk İslâmı, ortodoksi-heterodoksi gibi çift kutuplu karşıtlıklar ve senkretizm gibi normatif kavramsallaştırmalar ana akım Türkiye/Osmanlı tarihçiliği ile bu çizgiye 222 Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 12
Ahmet Yaşar Ocak Hayatı ve Eserleri muhalif araştırmacıların Alevi-Bektaşi geçmişine bakışlarında sıklıkla gözden kaçan bir ortaklık teşkil etmektedir. Yaygın kabul görmüş bu varsayımların ve üzerlerine inşa edilen alternatif üst-anlatıların, hem kavramsal düzeyde sorgulanması hem de yeni veriler ışığında test edilmesi bugün geldiğimiz noktada artık mümkün ve elzem görünmektedir. Vefailik, Bektaşilik, Kızılbaşlık, bu yönde uzun yıllara yayılmış bir çabanın ürünüdür. Eserde yer alan makalelerin biri hariç tümü, 1990 lı yıllarda yaşanan Alevi kültürel canlanışını takiben gün yüzüne çıkmaya başlayan, Alevi dede ailelerinin özel arşivlerindeki belge ve yazmalara dayanmaktadır. Tarihçilerin ilgisini henüz yeterince çekememiş bu son derece önemli yeni yazılı kaynaklar Alevi-Bektaşi tarihinin ana meseleleri hakkında bize yepyeni veriler ve mevcut kalıpların ötesinde taze ve çok daha nüanslı bakış açıları sunmakla kalmamakta, aynı zamanda Anadolu dinsel ve kültürel tarihine dair büyük hikâye yi de önemli noktalarda tashih etmektedir. Karakaya-Stump bu kitapta toplanan yazılarında şimdiye dek kullanılmamış belgeleri büyük bir ustalıkla konuşturarak Alevi tarihi çalışmalarında yepyeni bir çığır açıyor. Alevi tarihini bütün zenginliğini yansıtarak yazabilmemiz için umarım başkaları da onun ardından aynı sağlam ve alışılagelmiş köhne söylemleri kökünden sarsan adımlarla yürüyecektir. Kısacası bu kitap gerçek Alevi tarih yazımının ilk derin soluğu - sindirerek okumak gerek. Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi / 2015 / 12 223
Muhammet KEMALOĞLU 224 Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 12
Arnavutça Özet Yazı Teslim Kuralları 1. Dergiye gönderilecek yazılar, Word (6,0 ve üstü sürüm, IBM uyumlu) programında yazılmış olmalıdır. 2. Yazılar, Times New Roman karakterinde, 12 punto ve bir buçuk satır aralığıyla yazılmalıdır. Yazılar sayfanın bir yüzüne basılı bir metin, elektronik posta veya CD kaydıyla teslim edilmelidir. 3. Makalelerin kaynakça ile birlikte 21 sayfayı geçmemesi tercih edilir. Makalelerin yazım dilinin dışında 250-500 kelime civarında İngilizce ve Türkçe özetleri de yazıyla birlikte gönderilmelidir. Özette, araştırmanın kapsamı ve amacı belirtilmeli, kullanılan yöntem tanımlanmalı ve ulaşılan sonuçlar kısaca verilmelidir. 4. Yazıda paragraflar girintili olmalı; ancak girintiler için sekme- veya boşluk tuşları kullanılmamalıdır. Lütfen paragraf özelliklerinden ayarlama yapın. 5. Gönderilecek yazıların başka bir yerde yayınlanmamış olması ya da yayın için değerlendirme aşamasında bulunmaması gerekir. 6. Yazar ismi ya da isimleri makalede değil, makaleye iliştirilecek kapak sayfasında yer almalıdır. Bu kapak sayfasında, yazar isimleri dışında metin başlığı, yazarın adresi, telefonu, varsa el-mek adresi ve faks numarası yer almalıdır. 7. Hakem raporları doğrultusunda yazarlardan, yazılarında bazı düzeltmeler yapmaları istenebilir. 8. Yazının yayımlanması konusunda son karar dergi yayın kuruluna aittir. Yayın kurulu kararına ilişkin bir mektup, hakem değerlendirmelerinin birer fotokopisiyle birlikte en kısa sürede yazarlara gönderilir. Yazıların Gönderileceği Adres: Alevî-Bektaşî Kültür Enstitüsü Adres: Malberg 1 53547 Hausen (Wied) Almanya Deutschland/Germany Tel: 00 49 (0) 2638 42 45-00 49 (0) 2638 94 59 60 Belge geçer (Fax): 00 49 (0) 2638 94 59 59 El-mek(E-mail): abk.enstitusu@gmx.net abkenstitudergi@outlook.com Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi / 2015 / 12 225
Arnavutça Özet Kaynakların Düzenlenmesi Metin içinde kaynak gösterme 1. Ana metindeki tüm göndermeler metin içi dipnot sistemi ile belirtilir. Metinde uygun yerde parantez açılarak, yazarın veya yazarların soyadı, yayın tarihi ve alıntılanan sayfa numarası belirtilir. Aynı kaynaklara metinde tekrar gönderme yapılırsa yine aynı yöntem uygulanır; a.g.e., a.g.m. gibi kısaltmalar kullanılmamalıdır. Örnek: (Yalçın, 2000: 71-76) 2. Alıntılanan yazarın adı, metinde geçiyorsa, parantez içinde yazarın adını tekrar etmeye gerek yoktur. Örnek: Deniz (1995: 57), yazma alışkanlığının Öznel olmayan bilimsel temellere oturtularak geliştirilmesi gerekir. 3. Gönderme yapılan kaynak iki yazarlı ise, her iki yazarın da soyadları kullanılmalıdır. Örnek: (Postman ve Powers, 1996: 122) 4. Yazarlar ikiden fazlaysa ilk yazarın soyadından sonra vd. ibaresi kullanılmalıdır. Örnek: (Keyman vd., 1996: 149) 5. Gönderme yapılan kaynaklar birden fazlaysa, göndermeler noktalı virgülle ayrılmalıdır. Örnek: (Erdoğan, 1997: 150; Gürbilek, 1993: 61) 6. Metin içinde yer alması uygun görülmeyen açıklamalar için sayfa altı dipnot yöntemi kullanılmalı ve bu notlar metin içinde 1, 2, 3 şeklinde sıralanmalıdır. Bu not içinde yapılacak göndermelerde de yukarıdaki yöntem uygulanmalıdır. Kaynakçanın Düzenlenmesi 1. Kaynakçada sadece yazıda gönderme yapılan kaynaklara yer verilmeli ve yazar soyadına göre alfabetik sıralama izlenmelidir. 2. Bir yazarın birden çok çalışması kaynakçada yer alacaksa yayın tarihine göre eskiden yeniye doğru bir sıralama yapılmalıdır. Aynı yılda yapılan çalışmalar için a, b, c... ibareleri kullanılmalı ve bunlar metin içinde yapılan göndermelerde de aynı olmalıdır. Kitap Yalçın, Alemdar (2005): Çağdaş İnsan ve Edebiyat, Ankara, Akçağ Yayınları. Çeviri Kitap Postman, Neil ve Steve Powers (1996): Televizyon Haberlerini İzlemek, çev. Aslı Tunç, İstanbul, Kavram Yayınları. Derleme Kitap Tufan, Hülya. der. (1995): Kamuoyu Kimin Oyu? İstanbul, Kesit Yayıncılık. Derleme Kitapta Makale 226 Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 12
Arnavutça Özet Bourdieu, Pierre (1995): Kamuoyu Yoktur, çev. Hülya TUFAN, Kamuoyu Kimin Oyu? der. Hülya Tufan, İstanbul, Kesit Yayıncılık. Dergide Makale Üstünler, Fahriye (2000): Türkiye de Demokrasi Tartışmalarının Düşünsel Arka Plânı: 1845-1950 ODTÜ Geliştirme Dergisi, 27(1-2), 183-206. Yayımlanmamış Tez Yıldırım Becerikli, Sema (1999): Örgüt Kültürü Oluşumunda Örgüt İçi İletişimin Rolü: Departmanlı Mağazıcılık Sektöründe İç Halkla İlişkiler Açısından Bir Değerlendirme: Beğendik A.Ü. Örneği, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Tebliğ Kaymas, Serhat (2001): Küreselleşme, Etnik Göç ve Ulus Devlet Üzerine Bir Değerlendirme ODTÜ 7. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi, 21-23 Kasım, Ankara. İnternette Makale Atabek, Ümit (1998): İletişim Teknolojileri, http://www.ilet.gazi. edu.tr. 28.10.1998. Alevîlik-Bektaşîlik Araştırmaları Dergisi nin Temin Edilebileceği Yer Malberg 1 53547 Hausen (Wied) Almanya Deutschland/Germany Tel: 00 49 (0) 2638 42 45-00 49 (0) 2638 94 59 60 Belge geçer (Fax): 00 49 (0) 2638 94 59 59 El-mek (E-mail): abk.enstitusu@gmx.net Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi / 2015 / 12 227
Arnavutça Özet GUIDELINES FOR MANUSCRIPTS TO BE SENT TO THE JOURNAL 1. Manuscripts must be written in Word 6.0 and further versions (IBM compatible). 2. Manuscripts must be written in Times New Roman 12 font, on only one page of the paper, and must be turned in to the editorial board in one copy along with the CD. 3. Manuscripts are best if they do not exceed 20 pages. Abstracts in Turkish and English, approximately 250 500 words, must also be sent to the board. Abstract should cover the purpose, scope, method and conclusions of the study. 4. Indentation must be used and tab key is desired. 5. Manuscripts must be originally sent to the board, and no other places for publication or evaluation. 6. Author or author name(s) must be written on a cover page. The cover page must also include the title, author(s) address(es), phone number, and fax number or e-mail (if any). 7. Manuscripts might need correcting upon the evaluations of the referees of the journal. 8. Final decision for publication belongs to the board. A letter concerning the decision of the board is going to be sent to the author(s) along with a copy of the referee evaluations as soon as possible. Manuscripts must be sent to: Malberg 1 53547 Hausen (Wied) Almanya Deutschland/Germany Tel: 00 49 (0) 2638 42 45-00 49 (0) 2638 94 59 60 Fax: 00 49 (0) 2638 94 59 59 E-mail: abk.enstitusu@gmx.net abkenstitudergi@outlook.com Citations 1. Texts must follow in-text footnote system. In paranthesis in the text, author sname, date of publication, and page number is given. If a source is cited many times, parantheses are given in stead of ibid, idem, op. cit. etc. For example, (Okay, 2000: 71-76) 2. If the author s name is mentioned, without quotations, the following is done: Özer (1995: 57), düşünce alıflkanlıklarının Ben değeri toptancılığının ve tiryakiliğinin, en dolaysız ifadesi olduğunu söylemektedir. 228 Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 12
Arnavutça Özet 3. If cited source is of two authors, both are given for example, (Postman and Powers, 1996: 122) 4. If cited source is of more than two authors, et als. is used. For example, (Keyman et als.,1996: 149) 5. If source cited are more than one they must be separated by a semi-colon. 6. Additional information must be given on the same page and enumerated 1, 2, 3. Citations in them must follow the above guidelines. References 1. References must include only the cited sources and be given in alphabetical order. 2. If more than one source of the same author are cited, they must be put in an chronological order from the oldest to the newest. Sources of the same years must be given letters a, b, c,... Book Bostancı, M. Naci (1995): Toplum, Kültür ve Siyaset, Ankara, Vadi Yayınları. Translated book Postman, Neil ve Steve Powers (1996): Televizyon Haberlerini İzlemek, çev. Aslı TUNÇ, İstanbul, Kavram Yayınları. Compiled book Tufan, Hülya. der. (1995): Kamuoyu Kimin Oyu? İstanbul: Kesit Yayıncılık. An article in a compiled book Bourdieu, Pierre (1995): Kamuoyu Yoktur çev. Hülya Tufan, Kamuoyu Kimin Oyu?, der. Hülya Tufan, Istanbul, Kesit Yayıncılık. A journal article Üstünler, Fahriye (2000): Türkiye de Demokrasi Tartışmalarının Düşünsel Arka Planı, 1845-1950 ODTÜ Geliştirme Dergisi, 27(1-2), 183-206. Unpublished thesis Yıldırım Becerikli, Sema (1999): Örgüt Kültürü Oluşumunda Örgüt İçi İletişimin Rolü: Departmanlı Mağazıcılık Sektöründe İç Halkla İlişkiler Açısından Bir Değerlendirme: Beğendik A.Ü. Örneği, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara, A.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Conference paper Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi / 2015 / 12 229
Arnavutça Özet Kaymas, Serhat (2001): Küreselleşme, Etnik Göç ve Ulus Devlet Üzerine Bir Değerlendirme, ODTÜ 7. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi, 21-23 Kasım, Ankara. Internet article Atabek, Ümit (1998): İletişim Teknolojileri, http://www.ilet.gazi.edu.tr. 28.10.1998. Address where Journal of Alevism-Bektashism Studiescan be obtained Publishers Address / Adresse des Herausgebers Malberg 1 53547 Hausen (Wied) Almanya Deutschland/Germany Tel: 00 49 (0) 2638 42 45-00 49 (0) 2638 94 59 60 Fax: 00 49 (0) 2638 94 59 59 E-mail: abk.enstitusu@gmx.net 230 Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 12
Arnavutça Özet Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi / 2015 / 12 231
Arnavutça Özet 232 Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 12
Arnavutça Özet Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi / 2015 / 12 233
Arnavutça Özet 234 Forschungszeitschrift über das Alevitentum und das Bektaschitentum / 2015 / 12