Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır



Benzer belgeler
Cumhuriyet Halk Partisi

Başbakan Yıldırım Kütahya Tavşanlı da halka hitap etti

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

Türkmenistan ata yurdumuz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karacan Düzce'de

Plaka Tahdidi Gündemi Yoğun Geçiyor

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

Genel Başkan Adayı Binali Yıldırım, AK Parti 2. Olağanüstü Kongresi nde konuştu

Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi.

Cumhuriyet Halk Partisi

Onlar konuşur, AK Parti yapar

Türkiye, e-ticarette yüzde 5 e ulaştı

İstanbul, AK Parti ile güzel

Cumhuriyet Halk Partisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram namazı sonrası açıklama yaptı

Üç çocuk çünkü...

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

Bodrum Deniz Dibi Temizlik

TOBB Balıkesir Kadın Girişimciler İl İcra Kurulu üyeleriyle bir araya gelen Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur, Balıkesir e katkı

Başbakan Yıldırım, Ankara YHT Garı açılış töreninde konuştu

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

MUĞLA BÜYÜKŞEHİR, FETHİYE DE KATI ATIK TESİSİ YAPIYOR

Kamp yerleri yol geçen hanı değil

T.C. BAŞBAKANLIK HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI

KALKINMA BANKALARI ARASINDA İŞBİRLİĞİ

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

AĞUSTOS 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

MİLLİ İTTİFAK BASIN'LA BİR ARAYA GELDİ

İhtiyatlı olma ilkesinden taviz verilmemeli

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Ne kadar 2/B arazisi var?

YENİ BİR PERDE AÇILIYOR

BODRUM, RES LERE KARŞI BİRLİK

TOPLU KONUTLARIN TEMELİ, 12 ŞUBAT RUHUYLA ATILDI

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

En büyük gücümüz teşkilatlarımız

DALKARA'DAN PAZARCIK TA GÖVDE GÖSTERİSİ

ERDOĞAN, ARTVİN TÜRKİYE NİN ENERJİ MERKEZİ OLACAK

Cumhuriyet Halk Partisi

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı. Dr. Vahdettin Ertaş. Finansal Erişim Konferansı. Açılış Konuşması. 3 Haziran 2014

DEREÜSTÜ KÖYÜNDE ARHAVİ EVİ İNŞASINDA BAŞKAN SERENDERDEN KONUŞTU

''Dar elbiseyi reddediyoruz''

Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır

Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması. 1 Şubat 2016

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

Cumhuriyet Halk Partisi

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur

Sektörler, Sorunlarını ve Çözüm Önerilerini Hükümetle Paylaştı

DUYURU: /23

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE DE SOL GELENEĞİNİ VE SİYASİ LİDERLİĞİ TARTIŞTI

Güneş (Kıbrıs)

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

T.C. DİCLE KALKINMA AJANSI (Tigris Development Agency)

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

İntörn Mühendislik Yelpazesini Genişleteceğiz

ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN

BODRUM YENİ MUHTARLARINI SEÇTİ

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

TOBB SEKTÖREL HABER BÜLTENİ

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Başbakan Yıldırım, İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu Gemlik-Bursa Kesimi Açılış Töreni nde konuştu

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

BİMEKS B.B.Bodrumspor a Teknoloji Sponsoru Oldu

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

Bodrumlu seçmenden yoğun katılım

Cumhuriyet Halk Partisi

Başbakan Yıldırım, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

Yeni yıla yüzde 13 seviyesinde başlayan işsizlik. Borsa İstanbul da işlem gören 10

Prim Rekortmenlerine Ödül Gecesi

Zorla değil, gönül rızasıyla yıkıyoruz

-TÜRKİYE DE KİŞİ BAŞINA TÜKETİCİ BORCU 4 BİN TL YE YAKLAŞTI

Kamplardaki sığınmacı sayısı 152 bin 51

Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz.

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

"Silah bırakmak lafla olmaz""

20. IBF KONGRESİ Açılışı. 10 Kasım Perşembe, İstanbul. Katar Ekonomi ve Ticaret Bakanı Sn. Sheikh Ahmed bin Jassim Al Thani

ORHAN DİNÇ BENDE VARIM DEDİ

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Darbeci Kurşununa Hedef Oldu

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

HAS Parti Genel Başkanı Prof. Dr. Numan KURTULMUŞ Beykoz da - Özgün Haber

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

Torba Yasa Bilgilendirme Toplantısı Yapıldı

5 Dk. Ülke Ile Ilgili Giriş Konuşması. Değerli katılımcılar hepinizi ülkem adına saygıyla selamlıyorum,

Başbakan Yıldırım, Otonomi Açılış Töreni nde konuştu


MARDİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE HİZMETLERİ VE KAYYUMU MEMNUNİYETİ ARAŞTIRMASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu Grubu Isparta Meyve Suyu Üretim Tesisleri nin açılışında konuştu

Transkript:

Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır Mayıs 23, 2011-4:55:32 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu nda katıldığı toplantıda, Türkiye ekonomisinin 2002 den bu yana gerçekleştirdiği başarıları anlattı. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu nda katıldığı toplantıda, Türkiye ekonomisinin 2002 den bu yana gerçekleştirdiği başarıları anlattı. Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'na katılarak bir konuşma yaptı. Geçen aylarda İstanbul'da iki kez şoförlerle biraraya geldiğini, çok coşkulu buluşmalar gerçekleştirdiklerini ve fırsat buldukça esnafla buluştuklarını, dertlerini, sıkıntılarını birinci elden dinlediklerini belirten Erdoğan, TESK'le güzel ve verimli bir iletişim tesis ettiklerini, bunun güçlenerek devam edeceğini söyledi. TESK'e bağlı tüm oda, birlik ve federasyonlara, ülke genelindeki tüm esnafa Türkiye'nin büyümesine sağladıkları katkılardan dolayı teşekkür eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Elbette, esnaf ve sanatkarımız, Türkiye'nin büyümesine eşsiz derecede katkılar sağlarken, Türkiye'nin büyümesinden de en büyük faydayı sağlayan kesimlerden oldu. Burada sadece birkaç çarpıcı örneği sizlerle paylaşmakta fayda görüyorum. Türkiye'de, 2002 yılında her 100 kişiden 33 kişide cep telefonu vardı. Bugün, her 100 kişiden 88'inde cep telefonu var. 2002 yılında Türkiye'de, sadece otomobil olarak söylüyorum; 4 milyon 600 bin özel otomobil trafiğe kayıtlıydı. Bugün bu sayı 7 milyon 668 bin. Kamyon sayısı 399 bin rakamından, bugün 730 bin sayısına ulaştı. Kamyonet sayısı 875 bin adetti, şu anda çok daha farklı; 2 milyon 455 bin adet. Trafiğe kayıtlı toplam motorlu taşıt sayısını veriyorum: 2002'de 8 milyon, 2011'de, bugün 15 milyon. Neredeyse yüzde 100 bir artış.

Buzdolabı ve çamaşır makinesi satışlarını da ayrıca hatırlatmak isterim. 2002'de Türkiye'de satılan buzdolabı miktarı 1 milyon adet, 2010 yılında 1 milyon 933 bin adet. Neredeyse yine yüzde 100 artış var. Aynı dönemde çamaşır makinesi satışı da 824 bin adet, bugün 1 milyon 587 bin adet. 2011 yılının ilk çeyreğinde de tüm bu satışların yüzde 50 ile yüzde 100 arasında artış kaydettiğini görüyoruz. Çok şükür, Türkiye büyüyor, kazanıyor ve kazandığı için de harcıyor. Olmayan para harcanmaz. Varsa harcarsın. 2002'deki tüketim alışkanlıkları ile bugünküler çok farklı. O günkü refah düzeyi ile bugünkü çok farklı.'' Konuşması sırasında salonda bulunanlara 2002 yılındaki 20 milyon Türk Lirası ile bugün kullanılan 20 Türk Lirası'nın fotoğraflarını gösteren Başbakan Erdoğan, ''Bu fotoğraflar beni çok duygulandırmıştı. Aslında bu iki fotoğraf, tek başına, Türkiye ekonomisinin nereden nereye geldiğini göstermeye yetiyor. Sadece bu bile, Türkiye'nin tümüyle birlikte esnafımızın dünyasını nasıl değiştirdiğimizi açıkça ispat ediyor'' dedi. ÖZÜRLÜK, BARIŞ DİYE YOLA ÇIKANLARIN HANGİ NOKTAYA VARDIKLARINI GÖRÜN Başbakan Erdoğan, esnafın, sanatkarın sabah besmeleyle dükkanını açmasını, her akşam şükürle kapatmasını, umudunu her daim canlı tutmasını istediklerini ve bunun için mücadele ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Tabii, bu noktada, Doğu ve Güneydoğu'nun önemli bir sorununa özellikle değinmek istiyorum. Hani bu 'kepenk kapatma' diyorlar ya. Cuma ve cumartesi günleri o bölgede, Van, Hakkari, Şanlıurfa'da partimin mitinglerini gerçekleştirdim. Tabii burada birçok tehditler, şunlar bunlar esip duruyor. Hatta anamuhalefet partisinin bazı yetkilileri 'Başbakan Hakkari mitingini iptal etti' gibi açıklamalar yaptılar. Tabii bunlar tarafından yayılan bu tür yayınlara ne ilgi duyduk ne de programlarımızı iptal etmek gibi bir şey aklımızın ucundan geçti. Kendileri Diyarbakır'da kepenk kapatabilirler, ama biz bunların hiçbirine asla uymadık, prim vermedik. Çünkü bu ülkede ekonomik özgürlük diyorsak bunun mücadelesini hep beraber vereceğiz. Eğer bu ekonomik özgürlük mücadelesini hep beraber vermezsek temel hak ve özgürlüklerden hiçbirimizin bahsetmesinin anlamı kalmaz. Çünkü ekonomik özgürlük de nedir? O da bir temel hak ve özgürlüktür. Ne demek? Benim ekonomik özgürlüğümü sen hangi hakla engelliyorsun? Buna karşı mücadeleyi beraber vereceğiz. Biz gittik, Vanlı kardeşlerimle, Diyarbakırlı kardeşlerimle, Hakkarili kardeşlerimle kucaklaştık. Yarın Şırnak ve Batman'a gideceğim. Oradaki vatandaşlarımla da kucaklaşacağım. Şurası son derece önemli: Bunlar lokal olaylar. Adeta bütün bir bölgenin manzarası gibi sunuluyor. Biz medyanın terörle mücadeleye destek vermemesi gerekir derken, işte olayın bu boyutuna dikkat çekmek istiyoruz. Bu benim esnafımın kepenk kapatması olayı değildir, bunun adı aslında kepenk kapattırma olayıdır. Olay bu. Çünkü bölücü terör örgütünün adına geldiği zaman bakıyorsunuz, kepenk kapattırıyor. Bu nasıl iştir? Hem 'demokrasi' diyeceksin, 'barış' diyeceksin, hem 'temel hak ve özgürlükler' diyeceksin hem de iki de bir ekmek teknesini tekmeleyeceksin. Esnafın ekmek teknesi orası. sen orayı tekmelediğin zaman benim oradaki esnafım, oradaki kardeşim ne yapacak? Hani sen onların yardımcısıydın? Hani sen onların temsilcisiydin? nedir bu hal?

Bu bir korku toplumu oluşturmaktan başka bir gayret değildir. Sanki bölgenin tüm halkı bu eylemlere destek veriyormuş gibi bir görüntü oluşturulmak isteniyor. Böyle bir şey yok. Buna karşı da az önce Sayın Başkanın ifade ettiği Doğu ve Güneydoğu'da elektrik enerjisi noktasındaki fiyatların konut fiyatına çevrilmesi konusu, yapılabilir, yapılır. Ama benim de buradan bir isteğim var. Diyorum ki: Buradaki direnişimizi hep beraber güçlü kılmamız lazım. Çünkü korkunun ecele faydası yoktur, öyleyse dik duracağız. Omurgalı duracağız. Ve ondan sonra da bu işin neticesini hep birlikte alacağız. Özgürlük diye, barış diye yola çıkanların hangi noktaya vardıklarını görün.'' Özgürlük, demokrasi diye yola çıkanların bugün ekonomik özgürlüğü, ifade ve düşünce özgürlüğünü nasıl kısıtladığının görülmesi gerektiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, kısıtlamalara karşı direnenler olduğunu, onları tebrik ettiğini söyledi. BİZİM CESUR OLMAMIZ YETMİYOR, HERKES CESUR OLMALI Her dükkanın başına bir polis dikmenin mümkün olmadığını, sorunun bu şekilde değil, demokrasi yoluyla halledilmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Ama bir siyasi partinin sırtını bölücü terör örgütüne yaslamak suretiyle varlığını devam ettirmesinin ne anlama geldiğini bizim halkımıza iyice anlatmamız lazım. Ve biz bu sorunu, birinci derecede inanın sizlerle çözeriz. Çünkü sizler direkt halkla münasebeti olan bizim elimiz, ayağımız durumundasınız. Ve medyayla, sivil toplum örgütleriyle, odalarımızla görüşmelerimiz oluyor. Beraber bunu çözmemiz lazım. Bizim cesur olmamız yetmiyor, herkes cesur olmalı. herkes bu kışkırtmalara karşı tavrını açık açık ortaya koymalı. Sabah namazında imam öldürenler, sanatçıları tehdit edenler, yazarları sindirmek isteyenler, esnafa zorla kepenk kapattıranlar özgürlük kelimesini dahi ağızlarına alamazlar. Bunlarda inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, ekonomik özgürlük, ekmeğini kazanmak için çalışana saygı duymak diye bir anlayış yok. Ben Hakkari'de sokakların halini görünce kahroldum. Niye? Çünkü belediye diye bir şey yok ortada. Her taraf rezalet. Belediye çalışmıyor. Böyle bir şey yok. Ve biz 13,5 trilyon geçen yıl bunlara para göndermişiz. Ama çalışan bir belediye yok. Nerede bu para? Sadece personele mi aktarılıyor. Bir belediye olarak senin orada hizmet vermen lazım. Tozdan, topraktan, çamurdan orada yaşayan vatandaşımı kurtarman lazım. Bu kadar seviyorsan benim Kürt kardeşimi, Kürt vatandaşımı niçin temiz bir ortamda yaşamak için üzerine düşen görevi yapmıyorsun? Oranın altyapısını niçin yapmıyorsun? Suyunu biz veriyoruz. Halbuki o suyu belediyenin kendisi getirmesi lazım. Yasa bunu gerektiriyor. Daha Şemdinli'ye suyu biz getirdik. Yüksekova'ya da. Hala bunun çalışmalarını yaptırıyoruz. Havaalanı yapacaksın, havaalanının yapılmasını engellemek istiyorlar. Oraya iki tane hastane yapmışız yüz ellişer yataklı, bunun açılışından rahatsız oluyorlar. Yol yapacaksın, müteahhitlerin iş makinelerini yakıyorlar. Böyle bir anlayış olabilir mi? Bu, bir demokrasi mücadelesiyle, hukuk mücadelesiyle, insanlık mücadelesiyle tanımlanabilir mi? Demokrasi ve güvenlik dengesinden asla taviz vermeden, biz bu zorbalığın sonunu getireceğiz. Sivil toplum örgütlerimizden de TESK'ten de bu konuda daha fazla gayret ve destek beklediğimizi ifade etmek istiyorum.'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Edep, ahlak, dürüstlük timsali esnaf ve sanatkarların siyasete dışardan yapılan bazı müdahaleler karşısında her zamanki gibi sağduyulu bir tavır ve tepki belirleyeceğine gönülden inandığını'' söyledi. Erdoğan, TESK İstişare ve Değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada, geçen 8,5 yıl boyunca, Türkiye büyüdükçe, imkanlar arttıkça, bunu en üst seviyede esnaf ve sanatkara

yansıtmanın gayreti içinde olduklarını kaydetti. Fiili olarak yüzde 47 olan esnaf kredi faizlerini, yüzde 5;e kadar indirdiklerini, 2002'de kredi üst limiti 5 bin lira iken, bugün 100 bin liraya çıktığını, kredi kullanan esnaf sayısının 27 kat arttığını anlatan Erdoğan, ''Bazen diyorlar ki 'Biz kredi alamıyoruz.' Ama 27 kat arttı, nasıl oluyor bu iş? Demek ki alıyorsunuz, demek ki kredi alma noktasında bir yerde bir eksikliğiniz var. Bunu giderin siz de alın'' dedi. Başbakan Erdoğan, yaklaşık 60 bin esnaf ve bunların 120 bin kefilinin 490 milyon lira tutarındaki borçlarını yeniden yapılandırdıklarını, 215 milyon lira gecikme faizi borcunu sildiklerini kaydetti. Başbakan Erdoğan, 92 küçük sanayi sitesi kurduklarını, 45 bin kişiye daha sağlıklı bir çalışma ortamı temin ettiklerini, Esnaf ve Sanatkar Değişim, Dönüşüm ve Destek Programını açıkladıklarını ve bunu uygulamaya devam ettiklerini kaydetti. ''Kredi ve finansman şartlarının iyileştirilmesinden eğitime, vergi ve istihdam yükünün azaltılmasından hukuki düzenlemelere kadar her alanda büyük bir dönüşümü sizlerle birlikte gerçekleştiriyoruz'' diyen Başbakan Erdoğan, ''Torba Yasa'' olarak bilinen 6111 sayılı yasa ile borçların yeniden yapılandırılmasından sosyal güvenlik haklarına, eğitimden istihdama, kredilerden desteklere kadar birçok konuda esnaf ve sanatkarlara nefes aldırdıklarını belirtti. En son TESK'in de girişimleriyle 16 banka ile kredi kartı borçlarına ilişkin bir borç yapılandırması protokolü imzalandığını, Rekabet Kurumunun da bunu onayladığını söyleyen Erdoğan, bunun da hayırlı olmasını diledi. 12 Haziran seçimlerine bugün çıkarılırsa 19 gün kaldığını anımsatan Başbakan Erdoğan, esnaf ve sanatkarlara şöyle seslendi: ''12 Haziran seçimleri, ülkemiz açısından, özellikle de ekonomi noktasında çok büyük önem arzediyor. Fakat sizler ekonominin içinde ve adeta kılcal damarları oluşturan bir mekanizmasısınız. Sizinle popülist bir yaklaşım içerisinde olmayacağım, menfaatçi bir yaklaşım içerisinde olmayacağım. Gerçekler neyi gerektiriyorsa ben size onu ifade edeceğim. Kaldı ki bugüne kadar zaten yaptıklarımızı biliyorsunuz. Bu da yapabileceklerimizin teminatıdır. Başlattığımız yatırımları tamamlamak, büyük projelerimize start vermek, 2023 hedeflerimize ulaşmak için kararlı adımlarla ilerleyeceğiz. Esnaf ve sanatkarımız açısından son derece önemli olan istikrar ve güveni muhafaza etmeye devam edeceğiz. Çünkü bu istikrar kaybolursa benim esnafım batar, işte 2002 öncesinde yaşanılan gibi. Şu anda ben hamd ediyorum. Senetlerde, çeklerde ciddi bir olumlu gelişme var. Bu nasıl oluyor? Artık herkesin ödeme gücü artmaya başladı. Böyle bir konuma geldik. Zaten esnaf ve sanatkarımızın bu noktada özellikle ödeme noktasındaki haysiyeti, şahsiyeti her zaman için çok çok önemli olmuştur. Esnaf ve sanatkarda ödememe gibi birşey adeta yok gibidir. Yani yüzde 1'ler civarında, azami yüzde 2'lere çıktığı dönemler olmuştur. Her zaman aldığı borcu ödemiştir. Her alanda olduğu gibi ekonomide Türkiye'nin önünü açacak yeni bir Anayasa'yı, sizlerin de katkılarıyla yapacağız. Böylece 2023 hedeflerimizi sağlam bir hukuki zemin üzerinde ilerleteceğiz.'' Konuşmasında Ahilik teşkilatına da değinen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ahilik teşkilatı, esnaf ve sanatkar, tarihimiz boyunca toplumsal yapımızın çimentosu olmuştur. Ahilik teşkilatı, sadece ekonominin içinde bir aktör olmaktan ibaret değildir. Ahiler, bununla birlikte, medeniyetin oluşmasında, kültürün aktarılmasında, özellikle de ahlak, edep, dürüstlük gibi bizi biz

yapan değerlerin güçlenmesinde en büyük sorumluluğu yüklenmiş ve yüklenenlerden olmuşlardır. Dürüstlük, şükür, kanaat, dayanışma, paylaşma, kardeşlik gibi hasletlerimiz, hiç kuşkusuz esnafımızın ayakta tuttuğu, aynı zamanda esnafımızı, esnafımızla birlikte milletimizi ayakta tutan hasletlerimizdendir. Ahilik teşkilatının o evrensel ve insani tavsiyeleri bugün her zamankinden fazla önem ihtiva ediyor. Ahilerin, Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli ve Ahi Evran'dan tevarüs ettirdikleri, 'eline, diline, beline hakim ol' düsturu, bugün her zamankinden daha fazla önem arzediyor. Ahilik teşkilatının o evrensel ve insani tavsiyelerine bugün gerçekten çok ihtiyacımız var. İnşallah TESK bunu başaracaktır diye düşünüyorum. Edep, ahlak, dürüstlük timsali esnaf ve sanatkarımızın, siyasete dışardan yapılan bazı müdahaleler karşısında da her zamanki gibi sağduyulu bir tavır ve tepki belirleyeceğine gönülden inanıyorum.'' Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır Mayıs 23, 2011-4:55:32 AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu nda katıldığı toplantıda, Türkiye ekonomisinin 2002 den bu yana gerçekleştirdiği başarıları anlattı. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu nda katıldığı toplantıda, Türkiye ekonomisinin 2002 den bu yana gerçekleştirdiği başarıları anlattı. Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'na katılarak bir konuşma yaptı. Geçen aylarda İstanbul'da iki kez şoförlerle biraraya geldiğini, çok coşkulu buluşmalar gerçekleştirdiklerini ve fırsat buldukça esnafla buluştuklarını, dertlerini, sıkıntılarını birinci

elden dinlediklerini belirten Erdoğan, TESK'le güzel ve verimli bir iletişim tesis ettiklerini, bunun güçlenerek devam edeceğini söyledi. TESK'e bağlı tüm oda, birlik ve federasyonlara, ülke genelindeki tüm esnafa Türkiye'nin büyümesine sağladıkları katkılardan dolayı teşekkür eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Elbette, esnaf ve sanatkarımız, Türkiye'nin büyümesine eşsiz derecede katkılar sağlarken, Türkiye'nin büyümesinden de en büyük faydayı sağlayan kesimlerden oldu. Burada sadece birkaç çarpıcı örneği sizlerle paylaşmakta fayda görüyorum. Türkiye'de, 2002 yılında her 100 kişiden 33 kişide cep telefonu vardı. Bugün, her 100 kişiden 88'inde cep telefonu var. 2002 yılında Türkiye'de, sadece otomobil olarak söylüyorum; 4 milyon 600 bin özel otomobil trafiğe kayıtlıydı. Bugün bu sayı 7 milyon 668 bin. Kamyon sayısı 399 bin rakamından, bugün 730 bin sayısına ulaştı. Kamyonet sayısı 875 bin adetti, şu anda çok daha farklı; 2 milyon 455 bin adet. Trafiğe kayıtlı toplam motorlu taşıt sayısını veriyorum: 2002'de 8 milyon, 2011'de, bugün 15 milyon. Neredeyse yüzde 100 bir artış. Buzdolabı ve çamaşır makinesi satışlarını da ayrıca hatırlatmak isterim. 2002'de Türkiye'de satılan buzdolabı miktarı 1 milyon adet, 2010 yılında 1 milyon 933 bin adet. Neredeyse yine yüzde 100 artış var. Aynı dönemde çamaşır makinesi satışı da 824 bin adet, bugün 1 milyon 587 bin adet. 2011 yılının ilk çeyreğinde de tüm bu satışların yüzde 50 ile yüzde 100 arasında artış kaydettiğini görüyoruz. Çok şükür, Türkiye büyüyor, kazanıyor ve kazandığı için de harcıyor. Olmayan para harcanmaz. Varsa harcarsın. 2002'deki tüketim alışkanlıkları ile bugünküler çok farklı. O günkü refah düzeyi ile bugünkü çok farklı.'' Konuşması sırasında salonda bulunanlara 2002 yılındaki 20 milyon Türk Lirası ile bugün kullanılan 20 Türk Lirası'nın fotoğraflarını gösteren Başbakan Erdoğan, ''Bu fotoğraflar beni çok duygulandırmıştı. Aslında bu iki fotoğraf, tek başına, Türkiye ekonomisinin nereden nereye geldiğini göstermeye yetiyor. Sadece bu bile, Türkiye'nin tümüyle birlikte esnafımızın dünyasını nasıl değiştirdiğimizi açıkça ispat ediyor'' dedi. ÖZÜRLÜK, BARIŞ DİYE YOLA ÇIKANLARIN HANGİ NOKTAYA VARDIKLARINI GÖRÜN Başbakan Erdoğan, esnafın, sanatkarın sabah besmeleyle dükkanını açmasını, her akşam şükürle kapatmasını, umudunu her daim canlı tutmasını istediklerini ve bunun için mücadele ettiklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Tabii, bu noktada, Doğu ve Güneydoğu'nun önemli bir sorununa özellikle değinmek istiyorum. Hani bu 'kepenk kapatma' diyorlar ya. Cuma ve cumartesi günleri o bölgede, Van, Hakkari, Şanlıurfa'da partimin mitinglerini gerçekleştirdim. Tabii burada birçok tehditler, şunlar bunlar esip duruyor. Hatta anamuhalefet partisinin bazı yetkilileri 'Başbakan Hakkari mitingini iptal etti' gibi açıklamalar yaptılar. Tabii bunlar tarafından yayılan bu tür yayınlara ne ilgi duyduk ne de programlarımızı iptal etmek gibi bir şey aklımızın ucundan geçti. Kendileri Diyarbakır'da kepenk kapatabilirler, ama biz bunların hiçbirine asla uymadık, prim vermedik. Çünkü bu ülkede ekonomik özgürlük diyorsak bunun mücadelesini hep beraber vereceğiz. Eğer bu ekonomik özgürlük mücadelesini hep beraber vermezsek temel hak ve özgürlüklerden hiçbirimizin bahsetmesinin anlamı kalmaz. Çünkü ekonomik özgürlük de nedir? O da bir temel hak ve özgürlüktür. Ne demek? Benim ekonomik özgürlüğümü sen hangi hakla engelliyorsun? Buna karşı mücadeleyi beraber vereceğiz.

Biz gittik, Vanlı kardeşlerimle, Diyarbakırlı kardeşlerimle, Hakkarili kardeşlerimle kucaklaştık. Yarın Şırnak ve Batman'a gideceğim. Oradaki vatandaşlarımla da kucaklaşacağım. Şurası son derece önemli: Bunlar lokal olaylar. Adeta bütün bir bölgenin manzarası gibi sunuluyor. Biz medyanın terörle mücadeleye destek vermemesi gerekir derken, işte olayın bu boyutuna dikkat çekmek istiyoruz. Bu benim esnafımın kepenk kapatması olayı değildir, bunun adı aslında kepenk kapattırma olayıdır. Olay bu. Çünkü bölücü terör örgütünün adına geldiği zaman bakıyorsunuz, kepenk kapattırıyor. Bu nasıl iştir? Hem 'demokrasi' diyeceksin, 'barış' diyeceksin, hem 'temel hak ve özgürlükler' diyeceksin hem de iki de bir ekmek teknesini tekmeleyeceksin. Esnafın ekmek teknesi orası. sen orayı tekmelediğin zaman benim oradaki esnafım, oradaki kardeşim ne yapacak? Hani sen onların yardımcısıydın? Hani sen onların temsilcisiydin? nedir bu hal? Bu bir korku toplumu oluşturmaktan başka bir gayret değildir. Sanki bölgenin tüm halkı bu eylemlere destek veriyormuş gibi bir görüntü oluşturulmak isteniyor. Böyle bir şey yok. Buna karşı da az önce Sayın Başkanın ifade ettiği Doğu ve Güneydoğu'da elektrik enerjisi noktasındaki fiyatların konut fiyatına çevrilmesi konusu, yapılabilir, yapılır. Ama benim de buradan bir isteğim var. Diyorum ki: Buradaki direnişimizi hep beraber güçlü kılmamız lazım. Çünkü korkunun ecele faydası yoktur, öyleyse dik duracağız. Omurgalı duracağız. Ve ondan sonra da bu işin neticesini hep birlikte alacağız. Özgürlük diye, barış diye yola çıkanların hangi noktaya vardıklarını görün.'' Özgürlük, demokrasi diye yola çıkanların bugün ekonomik özgürlüğü, ifade ve düşünce özgürlüğünü nasıl kısıtladığının görülmesi gerektiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, kısıtlamalara karşı direnenler olduğunu, onları tebrik ettiğini söyledi. BİZİM CESUR OLMAMIZ YETMİYOR, HERKES CESUR OLMALI Her dükkanın başına bir polis dikmenin mümkün olmadığını, sorunun bu şekilde değil, demokrasi yoluyla halledilmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti: ''Ama bir siyasi partinin sırtını bölücü terör örgütüne yaslamak suretiyle varlığını devam ettirmesinin ne anlama geldiğini bizim halkımıza iyice anlatmamız lazım. Ve biz bu sorunu, birinci derecede inanın sizlerle çözeriz. Çünkü sizler direkt halkla münasebeti olan bizim elimiz, ayağımız durumundasınız. Ve medyayla, sivil toplum örgütleriyle, odalarımızla görüşmelerimiz oluyor. Beraber bunu çözmemiz lazım. Bizim cesur olmamız yetmiyor, herkes cesur olmalı. herkes bu kışkırtmalara karşı tavrını açık açık ortaya koymalı. Sabah namazında imam öldürenler, sanatçıları tehdit edenler, yazarları sindirmek isteyenler, esnafa zorla kepenk kapattıranlar özgürlük kelimesini dahi ağızlarına alamazlar. Bunlarda inanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, ekonomik özgürlük, ekmeğini kazanmak için çalışana saygı duymak diye bir anlayış yok. Ben Hakkari'de sokakların halini görünce kahroldum. Niye? Çünkü belediye diye bir şey yok ortada. Her taraf rezalet. Belediye çalışmıyor. Böyle bir şey yok. Ve biz 13,5 trilyon geçen yıl bunlara para göndermişiz. Ama çalışan bir belediye yok. Nerede bu para? Sadece personele mi aktarılıyor. Bir belediye olarak senin orada hizmet vermen lazım. Tozdan, topraktan, çamurdan orada yaşayan vatandaşımı kurtarman lazım. Bu kadar seviyorsan benim Kürt kardeşimi, Kürt vatandaşımı niçin temiz bir ortamda yaşamak için üzerine düşen görevi yapmıyorsun? Oranın altyapısını niçin yapmıyorsun? Suyunu biz veriyoruz. Halbuki o suyu belediyenin kendisi getirmesi lazım. Yasa bunu gerektiriyor.

Daha Şemdinli'ye suyu biz getirdik. Yüksekova'ya da. Hala bunun çalışmalarını yaptırıyoruz. Havaalanı yapacaksın, havaalanının yapılmasını engellemek istiyorlar. Oraya iki tane hastane yapmışız yüz ellişer yataklı, bunun açılışından rahatsız oluyorlar. Yol yapacaksın, müteahhitlerin iş makinelerini yakıyorlar. Böyle bir anlayış olabilir mi? Bu, bir demokrasi mücadelesiyle, hukuk mücadelesiyle, insanlık mücadelesiyle tanımlanabilir mi? Demokrasi ve güvenlik dengesinden asla taviz vermeden, biz bu zorbalığın sonunu getireceğiz. Sivil toplum örgütlerimizden de TESK'ten de bu konuda daha fazla gayret ve destek beklediğimizi ifade etmek istiyorum.'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Edep, ahlak, dürüstlük timsali esnaf ve sanatkarların siyasete dışardan yapılan bazı müdahaleler karşısında her zamanki gibi sağduyulu bir tavır ve tepki belirleyeceğine gönülden inandığını'' söyledi. Erdoğan, TESK İstişare ve Değerlendirme toplantısında yaptığı konuşmada, geçen 8,5 yıl boyunca, Türkiye büyüdükçe, imkanlar arttıkça, bunu en üst seviyede esnaf ve sanatkara yansıtmanın gayreti içinde olduklarını kaydetti. Fiili olarak yüzde 47 olan esnaf kredi faizlerini, yüzde 5;e kadar indirdiklerini, 2002'de kredi üst limiti 5 bin lira iken, bugün 100 bin liraya çıktığını, kredi kullanan esnaf sayısının 27 kat arttığını anlatan Erdoğan, ''Bazen diyorlar ki 'Biz kredi alamıyoruz.' Ama 27 kat arttı, nasıl oluyor bu iş? Demek ki alıyorsunuz, demek ki kredi alma noktasında bir yerde bir eksikliğiniz var. Bunu giderin siz de alın'' dedi. Başbakan Erdoğan, yaklaşık 60 bin esnaf ve bunların 120 bin kefilinin 490 milyon lira tutarındaki borçlarını yeniden yapılandırdıklarını, 215 milyon lira gecikme faizi borcunu sildiklerini kaydetti. Başbakan Erdoğan, 92 küçük sanayi sitesi kurduklarını, 45 bin kişiye daha sağlıklı bir çalışma ortamı temin ettiklerini, Esnaf ve Sanatkar Değişim, Dönüşüm ve Destek Programını açıkladıklarını ve bunu uygulamaya devam ettiklerini kaydetti. ''Kredi ve finansman şartlarının iyileştirilmesinden eğitime, vergi ve istihdam yükünün azaltılmasından hukuki düzenlemelere kadar her alanda büyük bir dönüşümü sizlerle birlikte gerçekleştiriyoruz'' diyen Başbakan Erdoğan, ''Torba Yasa'' olarak bilinen 6111 sayılı yasa ile borçların yeniden yapılandırılmasından sosyal güvenlik haklarına, eğitimden istihdama, kredilerden desteklere kadar birçok konuda esnaf ve sanatkarlara nefes aldırdıklarını belirtti. En son TESK'in de girişimleriyle 16 banka ile kredi kartı borçlarına ilişkin bir borç yapılandırması protokolü imzalandığını, Rekabet Kurumunun da bunu onayladığını söyleyen Erdoğan, bunun da hayırlı olmasını diledi. 12 Haziran seçimlerine bugün çıkarılırsa 19 gün kaldığını anımsatan Başbakan Erdoğan, esnaf ve sanatkarlara şöyle seslendi: ''12 Haziran seçimleri, ülkemiz açısından, özellikle de ekonomi noktasında çok büyük önem arzediyor. Fakat sizler ekonominin içinde ve adeta kılcal damarları oluşturan bir mekanizmasısınız. Sizinle popülist bir yaklaşım içerisinde olmayacağım, menfaatçi bir yaklaşım içerisinde olmayacağım. Gerçekler neyi gerektiriyorsa ben size onu ifade edeceğim. Kaldı ki bugüne kadar zaten yaptıklarımızı biliyorsunuz. Bu da yapabileceklerimizin teminatıdır. Başlattığımız yatırımları tamamlamak, büyük projelerimize start vermek, 2023 hedeflerimize ulaşmak

için kararlı adımlarla ilerleyeceğiz. Esnaf ve sanatkarımız açısından son derece önemli olan istikrar ve güveni muhafaza etmeye devam edeceğiz. Çünkü bu istikrar kaybolursa benim esnafım batar, işte 2002 öncesinde yaşanılan gibi. Şu anda ben hamd ediyorum. Senetlerde, çeklerde ciddi bir olumlu gelişme var. Bu nasıl oluyor? Artık herkesin ödeme gücü artmaya başladı. Böyle bir konuma geldik. Zaten esnaf ve sanatkarımızın bu noktada özellikle ödeme noktasındaki haysiyeti, şahsiyeti her zaman için çok çok önemli olmuştur. Esnaf ve sanatkarda ödememe gibi birşey adeta yok gibidir. Yani yüzde 1'ler civarında, azami yüzde 2'lere çıktığı dönemler olmuştur. Her zaman aldığı borcu ödemiştir. Her alanda olduğu gibi ekonomide Türkiye'nin önünü açacak yeni bir Anayasa'yı, sizlerin de katkılarıyla yapacağız. Böylece 2023 hedeflerimizi sağlam bir hukuki zemin üzerinde ilerleteceğiz.'' Konuşmasında Ahilik teşkilatına da değinen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Ahilik teşkilatı, esnaf ve sanatkar, tarihimiz boyunca toplumsal yapımızın çimentosu olmuştur. Ahilik teşkilatı, sadece ekonominin içinde bir aktör olmaktan ibaret değildir. Ahiler, bununla birlikte, medeniyetin oluşmasında, kültürün aktarılmasında, özellikle de ahlak, edep, dürüstlük gibi bizi biz yapan değerlerin güçlenmesinde en büyük sorumluluğu yüklenmiş ve yüklenenlerden olmuşlardır. Dürüstlük, şükür, kanaat, dayanışma, paylaşma, kardeşlik gibi hasletlerimiz, hiç kuşkusuz esnafımızın ayakta tuttuğu, aynı zamanda esnafımızı, esnafımızla birlikte milletimizi ayakta tutan hasletlerimizdendir. Ahilik teşkilatının o evrensel ve insani tavsiyeleri bugün her zamankinden fazla önem ihtiva ediyor. Ahilerin, Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli ve Ahi Evran'dan tevarüs ettirdikleri, 'eline, diline, beline hakim ol' düsturu, bugün her zamankinden daha fazla önem arzediyor. Ahilik teşkilatının o evrensel ve insani tavsiyelerine bugün gerçekten çok ihtiyacımız var. İnşallah TESK bunu başaracaktır diye düşünüyorum. Edep, ahlak, dürüstlük timsali esnaf ve sanatkarımızın, siyasete dışardan yapılan bazı müdahaleler karşısında da her zamanki gibi sağduyulu bir tavır ve tepki belirleyeceğine gönülden inanıyorum.''